Arama


Keten Prenses - avatarı
Keten Prenses
Kayıtlı Üye
10 Aralık 2008       Mesaj #2
Keten Prenses - avatarı
Kayıtlı Üye

Rönesans Müziği

Ad:  Rönesans2.JPG
Gösterim: 8619
Boyut:  44.8 KB

Klasik Batı Müziğinde 15. yüzyılın başları ile 17. Yüzyılın ilk çeyreği arasına kadar süren döneme Rönesans Dönemi adı verilmektedir. Her ne kadar bu yüzyıllarda varolmuş bir akım gibi gözükse de kendisinden sonraki akımlara referans olmuş ve günümüzde de yapılmaya devam etmektedir. Fransızca bir sözcük olan Rönesans, kelime anlamı olarak; Yeniden doğuş anlamına gelmektedir. Bu dönemin başlangıç bestecisi olarak Dufay gösterilmektedir. Dufay’ ın yarı dinsel, yarı oyunsal operası dönemin başlangıcı ve aynı zamanda ilk opera denemeleridir. Ayrıca besteci, bugün müzikte hala kullanılan müzikal bir yapı olan Cantus firmus’ u geliştirerek çok sesli müziğe yeni bir boyut kazandırmıştır. Heykel ve mimaride Rönesans 1400’ lü yıllarda başlamış olmasına karşın, müzikte 1450’ li yıllara denk gelmektedir. Bunun sebebi, hiç şüphesiz, müziğin; heykel ve mimariden etkilenmesidir.

15.-17. yüzyıl başları arasındaki dönem, uzmanlarca müziğin Rönesans'ı olarak nitelendirilir. Sanat ve edebiyatla ilgili olarak kullanılan bu terim, o dönemde müzik alanında gerçekleştirilen bir dizi hızlı gelişmeye işaret eder. Bu dönemde kontrpuan tekniği yoluyla, birden çok sesin eşzamanlı olarak duyulmasına olanak veren yapıtlar bestelendi. Bunlar çoksesli müziğin ilk örnekleriydi. Aynı dönemde ortaya çıkan öteki müzik biçimlen Fransa'da halk şiirlerinin bestelenmesiyle oluşan şanson'lar ve rondo'lardır.

15. yüzyılda Avrupa'nın en önemli müzik merkezi, Fransa'nın doğusundaki Burgonya Sarayı idi. Buraya dönemin birçok ünlü bestecisi öğretmenlik yapmak ve çalışmak için gelirdi. 16. yüzyılda İtalyan Giovanni Pierluigi da Palestrina, Flaman Orlando di Lasso ve Adriaan Willaert, İngiliz Thomas Tallis ve William Byrd gibi sanatçılar besteledikleri missa, motet ve kantatlarla koral müzikte önemli gelişmelere öncülük ettiler. Rönesans döneminde yalnızca çalgı için bestelenmiş; org, klavsen, klavikord, epinet ve virginal gibi aletlerle çalman müzik önemli ölçüde gelişti.

Rönesans Dönemi müziği, müzik yazısı yani notanın ve çalgıların gelişiminin yanı sıra kendinden önceki dönem olan Gotik dönem müziğine göre din dışı müziğin de geliştirilmesine vesile olmuştur. Gotik Dönemde, kiliselerde söylenen ilahilerde sadece insan sesi kullanılmaktaydı. Bu a cappella korolar devam etmekle birlikte Rönesans Müziğinde enstrümanlar, ilahilerde insan sesinin yetmediği ve boş kalan kısımları doldurmak için kullanılmaya başlandı. Buna bağlı olarak ta Rönesans Dönemi müziğinin en önemli özelliği olarak kilise müziğinin yeniden şekillenmesi olarak gösterilebilir. Bu dönemde, kilisenin çok sert kurallarından sıyrılarak müzikte yeni bir yapılanma içerisine girilmiştir.

Rönesans'ın yaşam sevinci, dansları, danslar da çalgıları arttırdı. Bu dönemde yeni çalgılar icat edildiği gibi, eski çalgıların da sesleri büyütüldü ve zenginleştirildi; org, klavsen, lavta, arp, flüt, yan-flüt, kornet, trompet ve tabii ki viyola bu döneme damgalarını vurdular. Ritmi güçlendirmek amacıyla vurmalı çalgıların da bu gelişime katılmasıyla büyük davullar, ziller, üçgenler ve defler dönemin orkestralarındaki yerlerini aldılar. Ancak yine de Rönesans dönemi bestelerinin en belirgin özelliği, çalgıların aynı anda başlayıp aynı anda eseri bitirmeleri olarak anlatılabilir. Ses şiddeti hep aynı ayardadır.

Dönemin müzik anlayışının en büyük anahtarı, tek bir tel üzerindeki basit aralıkların gösterilmesiydi. Bu aralıkların anlamı en ilkel sayı ilişkileriyle yorumlanıyordu, bu da Tanrı'nın varlığına kanıt olarak gösteriliyordu. Bu nedenle Rönesans sanatçıları, müziksel orantıları diğer sanat alanlarında da kullanmışlardır.

Rönesans Dönemi'nde müzik alanında en çok öne çıkan sanatçılar (1150 - 1400 yılları arasında) Pérotin -Görsel , Léonin, Adam de la Halle, Philippe de Vitry, Guillaume de Machaut'tur. Dönem başlarında müzik, daha çok dinsel amaçlarla kullanılırken; dönem sonlarında daha dünyevi amaçlara hizmet eden bir eğlence aracı haline gelmiştir. Dönem, Claudio Monteverdi'nin Orfeo operasını yazması ile birlikte sona erer.

Rönesans, müziğin bütün kültür hayatında büyük önem taşıdığı bir çağ olmuştur. Çünkü bir erkeğin aydın olsun, sanatçı, bilgin ya da diplomat olsun müzik teorisini bilmesi ve pratiğini yapmış olması gerekiyordu. Bir saray adamının, bilgilerinin yanı sıra müzikçi olması ve çalgı çalması baş koşuldu. Başka bir ifadeyle müzik bambaşka bir değer ve anlam taşımaktaydı.

Derlemedir.
Son düzenleyen Baturalp; 26 Ocak 2017 13:22 Sebep: konu düzeni moderatör ekleri foruma uygun resim eki
Quo vadis?