Arama

Sivas yıldızeli kaygın köyü hakkında bilgi verir misiniz?

En İyi Cevap Var Güncelleme: 1 Haziran 2018 Gösterim: 3.490 Cevap: 2
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
23 Mayıs 2011       Mesaj #1
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Sivas yıldızeli kaygın köyü hakkında bilgi verir misiniz?
EN İYİ CEVABI nicely verdi
İlçe: YILDIZELİ
İl: SİVAS
Sponsorlu Bağlantılar
Köy Muhtarı: HASAN AKPINAR
Demografik Bilgiler:
Nüfusu: 2000 - 2120
İle Uzaklığı: 80 km
İlçeye Uzaklığı: 42 km
Rakım: 1400 m

Tarihi
Oğuzların 24 boyundan biridir diğer oğuz boyları gibi orta asyadan göçle gelmişlerdir yaşadıkları yerlerde moğol istilası başlayınca göç vazgeçilmez olmuştur genelde kızılırmağın kuzey kesimlerine yerleşmişlerdirBu göçde dini inanışlarında çok büyük etkisi olmuşturO bölgenin islamlaşması için çalışmışlardırBu çalışmalarında Semerkand Buhara gibi yerlerde yetişmiş olan tasavvuf büyüklerinin çok büyük etkisi olmuşturDervişGaziler[ALPERENLER]hem cihat etmişler hemde islamın yaşanmasına hizmet etmişlerdirKarkın köyünde [kuzeydoğusunda]karkın dede diye adlandırılan bölgede bir mezar bulunmaktadır burası halk tarafından kusal sayılmaktadırKöyün adı buradan gelmektedir

Kargın Türkmen aşireti, Oğuzların Bozok kolunun 12 boyundan biridir 24 Oğuz boyuna ait Türkiye’deki yer adları arasında Karkın adıyla 62 yer adı kayıtlıdır II Beyazıt (1481-1512) devrinde Silifke yöresinde yaşayan Bozdoğan obaları arasında 48 vergi nüfuslu Karkın adlı bir obanın varlığı mevcuttur Önemli bir bölümü de 16 yüzyılda Halep bölgesinde yaşamaktaydı Doğu Karadeniz kırsal yörelerine hakim olan Türkmenler’in arasında, Karkın obaları önemli bir yere sahipti Yine Kanuni devrindeki belgelerde, Kargın boyunun adı sık geçmekte olup, başlarında Hasan kethüda bulunuyordu Halep Türkmenleri grubundan olan aşiretler arasında, Karkın obası da sayılmaktadır 1691’deki Rakka’ya iskân olunan Dulkadirli Türkmenleri cemaatleri arasında Karkın obası da sayılmaktadır Karkın oymağı da bu iskanda 5 kuruş vergi vermeyi taahhüt eden cemaatlerin içindedir Malatya’daki Kargın aşiretinden bir bölümü, Kürt eşkıyasının zulmünden kaçarak, Çorum’a yerleşmiştir

Tarihte 93 Harbi olarak bilinen 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı sırasında Rus zulmünden devlet eliyle Anadolu içlerine göç ettirilen Kars halkının bir bölümü buraya yerleşmiştir

Kültür
Köyün gelenek, görenek ve yemekleri hakkında yazılı bilgilere ulaşmak için, Bu bilgiler osmanlıdan kalma arşivlerde açıkca belirtilmektedir
Özellikle eski köy camisinin mimarisi çok ilginçtir Caminin batı tarafındaki evin duvarında osmanlıca yazılı bir kitabe vardır Bu Caminin Fatih'in hocalarından Molla hüsrev veya eşi tarafından yaptırıldığına inanılmaktadır Molla hüsrev Bir fransız subayının'nin oğluduröy halkı buraya başka bir medeniyetin üzerine köy kurmuşlardırOsmanlı arşivlerinde Karkın köyü, Çırçır nahiyesi ve Güneykaya arasında alan ovada büyük arazilerin cami vakfına ait olduğu belgelerle sabittir

Köy yemekleri zengindir Yemek kültürü Selçuklu Türklerine dayanmaktadır özellikle kargın böregi'ni yemeden gidilmez Ayrıca Osmanlı padişahlarından Fatih Sultan Mehmet'in de çok sevdiği Tutmaç Aşı bu köyün sofralarının vazgeçilmezidirsofralarda HAYVANSAL GIDALAR da yerini almaktadır

Bulgur temel gıdalar arasında olduğunda hemen hemen her türlüsü yenir bulgur pilavına kadar farklı şekillerde karşımıza çıkan bu yiyecek türünün sütlüaşta daha farklı tadılır Ayrıca madımak yemeği oldukca meşhurdurHatta buzdolabında muhafaza edip kışında sofralarda bulundurulabilinir köyün en yiğit adamı ÇAKIR PEHLİVAN dir Öyle heybetli olduğu söylenirki ayağına giydiği yün çoraplarının içerisine bir rupla tahılın(16 Kğ) doldurulabildiği söylenir

Coğrafya
Sivas iline 80 km, Yıldızeli ilçesine 42 km uzaklıktadır Çevresindeki en büyük yükselti Yıldız Dağı, en önemli akarsu ise Yıldız Irmağı'dır Köyün yakınından geçen Yıldız Irmağı'nın kollarında olan çay köye hayat vermekedir Hem sulamaya hem de hayvanların içmesine katkı sağlayan bu çayda az da olsa balık yakalamak mümkündür Arazinin ekim alanları düzdür Bununla birlikte tepelerle bölümlere ayrılmış şekilde parçalı bir arazi yapısı mevcuttur Kavak ve Selvi ağaçları dışında başka ağaç türlerinede rastlanırMeyve ağaçları da bulunmaktadır

Sivas’ın güzel ilçelerinden Yıldızeli’nin nadide köyü Karkın'dan bahsedeceğim Nadide dememdeki maksadım bende derin izler bırakmasından olabilir Ancak herkes tarafından bilinen bir gerçek vardır ‘Kirpi yavrusunu pamuğum diye sever’ atasözünde de yerini bulduğu gibi benim için nadide bir köy olması bundan ileri gelebilir Şimdi de bu nadide köyümüzü kelimelerin gölgesinde tanıtmaya çalışacağım Güzel beldeleri, nadide mekanları tanıtmak güzel bir belagat ister ama ben kendimde bu hüneri göremiyorum Mütevaziliği bir kenara bırakarak ağaçların gölgesinde adeta kuşlar ile gölgelenen imajını veren İç Anadolu’nun bozkırındaki Karkın Köyü çocukluğumdan bu güne beni kendisine aşık etmiştir Köyün altından yazları serin kışları derin bir çay, başını taşlara vurarak akar gider bilinmez iklimlere doğru Bu çayın etrafı kavaklarla süslüdür Servi, kara söğüt dallarıyla süslü çay, etrafı köye ayrı bir güzellik katar Köye ilk gelenleri bu çay ve etrafındaki bu ağaçlar karşılar Yazları serin gölgesiyle her gelene merhaba diyen bu çayı geçtiğinizde çayırlarla yemyeşil bir ova size kucak açar ve yol boyu misafirlere ve yolculara eşlik eder Yeşil ova sizi köyün içine kadar takip eder Köyün girişinde yaz-kış buz gibi akan ‘Patlak Pınar’ karşılar ve soğuk suyundan herkese ikramda bulunur Bu pınar Anadolu’nun cömert insanlarının adeta bir prototipi gibidirSonra köyün içinde bulunursunuz kendinizi ve güler yüzlü Anadolu insanının sıcaklığı ile karşılaşırsınız O an hemen dikkatinizi 1600’lü yıllarından kalma bir camii çeker Ve tabii yeni yapılan çift minareli camii daha bir ihtişamla seyr-i endam etse de o ecdat yadigarı daha cazibedardır Sonra camii yanında köyün misafirhanesi olan bir küçük köy odası her an herkese, özellikle de gelen misafirlere izzet-i ikramda kusur edilmez ve Anadolu töresi bir kez daha doya doya yaşarsınız Oradan kalkar ‘Kavraz Tepesi’ ne çıkarsınız ve bütün köy tüm canlılığı ile ayaklarınızın altındadır Hele de ilkbaharsa bu güzelliğe diyecek yoktur artıkVe oradan başka bir adrese geçersinizköye adını veren ‘ Karkın Dede Tekkesi ‘ yine aynı adla anılan tepenin tam doruk noktasındadır Bu tepe sizi bir başka yere götürür Yıldız Dağı tüm cazibesiyle sizi davet eder ama sadece seyretmekle kalırsınız Ve Karkın Dede Tepesi’nden indiğinizde ‘Cıngıllı Pınar ‘size davetiye çıkarır 8 kürünlü olan bu pınarın hem çok soğuk suyu vardır hem de eski bir çeşmedir Suyu içtiğinizde dişleriniz kesilir, parmaklarınızı hissedemezsiniz Köyün arazisi bu tepeler haricinde düzdür Daha çok buğday ekilir bu düz arazilerde Koyun sürüleri görürsünüz ve yollarda katar katar yolları toz duman içinde bırakan traktörler; eski kağnıların yerini alan köylünün vazgeçilmez dediği hacetleri bir ayrı güzellik katar bozkırın ortasındaki bu nadide köye Bu nadide köyde bozulmamış eski örf ve ananelerimiz korunurDüğünler, bayramlar bir başka güzellik taşır Kısa bir zamana kadar gelin at ile güvey evine götürülürdüBugün bir çok yerde kaybolan kına geceleri ve güreşler bu nadide köyde hala yaşatılmaktadır Hele bayramlarımız, dost düşman herkesin kucaklaştığı o kutsal günleri bu Anadolu köyünde yaşamak bir başka güzelliktir Çünkü çocuklar ellerinde poşetlerle şeker toplarlar, büyükler istisnasız ziyaret edilir, elleri öpülürSonra her büyük ailede köy odaları açılır ve gelene ikramda bulunulur Hele Kurban Bayramında herkes mutlaka bir şekilde et yüzü görür Çünkü hiç kimse komşusunu unutmaz Harman zamanı dayanışma bir başkadır bu güzel köyde Herkes birbirine ırgatçı gider paranın geçmediği anlardır Ve sürüleri yıkama ve kırkma mevsimi vardır Yine muazzam bir dayanışma örneği sergilenir Sanki bu mevsimlerde herkes birbirine yardımcı olmak için seferber olurlar Bunları bir başka belde de veya şehirde görmek kabil degildir dersem abartmış olmam Çünkü bu değerlerimiz hemen hemen ölmüş gibi Ama başta da dediğim gibi nadide deyimişin asıl sebebi bu güzelliklerdi Yoksa eminim ki daha güzel semtler vardır yurdumuzda Ama ecdattan kalan bu güzel mirasları dinleriyle birleştirip hala koruyan kaç beldemiz kalmıştır bunun takdirini tüm aydın insanlara bırakıyorum Güzel insanlarıyla, ovasıyla ve mazisine sapasaglam bağlılığıyla Anadolu’nun güzel köyü kısa ama özlü bir iki cümleyle anlatmaya çalıştım Biliyorum daha güzel ve özlü bir anlatıma haiz olan bu güzel köyü her hatırladığımda mutlu olurum Hani demiştim ya cümlelerimin başında ‘ Kirpi yavrusunu pamuğum diye severmiş ‘ diye Benim içinde köyüm paha biçilmez bir güzellikte kendine has özellikleriyle adeta bir nadide köy dür

Ekonomi
Köyün ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayalıdırKöyde şeker pancarı üretimi oldukça yaygın olmakla beraber bunun dısında buğday arpa yulaf ve fiğde yaygın bir şekilde yetiştirilmektedirancak son zamanlarda hızla kente göç hareketleri baslamıştırDolayısıyla ekim hareketleri de her geçen gün azalmakta ve araziler boş kalmaktadır

Altyapı bilgileri
Köyde ilköğretim okulu vardır 1958 yılında ilkokul açılmıştır Daha sonra eğitim ve çğretimin 8 yıla çıkarılması sonucu Köyde İlkçğretim okulu binası yapılarak hizmete girmiştir Köyün kullanma suyu şebekesi vardırHer eve su verilmiştir Sonuçta içme suyu konusunda sıkıntısı yıllardan buyana köylülerin gösterdiği çabalarla çözülmüştür Kanalizasyon şebeksi vardırPtt şubesi yoktur ancak ptt acentesi vardır Tam teşekküllü bir sağlık ocağı yoktur, fakat bazen bir ebenin bulunduğu bir sağlık ocağı mevcuttur
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Son düzenleyen Safi; 1 Haziran 2018 01:13
nicely - avatarı
nicely
VIP VIP Üye
24 Mayıs 2011       Mesaj #2
nicely - avatarı
VIP VIP Üye
Bu mesaj 'en iyi cevap' seçilmiştir.
İlçe: YILDIZELİ
İl: SİVAS
Sponsorlu Bağlantılar
Köy Muhtarı: HASAN AKPINAR
Demografik Bilgiler:
Nüfusu: 2000 - 2120
İle Uzaklığı: 80 km
İlçeye Uzaklığı: 42 km
Rakım: 1400 m

Tarihi
Oğuzların 24 boyundan biridir diğer oğuz boyları gibi orta asyadan göçle gelmişlerdir yaşadıkları yerlerde moğol istilası başlayınca göç vazgeçilmez olmuştur genelde kızılırmağın kuzey kesimlerine yerleşmişlerdirBu göçde dini inanışlarında çok büyük etkisi olmuşturO bölgenin islamlaşması için çalışmışlardırBu çalışmalarında Semerkand Buhara gibi yerlerde yetişmiş olan tasavvuf büyüklerinin çok büyük etkisi olmuşturDervişGaziler[ALPERENLER]hem cihat etmişler hemde islamın yaşanmasına hizmet etmişlerdirKarkın köyünde [kuzeydoğusunda]karkın dede diye adlandırılan bölgede bir mezar bulunmaktadır burası halk tarafından kusal sayılmaktadırKöyün adı buradan gelmektedir

Kargın Türkmen aşireti, Oğuzların Bozok kolunun 12 boyundan biridir 24 Oğuz boyuna ait Türkiye’deki yer adları arasında Karkın adıyla 62 yer adı kayıtlıdır II Beyazıt (1481-1512) devrinde Silifke yöresinde yaşayan Bozdoğan obaları arasında 48 vergi nüfuslu Karkın adlı bir obanın varlığı mevcuttur Önemli bir bölümü de 16 yüzyılda Halep bölgesinde yaşamaktaydı Doğu Karadeniz kırsal yörelerine hakim olan Türkmenler’in arasında, Karkın obaları önemli bir yere sahipti Yine Kanuni devrindeki belgelerde, Kargın boyunun adı sık geçmekte olup, başlarında Hasan kethüda bulunuyordu Halep Türkmenleri grubundan olan aşiretler arasında, Karkın obası da sayılmaktadır 1691’deki Rakka’ya iskân olunan Dulkadirli Türkmenleri cemaatleri arasında Karkın obası da sayılmaktadır Karkın oymağı da bu iskanda 5 kuruş vergi vermeyi taahhüt eden cemaatlerin içindedir Malatya’daki Kargın aşiretinden bir bölümü, Kürt eşkıyasının zulmünden kaçarak, Çorum’a yerleşmiştir

Tarihte 93 Harbi olarak bilinen 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı sırasında Rus zulmünden devlet eliyle Anadolu içlerine göç ettirilen Kars halkının bir bölümü buraya yerleşmiştir

Kültür
Köyün gelenek, görenek ve yemekleri hakkında yazılı bilgilere ulaşmak için, Bu bilgiler osmanlıdan kalma arşivlerde açıkca belirtilmektedir
Özellikle eski köy camisinin mimarisi çok ilginçtir Caminin batı tarafındaki evin duvarında osmanlıca yazılı bir kitabe vardır Bu Caminin Fatih'in hocalarından Molla hüsrev veya eşi tarafından yaptırıldığına inanılmaktadır Molla hüsrev Bir fransız subayının'nin oğluduröy halkı buraya başka bir medeniyetin üzerine köy kurmuşlardırOsmanlı arşivlerinde Karkın köyü, Çırçır nahiyesi ve Güneykaya arasında alan ovada büyük arazilerin cami vakfına ait olduğu belgelerle sabittir

Köy yemekleri zengindir Yemek kültürü Selçuklu Türklerine dayanmaktadır özellikle kargın böregi'ni yemeden gidilmez Ayrıca Osmanlı padişahlarından Fatih Sultan Mehmet'in de çok sevdiği Tutmaç Aşı bu köyün sofralarının vazgeçilmezidirsofralarda HAYVANSAL GIDALAR da yerini almaktadır

Bulgur temel gıdalar arasında olduğunda hemen hemen her türlüsü yenir bulgur pilavına kadar farklı şekillerde karşımıza çıkan bu yiyecek türünün sütlüaşta daha farklı tadılır Ayrıca madımak yemeği oldukca meşhurdurHatta buzdolabında muhafaza edip kışında sofralarda bulundurulabilinir köyün en yiğit adamı ÇAKIR PEHLİVAN dir Öyle heybetli olduğu söylenirki ayağına giydiği yün çoraplarının içerisine bir rupla tahılın(16 Kğ) doldurulabildiği söylenir

Coğrafya
Sivas iline 80 km, Yıldızeli ilçesine 42 km uzaklıktadır Çevresindeki en büyük yükselti Yıldız Dağı, en önemli akarsu ise Yıldız Irmağı'dır Köyün yakınından geçen Yıldız Irmağı'nın kollarında olan çay köye hayat vermekedir Hem sulamaya hem de hayvanların içmesine katkı sağlayan bu çayda az da olsa balık yakalamak mümkündür Arazinin ekim alanları düzdür Bununla birlikte tepelerle bölümlere ayrılmış şekilde parçalı bir arazi yapısı mevcuttur Kavak ve Selvi ağaçları dışında başka ağaç türlerinede rastlanırMeyve ağaçları da bulunmaktadır

Sivas’ın güzel ilçelerinden Yıldızeli’nin nadide köyü Karkın'dan bahsedeceğim Nadide dememdeki maksadım bende derin izler bırakmasından olabilir Ancak herkes tarafından bilinen bir gerçek vardır ‘Kirpi yavrusunu pamuğum diye sever’ atasözünde de yerini bulduğu gibi benim için nadide bir köy olması bundan ileri gelebilir Şimdi de bu nadide köyümüzü kelimelerin gölgesinde tanıtmaya çalışacağım Güzel beldeleri, nadide mekanları tanıtmak güzel bir belagat ister ama ben kendimde bu hüneri göremiyorum Mütevaziliği bir kenara bırakarak ağaçların gölgesinde adeta kuşlar ile gölgelenen imajını veren İç Anadolu’nun bozkırındaki Karkın Köyü çocukluğumdan bu güne beni kendisine aşık etmiştir Köyün altından yazları serin kışları derin bir çay, başını taşlara vurarak akar gider bilinmez iklimlere doğru Bu çayın etrafı kavaklarla süslüdür Servi, kara söğüt dallarıyla süslü çay, etrafı köye ayrı bir güzellik katar Köye ilk gelenleri bu çay ve etrafındaki bu ağaçlar karşılar Yazları serin gölgesiyle her gelene merhaba diyen bu çayı geçtiğinizde çayırlarla yemyeşil bir ova size kucak açar ve yol boyu misafirlere ve yolculara eşlik eder Yeşil ova sizi köyün içine kadar takip eder Köyün girişinde yaz-kış buz gibi akan ‘Patlak Pınar’ karşılar ve soğuk suyundan herkese ikramda bulunur Bu pınar Anadolu’nun cömert insanlarının adeta bir prototipi gibidirSonra köyün içinde bulunursunuz kendinizi ve güler yüzlü Anadolu insanının sıcaklığı ile karşılaşırsınız O an hemen dikkatinizi 1600’lü yıllarından kalma bir camii çeker Ve tabii yeni yapılan çift minareli camii daha bir ihtişamla seyr-i endam etse de o ecdat yadigarı daha cazibedardır Sonra camii yanında köyün misafirhanesi olan bir küçük köy odası her an herkese, özellikle de gelen misafirlere izzet-i ikramda kusur edilmez ve Anadolu töresi bir kez daha doya doya yaşarsınız Oradan kalkar ‘Kavraz Tepesi’ ne çıkarsınız ve bütün köy tüm canlılığı ile ayaklarınızın altındadır Hele de ilkbaharsa bu güzelliğe diyecek yoktur artıkVe oradan başka bir adrese geçersinizköye adını veren ‘ Karkın Dede Tekkesi ‘ yine aynı adla anılan tepenin tam doruk noktasındadır Bu tepe sizi bir başka yere götürür Yıldız Dağı tüm cazibesiyle sizi davet eder ama sadece seyretmekle kalırsınız Ve Karkın Dede Tepesi’nden indiğinizde ‘Cıngıllı Pınar ‘size davetiye çıkarır 8 kürünlü olan bu pınarın hem çok soğuk suyu vardır hem de eski bir çeşmedir Suyu içtiğinizde dişleriniz kesilir, parmaklarınızı hissedemezsiniz Köyün arazisi bu tepeler haricinde düzdür Daha çok buğday ekilir bu düz arazilerde Koyun sürüleri görürsünüz ve yollarda katar katar yolları toz duman içinde bırakan traktörler; eski kağnıların yerini alan köylünün vazgeçilmez dediği hacetleri bir ayrı güzellik katar bozkırın ortasındaki bu nadide köye Bu nadide köyde bozulmamış eski örf ve ananelerimiz korunurDüğünler, bayramlar bir başka güzellik taşır Kısa bir zamana kadar gelin at ile güvey evine götürülürdüBugün bir çok yerde kaybolan kına geceleri ve güreşler bu nadide köyde hala yaşatılmaktadır Hele bayramlarımız, dost düşman herkesin kucaklaştığı o kutsal günleri bu Anadolu köyünde yaşamak bir başka güzelliktir Çünkü çocuklar ellerinde poşetlerle şeker toplarlar, büyükler istisnasız ziyaret edilir, elleri öpülürSonra her büyük ailede köy odaları açılır ve gelene ikramda bulunulur Hele Kurban Bayramında herkes mutlaka bir şekilde et yüzü görür Çünkü hiç kimse komşusunu unutmaz Harman zamanı dayanışma bir başkadır bu güzel köyde Herkes birbirine ırgatçı gider paranın geçmediği anlardır Ve sürüleri yıkama ve kırkma mevsimi vardır Yine muazzam bir dayanışma örneği sergilenir Sanki bu mevsimlerde herkes birbirine yardımcı olmak için seferber olurlar Bunları bir başka belde de veya şehirde görmek kabil degildir dersem abartmış olmam Çünkü bu değerlerimiz hemen hemen ölmüş gibi Ama başta da dediğim gibi nadide deyimişin asıl sebebi bu güzelliklerdi Yoksa eminim ki daha güzel semtler vardır yurdumuzda Ama ecdattan kalan bu güzel mirasları dinleriyle birleştirip hala koruyan kaç beldemiz kalmıştır bunun takdirini tüm aydın insanlara bırakıyorum Güzel insanlarıyla, ovasıyla ve mazisine sapasaglam bağlılığıyla Anadolu’nun güzel köyü kısa ama özlü bir iki cümleyle anlatmaya çalıştım Biliyorum daha güzel ve özlü bir anlatıma haiz olan bu güzel köyü her hatırladığımda mutlu olurum Hani demiştim ya cümlelerimin başında ‘ Kirpi yavrusunu pamuğum diye severmiş ‘ diye Benim içinde köyüm paha biçilmez bir güzellikte kendine has özellikleriyle adeta bir nadide köy dür

Ekonomi
Köyün ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayalıdırKöyde şeker pancarı üretimi oldukça yaygın olmakla beraber bunun dısında buğday arpa yulaf ve fiğde yaygın bir şekilde yetiştirilmektedirancak son zamanlarda hızla kente göç hareketleri baslamıştırDolayısıyla ekim hareketleri de her geçen gün azalmakta ve araziler boş kalmaktadır

Altyapı bilgileri
Köyde ilköğretim okulu vardır 1958 yılında ilkokul açılmıştır Daha sonra eğitim ve çğretimin 8 yıla çıkarılması sonucu Köyde İlkçğretim okulu binası yapılarak hizmete girmiştir Köyün kullanma suyu şebekesi vardırHer eve su verilmiştir Sonuçta içme suyu konusunda sıkıntısı yıllardan buyana köylülerin gösterdiği çabalarla çözülmüştür Kanalizasyon şebeksi vardırPtt şubesi yoktur ancak ptt acentesi vardır Tam teşekküllü bir sağlık ocağı yoktur, fakat bazen bir ebenin bulunduğu bir sağlık ocağı mevcuttur
Son düzenleyen Safi; 1 Haziran 2018 01:35
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
28 Mayıs 2011       Mesaj #3
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Yıldızeli, Sivas ilinin bir ilçesidir. Eski adı Yenihan'ndır. 1936'da yıllarda ismi, kuzeyindeki Yıldız Dağı'ndan esinlenilerek Yıldızeli olmuştur. Sivas'ın 46 km. batısında yer alan ilçesidir.

Coğrafi Konum
1400 m. rakımıyla, İç Anadolu Bölgesi'nin en yüksek ilçelerinden biri olarak bilinen Yıldızeli, 2645 km2'lik yüzölçümüne sahiptir.
Yıldızeli Sivas il merkezine 47 km. uzaklıkta olup Sivas-Ankara ve Sivas-Tokat yolu üzerinde yer almaktadır. Aynı zamanda ilçede, Sivas-Samsun demiryolu ulaşım ağı da mevcuttur.

Yüzey Şekilleri
İç Anadolu Bölgesi'nin kuzeydoğusunda yer alan Yıldızeli, yüksek ve engebeli bir arazi yapısına sahiptir. Kuzeyi ve doğusu dağlıktır. Güneye doğru dağların alçalmasıyla geniş ve hafif engebeli araziler oluşmaktadır. Kuzeyi, doğusu ve orta kesimleri akarsularla yarılarak derin vadilerle parçalanmıştır. Topraklarının çoğu, 3. zamana ( tersier) ait rüsubi ( tortul ) arazilerdir. Bu zamanda meydana gelmiş organik kalker, kil, marn, gre, kum, mermer gibi çeşitli yapıyı arazide bulmak mümkündür. İlçenin ve Direkli Nahiyesi'nin bazı kısımlarındaki topraklar miosen tabakalarından oluşmuştur.
İlçenin batı kesimlerinde rakımın düşük olması nedeniyle bitki örtüsü zengin ve tarıma elverişli araziler de fazladır. Yıldızeli yerleşim itibariyle Çal Dağı'nın kuzeye bakan eteklerinde yer almaktadır.

Dağları Ve Ovaları
Yıldızeli güneyde Çal Dağı, kuzeybatıda Çamlıbel dağları ile çevrilidir. İlçenin kuzeydoğusunda bulunan ve sönmüş volkanik dağı olan Yıldız Dağı, 2537 m yükseklikle önemli yükseltilerindendir. İlçenin diğer yükseltilerini Tura, Gürcü ve Akdağlar oluşturmaktadır.
Yıldızeli (Bedehdun) Ovası, Yıldızeli Çayı vadisinin genişleyen tabanında ve Sivas- Tokat karayolunun iki yanında uzanan bu ova pek geniş değildir. Ovanın ortasından geçen Yıldızeli Çayı'nın suları yazın azalır. Bu nedenle Yıldızeli Çayı'ndan, sulamada pek fazla yararlanılamaz. Bir ovadan çok, yüksek bir düzlük durumundaki bu tarım alanın sulanabilen yerlerinde şeker pancarı, ayçiçeği, patates gibi ürünler yetiştirilirken sulanamayan yerlerinde ise tahıl ürünleri yetiştirilmektedir.

Akarsu ve Göletleri
İlçe topraklarından kaynağını alan sular, Kızılırmak ve Yeşilırmak aracılığıyla Karadeniz'e ulaşır. Yıldızeli Çayı (eski adı Kalın Irmağı) ile Yıldız Dağı'nın yamaçlarından doğan Yıldız Çayı (eski adı Cebirırmak), güneyde doğal sınır oluşturan Kızılırmak'a katılan başlıca akarsulardır.
Orta ve batı kesimlerinden kaynaklanan dereler, ilçe sınırları dışında Yeşilırmak'ın kollarından Çekerek Çayı'na katılır. Han ve Kümbet Deresi, ilçenin diğer önemli akarsularını oluşturur.
İlçenin 15 adet sulama göleti bulunmaktadır. Bunlar; Sarıçal, Tat, Altınoluk, Kerimümin, Karacaören, Çağlar(Kurt Boğazı), Aşağı Çakmak, Ilıca, Avcıpınar, Kaman, Küçükhöyük (Etyemez), Kıldır, Aslandoğmuş, Demirözü ve Yusufoğlan'dır.

İklimi
Karasal iklim karakterine sahip olan Yıldızeli'nde, yağışlar sonbahar, kış ve ilkbahar aylarına rastlamaktadır. Yaz mevsimi kısa süreli olup, kışları sert ve soğuktur. Kışları sıcaklığın çok düşük olması nedeniyle kar bazen aylarca kalkmaz. Yağmur, genellikle ilkbahar ve sonbahar aylarında görülür.
İlkbaharda görülen yağışlar, öğleden sonra yağan kırkikindi yağışları şeklindedir. Yaz ve kış mevsimi arasında sıcaklık farkı fazla olduğu gibi, gece ve gündüz arasında da sıcaklık farklılıkları görülmektedir.

Bitki Örtüsü
Yıldızeli ve çevresinde bitki örtüsü olarak çoğunlukla bozkır bitki topluluğu hakimdir. Tarla arazisi dışında çayır ve otlak araziler geniş yer tutar. Sulanabilen yerler ile ırmak ve dere kenarlarında söğüt ve kavak yetiştirilmektedir.
Yavu Beldesi ve çevresi ormanlık alanlarla kaplıdır. Belcik çevresinde meşelikler geniş alanlar kaplar. Orman, iç kesimlerde ve eteklerde genellikle meşe, mazı, ardıç ve kısa boylu çalılıklardan oluşurken; yükseklerde ve dağ yamaçlarında çam, mazı, meşe, ardıç ve kavaktan oluşmaktadır. Ormanların çoğu bozuk ormanlardır. Az bir bölümü koruluk ve çamlık alanlardır. Ayrıca son yıllarda İlçe Kaymakamlığı'nın destekleriyle meyve ağaçları dikimi de hız kazanmıştır.

İlçe Nüfusu
Nüfus hizmetleri, ülke genelinde olduğu gibi Mernis Projesi kapsamında bilgisayar ortamında ve on-line sistemine bağlı olarak yürütülmektedir.
2000 yılı nüfus sayımı kesin sonuçlarına göre ilçenin toplam nüfusu 76.232 kişidir. Nüfusun %21'i ilçe merkezinde, %19'u beldelerde, %60'ı köylerde yaşamaktadır

Şive
Türkçenin Yıldızeli ilçesinde kullanılan şivesinin Batı Anadolu ağızları içindeki konumu Prof. Dr. Leyla Karahan'ın Anadolu Ağızlarının Sınıflandırılması (Türk Dil Kurumu yayınları: 630, Ankara 1996) adlı çalışmasına göre şöyledir:
3. Batı Anadolu ağızları
3.1.1. Afyonkarahisar, Eskişehir, Uşak, Nallıhan
3.1.2. Çanakkale, Balıkesir, Bursa, Bilecik
3.1.3. Aydın, Burdur, Denizli, Isparta, İzmir, Kütahya, Manisa, Muğla
3.1.4. Antalya
3.2. İzmit, Sakarya
3.3.1. Zonguldak, Devrek, Ereğli
3.3.2. Bartın, Çaycuma, Amasra
3.3.3. Bolu, Karabük, Ulus, Kurucaşile
3.3.4. Kastamonu
3.4.1. Göynük, Mudurnu, Kıbrıscık, Seben
3.4.2. Kızılcahamam, Beypazarı, Çamlıdere, Güdül, Ayaş
3.4.3. Çankırı, İskilip, Kargı, Bayat, Osmancık, Tosya, Boyabat
3.5.1. Sinop, Alaçam
3.5.2. Samsun, Kavak, Çarşamba, Terme
3.5.3. Ordu, Giresun, Şalpazarı
3.6.1. Ladik, Havza, Amasya, Tokat, Erbaa, Niksar, Turhal, Reşadiye, Almus
3.6.2. Zile, Artova, Sivas, Yıldızeli, Hafik, Zara, Mesudiye
3.6.3. Şebinkarahisar, Alucra, Suşehri
3.6.4. Kangal, Divriği, Gürün, Malatya, Hekimhan, Arapkir
3.7.1. Akçadağ, Darende, Doğanşehir
3.7.2. Afşin, Elbistan, Göksun, Andırın, Adana, Hatay, Tarsus, Ereğli
3.7.3. Kahramanmaraş, Gaziantep
3.7.4. Adıyaman, Halfeti, Birecik, Kilis
3.8. Ankara, Haymana, Bala, Şereflikoçhisar, Çubuk, Kırıkkale, Keskin, Kalecik, Kızılırmak, Çorum, Yozgat, Kırşehir, Nevşehir, Niğde, Kayseri, Şarkışla, Gemerek
3.9. Konya, Mersin

Eğitim Düzeyi
İlçede nüfusun %54'i ilkokul, %27'i ortaöğretim, %12'i yüksekokul mezunudur. Geri kalan nüfusun %5'i okur-yazar, %2'si okur-yazar değildir.

Okullar

Yıldızeli Meslek Yüksek Okulu
14.12.1994 tarihinde kurulan yüksekokul, ilk olarak 1998-1999 eğitim öğretim yılında Bahçe Ziraatı ile Hayvan Yetiştiriciliği ve Sağlığı programlarına öğrenci alarak eğitim ve öğretime başlamıştır. 2006-2007 eğitim-öğretim yılında İşletme,Muhasebe,Pazarlama,Sigortacılık, Büro Yönetimi ve Sekreterlik ve Bahçe Ziraatı programlarında 680 öğrenci ile öğrenime devam etmektedir.

Yıldızeli Çok Programlı Lisesi
Yıldızeli ÇPL 1952 yılında halk tarafından yapılan binada 1953-1954 öğretim yılında Yıldızeli Ortaokulu olarak zamanın Sivas Valisi Necati İLTER tarafından eğitim öğretime açılmış, 1975-1976 öğretim yılında bünyesinde lise açılarak adı Yıldızeli Lisesi olarak değiştirilmiştir. 1995-1996 öğretim yılında Kız Teknik Öğretimi Genel Müdürlüğü'ne bağlanarak Yıldızeli ÇPL olmuş, bünyesindeki ortaokul, Atatürk İlköğretim Okulu ile birleştirilmiştir.
Halen Genel Lise ve Kız Meslek Lisesi programlarında karma eğitim-öğretim devam etmektedir.Yıldızeli Çok Programlı Lisesi 14 derslik, 2 fizik ve 1 kimya laboratuar , 2 bilgisayar laboratuarı 1 mikroişlemci laboratuarı, ulaştırma bakanlığı tarafından yapılan 15 Bilgisayarlık bilişim teknolojileri sınıfı vardır. Bünyesinde bilişim teknolojileri bölümü ve çocuk gelişimi bölümü bulunmaktadır.

Yıldızeli İmam Hatip Lisesi

Okul 1970 yılında İmam Hatip Lisesi yaptırmak amacı ile kurulan İmam Hatip Lisesi Yaptırma ve Yaşatma Derneği ‘nin çalışmaları sonucunda 1976-1977 öğretim yılında tamamlanarak eğitim-öğretime açılmıştır. 115 öğrenci ile eğitime başlayan okulun öğrenci sayısı hızla artmaya devam edince 1981-1982 yılında ek bina hizmete girmiştir. Daha önce dernek mülkiyetinde iken 25.08.1977 yılında Milli Eğitim Bakanlığı'na devredilmiştir. 1984-1985 yılından itibaren DPY öğrenci almaya başlamış okul binasının üst katı pansiyon olarak kullanılmıştır. 1996 yılında mevcut pansiyon binası hizmete girmiş ve halen 200 öğrenci kapasitesi ile hizmet vermektedir.
Toplam 20 dersliği bulunan okulun, 10 dersliği dershane, 4 dersliği fizik, kimya, biyoloji ve bilgisayar laboratuarı olarak kullanılmaktadır. 2000-2001 yılından itibaren bilgisayar destekli eğitime geçilmiş olup, fizik, kimya, biyoloji laboratuarında dersler uygulamalı olarak işlenmektedir. Okul, 2007-2008 öğretim yılında 253 öğrenci, 21 öğretmen, 4 idareci ile eğitim-öğretime devam etmektedir.

Yavuz Fahrettin Arar Çok Programlı Lisesi
İşadamı Fahrettin Arar tarafından yaptırılarak 1997 yılında eğitim ve öğretime açılan okulda, genel lise ve elektrik bölümleri mevcuttur.
2002-2003 öğretim yılında genel lise kısmında 147, elektrik bölümünde 50 olmak üzere toplam 197 öğrenci ve 14 öğretmenle eğitim ve öğretime devam etmektedir.
İlçede 1 YİBO 32 İlköğretim okulu ve 66 Birleştirilmiş Sınıflı İlköğretim Okulu mevcut olup 406 derslikte 298 sınıf ve 138 branş öğretmeni ile eğitim öğretime devam etmektedir.
İlköğretim okulu bulunmayan yerleşim birimlerindeki öğrenciler Pamukpınar YİBO ile Çöte, Yavu, Direkli ve Atatürk İlköğretim okullarında taşımalı eğitimle öğrenimlerine devam etmektedir.
Son düzenleyen Safi; 1 Haziran 2018 01:37

Benzer Konular

3 Kasım 2014 / Ziyaretçi Soru-Cevap
21 Aralık 2016 / Misafir Cevaplanmış
24 Mayıs 2011 / Misafir Cevaplanmış
14 Ocak 2009 / Ziyaretçi Soru-Cevap