Nesli tükenen bitki ve hayvanlar hakkında bilgi verir misiniz? Nesli tükenen bitki ve hayvanlar hakkında bilgi verir misiniz? |
Nesli Tükenen Bitki ve HayvanlarBilim çevrelerinin en iyimser tahminlerine göre, 20-30 yıl içinde dünyadaki canlı türlerinin beşte biri, soylarının tükenme tehlikesi altında bulunuyor. İnsanoğlunun, modernleştikçe doğanın eski ev sahiplerini tüketmesinin yaratacağı sonuçları, bilim insanları bile kestiremiyor. Modern insanın yol açtığı tür katliamlarının, yakın jeolojik devirlerde gözlenen kayıplardan 400 kat daha hızlı olduğu ifade ediliyor. Canlıların Azalmasının NedenleriBilinçsiz Avlanma:Canlı Türlerinin Korunması amacıyla her yıl Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından süreli ya da süresiz Av yasakları getirilmektedir. Ancak bu yasaklar yeterli olmamakta, türler bu yüzden yok olmaya devam etmektedir Tarım İlaçları:Özellikle tarımda kullanılan ilaçlar bazı canlılar için ölümcül nitelik taşımakta, bu canlıların yok olmasına neden olabilmektedir. Sadece tarımda değil günlük hayatta kullandığımız birçok kimyasal madde doğal yaşamı tehdit etmektedir.Dğal Yaşam Alanlarının Azalması:Kimi canlılar sadece belli özellikleri taşıyan çevrelerde hayatlarını sürdürebilirler. Habitat olarak da tanımlanabilen doğal yaşam alanının yok olması o bölgeye özgü canlıların tükenmesine neden olmaktadır.Orman ve Su Kaynaklarındaki Azalmalar:Bilindiği gibi orman ekosistemi milyonlarca çeşit canlı türünün yuvasıdır. Ormanların zarar görmesi tüm bu canlıların yaşamını, geleceğini ve soyunun devamını etkiler. Her yıl hektarlarca orman bilinçsizliğimizden dolayı yok olmaktadır. Bu da ormanlarla beraber birçok canlının da yok olmasını beraberinde sağlamaktadır. Su kaynaklarının yok olması birçok canlının en doğal gereksinimi olan su ihtiyacını karşılaması önünde engel oluşturmaktadır. İklim Değişikliği:Canlı türlerinin yaşayabildikleri belirli iklim koşulları vardır. Günümüzde küresel ısınma, ozon tabakasının delinmesi, bitki örtüsünün bozulması ve diğer nedenlerden dolayı iklim yapısı değişen birçok bölge vardır. Dolayısıyla bu bölgede yaşayan kimi canlılarında bu sebepten dolayı nesilleri tehlike altındadır. Nesli Tükenme Tehlikesi Altındaki Canlılar İçin Neler Yapılıyor?Türleri Yaşatma Komisyonu (Species Survival Commission - SSC); türleri, neslinin tükenmesi risk potansiyeli açısından sınıflandırmak amacıyla, çeşitli tehdit kategorileri oluşturmuştur. ‘Bu kategorilerden herhangi birine ait olma’ kriterini taşıyan türler; Kırmızı Bültenlere ve Kırmızı Veri Kitaplarına (kırmızı-alarm verilen türler için) dahil edilmektedir. Bu çalışmaların amacı, tehdit altındaki türlere ait veri-tabanını geliştirmek, türlerin koruma öncelikleri için temel bir oluşum hazırlamak ve kurtarma çabalarının etkinliğini izlemektir. Yeni kategoriler, 1994 yılında geliştirilmiştir. Bu kategori, 10 adet bölüm altında ele alınmaktadır:
Her bir kategori, aşağıda verilen ayni 5 kriteri kullanmaktadır:
1995 yılında 1500 bilim adamının Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP) için yaptığı tahminlere göre dünyada 14 milyon tür bulunmakta ve bunun sadece 1.7 milyonu bilimsel olarak tanımlanmış ve isimlendirilmiş durumda. Henüz tanımlanamayan türlerin çoğunun mikroorganizmalar ve mantarlar olduğu düşünülüyor. Aynı çalışmada 14 milyon türün %5-20 sinin yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğu belirtiliyor. Yeni türlerin ortaya çıkması ve bazı türlerin yok olması aslında doğal bir süreçtir. Günümüzdeyse insan etkisi nedeniyle bu yok olma süresi doğal sürece göre çok daha fazla kısalmıştır. Türkiye’de Nesli Tükenen Canlılar:Sırtlan, büyük etoburlar, Anadolu parsı, kelaynak, toy, deniz kaplumbağaları, yırtıcı kuşlar, iç su balıkları, Türkiye’nin orkideleri, Datça hurması, mısır meyve yarasası kelebekler, yunuslar başlıklı yazılarla Anadolu da yaşam alanlarının yok olması nedeniyle nesli tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olan canlı türleri ele alınıyor. Anadolu’nun çok daha yüksek sayıda tehlike altındaki türü bir arada barındıran alanları kırmızı Boşluk olarak adlandırılıyor ve bu alanlar harita üzerinde gösteriliyor. Nesli tükenen memeliler arasında, özellikle kaplan, panter, aslan, Asya fili, yaban öküzü ve çıta, başı çekiyor. Türkiye’de kaplan türü hakkında son kayıt, 1970′de Hakkâri Uludere’deki avlama sonrasında tutuldu. Anadolu’da İ.Ö. 51 yılından beri yaşadığı bilinen parsla ilgili 1946′da İzmir’de kayda alınan fotoğraf, son örnek oldu. Anadolu’nun Batı, Orta, Güney ve Güneydoğu bölgelerinde 12. yüzyılın sonuna kadar yaşadığı bilinen aslan ise en son 19. yüzyılın ikinci yarısında görüldü. Asya fili ve yaban öküzü, Anadolu’da, İ.Ö 1. yüzyıl başlarına kadar yaşadı. Güneydoğu Anadolu’da yaşayan çita ise 19. yüzyıldan sonra görülmedi. Nesli Tükenen Bitkiler:Bitkilerin durumu da hiç iç açıcı değil. 254 bitkinin de nesli tehlikede. En önemlileri ise kardelen, siklamen, karçiçeği, göl soğanı, orkide, lale soğanı olarak sıralanıyor. Bu bitkiler kaçakçıların gözbebeği… Canlıların yaşam alanları olan sulak alanların 200 bin hektarını da kurutmayı başararak “kurak alanlara” çevrilmiştir. Not: Bu yazı Yasin İNCELER’in çalışmalarından yararlanarak oluşturulmuştur. BAKINIZ Soyu Azalan Türler Nesli Tükenen Türler (Extinct) Nesli Tehlikedeki Türler Nesli tükenmekte olan hayvanları korumak için neler yapılmalıdır? |
İşte size nesli tükenmekte olan bitkilerle ilgili ilginç bilgiler: Bir ağaç türü var ki dünyada çok az bulunuyor; bu türde bilinen sadece iki tane ağaç var. Dahası etle beslenen ve ceset gibi kokan bitkiler de var. Bu bitkilerin ortak özelliği ise ya nadir sayıları ya da benzersizlikleridir. Nesli tükenen ağaçlar:
|
Nesli tehlikedeki türler yok olma tehdidi altındaki bitki ve hayvan türleridir. Dünya Doğayı Koruma Birliği'nin (IUCN) iki yılda bir yayımlanan kırmızı listesinde yer alırlar. Bir türün kırmızı listeye alınması için dünya üzerinde 50'den az yetişkin bireyin kalmış olması gereklidir. Diğer bir kategori hassas türlerdir. Bunun için temel kıstas türün yetişkin popülasyonunun 1000'den az olmasıdır. Dünya Doğayı Koruma Birliği'nin (IUCN) 2006 raporu insan kaynaklı suistimaller sonucu 784 türün dünya üzerinden tamamen yok olduğunu ve 16.119 hayvan türünün tükenmekte olduğunu göstermekte. Sadece 2006'da listeye 530 türün eklenmiş olması canlı türlerinin ne büyük bir tehdit altında olduğunu gösterir. Tehdit altındaki bazı türler Dünyanın hemen her bölgesindeki bitki ve hayvan türleri arasında nesli tükenme tehlikesiyle karşı karşıya gelen ve bir kısmı ne yazık ki dünya üzerinden tamamen silinen binlerce tür bulunmaktadır. Bazıları;
Son Yayım En son güncelleme 2006 Kırmızı Listes 4 May 2006 tarihlidir. 40168 türü ve buna ek olarak 2160 alttürü sualtı nesillerini alt nüfusu bir bütün olarak değerlendirir. Bir bütün olarak incelenen türlerden 16118 tanesi tehlike altında olarak belirlenmiştir. Bunlarda 7725 tanesi hayvanlar 8390 tanesi bitkiler ve üç tanesi küf ve mantarlardır. Bu yayımda 2004 yılındaki yayım üzerinde bir değişiklik yapılmadan 784 türün İsadan sonra 1500 yılından itibaren neslinin tükenmesini listelemektedir. Bu 2000 yılındaki listenin (766) 18 fazlasıdır. Her yıl az sayıda nesli tükenmiş türler ya yeni bulunmakta ya fosil türüne dönüşmekte ya da üzerinde yeterli bilgi bulunmayan katagorisine alınmaktadırlar. 2002 yılında nesli tükenmiş olanlar listesi 759 türe kadar düşmüş ancak o zamandan bugüne artış sergilemektedir. Katagoriler Katagoriler 6 grupta tasnif edilmiştir bu tasnifte tükenme hızı nufüs büyüklüğü coğrafi dağılım alanları ve nüfüs ve dağılım derecesi kriterleri dikkate alınmıştır.
Gezegenimiz üzerinde bilim insanları tarafından belirlenen her beş canlı türünden ikisinin soyu yok olma tehlikesiyle karşı karşıya!.. Son dünya raporu yeryüzünün hemen her köşesinde giderek çok daha fazla sayıda canlı türünün yeryüzünden silinme tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu gösterdi.Gezegenimiz üzerinde bilim insanları tarafından belirlenen her beş canlı türünden ikisinin soyu yok olma tehlikesiyle karşı karşıya! Bu çarpıcı saptama Dünya Doğal Varlıkları Koruma Birliği (IUCN) tarafından kısa bir süre önce yayımlanan "Soyları Tehlikede Olan Canlılar ile ilgili Kırmızı Liste" verilerinden kaynaklanıyor. Yeryüzündeki toplam 16119 hayvan ve bitki türü yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. Her 8 kuş 4 memeli ve 3 ikiyaşamlı canlı türünden birinin soyu yok olmaya yüz tutmuş durumda. Kayıtların tutulmaya başlanmasından bu yana 784 canlı türünün yeryüzünden silinip yok olduğu belirtiliyor. IUCN genel başkanı Achim Steiner "Biyolojik çeşitlilik artacağına giderek azalıyor" diyor. Bunun başlıca nedenlerinden biri her zaman olduğu gibi biz insanlar. İnsanoğlu yeryüzündeki bitey ve direyi hem doğruda hem de dolaylı olarak etkiliyor. Avcılık ve yetişme ortamlarının (habitat) yok olması canlı türlerini olumsuz etkilerken küresel ısınma da ciddi bir tehlike olarak karşımıza çıkıyor. Geri dönüşü yok Steiner bu eğilimin artık geriye dönüşü olmadığına bu yüzden de korumanın işe yarayabileceğine dikkat çekiyor. 1990’larda sürdürülen koruma çalışmaları beyaz kuyruklu kartal (Haliaeetus albicilla) sayısının iki katına çıkmasını sağladı. Hint Okyanusu’ndaki Noel Adaları’na özgü bir kuş türü olan ve sayıları gerek yaşam ortamının yok olması gerekse bölgeyi sarı deli karıncaların (Anoplolepis gracilipes) basması yüzünden her geçen gün azalmaya başlayan Papasula abbotti’ler artık yeniden çoğalıyorlar. Bu kuşlar şimdi durumları kritik canlılar arasında değil tehlikede olan türler arasında yer alıyor. Steiner yeryüzündeki biyolojik çeşitliliğin salt çevrecilerin çabalarıyla kurtarılamayacağına güç ve kaynaklara sahip herkesin bu sorumluluğu üstlenmesi gerektiğine inanıyor. Kutup Bölgeleri: Kutup Ayılarının sayısı azalıyor Kutup ayıları öylesine güçlü yüzücüler ki dirimbilimcilerin büyük bir bölümü bunların karadan çok denizde yaşayan canlılar kapsamında ele alınmaları gerektiğine inanıyor. Ne var ki küresel ısınma Kuzey Kutbu’ndaki buzulları erittikçe bu hayvanların büyük bir çoğunluğu açlıktan ölecek ya da sularda boğulup yok olacak. Kutup ayıları: Kutup ayılarının bel bağladığı yaz mevsimindeki deniz buzları her geçen günhızla azalıyor. Yapılan ölçümler buzulların yüzölçümünün önümüzdeki yüzyıl içinde en az yarı yarıya azalacağını hatta tümden yok olabileceğini ortaya koyuyor. IUCN Kırmızı Liste ofisi görevlilerinden Craig Hilton-Taylor bu durumun kutup ayıları üzerinde feci bir etki yaratacağına parmak basara "Bunlar yılın büyük bir bölümünü buzun üzerinde avlanarak geçiriyorlar. Buzların erimesi durumunda kutup ayıları nüfusunun önümüzdeki 45 yılda 25 binden 1500’e düşmesi bekleniyor" diyor. Uyarı sinyalleri: Uyarı sinyalleri şimdiden geliyor. Alaska’nın kutuplara açılan kıyısında kısa bir süre önce havadan yapılan bir inceleme sonucunda Beaufort Denizi’nde yüzen dört ölü kutup ayısına tanık olundu. A.B.D İçişleri Bakanlığı Maden Araştırma Bölümü yetkililerinden Charles Monnett 16 yıldır yapılan bu tür incelemelerde ilk kez cansız kutup ayılarına rastlandığına dikkat çekiyor. Monnett çoğu kişinin ayıların buzlardan kıyıya yüzerken güçten düşüp boğulduklarına inandığını ancak kendisinin bu görüşe katılmadığını belirtiyor. Açık sularda yaşam koşullarının giderek güçleşmesinin bunda çok daha etkili olabileceği sanılıyor. Uzmanlar kutup ayısının (Ursus maritimus) geleceğinin görünüşe bakılırsa buz denizinin geleceğiyle yakından bağlantılı olduğunu düşünüyorlar. IUCN Kırmızı Liste’ye göre son on yılda nüfusunun yaklaşık %80’i yok olan dama ceylanlarının günümüzdeki sayısı 300’ü bile bulmuyor. Şimdi yok olma tehlikesi ciddi boyutta olan türler arasında yer alan dama ceylanlarının bir zamanlar 12 Sahel ülkesi ve çevresinde çok yaygın oldukları belirtiliyor. Bir antilop türü olan kılıç boynuzlu oryx’in soyu yeryüzünden artık tükendiği gibi bir zamanlar Moğolistan’dan Orta Asya’ya Türkiye’den Arap yarımadasına dek uzanan topraklarda yaşayan en yaygın canlı türlerinden biri olan guatrlı antilopların sayıları da hızla azalıyor. IUCN antilop uzmanlarından ve Manchester Metropolitan Üniversitesi görevlilerinden David Mallori bu durumun öncelikle avcılık ve habitat yitiminden kaynaklandığına dikkat çekiyor. Antilop avcılığının bir bölümü geçim amaçlı olsa da büyük bir bölümünün eğlence amaçlı olduğu belirtiliyor. Mallori Körfez ülkelerinden buralara akın eden insanların düzenledikleri kitlesel av eğlencelerinin bölgenin doğal dengesini altüst ettiğine parmak basıyor. Okyanuslar Deniz ürünlerine ve suya duyduğumuz açlığın giderek yoğunlaşması gezegenimizde yaşayan su canlıları için giderek ciddi bir tehlike oluşturuyor. Sığ suda yaşayan balık türleri azaldıkça balıkçılar da gözlerini derin sulara dikiyorlar ve böylece oralarda yaşayan canlıların geleceğini tehlikeye sokuyorlar. IUCN’nin son listesinde en az %20’sinin soyu tükenmekte olan 547 köpekbalığı ve vatoz türü yer alıyor. IUCN köpekbalığı uzmanı Sarah Valenti bu türlerin çok yavaş büyüyüp olgunlaştıkları için özellikle duyarlı olduklarına dikkat çekiyor. Söz gelimi yaklaşık 16 yılda olgunluğa erişen dişi köpekbalığı türü nüfusunun aşırı avlanma nedeniyle kimi bölgelerde %95 oranında azaldığını belirtiyor. Tatlı su balıklarının durumu ise biraz daha iyi. Akdeniz ülkelerinde içme suyu ve sulama amaçlı su kullanımının yanı sıra kimi öldürücü canlı türlerinin ortaya çıkması yüzünden bu balıkların yaşam ortamları giderek yok oluyor. Yöreye özgü türlerin yaklaşık %53’ünün tükenme tehlikesiyle karşı karşıya oldukları belirtiliyor. Afrika’da içme suyuna duyulan gereksinimin daha nice canlı türünün de geleceğini tehlikeye atması bekleniyor. Uzmanlar bu bölgelerde köklü önlemlerin alınmaması durumunda balık kaynaklarının ve bunların sağladığı besinlerin de giderek yok olacağına dikkat çekiyorlar. |
Dünyada Nesli Tükenmekte Olan Hayvanlar Panda (Bambu Ayısı) Kutup Ayısı Penguenler Kısa Gagalı Yunus Su samurları Türkiyede Nesli Tükenmekte Olan Hayvanlar Asya aslanı (Panthera leo persica) Kafkas öküzü (Bison bonasus caucasicus) Çita (Acinonyx jubatus raddei) Kelaynak Deniz kaplumbağaları Akdeniz foku (Monachus monachus) Telli turna (Anthropoides virgo) Ceylan (Gazella gazella) Yırtıcı kuşlar İç su balıkları Dağ horozu Van kedisi Nesli Tükenmekte Olan Bitkiler Likya orkidesi (Ophrys Iycia) Nesli Tükenmekte Olan İlginç Canlılar Meksikalı yürüyen balık Kuş yiyen örümcek Islık çalan örümcek Dev Çin semenderi Dev su böcekleri Dev Palouse solucanı Dev hindistan cevizi pavuryaları Deniz lalesi karidesleri Honduraslı hayalet yarasaları Ebe kurbağası Ördek kurbağası Cam kurbağa Ayaklı amfibiler Dev Komodo ejderi Kagu Kıllı burunlu kangurular Çizgili tavşan |
ÜLKEMİZDEKİ SOYU TÜKENMİŞ VE TÜKENMEKTE OLAN HAYVAN TÜRLERİ Soyu tükenmiş türler Türkiyede nesli tükenen memeliler arasında en ilginçleri Asya aslanı (Panthera leo persica), Asya fili (Elephas maximus), Kafkas öküzü (Bison bonasus caucasicus), Hazar kaplanı (Panthera tigris virgata), Anadolu parsı (Panthera pardus tulliana), ve çita Acinonyx jubatus raddei türleridir. Asya fili ve yaban öküzü, Anadolu'da, M.Ö 1. yüzyıl başlarına kadar yaşamışlardır. Türkiye'nin en son kaplanı 1970'de Hakkari Uludere'de, en son Anadolu parsı da yine 1970'li yıllarda vurulmuştur. Anadolu'nun batı, orta, güney ve güneydoğu bölgelerinde yaşamış olduğu bilinen aslan ise en son 19. yüzyılın ikinci yarısında görülmüştür. Güneydoğu Anadolu'da yaşayan çita da 19'ncu yüzyıldan sonra bir daha görülmemiştir. Türkiye'de 8 kuş türü son 50 yıl içinde ortadan kaybolmuştur. Bunlardan mezgeldek, yakalı toy ve yılanboyun kuşlarının soyunun tükendiği resmen açıklanmıştır. Bunların haricinde, yeterince araştırılmadığı için soyu tükenip tükenmediği kesin olarak bilinmeyen türler vardır; bunlar kunduz, sığın ve su samurudur. Tehlike altında olanlar Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Zooloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erkut Kıvanç Türkiye'de önemli bir habitat tahribi hâlâ devam etmekte ve birçok hayvanların neslinin tehlike altında olduğuna dikkati çekmektedir: "Bilinçli bir koruma olmazsa, doğal hayat bir gün bitecek. Sivrisineğin bile korunmaya ihtiyacı var. Ama yasaklar dinlenmiyor. Bu gidişle doğa diye bir şey kalmayacak" Onsekizmart Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi'nden Doç Dr. Ali İşmen de denizlerde kirliliğin her geçen gün türleri tehdit ettiğini, Karadeniz ve Marmara'dan sonra, son zamanlarda Akdeniz'de de kirliliğin arttığına dikkati çeker. Yaşamın son 500 yıllık evriminde, biyosferin hiç bu kadar tahribata uğramadığını vurguluyan Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Zooloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Sıkı ise bu konu hakkinda şunları söylemistir: "Bütün canlıların yaşamlarını sürdürebilmeleri için kesinlikle insana ihtiyacı bulunmaz, ama insanın yaşamını sürdürebilmesi için en küçük hücreliden yırtıcılara kadar bu canlılara ihtiyacı var. Eğer habitat (hayvanların yaşam ortamı) tahribatı, plansız nüfus artışı, yapılaşma, ormanların yakılması, sulak alan tahribi sürerse, birçok tür tükenme tehlikesine girer. Bir türün, dünya üzerinde ya da lokal olarak bulunduğu bölgede yok olmasının kötü sonuçlarını kimse kestiremez. Bu, yakın zamanda da ortaya çıkmaz. Örneğin bizi rahatsız eden karasinek birden ortadan kalksa, her tarafı hayvan leşleri götürür. Ya da baykuşların yok olduğunu düşünelim; o zaman tarla fareleri üzerindeki baskı kalkar." Türkiyede 8 kuş türü son 50 yıldır gözlenmezken, bunlardan 4 türün soyunun tükendiği kabul edilmiştir. Biyologlara göre, mezgeldek, yakalı toy, yılanboyun kuşlarıFlamingo ve tepeli pelikan türleri ise büyük tehlike altında bulunmaktadırlar. Bilimciler denizlerde de aynı tehlikenin devam ettigini söylemektedirler. Yunuslar ve fok, deniz alaları, işkine ve mersin balıkları, beni balığı, büyük ve küçük ayı istakozları, deniz kaplumbağaları, süngerler, pina, kırmızı yıldız, triton, denizatı, deniz kulağı, kırmızı ve siyah mercanlar, posidonai ve zostera da tükenme tehlikesi içindedirler. |
hayvanların neslinin tükenmesinin sebebi? Alıntı:
Eski çağlarda insanlar, beslenmek ve korunmak için hayvanları öldürüyorlardı Ama yüzyıllar içinde insanın hayvanları öldürme nedenleri çok çeşitlendi ve giderek bir katliama dönüştü . Hayvanların yaşamlarına son verme sebeplerini şöyle sıralayabilirim: Korunmak için Oyun ve eğlence için, Beslenmek için , bilinçsiz avlanma , orman yangınları ... v.b birçok sebep günümüzde hayvanların neslini tükenmesine sebeptir. |
Saat: 03:00 |
©2005 - 2024, MsXLabs - MaviKaranlık