MsXLabs

MsXLabs (https://www.msxlabs.org/forum/)
-   Siyasal Bilimler (https://www.msxlabs.org/forum/siyasal-bilimler/)
-   -   Devlet Yönetim Biçimleri - Aristokrasi (https://www.msxlabs.org/forum/siyasal-bilimler/16132-devlet-yonetim-bicimleri-aristokrasi.html)

virtuecat 2 Aralık 2006 03:38

Aristokrasi, iktidarın imtiyazlı ve genellikle soya bağlı bir toplum sınıfının elinde bulunduğu siyasi hükümet şeklidir.




Terim ve Tanımı

Antik Yunan terimi olarak aristokrasi "en iyinin (veya iyilerin) yönetimde" olduğu hükümet şeklidir. Bu sebeple birçok sözlükte ilk verilen tanım budur.
Terim Türkçe'ye Fransızca aristocratie sözcüğünden geçmiştir. Kökeni ise, belirtildiği gibi, Yunanca'dır; aristokratia - aristos yani "en iyi" ve -kratia yani "güç".[1]
Bununla birlikte tarihte aristokrasiler genelde verasete dayanan plütokrasi şeklinde olmuştur. Bir siyasi hükümet terimi olarak, aristokrasi şu terimlerle karşılaştırılabilir:
  • otokrasi - "bir tek bireyin yönetimi"
  • meritokrasi - "yönetmeyi hak edenlerin yönetmesi"; her ne kadar bu terim anlam bakımından yüzeysel olarak aristokrasiye benzer gözükse de, aristokrasiden farklı olarak en iyi tanımlanmasa da liyakatıyla yönetimde kalacak durumda olması gerekir.
  • plütokrasi - "varlıklıların yönetimi"; tarihsel ve pratik anlamda aristokratlar sık sık sadece varlıklı oldukları için erdem ve liyakat açısından en iyi gibi kabul görmüşler ve sonuç olarak aristokrasiler daha çok plütokrasi olmuşturlar.
  • oligarşi - "birkaçın yönetimi" (birkaç kişinin yönetimi); bir aristokrasinin oligarşi olup olmaması "birkaç kişi" fikrinin nasıl yorumlandığına göre değişir.
  • monarşi - "bir tek bireyin yönetimi"; tarihsel anlamda monarkların çoğunluğu aristokrattırlar. Bununla birlikte, rakipleri de aristokratlardan olduğu için, aristokrasi ile zıt kutuplarda olmuşturlar. Yönetimdeki hanedan ile diğer rakip aristokrat hanedanlar arasındaki çatışmalar Orta Çağ'ın merkezi meselelerindendir.
  • demokrasi - "insanların yönetimi" (veya çoğunluğun yönetimi); genellikle aristrokrasinin karşıtı olarak düşünülmüştür. "Tüm insanlar eşittir" fikrinden yola çıkarak, yönetimin tüm insanların seçtiği biçimde oluşu ve böylece herkesin yönetimde olduğu (yönetimde hak sahibi olduğu) hükümet şekli olarak tanımlanabilir.

Tarihçe

Aristokrasi terimi ilk kez Atina kent devletinde kullanılmıştır. Terim orduların başında dövüşen genç vatandaşlara verilirdi. Zira askeri cesaret ve liyakat o dönemde büyük bir erdem olarak görülürdü; ordular "en iyi"ler tarafından yönetilmekteydi. Terim antik Yunan geleneğinden Avrupa Orta Çağı'na geçmiş ve askeri liderlerden oluşan, verasete dayanan bu sınıf "soylular sınıfı" olmuştur. Antik Yunan'daki gibi bu sınıfın üyelerinin köleleri olan bir tebası vardı ve bu kişiler askeri konumlarından dolayı soylu veya en iyi olarak tanımlanıyorlardı.
Aristokrasiye karşı şüphe uyanmasının çeşitli sebepleri olmuştur. Felsefi anlamda Aydınlanma'nın getirdiği "herkes eşittir" söylemi önemliyken, Fransız Devrimi'nin de sebeplerinden sayılabilecek aristokrasinin artık toplumun en iyileri olmadığı fikri de önemlidir. Bu fikrin oluşmasının nedenleri ise çeşitlidir. Her şeyden önce ordu kavramı değişmeye başlamıştı, Kral XIV. Louis orduyu modernize etmişti ve artık aristokratlar at sırtında ordunun başında yer almıyorlar, güvenli bir mesafe uzaktan orduları kumanda ediyor, çoğunlukla kendileri savaşmıyorlardı. Bunun dışında Aydınlanma'nın başlattığı özgürlük fikri halkın aristokratların pratik yaşamda en iyidoğarak en iyi yani aristokrat olmayı başarmışlardır. Böylece kazanılmamış, hak edilmemiş bir mevkiyi işgal ettikleri düşünülmüştür. Aristokratlar bir kere en iyien iyinin yönetimi olan aristokrasinin de çöküşünü getirmiştir. olmadıklarını görmesine yardımcı olmuştur. Fransız Devrimi'nin odağında bu vardır, onlara göre aristokratlar herhangi bir liyakat veya üstün erdem ile değil de sadece oldukları inancının çöküşü,
Bugün Birleşik Krallık dahil çoğu Avrupa ülkesinde aristokratik unvanlar hâlâ varlığını sürdürmektedir. Artık yönetimsel bir fonksiyon taşımasa da bu unvan çoğunlukla kişinin saygın ve belirli bir geçmişe sahip olduğunu veya varlıklı olduğunu, her daim olmasa da sık sık, ifade edebilir.
Tarihi planda yönetici görevlere sahip askeri bir sınıf bulundurmamış toplumlara sahip ülkelerde ise aristokrasi daha farklı temellere oturur. Örneğin Amerika Birleşik Devletleri'nde kişinin atalarının ilk göçmenlerden olması anlamında kullanılabilir



Daisy-BT 14 Mayıs 2011 23:25

Aristokrasi
 

Aristokrasi

İktidarın, ayrıcalıklı ve genellikle soylu bir sınıfın elinde bulunduğu yönetim ya da devlet biçimi.

Aristokrasi, eski Yunancada "en iyilerin yönetimi" anlamına gelirdi. Yunanlılarda önceleri "doğuştan soyluluk", yani askerlikten toprak sahipliğine geçen "geni" sınıfının soyluluğu söz konusuydu. Uygarlığın gelişmesiyle aristokrasi, gücünü toprak zenginliğinden çok, paradan almaya başladı. Yunan devlet yönetimi felsefesinde aristokrasi, insan olgunluğu ülküsüne en çok yaklaşan kişilerin kurduğu bir yönetim biçimi olarak kabul edilirdi. En iyi hükümet biçiminin ne olduğu konusunda bir tartışma geliştiren Aristoteles, aristokrasi ve demokrasinin birleştirildiği bir yönetim biçimini önermiştir. Thomas Aquinas, Machiavelli ve Aristoteles sonrası düşünürler de bu görüşü paylaşmışlardır. Günümüzde, doğuştan soyluluk anlamındaki aristokratlığın geçerliliği kalmamışsa da, seçkin ve aydın bir kesimin aristokratlığı hâlâ söz konusudur.

MsXLabs & Morpa Genel Kültür Ansiklopedisi


buz perisi 7 Haziran 2012 13:35

Aristokrasi

İktidarın imtiyazlı ve genellikle soya bağlı bir toplum sınıfının elinde bulunduğu siyasi hükümet şeklidir. İlk çağ sitelerinde, Eski Venedik Cumhuriyetinde bu yönetim şekli hakimdi. Feodal toplumlarda genel olarak aristokrasi örnekleridir. Kelime yapısı bakımından ele alındığında aristokrasi Eski Yunancada aristos: en iyi, krotos: ise kudret anlamına gelir. Yönetimin en seçkin kimselerin elinde bulunduğunu gösteren siyasal bir rejimdir. Siyasi teşkilatlanma tipi olarak aristokrasi demokrasinin hatta bazen monarşinin karşıtıdır. Çünkü birçok monarşilerde hükümdar ailesi asiller zümresinin nüfuzunu kırar ve hatta onu yok eder. aristıkrat tabakanın vasıfları doğuştan gelen imtiyaz ve dışarıdan girmeye engel olan bir şeref kanununun bulunmasıdır. Bununla birlikte Monarşi kuvvetlendikçe bu sınırlar gevşer ve "kazanılmış asillik "zümresi doğar. aristokrasi yabancı unsurlara açılma eyilimini gösterdikçe iç bünyesindeki Bağlılıktan birşeyler kaybetmeye başlar.Sonunda ancak bir asiller sınıfı haline gelir Bu durum ise Aristokrasi kurumunun siyasal haklarının, dolayısıylada itibarının sarsılıp zayıflamasına yol açar.

Aristokrasinin Oligarşi ile İlişkisi

Oligarşi, aristokratik yönetimin daraltılmış bir biçimidir. Iktidardaki kimseler bütün aristokrat sınıfını değil bu iktidarı elde tutan paylaşmak istemeyen ve kendi çıkarları doğrultusunda kullanan bir kaç ailenin temsilcileridir. Görevleri bakımından oligarşi siyasi gücün eşit bölünüşü veya imtiyazlı statüsü olan bir zümrenin toplumda devamlı yerleşmesine doğru gider.Aristokrasiden farkı bu zümrenin mutlaka toplumda "itibarlı" olan bir üstün soylular sınıfının olmaması ve güç kullananların elinde bulunmasıdır.

Aristokrasinin Monarşi ile İlişkisi

Bazen siyasi ve dini kudreti aynı aile temsil eder o zaman devlet teokratik olur. Hükümdar otoritesinin tanrı iradesiyle sıkı sıkıya ilişkili sayıldığı monarşi rejimidir.





Saat: 19:09

©2005 - 2024, MsXLabs - MaviKaranlık