MsXLabs
Sayfa 2 / 5

MsXLabs (https://www.msxlabs.org/forum/)
-   Soru-Cevap (https://www.msxlabs.org/forum/soru-cevap/)
-   -   Çanakkale Savaşları ile ilgili anılar ve geniş bilgi bulabilir miyim? (https://www.msxlabs.org/forum/soru-cevap/221645-canakkale-savaslari-ile-ilgili-anilar-ve-genis-bilgi-bulabilir-miyim.html)

Keten Prenses 24 Mart 2009 16:02

Alıntı:

123fd adlı kullanıcıdan alıntı (Mesaj 1353428)
çanakkale ile ilgili komposizyonlar

üstteki mesajlardan yararlanarak koposizyonunuzu yazabilirsiniz.. ödev sitesi olmadığımızdan kompozisyonlarda yardımcı olamıyoruz


JuniOr22 24 Mart 2009 18:56

KAynak siteler verilmiş size arkadaşlar eğer zahmet olmassa biraz inceleyin.Bir anıda ben anlatayım :çok hoşuma gider:
DÜŞMAN DA KAHRAMAN


Birgün Çanakkale’ye giden bakanlardan birine Atatürk şöyle dedi:

- Orada Mehmetçik anıtının başında şehitleri anacaksınız. Siz olmasaydınız, siz göğüslerinizi çelik kalelere karşı siper etmeseydiniz, boğaz elden gider, İstanbul elden giderdi diyeceksin.

- Evet efendim.

- Çanakkale'de yalnız bizim şehitlerimiz yok. Bu topraklar üzerinde kanlarını döken insanları da o kahraman düşman savaşçılarını da saygıyla anacaksın.

Bakanın ricası üzerine bu son söylenecekleri Atatürk'ün kendisi hazırlamıştır. Nutuk şudur:

"Bu memlekette kanlarını döken kahraman, burada bir dost vatanın toprağındasınız. Huzur içinde uyuyunuz. Sizler Mehmetçiklerle yanyana koyun koyunasınız. Uzak diyarlardan evlatlarını harbe gönderen analar! Gözyaşlarınızı dindiriniz; evlatlarınız bizim bağrımızdadır, huzur içindedirler. Onlar bu toprakta canlarını verdikten sonra artık bizim evladımız olmuşlardır."

Bu nutku yabancı gazeteler haber aldıktan sonra, haftalarca, aylarca Avusturalya'dan, Yeni Zelanda'dan sevgi minnet mektupları yağmıştı.
Kaynak: Wardom [COLOR=#000020]]KAYNAK

(Falih Rıfkı Atay, Hatıralar)


Misafir 13 Ekim 2009 17:16

arkadaşlar bugün içinde Çanakkale savaşları ile ilgili kendiniz yazmış olduğunuz bir kompozisyonu paylaşırsanız beni çok mutlu etmiş olursunuz nolursunuz bana yardımcı olun...şimdiden teşekkürler...


Misafir 20 Ekim 2009 22:26

Ruşen Eşref ( Ünaydın), Karagah-ı Umumi Muhafız Piyade Bölüğü Kumandanı Mülazım-ı Evvel Ruhi ile gerçekleştirdiği mülakatında Mehmetçiğin ağzından şu hatırayı kaydeder:

Bizim mıntıka kumandanı Süvari Kaymakamı Mahmut Bey tayyarelere pek kızar efendim. Daima ateş ettirir onlara ; katiyyen üzerimize sokmaz onun zaten tabiatı böyledir. Bir tayyare geldi miydi,haydi ütün bataryaya ateş ettirir.

Evet efendim; tayyare düştü. Hava hafif sisli olduğu için tabii gemiler bu sükutu( düşüşü) görmüyorlardı. Tayyareciler kendilerini denize attılar. Kendi gemilerini istikametine yüzmeye başladı. Bunu gören bataryamız düşmanın kendi gemilerine iltihak etmemesi için efendim ,ateş etti ki tayyareciler geriye dönsünler. O vakit gemilerde tayyarenin burada düştüğünü anladılar. Onlar da ateş açtılar. Tayyare tahrip edildi. O vakit de bizim hiç olmazsa bir esire fevkalade ihtiyacımız vardı. Çünkü düşmanın o dakikadaki vaziyetini anlamak istiyorduk. Zira düşman Anafartalar'dan çektiği askeri Seddülbahir'e ihraç yapmak istiyor gibi göstertiyordu. Yani açıkçası bunu blöf olarak yapıyordu. Ve gemiler de ( eliyle işaret ederek) bakın işte böyle daima Seddülbahir etrafında bir kavis şeklinde duruyordu.
Mıntıka kumandamız Kaymakam Mahmut Bey bu tayyarecinin neye mal olursa olsun mutlaka kurtarılmasını istiyordu. Tayyareciler en nihayet bir buçuk kilometre kadar sahile yakın geldiler. Tabii sahil mayın döşeli olduğundan kimse giremiyordu.
Düşmanın vaziyetini öğrenmeye şiddetle ihtiyaç vardı. Bu sırada bir düşman tayyaresi düşürülmüş ancak bizimkiler başka taraftan o tarafa hala ateş etmekte idiler. Düşman tayyarecileri hem mayınlı hem de ateş altında ölüm kalım mücadelesi vermekte idiler.
Bu noktada teessüratımı söylüyorum: o iki adam bağırıyordu. Yani ölüyorlardı artık. Ve sahilden hala imdat umuyorlardı. Tabii bir kumandan emir verdiği vakit süngü üzerine top üzerine gidip ölmek vazifemizdir. İşte o vakit mıntıka kumandanı Kaymakam Mahmut Bey " Kim girer?" diye bir sual sordu. Bu İngilizlere sırf acıdığım için düşman olsalar da onları kurtarmak bana bir vazife-i vicdaniye oldu. Yüzmek de bilirim.
- Nerelisiniz efendim?
- Çanakkale'liyim. Bir an evvel girmek için telaşımdan fanilayı da çıkarmamışım. bir fanila bir iç donu kalmıştı. Daldım. O zaman arkadaşım Mülazım Kaşif'de : "Ben de girerim " diye bendenize refakat etti. O çocuk aynı zamanda sınıf arkadaşımdır. Şimdi Rusya'da esir zavallı. Beraber girdik. Muttasıl düşman topları ateş ediyor. Monitörler,karşımızdan eksilmiyor. Tayyareler tepemizde dönüyordu.
Fakat biz tabii pek alçağa düşüyorduk. Sular da biraz dalgalıydı. Ne bizimkilerin nede onların makas atışları bizi kıstıramıyordu. Gülleler hep ötemize berimize düşüyordu. Bize hiç ziyan vermiyordu.
Maateessüf o tayyarecilerden birisi boğuldu. Çünkü bizde takat kalmamıştı. Ötekini kurtardık beyim. Mıntıka kumandanı Mahmut Bey kendisini aldı. Mıntıkasına götürdü. Orada İngilizce mesaj yapıldı. Güzel baktılar sonra Beşinci Orduya teslim edildi.
Giderken İngiliz mıntıka kumandanı Mahmut Bey 'e demiş ki:
"Türkleri şöyle cesurdurlar, böyle alicenaptırlar diye kitaplarda okurdum. Bu defada cephede gördüm. Fakat böyle şiddetli bir ateşe karşı bu derece fedakarlıklarını bilemezdim. Bu derecesini bir İngiliz bile yapamaz."


Misafir 14 Kasım 2009 17:00

bana çanakkale savaşı ile ilgili 3anı lazım lütfen bulursanız söyleyin sizdenyanıt bekliyorum


Misafir 10 Aralık 2009 15:29

Çanakkale Savaşı ile ilgili anı var mı?
 
çanakkale şavaşı ile anılar


fadedliver 10 Aralık 2009 15:33

bakınız
Alıntı:

fadedliver adlı kullanıcıdan alıntı (Mesaj 1271994)
Çanakkale Savaşından Bir Anı
Kocadere köyünde büyük bi sargı yeri kuruluyor. Kimi Urfalı , kimi Bosnalı , Kimi Adıyamanlı , Kimi Gürünlü, Kimi Halepli
çok sayıda yaralı getiriliyor...
Bunlardan biri Lapsekinin Beybaş Köyündendir ve yarası oldukça ağırdır.Zor nefes alıp vermektedir.Alçalıp yükselen göğsünü biraz daha tutabilmek için komutanının elbisesine yapışır.Nefes alıp vermesi oldukça zorlaşır ama tane tane kelimeler dökülür dudaklarından.
"Ölme ihtimalim çok fazla... Ben bir pusula yazdım...Arkadaşıma ulaştırın..." Tekrar derin nefes alıp, defalarca yutkunur:
"Ben...Ben köylüm Lapseki'li İbrahim Onbaşından 1 Mecit borç aldıydım...Kendisini göremedim.Belki ölürüm.Ölürsem
söyleyin hakkını helal etsin"
"Sen merak etme evladım" der Komutanı, kanıyla kırmızıya boyanmış alnını eliyle okşar.
Ve az sonra komutanının kollarında şehit olur ve son sözüde
"söyleyin hakkını helal etsin" olur...

Aradan fazla zaman geçmez. Oraya sürekli yaralılar getiriliyor.Bunlardan çoğu daha sargı yerine ulaştırılmadan şehit
düşüyor. Şehitlerin üzerinden çıkan eşyalar, künyeler komutana ulaştırılıyor. İşte yine bir künye ve yine bir pusula.Komutan göz yaşlarını silmeye daha fırsat bulamamıştır.Pusulayı açar, hıçkırarakokur ve olduğu yere yığılır kalır. Ellerini yüzüne kapatır, ne titremesine nede göz yaşlarına engel olamaz...

PUSULADAKİ NOT:
"Ben Beybaş Köyünden arkadaşım Halil'e 1 mecit borç verdiydim. Kendisi beni göremedi.Biraz sonra taarruza
kalkacağız.Belki ben dönemem.Arkadaşıma söyleyin ben hakkımı helal ettim."
kaynak

Alıntı:

fadedliver adlı kullanıcıdan alıntı (Mesaj 1271996)
ahmet başaran
yenice-çınarcık köyü'nden.

tahir oğlu ahmet benim adım. 1303 (1887) doğumluyum. 94 yaşındayım. 6 yıl askerlik yaptım. çanakkale cephesinde ağır topçuydum.

çanakkale'ye ilk vardığımda çimenlik kalesi'nde 60-70 gün talim yaptırdılar. sonra bizi bölüklere dağıttılar. ben 6. bölüğe düştüm... nara kalesi'ne verdiler. nara kalesi'nde 6 ay filan durmuştuk kihttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif seferberlik ilan edildi. bizi dardanos bataryalarına gönderdiler. dardanos'ta 5. bölüğe verdiler. biz 150 kişi kadar vardık. başımızda yüzbaşı ahmet bey vardı. 7.5'luktu toplarımız. biz seri ateşli toplardaydık. 4 topumuz vardı. mermileri aynı tüfek fişengine benzerdi...kucaklayıp kakardık topun içine. 18 mart günü kepez'in altında bulunuyorduk. düşman gemilerihttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif hep zırhlı tabii. selanik açıklarından ateş ede ede geliyorlar. kumkapı ve seddülbahir taraflarını ateşe tuttular. o taraflardaki tabyalar ateş içinde kaldılar. toplar paralandı...cephanelikler tutuştular. bir zaman sonra kumkale ve seddülbahir'deki bataryalar sustular. düşman zırhlıları ateş ederek boğaza yaklaştıkça bizim de mesafemize giriyorlardı. intepe ve çakaltepe bataryaların ateşe başlamalarından sonrahttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif biz de bizim mesafemize girince başladık zırhlılara ateşe.

ben mermi sürüyordum. 2. erdim topta. çanakkale boğazı karabulut gibi gemi doluydu. hangisine atarsan at.akşamüzeri gün inmeye yakın düşman zırhlılarından birisi bizim önümüzde battı. bize yakındı. ya kilitbahir'denhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif ya hamidiye tabyası'ndan attılar. kepez çayı'nın denize döküldüğü yeri bile geçmişti. çanakkale'ye yakınlaşmıştı. mermi geldi zırhlıya. denizin dibine kaynadı gitti.
o günhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif batanı battıhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif batmayanı geri çekilip kaçtı...gittiler...
18 mart'ın ilk günü bizim tabyada 11 kişi şehit vermiştik.
soğanderehttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif kerevizdere taraflarında dağıldılar...geriye gittiler düşman zırhlıları...toplarımızın önlerine çam ağaçları dikerdik. gavurlar görmesin diye.

çam ağaçlarını geceleri sökerdik. geceleri projektörümüz vardı. yakardık...düşman zırhlılarına onunla ateş açardık. projektörümüzü parçalamak için çok mermi attı kafir. yapamadı bir şey...
o gün gece yarısı da geldiler. batan zırhlılarının yerini araştırdılar. biz de verdik ateşi. gerisin geriye gittiler...sabaha karşı oldu bu...
ertesi gün düşman gemileri tekrar hücum ettiler...gene olmadı. sonra akşam sabah hücum ettiler gemileriyle boğaza...gene olmadı...vazgeçtiler...hücumu kesti gemiler. sonra geri çekilip verdi topu seddülbahir'e...verdi topu...topuyla bizim askeri kırıp kendi askerini çıkardı...
denizden balon kaldırıyordu. ben gördüm. keleter gibi bir şey. kalkıyor havaya. o zaman asker arasında "balon çıkarıyor" derlerdi. balon çıkardığını görüncehttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif biz saklanırdık. çünkü bizi görürmüş balondan...toplar patlamaya başlardı ardından...
bizim koğuşun yanlarına da çok mermi düştü. ancak kimseyi öldürmedi.
.....
bir gün nöbete gidiyordum. aceleyle potinlerin birinin iplerini bağlamamışım. bir arap subay vardı. görmüş beni çağırdı...iki tokat çekti.
-şimdi büyük bir amir gelsehttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif ben ne diyeceğimhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif dedi.
bana öfkesinden gidip koğuşların arkasındaki iğde ağaçlarının dibine oturdu. o sırada bir bomba düştü...toprağı altüst etti...yakın düşmüş kafirin mermisi...subaylarhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif çavuşlar koşup gittik.
-korkmayın...korkmayın...bende yara yokhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif dedi.
.....
bizim bölüğün yanında başka bir bölük daha vardı. o bölüğün toplarından birine bir düşman mermisi düşmüştü. subayları vardı hasan efendi diye...o şehit düşmüştü orada...kumandanlarıydı...şimdi hasan mevsuf dedikleri yerde...18 kişi de yaralanmıştı...ben görmüştüm onları orada...
.....
bizim tabur kumandanımız binbaşı mustafa beyhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif bölük kumandanımız yüzbaşı ahmet efendi'ydi. birliğimi de şöyle söyleyeyim: 3. ağır topçu alayıhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif 1. taburhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif 5. topçu bölüğü.
.....
çanakkale'ye yakın kepez yolunun altında bir gemimiz vardı bizim. çanakkale'yi bekliyordu. düşman gemilerihttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif deniz altından bomba yollayıp torpille batırdılardı. hatta batmadı gemi dehttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif yan yattıydı dahttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif askerleri bir istimbot gelip almıştı çanakkale'den...bir gün de bizim dışarıya çıkıp gavur gemilerini bombalayan bir gemimiz yaralanmış geri dönüyordu. adını bilemeyeceğim. yavuz muhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif turgut muhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif bilmem. boğaz'dan içeri girip nara'ya gitmişti. biz o zaman selama durmuştuk.
.....
sonra harp bitti. silahlar terk edildi. sabaha kadar kimse kalmasın buradahttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif dediler. ben de o zaman köye döndüm.
.....
bir zaman sonra anzavur çıktı orta yere. kuvayi milliye'ye karşı. köyden de anzavur'a asker topladılar. sonra gidenler de kaçıp geri geldiler. çetecilikti ortalık...karma karışıktı...
milliler de vardı yenice'de. anzavur'un elinde bir de top varmış...havaya uçuyor...milliler bozuldular o zaman yenice'de...ben köydeydim. bunları duydum...anzavurcular sonra ağunya taraflarına kadar gitmişler. onlar da oralarda bozulup dağılmışlar.
yunanlılar köyümüze geldiler. çok dövdüler milleti. 100 kişi kadar vardılar. yunan askerleri. "silah çıkarın" diye çok dövdüler köylüleri.
harman vaktiydi...korkudan kimse çıkamazdı orta yere...öküzler insansız harman sürüp harman dönerlerdi...
askerden geldikten sonra evhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gifbark olduk. 18 seneyi geçti nine öleli...hatice'ydi adı...üç tane çocuk oldu. 2 oğlan bir kız. oğlumun biri askerde öldü. adana taraflarında. dörtyol'da...şimdi burada kalan oğlumun yanında yaşıyorum...elverir...bakıyor...memnunum...oğlanda n da...komşulardan da...
maaş da veriyorlar şimdilerde...madalyam filan yok...aramadık arkasını...biz çok çektikhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif açlık bir yandan...bit akardı yakamızdan...bu kararda durursa çok iyi memleketin durumu...


ahmet fehmi türkan
çanakkale - sarıcaeli köyü'nden

1313 (1897) de doğdum. 84 yaşındayım. beni şubeden sarıcaeli köyü'nün yanındaki tepenin üzerindeki çanakkale müstahkem muharebe okulu'na gönderdiler. asker olarak. okulda iki bölük kurdular. ben 2. bölükle kilitbahir'e gittim. kilitbahir'deki askeri telgrafhane'de 15-16 ay kadar bulundum. seferberlik yeni açıldığında mecidiye kalesinde talim terbiye görmüştüm. sabah kaleye giderdikhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif akşama kadar talim yapar sonra köye dönerdik.

kilitbahir'deki askeri telgrafhane limanda denizin kenarındaydı. arıburnu'nda harp yeni bitmişti. fakat denizde düşman gemileri vardı.

telgrafhanedeyken şöyle bir şey olmuştu. aklımdayken anlatayım.

yavuz'lahttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif midilli çıktı bir akşam boğazlardan o şifreyi ben aldım. ohttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif geçişle ilgili şifreyi miralay talat beye götürdüğümde gözlerinden yaşlar akmaya başladı. emir verdi:
-bu gecehttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif lapseki'den kumkale'yehttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif gelibolu'dan seddülbahir'e kadar her taraf karanlık kalacak. gemiler dış denize çıkacaklar. hiçbir ışık yanmayacakhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif dedi. ekledi:
-bu emri iki tarafa da telgrafla yaz.
seddülbahir'de yüzbaşı kadir bey vardı. iyi konuşurduk. ona dedim ki: "gemiler geçerken ben sana bildiririm. sen de dönerlerken bildirirsin."

o gece akşam karanlığından bir saat sonra gemiler boğazdan dışarıya çıktılar. üzerlerinde hiçbir ışık yoktu. öylece sessiz ve karanlıkta geçip gittiler.

kadir beye bildirdim gemilerin çıktığını. o gece sabaha karşı iki gemimizhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif yavuz ve midilli imroz adası'ndaki ingiliz karargahını bombalamışlar. midilli bir torpile çarpıp batıyor. yavuz da geri dönerken bir serseri torpile çarpıp yaralanıyor.

seddülbahir'den yavuz dönerkenhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif kadir bey telefonda hem ağlıyorhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif hem konuşuyor:
-gemide bir hal varhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif sallanarak geliyor.
yavuz'un birkaç bölmesi su almış. gelirken hepimiz sahile çıktık. ağır ağır gelişini takip ediyoruz. soğandere'nin önlerinde bir düşman tayyaresi yavuz'a ateş etti. yavuz'da uçaksavar toplarıyla tayyareye ateş açtılar. bu arada kilitbahir'in üzerindeki top da ateş etti. tayyareler dağıldılar.

yavuz sol tarafından yaralıydı. yavaş yavaş geldi. kilitbahir'in önünden nara burnu'na yöneldi. gitti. kıyıya baştan kara yaptı.

birkaç gün orada kaldı yavuz. düşman tayyareleri gelip yavuz'a ateş ederlerdi. 20 kadar tayyaresini gördüm düşmanın ateş ederlerken yavuz'a.

sonra yavuz istanbul'a gitti.

kilitbahir'den istanbul pendik'teki harp okulu'na gönderdiler. orada karargahta 7 ay kaldım. o sırada arabistan'da ordularımız bozulmuş. mütareke yapıldı. ben hava değişimine köye geldim. çanakkale'de ingilizler vardı.

ben idadinin 2. sınıfından ayrıldım. bursa ziraat mektebine gitmek için. gidemedik. kilitbahir'de subay adayıydım. pendik'te de subay adayı olarak talim terbiye gördüm. kendim de ders verdim. din hocaları gelmişti talim yerine. ben onlara öğretmen olarak ders verdim.

neyse bir sene geçince köyde hava değişimim bitti.

başvurdumhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif çanakkale müstahkem mevkii jandarma kumandanlığında tekrar göreve başladım. bir tabur jandarma vardı. kumandan olarak başımızda tabur kumandanı binbaşı ali rıza bey vardı.

akköyhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif bezirganlarhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif kumarlar gibi karakollarda çete takibine çıkan kuvvetlerin başında da bulundum. anadolu harbi yeni başlamıştı. karakollarda bulunduğum sırada yunanlıların zalimliğini yakından gördüm.

bir görevle sarıçalı köyüne gitmiştim. orada yüzbaşı niyazi beyhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif üsteğmen hüsamettinhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif teğmen suphi beyler çete takibi için kuvvetleriyle bulunuyorlardı.

o akşam ezandan sonra köyü yunanlılar sarmışlar. arkadaşlar da kahveye gitmişlerdi. gitmeyin filan dedimse de dinletemedim. gittiler. yanımda yusuf isminde bir arkadaş kalmıştı. yusuf ev sahibinin ufak bir çocuğu var... 7-8 yaşlarında onu gönderdihttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif aşağı kahveye. çocuk geldi. "jandarmaların silahlarını topluyor gavurlar" dedi. yusuf'a dedim: "sür atları". köyün dışında yol kenarında bir evdi. alçak avlulu bir ev. atlara bindikhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif sürdük atları. ben önde yusuf arkadan geliyor. yunan askerleri köyün etrafını sarmışlar. biz gürültüyle iki atla çıkınca bir takur takur oraya buraya koşturmalar oldu. yunanlılar bizi üzerlerine hücuma geçmişiz diyehttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif kaçışırlarken.

köyün etrafını saran yunan askerlerinin paniğe kapılmalarından yararlanıp köyün dışına çıktık.

çınarlı köyü'ne geliphttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif karakoldaki cafer çavuş'a haber verdim.
-belki buraya da gelirler. boş bulunma. ben gidip tabur kumandanına haber vereceğim.
olayı tabur kumandanına söyledim. tabur kumandanımız ali rıza bey:
-"ne kadar askerimiz varsa etraftaki köylere dağıtın." diye emir verdi.
dağıttık askerleri yakın köylere.
tabur kumandanımız daha sonra çanakkale'deki ingiliz kumandanı ile konuşup yunanlıların aldıkları silahları geriye almıştı.

....

benim rütbem filan yoktu. fakat başçavuş gibi bana vazife verirlerdi. askerin başında giderdim.

çanakkale jandarma taburunda ikenhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif yunanlılar çan'ı yaktıklarında bir ingiliz heyetiyle beraber çan'a da gitmiştim. heyette bir generalhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif bir binbaşı ve de bir yüzbaşı vardı. çan'a girdiğimiz de dumanlar tütüyordu. biz heyetin yanında 20 süvariydik. heyettekiler çan'a yunanlıların yaptıkları hareketleri sordular rastladıkları insanlara. tercümanları da vardı biga'danhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif karabiga'ya gittik. ingiliz heyeti istanbul'a gideceklerdi. vapura bindiler. biz lapseki üzerinden çanakkale'ye döndük.

....

bizim taburda iki tane cemal bey vardı. biri yüzbaşı cemal beyhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif diğeri tabur doktorumuz cemal beyhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif o da yüzbaşıydı.

yüzbaşı cemal bey beni çağırtmışhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif dedi ki:
-oğlum biz kuvayi milliye'ye geçiyoruzhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif gelecek misin?
onlarla beraber kuvayi milliye'ye katıldım. taburdan 5 kişiydik. sivillerle filan 30 kişi olduk. taburun cephanesini iki katıra yükledik. bayramiç tarafından gidiyoruz. yiğitler köyüne geçtik. evciler köyüne geldik. kazdağı'nın eteklerinden saracağız dağı. ingilizlerden haber getirdiler bize:
-dönsünlerhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif yoksa sivil halkı cezalandıracağız.
bayramiç'te yunanlılar vardı. türk jandarmalarını silahsız olarak yanlarında çalıştırıyorlardı. bize haberi getiren de hafız abdullah ile izzet adında iki jandarmaydı.
"gidin şu kağıdı kuvayi milliye'ye giden arkadaşlarınıza verin" deyip ellerine bir kağıt vermişler. evcilerde bu iki kişi bize kağıdı yetiştirdiler.

doktor cemal bey bize yeni gelmişti. ankara'dan göndermişler. kuvayi milliye'ye asker toplasın diye. kuvvet toplamak için çok uğraştık ama başaramadık.

cemal bey kağıdı aldıhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif okuduhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif yırttı attı.
bana dedi ki:
-bunları bırakma.

kazdağı'na sardık. gidiyoruz yukarı. abdullah'la izzet başladılar yalvarmaya:
-bizi götürmeyin. bizim çocuklarımıza yunanlılar eziyet edecekler. bizi bırakın.
kumandana söyledim.
-"dağın içine girince bırakırsın" dedi.
dağın içine girdiğimizde bıraktık onlarıhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif geri döndüler.
o gece dağın üzerinde sabahladık. sabah şafakla beraber tekrar yola koyulduk. havran'ın üst taraflarında ormanlar köyü var. orada yunanlıların karakolu olduğunu duyduk. otmanlara geldiğimizde karakol yunan askerleri kaçmışlar. yoktular. bu sırada anadolu'da harp devam ediyordu tabii.

otmanlar'dan bir kılavuz bulduk. balıkesir'in solundan geçtik. oralarda boşnak hamzahttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif arslan çetesi gibi çetelere rastladık. her ikisi de 10'ar kişi ile geziyorlardı. cemal bey'in gözü tutmadı bunları. sonra mustafa efendi çetesine rastladık. mustafa efendi bize "yunanlıları izmir'de deniz döktüler" dedi. bunun üzerine balıkesir'den yunanlılar kaçmışlar. balıkesir'de karakol kurduk. bir ay falan düzeni sağlamaya çalıştık. hükümet binasında çalışıyorduk. cemal bey binbaşı oldu. edirne'ye gitti. doktor cemal bey kaldı. bir çok subaylarla beraber halil fikri bey isminde yeni bir kumandan gelmişti.

beni o sırada çanakkale'ye gitmek üzere hazırlanan jandarma taburuna verdiler. inegöl taraflarında taburu buldum. kumandanını gördüm. tabura takıldım. çanakkale taburunun başında şevki bey adında bir önyüzbaşı vardı. çanakkale2ye gelmekte olan ziraathttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif maliyehttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif savcı gibi memurlarda vardı. teşkilat olarak geliyorlar taburla beraber. gönen üzerinden biga'ya geldik.

biga'da ben atımı savcı ramiz bey'e verdim. mutasarrıf vahap bey'de var. biga'dan çok yağmurlu bir havada yola çıktık. çanakkale'ye geliyoruz. geceyi karacaören'de geçirdik. sabahleyin çanakkale'nin işgal kumandanı geldi. saçaklıhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif sırmalı rütbeleri var. yanında da tercümanı. vahap bey'in bulunduğu eve götürdük ingiliz kumandanını. sonradan öğrendiğimize göre vahap bey'le ingiliz işgal kuvvetleri arasında şöyle konuşmalar olmuş;
ingiliz kumandanı:
-çanakkale'ye girecek misiniz?
-evet gireceğim.
-ama bana bu konuda bir emir yok.

vahap bey:
-bana kesin emir var.
ingiliz kumandan vahap bey'den bir saat izin istemiş. vahap bey'de peki demiş. bizim tabur 200 kişi. "kuvayi milliye gelmiş" diyerek köylerden inen genç yaşlı insanlarla biz olduk 10.000 kişi. o kadar kalabalık olduk.

ingiliz kumandanı ayrıldıktan hemen sonra vahap bey hareket emri verdi.
geldik çanakkale'nin kenarına. tel örgüler var. uzaktan görüyoruz. ingilizlerde bir kargaşa vardı. neyse ingiliz kumandanı geldi. saatine baktı. ne söylediğini biz sonradan öğrendik. saatine bakınca:
-acele ettiniz. daha bir çeyrek saat var.
vahap bey de:
-benim saatim geldihttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif diye söylemiş.

orada bir anlaşma yapıldı. askerin bir kısmı ile toplanan sivil halkı içeri girmeyecekhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif dışarıda bekleyeceklerdi. biz içerihttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif memurlarhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif kumandanlar ve 60 jandarma girdik. hastane bayırına geldik. çanakkale'den ileri gelenlerhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif hocalarhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif bey kısımları geliyorlar. yanlarında koçlar filan var. kurbanlık. kurbanlar kesildi. dualar edildi vahap bey:
"vali konağına gideceğiz" dedi.

çanakkale'de alayın önüne geldik. müstahkem mevkii kumandanlığının binalarına girip yerleştik. 1923 senesinin eylül ayında askerliğim sona erdi. 8http://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif5 sene sürdü. askerlik bitince köyüme yerleştim.

yaşlılık aylığı alıyorum. hanımın adı hacer. sağ... yaşıyor... ikisi erkekhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif biri kız iç çocuğum oldu. çocuklardan da sekiz tane torunum var.

Alıntı:

Misafir adlı kullanıcıdan alıntı (Mesaj 1599488)
çanakkale şavaşı ile anılar



Misafir 22 Aralık 2009 19:54

Çanakkale ile ilgili anılar var mı?
 
çanakkale ilgili kısa anılar


fadedliver 22 Aralık 2009 21:35

.
Alıntı:

fadedliver adlı kullanıcıdan alıntı (Mesaj 1271996)
ahmet başaran
yenice-çınarcık köyü'nden.

tahir oğlu ahmet benim adım. 1303 (1887) doğumluyum. 94 yaşındayım. 6 yıl askerlik yaptım. çanakkale cephesinde ağır topçuydum.

çanakkale'ye ilk vardığımda çimenlik kalesi'nde 60-70 gün talim yaptırdılar. sonra bizi bölüklere dağıttılar. ben 6. bölüğe düştüm... nara kalesi'ne verdiler. nara kalesi'nde 6 ay filan durmuştuk kihttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif seferberlik ilan edildi. bizi dardanos bataryalarına gönderdiler. dardanos'ta 5. bölüğe verdiler. biz 150 kişi kadar vardık. başımızda yüzbaşı ahmet bey vardı. 7.5'luktu toplarımız. biz seri ateşli toplardaydık. 4 topumuz vardı. mermileri aynı tüfek fişengine benzerdi...kucaklayıp kakardık topun içine. 18 mart günü kepez'in altında bulunuyorduk. düşman gemilerihttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif hep zırhlı tabii. selanik açıklarından ateş ede ede geliyorlar. kumkapı ve seddülbahir taraflarını ateşe tuttular. o taraflardaki tabyalar ateş içinde kaldılar. toplar paralandı...cephanelikler tutuştular. bir zaman sonra kumkale ve seddülbahir'deki bataryalar sustular. düşman zırhlıları ateş ederek boğaza yaklaştıkça bizim de mesafemize giriyorlardı. intepe ve çakaltepe bataryaların ateşe başlamalarından sonrahttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif biz de bizim mesafemize girince başladık zırhlılara ateşe.

ben mermi sürüyordum. 2. erdim topta. çanakkale boğazı karabulut gibi gemi doluydu. hangisine atarsan at.akşamüzeri gün inmeye yakın düşman zırhlılarından birisi bizim önümüzde battı. bize yakındı. ya kilitbahir'denhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif ya hamidiye tabyası'ndan attılar. kepez çayı'nın denize döküldüğü yeri bile geçmişti. çanakkale'ye yakınlaşmıştı. mermi geldi zırhlıya. denizin dibine kaynadı gitti.
o günhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif batanı battıhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif batmayanı geri çekilip kaçtı...gittiler...
18 mart'ın ilk günü bizim tabyada 11 kişi şehit vermiştik.
soğanderehttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif kerevizdere taraflarında dağıldılar...geriye gittiler düşman zırhlıları...toplarımızın önlerine çam ağaçları dikerdik. gavurlar görmesin diye.

çam ağaçlarını geceleri sökerdik. geceleri projektörümüz vardı. yakardık...düşman zırhlılarına onunla ateş açardık. projektörümüzü parçalamak için çok mermi attı kafir. yapamadı bir şey...
o gün gece yarısı da geldiler. batan zırhlılarının yerini araştırdılar. biz de verdik ateşi. gerisin geriye gittiler...sabaha karşı oldu bu...
ertesi gün düşman gemileri tekrar hücum ettiler...gene olmadı. sonra akşam sabah hücum ettiler gemileriyle boğaza...gene olmadı...vazgeçtiler...hücumu kesti gemiler. sonra geri çekilip verdi topu seddülbahir'e...verdi topu...topuyla bizim askeri kırıp kendi askerini çıkardı...
denizden balon kaldırıyordu. ben gördüm. keleter gibi bir şey. kalkıyor havaya. o zaman asker arasında "balon çıkarıyor" derlerdi. balon çıkardığını görüncehttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif biz saklanırdık. çünkü bizi görürmüş balondan...toplar patlamaya başlardı ardından...
bizim koğuşun yanlarına da çok mermi düştü. ancak kimseyi öldürmedi.
.....
bir gün nöbete gidiyordum. aceleyle potinlerin birinin iplerini bağlamamışım. bir arap subay vardı. görmüş beni çağırdı...iki tokat çekti.
-şimdi büyük bir amir gelsehttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif ben ne diyeceğimhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif dedi.
bana öfkesinden gidip koğuşların arkasındaki iğde ağaçlarının dibine oturdu. o sırada bir bomba düştü...toprağı altüst etti...yakın düşmüş kafirin mermisi...subaylarhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif çavuşlar koşup gittik.
-korkmayın...korkmayın...bende yara yokhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif dedi.
.....
bizim bölüğün yanında başka bir bölük daha vardı. o bölüğün toplarından birine bir düşman mermisi düşmüştü. subayları vardı hasan efendi diye...o şehit düşmüştü orada...kumandanlarıydı...şimdi hasan mevsuf dedikleri yerde...18 kişi de yaralanmıştı...ben görmüştüm onları orada...
.....
bizim tabur kumandanımız binbaşı mustafa beyhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif bölük kumandanımız yüzbaşı ahmet efendi'ydi. birliğimi de şöyle söyleyeyim: 3. ağır topçu alayıhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif 1. taburhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif 5. topçu bölüğü.
.....
çanakkale'ye yakın kepez yolunun altında bir gemimiz vardı bizim. çanakkale'yi bekliyordu. düşman gemilerihttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif deniz altından bomba yollayıp torpille batırdılardı. hatta batmadı gemi dehttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif yan yattıydı dahttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif askerleri bir istimbot gelip almıştı çanakkale'den...bir gün de bizim dışarıya çıkıp gavur gemilerini bombalayan bir gemimiz yaralanmış geri dönüyordu. adını bilemeyeceğim. yavuz muhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif turgut muhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif bilmem. boğaz'dan içeri girip nara'ya gitmişti. biz o zaman selama durmuştuk.
.....
sonra harp bitti. silahlar terk edildi. sabaha kadar kimse kalmasın buradahttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif dediler. ben de o zaman köye döndüm.
.....
bir zaman sonra anzavur çıktı orta yere. kuvayi milliye'ye karşı. köyden de anzavur'a asker topladılar. sonra gidenler de kaçıp geri geldiler. çetecilikti ortalık...karma karışıktı...
milliler de vardı yenice'de. anzavur'un elinde bir de top varmış...havaya uçuyor...milliler bozuldular o zaman yenice'de...ben köydeydim. bunları duydum...anzavurcular sonra ağunya taraflarına kadar gitmişler. onlar da oralarda bozulup dağılmışlar.
yunanlılar köyümüze geldiler. çok dövdüler milleti. 100 kişi kadar vardılar. yunan askerleri. "silah çıkarın" diye çok dövdüler köylüleri.
harman vaktiydi...korkudan kimse çıkamazdı orta yere...öküzler insansız harman sürüp harman dönerlerdi...
askerden geldikten sonra evhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gifbark olduk. 18 seneyi geçti nine öleli...hatice'ydi adı...üç tane çocuk oldu. 2 oğlan bir kız. oğlumun biri askerde öldü. adana taraflarında. dörtyol'da...şimdi burada kalan oğlumun yanında yaşıyorum...elverir...bakıyor...memnunum...oğlanda n da...komşulardan da...
maaş da veriyorlar şimdilerde...madalyam filan yok...aramadık arkasını...biz çok çektikhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif açlık bir yandan...bit akardı yakamızdan...bu kararda durursa çok iyi memleketin durumu...


ahmet fehmi türkan
çanakkale - sarıcaeli köyü'nden

1313 (1897) de doğdum. 84 yaşındayım. beni şubeden sarıcaeli köyü'nün yanındaki tepenin üzerindeki çanakkale müstahkem muharebe okulu'na gönderdiler. asker olarak. okulda iki bölük kurdular. ben 2. bölükle kilitbahir'e gittim. kilitbahir'deki askeri telgrafhane'de 15-16 ay kadar bulundum. seferberlik yeni açıldığında mecidiye kalesinde talim terbiye görmüştüm. sabah kaleye giderdikhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif akşama kadar talim yapar sonra köye dönerdik.

kilitbahir'deki askeri telgrafhane limanda denizin kenarındaydı. arıburnu'nda harp yeni bitmişti. fakat denizde düşman gemileri vardı.

telgrafhanedeyken şöyle bir şey olmuştu. aklımdayken anlatayım.

yavuz'lahttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif midilli çıktı bir akşam boğazlardan o şifreyi ben aldım. ohttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif geçişle ilgili şifreyi miralay talat beye götürdüğümde gözlerinden yaşlar akmaya başladı. emir verdi:
-bu gecehttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif lapseki'den kumkale'yehttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif gelibolu'dan seddülbahir'e kadar her taraf karanlık kalacak. gemiler dış denize çıkacaklar. hiçbir ışık yanmayacakhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif dedi. ekledi:
-bu emri iki tarafa da telgrafla yaz.
seddülbahir'de yüzbaşı kadir bey vardı. iyi konuşurduk. ona dedim ki: "gemiler geçerken ben sana bildiririm. sen de dönerlerken bildirirsin."

o gece akşam karanlığından bir saat sonra gemiler boğazdan dışarıya çıktılar. üzerlerinde hiçbir ışık yoktu. öylece sessiz ve karanlıkta geçip gittiler.

kadir beye bildirdim gemilerin çıktığını. o gece sabaha karşı iki gemimizhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif yavuz ve midilli imroz adası'ndaki ingiliz karargahını bombalamışlar. midilli bir torpile çarpıp batıyor. yavuz da geri dönerken bir serseri torpile çarpıp yaralanıyor.

seddülbahir'den yavuz dönerkenhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif kadir bey telefonda hem ağlıyorhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif hem konuşuyor:
-gemide bir hal varhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif sallanarak geliyor.
yavuz'un birkaç bölmesi su almış. gelirken hepimiz sahile çıktık. ağır ağır gelişini takip ediyoruz. soğandere'nin önlerinde bir düşman tayyaresi yavuz'a ateş etti. yavuz'da uçaksavar toplarıyla tayyareye ateş açtılar. bu arada kilitbahir'in üzerindeki top da ateş etti. tayyareler dağıldılar.

yavuz sol tarafından yaralıydı. yavaş yavaş geldi. kilitbahir'in önünden nara burnu'na yöneldi. gitti. kıyıya baştan kara yaptı.

birkaç gün orada kaldı yavuz. düşman tayyareleri gelip yavuz'a ateş ederlerdi. 20 kadar tayyaresini gördüm düşmanın ateş ederlerken yavuz'a.

sonra yavuz istanbul'a gitti.

kilitbahir'den istanbul pendik'teki harp okulu'na gönderdiler. orada karargahta 7 ay kaldım. o sırada arabistan'da ordularımız bozulmuş. mütareke yapıldı. ben hava değişimine köye geldim. çanakkale'de ingilizler vardı.

ben idadinin 2. sınıfından ayrıldım. bursa ziraat mektebine gitmek için. gidemedik. kilitbahir'de subay adayıydım. pendik'te de subay adayı olarak talim terbiye gördüm. kendim de ders verdim. din hocaları gelmişti talim yerine. ben onlara öğretmen olarak ders verdim.

neyse bir sene geçince köyde hava değişimim bitti.

başvurdumhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif çanakkale müstahkem mevkii jandarma kumandanlığında tekrar göreve başladım. bir tabur jandarma vardı. kumandan olarak başımızda tabur kumandanı binbaşı ali rıza bey vardı.

akköyhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif bezirganlarhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif kumarlar gibi karakollarda çete takibine çıkan kuvvetlerin başında da bulundum. anadolu harbi yeni başlamıştı. karakollarda bulunduğum sırada yunanlıların zalimliğini yakından gördüm.

bir görevle sarıçalı köyüne gitmiştim. orada yüzbaşı niyazi beyhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif üsteğmen hüsamettinhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif teğmen suphi beyler çete takibi için kuvvetleriyle bulunuyorlardı.

o akşam ezandan sonra köyü yunanlılar sarmışlar. arkadaşlar da kahveye gitmişlerdi. gitmeyin filan dedimse de dinletemedim. gittiler. yanımda yusuf isminde bir arkadaş kalmıştı. yusuf ev sahibinin ufak bir çocuğu var... 7-8 yaşlarında onu gönderdihttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif aşağı kahveye. çocuk geldi. "jandarmaların silahlarını topluyor gavurlar" dedi. yusuf'a dedim: "sür atları". köyün dışında yol kenarında bir evdi. alçak avlulu bir ev. atlara bindikhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif sürdük atları. ben önde yusuf arkadan geliyor. yunan askerleri köyün etrafını sarmışlar. biz gürültüyle iki atla çıkınca bir takur takur oraya buraya koşturmalar oldu. yunanlılar bizi üzerlerine hücuma geçmişiz diyehttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif kaçışırlarken.

köyün etrafını saran yunan askerlerinin paniğe kapılmalarından yararlanıp köyün dışına çıktık.

çınarlı köyü'ne geliphttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif karakoldaki cafer çavuş'a haber verdim.
-belki buraya da gelirler. boş bulunma. ben gidip tabur kumandanına haber vereceğim.
olayı tabur kumandanına söyledim. tabur kumandanımız ali rıza bey:
-"ne kadar askerimiz varsa etraftaki köylere dağıtın." diye emir verdi.
dağıttık askerleri yakın köylere.
tabur kumandanımız daha sonra çanakkale'deki ingiliz kumandanı ile konuşup yunanlıların aldıkları silahları geriye almıştı.

....

benim rütbem filan yoktu. fakat başçavuş gibi bana vazife verirlerdi. askerin başında giderdim.

çanakkale jandarma taburunda ikenhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif yunanlılar çan'ı yaktıklarında bir ingiliz heyetiyle beraber çan'a da gitmiştim. heyette bir generalhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif bir binbaşı ve de bir yüzbaşı vardı. çan'a girdiğimiz de dumanlar tütüyordu. biz heyetin yanında 20 süvariydik. heyettekiler çan'a yunanlıların yaptıkları hareketleri sordular rastladıkları insanlara. tercümanları da vardı biga'danhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif karabiga'ya gittik. ingiliz heyeti istanbul'a gideceklerdi. vapura bindiler. biz lapseki üzerinden çanakkale'ye döndük.

....

bizim taburda iki tane cemal bey vardı. biri yüzbaşı cemal beyhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif diğeri tabur doktorumuz cemal beyhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif o da yüzbaşıydı.

yüzbaşı cemal bey beni çağırtmışhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif dedi ki:
-oğlum biz kuvayi milliye'ye geçiyoruzhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif gelecek misin?
onlarla beraber kuvayi milliye'ye katıldım. taburdan 5 kişiydik. sivillerle filan 30 kişi olduk. taburun cephanesini iki katıra yükledik. bayramiç tarafından gidiyoruz. yiğitler köyüne geçtik. evciler köyüne geldik. kazdağı'nın eteklerinden saracağız dağı. ingilizlerden haber getirdiler bize:
-dönsünlerhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif yoksa sivil halkı cezalandıracağız.
bayramiç'te yunanlılar vardı. türk jandarmalarını silahsız olarak yanlarında çalıştırıyorlardı. bize haberi getiren de hafız abdullah ile izzet adında iki jandarmaydı.
"gidin şu kağıdı kuvayi milliye'ye giden arkadaşlarınıza verin" deyip ellerine bir kağıt vermişler. evcilerde bu iki kişi bize kağıdı yetiştirdiler.

doktor cemal bey bize yeni gelmişti. ankara'dan göndermişler. kuvayi milliye'ye asker toplasın diye. kuvvet toplamak için çok uğraştık ama başaramadık.

cemal bey kağıdı aldıhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif okuduhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif yırttı attı.
bana dedi ki:
-bunları bırakma.

kazdağı'na sardık. gidiyoruz yukarı. abdullah'la izzet başladılar yalvarmaya:
-bizi götürmeyin. bizim çocuklarımıza yunanlılar eziyet edecekler. bizi bırakın.
kumandana söyledim.
-"dağın içine girince bırakırsın" dedi.
dağın içine girdiğimizde bıraktık onlarıhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif geri döndüler.
o gece dağın üzerinde sabahladık. sabah şafakla beraber tekrar yola koyulduk. havran'ın üst taraflarında ormanlar köyü var. orada yunanlıların karakolu olduğunu duyduk. otmanlara geldiğimizde karakol yunan askerleri kaçmışlar. yoktular. bu sırada anadolu'da harp devam ediyordu tabii.

otmanlar'dan bir kılavuz bulduk. balıkesir'in solundan geçtik. oralarda boşnak hamzahttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif arslan çetesi gibi çetelere rastladık. her ikisi de 10'ar kişi ile geziyorlardı. cemal bey'in gözü tutmadı bunları. sonra mustafa efendi çetesine rastladık. mustafa efendi bize "yunanlıları izmir'de deniz döktüler" dedi. bunun üzerine balıkesir'den yunanlılar kaçmışlar. balıkesir'de karakol kurduk. bir ay falan düzeni sağlamaya çalıştık. hükümet binasında çalışıyorduk. cemal bey binbaşı oldu. edirne'ye gitti. doktor cemal bey kaldı. bir çok subaylarla beraber halil fikri bey isminde yeni bir kumandan gelmişti.

beni o sırada çanakkale'ye gitmek üzere hazırlanan jandarma taburuna verdiler. inegöl taraflarında taburu buldum. kumandanını gördüm. tabura takıldım. çanakkale taburunun başında şevki bey adında bir önyüzbaşı vardı. çanakkale2ye gelmekte olan ziraathttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif maliyehttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif savcı gibi memurlarda vardı. teşkilat olarak geliyorlar taburla beraber. gönen üzerinden biga'ya geldik.

biga'da ben atımı savcı ramiz bey'e verdim. mutasarrıf vahap bey'de var. biga'dan çok yağmurlu bir havada yola çıktık. çanakkale'ye geliyoruz. geceyi karacaören'de geçirdik. sabahleyin çanakkale'nin işgal kumandanı geldi. saçaklıhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif sırmalı rütbeleri var. yanında da tercümanı. vahap bey'in bulunduğu eve götürdük ingiliz kumandanını. sonradan öğrendiğimize göre vahap bey'le ingiliz işgal kuvvetleri arasında şöyle konuşmalar olmuş;
ingiliz kumandanı:
-çanakkale'ye girecek misiniz?
-evet gireceğim.
-ama bana bu konuda bir emir yok.

vahap bey:
-bana kesin emir var.
ingiliz kumandan vahap bey'den bir saat izin istemiş. vahap bey'de peki demiş. bizim tabur 200 kişi. "kuvayi milliye gelmiş" diyerek köylerden inen genç yaşlı insanlarla biz olduk 10.000 kişi. o kadar kalabalık olduk.

ingiliz kumandanı ayrıldıktan hemen sonra vahap bey hareket emri verdi.
geldik çanakkale'nin kenarına. tel örgüler var. uzaktan görüyoruz. ingilizlerde bir kargaşa vardı. neyse ingiliz kumandanı geldi. saatine baktı. ne söylediğini biz sonradan öğrendik. saatine bakınca:
-acele ettiniz. daha bir çeyrek saat var.
vahap bey de:
-benim saatim geldihttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif diye söylemiş.

orada bir anlaşma yapıldı. askerin bir kısmı ile toplanan sivil halkı içeri girmeyecekhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif dışarıda bekleyeceklerdi. biz içerihttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif memurlarhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif kumandanlar ve 60 jandarma girdik. hastane bayırına geldik. çanakkale'den ileri gelenlerhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif hocalarhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif bey kısımları geliyorlar. yanlarında koçlar filan var. kurbanlık. kurbanlar kesildi. dualar edildi vahap bey:
"vali konağına gideceğiz" dedi.

çanakkale'de alayın önüne geldik. müstahkem mevkii kumandanlığının binalarına girip yerleştik. 1923 senesinin eylül ayında askerliğim sona erdi. 8http://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif5 sene sürdü. askerlik bitince köyüme yerleştim.

yaşlılık aylığı alıyorum. hanımın adı hacer. sağ... yaşıyor... ikisi erkekhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif biri kız iç çocuğum oldu. çocuklardan da sekiz tane torunum var.

Alıntı:

fadedliver adlı kullanıcıdan alıntı (Mesaj 1271994)
Çanakkale Savaşından Bir Anı
Kocadere köyünde büyük bi sargı yeri kuruluyor. Kimi Urfalı , kimi Bosnalı , Kimi Adıyamanlı , Kimi Gürünlü, Kimi Halepli
çok sayıda yaralı getiriliyor...
Bunlardan biri Lapsekinin Beybaş Köyündendir ve yarası oldukça ağırdır.Zor nefes alıp vermektedir.Alçalıp yükselen göğsünü biraz daha tutabilmek için komutanının elbisesine yapışır.Nefes alıp vermesi oldukça zorlaşır ama tane tane kelimeler dökülür dudaklarından.
"Ölme ihtimalim çok fazla... Ben bir pusula yazdım...Arkadaşıma ulaştırın..." Tekrar derin nefes alıp, defalarca yutkunur:
"Ben...Ben köylüm Lapseki'li İbrahim Onbaşından 1 Mecit borç aldıydım...Kendisini göremedim.Belki ölürüm.Ölürsem
söyleyin hakkını helal etsin"
"Sen merak etme evladım" der Komutanı, kanıyla kırmızıya boyanmış alnını eliyle okşar.
Ve az sonra komutanının kollarında şehit olur ve son sözüde
"söyleyin hakkını helal etsin" olur...

Aradan fazla zaman geçmez. Oraya sürekli yaralılar getiriliyor.Bunlardan çoğu daha sargı yerine ulaştırılmadan şehit
düşüyor. Şehitlerin üzerinden çıkan eşyalar, künyeler komutana ulaştırılıyor. İşte yine bir künye ve yine bir pusula.Komutan göz yaşlarını silmeye daha fırsat bulamamıştır.Pusulayı açar, hıçkırarakokur ve olduğu yere yığılır kalır. Ellerini yüzüne kapatır, ne titremesine nede göz yaşlarına engel olamaz...

PUSULADAKİ NOT:
"Ben Beybaş Köyünden arkadaşım Halil'e 1 mecit borç verdiydim. Kendisi beni göremedi.Biraz sonra taarruza
kalkacağız.Belki ben dönemem.Arkadaşıma söyleyin ben hakkımı helal ettim."
kaynak

Alıntı:

Misafir adlı kullanıcıdan alıntı (Mesaj 1619210)
çanakkale ilgili kısa anılar



Misafir 25 Aralık 2009 17:32

Alıntı:

canakkale ile ilgili kompozisyon
bilenler varsa yazsınlar lütfen çok aciil..



Saat: 15:49
Sayfa 2 / 5

©2005 - 2024, MsXLabs - MaviKaranlık