atatürk bilim-teknoloji hakında yazı |
Alıntı:
büyük önder Mustafa Kemal Atatürk, yalnızca bir asker, komutan, diplomat, politikacı ve devlet adamı değildi. O, bir düşünürdü de... O’nun, ulusumuzun toplumsal yapısı, uygarlık ve çağdaşlık anlayışı, dinsel inancı ile “Türk” ve “insan” olmanın anlamı konusunda yazdığı kimi yazılar, yaptığı kimi konuşmalar, üzücüdür ki, Türk halkına ulaştırılmamıştır. Türk halkının büyük bir bölümü, bu nedenle, Mustafa Kemal Atatürk’ü, tanıması gerektiği düzeyde tanıyabilme ve O’nu anlaması gerektiği düzeyde anlayabilme olanaklarından yoksun bırakılmıştır. Aşağıda O’ndan kalan elyazısı belgelere dayanan "Bilim ve Teknoloji" hakkındaki görüşlerini okuyacaksınız. Dünyada herşey için, medeniyet için, hayat için, başarı için en gerçek yol göstericisi ilimdir, fendir. İlim ve fennin dışında yol gösterici aramak gaflettir, cahilliktir, doğru yoldan sapmaktır. Yalnız ilmin ve fennin yaşadığımız her dakikadaki safhalarının gelişimini anlamak ve ilerlemeleri zamanında takip etmek şarttır. Bin, iki bin, binlerce yıl önceki ilim ve fen lisanının koyduğu kuralları, şu kadar bin yıl sonra bugün aynen uygulamaya kalkışmak elbette ilim ve fennin içinde bulunmak değildir.Gözlerimizi kapayıp tek başımıza yaşadığımızı düşünemeyiz. Memleketimizi bir çember içine alıp dünya ile alakasız yaşayamayız... Aksine yükselmiş, ilerlemiş, medeni bir millet olarak medeniyet düzeyinin üzerinde yaşayacağız.* Bu yazı Bütün Dünya dergisinden alınmıştır. ATATÜRK VE BİLİM Atatürk'ü bilim adamı olarak düşünmek ne denli yanlışsa, O yüce insanı bilim dışlılıkla suçlamak (Hitler, Musolini vs.) o denli korkunçtur. Atatürk'ün tüm yaptıkları, düşünce yapısı, bilme, toplumsal güce, akla dayanıyordu. İsterseniz Onu kendi özdeyişiyle değerlendirmeye başlayalım: ' Hayatta en gerçek yol gösterici bilimdir.' sözü bile Onunla - bilim arasındaki işteşliğin, fikirlerin ne denli bilimsel verilerle örtüştüğünün bir kanıtı olsa gerek. Bilimin kısaca bir tanımı ile konuyu genişletmeye çalışalım: ' Bilim ve teknolojinin ilerlemesi ile birlikte uygarlığın gelişebilmesi için; insanoğlunun kendi aklını kullanabilmesi, düşünme ve yorumlama yeteneğinin geliştirilmesi, Dogmaların tutuculuğundan kurtulmasıdır. Bilim doğal ve toplumsal olayları araştırır. Atatürk'e göre bilim; öncelikle, özgün bir kültür yaratmanın etkin bir aracıdır. Bu nedenle O bilimi, toplumun gelişmesini engelleyen bozuklukların giderilmesi ve ulusal bir kimlik yaratılması için etken bir araç olarak görmüş ve kullanılmıştır. Yaptıklarının hiçbiri, âfâkî - duygusallık taşımaz. O nedenle tarihsel yaşıtları, tarihin karanlıkları içerisinde yitip gitmiştir. Atatürk'se ilmin sonsuz ışıtıcılığı güvencesinde bugüne dek yaşamış ve yaşayacaktır da. Bakınız, 156 ülkenin oy birliği ile aldığı karar da (ki 1981 yılı Onesco'nun Atatürk'ün doğumunun 100. yılı nedeniyle) ' Uluslar arası anlayış ve barış yolunda çaba harcamış Üstün Bir Kişi; olağanüstü bir Devrimci; sömürü ve emperyalizme karşı savaşan İlk Lider; insan haklarına saygılı, dünya barışının öncüsü; insanlar arasında renk, dil, ırk ayrımı gözetmeyen eşsiz Devlet Adamı… nitelemeleri ile dünyaya takdim edilmesi sanırız ki, yüce ATA'nın ne denli bilimsel bir bakış akışı ile olayları gözlemleyip, çareler üretmesinin en yanılmaz bir kanıtı olsa gerek bu belge… Aslında yüce Atatürk'ün neyi başardığını, bilimsel bir yöntemle nasıl bunların üstesinden geldiğini anlayabilmek için; Osmanlı'nın, Duraklama, Gerileme devirlerinin iyi analiz edilmesi gerekir, diye düşünüyorum. Avrupa'da Rönesans -reform ve Fransız İhtilâli gerçekleşirken, Osmanlı'da bilim çökmüş, yok gibidir. İstanbul Rasathanesi 1580'de dinsel taassubun etkisi ile yıktırılıyor. 1774 Lavoisier, havanın oksijen- hidrojen- azottan olduğunu saptamış. Osmanlı hâlâ doğanın, su- toprak-ateşten olduğunu savunuyor. Matbaa akıl bilme aykırı yorumlarla 330 yıl sonra Osmanlı'ya ulaşabiliyor. Vezir-i Azam Damat Ali Paşa savaşlara gitme- gitmeme durum değerlendirmelerini müneccimleri ile yapıyor. Daha onlarca sıralayabileceğimiz nedenler Osmanlı'da bilimin tükenmişliğinin tarihi kanıtlarıdır. Oysa, Kemalist devrimler; akıl ve bilime dayanmaktadır. 1- Eskimiş kurumları yıkmak, çağın gereklerine göre yeni kurumlar oluşturmak. 2- Değişim ve yeniliklere sürekli olarak açık kalmak- kalıplaşmamak. Onun için Atatürk devrimleri durağan değildir. ' Çağdaş uygarlık seviyesinin üstünü' işaretlemesi, gençlere ' Beni takip edeceksiniz. Yorulsanız da beni takip edeceksiniz, ilerleyeceksiniz.' demesi Ata'nın gençliğe bilimsel ışık göstermesi devamlı aydınlık saçması, bilimsellikten başka ne olabilir ki…? Eğer hala kurduğu, lâik- Demokratik Cumhuriyet ayakta ise; Durmadan değişen dünya, toplumsal düzenin, sürekli olarak ileri bilimsel çözüm önerilerinin yaşama geçirilmiş olmasıdır diye düşünüyorum. Eserlerinin sonsuza dek yaşamasını sağlayacak, insan ve kurumları oluşturmak da ATA'nın bilimselliğinin canlı kanıtlarıdır. Örneğin: Dil, Tarih Kurumu, Üniversiteler yasası ( o zaman için ), ekonomik alanda İzmir Ekonomik Kurultay'ını toplamak daha birçoklarını saymak olası elbet. Ata'nın bilime değer vermesinin en çarpıcı bir örneği de: Nazi zülmünden kaçan 142 bilim adamı ABD gibi zengin, olanaklı bir devletin onlara kucak açmışken; orayı değil, o zamanın Türkiye'sini yeğlemeleri, Atatürk'ün bilime değer vermesinin, Atatürk'ün yoksul Türkiye'sinin bilimsel bir tabana oturtulmuşluğunun tarihi bir kanıtı olsa gerek. Bir bilim adamı: ' Yaşam ve gereksinimler sonsuzdur. Oysa değişmez oldukları için dinsel kurallar bir noktada son bulur ve kendini yeniler' diyor. Yüce Atatürk bunun için gençlere şöyle sesleniyordu.: ' Çocuklar gözünüz ufuklara kadar görürü görüyoruz. Onun da ötesini görmeye çalışacağız.' Türk ulusundan da istekleri şunlardı: ' Gençler ve her yurttaş, akıl ve bilimin rehberliğini kabul ederlerse, manevi mirasçılarım olurlar. … Zamanın gereklerine göre; bilim teknik ve her türlü uygarlık buluşlardan azami derecede yararlanmak zorundadır. Ölümünden 63 yıl geçmesine karşın, 21. yy. da hâlâ Atatürk beyinlerde ve yüreklerde… Çünkü Kemal ATATÜRK: bilimi ve aklı yol gösterici olarak kabul ederek, ufkun ötelerini görmüş, göstermiştir… Ne mutlu O'nun gösterdiği ışıklı yoldan yürüyen aydınlık kuşaklara… Kompozisyonunuzu bu bilgiler doğrultusunda kendiniz yazabilirsiniz. |
atatürkün bilim ve teknoloji dalında yaptığı yenilikler acil gerekiyor.Lütfen biraz çabuk olun! |
Atatürk'ün bilim ve teknoloji atatürkün bilim ve teknolojide yaptığı yeniliklerin toplum hayatımıza olmasaydı bugün yaşamamızda neler farklı olurdu? yaa bu soruyu bulun allaha aşkına ne olur bulun yaa ben bulamıyomki lütfen bulun yazan aç..ya |
atatürkün bilim ve teknolojide yaptığı yeniliklerin toplum hayatımıza olmasaydı bugün yaşamamızda neler farklı olurdu |
atatürk atatürk bilim ve teknoloji alanında hangi yeniliklerin ülkemize gelmesini öncülük gelmiştir. |
Alıntı:
Alıntı:
Alıntı:
Alıntı:
Atatürk,
Atatürk'ün matematik alanında yaptığı çalışmalar nelerdir? Atatürk ve Bilim |
Atatürk bilim ve teknoloji Atatürk'ün bilim ve teknoloji ile ilgili sözleri nelerdir?Hangi yeniliklerin gelmesinde öncülük yapmıştır?Bu yenilikler günlük hayatımızı nasıl etkilemiştir? |
Atatürk'ün bilim ve teknoloji ile ilgili devrimi hangisidir? atatürk devrimlerinden hangisi bilim ve teknolojiyle ilgilidir? |
atatürk sayesinde her şey kolaylaşmıştır |
Saat: 02:42 |
©2005 - 2024, MsXLabs - MaviKaranlık