[KK] G�lmek ile ilgili deyimler nelerdir?

G�lmek �le �lgili Deyimler ve Anlamlar�

a�z�n� b�rak�p k��yla (bir taraf�yla) g�lmek
alay ederek kar��s�ndakine g�lmek.

b�y�k alt�ndan g�lmek
birinin durumuna belli etmemeye �al��arak g�l�msemek: �Sanki yar�m a��z s�yledi�imi anlam�� gibi b�y�k alt�ndan g�lerek ��yle bir s�z�yor beni.� -A. �mit.

bir g�z g�lmek
hem g�l�p hem a�lamak.

(birine) i�inden g�lmek
sezdirmeden e�lenmek.

(birinin) sakal�na g�lmek
ciddi gibi g�r�nen s�zlerle alay etmek.

(birinin) y�z�n� g�ld�rmek
birini mutlu etmek, birine iyilik etmek: �Bu zaferle Mustafa Kemal, ordumuzun y�z�n� a�artm��, milletimizin y�z�n� g�ld�rm��t�r.� -E. C. G�ney.

gevrek gevrek g�lmek
1) kendine g�venip kar��s�ndakini k��msemek: �Di�er d�kk�nlar�n sat�lmayan mallar�n� ben sanki ne yapay�m diye gevrek gevrek g�lerek kendi kendine hak verirdi.� -A. �. Hisar. 2) ne�eli ve kendine g�venli bi�imde g�lmek.

g�zlerinin i�i g�lmek
�ok sevindi�i y�z�nden, g�zlerinden belli olmak: �Zay�f bir k�z� severdim / G�zlerinin i�i g�lerdi� -N. Cumal�.

g�ler misin, a�lar m�s�n!
hem g�l�necek hem �z�lecek nitelikteki �a��rt�c� olaylar kar��s�nda s�ylenen bir s�z.

g�lerken �s�rmak
iyilik yapar g�r�n�p k�t�l�k yapmak.

g�lmekten k�r�lmak (kat�lmak, yar�lmak)
a��r� derecede g�lmek: �Ahali g�lmekten k�r�l�yordu.� -R. N. G�ntekin.

g�l� tarife ne hacet, ne �i�ektir biliriz
birinin uygunsuz �zellikleri say�l�rken bunlar�n �teden beri bilindi�ini anlatmak i�in s�ylenen bir s�z.

g�l�p ge�mek
umursamamak, ald�r�� etmemek, �zerinde durmamak: �Bizi �imdi b�yle g�rse yine sadece g�l�p ge�er miydi?� -O. C. Kayg�l�.

g�l�p oynamak (s�ylemek)
ne�eli, sevin�li, keyifli, g�zel vakit ge�irmek.

h�line k�pekler bile g�ler
tkz. �ok k�t� bir duruma d��enler i�in kullan�lan bir s�z.

i�in i�in g�lmek (g�l�msemek)
belli etmeden, gizli gizli g�lmek: �Belki tramvayda, vapurda yan yana giderken, o ona i�in i�in g�lm��t�r, belki de alay etmi�tir.� -N. Hikmet.

kat�la kat�la g�lmek
a��r� derecede g�lmek: �Bir kahveye yolu d��m��, kahvede oturanlar�n hepsi kat�la kat�la g�l�yorlarm��.� -B. R. Eyubo�lu.

katmerli katmerli g�lmek
�st �ste ve ara vermeden a��r� derecede g�lmek: �Harun sarho�lu�un sinirlili�iyle yine g�bek ve gerdan titreterek katmerli katmerli g�lmeye ba�lad�.� -H. R. G�rp�nar.

k�k�r k�k�r g�lmek
i�inden gelerek sesli sesli bir bi�imde g�lmek: �Kapal� panjurlar�n ard�nda, ay�p �eyler anlat�p k�k�r k�k�r g�l�yorlar.� -A. �lhan.

�l�y� g�ld�rmek
�ok g�ld�rmek: �Nadide Han�m, ilahi kad�n nereden de bulur? Vallahi �l�y� g�ld�r�r, derdi.� -R. N. G�ntekin.

pis pis g�lmek
ba�kalar�n� k�zd�racak, sinirlendirecek bi�imde g�lmek.

y�ze g�lmek
1) yalandan dost g�r�nmek; 2) sevimli, al�ml� g�r�nmek.

y�z� g�lmek
1) sevinci y�z�nden belli olmak: �Otele gidip lavabolu oday� g�r�nce y�z�m g�ld�.� -F. Otyam. 2) feraha kavu�mak: �ehirlilerle k�yl�ler aras�ndaki al��veri� �artlar� d�zenlendikten sonra hepsinin y�z� g�lmeye ba�lad�. 3) temiz, tertipli duruma gelmek.

y�z�ne g�lmek
1) dostmu� gibi g�r�nmek: �K�yl�n�n y�z�ne g�l�p arkadan jurnalliyormu�.� -E. I��nsu. 2) dostluk g�stermek, ilgi g�stermek, alakalanmak: �K�yde, ondan ba�ka y�z�m�ze g�len, bize yol g�steren olmad�.� -�. Seyfettin. 3) temizli�i, yenili�i dolay�s�yla ferahl�k vermek: �Banyo, tuvalet, vesair k�s�mlar, o ne temizlik, o ne geni�lik, insan�n y�z�ne g�len o ne ferahl�kt�.� -H. R. G�rp�nar.

y�z�n�ze g�ller
hlk. i�ren� bir �ey anlat�l�rken s�ylenen bir s�z: �Y�z�n�ze g�ller, b�y�klerin pisli�ini temizlemek bile bizde forsla, pistonla oluyor.� -H. Taner.

kaynak