Hz Lokman Kimdir?
Kur’ân-ı Kerîm’de, kendisine hikmet verildiği bildirilen salih kişi. Kur’ân-ı Kerîm’de Hz. Lokman’ın şeceresi hakkında bilgi yoktur. Islâmî kaynaklarda ise onun şeceresi Lokman b. Bâ’rûr b. Nâhûr b. Târah (Âzen) veya Lokman b. Sârân (veya Anka veya Baran) b. Mürîd b. Savun (Sedun) olarak verilmekte hatta onun, Hz. Eyyüb’ün kızkardeşinin veya teyzesinin oğlu olduğu da nakledilmektedir (Sa’lebî, Arâisu’l-mecâlis, 5. 266). Hz. Lokman, rivayetlere göre Habeşli veya Sudanlı siya-hî bir köle idi. Kısa boylu, siyah tenli, yassı ve çökük burunlu, kalın dudaklı, enli ve yarık ayaklı olan Lokman’ın terzi veya marangoz olduğu nakledilir. Saîd b. Müseyyeb’e siyah tenli biri gelip, teninin siyah oluşunun sebebini sorunca o: “Siyah tenli olduğun için üzülme, çünkü insanların hayırlılarından üçü siyah tenli idi. Bunlar Bilâli Habeşî, Hz. Osman’ın azatlısı Mihcan ve Lokman Hekirn’dir ki. o, Mısır Sudan’ından Nubyeli kalın dudaklı bir siyahî idi” der.
Kur’ân-ı Kerîm’de “And olsun ki biz Lok-man’a, Allah’a şükret diyerek hikmet verdik” (Lokman 31/12) buyurulmaktadır. Hz. Lokman’ın nebî olmayıp hakîm olduğu konusunda İslâm bilginleri görüş birliğin-dedirler. Sadece İkrime onun nebî olduğunu iddia etmiştir. Rivayete göre Hz. Lokman, peygamberlik ve hikmetten birini seçmekte serbest bırakılmış, o da hikmeti seçmiştir.
Hz. Lokman’ın Hz. Dâvud döneminde yaşadığı ve ona İlmiyle, hikmetiyle yardımcı olduğu nakledilmektedir. Lokman köle iken bir gün efendisi, bir koyun boğazlamasını ve en iyi iki parçasını getirmesini istemiş, Lokman da koyunun yüreğini ve dilini getirmiştir. Sonra efendisi, bir başka koyun boğazlayıp en kötü iki parçasını getirmesini istemiş, Lokman yine koyunun yüreğini ve dilini getirince efendisi: “Koyunun en iyi iki parçasını getir dedim, dili ile yüreğini getirdin. En kötü iki parçasını getir dedim, yine dili ile yüreğini getirdin. Sebebi nedir?” diye sorunca Lokman: “İyi olduğu zaman bu ikisinden daha iyi ve güzel, kötü olduğu zaman da bu ikisinden daha kötü bir şey yoktur” cevabını vermiştir. Ona: “İnsanların en şereflisi hangisidir?” diye sorulmuş, “Kendisini halkın kötü görmesine aldırış etmeyendir” cevabını vermiştir. Lokman hakîm, özlü ve hikmetli sözleriyle meşhurdur. Vehb b. Münebbih, “Onun hikmetlerinden on bin bolüm okudum. İnsanlar onun sözlerinden daha güzel söz işitmemişlerdir” demiştir.
Kur’ân-ı Kerîm’de Lokman’ın oğluna şu öğütlen verdiği bildirilir: “Lokman oğluna öğüt vererek demiştir ki: “Yavrum, Allah’a ortak koşma, çünkü ortak koşmak büyük bir zulümdür. Yavrum, (yaptığın iyilik veya kötülük) hardal tanesi ağırlığınca bir şey de olsa, bir kayanın içinde, göklerde veya yerde bulunsa Allah mutlaka onu getirir. Çünkü Allah latiftir, hakkıyle haberdardır. Yavrum, namazı kıl, iyiliği emret, kötülükten vazgeçir ve başına gelene sabret. Çünkü bunlar, Allah’ın yapmanı emrettiği kesin işlerdendir. İnsanlardan (kibirlenip) yüzünü çevirme ve yeryüzünde böbürlenerek yürüme, zira Allah, kendini beğenip övünen kimseyi sevmez. Yürüyüşünde mutedil ol, sesini alçalt. Çünkü seslerin en çirkini eşeklerin sesidir” (Lokman 31/13,1619).
Lokman, İslâm öncesi Arap toplumunda hikmetli ve uzun ömrüyle meşhur Lokman b. ıAd adıyla biliniyordu. İmriû’l-Kays, en-Nâbiğa, el-A’şâ gibi şairler onun hikmetini metheden şiirler söylemişlerdir. Hakîmâne sözleri sebebiyle onun, Me’rib şeddinin banisi olduğu da nakledilmiştir. Çeşitli rivayetlere göre o, 560, 1000, 3000 veya 3500 yıl yaşamıştır. Kur’an-ı Kerîm’de onun uzun Ömürlü oluşu veya ıÂd kavmine men-subiyetiyle ilgili bilgi yoktur. Sonraki İsla mî kaynaklarda Lokman’a nisbet edilen pek Çok hikmetli söz nakledilmektedir ki, bazı araştırmacılar tarafından, bu veciz sözlerin, eski yakın doğu hikmet edebiyatının müşterek ürünü olduğu, milattan önce VII. yüzyılda yaşamış hakîm Ahikar’ın sözleriyle, Lokman’a nisbet edilenler arasında büyük benzerliklerin olduğu ifade edilmektedir.
Son düzenleyen Baturalp; 8 Kasım 2016 19:06
Sebep: başlık ve sayfa düzeni
"İnşallah"derse Yakaran..."İnşa" eder YARADAN.