Arama


perlina - avatarı
perlina
Ziyaretçi
22 Kasım 2016       Mesaj #9
perlina - avatarı
Ziyaretçi

İç Anadolu Yöresel Giyim Kuşam

Ad:  iç anadolu.jpg
Gösterim: 12952
Boyut:  45.5 KB

Sivas


Orta Anadolu'nun giyim-kuşam özellikleri Sivas yöresinde de belirgindir. Özellikle erkek giyimi her dönemde bu etkiye göre biçimlenmiştir.
Kadın giyiminde ise yerel özelliklerden kaynaklanan bir çeşitlilik görülür. Merkezlerde kimi değişmelere karşın, kadın giyim kuşamında geleneksel özellikler yer yer korunmaktadır.

Geleneksel Kadın Giyimi :

Fes yörenin yaygın başlık türüdür. Önüne ipekli yemeni-krep dikilir yada bağlanır. Uçları yandan sallanır. Günlük giyimde her zaman fes kullanılmaz. "Değirmi" denen düz, "hindi" denen renkli ve desenli tülbentler bağlanır. "İşlik" denen iç giysileri de ak bezdendir, elde dikilir. Üstte omuzlardan ve belden "kırmalı" üç etek biçiminde "peşli" denen entarileri giyilir. Kollar geniş ve "dilmeli" dir. Peşlerin ikisi öne, birisi arkaya gelir, aradaki "sayvanlı" dır, (astarlı). Kara yünden yada ketenden yapılmış, nakışlı, çevresi oyalı önlükler bağlanır. Ayrıca madeni kemerler, el örmesi yün kuşaklarda kullanılır.

Bazı yerlerde kadife atlas üzerine sim işlemeli bindallılar giyilir. Kolların yırtmaçlısı da yırtmaçsızı da geniş ve sarkıktır. Entarilerin tümü yakasız, önden göğüs altına dek düğmelidir. Özel günlerde sırmalı ve işlemeli cepken de giyilir. Kadife üstüne sırmalılara "kadama" denir. Alta bel ve parçaları uçkurları "tuman" (şalvar biçimli, bol dikmeli don) giyilir. Parçalar çoraba dek uzanır. Renkli ve desenli çoraplar mevsimine göre ince yada kalın yünden örülür.

Dışarılık giysi olarak çarşaf, Cumhuriyet sonrasında da uzun süre kullanılmıştır. Günlük yaşamada tülbent, baş örtüsü kullanılmaktadır. Buna yaşmaklamak denir. Yaşlı kadınlar "namazlık" denen uzunca bir baş örtüsü kullanır. Son zamanlarda, atkı-manto biçimi üst giyiminde yaygınlaşmıştır. Kelik, yemeni, çarık geleneksel kadın ayakkabılarıdır. Bunların yerini giderek kara lastik ve plastik ayakkabılar almıştır. Kentlerdeyse kundura giyilmektedir.

Geleneksel Erkek Giysisi

: Poşu yada "hindi" bağlanmış fes, erkek giyim-kuşamında da yaygın başlık biçimidir. İnce ak ipekten, ketenden yakası düz, omuzdan düğmeli "işlik" üstüne, kolsuz yelek giyilir. Bele şal bağlanır; kalçadan büzgülü "şayak" yada "zıvga" denen pantolonlar kalın kumaştandır. Ak-kara, kırçal çoraplar nakışlıdır. Tokalı çarık, kulaklı yemeni, yüksek ökçeli ve sivri burunlu "iskarpin" yaygın ayakkabı türleridir.

Gürün Şalları : Hint ve İran şallarının desen ve dokuma tekniğini, Türk kumaşlarının desen ve dokuma tekniğini Türk kumaşlarının desen ve dokuma tekniğiyle birleşmiş, Avrupa’nın taklit şallarının özelliklerini Anadolu insanının zevk ve giyim ihtiyaçlarıyla kaynaştırarak orijinal bir sentez meydana getirmiştir.
Dokuma Tekniği ve Motifler : Gürün şalları el tezgahlarında dokunmuştur. Bu tezgahlar, Jakar tarafından ıslah edilmiş, Gürün'de de Jakar tezgahlarından yararlanılmıştır. 2.52 m. boyunda ve 1.20 m. eninde kesilme yerleri belli edilerek top halinde dokunmuştur.
Gürün şallarında sadelik ve zeminde beyaz renk hakimdir. İran (Acem) şallarında ise süs ön plandadır. Zemin dışında kırmızı-sarı veya kırmızı-mavi renkler bol miktarda kullanılmıştır. Yün iplikler bitki boyalarıyla boyanmıştır.

Serpme Motifli Şallar
: Ana motifi badem veya pençe adı verilen motiftir. Bu motif halk arasında günümüzde "şal deseni" diye tanınmıştır. Bademler aralıklı veya verev şeklinde dizilmiştir. Bademlerin arasında küçük çiçekler ve yapraklar, dalcıklar seyrek olarak da çintemani motifleri doldurulmuştur. Bademlerin içi boş bırakıldığı gibi çiçekler ve yapraklarla da bezendiği olmuştur.

Motifleri Birbirine Bağlı Şallar
: Bu tür şallara "sarmaşıklı şal" da denir. Badem motifleri kumaşa serpme olarak yerleştirilmiş, ancak bademler bir dalla birbirine bağlanmaya çalışılmıştır. Kadın elbiseleri genellikle bu şallardan yapılmıştır.

Motifleri birbirine geçme şallar : Motifleri asma dalları gibi birbirine geçmiş kavisli dallardan oluşmuştur. Bu yüzden halk arasında "Asma dalı desenli şal" olarak tanınmıştır. Kadın elbisesi yapımında tercih edilmiştir.

Ad:  images.jpg
Gösterim: 11404
Boyut:  50.0 KB
Çubuklu, yollu şallar
: Çubukların enleri ve araları dokuyanına göre dar veya geniş tutulmuştur. Çubukların gerek içleri, gerekse araları serpme veya bağlı badem, çiçek, yaprak, asma dalı, koç boynuzu, saç bağı motifleriyle doldurulmuştur yaygın Gürün şalları bunlardır. Başlık ve kuşak olarak kullanılmıştır.

Eskişehir


Bölgedeki yerleşim yerleri ve coğrafi konum nedeni ile giyimde değişiklikler gözlenmektedir. Eskişehir, Ege, Marmara ve İç Anadolu Bölgelerinin kavşak noktasındadır. Bu konumundan dolayı çevre bölgelerden Ankara, Bilecik, Kütahya ve Konya giyiminden etkilenmeler görülür.Bölgedeki yerleşim yerleri ve coğrafi konum nedeni ile giyimde değişiklikler gözlenmektedir. Yöredeki kadın giysileri genel olarak ağır esvap diye adlandırılır.

Yörede giyilen giysilerin hemen hemen tümü cepken-şalvar biçimindedir. Cepkenler biçim olarak birbirinden farklılık göstermesine karşın, şalvarlar biçim olarak birbirinin aynıdır. Sadece kumaş ve işleme olarak birbirinden farklılık gösterir. Yörede giyilen giysiler ile göçmen olarak yöreye yerleşen muhacirlerin getirdiği giysiler, biçim olarak, hatta motif olarak oldukça benzerlik göstermektedir. Rumeli giysilerinin yapımında atlas kumaş daha çok kullanılmıştır. Atlas, yüzü ipek, tersi parlak yüzlü, düz bir kumaş türüdür. Üzerine işleme yapılmaya çok uygundur. Bursa ipeklileri içinde kırmızı ve yeşil renkli atlaslar çok değerlidir. Osmanlı sarayında kışın giyilen giysi ve kürklerde atlas çok kullanıldığından kış mevsimine sarayda “Atlas Mevsimi” denmiştir.
Yörede 12 çeşit yöresel kadın giysisi bulunmaktadır. Bunlar Sarka-pesent, Canfes, altıparmak, cezi, hint kumaşı, sevai, kıron, elmasiye, bindallı, tamaşa, dizbağlı, meydani olarak adlandırılmaktadır
Tüm giysiler birbirini andırmaktadır ve bunların en değerlisi, en çok seçileni sarka-pesent’tir.

SARKA - PESENT:

Biçim olarak birbirinden fazla bir farklılık göstermemelerine karşın motif işlemelerine göre değişik çeşitleri vardır. Genelde sarka altına giyilen işlemeli şalvara pesent denir. Bu şalvara çakar, don, kasnak da denmektedir. Sivrihisar yöresinde sarka altına Sefavıl (sevai) şalvar giyilir. Giysiler arasında en ağır işli olan cepken modelidir. Uzun kollu ve önü açıktır. Yörenin değişik alanlarında motif, renk (kırmızı, mor, lacivert, vişne çürüğü, siyah) ve işleniş açısından farlılık gösterir. Sözgelimi merkezde giyilen sarkalarla, Sivrihisar yada İnönü bölgesinde giyilenler farklıdır. Bir de İzmir Sarkası denen örneği vardır. Pesent, eskiden adı kasnak olan bir şalvar modelidir. Sarkadan bir iki ton açık bordo ipekten yapılır. Kırmızı ve pembe renkleri de vardır. Pesentin tümü sim, pul ve boncuklarla işlenmiştir. Tüm desen aynı motifin yan yana sıralanmasından oluşmuştur. Motifin ortasına yeşil ipek aplike edilmiş, etrafına sim tırtıllarla çiçek ve yaprak desenleri işlenmiştir. Bunun çevresinde ise blonga iğnesi tekniği ile işlenmiş yaprak ve dal motifleri vardır. Motifin büyük dallı yapraklı ve çiçekli kısımları mavi, beyaz, sarı, yeşil, pembe kordonlarla birbirine tutturularak dantel gibi hazırlanan bordür geçirilmiştir. Kumaş önce astarla duble edilmiş, nakış ondan sonra işlenmiştir. Daha sonra pesentin içi beyaz mermer şahi ile astarlanmıştır. 8-10 metre kumaştan yapılır.

Erkek
Eskişehir’de geleneksel erkek giysileri potur, dokuma gömlek ve cepkendir. Seyitgazi İlçesi Kırka yöresindeki giyim kuşam diğer yörelere göre biraz farklılık göstermektedir.Dizbağlı olarak adlandırılan bu yöresel kıyafet günümüzde de düğünlerde kullanılmaktadır.

Yörenin geleneksel erkek giyimi zeybek giysisidir. Zeybek giysisi eskiden yörede yaz, kış giyilen bir günlük giysiymiş. Siyah ve mavi renkte olanları varmış. Bunlar dimiden yapılırmış. Alta, dizlere kadar örülmüş yün çoraplar giyerlermiş. Bu giyimle ilgili bir gelenek de donun paçalarına,ilgi duydukları kızların ördükleri oyaların çekilmesiymiş. Zeybek giysisi eskiden günlük bir giysiyken, bugün bir tören giysisi durumundadır. Zeybek oyunu oynanırken giyiliyor.
Sivrihisar’da Sarka don,uzun entari, maher, futa,bindallı gibi tamamen Sivrihisar işi kıyafetler bulunmaktadır.Bu kıyafetler özellikle düğünlerde, özel günlerde giyilmektedir.

Konya-Aksaray

Ad:  islemeli-sivas-kıyafeti.jpg
Gösterim: 12158
Boyut:  80.2 KB

Her ulusun, her şehrin hatta her kasaba ve köyün kendine göre gelenek halinde devam ettire geldiği bir giyiniş şekli vardır. Konya'nın Cumhuriyetten önceki yıllarda özel bir biçimde bir giyim, kuşam, görenek ve adetleri vardır. Konya'nın bu kıyafeti Akşehir'de biraz değişmekte buna karşılık şehrin hemen kıyısında bulunan Sille Bucağının tamamen değişik bir biçimde kıyafeti vardır. Şimdi de Konya'nın kadın, erkek kıyafetleri üzerinde duralım : Konya kadının ev içi ve dışarıya giyilmek üzere iki kıyafeti vardır. Başta bir çember, üstünde işlik, alta (don) şalvar, ayağında ince yemeni biçiminde terlik veya örme patik bulunurdu. Bu kadının normal günlük iş kıyafetiydi. Konya kadının dış kıyafeti şu parçalardan meydana gelmektedir.

KADIN KIYAFETLERİ

a)İç çamaşır :
Eskiden kadın ve erkek için, iç çamaşırı bükme iplikten, ev tezgahlarında dokunarak, çamaşır bezi denilen kıvrık pamuklu bezden yapılırdı. Buna kıvratmada denilirdi. İç gömleklerin yakaları yoktur. Erkek ve kadının kol uzunluğu bileklerine kadar uzanmaz, etekler ise diz kapakları üzerine varırdı. Göğüs kısmı açık olurdu. İç çamaşırı kol ağızları ve boğaz kenarları kadınlarda oyalarla süslenirdi. İç don belden topuk üzerine kadar uzundu, paçaları çok dardı. Bel kısmı uçkur ile bağlanır, geniş olarak dikilirdi. Dış elbiseler ise, kadınbaşına koyu kırmızı bir fes giyerdi. Bu fesin kirlenmemesi için, fesin içine kellepoş denilen kısa kenarlı takke giyilirdi. Fesin etrafına ipekten ince bir şifon sarılır. Bunun üzerine ayrıca bir yazma dolanırdı. Şifonun faydası, başa iğne takıldığı zaman, iğne ağırlığının dengesini sağlar, fesin üzerine iki ucu sağ ve sol omuzda bulunan renkli çember örtülürdü.
b) Entari :
Konya'dan eskiden entariye pek ilgi gösterilmezdi. Ancak gelinler, birde yaşlı kadınlar entari giyerlerdir. Çünkü işlik ve şalvar entariden daha çok giyilirdi.
c) İşlik :
İşlik vücuda yapışırcasına sıkıca dikilen bir dış giyecekti. Yakadan göğüs boşluğu üzerine uzanır, buraya kadar düğmeli ve kapalı idi. Kolları bileklere kadar uzun olup, burada kol genişliği bir düğme ile daraltılarak giderilirdi. İşliklere, ala, kadife, pazen, basma, kutmişetari, şelaki, astar, kaput, humayun, yandım alamadım ve alpaktı. Renkleri ise, mevsimine göre seçilirdi. Bahar ve yazın yeşil, koyu yeşil, beyaz, açık sarı, nar çiçeği rengi ile açık mavi beğenilirdi. Sonbahar ve kışın ise koyu renklere ilgi gösterilir. Bunlar, koyu gri ve koyu mavi idi.
d) Şalvar :
Bir kadının giydiği şalvar 8-9 metre kumaştan yapılırdı. Akşehir ve çevresinde 14 metre kumaştan bir takım elbise yapıldığı söylenir. Şalvar, belden topuklara kadar uzanır, gayet bol dikilir, çekme payı buna eklenmektedir. Paçalar oldukça dar olup, vücudun hatları şalvarın kıvrımları arasında belirsiz hale gelmektedir.
e) Hırka :
Hırkanın içi astar, üstü şelaki ve diğer kumaşlardan yapılır. İçerisine pamuk döşenerek aynı yorgan biçimi dikilmektedir. Etekleri kalçaya kadar uzun olup, bir çeşit cekete benzer.
f) Salta :
Yünlü kumaştan dikilen, kollu ve ön kısmı açık, etekleri kısa, yarım ceketi andıran bir yelektir. Saltalar çok süslü yapılır. Sırma ve kaytanlarla çeşitle bezemeler yapılır. Saltalara ayrıca madeni parlak pullarda dikilir.
g) Kebe :
Bir çeşit salta olup kolları ve göğüs kısımları işlemelidir.
h) Ayakkabı :
Deve derisinden yapılmış, parlak arka kısmı açık pabuç, yanları lastikli uzun konçlu, bir çeşit topuklu kunduradır. Ayrıca mestle de giyilirdi.
i) Süs ve Takılar :
Fesin üzerine veya göğsüne elmas iğne takılırdı. Ayrıca boğaz kısmına inci mahmudiye, hamidiye, beşibiryerde altınlar ile altın kordonlu cep saati takılırdı. Parmaklarda kıymetli taşlı yüzükler, kulaklarda elmas küpeler takılırdı. Fakat bu takılar her kadında bulunmazdı. Kollardaki çeşitli bilezikler kadının en önemli ziğnetini ve süsünü meydana getiriyordu.

ERKEK KIYAFETLERİ


Konya'nın erkek kıyafetleri, birbirinden farklılık arz eder. Her erkeğin görevine göre kıyafeti de vardır. Kıyafetlerinden o kişinin ne olduğu kolayca anlaşılırdı.
1) Ulema Kıyafeti :
Başta kırmızı veya deve tüyü rengi bir fes, üzerine açıldığı zaman bir adam boyu uzunlukta beyaz tülbent sarık bulunurdu. Fesin altında aynı kadın kelleposu gibi erkeklerin giydiği ve adına terlik denilen takke vardı. Başka bir çeşidi de üç peşli, astarlı entari giyilirdi. Sonradan bu usul terk edildi. Bu entari üzerinde de şal kuşak kuşanırdı.
2) Esnaf Kıyafeti :
Bu tip kişiler orta yaşlı kimselerden oluşurdu. Başlarında genellikle kırmızı fes, üzerine yazma sarık, sırtta koyu renklerin hakim olduğu salta, meydani işlik, ilmiye sınıfına benzeyen şalvar, ayakta beyaz yün çorap ve yemeni belde silahlıkla şal kuşak bulunurdu.
3) Efe (Hovarda) Kıyafeti :
Başta açık kırmızı, uzun sivri fes, arkada uzun koca püskül üzerinde kırmızı ince cemberli sarık işlik dar ve uzun kollu, yaka kapalı, karın boşluğuna kadar etek çapraz düğmeli ve ilikli, vücuda sıkı oturmuş bir çeşit gömlek. Bu gömlek pamuklu bezden yapılır, dokunuş çizgilerine göre isim alırdı. İnce meydan, beşparmak, meydai gibi işliğin üzerine kol uçları bileklerden dört parmak yukarıda dar vaziyette, içi astarlı ön kısımları kavuşmayan salta giyilirdi.
a) Cepken :
Etek, kol, yaka ağızları kaytanla süslü olan bir çeşit saltaya benzeyen cepkendi. Cepkenin yaka ve etek kısımları işlemeliydi.
b) Kuşak ve Silahlık :
Kuşaklar, gürün, trablus, acem, kesmiş, Tosya şallarından yapılır. Arasına yumuşak deriden yapılmış, bir çeşit cep görevini gören kat kat bulunan silahlık kuşanılır.
c) Şalvar :
İlmiyle (Ulema) sınıfından farklıydı. Diz kapaklarından aşağıya kadar uzanırdı. Bu sebeple adına şalvar yerine "dizlik" denilirdi. Ayaklarında kundura ve yün örgü çorap bulunurdu.
Cumhuriyet devrinde erkek kıyafetlerinde büyük çapta bir değişiklik olmakla beraber, kadınların giyiminde fazla bir değişiklik olmamıştır. Özellikle köylerde ve kasabalarda yaşayan kadınların en önemli giysisi şalvar, işlik, yelek ve poşudan oluşmaktadır. Ayaklara kışın mest ve lastik, yazın ise çorap ve lastik ayakkabı giyilir.
4) Abdestlik :Çuhadan, softan veya kıldan yapılmış bir çeşit pardesü olup, cep yerleri olmakla beraber cep keseleri yoktu.
a) Cübbe :Kaşmir kumaştan yapılırdı. Aynı abdestlik biçiminde olup, ceplerin hem yeri, hem kesecikleri vardı.
b) Lata :Yakası kalkıkça, iç göğüslerde cepleri vardı. Ağır kumaştan yapılan lata cübbeye benzerdi. Yakasından çapraz bulunan bir çeşit pardesü denilebilecek biçimdeydi.
c) Biniş :Kol ağızları çok geniş bir çeşit cüppedir. Ayakkabılar, kalloş kundura ve mestten ibaretti.

Çankırı


Kadın:
1-Baş giysileri : Yemeni/ çember, fes, taç, erkeklerde poşu
2-Üst Giysiler : Harmani, salta, çuha, hırka, fermane, erkeklerde Cepken, yelek, içki/mintan.
3-Alt Giysiler : Şalvar, don, erkeklerde; zıvka, çakşır
4-Bütün Giysiler : Çarşaf, üç etek, kaftan, bindallı, entari, cübbe feraca.
5-Ayak Giysileri : sarı pabuç, çedik yemeni, çarık, mest, çepik, lapçin, merkap ve çorap
6-Takılar : Kemer, iğne, kremise, küpe, yüzük, bilezik, beşibirlik.

Erkek:
Poşu- Her iki ucu sarkacak şekilde başa sarılır. Çizgili renkli ve ipekli kumaştan mamüldür.
İçlik/İşlik/İç Gömleği- Üzeri simli ipekli kumaştan yapılmıştır.
Cepken/Cepkin-Lacivert veya koyu renkli kolsuz sırma veya sim işlemelidir. Kol kısmı omuzdan bileklere kadar uzanır.
Avcı yeleği biçiminde sırta giyilir. Kolların kısım kenarları çeşitli motiflerle işlenmiş, ön kısımda iki ayrı yanda iki büyük vazo çiçek desenli sırtta ise büyükçe vazo ve çiçek stilize edilmiştir.
Vızka/Zıvka- Paçası dar, orta ve arka kısmı kabarık yan kısımları siyah şeritle süslü, önü arkası büzmeli şalvar.
Don- Lacivert renkli, önü arkası büzmeli, cepleri yandan ve cep üstleri simli paça çevresi sarı çiçek motifli ve işlemeli uçkurlu donun sağ ve sol dış kenarları belden aşağı kadar üç sıra işlemeli.
Çakşır- Bir nevi don, pantolon karışımı giysi
Şalvar- Bel kısmı uçkurla tutturulmuş ayak bileği kısmı dar, ortası geniş pantolon yerine giyilen giysi.
Cübbe- Boydan boya giyilen, düğmesiz, genelde koyu renkli
Mintan- Pamuk yada ipekten mamül, ön kısmı açık, kaytanla çaprazvari tutturulmuş.
Şal/Kuşak- Değişik renkli, ipekten dokunmuş, Selçuklu motifli, uçları püsküllü, bele sarılır.Tosya kuşkağıda denir.
Yelek- Omuz başları boyun ve kol çevreleri sarı sim işlemeli, önde etrafı çiçek motifli iki cep ve altta altı düğme bulunur.Çuval/keten kumaşından mamul lacivert renklidir.
Silahlık- Bele sarılır.
Çedik- Ayak burunları kalkık ve topuksuz ayakkabı
Çarık- ham deriden mamul, tasmayla büzülmüş ayakkabı,
Yarım Topuk Kundura- Hafif ve altı köseleden yapılmıştır.
Bunlardan başka Mestlapin-Mest-Lapçin-Merkop-Kundura adları verilen çeşitli ayakkabılar giyilir.

GELENEKSEL ERKEK GİYSİSİ
Başta fes üstüne ince ve renkli kumaştan mamul poşu, kışın sadece gözlerin görüldüğü örme. Sırta ise işlemeli kumaştan yapılmış keten içlik/göynek/gömlek, avcı yeleği biçiminde koyu renkli ceket yerine giyilen kolsuz yakaları ve kenarları sırmalı cepken. Ceket veya kollu fermane. Altta ise Şalvar/zıvga/ zıpka adı verilen önü arkası büzmeli şalvar/pantolonumsu giysi. Ayaklarda yünden örülmüş dizlere kadar uzanan renkli veya beyaz desenli çorap. Esnaf ise belde Tosya kuşağı, topuk kısmı basık efe işi yemeni.

KADIN GİYSİLERİ
Saçlar-Uzun ve tek örgülü
Fes genelde kırmızı renkli, ön taraf bütün alının hizasına gelecek şekilde altın ile kaplı. Üstüne oyalı yemeni veya çevre örtülür. Fesin püskülü bele kadar iner, fesin alt bölümünün olduğu gibi ön üst bölümündü altınla çevrilidir. Üst ile alt ön boşluk kısımda takı vardır.
Yazma- püsküllü, pullu fes üstüne örtülür.
Yemeni/Çember/Çevre-Etrafı oyalı, siyah renkli genelde gençlerin beyaz, yaşlıların siyah renkte kullandığı kenarları işlenmiş baş örtüsü, altına fes giyilir.
Taç/Tavus kuşu biçimli kartondan kesilir. Düğünlerde kaftan ve bindallı ile birlikte giyilir. Ortasına elmas veya mücevher dikilir.
Hermani/Salta-Kadife veya çuhadan yapılır. Üzeri sırma işlemelidir. Üç etek üzerine belden yukarı giyilir. Boyu bele kadar uzanır. Kol ağızları ve yakalar özenle sırma işlemelidir.
Bindallı-Yörede en hakim giysilerden birisidir.Tek parçalı ve belden kesiksizdir. Mor veya bordo kumaştan yapılmış üstü altın renkte sim veya sırma ile işlenmiştir. Gümüş ve altın kemer aksesuarını oluşturur. Yaka kısmı biraz açık ve kollar bilek kısmında genişler.
Telli-Entari türü giysilerdendir. Kendinden simli, desenli ve ipek kumaştan yapılmıştır. Gümüş veya altın kemer aksesuarı tamamlar.
Okkalık- varlıklı aile giysilerindendir. İşlemleri altın veya gümüştendir.
Fermane-siyah, bordro,mor renklerden oluşan kadifeden dikilir. Üç eteğin üzerine giyilir. Sırma ve simle işlenir, motifler oldukça albenilidir. Kollar uzun, yaka ise diktir.Önden açık ve yakalar kapalıdır.
Çuha-üç etek üzerine giyilir.
Çuha hıka-üç etek üzerine giyilir.
Çarşaf/Ferace-Çoğunlukla siyah renklidir. İki parçadan oluşur, bütün vücudu örter.
Gömlek-Hakim yakalı, sol omuzlar düğmeli, önde yaka altında dört adet düğme ve düğme çevresi ile kollar kurşuni işlemeli,patiskadan mamül olup kolları düğmesizdir.
İçlik-ipekli veya pamuktan mamül iç giysi.
Kuşak-Günlük kıyafette bele sarılır, uçlarında bağlamaya yarayan bağcıklar bulunur.
Şal-Çeşitli desenlere sahip bir nevi geniş kuşaktır.
Kaftan-Bindallı- Boy uzunluğunda, boydan boya giyilir. Baştan aşağı sırmalarla işlenmiştir.
Önlük-Kuşak üzerine bağlanır, genelde koyu renkli ve üst uçlarında bağcıkları vardır.
Don-Genelde basmadan mamül ve renklidir. Üç eteğin altına giyilir. Paça kısmı dar diğer kısımlar geniştir. Bele uçkurla tutturulur.
Üçetek-Arkası düz önü iki parçalıdır.Arkadaki düz parça topuklara kadar sarkar, öndeki iki parça ise bele dolanır. Hint kumaşından yapılmış üzeri altın veya gümüş sırma işlemelidir. Dantellere harç adı verilir. Gümüş yada altın kemer aksesuarını oluşturur. 1960’lı yıllara kadar giyiliyordu.
Şalvar-Renkler canlı, canfes denilen ağır ve sade ipekli kumaştan yapılır. Üzeri işlemelidir. Uçkurla bele ve bağcıklarla bacağa tutturulur.
Çoraplar-Yazlık olanlar tiftikten, kışlık olanlar ise yünden örülür. Beyaz yünden örülenler genelde uzun boyludur.
Ayakkabılar-Yemeni – Altı ince kösele topuksuz ayakkabı
Sarı Pabuç-kenarsız ve ökçesiz ayakkabı
İskarpin-Siyah renkli kösele ayakkabı

Kayseri


İlde genel olarak İç Anadolu'ya özgü giysiler benimsenmekle birlikte, Kayseri'de geleneksel giyim kuşam ilçeler arasında farklılıklar gösterir. Kadın ve erkek giysilerinde el işlemelerinin önemli bir yeri vardır. Giysiler, zaman içerisinde değişmekle birlikte, kadın giyiminde, başlıklarda, yeleklerde bu özellik konulmaktadır. Son yıllarda kır ve kent arasındaki keskin farklılıkların yavaş yavaş ortadan kalkmaya başlamasıyla birlikte giyim kuşamdaki değişim de hızlanmıştır. Başta Kayseri Şehri olmak üzere, ilçe merkezlerinde kadın giyiminde ev içinde geleneksel, dışarıda ise günün modasına uygun kıyafetler tercih edilmektedir. Buna karşılık erkek giyimi daha sade olup kır-kent ayrımı daha sınırlıdır.

Geleneksel kadın giyimindeki çeşitlilik başlık türlerinde belirgindir. Tepelik ya da fes en yaygın başlıklar arasındadır. Fes altına ince, tülbendi andırır ve genellikle yeşil renkte "kıvrak çeki" adı verilen bir örtü bağlanır. Kimi yörelerde kanaviçeli ve çevresi pullu çekiler kullanılır, "Çora bürük" veya "bürüncek" denilen uzun örtülerse bir yerden bir yere giderken örtünülür. İl merkezi ve Develi dolaylarında çar ya da silgi denilen örtüler yaygındır.
Zıhın, üçetek, bağlama şalvar ve kundura geleneksel giyimin öğeleridir. Adi bezden yapılan önlüklere "uğurcalık" denir. Don (tuman), paçalık, çakşır yanında çeşitli kumaşlardan dikilen geniş bağlama şalvar günümüzde de kullanılmaktadır. Şehir kadınları ise maddi imkanlarına göre şal-ipekli-basma-pazen vs. gibi kumaşlardan mamul, göğsü kapalı parmak yakalı, kolları uzun düz veya robalı entari giyerler, bellerine şal veya dokuma kuşak bağlarlar. Genç ve ihtiyarlar başlarına yazma yemeni, yazma başörtü ve dölbend (tülbent) örterler ve bunları sallayıp, başları üzerine atarak uçları aşağı sarkar. Kışın üzerine boy hırkaları, ayaklarına iskarpin bez giyilir. Cumhuriyet öncesinde geleneksel erkek giyiminde fes ve külah biçimli başlıklar kullanılmaktaydı. Gençler düz, eşraf, din adamları, medrese öğrencileri ve ulema sarıldı fesleri yeğlemekteydi. Günümüzde de kırsal kesimde yer yer çeşitli biçimde başlıklara rastlanırsa da, şapka inkılabından sonra fes, sarık vb. başlıklar ortadan kalkmıştır.

Nevşehir


Her yörede olduğu gibi giysiler ev,sokak,ziyaret giysileri olarak karşımıza çıkmaktadır.

Kadın Giyimleri:Başta; el işlemeli ,oyalı yemeni veya tülbent bulunur. Şalvar(Dimi):Genellikle koyu renk zemin üzerinde küçük çiçekli ve motifli basmalardan yapılır.Çoğunlukla yine koyu renkte kahve renklere uyumlu çift renk kullanılarak hazırlanmış dimilerin belleri uçkurlu veya lastiklidir.Son zamanlarda geleneksel bu tip kıyafetler yerini pardüse ile başörtüsüne bırakmıştır.

Erkek Giyimleri: Eskiyen geleneksel kıyafetler içinde altta tek tip şalvar,belde uçkur ve lastikli içten yanlara doğru cepli üzerine kuşak sarılmıştır. Üstte yakasız , uzun kollu göynek giyerlerken günümüzde modern tipte diyebileceğimiz üstte gömlek,ceket ile altta pantolon tercih edilir.

Kırşehir
Ad:  sivas.jpg
Gösterim: 10944
Boyut:  78.6 KB

İç Anadolu Bölgesi'nin güzide bir şehri olan Kırşehir'de insanlar bozkır bölgesinin kültürel mirasına sahip çıkıp, kendi giyim kuşam tarzlarını oluşturmuş ve halen bazı bölgelerde geleneksel toplantılarda bu giysiler giyilmekte, bu kıyafetler tekrar gün yüzüne çıkmaktadır.

Kadın Giysileri
ÜÇ ETEK: Bıçak burnu yada zincirli diye adlandırılan kumaştan yapılır. Etek üç parçalıdır. Parçaların kenarları işlemeli olduğu gibi düzde olabilmektedir. Kollar ya uzundur ya da kolsuzdur. Kol ağızları düz veya listikli olabilir. Eteğin önündeki parçaları kıvrılarak kuşağın altına sokulur.
KUŞAK: Üç eteğin üzerinden bele bağlanır. Yerine göre Trablus kuşak geniş tokalı ve deri, madeni kemerle kullanılır. Kuşak uçlarında püskül şeklinde ponçak denen karışık renkli püskül bulunmaktadır.
ŞALVAR (don): Genellikle koyu renkli zemin üzerine küçük çiçekli ve kendinden yollu kadife kullanılır. Belleri uçkurlu, paça ağızları düğmeli ya da lastikli olur. Peyik kısmı genişçe, parçalar bol bir şekilde dikilir.
YAZMA (Tülbent): Fesin üzerine değişik renklerde pullu tülbent ya da oyalı yazma örtülür. Ayrıca tülbentler kenarları pulu değişik renklerde boncuklarla bezenmiş şekildedir. Tülbent, arka uçlarının birisi alınır, çene altından başın üzerine atılarak toka ile tutturulur. Orta yaşlılar ve yaşlılar bunun üzerinden siyah renkte ayrı bir tülbent bağlarlar.
AYAKKABI (Yemeni): Altı kösele uç kısmı kıvrıktır. Alçak topukludur. Genellikle siyah, kahverengi ve kırmızı deriden yapılır. Zenginler ve yaşlılar (lapçin) denilen topuklu ve içiçe iki ayakkabı giyerler. Ayağa işlemeli iplik ya da yün çorap giyerler.
GELİNLİK ENTARİ: Giysi keten kumaştan yapılır. Genellikle koyu renktedir. Entarinin üzerine kuşak bağlanır. Başa fes giyilir. Üzerine tülbent ve poşi bürünülerek duvak şekline sokulur. Yüz kapatılır. Duvağın üzerine büyükçe bir örtü örtülüp üzerinden yan tarafa doğru çekilip bağlanır. Ayağa çorap ve kundura giyilir. Entarinin önü göğüs kısmına kadar açıktır. Entarinin üstüne çeşitli altın ve boncuklar takılır.

Erkek Giysileri:
GÖYNEK: Genellikle ketendir. Bazen ipeklidir. Zemin beyaz, gri ya da siyah düz desenlidir. Yakasız astarlı, uzun kollu sedef düğmelidir.
DELME YELEK(Cemadan): Siyah, lacivert ya da koyu yeşil renkli çuhadan yapılır. Kolsuzdur. Üç ya da dört düğme ile iliklenir. Göğüs üstü karın üstüne kadar açıktır. Sade olduğu gibi işlemeli de olabilir.
ŞALVAR: Kumaşı yelekle aynıdır. Uçkurlu ve astarlı olarak dikilir. yandan cepli paça kısmı dardır. normal peyiklidir.
KUŞAK: Beyaz yünden üç-dört metre uzunluğundadır. Bir ucu püsküllüdür. Şalvar ve gömleğin üzerinden bele bağlanır. Sağ taraftan şalvarın üzerine sarkıtılır.
ÇORAP: Ayağa beyaz yün çorap giyilir. Bu çorap, iş zamanlarında ve oyunda şalvarın üzerine çekilir. Diz altından uçları püsküllü yün bağıyla bağlanır.
TAKILAR: Erkeklerde boyunda muska ya da murtlak, kuşak arasında tütün ve para kesesi, yelek üzerinde gümüş köstek ve saat, yelek cebinde ayna, tarak, enfiye kutusu gibi takılar bulunur.

Kadınlarda gerdanlık ve kolye, bileklerde gümüş ve altın bilezikler, parmaklarda yüzük kulaklarda küpeler takı olarak kullanılır.
Merkezlerde satre pantolon üstüne hasse kumaştan "sako" denen geniş ve bol ceketler giyilir. Gömlekler yakaksız ve bol olup, üstüne giyilen "kara aba" yeleği andırır. Erkek giyiminin diğer öğeleri olan; şalvar, çeşitli kuşaklar, ayakta yemeni, çarık gibi giyecekler günümüzde tümüyle ortadan kalkmıştır.

Yozgat


Kadın Kıyafetleri: Yozgat Yöresinde kadınlar eskiden şu parçalardan oluşan kıyafetleri giyerlerdi;
Fes : Düz keçe dövülerek üçgen şekline getirilip başa oturtulur. Üzerine beyaz kumaş kare şeklinde kesilip, iğne ile işlenip yukarıya doğru daraltılır. Fesin ön kısmı altın paralar, işlemeler ve boncuklarla süslenir. Merkeze bağlı köylerde feslerin önünün ay yıldızla da süslendiği görülmektedir. Üzerine de kıvrak bağlanır.
Cepken : Yuvarlak yakalı ve uzun kolludur. Önü açıktır. Her tarafı Gümüş, Altın veya düz simle işlenir. Genelde Şalvarla aynı renkte olup, birlikte giyilir.
Şalvar : Şalvar üç etek altına giyilen ve cepken altına giyilen olmak üzere iki çeşittir. Çepken altına giyilen şalvar, çepkenle aynı kumaştan olup çepkendeki işlemeler şalvarda da vardır. Üç etek altına giyilen şalvar, tek renk olabileceği gibi işlemelide olabilir. Şalvarın bel kısmında bir iple bağlanabilmesi için iki parmak kalınlığında uçkurluk vardır.
Entari : Üç eteğin içine giyilir. Yaka ağızları ve kollar kanefiçe denilen işleme ile süslenir. İşlemelerde kök boya ile boyanmış ipler ve canlı renkler kullanılır.
Bel Boncuğu : Bel kuşağının incesi olup, boncuklarla ve püsküllerle süslenerek yapılmış ve kuşağın ucuna takılan bir parçadır.
Çorap : Beyaz yün veya renkli yünlerden işlemeli çoraplardır.

Günümüzde bu parçalardan oluşan kıyafetler sadece özel günlerde giyilmekte olup, kadın kıyafetleri boydan elbise ve etek ceket olarak görülmektedir.

Erkek Kıyafetleri: Erkek Kıyafetleri de kadın kıyafetleri gibi eskiden şu parçalardan oluşurdu;
Fes : Dövülmüş düz keçe külah şekline getirilerek elde edilir. Üzerine “Poçu” veya “Kıvrak” bağlanır.
Cepken : Kilim tezgahlarında dokunan kabaca kumaşlardan dikilir. Önü tamamen açıktır. Kollar uzundur. İlik ve düğme bulunmaz. Kol ağızları yırtmaçlı ve işlemelidir.
Potur : Genel olarak keçeli kalın kumaştan dikilir. Bel kısmında iki parmak kalınlığında uçgurluk bulunur. Uçgurluk iple bağlanır. Poturun paça kısımları aşağı doğru daralır, kalça kısmı toplu bir şekilde genişçe dikilir.
Bel Kuşağı : El tezgahlarında renkli ve düz olmak üzere iki şekilde dokunmuş eni 20-30 cm arasında değişen uzun kuşaktır.
Çorap : Beş şişle örülen yünden çoraplardır.
Çarık : Tabaklanmış deriden yapılır. Üst kısmı Deri veya iple büzülerek ayakta kalıplanarak giyilir.
Yağlık : Bel kuşağına tutturularak yana bağlanan mendil.

Derlemedir.
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 2 üye beğendi.
Son düzenleyen perlina; 22 Kasım 2016 16:53