3 TANE İLKİNİ BULAMADIM ACABA BULURMUSUNUZ KONUSU:ORMANLARI KORUMA YOLLARI NELERDİR LTF BULUN ÇOK ACİL? |
Ormanların korunması http://www.aksam.com.tr/kalici/resim3/yukari.gif http://www.aksam.com.tr/kalici/resim3/ileri.gif Ülkemiz nüfusunun 9 milyonu sayıları 17 bin 445 olan ormaniçi ve kenarı köylerde yaşamaktadır. Bu da göstermektedir ki, Türkiye nüfusunun yaklaşık altıda biri ormanlarla iç içe yaşamaktadır İçinde bulunduğumuz Yüzyıl'da çağdaş ormancılığın amacı, ormanın sürekliliğini sağlayarak optimal yararlanmayı temin etmektir. Ormanlar varlıkları ve sağladıkları yararlar itibarıyle, toplumların yaşama düzenlerini etkileyen doğal kaynakların başında gelmektedir. Ormanlar ülkelerin ekonomik yaşamında olduğu kadar, sosyal yaşamlarında da büyük öneme sahiptirler. İnsanlığın varoluşundan beri ormanlara ve elde edilen çeşitli ürünlere ve hizmetlere sürekli gereksinme duyulmuştur. Ormanlar varoluşlarıyla topluma temiz hava, çevre sağlığı, görsel zenginlik, toprağı koruma, iklimi iyileştirme ve su rejimini düzenleme gibi hizmetleri aracısız olarak sunabilirler. Bununla birlikte ormanlar, çeşitli nitelikteki ürünlerin kaynağı olarak büyük oranda öneme sahiptirler. Bilindiği gibi bugün orman ürünlerinin (ana ve yan ürünler) 6 bin dolayında kullanım yeri bulunmaktadır. Ancak, orman kaynaklarının bu fonksiyonlarını gerçekleştirip topluma sunabilmeleri için öncelikle ülkemiz ormanlarının sağlıklı bir yapıya kavuşturularak korunmaları ile mümkündür. Türkiye'de son yıllarda orman varlığının saptanması amacıyla yapılan çalışmalardan (Türkiye Orman Envanteri) anlaşılacağı üzere 20.2 milyon hektardır. Buna göre ormanlarımız ülke alanının yüzde 26'sını kaplamaktadır. Ormanlarımızın yüzde 44'ü ürün verebilen 'verimli orman' niteliğinde olup, geri kalan yüzde 56'sı da verim gücü düşük ya da bozuk makilik ve çalılıkların oluşturduğu 'verimsiz orman' niteliğindedir. Canlı bir varlık olan orman açıkta bulunması nedeniyle, canlı ve cansız birçok etkenin oluşturduğu çeşitli tehlikelerle karşı karşıya bulunmaktadır. * * * Ülkemiz ormanları için en tehlikeli yaratığın insan olduğu söylenebilir. Çünkü yurdumuz ormanları, bir taraftan çok eski tarihlerden bu yana cereyan eden sürekli savaşlar ve istilalalar, diğer taraftan da insanların ormanda yaptığı zararlar arasında orman yangınları, hayvanlarını otlatmaları, tarla açmaları, kaçakçılık, ortam kirlenmesi vb. nedenlerle büyük oranda tahrip edilerek alanları daralmış ya da tamamen çıplaklaşmıştır. Türkiye, topraklarının önemli kısımları itibarıyle erozyonun çok ilerlemiş olduğu bir ülkedir. Ormandan beklenen maddi ve manevi yararların sağlanabilmesi, onun iyi bir şekilde korunması ile mümkün olacaktır. Bugün en önemli doğal kaynaklardan biri olan ormanların zararlı etkenlere karşı korunması devletin ve bu arada vatandaşların en önemli görevleri arasında yer almalıdır. Türkiye'nin de dahil olduğu Avrupa ve Akdeniz ülkelerinden meydana gelen Avrupa Tarım Konfederasyonu (CAE), 1971 yılı ekim ayında yapılan toplantıda 'Dünya Ormancılık Günü' kurulmasına karar vermiş ve bu günün tarihini de 21 Mart olarak saptanmıştır. * * * Bu düşünce Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Teşkilatı (FAO) tarafından da kabul edilerek bu konuda üye devletlerle işbirliği yapılması tavsiye edilmiştir. Türkiye'de ilk defa 1975 yılında kutlanan Dünya Ormancılık Günü'nün amaçlarını aşağıdaki şekilde açıklamak mümkündür: Orman kaynaklarına gereken önemin verilmesi Radyo-Televizyon ve basın organlarından yararlanarak genel ormancılık faaliyetlerinin kamuoyuna duyurulması Ormanların maddi ve manevi faydaları yanında doğayı koruma ve rekreasyon yönünden hizmetlerin açıklanması Çevre sorunları içinde doğal kaynaklardan biri olan orman konusunun tabiat-insan ilişkileri yönünden incelenmesinin sağlanması Orman ürünlerine dünya çapında duyulan gereksinme ile orman kaynakları arasındaki ilişkilerin ortaya çıkarılması ve ağaçlandırmaların öneminin belirtilmesi Ormanlardan çok yönlü yararlanma yanında tüm ormancılık çalışmalarının sosyo-ekonomik değerlerinin belirtilmesi ve geliştirilmesi. Dünya Ormancılık Günü'nde de genel hatları ile ortaya konulan yukarıdaki amaçların gerçekleştirilmesi için ormanların iyi bir şekilde korunması gerekmektedir. Ülkemizde ormanların işletilmesi, korunması ve alanlarının genişletilmesi devlete ait bir görev olarak benimsenmiştir. Nitekim yürürlükte olan 1982 tarihli Anayasamız'ın 169. maddesinde, 'Devlet ormanların korunması ve sahalarının genişletilmesi için gerekli kanunları koyar ve tedbirleri alır. Yanan ormanların yerinde yeni ormanlar yetiştirilir, bu yerlerde başka çeşit tarım ve hayvancılık yapılamaz. Bütün ormanların gözetimi Devlete aittir. Devlet ormanlarının mülkiyeti devrolunamaz. Devlet ormanları kanuna göre, Devletçe yönetilir ve işletilir. Bu ormanlar zaman aşımı ile mülk edinilemez ve kamu yararı dışında irtifak hakkına konu olamaz. Ormanlara zarar verebilecek hiçbir faaliyet ve eyleme müsaade edilemez. Ormanların tahrip edilmesine yol açan siyasi propaganda yapılamaz, münhasıran orman suçları için genel ve özel af çıkarılamaz. Ormanları yakmak, ormanı yok etmek veya daraltmak amacıyla işlenen suçlar genel ve özel af kapsamına alınamaz' denilmekte ve bu suretle ormanların önemi üzerinde durulmaktadır. Bu açıklamalardan anlaşılacağı üzere, Anayasamız orman yangınları konusuna özel bir önem vermiş olup, bu amaçla işlenen suçların genel ve özel af kapsamı dışında tutulmasını öngörmüştür.Ormanlar insanlık tarihi boyunca önemini korumuştur. Bu gün için ülkemiz nüfusunun yaklaşık olarak 9 milyonu, sayıları 17 bin 445 olan ormaniçi ve kenarı köylerde yaşamaktadır. Bu rakamlar göstermektedirler ki, Türkiye nüfusunun yaklaşık altıda biri ormanlarla iç içe yaşamaktadır. Bu insanların ormanla olan ilişkileri ve ona olan sevgileri istenen düzeyde olmadıkça bundan daima zarar gören orman ve sonuçta yine insan olacaktır. İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi - Yrd. Doç. Dr. Ali KÜÇÜKOSMANOĞLU |
Ormanları koruma yolları nedir? ormanları korumanın yolları nelerdir? |
Orman Yangını, Nedenleri ve Korunma Yolları İnceleyiniz... |
Ormanları nasıl koruyabiliriz? Orman koruma yollarını arıyorum.ama orman yangını olmayacak. |
Ormanların Korunması Ormanları yangından, hastalıklardan, böcek ve hayvanların vereceği zarardan korumak bir ormancının geleneksel görevleri arasındadır. Gittikçe daha çok sayıda insan ormanları dinlenme ve başka amaçlarla kullandıkça yangın olasılığı artmaktadır. Her 10 orman yangınından dokuzuna insanlar neden olur. Arabadan atılan sönmemiş bir sigara, söndürülmemiş bir kamp ateşi, rüzgârlı bir günde yakılan çöpler kısa bir süre içinde denetimden çıkan bir yangına neden olabilir. Her yıl milyonlarca hektar orman alanı yangınla kararmaktadır. Orman yangınlarından ağaçlar zarar görür ya da tümüyle kururken, doğal güzellikler de ortadan kalkar, yabanıl yaşam yok olur ve toprak aşınır. Özellikle Kuzey Amerika ve Avustralya' nın uçsuz bucaksız orman alanlarında yangına karşı mücadelede ormancıların kullanabilecekleri yeni gereçler geliştirilmiştir. Uçaklara takılan kızılötesi elektronik tarama gereçleri yoğun duman içinde bile yangının tam nerede olduğunu gösterebilmektedir. Yangına su ve kimyasal madde püskürtmek, yerdeki ekiplere yardım gereçleri ulaştırmak için uçak ve helikopterler kullanılmaktadır. Yangın söndürme ekipleri uzak ve yolu olmayan bölgelere paraşütle indirilir. Telsizli devriyeler ve kule gözcüleri yangını daha başlangıcında görüp haber vererek genişlemeden söndürülmesini sağlar. Gene de orman yangınlarıyla mücadele, yangın yerinde kazma kürek ve su pompalarıyla çalışmayı da gerektiren tehlikeli ve zor bir iştir.Orman yangınları kadar dehşet verici olmayan böcek ve hastalıklar da ormanların aynı derecede ciddi düşmanlarıdır. Bir zamanlar ABD'nin doğusundaki önemli ağaç türlerinden biri olan Amerika kestanesi, "kestane kanseri" denen bir mantar hastalığı sonucu yok olmuştur. Bir başka mantar hastalığından Veymut çamını kurtarmak için ormancılar uzun yıllar çalışmıştır. Karaağaç hastalığı, Avrupa ve Kuzey Amerika'da kent, park ve ormanlardaki çok sayıda karaağacı yok etmiştir. Bu tür kayıpları önlemek zordur. Çünkü genellikle hastalıklar ilk aşamalarında fark edilmez, yayıldıktan sonra denetim altına alınmaları ise büyük harcamalar gerektirir. Orman ağaçlarına saldıran çok çeşitli böcek türleri vardır. Eğer koşullar uygunsa bu böcekler hızla artar ve geniş bir alandaki ağaçları yok edebilir. Kabukböcekleri ve tombul güve en tehlikeli orman zararlılarından bazıları dır. Hastalıkları denetim altına alma yöntemleri arasında kimyasal tedavi, hasta ağaçların yakılması ve böcek ilacı püskürtmek sayılabilir. Zararlı böcekleri yok edecek başka böcek ve asalaklar bulmaya yönelik biyolojik mücadele yöntemlerini geliştirmek için de araştırmacılar çalışmaktadır. Yaşlılık, kuraklık ya da yangından zayıf düşmüş ağaçlar böcek saldırısından en kolay etkilenebilecek durumda olduklarından, böceklerle savaşmanın bir yolu da risk taşıyan ağaçları ormanda bırakmamaktır. |
ormanları koruma yolları nedir |
Alıntı:
|
ormanları koruma yoları ormanları koruma yolları nelerdir |
ormanları koruma yolları ormanları koruma yolları nelerdir |
Ormanları koruma yolları nedir? ormanları koruma yolları nelerdir |
ormanları koruma yolları ormanları koruma yolları |
Orman Yangını, Nedenleri ve Korunma Yolları MsXLabs & Temel Britannica & Vikipedi, özgür ansiklopedi http://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/thumb/f/fb/Wsa-lightning-complex_fire_ron-gregory.jpg/800px-Wsa-lightning-complex_fire_ron-gregory.jpg "Bir Orman Yangını" Orman Yangını, doğal yada insani sebeplerden ortaya çıkan ormanların kısmen veya tamamen yanmasıdır.Yıldırım düşmesi,yanardağ patlaması ve yüksek sıcaklık gibi doğal sebeplerle çıkan yangınlar ve sigara,tarımsal ürünler nedeyli çıkan insan kaynaklı orman yangınları vardır. Ormanların yanması ekolojik olarak bir çok zarara sebep olur.İklim değişikliği ve kuraklık başlıca sonuçlardır. Orman Yangınları Orman yangınları, özellikle uzun süre yağmur yağmayan yaz aylarında büyük bir tehlikedir. Avustralya'nın bazı bölgeleri, Afrika, Fransa ve ABD orman yangınlarının çok olduğu yerlerdir. Dikkatsizce üzerine bir sigara fırlatılan kuru yapraklar bir süre kimsenin dikkatini çekmeden için için yanabilir. Sonra bir rüzgâr eser, yapraklar alevlenir ve eğer hemen görülüp söndürülmezse yangın büyüyerek denetimden çıkar. Ormanlık bölgelerde yangın gözetleme kuleleri ve yangın tehlikesine karşı uyanık orman görevlileri vardır. Zaman zaman devriye uçaklarıda hangi bir duman olup olmadığını havadan denetler. Eğer bir yangın yayılmaya başlamadan önce saptanabilirse kolayca söndürülebilir. Ama yangın çok büyükse, itfaiyeciler ya helikopterle yada uçaklardan paraşütle atlayarak hızla yangın yerine ulaşırlar. Uçaklar yangına havadan kimyasal söndürücüler püskürtür. Yangının yayılmasını önlemek için yangının çevresindeki bir kuşak boyunca bitkiler buldozerlerle temizlenir. Genellikle bu kuşak çevresindeki ağaçlar denetim altında yakılarak yangın buraya gelince yanacak bir şey kalmamış olması sağlanır. Ağaçtan ağaca atlayarak genişleyen yangın buraya ulaştığında ateşin atlayabileceği bir ağaç olmadığı için yangının yayılması durur. Yangın söndürme ekipleri son ateş parçası sönene kadar çalışmalarını sürdürürler. Bütün bu gelişmiş söndürme yöntemlerine karşın orman yangınları her yıl büyük zararlara neden olmaktadır. Ormanları yangınlara karşı korumak için öncelikle şunlara dikkat edilmesi gerekir:
Kaynak: MsXLabs & Temel Britannica & Vikipedi, özgür ansiklopedi |
ORMAN YANGINI NASIL ÖNLENİR ORMAN YANGINI NASIL ÖNLENİR LÜTFEN YAZIN |
Alıntı:
Alıntı:
|
ormanı korumak istiyorsanıs yakmayın fidan dikin |
ormanları korumanın yolları nelerdir acil!!! |
ormanları korumanın yolları Ormanları korumanın yollarını söylermisiniz?Ama orman yangını olmayacak. |
ORMANLARIN KORUNMASI Ormanlar, sadece ait oldukları ülkelerin ormanları olmayıp tüm insanlığın ortak malı olduğu kabul edilmektedir. Bu sebeple korunmaları ve gelecek kuşaklara sağlıklı bir şekilde aktarılmaları çok önemlidir. Ekonomik değer taşımaları, toprağın korunması, su rejiminin düzenlenmesi, doğal filtre olması gibi nedenleri ayrıca önemi bir kat daha artmaktadır. Ormanların bugüne kadar gelmesinde en önemli etken korunmuş olmalarıdır. Gerek Osmanlı döneminde gerekse Cumhuriyet döneminde ormanlar değişik yöntem ve yasalarla korunmuştur. Ancak Kurumsal bir şekilde ormanların korunması Cumhuriyet dönemiyle başlamıştır. İkinci Dünya savaşı yıllarında ormanların korunmasını Orman Koruma Komutanlığına bağlı askerlerce yapılmıştır. Ancak kısa bir süre sonra bu uygulamadan vazgeçilerek Orman Muhafaza Memurları tarafından koruma hizmetleri yapılmıştır. Günümüzde ormanların korunmasını, OGM bünyesindeki Orman Koruma ve Yangınla Mücadele Daire Başkanlığınca yapılmaktadır. Taşrada ise Daire başkanlığının prensipleri doğrultusunda koruma hizmetleri Teknik Personel ve Orman Muhafaza Memurlarınca yapılmaktadır. Ayrıca yürürlükte bulunan yasa ve mevzuat gereğince ihtiyaç duyulduğunda Jandarma, Polis ve Köy Muhtar ve Aza’larıda Orman teşkilatına yardım etmeye mecburdurlar. Ormanların korunması 4 ana başlıkta yapılmaktadır. 1- Öncellikle ormanların usulsüz müdahalelerinden korumak. 2- Ormanlarda tahribatta yol açan hastalık ve her çeşit orman zararlılarını önlemek ve bunlarla mücadele etmek. 3- Ormanlarda ve orman içinde otlak, yaylak ve kışlaklardaki otlatmayı düzenlemek 4- Orman Yangınlarını önlemek ve mücadele amacıyla plan ve programlar hazırlamak, araç gereç temin etmek, tesislerin kurulmasını sağlamak ve gerekli diğer tedbirleri almak |
arkadaşımben ormanları koruma yolarını madde madde istiorum böle olmazkiya her çeşit olmalı |
Doğayı Koruma Yeryüzünde insanla birlikte yaşayan, en yabanıl ortamlardan bahçelerimize ve evlerimize kadar bütün gezegeni bizimle bölüşen milyonlarca bitki ve hayvan türünü koruma görevi insana düşer. Ama doğayı korumak yalnızca canlı varlıkları koruyup gözetmek demek değildir. Su, toprak ve mineraller gibi bütün doğal kaynakları sakınarak kullanmak da bu görevin ayrılmaz bir parçasıdır; çünkü doğal kaynakların tükenip yok olması ancak böyle önlenebilir. Bu nedenle, üzerinde yaşadığımız bu gezegenin olanaklarından bütün canlıların daha uzun süre yararlanabilmesi için insanda derin bir sorumluluk duygusunun gelişmiş olması çok önemlidir. İnsanın Doğa Üzerindeki Etkileri İnsanın doğal çevresini değiştirmeye başlaması, ateş yakmayı öğrendiği tarihöncesi çağlara kadar uzanır. Örneğin Afrika'nın savan denen geniş çayırlıkları bundan 50 bin yıl önce bu kıtadaki ormanların yanmasıyla oluşmuştu. Ama, insanoğlunun doğaya verdiği zararlar özellikle son yüzyılda olağanüstü boyutlara ulaştı. Bunun nedeni teknolojinin inanılmaz bir hızla ilerlemesidir. Tekerleğin bulunması ile otomobilin yapımı arasında 10 bin yıl gibi çok uzun bir süre geçmişti; oysa insanoğlunun hava ve uzay yolculuklarına başlaması, yerçekimsiz ortamda yaşamayı başarması ve Ay'da yürüyebilmesi için otomobilin yapımından bu yana yalnızca 80 yıl geçmesi yeterli oldu. Teknoloji sayesinde insan yeryüzündeki en uzak mesafelere çok kısa zamanda ulaşmayı, akarsuların yönünü değiştirmeyi, elektrik üretimi için su gücünden ve nükleer enerjiden yararlanmayı başardı. Teknolojinin sağladığı olanaklar kuşkusuz birçok yönden insanın yaşam koşullarını çok olumlu etkiledi; ama bir yandan da olağanüstü boyutlarda bir nüfus patlamasına yol açtı. İlk insanın yeryüzünde belirmesinden yaklaşık yarım milyon yıl sonra, 1850'lerde dünya nüfusu ancak 1 milyara ulaşmıştı. Oysa o tarihten sonra inanılmaz bir hızla artan nüfus 1986'da 5 milyara yaklaşmış ve bu artışın 1 milyarı son 15 yıl içinde gerçekleşmiştir. Bugün yeryüzünün bütün zenginliklerinden olabildiğince yararlanmayı isteyen milyarlarca insan geleceği düşünmeden doğal kaynakları zorlamaktadır. Örneğin insanların bir yıl içinde tükettiği bütün içme ve kullanım suları bir yere toplansa, Dünya'nın merkezine kadar olan uzaklığın yarısı (en az 3.000 km) derinliğinde ve Avrupa kıtası büyüklüğünde bir göl oluşur. Nüfus ve tüketim aynı hızla artarsa yeryüzünün bütün kaynakları kısa sürede insanın gereksinimlerini karşılayamaz duruma gelebilir. İnsanlar binlerce yıldır uçsuz bucaksız denizlerdeki balıkların hiçbir zaman tükenmeyeceğine inanıyorlardı. Oysa 1970'lerden başlayarak Atlas Okyanusu'nun kuzeyinde morina ve ringa balıkları, 1960'lardan sonra Marmara Denizi'nde başta uskumru olmak üzere birçok balık türü azalmaya başladı; Peru açıklarındaki hamsi avcılığında da yüzde 75'lik bir düşüş görüldü. Bir yaşam ortamındaki herhangi bir canlı türünün azalması başka canlıların yaşamını da tehlikeye atar. Örneğin Atlas Okyanusu'ndaki ringaların sayısı azalınca bu balıklarla beslenen deniz kuşları da yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kaldı. Norveç'e bağlı Rost Adası'nda, 1970'ten 1980'lerin ortalarına kadar yaklaşık yarım milyon denizpapağanı açlıktan öldü. Sanayi alanındaki hızlı gelişmenin en olumsuz yanlanndan biri, bugün bütün doğal kaynakları ve canlıları tehdit eden çevre kirliliğidir. Motorlu taşıtlarda, evlerde, fabrikalarda ve enerji santrallarında kullanılan petrol türevleri ile kömür gibi fosil yakıtlardan kaynaklanan hava kirliijğ: bazı kentlerde insan yaşamını tehlikeye atacak düzeydedir. Örneğin bir zamanlar Londra'da bu sorun öylesine ciddi boyutlara ulaşmıştı ki, 1952'de beş gün boyunca kentin üzerine çöken zehirli gaz bulutları yüzünden 4.000 kişi ölmüştü. Kullanılacak yakıt türlerinin yasalarla belirlenip sıkı denetim altına alınmasıyla Londra'nın havası büyük ölçüde temizlendi. Ama günümüzde Kalküta gibi kalabalık kentlerdeki hava kirliliği Londra'dakinden çok daha ciddi boyutlara varmış, Ankara, İstanbul, İzmir ve Bursa gibi büyük kentlerimizde tehlike sınırına dayanmıştır. 1986 sonlarında bu sorunun üstesinden gelmek için Ankara'da kalorifer ve fabrika bacalarına filtre takılması, bazı kalorifer yakıtlarının, özellikle linyit kömürünün yasaklanması gibi Çeşitli önlemler alınmıştı. Hava kirliliğinin en büyük sorumlusu sanayi dumanlarındaki kükürt dioksit ile azot oksitleridir. Bu gazlar atmosferdeki su buharıyla birleşince sülfürik ve nitrik asitlere dönüşür. Daha sonra bu asit buharları yoğunlaşır ve genellikle hava kirliliğinin merkezi olan sanayi bölgesinden yüzlerce kilometre ötede "asit yağmuru" halinde yeryüzüne iner. Örneğin Norveç ile İsveç'in güneyindeki akarsu ve göllerde yaşayan balıklar İngiltere' den kopup gelen asit yağmurlarından büyük zarar görmüştür. Bunun sonuçları balıklarla beslenen hayvanları da etkilemiş ve 1967'de Norveç'te 4.000 kadar susamuru yaşarken 1986'da bu hayvanlardan yalnızca 200 tane kalmıştı |
ormanları koruma yoları nelerdir? lütfen kısa bir cümlede yazınız |
ormanları nasıl koruyabiliriz aci !!!!! |
Alıntı:
MsXLabs & Temel Britannica & Vikipedi, özgür ansiklopedi http://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/thumb/f/fb/Wsa-lightning-complex_fire_ron-gregory.jpg/800px-Wsa-lightning-complex_fire_ron-gregory.jpg "Bir Orman Yangını" Orman Yangını, doğal yada insani sebeplerden ortaya çıkan ormanların kısmen veya tamamen yanmasıdır.Yıldırım düşmesi,yanardağ patlaması ve yüksek sıcaklık gibi doğal sebeplerle çıkan yangınlar ve sigara,tarımsal ürünler nedeyli çıkan insan kaynaklı orman yangınları vardır. Ormanların yanması ekolojik olarak bir çok zarara sebep olur.İklim değişikliği ve kuraklık başlıca sonuçlardır. Orman Yangınları Orman yangınları, özellikle uzun süre yağmur yağmayan yaz aylarında büyük bir tehlikedir. Avustralya'nın bazı bölgeleri, Afrika, Fransa ve ABD orman yangınlarının çok olduğu yerlerdir. Dikkatsizce üzerine bir sigara fırlatılan kuru yapraklar bir süre kimsenin dikkatini çekmeden için için yanabilir. Sonra bir rüzgâr eser, yapraklar alevlenir ve eğer hemen görülüp söndürülmezse yangın büyüyerek denetimden çıkar. Ormanlık bölgelerde yangın gözetleme kuleleri ve yangın tehlikesine karşı uyanık orman görevlileri vardır. Zaman zaman devriye uçaklarıda hangi bir duman olup olmadığını havadan denetler. Eğer bir yangın yayılmaya başlamadan önce saptanabilirse kolayca söndürülebilir. Ama yangın çok büyükse, itfaiyeciler ya helikopterle yada uçaklardan paraşütle atlayarak hızla yangın yerine ulaşırlar. Uçaklar yangına havadan kimyasal söndürücüler püskürtür. Yangının yayılmasını önlemek için yangının çevresindeki bir kuşak boyunca bitkiler buldozerlerle temizlenir. Genellikle bu kuşak çevresindeki ağaçlar denetim altında yakılarak yangın buraya gelince yanacak bir şey kalmamış olması sağlanır. Ağaçtan ağaca atlayarak genişleyen yangın buraya ulaştığında ateşin atlayabileceği bir ağaç olmadığı için yangının yayılması durur. Yangın söndürme ekipleri son ateş parçası sönene kadar çalışmalarını sürdürürler. Bütün bu gelişmiş söndürme yöntemlerine karşın orman yangınları her yıl büyük zararlara neden olmaktadır. Ormanları yangınlara karşı korumak için öncelikle şunlara dikkat edilmesi gerekir:
Kaynak: MsXLabs & Temel Britannica & Vikipedi, özgür ansiklopedi Alıntı:
|
ormanları koruma yolları nelerdir kısaca |
arkadaşımben ormanları koruma yolarını madde madde istiorum böle olmazkiya her çeşit olmalı |
Alıntı:
Alıntı:
|
Ormanları koruma yolları nelerdir? ormanların korunması için neler yapabilirizormanları nasıl koruyabiliriz? |
Mangal yakıldıgı zaman tamamen söndürülmesi Cam kırıklarının yerlere atılmaması Bilinçsiz agaç kesilmemesi gibi koruma Yolalrı olabilir |
Alıntı:
Mangal küllerini soğutmadan dökmemeliyiz. Çünkü çimenler tutuşabilir. Sigara izmariti yanık olarak atılmamalı,çünkü sigara izmariti çimenleri yakar ve yangın oluşur. Bir yangın gördüğümüz zaman 0 yangın ihbar hattına bildirmeliyiz. Halk görevli kişiler ve çevre örgütleri tarafından bilinçlendirilmeli, bu konuda seminerler ve konferanslar düzenlenmelidir |
ormanları korumak Ormanları yangından, hastalıklardan, böcek ve hayvanların vereceği zarardan korumak bir ormancının geleneksel görevleri arasındadır. Gittikçe daha çok sayıda insan ormanları dinlenme ve başka amaçlarla kullandıkça yangın olasılığı artmaktadır. Her 10 orman yangınından dokuzuna insanlar neden olur. Arabadan atılan sönmemiş bir sigara, söndürülmemiş bir kamp ateşi, rüzgârlı bir günde yakılan çöpler kısa bir süre içinde denetimden çıkan bir yangına neden olabilir. Her yıl milyonlarca hektar orman alanı yangınla kararmaktadır. Orman yangınlarından ağaçlar zarar görür ya da tümüyle kururken, doğal güzellikler de ortadan kalkar, yabanıl yaşam yok olur ve toprak aşınır. Özellikle Kuzey Amerika ve Avustralya' nın uçsuz bucaksız orman alanlarında yangına karşı mücadelede ormancıların kullanabilecekleri yeni gereçler geliştirilmiştir. Uçaklara takılan kızılötesi elektronik tarama gereçleri yoğun duman içinde bile yangının tam nerede olduğunu gösterebilmektedir. Yangına su ve kimyasal madde püskürtmek, yerdeki ekiplere yardım gereçleri ulaştırmak için uçak ve helikopterler kullanılmaktadır. Yangın söndürme ekipleri uzak ve yolu olmayan bölgelere paraşütle indirilir. Telsizli devriyeler ve kule gözcüleri yangını daha başlangıcında görüp haber vererek genişlemeden söndürülmesini sağlar. Gene de orman yangınlarıyla mücadele, yangın yerinde kazma kürek ve su pompalarıyla çalışmayı da gerektiren tehlikeli ve zor bir iştir.Orman yangınları kadar dehşet verici olmayan böcek ve hastalıklar da ormanların aynı derecede ciddi düşmanlarıdır. Bir zamanlar ABD'nin doğusundaki önemli ağaç türlerinden biri olan Amerika kestanesi, "kestane kanseri" denen bir mantar hastalığı sonucu yok olmuştur. Bir başka mantar hastalığından Veymut çamını kurtarmak için ormancılar uzun yıllar çalışmıştır. Karaağaç hastalığı, Avrupa ve Kuzey Amerika'da kent, park ve ormanlardaki çok sayıda karaağacı yok etmiştir. Bu tür kayıpları önlemek zordur. Çünkü genellikle hastalıklar ilk aşamalarında fark edilmez, yayıldıktan sonra denetim altına alınmaları ise büyük harcamalar gerektirir. Orman ağaçlarına saldıran çok çeşitli böcek türleri vardır. Eğer koşullar uygunsa bu böcekler hızla artar ve geniş bir alandaki ağaçları yok edebilir. Kabukböcekleri ve tombul güve en tehlikeli orman zararlılarından bazıları dır. Hastalıkları denetim altına alma yöntemleri arasında kimyasal tedavi, hasta ağaçların yakılması ve böcek ilacı püskürtmek sayılabilir. Zararlı böcekleri yok edecek başka böcek ve asalaklar bulmaya yönelik biyolojik mücadele yöntemlerini geliştirmek için de araştırmacılar çalışmaktadır. Yaşlılık, kuraklık ya da yangından zayıf düşmüş ağaçlar böcek saldırısından en kolay etkilenebilecek durumda olduklarından, böceklerle savaşmanın bir yolu da risk taşıyan ağaçları ormanda bırakmamaktır. |
lütfan ormanları koruma yollarrııııı |
Alıntı:
|
ormnalarımızı nasıl korumalıyız? |
Alıntı:
|
ORMAN ORMANLARI KORUMALIYIZ |
yhaaaaaa arkadaşlar ormanların korunmasını maddeler şeklinde verirseniz çok memnun olurum lütfen çabuk bulun yarınki ödevim bu yaa nolursunuz !!!!!!! :( |
YOK ormanları neden koruMAMAMIZ GEREKİR ACİL |
ormanları koruma yolları nelerdir madde olarak ?? |
ya lütfen nasıl korunması, alanının genişlemesi falan değil araştırdım hep bu çıktı bana lazım olan korunma yolları!!! çooook acil lütfeeen ! |
Ormanları Nasıl Koruruz Ormanları Zarar Vermeyrek Yangın Yapmayarak Ve Geri Dönüşüm Yaparak Koruruz Örnek_Çöpleri Toplarız Bu Ormanımızın Ve Ülkmezin Güzel Olmasını Salar 1-Ülkemiz Güzenliklerini Bilmeliyiz Bence |
Arkadaslar Askerlik tecilini bozdurdum kasımın 4 ünde askerim kesin yerim ekimin sonunda belli olcak ama ben belli sebeblerden dolayı Askerligimi Tecil ettirmek istiyorum 2 yıl üniv bitirdim 3ten baslasam ekim 1ile 19 unda kayıtlar var kayıt yaptırsam acıkögretıme acaba yine de askere mi Giderim yoksa ertelenir mi askerlik yardımcı olursanız sevinirim ? |
Ormanları Nasıl Koruruz Lütfen Cevap Verin |
ormanı koruma yolları 1. Orman yangınları önlenmelidir. 2. Ağaç kesimlerine engel olunmalıdır. 3. Ormanlara zarar veren hayvanların (kıl keçileri) ormanlardan uzaklaştırılması gerekir. 4. Yanan veya kesilen ağaçların yerine yenilerinin dikilmesi gerekir. 5. Yakıt olarak odun kullanımı azaltılmalıdır. 6. Çocuklarımız başta olmak üzere herkes ormanın yararları ve korunması gerektiği konusunda bilinçlenmeli ve gerekli eğitimi almalıdır. 7. Ağaçtan yapılan eşyaların daha dikkatli kullanılması gerekir. 8. 1 hektar orman yakan kişiye para cezası verilmelidir. Ormanları yangından, hastalıklardan, böcek ve hayvanların vereceği zarardan korumak bir ormancının geleneksel görevleri arasındadır Gittikçe daha çok sayıda insan ormanları dinlenme ve başka amaçlarla kullandıkça yangın olasılığı artmaktadır Her 10 orman yangınından dokuzuna insanlar neden olur Arabadan atılan sönmemiş bir sigara, söndü*rülmemiş bir kamp ateşi, rüzgârlı bir günde yakılan çöpler kısa bir süre içinde denetimden çıkan bir yangına neden olabilir Her yıl milyonlarca hektar orman alanı yangınla kararmaktadır Orman yangınlarından ağaçlar zarar görür ya da tümüyle kururken, doğal güzellikler de ortadan kalkar, yabanıl yaşam yok olur ve toprak aşınır Özellikle Kuzey Amerika ve Avustralya’ nın uçsuz bucaksız orman alanlarında yangına karşı mücadelede ormancıların kullanabilecekleri yeni gereçler geliştirilmiştirUçaklara takılan kızılötesi elektronik tarama gereçleri yoğun duman içinde bile yangının tam nerede olduğunu gösterebilmektedir Yangına su ve kimyasal madde püskürtmek, yerdeki ekiplere yardım gereçleri ulaştırmak için uçak ve helikopterler kullanılmaktadır Yangın sön*dürme ekipleri uzak ve yolu olmayan bölgelere paraşütle indirilir Telsizli devriyeler ve kule gözcüleri yangını daha başlangıcında görüp haber vererek genişlemeden söndürülmesini sağlar Genede orman yangınlarıyla mücadele, yangın yerinde kazma kürek ve su pompalarıyla çalışmayı da gerektiren tehlikeli ve zor bir iştirOrman yangınları kadar dehşet verici olmayan böcek ve hastalıklar da ormanların aynı derecede ciddi düşmanlarıdır Bir zamanlar ABD’nin doğusundaki önemli ağaç türlerinden biri olan Amerika kestanesi, “kestane kanseri” denen bir mantar hastalığı sonucu yok olmuştur Bir başka mantar hastalığından Veymut çamını kurtarmak için ormancılar uzun yıllar çalışmıştır Karaağaç hastalığı, Avrupa ve Kuzey Amerika’da kent, park ve ormanlardaki çok sayıda karaağacı yok etmiştir Bu tür kayıpları önlemek zordur Çünkü genellikle hastalıklar ilk aşamalarında fark edilmez, yayıldıktan sonra denetim altına alınmaları ise büyük harcamalar gerektirir Orman ağaçlarına saldıran çok çeşitli böcek türleri vardır Eğer koşullar uygunsa bu böcekler hızla artar ve geniş bir alandaki ağaçları yok edebilir Kabukböcekleri ve tombul güve en tehlikeli orman zararlılarından bazıları dır Hastalıkları denetim altına alma yöntemleri arasında kimyasal tedavi, hasta ağaçların yakılması ve böcek ilacı püskürtmek sayılabilir Zararlı böcekleri yok edecek başka böcek ve asalaklar bulmaya yönelik biyolojik mücadele yöntemlerini geliştirmek için de araştır*macılar çalışmaktadır Yaşlılık, kuraklık ya da yangından zayıf düşmüş ağaçlar böcek saldırısından en kolay etkilenebilecek durumda olduklarından, böceklerle savaşmanın bir yolu da risk taşıyan ağaçları ormanda bırakmamaktır |
hayvanları korumanın önemini söylermisiniz? çok acil |
Saat: 18:11 |
©2005 - 2024, MsXLabs - MaviKaranlık