MsXLabs

MsXLabs (https://www.msxlabs.org/forum/)
-   Sanat ww (https://www.msxlabs.org/forum/sanat-ww/)
-   -   Jan Van Eyck (https://www.msxlabs.org/forum/sanat-ww/15248-jan-van-eyck.html)

virtuecat 25 Kasım 2006 19:48

Jan Van Eyck
 
Jan Van Eyck, Flaman ressamıdır (1390'a doğru-1441). Jan Van Eyck, büyük bir olasılıkla, Liege yakınlarındaki Maaseik'te doğdu. Kendisi kadar ünlü bir ressam olmayan ağabeyi Hubert Van Eyck'ın etkisiyle resim yapmağa başladığı sanılıyor.

Genç yaşta Bayernli Johann'ın sarayına, daha sonra Bourgogne dükü iyi Philippe'in hizmetine girdi. Dostu olan İyi Philippe, ona İspanya ve Portekiz'de önemli diplomatik görevler verdi. Sonrada Brugge'ye yerleşen Van Eyck, Mistik Kuzu diye anılan mihrap arkalığını o tarihlerde yaptı (1432). Kısa sürede servete ve üne kavuşan sanatçı, ölünceye kadar zengin ve gösterişli bir büyük burjuva hayatı yaşayacaktı.

Tarihçi Vasari'nin, yağlıboya resmin icadını Van Eyck'a mal etmesi büyük bir yanılgıdır. Yalnız Van Eyck'ın bu resim tekniğini geliştirdiği kesin bir gerçektir. Reçineyle karıştırdığı boyayı ince tabakalar halinde üst üste sürerek, ışık oyunlarını ve renklerin açıklığını-koyuluğunu büyük bir kesinlik ve gerçeklikle vermeyi başarmış, sonradan bütün Flaman ressamları onun bu ustalığından yararlanmışlardır.

Fakat Van Eyck'ın en büyük özelliği, Ortaçağ geleneklerinden ayrılan ilk ressam oluşudur; o zamana kadar dinsel tabloların şaşmaz bir özelliği olan simgelerle anlatımı bir yana bırakmış, resimde ilk defa günlük hayata yer vermiştir. Doğa, kişiler, her gün kullanılan ev Eşyası onun fırçasında büyük bir önem kazanır; hem içten, hem de esrarlı yönleriyle yakalayıp tablolarına aktardığı bu öğeleri inanılmayacak bir kusursuzlukla işler. Bu bakımdan, portre ve «günlük yaşantıdan tablolar» (aile ve toplum hayatından alınmış sahneler) ressamı Van Eyck, Flaman okulunun kurucusu kabul edilebilir.

Bazı Eserleri

Şansölye Rolin'in Bakiresi, Karanfilli Adam, Meryem Triptiği, Sarıklı Adam, Üç Meryem İsa'nın Mezarı Başında.

(Solda) Gand'daki (Belçika) Saint-Bavon Katedrali'nde «Mistik Kuzu» adlı mihrap arkalığının orta panosundan bölüm. 1432'de yaptığı bu çok kanatlı tablo Jan Van Eyck'a haşarı kapılarını açtı. Desenin en ince ayrıntılarına kadar kusursuz işlenişi, canlı ve parlak renkler, görkemli düzenleme, doğayı ve insanları aydınlatan olağanüstü ışık, bu panoyu sanat tarihinin başeserlerinden biri değerine ulaştıran öğelerdir.

(Sağda) «Arnolfini ile Karısı» (1434). Karıkocanın evlerinde esen sakin ve mutlu havayı sanatçı, düzenlemedeki denge ve bakışımla, renklerin uyumu ve bir perdeden süzülmüşe benzer yumuşak ışıkla sağlamıştır.


asla_asla_deme 15 Ekim 2008 16:09

(yaklaşık 1385-1441). Birçok ressam yetiştiren ünlü van Eyck ailesi, ortaça­ğın sonlarına doğru, Burgonya düklerinin bugünkü Belçika'nın doğusunda yer alan toprak­larında yaşadı. Yapıtlarının çoğunu Gent (Gand) ve çevresinde, kilisenin, Hollanda kontlarının ya da Burgonya düklerinin koru­ması altında gerçekleştiren bu ailenin en ünlü ressamı Jan van Eyck'dır. Sanatçının 1422'de Hollanda kontunun koruması altına girmeden önceki resim eğitimine ilişkin bilgi yoktur. Jan van Eyck 1425'te Burgonya Dükü III. Philippe' in (İyi Philippe) koruması altına girerek Bruges'e yerleşti ve yaşamının geri kalan bölümünü orada geçirdi. O dönemde Avrupalı ressamlar yapıtlarında toz boya, yumurta akı ve su karışımından oluşan tempera adlı bir tür suluboya kullanırlardı. Jan van Eyck, 15. yüzyılda gelişmekte olan yağlıboya tekniğini yetkinleştiren ilk ressamdır. Sanatçının başya­pıtı, Kuzunun Tapınması ya da Gent Ahar
Panosu olarak tanınan mihrap resmidir. Kar­deşi Hubert van Eyck'ın yapmaya başladığı resim, Hubert'in 1426'da ölümü üzerine Jan tarafından tamamlanmıştır.
Jan van Eyck'ın en ünlü yapıtlarından olan Giovanni Arnolfini'nin Evlenmesi adlı tablo ortaçağda yapılmış öteki resimlerden çok farklıdır. Ressam bu yapıtında, o dönemde yaygın olan dinsel konular yerine kentin ileri gelen ailelerinden birini konu almış ve kusur­suz bir perspektif içerisinde betimlemiştir. Yapıtın bir başka özelliği de, ışığın yetkin bir biçimde kullanılmış olmasıdır. Eşsiz bir renk uyumu ve ayrıntı ustalığıyla donatılmış olan bu resim, dünya resim tarihinin en özgün yapıtlarından biridir. Odadaki köpek, bir kenara atılmış duran terlikler ve pencere eşiğindeki meyveler büyük bir özenle işlen­miştir. Resim tarihinin en büyük portre res­samları arasında yer alan Jan van Eyck yapıtlarıyla, kendinden sonra gelen Hobbe-ma, Vermeer, de Hooch gibi ressamları da etkilemiştir.


MsxLabs & TemelBritannica


_Yağmur_ 12 Haziran 2011 15:46

Jan Van Eyck

(1385-1390 arası Maastricht-1441 Bruges), Hollandalı ressam.

1422-1424 yılları arasında Hollanda kontlarının himayesinde ressamlık yaptı. 1425'te, saray ressamı olarak Güney Hollanda'daki kimi toprakların egemenliğini elinde bulunduran Burgond dükü Philip'in himayesine girdi. Van Eyck'in, iki kez "gizli" diplomatik görevlerle İspanya ve Portekiz'e gönderildiği de bilinmektedir. 1430'da Bruges'e yerleşti ve burada, ölümüne dek çalıştığı bir atölye kurdu. Jan Van Eyck'in adı, yağlıboyanın keşfedilmesiyle birlikte anılır.

Kimi sanat tarihçileri, Jan Van Eyck'in yapıtları olarak değerlendirilen birçok resmin, aslında erkek kardeşi Hubert Van Eyck'e ait olduğunu öne sürdüler. St. Bavon Katedrali'ndeki (Belçika) mihrabı süsleyen resmin çerçevesinde, resme Hubert'in başladığına ve Jan'ın tamamladığına dair bir not vardır. Yağlıboya resme getirdiği yeniliklerin yanı sıra, Orta Çağ geleneklerinin belirlediği sanattan da kopan Van Eyck, gerçekçi bir üslûp geliştirdi. Küçük fırça darbeleri kullanarak, doğal dekorlar içindeki nesneleri tüm ayrıntıları ve dokusal özellikleriyle yansıttı.

Bu açıdan, yapıtları 17. yüzyıl gerçekçi ev içi resimlerinin öncüsü sayılabilir. İlk bakışta din dışı dünyayı yansıtıyormuş gibi gözüken resimlerinde, gizlenmiş bir dinî simgecilik de göze çarpar. Jan Van Eyck'in ilk resimleri daha küçük boyutluydu ve minyatürleri andırıyordu. Bu resimlerde,dekor olarak genellikle kilise içleri seçiliyor, nesneler küçük boyutta yansıtılıyordu. Daha sonraki yapıtlarındaysa, eskiye oranla daha büyük figürler seçen Van Eyck, bu figürleri daha ufak boyutlu dekorların içine oturttu.

Başlıca tabloları: "Arnolfini Çifti", "Çeşme Başında Meryem", "İsa'nın Göğe Çıkışı", "Aziz Barbara", "Şansölye Rolin'in Meryem'i".
MsXLabs & Morpa Genel Kültür Ansiklopedisi


Safi 2 Temmuz 2015 01:46




VAN EYCK
, güney hollandalı iki ressamın adı: HUBERT (öl. Gent 1426), 1424 -1426 arasında Gent arşivlerinde adına rastlanır; kardeşi (?) JAN (Maaseik ? 1390'a doğr. ? - Brugge 1441), 1425'ten ölümüne kadar Bourgogne dükü İyi Philippe’in mabeyinciliğini yapmıştır. Jan'ın, efendisi için birkaç diplomatik görevi yerine getirdiği, 1426-1429 arasında Lille’de kaldığı, sonra da Brugge'de çalıştığı bilinmektedir.
Ünlü Mistik kuzu çokkanatlısı’nın (Sint -Baafs katedrali, Gent) çerçevesi üzerindeki yazıtta (özgün olup olmadığı tartışma konusudur), sunakarkalığına "herkesten daha büyük" olan ressam Hubert Van Eyck tarafından başlanıldığı, çalışmaların onun kardeşi Jan tarafından sürdürüldüğü ve yapıtın 1432’de tamamlandığı belirtilmektedir. Siparişi vermiş olan Jops Wijdt ile karısı sunakarkalığının (yapıldığından bu yana kısa süreler dışında korunduğu capellayı da onlar inşa ettirmiştir) dış kanatlarında temsil edilmişlerdir. Yapıt, karmaşık bir tanrıbilimsel düzene sahiptir. Hangi bölümleri Hubert'in, hangi bölümleri Jan'ın yaptığı bilinmemektedir. Bununla birlikte, panoların incelenmesi sonucu, mekânın kuruluşunda birtakım farklılıklar olduğu saptanmıştır. Âdem ve Havva figürlerinde hacimlerin ustalıkla ortaya konuluşu, bu figürlerin Jan'ın elinden çıkmış olduğunu düşündürtmektedir. Öte yandan laboratuvar yöntemleriyle yapılan incelemeler, hepsi de figürlerin resim mekânına yerleştiriliş sırasında görülen olağan gelişmelere bağlanamayacak birtakım değişiklikler ortaya çıkarmıştır. Bunlar; perspektifi ve mekânın gerçekliğini, ışık ve gölge oyunlarını daha iyi yansıtmak kaygısıyla yapılmıştır.
Jan’ın dukalık sarayındaki göreviyle ilgili herhangi bir özgün yapıtı bilinmemektedir. Buna karşılık, Jan'ın yapmış olabileceği prens portrelerinin kopyaları elde bulunmaktadır Sanatçının günümüze ulaşan yapıtlarından (bunlar çoğunlukla Meryem resimleri ve portrelerdir) bir bölümü kesinlikle tarihlendirilmiş (1432'den başlayarak) ve çoğu kez latince olarak imzalanmıştır Van Eyck’e mal edilen Şansölye Rolin'li Meryem (Louvre) sanatçının ressam olarak yüksek niteliğini yansıtır. Tabloda anıtsal görünümlü iki figür bir yanda diz çökmüş şansölye, diğer yanda kucağında oğluyla oturan Meryemkarşı karşıya durmaktadır; aralarındaki uzam, geniş bir ırmağın geçtiği bir kent görünümüne açılmaktadır. Bu açıklık, yapıta dikkate değer bir denge ve genişlik kazandırmaktadır. Piskoposluk kurulu üyesi Van der Paele’li Meryem'de (1436, Brugge komün müzesi) dışarıya doğru bu açılma yoktur. Oldukça dengeli olan kompozisyon daha duraldır Ayrıntılar ve çeşitli maddeler, büyük bir titizlikle verilmiştir. Her iki tablo da büyük bir olasılıkla sunakarkalığı olarak yapılmamıştır; bunların, bağışçılar tarafından kurulan capellalar (ilki için Autun’da, İkincisi için Brugge'de), sunağın yakınına yerleştirilmiş olduğu anlaşılmaktadır. Jan Van Eyck’in daha başka birçok Meryem tablosu bilinmektedir: Dresden galerisi'nde- ki Meryem (1437), Anvers Güzel sanatlar müzesi'ndeki Meryem çeşmede (1439), Berlin-Dahlem'deki Meryem kilisede vb., gözalıcı renklerle, sonsuz bir özen ve dikkatle, ancak katılığa düşmeden yapılmış dengeli yapıtlardır. Azize Barbara (1437, Anvers) adlı tabloyu da anmak gerekir.
Portreler arasında, kompozisyon açısından en özgünü ve barındırdığı gizli anlamlarla en zengini, günümüzde National Gallery'de (Londra) bulunan Arnottini" ve karısı’dır (1434). Gerçekliği çarpıtarak yansıtan ayna, flaman resim sanatında sıkça kullanılan bir tema olacaktır. Van Eyck portrelerinde, kişilerini en küçük ayrıntılar üzerinde durarak gerçeğe uygun bir biçimde betimler: sözgelimi, Viyana'daki Kunsthistorisches Museum'da bulunan Bir kardinalin portresi (1438). Ressamın kendi elinden açıklamaların yer aldığı bir hazırlık deseni de Dresden'deki Kupferstichkabinett'tedir. Tymotheos'un (1432, National Gallery, Londra) ve Jan de Leeuvv’un (1436, Viyana) portreleri, özellikle bakışları yaşam dolu genç adam figürleridir. Kırmızı sarıklı adam'ın (1433, National Gallery, Londra) yüzü, gölgeler arasından tüm keskinliğiyle sıyrılır; ressamın karısı Marguerite Van Eyck ise (1439, Brugge komün müzesi), seyirciye biraz sert bir tavırla bakmaktadır.
Milano-Torino dua kitabı'nı (Torino komün müzesi) süsleyen kimi minyatürlerin Van Eyckler'e mal edilmesi varsayıma dayanmaktadır Bazı XVI. yy. metinlerinde Jan, yağlıboyanın mucidi olarak gösterilir. Bu yöntem aslında, daha önceleri de bilinmekteydi; ancak, yağlıboya kullanımını yaygınlaştıran kişi büyük bir olasılıkla Jan'dır. Oldukça kişisel olan resim yapma yöntemi, farklı yapıdaki boya katmanlarının üst üste sürülmesine ve bunların saydam olmaları nedeniyle birbirlerini tümüyle gizlememesine dayanır. Jan Van Eyck' in, çağdaşları ve kendisinden sonra gelenler (örneğin R Christus) üzerinde derin bir etkisi olmuştur. Bu ressamların çoğunda rastlanan Salvador Mundi tipi, kaybolmuş bir Van Eyck tablosundan kopya edilmiş olmalıdır.
Elde bulunan belgeler, Hubert ve Jan’ ın ikisi de ressam olan, LAMBERT adlı bir erkek kardeşleriyle, MARGUERİTE adlı bir kız kardeşleri olduğunu akla getirmektedir. Onlar gibi Liöge'in Meuse yöresi kökenli olan ressam BARTHELEMY D'EYCK ile Van Eyckler arasında bir akrabalık bağının var olup olmadığı bilinmemektedir. Barthölemy d'Eyck, Aşkla yanıp tutuşan yürek'in ustasından ve Aix muştusu'nun ressamından başka biri olmayabilir.

Kaynak: Büyük Larousse


Safi 2 Temmuz 2015 01:47

5 ek
Jan Van Eyck

Alıntıdaki Ek 32555

Alıntıdaki Ek 32556

Alıntıdaki Ek 32557

Alıntıdaki Ek 32558

Alıntıdaki Ek 32559


Safi 2 Temmuz 2015 01:49

5 ek
Jan Van Eyck

Alıntıdaki Ek 32560

Alıntıdaki Ek 32561

Alıntıdaki Ek 32562

Alıntıdaki Ek 32563

Alıntıdaki Ek 32564


Safi 2 Temmuz 2015 01:50

2 ek
Hubert van Eyck

Alıntıdaki Ek 32565

Alıntıdaki Ek 32566



Saat: 00:49

©2005 - 2024, MsXLabs - MaviKaranlık