MsXLabs
Sayfa 1 / 2

MsXLabs (https://www.msxlabs.org/forum/)
-   Edebiyat tr (https://www.msxlabs.org/forum/edebiyat-tr/)
-   -   Ümit Yaşar Oğuzcan (https://www.msxlabs.org/forum/edebiyat-tr/10130-umit-yasar-oguzcan.html)

kompetankedi 2 Ekim 2006 18:02

Ümit Yaşar Oğuzcan
 
http://www.biyografi.net/biyografi/resim/kisi/2417.jpgÜmit Yaşar Oğuzcan
Ümit Yaşar Oğuzcan (d:22.07.1926 / ö:04.11.1984)
http://f1204.hizliresim.com/w/y/53nyx.jpg
22 Ağustos 1926 tarihinde Tarsus'ta doğdu. Eskişehir Ticaret Lisesi'ni bitirdi (1946); Türkiye İş Bankası'na girerek Adana, Ankara ve İstanbul'da çalıştı, otuz yılını doldurunca Halkla İlişkiler Müdür Yardımcısı görevinde iken, emekliliğini istedi, ayrıldı (Haziran 1977). İstanbul'da kendi adını taşıyan sanat galerisi kurdu.

Şiire 1940 da Yedigün şairleri arasında başlayan; 1975 te 33 şiir, 4 düzyazı kitabı, 13 antoloji ve biyografik eser, toplam 50 kitap çıkarmış bulunan, şiir plakları, şarkı sözleri ve yergileriyle tanınan Oğuzcan, günümüzün en popüler şairidir. Genellikle Faruk Nafiz Çamlıbel duyarlılığında ve aşk, ayrılık, özlem temaları ekseninde çoğalttığı şiirini, 1973 te büyük oğlu Vedat'ın ölmesi üzerine, hayatın boşluğu, ölüm ve acı gibi derinliklere, öz ve biçim yoğunlaştırmalarına yöneltti. Şairlik başarısını, daha etkili, aruzla yazdığı rubailerinde gösterdi.4 kasım 1984 tarihinde öldü. 1967 ye kadar ki hayatı, eserleri hakkında yazılanlardan seçmeler Ümit Yaşar/25. Sanat Yılı Jübilesi adlı bir kitaptadır.



ESERLERİ
Çoğu dört beş kere basılmış 33 şiir kitabının ilk baskı yıllarına göre isimleri: İnsanoğlu (1947), Dolmuş (1955), Aşkımızın Son Çarşambası (1955), Bir Daha Ölmek (1956), Kör Ayna (1957), İki Kişiye Bir Dünya (1957), Beni Unutma (ilk yedi kitabından seçmeler, 1959), Karanlığın Gözleri (1960), Akıllı Maymunlar (1960), Seninle Ölmek İstiyorum (1960), Üstüme Varma İstanbul (1961), Sahibini Arayan Mektuplar (1961), Yeni Dünya Rekoru (1961), Sevenler Ölmez (1962), Çigan Gözler (1962), Ötesi Yok (1963), Hüzün Şarkıları (1963), Bir Gün Anlarsın (1965), Sadrazamın Sol Kulağı (1965), Mihribana Şiirler (1965), Taşlar ve Başlar (1966), Seni Sevmek (1966), İnşallahla Maşallah (1966), Toprak Olana Kadar (1968), Göbek Davası (1968), Ben Seni Sevdim mi (1968), Halktan Yana (1969), Aşk mıydı O (1969), Önce Sen Sonra Ben (1971), Rubailer (1972), Yalan Bitti (1975), En Eski Yalnızlığımdın Sen Benim (1978), Dikiz Aynası (yergi şiirleri, 1982)


Misafir 8 Mart 2007 23:18

HAYATI 1926 - 22 Ağustos`ta Tarsus`ta dünyaya geldi. Babası Lütfi, anası Güzide.

1939 - Eskişehir İnkilap Okulunu,

1942 - Konya Askeri Ortaokulunu bitirdi.

1942 - Basında ilk kez şiirleri Eskişehir Kocatepe ve Sakarya Gazetelerinde çıktı.

1944 - İstanbul, Varlık, Büyük Doğu v.b. dergilerde şiirleri çıkmaya başladı.

1946 - Eskişehir Ticaret Lisesini bitirdi. Aynı yıl Ankara ` da Osmalı Bankasına girerek bankacılığı iş edindi.

1947 - Babasının Eskişehir`den Adana`ya nakli üzerine Osmanlı Bankasından ayrılarak Adana`da İş Bankasına girdi. İlk kitabı İNSANOĞLU basıldı.

1948 - İlk eşi Özhan`la evlendi. İkinci kitabı DENİZ MUSUKİSİ çıktı.

1949 - İlk oğlu Vedat dünyaya geldi.

1951 - Turgutlu İş Bankasına atandı.

1952 - İkinci oğlu Lütfi dünyaya geldi.

1954 - Ankara`da İş Bankası Genel Müdürlüğünde göreve atandı. Üçüncü kitabı DİLLERE DESTAN çıktı.

1955 - İlk taşlama, rübai ve dörtlüklerini yazmağa başladı. DOLMUŞ ve AŞKIMIZIN SON ÇARŞAMBASI adlı kitabları yayınlandı.

1956 - BİR DAHA ÖLMEK adlı kitabı yayınlandı.

1957 - KÖR AYNA ve İKİ KİŞİYE BİR DÜNYA adlı kitabları yayınlandı.

1958 - İlk yedi kitabını BENİ UNUTMA adı altında bir kitapta topladı.

1960 - KARANLIĞIN GÖZLERİ, SENİNLE ÖLMEK İSTİYORUM adlı şiir ve AKILLI MAYMUNLAR adlı ilk taşlama kitapları yayınlandı. İş Bankası Neşriyat Müdür Yardımcılığına atandı.

1961 - Ankara`dan ve İş Bankasından ayrılarak İstanbul` a yerleşti. Altı ay Yapı ve Kredi Bankasında çalıştı. Yazarlığa ve yayıncılığa başladı. ÜSTÜME VARMA İSTANBUL, YENİ DÜNYA REKORU, SAHİBİNİ ARAYAN MEKTUPLAR adlı kitapları yayınlandı. İlk şiir plağı çıktı. Üç kez intiharı denedi, başaramadı.

1962 - İstanbul basınında (Hür Vatan, Hareket, Cumhuriyet, Akbaba, Yelpaze, Varlık vb.) şiirleri, taşlamaları yazıları ve röportajları yayınlanmağa başladı. SEVENLER ÖLMEZ ve ÇİGAN GÖZLER adlı kitaplarıyla ikinci şiir plağı çıktı.

1963 - İlk rubailer kitabı ÖTESİ YOK yayınlandı.

1964 - BİR GÜN ANLARSIN ve HÜZÜN ŞARKILARI adlı kitapları yayınlandı. Üç sayı Yergi - Dergi adlı bir mizah dergisi çıkardı.

1965 - SADRAZAMIN SOL KULAĞI, MİHRİBANA ŞİİRLER ve MEKTUPLAR adlı kitapları yayınlandı. Üç şiir plağı daha çıktı.

1966 - BİRAZ KÜL BİRAZ DUMAN, TAŞLAR ve BAŞLAR, İNŞALLAHLA MAŞALLAHLA, SENİ SEVMEK adlı kitapları yayınlandı. Akbank ` a girdi.

1967 - 25. Sanat yılı jübilesi İstanbul`da yapıldı. İlk Avrupa gezisine çıkarak anılarını AVRUPA GÖRMÜŞ ADAM adı altında Cumhuriyet ` te yayınlandı ve kitap halinde çıkardı. SEN AŞK NEDİR BİLMEZDİN adlı kitabı çıktı.

1968 - BEN SENİ SEVDİM Mİ adlı kitabı çıktı.

1969 - TOPRAK OLANA KADAR, AŞK MIYDI O, GÖBEK DAVASI adlı kitapları çıktı. İkinci Avrupa gezisine çıkarak İngiltere ve Kuzey ülkelerine gitti. Akbank`tan ayrıldı. Yeniden İş Bankasına girdi. İş Bankası Kültür Yayınları Müşavirliğine atandı.

1970 - Aşık Veysel`in şiirlerini derleyerek DOSTLAR BENİ HATIRLASIN adı altında İş Bankası Kültür Yayınlarında çıkardı. HAKTAN YANA adlı kitabı yayınlandı. Enfarktüs geçirdi.

1971 - ÖNCE SEN SONRA SEN adlı şiir kitabıyla ŞAİRLERİN SEÇTİKLERİ adlı Antolojisi yayınlandı.

1972 - Rübailer kitabı İş Bankası Kültür Yayınları arasında çıktı.

1973 - Büyük oğlu Galata Kulesinden atlayarak ihtihar etti.

1975 - YALAN BİTTİ adlı şiir kitabı yayınlandı. İş Bankası Halkla İlişkiler Müdür Yardımcılığına atandı. Babsı öldü. Çağrılı olarak İran, Pakistan ve Kıbrıs`a gitti.

1976 - İş Bankası İstanbul Parmakkapı Sanat Galerisi ` nin yönetimini öteki görevlerine ek olarak üstlendi.

1977 - Kendi isteğiyle İş Bankasından emekli oldu. Tüm şiirlerinden yaptığı seçmeler ACILAR DENİZİ adı altında yayınlandı. Macaristan, Avusturya, Çekoslıvakya ve Romanya`ya gitti.

1978 - İkinci eşi Ulufer`le evlendi. EN ESKİ YALNIZLIĞIMDIR AŞK BENİM adlı şiir kitabı yayınlandı. SAHİBİNİ ARAYAN MEKTUPLAR adlı nesir kitabı Anna Masala tarafından İtalyanca`ya çevirilerek yayınlandı.

1980 - Ümit Yaşar Sanat Galerisini açtı. İtalya, Fransa ve İsviçre ` ye gitti.

1982 - 40. Sanat Yılını 1 kitap, 1 sergi ve 1 geceyle kutladı. Güldürü Üretim Merkezi (GÜM) ne girdi. Yeni yergileri Güneş Gazetesinde yayınlanmağa başladı.

1983 - DİKİZ AYNASI adlı taşlamalar kitabı çıktı. Tüm şiirleri 4 cilt olarak yayınlanmağa başladı.

1984 - Şair bu yılda özlemini haklı olarak duyduğu son nefesin mutluluğuna ulaştı.

* Şairin bazı şiirleri de İngilizce, Fransızca, Rusça, Yunanca, Almanca, Bulgarca, İtalyanca, Yugoslavca, Lehçe ve Arapça ` ya çevrilmiş, çeşitli antolojilerde yayınlanmıştır.


Misafir 16 Mart 2007 21:03

http://www.cnnturk.com/images/1.gif
http://www.cnnturk.com/images/yasam/uyoguzcan0411h.jpg
Oğuzcan aşk ve ölümün şairiydi
Şair Ümit Yaşar Oğuzcan, 1984'te 58 yaşında öldü.

22 ağustos 1926'da Tarsus'ta doğdu. 4 kasım 1984'te İstanbul'da hayatını kaybetti.

1845'te Eskişehir Ticaret Lisesi'ni bitirdi. Osmanlı Bankası ve Türkiye İş Bankası'nda çalıştı. 1977'de İş Bankası Halka İlişkiler Müdür Yardımcılığı görevinde iken emekliye ayrıldı.

İstanbul'da kendi adını taşıyan bir sanat galerisi kurdu. Bir süre yayıncılık yaptı ve Akbank Genel Müdürlüğü Krediler Servisi'nde çalıştı. Yaşamının son döneminde mizah dergisi 'Çarşaf'ta mizah şiirleri yazdı.

İlk şiiri 1942'de Eskişehir'de yayınlanan 'Kocatepe' gazetesinde yayımlandı. Daha sonra 'Yedigün', 'Varlık', 'Büyük Doğu' gibi dergilerde yayımlanan şiirleriyle tanındı.

İlk şiir kitabı 'İnsanoğlu' 1947'de basıldı. Zamanla geniş kitlelerin okuyup hayranlık duyduğu bir aşk ve ölüm şairi olarak tanındı. Şiirlerinde Faruk Nafiz Çamlıbel duyarlılığı görülür.

1973'de büyük oğlu Vedat'ın intiharından sonra 'ölüm' temasına daha çok eğildi. Bazı şiirleri çağdaş sanat müziğinin popüler bestecileri tarafından bestelendi. En duyarlı ve yoğun aşk şiirlerinin yazarıdır.

Üstüme Varma İstanbul

Sana geldim, içim ümitlerle dolu
Beni sarhoş etme İstanbul, ne olur
Bir gün ben de eririm caddelerinde
Çürür kemiklerim adım unutulur

Yine sen kalırsın dipdiri, sımsıcak
Göğün, bulutların, denizlerin kalır
Oynama İstanbul, benimle oynama
Bir gün öldürür beni bu dert, bu kahır

Ezilmiş ellerim arasında başım
Bu yeryüzünde başka çarem kalmamış
İşte gelip kapılarına dayanmışım

Karşında yıkılmış bir duvar gibiyim
Beni sarhoş etme, başım dönüyor
Üstüme varma İstanbul, kederliyim

Ayrılanlar İçin

Yollarımız burada ayrılıyor
Artık birbirimize iki yabancıyız
Her ne kadar acı olsa, ne kadar güç olsa
Her şeyi evet her şeyi unutmalıyız

Her kederin tesellisi bulunur, üzülme
İnsan ne kadar sevse unutabilir
Mevsimler, gelir geçer, yıllar geçer
Sen de unutursun bir gün gelir

Hiç yaşamamışçasına, hiç sevmemişçesine
Unutursun o günlerimizi, gecelerimizi
O günlerce gecelerce sevişmelerimizi

Her şeyi evet her şeyi unutabilirsin
Hatta bütün yazdıklarımı satır satır
Kalırsa, içinde bir derin sızı kalır


_PaPiLLoN_ 23 Ağustos 2007 22:49

Ümit Yaşar Oğuzcan - Gerçekten Sevmek

O durmadan kaçıyor;
Sen ardından gitmiyorsan;

O günün her saatinde saklanıyor,
Sen yollara düşüp deli divane aramıyorsan;

O sana acıların en büyüğünü tattırıyor,
Sen bundan en yüce hazzı duymuyorsan;

Boşuna aldatma kendini,
Onu sevmiyorsun demektir.

Elindeki içki kadehinde,
Dudağındaki sigarada ,
Okuduğun kitapta,
Mırıldandığın şarkıda,
Söylediğin şiirde,
Gördüğün rüyada
Ve yaşaman icin
Ciğerlerine doldurduğun havada
O yoksa;
Onun vazgeçilmezliğini anlamamışsan;
Onu sevmiyorsun demektir.

Renkler onunla değerlenmiyorsa,
Örneğin; onsuz kırmızı kırmızılığının,
Mavi maviliğinin farkında değilse,
Beyaz yalnız o giydiği zaman
Güzelliğini haykırmıyorsa,
Sabahları onu görünceye kadar
Güneş doğmuyorsa
Ve onsuz gökyüzü geceleri
Aya, yıldızlara hasret değilse
Onu sevmiyorsun demektir.

Sokakta gördüğün her yüzde
Ondan birşeyler aramıyorsan,
Güzel bir manzara,
Hüzünlü bir musiki onu hatırlatmıyorsa,
Uykudan uyandığın zaman
Yaşamakta olduğundan önce
Onu hatırlamıyorsan,
Omuzlarına dökülmüş saçları,
Bir sis perdesinin ardında
Her zaman gülen,
Işık sacan gözleri
Aklına gelmiyorsa,
Durup durup avuçlarının
Sıcaklığını özlemiyorsan;
Onu sevmiyorsun demektir.

Dünyada yaşıyan öteki insanların
Senin için hâlâ bir değeri varsa ,
Ona karşı tutumunu
Toplumun köhne ve manasız
Kurallarına göre ayarlıyorsan
Ve açık açık
Sanki var olduğunu haykırırcasına
Sevgini söylemiyorsan;
Onu sevmiyorsun demektir.

Yok o senin icin
Herşeyden değerliyse,
Gözünü yumduğun anda
Onu görebiliyorsan,
O bütün şarkılarda,
Bütün şiirlerde,
Bütün resimlerde ise,
Ona muhtaç olduğunu
Söylemekten utanmıyorsan,
Senin içten ve büyük sevgine
Karşılık vermiyeceğinden
Korkmuyorsan,
Bütün bencil duygularından
Sıyrılabilmişsen
Onun için herşeyi,
Ama herşeyi yapacak gücü
Kendinde buluyorsan,
Her hali sana
Ayrı ayrı güzel geliyorsa,
Karşıisında kendini
Bir çocuk gibi hissediyorsan,
İstediği anda onun için
Ölebileceksen,
Onun için yaşıyorsan
Ve yine onun için
Bildiğin bilmediğin
Bütün düşmanlıklara
Karşı koyabileceksen,
O her geçen dakika
Sende biraz daha büyüyorsa
Ve kendi kendine bile
Çok sevdiğini bütün
Samimiyetinle,
İnanmışlığınla
İtiraf edebiliyorsan,
Bir gün o seni hiç,
Ama hic sevmediğini söylese bile ,
Senin sevginde azalma olmayacaksa
Ve ölünceye kadar onu aşkların
En olumsuzu ile sevebileceksen;
İşte o zaman
Onu seviyorsun demektir.

O sana sevmeyi,
Gercek aşkı öğretti.
Sen onu hep sevecek
Ve sevilmenin mutluluğunu tattıracaksın.

O , hiç sen olmasan bile,
Seni bir parça sevmese bile....


Daisy-BT 30 Temmuz 2009 00:59

Sevi Şiiri

Ben senin en çok sesini sevdim
Buğulu çoğu zaman, taze bir ekmek gibi
Önce aşka çağıran, sonra dinlendiren
Bana her zaman dost, her zaman sevgili

Ben senin en çok ellerini sevdim
Bir pınar serinliğinde, küçücük ve ak pak
Nice güzellikler gördüm yeryüzünde
En güzeli bir sabah ellerinle uyanmak

Ben senin en çok gözlerini sevdim
Kah çocukça mavi, kah inadına yeşil
Aydınlıklar, esenlikler, mutluluklar
Hiç biri gözlerin kadar anlamlı değil

Ben senin en çok gülüşünü sevdim
Sevindiren, içimde umut çiçekleri açtıran
Unutturur bana birden acıları, güçlükleri
Dünyam aydınlanır sen güldüğün zaman

Ben senin en çok davranışlarını sevdim
Güçsüze merhametini, zalime direnişini
Haksızlıklar, zorbalıklar karsısında
Vahşi ve mağrur bir dişi kaplan kesilişini

Ben senin en çok sevgi dolu yüreğini sevdim
Tüm çocuklara kanat geren anneliğini
Nice sevgilerin bir pula satıldığı bir dünyada
Sensin, her şeyin üstünde tutan sevgini

Ben senin en çok bana yansımanı sevdim
Bende yeniden var olmanı, benimle bütünleşmeni
Mertliğini, yalansızlığını, dupduruluğunu sevdim
Ben seni sevdim, ben seni sevdim, ben seni...


Ümit Yaşar Oğuzcan


Daisy-BT 4 Ağustos 2009 00:43


Bir Gün

Apansız uyanırsan gecenin bir yerinde
Gözlerin uzun uzun karanlığa dalarsa
Bir sıcaklık duyarsan üşüyen ellerinde
Ve saatler gecikmiş zamanları çalarsa
Bil ki seni düşünüyorum

Bir vapur yanaşırsa rıhtımına bin, acil
Örtün karanlıkları masmavi denizlerde
Ve dinle kalbimi bak nasıl çarpıyor nasıl
O bütün özlemlerin koyulaştığı yerde
Bil ki seni bekliyorum

Bir sabah gün doğarken aç perdelerini, bak
Sevinçle balkonuna konuyorsa martılar
Kendini tadılmamış derin bir hazza bırak
Dökülsün dudağından en umutlu şarkılar
Bil ki seni istiyorum

Gecelerden bir gece uyanırsan apansız
Uzaklarda elemli, garip bir kuş öterse
Bir ceylan ağlıyorsa dağlarda yapayalnız
Ve bir gün kabrimde bir kara gül biterse
Bil ki seni seviyorum

Ümit Yaşar Oğuzcan



Daisy-BT 5 Ağustos 2009 10:14

Anılarda Yaşarken

Çekingen adımlarla sesiz ve ürkek
Bir gün uzaklardan bir giz gibi geldin
O büyülü şarkılarını söyleyerek
Gençliğimi geri getirdi ellerin

Sundun paha biçilmez güzelliğini
Öylesine diri öylesine sıcak
Böylesine bir mutluluk anladım ki
Ömür boyunca bir kez yaşanır ancak

Bir kez nefes aldığını anlar bir gün
Bir kez bir kişiyle insan bütünlenir
Özlem dediğimiz o hançer bir düşün
Bir kez saplanmak için kaç kez bilenir

Anılarsa bitmez bizimdir daima
Umulmadık yerlerde yeşerir büyür
Yaşamak baştanbaşa yalan olsa da
O alır bizi uzaklara götürür

Emzirir gür memelerinden istekle
Biz farkına varmadan uzar ömrümüz
Anılarda yaşarken bir gün gelir de
Biz de birer fani olur ölürüz.


Ümit Yaşar Oğuzcan



Daisy-BT 5 Ağustos 2009 18:40

Aşk Şairi

Acılar vardır, bir de çaresizlikler
Ne zaman başladıysa benim öyküm
Yürüdük, kim bilir kaç yıl beraber
Bir yanımda aşk, bir yanımda olum
Durup kirlendim yaşadıkça
Aşktı beni yıkayan, Arıtan su
Dünyamı saran bir uçtan bir uca
Hep o bir gün sevememek korkusu
Ben kalbimi o taşlarda biledim
Butun pisliklerini yeryüzünun
Kazıdım hançerimle yeniledim
Son dakikasında bile ömrümün
Ben Tanrıdan başka bir şey istemem
Her sevgiye acık olsun pencerem


Ümit Yaşar Oğuzcan


Daisy-BT 7 Ağustos 2009 00:17

Affet Beni

Bugün bütün iyi kalpliliğim üzerimde
Cümle düşmanlarımı affettim
Yediğim meyvalardan
Kokladığım çiçeklerden af diliyorum

Yerde yürürken gördüğüm
Sebebsiz kanına girdiğim
Zevk için öldürdüğüm
Böceklerden af diliyorum

Dağdan, topraktan, taştan
Evlattan, akrabadan, arkadaştan
Yağan yağmurdan, doğan güneşten
Denizlerden, göklerden af diliyorum

Yıllardır kahrımı çeken kadından
Ondaki yaşamak ümidinden
Baba evinden, ana sütünden
Yediğim ekmeklerden af diliyorum

Kadrini, kıymetini bilmediğim
Hayali ile bahtiyar olmadığım
Otuz yıl arayıp bulmadığım
Geleceklerden af diliyorum.


Ümit Yaşar Oğuzcan


Daisy-BT 10 Ağustos 2009 01:06

Acılar Denizi

Ben acılar denizinde boğulmuşum
İşitmem vapur düdüklerini, martı çığlıklarını
Dalgalar her gün bir başka kıyıya atar beni
Duyarım yosunların benim için ağladıklarını

Ölüyüm çoktan, bir baksana gözlerime
Gör, içindeki o kanlı cam kırıklarını
Bu ne karanlık, bu ne zindan gece böyle
Bütün gemiler söndürmüş ışıklarını

Ben acılar denizi olmuşum, yaklaşma
Sularım tuzlu, sularım zehir zemberek
Baksana; herkes içime dökmüş artıklarını

Bu karanlık bitse artık, bir ay doğsa
Bir deli rüzgâr çıksa; alıp götürse
Yılların içimde bıraktıklarını...

Ümit Yaşar Oğuzcan (1926-1984)



Saat: 11:33
Sayfa 1 / 2

©2005 - 2024, MsXLabs - MaviKaranlık