Bu maddedeki yazılar yalnızca bilgi verme amaçlıdır. Yazılanlar, doktor uyarısı ya da uzman önerisi değildir. Ayak Ağrıları Hazırlayan: Doç. Dr. Ayhan KAMANLI Ayaklarımız tüm vücudumuzun yükünün taşındığı, ayak bileği, arka ayak dediğimiz topuk bölgesi, orta ayak ve ön ayak kısımlarımdan oluşur. Yapısı çok mükemmel dizayn edilmiş bir amortisör gibidir. Yürümenin basma fazı esnasında vücudumuzun ağırlığı o taraf ayak tarafından taşınır. Dizaynı yükün eşit ve dengeli bir biçimde ayağın yapısını oluşturan kemik, bağlar, kaslar ve eklemlerin açısal düzeni ile yere yansıtılır. Ayağın işlevini tam olarak getirmesi yalnız ayak sağlığı açısında önemli olmayıp tüm bedenimizin, özellikle komşu eklemlerin sağlığı içinde gereklidir. Aşağıda hastalıklara değinilirken ilgili bölümlerde kısaca temel yapılarla ilgili bilgide verilmektedir. Ayağı oluşturan yapılar Kemikler Kalkaneus, talus, naviküler, küneiform kemikler (3 adet), küboid kemik, metatars (tarak kemikleri), falankslar (parmak kemikleri) Kaslar Ayağın bacak kısmı ile ilişkili olan ve ayağın içinde olan kasları olmak üzere pek çok kası vardır. Bacak kaslarının hemen hepsi ayağın fonksiyonu ile alakalıdır. Ayak bileğine geriye, tabana, sağa ve sola bükülme veya bunların bileşkesini oluşturan çeşitli hareketler yaptırırlar. Bacak kaslarına örnek olarak, gastroknemius (baldır kası), tibialis anterior kası (tibia ve fibula–kavak kemiklerinin önündeki kas) verilebilir. Ayağın içindeki kaslar ise parmak eklemlerinin bükülme, açılma vs gibi işlevleri yanı sıra tonusları ile ayağın kavislerini de etkileme görevi yaparlar. Bağlar Ayağın bağları, ayak kemikleri arasındaki açı için çok önemlidir. Eklemleri, kemikleri stabilize ettiği gibi kasların anatomik dizaynına da yardım ederler. Örnek olarak taban lifi-bağı diyebileceğimiz plantar fasya verilebilir. Gerginliği taban kavsinin oluşmasında oldukça önemlidir. Eklemler Tibia talar, talo kalkaneal, talonaviküler, kalkaneo kuboid eklem, intartarsal eklemler, tarsometotarsal eklemler, interfalanjial eklemler sayılabilir. Açılar Ayağın pek çok açısı tanımlanmıştır. Açıların belli ortalam bir değerleri vardır. Çeşitli hastalıklar bu açıların edeğimesinden, yada değişmesine neden olurlar. Aşağıdaki şekilde bu açılardan çeşitli örnekler görülmektedir. Şekil 1: Ayağın çeşitli açıları, ve ileri derecede düz tabanlı bir ayak grafisi Ayak tipleri Metatars (tarak) kemikleri arası ilişkilere göre 3 ayak tipi vardır (parmakların uzunluk sırasına göre)
Şekil 3: Ayak parmaklarının uzunluklarına göre sınıflama Ayağın arkları Her ayak 2 longitudinal (uzunlamasına) ve 2 transvers (enine) arka sahiptir
Ayak arka bölümü (topuk) hastalıkları;
Deformiteler
Düz tabanlık (Pes planus) (Şekil 4) Bu tanım, ayağın açılarının belli derecelerde değişerek yere temas eden uzunlamasına arkın çökük olduğu durumlar için kullanılmaktadır. Uzunluğuna iç ark açısı tabana daha çok temas edecek şekilde değişmiştir. Ayağın çeşitli açıları sebep ya da sonuç olarak bu durumdan etkilenmektedir. Kısaca düz tabanlık ayağın iç uzunlamasına arkının (İUA) azalması veya tam kaybolmasıdır
Düz tabanlık durumunda tedavide amaç;
1- Plantar medial ağrı ( topuk taban iç taraf ağrısı)
Subkalkaneal ağrı sendromu
Aşil tendiniti (Topuk arkasındaki insandaki en kalın ve kuvvetli kirişin iltihabi reaksiyonu)
Halluks valgus (Ayak başparmağının dışa doğru bükülmesi ile gelişen bir deformite)
|
Topuk Ağrısı Topuk ağrısı toplum içinde sık görülen bir rahatsızlıktır.Geçmişte topuk ağrılarının büyük kısmı topuk dikenine bağlanmıştır. Topuk ağrılarının birçok sebebi vardır. Sıklıkla, plantar fasiitis, tarsal tünel, ayak kaslarına giden sinir sıkışması, stres kırıkları, enfeksiyon, kalkaneal kemik spurları(topuk dikeni) ve kemik kistleri ve verrüler ile nasırlar gibi cilt problemleri ağrı nedenidir. Plantar fasiitis te herhangi bir nedenle ayak tabanındaki kaslar üzerini kumaş gibi kaplayan plantar fasyada ödem ve kısalma görülür. Tedavisinde öncelikle germe eksersizleri, antiemflamatuvar ilaçlar ve topuk yükseltilmesi önerilir. Bu şekilde bir tedavi ile %80-90 olguda başarılı sonuçlar alınmaktadır. Başarılı sonuçlar alınamayan olgular ESWT tedavisi ile başarılı sonuçlar alınmaktadır. Kaynak ---------- Mesaj tarihi 10:08 ---------- Önceki mesaj tarihi 10:07 ---------- Halluks Valgus Hastalığı Daha çok bayanlarda 30-40 lı yaşlardan sonra artan oranda görülen ayak başparmağında çıkıntı, ayakta ağrı ve ayakkabı giyiminde zorlukla karakterize bir hastalıktır. Halluks valgusta başparmağın 1. tarak kemiği üzerinde 2. Parmak tarafına açılanması görülür. Tarak kemiği – parmak ekleminde yumuşak dokularda kontraktür ve kapsüler yapılarda uzama görülür. Başparmakta kemik çıkıntı gelişimi ve eklemdeki şekil bozukluğu ile başparmağın yük taşıma fonksiyonu azalır. Halluks Valgusa ne yol açmaktadır? Gerçekten de yüksek ökçeli ayakkabıların hastalığın gelişiminde rolü var mıdır? Halluks valgus deformitesinde •Aile hikayesi vardır. Halluks valguslu hastalarımızın büyük kısmında aile büyüklerinde de bu hastalık görülür. •Dar yüksek ökçeli ayakkabılar bir kısım hastada gelişimde rol oynarken bir grup hastada ise devamlı spor ayakkabısı gibi rahat ayakkabı giyimine rağmen hastalık görülebilmektedir. •Aşil tendonu kısalığı olan kişilerde de Halluks Valgus daha sık görülmektedir. •Ayağın ileri düzeyde içe basması, düz tabanlık ta Halluks Valgus ve diğer parmak şekil bozukluklarına neden olabilmektedir. •Eklemlerde gevşeklik normalin üstü hareket olduğu durumlarda da Halluks Valgusu görmekteyiz. Tanı da fizik muayene yeterli midir? Radyografi, MR, Ultrasonografi gibi ek tetkikler yapılmalı mıdır? Fizik Muayene son derece önemli olmakla beraber hastalarda ayak yere basarak ön-arka ve yan ayak grafileri çektirilerek radyolojik muayene de yapılır ki tüm bu verilerle halluks valgusun derecesi saptanıp hastaya uygulanacak operasyonun tipine karar verilir. Burada doğru karar vermek sonradan deformitenin tekrarlamasını engellemek için çok önemlidir. Tedavi cerrahi midir? Ameliyatsız tedavi mümkün müdür? İlk tedavi seçeneği ameliyat değildir. Tedavide; •Önü geniş rahat ve yumuşak ayakkabılar •Parmak arası makara •Halluks valgus gece ateli •Ayak Arkı düşük olan hastalarda ortopedik tabanlık kullanımı önerilir. Ne zaman cerrahi yapılmalıdır? Tüm ameliyatsız tedavi yöntemlerine rağmen ağrısı devam eden ve ayak ağrısının günlük hayatlarını etkilediği hastalarda cerrahi tedaviye başvurulur. Nasıl bir cerrahi tedavi uygulanır? Cerrahi Tedavi, hastalığın derecesi ve kemik deformitesinin görüldüğü bölgeye göre farklılık göstermektedir. Sıklıkla uyguladığımız operasyonlar tarak kemiğinin başparmağa yakın olan bölgesinde yapılanlardır. Bazı hastalarda ise, tarak kemiğinin başlangıç yerinde operasyonlar yapılmaktadır ki bu hastalarda ameliyat sonrası erken basma için alçı uygulamaktayız. •Ameliyat sonrası ağrı çok oluyor mu? •Ameliyattan hemen önce hastalarımıza uyguladığımız ayak bileği blok anestezisi sayesinde hastalarımız ameliyat sonrası normalde en fazla ağrı duyulan ilk 1-2 günlük süreyi ağrısız ve konforlu şekilde geçirmektedirler. •Ne kadar süre hastanede kalıyorum? •En fazla 1 gün •Ne kadar süre yürüyemem? •Ameliyat sonrası 2.-3. saatte hastalar topuklarına basarak yada özel ayakkabı kullanarak yürüyebilmektedirler. •Deformite tekrarlar mı? •Uygun operasyon seçimi ve gelişmiş cerrahi teknikler sayesinde halluks valgus deformitesinde tekrarlama neredeyse hiç görülmemektedir. •Genel anestezi şart mı? •Hayır şart değildir. Ayak bileği bloğu yada spinal anestezi kullanılmaktadır. Ancak anestezi doktorlarımızın önerdiği durumlarda genel anestezi de uygulanmaktadır. Kaynak |
Talus Kırıkları Talus, ayağın ayak bileği eklemini oluşturan kemik yapısıdır. Talus, üstte ve yanlarda baldır kemikleri (tibia ve fibula) alt ucu ile, aşağıda kalkaneus dediğimiz topuk kemiği ile eklem yapar. Talus kırıkları, sıklıkla motorlu taşıt kazaları, yüksekten düşme ve kayak yaralanmaları ile oluşur. Talus kırıklarının bulguları nelerdir? Talus kırığı durumunda ayak bileğinde şişlik, ağrı ve hassasiyet ile ayak üstüne basamama bulguları mevcuttur. Talus kırıkları, kemikteki yerleşim yerlerine göre talus başı,talus boynu ve talus cisim kırıkları olarak üçe ayrılırlar. Talus kırıkları ile ilgili ne gibi sorunlar gözlenebilir? Talus kırıkları sonrasında en çok görülen sorunların başında avasküler nekroz dediğimiz kemiğin kanlanmasının bozulması ile kemikte yıkım ile giden tablo görülür. Talusun eklemleri olan tibiotalar, subtalar ve talonavikular eklemlerde kireçlenme osteoartrit gelişebilir. Talus kırıkları sonrasında görülen bir diğer sorun da kaynamama ve kronik ayak bileği ağrısıdır. Talus kırıklarında tanı da hangi tetkikler yapılmalıdır? Talus kırıklarında tanı sıklıkla direk radyografi ile koyulabilir. Ancak kırığın tam yerini, parçalı olup olmadığını belirlemek tedavi için son derece önemlidir. Bunun için de talus kırıklarının büyük bir kısmının değerlendirilmesinde bilgisayarlı tomografi tetkiki de yapılmalıdır. Talus kırıklarının tedavisi nasıl yapılır? Talus kırıklarının büyük bir kısmında gelişebilecek avaskuler nekroz, osteoartrit ve ağrıyı önlemek için anatomik redüksiyon yapılmalıdır. Bu nedenle talus kırıklarının önemli bir kısmı cerrahi tedavi edilir. Direkt radyografi ve bilgisayarlı tomografi ile tam olmayan kırıklar, çatlaklar ve kaymamış/kayma riski olmayan talus kırıkları saptandığı zaman alçı tedavisi uygulanabilir. Alçı tedavisi uygulanan hastalarda ve cerrahi uygulanan hastalarda ortopedi uzmanı hastanın 6-8 hafta ayağına basmamasını ister. Daha sonra yapılan tetkiklere göre hastaya özel yada hazır ortezlerle birlikte yük verilmeyen başlanır. Eklemde hareket kısıtlılığı ve yürüme güçlüğü çeken hastalarda fizik tedavi uygulanır. Kaynak |
Saat: 01:23 |
©2005 - 2024, MsXLabs - MaviKaranlık