Arama


Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
2 Kasım 2013       Mesaj #6
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Türkiye’de bölgelere göre üç çeşit iklim görülür. Bu iklimler ve özellikleri şu şekilde açıklanabilir:

1) KARADENİZ İKLİMİ:
Kuzey Anadolu Dağlarının denize bakan bölümlerinde hüküm süren iklim türüdür. Bu iklimde dört mevsimde bol yağış görülür. En fazla yağış sonbaharda en az yağış ise ilkbaharda görülür. Metre kareye düşen yıllık yağış miktarı 2000-2500 mm’dir. .Batı Karadeniz Bölümünde en fazla yağış sonbaharda, en az yağış ilkbaharda görülür. Bu bölgeye düşen senelik yağış miktarı 1000-1500 mm’dir. Orta Karadeniz’de ise en fazla yağış kışın, en az yağış yazın görülür. Bölgeye düşen senelik yağış miktarı 700-1000 mm kadardır. Karadeniz ikliminin yaşandığı bölgelerde kar yağışlı günlerin sayısı ortalama olarak 18′dir.
Yıllık sıcaklık ortalaması 13-15°C’dir.
Ocak ayının sıcaklık ortalaması 6-7°C’dir.
Temmuz ayı sıcaklık ortalaması 21-23°C’dir.
Karadeniz iklimindeki senelik sıcaklık farkı 13-15°C’dir.
Karadeniz ikliminin yaygın ve doğal bitki örtüsü ormandır. Daha yüksek bölgelerde ise Alpin çayırlar yer alır.

2) AKDENİZ İKLİMİ:
Akdeniz iklimi ülkemizde en fazla Akdeniz bölgesinde görülür ancak,Ege ve Marmara Bölgelerinde de zaman zaman Akdeniz ikliminin etkilerini görmek mümkündür. İklimin belli başlı özellikleri şu şekildedir:
Yazın sıcak ve kurak olan mevsimler kışın ılık ve yağışlıdır.
E fazla yağış kışın, en az yağış yazın görülür.
Yazın ve kışın düşen yağış miktarı arasındaki fark oldukça fazladır.
Senelik yağış ortalaması, 600-1000 mm kadardır.
Senelik sıcaklık ortalaması 18-20°C’dir.
Ocak ayı ortalama sıcaklığı 8-10°C’dir.
Temmuz ayı ortalama sıcaklığı 28-30°C’dir.
En fazla sıcaklık ile en az sıcaklık arasındaki fark 5-18°C’dir.
Ege Bölgesinde kıyıya dik uzanan dağlar, Akdeniz İkliminin iç bölgelere girmesine imkan vermiştir.
Marmara Bölgesinde yer yer kendini gösteren Akdeniz İkliminde, yazlar Akdeniz’e göre daha düşük sıcaklıkta, kışlar ise daha soğuk ve kar yağışlıdır.
Akdeniz İkliminin doğal bitki örtüsü zeytin, defne, mersin, kekik gibi ağaçların genel adı olan makidir.

3) KARASAL İKLİM:
Karasal İklimin ülkemizde görüldüğü yerler; İç Anadolu, Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgeleri ile İç Batı Anadolu Bölümüdür. . Genel özellikleri şu şekildedir:
Yazlar sıcak ve kurak geçerken kış ayları çok soğuk ve kar yağışlıdır.
İç Anadolu Bölgesinde en fazla yağış ilkbaharda, en az yağış ise yağış yazın görülür.
İç Anadolu Bölgesi’nde yıllık yağış ortalaması 300-400 mm’dir.
İç Anadolu’nun kış aylarındaki ortalama sıcaklığı, 1-2°C; yaz aylarında görülen ortalama sıcaklığı, 22-23°C’dir.
İç Anadolu Bölgesi’ndeki yıllık sıcaklık ortalaması 10-12°C’olarak ölçülmüştür.
Ege Bölgesinin iç taraflarında yağışlar kıyılara oranla daha azdır.
Doğu Anadolu Bölgesinin kuzeydoğu kesiminde yıllık sıcaklık ortalaması, 4-6°C’dir.
Kuzeydoğu Anadolu’da kış sıcaklık ortalaması, -7, -10°C, yaz sıcaklık ortalaması, 17-19°C’dir.
Yıllık yağış miktarı, 500-600 mm’dir.
Güneydoğu Anadolu’da ise ortalama yağış, 400-700 mm’dir.
Güneydoğu Anadolu Bölgesinde kış aylarında çok fazla don olayı görülmemekle birlikte, yaz mevsiminde şiddetli kuru sıcaklar görmek mümkündür.
Güneydoğu Anadolu’da senelik sıcaklık ortalaması, 15-16°C; kış sıcaklık ortalaması 3-4°C, yaz sıcaklık ortalaması ise 30-35°C’dir.

BASINÇ
Atmosferdeki Gazların temas ettikleri yüzeylere uyguladığı kuvvete Hava Basıncı denmektedir. Hava sıcaklığına bağlı olarak yoğunluktaki artma ve azalmalar sebebiyle basınçta değişiklikler görülür. Bunun yanı sıra hava basıncı, mevsimler, yükseklik, yerçekimi, cephe ve Basınç sistemlerine bağlı olarak değişmektedir.
Türkiye de Basıncın yükseltiye dayalı olarak 776-1026 mb arasında değiştiğini söyleyebiliriz. Meteorolojik çalışmalarda yükselti faktörünü elemine etmek için istasyon basıncı hesaplamayla deniz seviyesine indirilmektedir.

YÜKSEK BASINÇLAR

1)Sibirya Termik Y.B. : 60° enlemlerinde oluşmuştur. Türkiye’de kışın etkilidir. Etkili olduğu dönemlerde kışlar çok soğuk ve kar yağışlı geçer. Türkiye’ye Kuzeydoğudan sokulur.

2)Asor Dinamik
Y.B. : 30° enlemlerinden kaynağını alır. Türkiye’de bütün yıl etkilidir. En fazla yazın etkilidir. Etkili olduğu yaz mevsiminin kurak olmasının başlıca sebebidir (Alçalıcı hava hareketinden dolayı). Bu basıncın etkisiyle Ege Kıyıları boyunca kuzeyden esen Etezyen rüzgarı oluşur. Yurdumuza kuzeybatıdan sokulur.

ALÇAK BASINÇLAR

1)İzlanda Dinamik A.B. : 60° enleminde kaynağını alır. Türkiye’de kışın etkilidir. Etkili olduğu dönemde kışlar ılık ve yağışlı geçer. Kuzeybatıdan sokulur.
2)Basra Termik A.B.: (30° Kuzey) Türkiye’de yazın ekilidir. Yurdumuza Güney Doğu Anadolu Bölgesinden itibaren sokulur ve sıcaklığı artırır.

RÜZGARLAR
Türkiye batı rüzgarları kuşağında olmasına rağmen daha çok yerel rüzgarların etkisindedir. Sebebi yer şekilleridir. Yurdumuza kuzeyden gelen rüzgarlar sıcaklığı düşürürken, güneyden gelenler sıcaklığı artırır. Bu durum Sıcaklığın dağılışında enlem etkisine örnektir.
Türkiye’de yıllık ortalama yağış bakımından, bölgeler arasında büyük farklılıklar vardır. Bazı bölgelerde ortalama yağış 2500 mm’yi bulurken, bazı bölgelerde 250 mm’nin Altına inmektedir.

Kıyı bölgelerinin nemliliği iç kesimlerden daha yüksektir. Bundan dolayı kıyı kesimlerde yağışlar fazla ve sıcaklık farkları azdır. Bağıl nem en yüksek Doğu Karadeniz Bölümündedir. En düşük Güney Doğu Anadolu’dadır.
En fazla yağış alan bölge Karadeniz ,Bölüm Doğu Karadeniz, il Rize’dir(2400 mm) .Rize’nin çok yağış almasında; güneyindeki yüksek dağların hakim rüzgar yönüne dik olması etkilidir. En az yağış alan bölgemiz İç Anadolu Bölgesidir. Sebebi ; etrafının dağlarla çevrili olmasıdır. En az yağış alan il Konya ‘dır (330 mm).

NOT:
En az yağış alan bölge İç Anadolu Bölgesi olmasına rağmen en kurak bölge Güney Doğu Anadolu Bölgesidir. Sebebi ; buharlaşmanın fazla olmasıdır. Karasal iklim bölgelerinde kışın görülen yağışlar genellikle kar şeklindedir. Türkiye’de karla örtülü Gün sayısının en fazla olduğu bölge Doğu Anadolu Bölgesidir.

Türkiye’de kar örtülerinin yerde kalma süresi batıdan doğuya doğru artar. Kar yağışı ve don olayının en az görüldüğü bölgemiz Akdeniz Bölgesidir. Türkiye’de kışın görülen yağışlar genelde cephesel kökenlidir. Bu tür yağış oluşumu en fazla Akdeniz Bölgesinde görülür. İlkbahar ve yazın görülen yağışlar genelde Konveksiyon yağışı şeklindedir. En fazla İç Anadolu Bölgesinde görülür. Orografik (yamaç) yağışları genelde Karadeniz ve Akdeniz Bölgelerinde görülür. Fakat en fazla Karadeniz Bölgesinde görülür.Türkiye’de Yağış Çeşitleri ve Önemi
YAĞMUR: İkiye ayrılır. Küçük taneli ve yavaş yağana ÇİSELİ, iri taneli ve hızlı yağana SAĞANAK yağış denir. Çiseli yağmur daha zararsızdır. Ancak sağanak yağışlarla Toprak fazla yağışı hemen ememez ve sellere, dolayısıyla Erozyona neden olur. Tarımsal alanların, hidroelektrik santrallerinin Su ihtiyacı, kurak bölgelerin içme ve sulama suyu, meraların yeşerebilmesi (hayvancılık açısından) yağmurların etkisiyle olur. Buda insan hayatı için çok önemlidir.

KAR
Kar aşırı yağmadıkça tarımsal ürünlere zarar vermez hatta onları dondan korur. Yavaş yavaş eriyerek erozyona sebep olmaz, toprağın su ihtiyacını karşılar yeraltı sularını besler. Ancak aşırı olanı ulaşımı etkiler. Karın yerde kalma süresi B ’dan D ’ya doğru artar.

DOLU
Zararlı etkileri fazla olan bir yağış çeşididir. Yere düşünce çabuk erir ve Seller yol açar, tarım ürünlerine ve hatta eşyalara zarar verir. SİS: Kara, Kıyı Yamaç(orografik) ve cephe sisleri gibi çeşitleri vardır. Görüş mesafesi 1 km’den az olduğunda meteorolojik anlamda o gün sisli gün sayılır. En fazla sisli gün sayısı İç Anadolu’dadır. Akdeniz kıyı kesiminde ise sis neredeyse hiç görülmez. Ulaşımı olumsuz etkiler. Türkiye’de Yağışın Dağılışı Türkiye’de genel olarak kıyı kesimler ve yüksek dağ yamaçları bol yağışlı denize kapalı iç kesimler ve çukur yerler az yağışlıdır. Yağış:Atmosferdeki yoğunlaşma sonucu meydana gelen su damlacıkları başlangıçta birkaç mikronla 100 mikron çapındadır. Bunların bir arada toplanmasından bulutlar meydana gelir. Fakat her buluttan yağış düşmemektedir. Yağışın düşebilmesi için damlacıkların birleşip 0.5 mm çapına ulaşması gerekir. Yağışın meydana gelmesinde esas rolü oynayan yoğunlaşma işleminde Havanın soğuması önemli bir etkendir. Bu yüzden yağış tiplerini soğuma şekillerine göre incelemek mümkündür.
a)Konvektif yağışlar: Yerdeki sıcak hava kütlesinin konvektif yükselmesiyle meydana gelen genellikle sağanak şeklindeki yağışlardır.
b)Orografik Yağışlar: Hava kütlelerinin bir engebeye çarparak yükselmesi ve soğuyarak yoğunlaşması sonucu meydana gelen yağışlardır.
c)Cephesel Yağışlar: Hava kütleleri arasındaki cephelere bağlı meydana gelen yağışlardır. Yeryüzündeki yağışların büyük kısmı bu şekildedir.
Mevsimlik yağışların alansal dağılımına baktığımızda Akdeniz Bölgesinin yağışlarının çoğunu Kış aylarında aldığını görüyoruz. Akdeniz’de bu yağışı bırakan sistemler dağların etkisiyle iç bölgelerde daha az yağış bırakmaktadır. Karadeniz Bölgesinin ise her mevsim yağışlı olduğunu görmekteyiz.Yaz aylarında ise kuzey bölgelerimiz daha fazla yağış almaktadır. M.Polar hava kütleleri Karadeniz üzerinde nem kazanıp Rize ve Hopa çevresinde yükselişe geçerek orografik yağışlar bırakır. Bu dönemde güney bölgelerimizde yağışların oldukça azaldığını söyleyebiliriz. Kuzeyli ve güneyli akımlarda iç bölgeler az yağış alır. İç bölgeler ancak batılı akımlarda yağış alır. Türkiye yağış açısından çok çeşitlilik göstermektedir. Genelde sahil kesimlerimiz 1000 mm nin üzerinde yağış alırken Rize 2300; Orta Anadolu ise sadece 300 mm civarında yağış almaktadır. Bu da sıcaklığın ve buharlaşmanın arttığı yaz aylarında kuraklığa sebep olmaktadır. Yıllık yağış zaman serisi grafiği de bize yağıştaki salınımları göstermektedir. Türkiye yıllık ortalama yağışı 630 kg. civarındadır. Bu grafikten 72-73, 89-90, 99-2000 yıllarında normalin altında yağışlar alarak kuraklık yaşadığımızı görmekteyiz.

Şiddetli Yağışlar:
Bir yağısın şiddetli sayılabilmesi için; formulüne göre bulunan değere esit veya yüksek olması gerekir. Türkiye’de Standart zamanlarda bugüne kadar gerçekleşen maksimum yağışlar incelendiğinde kısa sürelerde en şiddetli yağışların Hopa’da , Saatlik ve günlük yağışlarda ise Antalya ve Marmaris’te olduğunu görmekteyiz. Şiddetli yağışlar sonucu oluşan Seller yüzey akışına geçen yağışın tahliye edilememesi, alt yapının yeterli olmaması sonucu ortaya çıkan afetlerdir. Ayrıca Ağaçların mehfez ve köprüleri tıkaması sonucu su tahliye olamamakta ve yerleşim alanlarını su basmaktadır.

Türkiye'de Rüzgar Çeşitleri

Soğuk yerel rüzgarlar
1)Karayel:Balkanlardaki Y.B. ve Basra körfezindeki A.B. sonucu oluşur. Kuzeybatıdan soğuk ve kuru olarak eser. Kış mevsiminde Marmara Bölgesi ile Batı Karadeniz de Sıcaklıkları azaltarak kar yağışına neden olur.
2)Yıldız:Kuzeyden eser. Karadeniz üzerinden geldiği için soğuk ve nemlidir. Karadeniz dağlarında yağış bırakır.
3)Poyraz:Marmara, Karadeniz ve iç bölgelerimize kuzeydoğudan esen soğuk, kuru bir rüzgardır. Doğu Avrupa’daki Y:B.’ın etkisi sonucunda oluşur. Kışın sıcaklıkları azaltarak kar yağışına neden olur. Yaz poyrazı ise serin ve kuru olarak eser.

b)Sıcak yerel rüzgarlar:
1)lodos:Kuzey Afrika’daki Y.B. ve Hazar denizindeki A.B. sonucu oluşur. Marmara, Ege ve Akdeniz bölgelerinde etkilidir. Akdeniz’den geldiği için nemli ve sıcaktır. İç kesimlere sokulurken yükseltinin etkisi ile soğuyarak yağışa neden olur. Kış mevsiminde etkili olduğu bölgelerde, sıcaklığı arttırarak kar erimelerine neden olur.
2)kıble:Güneyden eser. İç kesimlerimizde etkili olur. Akdeniz bölgesinde nemli ve Sıcak, iç kesimlerde ise, kuru ve sıcak olarak eser.
3)Keşişleme(samyeli):30° enlemi çevresindeki dinamik Y.B.’ın etkisi sonucu oluşur. Suriye çölünden Güneydoğu Anadolu’ya doğru eser. Sıcak ve kurudur. Bitkiler üzerinde kurutucu etkisi vardır. Yeryüzü çeşitli nedenlerle farklı ısınır. Böylece ısınan hava kütlesi genleşerek yükselir. Komşu bölgedeki soğuk hava bu bölgeye doğru akmaya başlar. Ve rüzgar meydana gelir. Rüzgarın hangi yönden, ne kadar süreyle ve ne kadar sıklıkla estiğinin bilinmesi gerekir.

Alansal dağılımda en fazla ortalama hızın Çanakkale ‘de olduğunu görüyoruz. Bozkurt, Gelibolu, Ankara, Kırşehir, İskenderun’da 38m/sec lik maksimum hızlara rastlanmıştır. Bu hız Saatte 136 km’ ye karşılık gelmektedir.
Rüzgar bilgileri rüzgar enerjisi çalışmalarında çok gereklidir. Rüzgar santrallerinin kurulabilmesi için gerekli rüzgarlı alanların tespit edilmesi çok önemlidir. Coğrafi faktörler rüzgarın hızını önemli ölçüde etkilemektedir. Bu konuda özel araştırmalara gerek vardır.
Son düzenleyen Safi; 15 Şubat 2019 23:48