Arama

Misak-ı Milli - Tek Mesaj #1

RoxBury - avatarı
RoxBury
Ziyaretçi
8 Eylül 2007       Mesaj #1
RoxBury - avatarı
Ziyaretçi
Misak-ı Milli sınırlarını geri almak Atatürk'ün bir vasiyetidir.
Yapılması muhtemel olan müdahalelerin sınırları:

Ön sınır ötesi müdahale:


Bu müdahalede sadece sınır bölgesinde (5-15 km kadar) bir tampon bölge oluşturulabilir. Bu müdahaleye Habur sınır kapısı dahil edilmez ise müdahale sonrası kontrol mekanizması zorlaşacaktır. Bu müdahale şekli Türkiye açısından kısa dönemde terörün kontrol edilmesinde yarar sağlayabilir ancak Irak'ın kuzeyinde örgütlenmek için genişçe bir bölge olduğundan uzun vadede pek fazla katkısı olmayacaktır. Türkmenler bu müdahaleden sonra yerel kürt guruplarının yoğun baskısına maruz kaldığı için zararlı çıkacaktır.

Orta sınır ötesi müdahale :


burada ön sınır ötesi müdahale alanını genişletip sınırdan en az 100-150 km kadar bir mesafe dahil edilmelidir. Bu alana tarihi Türkmen şehri Telafer mutlaka dahil edilmeli. Bu müdahale şekli orta vadeli bir istikrar sağlayacaktır. Türkiye Telafer şehrini merkez olarak değerlendirip Irak'ın kuzeyini kontrol edebilir. Habur sınır kapısına ilave olarak 2. bir sınır kapısı (Telafer sınır kapısı) oluşacaktır. Türkmenlerin bu müdahaleden yararlı çakabileceği muhtemeldir. En azından Türk askerinin bu bölgede bulunması kürt guruplarının Türkmenlere karşı baskısını azaltıp Irak Türklerine manevi destek verecektir.
Türk askerinin bu bölgeden hareket etmesi ve isyancı güçlerin bastırılması daha kolay ve daha az kayıplarla gerçekleşmesi mümkündür.

Musul-Erbil Müdahalesi :


Bu müdahale şekli çok önemlidir. Musul ve Erbil şehirleri kontrol altına alındığında bu bölgelerde çoğunluğu ile bilinen Barzani gurubu etkisiz hale gelecektir. Dolayısıyla Süleymaniye çevresinde yoğunlaşan Talabani gurubu ile anlaşmalar daha kolay olacaktır. Bu süreçte Talabani ve Barzani arasındaki tarihi anlaşmazlıklardan da yararlanabilir. Talabani'ni gurubunun bir ideolojik yapısı, Barzani gurubunun ise bir aşiret yapısına sahip olduğu hiçbir zaman göz ardı edilmemelidir. Erbil ve Musul şehirlerinden tüm Kuzey Irak bölgesini kontrol etmek mümkündür. Müdahale sonrası bu bölgede kürt guruplarının baskısı altında yaşayan Türkmen ve Kürt toplumu tekrardan barış ve huzura kavuşması kesindir.

Kerkük'e müdahale :


Kerkük'e müdahale etmek diğer müdahalelerden farklıdır. Sebebi ise Kerkük'ün bir petrol şehri olmasıdır. Ancak Kerkük'e müdahale etmek neredeyse bütün sorunları ortadan kaldıracaktır. Bölgenin istikrar ve emniyeti sağlanacaktır.

Misak-ı Milli sınırlarına müdahale:


Burada Osmanlı devletinin çöküşünden sonra gasp edilen topraklar geri alınacaktır. Sınırın ötesinde Araplar ve Farslar olacaktır. Terörün kökü burada kazılmak isteniyorsa kazılacaktır. Musul-Kerkük-Erbil-Süleymaniye şehirlerinde yaşayan Türk, Kürt, Arap, ve Hıristiyan toplumları kardeşçe bir yaşamı paylaşıp bu bölgenin tüm nimetlerinden eşit bir şekilde yararlanacaktır.

Yapılması muhtemel olan müdahalelerin şekilleri:

Tampon oluşturma:


Bu müdahale şekli yukarıda bahsettiğimiz 1. ve 2. müdahale sınırları için geçerlidir. Bu durumda çok fazla bir askeri harekat yapılmasına gerek yoktur. Kayıplar minimumdur. Bu müdahale şekline Habur sınır kapısının kontrolü mutlaka sağlanmalıdır aksi takdirde açık kalan bu kapıdan sızmaların engellenmesi güçtür. Müdahalede Kandil Dağına kadar ilerlemek kayıpların artmasına neden olabilir. Her tampon şeridin arkasında bir direnişin ve örgütlenmelerin olağanüstü olduğu unutulmamalıdır. Dolayısıyla bu müdahale şekli 100-150 km mesafede yapılmalıdır.

Kandil Dağının kuşatılması:


Burada tampon bölgenin olmaması daha fazla kayıplara yol açabilir. Ayrıca Kandil Dağı sadece kuzey ve batıdan kuşatıldığı için isyancıların güneye ve doğuya doğru dağılmasına ve tekrardan örgütlenmesine yol açabilir. Bu müdahale nokta atışı tarzında olmalıdır ve yapılması gerekiyorsa çok dikkatli ve hızlı bir şekilde yapılmalıdır.

Geniş Harekat planı:


Burada sınırda tampon bölgesi oluşturmasına ilave olarak Habur'dan Telafer'e ve Kerkük'ün güneyine doğru ilerleme gerçekleştirilmelidir. Kerkük'ün güneyine gelindiğinde isyancı guruplar etkisiz hale gelecektir. Kuzey-batıda ve güneyde Türk ordusu, doğuda İran sınırları içerisinde kalan isyancı guruplar teslim olmaktan başka bir yol bulamayacaktır.

Bu çalışmanın amacı son aylarda sınır ötesi operasyon kavramına bir açıklık getirmektir. Bazılarına göre sınır ötesi 10-15 km, diğerleri içinse 10-200 km. Irak Türkleri ise bu sınırın neresi olduğunu yüce önderimiz Atatürk'ün belirlediği gibi görüyoruz. Burada yapılacak olan müdahalelerin bir kısmından Irak Türkleri yararlı olduğu gibi bazılarından da zararlı çıkacağı kesindir.
Son düzenleyen Safi; 26 Ocak 2017 20:03