Arama

Biruni (Beyruni) - Tek Mesaj #4

asla_asla_deme - avatarı
asla_asla_deme
VIP Never Say Never Agaın
1 Eylül 2006       Mesaj #4
asla_asla_deme - avatarı
VIP Never Say Never Agaın
BİRÛNÎ (973-1048 ya da 1051/52)
Ad:  Biruni-russian.jpg
Gösterim: 4417
Boyut:  37.6 KB


Büyük İslam bilgini Ebu Reyhan Muhammed bin Ahmed el-Birûnî, Batı Harezm'in başkenti Kaş'ta (Ket) doğdu. Birûnî'nin yaşamı üstüne yeterli bilgi yoktur. Kendi yazdıklarından, ba­basını küçük yaşta yitirdiğini, annesinin onu odun toplayıp satarak büyüttüğünü öğ­reniyoruz. Harezmşahlar soyundan ünlü bir bilginin koruyuculuğu altında saraya giren Birûnî astronomi ve matematik öğrenimi gör­dü. Harezm sarayında çıkan kargaşalıklar sırasında bir süre İran'da kaldı, daha sonra da Sultan Kâbus bin Vaşmgir'in sarayına kabul edildi. Bu kargaşa döneminde, henüz 28 yaşın­dayken önemli bir yapıt olan el-Âsâru'l-Bâkiye'yi ("Geride Kalan Yüzyıllar") tamam­layıp Sultan Kâbus'a sundu. Bu yapıtında Adem'den Nuh Tufanı'na kadarki olaylar dizisini tarihsel, toplumsal, dinsel bakımdan ele almış; Türkler'in, Yunanlılar'ın, Arap-lar'ın ve İranlılar'ın kullandıkları takvimler konusunda bilgi vermiştir.

1003 (ya da 1009) yılında yeniden Harezm'e dönerek, bilginlere büyük olanaklar sağlayan Sultan Memun bin el-Memun'un sarayında İbn Sina, İbn Miskeveyh, Ebu Nasr gibi bilginlerle çalıştı. Bu dönemde kendinden 10 yaş küçük olan İbn Sina ile ısı ve ışık iletimi, maddenin devinimi konularında verimli tar­tışmalar yaptı ve yapıtlarında bu tartışmaları açıkladı. Birûnî 1017'de Gazneli Mahmud'un Harezm ülkesini fethetmesinden sonra Gazne kentine yerleşti; gerek Gazneli Mahmud dö­neminde, gerek Gazneli Mahmud'un oğlu Mesud ve torunu Mevdud dönemlerinde büyük saygınlık görerek ömrünün son yılları­nı burada geçirdi.

Birûnî'nin hangi ulustan olduğu kesin ola­rak bilinmiyorsa da şifalı otlar ve bazı ilaçlar konusunda bilgi veren Kitâbu's-Saydane'nin ("Eczacılık Kitabı") önsözüne yazdığı "ana dilim yetersiz olduğundan bilim dili olan Arapça ve edebiyat dili olan Farsça'yı kullan­dım" cümlesinden yola çıkılarak Türk olduğu ileri sürülmüştür. Aynı zamanda bir şair ve düşünür olan bu büyük İslam bilgininin tarih, coğrafya, astronomi, fizik ve kimya dallarında birçok yapıtı vardır.Nihâyâti'l-Emâkin ("Mekânların Sonları") adlı yapıtı, coğrafyadan, jeoloji ve jeodeziye (yeryüzü düzlemini ölçme bilgisi) kadar bir dizi konudaki yazıların toplamından oluş­uştur.

Sultan Mesud'a sunduğu el-Kanunu'l-Me­sudî adlı en önemli astronomi yapıtında, dünya coğrafyası, enlem ve boylam hesapları, dünya çapının ölçümü, Güneş, Ay ve geze­genlerin devinim cetvelleri gibi araştırma ve çalışmalarını toplayan Birûnî, bilim tarihçile­rine göre KopernikTe başlayan çağdaş astro­nominin temellerini atmıştır. Batlamyus ve Aristo'nun kuramlarına karşı çıkarak dünya­nın durağan değil, dönen bir kütle olduğunu kanıtlamaya çalışmıştır. Kitâbu'l-Camahir fi Marifeti'l-Cevahir ("Cevherlerin Özellikleri Üstüne") adlı yapı­tında minerallerin ve bazı değerli taşların özelliklerini tanıtmış, 23 katı ve 6 sıvı madde­nin özgül ağırlıklarını bugünkü değerlerine çok yakın olarak saptamıştır.

Kimi araştırmacılara göre 113, kimi araştır­macılara göre de 180 yapıtı olduğu ileri sürülen Birûnî'nin ancak 27 yapıtı günümüze kalabilmiştir. Bilim ve felsefe alanındaki ça­lışma ve araştırmalarında büyük ölçüde İs­lam düşüncesinin etkisi altında kalmış olan Birûnî, evrenin "öncesiz" olmadığını, bir Tann'nm varlığına gereksinimi olduğunu ileri sürmüştür. Birûnî bu savı ile, evrenin "önce­siz" olduğu düşüncesini savunan İbn Sina'dan ayrılır. Batı'da "Aliboron" adıyla bilinen Bi­rûnî'nin yapıtları birçok Batı diline çevril­miştir.

Kaynak: MsXLabs.org & Temel Britannica
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Son düzenleyen Safi; 11 Kasım 2016 08:00
Şeytan Yaşamak İçin Her Şeyi Yapar....