MsXLabs
Sayfa 1 / 5

MsXLabs (https://www.msxlabs.org/forum/)
-   Müzik tr (https://www.msxlabs.org/forum/muzik-tr/)
-   -   Kıraç (https://www.msxlabs.org/forum/muzik-tr/8306-kirac.html)

KisukE UraharA 23 Ağustos 2006 15:17

Kıraç
 

Kıraç, 1972 yılında Kahramanmaraş’da öğretmen bir babanın çocuğu olarak dünyaya gelen Kıraç ilk öğrenimine burada başladı. 1982’de ilkokul dördüncü sınıftayken babasının tayini nedeniyle ailesiyle birlikte İstanbul’a yerleşti. İlk,orta ve lise eğitimini İstanbul Hasköy’de tamamladı.

Küçük yaşlarda müziğe olan ilgisi ortaya çıkan Kıraç’ın ilk enstrumanı kendi kendine öğrendiği babasına ait bağlamaydı. Lise’ye başladıktan sonra onun bu yeteneğini keşfeden müzik öğretmeni Refik Köksal’ın ilk gitarını hediye etmesi Kıraç’ın hayatında bir dönüm noktası oldu.

Lise eğitimini tamamladıktan sonra Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi Müzik Öğretmenliği bölümüne girdi. Hem çok sevdiği müzik konusunda eğitimini sürdürecek hem de baba mesleğini devam ettirebilecekti. 1992 yılına gelindiğinde Ortaköy Martı barda sahne hayatına başladı. Kendi müziğini daha geniş kitlelere duyurma, paylaşma arzusu sonucu 1994 yılında ilk demo kasetini hazırladı.Bir arkadaşının aracılığıyla TMC ile tanıştı. 1998 yılı Mayıs ayında ilk albümü “DELİ DÜŞ” müzikseverlerle buluştu. “Dağların Kadını” “Talihim Yok Bahtım Kara” ve “Ben Yolumu Bulurum” şarkılarına klip çekilen Kıraç sağlam bir dinleyici kitlesinin çekirdeğini oluşturmayı başardı. 1999 Yılı Aralık ayında ikinci albümü “BiR GARiP AŞK BESTESi” çıktı. İlk klip şarkısı “Gidiyorum” un başarısının ardından Kıraç’ı dinleyenler bir çığ gibi büyümeye devam etti. “Bir Garip Aşk Bestesi” ve “Karahisar Kalesi” adlı şarkılara da video klip çekildi.


2001 yılı Şubat Ayında Funda Arar’la yaptığı düet albüm “SEVGiLiYE” Sevgililer Günü anısı olarak dinleyicilerle buluştu. Bu albümde “Sevgiliye” ve “Çeşminaz” parçaları kliplendi. 2001 Yılı sonunda müzikseverlerle buluşan “ZAMAN” albümüyle geniş kitlelere sesini duyurmaya devam etti. Bu albümde “Endamın Yeter”. “Gönül”, “Kan ve Gül”, “Yıllar Sonra”,ve “Zaman” parçalarına klipler çekildi. O artık konserler için bir şehirden bir şehre koşan, bütün parçaları konserlerde binlerce kişi tarafından söylenen ve her manada sevenleriyle buluşan bir sanatçı oldu.

2002 yılında TMC Film’den gelen bir diziye jenerik ve müzik yapma teklifi müzikal yaşamında yeni bir kapı açtı. “Zerda” nın jeneriği ve müzikleri geniş kitlelerin ilgisini çekmeyi başardı. Milyonlarca izleyici her hafta dizide olacakların yanı sıra müzikleri, yeni melodileri merakla beklediler. 2003 yılı baharında dizinin müziklerinden oluşan “Zerda” albümü müzik marketlerdeki yerini alarak başarılı bir satış grafiği yakaladı. “Zerda’nın başarısını bir başka dizi, “Bir İstanbul Masalı” takip etti. 2003 Eylül ayında yeni albümü “KAYIP ŞEHiR” için stüdyo çalışmalarına başladı. Albümde yer alan “Senden Başka”, “Tek Hatıra”, “Razıysan Gel”, “Yalan” ve “Ayşe” adlı şarkılara video klip çekildi.


KisukE UraharA 28 Ağustos 2006 15:38

Kıraç
 
DÜNDEN BUGÜNE KIRAÇ
VE ALBÜMLERİ
BİYOGRAFİ;
1972 Yılında Kahramanmaraş'da doğdu. Öğretmen olan babasının görevi nedeniyle 10 yaşına dek Kahramanmaraş ve köylerinde yaşadı. 1982 yılında babasının tayini çıkınca ailesiyle İstanbul'a yerleşti ve eğitimine İstanbul'da devam etti.

Küçük yaşlardan itibaren müziğe karşı ilgi duyan Kıraç'a ilk desteği bağlama çalan babası verdi. Bağlama ile müziğe başlayan Kıraç'a ikinci büyük destek lisedeki müzik öğretmeni Refik Köksal'dan geldi. Müziğe olan ilgisini ve yeteneğini gören Refik Köksal Kıraç'a ilk gitarını hediye etti. 1990 Yılında liseyi bitirdikten sonra üniversite sınavlarına girerek Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi Müzik Öğretmenliği bölümünü kazandı. Öğrencilik yıllarında Taksim, Harbiye, Kadıköy'deki barlarda çalışmaya başladı. Lise yıllarında ilk beste ve söz çalışmalarını yapan Kıraç 1996 yılına geldiğinde ilk albümü için çalışmalara başladı. TMC Film Müzik Üretim ve Pazarlama A.Ş. ile anlaşan Kıraç'ın ilk albümü \"Deli Düş\" 1998 yılı Mayıs ayında çıktı. İlk albümden \"Dağların Kadını\", \"Talihim Yok Bahtım Kara\", \"Ben Yolumu Bulurum\" adlı parçalara klip çeken Kıraç kaliteli çalışmasıyla beğeni toplayarak ileriye dönük ilk yatırımını yaptı.

Birinci albümüyle Rock müzik dinleyicilerinin gözünde saygın ve sağlam bir yer edinen Kıraç 2000 yılının ilk günlerinde ikinci albümü \"Bir Garip Aşk Bestesi\" ile bir anda yüz binlerin beğenisini kazandı. İkinci albümden “Gidiyorum” , “Bir Garip Aşk Bestesi” ve “Karahisar” adlı parçalarına klip çekti.

“Bir Garip Aşk Bestesi” albümünün müzikseverlerle buluşmasının ardından üçüncü solo albümünün repertoar çalışmalarına başlayan Kıraç'ın bu arada TMC Müzik sanatçılarından Funda Arar'la birlikte 2001 Şubat ayında “Sevgiliye” adını verdikleri mini düet albümü çıktı. Ağustos ayında 3. solo albümünün repartuvar aşamasını tamamlayarak stüdyoya girdi. Ağırlıklı olarak Kıraç şarkılarından oluşan “Zaman” albümünde söz ve müziği İskender Doğan'a ait “Kan ve Gül” Aşık Veysel'den “Derdimi Söylesem” ve iki de anonim türkü yer alıyor.

“Zaman” albümü 14 Aralık 2001 tarihinde müzikseverlerle buluştu. Kıraç bu abümündeki Endamın Yeter, Gönül, Yıllar Sonra, Kan ve Gül ve Zaman parçalarına klip çekildi. Kıraç diğer taraftan sevilen televizyon dizisi \"Zerda\"nın müziklerini yaptı. 2004 Mart ayında \"Kayıp Şehir\" isimli albümüyle sevenleriyle bir kez daha biraraya geldi.


_cesminaz_ 20 Mayıs 2008 19:07



_cesminaz_ 13 Temmuz 2008 08:48



_cesminaz_ 17 Kasım 2008 17:02



_cesminaz_ 17 Kasım 2008 17:17

http://galeri.internethaber.com/images/gallery/2430/1.jpg
Ünlü sarkici kirac sonunda muradina erdi...Ugruna sarkilar yazdigi Ayse`siyle evlendi.
http://galeri.internethaber.com/images/gallery/2430/2.jpg
Ali Tufan Kirac ve Ayse Sule Bilgic yillardir suren birlikteliklerini evlilikle sonuclandirdilar..
http://galeri.internethaber.com/images/gallery/2430/3.jpg
Nikah Fenerbahce Faruk Ilgaz Tesislerinde gerceklesti..Nokahi Kadikoy belediye baskani Selami Öztürk kiydi...
http://galeri.internethaber.com/images/gallery/2430/7.jpg
Kiracin mini bir konser verdigi gecede pasta yerine maras dondurmasi kesildi...Kirac kendi yoresine ait bu gelenegi kendi dugunun de gerceklestirdi...
http://galeri.internethaber.com/images/gallery/2430/8.jpg
Ünlü sanatçının yakın dostlarının ve ailelerinin yeraldığı geceye Aziz Yıldırım, Ali Koç , Fenerbahçe kulübündeki tüm dostları katıldı.
http://galeri.internethaber.com/images/gallery/2430/9.jpg
Cok sevilen Ayse`m sarkisini esi icin yazmisti...
http://galeri.internethaber.com/images/gallery/2430/11.jpg
Ömür boyu mutluluklar diliyorum....Rabbim hic ayirmasin onlari:tender::tender:



_cesminaz_ 28 Mayıs 2009 12:48

Kıraç Baba oldu :):)

Kıraç ve eşi Ayşe Şule Bilgiç'in en mutlu günü!



Kıraç ve Ayşe Şule Bilgiç çiftinin kızları Iraz Elif, bugün (21 mayıs 2009 Perşembe) Memorial Hastanesi'nde dünyaya geldi. Hem anne Ayşe Şule Bilgiç hem de bebeğin sağlık durumunun iyi olduğu öğrenildi!

Kıraç Baba Oldu, Heyecanını Konserde Sevenleriyle Paylaştı

Konya’da Selçuk Üniversitesi tarafından düzenlenen ‘Bahar Şenlikleri’nde, rock müzik sanatçısı Kıraç, konser verdi. Yaklaşık 2 saat süren konserde gençleri coşturan Kıraç, baba olmanın mutluluğunu yaşadığı bir günde konser verdiğini söyledi.

Alaeddin Keykubat Kampusü 19 Mayıs Stadı’nda konser veren Kıraç, üniversitelilere keyifli bir gece yaşattı. Baba olmanın mutluluğunu yaşadığı bir günde konser verdiğini sevenleri ile paylaşan Kıraç, “Bugün içimde inanılmaz bir coşku var. Bir bebeğim oldu. Mutluluğumu böyle bir günde sizlerle paylaşmak da benim için çok anlamlı. Selçuk Üniversitesi’nde verdiğim bu konseri hiçbir zaman unutmayacağım” dedi. Yaklaşık 2 saat süren konserde Kıraç, gençleri coşturdu.


Sahnede ''Ayşem'' adlı şarkısını da hayranlarıyla birlikte söyleyen Kıraç, yeni doğum yapan eşi Ayşe Şule Bilgiç'e de Konya'dan bu şarkıyla mesaj göndermiş oldu.

Şarkı arasında sahneye çıkan Selçuk Üniversitesi yetkilileri, Kıraç'ın yakasına bebeği için altın takıp, sağlıklı bir yaşam dilediler ve bir buket çiçek sundular. Daha sonra Kıraç, sevilen şarkılarını Selçuk Üniversitesi öğrencileri için seslendirdi.





Hoş geldin dünyamıza Iraz Elif Kıraç bebek !

Daha doğmadan konulan adlarınla binler yaşa, sağlık,huzur,mutluluklarla ve hayırlarla dolu bereketli olsun ömrün.Böyle güzel- yürekli - derinlikli- seçkin- anne ve babadan, asil ve kuvvetli bir ruhla doğduğuna hiç şüphem yok.Bahtın hep açık hep çok güzel olsun.O yumuk yumuk ellerinden öpülesi bebek, Allah sana analı babalı büyümeyi nasip etsin...


_cesminaz_ 2 Eylül 2009 12:20

Kıraç Tavas'ta (Denizli) üniversite yararına verdiği konserle Tavaslıları büyüledi.


Tavas Kaymakamlığı ve Tavas Belediyesi’nin katkılarıyla Tavas Meslek Yüksek Okulu Yaptırma ve Yaşatma Derneği tarafından Tavas’ta yaptırılması hedeflenen Yüksek Okula katkı sağlamak amacıyla Kıraç Konseri düzenlendi.

Kıraç konserine Vali Yavuz Erkmen ve eşi Nevhilal Erkmen’in yanı sıra Denizli Milletvekilleri Mehmet Yüksel ve Mithat Ekici, eşleri ile birlikte 11. Motorlu Piyade Tugay Komutanı Ergüder toptaş, Denizli Belediye Başkanı Nihat Zeybekci, Mülkiye Başmüfettişi Sadık Altınkaynak, İl Emniyet Müdürü Atilla Çınar, İl Jandarma Komutanı Kurmay Albay Ali Çardakcı ve ev sahibi olarak Tavas Kaymakamı Yusuf Güler ve Belediye Başkanı Mehmet Karabay ile çok sayıda Tavas’lı vatandaş katıldı.

Tavas Stadında düzenlenen Kıraç konserine Tavaslıların ilgisi büyüktü. Kıraç’ın sahne almasından önce şarkıcı Sevilay sahne aldı. Ardından Tavas Halk Eğitim Merkezi Halk Oyunları Ekibi Tavas yöresinin zeybek oyunlarından oluşan gösterilerini sundular.
Kıraç’ın sahne almasından önce konseri izlemeye gelen Tavaslılara hitap eden Belediye Başkanı Mehmet Karabay, konseri onurlandıran Vali Erkmen ve diğer protokol üyelerine teşekkür ederek tüm çabalarının Tavaslıların yüzünü güldürmeye yönelik olduğunu söyledi.
Kaymakam Yusuf Güler de Tavas’ın şahlanışının ve dirilişinin tarihe kayıt olarak düştüğü bir dönemden geçtiklerini belirterek, “ Uyuyan dev adam artık uyanmakta. Denizli’nin lokomotif ilçesi olan Tavas hak ettiği yeri sizlerin desteği ile tekrar alacak. Uygulamaya koyduğumuz projeler Sayın Valimizin ve milletvekillerimizin de desteğiyle son aşamasına geldi. Tavas halkı olarak biz bir üniversite sevdasına kapıldık. Tavas halkı olarak bu konuda topladığımız kaynak 1 milyon TL’yi buldu. Tavas halkı artık üniversitesine kavuşmak istiyor” diye konuştu.

Konuşmaların ardından sahneye çıkan ve yaklaşık iki saat sahnede kalan Kıraç, birbirinden güzel şarkıları ile Tavaslıları coşturdu.
Kıraç’a Denizli Vali yardımcısı Halil İbrahim Ertekin bir plaket verdi. Konserini tamamlayan Kıraç aniden sahneden ayrılarak minibüse binerek Tavas’tan ayrıldı. Kıraç konserinin tüm geliri Tavas’a Üniversite yapımında harcanacağı belirtildi.



_cesminaz_ 2 Eylül 2009 12:33

Kıraç: Iraz Elif'in Gazzeli bir kardeşi olsun istiyorum

Filistinli bir çocuk evlat edinmek için Başbakan'a mektup yazdım

http://medya.zaman.com.tr/2009/02/07/kirac3.jpg Çok sayıda sanatçı, Gazze'de yaşanan dramdan sonra Kızılay vasıtasıyla oradaki çocukları evlat edinmek istedi. Siz de bu sanatçılardan birisiniz. Nasıl bir girişimde bulundunuz?


Savaş sahnelerini gördüğümde dünyadan soyutlanıyorum. Algılayamıyorum. Bir bebek ölmemeli. Evrensel mekanizma buna niçin izin veriyor? Ben anlamıyorum. İşte bu yüzden Gazzeli bir çocuk evlatlık edinmek istedim. Ama bunu basın mensuplarına hiçbir yerde söylemedim. Arkadaşlarımla ne yapabiliriz diye düşünürken böyle bir fikir çıktı ortaya. Bu, sabah programlarında gündeme gelecek bir konu değil. Başbakan'a, Baykal'a ve Kızılay'a mektup yazdım. Davos'ta yaşanan olaydan iki gün önce yazmıştım. Şimdi sabırsızlıkla cevap bekliyorum. Filistin'den çocuk almak çok zor ve meşakkatli. Mektupta, "Bu çocuklar bütün dünyanın sorumluluğunda, hepimizin çocukları. Medeni dünyanın bu çocuklara sahip çıkması gerek." dedim. Filistin'den 1.000 çocuk Türkiye'deki aileler tarafından evlat edinilse inanın Ortadoğu'nun kaderi değişir.

Gazze'de anne ve babasını kaybetmiş bir çocuğu evlat edinmek için Başbakan'dan mektupla yardım isteyen Kıraç, 'baba' olmanın hayalini kuruyor...
Kiracweb.net


_cesminaz_ 2 Eylül 2009 12:44

http://i296.photobucket.com/albums/mm161/uykucu/garbiyeli-on-kapak.jpg


Kıraç'ın uzun bir süredir hayalini kurduğu türkü albümü 'Garbiyeli' kısa süre sonra müzik marketlerindeki yerini alacak. Daha önceki albümlerinde de türkü okuyan sanatçı, halk müziğine hiç de uzak bir isim değil. Kıraç, türkülerin çoğunu memleketi olan Kahramanmaraş ve yöresinden seçmiş. Yaz aylarında esen ve halk arasında 'garbiyeli' olarak bilinen rüzgâr albüme ismini vermiş. Halk müziğine merak duymasında babasının bağlama çalması etkili olmuş. Kıraç, albümdeki 11 türkünün 6'sını 2001 yılında seslendirmiş. Sonra uzun bir ara vermiş çalışmalarına. Çevresindeki dostlarının ısrarlarına dayanamamış ve bir türkü albümü çıkarmak için kolları sıvamış. Türkülerin tamamı gitarla seslendirilmiş. Eledim Eledim, Gelin Ayşe, Kara Çadır, Köprüden Geçti Gelin... Hepsi de bildiğimiz, kulağımızın aşina olduğu türküler. Daha önce dinlediğimiz ve elektrogitar ağırlıklı seslendirilen Karahisar Kalesi ya da Çayır Çimen Geze Geze gibi türküler, bu albümde daha düşük 'sound'lu (sesli) seslendirilmiş.


Kıraç şöyle diyor albümünde:
"Merhaba…
Öncelikle şunu söylemek istiyorum; bu yazı için çok kafamı yordum, çok özel olmasını istedim. Konu halk şarkıları; hele hele benim hayatımın en saf, en duygulu ve en aydınlık yanı olan türkülerimiz olduğunda, paylaşmak istediğim epey düşüncem vardı ama yapamadım. Daha basit ve kısaca anlatmaya karar verdim. Bu albümde, daha beşikteyken annemden, hatta annemin karnındayken duyduğum türkülerimi söyledim. Benim türkülerim diyorum; çünkü onlarla yaşadım ben ne yaşadımsa… Ve hala da onlarla yaşıyorum.
Kirletme ve kirlenme çağını yaşadığımız şu günlerde diyorum ki; Halk şarkılarını, oyunlarını, kendisini oluşturan folklorik değerlerini algılayamayan, taşıyamayan ve onunla yaşayamayan bir topluluk için evrensel yollar kapalıdır. Sözünü ettiğim bu evrensel ışığın kapılarını bana açan ve benim türkülerimin ateşini yakan, sazının teknesinde oluştuğum, hem öğretmenim, hem kaynağım olan adama, yani babama teşekkür ediyorum…
Güzel ruhlarıyla beni yalnız bırakmayan tüm ozanlarımızın önünde eğiliyorum."

Türkü söylemezsem müzisyenliğimden utanırım

Uzun bir süredir türkü albümü çıkarmayı hayal ediyordunuz. Bir hafta içerisinde albüm raflardaki yerini alacak. Neler hissediyorsunuz?

"Türkü söylemek insan olmaktır" sözünü şimdiye kadar çok sayıda sanatçı söylemiştir. Ama bu sözü söylemek yetmiyor. Derinliğini kavrayabilmek çok önemli. Mesela Âşık Veysel'e ait 'Uzun ince bir yoldayım, gidiyorum gündüz gece' sözleri tamamen Türkçe kelimelerden meydana gelir ama bu sözleri hakkıyla anlamıyoruz. Algıladığımızı sanıyoruz. Bedri Rahmi "Nerede bir köy türküsü duysam şairliğimden utanırım diyor." diyor. O, işin ağırlığını, ciddiyetini kavrayabilmiş. İnşallah bize de türkü söylemenin ağırlığını taşıyabilmek nasip olur.
Albümdeki altı türküyü 2001'de seslendirdiniz. Albüm için niye bu kadar beklediniz?
Doğrusu ben 2001 yılında seslendirdiğim 6 parçayı sırf kendim için söylemiştim. Hüzünlendiğim zamanlar stüdyoya iniyor, sadece türkü söylüyordum. Sonra çevremdeki arkadaşlar bu parçaları albümleştirmemi istedi. Uzun süre ısrarları kulak arkası ettim. Kariyerimde bir yerlere gelmek istedim. Çünkü türkü okumak her yiğidin harcı değil. Müzik kariyerim bir yana türküler bir yana. Bir de o dönemlerde dizi müziklerine el atmıştım. Bir yandan da rock tarzında albüm çalışmalarım devam ediyordu. Üzerine bir de türkü albümü çıkarsaydım insanlar, "Kıraç her şeye el atıyor" diyebilirlerdi. Bu yüzden bekledim.
Müzik dünyasındaki kriz yüzünden albüm yapmama kararı almıştınız. Ne oldu da fikriniz değişti?
TMC müzik şirketine bağlı sanatçılar olarak albüm yapmama kararı almıştık. Çünkü CD satışları artık maliyetleri karşılamıyor. Bu yüzden internet ortamında daha etkili olup albüm yerine 'parça' satmayı düşündük. Bağlı olduğum şirket dijital alanda satışlarını sürdürüyor. Ama türkü albümü özel bir çalışma olduğu için bu kararın dışında kaldı. Zaten türkü albümünden çok fazla para kazanmayı düşünmüyorum.

Rock tarzı müzik yapan bir sanatçı için türkü albümü yapmak ve özellikle de gitar eşliğinde türkü söylemek riskli değil mi?
Aslına bakarsanız hiç riskli olmadı. Bütün albümlerimde birer ikişer türkü okudum zaten. Bir de Türk halk müziğine uzak bir insan değilim. Babam uzun süredir bağlama çalıyor. Hem türkü gitarla söylenmez diye kesin bir yargı mı var? Türkü, enstrümansız bile söylenir nihayetinde. Türküyü sadece bağlamaya mahkûm edenler türküye en fazla zararı verenlerdir.

Önceki albümlerinizde yer alan türküleri pop rock tarzında seslendirmiştiniz. Mesela 'Karahisar Kalesi'ni dinlerken yer yerinden oynuyor.
Bu albümdeki türküler ise çok daha sakin okunmuş. Bu geçiş sizi zorladı mı?
Bu tarz türkü okumalarını sürekli yapıyorum. Böyle bir türkü albümü çıkarmam, tarzımı değiştiriyorum anlamına da gelmiyor. Garbiyeli benim için akademik bir çalışma oldu. Tamamen çırılçıplak bir ses kullandım. İlerleyen günlerde rock ağırlıklı bir albüm çıkarmayı düşünüyorum. Bana göre türkü söylerken kullandığınız müzik aletinin çok da önemi yok. Evde tekim, dünyanın bütün ağırlığı üzerime çökmüş, elimde gitarımla 'Gelin Ayşem' türküsünü söyleyeceğim tabii. Davulsuz gitarsız. Çünkü o kadarım ben, yalnızım. Ama başka bir zaman da bütün heybetiyle 'Eşeği Saldım Çayıra' diyeceğim.
Türkülerle, bozlaklarla ve ağıtla olan ilişkiniz nasıl başladı?
Annemin karnındayken ben türkü dinliyordum. Annem bana küçükken çok 'Eledim eledim' türküsünü söylerdi. Türküler benim ciğerime bu kadar çok işledi. Babam da bizi türkülerle büyüttü. Haftada bir gün aile toplantılarında babam bağlama çalar ve bizim yörelere ait türkülerin hikâyelerini anlatırdı. Böyle bir ortamda büyüdüm. Mesela ağıt yakılırken kadınların arasında bulunduğumu hatırlıyorum. Erkekler kaçardı o yerden. Tüm bu saydıklarım kendimi türküye yakın hissetmemi sağladı.

90'lı yıllarda pop, daha sonra Anadolu rock, şimdilerde rap müzik moda gençler arasında. Türk halk müziği ise sadece belirli bir zümreye aitmiş gibi algılanıyor...

Bu, toplumdaki yozlaşmadan kaynaklanıyor. Kendi öz kültürümüzden uzaklaşıyoruz. Özellikle gençler bu durumdan çok etkileniyor. "Türkülerimizi genç dinleyicilere nasıl sevdirebiliriz?" sorusuna yanıt aramak gerek bence.
Nasıl sevdirebiliriz?
Rock ağırlıklı türkü albümü yapmak istememdeki sebeplerden biri de bu. Türk halk müziğini daha cazip hale getirmek. Bir de Türk halk müziği denilince akıllara hemen Alevilik ve Bektaşilik geliyor. Tabii, bunun tarihî bir gelişim süreci var. Türkülerimiz sadece Alevilerin himayesinde gibi algılanıyor. Bir dönem devrimciler türküleri marş olarak kullandı. İdeoloji, türkülerin önüne geçmemeli. Ama son yıllarda yozlaşma söz konusu. Türküler adeta ayin ya da ibadet yapılıyormuşçasına okunuyor. Evrensellikten uzak, biraz daha dışarıya kapalı hale geldi. Mesela Arif Sağ, çok popüler oldu, herkes onun peşinden gidiyor. Herkes ona özendiği için müthiş bir tek seslilik oldu. Kızlarımız bile onun gibi türkü söylemeye başladı. Bana göre Arif Sağ iyi bir sanatçı değil.
Türk halk müziği sanatçılarından kimleri beğeniyorsunuz?
Aslında bu konuda çok ukalayım. Kimseyi dinlemiyorum. Benim türkü anlayışımı seslendiren kimse yok camiada. Muharrem Ertaş dinliyorum. Neşet Ertaş'ın seslendirdiği eski türküleri dinliyorum. Neriman Altındağ Tüfekçi'yi çok beğeniyorum ama ne acıdır kimse onu tanımıyor. Yeni sanatçılarımız onu örnek almıyor. Bir de Ümit Tokcan dinlerim.
kiracweb.net



Saat: 16:55
Sayfa 1 / 5

©2005 - 2024, MsXLabs - MaviKaranlık