Bir ülkenin kalkýnmasýnda para mý önemlidir eðitim mi?
 

Ben bu soruyu paranýz olmasýný mý tercih edersiniz yoksa eðitiminiz mi*'' olarak algýladýðým için. cevabým eðitim olacaktýr.. çünkü iyi bir eðitimin sonucunda para zaten kazanýlabilir.. ama ne kadar çok paran olursa olsun doðru kanalize edilmezse birgün elbet tükenir. yada para size eðitim olanaðýný tek baþýna saðlayamaz. sadece alýnan eðitimin niteliðini yükseltebilir.

bence eðitim çünkü mantýklý olarak düþünecek olursak diðer ülkelerle girdiðimiz anketlerde önde çýkan ülkeler hep geliþmiþ ülkeler(anket konularý ise en çok kitap okunulan ülke,(o kadar ki yürüken bile)ülkelere göre öðrenci baþarýsý(ki bunda sodan birinciyiz)

para
 

bizimde münazaramýz var ve parayý savunuyoruz ben þöyle düþündüm . Para olmazsa eðitim de olmaz. Para olursa eðitim olur o tekrar paraya dönüþür. Ayný zamanda örneðin arjantin de okur-yazar oraný çok yüksek ama ekonomisi geliþmediði için iyi bir yerde deðil. Parayý doðru kullanmak için iyi bir eðitim gerekir fakat kullanýlmayacak para olmadýktan sonra eðitimin de hiç bir önemi kalmaz. Kýsacasý para eðitimin yolunu açar ikisi de ülkeyi kalkýndýrýr ama para kaynaktýr.

bencede para,Bence para . Paran varsa iyi eðitim koþullarý saðlayabilirsin . Hemde dýþa baðlý kalmassýn . Eðer paran varsa diðer ülkelerin gizli sömürgesi deðil kendi kalkýnmaný kendin saðlarsýn . Bence iyi bir eðitim için para lazým bu drumda eðitimin önemi azalýyor .

Eðitim ile toplumsal geliþmeler arasýnda iliþkiler olduðunun bilinmesi yeni deðildir. Tarihe bakýldýðýnda Eski Yunan ve Ýslam düþünürlerinin çalýþmalarýnda, eðitimin önemine iliþkin ilginç görüþler belirttikleri görülmektedir. Günümüze kadar uzanan dönem içinde pek çok ekonomistin, sosyal ve siyasal bilimcinin kalkýnmada eðitimin çok önemli bir rolü olduðunu ileri sürdükleri bilinmektedir.

Özellikle 1960 yýlýndan beri okur-yazarlýk oraný, ilk, orta ve yükseköðretimdeki okullaþma oraný, eðitim teknolojisinin yaygýnlýk derecesi, eðitim ve öðretim programlarýnýn niteliði gibi pek çok ölçütle belirlenen eðitim düzeyinin yükseltilmesi; bütün toplumsal, ekonomik, yönetimsel ve siyasal geliþmeler-kýsaca kalkýnma- için bir önkoþul olarak düþünülmektedir. Baþka bir deyiþle baþarýlý bir kalkýnma süreci, toplumu deðiþim bilincine kavuþturmaya dayanýr. Deðiþim bilincine kavuþmanýn ilk adýmý da eðitimdir.
Bir ülkenin kalkýnmasý, o ülke halkýnýn geliþmesine sýký sýkýya baðlýdýr. Ýnsanlarý geliþtirmek, onlara kalkýnmaya uygun davranýþlar kazandýrmak da ancak eðitimle olur. Kalkýnma, davranýþlarýn rasyonelleþmesini gerektirir. Rasyonel davranýþlar, ancak kafalarda devrim yapýlmasý ile saðlanýr. Bunun için de geliþmeye açýk kafalar gerekir. Geliþmeye açýk kafalar oluþturmanýn yolu da eðitim anlayýþýný deðiþtirmeden geçer.
Kaba gözlemlerle bile bugün, dünyamýzda eðitim düzeyi yüksek olup da geri kalmýþ bir toplum gösterilemeyeceði gibi, eðitim düzeyi düþük olup da sanayileþmiþ, kalkýnmýþ bir toplum da gösterilemez.

1960’lý yýllarda yapýlan çok sayýdaki araþtýrma; kiþi baþýna düþen milli gelirin ve diðer ekonomik göstergelerin artýþý olarak tanýmlanan ekonomik büyümeyle, geleneksel-tarýmsal toplumdan geçiþ toplumuna, sonra da sanayileþmiþ çaðdaþ topluma geçiþ olanak tanýmlanan toplumsal deðiþmeyle ve demokratlaþma olarak tanýmlanan siyasal geliþme süreçleriyle, toplumlarýn eðitim düzeyi arasýnda ilginç iliþkiler olduðunu ortaya çýkarmýþtýr.
Böylece kiþi baþýna düþen milli gelir, ya da ekonomik büyüme ile eðitim düzeyi arasýnda doðru orantýlý bir iliþki olduðu anlaþýlmýþtýr. Hatta bazý ekonomistler daha da ileri giderek; hangi okur-yazarlýk oranýnýn kaç dolarlýk kiþi baþýna düþen milli geliri saðlayabileceðini gösteren tablolar bile hazýrlamýþlardýr. Bu nedenle her koþulda geçerli olmamakla birlikte, söz konusu bir ülkenin okur-yazarlýk oraný bilinince, o ülkenin kiþi baþýna düþen milli gelirini, kiþi baþýna düþen milli geliri bilinince de, okur-yazarlýk oranýný yordamak (tahmin etmek) mümkün olmuþtur.

para ilk önce nasýl kazanýlýr hamallýkla kazanýlmaz parayý akýllý adamlar kazanýr akýllý birey de eðitimini iyi þekilde görmüþ bireydir
eðitim yüksek olursa bir millet yükselir ama geç yükselir temeli saðlam olur.
parayla yükselen millet 1 anda fýrlar fakat 1 anda da iner Yönetimin bilgisizliðinden - siyasete girmeden açýklayayým-

Atatürk zamanýnda 2. dünya savaþýnda bir çok yabancý filozof profesor bizim ülkemize sýðýnmadý mý ? O zaman bizim paramýz çok muydu? Tabiki hayýr.. Bilgili ve zeki bir yöneticimiz vardý ve zekasýný kullanýyordu..

Bu yüzden Atatürk zamanýnda da paramýz yoktu ama tüm profösörlerinlar olmasa da yüksek bilgidekileri atatürk türkiyeye çekmeyi baþarmýþtý.. Maddi yönden zengin bir ülke, o parayý kullanamayacak kadar eðitimsiz olursa, kalkýnamaz. Benim görüþüm. Türkiye çok zengin bir ülke olarak varsayarsak para ile çok güzel okullar labaratuarlar açabilir.Burs verebilir herkeze imkanlar son düzeyde yani.Böyle kalkýnma mý olur parayla anca teklonojiyi dýþardan satýn alýrsýn kendi ülkende üretirsin.Paran var diye tüm imkanlarý saðlýcan diye öyle her prof. gelmez.
Eðitim olmazsa olmazdýr.Parayla en iyi en son teklonojiyi elde edebilirsin.Ama eðitimlede o en son teklonojiyi kendin üretebilirsin.Biz niye üretemiyoruz diye örnek verirsek ki son zamanlarda askeri teklonoji baþta olmak üzere üretim faaliyetlerimiz arttý eðtim sistemimizin iyi olmadýðýný düþünüyorum.Ýlkokul baþta olmak üzere düzeltilmesi gereken çok eksiklikler var eðitim sisteminde.Bunlar kendi fikrim.Birde doðru bir örnek mi bilemiyorum ama Sakýp Sabancýyý örnek vermek istiyorum. 0 dan baþladý nerelere geldi.Parasýzlýðýn hiç birþeye engel olmadýðýný orada görebiliriz diye düþünüyorum.Liseyi terketmek zorunda kaldý.Fakat azimde önemli bir rol oynadý.Eðitim sadece okulla olmuyor sosyal hayatda da öðrenilcek þeyler var.

Bi ülkeyi kalkýndýrmanýn en kolay yolu eðitimdir .
Eðitimle insan nerede nasýl davranacaðýný bilir . Ufku açýlýr parayý kullanma yönetme iþlerini bilir öðrenir. Bylece ülke parayý kullanmayý bilince gitgide kalkýnmaya baþlar geliþir büyür devleþir .
Üretim tüketim artar,eðer ülke bilgili olursa dünyada neler olup bittiðini öðrenir yargýlar sorgular yenilikleri takip eder.
Okumuþ bir insanla okumamýþ bir insanýn arasýnda farklar çoktur .
Okumuþ insanýn aðzý iyi laf yapar malýný satar .Teknolojiyi takip eder geliþtirir.
Eðitimli insan ülkesini savunur savunma tekniklerini alýr yeni þeyler üretir güçlü bir konuma gelir .
Gelelim paraya her insanda para olabilir ama parayý kullanmayý bilmedikten sonra yani eðitimin olmadýktan sonra para senin hiçbir iþine yaramaz aksine seni yanlýþ yollara sürükler.

Bir insanýn ne kadar parasý olursa olsun o insanýn kafasý birþeye basmýyorsa yani beynini zekasýný iyi kullanamýyorsa o insan hiçbir iþe yaramaz.Para burda deðerini yitirir..

Bence paradýr Para varsa eðitim için gerekli yatýrým yapýlýr.
Ülke açýsýndan düþünürsek para varsa okullar açýlýr, okullar için araç-gereç alýnýr. Ama para yoksa eðitimi nasýl vereceksiniz

yardým
 

bak eyer eðitimi savunacaksan sana yardýmcý olabilirim çünkü bende eðitimi savunuyorum ve iþte oku:

Ülkenin kalkýnmasý için eðitim önemlidir. Eðitim seviyesi yüksek olan milletin o ülkeyi kalkýndýrabilmesi çok basittir. Milyonlar olsa yatýrýmlar yapýlsa dünyanýn en güzel þeyleri herhangi bir ülkeye yapýlsa ama o ülkedeki eðitim durumu yok denilecek seviyede ise o yatýrýmlarýn o güzelliklerin anlamý kalmaz. Eðitimsiz bir insan parayý nasýl kullanacaðýný bilmez. Nereye, nasýl, neden, ne zaman yatýrým yapacaðýný bundan nasýl kar saðlayacaðýný planlayýp düþünemez. Örneðin Güney Afrika dünyanýn en zengin altýn yataklarýna sahip ama hala ülkeleri geliþmemiþ. Çünkü o madenleri kullanýp parayý iþletecek eðitimli insanlarý yok.

PARAA..

Arkadaþlar bizimdde münazaramýz var biz parayý seçtik. Size yardýmcý olurmu billemem

Para güçtür ilk çaðlarda para durumu olmayanlar okuyamýyordu para olmazsa eðitimde olmaz Para olursa eðitimde olur o tekrar paraya dönüþür ayný zamanda örneðin Arjantinde okur-yazar oraný çok yüksek ama ekonomisi geliþmediði için iyi bir yerde deðil. Parayý doðru kullanmak için iyi bir eðitim gerekir fakat kullanýlmayacak para olmadýktan sonra eðitimin de hiçbir önemi kalmaz. Kýsaca para eðitimin yolunu açar ikisi de Ülkeyi kalkýndýrýr ama para kaynaktýr. Paran varsa iyi eðitim koþullarý saðlayabilirsin. Hemde dýþa baðlý kalmazsýn. Eðer paran varsa diðer ülkelerin gizli sömürgesi deðil kendi kalkýnmaný kendin saðlarsýn. Ýyi bir eðitim için para lazým para varsa eðitim için gerekli yatýrým yapýlýr. Ülke açýsýndan düþünürsek para varsa okullar açýlýr. eðitim için öðretmenler okula alýnýr. ama para yoksa okulu nasýl açacaksýnýz.?
Hem devlet okullarýnda araç-gereçleri okul karþýlamýyor. Kýyafet,kantin masrafý ve de okul aidatý oluyor bunlarý okul bedava mý yapýyor sizce..? Bunlarý eðitim ile nasýl alabileceksiniz? Siz okuyunca kantinci size yemekleri bedava mý verecek sanýyorsunuz. Mesela bizim okulumuz kolej her þeyi bedava veriyor ama bu okulu açarken hiç mi masrafa girmediler hiç mi kýyafet okul araç gereçleri okul alýmýna para vermediler? Eðitimde görüyoruz fakat öðretmenler bedava mý okutuyor bizi...? Mutlaka bize öðrettikleri için maaþ da alýyorlar. Para olmazsa okul ne için var...?

Eðitim ile toplumsal geliþmeler arasýnda iliþkiler olduðunun bilinmesi yeni deðildir. Tarihe bakýldýðýnda Eski Yunan ve Ýslam düþünürlerinin çalýþmalarýnda, eðitimin önemine iliþkin ilginç görüþler belirttikleri görülmektedir. Günümüze kadar uzanan dönem içinde pek çok ekonomistin, sosyal ve siyasal bilimcinin kalkýnmada eðitimin çok önemli bir rolü olduðunu ileri sürdükleri bilinmektedir.
Özellikle 1960 yýlýndan beri okur-yazarlýk oraný, ilk, orta ve yükseköðretimdeki okullaþma oraný, eðitim teknolojisinin yaygýnlýk derecesi, eðitim ve öðretim programlarýnýn niteliði gibi pek çok ölçütle belirlenen eðitim düzeyinin yükseltilmesi; bütün toplumsal, ekonomik, yönetimsel ve siyasal geliþmeler-kýsaca kalkýnma- için bir önkoþul olarak düþünülmektedir. Baþka bir deyiþle baþarýlý bir kalkýnma süreci, toplumu deðiþim bilincine kavuþturmaya dayanýr. Deðiþim bilincine kavuþmanýn ilk adýmý da eðitimdir.
Bir ülkenin kalkýnmasý, o ülke halkýnýn geliþmesine sýký sýkýya baðlýdýr. Ýnsanlarý geliþtirmek, onlara kalkýnmaya uygun davranýþlar kazandýrmak da ancak eðitimle olur. Kalkýnma, davranýþlarýn rasyonelleþmesini gerektirir. Rasyonel davranýþlar, ancak kafalarda devrim yapýlmasý ile saðlanýr. Bunun için de geliþmeye açýk kafalar gerekir. Geliþmeye açýk kafalar oluþturmanýn yolu da eðitim anlayýþýný deðiþtirmeden geçer.
Kaba gözlemlerle bile bugün, dünyamýzda eðitim düzeyi yüksek olup da geri kalmýþ bir toplum gösterilemeyeceði gibi, eðitim düzeyi düþük olup da sanayileþmiþ, kalkýnmýþ bir toplum da gösterilemez.
1960’lý yýllarda yapýlan çok sayýdaki araþtýrma; kiþi baþýna düþen milli gelirin ve diðer ekonomik göstergelerin artýþý olarak tanýmlanan ekonomik büyümeyle, geleneksel-tarýmsal toplumdan geçiþ toplumuna, sonra da sanayileþmiþ çaðdaþ topluma geçiþ olanak tanýmlanan toplumsal deðiþmeyle ve demokratlaþma olarak tanýmlanan siyasal geliþme süreçleriyle, toplumlarýn eðitim düzeyi arasýnda ilginç iliþkiler olduðunu ortaya çýkarmýþtýr.
Böylece kiþi baþýna düþen milli gelir, ya da ekonomik büyüme ile eðitim düzeyi arasýnda doðru orantýlý bir iliþki olduðu anlaþýlmýþtýr. Hatta bazý ekonomistler daha da ileri giderek; hangi okur-yazarlýk oranýnýn kaç dolarlýk kiþi baþýna düþen milli geliri saðlayabileceðini gösteren tablolar bile hazýrlamýþlardýr. Bu nedenle her koþulda geçerli olmamakla birlikte, söz konusu bir ülkenin okur-yazarlýk oraný bilinince, o ülkenin kiþi baþýna düþen milli gelirini, kiþi baþýna düþen milli geliri bilinince de, okur-yazarlýk oranýný yordamak (tahmin etmek) mümkün olmuþtur.