Ziyaretçi
Suyun balıklar için önemi nedir?
Vücudundaki tuz dengesini koruyabilmek için sürekli su içmek zorunda olan deniz balıklarından Çizgili Tang, Acanthurus lineatus.
Marine Atlas Vol. I’den
Denizde ise durum tam tersidir! Tuzlu deniz suyu, deniz balıklarının vücut sıvılarına kıyasla daha konsantredir. Buradaki içeriden dışarı doğru yönlenmiş ozmotik basınç (hypotonia), balığın sürekli su kaybetmesine neden olur. Eğer bu eksilen suyu tamamlamanın bir yolunu bulamamış olsalardı, koskoca denizlerde susuzluktan ölürlerdi.
Deniz balıkları aktif olarak sürekli su içmek zorundadırlar. İçtikleri suyun vücutlarındaki elektrolitik dengeyi bozabilecek fazla tuzunu solungaç bölgelerindeki özel bezlerden dışarı atarlar. Bu kaçınılmaz fazla tuzu atma işlemi de, tatlı su balıklarının fazla suyu atmaları gibi balığa yüklüce bir enerjiye malolur. Bu aktif su içmenin yanında deniz balıkları, su kaybını en aza indirmek için böbreklerden atılan su miktarını en aza indirmişlerdir; tatlı su türlerine göre 10-100 kat daha az idrar bırakırlar.
Köpek balıkları ve vatozlar (denizde yaşayan bazı kedi balığı türleri) yüksek tuz konsantrasyonlu vücut sıvılarıyla deniz balıkları arasında çok özel bir yer tutarlar. Bunların iç ozmotik basınçları, deniz suyuna adapte olmuştur. Büyük miktarda üreyi ve diğer ozmotik basınç yaratabilecek maddeleri, su kaybetmemek için uzun süre vücutlarında tutabilirler. Hatta bazıları bunu daha da abartarak kanlarını denizden daha tuzlu hale getirmişlerdir. Böylece dışarıdan içeri sızan fazla suyu tekrar dışarı atmak zorunda kalırlar.
Yumurtlamak için denizden nehirlere, yani tatlı suya giden Somon balıkları ve tatlı sudan deniz giden yılan balıkları (eel) çok farklı bir kategoriye girerler. Bunlar, ozmoregülasyon açısından doğanın harikalarıdır. Göçlerinin bir bölümünde su içerek, bir bölümünü de fazla suyu dışarı atarak geçirdiklerini bir düşünün…
Marine Atlas Vol. I’den
Sponsorlu Bağlantılar
Deniz balıkları aktif olarak sürekli su içmek zorundadırlar. İçtikleri suyun vücutlarındaki elektrolitik dengeyi bozabilecek fazla tuzunu solungaç bölgelerindeki özel bezlerden dışarı atarlar. Bu kaçınılmaz fazla tuzu atma işlemi de, tatlı su balıklarının fazla suyu atmaları gibi balığa yüklüce bir enerjiye malolur. Bu aktif su içmenin yanında deniz balıkları, su kaybını en aza indirmek için böbreklerden atılan su miktarını en aza indirmişlerdir; tatlı su türlerine göre 10-100 kat daha az idrar bırakırlar.
Köpek balıkları ve vatozlar (denizde yaşayan bazı kedi balığı türleri) yüksek tuz konsantrasyonlu vücut sıvılarıyla deniz balıkları arasında çok özel bir yer tutarlar. Bunların iç ozmotik basınçları, deniz suyuna adapte olmuştur. Büyük miktarda üreyi ve diğer ozmotik basınç yaratabilecek maddeleri, su kaybetmemek için uzun süre vücutlarında tutabilirler. Hatta bazıları bunu daha da abartarak kanlarını denizden daha tuzlu hale getirmişlerdir. Böylece dışarıdan içeri sızan fazla suyu tekrar dışarı atmak zorunda kalırlar.
Yumurtlamak için denizden nehirlere, yani tatlı suya giden Somon balıkları ve tatlı sudan deniz giden yılan balıkları (eel) çok farklı bir kategoriye girerler. Bunlar, ozmoregülasyon açısından doğanın harikalarıdır. Göçlerinin bir bölümünde su içerek, bir bölümünü de fazla suyu dışarı atarak geçirdiklerini bir düşünün…
Son düzenleyen Safi; 19 Eylül 2018 02:16