MsXLabs

MsXLabs (https://www.msxlabs.org/forum/)
-   Ziraat (https://www.msxlabs.org/forum/ziraat/)
-   -   Bitkilerde Hastalık ve Zararlılar (https://www.msxlabs.org/forum/ziraat/84354-bitkilerde-hastalik-ve-zararlilar.html)

Aynacan 29 Kasım 2007 20:44

Bitkilerde Hastalık ve Zararlılar


Bitkisel üretimi olumsuz yönde etkileyen fak törlerin en başında hastalık ve zararlılar gel mektedir. Çok çeşitli hastalık ve zararlıların bitkilere verdiği zarar bazan yüzde yüzü bu lur. Verimi son derece düşür me yanında bit kinin kalitesinide olumsuz etkiler ler.Bu hastalık ve zararlılarla doğru mücadele etmek onların doğru teşhisiyle mümkün olabilir.



Bu hastalık ve zararlılardan önemli olanları belli başlıklar altında toplamak gerekirse:



Toprak altı zararlılar: Nematodlar, Tel kurtları ,Bozkurtlar , Danaburnu ...


Tüm bu hastelık ve zararlılarla mücadele eder ken mutlaka uzmana danışmalı ve tavsi yelere mutlaka uyulmalıdır.







Yaprak zararlıları: Yaprak bitleri , Yaprak bitleri ; Kırmızı örümcekler , Beyaz sinek Ağ kurdu,Yaprak büken,Yüzük kelebeği, Altın kelebek gibi böceklerin tırtılları bitki yapraklarını yiyerek zarar verirler.Kendilerine ağ yada paket örerler.





Hastalıklar : Külleme , Pas, Çökerten şeklinde belli başlılarını sıralayabiliriz.





4-Yabancı otlar: Üretilen bitkilerin suyuna besinine ve ışığına ortak olarak bitkinin yeterince yararlanmasını engelleyen bitkilerdir.








Bia 30 Mayıs 2008 22:10

Süs Bitkilerinde Görülen Başlıca Hastalık ve Zararlılar

Krizantemde Japon Beyaz Pası (Puccinia horiana)

Belirtileri:
Beyaz pas yaprakların alt yüzeyinde küçük beyazımsı kabartı veya püstüller oluşturur. Üstten bakıldığında yaprakta sarımsı lekeler görülür. Püstüller açıldığında çok sayıda parlak kahverengi sporlar serbest kalır.
Enfeksiyonla simptomların görülmesi arasında geçen süre 8 gün ile 8 hafta arasında değişir. Normal olarak bu süre 2-4 haftadır. Fungusun muhtelif ırkları değişik çeşitlerde farklı etkiler yapar. Çeşitlerin fungusa dayanıklılığı aynı değildir.

Kültürel Önlemler:
Yeşil aksam kuru tutulmalıdır. Sporlar en az 5 saat suda kalırsa enfeksiyon meydana gelebilir. Bitkiyi karartma materyali ile karartmadan önce sulamak doğru olmaz.


Güllerde Pas Hastalığı (Phragmidium spp)

Belirtileri: Hastalık önce yaprak, dal ve tomurcuk saplarında sarımtrak lekeler halinde görülür. Daha sonra bu lekeler kırmızıya dönüşür. Lekeler hafif kabarık püstüller halindedir. Lekelerden dolayı bitki iyi beslenemez. Çiçek miktarı azalır. Kalite düşer. İlkbaharda çiçek tomurcuklarının açılmamasına neden olur.



Kültürel Önlemler:
İlkbaharda dal, yaprak, tomurcuk sapı ve çanak yapraklarda kırmızı kabartılar (esidi) görüldüğünde hastalıklı dallar budanmalıdır. Budama artıkları yakılmalıdır.
Toprağa düşen yapraklar toplanarak imha edilmeli ya da derince gömülmelidir.

Belirtileri:
Hastalık bitkinin gövde, yaprak, yaprak sapı ve çiçekte görülür. Yaprakların üzeri önce fungusun misel ve konidilerinden oluşan hafif kirli beyaz bir örtü ile kaplanır. Daha sonra yaprak kahverengileşir ve kurur.

Kültürel Önlemler:
- Temiz bitkilerden çelik alınmalıdır.
- Aşırı sulamadan kaçınılmalıdır. Özellikle üstten sulama yapılmamalıdır.


Bia 3 Haziran 2008 21:54

Fasulyede: Yeşilkurt ve Tohum Sineği

Yeşilkurt


İlkbaharda Nisan sonu Mayıs başından itibaren ilk kelebekler görülmeye başlar. Kelebekler genellikle akşam üzeri uçuşurlar.


Zarar Şekli :

Yapraklarla beslenen larvalar (tırtıllar) daha sonra fasulye, domates, biber, patlıcan, bamya, nohut ve mercimek gibi sebzelerin meyvelerini delerek içine girer ve orada beslenirler. Ayrıca bir meyveden diğerine geçmek suretiyle de bir çok meyvenin zarar görmesine neden olurlar.

Kültürel Önlemler:

Tarlada ve çevresinde yabancı ot temizliği yapılmalı, çürük meyvelerin tarlada bırakılmayıp imha edilmesi gerekmektedir.

Kimyasal Mücadele:

Yeşilkurt mücadelesinde esas, koruyucu mücadele yapmaktır. Larvalar meyveye giriş yapmadan önce ilaçlamayı yapmak gerekir. Bunun için fasulye domates, biber, bamya ve nohutta Haziran başından itibaren tarlaya köşegenler doğrultusunda girilerek tarlanın büyüklüğüne göre 50-100 bitki kontrol edilerek bitki üzerinde zararlı aranır. Bulaşma oranı %5 ve yukarısı bulunursa derhal kimyasal mücadele yapılmalıdır. İlaçlamalar sabah erken veya akşam üzeri yapılmalı, bitkinin iç ve alt kısımlarının ilaçlanmasına özen gösterilmelidir.

Tohum Sinegi

Zarar Şekli:
Yumurtadan çıkan larvalar toprakta organik materyallerde, tohum yataklarındaki çimlenmekte olan tohumlarda; çimlenen tohumların kök, gövde, büyüme konisi ve kotiledonlarında galeri açarak beslenir. Gövde ve kotiledonlar, toprak yüzüne çıkmadan zarar görürler. Büyüme konisi tahrip olan bitkiler gelişemez, kök ve gövdesi fazla zarar gören bitkiler kurur. En önemli konukçuları fasulye, hıyar, kabak, kavun ve karpuzdur. Çevre koşullarının böceğin gelişmesine elverişli olduğu yıllar fasulye ekimin 1-2 defa tekrarlanmasına neden olacak kadar zararlı olabilmektedir.

Mücadelesi:

Kültürel Önlemler:

Taze çiftlik gübresi yerine çiftlik gübresinin kullanılması gerekir.

Kimyasal Mücadele
Tohum İlaçlaması :

Ekimden önce 1kg tohumu ıslatacak miktarda su içinde ilaç eritilerek bu ilaçlı su ile tohum ilaçlanır. Bir süre kurutulduktan sonra ekim yapılır.

Toprak-Yeşil Aksam İlaçlaması:
Kimyasal mücadelede bir yıl önceden bulaşık olan tohum yatakları, fideliklerde ekimden önce tohum yatakları veya ocaklar mutlaka ilaçlanmalıdır. Fide dikiminden sonra ilk zarar görüldüğünde kimyasal mücadeleye başlanır.
Alintidir..


Aynacan 1 Temmuz 2008 16:21

SÜNE ZARARLISI

Zararlının erginleri, genel olarak toprak renginde, bazen siyah, kırmızımtırak, kirli beyaz ya da alacalı renkte olabilir. Vücut yassı ve oval, 10-12 mm uzunluğundadır. Erginler kışı uyuşuk halde, genellikle dağların yüksek yerlerinde geçirir. Buralardaki bitkilerin veya dökülmüş yapraklarının altlarına ya da yumuşak toprağın 2-4 cm içerisine gizlenerek kışlarlar.

Sünenin yumurta paketi

İlkbaharda havaların ısınmaya başlaması ile birlikte, uyuşukluktan çıkan kışlamış erginler, toprak sıcaklığı 15 oC’ye ulaştığında, hububat alanlarına doğru göç etmeye başlarlar. Göç, iklim koşullarına göre değişmekle birlikte, ilimizde genellikle mayıs ayının ilk haftasında başlamakta ve 1 ile 4 hafta içerisinde tamamlanmaktadır. Hububat tarlalarına göç eden kışlamış erginler, bir taraftan beslenirken, diğer taraftan da çiftleşmeye ve yumurta bırakmaya başlarlar. 1,5-2 ay içerisinde de faaliyetlerini tamamlarlar ve doğal olarak ölürler. Bir dişi bu süre içerisinde 80 kadar yumurtayı 5-6 defada bırakır. Uygun koşullarda bıraktığı yumurta sayısı 150’ye kadar çıkabilir. Yumurtalarını, genellikle, beslendikleri bitkilerin yapraklarının alt yüzeyine 12-14 adetlik 2-3 sıralı paketler halinde bırakırlar.

Yeni bırakıldığında filiz yeşili olan yumurtalarda 3-4 gün sonra kahve rengi noktalar belirir.

Bundan yaklaşık 1 hafta sonra kırmızı renkli çapa şeklinde bir leke oluşur ve yumurtanın rengi sarıya döner. Yumurtanın bu haline “çapa dönemi” denir ve bundan yaklaşık 5-6 gün sonra yumurtalar açılır, nimfler çıkış yapar.
Yumurtadan çıkan nimfler, genellikle 5-6 gün ara ile 5 gömlek değiştirerek 5 nimf dönemi geçirirler. İlk dönem nimfler beslenmezler. İkinci dönemde beslenmeye başlarlar ve dördüncü dönemden itibaren oburca beslenirler. Beşinci nimf döneminden sonra “yeni nesil erginler” ortaya çıkar. Bunlar, kışlama sırasında gerekli olan yağı depolayabilmek için hububatta 15-20 gün süreyle oburca beslenirler. Bu nedenle de yeni nesil erginler hububata çok zarar verirler. Havaların iyice ısınması ve hububatın hasat olgunluğuna gelmesiyle birlikte, yeni nesil erginler bulundukları tarlalardan daha yüksekteki hububat alanlarına göç etmeye başlarlar. Bu sırada belirli tarlalarda toplanarak kalabalık guruplar oluştururlar. Bu tarlalarda %100’e varan oranlarda zarar oluşur. Daha sonra havaların soğumaya başlaması ile birlikte kışlama yerlerine çekilirler.

Sünenin hububata verdiği zarar derecesi ve şekli, zararlının yoğunluğuna,biyolojik dönemlerine, ürün çeşidine, fenolojik durumuna ve iklim koşullarına bağlı olarak değişir. Nimfleri ve erginleri, hortumlarını bitki dokusuna sokup bitki özsuyunu emmek suretiyle zarar oluştururlar. Kışlamış erginler bitkinin kardeşlenme döneminde hububatı kök boğazı üstünden emerek “göbek kurusu” zararını oluştururlar. Bu şekilde zarar gören bitki başak bağlayamaz


Yine kışlamış erginler başaklanma dönemindeki bitkinin sapını emmek suretiyle “akbaşak” zararını meydana getirirler ki, böyle bitkilerin su ve besin iletimi kesildiğinden, başakları dane bağlayamaz . Bitkilerin süt olumu döneminde, kışlamış erginler büyük oranda doğal ölüme geçmiştir. Ancak nimfler ve yeni nesil erginler, daneleri delip emmek suretiyle büyük oranda ağırlık kaybına neden oldukları gibi diğer taraftan sertleşen daneleri yumuşatabilmek için salgıladıkları bazı protein parçalayıcı enzimlerle, gulitenini tahrip ederler. Özellikle protein miktarı düşük olan bazı buğday çeşitlerinde emgili danelerin oranı %2 dahi olsa, protein parçalayıcı enzimler aktif duruma geçtiğinden böyle buğdaylardan elde edilen unların ekmeklik ve makarnalık özellikleri büyük ölçüde kaybolur.

Kışlaklardan tarlalara inişlerin başlaması ile birlikte, tarlalardaki yoğunluğun tespiti amacıyla kaba ve daha sonra da kıymetlendirme sürveyleri, yumurtaların bırakılması ile birlikte yumurta parazitlenme sürveyleri ve yumurtalardan çıkışın maksimum seviyeye ulaşması ile birlikte de, nimf ve yeni nesil ergin yoğunluğunun tespiti amacıyla nimf sürveyleri yapılır. Tüm bu çalışmaların neticesinde elde edilen veriler değerlendirilerek mücadele yapılması gereken sahalar belirlenir.

Esas olarak süne mücadelesine 2. dönem nimfler görüldüğünde başlanır ve 4. dönem nimfler görülünceye kadar devam edilir. Bu süre yaklaşık 15 gündür. Ancak belirlenen bu süre içerisinde ilaçlama bitirilemediği takdirde 4. ve 5. dönemlerinde de ilaçlamaya devam edilebilir. Hububatta, verimin miktarı ve kalitesine olumsuz etki yapan bir diğer önemli zararlı da sünedir.

Bilindiği gibi süne mücadelesi, uzun yıllardan beri devlet mücadelesi şeklinde yürütülmektedir.

Zararlının biyolojisi gereği, genellikle ergin mücadelesinden ziyade, nimfe karşı mücadele uygulanmakta, kaba sürvey, kıymetlendirme sürveyi, yumurta ve nimf sürveylerinin sonuçlarına göre, hangi alanlarda mücadelenin uygulanacağına karar verilmektedir.

Kaynak:Ankara Tarım İl Müdürlüğü


Aynacan 3 Temmuz 2008 15:00

KIMIL

Hububat sahalarının en önemli zararlılarından biri olan kımıla karşı, uzun yıllar devlet yardımı mücadelesi uygulanmıştır. Bu zararlı zaman zaman epidemi yapmış ve büyük zararlara neden olmuştur. Bazı yıllarda kımıla karşı ilaçlama yapılan alanlar yüz bin dekarlarla ifade edilmiştir. Kımıl mücadelesi, yıllardan beri devlet yardım mücadelesi şeklinde yürütülmüş, devletçe sağlanan, ilaç ve ilaçlama aletleri, kımıl mücadelelerinde üreticilerce kullanılmıştır. Ancak son yıllarda mücadelelerde, toz formülasyonlu ilaçların yerini, sıvı formülasyonlu ilaçların alması ile, uygulamalarda çiftçilerin kendi ilaçlama aletleri devreye girmiş, bunun sonucunda da uygulamalar kolaylaşmış ve ilaçlamaların başarı oranı artmıştır. Son yıllarda, zararlı kesafetinde görülen önemli düşüş, büyük ölçüde uygulamalardaki bu değişikliklerden kaynaklanmaktadır. 2000 yılından itibaren yine kımıl mücadele ekipleri oluşturulmuş, ancak kımıl mücadelesi yönetimli çiftçi mücadelesi şeklinde uygulanmaya başlamıştır. Kımıl mücadelesinde en önemli nokta, kışlaktan inen kımılın, toplu olarak yakalanarak, dağılmasına fırsat verilmeden, en kısa sürede ilaçlanmasıdır. Ne kadar çok toplu iniş yakalanırsa, ilaçlanacak alan o ölçüde azalacak, mücadelenin başarısı da o ölçüde artacak ve bu durumda da, yönetimli çiftçi mücadelesi şekline dönüştürülen kımıl ilaçlamaları, çitçilere önemli bir maddi külfet getirmeyecektir. Bu amaçla, Tarım il Müdürlüğü çiftçilerin eğitimine önem vermektedir. Mücadele dönemi öncesinde düzenlenecek eğitim toplantıları ile, konu hakkında üreticilere bilgi verilmekte ve özellikle ilk inişlerin zamanında tespit edilerek, mücadele zamanının geciktirilmemesi konularında uyarılar yapılmaktadır. Kımıl ve süne aynı tarihlerde tarlalara inmektedir. Ancak mücadele zamanları farklıdır.

KIMIL MÜCADELESİ

Nisan ayı sonundan itibaren kımıl tarlalarda görülür görülmez kışlaktan inen ergin böceklere karşı yapılır ve tüm Mayıs ayı boyunca inişler ve mücadele devam eder.

SÜNE MÜCADELESİ

Süne Mücadelesinde kışlaktan inen ergin böceklere karşı mücadele yapılmaz. Sünelerin Haziran ayı başında çıkan yavrularına karşı ürünlere zarar vermeden önce mücadele yapılır. Bu durumda ortaya çıkan sonuç; Kımıla karşı mücadele Haziran ayı başına kadar devam eder. Ancak bu mücadeleyi önemsemezgereği yapılmazsa Haziran ayı başında İl Müdürlüğünün mücadele gerektiren sahalarda yapacağı süne mücadelesi de amacına ulaşmayacaktır. Çünkü her ikisinin de tanede yaptığı zarar aynıdır. Üreticiler kımıl zararını da süne zararı sanmaktadır. Ancak birçok ilçemizde kımıl, asıl zararlı durumundadır. Bu gerçeği bilmek hububat üretimi yapan tüm çiftçiler için oldukça önemlidir. Kımıl Mücadelesi için tarlalarınızı kontrol ediniz, ilaç temin ederek ilaçlamalarınızı yapınız. Kımıl Mücadelesinde başarı ancak, üreticinin tarlalarını her gün kontrol etmesiyle başarıya ulaşabilir. Süne Mücadelesinde tüm tarla sayımlarını teknik elemanlar yapar. Süne Mücadelesinde kullanılacak ilaçlar Devlet Yardımı olarak kullanılmaktadır. Süne Mücadelesi için Tarım İl Müdürlükleri nin tavsiyelerine uymak gerekir.


asla_asla_deme 12 Nisan 2013 22:59

Patates Siğil Hastalığı (Synchytrium endobioticum)
 
Patates Siğil Hastalığı (Synchytrium endobioticum)

Belirtileri:

Hastalık, kökler hariç tüm toprak altı kısımlarda ortaya çıkmaktadır.
  • Gövdenin toprakla birleştiği yerler, yumrunun bitkite bağlantı noktaları (stolonlar) ve yumrular enfeksiyon yerleridir. Bu yerlerdeki hastalıklı alanların anormal büyümesi sonucu urlar oluşur.
  • Urlar morfolojik olarak, karnabahara benzeyen hiperplastik doku şeklinde gelişen biçimsiz,tomurcuklanmış yapıdadır. Urlar, toplu iğne başı büyüklüğünden yumruk büyüklüğüne kadar olan boyutlarda olabilir.Tipik bir ur başlangıçta beyazdır, kabaca elips şeklinde, ancak yapı olarak genellikle katı olmayıp, yumuşak ve etli, pürüzlü, yapıdadır. Yumrudan kolaylıkla kopabilmektedir.
  • Şiddetli bulaşmalarda yumrunun tamamı galhalini alabilir. Şiddetli enfeksiyonlar, yumru oluşumunu önlemek suretiyle patates üretimini tahrip etmektedir. Etmen önemli derecede ürün kayıplarına neden olur, hasta yumrular ya tarlada veya depoda çürür.
  • Nadir olarak yaprak ve çiçek enfekte olabilse de hastalanmış patates bitkilerinin yeşil aksamında hiçbir değişiklik görülmez, tıpkı sağlam bitki görünümünde olur ve zarar hasada kadar saklı kalır. Ancak bazen bitki susuz kalmış gibi canlılıkta bir azalma olabilir.
  • Hastalığın bir tarlada bir kez görülmesi halinde, tüm ürün pazarlanamaz olarak nitelendirilir ve etmenin toprakta çok uzun yıllar canlılığını koruyabilmesi nedeniyle, bulaşık tarlada çok uzun yıllar patates üretimi yapılamamaktadır. Bu gibi alanlar ihraç amaçlı bitki üretiminde ve her türlü üretim materyali yetiştirmek amacıyla da kullanılamaz.
Hastalığın Görüldüğü Bitkiler

Kültür bitkisi konukçusu patatestir. Domates ve Solanaceae familyasına bağlı diğer bitkiler ve yabani Solanum türleri etmen tarafından hastalandırılabilirler.

Mücadele yöntemleri

Kimyasal mücadelesi tavsiye edilmediğinden, etmenin yayılmasını önlemek için mutlaka karantinaönlemleri uygulanmalıdır.

Karantina Önlemleri
  • Tarlada tek bir bitkide hastalık tespit edilmesi halinde, o tarla bulaşık olarak kabul edilir. Bulaşık olduğubelirlenen tarlalarda patates üretimi ve her türlü üretim materyali (fide, fidan gibi) ve şeker pancarı, soğanvb. gibi toprak taşıyabilecek bitkiler yetiştirilmemelidir.
  • Bulaşık tarlalardan elde edilen yumrular kesinlikle tohumluk, sofralık ve hayvan yemi olarakkullanılmamalı, yakılarak, kaynatılarak (> 80°C suda) veya bulunduğu tarlada derin çukurlara gömülerek imha edilmelidir.
  • Bulaşık tarlada kalan yeşil aksam ve yumru artıkları da yakılarak imha edilmelidir.
  • Tarla kenarındaki Solanum türlerine ait yabancı otlar temizlenmelidir.
  • Üreticilerin bulaşık tarlada kullandıkları tarla işleme, çapalama ve hasat sırasında kullandıklara her türlü araç ve gereç ile hayvanların ayaklarına ve hasat ettikleri ürünün üzerine yapışan toprakların tarla dışına çıkartılması, temiz alanların bulaşmasına neden olacağından, bunu önleyici tedbirler alınmalıdır.
  • Bulaşık tarlalarda kullanılan her türlü araç ve gereç %5‟lik çamaşır suyu (NaOCl)ile dezenfekte edilmelidir.
  • Bulaşık tarlaların etrafındaki alanların koruma altına alınması ve bu alanlarda patates üretimi yapılacaksa, etmenin ırklarına dayanıklı olduğu resmi olarak testlenmiş olan patates çeşitleri yetiştirilmelidir.
  • Bulaşık yumrularla beslenen hayvanlarda, patojen hayvan bağırsaklarında da canlılığını sürdürebildiği ve hayvan dışkısı ile de yayılabileceğinden, hastalıklı yumrular çiğ olarak hayvan yemi olarak kullanılmamalıdır.
Kültürel önlemler

Patates üretiminde sertifikalı tohumluk kullanılmalı Hastalık gübre ile de taşınabildiğinden, çiftlik gübresi güvenilir yerden temin edilmeliTarlada kullanmak amacı ile hastalıkla bulaşık yerlerden tarla alet ve ekipman mutlaka çok iyi bir şekilde çamaşır suyu ile dezenfekte edilmelidir.

Kimyasal mücadele

Bu hastalığa karşı, etkili olmadığı için kimyasal mücadele tavsiye edilmemektedir.



nötrino 2 Nisan 2017 21:34

'Plantix' ile Her Çiftçi Ziraat Mühendisi Gibi Çalışacak!


Yeni geliştirilen bir cep telefonu aplikasyonu sayesinde bitkilerin hastalıkları bir fotoğraf yardımıyla tespit edilecek. Örneğin toz küfü isimli yaygın bir bitki hastalığına yakalanan domates. Yapraklar üzerine beyaz bir toz bırakan mantar hastalığını sadece bir kaç saniyede keşfeden ise, Hannover merkezli kuruluş Peat tarafından geliştirilen Plantix isimli bir uygulama.

Peat CEO, Simone Strey aplikasyonu şu sözlerle açıklıyor: “Bu fikir gerçekten küçük çiftçilerin bitkilerin zararlarını hızlı ve kolay bir şekilde analiz etmesi için düşünüldü. Aslında bu durum bilginin uzmanlar ve danışmanlar tarafından değil de sahada anında bulunabilmesi hayati önem taşıyor. Uygulamanın bir cep sözlüğü gibi çalışmasını istiyoruz. Tarlada olduğunuzda yanınızda olan ve bitkilerin zararlarını değerlendirmek için hemen kullanabileceğiniz bir yöntem.”

Almanya, Avustralya ve İsviçre’de yaygın şekilde kullanılmaya başlanan aplikasyon şimdi Hindistan ve Brezilya’da deneniyor. Aplikasyon çekilen fotoğrafı kendi veri tabanında eşleştiriyor ve sorunun ne olduğunu kullanıcıya saniyeler içerisinde iletiyor. Haziran 2015’ten beri Plantix’e 100 bini aşkın fotoğraf yüklendi.

Peat Teknik Sorumlusu Robert Strey ise: “Hindistan’dan 10 bin fotoğraf elimize ulaştı. Ülkedeki en büyük problemi bu yolla keşfedebileceğiz. Virüs mü, bakteri mi, mantar mı, yoksa bitkiler yetersiz beslenmeden mi muzdarip anlıyoruz. Belki de haşereler en büyük zararı veriyordur. Ama tarımsal alanda bize ulaşan fotoğraflarla sıklıkla oluşan sıkıntılar için bir genelleme yapabiliyoruz.” Araştırmacılar aplikasyonun 60'a yakın hastalığa teşhis koyabildiğinin ve bu rakamın zamanla daha da artırılacağının altını çiziyor.

Kaynak: euronews (4 Ocak 2017)



Saat: 15:20

©2005 - 2024, MsXLabs - MaviKaranlık