Biodizel Nedir? 1 ek Biodizel nedir?Biyodizel, kolza (kanola), ayçiçek, soya, aspir gibi yağlı tohum bitkilerinden elde edilen yağların veya hayvansal yağların bir katalizatör eşliğinde kısa zincirli bir alkol ile (metanol ve ya etanol ) reaksiyonu sonucunda açığa çıkan ve yakıt olarak kullanılan bir üründür. Evsel kızartma yağları ve hayvansal yağlar da biyodizel hammaddesi olarak kullanılabilir. BİYODİZEL ÜRETİM YÖNTEMİBiyodizel üretiminin çeşitli metodları olmakla birlikte günümüzde en yaygın olarak kullanılan yöntem transesterifikasyon yöntemidir. Transesterifikasyon; yağ asitlerinin (bitkisel yağlar, evsel atık yağlar, hayvansal yağlar) bazik bir katalizör eşliğinde alkol (metanol,etanol vb.) ile esterleşme reaksiyonudur. Bu yöntem ile biyodizel üretiminde aşağıdaki işlem basamakları takip edilmektedir. Alkol ve katalizörün karıştırılması:Katalizör tipik olarak sodyum hidroksit (kostik soda) veya potasyum hidroksittir. Katalizör standart bir karıştırıcı ve mikser kullanılarak alkol içerisinde çözülür. Reaksiyon:Alkol/katalizör karışımı kapalı reaksiyon kabı içerisine doldurulur ve bitkisel veya hayvansal yağ ilave edilir. Daha sonra alkol kaybını önlemek amacıyla sistem tamamen atmosfere kapatılır. Reaksiyon karışımı, reaksiyonu hızlandırmak amacıyla belli bir sıcaklıkta tutulur ve reaksiyon gerçekleşir. Önerilen reaksiyon süresi 1 ile 8 saat arasında değişmektedir ve bazı sistemler reaksiyonun oda sıcaklığında olmasını gerektirir. Hayvansal veya bitkisel yağların kendi esterlerine tamamen dönüştürülmesinden emin olunmasını sağlamak için normal olarak fazla alkol kullanılır. Beslemedeki hayvansal veya bitkisel yağların içerisindeki su ve serbest yağ asitlerinin miktarının izlenmesi konusunda dikkatli olunmalıdır. Serbest yağ asiti veya su seviyesinin yüksek olması sabun oluşumu ve gliserin yan ürününün alt akım olarak ayrılması problemlerine neden olabilir. Ayırma:Reaksiyon tamamlandıktan sonra iki ana ürün gliserin ve biyodizeldir. Her biri reaksiyonda kullanılan miktardan arta kalan önemli miktarda metanol içerir. Gerek görülürse bazen reaksiyon karışımı bu basamakta nötralize edilir. Gliserin fazının yoğunluğu, biyodizel fazınınkinden çok daha fazla olduğundan bu iki faz gravite ile ayırılabilir ve gliserin fazı çöktürme kabının dibinden kolayca çekilebilir. Bazı durumlarda bu iki malzemeyi daha hızlı ayırmak amacıyla santrifüj kullanılır. Alkolün uzaklaştırılması:Gliserin ve biyomotorin fazları ayrıldıktan sonra her bir fazdaki fazla alkol bir flaş buharlaştırma veya distilasyon prosesi ile uzaklaştırılır ve reaksiyon karışımı nötralize edilir. Gliserin ve ester fazları ayırılır. Her iki durumda da alkol distilasyon kolonu kullanılarak geri kazanılır ve tekrar kullanılır. Geri kazanılan alkol içerisinde su bulunmamalıdır. Gliserin nötralizasyonu:Gliserin yan ürünü, kullanılmamış katalizör ve bir asit ile nötralize edilmiş sabunlar içerir ve ham gliserin olarak depolanmak üzere depolama tankına gönderilir. Bazı durumlarda bu fazın geri kazanılması sırasında oluşan tuz, gübre olarak kullanılmak üzere geri kazanılır. Pek çok durumda tuz gliserin içerisinde bırakılır. Su ve alkol, ham gliserin olarak satışa hazır olan % 80-88 saflıkta gliserin elde etmek amacıyla uzaklaştırılır. Daha sofistike işlemlerde gliserin veya daha yüksek saflığa kadar distillenir ve kozmetik ve ilaç sektörüne satılır. Metil ester yıkama işlemi:Gliserinden ayırıldıktan sonra biyomotorin kalıntı katalizör ve sabunları uzaklaştırmak amacıyla ılık suyla yavaşça yıkanır, suyu uzaklaştırılır ve depolamaya gönderilir. Bazı proseslerde bu basamak gereksizdir. Bu normal olarak, açık amber-sarı renkte, petrodizele yakın viskoziteli bir sıvı veren üretim prosesinin sonudur. Bazı sistemlerde de biyomotorin distillenerek safsızlıkların uzaklaştırılması sağlanır. |
Çağımızda yeni veya yenilenebilir enerji kaynaklarının çeşitliliği artmakta, bir kısmı ekonomik alternatiflik açısından değer kazanmakta, bir kısmı üzerinde ekonomik analizler yapılmakta ve her gün başka enerji kaynakları ortaya çıkmaktadır. Bu kaynakların neredeyse tamamının ortak yönü çevreye kısa ve uzun vadede olumsuz etki oluşturmamasıdır. Biodizel yakıtlar bu kapsamda en yeniler arasındadır. 1992 yılında pazar piyasasına sunulan biodizel enerji kaynağı önemli bir sektör oluşturma aşamasında çok hızlı bir potansiyel kazanmaktadır. Bunun nedenleri;
Dizel motorlarda yakıt olarak kullanılan ve yenilenebilir biyolojik maddelerden türetilen yakıtlar biodizel olarak adlandırılır. Hayvansal yağlar ile soya fasulyesi, mısır ve ayçiçeği gibi bitkisel ürünlerin yağlarından biodizel yakıt üretiminde faydalanılır. Biodizel saf olarak kullanılabileceği gibi petrolden elde edilen dizel yakıtla karıştırılarak da kullanılabilir. Sebze yağlarının yakıt olarak özel olaylar sonucu ve kısıtlı olmuştur. İkinci dünya savaşı, 1970 lerdeki petrol darboğazı ve yeni dönemde çevre bilincinin artması yeni enerji kaynaklarına ilgiyi artırmıştır. Biodizel ismi ilk olarak 1992 yılında Amerika Ulusal SoyDiesel Geliştirme Kuruluşu tarafından telaffuz edildi. Kimyasal olarak yenilenebilir yağ kaynağından türetilen uzun zincirli yağlı asitlerin mono alkol esterleri olarak tanımlanır. Yani biyolojik kaynaklardan elde edilen ester tabanlı bir tür oksijenli yakıttır ve sıkıştırmalı (dizel) motorlarda kullanılabilir. Mazotla belli oranlarda karıştırılarak kullanılabilir. Bu oran; ekonomi, gaz emisyonu, yanma özelliği gibi birçok faktöre bağlıdır ve genelde lik karışım kullanılır. Bakterilerle ayrışabilen, zehirsiz, sülfürsüz ve hoş kokuludur. Bitkisel yağların metil veya etil esteridir. Bu konuda araştırma ve üretim yapan ülkelerin favori ürünü soya fasulyesidir. Elde edilen bitkisel veya biyolojik yağlar alkolle (genelde metanol) karıştırılır ve sodyum hidroksitle tepkime hızlandırılır. Kimyasal reaksiyon sonunda bir ester ve gliserin oluşur. Ester yakıt olurken gliserinde değerli bir ürün olarak birçok sektörde kullanılır. Biodizel verim olarak mazota yakın ve motor performansı olarak eşdeğerdir. Diğer yakıt türlerine göre üstünlükleri ;
Gelişmiş ülkelerde bu konuda yapılan Pazar Araştırması, Ürün Geliştirme, Bilinçlendirme ve Fiyat İyileştirme gibi araştırma faaliyetleri sonucunda üretimde büyük aşamalar kaydedilmiştir. Tüketimi ise sürekli verim ve etkileri konusunda izlenmektedir. İlk yaygın kullanım alanı eski model belediye otobüsleri olmuş (1993); fiyat konusunda mazottan pahalı olması sebebiyle karışımı kullanılmıştır. Su araçlarında kullanımının çok daha fazla çevresel fayda oluşturduğu 180 Beygir Gücündeki bir test teknesinde kullanımıyla gösterilmiştir (1994). Kaptan Bryan Peteson saf biodizel yakıtla 40.000 Mil ve 40 ülkeyi kapsayan iki buçuk yıllık test gezisi yapmıştır. Diğer bir faydalı kullanım alanı ise yer altı maden sektörüdür. Çift zamanlı, dört zamanlı, mekanik kontrollü, elektronik kontrollü, direk enjeksiyonlu ve endirek enjeksiyonlu motorlarda yapılan deneylerde saf biodizelin kullanılmasıyla motorun daha yeni ve temiz kaldığı gözenmiştir. Karbon atımı azalmış ve çözülmüş organik saçılma artmıştır. Bu araştırmalar bir ürün standardı oluşturma çabasıdır, bu konuda Amerika ve Avrupa’da çalışmalar vardır ve ulaşılmak istenen nokta bir dünya standardı oluşturmaktır. BİODİZEL ÜRETİM MALİYETLERİBiyodizelin yaygınlaşmasının ile ilgili olarak yaşanan en önemli çekince, ham madde yetersizliğiyle beraber, üretim maliyeti olarak görünmektedir. Daha önceden de belirtildiği gibi ülkeler biyodizel kullanımını teşvik etmek için önemli oranlarda vergi indirimi uygulamakta ve biyodizeli fiyat açısından cazip hale getirmek için çaba göstermektedirler. Biyodizel üretim maliyet hesabında ham maddenin yerli ya da ithal oluşu, yerli ise tohumluğun üretim biçimi, (yazlık ya da kışlık üretim, ana ya da ikinci ürün, kuru ya da sulu şartlar) yağ çıkarma yöntemi (mekanik ya da kimyasal), kimyasal proses çeşidi (transesterifikasyonun bazik, asidik veya enzimatik olması veya süper kritik yöntemi), tesisi kapasitesi, küspenin ve gliserinin piyasa değeri ve uygulanan teşvik ve verdiler gibi faktörler etkili olmaktadır. Örneğin yapılan bir çalışmada sürekli tip için yıllık kapasite 8000 ton dan 80 000 tona çıkarıldığında litre başına proses maliyet 4 kat azalmaktadır. (Conneman ve Fisher 1998) . Ülkemiz şartlarında ise biyodizelin litre maliyeti konola için sabit masraflar 0,705s/litre hariç hesaplanmaktadır. olarak bitkisel atık yağ kullanılması durumunda bu maliyetlerin daha da aşağı olacağı açıktır ( Öğüt ve ark 2004) . Yapılan araştırmalara göre tesis kapasitesinin atması proses maliyetini dört kata kadar azaltabilmektedir. Biyodizel alnında yatırım yapacak girişimcilerin aşağıdaki hususları göz önünde bulundurmalar önemlidir.
BİYODİZELİN TEKNİK ÖZELLİKLERİYakıtların özelliklerini dört ana grupta toplamak mümkündür.Bunlar: Soğukta akış özellikleri:
YoğunlukBitkisel yağların yoğunluğu,genellikle yağ çeşidine göre değişmesine rağmen 15 C’de 880-920 kg/m3 gelmektedir.Bu belirleme DIN EN ISO 3675 veya DIN EN ISO 12185 e göre yapılmaktadır.Elde edilen Biyodizelin yoğunluğu ise yağa göre düşmekte ve motorinin seviyesine inebilmektedir. Parlama NoktasıParlama noktası,yakıtların risk sınıflamasında çok önemlidir.Taşıma ve depolanma için parlama noktasının yüksek olması istenir.Dizel yakıtının parlama noktası 74 C olmasına rağmen;bitkisel yağların parlama noktası 300 C den yukarıda,Biyodizelin parlama noktası ise 120-220 C civarındadır. Kalori DeğeriKalori değeri motorun optimum çalışması için önemlidir ve yakıt kalitesi kriterdir.Genellikle biyodizelin kalori değeri 35 Mj/kg dan daha büyüktür. Kinematik ViskoziteKinematik viskozite yoğunluğa benzer şekilde doğal bir özelliktir ve biyodizelin karakteristik özelliğidir.Yüksek viskozite yakıtın fakir atomizasyonuna,kötü yanmaya,enjektörlerin tıkanmasına,segmanlarda karbon birikmesine ve yağlama yağının bozulmasına sebep olmaktadır.Yüksek viskozite pompalanabilmeyi ve enjektörlerin püskürtmesini azaltır.Viskozite sıcaklığa bağlıdır .Biyodizelin viskozite değeri 40 C de 3,5-6 mm2/s arasında değişmektedir. Soğukta Akış ÖzelliğiBiyodizel motorinden daha yüksek akma noktasına sahiptir.Bu durum yakıtların soğukta kullanımında problem çıkarmaktadır.Dizel yakıtı için soğukta filtre tıkanması veya akma noktası dizel yakıtına benzer şekilde tayin edilebilmektedir. Setan SayısıYakıtın kendiliğinden tutuşabilirliğinin bir ölçüsüdür.Biyodizelin setan sayısı elde edildiği ham maddeye bağlı olarak 40 ile 49 arasında değişmektedir.Motor performansı ve egzoz gazı emisyonları ile yayılan gürültü seviyesi için önemli bir karakteristik özelliktir.Setan sayısının ölçülmesi özel motorlar(sıkıştırılma oranı değiştirilebilir motor)yardımı ile olmaktadır. Karbon ArtığıKarbon artığı enjektör deliklerinden veya yanma odasında karbon birikmesine sebep olmaktadır.Denemeler; biyodizelin pratikte yok denecek kadar az karbon artığı bıraktığı ve maksimum değerin kütlenin %0.4’ü olduğunu göstermiştir . İyot SayısıYağın toplam doymamışlığın bir ölçüsü olan,İyot sayısı bitkisel yağların özelliği ve çift bağ sayısına göre değişmektedir.Yüksek iyot sayılı yakıtlar enjektör deliklerinde tıkanmalara veya yanma odasında polimerleşmeye ve hasara sebep olabilmektedir. Kükürt İçeriğiBitkisel yağların kullanılması durumunda dizel yakıtıyla karıştırıldığı zaman kükürt miktarlarında azalma olduğu görülür.Yakıta yağlayıcılık özelliği kazandıran kükürt oranının uygulamaya konulan yeni emisyon standartlarında 10 ppm den de aşağıya çekilmesinin hedeflenmesi,motorine biyodizelin katılmasını zorunlu hale getirmektedir. Su İçeriğiBitkisel yağlar temelde su içermezler.Ancak bitkisel yağların üretimi ve depolanması esnasında su karışabilmektedir.Yakıtların belli oranda su içermeleri motor için bir dezavantaj değildir.Su/yakıt emülsiyon oranının uygun olması durumunda yanma sıcaklığını ve NOx emisyonlarını azaltabilir.Ancak yüksek basınçlı enjeksiyon sistemlerinde su yakıttan ayrılarak enjektör sisteminde bölgesel çürümelere sebep olabilir.Bitkisel yağlar için belirlenen maksimum değer kütlenin % 0,075’i geçmemelidir. Soğukta Filtre TıkanmasıDizel motor yakıtları için yapılan önemli testlerden birisi,soğukta filtre tıkanma noktasıdır.Bu özellik bilhassa soğuk şartlarda dizel motorlar için hayati önem taşımaktadır.Bu özellik standart yöntemlerle belirlenmektedir.Soğukta filtre tıkanma noktası maksimum olarak 15 Nisan-30 Eylül arasında 0 C, 1 Ekim-15 Kasım arasında -10 C,16 Kasım-28 Şubat arasında -20 C, 1 Mart-14 Nisan arası -10 C olarak verilmektedir . Biyodizelin Depolanması ve TaşınmasıBiyodizel taşıma ve depolama açısından da güvenlidir.Ancak biyodizelin kara yolundaki asfaltı yumuşatma ve eritme etkisi vardır.Bu nedenle depolara ve tanklara biyodizel doldurulurken dikkatli olunmalıdır.Petrodizelin taşınması sırasında güvenliğini arttırmak amacıyla içerisine belli oranlarda biyodizel karıştırılması uygulamaları yapılmaktadır. Biyodizelin depolanmasında herhangi bir sorunla karşılaşılmaz.Biyodizelin soğuk iklim şartlarında depolama kurallarına uymak şartıyla en az altı ay süreyle depolanabilir. Depolama için petrodizelin depolandığı tanklar ve ortamlar kullanılabilir.Depolama yapmadan önce,depolama tankında eğer su varsa bu uzaklaştırılmalıdır.Ayrıca depolama tankındaki bakır,pirinç ve bronz malzemeler çelik yada alüminyum olanlarla değiştirilmelidir.Uzun süreli depolanmış biyodizelin,kullanımından önce pH’sı test edilmeli ve 7 ile 10 sınırları arasında olmasına dikkat edilmelidir.Yine aynı şekilde uzun süre beklemiş biyodizelin kullanımından önce özgül ağırlığının 0,9’u aşıp aşmadığı belirlenmelidir. Biyodizel tankları mümkünse tamamen dolu tutulmalıdır.Bunu yapmaktaki amaç,biyodizel ile havanın temasını en aza indirmektir.Eğer biyodizel nemli ve ılık iklimde depolanacak ise biyodizel depo tanklarına katkı maddesi ilave etmek gereklidir.Biyosit olarak adlandırılan ve sıvı formda bir zehir olan bu madde,depo içerisindeki mikro organizmaları yok etmede kullanılır,Yakıt tankının içerisine ilave edilecek biyosit miktarı 50-60 gr dır.Dökülen bu miktar depo 3 defa boşalana kadar etkisini sürdürür.Eğer dizel motor iki haftadan daha uzun bir süre kullanılmayacak ise depo yakıtla doldurulur ve depo içerisine yine 50-60 gr biyosit veya biyostat konulur.Bakteri gelişimini engelleyen biyostat özellikle,ılık ve nemli bölgelerde bakteri gelişimini mümkün mertebe engellemek için yakıt içerisine peryodik olarak ilave edilmelidir. Biyodizelin Diğer Kullanım AlanlarıBiyodizelin motor yakıtı olarak kullanımı dışında sayısız kullanım alanı vardır.Bunların başlıcaları şunlardır:
|
BİODİZEL HAKKINDAYeryüzünde bilinen enerji kaynaklarının sınırlı olması ve çevre faktörleri, bu kaynakları daha ekonomik kullanmaya ve daha iyi yönetmeye yöneltmektedir. Özellikle fosil kökenli (petrol ve ürünleri) kaynakların belirli bir rezerve dayalı sonlu kaynaklar olması, motor teknolojisinin de petrole bağlı gelişmesi mevcut motor teknolojisinde fazla bir değişiklik yapmadan, dizel yakıtına alternatif olacak yakıtların araştırılarak ortaya çıkarılması zorunlu hale gelmiştir. Dolayısıyla fosil kökenli kaynakların yerini alabilecek yeni, çevreci ve yenilenebilir enerji kaynaklarının araştırılması ön plana çıkmıştır. Bu gereksinimler ve araştırmalar sonucunda çevre dostu “biodizel” gelecek vaat eden bir yakıt olma özelliği taşımaktadır. Biodizel, genellikle bitkisel yağların (kanola, aspir, soya, pamuk, ayçiçeği, palm yağları vs.) bunu yanı sıra bitkisel atık yağların (evrsel ve endüstriyel atık yağlar ve benzeri tüketimlerden kaynaklanan atık yağlar) ve hayvansal yağların alkol ile katalizör eşliğinde üretilen dizel yakıtına alternatif bir yakıttır. Dizel yakıtı ile çalışan bütün motorlarda yakıt olarak kullanılabilir. Teknik ifade ile biodizel; kimyasal olarak yenilenebilir yağ kaynağından türetilen uzun zincirli yağ asitlerinin monoalkol esterleri olarak tanımlanabilir. Diğer bir ifade ile biodizel; biyolojik kaynaklardan elde edilen ester tabanlı bir tür oksijenli yakıttır. Her şeyden önce biodizel çevre dostudur. Çünkü çevreyi kirletmez. Çevre ile uyumludur, çünkü çok kısa sürede (21 gün içerisinde) doğada %99,6’ya varan oranlarda biyolojik olarak parçalanabilen bir yakıttır. Biyodizelin yanması sonucunda yeryüzü bitki örtüsü için gerekli (yeryüzünde doğal karbondioksit döngüsüne ait) karbondioksitin açığa çıkmasını sağlar ki bu karbondioksit ise iklim şartlarını etkilemez. Ayrıca yanma sonucu oluşan gazın çevreye zarar veren gaz emisyon değeri ise oldukça azdır. Yalnızca 1 litre petrol içme su kaynaklarına ulaştığında 1 milyon litre içme suyunu kirlenmesine sebep olurken, biodizel ise yapılan incelemeler sonucunda sudaki bütün yaşayan canlılara karşı toksik etkisi olmadığı görülmüştür. Biodizel, petrol kaynaklı dizel ile her oranda tam olarak karıştırılabilmektedir. Bu da dizelin kalitesini büyük oranda düzeltmeye imkan sağlar. Örneğin; yanma sonucu oluşan çevreye zararlı gazların emisyon değerini düşürür. Ayrıca motordaki yağlanma derecesini arttırır. |
Biyodizel yağ bitkisi olarak adlandırılan ayçiçeği, kanola (kolza), soya gibi bitkilerin tohumlarından veya atık yemeklik yağlardan elde edilen yağların bir katalizör eşliğinde alkol ile kimyasal reaksiyonu sonucunda elde edilen ve dizel motorlarında kullanılabilen bir yakıttır. Atık kızartma yağı temini kısıtlı olduğu için, yağ bitkilerinin tohumlarından elde edilen kullanılmamış yağ, biyodizel üretiminde tercih edilmektedir. Mazot kullanarak çalışan bütün içten yanmalı motorlarda kullanılan biyodizel petrol içermez. Dizel motorlarda hiçbir modifikasyona gerek kalmadan yada çok küçük değişiklikler ile kullanılabilir. Avrupa birliği ülkelerinde şu anda %2 oranında dizel yakıtların içerisine karıştırılarak kullanılmaktadır. AB, 2010 yılında özellikle taşımacılıkta kullanılan yakıtların % 5.75 ini biyodizel gibi biyoyakıtların oluşturmasını amaçlamaktadır. Çevreye verdiği zarar mazot ile kıyaslandığında çok az ve motor ömrünü yağlayıcı özelliğinden dolayı uzatan biyodizelin gelecek yıllarda öneminin ve kullanımının daha da artacağı açıktır. Dünyada petrol rezervleri hızla azalırken, petrol tüketimi ise artmaktadır. Petrol temini yönünden dışarıya çok bağımlı olan ve petrol fiyatlarının da yüksek olduğu ülkemizde, topraklarımızın yağ bitkilerinin yetiştirilebilirliğine uygun olması nedeniyle biyodizel araştırmaları ve çalışmaları oldukça önemlidir. Biyodizel tamamen yerli kaynaklardan elde edilebilen hammaddelerden üretilir. Bu nedenle stratejik yakıt yada acil durumu yakıtı olarak da isimlendirilir. Petrol kaynaklarının azalması veya petrol temin edilen ülkelerle olabilecek olumsuz şartlarda ülkemiz kaynakları üretilebilecek ve kullanılabilecek alternatif bir dizel motor yakıtıdır. Niçin Biyodizel?
Biyodizelin Özellikleri Nelerdir?MOTOR AÇISINDAN:
Biyodizel ÖlçümleriMotor Yakıtı Olarak Özellikleri
Biyodizelin Dünyada ve Türkiye deki mevcut durumu Biyodizel üretim maliyeti yüksek olan bir yakıttır. Yağlı bitki tohumundan üretim yapan tesislerde biyodizel maliyetindeki en büyük pay tohumuna aittir. Atık yağı hammadde olarak kullanan işletmelerde üretim maliyeti göreceli olarak daha azdır. Üretim maliyetini düşüren unsurlar üretim sırasında elde edilen yan ürünlerin (küspe ve gliserin) değerlendirilmesidir. Özellikle gliserin biyodizel üretim maliyetini belirleyen ve tesisin mali faydasını direkt etkileyen bir yan üründür. Gliserinin saflaştırılarak pazarlanması işletmenin kar marjını artırır. Ayrıca saflaştırma sırasında elde edilen gübrenin de ekonomik değeri vardır. Ancak Türkiye gelişmekte olan bir ülkedir ve ekonomik sorunlarını çözümlememiş bir ülkedir. Bu nedenle Türkiye'de biyodizel ancak dizel yakıtından daha düşük fiyata satılması durumunda yakıt piyasasında kendine yer bulabilir ve kullanımı yaygınlaşabilir. Bunun yanısıra ısıl performansının dizel yakıta nazaran daha düşük olması nedeniyle tüketici haklarının korunarak biyodizel birim fiyatının dizel birim fiyatına nazaran en az % 8.2 oranında daha düşük olarak satılması gereklidir. Bu oranının üzerindeki değerler biyodizel kullanımı teşvik eden değerlerdir. |
Biyodizel, organik yağların baz ve alkolle karıştırılarak dizel yakıta çevirilmesi sonucu elde edilen ürün. Kolza (kanola), ayçiçek, soya, aspir gibi yağlı tohum bitkilerinden elde edilen yağların veya hayvansal yağların bir katalizör eşliğinde kısa zincirli bir alkol ile (metanol veya etanol ) reaksiyonu sonucunda açığa çıkan ve yakıt olarak kullanılan bir üründür. Evsel kızartma yağları ve hayvansal yağlar da biyodizel hammaddesi olarak kullanılabilir. Hatta donmuş yağ ve balık yağı gibi hayvansal yağlar da biyodizel yakıt yapımında kullanılabilir. Biyodizel gliserinin yağ veya bitkisel yağdan ayrıldığı transesterleşme adı verilen bir kimyasal süreçle elde edilir. Bu işlem sonucunda geriye iki ürün kalır metil esterler (biyodizelin kimyasal adı) ve gliserin (genellikle sabun ve diğer ürünlerde kullanılmak üzere satılan değerli bir yan ürün). |
Saat: 22:35 |
©2005 - 2024, MsXLabs - MaviKaranlık