Arama

Sigara, Sigaranın Zararları ve Sigarayı Bırakma Yolları - Sayfa 5

Güncelleme: 3 Aralık 2016 Gösterim: 196.811 Cevap: 48
HerHangiBiri - avatarı
HerHangiBiri
Ziyaretçi
20 Aralık 2008       Mesaj #41
HerHangiBiri - avatarı
Ziyaretçi
10 adımda sigarayı bırakma formülü


Sponsorlu Bağlantılar
Kaliforniya Üniversitesi’nden bilim adamlarına göre, tiryakiler, sigarayı tamamen bırakmadan önce 12 ila 14 kez bırakmaya teşebbüs ediyorlar.

Bu araştırmayı yürüten Profesör Shu-Hong Zhu şunları söylüyor: ‘Sigarayı bırakma ürünleri, sigarayı bırakmaya teşebbüs sayısını aza indiriyor. Fakat tiryakiler bu ürünlerle ya da onlarsız, sigarayı bırakmak için çok sayıda deneme yapmalılar.’

Öyleyse kötü alışkanlıklarından kurtulmak isteyen herkes için en iyi tavsiye, o alışkanlığı bırakmayı denemekten asla vazgeçmemek.

1–2 gün bile olsa sigarayı bıraktığınızda, sigaraya karşı olan yatkınlığınızı ve onu nasıl bırakabileceğinizi her defasında biraz daha fazla öğreneceksiniz.

Size yardım olabilecek diğer tavsiyeler şunlar:

1- Liste yapın

Sigarayı bırakmak istemenizin bütün nedenlerini not edin. Sağlığınızı düzeltmek, para biriktirmek, çocuklarınıza daha iyi örnek olabilmek… Ne kadar küçük olduğuna aldırmadan her nedeni tek tek yazın. Yaptığınız bu listeyi elinizin altında, her an görebileceğiniz bir yere koyun. Zamanınız olduğunda ya da sigara içmek için güçlü bir arzu hissettiğinizde bu arzuyu öldürmek için kendinize listenizdeki nedenleri hatırlatın.

2- Gün belirleyin

İçtiğiniz sigara sayısını azaltarak sigarayı bırakmayı denemeyin. Araştırmalar gösteriyor ki, sigarayı azaltarak bırakmaya çalıştığınızda sigaranızdan daha çok nefes çekmeyi deneyecek ve onu sonuna kadar bitirmeye çalışacaksınız.

3- Çöpe atın

Bir defa sigara içmeyi kestiğinizde, sigara paketiniz, kibritler, çakmaklar, kül tablaları gibi size sigarayı hatırlatacak her şeyden kurtulun. Eğer kısa bir süre sonra canınızın tekrar sigara içmek isteyeceğini düşünüyorsanız çöpe attığınız sigara paketinizi çöpten çıkararak içerisindeki bütün sigaraları kırın ve onları ıslatın.

4- Arkadaşlarınıza haber verin

Sigarayı bırakmaya çalıştığınız bu evrede muhtemelen huysuz ve sinirli bir kişiliğe bürüneceksiniz. Bu nedenle çevrenize, sigarayı bırakmak üzere olduğunuz söyleyin ve 1–2 hafta sabretmelerini onlardan rica edin.

5-Tetikleme noktaları

Kahve ya da alkol içmek sigarayı hatırlattığı için bir süre bunlardan uzak durun. Kahve yerine çay için ya da bara gitmek yerine spor salonuna ya da sinemaya gidin. Birbirine bağlı bu nikotin ilişkisini kırmak sigaraya karşı olan aşırı isteğinizi kıracaktır.

6- Derin nefes

Canınız sigara içmek istediğinizde bir sigara yakmak yerine 6 defa derin derin nefes alın. Bu sizi rahatlatacak ve nikotin alamayacağınızı bildiğiniz için salgılanacak stres hormonlarınızla savaşmanızda size yardımcı olacaktır.

7-Meyve takviyesi

Yüksek bir olasılıkla acılı ya da çok tatlı şeyler yediğinizde canınız sigara içmeyi daha fazla çeker. Bu tür yiyeceklerden sonra sigara içmek yerine meyve yemeği tercih edin. Çünkü meyvelerin taze aromaları üzerinizde aynı ekiyi yaratmayacaktır.

8- Birikiminiz

Eğer sigarayı bırakırsanız ne kadar para biriktirebileceğinizi hesaplayın. Ve sigarasız geçirdiğiniz her günün sonunda bir kavanozun içine ya da içini görebileceğiniz bir kabın içine o günkü sigara paranızı koyun. Sigarayı bırakmakla ne kadar çok tasarruf edeceğinizi gördüğünüzde şaşıracaksınız.

9- Kendinizi ödüllendirin

Sigara bırakma sürecinizin dönüm noktalarında (3. gün, 1. hafta, 1. ay gibi) biriktirmiş olduğunuz sigara parasını kullanarak kendinize güzel şeyler almayı deneyin.

10- Suçluluk duygusu

Eğer yanılıp ya da kendinize yenik düşüp de bir sigara yakarsanız kendinizi bu konuda harap etmeyin. Hatanıza odaklanmak yerine, kendinize ne kadar zamandır büyük bir başarıyla sigarasızlığa dayandığını ve bunu tekrar başarabileceğinizi hatırlatın.



BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Son düzenleyen Safi; 9 Mart 2016 06:15
karayel - avatarı
karayel
Ziyaretçi
20 Mayıs 2009       Mesaj #42
karayel - avatarı
Ziyaretçi
Hamilelikte Sigara Kullanımı

Sponsorlu Bağlantılar
Hamilelikte sigara kullanımı tüm dünyada ciddi bir halk sağlığı problemidir. Sigara sadece kadının değil, doğmamış bebeğin de sağlığını ciddi anlamda tehdit eden bir faktördür.

Yapılan istatistikler kadınların hamilelikleri süresince sigara içmemeleri halinde yenidoğan ölümlerinin %10 oranında azalacağını göstermektedir.

Her nefeste içinize çektiğiniz sigara dumanı yaklaşık 2500 değişik kimyasal madde içermektedir. Bu maddelerden hangilerinin bebeğiniz için zararlı olduğu tam olarak bilinmemekle birlikte nikotin ve karbonmonoksitin kötü gebelik öyküsü için ana risk faktörü olduğu kabul edilmektedir. Karbonmonoksit araçların egzozundan çıkan gazın aynısıdır.


Sigara içindeki pek çok maddenin etkisi ile vücuda bazı değişiklikler yaratır. Bu değişikliklerin en kısa vadede gerçekleşeni ve dikkat çekeni dolaşım sistemi üzerindeki etkisidir. İlk çekilen nefesle birlikte damarlarda ve bronşlarda bir büzüşme meydana gelir. Kan basıncında hafif bir artış ortaya çıkarken kanın oksijen taşıma kapasitesi belirgin derecede azalır. Bu durum ciddi problemlere neden olabilmekle birlikte çoğu zaman yetişkinler tarafından tolore edilebilir. Ancak hamile bir kadının ve karnındaki bebeğin tolore etmesi çok daha güçtür.

Sigaranın hamilelikteki etkileri nelerdir?

Hamilelik sırasında sigara içtiğinizde bebeğinize giden ve büyümesi için gereksinim duyduğu kan, oksijen ve besin maddelerinde azalmaya neden olursunuz.

Sigara içmeniz durumunda bebeğinizin düşük doğum ağırlığı ile doğma riskini yaklaşık 2 kat arttırırsınız. Yaşına göre düşük doğum ağrılıklı dünyaya gelen bebekler doğum sonrası bazı sağlık problemleri açısından yüksek risk taşırlar. Bunların en önemlileri serabral palsi (felç), zeka geriliği ve hatta ölüm riskidir.

Öte yandan sigara içilmesi erken doğum riskini de %30 oranında arttırır. Bununla birlikte gebeliğin 16. haftasında sigarayı bırakan bir anne adayının bebeğinin düşük doğum ağrılıklı olma riski hiç sigara kullanmayan bir anne adayı ile aynı düzeye iner. Yani sigarayı bırakmak için hiçbir zaman geç değildir.

Erken doğum riskinin yanı sıra sigara bazı doğumsal anomalilerin görülme riskini de arttırmaktadır. Yeni yapılan bir çalışmada hamileliğin ilk 3 ayı boyunca sigara içen kadınların bebeklerinde daha fazla yarık damağa rastlandığı bildirilmiştir.

Sigaranın hamilelikteki olumsuz etkileri bunlarla sınırlı değildir. Hamilelikte ortaya çıkabilen bazı problemler sigara içen kadınlarda daha fazla görülür. Örneğin, sigara içen kadınların düşük yapma olasılığı içmeyenlere göre daha fazladır. Benzer şekilde plasenta previa ya da plasentanın erken ayrılması durumu da sigara kullanan kadınlarda 2 kat fazla karşılaşılan bir durumdur. Plasentanın erken ayrılması durumunda hem anne adayının hem de bebeğin hayatı ciddi oranda tehlikeye girer.

Sigaranın gebelikteki belki de en korkutucu etkisi ölüm doğum skinde yarattığı artıştır. Hamilelikleri süresince sigara içen kadınların bebeklerinin herhangi bir dönemde anne karnında hayatını kaybetme şansı sigara içmeyenlere göre çok daha fazladır.

Doğum sonrası etkileri

Sigara ve tütün ürünlerinin olumsuz etkileri sadece hamilelik ile sınırlı değildir. Hamileliğiniz boyunca sigara içmiş ve herhangi bir sorun yaşamadan bebeğinizi dünyaya getirmiş olmanız bundan sonra sorun yaşamayacağınızın garantisi değildir. Çünkü hamileliği süresince sigara içen kadınlardan doğan bebeklerde "ani bebek ölümü sendromu" görülme riski yaklaşık 2 kat artmaktadır. Ani bebek ölümü sendromu bulunabilen herhangi bir neden olmaksızın bebeğin hayatını kaybetmesidir. Doğum sonrası bebeğin bulunduğu ortamda sigara içilmesi de ani bebek ölümü sendromu riskini artırmakla birlikte bebeğin sigara dumanına anne karnındayken maruz kalması daha büyük risk yaratmaktadır.

Ani ölüm dışında bu bebeklerde doğum sonrası astım gibi bazı kronik sağlık problemlerine de daha fazla rastlanmaktadır. Anneleri hamilelikleri süresince sigara içen çocukların okul performansları da yaşıtlarına göre daha düşük olmaktadır. Bu çocuklarda matematik başta olmak üzere öğrenme bozuklukları izlenmektedir. Yine benzer şekilde bu çocuklarda davranış bozuklukları ve antisosyal davranışlara da daha sık rastlanmaktadır.

Hamileyken sigarayı bırakmanız için 10 neden

• Sigarayı bıraktığınızda bebeğiniz de bırakmış olacaktır.

• Bebeğiniz doğduğunda yaklaşık 200 gram daha ağır olacaktır.

• Bebeğinizin doğum sonrası hastanede kalış süresi daha kısalacaktır.

• Hamileliğiniz daha rahat geçecektir.

• Hamileliğiniz daha sağlıklı geçecektir.

• Bebeğinizin karnınızda ya da doğumdan sonra ölme riski azalacaktır.

• Doğum sonrası bebeğinizde astım ve alerji gibi hastalıkların görülme riski azalacaktır.

• Sütünüz daha sağlıklı olacaktır.

• Hastalık riskiniz azalacağından çocuğunuzun büyümesini daha keyifli izleyebileceksiniz.

• Sigaraya vereceğiniz parayı bebeğiniz için harcayabileceksiniz.

Dr. Senai Aksoy

BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Hi-LaL - avatarı
Hi-LaL
Ziyaretçi
11 Haziran 2009       Mesaj #43
Hi-LaL - avatarı
Ziyaretçi
Sigaraya ne kadar bağımlısınız?


Sigara içemek bir bağımlılıktır. Sigara tiryakileri, sigarayı kendi seçimleri olduğu için değil, nikotine bağımlı oldukları için içmektedir. Siz de bu testi çözerek nikotine ne kadar bağımlı olduğunuzu ölçebilirsiniz.



1. Günde kaç adet sigara içiyorsunuz?
    • 10 veya daha az “0 puan”
    • 11-20 “1 puan”
    • 21-30 “2 puan”
    • 31 ve üzeri “3 puan”

2. İlk sigaranızı uyandıktan ne kadar süre sonra içiyorsunuz?
    • 0-5 dakika sonra “3 puan”
    • 6-30 dakika sonra “2 puan”
    • 31-60 dakika sonra “1 puan”
    • Daha sonra “0 puan”

3. Sigara içmenin yasak olduğu hastane sinema gibi yerlerde,
bu yasağa uymakta zorlanıyor musunuz?
    • Evet “1 puan”
    • Hayır “0 puan”

4. Sabah saatlerinde, günün diğer saatlerine göre çok sigara içer
misiniz?
    • Evet “1 puan”
    • Hayır “0 puan”

5. Hangi sigaradan vazgeçmek size daha zor gelir?
    • Sabah ilk sigara “1 puan
    • Diğer herhangi biri “0 puan”

6. Çok hasta olsanız bile sigara içer misiniz?
    • Evet “1 puan”
    • Hayır “0 puan”


DEĞERLENDİRME

0-3 Puan: Düşük nikotin bağımlılığı
4-6 Puan : Orta derecede nikotin bağımlığı
7-10 Puan: İleri derecede nikotin bağımlılığı
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Hi-LaL - avatarı
Hi-LaL
Ziyaretçi
11 Haziran 2009       Mesaj #44
Hi-LaL - avatarı
Ziyaretçi
Sigara içmenin tüm organlar üzerine etkisi
Sigara vücüdumuzdaki hemen tüm organları etkiler, hastalıklara yol açar ve içenin genel sağlık düzeyini bozar (1).

Sigarayı bırakır bırakmaz sağlık faydaları görülmeye başlar ve hastalık risklerinin azalması, genel olarak daha sağlıklı bir hayata sahip olma gibi iyi etkileri uzun süre boyuca görülmeye devam eder (10).

Düşük nikotinli olduğu belirtilen sigaraların zararı ile diğer sigaralar arasında fark yoktur (9).

Sigaranın yol açtığı hastalıklardan bazılarını şu şekilde sıralayabiliriz (2):

Kanserler
  • Ağız kanseri
  • Akciğer kanseri
  • Böbrek kanseri
  • Lösemi (kan kanseri)
  • Mesane kanseri
  • Nefes borusu kanseri
  • Pankreas kanseri
  • Rahim kanseri
  • Yemek borusu kanseri

Kalp damar hastalıkları

  • Abdominal aort anevrizması
  • Ateroskleroz (damar tıkanıklığı)
  • İnme
  • Kalp krizi

Solunum sistemi hastalıkları
  • Akciğer işlevlerinde kayıp
  • Bronşit
  • Akciğer kapasitesinde azalma
  • Öksürük, balgam
  • KOAH
  • Nefes darlığı,
  • Zatürre

Üreme sağlığı ve doğum hastalıkları
  • Ani bebek ölümü
  • Düşük
  • Düşük doğum ağırlıklı bebek
  • Hamilelikte kanama
  • Kısırlık
  • Plasenta yırtılması

Diğer hastalıklar
  • Diş eti hastalıkları
  • Kalça kırığı
  • Katarakt
  • Kemik erimesi
  • Mide ülseri
  • Yara iyileşmesinde gecikme

Sigara ve kalp hastalıkları

Sigara kalp hastalığına, inmelere ve kalp damar sistemi hastalıklarına yol açmaktadır.
Kalp damar sistemi hastalıkları (kalp kirizi, damar tıkanıklığı, inme gibi) Türkiye’de en çok ölüme neden olan hastalık grubudur (1).

Sigara damarlarda sertleşmeye yol açarak ve damarlarda pıhtı oluşumuna neden olarak kalp damar sisteminde tıkanıklıklara ve dolayısıyla kalp krizi veya inme gibi kalp-damar hastalıklarına yol açmaktadır. Sigara iskemik kalp hastalığı denen kalp krizi ve ilişkili hastalıkların %25’inden tek başına sorumludur (2).

Sigara kanın oksijen taşıma kapasitesini azaltırken kalp kasının oksijen ihtiyacını azaltır.
Sigara 2004 yılında hazırlanan bir rapora göre, Türkiye’de yılda 21317 kişinin kalp hastalığı nedeniyle ölümüne neden olmuştur. Kalp hastalığına bağlı ölümleri %16’sı sigaraya bağlıdır (1).

Sigara ve solunum sistemi hastalıkları
Sigara akciğerlere zarar verir. Sigara, nefes alışımız sırasında akciğerlere giren oksijenin hücrelere geçtiği en küçük birim olan keseciklerin (alveollerin) yıkımına yol açar (2).

Ayrıca, bronşların kasılması ve hipertrofi adı verilen hücre boyutlarının büyümesi nedeniyle havayolu direncinin artmasına neden olur. Kişinin oksijen almak için daha fazla güç sarfetmesine ve beraberinde sık ve yüzeysel nefes almasına yol açar. Ayrıca, solunum sistemini oluşturan hücrelerin genetiği üzerinde ve yapılarında bozulmaya yol açarak kanser oluşumunu tetikler (3).

Bütün bu değişimler sonucunda da çeşitli şikayetler ve hastalıklar ortaya çıkar. Bu şikayetlerin başında öksürük, balgam ve nefes darlığı gelir. Ortaya çıkan hastalıklar ise çok geniş bir yelpazeye yayılır. Bunlar arasında soğuk algınlığı ve grip gibi çok basit hastalıklar olduğu gibi, zatüre, astım, kronik obstrüktif akciğer hastalıkları olarak anılan kronik bronşit ve amfizem ve akciğer kanseri gibi çok ciddi hastalıklar da bulunmaktdır. Ayrıca tüberkülozun hem ortaya çıkmasına hem de çok daha karışık ve zor vakalar şeklinde kendini göstermesine neden olur (2).

Sigara tek başına akciğer kanseri vakalarının %90’ından kronik bronşit ve amfizem vakalarının ise %75’inden sorumludur (2).

Sigara ve kanser
Sigara ile nedensel ilişki kurulan ilk kanser türleri arasında akciğer ve gırtlak kanserleri bulunmaktadır (4). ABD’de akciğer kanserlerinin %85’i (5), dünya genelinde ise %90’ı sigara kökenlidir (2). Sigara içenlerin akciğer kanseri olma riski içmeyenlere göre erkeklerde 23 kat kadınlarda ise 13 kat fazladır .

Akciğer kanserinin sigara kullanımı ile ilişkisi en iyi bilinen kanser türüdür, ancak bu durum sigaranın başka kanser türlerine yol açmadığı ya da risk oluşturmadığı gibi yanılgı yaratmamalıdır. Sigara, özellikle dumana doğrudan maruz kalınan bölgeler olan ağız ve dudak ile gırtlak kanserlerinde de ciddi bir risk faktörüdür. Sigara gırtlak kanseri riskini 5 kat, tütün de ağız ve dudak kanseri riskini 4 kat artırmaktadır (6,7).

Vücudun hemen bütün organları, sigaradan solunumla alınan toksik (zehirli) maddelerin emilerek kan dolaşımına geçmesi sonucu kanser riski ile karşı karşıya kalmaktadır. Sigaranın risk faktörü olmadığı organ kanseri neredeyse yok gibidir. Özefagus (yemek borusu), pankreas, mesane ve böbrek kanseri, kolon kanseri, serviks (rahim ağzı) kanseri, karaciğer, beyin kanseri, erkeklerde prostat kanseri, mide kanseri ve lösemi, sigaranın neden olduğu veya risk faktörü olduğu düşünülen kanser türleridir (2).

Sigara ve diğer organlar üzerindeki olumsuz etkileri
Sigaranın yukarıda sözü edilen büyük ve ciddi etkilerinin yanı sıra, çok fazla üzerinde durulmayan veya yaşamı ciddi şekilde etkilemediği için gözardı edilen çok sayıda olumsuz etkisi bulunmaktadır.

Sigara;

saçlarda kötü koku ve renk değişikliğine,
beyinde ve psikolojik olarak bağımlılık, inme, beyin kimyasında değişiklik, anksiyeteye,
gözlerde katarakt ve maküler dejenerasyona bağlı körlüğe,
burunda koku alma duyusunda kaybına,
deride kırışıklıklar ve erken yaşlanmaya,
dişlerde lekelenme, plak oluşumu, diş eti hastalıklarına,
ellerde tar nedeniyle renk değişikliği, kan dolaşımının bozulmasına bağlı damar hastalıklarına,
ağız ve boğazda tat alma duyusunda kayıp, boğaz ağrısı, nefeste kötü kokusuna,
kalpte damarların zayıflaması ve tıkanıklığına,
akciğerlerde tıkanmayla ilerleyen ve öksürük, balgam, nefes darlığı,ile seyreden KOAH hastalığına
batında mide ve oniki parmak barsağında ülser, aort damarının batın kısmında anevrizmaya (yırtık),
kemiklerde osteoporoz (kemik erimesi), kalça ve omurga kırıklarına,
erkek üreme sisteminde sperm sayısında, hareketliliğinde ve şeklinde bozulma, kısırlık, impotansa (ereksiyon bozukluğu),
kadın üreme sisteminde ağrılı menstrüasyon, erken menopoz, kısırlık, gebe kalmada zorluğa,
savunma siteminde zayıflamaya,
ayaklarda ve bacaklarda dolaşım sisteminin bozulmasına bağlı damar hastalıkları, kangren, bacak ağrısı, Buerger hastalığına,
kan kanserine,
ameliyat sonrasında toparlanmanın ve yaralarda iyileşmenin gecikmesine neden olur (2).

BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Son düzenleyen Safi; 9 Mart 2016 06:18
beşiktaşlım - avatarı
beşiktaşlım
Ziyaretçi
27 Ekim 2009       Mesaj #45
beşiktaşlım - avatarı
Ziyaretçi
Sigaranın Zararları

Kullanıcılarının yarısının ölümüne yol açıyor. Sigara içmek, insanların kendi seçimleriyle benimsedikleri bir davranış biçimi olduğundan, erken ölümlerin en ”önlenebilir” nedeni. Sigara alışkanlığı, nüfusun % 44'ünün sigara kullanıcısı oluğu ülkemizde de en önemli toplum sağlığı sorunlarından biri.
İçinde nikotinin yanı sıra başka binlerce zehirli madde bulunan sigara dumanı, içenleri olduğu kadar içmeyenleri de etkiliyor. Ancak, çok az insan sigaranın yaşanılan ortamlardaki hava kalitesi üzerindeki olumsuz etkisinin bilincinde. Yalnızca ABD'de, her yıl pasif sigara içiciliği nedeniyle 3000 kişi akciğer kanserinden ölüyor. Araştırmalar, birçok sigara kullanıcısının, sigaranın neden olduğu hastalıkların ve erken ölüm riskinin de tam olarak bilincinde olmadıklarını gösteriyor.
Gelişmekte olan ülkelerdeyse, bir çok kişinin bu tehlikelerden haberi bile yok. Çin'de 1996 yılında yapılan bir araştırmada, sigara içen yetişkin nüfusun % 61'inin, sigaranın kendilerine çok az zarar verdiğine ya da hiç zarar vermediğine inandıkları görülmüş. Araştırmalarda, tehlikeleri konusunda bilgilendirilseler bile, genç insanların edindikleri bu bilgileri sağlıklı karar vermede kullanmadıkları ortaya çıkmış.
Öte yandan her yıl milyonlarca insan sigarayı bırakmaya çalışıyor. Araştırmalara göre yalnızca %7’si bunu başarabiliyor, birçoğu birkaç gün içinde yeniden sigara içmeye başlıyor. En önemli neden, sigaranın etkin maddesi nikotinin bağımlılık yapma özelliğinin çok güçlü olması. Ancak, insanlar sigara içmeye karar verdiklerinde, nikotinin bu özelliğini genellikle göz ardı ediyorlar.
Peki, sigara içme alışkanlığıyla ilgili en çok merak edilen sorulara bir göz atmaya ne dersiniz?

Sigara İçmek gerçekten bağımlılığa yol açıyor mu?
Nikotin, bağımlılık yapıcı özelliği güçlü bir madde. Çok küçük miktarda alındığında da, sigara içen kişinin daha fazla içmek istemesine neden olan hoşluk duygusu yaratı-yor. Sigara kullanıcıları, nikotine bağımlı duruma geliyor ve sigara içmeyi bıraktıklarında, sinirlilik, baş ağrısı, gerginlik ve uyuma güçlüğü gibi yoksunluk belirtileri gösteriyor-lar. Nikotin beynin ve merkezi sinir sisteminin kimyasını etkilediği için, sigara kullanıcısının ruh durumunu ve huylarını da etkiliyor.

-Nikotin bedeni nasıl etkiliyor?
Nikotin, yüksek dozlarda alındığında solunumla ilgili kaslarını durdurarak bîr insanın ölmesine ne-
den olabilir. Sigara içenler genellikle bedenin kolayca parçalayıp yok edebildiği küçük miktarlarda nikotin alırlar. Nikotinin ilk dozu, kişinin uyanık ve tetikte olmasına; sonraki dozlar, dinginlik ve rahatlama duygularına neden olur. Nikotin, sigara içmeye yeni başlayan kişilerde ve normalden fazla nikotin alan sigara bağımlılarında, baş dönmesi ve mide rahatsızlığına yol acar. Kalp atışları hızlanır, tenin sıcaklığı düşer; bacaklara ve ayaklara giden kan azalır.
Sigaranın dumanı akciğerlere çekildiğinde, kanla kalbe, beyine, karaciğere ve dalağa taşınıyor. Niko­tin, kalp, kan damarları, beyin, hormon sistemleri, metabolizma gibi, bedenin birçok bölge ve sistemini etkiliyor. Nikotin, sigara içen annelerin sütünde de bulunuyor. Hamile-lik sırasında, plasentadan serbestçe geçiyor; annesi sigara kullanan yeni doğmuş bebeklerin amniyotik sıvısında ve göbek kordonundaki kanda da nikotin bulunduğu görülmüş.

Sigara İçmeyi Bıraktıktan Sonra Bedende Neler Oluyor?
-20 dakika sonra kan basıncı, son sigara içil­meden Öncekine yakın bir düzeye düşüyor. El ve ayakların sıcaklığı yükselerek normale dönüyor.
- 8 saat sonra kandaki karbon monoksit düzeyi normale düşüyor.
-24 saat sonra kalp krizi riski azalmış olu­yor.
-3 ay içinde kan dolaşımı iyi yönde değişiyor, akciğerlerin kapasitesi % 30'a varan oranda artı­yor.
-1-9 ay içinde öksürük, sinirlerdeki tıkanık­lıklar, bitkinlik ve nefes darlığı azalıyor; akciğerlerdeki siller (akciğerlerdeki balgamın dışarı atılmasına yarayan tüysü yapılar) normal işlevlerine kavu­şuyor; akciğerler daha az enfekte oluyor.
- 1 yıl sonra kalp-damar hastalıkları riski, si­gara içen birininkinin yarısına iniyor.
- 5 yıl sonra felç riski, sigara içmeyen birininkine eşit duruma geliyor.
-10 yıl sonra akciğer kanserinden ölme riski, sigara içmeye devam eden birininkinin yarısı kadar oluyor. Ağız, gırtlak, yemek borusu, mesane, böb­rek ve pankreas kanseri riski azalıyor.
-15 yıl sonra kalp-damar hastalıklarına yaka­lanma riski, sigara içmeyen birininkine eşit duruma geliyor.

-Sigaranın içindeki zararlı maddeler neler?
Sigaranın dumanı, sigaradaki tütünün ve katkı maddelerinin yanmasıyla oluşan organik ve inorganik maddelerin karmaşık bir bileşimidir. 43'ü doğrudan kansere yol açan 4000'den fazla kimyasal maddenin oluşturduğu katran bulundurur. Bu maddelerin bazıları, ölümcül kalp ve akciğer hastalıklarına neden olur.
Sigarada bulunan bazı kimyasal maddeleri öğrenmek, bilmeyenler için şaşırtıcı olabilir, siyanür, benzen, formaldehidrat, metanol, asetilen ve amonyak, bunlardan bazıları. Sigara dumanında, zehirli gazlar olan nitro­jen oksit ve karbon dioksit de bulu­nur. Etkin maddesiyse, bağımlılık yapıcı bir madde olan nikotindir.

-Kimileri nikotine bağımlı olmaya daha mı yatkın?
Sigara içmeye başlayan herkes, ni­kotine bağımlı olma tehlikesi altında. Araştırmalar, sigara içme alışkanlığı­nın daha çok 13-19 yaşlarını kapsayan dönemde kazanıldığını gösteriyor. Bu aynı zamanda, sigara içmenin neden olduğu sağlık sorunlarından en çok
zarar görülen dönem.

-Sigara içmek kansere neden olur mu?

Evet. Sigaranın iğinde, hepsi de kansere neden olan 40'dan fazla kim­yasal madde bulunuyor.

-Sigara içmek akciğerleri nasıl etkiler?
Sigara içenlerde akciğerlerin işlev düzeyi, İçmeyenlerin akciğerlerinin-kine göre daha düşüktür. Sigara, akciğer kanseri kadar tehlikeli olabilecek başka akciğer hastalıklarına da neden olur. Sigara bağımlıla-rında en çok görülen hastalıklardan biri olan kronik bronşit, solunum yollarının fazladan balgam üretmesi-ne neden oluyor. Sigara içenlere özgü öksürüğün kaynağı da bu. Sigara içmek, "anfizem”`in de baş nedeni. Anfizem, yavaş yavaş kişi- nin soluk alıp verme yetisini köreltiyor. Oksijenin kana ulaşabil-mesi için akciğerlerde minik kesecik-lerin oluşturduğu geniş bir yüzeyin
bir yanından ötekine yolculuk yapması gerekir. Normalde, kesecik-lerin oluşturduğu bu alanın büyüklü-ğü 80 m2'den fazladır. Anfizem, ke- secikler arasındaki duvarların yıkılmasına, daha büyük ama daha az sayıda kesecikler oluşmasına neden olur. Kana ulaşan oksijen miktarı azalır. Sonunda, akciğerlerin yüzey alanı öyle azalır ki, hasta kişi, oksijen şişesi ya da oksijen tüpü yardımıyla nefes alabilecek duruma gelir.

BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Deadlylady - avatarı
Deadlylady
Ziyaretçi
18 Kasım 2010       Mesaj #46
Deadlylady - avatarı
Ziyaretçi
Saglik bakanligin acti 171 sigara birakma hatini ariyabilirsiniz.


Sigarayı bırakabileceğinize inanın ve kendinize güvenin.

İş arkadaşlarınız ev aile yakınlarınızı sigarayı bırakıyor olduğunuzdan haberdar edin ve anlayışlı olmalarını rica edin.

Ofis ve işyerinde daha sık yürüyün, asansör yerine merdivenleri kullanın çünkü bu da sizin yeni egzersiz programınızın bir parçası olabilir.

Her gün 3- 4 kez derin nefes alıp verin ve rahatladığınızı hissedin.

Bir sigara Bırakma Tarihi Tespit Edin


Yakın bir tarih tespit edin. Daha sonra, sigarayı bırakma nedenlerinizi bir kağıda sıralayın. Girişime başlamadan ve düzenli olarak da program boyunca listenizdeki noktaları gözden geçirin.

Bir Seferde Bırakın

Sigarayı bırakma gününüzde, tamamen bırakın. O gün için içmemeye kesin karar verin. Tüm dikkatinizi bu hedef üzerine yoğunlaştınn. Bir sonraki gün, daha kolay olacaktır.

Düzeninizi Değiştirin

Daha önce sizde sigara içme isteği uyandıran durumları önleyin ya da değiştirin. Sabah kahvenizi başka bir mekanda için. Eğer daha önce, her yemekten sonra masada bir sigara içiyor idiyseniz, yemeğiniz bittikten sonra derhal masadan kalkın. Bir sigara yakmak yerine, yürüyüşe çıkın. Eğer daha önce telefonla konuşurken, sigara içiyorduysanız, uzun telefon görüşmelerinden sakının ya da telefonunuzun yerini değiştirin. Eğer sigara içerken oturmayı sevdiğiniz bir koltuğunuz varsa, bunu geçici olarak kaldırın.

Çevrenizdekileri Değiştirin

Sigara içme dürtüleri başlamadan, araba yıkama, bahçeyle uğraşma ya da duş alma gibi sigara içmeyi fiziksel olarak zorlaştıran faaliyetlere başlayın. Hemen hemen her tür fiziksel egzersizin yararı olacaktır, sigara içme davranışınız yerleşmiş olabilir ve bu nedenle de otomatik olarak görülebilir. Bu otomatik davranışı önceden tahmin edin ve alternatifler planlayın.

Dürtünün Süresini Belirleyin

Dürtü geldiğinde saatinize bakın. Çoğu kısa sürer. Bu bir kez belirlendiğinde dürtüye karşı koymak daha kolay olacaktır.

Olumlu Düşünün

Sigara içmemek İçin Yardımlar

Nikotin sakızları tedavi programında bir yardımcı olarak yararlı olabilir. Nikotin sakızı adı verilen bu ürün, çiğnendiğinde dereceli olarak nikotin salar. Çok hızlı çiğnemek, fazla nikotin alınmasına neden olur, bu da mide bulantısıyla sonuçlanır.

Hedef, herhangi bir kesilme şikayetini önlemek için, nikotin düzeyinizi elde edecek kadar nikotin sakızı kullanmaktır. Nikotin sakızı, etkisini en üst düzeye çıkarmak için yanağınız ve diş etiniz arasına yerleştirilmek üzere tasarlanmıştir. Bu arada, sigara dumanının kokusu evinizden ve giysilerinizden çıkmaya başlar ve sigara alışkanlığınız da yavaş yavaş azalır.

Kendinizi ödüllendirin


İŞ TEMPOSU YAVAŞLAYABİLİR


Sigara bırakma döneminde yorgunluk ve konsantrasyon güçlüğü gibi belirtiler iş verimini azaltacağından dolayı mümkünse iş temposunu bir süre için yavaşlatmak faydalı olabilir. Ancak, tatillerde ve diğer özel günlerde keyif alınan şeylerin kısıtlanması daha zor olacağından bu dönemlerde sigarayı bırakmak tavsiye edilmez.

KRİZE GİRERSİNİZ YÜRÜYÜN


Aklınız sigaraya takıldığında, o anda yapmakta olduğunuz işi bırakıp ortamdan uzaklaşın, örneğin kısa bir yürüyüş yapmak veya başka bir işe yönelmek gibi... Araya başka bir aktivite koyduğunuzda sigara içme isteğinin azaldığını göreceksiniz. Sigara içme dürtüsünü kontrol altında tutmanız zaman içinde kolaylaşacaktır. Düşük kalorili yiyecek ve içeceklerle ağzınızı meşgul edin.


kaynak:hurriyet
xp rex xp - avatarı
xp rex xp
Ziyaretçi
11 Nisan 2012       Mesaj #47
xp rex xp - avatarı
Ziyaretçi
Sigara ve Alkolün Zararları
SİGARANIN ZARARLARI
Sigarada 4000 çeşit zehirli madde vardır. 1991 yılında ülkemizde sigara yüzünden ölenlerin sayısı 200 bindir. Bunun 160 bini sigara tiryâkisi; 40 bini ise bebekler ve küçük çocuklar (duman altı olanlar) dır.
Gırtlak ve beyin kanserinin %99’u, beyin kanamalarının %85’i, damar tıkanıklıklarının %90’ı, akciğer kanserlerinin %90’ı sigara kaynaklıdır. Sigara içenlerin vücuduna %15 ila %33 oranındı daha az oksijen girmektedir. (Kapalı bir odada içilen bir tek sigaranın dumanı iki aylık bir bebeğin ölümüne neden olmuştur.) 100 tiryakiden 50’si sigara yüzünden ölmektedir. Sigara sağlığın olduğu kadar cilt güzelliğinin de düşmanıdır. Anne adayı sigara içerse, çocuğu; %80 erken veya ölü, %65 özürlü (alkolde %100), %20 normal sürede, fakat normalden küçük doğar.
Sigaranın Sağlığa Zararları
Sigaranın, vücudun çeşitli organlarında yaptığı tahribat ve kanserin yanında cilt sağlığı ve güzelliğinize de zararları vardır. İşte sigaranın zararları:
• Ağız kokusu yapar, diş ve diş eti hastalıklarına yol açar.
• Dudak, yanak ve gırtlak kanserine neden olur. Hatta sigarayı yakmadan dudağında taşıyan yada tütün çiğneyenlerde de ağız için kanserleri görülür.
• Dilde, tat alma duyusunda bozulmalar olur.
• Beyin hücrelerinin ölümüne yol açar. Öğrenme bozuklukları, hafıza zayıflığı ve erken bunama görülür.
• Göz merceğinin saydamlığının azalmasına yani katarakta sebep olur.
• Cildin yapısının bozulmasına neden olur. Leke ve kırışıklık oluşur. Selülitlere sebep olur.
• Burunda koku alma duyusu azalır.
• Sinüzit, farenjit, bademcik ve orta kulak iltihabı gibi üst solunum yolu hastalıklarına yol açar.
• Damar sertliğini hızlandırır. Beyin ve kalpte damar tıkanıklığına neden olur. Kalp krizi ve tansiyon yükselmesi görülür.
• Erkeklerde iktidarsızlığın başlıca sebeplerindendir. Ayrıca mesane kanserinin önemli nedenlerindendir.
• Akciğerlerde çeşitli hasarlara, astım ve kronik bronşit gibi hastalıklara neden olur. Bronşlarda ve akciğerlerde birçok çeşit kanserin oluşmasına neden olur.
• Gastrit, ülser ve reflü hastalığına sebep olur. Mide ve yemek borusu kanserine yol açar.
• Gebelikte tüketilen sigara düşük doğumlara ve bebekte gelişme geriliğine neden olur.
• Erken menopoz ve rahim kanserinin sebebidir.
• Parmaklarda sararmaya ve tırnaklarda zayıflamaya yol açar.
• Kemik erimesine neden olur.
• Burger hastalığına sebep olur. Bu haslatık, el ve ayaklardan başlayarak tıkanıklığa yol açar ve uzuvların kesilmesi gerekir.
• Vücutta yorgunluk, uykusuzluk hali, stres, gerilim, performansta düşme ve reflekslerde azalma görülür.
• Pankreas kanseri riski artar.
• Hastalık, yara ve ameliyat tedavileri uzun sürer.
• Kullanılan ilaçları etkisizleştirebilir.
• Bütçenize yük olur, çevre kirliliğine yol açar, yangınların en önemli sebeplerindendir.
• Çocuklarınız kanseri önleyen genlerden yoksun hayata gelir.
• Hamilelerde %10-15 eksik kiloda doğuma ve bebek zeka eksikliğiyle doğar.
• Çevrenizdekileri de bu zararları verirsiniz. Çocuğunuzun sigaraya başlama oranı daha fazladır.
zehir
ALKOLÜN ZARARLARI
İnsanın bir santimetreküp kanında bir miligram alkol bulunması, alkol zehirlenmesinin bütün belirtileri için yeterlidir. Şayet bu miktar 4-5 miligrama kadar yükselirse, içen komaya girer. Komaya her giren kurtulamaz. Alkol asla bir gıda değildir. Alkol için söylenmiş güzel sözlere, aldatıcı reklâmlara aldanmamalıdır. Alkol ilâç olmadığı gibi, alkollü içkiler iştah açıcı da değildir. Bilakis zamanla mide rahatsızlıklarına, iştahsızlıklara ve sindirim bozukluklarına, iştahsızlıklara ve sindirim bozukluklarına sebep olur. Alkolün nihâî zararı akıl hastalıkları, felçler, kalp, karaciğer, böbrek ve damar hastalıkları, özürlü çocukları ve ölüm şeklindedir. Alkolizmin tuzağı biradır. İstatistiklere göre, alkoliklerin %80’i alkollü içki alışkanlığına bira ile başlamışlardır.
Birada bulunan nitrozamin adlı madde kansere sebep olmaktadır. Bira yapımında kullanılan bira mayası, alkol üreten bir maya türü olduğundan alkolsüz bira olmaz. 2 temmuz 1997 tarihinde basında çıkan bir haberde bir gerçek daha ortaya konmuştur: Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Cüneyt Özkürkçügil, böbrek hastalarının, biranın böbreklerdeki kumun veya taşın dışarı atılmasında rol oynadığı yolundaki yanlış inancını belirterek; “Bira içildikten sonra sıkça idrara çıkıldığı bir gerçek, ama bundan beklenen fayda elde edilmiyor. Hastalara tavsiye edilen bira, böbreklerdeki suyu emerek, kumların kalmasına neden olup, taş oluşmasını kolaylaştırıyor” demiştir.
• Cinayetlerin % 5’i,
• Boşanmaların % 80’i,
• Irza tecâvüzlerin % 50’si,
• Trafik kazalarının % 70’i,
• Aile içi şiddetin % 70’i,
• Görevini terk edenlerin % 60’ı, alkol yüzündendir.
İntihar olaylarında alkolün etkisi, içmeyenlere oranla 58 kat fazladır.
Alkol beyni % 17 oranında küçültmekte, bunun sonucu çocuklara da aynen intikal etmektedir. Bu etki kadında (annede) 2 katı fazladır. Alkol bağımlısı tedaviye muhtaçtır. Alkolizmin tedavisi çok zor, tedavi şartlarına uyulmadığı takdirde imkânsızdır. İstatistikler, tedaviden sonra 2 yıl alkol kullanmama ihtimalinin % 5 ilâ % 10 olduğunu göstermektedir.
Alkol kullanımının bilinen zararları şöyledir:
• Beyin ve sinir hücrelerinin zarlarını zehirler veya uyuşturarak kullanılmaz hale getirir.
• Aşırı alkol geçici hafıza kaybına neden olur
• Alkol göze giden görme sinirlerine de tesir eder. Sulanma ve görme bozukluklarına neden olur. Neticede ameliyat kaçınılmaz olur. Körlüğe neden olabilir.
• Midenin iç yüzeyini kaplayan tabakayı tahriş eder ve buna bağlı olarak gastrit’e yol açar. Mide zarında yırtıkları oluşur. Mide ve yemek borusunda iç kanamalar meydana gelir. Kusma gözlemlenir.
• Kalp kasına zarar verir ve buna bağlı olarak kalp hastalıklarına yol açar. Kalp atışlarında düzensizlik meydana gelir. Kalp yetmezliğine neden olabilir.
• Erkeklerde sertleşme olmamasına neden olabilir. Kadınlarda ise adet bozukluğuna sebep olabilir. Anne karnındaki bebeğin gelişimini olumsuz etkiler.
• Damar kireçlenmesine yol açar.
• Terleme ve kanın akışını hızlandırır. Kanı sulandırır. Yaralanmalarda, yaralı bölgenin geç iyileşmesine neden olur.
• Tepki refleksleri azalır, beynin düşünme ve karar verme düzeni zayıflar.
• Yemek borusu, gırtlak, mide ve pankreas kanserlerine neden olur. Kanser riskini büyük oranda artırır.
• Alkol kullanımından bir gün sonra baş ağrısı ve ağız kuruluğu çok sık görülür.
• Sonradan utanacağınız, pişman olacağınız yada pişman olmaya bile vakit bulamamanıza yol açabilecek davranışlarda bulunmanıza yol açabilir.
enerjimiz - avatarı
enerjimiz
Ziyaretçi
15 Mayıs 2012       Mesaj #48
enerjimiz - avatarı
Ziyaretçi
Sizde sigara tiryakilerinden misiniz? Sigarayı isteseniz de bırakamıyor musunuz? Yapılan klinik deneyler sonucunda sigaranın sağlığa zararlı olduğu dünya üzerinde kanıtlanmış ve kabul görmüş bir gerçektir. Sigara akciğer hastalıklarından, ağız hastalıklarına kadar rahatsız edici zararlı bir maddedir. Son yıllarda sigarayı bırakma oranı Türkiye’de artmıştır. Bu sigara bırakma sebeplerinin birkaç nedeni olduğu araştırmalar sonucu gözlemlenmiştir. Devletin sigarayı bırakma için “Dumansız Hava Sahası” sahası projesi, sigarayı bırakma hattı projesi ve sigaraya son yıllarda gelen büyük zamlar olduğu sanılmaktadır. Bunlar ne kadar caydırıcı etmenler olsa dahi sigarayı bırakmak yada bırakmamak tamamen kendi insiyatifinize kalmış bir durumdur. Sigara size ve çevrenizdekilere zarar vermesinin yanında ömrünüzü de yavaş yavaş elinizden almaktadır. Sigarayı bırakmak için tedaviler mevcuttur. Fakat kolay verim alan kişi sayısı oldukça azdır. Ülkemizde sigarayı bırakanların büyük bir bölümü ek gıda takviyeleri ve doğal ilaçlarla sigarayı bırakmışlardır. Sizde artık son sigaranızı içip hayatınız da temiz ve derin bir nefes almak ister misiniz? O zaman size %100 doğal olan birkaç doğal ot karışımı olan bir gıda takviyesiyle bu kötü gidişe bir son demenizi istiyoruz. Bunun için Bıktım tozu 13 şifalı bitkinin karışımından oluşmasıyla birlikte sigarayı bırakmanıza yardımcı olmanın yanı sıra kesinlikle sigarayı bırakmanızı sağlayacaktır. Sigara içmeden önce çay kaşığının ucu kadar Bıktım tozunu emerek yutuyorsunuz arkasından bir sigara içebilirsiniz. Boğazınızda ki sigara içerken oluşan hazzı engelleyerek, sigara içerken aldığınız hazzı size vermediği için içtiğiniz sigaradan bir şey anlamıyorsunuz. Böylece sigaradan soğuyarak sigarayı bırakmanızı sağlayacaktır. Bıktım tozu Tarım ve Köy İşleri Bakanlığın’dan onaylı olup herhangi bir yan etkisinin olmaması bu ürünün kullanımını arttırmakla beraber kullanıp sigarayı bırakan kişilerin olumlu tepkileriyle karşılaşılmaktadır.
_AERYU_ - avatarı
_AERYU_
Ziyaretçi
2 Mayıs 2015       Mesaj #49
_AERYU_ - avatarı
Ziyaretçi
Sigara
MsXLabs.org


Sigara dünyada ve ülkemizde önemli bir halk sağlığı sorunudur ve yüksek oranda nikotin içerdiği için bağımlılık yapma potansiyeline sahiptir.

Sigara, nargile, pipo içme veya dumanının solunması zamanla kişide psikolojik ve fiziksel bağımlılık oluşturur. Tütün ürünlerinde 4000’den fazla kimyasal madde bulunmaktadır. Esas bağımlılık yapan madde nikotindir. Koklanarak burundan çekilen ya da çiğnenen dumansız tütünler de nikotin kadar yüksek düzeyde zehir içermektedir.

Yol açtığı sağlık sorunları
  • Kalp ve damar hastalıkları
  • Bronşların daralması sonucu akciğer rahatsızlıkları ve KOAH
  • Damarlarda tıkanma ve buna bağlı felç
  • Midede gastrit, ülser ve mide kanseri
  • Ciltte sararma, kırışıklık, cilt kanseri
  • Ağız kokusu ve dişlerde sararma
  • Gebelikte sigara içilmesi erken doğuma ve buna bağlı olarak çeşitli gelişim bozukluklarına, doğum sonrası ise sütün kesilmesine yol açar.

Kaynak:
Son düzenleyen Safi; 9 Mart 2016 06:21

Benzer Konular

9 Mart 2016 / Ziyaretçi Tıp Bilimleri
9 Mart 2016 / Ziyaretçi Cevaplanmış
9 Mart 2016 / Misafir Cevaplanmış
9 Mart 2016 / Keten Prenses Cevaplanmış
31 Aralık 2012 / Misafir Tıp Bilimleri