MsXLabs

MsXLabs (https://www.msxlabs.org/forum/)
-   Soru-Cevap (https://www.msxlabs.org/forum/soru-cevap/)
-   -   Dengeli beslenmenin spor üzerinde etkisi hakkında bilgi verebilir misiniz? (https://www.msxlabs.org/forum/soru-cevap/221504-dengeli-beslenmenin-spor-uzerinde-etkisi-hakkinda-bilgi-verebilir-misiniz.html)

Ziyaretçi 27 Aralık 2008 19:07

dengeli beslenmenin spor üzerinde etkisini araştırmam gerekiyor lütfen yardımcı olur musunuz?


Misafir 27 Aralık 2008 19:11

SPOR VE BESLENME
Hazırlayan: Işık Bayraktar
Canlıların yaşamlarını sürdürebilmesi, büyüme ve gelişmesi, sağlıklarını koruyabilmesi ve yeniden kazanabilmesi, gerekli hareket ve işleri yapabilmesi için besinlerin yeterli ve dengeli olarak kullanılmasına BESLENME diyebiliriz.
YETERLİ BESLENME : Genellikle vücudun yaşam ve çalışmasının sürdürülebilmesi için gerekli enerjinin sağlanmasıdır. (Enerji veren besin öğeleri : karbonhidrat, yağ, protein)
DENGELİ BESLENME : Vücut için gerekli enerjinin yanı sıra, tüm besin öğelerinin gereksinim kadar alınmasıdır. (Ersoy, 2001)
BESİN; sağlığın ve vücut fonksiyonlarının korunması veya diğer bir deyişle yaşamın ve büyümenin sürdürülmesi için tüketilen bir maddedir (IOC Tıp Komisyonu, 1996).
Besinlerimiz, 3 temel besin maddesi olan yağlar, karbonhidratlar ve proteinler, bunların yanı sıra mineral maddeler, iz elementleri (demir, çinko, iyot vb. gibi), vitaminler, aroma maddeleri ve sudan olan karışımlarıdır (Baron, 2002).
SAĞLIKLI BESLENME İLKELERİ
Yeterli ve Dengeli Beslenerek Sağlıklı Bir Yaşam Sürdürmek İçin ;
http://www.gsgm.gov.tr/sayfalar/bilgi_bankasi1/spor_saglik/image001.gif Uzun süren açlıklardan kaçınılmalı, azar azar sık sık beslenme alışkanlığı sağlanmalıdır.
http://www.gsgm.gov.tr/sayfalar/bilgi_bankasi1/spor_saglik/image001.gif Fizik aktivite düzeyi artırılmalıdır.
http://www.gsgm.gov.tr/sayfalar/bilgi_bankasi1/spor_saglik/image001.gif Total yağ tüketimi günlük enerji gereksiniminin %30'u civarında olmalıdır.
http://www.gsgm.gov.tr/sayfalar/bilgi_bankasi1/spor_saglik/image001.gif Günlük saf şeker tüketimi azaltılmalıdır.
http://www.gsgm.gov.tr/sayfalar/bilgi_bankasi1/spor_saglik/image001.gif Tuz ve tuzlu yiyecek tüketimi azaltılmalıdır.
http://www.gsgm.gov.tr/sayfalar/bilgi_bankasi1/spor_saglik/image001.gif Daha çok posalı yiyecekler tercih edilmelidir.
http://www.gsgm.gov.tr/sayfalar/bilgi_bankasi1/spor_saglik/image001.gif Yenilen besinlerin temizliğine özen gösterilmelidir.
http://www.gsgm.gov.tr/sayfalar/bilgi_bankasi1/spor_saglik/image001.gif Kalori alınımı obeziteyi önleyecek düzeyde azaltılmalı, arzu edilen vücut ağırlığı sağlanmalıdır.
http://www.gsgm.gov.tr/sayfalar/bilgi_bankasi1/spor_saglik/image001.gif Alkollü içki tüketilmemeli veya tüketimi sınırlandırılmalıdır.
http://www.gsgm.gov.tr/sayfalar/bilgi_bankasi1/spor_saglik/image001.gif Sigara içilmemelidir.
http://www.gsgm.gov.tr/sayfalar/bilgi_bankasi1/spor_saglik/image001.gif Stresten mümkün olduğu kadar kaçınmalıdır.
SPORCU BESLENMESİNİN ÖNEMİ
Sağlıklı bir yaşam için beslenmenin ve sporun önemi önceden beri bilinmektedir. Hipokrat M.Ö. 480 yılında sağlıklı yaşamın temel ilkesini şu şekilde açıklamıştır. “Sağlıklı yaşam, bireyin beden yapısı (kalıtım) ve çeşitli besinlerin etkilerinin bilinmesini gerektirir. Ancak beslenme tek başına sağlıklı yaşam için yeterli değildir, egzersizde yapılmalıdır.”(Ersoy,1995). Bununla birlikte beslenme ile güçlülük arasındaki ilişkinin önemi eski yunanlılar devrinde olduğu gibi sporun ilk örgütlenmesi çağlarında da bilim adamlarınca belirtilmiş ve konu üzerinde önemle durulmuştur (Kasap ve ark.,1982).
Beslenme kavramı spor olgusu içerisinde, kimine göre sihirli bir değnek, kimine göre ise zorunlu bir eğitim ve uygulama sürecini ifade eder. Organizmanın günlük 50 çeşidin üzerinde besin öğesine gereksinimi bulunduğunu düşünürsek, besin öğelerinin belirli bir süre yetersiz tüketimi veya birkaçının tüketilmemesi halinde, sağlık ve performansın olumsuz yönde etkileneceği sonucuna ulaşırız (Ersoy,1998).
Beslenme bütündür ve sporcunun performansını en üst düzeye çıkaracak sihirli yiyecek ve içecekler yoktur. Önemli olan sporcunun, sporcu beslenmesi kuralları içerisinde, yeterli ve dengeli beslenmesinin sağlanmasıdır (Hasbay, 2002). Dengeli bir beslenme ile gelişme gösteren sporcu performansının, yapılan araştırmalar yetersiz beslenme ile düşeceği sonucuna varmışlardır (Fox,1999).
Alınan temel besin öğelerinde önemli ölçüde bir yetersizlik olmadığı sürece, beslenme durumu sihirli bir şekilde kısa sürede performansı etkilemeyerek, örneğin 100m koşu süresini yarıya indirmeyecektir. Fakat yıllık sezon süresince optimal beslenme ile performansta farklılık yaratabilmektedir. Sağlıklı kalmak, kendini iyi hissetmek için yoğun antrenman yaparak, kondüsyonu artırmak mümkün olabilmektedir. Bu şartların sağlanması ise kazanma ve kaybetme arasındaki farkı belirlemektedir (Ersoy,1998).
İYİ BESLENMENİN SPORCUYA SAĞLADIĞI AVANTAJLAR



Beslenme uzmanları, her koşulda iyi beslenen bir sporcunun iyi beslenmeyen veya besinlerine hiç dikkat etmeyen bir sporcuya göre elde ettiği bir takım avantajları olduğu görüşündedirler.
Bu avantajları ise aşağıdaki gibi sıralamaktadırlar.
http://www.gsgm.gov.tr/sayfalar/bilgi_bankasi1/spor_saglik/image002.gifSporcunun antrenman etkinliği maksimum düzeydedir: İyi bir beslenmeyle sporcu, antrenörünün verdiği antrenmana kolay uyum sağlamakta ve her türlü antrenmanı yapacak güce kavuşmakta ve performansını arttırmaktadır.
http://www.gsgm.gov.tr/sayfalar/bilgi_bankasi1/spor_saglik/image002.gifÜst düzey mental konsantrasyon ve dikkate sahiptir: Her spor dalında, dikkat ve oyuna konsantrasyon önemlidir, bunun için de temel etkenlerden bir tanesi de yeterli ve dengeli beslenmedir.
http://www.gsgm.gov.tr/sayfalar/bilgi_bankasi1/spor_saglik/image002.gifSeyahatlere dayanıklı ve yabancı çevreye kolay uyum sağlamaktadır: İyi beslenen bir sporcu her zaman, her ortama ayak uydurabilecek güce ve dayanıklılığa sahip olmaktadır.
http://www.gsgm.gov.tr/sayfalar/bilgi_bankasi1/spor_saglik/image002.gifBüyüme ve gelişmesi üst düzeydedir: Özellikle spora başlama yaşının küçük olması nedeniyle, yeterli ve dengeli beslenme sonucu çocukların büyümesi ve gelişmesi üst düzeye erişmekte ve yetişkinlikte istenilen vücut ölçülerine ulaşılmaktadır.
http://www.gsgm.gov.tr/sayfalar/bilgi_bankasi1/spor_saglik/image002.gifHastalıklara yakalanma ve sakatlanma oranı az ve hastalık süresi kısadır: Yapılan çalışmalarda, iyi beslenen sporcuların hastalanma ve sakatlanma oranlarının iyi beslenmeyenlere göre daha az olduğu saptanmaktadır. Hatta sakatlanma oranının iyi beslenmeyle % 50 gibi yüksek oranlarda azaltılabileceği de belirtilmektedir (Hasbay,2002).
Yapılan spor dalına göre farklılık göstermesine rağmen , sporculardaki enerji harcaması normal bir kişiden 2-3 kat fazla olduğu bilimsel bulgulardır. farklı ülkelerde veya aynı ülkelerde, bu enerji gereksinimi aynı spor dalında, ayrı antrenörlerin antrenman programlarına göre değişiklik gösterebilir (Kayahan ve ark., 1992)
Sporcuların performansını artırmak amacı ile çeşitli diyet programları hazırlanmış ve uygulanmıştır. Bazı antrenörlerde inandıkları muayyen tarzdaki diyet tarzlarını sporcularına uygulamaktadırlar. Sadece diyet faktörünün fizyolojik performansa olan etkisini değerlendirmek oldukça güçtür. Çünkü performansa bir çok faktör etki etmektedir (Yaman, 2000) Bu yüzden sporda performansı bütün etmenleri ile bütün düşünüp, diyet programlarının içeriğini de yapılan antrenman dönemi, içeriği gibi öğeleri göz önüne alarak hazırlamak gerekir.
Sporcu beslenmesi önemli ölçüde, yapılan spor dalı özelliklerine ve antrenman çeşidine bağlı olması dolayısıyla antrenörü ön plana çıkarmaktadır (Gökdemir, 1996) Yapılan araştırmalarda sporcuların dengeli beslenme bilgi düzeylerinde ve ilgili uygulamalarında yetersizliklerin büyük ölçüde ; antrenörlerin eksik ve yanlış yönlendirme kaynaklı olduğu belirlenmiştir (Kasap ve ark.,1982; Özkara ve ark., 1997). Ancak, sporcu beslenmesi konusunda yapılan araştırmalar, çoğunlukla sporcular üzerinde yapılan çalışmalar sonucu elde edilmiştir. Antrenörlerin beslenme bilgi ve alışkanlıklarını içeren araştırmalar yok denecek kadar azdır (Yıldıran, 1998).
Beslenme eğitimi yoluyla davranış değişikliğinin oluşturulabilmesi, hem bilgi düzeyinin geliştirilmesi, hem de beslenme ile ilgili tutum ve inanışların değiştirilmesi ile sağlanabilir (Beyhan ve ark., 1988) Yeterli ve dengeli beslenme için alınacak önlemlerin yararlı olması da ancak sporcu beslenmesi eğitimine verilecek önemle olasıdır (Özkara ve ark., 1997).


KAYNAK


Ziyaretçi 15 Ocak 2009 19:32

burda neden sporcu için beslenmenin önemi yok


Lolembi.Co.CC 30 Mart 2009 12:16

nEDEN yOK YAAH


Zibok 10 Mayıs 2009 17:39

Dengeli beslenmenin spor üzerindeki etkileri nelerdir?
 
*****


fadedliver 10 Mayıs 2009 19:15

..
Alıntı:

angel_fairy adlı kullanıcıdan alıntı (Mesaj 1270258)
SPOR VE BESLENME
Hazırlayan: Işık Bayraktar
Canlıların yaşamlarını sürdürebilmesi, büyüme ve gelişmesi, sağlıklarını koruyabilmesi ve yeniden kazanabilmesi, gerekli hareket ve işleri yapabilmesi için besinlerin yeterli ve dengeli olarak kullanılmasına BESLENME diyebiliriz.
YETERLİ BESLENME : Genellikle vücudun yaşam ve çalışmasının sürdürülebilmesi için gerekli enerjinin sağlanmasıdır. (Enerji veren besin öğeleri : karbonhidrat, yağ, protein)
DENGELİ BESLENME : Vücut için gerekli enerjinin yanı sıra, tüm besin öğelerinin gereksinim kadar alınmasıdır. (Ersoy, 2001)
BESİN; sağlığın ve vücut fonksiyonlarının korunması veya diğer bir deyişle yaşamın ve büyümenin sürdürülmesi için tüketilen bir maddedir (IOC Tıp Komisyonu, 1996).
Besinlerimiz, 3 temel besin maddesi olan yağlar, karbonhidratlar ve proteinler, bunların yanı sıra mineral maddeler, iz elementleri (demir, çinko, iyot vb. gibi), vitaminler, aroma maddeleri ve sudan olan karışımlarıdır (Baron, 2002).
SAĞLIKLI BESLENME İLKELERİ
Yeterli ve Dengeli Beslenerek Sağlıklı Bir Yaşam Sürdürmek İçin ;
http://www.gsgm.gov.tr/sayfalar/bilgi_bankasi1/spor_saglik/image001.gif Uzun süren açlıklardan kaçınılmalı, azar azar sık sık beslenme alışkanlığı sağlanmalıdır.
http://www.gsgm.gov.tr/sayfalar/bilgi_bankasi1/spor_saglik/image001.gif Fizik aktivite düzeyi artırılmalıdır.
http://www.gsgm.gov.tr/sayfalar/bilgi_bankasi1/spor_saglik/image001.gif Total yağ tüketimi günlük enerji gereksiniminin %30'u civarında olmalıdır.
http://www.gsgm.gov.tr/sayfalar/bilgi_bankasi1/spor_saglik/image001.gif Günlük saf şeker tüketimi azaltılmalıdır.
http://www.gsgm.gov.tr/sayfalar/bilgi_bankasi1/spor_saglik/image001.gif Tuz ve tuzlu yiyecek tüketimi azaltılmalıdır.
http://www.gsgm.gov.tr/sayfalar/bilgi_bankasi1/spor_saglik/image001.gif Daha çok posalı yiyecekler tercih edilmelidir.
http://www.gsgm.gov.tr/sayfalar/bilgi_bankasi1/spor_saglik/image001.gif Yenilen besinlerin temizliğine özen gösterilmelidir.
http://www.gsgm.gov.tr/sayfalar/bilgi_bankasi1/spor_saglik/image001.gif Kalori alınımı obeziteyi önleyecek düzeyde azaltılmalı, arzu edilen vücut ağırlığı sağlanmalıdır.
http://www.gsgm.gov.tr/sayfalar/bilgi_bankasi1/spor_saglik/image001.gif Alkollü içki tüketilmemeli veya tüketimi sınırlandırılmalıdır.
http://www.gsgm.gov.tr/sayfalar/bilgi_bankasi1/spor_saglik/image001.gif Sigara içilmemelidir.
http://www.gsgm.gov.tr/sayfalar/bilgi_bankasi1/spor_saglik/image001.gif Stresten mümkün olduğu kadar kaçınmalıdır.
SPORCU BESLENMESİNİN ÖNEMİ
Sağlıklı bir yaşam için beslenmenin ve sporun önemi önceden beri bilinmektedir. Hipokrat M.Ö. 480 yılında sağlıklı yaşamın temel ilkesini şu şekilde açıklamıştır. “Sağlıklı yaşam, bireyin beden yapısı (kalıtım) ve çeşitli besinlerin etkilerinin bilinmesini gerektirir. Ancak beslenme tek başına sağlıklı yaşam için yeterli değildir, egzersizde yapılmalıdır.”(Ersoy,1995). Bununla birlikte beslenme ile güçlülük arasındaki ilişkinin önemi eski yunanlılar devrinde olduğu gibi sporun ilk örgütlenmesi çağlarında da bilim adamlarınca belirtilmiş ve konu üzerinde önemle durulmuştur (Kasap ve ark.,1982).
Beslenme kavramı spor olgusu içerisinde, kimine göre sihirli bir değnek, kimine göre ise zorunlu bir eğitim ve uygulama sürecini ifade eder. Organizmanın günlük 50 çeşidin üzerinde besin öğesine gereksinimi bulunduğunu düşünürsek, besin öğelerinin belirli bir süre yetersiz tüketimi veya birkaçının tüketilmemesi halinde, sağlık ve performansın olumsuz yönde etkileneceği sonucuna ulaşırız (Ersoy,1998).
Beslenme bütündür ve sporcunun performansını en üst düzeye çıkaracak sihirli yiyecek ve içecekler yoktur. Önemli olan sporcunun, sporcu beslenmesi kuralları içerisinde, yeterli ve dengeli beslenmesinin sağlanmasıdır (Hasbay, 2002). Dengeli bir beslenme ile gelişme gösteren sporcu performansının, yapılan araştırmalar yetersiz beslenme ile düşeceği sonucuna varmışlardır (Fox,1999).
Alınan temel besin öğelerinde önemli ölçüde bir yetersizlik olmadığı sürece, beslenme durumu sihirli bir şekilde kısa sürede performansı etkilemeyerek, örneğin 100m koşu süresini yarıya indirmeyecektir. Fakat yıllık sezon süresince optimal beslenme ile performansta farklılık yaratabilmektedir. Sağlıklı kalmak, kendini iyi hissetmek için yoğun antrenman yaparak, kondüsyonu artırmak mümkün olabilmektedir. Bu şartların sağlanması ise kazanma ve kaybetme arasındaki farkı belirlemektedir (Ersoy,1998).
İYİ BESLENMENİN SPORCUYA SAĞLADIĞI AVANTAJLAR



Beslenme uzmanları, her koşulda iyi beslenen bir sporcunun iyi beslenmeyen veya besinlerine hiç dikkat etmeyen bir sporcuya göre elde ettiği bir takım avantajları olduğu görüşündedirler.
Bu avantajları ise aşağıdaki gibi sıralamaktadırlar.
http://www.gsgm.gov.tr/sayfalar/bilgi_bankasi1/spor_saglik/image002.gifSporcunun antrenman etkinliği maksimum düzeydedir: İyi bir beslenmeyle sporcu, antrenörünün verdiği antrenmana kolay uyum sağlamakta ve her türlü antrenmanı yapacak güce kavuşmakta ve performansını arttırmaktadır.
http://www.gsgm.gov.tr/sayfalar/bilgi_bankasi1/spor_saglik/image002.gifÜst düzey mental konsantrasyon ve dikkate sahiptir: Her spor dalında, dikkat ve oyuna konsantrasyon önemlidir, bunun için de temel etkenlerden bir tanesi de yeterli ve dengeli beslenmedir.
http://www.gsgm.gov.tr/sayfalar/bilgi_bankasi1/spor_saglik/image002.gifSeyahatlere dayanıklı ve yabancı çevreye kolay uyum sağlamaktadır: İyi beslenen bir sporcu her zaman, her ortama ayak uydurabilecek güce ve dayanıklılığa sahip olmaktadır.
http://www.gsgm.gov.tr/sayfalar/bilgi_bankasi1/spor_saglik/image002.gifBüyüme ve gelişmesi üst düzeydedir: Özellikle spora başlama yaşının küçük olması nedeniyle, yeterli ve dengeli beslenme sonucu çocukların büyümesi ve gelişmesi üst düzeye erişmekte ve yetişkinlikte istenilen vücut ölçülerine ulaşılmaktadır.
http://www.gsgm.gov.tr/sayfalar/bilgi_bankasi1/spor_saglik/image002.gifHastalıklara yakalanma ve sakatlanma oranı az ve hastalık süresi kısadır: Yapılan çalışmalarda, iyi beslenen sporcuların hastalanma ve sakatlanma oranlarının iyi beslenmeyenlere göre daha az olduğu saptanmaktadır. Hatta sakatlanma oranının iyi beslenmeyle % 50 gibi yüksek oranlarda azaltılabileceği de belirtilmektedir (Hasbay,2002).
Yapılan spor dalına göre farklılık göstermesine rağmen , sporculardaki enerji harcaması normal bir kişiden 2-3 kat fazla olduğu bilimsel bulgulardır. farklı ülkelerde veya aynı ülkelerde, bu enerji gereksinimi aynı spor dalında, ayrı antrenörlerin antrenman programlarına göre değişiklik gösterebilir (Kayahan ve ark., 1992)
Sporcuların performansını artırmak amacı ile çeşitli diyet programları hazırlanmış ve uygulanmıştır. Bazı antrenörlerde inandıkları muayyen tarzdaki diyet tarzlarını sporcularına uygulamaktadırlar. Sadece diyet faktörünün fizyolojik performansa olan etkisini değerlendirmek oldukça güçtür. Çünkü performansa bir çok faktör etki etmektedir (Yaman, 2000) Bu yüzden sporda performansı bütün etmenleri ile bütün düşünüp, diyet programlarının içeriğini de yapılan antrenman dönemi, içeriği gibi öğeleri göz önüne alarak hazırlamak gerekir.
Sporcu beslenmesi önemli ölçüde, yapılan spor dalı özelliklerine ve antrenman çeşidine bağlı olması dolayısıyla antrenörü ön plana çıkarmaktadır (Gökdemir, 1996) Yapılan araştırmalarda sporcuların dengeli beslenme bilgi düzeylerinde ve ilgili uygulamalarında yetersizliklerin büyük ölçüde ; antrenörlerin eksik ve yanlış yönlendirme kaynaklı olduğu belirlenmiştir (Kasap ve ark.,1982; Özkara ve ark., 1997). Ancak, sporcu beslenmesi konusunda yapılan araştırmalar, çoğunlukla sporcular üzerinde yapılan çalışmalar sonucu elde edilmiştir. Antrenörlerin beslenme bilgi ve alışkanlıklarını içeren araştırmalar yok denecek kadar azdır (Yıldıran, 1998).
Beslenme eğitimi yoluyla davranış değişikliğinin oluşturulabilmesi, hem bilgi düzeyinin geliştirilmesi, hem de beslenme ile ilgili tutum ve inanışların değiştirilmesi ile sağlanabilir (Beyhan ve ark., 1988) Yeterli ve dengeli beslenme için alınacak önlemlerin yararlı olması da ancak sporcu beslenmesi eğitimine verilecek önemle olasıdır (Özkara ve ark., 1997).


KAYNAK



Misafir 31 Temmuz 2009 23:55

Düzgün Beslenme

Düzgün, dengeli, sağlıklı beslenme konusu ilk başta psikiyatrinin konusuna girmiyormuş gibi görünse de birkaç yönden onun ilgi alanındadır. Keza sporun da. Örneğin şişmanlık problemi dolayısıyla. ABD’de yapılan son araştırmalar toplumun yarısının hastalık kabul edilen düzeyden fazla kiloda olduğunu göstermiştir. Şişmanlık ve yarattığı sorunlar çağımızda insanlığı tehdit eden en önemli tehlikelerden biri durumuna gelmiştir.
Şişmanların ancak küçük bir kesiminde buna neden olan belirgin bir bedensel hastalık bulunabilmektedir. Şişmanlık metabolik bir sorun olduğu kadar, genetik ağırlıklı psikiyatrik bir sorundur. Genetik bir ağırlık taşımakla birlikte, başta yakın çevresindeki büyüklerin, ana babanın ve genel olarak toplumun yanlış tutumları, kötü model oluşturmaları, küçük yaştan başlayarak insanlarda hatalı beslenme alışkanlıkları yaratır, şişmanlıkta ikinci sorumlu da budur.
Keza yanlış beslenmenin, çevre kirlenmesinin ve doğamıza uymayan yaşam biçiminin etkisiyle her yıl kalp damar hastalıkları ve kanser başta olmak üzere öldürücü ve süründürücü hastalıklar artmaktadır.
Şişmanlarda sorunu büyüten ve devam ettiren bazı ortak özellikler vardır. Bunun başında az önce sözünü ettiğimiz özyeterlilik duygusu zayıflığı gelir.
Şişmanlar gerek az yemek konusunda, gerekse daha hareketli olmak ve spor yapmak konusunda inatçı bir direnç gösterirler. Çünkü ikisini de daha baştan başaramayacaklarına inanırlar. Az önce belirtilen yöntemlerle onlardaki bu inadı kırmak, özyeterlilik duygularını güçlendirmek gerekir.
Proteinlerden değil karbonhidratlardan hoşlanmak, kola ve meşrubat sevmek, kaloriyi büyük ölçüde şekerli ve beyaz unlu besinlerden sağlamak, sabah kahvaltısı yapmamak, gece geç vakit hatta gece yarısı bir şeyler yemek, hareketten hoşlanmamak, her şeyin ayaklarına getirilmesini beklemek, iki adım yere arabayla gitmek, merdiven kullanmamak, sporu sevmemek, egzersize karşı direnmek öteki ortak özelliklerdir.
Şişmanlar genelde tat duygularının iyi gelişmiş olduğunu zannederlerse de, gerçek tam tersidir; onlar keskin tatlardan hoşlanırlar ve tatmin olabilmeleri için tat almaları değil, bol yemeleri gerekir.

Beslenmeyle ilgili sorun, önemsenmesi gereken çok ciddi bir sorundur. İnsan yaklaşık 150 bin yıldır var?* Yedi sekiz bin yıl öncesine dek tamamen doğal besleniyordu. Avcılık ve toplayıcılık yaparak bulduğu besinleri tüketiyordu. Kırmızı et, balık, tüm hayvan ürünleri, meyveler, bazı sebzeler, tohumlar ve kökler...
Sonra insan yaşamına tahıl unu girdi. (Buğday, çavdar, yulaf, mısır unu vs.) Bu, beslenme alışkanlıklarını önemli ölçüde değiştirdi, ama insan hâlâ ağırlıklı anlamda doğal besleniyordu. Ancak türümüzün 3.5 milyon yıllık tarihi içinde son yüz yılda muazzam değişiklikler yaşandı. Rafine şeker, beyaz unun saltanatı başladı. Son kırk- elli yılda ise her şey çığırından çıktı.
Dondurulmuş ve veya katkı maddeli gıdalar, bol şekerli meşrubatlar, kolalar, yapay meyve suları, fast-food besinleri. Bu modern beslenme biçimi, genetik yapımıza uymuyor. İnsan 3.5 milyon yıldır yediği şeylerden çok farklı şeyler yiyor içiyor artık.
Ayrıca insan hareketli olmaya, bedenen çalışmaya göre yapılandırılmış bir varlık. Çağımızın hareketsiz yaşantısı da genetik yapısıyla çelişiyor. Bunun karşısında kalp damar hastalıkları, kanser, kemik erimesi, kas iskelet sistemi hastalıkları, alerjik hastalıklar, bağışıklık sistemi hastalıkları geçmişle kıyaslanmayacak oranlarla artıyor.
Tıbbın bu konuda insanlığı uyarma ve gereken önlemleri alma sorumluluğu var. Ama bugün bilimsel tıp değil rantiyeci-parasal tıp egemendir. Mevcut sağlık sistemi, insanların hasta olmasını bekleyip sonradan onların üstünden para kazanmaya yönelik olarak örgütlenmekte ve o biçimde çalışmaktadır. Tıp adamlarının çoğu topluma birçok konuda yanlış bilgi vermektedir, onları yanlış yönlendirmektedir. Birçok tıp adamı gıda sektörünün ve ilaç sektörünün istediği şekilde konuşmaktadır.
Peki bu koşullarda nasıl düzgün beslenebiliriz? Bazı temel şeyleri bilerek. Doğru beslenme tarzını birkaç ay sürecek rejimler yaparak değil, ömür boyu koruyacağımız alışkanlıkları yaşamımıza oturtarak uygulamalıyız.
Kalori hesabı yaparak beslenmeyi ancak birkaç ay sürdürebiliriz. Bu zordur. Üstelik esas amaç kilo vermek de değildir. Kilosu normal olan birçok insan da sağlıksız beslenmekte, sağlığını bozma riskine girmektedir. Doğru bir beslenme tarzıyla kendimizi fazla kısıtlamadan rahatlıkla kilo verebilirsiniz. Bazı noktaları bilerek.

Üstünde en çok bilimsel çalışma yapılmış diyet sistemlerinden biri Atkins diyetidir. Bu diyette karbonhidratlar tam kısıtlanır (şeker, her türlü şekerleme, ekmek, her türlü unlu mamuller, pirinç, makarna, fazla şekerli meyve ve sebzeler.. ), başka her şey istendiği kadar yenir. O yolla, kalori kısıtlaması yapmaksızın insan hızlı biçimde kilo verir. Kalori kısıtlaması yapmadan kilo vermek ilkin insana garip gelir. Açıklaması şudur:

İnsülin direnci çağımızın vebasıdır. İnsülin pankreastan salınan bir hormon olarak kandaki şekeri düşürür. Karbonhidratlar, özellikle rafine olanlar, şeker, beyaz ekmek, beyaz pilav vs... en hızlı şekere dönüşüp en hızlı kana karışan (glisemik endeksi en yüksek olan) besinlerdir. Kan şekerini hızla yükseltme eğilimi gösterdiklerinden buna tepki olarak insülinin en hızlı ve bol salınımına yol açarlar. İnsülin kan şekerini düşürmekle yararlı bir iş yaparken, şekeri hızla yağa dönüştürüp vücutta depolamayı sağlayarak zararlı bir iş yapar.
Ayrıca yüksek insülin tüm hücrelerde yıkıcı etki yapar. Sürekli karbonhidrat yeme alışkanlığındaki insanda insülin durmadan uyarılır, giderek düzeyi artan insüline karşı vücutta direnç gelişir. Tıpkı morfin bağımlılığında, alkol bağımlılığında olduğu gibi, aynı işlevi görebilmek için çok daha fazla insüline gerek duyulmaya başlar. Bu da yalnızca kişide bir eğilim varsa şeker hastalığının tetiklenmesine yol açmaz. Tüm hücrelerde yaptığı yıkıcı etki nedeniyle, damar sistemini bozar, erken yaşlandırır, bağışıklık gücünü düşürür vs. Bu da kalp damar hastalıklarına, yukarda sayılan ve burada sayamayacağımız pek çok hastalığa neden olur.

Rantiyeci tıbbın on yıllardır taktığı konulardan biri kolesterol yüksekliği sorunudur. Kolesterol de hem faydalı, yapıcı bir doğal maddedir; hem de bazı zararları vardır. Ama kolesterolün yükselmesi (kötü kolesterolün yükselmesi) öncelikle damar sisteminde, damar cidarında bir sorun olduğunu gösterir. Bu sorun insülin direncinin yaptığı yıkım ve veya yüksek tansiyon olabilir. Bir enflamasyon (yangı) olduğu için kolesterol yükselmektedir. Siz yaygın biçimde uygulandığı gibi kolesterol düşürücü ilaçları kullanırsanız, sorunu ortadan kaldırmazsınız, sadece kolesterolü düşürür ve onun faydalarından da yararlanamamış olursunuz. Burada problem çoklukla insülin direnci, yüksek tansiyondur ve doğru bir beslenme ve doğru bir yaşam biçimiyle (örneğin spor yaparak) her iki sorunu da doğal yoldan sağlıklı olarak çözebilirsiniz.
Konuya kalori hesabı yapmadan kilo verme bahsinden girmiştik. İşte bu insülin direnci sonucu fazla insülin salınımı yağ depolanmasını artırır; bu direnci karbonhidratları keserek kırmaksa depolanan yağların çözülmesine yol açar. Karbonhidratları kesmekle insan, karbonhidrat yakan bir makineden yağ yakan bir makineye dönüşür. İstenen de budur. Karbonhidrat yemek insülin salınımını artırmak yoluyla başka bir zararlı etki daha doğurur: Çabuk acıkmak. Karbonhidratsız beslenenlerde acıkma yavaş seyreder.
Atkins diyeti karbonhidrat kısıtlamasını ilk haftalarda, aylarda çok sıkı uygulatır; bu bakımdan sert bir diyettir. Hızlı kilo verdirtmeyi amaçlar. O yönüyle de biraz ticari bulunabilir. Ayrıca Amerika ve Batı Avrupa yemek kültürü zayıftır, bu ülkelerde özellikle sebze çeşitliliği bulunmaz, besin türleri de kısıtlıdır. Ayrıca o kültürde üst düzey tat duyguları yeterince gelişmemiştir; tüm bu saydıklarımızdan ötürü, Batı kökenli söz konusu diyet insanlara biraz sevimsiz gelebilir. Oysa onun daha esnek bir uygulaması kabul edilen ve bazılarınca bir diyet sistemi olarak değil, bir beslenme anlayışı olarak sunulan “Taş Devri Beslenmesi” (paleo diyet de denir), daha kolay uygulanabilir ve daha geniş bir besin çeşitliliği üstüne oturmuş bir sistemdir. Hızlı kilo verdirtmeyi amaçlamaz, daha uzun vadede uygulanır.
Bu sistemde meyve yasağı da (fazla şekerliler dahil) katı değildir. Bahsettiğimiz iki sistemde de amaç karbonhidrat kısıtlamasıdır. Ya kesin kısıtlama ya da mümkün olan en aza indirme şeklinde. Kısıtlama devam ettikçe kilo verme devam eder. Kilo verme istenen uygun kiloya kadar inildikten sonra hâlâ devam ediyorsa, belli bir kiloyu koruyacak miktarda karbonhidrat alınmaya başlanır. Uygun kiloyu koruyan az karbonhidrat miktarı, sürekli her gün alınabilecek karbonhidrat ölçüsüdür.

KAYNAK


Misafir 6 Aralık 2009 12:55

SAĞLIĞIM İÇİN

Elif, UFUK İLKÖĞRETİM Okulu’nda öğrencidir. Sabahları kahvaltı yapmadan okula gider. Bu konuda annesi ile sürekli tartışma yaşamaktadır. Elif Annesinin hazırladığı beslenme çantasını okula götürür ama hiç açmadan eve getirirdi. Elif kantinden sürekli asitli içecekler, cips, çikolata, dondurma ve boyalı değişik şekerlemeler alırdı. Arkadaşları da beslenmesini tüketirken Elif kantinden aldığı bu tür yiyeceklerle karnını doyururdu. Öğretmeninin ve ailesinin uyarılarını dikkate almayan Elif öğlen ve akşam yemeklerinde de “patates kızartması, makarna vb” tek tip beslenirdi.

Elif zaman zaman karnının ağrıdığından, midesinin bulandığından ve halsiz olduğundan şikâyet ederdi. Bir sabah uyandığında kendini kötü hissettiğini söyledi. Annesi de onu doktora götürdü. Doktor Elif’i muayene ederken önce şikâyetlerini sordu. Elif karnının ağrıdığını, midesinin bulandığını ve halsiz olduğunu söyledi. Doktor Elif’in beslenme alışkanlığı ile ilgili hem Elif’den hem de annesinden bilgi aldı. Doktor bu görüşmeden sonra bazı tahliller yapılmasını istedi. Yapılan tahlillerin sonucunda Elif’in sağlıklı beslenmediği için kansız olduğunu, vitamin eksikliği olduğunu vücudunun direncinin düştüğünü ve vücudunun mikroplarla savaşacak gücünün olmadığını söyledi.

Doktor Elif’e iyileşmesi için bazı ilaçlar verdi. Ama bu ilaçların sağlığına kavuşmak için yeterli olmayacağını anlattı. Sağlıklı olabilmek için sebze, meyve, et, süt, yoğurt, yumurta vb. vücudun ihtiyacı olan yiyeceklerden yemesi gerektiğini söyledi.

Elif evde bir kaç gün dinlendikten ve doktorun söyledikleri yiyeceklerden yemeye başladıktan sonra kendini daha iyi hissetti. Okulunu ve arkadaşlarını özlemişti. İyileştiğinde koşa koşa okula gitti ve arkadaşlarına doktor amcasının söylediklerini anlattı. O günden sonra Elif sağlıklı olabilmek için beslenmesine dikkat etti.


Misafir 6 Aralık 2009 12:56

SAĞLIĞIM İÇİN

Elif, UFUK İLKÖĞRETİM Okulu’nda öğrencidir. Sabahları kahvaltı yapmadan okula gider. Bu konuda annesi ile sürekli tartışma yaşamaktadır. Elif Annesinin hazırladığı beslenme çantasını okula götürür ama hiç açmadan eve getirirdi. Elif kantinden sürekli asitli içecekler, cips, çikolata, dondurma ve boyalı değişik şekerlemeler alırdı. Arkadaşları da beslenmesini tüketirken Elif kantinden aldığı bu tür yiyeceklerle karnını doyururdu. Öğretmeninin ve ailesinin uyarılarını dikkate almayan Elif öğlen ve akşam yemeklerinde de “patates kızartması, makarna vb” tek tip beslenirdi.

Elif zaman zaman karnının ağrıdığından, midesinin bulandığından ve halsiz olduğundan şikâyet ederdi. Bir sabah uyandığında kendini kötü hissettiğini söyledi. Annesi de onu doktora götürdü. Doktor Elif’i muayene ederken önce şikâyetlerini sordu. Elif karnının ağrıdığını, midesinin bulandığını ve halsiz olduğunu söyledi. Doktor Elif’in beslenme alışkanlığı ile ilgili hem Elif’den hem de annesinden bilgi aldı. Doktor bu görüşmeden sonra bazı tahliller yapılmasını istedi. Yapılan tahlillerin sonucunda Elif’in sağlıklı beslenmediği için kansız olduğunu, vitamin eksikliği olduğunu vücudunun direncinin düştüğünü ve vücudunun mikroplarla savaşacak gücünün olmadığını söyledi.

Doktor Elif’e iyileşmesi için bazı ilaçlar verdi. Ama bu ilaçların sağlığına kavuşmak için yeterli olmayacağını anlattı. Sağlıklı olabilmek için sebze, meyve, et, süt, yoğurt, yumurta vb. vücudun ihtiyacı olan yiyeceklerden yemesi gerektiğini söyledi.

Elif evde bir kaç gün dinlendikten ve doktorun söyledikleri yiyeceklerden yemeye başladıktan sonra kendini daha iyi hissetti. Okulunu ve arkadaşlarını özlemişti. İyileştiğinde koşa koşa okula gitti ve arkadaşlarına doktor amcasının söylediklerini anlattı. O günden sonra Elif sağlıklı olabilmek için beslenmesine dikkat etti.


Misafir 13 Aralık 2009 10:39

yha olmaz böle bişey yha yarına ödev gitcek lütfen dengeli beslenmenin spor üzerindeki etkisi lazım allah rızası için


Misafir 15 Aralık 2009 21:17

SPORDA BAŞARIYI ETKİLEYEN ETMENLER NELERDİR?
● Bir sporcunun performansını etkileyen etkenlerin başında genetik yapısı, yaptığı antrenman ve beslenme durumu gelmektedir.
● Sporcuların uygun antrenmanla birlikte yaş, cinsiyet ve yaptıkları spor çeşidine göre yeterli ve dengeli beslenmeleri sonucu performanslarını artırmaları mümkün olmaktadır.
● Bu nedenle sporcu ve onu yönlendiren kişilerin (antrenör, aile vb.) bu konularda yeterli bilgiye sahip olmaları çok önemlidir.
Dengeli beslenme
Sportif bağlamda dengeli beslenme; “gerek antrenman, gerekse yarışma periyodunda, sporcunun gereksinim duyduğu besin öğelerinin, gerek duyduğu zaman diliminde alınmasıdır.”
Burada denge kavramı , sporcunun antrenman ve yarışmada harcayacağı besin öğelerinin sağlıklı bir biçimde alınması ve harcanmasının ardından yerine konulmasıdır.
İyi beslenmenin olumlu etkileri;
 Optimal sağlık, yağsız vücut ağırlığı ve düşük yağ dokusunun sürdürülmesi,
 Antrenmana uyum sağlanmasıdır.
 Ayrıca, antrenman ve müsabaka öncesi ve sırası uygun yiyecek / sıvı tüketimi performansı olumlu yönde etkilemekte, antrenman ve müsabaka sonrası yiyecek/sıvı tüketimi ise toparlanmayı hızlandırmaktadır.
Sporcularda sık rastlanan beslenme hataları
● Çok fazla proteinle beslenmek. Örneğin maç sonrası yemekte patates, ekmek gibi karbonhidratça zengin gıdalar yerine, et yemeklerini tercih etmek.
● Aşırı yağlı beslenmek. Hamburger, ya da kızarmış patates, mayonezli, sosisli sandviçler gibi gıdaları sık yemek.
● Yetersiz karbonhidrat almak. Özellikle çok acıkıldığında yenilenlere dikkat edilmelidir. Karbonhidrat eksiğini kapamak yerine, cips, dondurma, gofret yemek gibi alışkanlıklardan vazgeçilmelidir.
● Günlük toplam kalorinin düşük olması. Kilo sorunu olan sporcular yanlış olarak karbonhidratlı yiyeceklerin şişmanlatıcı olduğunu düşünürler. Sadece yağsız proteinlerle ve sebze-meyve ile beslenmek, vücudun kalori ihtiyacını karşılamaz.
SPORCULARIN ENERJİ GEREKSİNİMİ
• Vücut organlarının çalışabilmesi ve günlük yaşamın devamı için enerji gereklidir. Birimi kalori olan enerji, besin öğelerinden sağlanır.Yediğimiz yiyeceklerin her biri farklı enerji verir, dolayısıyla farklı kaloriye sahiptirler.
• Alınan yiyeceklerden enerji oluşumu ve harcaması " metabolizma " olarak adlandırılır.
• Gün boyunca yaptığımız her hareket enerji harcaması gerektirir.


 Normal bir insanın günlük enerji harcaması ortalama 2000-2500 kaloridir.
 Gün boyunca yapılan çalışmanın yoğun olması, uzun sürmesi enerji harcamasında da artışa neden olur.
 Sporcularda enerji gereksinimi ülkeden ülkeye değiştiği gibi farklı antrenörlerin verdiği antrenman programına göre de değişiklik göstermekte ve normal kişilerden 2-3 misli daha fazla olabilmektedir.
 Yabancı kaynaklı bir araştırmaya göre: günde ortalama 6-8 saat antrenman yapan elit sporcuların ortalama enerji gereksinimi günde 5500 (Kkal) olarak belirlenmiştir.
 Enerji gereksinimi, karbonhidrat, yağ ve proteinlerden sağlanmalıdır.
Çeşitli spor dallarında harcanan kalori(70 kg vücut ağırlığına göre)


Misafir 5 Ocak 2010 16:27

dengeli beslenmenin spora netkisi nelrdir_


Misafir 1 Mayıs 2010 14:12

dengeli beslenmenin spor üzerindeki etkileri!!
 
Arkadaşlar;
Dengeli beslenmenin spor üzerindeki etkisi başlığı altında bir yazı arıyorum..
Verilen ödevin dersi:Beden Eğitimi
Yardım edersenin sevinirim..
Yarına kadar yapmam gerekiyor son tarih gün 2 MAYIS 2010'DA..
YARDIMLARINIZ İÇİN ŞİMDİDEN TEŞEKKÜRLER..


Misafir 10 Kasım 2010 17:24

yha olmaz böle bişey yha yarına ödev gitcek lütfen dengeli beslenmenin spor üzerindeki etkisi lazım allah rızası için


Misafir 26 Kasım 2010 13:49

adam gibi cevap verin
 
yaa dengeli beslenmenin spor üzerindeki etkisi neleeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeerrrrrrrrrrr


mahsum 29 Kasım 2010 17:52

beslenme
 
burda iyi ve spor yapmak için dengeli beslnemek için spor yapmalıyız?


Misafir 28 Aralık 2010 17:11

yaa banada yarına lazim


Misafir 28 Aralık 2010 20:28

spor üzerde etkisi vardır ve sunlardır.saglıklı beslenme veya dengeli beslenme spor alanında buyuk yer kapsar spor uzerinde etkisi ney diosanız
1) buyume ve gelismesine yardımcı olur
2)insan saglıgını iyi tur
3)insanların hasta olma oranları duser ve vs.


me_li_sa 28 Aralık 2010 20:35

soru sorma
 
bence orda bütün kelimeler yaaıyo


Misafir 20 Ocak 2011 18:02

ben aradığımı buldum .Şok iyi bir site


Misafir 5 Mart 2011 20:08

beeslenme
 
SPORCU BESLENMESİNİN ÖNEMİ
Sağlıklı bir yaşam için beslenmenin ve sporun önemi önceden beri bilinmektedir. Hipokrat M.Ö. 480 yılında sağlıklı yaşamın temel ilkesini şu şekilde açıklamıştır. “Sağlıklı yaşam, bireyin beden yapısı (kalıtım) ve çeşitli besinlerin etkilerinin bilinmesini gerektirir. Ancak beslenme tek başına sağlıklı yaşam için yeterli değildir, egzersizde yapılmalıdır.”(Ersoy,1995). Bununla birlikte beslenme ile güçlülük arasındaki ilişkinin önemi eski yunanlılar devrinde olduğu gibi sporun ilk örgütlenmesi çağlarında da bilim adamlarınca belirtilmiş ve konu üzerinde önemle durulmuştur (Kasap ve ark.,1982).
Beslenme kavramı spor olgusu içerisinde, kimine göre sihirli bir değnek, kimine göre ise zorunlu bir eğitim ve uygulama sürecini ifade eder. Organizmanın günlük 50 çeşidin üzerinde besin öğesine gereksinimi bulunduğunu düşünürsek, besin öğelerinin belirli bir süre yetersiz tüketimi veya birkaçının tüketilmemesi halinde, sağlık ve performansın olumsuz yönde etkileneceği sonucuna ulaşırız (Ersoy,1998).
Beslenme bütündür ve sporcunun performansını en üst düzeye çıkaracak sihirli yiyecek ve içecekler yoktur. Önemli olan sporcunun, sporcu beslenmesi kuralları içerisinde, yeterli ve dengeli beslenmesinin sağlanmasıdır (Hasbay, 2002). Dengeli bir beslenme ile gelişme gösteren sporcu performansının, yapılan araştırmalar yetersiz beslenme ile düşeceği sonucuna varmışlardır (Fox,1999).
Alınan temel besin öğelerinde önemli ölçüde bir yetersizlik olmadığı sürece, beslenme durumu sihirli bir şekilde kısa sürede performansı etkilemeyerek, örneğin 100m koşu süresini yarıya indirmeyecektir. Fakat yıllık sezon süresince optimal beslenme ile performansta farklılık yaratabilmektedir. Sağlıklı kalmak, kendini iyi hissetmek için yoğun antrenman yaparak, kondüsyonu artırmak mümkün olabilmektedir. Bu şartların sağlanması ise kazanma ve kaybetme arasındaki farkı belirlemektedir (Ersoy,1998).

İYİ BESLENMENİN SPORCUYA SAĞLADIĞI AVANTAJLAR



Beslenme uzmanları, her koşulda iyi beslenen bir sporcunun iyi beslenmeyen veya besinlerine hiç dikkat etmeyen bir sporcuya göre elde ettiği bir takım avantajları olduğu görüşündedirler.
Bu avantajları ise aşağıdaki gibi sıralamaktadırlar.
Sporcunun antrenman etkinliği maksimum düzeydedir: İyi bir beslenmeyle sporcu, antrenörünün verdiği antrenmana kolay uyum sağlamakta ve her türlü antrenmanı yapacak güce kavuşmakta ve performansını arttırmaktadır.
Üst düzey mental konsantrasyon ve dikkate sahiptir: Her spor dalında, dikkat ve oyuna konsantrasyon önemlidir, bunun için de temel etkenlerden bir tanesi de yeterli ve dengeli beslenmedir.
Seyahatlere dayanıklı ve yabancı çevreye kolay uyum sağlamaktadır: İyi beslenen bir sporcu her zaman, her ortama ayak uydurabilecek güce ve dayanıklılığa sahip olmaktadır.
Büyüme ve gelişmesi üst düzeydedir: Özellikle spora başlama yaşının küçük olması nedeniyle, yeterli ve dengeli beslenme sonucu çocukların büyümesi ve gelişmesi üst düzeye erişmekte ve yetişkinlikte istenilen vücut ölçülerine ulaşılmaktadır.
Hastalıklara yakalanma ve sakatlanma oranı az ve hastalık süresi kısadır: Yapılan çalışmalarda, iyi beslenen sporcuların hastalanma ve sakatlanma oranlarının iyi beslenmeyenlere göre daha az olduğu saptanmaktadır. Hatta sakatlanma oranının iyi beslenmeyle % 50 gibi yüksek oranlarda azaltılabileceği de belirtilmektedir (Hasbay,2002).
Yapılan spor dalına göre farklılık göstermesine rağmen , sporculardaki enerji harcaması normal bir kişiden 2-3 kat fazla olduğu bilimsel bulgulardır. farklı ülkelerde veya aynı ülkelerde, bu enerji gereksinimi aynı spor dalında, ayrı antrenörlerin antrenman programlarına göre değişiklik gösterebilir (Kayahan ve ark., 1992)
Sporcuların performansını artırmak amacı ile çeşitli diyet programları hazırlanmış ve uygulanmıştır. Bazı antrenörlerde inandıkları muayyen tarzdaki diyet tarzlarını sporcularına uygulamaktadırlar. Sadece diyet faktörünün fizyolojik performansa olan etkisini değerlendirmek oldukça güçtür. Çünkü performansa bir çok faktör etki etmektedir (Yaman, 2000) Bu yüzden sporda performansı bütün etmenleri ile bütün düşünüp, diyet programlarının içeriğini de yapılan antrenman dönemi, içeriği gibi öğeleri göz önüne alarak hazırlamak gerekir.
Sporcu beslenmesi önemli ölçüde, yapılan spor dalı özelliklerine ve antrenman çeşidine bağlı olması dolayısıyla antrenörü ön plana çıkarmaktadır (Gökdemir, 1996) Yapılan araştırmalarda sporcuların dengeli beslenme bilgi düzeylerinde ve ilgili uygulamalarında yetersizliklerin büyük ölçüde ; antrenörlerin eksik ve yanlış yönlendirme kaynaklı olduğu belirlenmiştir (Kasap ve ark.,1982; Özkara ve ark., 1997). Ancak, sporcu beslenmesi konusunda yapılan araştırmalar, çoğunlukla sporcular üzerinde yapılan çalışmalar sonucu elde edilmiştir. Antrenörlerin beslenme bilgi ve alışkanlıklarını içeren araştırmalar yok denecek kadar azdır (Yıldıran, 1998).
Beslenme eğitimi yoluyla davranış değişikliğinin oluşturulabilmesi, hem bilgi düzeyinin geliştirilmesi, hem de beslenme ile ilgili tutum ve inanışların değiştirilmesi ile sağlanabilir (Beyhan ve ark., 1988) Yeterli ve dengeli beslenme için alınacak önlemlerin yararlı olması da ancak sporcu beslenmesi eğitimine verilecek önemle olasıdır


Misafir 15 Nisan 2011 16:23

dengeli beslenme ve sporun önemi nedir


Misafir 24 Nisan 2011 20:39

" dengeli beslenmenin sporcular üzerindeki etkisi " konusu dışında her konu yazıyo yhaa oof


Misafir 28 Mayıs 2011 16:45

dengeli beslenmenin spor üzerindeki etkisi nedir çok ihtiyacım var yha lütfen koyun :(


Misafir 13 Ekim 2011 20:49

yaaa off benim işime yarıycak bişey bulamıyom her yere baktım


GüNeSss 13 Ekim 2011 21:02

DENGELİ BESLENME SPOR ÜZERİNE ETKİSİ VİTAMİN VE MİNERALLİ BESLENME

Sağlıklı beslenme yeterli ve dengeli beslenmedir.Vücudumuzu oluşturan hücrelerin düzenli ve dengeli çalışması için besin öğelerinden yani yağlar, karbonhidratlar, proteinler, vitaminler ve minerallerden yeterli miktarda almalıyız. Vücudumuzun tüm besin maddelerine ihtiyacı vardır. Tek taraflı beslenmek yani sadece protein veya karbonhidratla beslenmek yanlıştır. Dengeli beslenerek vitaminler, mineraller ve lifler gibi önemli besin maddelerinden de almış oluruz.



Beslenme Piramidi
http://blogyorum.com/wp-content/uploads/2008/04/dengeli-beslenme-pramid.gif



Beslenme piramidi 5 ana besin grubunu içerir. Piramit en altta yer alan ve sıklıkla tüketilmesi gereken karbonhidratlarla başlar ve daha az tüketilmesi gereken gıdalara doğru gider. Bu besin grupları karbonhidratlar, mineraller, proteinler, yağ ve şekerdir.Beslenme piramidi gıdaların doğru seçimi için rehberiniz olmalıdır.

Karbonhidratlar: Alt grupta yer alan ve sıklıkla tüketilmesi gereken gıdalardır. Karbonhidratlar pirinç, bulgur, makarna gibi tahıllardır.

Mineraller: Sağlıklı yaşam için gereklidir. Mineraller (kalsiyum, bakır, iyot, demir, çinko vb.) sebze ve meyvelerde bulunur, hücre korunması ve sağlıklı diş, kemik, cilt yapısı için önemlidir. Mineraller ayrıca kalp ritmi, kan basıncı, vücuttaki sıvı dengesi gibi daha birçok düzenleyici fonksiyonlarda rol oynar.

Proteinler: Vücudun en etkili kalori yakıcı bölümü olan kas dokusunu güçlendirmek açısından çok önemlidir. Protein ette, süt ürünlerinde ve daha az olarak hububat ürünlerinde bulunmaktadır.

Yağ-şeker: Yağ ve şeker, çok az tüketilmesi gereken gıdalardır fakat A, D, E ve K vitaminleri gibi vücudumuz için önemli vitaminleri taşıma görevi yaptıklarından dolayı sağlığımız için yenilmesi de çok önemlidir. Sıvı ve katı yağlar, şeker ve tatlılar bu grupta yer alır.
Yemek yeme alışkanlığımız zihinsel ve bedensel faaliyetlerimizi etkileyen unsurlardan biridir. Sağlıksız beslenme düşünme ve kavrama yeteneğinin azalmasına ve hafıza kayıplarına neden olur. Günde 8 saat uyuduğunuz halde kendinizi yorgun hissediyor, bedensel, zihinsel faaliyetlerinizde çabuk yoruluyor, hafıza ve düşüncenizde azalma görüyorsanız mutlaka yemek yeme alışkanlığınızı gözden geçirin ve aşağıdaki önerilerimize bir göz atın.

Dengeli Beslenme Önerileri:
Doymuş yağ (tere yağ, kuyruk yağı) oranı yüksek besinleri daha az tüketin.Yeterli miktarda doymamış yağ (ay çiçek, mısırözü, soya, fındık, zeytin yağı) almaya dikkat edin. Yarım yağlı süt, yağsız yoğurt tüketin.Yağlı kırmızı et yerine yağsız et, kuru baklagiller (nohut, mercimek, fasulye gibi) balık ve tavuk tercih edin. Süt ve süt ürünleri de (yoğurt, peynir vb.) tüketilmeli fakat bunlarında az yağlı olmalarına dikkat edilmeli.Yemeklerinizi haşlama, fırında pişirme veya ızgarada pişirme yöntemleriyle pişirirseniz yemeğe eklenecek yağıda azaltmış olursunuz.
Aşırı şekerli gıdalardan kaçınmalı ve hatta çay, kahve gibi içecekler şekersiz içilmeli veya şeker miktarı azaltılmalıdır.
Gıdalardan aldığımız günlük tuz miktarı 6 gr.ı (bir tatlı kaşığı) geçmemelidir. Bu miktara yemeklerden, ekmekten, içeceklerden aldığımız tuz miktarı dahildir. Tuz tüketimi ile yüksek tansiyon arasında ilişki bulunmaktadır. Yüksek tansiyonu olanlar doktorlarının tavsiyesine göre ya hiç tuz kullanmamalı yada miktarını azaltmalıdır.
Güne kahvaltınızı yaparak başlayın. Gece boyu gıda alımı olmadığından beyninizin sabah kalkınca enerjiye ihtiyacı vardır. Daha sonra gıda alımınızı kahvaltıdan başlayarak gün içine yaymanız daha etkin kalori yakmanıza neden olur.Öğünlerinizi önceden belirleyiniz.Mümkünse yediklerinizi 3 ana öğün, 3ara öğüne bölün az ve sık beslenin.Bol su için, yiyecekleri iyice çiğneyin. Her yemek yediğinizde midenin 1/3’ünü boş bırakın. Tam olarak dolu mide sağlığımızın zaman içinde bozulmasına ,erken yaşlanmaya neden olur.Midenizi katı gıdalarla doldurmayın .Katı gıdalarla dolu mide içeriğinin gerekli öz suyu her tarafa dengeli ulaştırması güçleşir ve sindirim zorlaşır. Düzenli yemek yiyenler daha dengeli ve sağlıklı beslenmekte ve ideal kilolarını korumaktadırlar.
Zihinsel faaliyetlerin gerektirdiği enerji kaynaklarının en önemlilerinden biride meyvelerdir. Beynin oksijen dışındaki tek enerjisi glikozdur. Glikoz meyvelerde hazır halde bulunur. Diğer gıdalarla alınan şeker midede yakılarak glikoza çevrilir. Bu nedenle meyveleri aç karnına yemeliyiz.Meyveler yemeklerden 30 dakika önce veya 3 saat sonra alınmalıdır.Mide doluyken alınan meyveler midede kalıp besin değeri kaybolup orada mayalanacağı için bütün sindirim sistemimizi yorar.
Vücudumuzda dakikada 10 milyon hücre ölür ve bir o kadarı da yenilenir. Ortalama 100 günde (beyin ve sinir hücreleri hariç) bütün vücudumuz yenilenir.Düzensiz kötü beslenme yenileme sistemini aksatır. Cildiniz canlılığını, tazeliğini kaybeder ve en önemlisi hastalıklara açık olursunuz. Yorgunluk, çabuk yorulma, baş ağrısı olabilir. Düşünce ve hafıza sistemi bulanıklaşır.Bu nedenlerden dolayı düzenli ve sağlıklı beslenmeye dikkat etmeli ve yemek için yaşamamalı sadece yaşamak için yemeli görüşünü benimsemeliyiz.

kaynak:


Misafir 6 Aralık 2011 09:53

Dengeli beslenmenin spor üzerindeki etkisi nedir !!!!!!!


Misafir 15 Aralık 2011 16:16

yha olmaz böle bişey yha yarına ödev gitcek lütfen dengeli beslenmenin spor üzerindeki etkisi lazım allah rızası için

Kaynak: Dengeli beslenmenin spor üzerinde etkisi hakkında bilgi verebilir misiniz?



Saat: 03:38

©2005 - 2024, MsXLabs - MaviKaranlık