Tatlı dil ile ilgili özdeyiş ve güzel söz örnekleri verir misiniz? Tatlı dil ile ilgili sözler bulabilir misiniz? |
|
Keskin dil, sık kullanma ile daha keskinleşen tek keskin alettir. İnsanlara ok atmak, dil ile taşlamaktan hafiftir. Zira okun hedefi şaşar, ama dilin ki şaşmaz. Dediklerine bakılırsa yeryüzünde aramışlar aramışlar, bir tek dilsiz kadın bulamamışlar. Düşünce dilden, dil düşünceden doğar. İnsan dilini tutmalı, az konuşmalıdır. Çok konuşanların kalbi hastadır. İnsan dünyayı zapteder ama ağzını zaptedemez. |
Tatlı Dil İle İlgili Atasözleri Tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır Sert ve kırıcı olmayan, yumuşak, hoşa giden, gönül alıcı, okşayıcı, etkileyici, inandırıcı ve yerinde söylenmiş söz insanın hoşuna gider; bu söz en azgın kişinin bile inadını kırar, onu yumuşatır ve yola getirir. Tatlı ye, tatlı söyle Kırıcı, üzücü, incitici konuşmalardan sakın; güzel, hoşa giden bir dil kullan; yerinde ve inandırıcı konuş ki karşındaki memnun olsun; sen de sevil ve sayıl. Acı (kötü) söz insanı (adamı) dininden (çıkarır), tatlı söz (dil) yılanı deliğinden (ininden) çıkarır. Onur kırıcı, sert, kötü sözler insanı öfkelendirir; sabrını taşırır, çileden çıkarır, hoş olmayan davranışlara sürükler. Bunun aksine yumuşak, tatlı, hoş sözler de öfkeli, geçimsiz, saldırgan insanları yatıştırabilir; zarar vermelerinin önüne geçip onları doğru yola sokabilir. Dilin cismi küçük, cürmü büyük Konuşma organımız olan dil, küçük hacimli bir nesnedir. Küçük olmasına küçüktür ama büyük suçlar onunla işlenir. Kimi zaman sarf ettiği kötü sözler insanın başını belâya sokup felâketini hazırlayabilir. Dilin kemiği yok Dil kolayca her yana dönebilir. Bu özelliğe sahip olan dilde, her türlü kelimeler de kolayca çıkar; insan doğru olmayan, birbiriyle çelişkili sözleri söyleyebilir; önce söylediğini sonra inkâr edip başka şekle çevirebilir. Dilim seni dilim dilim dileyim, başıma geleni senden bileyim İnsanların başına kimi felâketler, sıkıntılar da çok kez dilleri yüzünden gelir. dilini tutmayan, ne zaman ve nasıl konuşacağını bilmeyen insanların başlarına belâ geldiği ve bu yüzden pişmanlık duydukları çok görülmüştür. Bana benden her ne olursa, başım rahat bulur dilim susarsa 1. Hemen her kişi kendi geleceğini kendisi hazırlar. Kendisine gelecek zararların ya da faydaların tümü onun tutumuna bağlıdır, her şeyin sorumlusu o olur. 2. Ne söylediğini bilmeyen, sözlerinin onu nereye ulaştıracağını hesap etmeyen, lüzumsuz ve çok konuşan kimse, dili yüzünden çeşitli zararlara uğrar. Aksine diline bir çeki düzen veren, susmasını bilen ve ancak gerektiği yerde konuşan kimseler bu belâlardan uzak olur. Baş dille tartılır Kişilerin ne kadar akıllı, ne kadar düşünceli oldukları söyledikleri sözlerle ölçülür. Çünkü konuşmaların tutarlı ve yerinde olup olmaması böyle bir ölçüm için en elverişli yolların başında gelir. Otuz iki dişten çıkan, otuz iki mahalleye yayılır Ağızdan çıkan söz, çok çabuk duyulur; başkalarının diline düşer ve bir anda her tarafa yayılır Vakitsiz öten horozun başını keserler Her işin olduğu gibi, her sözün de uygun bir yeri ve zamanı vardır. Uygun olan bir zamanda söylenmeyen, yerli yersiz ortaya atılan, densizce sarf edilen sözler birilerinin tepkisini çeker; rahatsızlığa neden olur, büyük zarara yol açar. Vakitsiz öten horozdan, ancak onu keserek kurtulan insanlar; yerinde ve zamanında konuşmayan insanı da cezalandırıp susturmakta hiç tereddüt etmezler. Söz gümüşse, sükût altındır Konuşmak her ne kadar iyiyse de, susmak bazen konuşmaktan daha iyi sonuç verir. Öyle ki, hiç ummadığı zamanda bile kişinin sarf ettiği sözler başına iş açabilir; onu zor duruma sokabilir. İki dinle bir söyle Haddinden fazla konuşmak, gereksiz ve yanlış sözlerin ağızdan çıkmasına yol açar. Ayrıca konuşan kişiyi de itici yapar. Bu bakımdan az konuşmalı, çok dinlemelidir. Hem yerinde konuşabilmek için de dinlemek şarttır. Çünkü söylenenler ancak bu şekilde kavranır, çenesi düşüklükten de bu şekilde kurtulur insan. |
Tatlı dil ile ilgili atasözleri Bülbülün çektiği dili belası Anlamı: İlerisi düşünülmeden söylenen söz insanın başına dert açabilir. El yarası onulur, dil yarası onulmaz Anlamı: Silahla açılan el yarası çabukça iyi olur ama kötü sözle açılan gönül yarası kolay kolay kapanmaz. Bir ağızdan çıkıp bin dile yayılır Anlamı: Ortaya atılan bir söz çok çabuk yayılır. Bıçak yarası geçer, dil yarası geçmez Anlamı: Hakaret, ağır söz vb. gönül kırıcı davranışların hiçbir zaman unutulmayacağını anlatan bir söz. Dilden gelen elden gelse, her fukara padişah olur Anlamı: Kişi her söylediğini yapamaz, her dilediğini elde edemez. Dili olsa da söylese (anlatsa) Anlamı: Cansız nesneler konuşabilseler bazı olaylara tanıklık da edebilirler. İnsanın eti yenmez, derisi giyilmez; tatlı dilinden başka nesi var Anlamı: İnsan kendisini ancak tatlı diliyle sevdirebilir. Borçlunun dili kısa gerek Anlamı: Borcu olan kimse, alacaklısına karşı ileri geri konuşmamalı, aşağıdan almalıdır. Sofrada elini, mecliste dilini sakla Anlamı: Topluluk içinde kendini denetle, aşırı davranışlarda bulunmaktan kaçın, açgözlülük ve gevezelik etme. Buğday ekmeğin yoksa buğday dilin de mi yok? Anlamı: Görüştüğün kimseyi ağırlayacak, onun istediklerini yapacak durumda olmayabilirsin ama tatlı dille onun gönlünü hoş edebilirsin. Dil ebsem (olsa) baş esen (esendir) Anlamı: kişi dilini tutar, her şeyi söylemezse başını belaya sokmamış olur, rahat eder. Dile gelen ele gelir Anlamı: insanlar yapacakları işler hakkında önce konuşurlar, sonra da o işi gerçekleştirirler. Dilini eşek arısı soksun Anlamı: Hoşa gitmeyen bir şey konuşan kimseye söylenen bir ilenme sözü. Dille düğümlenen, dişle çözülmez Anlamı: Verdiği sözü yerine getirmeyen kişi, sebebi sorulduğu zaman kendini savunmakta zorlanır. Dilsizin dilinden anası anlar Anlamı: Başkalarının kolay kolay anlayamadıkları şeyi, her gün onunla uğraşan kimse çok kolay anlar. El elden kalmaz, dil dilden kalmaz Anlamı: Bir kişi başkasına vurursa o da ona vurur, başkasına kötü söz söylerse diğeri de kendisine kötü söz söyler. İki kulak bir dil için Anlamı: Çok dinleyip az söylemeli. |
DİL İLE İLGİLİ DEYİMLER Ağız dil vermemek Konuşmamak, susmak. *Ağzı dili (ağzı) kurumak konuşamaz duruma gelmek: “Ağzım dilim kurudu, kız yalvara yalvara” -Halk türküsü. *Ağzı dili bağlanmak Herhangi bir sebeple konuşamaz olmak. *Dilinin ucuyla İçten, yürekten olmayarak, laf olsun diye. *Dilinin ucuna gelmek Söyleyecek duruma gelmek: “İsmi dilimin ucuna gelir gelmez kalbimden hafif bir cereyanın kopup damarlarıma aktığını duyuyorum.” -E. İ. Benice. *Dilinin altında bir şey olmak Bir kimsenin sözlerinden, açıkça söylemediği bir şeyler anlaşılmak: “Günlerdir doktorun dilinin altında bir şeyler olduğunun farkındaydı.” -Y. Kemal. *Dillere destan olmak Herkes tarafından konuşulur olmak: “Dillere destan İstanbul nezaketini o evde gördüm, ağzım açık kaldı.” -A. Kutlu. *Dili sürçmek 1) konuşma sırasında kelimeleri yanlış söylemek: “Bir dil sürçmesi sonucu, bu tartışmayı yarım saat kadar yürütmüşüm.” -S. İleri. 2) istenmeyen bir konudan söz etmek. |
MUSTAFA KEMAL ATATÜRK 100 Adet Deyim ve Atasözleri
|
Kalbe kapısı kırılarak girilmez.Tatlı dil ve nezaket, tüm gönül gümrüklerinde geçerli tek pasaporttur. |
İki kelime yetiyor insanı kırmaya, sonra roman yazsan ne fayda. |
Saat: 22:50 |
©2005 - 2024, MsXLabs - MaviKaranlık