MsXLabs

MsXLabs (https://www.msxlabs.org/forum/)
-   Cevaplanmış (https://www.msxlabs.org/forum/cevaplanmis/)
-   -   Melekleri ve özelliklerini anlatan ayet örnekleri verir misiniz? (https://www.msxlabs.org/forum/cevaplanmis/334686-melekleri-ve-ozelliklerini-anlatan-ayet-ornekleri-verir-misiniz.html)

2291025 13 Ekim 2010 22:57

Melekleri ve özelliklerini anlatan ayet örnekleri verir misiniz?
 
Melekleri ve özelliklerini anlatan ayet örnekleri verir misiniz?


ThinkerBeLL 13 Ekim 2010 23:34

Meleklerin özelliklerini, sıfatlarını, durumlarını anlatan ayet hedislere baktığımızda, meleklerin, Allah, kainat ve insanla olan ilişkilerinin anlatıldığını görmekteyiz. Allah bize melekler hakkında akidemizi, kalbimizi ve amelimizi şirkten temizleyecek ve bilmemizde fayda olacak kadarıyla bilgi vermiştir. Fakat meleklerin yaratılışı ve tam mahiyeti hakkında bize faydası olmadığından detaylı bilgi vermemiştir.

* Melekler Adem (as)'den önce yaratılmışlardır. Çünkü Adem (as)'in yaratılması konusunda Allah ile melekler arasıda bir konuşma geçmişti. Ayrıca melekler Adem'e secde etmekle emrolunmuşlardı.
Allah şöyle buyuruyor:
"Rabbin meleklere: "Ben yeryüzünde bir halife varedeceğim" demişti. Melekler: "Orada bozgunculuk yapacak, kanlar akıtacak birini mi var edeceksin? Oysa biz seni överek yüceltiyor ve seni devamlı takdis ediyoruz" dediler. Allah: "Ben şüphesiz sizin bilmediklerinizi bilirim" dedi."(Bakara: 30)

* Melekler gaybi varlıklardır. Maddi cisimleri yoktur. İnsanın duyu organlarıyla hissedebileceği özellikte değillerdir. İnsan gibi yemez, içmez, uyumaz ve evlenmezler. Şehevi hisleri yoktur. Günah işlemezler, hatadan münezzehtirler. Adem oğlunun maddi sıfatlarından hiçbiri bunlarda yoktur. Fakat Allah onlara beşer suretine girme kudreti vermiştir. Allah'ın bildirdiği gibi Cibril (as) Meryem'e insan suretinde gelmiştir.
Allah şöyle buyuruyor:
"(Ey Muhammed!) Kitab'ta Meryem'e de an. O, ailesinden ayrılarak, doğu yönünde bir yere çekilmişti. Cibril'i göndermiştik de, ona tam bir insan olarak görünmüştü."(Meryem: 16-17)
Cibril (as) İslam'a, imanı öğretmek için Rasulullah'a bazen insan suretinde gelirdi.

* Melekler Allah'ın kullarıdır. Hiçbir zaman Allah'tan başka tapılacak ilah değillerdir. Müşriklerin iddia ettiği gibi Allah'ın kızları değildirler ve Allah'la hiçbir zürriyet ilişkileri de yoktur. Allah'ın izni olmadıkça hiç kimseye şefaat edemezler.
Allah şöyle buyuruyor:
"Rahman çocuk edindi dediler. Haşa! Hayır, melekler şerefli kılınmış kullardır. Allah'tan önce söz söyleyemezler. Ancak O'nun emri üzerine iş işlerler. Allah onların yaptıklarını ve yapmakta olduklarını bilir. Onlar Allah'ın hoşnut olduğu kimseden başkasına şefaat edemezler. O'nun korkusundan titrerler."(Enbiya: 2628)

* Meleklerin kanatları vardır.
Allah şöyle buyuruyor:
"Hamd gökleri ve yeri yaratan, melekleri ikişer, üçer, dörder kanatlı elçiler kılan Allah'a mahsustur. Yaratmada dilediğini artırır. Doğrusu Allah her şeye kadir olandır."(Fatır: 1)

* Allah katında meleklerin çeşitli makamları vardır.
Allah şöyle buyuruyor:
"Melekler şöyle derler: "Bizim her birimizin bilinen bir makamı vardır. Şüphesiz biz sıra duranlarız. Şüphesiz biz Allah'ı tesbih edenleriz." (Saffat: 164-166)

"Allah meleklerden ve insanlardan rasuller seçer. Doğrusu Allah işitir ve görür." (Hac: 75)

* Erkeklik ve dişilik gibi özellikleri yoktur.
Allah şöyle buyuruyor:
"Doğrusu ahirete inanmayanlar meleklere dişi adını takarlar. Oysa onların bu hususta bir bilgileri yoktur. Sadece zanna uyarlar. Zan ise şüphesiz gerçeği ifade etmez."(Necm: 27-28)

* Melekler Allah'ın kendilerine öğerettiğinden başkasını bilmezler ve diğer mahluklar gibi isyan etmezler ve Allah'ın izni olmadıkça bir şey yapamazlar. Devamlı Allah'ın rızasına uygun hareket ederler.
Allah şöyle buyuruyor:
"Göklerde ve yerde bulunan her canlı ve melekler büyüklük taslamaksızın Allah'a secde ederler. Üstlerinde olan Rab'lerinden korkarlar ve emrolundukları şeyleri yaparlar." (Nahl: 49-50)

* Böyle iken meleklere ibadet etmek, onlardan yardım istemek, Allah'ın izni dışında onların bir şeyler yapabileceğine inanmak şirktir.
Allah şöyle buyuruyor:
"Ey inananlar! Kendinizi ve çoluk çocuğunuzu cehennem ateşinden koruyun. Onun yakıtı insanlar ve taşlardır. Görevlileri, Allah'ın kendilerine verdiği emirlere başkaldırmayan, kendilerine buyurulanları yerine getiren pek haşin meleklerdir." (Tahrim: 6)

"Size melekleri, nebileri Rab olarak benimsemenizi emretmesi de yaraşmaz. Siz müslüman olduktan sonra, inkar etmeyi mi emredecek?" (Ali İmran: 80)

* Birçok melek vardır, fakat kesin sayılarını ancak Allah bilir.
Allah şöyle buyuruyor:
"Cehennemin bekçilerini yalnız meleklerden kılmışızdır. Sayılarını bildirmekle de ancak inkar edenlerin denenmesini ve kendilerine kitap verilenlerin kesin bilgi edinmesini ve inananların da imanlarının artmasını sağladık. Kendilerine kitap verilenler ve inananlar şüpheye düşmesinler. Kalplerinde hastalık bulunanlar ve inkarcılar: "Allah bu misalle neyi murad etti?" desinler. İşte Allah böylece, dilediğini saptırır, dilediğini de doğru yola eriştirir. Rabbinin ordularını kendisinden başkası bilmez. Bu insanoğluna bir öğütten ibarettir." (Müddessir: 31)

Meleklere iman hem tafsili hem de icmalidir. Kur'an ve sahih sünnette ismi zikredilenlere ismi ile zikredilmeyenlere ise genel olarak inanmak gerekir.
Kur'an ve sahih sünnette ismi zikredilenlerin başlıcaları; Cibril, Mikail, İsrafil'dir.

BAKINIZ
Büyük Melekler


Safi 28 Eylül 2016 18:39

Melekleri diğer varlıklardan ayıran birtakım özellikler vardır.

1. Melekler nurdan yaratılmış; yemek, içmek, erkeklik, dişilik, evlenmek, uyumak, yorulmak, usanmak, gençlik, ihtiyarlık gibi fiillerden ve özelliklerden arınmış, nüranî ve ruhanî varlıklardır: "...O'nun huzurunda bulunanlar, O'na ibadet hususunda kibirlenmezler ve yorulmazlar. Onlar, bıkıp usanmaksızın gece gündüz (Allah'ı) tesbih ederler" (el-Enbiya 21/19-20), "Onlar rahmanın kulları olan melekleri dişi kabul ettiler. Acaba meleklerin yaratılışlarını mı görmüşler? Onların bu şahitlikleri yazılacak ve sorguya çekileceklerdir" (ez-Zuhruf 43/19).

2. Melekler Allah'a isyan etmezler,
Allah'ın emrinden çıkmazlar, asla günah işlemezler hangi iş için yaratılmış iseler o işi yaparlar. "Onlar, üstlerindeki Rablerinden korkarlar ve kendilerine ne emrolunursa onu yaparlar" (en-Nahl 16/50).

3. Melekler, son derece süratli, güçlü ve kuvvetli varlıklardır; "Gökleri ve yeri yaratan, melekleri ikişer üçer ve dörder kanatlı elçiler yapan Allah'a hamdolsun. O, yaratmada dilediği artırmayı yapar. Şüphesiz Allah her şeye gücü yetendir" (el-Fatır 35/1). İslamî kaynaklarda meleklerin kanatları olduğu bildirilmekle birlikte bu kanatların mahiyeti konusunda bir şey söylemek mümkün değildir. Meleklerin nüranî varlıklar olduğu göz önünde tutulursa, bunları kuş veya uçak kanatları gibi maddî nitelemelere konu etmenin doğru olmayacağı ortadadır. Kanatların mahiyetini ancak Allah ve melekleri gören peygamberler bilebilirler. Meleklerin kanatları onların süretini, kanatlarının fazlalığı onların güç ve sürat yönünden derecelerini, Allah katındaki değerlerini gösterdiği şeklinde anlaşılabilir.

4. Melekler Allah’ın emir ve izniyle çeşitli şekil ve kılıklara bürünebilirler.
Cebrail (a.s) Hz. Peygamber’e ashapdan Dihye şeklinde görünmüş, bazan kimsenin tanımadığı bir insan şeklinde gelmiştir. Yine Cebrail (a.s), Hz. Meryem'e bir insan şeklinde görünmüş (Meryem 19/16-17), meleklerden bir grup, Hz. İbrahim'e bir oğlu olacağı müjdesini getiren insanlar şeklinde gel­miş, o da onları misafir zannederek kendilerine yemek hazırlamış, fakat yemediklerini görünce korkmuş, sonra da melek olduklarını anlamıştır (Hud 11/69-70). Bu ayetten meleklerin yiyip içmedikleri sonucu da çıkmaktadır.

5. Melekler gözle görünmezler. Onların görünmeyişleri, yok olduklarından değil, insan gözünün onları görebilecek kabiliyet ve kapasitede yaratılmamış olmasındandır. Melekler peygamberler tarafından aslî şekilleriyle görülmüşler­dir. Asıl şekillerinden çıkıp bir başka maddî şekle, mesela insan şekline girmeleri durumunda diğer insanlarca da görülmeleri mümkün olur. Cibril hadisi diye bilinen, iman, İslam ve ihsan kavramlarının tanımlarının yapıldığı hadiste belirtildiği gibi, Cebrail ashap tarafından insan şeklinde görülmüştür (bk. Buharî, "İman", 37; Müslim, "İman", l; Ebu Davud, "Sünnet", 15).

6. Gaybı ancak Allah bildiğinden melekler de gaybı bilemezler. Eğer Allah tarafından kendilerine gayba dair bir bilgi verilmiş ise, ancak o kadarını bilebilirler. Kur'an'da ifade edildiğine göre Allah, Hz. Adem'e varlıkların isimlerini öğretmiş, sonra da isimlerin verildiği varlıkları meleklere göstererek, bunların isimlerini haber vermelerini onlardan istemiş, bunun üzerine melekler "Seni tenzih ederiz. Senin bize öğrettiğinden başka bizim hiçbir bilgimiz yoktur. Çünkü her şeyi hakkıyla bilen, hüküm ve hikmet sahibi olan sensin" demişlerdir. Bunun üzerine de Cenab-ı Hak Hz. Adem'in, varlıkların isimlerini haber vermesini emretmiş, o da söyleyiverince şöyle seslenmiştir:
"Size demedim mi ki, göklerin ve yerin, gaybını şüphesiz ben bilirim. Neyi açıklarsanız neyi de gizlemişseniz ben bilirim" (el-Bakara 2/31-33).


Safi 28 Eylül 2016 18:40

Hani Rabbin, Meleklere: "Muhakkak ben, yeryüzünde bir halife var edeceğim" demişti. Onlar da: "Biz seni şükrünle yüceltir ve (sürekli) takdis ederken, orada bozgunculuk çıkaracak ve kanlar akıtacak birini mi var edeceksin?" dediler. (Allah:) "Şüphesiz sizin bilmediğinizi ben bilirim" dedi. (2/30)

Ve Adem'e isimlerin hepsini öğretti. Sonra onları meleklere yöneltip: "Eğer doğru sözlüyseniz, bunları bana isimleriyle haber verin" dedi. (2/31)

Ve meleklere: "Adem'e secde edin" dedik. İblis hariç (hepsi) secde ettiler. O ise, diretti ve kibirlendi, (böylece) kafirlerden oldu. (2/34)

Her kim Allah'a, meleklerine, elçilerine, Cibril'e ve Mikail'e düşman ise, artık şüphesiz Allah da kafirlerin düşmanıdır." (2/98)

Ve onlar, Süleyman'ın mülkü (nübüvveti) hakkında şeytanların anlattıklarına uydular. Süleyman inkâr etmedi; ancak şeytanlar inkâr etti. Onlar, insanlara sihri ve Babil'deki iki meleğe Harut'a ve Marut'a indirileni öğretiyorlardı. Oysa o ikisi: "Biz, yalnızca bir fitneyiz, sakın inkâr etme" demedikçe hiç kimseye (bir şey) öğretmezlerdi. Fakat onlardan erkekle karısının arasını açan şeyi öğreniyorlardı. Oysa onunla Allah'ın izni olmadıkça hiç kimseye zarar veremezlerdi. Buna rağmen kendilerine zarar verecek ve yarar sağlamayacak şeyi öğreniyorlardı. Andolsun onlar, bunu satın alanın, ahiretten hiçbir payı olmadığını bildiler; kendi nefislerini karşılığında sattıkları şey ne kötü; bir bilselerdi. (2/102)

Şüphesiz, inkâr edip kafir olarak ölenler, Allah'ın, meleklerin ve bütün insanların laneti bunların üzerinedir. (2/161)

Yüzlerinizi doğuya ve batıya çevirmeniz iyilik değildir. Ama iyilik, Allah'a, ahiret gününe, meleklere, Kitaba ve peygamberlere iman eden; mala olan sevgisine rağmen, onu yakınlara, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışa, isteyip-dilenene ve kölelere (özgürlükleri için) veren; namazı dosdoğru kılan, zekatı veren ve ahidleştiklerinde ahidlerine vefa gösterenler ile zorda, hastalıkta ve savaşın kızıştığı zamanlarda sabredenler(in tutum ve davranışlarıdır). İşte bunlar, doğru olanlardır ve müttaki olanlar da bunlardır. (2/177)

Onlar, bulut gölgeleri içinde Allah'ın (azabının) meleklerle onlara gelmesini ve (azap) emrinin gerçekleşmesini mi gözlüyorlar? Oysa bütün işler Allah'a döner. (2/210)

Peygamberleri, onlara (şöyle) dedi: "Onun hükümdarlığının belgesi, size Tabut'un gelmesi (olacaktır ki) onda Rabbinizden 'bir güven duygusu ve huzur' ile Musa ailesinden ve Harun ailesinden artakalanlar var; onu melekler taşır. Eğer inanmışlarsanız, bunda şüphesiz sizin için bir delil vardır." (2/248)

Elçi, kendisine Rabbinden indirilene iman etti, mü'minler de. Tümü, Allah'a, meleklerine, Kitaplarına ve elçilerine inandı. "O'nun elçileri arasında hiçbirini (diğerinden) ayırdetmeyiz. İşittik ve itaat ettik. Rabbimiz bağışlamanı (dileriz). Varış ancak Sana'dır" dediler. (2/285)

Allah, gerçekten kendisinden başka ilah olmadığına şahitlik etti; melekler ve ilim sahipleri de O'ndan başka ilah olmadığına adaletle şahitlik ettiler. Aziz ve Hakim olan O'ndan başka ilah yoktur. (3/18)

O mihrapta namaz kılarken, melekler ona seslendi: "Allah, sana Yahya'yı müjdeler. O, Allah'tan olan bir kelimeyi (İsa'yı) doğrulayan, efendi, iffetli ve salihlerden bir peygamberdir." (3/39)

Hani melekler: "Meryem, şüphesiz Allah seni seçti, seni arındırdı ve alemlerin kadınlarına üstün kıldı," demişti. (3/42)

Hani Melekler, dediler ki: "Meryem, doğrusu Allah kendinden bir kelimeyi sana müjdelemektedir. Onun adı Meryem oğlu İsa Mesih'tir. O, dünyada ve ahirette 'seçkin, onurlu, saygındır' ve (Allah'a) yakın kılınanlardandır.." (3/45)

O, melekleri ve peygamberleri Rabler edinmenizi emretmez. Siz, Müslüman olduktan sonra, size küfrü mü emredecek? (3/80)

İşte bunların cezası, Allah'ın meleklerin ve bütün insanların lanetlerinin üzerine olmasıdır. (3/87)

Sen mü'minlere: "Rabbinizin size meleklerden indirilmiş üç bin kişiyle yardım-iletmesi size yetmez mi?" diyordun. (3/124)

Evet, eğer sabrederseniz, sakınırsanız ve onlar da aniden üstünüze çullanıverirlerse, Rabbiniz size meleklerden nişanlı beş bin kişiyle yardım ulaştıracaktır. (3/125)

Melekler kendi nefislerine zulmedenlerin hayatına son verecekleri zaman derler ki: "Nerde idiniz?" Onlar: "Biz, yeryüzünde zayıf bırakılmışlar (müstaz'aflar) idik." derler. (Melekler de:) "Hicret etmeniz için Allah'ın arzı geniş değil miydi?" derler. İşte onların barınma yeri cehennemdir. Ne kötü yataktır o?21 (4/97)

Ey iman edenler, Allah'a, elçisine, elçisine indirdiği kitaba ve bundan önce indirdiği kitaba iman edin. Kim Allah'ı, meleklerini, kitaplarını, elçilerini ve ahiret gününü inkar ederse, şüphesiz uzak bir sapıklıkla sapıtmıştır. (4/136)

Fakat Allah, sana indirdiğiyle şahidlik eder ki, O, bunu kendi ilmiyle indirmiştir. Melekler de şahittirler. Şahid olarak Allah yeter. (4/166)

Mesih ve yakınlaştırılmış (yüksek derece sahibi) melekler, Allah'a kul olmaktan kesinlikle çekimser kalmazlar. Kim O'na ibadet etmeye 'karşı çekimser' davranırsa ve büyüklenme gösterirse (bilmeli ki,) onların tümünü huzurunda toplayacaktır. (4/172)

Ve derler ki: "Ona bir melek indirilmeli değil miydi?" Eğer bir melek indirilseydi, elbette iş bitirilmiş olurdu da sonra kendilerine göz açtırılmazdı. (6/8)

Onu eğer bir melek kılsaydık, elbette erkek (suretinde bir melek) kılardık ve mutlaka katmakta oldukları (şüpheleri) yine katardık. (6/9)

De ki: "Size Allah'ın hazineleri yanımdadır demiyorum, gaybı da bilmiyorum ve ben size bir meleğim de demiyorum. Ben, bana vahyedilenden başkasına uymam." De ki: "Kör olanla, gören bir olur mu? Yine de düşünmeyecek misiniz?" (6/50)

Böylece İbrahim'e, -kesin bilgiyle inananlardan olması için- göklerin ve yerin melekûtunu gösteriyorduk. (6/75)

Allah'a karşı yalan uydurup iftira düzenden veya kendisine hiçbir şey vahyolunmamışken "Bana da vahy geldi" diyen ve "Allah'ın indirdiğinin bir benzerini de ben indireceğim" diyenden daha zalim kimdir? Sen bu zalimleri, ölümün 'şiddetli sarsıntıları' sırasında meleklerin ellerini uzatarak onlara: "Canlarınızı (bu kıskıvrak yakalanıştan) çıkarın, bugün Allah'a karşı haksız olanı söylediğiniz ve O'nun ayetlerinden büyüklenerek (yüz çevirmeniz) dolayısıyla alçaltıcı bir azabla karşılık göreceksiniz" (dediklerinde) bir görsen... (6/93)

Gerçek şu ki, biz onlara melekler indirseydik, onlarla ölüler konuşsaydı ve herşeyi karşılarına toplasaydık, -Allah'ın dilediği dışında- yine onlar inanmayacaklardı. Ancak onların çoğu cahillik ediyorlar. (6/111)

Onlar, kendilerine meleklerin gelmesini mi, ya da Rabbinin gelmesini mi veya Rabbinin bazı ayetlerinin gelmesini mi bekliyorlar? Rabbinin ayetlerinden bazılarının geleceği gün, daha önce iman etmemişse veya imanıyla bir hayır kazanmamışsa hiç kimseye imanı yarar sağlamaz. De ki: "Bekleyin, biz de şüphesiz beklemekteyiz." (6/158)



Saat: 18:49

©2005 - 2024, MsXLabs - MaviKaranlık