Ben merkezli hikayeyi açıklar mısınız? |
''ben merkezi'';(içinde ben merkezli düşüncenin özellikleride mevcut) Her konuda fikir sahibidir. Üstelik güya en iyi fikrin sahibidir. Karşısındakinin kendi fikirlerinden farklı bir fikri olursa da - “Bak ben şunu bunu senden bu kadar daha fazla yaşadım, okudum, gördüm. Sen benim yaşıma gel, benim okuduklarımı oku, yaşadıklarımı yaşa…” tavrına girer. Fikrisabittir, övmez, övgü ve ilgi bekler. Odur sadece var olan, kendisinden gayrısı önem arzetmez. İğnelemeye, aşağılamaya bayılır ama bunu alenen yapmaz. Bir kaşı yukarıda konuşur, üstten bakar. Kendisine eleştiri getirildiğinde ise kırmızı bir renkle; - “Sen kim oluyorsun ki” ile lafa başlar. Çünkü o katedilebilecek yolları katetmiştir de, diğerleri bu yolda yürürken onlarla dalga geçmek maksadındadır. Ama yine de kendisini sevimli ve ilgi çekici bulur! Kendine sormaz ki; Be biçare hazret, kendi eksikliğinin farkındalığını yaşıyorsun da, bu nedenle kendini sürekli diğerleri ile kıyaslayıp “Amman ben ne büyük insanım” övgüsünü arıyorsun. Bırak buna insanlar karar versin. Kendi yaptığın tahtında, kendinin sultanı olmuşsun neye yarar. Yaşanmışlarından aldığın tecrübe ve bilgi hep ıskartalar olmuş da, bunun farkında değilsin. Kişinin aynası işidir. Yap, ortaya koy da biz de bakalım tadına ama “Kötü olmuş” dediğimizde işte erdemin orada başlar. İşin olmamış ise, sen de daha olmamışsın demektir. bu bilgileri,n ışığında kendiniz ben merkezli bir hikaye yazabilirsiniz:) |
ben merkezli hikayeler ne demektir ben merkezli hikayeler ne demektir |
Benmerkezci hikayenin özellikleri nedir? benmerkezci hikayenin özellikleri nelerdir |
Ben merkezli hikaye örneği var mı? ben merkezli hikayeden 3 tane örnek bulabilir misiniz? |
Her konuda fikir sahibidir. Üstelik güya en iyi fikrin sahibidir. Karşısındakinin kendi fikirlerinden farklı bir fikri olursa da - “Bak ben şunu bunu senden bu kadar daha fazla yaşadım, okudum, gördüm. Sen benim yaşıma gel, benim okuduklarımı oku, yaşadıklarımı yaşa…” tavrına girer. Fikrisabittir, övmez, övgü ve ilgi bekler. Odur sadece var olan, kendisinden gayrısı önem arzetmez. İğnelemeye, aşağılamaya bayılır ama bunu alenen yapmaz. Bir kaşı yukarıda konuşur, üstten bakar. Kendisine eleştiri getirildiğinde ise kırmızı bir renkle; - “Sen kim oluyorsun ki” ile lafa başlar. Çünkü o katedilebilecek yolları katetmiştir de, diğerleri bu yolda yürürken onlarla dalga geçmek maksadındadır. Ama yine de kendisini sevimli ve ilgi çekici bulur! Kendine sormaz ki; Be biçare hazret, kendi eksikliğinin farkındalığını yaşıyorsun da, bu nedenle kendini sürekli diğerleri ile kıyaslayıp “Amman ben ne büyük insanım” övgüsünü arıyorsun. Bırak buna insanlar karar versin. Kendi yaptığın tahtında, kendinin sultanı olmuşsun neye yarar. Yaşanmışlarından aldığın tecrübe ve bilgi hep ıskartalar olmuş da, bunun farkında değilsin. Kişinin aynası işidir. Yap, ortaya koy da biz de bakalım tadına ama “Kötü olmuş” dediğimizde işte erdemin orada başlar. İşin olmamış ise, sen de daha olmamışsın demektir. Anlayana… |
sorum yanlış mı anlaşıldı ben merkezli hikaye ne diye sormamıştın örnek istemiştim |
Bu zaten ben merkezli hikaye örneğidir,açıklaması değil. |
Emanet okla katıldığı seçmeleri kazanıp Avrupa Gençler Okçuluk Şampiyonası’nda birinci olan 16 yaşındaki Enes Uğurlu “Çok mutluyum“ dedi. Danimarka’nın Silkeborg kentinde yapılan şampiyonada 57 rakibini geride bırakan Edirne Okçuluk İhtisas Kulübü sporcusu Enes Uğurlu Antalya’da düzenlenen Gençler Türkiye Şampiyonası’nda elemeleri nasıl kazandığını şöyle anlattı: “Yarışmaya 6 okla başladım. Hedefe attığım 3 ok kırıldı. Yarışmaya devam etmek için en az 3 oka daha ihtiyacım vardı. Yarışmadan çekilme riskiyle karşı karşıya kalmıştım. Yardımıma rakibim olan İzmir Büyükşehir Belediyesi sporcusu Göktuğ Ergin Enez yetişti. Ondan aldığım 3 emanet okla atışlarıma devam ederek Türkiye 3'üncüsü olup şampiyonaya kazanma hakkını elde ettim. Ankara'da yaptığımız 10 günlük kamptan sonra Avrupa Şampiyonası'na katılarak birinci oldum.“ Enes Uğurlu’nun antrenörü Çilem Gemalmaz ise sporcusuyla gurur duyduğunu belirtti “Ondan bu başarıyı bekliyordum. Şimdiki hedefimiz Enes’in 2008 Olimpiyatları'nda Türkiye’yi temsil etmesi“ diye konuştu. Oğlunun başarısıyla onur duyduğunu belirten Şaban Uğurlu ise şunları söyledi: “5 yıl önce bu sporu çok seven bir arkadaşım Enes’i okçuluk kulübüne göndermemi söyledi. Ona göre Enes bu işin üstesinden gelirdi. Ben pek üstünde durmadım. Daha sonra oğlum da çok ısrar edince kulübe gönderdim. Çok hırslı çalışıyor. Çalışmalarını hiç aksatmadı ve hepimizin yüzünü güldürdü.“ |
ben merkezli hikaye anlatmaya bağlı edebi metinleri inceleme yöntemine göre nasıl incelenir |
Saat: 11:30 |
©2005 - 2024, MsXLabs - MaviKaranlık