Makara ve Çıkrık
Makaralar günlük yaşamda çok kullanılan basit ve yararlı makinelerdir. Sabit bir eksenin çevresinde dönen tek bir makara, kuvvet ve yol açısından bir kazanç sağlamaz; ama kuvvetin yönünü değiştirdiği için iş yapmayı kolaylaştırır. Örneğin, böyle bir makaranın üzerinden geçirilen halatın bir ucu hep aşağıya doğru çekildiğinde öbür ucundaki yük yukarı doğru çıkar. Aşağıya doğru çekme kuvveti uygulamak çok daha kolay olduğundan, özellikle inşaatlarda yapı gereçlerini ve ağır yükleri yükseğe kaldırmak için genellikle sabit makaralardan yararlanılır. Buna karşılık, "palanga" denen düzeneklerin sağladığı mekanik kazanç, sabit makaralannkinden çok daha fazladır. Bu düzenek bir ya da birkaç sabit makara ile bir ya da daha çok sayıda hareketli makaradan ve bütün makaraların çevresinden geçen kesintisiz bir halat ya da zincirden oluşur. Uygulanan kuvvet bu kesintisiz halatın her noktasına eşit olarak dağılacağından, palanganın sağlayacağı mekanik kazanç da sabit ve hareketli makaralar arasındaki halat kollarının sayısına eşit olur. Eğer beş halat kolu varsa, sürtünmeyi hiç göz önüne almamak koşuluyla, 10 kilogramlık bir kuvvet 50 kilogramlık bir yükü kaldırabilir. Ne var ki, bu kuramsal kazanç sürtünme nedeniyle kayba uğradığından uygulamada aynı sonucu almak olanaksızdır; çünkü, makaraların eksenleri çevresinde dönmesini güçleştiren bu sürtünme kuvvetini yenmek için daha fazla kuvvet uygulamak gerekir (bak. sürtünme). Kaldıraçlar için geçerli olan yasa palangalar için de geçerlidir. Demek ki, mekanik kazancı (kuramsal olarak) 5 olan bir palangada, uygulanan kuvvet halatı 5 metre çektiğinde yük yalnızca 1 metre yukarı kalkar. Başka bir deyişle, yükün kaldırılma hızı halatın çekilme hızının ancak beşte biri kadardır.
Çıkrık adı altında toplanan basit makineler, temel olarak, bir milin çevresinde dönen tekerlek, çark, kasnak, tambur gibi yuvarlak ya da silindir biçiminde bir parça ile bu parçanın üzerine sarılan bir halat, kayış ya da zincirden oluşur. Kuyudan kovayla su çekmeye yarayan kuyu çıkrıkları, tekneleri karaya çekmek ya da gemilerde demir almak için kullanılan ırgat ve bocurgatlar bu tip makinelerin çok eskiden beri bilinen örnekleridir. Aynı temele dayanan ırgat ve bocurgatta, düşey bir eksenin çevresinde dönen dikiş makarasına benzer bir tambur vardır. Eskiden gemiciler, bu tamburun kafasındaki yuvalara oturtulmuş uzun çubuklara (ırgat ya da bocurgat kollarına) yüklenerek tamburu döndürürler, böylece geminin demirine bağlı olan ip tamburun gövdesine sarılarak demiri yukarı çekerdi. Bu düzenekte ırgat kolları ne kadar uzun ve tamburun çapı ne kadar küçük olursa, makinenin sağlayacağı kuvvet kazancı da o kadar büyük olur. Çünkü elde edilecek mekanik kazanç, kolun bir dönüşte çizdiği çemberin yarıçapı ile tamburun yarıçapı arasındaki orana bağlıdır. Bu ilke çıkrık türünden bütün makineler için geçerlidir. Gene bir mil ve çark düzeneği olan dişli çarkların mekanik kazancı da buna dayanarak hesaplanır. Bir dişli çiftindeki iki çarkın dişleri birbirinin arasına girdiğinden, çarklardan biri döndüğünde öbürünü de dönmeye zorlar (bak. DİŞLİ ÇARK). Böyle bir dişli takımının sağlayacağı mekanik kazanç her iki çarktaki diş sayısına bağlıdır. Eğer hareket ettirici dişlinin 80, öbürünün 20 dişi varsa, elde edilecek mekanik kazanç (kuramsal olarak) 80/20=4'tür.
Kaynak: MsXLabs.org & Temel Britannica