Toplumsal Yapı Vikipedi, özgür ansiklopedi Sosyal yapı, aktörlerin ilişkilerinin kalıplaşmış haline verilen isimdir. Bu kavram sosyolojiye Talcott Parsons tarafından kazandırılmıştır. Temel vurgu, aktöre değil roledir. Toplumsal yapı, toplumda organize olmuş ilişkiler bütünüdür. Toplumun bir çerçevesini oluşturur ve bu çerçeve birey doğmadan önce kültürle korunmuş ve ilişkiler sistematik bir şekilde örgütlenmiştir. Toplumsal yapıyı oluşturan bileşenler, kültür, toplumsal sınıflar, statü, statüyle bağlaşık roller ve organik bütünlüğünün devam etmesi için gerekli olan kurumlardır (sağlık, eğitim, güvenlik vb.). Toplumsal yapının bileşenleri bireyin toplumsallaşma sürecine de yoğun etkide bulunur; bireyin hangi kültüre bağlı olduğu, sınıfsal konumu, kendisine miras kalan edinilmiş statüsü, zamanla sahip olduğu kazanılmış statüleri, buna bağlı rolleri onun karakter ve kimliğinin oluşmasında birinci dereceden etkilidir. Böylece toplumsal yapı geçmişin mirasını bugüne taşımakla kalmaz, mirasın bugündeki hayat damarlarıdır ve gelecekte nasıl bir ilişkiler bütünü yaşayacağımızın da belirleyicisidir. İnsanlar temelde çok farklı kimliklere sahip olmalarına rağmen, biyolojik türeyişi nedeniyle çekirdek aile, kan bağı ve hısımlığa dayanan temel sosyal birime, aileye sahiptir. Bireyin ortak değerlere sahip insanlarla yaşamak yerine, kan bağı olan insanların bir arada yaşaması çoğu zaman çatışmalara yol açmaktadır. Aile bireylerinin uzlaşma içinde yaşaması, bireysel kimliğe ve aile olgusuna ilişkin doğru eğitim almalarına bağlıdır. Ancak bireyin aile dışı diğer bireylerle sağlıklı ilişki kurmasının temeli, muhatabının sosyal yapısı konusunda sağlıklı bilgiye sahip olmasına bağlıdır. Çok dilin konuşulduğu, biri birinden çok farklı inanç gruplarının yaşadığı bir ülkede, olumsuz ön yargıların oluşmaması için toplumun sosyal mozaiği konusunda bireyin objektif bilgi edinmesi, aynı coğrafyayı paylaştığı, ortak dili konuştuğu insanlarla ilgili yanlış bir bilgiye, ön yargıya sahip olmasını engeller. Birey böyle bir altyapıya sahip değilse iletişim yerine çatışmalarla karşılaşacaktır. |
Toplumsal Yapı Toplumsal Yapı, toplum, üyeleri arasında iş birliği bulunan ve bu işbirliğini denetleyen kuralların bulunduğu; coğrafi bir yeri ve ortak kültür olan; çok ya da az ölçüde kurumlaşmış ilişkiler bütünüdür. Toplumun görevleri (işlevleri) şunlardır:
Toplumsal Yapının Özellikleri
Toplumsal yapı, fizik ve kültürel yapı olmak üzere ikiye ayrılabilir. 1. Fizik YapıToplumun içerisinde bulunduğu coğrafi mekan ve nüfus özellikleri fiziksel yapıyı meydana getirir. 2. Kültürel YapıToplumsal ilişkilerden kaynaklanan ögeler genel olarak kültürel (toplumsal) yapıyı meydana getirir. Bunları şu şekilde sıralayabiliriz:
|
Toplumsal Yapı Toplumsal ilişkilerden kaynaklanan ögeler genel olarak kültürel (toplumsal) yapıyı meydana getirir. Bunları şu şekilde sıralayabiliriz: 1. Toplumsal İlişki İnsanların bir arada yaşamalarından doğan, en az iki insan arasında gerçekleşen, uzun bir süre devam eden, bireylerin birbirinin bilincinde olduğu etkileşimlere toplumsal ilişki denir. Toplumsal ilişkiler üç tür altında incelenebilir:
Toplumsal İlişki tanımını okurken şu özelliğe dikkat edilmelidir. Toplumsal ilişki yardımlaşma, dostluk, arkadaşlık gibi yaklaşımları barındırdığı gibi, düşmanlık, rekabet ve benzeri uzaklaşmaları da içerir. 2. Süreklilik Yönünden Toplumsal İlişkiler Toplumsal ilişkiler süreklilik yönünden üçe ayrılır:
Bireyin toplum içinde işgal ettiği mevkie (konum) statü denir. Başka bir deyişle statü, bireye toplum içinde hak ve sorumluluklar yükleyen konumdur (mevkidir). Birey toplum içerisinde birçok statüye sahiptir. Örneğin sizler; öğrenci, kardeş, dayı, amca, arkadaş, yurttaş statülerinden bir kaçına ya da hepsine sahip olabilirsiniz. 3.1. Statünün İşlevi: Toplumsal grupta belli bir yerin (konumun) öteki yerlere göre durumunu gösterir. Örneğin, bir okul grubunda, müdürün konumuyla, müdür yardımcılarının konumları, onların öğrenciler tarafından derecelendirilmesini sağlar. Toplumsal statüyü şu faktörler belirler: a) Demokratik ya da totaliter her toplumda soy bağı, kişinin toplumsal statüsünü belirler. b) Bireyin sahip olduğu servet miktarı statüyü belirler. c) Kişinin yaptığı işin işlevsel yararları statüyü belirler. d) Bireyin eğitim düzeyi statüyü belirler. e) Bireyin dini statüyü belirleyebilir. f) Bireyin biyolojik özellikleri (cinsiyet, güzellik, yaş vb.) statüyü belirleyebilir. 3.2. Statü Türleri Üç tür statü vardır ve bunlardan ikisi statülerin elde edilme biçimleriyle ilgilidir. Toplumsal statüler genellikle iki yoldan kazanılır:
Bireyin statülerine toplumun verdiği değere prestij denir. Prestij kavramı, toplumdan topluma ve aynı toplumda zaman içerisinde değişen dinamik bir kavramdır. Örneğin, Cumhuriyetin kuruluş yıllarında öğretmenlerin prestiji (saygınlığı) yüksekken, günümüzde işletme, maliye, bankacılık gibi meslek gruplarının prestiji artmıştır. 3.4. Toplumsal Rol Toplumun, belirli toplumsal statülerdeki kişilerden, yapmalarını beklediği davranışlara toplumsal rol denir. Örneğin toplum, doktorlardan, giyimlerinden hastalarıyla ilişkilerine varıncaya kadar belirli davranışlar bekler. Toplumun bireyden beklediği rollerle, bireyin gerçekleştirdiği roller arasında farklılıklar gözlenebilir. Farklı statülerin birbirleriyle olan ilişkileri rol pekişmesine ya da rol çatışmasına neden olabilmektedir. 3.4.1. Rol Pekişmesi Farklı statülerin gerektirdiği rollerden birinin diğer bir rolün oynanmasını kolaylaştırmasına rol pekişmesi denir. 3.4.2. Rol Çatışması Değişik statülere ilişkin rollerin birbirleriyle çelişmesine rol çatışması denir. UYARI Beklenen rollerle, gerçekleşen roller arasında şöyle bir ayrım vardır; Beklenen roller kolay kolay değişmez; ancak gerçekleştirilen roller bireyin kişiliğine bağlı olarak her zaman çeşitlilik gösterir. 4. Toplumsal Gruplar (Kümeler) Grubun Tanımı ve Özellikleri Ortak amaçlarını gerçekleştirmek için üyeleri arasında ilişkileri düzenleyen kuralların bulunduğu, her üyenin grubun varlığını ve simgelerini bilinçli olarak ayırt ettiği, sürekliliği olan bireyler topluluğuna grup denir. Toplumsal grubun oluşması için şu özelliklerin bulunması gerekir:
a) Üye Sayılarına Göre Gruplar— Küçük Grup: Arkadaşlık, aile gibi gruplar — Büyük Grup: Kent, devlet gibi gruplar b) Sürelerine Göre Gruplar— Geçici Grup: Tatilde tanışıp arkadaşlık yapan kişilerden oluşan gruplar bu türe girerler. — Sürekli Grup: Aile, köy gibi gruplar c) Katılma Biçimine Göre Gruplar— Üyelerinin İradeleriyle Katıldığı Grup: Dernek, Siyasi parti bu tür gruplardır. — Üyelerinin İradeleri Dışında Katıldığı Grup: Aile, akrabalık ya da bir kastın üyesi olarak doğmak bu gruplara örnektir. d) Kuruluş Biçimine Göre Gruplar— Resmi Grup: Bir devlet dairesinde çalışanlar, sendikalar, dernekler — Resmi Olmayan Grup: Akrabalık, arkadaşlık grupları e) Toplumsal İlişki Biçimlerine Göre Gruplar: Cooley, Tönnies ve Durkheim grupları, üyeleri arasındaki ilişkilere göre sınıflandırmışlardır.Cooley’in Sınıflandırması a) Birincil Gruplar: Yüz yüze ilişkilerin ve duygusal bağların güçlü olduğu gruplardır. Grubu birbirine bağlayan "biz" bilincidir. Aile, akrabalık, arkadaşlık grupları birincil gruplardır. b) İkincil Gruplar: Grubun üyeleri arasındaki ilişkiler sınırlı ve resmi ilişkilerdir. Grupta "ben" duygusu hâkimdir. Bireyler ortak çıkarlarını koruyabilmek için bir araya gelmiştir. Dernek, sendika, siyasi partiler bu tür gruplara örnek oluşturur. Tönnies’in Sınıflandırması a) Cemaat: Ortak iradenin, ortak mülkiyetin bulunduğu, etnik köken, ırk, din, kültür gibi özellikleri farklılaşmamış gruplardır. Üyeler arasındaki ilişkileri gelenekler sağlar. b) Cemiyet: Bireysel mülkiyetin, bireysel iradenin hakim olduğu gruplardır. Bireyler arasındaki ilişkiler toplumsal sözleşmelerle (resmi ve yazılı kurallarla) sağlanır. Üyeler arasında akılcı çıkar anlaşmaları egemendir. Durkheim’in Sınıflandırması a) Mekanik Dayanışmalı Gruplar: Genellikle sanayi öncesi toplumlarda görülen, benzer statüdeki insanlar arasındaki dayanışmanın güçlü olduğu, iş bölümünün yaygınlaşmadığı, üyelerin birbirlerine duygusal bağlarla bağlı olduğu gruplardır. b) Organik Dayanışmalı Gruplar: Durkheim e göre nüfus yoğunluğunun artmasıyla birlikte iş bölümü ve işlevsel uzmanlaşma ortaya çıkmıştır. Modern sanayi toplumlarında farklı alanlarda uzmanlaşan farklı gruplardaki insanlar arasında organik bir dayanışma vardır. 5. Toplumsal Yığın Aynı mekânı paylaşmalarına karşın aralarında karşılıklı ilişkiler bulunmayan insan birikimleridir. Toplumsal yığınların özellikleri şunlardır:
Belli özellikleri bakımından bir arada düşünülen insan topluluğuna kategori denir. Kategoriler üçe ayrılır.
Toplumsal kategori gerçekte değil de gözlemcinin düşüncesinde biraraya gelmiş insanları ifade eder. Toplumsal yığınların ise fiziki bir gerçekliği vardır. Bazı toplum bilimciler sınıfı, üretim araçlarına sahip olup olmamaya göre tanımlamıştır. Örneğin, feodal toplumda üretim araçlarına (toprağa ve onu işlemeye yarayan araçlara)sahip olanlar senyör, üretim araçlarına sahip olmayanlar ise serf (köylü)tir. 7. Toplumsal Tabakalaşma Toplumda yer alan sınıf ve tabakaların, toplumsal hiyerarşide alt, orta, üst diye derecelendirilmesidir. Toplumsal tabakalaşma, tabakalaşma piramidi ile gösterilir. 7.1. Tabakalaşma Türleri Toplumsal tabakalaşma tarihsel gelişim sürecinde üç şekilde görülür:
Toplumsal tabakalar arasındaki geçişkenliğe toplumsal hareketlilik denir. Toplumsal Hareketlilik ikiye ayrılır:
Toplumda düzeni sağlayan kuralların, toplumda yer alan birey ve grupları, ortak değer, inanç ve ölçülere uymaya zorlamasıdır. Toplumsal kontrol üç araçla sağlanır:
Toplumsal değerlerin yaptırım gücü yoktur. Toplumsal değerler, normlar sayesinde yaptırım gücü kazanırlar. 10. Toplumsallaşma (Sosyalleşme) Biyolojik varlık olarak dünyaya gelen insanın, toplumun değerlerini öğrenmesi sürecine toplumsallaşma (sosyalleşme) denir. Toplumların bireye yönelik amaçları şunlardır:
Birincil toplumsallaşma araçlarının birey üzerindeki etkisi daha fazladır. Ancak televizyonun gittikçe artan etkisi, ikincil toplumsallaşma araçlarının da birey üzerindeki etkisini azımsanmayacak derecede artırmıştır. |
Saat: 12:44 |
©2005 - 2024, MsXLabs - MaviKaranlık