MsXLabs

MsXLabs (https://www.msxlabs.org/forum/)
-   Spor tr (https://www.msxlabs.org/forum/spor-tr/)
-   -   Mehmet Okur (https://www.msxlabs.org/forum/spor-tr/13545-mehmet-okur.html)

KisukE UraharA 14 Kasım 2006 11:20

Mehmet Okur
 
İstanbul’dan Bursa’ya uzanan yolda küçük bir sahil kasabası olan Yalova’da, 26 Mayıs 1979’da doğdu. Abdullah ve Nimet Okur’un tek oğulları Mehmet Okur. Okur çiftinin ilk çocuğu, Mehmet’ten 7 yıl önce, 1972’de doğan kızları Yasemin’di. Mehmet’ten 7 yıl sonra, 1986’da ise çiftin ikinci kızı Seda dünyaya geldi. Bu beş kişilik ailenin kökleri ise bir taraftan Bosna’ya ve diğer taraftan ise günümüzde büyük bir bölümü Gürcistan sınırları içerisinde bulunan büyük Kafkasya’ya ve Ukrayna’ya dayanıyordu.

Mehmet Okur’un ismini aldığı kişi olan büyük büyük babası Mehmet Bey, Bosna-Hersek’te imamlık yaparken Türkiye’ye, Adapazarı’na göç etmiş. Onun oğlu Mahmut ise Zehra adında bir kızla evlenmiş ve Abdullah’ı dünyaya getirmişler. Nimet Okur’un ailesi ise dünyanın farklı bölgelerinden gelmişler. Annesi Fatma Hanım Ukrayna vatandaşı iken, babası Süleyman Baştimur ise bir Kafkasyalı imiş. Dünyanın farklı bölgelerinden Türkiye’ye göç eden ve onları burada dünyaya getiren ataları olmuş...

Nimet Hanım, Mehmet neredeyse 2 yaşına geldiğinde doktorların verdiği bir haberle sarsıldı. Doktorlar küçük Mehmet’in astım olduğunu söylemişti. Derin bir üzüntü yaşayan Nimet Hanım buna rağmen yılmadı ve bir an önce oğlunu bu hastalıktan kurtarabilmenin arayışına girdi. Aile çevresinde astımı olan bir akraba bulan Nimet Hanım, ondan saf zeytinyağına yatırılmış “damla sakızının Mehmet’e iyi gelebileceğini öğrendi. Saf zeytinyağında tam sekiz gün dinlendirdiği damla sakızını dokuzuncu gün koca bir kaşıkla küçük Mehmet’ine verdi. Bu mucize iksir(!)in yarattığı sonuç ise formülü veren kişiyi dahi hayrete düşürecek nitelikteydi.

Mehmet’in vücudu mümkün olan her şekilde solunum yollarındaki balgamı dışarı atıyordu. Nimet Okur o günü oğlunun yeniden doğduğu gün olarak ilan etti. Artık sağlık problemlerinden kurtulmuş olan Mehmet, günde ortalama 4 litre taze süt içiyordu. Mehmet’in her geçen gün artan iştahı da heybetli bedenine ihanet etmiyordu. Sürekli büyükannesine giderek annesinin hazırladığı porsiyonların kendisine yetmediğinden yakınan Mehmet, daha fazlasını istiyordu. Ne var ki kazandığı enerjiyi derslerine kafa yorarak değil, Atari salonlarında vakit geçirerek harcıyordu.

O dönemde popüler olmaya başlayan NBA (A.B.D. Ulusal Basketbol Ligi) maçlarını seyretmeye ve gelişmeleri takip etmeye çalışıyordu. Devlet televizyonu “TRT” bazen NBA maçlarını ekrana getiriyor ve Mehmet de bu maçları izliyordu. NBA maçlarını izlemesine rağmen gerçek bir basketbol maçında yer almak Mehmet için birbirinden çok farklı iki olguydu. Ancak Mehmet televizyondan öğrendiklerini bir gün sokakta uygulamaya çalışırken Orhan Gazi Göktaş fabrikaları basketbol antrenörü Ahmet Bey’in dikkatini çekti. Mehmet’te büyük bir potansiyel olduğunu fark eden tecrübeli antrenör Mehmet’in takımıyla birlikte idmanlara çıkmasını sağladı.


TiglonBoYs 22 Ağustos 2008 15:45



melekközge 4 Mayıs 2009 17:43

Mehmet Okur, 26 Mayıs 1979’da Abdullah Okur ve Nimet Okur’un oğlu olarak Yalova, Bursa’da dünyaya geldi. Abdullah Bey, Yalova Belediyesi’nde çalışan bir memur annesi ise ev hanımıydı. Kökleri Bosna, Kafkasya ve Ukrayna’ya dayanan ailesinde, 1972 doğumlu ablası Yasemin ve 1986’da dünyaya gelen kız kardeşi Seda’da vardı. Mehmet Okur’un ismini de aldığı büyükbabası Bosna’dan Adapazarı’na göç etmiş bir imamdı. Anneannesi 2. Dünya Savaşı’nın zorluklarını yaşamış ve gençliğinde Polonya’da bir Alman toplama kampında esir tutulmuş Ukrayna vatandaşı Fatma Hanım’dı. Dedesi Süleyman Baştimur ise Akdeniz Olimpiyatları’nda şampiyonluğu olan bir güreşçiydi.

63 cm boyunda bir bebek olan Okur, bir buçuk yaşına kadar bronşit hastalığıyla boğuştu. 2 yaşına geldiğinde ise astım teşhisi konuldu. Annesinin uyguladığı bir yöntemle (saf zeytinyağına yatırılarak 8 gün dinlendirilen damla sakızı yedirmesi) oğlunun solunum yollarındaki balgamı dışarı atmasını sağladı. Nimet Okur’a göre o gün, oğlunun yeniden doğduğu gün oldu.
Okur, okul yıllarında derslerinden çok atari oynamakla ve futbolla ilgiliydi. Yalova Acar Spor Kulübü altyapısında kalecilik yapmaya başladı. Cem Sultan Lisesi’nde okuyan Okur’un gelecek vadeden bir oyuncu olmasına rağmen, uzayan boyu nedeniyle kalecilik yapması zorlaşmaya başladı. Bu arada televizyonda izlediği NBA maçlarının etkisiyle soluğu basket sahasında alan Okur, Orhan Gazi Göktaş Fabrikaları basketbol antrenörü Ahmet Bey’in dikkatini çekti ve bu takımla birlikte idmanlara çıkmaya başladı.
14 yaşına gelen Okur, 1.92 m boya ulaşmıştı. Babasının desteğiyle Türkiye Birinci Basketbol Ligi kulüplerinden Oyak Renault’un genel menajeri Atilla Tapşın ile iletişim kuruldu. Burada oynamaya başlayan Okur, Türkiye Yıldız Milli Takımı’nın antrenörü Nihat İziç’in de dikkatini çekti. O sezon 1. Lig’den, 2. Lig’e düşen Oyak Renault, bir sonraki sezonda 1. Lig’e tekrar dönerken, bunda 17 yaşındaki A Takım oyuncusu Mehmet’in büyük katkıları oldu. 1996-97 sezonunda ise Oyak Renault Yıldız Takımı, Türkiye Şampiyonası’nda Efes Pilsen ve Tuborg’un ardından 3. oldu.
1997-98 sezonunda 1. Lig’de oynamaya başlayan Mehmet Okur, ilk sezonunda 4.4 sayı ve 3.3 ribaund ortalamaları ile oynadı. 1998-99 sezonunda Tofaş’a transfer oldu ve maç başına 12.4 dakika forma şansı bulan Okur, ortalama 4.6 sayı ve 4.3 ribaund elde etti. %52.6’lık üç sayı şut yüzdesi ile oynadı ve o sezon sonunda Tofaş; Türkiye Kupası, Türkiye Ligi, Türkiye Play-off’ları ve de Cumhurbaşkanlığı Kupası’nda şampiyonluğa ulaştı.
Tofaş’taki bir sonraki sezonunda 6.7 sayı, 5.3 ribaund ortalamaları ile oynayan ve artık 2.11 m boyundaki Okur, Türkiye Kupası Dörtlü Finali’nde “En değerli oyuncu” seçildi. 3. sezonunda Tofaş’ta ilk beşte oyuna başlamaya hazırlanan Okur, şok bir kararla Tofaş’ın kapatılmasının ardından, Efes Pilsen ile 1 yıllık kontrat imzaladı. Hedefini, Suproleague’de Final-Four oynamak olarak belirleyen, Oktay Mahmudi antrönörlüğündeki takımda önemli bir görev edindi. 8.9 sayı-6.2 ribaund ortalamaları ile oynadığı Suproleague sonunda Efes Pilsen Avrupa 3.sü oldu. O sezon, Türkiye Ligi finalinde Ülkerspor’a yenilmelerine rağmen Okur, üst üste 2. kez Dörtlü Final’in “En değerli oyuncu”su seçildi.

Sezon sonunda, Amerika’da başarılı geçen idmanların ardından Detroit Pistons takımının uluslararası yetenek avcısı Tony Ronzone eski bir NBA yıldızı olan kulüp başkanı Joe Dumars’ı, Mehmet’i seçmelerin yapılacağı günün sabahında özel bir idmanda izlemeye ikna etti. Aynı akşam New York, Madison Square Garden Salonu’nda yapılan Draft gecesine katılan Okur, Detroit tarafından ikinci tur 38. sıradan seçildi. Fakat Okur, bunun yerine ilk 5 başlayacağı bir sezon için Efes Pilsen takımıyla devam etme kararı aldı.

Okur, Milli Takım kariyerinde ise ilk kez Ankara’daki İspanya maçında sahaya ilk beşte çıktı. Efes’de de ilk beşteki yerini garantileyen Okur, o sezon 13.5 sayı, 8.5 ribaund, 1.5 asist ve 1.0 top çalma ortalamalarına ulaştı. Euroleague’de ise ortalama 12.1 sayı, 6.6 ribaund ve 1.1 blok ile oynadı fakat fes Pilsen takımı Final-Four’a kalamadı.

Indianapolis’de düzenlenen 14. Dünya Şampiyonası’nda, maç başına attığı 17.3 sayı, 6.6 ribaund ortalaması ve %55’lik isabet yüzdesi ile şampiyonanın en iyi 10 oyuncusu arasında sayıldı. Sezon sonunda Orlando Yaz Ligi’nde oynadı ve bunun ardından da Detroit Pistons ile 2 yıllığına, 2.1 milyon dolarlık bir kontrat imzaladı. Mehmet Okur, NBA’deki ilk sezonunda oynadığı 72 maçta, toplam 1366 dakika forma giydi ve 9 maça ilk beşte başladı. Maç başına 6.9 sayı, 4.7 ribaund ve 1.0 asist üretti ve Doğu Konferansı Finalleri’nde mücadele etti.

NBA’deki ikinci sezonunda 71 maçta görev yapan Memo, bu kez 33 maçta sahaya ilk beşte çıktı ve maç başına 9.6 sayı, 5.9 ribaund, 1.0 asist ve 0.9 blokla oynadı. Şut, serbest atış ve de 3 sayı şut yüzdelerinde de artış yakalayan Memo, diğer takımların da dikkatini çekti ve sonunda 2004/2005 sezonuna Utah Jazz ile başladı. Okur, 6 yıllığına 50 milyon dolar karşılığında Utah’la sözleşme imzaladı.

Utah Jazz’daki ilk sezonunda, playofflara kalamayan takımda 12.9 sayı ve 7.5 ribaunt ortalamalarıyla oynadı. Bu dönemde 2006 Dünya Basketbol Şampiyonası’nda Türk Milli Takımı’nda oynamayacağını açıkladı ve bu nedenle de ciddi eleştirilere maruz kaldı. Okur Utah’daki ikinci sezonunda ise, elde ettiği 18.0 sayı ve 9.1 ribaunt ortalamasıyla gözle görülür bir artış gelişme gösterdi.

Bu arada Allen Iverson'ın sakatlığı nedeniyle kadrodan çıkartılması üzerine 2007 NBA All-Star maçı Batı Konferansı kadrosuna dahil edildi. Karşılaşmada 4 sayı, 2 ribaund ve 1 asist ile oynayan Mehmet Okur, NBA tarihinde All-Star seçilen ilk Türk oldu. Mehmet Okur, 7 Temmuz 2004’te ünlü foto model ve televizyon sanatçısı Yeliz Çalışkan ile evlendi. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'ın kıydığı nikah töreninde, çiftin nikah şahitliğini Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, Basketbol Federasyonu Başkanı Turgay Demirel ile sinema sanatçısı Kadir İnanır yaptı. Çiftin 22 Mart 2007’de doğan ve Melisa ismini verdikleri kızı, 55 cm boyunda ve 4.280 kg ağırlığında dünyaya geldi.


arkadaşlar inşallah işinize yarar :) :) :)



Saat: 11:48

©2005 - 2024, MsXLabs - MaviKaranlık