ALLAH’IM Ellerim Sana açık, kalbim Senden duacı Affet benim günahım, dursun artık bu acı. Yabancı her şey bana, ah bu dünya yabancı, Şu günahkâr hâlimden kurtar beni ey Şahım. Ayırma daim beni Senden rahim Allah’ım. Geldim nurlu yoluna, ilâhî kelâmınla Nasıl çıkarım Yarab, bu hâlle huzuruna. Mağfiret kıl ilâhi, şu günahkâr kuluna, Mağfiret kıl, bağışla dursun artık hep acım, Göster bana doğru yol, ey benim kurtarıcım. İstemem artık Yarab,ne eğlence, ne de mal Bir tek istediğim var, bulsun imanım kemâl Sensiz bana bu dünya, hem cehennem, hem zindan, Ayırma beni Senden yol bulamam penahım, Yardım et hem bağışla, kurtar beni Allah’ım. |
Alır mısın selamı? Ey alemlerin rahmeti Şefaat bekler kemter ümmeti Kah gönderirim seher ile salavatı Tenezzülen alır mısın selamı... Ey bağrı yanıkların ilacı Boynu bükük aşıkların sertacı Çağlayanlarla gönderirim salavatı Kabul eder misin; bu sefilden selamı Bazan gün doğarken bazen geceden Bazen söz ile de bazen heceden Bazen kalp ile de bazen inceden Ay ile gönderirim alır mısın selamı... Bülbül kesilir zakirler Yardımını umar fakirler Ne yüzle sana gelir hakirlere Rüzgar ile gönderirim alır mısın selamı... Seherde yeller ile Al kınlı turnalarla Deryalara giden sular ile Gönderirim alır mısın selamı... Sensin sultanı aşıkların Sensin dermanı maşukların Sensin fermanı mahkumların Bululara katarım alır mısın selamı... Gülleri koklayıp, kokun alarak Rüzgarı yüzüme sürüp, dermen bularak Ravzana yönelip, yanarak Güneş ile gönderirim alır mısın selamı ... Kah ağlayarak kah gülerek Pervane misali, huzurunda dönerek İnleyip, can evinden gözyaşı dökerek Meleklerle gönderirim alır mısın selamı... Çok özlerim, arzular yanarım ama Cismim ile yüz süremem ravzana Ruhumu ile dururum yüce divana Kabul eder misin bu garibi şefaatına Divane; yazamaz O’nu hiçbir kalem İdrake sığmaz, anlatamaz vasfını kelam Yaratıldı şanına on sekiz bin alem Cümle alemle gönderirim alır mısın selamı...(S.A) Necati Çavdar Ankara/Türkiye |
CAMİLER Camilerdir alıp götüren bizi Beyaz ülkelere, sonsuza kadar. Camilerdir göstererek ak izi… Bizi içimizden beyaza boyar. Duvarında ayet ayet nakış var Bir mana doldurmuş büyük kubbeyi. Kandil kandil içimizde ışıklar, Bir yanar,bir söner anarken seni. Kimbilir kaç asırüstünden geçmiş Sülüsler, celîler, talikler durur. Hangi el, hangi ruh ve nasıl seçmiş? Ki kokusu yıllar yılı duyulur. Mihrabı, minberi, minaresiyle Öteye açılan kapı bu mudur? Şadırvanda şırıl şırıl sesiyle, Durmadan yıkanan yapı bu mudur? Bir ruhu abide yapan usta el Taşa en ilahi manayı vermiş. Aranan doğruluk, iyilim, güzel Abide halinde toplanıvermiş. Bir el ki, arkadaş olsun göklere Diyerek kubbeyi göğe uzatmış. Çil çil, kubbe kubbe geçtiği yere, Altın yaldızıyla mührünü atmış. Müezzin çıkarken fethe gökleri Müminin elleri Hakka açılır. Ne duydukları, ne gördükleri, Bir nur ortalığa durmaz saçılır. Beş vakit okunan ezan sesinde Bambaşka dünyadan bir çağrı vardır. Şahadet getiren minaresinde Taşlar omuz omza yaslanmışlardır. Ey kubbe, şadırvan, minaresiyle Bizi içimizden kuşatan mânâ. Ve günde beş vakit ezan sesiyle, Bizi kavuşturan sonsuz zamana. Camilerdir, alıp götüren bizi… Beyaz ülkelere, sonsuza kadar. Camilerdir, göstererek ak izi, Bizi içimizden beyaza boyar. |
AFFET ALLAHIM Ellerim, Sana açılan bir dua, Sen tutunamadığım. Yüzümde bir mahçup haya, Affet Allah`ım. Gözlerim, Karanlık bir gece, Sabaha hasretim. Ağladığım bu yürek, Gaflette harap, Affet Allah`ım. |
Halim yaman Günahlarım misli hazan Nefsimdir durmadan azan Yarın kurulunca mizan Ahirette halim yaman Nefsime söz geçmeyence Helal haram seçmeyince Ölümü düşünmeyince Kabirdede halim yaman Kul hakkını bilmeyince İnsan gönlü incitince Kılıçtan keskin kıldan ince Sırattada halim yaman Abdest namaz bilmeyince Dinimi öğrenmeyince Cennetede girmeyince Cehennemde halim yaman |
Şol Cennetin Irmakları Şol Cennetin ırmakları Akar Allah deyu deyu Çıkmış İslam bülbülleri Öter Allah deyu deyu Salınır Tüba dalları Kur'an okur hem dilleri Cennet bağının gülleri Kokar Allah deyu deyu Kimi yiyip kimi içer Hep melekler rahmet saçar İdris nebi hulle biçer Diker Allah deyu deyu Altındandır direkleri Gümüştendir yaprakları Uzandıkça budakları Biter Allah deyu deyu Aydan arıdır yüzleri Misk-ü amberdir sözleri Cennet'te huri kızları Gezer Allah deyu deyu Hakka aşık olan kişi Akar gözlerinin yaşı Pür nur olur içi dışı Söyler Allah deyu deyu Ne dilersen Hak'tan dile Kılavuzla gir bu yola Bülbül aşık olmuş güle Öter Allah deyu deyu Açıldı gökler kapısı Rahmetle dolu hepisi Sekiz Cennet'in kapısı Açar Allah deyu deyu Rıdvan-dürür kapı açan İdris-dürür hulle biçen Kevser şarabını içen Kanar Allah deyu deyu Miskin Yunus var dostuna Koma bu günü yarına Yarın Hakk'ın divanına Varam Allah deyu deyu |
Dini Şiirler ESME DELI RÜZGAR ESME DELI RÜZGAR ESME VARAM GIDEM MUHAMMEDE VARAM GIDEM RAVZASINA SEVDIGIME SULTANIMA ESME DELI RÜZGAR ESME SEN DEVASIN SU GÖNLÜME YAGMA YAGMUR DOLU YAGMA CENNET KAPISINI KAPAMA SU KULUNU AL YANINA NURLAR YAGDIR MEZARIMA YAGMA YAGMUR DOLU YAGMA SEN DEVASIN SU YARAMA DURMA YOLLAR DAGLAR DURMA CENNET YOLU UZAK BANA ERISILMEZ KOSA KOSA EL ACIP ZIKRET ALLAHA DURMA YOLLAR DAGLAR DURMA SEN DEVASIN SU YARAMA ESME RÜZGAR YAGMA YAGMUR GÖNLÜM ASIK HALIM TALAN HASRETIN BAGRIMDA YANAN KÖLE SANA KULUN MEVLAM ÖZLEMIN BAGRIMDA YANAN KURBAN SANA KULUN MEVLAM |
Benim olacak Yürü dünya dön dünya Sana sevgim son dünya Senin gibi on dünya En az benim olacak Senden bıktım diyorum Bırakıp gidiyorum Seni terkediyorum Bu naz benim olacak Ben seni boşuyorum Menzile koşuyorum Bir umut taşıyorum Niyaz benim olacak Seni sevmek pişmanlık Bu dünya da sultanlık Verilse de bir anlık Biraz benim olacak Yıllar gün gibi geçti Beni ayakta biçti Kazandığım bir hiçti Ayaz benim olacak İstersen unut beni İster isen yut beni Bağrında uyut beni Son gaz benim olacak Dürülmüştür sahifen Yok senin ağan, efen Kara bağrında kefen Beyaz benim olacak Bal der bitti savaşım Ahirettir telaşım Hayırlı bir ulaşım Feyyaz benim olacak |
NA'T-I ŞERİF Muhammeddir anın ism-i şerifi Mutahhardır anın cism-i latifi Cemi-i enbiyanın efdalidir Bu mahlûkat içinde ekremidir Anınla buldu rahmet cümle âlem Şifâlar buldu dert ehli dahi hem Kim olmuştur anın hil’ati levlâk Anın çün halk olundu cümle eflak Ana müştak oluptur cümle âlem Nebi mürselmelekler zümresi hem Anınla buldular şevki melekler Anın aşkına devreder felekler Muhabbetten Muhammed oldu hâsıl Hüdâ’nın zatına hem oldu vâsıl Habip etti anı kendiye Mevlâ Anın şanı durur gayrette a’la Anın hürmetine hep enbiyalar Necat buldu kabul oldu dualar Hüdâ’ya âşık olmuştu ezelden Ki daim söyler idi lemyezelden Severdi cümle halkı can ü dilden Dahi kin tutmadı hergiz gönülden Kamu küffâra ederdi duayı Hidayet vir deyü idüp ricayı Dahi kimseye hor bakmazdı ol şah Ki incüdüp gönül yıkmazdı ol mah Şefaat eder idi suçlulara Komazdı hiç birini yüzü kara Hüdâ’dan ister idi ümmetini Gece gündüz ider de himmetini Habibin hürmeti çün ya ilahî Suçumuz avf edüp mahvet günahı Suçuna ger mukır olsa günahkâr Umaram avf eder ol Rabb-i Gaffar İlâhi umarız senden atayı Şefi’ edüp Muhammed Mustafa’yı Anın hürmetine bizi kabul et Rızana yol bulam anı şefi’ et. Terzi Baba (Erzincanlı) |
Gül Kasîdesi Bir damla düşer toprağa bak hâresi güldür Pervâne döner harda fakat, çâresi güldür! Bülbül, sana yâr olmak için nârlara düştü Dâim yakışan hep sana, bir kırmızı güldür. Dünyâ ki harâp olsa yeter gûl-i Muhammed (s.a.v) Billûr dudağından dökülen her sözü güldür. Kim derse eğer, nerde alâmet bize O’ndan? Baksın hele dünyâya da her gördüğü güldür. Hem kan tükürenlerle zaman kardeş olunca Şâhid sana, ardında bu çöl kumları güldür. Sensiz bu mekânlar karadır, darmadağındır Dünyâdaki tüm renklerin en kutsalı güldür. Aşk sende bulur kendini, yurdun ki gülistân Âlemleri aydınlatacak gözyaşı güldür. Ey gül! Yok olur yokluk eğer sen var olunca Cân buldu cihân, âb-ı hayât varlığı güldür. Taştan taşa çarpıp su, gülistâna akar hep, Fermân tanımaz kalplere, aşk âteşi güldür. Sen, yağmur olup sîneye şefkat bırakırsın, Aşk bahçesinin sâhibi sen, sunduğu güldür. Çağlar kapanır gitme, kıyâmet kapımızda Ey yâr! Gidişin gurbet olur, vuslatı güldür. Ardında hüzünler bırakıp gitme efendim Efsûn mu değil, bizde karanlık sızı güldür. Güller küle râm oldu firâkınla, bizi güldür Bu âteş-i aşkın, gece yıldızları güldür. Gül yüzlüyü yazmakla biter sancılı günler Sevdâların en kutsalı kalplerdeki güldür. Tarife ne hacet gülü, meydanda bütün gün İnsanlığı kurtarmak için sunduğu güldür. |
Saat: 02:37 |
©2005 - 2024, MsXLabs - MaviKaranlık