çıplak -ğı
sıfat
Sponsorlu Bağlantılar
1 . Üstünde bulunması gereken giysi, örtü vb. bulunmayan, üryan, nü, cıbıl, cıbıldak:
"Kız, çıplak tabanlarını bozuk yolda şaplata şaplata köyün içerisine doğru uzaklaştı."- E. E. Talu.
2 . Saçsız (baş).
3 . Üzerinde yeşillik olmayan (arazi):
"Irmağın başında kocaman, çıplak bir tek kavak vardı."- H. E. Adıvar.
4 . İçinde gerekli eşya bulunmayan:
"Ankara tepelerinin birinde, boz renkli bir binanın çıplak ve dar bir odasında onunla karşı karşıyayız."- Y. K. Karaosmanoğlu.
5 . isim Soyunmuş durumda olan vücudun resmi, nü.
6 . mecaz Yoksul (kimse):
"Askerliğini yapmamış, beş parasız, çıplak bir Cemal'in nesi vardı evlenilecek?"- N. Cumalı.
7 . mecaz Yalın, süssüz:
"Çıplak bir anlatım."- .
8 . mecaz Olduğu gibi, apaçık.
Atasözü, deyim ve birleşik fiiller
çıplak gözle
Birleşik Sözler
çıplak alev çıplak at çıplak maden çıplak mülkiyet
çıplak resim çıplak tohumlular çıplak ücret çıplaklar kampı
baldırı çıplak
X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.
Şeytan Yaşamak İçin Her Şeyi Yapar....