Isı aktarımı.
Isı, geçiş halindeki enerji olduğundan, sürecin mekanizmasının açıklanması gerekir.
Üç tür ısı aktarımı vardır:
1) Isının, hareketsiz durumdaki katilarda ya da sıvılarda iletim yoluyla aktarılması),
2) ısının, hareket halindeki sıvılarda ya da gazlarda taşınım (konveksiyon) yoluyla aktarılması (ısıl iletim ile akışkan akışının birleşmesi),
3) ısının, herhangi bir maddesel taşıyıcı olmaksızın ışıma yoluyla aktarılması.
Fransız matematikçi Jean-Baptiste-Joseph Fourier, metal çubuklardaki ısı akışı olayını analitik olarak inceledi ve 1816’da Fransız fizikçi Jean-Baptiste Biot konuya ilişkin ölçümler yaptı. Suyun ısıl iletkenliği ilk olarak 1839’da belirlendi; gazların ısıl iletkenliği ise ancak 1860’lardan sonra ölçülebildi. 1804’te Biot ısıl iletim yasalarını formülleştirdi ve 1822’de Fourier bu olgunun matematiksel tanımını gerçekleştirerek yayımladı. 1803’te kızılötesi ışınların görünür ışık gibi yansıdığı' ve kırıldığı bulundu ve böylece ısıl ışınım, genel olarak ışınım olgusu üzerine sürdürülen araştırmaların bir parçası durumuna geldi. 1859’da Alman fizikçi Gustav Robert Kirchhoff, ışınım yasasını geliştirdi ve salım gücünü, soğurabilirliğe bağladı. AvusturyalI fizikçi Josef Stefan, bir kara cismin yayımladığı enerji ile bu cismin sıcaklığının dördüncü kuvveti arasındaki ilişkiyi (Stefan-Boltzmann yasası) kurdu. 1884’te Boltzmann bu ışınım yasasının matematiksel temelini attı. Planck ise, bu olgu üzerindeki araştırmaları sonucunda kuvantum kavramını geliştirdi. 1701’de Sir Isaac Newton taşınım yoluyla ısı aktarımı sürecini tanımlayan bir denklem geliştirmiş olmakla birlikte, bu olgu temel olarak 1880-1920 arasında gerçekleştirilen araştırmalar sonucunda anlaşıldı.
ısı aktarımı, enerjinin ve entropinin bir yerden başka bir yere aktarıldığı çeşitli süreçlerin ortak adı. Bu süreçler taşınım (bak. ısıl taşınım), ışınım (bak. ısıl ışınım) ve iletimdir (bak. ısıl iletim). İletim sürecinde enerji ve entropi aktarımı komşu moleküller arasında gerçekleşir. Bu süreç çoğunlukla yavaştır. Taşımınla ısı aktarımında ise, ısınan bir akışkanın, örneğin havanın hareketi söz konusudur. Bu süreç genellikle daha hızlıdır. Işınım sürecinde ise enerji, ısınan bir yüzeyden salman elektromagnetik ışınımın başka bir yüzey tarafından soğurul- ması sonucunda aktarılır. Bu sürecin gerçekleşmesi için enerji taşıyacak bir ortamın bulunmasına gerek yoktur.
Isı aktarımı, ister bir binanın ya da bir kap suyun ısıtılması sırasında, ister şimşek, fırtına gibi doğal olaylarda olsun, genellikle bu süreçlerin tümü aracılığıyla gerçekleşir.
DEVAMI Isı Nedir? Isı Enerjisi Hakkında Genel Bilgiler