Arama

Kefaret orucu ne zaman tutulabilir?

Güncelleme: 5 Mayıs 2018 Gösterim: 24.872 Cevap: 5
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
28 Ağustos 2010       Mesaj #1
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Kefaret orucu ne zaman tutulabilir?
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Son düzenleyen Safi; 5 Mayıs 2018 18:40
fadedliver - avatarı
fadedliver
Ziyaretçi
28 Ağustos 2010       Mesaj #2
fadedliver - avatarı
Ziyaretçi
Bu mesaj 'en iyi cevap' seçilmiştir.
KEFFARET:
Keffaret, Ramazanda bile bile bozulan bir gün orucun yerine iki kameri ay veya altmış gün peşpeşe oruç tutmak demektir. Ayrıca bozulan orucun da kaza edilmesi gerekir. Keffaret, sadece Ramazan ayında tutulan orucun bile bile bozulmasının cezasıdır. Diğer oruçların bozulması halinde yalnız kaza, yani gününe gün oruç tutmak yeterli olur.
Sponsorlu Bağlantılar

Ramazan orucu öbür aylarda kaza edilirken bilerek bozulsa yine kaza lâzım gelir, keffaret gerekmez.
Keffaret orucu, ara verilmeden peşpeşe tutulacağı için Ramazan ayına ve oruç tutulması haram olan günlere rastlamaması lâzımdır.

Keffaret orucuna kameri aylardan birinin ilk gününde başlanırsa iki ay ara vermeden oruç tutulur. Bu aylardan ikisi de yirmidokuz gün çekse bile iki tam ay oruç tutulduğu için keffaret tamamlanmış olur.

Ayın ilk günü değil de diğer günlerde başlanırsa hiç ara vermeden 60 gün oruç tutularak keffaret tamamlanır. Herhangi bir sebeple keffaret orucuna ara verilir veya eksik tutulursa yeniden başlayıp altmış günü kesintisiz tamamlamak lâzımdır. Kadınlar keffaret orucu tutarken araya giren ayhali günlerini tutmazlar, ayhali yani âdet halleri bitince ara vermeden oruca devam ederek 60 günü tamamlarlar. Kadın, adet hali bittiği halde oruç tutmayarak keffaret orucuna ara verirse, keffarete yeniden başlaması gerekir.

Birkaç defa keffareti gerektirecek şekilde orucunu bozan kimseye bunların hepsi için bir keffaret orucu yeterli olur. Ancak keffareti yerine getirdikten sonra yine kasten orucunu bozarsa bundan dolayı da ayrıca keffaret icab eder.

Yaşlı veya hasta olup keffaret orucu tutmaya gücü yetmeyen kimse keffaret olarak altmış fakiri sabah ve akşam yedirip doyurur. Veya yemek parasını fakirin eline verir. Her günlük yiyecek bir fitre miktarıdır. Fitre miktarı bu parayı ayrı ayrı altmış fakire verebileceği gibi, hergün bir fitre miktarı olmak üzere altmış günde bir fakire de verebilir.

Altmış günlük yiyeceği veya fitre miktarı olan değerini bir günde bir fakire verirse sadece bir günlük yerine geçer.
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Son düzenleyen Safi; 5 Mayıs 2018 18:41
Efulim - avatarı
Efulim
VIP VIP Üye
12 Ağustos 2011       Mesaj #3
Efulim - avatarı
VIP VIP Üye
Alıntı
Farkıcı adlı kullanıcıdan alıntı

S.a Bir soru sormak istiyorum arkadaşlar ; Benım 5 kaza orucum ve 5 kerede yeminimi bozduğum için 15 borcum ve geçmiş dönemde tutmadığım ramazan oruçlarıda var.Ben bütün bu oruçlar için sadece bir kefaret ödesem yeterlimi yanlız ben şeker hastası oldum daha bu sene o yüzden 60 gün oruç tutamam ve maddi durmum da 60 gün bi fakiri doyuramam bazı kaynaklarda bunları yapamassam sadece ailemi bir seferlik yemek yedirsem yeterlidir diyorlar doğrumu ? Şimdiden teşekkür ederim....

Sual: Oruç kefareti nasıl tutulur?
CEVAP

Oruç kefareti için peş peşe, 60 gün oruç tutar. 60 gün sonra, tutmadığı her gün için, birer gün daha tutar. Birkaç Ramazanda kefaretleri olan veya bir Ramazanda, 2 gün kefareti olan kimse, birinci kefareti yapmamış ise, ikisi için yalnız bir kefaret yapar. Birinci kefareti yapmış ise, ikinci kefareti de, ayrıca yapar.
Kefaret orucu, hastalık, yolculuk gibi bir özür ile veya bayram günlerine rastlamak sebebi ile bozulursa veya Ramazana rastlarsa, yeniden 60 gün tutmak gerekir. Bayram günlerinde bozmazsa, yine yeniden başlaması gerekir. Hayz ve nifas sebebi ile bozunca, yeniden başlamaz. Temizlenince, geri kalan günleri tamamlar.
Ramazanda mazeretsiz oruç tutmamak haramdır, büyük günahtır. Önce, tutulmayan oruçlar için tevbe edilir. Sonra gününe gün, yani kaç gün tutulmamışsa o kadar gün kaza orucu tutulur. Bir kimse, Ramazan ayında 30 gün oruç tutamasa, tutamadığı gün kadar kaza orucu tutar. Bu oruçlara kefaret gerekmez. Kefaret, oruç tutmamanın değil, niyetli iken Ramazan orucunu kasten bozmanın cezasıdır. Çok yaşlanıp, ölünceye kadar Ramazan orucunu veya kaza oruçlarını tutamayacak ihtiyar ve iyi olmasından ümit kesilen hasta, gizli olarak yiyip içer! Hadis-i şerifte, (Oruç tutamayacak kadar yaşlı veya iyi olmasından ümit kesilen hasta fidye verir) buyuruluyor. Çok yaşlı olup oruç tutamayan kimse, zengin ise, her günün orucu için fidye verir. Fakir olan fidye vermez, dua eder.
Fidye olarak, her gün için bir fıtra miktarı un, hurma veya üzüm verilir. Mesela 30 gün oruç için 53 kg un veya 105 kg hurma veya üzüm verilmesi kâfidir. Yahut bu kadar unun kıymeti kadar altın veya gümüş para, tutulamayan otuz gün orucun fidyesi olarak, bir veya birkaç fakire, Ramazanın başında veya sonunda verilebilir. Fakir, aldığı fidyeyi kendisi kullandığı gibi, başka birine de verebilir. Fidye verdikten sonra, oruç tutabilecek hâle gelen kimse, tutamadığı oruçlarını kaza eder. (Nehr-ül-fâık)
Hastalık, yaşlılık gibi bir özürden dolayı Ramazan orucunu tutamayan zenginin, bu durumu ölünceye kadar devam etse, fakirlere yemek verilmesini vasiyet eder. Velisi de; onun tutamadığı her oruç için, fakire bir fıtra veya değerini verir. (Bedâyi)

Sual: Devamlı hasta veya çok yaşlı olup, kefaret orucunu tutamayan ne yapar?
CEVAP;

Devamlı hasta veya çok yaşlı olup, 60 gün kefaret orucunu tutamayan kimse, 60 fakiri sabah akşam veya öğle akşam olmak üzere, bir günde iki kere doyurur. Hepsinin aynı günde yemeleri şart değildir. Bir fakiri her gün iki defa doyurmak üzere 60 gün veya her gün bir defa doyurmak üzere 120 gün yedirmek de olur. Yahut 60 fakirin her birine, bir fıtra miktarı, fıtra olarak verilen ürünlerden birini verir. Yahut bunların kıymeti kadar ekmek, başka mal veya altın vermek de caizdir. Kendisini doyurması için fakire kâğıt para da verilebilir. Fıtra miktarı ürün veya mal, bir fakire 60 gün devamlı verilir. 60 günlüğü, bir fakire bir günde toplu verilirse, bir günlük verilmiş olur. Buna dikkat etmek gerekir. Diyelim ki, sabah akşam iki ekmek yiyorsa, her gün iki ekmek vermek gerekir. 120 ekmek bir seferde verilirse, bir günlük verilmiş olur.
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Son düzenleyen Safi; 5 Mayıs 2018 18:41
Sen sadece aynasin...
nicely - avatarı
nicely
VIP VIP Üye
12 Ağustos 2011       Mesaj #4
nicely - avatarı
VIP VIP Üye
Alıntı
Farkıcı adlı kullanıcıdan alıntı

S.a Bir soru sormak istiyorum arkadaşlar ; Benım 5 kaza orucum ve 5 kerede yeminimi bozduğum için 15 borcum ve geçmiş dönemde tutmadığım ramazan oruçlarıda var.Ben bütün bu oruçlar için sadece bir kefaret ödesem yeterlimi yanlız ben şeker hastası oldum daha bu sene o yüzden 60 gün oruç tutamam ve maddi durmum da 60 gün bi fakiri doyuramam bazı kaynaklarda bunları yapamassam sadece ailemi bir seferlik yemek yedirsem yeterlidir diyorlar doğrumu ? Şimdiden teşekkür ederim....

Allah insanları gücünün yetmediği bir şeyle sorumlu tutmaz...
Hasta kişi kefaret tutamayacağı için fidye verecek bunada gücü yok ise çoluk çocuğuna yedirdiği fidye yerine geçer bunun yanında Allahtan af ve mağfiret diler.

Ayrıca gücünüzün yettiği bir miktar var ise bunu ihtiyacı olana verebilirseniz iyi olur, yok ise siz Allahatan af ve mağfiret dileyiniz.Allah affedicidir ve bağışlayandır. Ayrıca sizede allahtan şifalar dilerim.
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Son düzenleyen Safi; 5 Mayıs 2018 18:41
Birbirimize tutundukça ;Bıçakların ucu kapanacak.. ~Smiley9TenderMsn Inlove
SuDoKu - avatarı
SuDoKu
VIP DersFobik
15 Ağustos 2011       Mesaj #5
SuDoKu - avatarı
VIP DersFobik
Alıntı
Misafir adlı kullanıcıdan alıntı

midem bulanıyor oruçluyken kusacağımı biliyorum bile bile niyetlemek keffarete neden olur mu

“Kim kendiliğinden kusacak olursa, üzerine kaza gerekmez. Kim de isteyerek kusarsa orucunu kaza etsin.”
(Ebu Dâvud, Savm: 32; Tirmizî, Savm: 25; İbni Mâce, Savm: 16)


Ağız dolusu kusmak, biri kendiliğinden gelen, diğeri de isteyerek olmak üzere iki şekilde meydana gelmektedir. Bir hastalıktan dolayı ağız dolusu olarak kendiliğinden gelen kusuntu kendi kendine içeri giderse ittifakla oruç bozulmaz. Fakat, kişinin kendi isteğiyle içeri çekilirse İmam Muhammed’e göre oruç bozulur, İmam Ebû Yusuf’a göre bozulmaz.

Kişinin kendi zorlamasıyla gelen ağız dolusu kusuntu orucu bozar. Çünkü, bu durumda iken az çok tekrar mideye bir şeyler gider. Bu şekilde bozulan bir orucun sadece kazası gerekir. Fakat, ağız dolusundan az olup tekrar kendiliğinden içeri giderse İmam Muhammed’e göre orucu bozar, İmam Ebû Yusuf’a göre bozmaz. İnsanın kendi isteğiyle içeri giderse her iki imama göre oruç bozulur.

Kendi zorlamasıyla gelen kusuntu veya kendiliğinden geldiği halde kusuntunun bir kısmı insanın kendi isteğiyle içeri girerse ve insan bu hareketiyle orucunun bozulduğunu bilir ve bir şeyler yiyip içerse bundan sadece kaza gerekir.

Esas itibariyle bir hata eseri olarak oruç bozulunca hiçbir şey yiyip içmeden iftara kadar beklemek vaciptir. Bir hata sonucu bozulan oruçtan sonra kusmada olduğu gibi yeyip içmek sâdece kazâyı icap ettirir, keffâreti gerektirmez.

İstemeyerek kusmak ağız dolusu bile olsa orucu bozmaz.
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Son düzenleyen Safi; 5 Mayıs 2018 18:41
Hayat mı dengesiz benim ruh halim mi....Çelişkideyim.
ahmetseydi - avatarı
ahmetseydi
VIP Je Taime
16 Haziran 2017       Mesaj #6
ahmetseydi - avatarı
VIP Je Taime
Alıntı
Misafir adlı kullanıcıdan alıntı

Selamun Aleykum , benim bir sorum var . ben 13 yaşındayken geceleyin sahura kalkmıştım fakat niyet etmemiştim öğlen saatlerinde basketboll kursuma arkadaşımla birlikte gitmiştim ve kurs bittiğinde çok susamıştım arkadaşım bana niyetlimisin diye sorduğunda niyet etmeyi unuttum demiştim. oda bana niyetli değilsen orucunu bozabilirsin demişti ben de çok büyük bir yanlış yaparak orucumu bozmuştum. bunun için kefaretmi lazım yoksa kazamı bazı kaynaklar niyet edilmediği için kaza gerekir diyor ama bu olay 2 yıl önceydi ve ben tam olarak niyet edip etmediğimi hatırlayamıyorum. Cevaplarını için şimdiden teşekkürler.

Sahura kalkmak, oruca niyet etmek anlamına gelir zaten. Bahsettiğiniz durum için; Şaffi mezhebinde göre kaza gerekir. Hanefi mezhebine göre ise hem kaza hem keffaret gerektirir.

Kazâ: Hiç tutulmayan veya tutulmaya başlanıp da (zaruri hallerde bozulan ramazan orucu ya da normal bir günde niyet edilen oruç) bozulan bir orucu sonradan günü gününe tutmaktır.
Keffâret ise: Kasden bozduğu bir günlük Ramazan orucu yerine, ceza olarak iki ay birbiri ardınca oruç tutmaktır. Bu cezayı, yaşlılık, zayıflık ve hastalıktan dolayı yerine getiremeyen kimse, 60 fakiri sabah ve akşam olarak iki öğün doyurur. Doyurmak; yedirmek suretiyle olacağı gibi, yemek parasını fakirin eline vermekle de olur. 60 fakir yerine bir fakiri, 60 gün doyurmak da câizdir. Oruç tutmaya bedenî gücü yetmediği gibi fakiri doyurmaya da mâli gücü kâfi gelmeyen bir kimseden ise, keffaret cezası kalkar. Artık onun yapacağı şey, Allah`tan af ve mağfiret dilemektir.
ѕнσω мυѕт gσ ση ツ

Benzer Konular

24 Kasım 2007 / nünü X-Sözlük
30 Haziran 2014 / Ziyaretçi Soru-Cevap
19 Haziran 2015 / xxxxx23 Cevaplanmış
24 Haziran 2015 / Misafir Soru-Cevap
11 Haziran 2009 / BrookLyn Rüya Tabirleri