Arama

Haberleşme alanında kullanılan teknolojik ürünler nelerdir?

En İyi Cevap Var Güncelleme: 9 Mart 2018 Gösterim: 15.870 Cevap: 6
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
13 Şubat 2013       Mesaj #1
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Haberleşme alanında kullanılan teknolojik ürünler nelerdir?
EN İYİ CEVABI _EKSELANS_ verdi
HABERLEŞME TEKNOLOJİSİ
Bir ülkenin gelişmişliği, o ülkedeki haberleşme ağlarının zenginliği ve etkinliği ile de ölçülebilmektedir.
Sponsorlu Bağlantılar
Elektronik teknolojisinin gelişmesi ve ucuzlamasıyla. haberleşme sistemleri bütün dünyada yaygınlaşmış ve birçok yenilikleri de beraberinde getirmiştir.Ayrıca bilgisayar alanındaki son gelişmelerle dünyadaki tüm bilgisayarların birbirlerine bağlanarak bilgi iletişiminin sağlanması, telefon alanındaki gelişmeler, görüntülü teleton ve en önemlisi uydular aracılığıyla haberleşme, dünyanın küçülerek adeta insanoğlunun avucuna girmesine neden olmuştur.
İşte bütün bu gelişmeler, insan yaşamı için çok önemli bir boyut olan haberleşmeyi ve haberleşme teknolojisini oluşturmaktadır.

Haberleşme teknolojisinin gelişimi
Günümüzde haberleşme sistemlerinde meydana gelen gelişmeleri üç ana grupta özetlemek mümkündür:
1-Haberleşme sistemlerinde kullanılan transistor, entegre devre, mikroişlemci gibi mikroelektronik elemanlarda meydana gelen gelişmeler.
2-Haberleşme yöntemlerinde meydana gelen gelişmeler.
3-Uydu ve fiber optik gibi haberleşme ortamında meydana gelen gelişmeler.
Mikroelektronik elemanlarda meydana gelen gelişmelerin en önemlisi VLSI denilen ciplerin yapımında kendini göstermektedir. 1900′lü yılların başlarında kullanılmaya başlanılan vakum tüpler (radyo lambaları). 1950′li yıllara kadar haberleşme sisteminin en önemli aktif elemanlarıydı. 1948 yılında ABO’nin Bell Laboratuarlarında geliştirilen transistor ise küçük boyutu, güvenilirliği ve düşük enerji gereksinimi nedeniyle lambalara nazaran bir hayli değişik bir eleman olarak ortaya çıkmış ve günümüzde kullanılan çağdaş habercilik sistemlerinin uygulamaya konmasına imkan sağlamıştır.
Haberleşme sistemlerinin çağdaş uygulama alanlarında, bilgisayarlar çok önemli bir yer tutmaktadır. Bir başka deyişle bilgisayarlarda meydana gelen gelişmelerle, haberleşme alanında meydana gelen gelişmeler birbirini tamamlamaktadır.Gelişen toplum içerisinde haberleşme ihtiyacı arttıkça ve haberleşmede kullanılan cipler ve yöntemler de geliştikçe, iletişim ortamları yetersiz kalmış ve bu ortamların da geliştirilmesi ve hızlandırılması çalışmaları paralel bir şekilde yürütülmüştür.
Telefon ve telgraf telleriyle başlayan ve radyonun bulunmasıyla büyük bir gelişme sağlayan haberleşme, son senelerde radyolinklerde meydana gelen kapasite dolması nedeniyle, daha değişik ortamlarda çalışma ihtiyacını doğurmuştur. Bu ortamlar, günümü/de uydular ve fiber optik iletişim hatları olarak bilinmektedir. Şimdi bunları kısaca inceleyelim.

Haberleşmede büyük gelişme: UYDULAR
Biz kendilerini görmesek de. dünyanın etrafında dönen ve sürekli bizi gözetleyen binlerce uydunun varlığını hepimiz biliyoruz. Bu uydular tarafından sürekli gözetlenmemiz, bir yandan bizi tedirgin ediyor; çünkü uydular en gizli sırlarımızı bile gözetleyip öğrenerek düşmanlarımıza veriyorlar. Öte yandan tüm dünyadan anında haber vererek TV görüntüleri aktarmaları, doğal afetleri önceden bildirmeleri, gemi ve uçakları yemlendirmeleri, uçan telefon santralleri ve hava tahmin istasyonları gibi görevler yaparak adeta bizi koruyup gözetlemeleri, uyduları, bizim için vazgeçilmez kılmaktadır.
Sputnik adlı ilk uydu 1957 yılında eski Sovyetler Birliği tarafından uzayda yörüngeye yerleştirildi. Bundan sonra 1985 yılına gelinceye kadar haberleşme amacıyla kullanılan uydu sayısı 400ü aşmıştır.

Haber alma. uzaktan algılama, haberleşme. TV yayınlarını nakletme gibi çeşitli amaçlarla kullanılmak üzere bugüne kadar yaklaşık 4 000 uydu uzaya fırlatılmıştır. Ancak halen 2 000 civarında askeri ve sivil amaçlı uydu, aktif halde hizmet vermeye devam etmektedir. Her gün izlemekte olduğumuz TV yayınları, askeri ve sivil her türlü haberleşme ve otomatik telefon santralleri hep uydu aracılığı ile yapılmaktadır.
Ülkemizin de ilk uydusu TÜRKSAT. 24 Ocak 1994′te Fransız Guina Uzay Mcrkezi’nden uzaya fırlatıldı. Ancak . fırlatıldiktan kısa bir süre sonra Fransız Ariane roketindeki bir arızadan dolayı düştü. TÜRKSAT serisinden olan TÜRKSAT 2 ise bu yılın Ekim ayında uzaya fırlatılarak yörüngesine yerleşürilmiştir. Bu uydu sayesinde Türk televizyon ve radyo programlan Avrupa’dan, Avrupa kanalları da Türkiye’den izlenebilecektir.
Optik fiberle haberleşme, artık çok kolay !Fiber optik haberleşme, içinde bulunduğumuz bilgi çağının en önemli teknolojilerinden biridir. Amerika kıtasını kateden, yakında Atlantik ve Pasifik’i de içine almak üzere giderek büyüyen optik fiber şebekesi, video, telefon ve bilgi iletişiminde bir devrim olarak değerlendirilmektedir.
Teknolojik gelişmeler, fiberlerden aktarılmakta olan veri miktarım artırarak, yeni kablolar döşeme gereksinimini ve maliyetini ortadan kaldırmaktadır. Optik cam fiberler, dünyanın hemen her yerinde telefon, kablo TV ve denizaltı iletim hatları gibi birçok uygulamada bakır kabloların yerini almaktadır. Halen telefon konuşmalarını taşımakta olan bu saç inceliğindeki cam teller, bir gün sinema, müzik ve bilgisayar verilerini evimize taşıyabileceklerdir.Optik fiber teknolojisindeki gelişmeler, bize, çok büyük miktarlarda bilginin, ışık ışınları üzerinde, tek bir fiber boyunca gönderilebileceğini göstermektedir
Değişik ışık renklerini harmanlayarak yüzbinlerce telefon konuşması veya yüzlerce TV kanalı, aynı anda tek bir cam fiber boyunca yol alabilir. Sinyalleri almak ve aktarmak için en yeni teknik olan fiber optik, 10 milyon telefon konuşması veya 10 bin TV kanalı mn bir fiber üzerinde hareket etmesine olanak vermektedir.

Haberleşme teknolojisindeki diğer bazı yenilikler
Kablosuz (mobil) telefonlar: Son beş yıldır telefon kabloları hızla gözden kaybolmakta, ilgine, ve pratik bir telefon özgürlüğü yaşanmaktadır. Hızlı bir büyüme kaydeden mobil telefon endüstrisinin, bu yüzyılın sonuna kadar 30 milyon dolayında abonesi olacağı düşünülüyor.
GSM (Özel Mobil Grubu) adı verilen yeni cep telefonları teknolojisi, çağrı aktarımı, çağrı sistemi veya üçlü konferans gibi yeni hizmetlerin araç telefonlarında kullanılmasını sağlıyor. Böylece araçlar, gerçek yürüyen bürolara dönüşmekteler. Ama mobil telefonlarla haberleşme artık yalnızca araçları kapsamıyor. Bir sigara paketinden biraz büyük, 200 g ağırlığında bir cep telefonu bütün dünya ile temas kurmanızı sağlayacak.
Kablo TV: Kablo TV, çok sayıda televizyon ve radyo programını stüdyo kalitesini koruyarak fiber optik ve koaksiyel kablo üzerinden evlerimize kadar ulaştıran bir sistemdir.
Havadan vericiler aracılığıyla yapılan TV yayınlarının birbirlerini etkilemeden kaliteli bir şekilde yapılabilmesi, iyi bir frekans ayarlaması ile ancak 4 veya 5 TV kanalı içi mümkün olabilmektedir. Oysa kablo TV’de 40 ya da daha fazla sayıda yayın alınabilmektedir.
Uydudan yapılacak TV yayınlarının kablo TV düzeyinde alınabilmesi için, 78 adet çanak anten gerekmektedir. Kablolu sistemde yansıma, hayalet görüntü, karlanma ve uzaklığa bağlı zayıtlama olmazken, havadan yayıncılıkta bu sakıncalar her zaman için söz konusudur.

Ülkemizdeki durum
Ülkemizde yarı iletken teknolojisi konusunda çalışma yapan TÜBİTAK’ın Gebze’deki Marmara Araştırma Merkezi’nde Yan iletken Teknolojisi Araştırma Laboratuarı (YİTAL) bulunmaktadır. Bu laboratuar, son zamanlarda NATO desteği de alarak atılım yapmıştır.
VLSI konusunda da TÜBİTAK’ın Ankara Elektronik Araştırma ve Geliştirme Enstitüsü’nde bir tasarım merkezi kurulmuş ve ürünlerini vermiştir.Yine Ankara ve İstanbul’da fiber optik kablolar döşenmiş ve kullanılmaya başlanmıştır.
Intelsat ve EC uyduları ile haberleşme ağı dünya geneline genişletilmiştir.
Deniz haberleşmesine Inmarsat uydusu da katılmıştır. Dünyanın herhangi bir yerinden gemilerle haberleşme mümkündür.
PTT, TV yayıncılığında son teknoloji olan kablo TV hizmetini yaygınlaştırma çalışmalarını hızla sürdürüyor. Kablolu yayınların gelişimiyle birlikte video oyunları videoteks. teleteks. eğitim programları, tele alışveriş vb. hizmetlerin sunulması da mümkün olacak.
PTT, “Türksat” adı altında ilk Türk uydusunu 21 Ocak 1994′te uzaya fırlatmış, ancak uydu. bir arızadan dolayı düşmüştür. Türksal 2. 1994 yılı Ekim’inde uzaya fırlatılarak, yörüngesine yerleştirilmiştir.
PTTnin çeşitli “telenıatik” servisleri (teleteks, faksimile, telekonferans, çağrı sisteni araç telefonu sisiemi. Multi Access Radio, kırsal alan radyolink sistemleri gibi) kısa zamanda uygulamaya konulmuştur.
Bu hizmetleri ve TV yayınlarını birleştirerek, tek bir standart ortam üzerinden bütün evlere ve ofislere dağıtacak “Birleştirilmiş Hizmetler Sayısal Şebeke” (ISDN) konusunda çalışmalar başlamış bulunmaktadır. 1990′lı yılların sonlarına doğru Türkiye’de uygulanabileceği tahmin edilmektedir.
ASELSAN, askeri standartlara uygun her çeşit telsiz, ve daha ileri seviyede teknoloji gerektiren askeri elektronik ve mikrodalga sistemleri üretmektedir. Bünyesinde kuvvetli bir araştırnıageliştirme birimi bulunan bu kuruluşumuzun devlet politikalarımız için örnek alınması ve desteklenmesi gerekir

BAKINIZ İletişim Araçları

Son düzenleyen Safi; 20 Şubat 2018 00:36
sedaa - avatarı
sedaa
Ziyaretçi
14 Şubat 2013       Mesaj #2
sedaa - avatarı
Ziyaretçi
radyo ,televizyon ,telefon ,telgıraf gibii eşyalarrdır Msn Grin
Sponsorlu Bağlantılar
_EKSELANS_ - avatarı
_EKSELANS_
Kayıtlı Üye
14 Şubat 2013       Mesaj #3
_EKSELANS_ - avatarı
Kayıtlı Üye
Bu mesaj 'en iyi cevap' seçilmiştir.
HABERLEŞME TEKNOLOJİSİ
Bir ülkenin gelişmişliği, o ülkedeki haberleşme ağlarının zenginliği ve etkinliği ile de ölçülebilmektedir.
Elektronik teknolojisinin gelişmesi ve ucuzlamasıyla. haberleşme sistemleri bütün dünyada yaygınlaşmış ve birçok yenilikleri de beraberinde getirmiştir.Ayrıca bilgisayar alanındaki son gelişmelerle dünyadaki tüm bilgisayarların birbirlerine bağlanarak bilgi iletişiminin sağlanması, telefon alanındaki gelişmeler, görüntülü teleton ve en önemlisi uydular aracılığıyla haberleşme, dünyanın küçülerek adeta insanoğlunun avucuna girmesine neden olmuştur.
İşte bütün bu gelişmeler, insan yaşamı için çok önemli bir boyut olan haberleşmeyi ve haberleşme teknolojisini oluşturmaktadır.

Haberleşme teknolojisinin gelişimi
Günümüzde haberleşme sistemlerinde meydana gelen gelişmeleri üç ana grupta özetlemek mümkündür:
1-Haberleşme sistemlerinde kullanılan transistor, entegre devre, mikroişlemci gibi mikroelektronik elemanlarda meydana gelen gelişmeler.
2-Haberleşme yöntemlerinde meydana gelen gelişmeler.
3-Uydu ve fiber optik gibi haberleşme ortamında meydana gelen gelişmeler.
Mikroelektronik elemanlarda meydana gelen gelişmelerin en önemlisi VLSI denilen ciplerin yapımında kendini göstermektedir. 1900′lü yılların başlarında kullanılmaya başlanılan vakum tüpler (radyo lambaları). 1950′li yıllara kadar haberleşme sisteminin en önemli aktif elemanlarıydı. 1948 yılında ABO’nin Bell Laboratuarlarında geliştirilen transistor ise küçük boyutu, güvenilirliği ve düşük enerji gereksinimi nedeniyle lambalara nazaran bir hayli değişik bir eleman olarak ortaya çıkmış ve günümüzde kullanılan çağdaş habercilik sistemlerinin uygulamaya konmasına imkan sağlamıştır.
Haberleşme sistemlerinin çağdaş uygulama alanlarında, bilgisayarlar çok önemli bir yer tutmaktadır. Bir başka deyişle bilgisayarlarda meydana gelen gelişmelerle, haberleşme alanında meydana gelen gelişmeler birbirini tamamlamaktadır.Gelişen toplum içerisinde haberleşme ihtiyacı arttıkça ve haberleşmede kullanılan cipler ve yöntemler de geliştikçe, iletişim ortamları yetersiz kalmış ve bu ortamların da geliştirilmesi ve hızlandırılması çalışmaları paralel bir şekilde yürütülmüştür.
Telefon ve telgraf telleriyle başlayan ve radyonun bulunmasıyla büyük bir gelişme sağlayan haberleşme, son senelerde radyolinklerde meydana gelen kapasite dolması nedeniyle, daha değişik ortamlarda çalışma ihtiyacını doğurmuştur. Bu ortamlar, günümü/de uydular ve fiber optik iletişim hatları olarak bilinmektedir. Şimdi bunları kısaca inceleyelim.

Haberleşmede büyük gelişme: UYDULAR
Biz kendilerini görmesek de. dünyanın etrafında dönen ve sürekli bizi gözetleyen binlerce uydunun varlığını hepimiz biliyoruz. Bu uydular tarafından sürekli gözetlenmemiz, bir yandan bizi tedirgin ediyor; çünkü uydular en gizli sırlarımızı bile gözetleyip öğrenerek düşmanlarımıza veriyorlar. Öte yandan tüm dünyadan anında haber vererek TV görüntüleri aktarmaları, doğal afetleri önceden bildirmeleri, gemi ve uçakları yemlendirmeleri, uçan telefon santralleri ve hava tahmin istasyonları gibi görevler yaparak adeta bizi koruyup gözetlemeleri, uyduları, bizim için vazgeçilmez kılmaktadır.
Sputnik adlı ilk uydu 1957 yılında eski Sovyetler Birliği tarafından uzayda yörüngeye yerleştirildi. Bundan sonra 1985 yılına gelinceye kadar haberleşme amacıyla kullanılan uydu sayısı 400ü aşmıştır.

Haber alma. uzaktan algılama, haberleşme. TV yayınlarını nakletme gibi çeşitli amaçlarla kullanılmak üzere bugüne kadar yaklaşık 4 000 uydu uzaya fırlatılmıştır. Ancak halen 2 000 civarında askeri ve sivil amaçlı uydu, aktif halde hizmet vermeye devam etmektedir. Her gün izlemekte olduğumuz TV yayınları, askeri ve sivil her türlü haberleşme ve otomatik telefon santralleri hep uydu aracılığı ile yapılmaktadır.
Ülkemizin de ilk uydusu TÜRKSAT. 24 Ocak 1994′te Fransız Guina Uzay Mcrkezi’nden uzaya fırlatıldı. Ancak . fırlatıldiktan kısa bir süre sonra Fransız Ariane roketindeki bir arızadan dolayı düştü. TÜRKSAT serisinden olan TÜRKSAT 2 ise bu yılın Ekim ayında uzaya fırlatılarak yörüngesine yerleşürilmiştir. Bu uydu sayesinde Türk televizyon ve radyo programlan Avrupa’dan, Avrupa kanalları da Türkiye’den izlenebilecektir.
Optik fiberle haberleşme, artık çok kolay !Fiber optik haberleşme, içinde bulunduğumuz bilgi çağının en önemli teknolojilerinden biridir. Amerika kıtasını kateden, yakında Atlantik ve Pasifik’i de içine almak üzere giderek büyüyen optik fiber şebekesi, video, telefon ve bilgi iletişiminde bir devrim olarak değerlendirilmektedir.
Teknolojik gelişmeler, fiberlerden aktarılmakta olan veri miktarım artırarak, yeni kablolar döşeme gereksinimini ve maliyetini ortadan kaldırmaktadır. Optik cam fiberler, dünyanın hemen her yerinde telefon, kablo TV ve denizaltı iletim hatları gibi birçok uygulamada bakır kabloların yerini almaktadır. Halen telefon konuşmalarını taşımakta olan bu saç inceliğindeki cam teller, bir gün sinema, müzik ve bilgisayar verilerini evimize taşıyabileceklerdir.Optik fiber teknolojisindeki gelişmeler, bize, çok büyük miktarlarda bilginin, ışık ışınları üzerinde, tek bir fiber boyunca gönderilebileceğini göstermektedir
Değişik ışık renklerini harmanlayarak yüzbinlerce telefon konuşması veya yüzlerce TV kanalı, aynı anda tek bir cam fiber boyunca yol alabilir. Sinyalleri almak ve aktarmak için en yeni teknik olan fiber optik, 10 milyon telefon konuşması veya 10 bin TV kanalı mn bir fiber üzerinde hareket etmesine olanak vermektedir.

Haberleşme teknolojisindeki diğer bazı yenilikler
Kablosuz (mobil) telefonlar: Son beş yıldır telefon kabloları hızla gözden kaybolmakta, ilgine, ve pratik bir telefon özgürlüğü yaşanmaktadır. Hızlı bir büyüme kaydeden mobil telefon endüstrisinin, bu yüzyılın sonuna kadar 30 milyon dolayında abonesi olacağı düşünülüyor.
GSM (Özel Mobil Grubu) adı verilen yeni cep telefonları teknolojisi, çağrı aktarımı, çağrı sistemi veya üçlü konferans gibi yeni hizmetlerin araç telefonlarında kullanılmasını sağlıyor. Böylece araçlar, gerçek yürüyen bürolara dönüşmekteler. Ama mobil telefonlarla haberleşme artık yalnızca araçları kapsamıyor. Bir sigara paketinden biraz büyük, 200 g ağırlığında bir cep telefonu bütün dünya ile temas kurmanızı sağlayacak.
Kablo TV: Kablo TV, çok sayıda televizyon ve radyo programını stüdyo kalitesini koruyarak fiber optik ve koaksiyel kablo üzerinden evlerimize kadar ulaştıran bir sistemdir.
Havadan vericiler aracılığıyla yapılan TV yayınlarının birbirlerini etkilemeden kaliteli bir şekilde yapılabilmesi, iyi bir frekans ayarlaması ile ancak 4 veya 5 TV kanalı içi mümkün olabilmektedir. Oysa kablo TV’de 40 ya da daha fazla sayıda yayın alınabilmektedir.
Uydudan yapılacak TV yayınlarının kablo TV düzeyinde alınabilmesi için, 78 adet çanak anten gerekmektedir. Kablolu sistemde yansıma, hayalet görüntü, karlanma ve uzaklığa bağlı zayıtlama olmazken, havadan yayıncılıkta bu sakıncalar her zaman için söz konusudur.

Ülkemizdeki durum
Ülkemizde yarı iletken teknolojisi konusunda çalışma yapan TÜBİTAK’ın Gebze’deki Marmara Araştırma Merkezi’nde Yan iletken Teknolojisi Araştırma Laboratuarı (YİTAL) bulunmaktadır. Bu laboratuar, son zamanlarda NATO desteği de alarak atılım yapmıştır.
VLSI konusunda da TÜBİTAK’ın Ankara Elektronik Araştırma ve Geliştirme Enstitüsü’nde bir tasarım merkezi kurulmuş ve ürünlerini vermiştir.Yine Ankara ve İstanbul’da fiber optik kablolar döşenmiş ve kullanılmaya başlanmıştır.
Intelsat ve EC uyduları ile haberleşme ağı dünya geneline genişletilmiştir.
Deniz haberleşmesine Inmarsat uydusu da katılmıştır. Dünyanın herhangi bir yerinden gemilerle haberleşme mümkündür.
PTT, TV yayıncılığında son teknoloji olan kablo TV hizmetini yaygınlaştırma çalışmalarını hızla sürdürüyor. Kablolu yayınların gelişimiyle birlikte video oyunları videoteks. teleteks. eğitim programları, tele alışveriş vb. hizmetlerin sunulması da mümkün olacak.
PTT, “Türksat” adı altında ilk Türk uydusunu 21 Ocak 1994′te uzaya fırlatmış, ancak uydu. bir arızadan dolayı düşmüştür. Türksal 2. 1994 yılı Ekim’inde uzaya fırlatılarak, yörüngesine yerleştirilmiştir.
PTTnin çeşitli “telenıatik” servisleri (teleteks, faksimile, telekonferans, çağrı sisteni araç telefonu sisiemi. Multi Access Radio, kırsal alan radyolink sistemleri gibi) kısa zamanda uygulamaya konulmuştur.
Bu hizmetleri ve TV yayınlarını birleştirerek, tek bir standart ortam üzerinden bütün evlere ve ofislere dağıtacak “Birleştirilmiş Hizmetler Sayısal Şebeke” (ISDN) konusunda çalışmalar başlamış bulunmaktadır. 1990′lı yılların sonlarına doğru Türkiye’de uygulanabileceği tahmin edilmektedir.
ASELSAN, askeri standartlara uygun her çeşit telsiz, ve daha ileri seviyede teknoloji gerektiren askeri elektronik ve mikrodalga sistemleri üretmektedir. Bünyesinde kuvvetli bir araştırnıageliştirme birimi bulunan bu kuruluşumuzun devlet politikalarımız için örnek alınması ve desteklenmesi gerekir

BAKINIZ İletişim Araçları
Son düzenleyen Safi; 10 Mart 2018 19:50
IrResistibLe - avatarı
IrResistibLe
Ziyaretçi
14 Şubat 2013       Mesaj #4
IrResistibLe - avatarı
Ziyaretçi
GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE ULUSLARARASI RADYOLAR
İletişim teknolojilerinin gelişmesi ve aynı anda, pek çok dilde yayın yapan ve hemen hemen dünyanın tamamını kapsayan sınır ötesi radyoların artışı ile toplumlara ulaşma ve etkileme süreci de giderek kolaylaşmıştır. Ülkelerin uluslararası yayın yapan radyoları, bir anlamda temsil ettikleri ülkenin dünyaya yönelik sesi olup, masraflarını karşılayan ülkelerin ifade aracı olma işlevini taşımaktadır. Bu yazının temel amacı, yabancı ülkelere yönelik radyoların tarihsel gelişiminden yola çıkarak ve alana yönelik literatür taramasına dayalı olarak, o dönemde ve günümüzün değişen koşullarında (özellikle ortaya çıkan farklı politik tabloda) işlevlerini eleştirel bir perspektifle irdelemektir.
Çalışmada, uluslararası radyolar İkinci Dünya Savaşı öncesi, Savaş, Soğuk Savaş ve günümüz olmak üzere farklı dönemler çerçevesinde incelenmiştir. Uluslararası radyo yayınları incelendiğinde, kamusal yayın kuruluşu kökenli oluşları dikkat çekici olup, radyo yayınları, Maxwell, Murdoch, AOL-Time Warner, Sony vd. gibi büyük gruplar için uygun gözükmemektedir. Avrupa’da Hachette ya da ABD’de Capital Cities/ABC gibi bazı girişimlerin dışında radyo, hâlâ büyük grupların denetimi dışındadır.
Buna neden olan etkenlerin başında, radyonun her şeyden önce yerel bir iletişim aracı olması, insanların topluluklarına bağlı hizmet ve enformasyon beklemesi ile kendi ortamlarıyla bütünleşen istasyonlara güvenmesi yer almaktadır. Radyo, tutkulu gönüllerin iletişim aracı olup, genellikle medya profesyonelleri ile kolaylıkla bağdaşmamaktadır.
Bu ise büyük radyo gruplarını, özerk ve aşırı özel yetenekler isteyen bu iletişim aracında zorlamaktadır. Kaldı ki radyo, uluslar arası büyük bir gruba bağlı olduğunda genellikle verimsizleşmektedir.(Pierra,1992:238) 1947’den 1960’a kadar ki yıllar, kısa dalgada yayın yapan büyük uluslararası radyoların gelişimine tanık olmuştur. Bu radyoların önem sıralarının hesabında yayın saatleri, vericilerin gücü, hedef ülkelerin sayısı, kullanılan dalga uzunlukları gibi farklı kriterler ortaya çıkabilse de 70’li yılların sonundan günümüze dek dereceye giren radyolar kabaca şöyle sıralanabilir: - British Broadcasting Company World Service (BBC Word Service): Haftada 43 dilde, 1.120 saatle ulaştığı 143 milyon dinleyicisi olup bütçesi 280 milyon dolardır. - Voice of America (VOA) : Haftada 51 dilde, 870 saatle ulaştığı 91 milyon dinleyicisi olup, bütçeşi 106 milyon dolardır. - Deutsche Welle (DW) : Haftada 36 dilde, 718 saatle ulaştığı 28 milyon dinleyicisi olup, bütçesi 336.6 milyon dolardır. - Radio France International (RFI) : Haftada 20 dilde, 313 saatle ulaştığı 45 milyon dinleyicisi olup, bütçesi 125.6 milyon dolardır. Güç ve etkinlik bakımından yukarıda belirtilen radyoların arasında yer alan Türkiye’nin Sesi Radyosu’nu incelediğimizde ise, Türkiye’de ilk dış yayının, 5 kw. gücünde Ankara Radyosu’ndan yapıldığını görmekteyiz.

BİLGİSAYAR
Mesleki işlevleri kesintisiz yerine getirmek için bilgisayara ve internete ihtiyaç var. İnternet farklı bir kültür, toplumumuz için henüz yeni sayılır. Kullanımı için bir takım kurallarını bilmemiz ve bunları uygulamamız gerekiyor. Bunların başında internetin güvenli kullanımı geliyor. Bu konu hakkında ADSL servisi sağlayan kurum veya kamu tarafından toplumu bilgilendirme çalışmasının yapılması gerekiyordu, maalesef çok ihmal edildi. Ülke olarak güvenliğin bilincinde değiliz ve internet güvenliğimiz yok. Bilmenizi isterim ki, internet asla korkulmaması, her şeyi ile kullanılması, yararlanılması gereken bir alemdir. Ancak gerekli kuralları yerine getirmeniz gerekmektedir. Tıpkı karayolundaki trafik gibi kuralları var, yaya ve sürücüler olarak bu kurallara riayet ettiğimiz sürece emniyette oluruz.
Son bir-kaç yıldır internet kullanımı yaygınlaştı. İnternet üzerinden yapılan veri transferleri, bankacılık işlemleri, gümrük-maliye beyannameleri, SSK bildirgesi işlemleri başladı ve bu yılın başlarında E-Türkiye’ ye geçiş için E-Dönüşüm projesi yapılandırıldı. Türkiye’ nin Bilişim Toplumu olması hedeflendi. İnternet ortamının hukuksal alt yapısı için bir çok kanunumuzda uyarlamalar yapıldı, en önemlisi, dünyada az sayıda ülkenin sahip olduğu 5070 sayılı E-İmza Kanunumuz çıkarıldı, 2005 yılı uygulamaya hazırlık, 2006 yılı tam uygulama başlangıç yılı olarak belirlendi, günlük hayatımızın bir parçası olma yolunda.
Birey ile toplum arasındaki bağı oluşturmada iletişimin ne kadar önemli olduğu da fark edilmektedir. İletişim ne kadar kuvvetli ve sağlam olursa toplum ve birey arasındaki çatışma da o denli az olacaktır.İnsanoğlu varolduğu günden bu zamana kadar tek başına yaşamamış, toplum olarak varlığını sürdürmüştür. İnsan, birey olarak bir grubun üyesi olmuş ve kültürü oluşturmuştur. Gerek kültürü oluşturmasında gerek de kendisinden sonra gelen kuşaklara bu kültürü aktarmasında elbette en önemli rolü iletişim oynamıştır. İletişim, her şeyden önce bir insan etkinliğidir. Ünsal Oskay, iletişimin tanımını şu şekilde yapmıştır. "İletişim, birbirlerine ortamlarındaki nesneler, olaylar, olgular ile ilgili değişmeleri haber veren, bunlara ilişkin bilgilerini birbirlerine aktaran, aynı olgular, nesneler, sorunlar karşısında benzer yaşam deneyimlerinden kaynaklanan, benzer duygular taşıyıp bunları birbirine ifade eden insanların oluşturduğu topluluk ya da toplum yaşamı içinde gerçekleştirilen tutum, yargı, düşünce, duygu bildirişimleridir."

İletişimin insanlar için ne kadar önemli olduğunu gösteren bir başka delil ise bireyler arasındaki haberleşmenin sağlanmasında etkili bir rol oynamasıdır. İnsanoğlu geçmişten günümüze kadar çevresinde olup bitenleri hep öğrenmek istemiştir. Öğrendiklerinin ya da kendi ürettikleri bilgilerin yayılmasında çeşitli haberleşme yolları bulmuşlardır. Yazılı kültürün gelişmesi ya da bilgilerin taşınmasında tek bir canlının kullanılması ilk haberleşme şekillerinden bazılarıydı. Ama gelişen bilim ve teknoloji sayesinde ortaya çıkan yeni buluşlar bir çok alanda olduğu gibi iletişim konusunda da kendini göstermiş ve teknolojik yönden faydalı olabilecek her türlü araç iletişimde de kullanılmaya başlanmıştır. Böylece görsel ve işitsel pek çok kitle iletişim araçları ile haber alış verişi hızlı bir şekilde işler hale gelmiştir.

Günümüzden geleceğe Telekomünikasyon alanında yaşanacak olan değişimi ve gelişimi değerlendirmek için kısaca dünden bugüne nereye gelmişiz, KISACA;
M.Ö. IV bin.yy – M.S. IV.yy...Mısır’da Hiyoroglif adı verilen, insan, hayvan, eşya şekilleri ve sembollerdan oluşan yazı sisteminin kullanılmaya başlaması(taş üzerine anıt yazılar).
M.Ö. XVIII.yy – M.S. VIII.yy... Papirus bitkisinin Mısırlılar tarafından kağıt olarak kullanılması.
M.Ö. XIV. yy... Bilinen ilk alfabenin kullanılması(seramik, ahşap, papirus üzerine)
1436... Matbaa’nın icadı, Gütenberg.
Tipografi basım yönteminin bütünü, ana kalıpların yapımı, dökümevlerinin kurulması, metinlerin dizilmesi ve el baskısıyle basım Gütenberg tarafından gerçekleştirildi.
1727... Türkiye’de ilk defa matbaa’nın kuruluşu.
Türkiye’de basım işlerinin Türkçe’ye uygulanması, III. Ahmed’in sarayında aslen Macar asıllı olan Kolozsvar’lı İbrahim Müteferrika sayesinde oldu. Kendisini Yirmisekiz Çelebizade Said Efendi ve Sadrazam Nevşehirli İbrahim Paşa da destekledi. Şeyhülislam Abdullah Efendi’nin fetvasından ve III.Ahmed’in fermanından sonra, Darüttıbaa denilen basımevi, Sultanselim’de, İbrahim Müteferrika’nın konağında kuruldu.Dizgiye 1727 Aralığında başlandı. Ocak 1729’da ilk Türkçe kitap basıldı(Vankulu Mehmet Efendi’nin, Cevheri’nin Sıhah adlı arapça sözlüğünün türkçe tercümesi olan Kitab-ı Lugat-ı Vankulu).
1820... Danimarkalı bilimadamı Oersted elektromanyetik akımı keşfetti.
Bu buluş günümüzde kullanılan modern iletişim araçlarının çalışma prensiplerinin temeli olmuştur.
1827... Fotoğrafçılığın keşfi, Nicephore Niepce.
O yıllarda bir tek manzara resmi için, Yuda bitümü sürülmüş duyar tabakaya tam sekiz saat poz vermek gerekiyordu.
1840... Bilinen ilk pulun kullanılmaya başlanması
1840 yılında, İngiltere’de posta arabaları mahalleleri dolaşır, boru çalarak vatandaşları mektupların almaya çağırırdı . Postacı, zarflardan isimleri okur, ismi okunan kişi de ücretini ödeyip mektubunu alırdı. İngiltere Parlamentosu Lordlar Kamarası Vekili Sir Rowland Hill, Dolaşırken postacının adını okuduğu bir genç kızın arabaya yaklaştığını, kendisine gelen zarfı eline alıp baktıktan sonra postacıya iade ettiğini gördü.
Kızın posta ücretini ödeyecek parası olmadığını anlayan Hill, posta ücretini ödeyerek zarfı kıza uzattı. Bunun üzerene kız, Hill’e dönerek şöyle dedi: “Boşuna zahmet ettiniz. Ben öğreneceğimi zaten öğrenmiştim. Mektup, askerdeki kardeşimden geliyor. Yoksul olduğumuz için askere gitmeden önce aramızda kararlaştırdık. Birbirimize yazdığımız mektupların zarfına bir çarpı işareti koyacaktık. Çarpı işareti sağlıklı olduğumuz ve bir sıkıntımızın olmadığı anlamına gelecekti.” Hill, o gün, bu olayı parlamentoda konu etti ve parlamento, posta ücretini mektubu alanın değil, gönderenin ödemesine, ödemenin yapıldığı belirtilmesi için zarfın üzerine bir kağıt yapıştırılmasına karar verdi.

İngiliz James Chalmer’ın denemeleri pula son biçimini verdi (1834-1838), Chalmers’ın bu buluşu, birçok tartışmalardan sonra, Rowland Hill’in teklifi üzerine 1840’tan itibaren İngiltere’de kullanılmaya başlandı (10 Ocak’ta bütün İngiltere toprakları üzerinde tek ücret uygulaması başladı; 6 Mayıs’ta da ilk posta pulu olan 1 penny’lik siyah pul çıkarıldı). 1840 yılında satışa sunulan, 1 penny değerindeki pulun üzerinde, dönemin kraliçesi Victoria’nın portresi yer alıyordu.
1843... Elektriğin işaret iletiminde kullanılması Morse’ın çalışmalarıyle 1843’te gerçekleşti. Elektromıknatısla çalışan ilk telgraf patenti Morse tarafından alındı.
Telgraf sistemi Telekomünikasyon alanında kullanılmış en eski sistemdir.
Halkların tarihinde ne kadar eskiye gidilirse gidilsin, işaretlere(gündüz duman, gece ateş veya tamtam) dayanan bazı ilkel haberleşme metodlarına daima rastlanır.
Telgrafın icadı Telekomünikasyon alanındaki en önemli dönüm noktalarından biridir.
1863... Türkiye’de ilk posta pulunun kullanılması.
Türkiye’de bir sivil haberleşme Kurumu kurulmasına yönelik ilk girişim, Sultan II. Mahmut döneminde oldu. Tarihe “Tuğralı Pullar” olarak geçen ilk Türk pullarının üzerinde ise sultan Abdülaziz’in imzasını temsil eden tuğra bulunuyordu. Sultan II. Mahmut, bir kararname yayınlayarak, halkın haberleşme ihtiyacını karşılayacak bir haberleşme teşkilatı kurulması emretti ve 1840 yılında Posta Nezareti kuruldu. İlk posta Kanunu, 16 Kasım 1840 tarihinde yürürlüğe girdi. 1863 yılında, Sultan Abdülaziz döneminde, Posta Nazırı Agah Efendi hükümete posta pulu basılmasını teklif etti. Komisyon da posta pulu kullanılmasını onayladı. İlk Türk pulu, 13 ocak 1863’te satışa sunuldu.
1867... İlk pratik daktilo makinasının icadı, Cristofer Sholes
Yazıyla iletişimde devrimin başlangıcı sayılabilir.
1876... Telefonun icadı, Graham Bell.
Şehir içi bir telefon şebekesi Avrupa’da ilk defa Paris’te 1879 yılında kuruldu.
Türkiye’de ise ilk telefon 1908’de Meşrutiyet’in ilanından sonra kullanıldı. Bölge Santrallarının kurulması için bir İngiliz firmasıyle anlaşmaya varıldı ve Beyoğlu,
Istanbul ve Kadıköy Santralleri 1911’de işletmeye açıldı.
Son düzenleyen Safi; 20 Şubat 2018 00:38
nicely - avatarı
nicely
VIP VIP Üye
24 Şubat 2014       Mesaj #5
nicely - avatarı
VIP VIP Üye
Yeni ve Eski Kitle İletişim Araçları Nelerdir
Haber ve bilgi verme amacı başta olmak üzere, eğitmek ve eğlendirmek gibi amaçlar taşıyan, belirli bir okuyucu kitlesine, belirli aralıklarla ya da sürekli olarak ulaşan araçlar kitle iletişim araçlarıdır.Gazete, dergi, radyo, televizyon, sinema gibi kitlelere ulaşan ve iletişimi sağlayan araçlara kitle iletişim araçları denir.Kitle iletişim araçlarının amacı amacı düşünce, fikir, haberleri çok kısa zamanda geniş kitlelere ulaşttırır.Daha geniş kitlelere, çevrelere seslenebilmek, onlarla iletişim kurmak için gerçekleştirilen elektromanyetik dalgaların ve bunların alıcılarının kullanımı ile tüm kitleye seslenebilme olanağı veren bir araçtır
Yeni Kitle iletişim araçları
- Posta
- Telgraf
- Telefon
- Faks
- Gazete
- Radyo
- Televizyon
- Uydular
- Bilgisayarlar (İnternet ve e-posta)
Kitle iletişim araçlarını incelerken kitle, kitle iletişim araçları (gazete, dergi, internet, radyo, televizyon, sinema, kitap gibi) aracılığıyla geniş ve bilinmeyen kitleye (dinleyici, okuyucu, izleyici) iletilmesidir” İletişim; Bilgi, düşünce, duygu, tutum ve kanılarla, davranış biçimlerinin kaynak ile alıcı arasındaki bir ilişkileşme yoluyla bir insandan diğerine bazı oluklar kullanılarak aktarılma süresine denir Kitle; “Toplumun içerisinde bütün grupları, bireyleri temsil etmektedir Kitle iletişim araçları her türlü iletişime olanak sağlamak üzere kurulmuş olan sosyal yapıları ve bu yapılar için gerekli araçları ifade eder Kitle iletişim araçları, kültürel, ekonomik, eğitim, siyasi, eğlence, haber, gündem gibi birçok kamusal görevi yerine getirerek toplumda bir güç unsuru olmuştur Bazı batı ülkeleri kitle iletişim araçlarını dördüncü güç olarak kabul etmektedir.
En az yasama, yürütme, yargı gibi halkı ilgilendiren ve kamuoyu oluşturabilen bir güç unsuru niteliğindedir
Kitle iletişimi, “Türkçede; kitle haberleşmesi” şeklinde ifade edilir Kitleler ise toplumun bütününü veya bir bölümünü kapsayan ve etkileyen bir güç unsurudur Kitle iletişim araçları iletişimden ve kitlelerden ayrı tutulamaz Kitle iletişim araçları 15 yüzyılda Batı Avrupa’da hareketli metal harflerle baskı yapıldığı tarihe dayanmaktadır Alman Johann Gutenberg’in 1434-1436 yılları arasında matbaayı bulmasıyla kitle iletişim araçlarının kullanılmasına başlanmıştır Ancak kitle iletişimi insanlığın var oluşundan bu yana var olmakta ve ilerlemektedir

Bazı tarihçilere göre Eski kitle iletişim araçları 5 aşamadan oluşmuştur
Bunlar;

- İşaretlerle iletişim,
- Dilin gelişimiyle iletişim,
- Yazının icadıyla iletişim,
- Baskı makinesinin icadıyla basılı materyallerle iletişim,
- Kitle iletişim araçlarının gelişmesiyle kitle iletişimidir
Kitle iletişimi geçmişten bugüne kadar var olmuş ve sürekli gelişerek ilerlemiştir “İlk kitle iletişim aracı Roma ve Mısır’da kullanılan gazete olmuştur Gazetenin iletisi okur-yazarlıkla sınırlıdır Uzun yıllar iktidarını sürdüren gazete iletişim teknolojisindeki gelişme sayesinde yerini radyoya bırakmak zorunda kalmıştır “II Dünya Savaşı’ndan sonra da televizyon kitle iletişim aracı olarak kabul edilmiştir” “Kitle iletişim araçları bugün dünyanın hemen her yerinde cereyan eden olayları en kısa sürede kitlelere ileten çağdaş ve etkin bir organizasyondur” Teknolojinin hızla gelişmesiyle birlikte kitle iletişim araçları bireyleri, grupları, toplumları ve kültürleri etkilemekte ve vazgeçilmez bir konuma gelmektedir Artık kitle iletişim araçları toplum yaşantısının önemli bir parçası olmuştur Hayatın her kesiminde yer almaktadırKitle iletişim araçları, genel bir tanımla “kitlesel bir boyutta ileti dağıtabilen araçlar” olarak tanımlanabilir. Kitle iletişim araçları; haber ve bilgi verme amacı başta olmak üzere, eğitmek ve eğlendirmek gibi amaçlar taşıyan, belirli bir okuyucu kitlesine, belirli aralıklarla ya da sürekli olarak ulaşan araçlardır.
Teknolojik gelişimin tabii sonucu olarak gelişen ve elektronikleşen iletişim araçları, iletişime sürat ve kolaylık sağlamakla kalmamış; aynı zamanda iletişimi, kitle iletişimine çevirmiştir. Günümüzde İnternet (e-posta vd.), telgraf, telefon, faks gibi haberleşme araçları; gazete, radyo, televizyon gibi kitle iletişim araçları; uydular, bilgisayarlar (İnternet) birer iletişim aracı olarak iletişimin ayrılmaz parçaları durumuna gelmiştir. Bu elektronik iletişim araçları, günümüzde, kurduğu haberleşme ağıyla kültürü de yaygınlaştırmış; küresel bir köye dönüştürmüştür.
Günümüzde toplumsal varoluşu gerçekleştirerek ortaklık yaratmak, bu varoluşu ve ortaklığı sürdürebilmek için kitle iletişimine; dolayısıyla kitle iletişim araçlarına ihtiyaç vardır. Çünkü kitle iletişim araçları, uzmanların ortak bir noktada birleştikleri üzere, sahip olduğu özellikleriyle alıcı kitlesi üzerinde yarattığı etki ve etkileşim süreci sonunda toplumsallaştırmayı gerçekleştirmeye muktedir araçlardır.
Kitle iletişim araçlarını incelerken kitle, kitle iletişim araçları (gazete, dergi, radyo, televizyon, sinema, kitap gibi) aracılığıyla geniş ve bilinmeyen kitleye (dinleyici, okuyucu, izleyici) iletilmesidir” İletişim; Bilgi, düşünce, duygu, tutum ve kanılarla, davranış biçimlerinin kaynak ile alıcı arasındaki bir ilişkileşme yoluyla bir insandan diğerine bazı oluklar kullanılarak aktarılma süresine denir. Kitle; “Toplumun içerisinde bütün grupları, bireyleri temsil etmektedir. Kitle iletişim araçları her türlü iletişime olanak sağlamak üzere kurulmuş olan sosyal yapıları ve bu yapılar için gerekli araçları ifade eder. Kitle iletişim araçları, kültürel, ekonomik, eğitim, siyasi, eğlence, haber, gündem gibi birçok kamusal görevi yerine getirerek toplumda bir güç unsuru olmuştur. Bazı batı ülkeleri kitle iletişim araçlarını dördüncü güç olarak kabul etmektedir. En az yasama, yürütme, yargı gibi halkı ilgilendiren ve kamuoyu oluşturabilen bir güç unsuru niteliğindedir.
Son düzenleyen Safi; 20 Şubat 2018 00:38
Birbirimize tutundukça ;Bıçakların ucu kapanacak.. ~Smiley9TenderMsn Inlove
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
19 Şubat 2018       Mesaj #6
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Mektup Telgraf (aslında olabilir ama bence değil ) Gazete ve kuş teknolojik ürün değildir
samet1905 - avatarı
samet1905
Kayıtlı Üye
9 Mart 2018       Mesaj #7
samet1905 - avatarı
Kayıtlı Üye
İletişim alanında kullanılan teknolojik aletler :
-Telefon
-Bilgisayar
-Tablet
-Telgraf
-Radyo
-Faks gibi örnekler verilebilir.
Ulaşım da araba egitim de projeksiyon haberleşmede ise telefon ve bilgisayar kullanılır.

Benzer Konular

1 Mart 2014 / axell Soru-Cevap
23 Mayıs 2014 / Ziyaretçi Soru-Cevap
9 Şubat 2015 / Misafir Soru-Cevap
17 Şubat 2014 / Misafir Soru-Cevap
15 Mart 2014 / Misafir Soru-Cevap