lütfen haberleşmenin geçmişini bana bulun. |
İnsanlar varoluşlarından beri haberleşmek için çok çeşitli yöntemler kullanmışlardır. İlk insanların haberleşmesi bağırmak olup bunun belirli bir mesafeden sonra yetersiz olduğunu görüp başka yöntemlere yönelmişlerdir. Bu deneyler doğrultusunda ilk çağlarda haberleşmek için davullar kullanılmış,dumanla haberleşme yapılmıştır. http://cocuk.turksat.com.tr/images/stories/bu.jpg 19.yüzyılda geldiğimizde Semafor adı verilen bir sistem geliştirilmiştir bu sistemın kendine özgü bir alfabeside bulunmaktaydı. Bu sistemde tepeler uzerine birbirlerini gören kuleler koyarak işaretler yöntemiyle haberleşme çok uzaklara yayılmaya başlamıştı. http://cocuk.turksat.com.tr/images/stories/eski.jpg 1876 yılında Bell tarafından telefonun icadı ve 1900lü yılların başlarında ilk Radyo sayılabilecek Mors Alfabesıyle haberleşilen Makoni adı verilen cihaz geliştirildi ve ardından Kanadalı bilim adamı Reginald Fessenden radyo aracılığıyla ilk kez insan sesini ileten kişi oldu . Sonrasında Radyo ve Telefon Bütün evlere girerek haberleşmenin önemli bir parçaları oldu.http://cocuk.turksat.com.tr/images/stories/tel.jpg Tehttp://cocuk.turksat.com.tr/images/stories/nokia.jpgknolojinin durmaksızın gelişmesi günümüzde haberleşme için kullandığımız araçlarında değişmelerine neden olmuştur. Günümüzde haberleşmede çok önemli yere sahip olan telefonlar yerini Cep Telefonlarına , Radyo ise yerini Televizyon ve İnternet’e bırakmıştır. Alıntı |
İletişim tarihi, düşüncenin tarihiyle eş zamanlıdır. Önce sesini tanıdı insan. Sonra anlamı keşfetti. Düşündükçe çoğaldı. Üçüncü kişinin tarihiyle çığ gibi başladı çoğalma. Ses yazıya, çizgiye dönüştü. Doğadaki rengi tanıdı ve yeniden üretti insan. Toplumsal bir varlık olan insanın en önemli özelliklerinden birisi de kendi cinsiyle ilişki kurması, duygu ve düşüncelerini bir diğerine aktarmasıdır. İnsanın bu özelliği onda varolan iletişim yeteneği ile ilgilidir. İnsanlar çağlar boyu birbirleri ile bu yetenekleri sayesinde etkileşimde bulunmuşlar, kültürlerini, uygarlıklarını geliştirmelerinde bu etkileşimlerinin rolü büyük olmuştur. İnsanlığın ilk döneminde iletişimde önce ses vardır. İnsan kendisini çıkardığı değişik seslerle, çığlıklarla ve bunları desteklediği bedensel hareketlerle ifade etmiştir. Bunun yanı sıra ilkel resimlerle, çizgilerle insanın mesajını aktarması da insanlığın iletişim tarihinde sanatın ilk izlerinin göstergesi olmuş, günümüzün sanatsal anlatımlarına ulaşana değin sanat öncülüğüyle iletişim kurma biçimleri de evrimsel bir çizgi izlemiştir. İnsanın iletişiminin gelişiminde en başta gelen koşul hiç şüphesiz dilin ortaya çıkması, konuşmanın başlaması, yani sözün kurulması, zamanla yazının bulunması, sözlü ve yazılı ifade biçiminin güçlenmesi olmuştur. İletişim biçimleri zamanla büyük gelişmeler kaydetmiş, yakın çevreyle iletişimin yanında, dünyanın bir diğer ucundaki insanlarla da iletişim, hızlı teknolojik gelişimle olanaklı hâle gelmiştir. Kişiler arası ilişkilerde ve bütün toplumsal alandaki etkileşimde en önemli faktörlerden birisi olan iletişim kurma eylemi, kaynağını en başta dil becerisinden, sözlü ve yazılı ifade yeteneğinden, bunların yanında ayrıca bedensel sembollerden almaktadır. İnsanın bu eyleminin en başta ilişkili olduğu özgürlük alanları da düşünce ve ifade özgürlüğü ile iletişim özgürlüğüdür. Düşünsel özgürlük, en kısa biçimde, kişinin özgür düşünme yetisine sahip olması yanında, düşünce ve kanılarını serbestçe açıklayabilmesi anlamına gelir. Düşünsel özgürlük aynı zamanda başka düşüncelere ulaşabilme özgürlüğünü (haber alma, bilim ve sanat öğrenme özgürlüklerini); din ve vicdan özgürlüğünü de içerir. İnsan Hakları Evrensel Bildirgesinin 19. maddesindeki 'her bireyin görüş ve anlatım özgürlüğü hakkı vardır; bu hak görüşleri nedeniyle kaygı duymama hakkı ile ülke sınırları söz konusu olmaksızın, herhangi bir anlatım aracıyla, bilgi ve düşünceleri araştırma, edinme ve yayma hakkını içerir.' ifadesi düşünce özgürlüğünün gerçekleşmesi için iletişim özgürlüğüne de vurgu yapar. Kişiler arası ilişkilerde ve toplumsal yaşamın her alanında (ev, okul, iş yeri, kamu mekânları vs.) büyük önemi olan iletişimde zaman zaman sıkıntılarla veya engellerle karşılaşılması, gündelik yaşamda bir takım sorunlar yaratmakla kalmayıp, gelecekteki düşünce ve eylemlere de etki etmektedir. İnsanın iletişim eyleminde, dil, dilin kullanımı ve kültürel boyut birincil öneme sahiptir. Bir aktarım aracı olarak dilin kişide yeterli veya yetersiz gelişmiş olması, kişinin kullandığı dilin zenginliği veya kısırlığı insanî etkileşimlerin canlılığında ve dinamiğinde farklı biçimde rol oynamaktadır. Çünkü dilin zenginliği, kurgusal yapısı, düşünme biçimini etkilemekte, ona yeni boyutlar katmakta, olayları, kavramları yorumlamada, duyguların farkına varmada ve bütün bunları olduğu gibi ifade etmede, yani bir diğerine aktarmada, toplumsal ve kültürel yaşamı zenginleştirmede önemli katkılarda bulunmaktadır. Baskıcı ve otoriter, dıştan denetime dayalı, ön yargılı bir kültürden beslenen iletişim biçimiyle, demokratik, öz denetime, başkalarına karşı sorumluluğa dayalı, özgürlükçü bir zemine sahip iletişim tarzının söylemleri, algılamaları, mesajları da bambaşka olacaktır. İtaat kültüründe, yetkenin emir ve söylemlerine göre davranılır; bunlara uymanın dışında fikir ve söylem geliştirilmez, dar bir alanda kapalı tarzda bir yaşam vardır; dolayısıyla iletişim de kalıp mesajları aktarmaktan ibarettir. Özgürlükçü, eşitlikçi, karşılıklı, yaratıcı, keşfedici bir iletişim biçimi söz konusu değildir. Kişinin içine doğduğu, yetiştirildiği ortamdaki iletişim tarzının onun düşünme, ifade etme, kendine ve başkalarına dönük tutumlarını etkilemesi kaçınılmazdır. Dolayısıyla ailedeki, okuldaki vs. toplumsal yaşam alanlarındaki ilişki biçimlerinin demokratik veya otoriter olması, açık veya kapalı olması etkili iletişimin önünü açacak ya da tıkayacaktır. Bireylerin duygu ve düşüncelerini ifade etme becerisinin geliştirilmesi, gerek aile gerek okul ve diğer toplumsal alanlardaki ilişkilerin demokratik bir tarzda gerçekleşmesi, hem kişiler arası hem de toplumsal ilişkilerde etkili iletişime olanak verecektir. Bunların yanında kişiler arası ilişkilerde etkili iletişimi sağlayan bir diğer unsur da etkin dinleme becerisidir. Etkin dinleme, bir diğeriyle olan ilişkiye karşı sorumluluktaki en önemli boyutlardan biridir. İçinde ötekine karşı saygıyı, onu kabul etmeyi, ona değer vermeyi, empatiyi, algılamayı, algıladıklarını yansıtarak sınamayı, ayrıntıların farkına varmayı, dolayısıyla eşitlikçi, demokratik bir tutumu barındırır. En önemli sosyalleşme ortamlarından biri olan okul, iletişim tarzının gelişmesinde önemli bir rol oynamaktadır. Kişi birçok beceriyi, okulda edinmektedir. Dolayısıyla okul eğitiminde kişinin yüz yüze geldiği tutum ve davranışların onun ilişki ve iletişim biçimine de etkisi de büyük olacaktır. Özgür ve demokratik bir okul ortamında bireylerin düşünce ve duygularına saygı duyulur, farklı düşünceler hiçbir baskı hissetmeden ortaya konulurlar, kişiler birbirlerinin düşünce, duygu ve yorumlarını algılamak için gerekli açık iletişim becerilerini edinmişlerdir. Kendi söz haklarına olduğu kadar başkalarının söz hakkına da saygı gösterirler ve bu hakkı onlarda korurlar, çatışmaların çözümünde güce dayalı üstünlük, bir tarafın haklı çıkması değil eşitlik ve adalet ilkesi söz konusudur. Her iki tarafın da anlaşacağı çözümleri üretme becerisine sahiptirler. Bu ilke ve becerilere göre eğitim sisteminin alt yapısını oluşturan toplumlarda insan hakları kültürünün gelişmiş olması şaşırtıcı değildir. Toplumdaki bireylerin yetiştirilmesinde başta gelen kurumlardan birisi olan okulun kültürünün demokratik olması, bireylerin söz hakkına özen gösterilmesi, belli bir konuda, durumda, sorunda birbirleriyle etkili iletişim kurabilecekleri kanalların açık olması, onların insan hak ve özgürlüklerine saygılı olmalarında, demokratik yurttaşlık bilinç ve sorumluluğunu kazanmalarında büyük önem taşır. İletişim kanallarının açık olduğu bir ortamda, bireyler herhangi bir sorun karşısında etkin, yaratıcı çözümler üretirler, bir çemberin içinde sıkışıp kalmadan yaşam alanlarını genişletirler, etraflarına karşı duyarlılıkları ve sorumluluk bilinçleri gelişir. Sınıf ortamında kullanılan sözsüz (mimikler, jestler, oturuş ve duruş tarzı, göz teması vb.) ve sözlü iletişimin etkili ve sağlıklı olması, öğrencilerin özerk düşünce ve anlatım yeteneklerini geliştirmelerine olanak sağlar. Sözlü ve sözsüz mesajların çelişkili, içtenliksiz olmasından kaçınılması, öğrencilerin bir soru, bir sorun, bir durum, bir olay hakkında düşünce, yorum geliştirmelerine zaman tanınması, anlatımın çeşitli yollarının ( öykü, resim, şiir, yazı, şarkı,afiş vs.)kullanımının önünün açılması yöntemleri onların anlama, dinleme, algılama, kavrama ve anlatma dolayısıyla iletişim becerilerini geliştirecektir. Demokratik bir eğitim ortamında öğrencilerin etkin iletişimlerine olanak sağlanması, onların yaratıcı, araştırıcı tarzda düşünmelerini geliştirecek, tartışma yoluyla öğrenmelerini, farklı fikirleri dikkate alarak çalışmalarını iş birliği içinde gerçekleştirmelerini sağlayacaktır. Değişik etkinliklerde bir araya gelmelerinde, çeşitli konularda yaratıcı projeler, sorunlara çözüm yolları üretmelerinde etkili iletişim becerilerini edinmiş olmalarının katkısı büyük olacaktır. Çünkü etkili iletişim yaratıcılığı, farklı düşüncelerin ortaya çıkmasına ve kişilerin birbirleriyle olan ilişkilerinde zengin deneyimler edinmelerine olanak sağlar. Burada iletişimin bir diğer boyutu olan teknolojik yönüne de değinmek gerekir. Günümüzde kitle iletişim araçlarının (televizyon, radyo, faks, bilgisayar, uydu yayınları vs.)mesajları da iletişim biçimlerini devasa boyutlarda etkilemektedir. Bu araçlar sayesinde dünyadaki gelişim, değişim ve dönüşümlerden, üretilen bilgilerden anında haberdar olunabilmektedir. İnternet erişimi yoluyla dünyanın farklı bölgelerindeki insanlar etkileşime geçmekte, mesaj akışı doğrudan kişiler arasında yüz yüze iletişim şeklinde olmayıp sanal bir ortamda gerçekleşebilmektedir. İletişimin bu yönü, kişiler arası ilişkilerde birebir etkileşimi bir anlamda ortadan kaldırıp kişiyi sanal bir âlemde tutsaklaştırırken bir yandan da kişinin anında evrensel mesajlara ulaşmasını kolaylaştırmakta ve farklı kültürleri, farklı yaşam biçimlerini tanımaya olanak vermekte, toplumları birbirine yakınlaştırmakta, evrensel duyarlılıkları bir arada algılamaya fırsat sağlamaktadır. Kişinin yaşam evrenini genişletmekte, kapalı yapıları sorgulamasında aracı olmaktadır. Böylece bütün insanlık âlemi telefon kabloları yoluyla birbirine bağlanırken evrensel değerleri sahiplenmeleri ve yaşatmaya çalışmaları da söz konusu olmaktadır. Bugün Türkiye'nin de içinde yer aldığı Avrupa Konseyi ülkeleri aralarında oluşturdukları projelerin büyük bir bölümünü (örneğin Avrupa Konseyi Demokratik Yurttaşlık Eğitimi Projesi) karşılıklı birebir iletişime dayalı yöntemlerin yanı sıra oluşturdukları network ağları aracılığıyla da yürütmektedirler. Günümüzde Konsey üyesi birçok ülkedeki okullar oluşturdukları eğitim siteleri ve linkleri yoluyla etkileşim sağlayarak informal eğitimin büyük bir kısmını internet üzerinden gerçekleştirmektedirler. Bu yolla okullar oluşturdukları projeleri, etkinlikleri, eğitimsel değer taşıyan iyi uygulama örneklerini karşılıklı olarak paylaşmakta, bunlardan esinlenerek yeni yaratıcı etkinlikler ve projeler ortaya koyabilmekte, internet yoluyla oluşturulan mektup arkadaşlığı servisleri farklı kültürlerin birbirlerini tanımasını kolaylaştırmaktadır. Tüm bu iletişim etkinlikleri, insan hakları eğitimini informal bir biçimde gerçekleştirmeyi desteklemenin yanı sıra ortak bir Avrupa yurttaşlığı kimliğinin oluşturulmasına da katkıda bulunmaktadır. Ayrıca yürütülen kardeş okul etkileşimleri ve iletişimleri sayesinde evrensel ölçekte iş birliği, dayanışma, sorumluluk gibi değerler güçlenmektedir. Bu tür etkileşimlerin en canlı ve yakın örneğini Irak'taki savaşa karşı oluşturulan uluslar arası sivil toplum dayanışmasında da görmek mümkündür. Burada insanlığın bir savaş başlamadan önce ilk kez olarak tepkisini ortaya koyabilmesi, günümüzün iletişim ağının hızlı bilgiye ulaşmaya olanak vermesi ve bu yolla etkileşimin güçlü kılınması sayesindedir. Sonuç olarak sözlü veya sözsüz, yazınsal veya sanatsal, yüz yüze veya uzaktan ifade yoluyla gerçekleşsin yaşamımızın her alanında vazgeçilmez bir değeri olan iletişimin etkileri bugüne ait eylemlerimizden başlayıp geleceğimize uzanmaktadır. Her türlü insan etkinliğinin gerçekleşmesi iletişime dayanmaktadır. Bu denli büyük önemi olan iletişimi doğru ve etkili bir tarzda gerçekleştirmek, bire bir insan ilişkilerini nitelikli kıldığı kadar, uygarlığın ve kültürün gelişmesinde, farklılıklara saygının, düşünsel çok yönlülüğün güçlenmesinde dolayısıyla insan haklarına dayalı demokratik bir kültürün geliştirilmesinde temel destekleyicilerden birisi olacaktır. |
çok güzel bulmuşunuz |
Eski çağlarda insanlar nasıl haberleşmişlerdir? Eski insanlar nasiL haberLesirdi ? |
Paylasim icin cok sagolun ama insanlar sadece dumanla ve davulla haberlesmedi... Guvercinlede haberlestiler ve baska seylerlede bence bunlarin tumunu yazsaniz su an okundugundan daha fazLa okunur. Tesekkur ederim. |
peki orta çağda iletişim nasıldı biri bana bunu gönderebilirmi çooooooooooooook acil....... |
cdvffgb ya dumanla haberleşme kagıtla otla haberlesme vardıı |
sosyal bilgiler odevi haberleşmenin tarihçesi nedir? |
haberleşme haberleşmenin günümüze kadar geçmiş tarihi |
haberleşmenin tarihçesi ile ilgili resim |
ben tarihçeyi resimli istemiştim |
haberleşme haberleşmenin tarihi |
ya arkadaşlar resmi yokmu bunun hem sadece davulla haberleşilmedi ki başka şeylerle de haberleşildi |
İnsanlar varoluşlarından beri haberleşmek için çok çeşitli yöntemler kullanmışlardır İlk insanların haberleşmesi bağırmak olup bunun belirli bir mesafeden sonra yetersiz olduğunu görüp başka yöntemlere yönelmişlerdir Bu deneyler doğrultusunda ilk çağlarda haberleşmek için davullar kullanılmış,dumanla haberleşme yapılmıştır 19yüzyılda geldiğimizde Semafor adı verilen bir sistem geliştirilmiştir bu sistemın kendine özgü bir alfabeside bulunmaktaydı Bu sistemde tepeler uzerine birbirlerini gören kuleler koyarak işaretler yöntemiyle haberleşme çok uzaklara yayılmaya başlamıştı Elektriğin yaygınlaşması ve kullanılabilir hale gelmesi öncelikli olarak haberleşmeyi etkisi altına almıştır bu gelişmeler sonucunda ilk elektrikli telgraf 1837 yılında yapılmıştır 1843 yılında Amerikalı bir ressam olan Samuel Morse tarafından geliştirilen Mors Alfabesi günümüzde hala geçerliliğini korumaktadır 1876 yılında Bell tarafından telefonun icadı ve 1900lü yılların başlarında ilk Radyo sayılabilecek Mors Alfabesıyle haberleşilen Makoni adı verilen cihaz geliştirildi ve ardından Kanadalı bilim adamı Reginald Fessenden radyo aracılığıyla ilk kez insan sesini ileten kişi oldu Sonrasında Radyo ve Telefon Bütün evlere girerek haberleşmenin önemli bir parçaları oldu Teknolojinin durmaksızın gelişmesi günümüzde haberleşme için kullandığımız araçlarında değişmelerine neden olmuştur Günümüzde haberleşmede çok önemli yere sahip olan telefonlar yerini Cep Telefonlarına , Radyo ise yerini Televizyon ve İnternet’e bırakmıştır İnsanların ilk çağlardan itibaren beliren en önemli ihtiyaçlarından başta geleni haberleşmedir Bunun için de ateş yakma, duman, ses işaretlerinden, davul, boru, düdük gibi bütün imkânlardan faydalanılmaya çalışılmıştır Bunlar için kararlaştırılmış şekiller uygulana gelmiş ve iletişim sağlanmıştır Bunun için hayvanlar ve özellikle de güvercinler kullanılmıştır Bir çok ses ve işaretler ile anlaşma ve iletişim kurma yöntemlerini geliştirmesinden sonra da bunun kayda alınması ve daha sonraki nesillere aktarılması ve ispatının olması için de yazı icat edilmiştir Yazı da çevredeki imkânlara göre taşa, çamurdan parçalara, ağaca, madeni levhalar üzerine, kâğıda yazılmıştır Haberleşmenin tarihi, insanlık tarihi kadar eski olsa da iletişim, küreselleşen ve gittikçe küçük bir köy halini alan dünyamızda eskisinden de daha önemlidir Ne var ki haberleşme için önce konuşmak, bunu çeşitli vasıtalar ile başkalarına aktarmak, bir de yerleşik olmak asgari koşullardır Konuşmaların yazı ile ifade edilmeye başlaması ilk kez Sümer' de ve Eski Mısır' da gerçekleşti Finikeliler ve Romalılar bugünkü alfabeyi oluşturdular Sümerliler çivi yazısını, Mısırlılar hiyeroglif yazıyı, Romalılar Latin yazısını kullandılar ****************************** ******************** ****** İletişim, bilgi veya mesajların televizyon, radyo, televizyon gibi sistemlerle gönderilmesi ve alınmasıdır İletişim aynı zamanda bir konuşma dilidir İşaret dilinin sağırlar için bir iletişim biçim olması buna örnektir Tarihöncesi çağlarda konuşma biçimlerinden biri duvarlara ardı ardına çizilen mağara resimleriydi Bu resimlerin herbiri değişik hikayeler anlatırdı Teknolojideki gelişmeler iletişimin de ilerleme kaydetmesine neden olur Tabletler ve parşömenler insanların yazmalarına ve bilgiyi kaydetmelerine yarayan teknoloji ürünleriydi Sanat da bir iletişim şeklidir Resimler hikayeler anlatır, insanların nasıl hissettiklerini, giyindiklerini ve yaşadıklarını gösterir Matbaanın gelişmesiyle daha çok insan bilgiye ve habere ulaşabildi Telgraf ve mors kodları uzak bölgeler arasında iletişimi mümkün kıldı Daha sonra Alexander Graham Bell diğer bir teknolojik gelişme olan telefonu icat etti Şimdi ise faks makineleri, çağrı cihazları, cep telefonları ve hatta 3 boyutlu faks cihazları var Televizyon da iletişimi geliştiren önemli bir icattır Günümüzdeki en son iletişim biçimlerinden biri de internettir Telekonferans yapabilir, anında bilgilere ulaşabilir ve e-mail sayesinde dünya ile bir kaç dakika içinde mesajlaşabilirsiniz WebTV sayesinde internete televizyonunuzdan da ulaşabilirsiniz Gelecekte ise tüm haberleşme biçimlerinin Internet Protokolüne dayalı tek bir sistem etrafında birleşeceği görüşü ağır basmaktadır İLETİŞİM YOLLARI İletişim düşüncelerin, fikirlerin, mesajların ve bilginin diğer insanlarla paylaşılması işlemidir Bu tanımın kapsamında; • Yazı • Konuşma ve şarkı • Beden dili, hareketler ve yüz ifadeleri • Görsel iletişim • Elektronik İletişim • Uzak mesafeli iletişim vs Haberleşme insan hayatının vazgeçilmez bir parçasıdır İş, kişisel hayat ve eğitim hep haberleşmeye dayanır Hayvanlar bile işaretleşerek haberleşir ve birbirlerine yemek bulma, tehlikeden korunma, göç ve üreme işaretler |
resimli şeması yokmu |
haberleşme ilk önce mısırlılarda güvercinler ile oluşmuştur.. ilk haberleşme posta yolu hititlerde meydana gelmiştir.... |
ilk haberleşme dumanladır |
ya çok güzel yapmışsınızda bana resimler lazım |
peki elektrikli yerine normal telgraf daha önce yapıldı ama yanlış bilgi verilmiş |
ilk haberleşme davul ile olmuştur |
bak arkadaşım eskiden insanlar farklı yöntemlerle haberleşirdi ateş,mektup,telgraf duman gibi |
resimli şeması yokmu |
ödev için lazım bunun resimli şeması yok mu çok acil yardım edin hiçbir yerde bulamıyorum |
soru haberleşmenin tarihçesi nedir |
bana cumaya kadar açil lazım kronolojik sırada |
haberleşme eski çağlarda nasıl haberleşiyorlardılarrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrr hııııııııııııııııııı |
ilkokul için haberleşme tarihi geçmişten günümüze haberleşme araçları: Bağırmak Davul-Tamtam Duman Yazı Posta Güvercinleri Ulak Semafor Telgraf Telefon Radyo Televizyon Faks Cep Telefonu Modem İnternet |
yaa hadi cevapları yazın ödevimi bulamıyorum |
arkadaşlar ilk olarak bağırma duman posta güvercnleri ve telefon kısaca XD |
nerde konu şeması!!?????????? |
haberleşmenin tarihli şeması nedir? |
mektup.telgraf.ayna.güneş.vb. |
sosyal bilgiler ödevi var haberleşmenin tarihçesi ne dir ???????? |
lütfen bunun resimli şeması olsun sosyal bilgiler dersim için çççççççokkkkk lazım |
peki haberleşminin tarihçesi |
Alıntı:
|
işallah burada haberleşmenin tarihçesi vardır sosyalödevime çoooooooooooooook lazım |
İnsanlar varoluşlarından beri haberleşmek için çok çeşitli yöntemler kullanmışlardır. İlk insanların haberleşmesi bağırmak olup bunun belirli bir mesafeden sonra yetersiz olduğunu görüp başka yöntemlere yönelmişlerdir. Bu deneyler doğrultusunda ilk çağlarda haberleşmek için davullar kullanılmış,dumanla haberleşme yapılmıştır. 19.yüzyılda geldiğimizde Semafor adı verilen bir sistem geliştirilmiştir bu sistemın kendine özgü bir alfabeside bulunmaktaydı. Bu sistemde tepeler uzerine birbirlerini gören kuleler koyarak işaretler yöntemiyle haberleşme çok uzaklara yayılmaya başlamıştı. Elektriğin yaygınlaşması ve kullanılabilir hale gelmesi öncelikli olarak haberleşmeyi etkisi altına almıştır bu gelişmeler sonucunda ilk elektrikli telgraf 1837 yılında yapılmıştır. 1843 yılında Amerikalı bir ressam olan Samuel Morse tarafından geliştirilen Mors Alfabesi günümüzde hala geçerliliğini korumaktadır. 1876 yılında Bell tarafından telefonun icadı ve 1900lü yılların başlarında ilk Radyo sayılabilecek Mors Alfabesıyle haberleşilen Makoni adı verilen cihaz geliştirildi ve ardından Kanadalı bilim adamı Reginald Fessenden radyo aracılığıyla ilk kez insan sesini ileten kişi oldu . Sonrasında Radyo ve Telefon Bütün evlere girerek haberleşmenin önemli bir parçaları oldu. Teknolojinin durmaksızın gelişmesi günümüzde haberleşme için kullandığımız araçlarında değişmelerine neden olmuştur. Günümüzde haberleşmede çok önemli yere sahip olan telefonlar yerini Cep Telefonlarına , Radyo ise yerini Televizyon ve İnternet’e bırakmıştır. Alıntı |
tarihçe lazım çok acil |
ya burdaki yazılar çok az olmuş en az bi 12,13 sayfa yazmam gerekio ;( |
haberleşmenin tarihçesi dersimi bulamıyorum |
Alıntı:
Önce sesini tanıdı insan. Sonra anlamı keşfetti. Düşündükçe çoğaldı. Üçüncü kişinin tarihiyle çığ gibi başladı çoğalma. Ses yazıya, çizgiye dönüştü. Doğadaki rengi tanıdı ve yeniden üretti insan. Toplumsal bir varlık olan insanın en önemli özelliklerinden birisi de kendi cinsiyle ilişki kurması, duygu ve düşüncelerini bir diğerine aktarmasıdır. İnsanın bu özelliği onda varolan iletişim yeteneği ile ilgilidir. İnsanlar çağlar boyu birbirleri ile bu yetenekleri sayesinde etkileşimde bulunmuşlar, kültürlerini, uygarlıklarını geliştirmelerinde bu etkileşimlerinin rolü büyük olmuştur. İnsanlığın ilk döneminde iletişimde önce ses vardır. İnsan kendisini çıkardığı değişik seslerle, çığlıklarla ve bunları desteklediği bedensel hareketlerle ifade etmiştir. Bunun yanı sıra ilkel resimlerle, çizgilerle insanın mesajını aktarması da insanlığın iletişim tarihinde sanatın ilk izlerinin göstergesi olmuş, günümüzün sanatsal anlatımlarına ulaşana değin sanat öncülüğüyle iletişim kurma biçimleri de evrimsel bir çizgi izlemiştir. İnsanın iletişiminin gelişiminde en başta gelen koşul hiç şüphesiz dilin ortaya çıkması, konuşmanın başlaması, yani sözün kurulması, zamanla yazının bulunması, sözlü ve yazılı ifade biçiminin güçlenmesi olmuştur. İletişim biçimleri zamanla büyük gelişmeler kaydetmiş, yakın çevreyle iletişimin yanında, dünyanın bir diğer ucundaki insanlarla da iletişim, hızlı teknolojik gelişimle olanaklı hâle gelmiştir. Kişiler arası ilişkilerde ve bütün toplumsal alandaki etkileşimde en önemli faktörlerden birisi olan iletişim kurma eylemi, kaynağını en başta dil becerisinden, sözlü ve yazılı ifade yeteneğinden, bunların yanında ayrıca bedensel sembollerden almaktadır. İnsanın bu eyleminin en başta ilişkili olduğu özgürlük alanları da düşünce ve ifade özgürlüğü ile iletişim özgürlüğüdür. Düşünsel özgürlük, en kısa biçimde, kişinin özgür düşünme yetisine sahip olması yanında, düşünce ve kanılarını serbestçe açıklayabilmesi anlamına gelir. Düşünsel özgürlük aynı zamanda başka düşüncelere ulaşabilme özgürlüğünü (haber alma, bilim ve sanat öğrenme özgürlüklerini); din ve vicdan özgürlüğünü de içerir. İnsan Hakları Evrensel Bildirgesinin 19. maddesindeki 'her bireyin görüş ve anlatım özgürlüğü hakkı vardır; bu hak görüşleri nedeniyle kaygı duymama hakkı ile ülke sınırları söz konusu olmaksızın, herhangi bir anlatım aracıyla, bilgi ve düşünceleri araştırma, edinme ve yayma hakkını içerir.' ifadesi düşünce özgürlüğünün gerçekleşmesi için iletişim özgürlüğüne de vurgu yapar. Kişiler arası ilişkilerde ve toplumsal yaşamın her alanında (ev, okul, iş yeri, kamu mekânları vs.) büyük önemi olan iletişimde zaman zaman sıkıntılarla veya engellerle karşılaşılması, gündelik yaşamda bir takım sorunlar yaratmakla kalmayıp, gelecekteki düşünce ve eylemlere de etki etmektedir. İnsanın iletişim eyleminde, dil, dilin kullanımı ve kültürel boyut birincil öneme sahiptir. Bir aktarım aracı olarak dilin kişide yeterli veya yetersiz gelişmiş olması, kişinin kullandığı dilin zenginliği veya kısırlığı insanî etkileşimlerin canlılığında ve dinamiğinde farklı biçimde rol oynamaktadır. Çünkü dilin zenginliği, kurgusal yapısı, düşünme biçimini etkilemekte, ona yeni boyutlar katmakta, olayları, kavramları yorumlamada, duyguların farkına varmada ve bütün bunları olduğu gibi ifade etmede, yani bir diğerine aktarmada, toplumsal ve kültürel yaşamı zenginleştirmede önemli katkılarda bulunmaktadır. Baskıcı ve otoriter, dıştan denetime dayalı, ön yargılı bir kültürden beslenen iletişim biçimiyle, demokratik, öz denetime, başkalarına karşı sorumluluğa dayalı, özgürlükçü bir zemine sahip iletişim tarzının söylemleri, algılamaları, mesajları da bambaşka olacaktır. İtaat kültüründe, yetkenin emir ve söylemlerine göre davranılır; bunlara uymanın dışında fikir ve söylem geliştirilmez, dar bir alanda kapalı tarzda bir yaşam vardır; dolayısıyla iletişim de kalıp mesajları aktarmaktan ibarettir. Özgürlükçü, eşitlikçi, karşılıklı, yaratıcı, keşfedici bir iletişim biçimi söz konusu değildir. Kişinin içine doğduğu, yetiştirildiği ortamdaki iletişim tarzının onun düşünme, ifade etme, kendine ve başkalarına dönük tutumlarını etkilemesi kaçınılmazdır. Dolayısıyla ailedeki, okuldaki vs. toplumsal yaşam alanlarındaki ilişki biçimlerinin demokratik veya otoriter olması, açık veya kapalı olması etkili iletişimin önünü açacak ya da tıkayacaktır. Bireylerin duygu ve düşüncelerini ifade etme becerisinin geliştirilmesi, gerek aile gerek okul ve diğer toplumsal alanlardaki ilişkilerin demokratik bir tarzda gerçekleşmesi, hem kişiler arası hem de toplumsal ilişkilerde etkili iletişime olanak verecektir. Bunların yanında kişiler arası ilişkilerde etkili iletişimi sağlayan bir diğer unsur da etkin dinleme becerisidir. Etkin dinleme, bir diğeriyle olan ilişkiye karşı sorumluluktaki en önemli boyutlardan biridir. İçinde ötekine karşı saygıyı, onu kabul etmeyi, ona değer vermeyi, empatiyi, algılamayı, algıladıklarını yansıtarak sınamayı, ayrıntıların farkına varmayı, dolayısıyla eşitlikçi, demokratik bir tutumu barındırır. En önemli sosyalleşme ortamlarından biri olan okul, iletişim tarzının gelişmesinde önemli bir rol oynamaktadır. Kişi birçok beceriyi, okulda edinmektedir. Dolayısıyla okul eğitiminde kişinin yüz yüze geldiği tutum ve davranışların onun ilişki ve iletişim biçimine de etkisi de büyük olacaktır. Özgür ve demokratik bir okul ortamında bireylerin düşünce ve duygularına saygı duyulur, farklı düşünceler hiçbir baskı hissetmeden ortaya konulurlar, kişiler birbirlerinin düşünce, duygu ve yorumlarını algılamak için gerekli açık iletişim becerilerini edinmişlerdir. Kendi söz haklarına olduğu kadar başkalarının söz hakkına da saygı gösterirler ve bu hakkı onlarda korurlar, çatışmaların çözümünde güce dayalı üstünlük, bir tarafın haklı çıkması değil eşitlik ve adalet ilkesi söz konusudur. Her iki tarafın da anlaşacağı çözümleri üretme becerisine sahiptirler. Bu ilke ve becerilere göre eğitim sisteminin alt yapısını oluşturan toplumlarda insan hakları kültürünün gelişmiş olması şaşırtıcı değildir. Toplumdaki bireylerin yetiştirilmesinde başta gelen kurumlardan birisi olan okulun kültürünün demokratik olması, bireylerin söz hakkına özen gösterilmesi, belli bir konuda, durumda, sorunda birbirleriyle etkili iletişim kurabilecekleri kanalların açık olması, onların insan hak ve özgürlüklerine saygılı olmalarında, demokratik yurttaşlık bilinç ve sorumluluğunu kazanmalarında büyük önem taşır. İletişim kanallarının açık olduğu bir ortamda, bireyler herhangi bir sorun karşısında etkin, yaratıcı çözümler üretirler, bir çemberin içinde sıkışıp kalmadan yaşam alanlarını genişletirler, etraflarına karşı duyarlılıkları ve sorumluluk bilinçleri gelişir. Sınıf ortamında kullanılan sözsüz (mimikler, jestler, oturuş ve duruş tarzı, göz teması vb.) ve sözlü iletişimin etkili ve sağlıklı olması, öğrencilerin özerk düşünce ve anlatım yeteneklerini geliştirmelerine olanak sağlar. Sözlü ve sözsüz mesajların çelişkili, içtenliksiz olmasından kaçınılması, öğrencilerin bir soru, bir sorun, bir durum, bir olay hakkında düşünce, yorum geliştirmelerine zaman tanınması, anlatımın çeşitli yollarının ( öykü, resim, şiir, yazı, şarkı,afiş vs.)kullanımının önünün açılması yöntemleri onların anlama, dinleme, algılama, kavrama ve anlatma dolayısıyla iletişim becerilerini geliştirecektir. Demokratik bir eğitim ortamında öğrencilerin etkin iletişimlerine olanak sağlanması, onların yaratıcı, araştırıcı tarzda düşünmelerini geliştirecek, tartışma yoluyla öğrenmelerini, farklı fikirleri dikkate alarak çalışmalarını iş birliği içinde gerçekleştirmelerini sağlayacaktır. Değişik etkinliklerde bir araya gelmelerinde, çeşitli konularda yaratıcı projeler, sorunlara çözüm yolları üretmelerinde etkili iletişim becerilerini edinmiş olmalarının katkısı büyük olacaktır. Çünkü etkili iletişim yaratıcılığı, farklı düşüncelerin ortaya çıkmasına ve kişilerin birbirleriyle olan ilişkilerinde zengin deneyimler edinmelerine olanak sağlar. Burada iletişimin bir diğer boyutu olan teknolojik yönüne de değinmek gerekir. Günümüzde kitle iletişim araçlarının (televizyon, radyo, faks, bilgisayar, uydu yayınları vs.)mesajları da iletişim biçimlerini devasa boyutlarda etkilemektedir. Bu araçlar sayesinde dünyadaki gelişim, değişim ve dönüşümlerden, üretilen bilgilerden anında haberdar olunabilmektedir. İnternet erişimi yoluyla dünyanın farklı bölgelerindeki insanlar etkileşime geçmekte, mesaj akışı doğrudan kişiler arasında yüz yüze iletişim şeklinde olmayıp sanal bir ortamda gerçekleşebilmektedir. İletişimin bu yönü, kişiler arası ilişkilerde birebir etkileşimi bir anlamda ortadan kaldırıp kişiyi sanal bir âlemde tutsaklaştırırken bir yandan da kişinin anında evrensel mesajlara ulaşmasını kolaylaştırmakta ve farklı kültürleri, farklı yaşam biçimlerini tanımaya olanak vermekte, toplumları birbirine yakınlaştırmakta, evrensel duyarlılıkları bir arada algılamaya fırsat sağlamaktadır. Kişinin yaşam evrenini genişletmekte, kapalı yapıları sorgulamasında aracı olmaktadır. Böylece bütün insanlık âlemi telefon kabloları yoluyla birbirine bağlanırken evrensel değerleri sahiplenmeleri ve yaşatmaya çalışmaları da söz konusu olmaktadır. Bugün Türkiye'nin de içinde yer aldığı Avrupa Konseyi ülkeleri aralarında oluşturdukları projelerin büyük bir bölümünü (örneğin Avrupa Konseyi Demokratik Yurttaşlık Eğitimi Projesi) karşılıklı birebir iletişime dayalı yöntemlerin yanı sıra oluşturdukları network ağları aracılığıyla da yürütmektedirler. Günümüzde Konsey üyesi birçok ülkedeki okullar oluşturdukları eğitim siteleri ve linkleri yoluyla etkileşim sağlayarak informal eğitimin büyük bir kısmını internet üzerinden gerçekleştirmektedirler. Bu yolla okullar oluşturdukları projeleri, etkinlikleri, eğitimsel değer taşıyan iyi uygulama örneklerini karşılıklı olarak paylaşmakta, bunlardan esinlenerek yeni yaratıcı etkinlikler ve projeler ortaya koyabilmekte, internet yoluyla oluşturulan mektup arkadaşlığı servisleri farklı kültürlerin birbirlerini tanımasını kolaylaştırmaktadır. Tüm bu iletişim etkinlikleri, insan hakları eğitimini informal bir biçimde gerçekleştirmeyi desteklemenin yanı sıra ortak bir Avrupa yurttaşlığı kimliğinin oluşturulmasına da katkıda bulunmaktadır. Ayrıca yürütülen kardeş okul etkileşimleri ve iletişimleri sayesinde evrensel ölçekte iş birliği, dayanışma, sorumluluk gibi değerler güçlenmektedir. Bu tür etkileşimlerin en canlı ve yakın örneğini Irak'taki savaşa karşı oluşturulan uluslar arası sivil toplum dayanışmasında da görmek mümkündür. Burada insanlığın bir savaş başlamadan önce ilk kez olarak tepkisini ortaya koyabilmesi, günümüzün iletişim ağının hızlı bilgiye ulaşmaya olanak vermesi ve bu yolla etkileşimin güçlü kılınması sayesindedir. Sonuç olarak sözlü veya sözsüz, yazınsal veya sanatsal, yüz yüze veya uzaktan ifade yoluyla gerçekleşsin yaşamımızın her alanında vazgeçilmez bir değeri olan iletişimin etkileri bugüne ait eylemlerimizden başlayıp geleceğimize uzanmaktadır. Her türlü insan etkinliğinin gerçekleşmesi iletişime dayanmaktadır. Bu denli büyük önemi olan iletişimi doğru ve etkili bir tarzda gerçekleştirmek, bire bir insan ilişkilerini nitelikli kıldığı kadar, uygarlığın ve kültürün gelişmesinde, farklılıklara saygının, düşünsel çok yönlülüğün güçlenmesinde dolayısıyla insan haklarına dayalı demokratik bir kültürün geliştirilmesinde temel destekleyicilerden birisi olacaktır. |
ama çok fazla uzun olmamiş |
sss ama çok az bulmuşlar |
haberleşmenin tahrihçesi yok mu? |
ya bunu resimli veya resimsiz şeması yok mu? |
İnsanlar varoluşlarından beri haberleşmek için çok çeşitli yöntemler kullanmışlardır. İlk insanların haberleşmesi bağırmak olup bunun belirli bir mesafeden sonra yetersiz olduğunu görüp başka yöntemlere yönelmişlerdir. Bu deneyler doğrultusunda ilk çağlarda haberleşmek için davullar kullanılmış,dumanla haberleşme yapılmıştır. 19.yüzyılda geldiğimizde Semafor adı verilen bir sistem geliştirilmiştir bu sistemın kendine özgü bir alfabeside bulunmaktaydı. Bu sistemde tepeler uzerine birbirlerini gören kuleler koyarak işaretler yöntemiyle haberleşme çok uzaklara yayılmaya başlamıştı. Elektriğin yaygınlaşması ve kullanılabilir hale gelmesi öncelikli olarak haberleşmeyi etkisi altına almıştır bu gelişmeler sonucunda ilk elektrikli telgraf 1837 yılında yapılmıştır. 1843 yılında Amerikalı bir ressam olan Samuel Morse tarafından geliştirilen Mors Alfabesi günümüzde hala geçerliliğini korumaktadır. 1876 yılında Bell tarafından telefonun icadı ve 1900lü yılların başlarında ilk Radyo sayılabilecek Mors Alfabesıyle haberleşilen Makoni adı verilen cihaz geliştirildi ve ardından Kanadalı bilim adamı Reginald Fessenden radyo aracılığıyla ilk kez insan sesini ileten kişi oldu . Sonrasında Radyo ve Telefon Bütün evlere girerek haberleşmenin önemli bir parçaları oldu. Teknolojinin durmaksızın gelişmesi günümüzde haberleşme için kullandığımız araçlarında değişmelerine neden olmuştur. Günümüzde haberleşmede çok önemli yere sahip olan telefonlar yerini Cep Telefonlarına , Radyo ise yerini Televizyon ve İnternet’e bırakmıştır. |
nsanlar varoluşlarından beri haberleşmek için çok çeşitli yöntemler kullanmışlardır. İlk insanların haberleşmesi bağırmak olup bunun belirli bir mesafeden sonra yetersiz olduğunu görüp başka yöntemlere yönelmişlerdir. Bu deneyler doğrultusunda ilk çağlarda haberleşmek için davullar kullanılmış,dumanla haberleşme yapılmıştır. 19.yüzyılda geldiğimizde Semafor adı verilen bir sistem geliştirilmiştir bu sistemın kendine özgü bir alfabeside bulunmaktaydı. Bu sistemde tepeler uzerine birbirlerini gören kuleler koyarak işaretler yöntemiyle haberleşme çok uzaklara yayılmaya başlamıştı. Elektriğin yaygınlaşması ve kullanılabilir hale gelmesi öncelikli olarak haberleşmeyi etkisi altına almıştır bu gelişmeler sonucunda ilk elektrikli telgraf 1837 yılında yapılmıştır. 1843 yılında Amerikalı bir ressam olan Samuel Morse tarafından geliştirilen Mors Alfabesi günümüzde hala geçerliliğini korumaktadır. 1876 yılında Bell tarafından telefonun icadı ve 1900lü yılların başlarında ilk Radyo sayılabilecek Mors Alfabesıyle haberleşilen Makoni adı verilen cihaz geliştirildi ve ardından Kanadalı bilim adamı Reginald Fessenden radyo aracılığıyla ilk kez insan sesini ileten kişi oldu . Sonrasında Radyo ve Telefon Bütün evlere girerek haberleşmenin önemli bir parçaları oldu. Teknolojinin durmaksızın gelişmesi günümüzde haberleşme için kullandığımız araçlarında değişmelerine neden olmuştur. Günümüzde haberleşmede çok önemli yere sahip olan telefonlar yerini Cep Telefonlarına , Radyo ise yerini Televizyon ve İnternet’e bırakmıştır. |
rg hızlıca yazınj lütfennnn |
Saat: 18:17 |
©2005 - 2024, MsXLabs - MaviKaranlık