Mantarların yararları nelerdir? |
Tüm dünyada onbinlerce çeşidi bulunan mantar protein ve demir açısından çok zengindir. Ayrıca mantarda A, B, D, P ve K vitaminleri ile kalsiyum, potasyum, fosfor ve bakır mineralleri de bulunur. Mantarın Faydaları: İçerdiği Protein değeri sayesinde etin yerini tutar. Bağışıklık sistemini güçlendirerek hastalıklara karşı direnci arttırır. Göze ve vücuda kuvvet verir. Bedensel ve zihinsel gelişimi destekler. Öğrenme yeteneğini arttırır. Yorgunluğu giderir. Bol miktarda demir minerali içeren mantar, kansızlığa iyi gelir. Kandaki kolesterol oranını düşürerek kalp ve damar hastalıları ile kalp krizine karşı koruyucu etki gösterir. Bu besin hem diyete yardım ediyor hem kalp hem de damar dostu. Doç. Dr. Kudret Gezer, mantarın insan vücudu için çok önemli bir besin kaynağı olduğunu belirterek, mantarda bulunan bileşiklerin ‘Sarcoma- 180’ adı verilen tümörlerin gelişmesini yüzde 80 oranında durdurmaya yardımcı olduğunu söyledi. Yrd. Doç. Dr. Gezer, protein miktarı yüksek, şeker ve yağ miktarı oldukça düşük olan mantarın, diyet için de ideal bir besin olduğunu kaydeden Yrd. Doç. Dr. Gezer, şunları söyledi: ŞEKER VE BÖBREĞE İYİ GELİYOR “Mantar, yağ ve karbonhidrat miktarı düşük olduğu için kalp ve damar hastalıklarında tavsiye edilebilir. 100 gram mantarda bulunan protein oranı aynı miktardaki sütteki protein ile eş değerdir.” Aynı zamanda sakinleştirici özelliği bulunan mantarın içeriğindeki folik asitin kansızlığa iyi geldiğini vurgulayan Yrd. Doç. Dr. Gezer, “Şeker hastalarının, böbrek ve karaciğer rahatsızlığı olanların mantarı tüketmelerinde yarar var. Alacağınız mantar, taze görünümlü, sıkı dokulu, temiz, tombul olmalıdır. Parlak rengini ve canlılığını yitirmemelidir.” |
Gülüşme aldanma derken seni göremiyoruz bile biz sizden mantarlarla ilgili bilgi istiyoruz ve öğrenciler için özet cıkarsanız yazmayı kimse sevmiyo da xD |
mikroskobik canlıların zararları nelerdir :D |
Çevremizde yaşayan gözle göremediğimiz canlıları ancak mikroskop yardımıyla görürüz.Bu nedenle bu canlılara mikroskobik canlılar denir. Bu canlılar havada, karada (toprakta), suda ve diğer canlıların vücutlarında yaşarlar. Hem faydalı hemde zararlı olanları vardır.Mikroskobik canlılar çıplak gözle görülemeyen ancak mikroskop ile görülebilen organizmaların genel adıdır.Mikroorganizmalar tek hücreli olsalar da çok hücreli olanları da vardır. Halk arasında mikrop diye adlandırılan mikroorganizmalar, hücresel yapılı olanlar ve hücresel yapıda olmayanlar olmak üzere ikiye ayrılırlar. Hücresel yapıda olanlar Bakteriler, mantarlar, protistler olarak adlandırılır. Hücresel yapıda olmayanlar ise Virüsler, viroidler, prionlardır. Canlıların bilimsel olarak sınıflandırması içinde çok çeşitli grupları içerdiği için genel geçer özellikler belirtmek zordur. Mikroorganizmaları inceleyen bilim dalına mikrobiyoloji denir. Mikrop adı, ilim dünyasına ilk defa 1878′de Fransız cerrahı Charles Sédillot tarafından getirilmiştir. Sédillot, mikropların kendilerine özgü bir dünyası olduğunu bulmuştur. Mikrobiyoloji ilim dalı beş ana kısma ayrılmıştır: Viroloji, bakteriyoloji, protozooloji, algoloji ve mikoloji. Bunlara ilave olarak moleküler ve hücresel biyoloji, biyokimya, fizyoloji, ekoloji, botanik ve zoolojiyle de yakından ilgilidir. Mikroskobik Canlıların Yararları Nelerdir? 1-) Sütten peynir elde edilmesi 2-) Üzüm suyundan sirke üretilmesi 3-) Turşu yapımı 4-) Topraktaki canlı atıklarının çürütülmesi yani mantarlarla birlikte parçalanmasını sağlayarak minarellerin oluşmasında ve toprağa karışımında görev alırlar. Mikroskobik Canlıların Zararları Nelerdir? 1-) Tifo, Kolera, Verem, Tetanoz, Sıtma gibi hastalıklara neden olur. 2-) Besinlerin bozulmasına neden olur. Mikroskobik canlıların isimleri nelerdir bakteriler, virüsler, viroidler, prionlardır, mantarlar, arkea, ökaryotlar, protistler, Cyanobacteria, simbiyotik, saprofitler Bakteriler, canlılar aleminde “Prokaryotlar” olarak adlandırılıyorlar. Bitkilerin ve hayvanların yaşamsal işlevlerinin birçoğu, bu prokaryotik hücrelerin etkinliklerine bağlı olarak gerçekleşir. Atmosferdeki oksijenin yarısından fazlasını fotosentez yapan Cyanobacteria adı verilen gruba ait bakteriler üretir. Bu bakteriler önemli bir miktarda karbon dioksit ve azot gazlarının organik bileşik olarak bağlanmasına da yardım ederler. Atmosferle yer ve canlılar arasındaki azot döngüsünde, havadaki serbest azotun canlılar tarafından bağlanmasına yönelik tek mekanizma, baklagillerin köklerinde özel yumrucuklar içinde yaşayan, yumrucuk bakterileri ya da cins adı Rhizobium olan bakteriler tarafından sağlanıyor. Bakterilerin, baklagillerle olduğu gibi başka canlılarla da simbiyotik (ortak yaşam biçiminde) ilişkileri var. Bu ilişkilerde karşılıklı yararlanmalar söz konusu. Örneğin, bazı böceklerde yavruların cinsiyetini, simbiyotik ilişki içinde olduğu bakteriler belirliyor. Geviş getiren hayvanlarda ise, sindirimi oldukça zor olan selüloz, bağırsaklarda yaşayan bakteriler tarafından parçalanıyor. Hastalık yapan bakterilerin konaklarıyla olan ilişkisi ise asalaklık biçiminde (parazitik) bir yaşam olarak değerlendirilebilir. Toprakta yaşayan bakteriler de toprakların verimliliğine katkıda bulunur. Çürükçüller (saprofitler) adı verilen bu bakteriler ölmüş canlıları parçalayarak, onların proteinlerinde bağlı olarak bulunan azotun ve diğer minerallerin toprağa geçmesini ve yeniden azot döngüsüne katılmasını sağlar. Bakteriler azot ve oksijen döngülerine katıldıkları gibi, karbon ve kükürt döngülerine de etkin olarak katılırlar. |
mantarların yararları nelerdir maya mantarının |
mantarların zararları nedir ?? :) |
mantarların hem yararları hemde yararsızları nelerdir? :D |
:XD mantarların zararları nedir? :XD |
yok Alıntı:
|
Saat: 20:24 |
©2005 - 2024, MsXLabs - MaviKaranlık