tek kişinin oynayabilecigi çouk skeçi arıyorum |
hoşgeldiniz efendim size bir öyküm var benim benim adım aslıdır fakat içim yaslıdır ah bilseniz ne oldu çok korktum rengim soldu annem pazara gitmişti vallahi amacım işti çıktım bir tabureye su koydum tencereye fakat durmadı köpükler taştı annem gelince ne der köpük olacak her yer köpüğü kucakladım camdan aşağıya attım birde baktım kapı çalıyor koştum kapıyı açtım karşımda annem anneciğim bir daha yapmayacağım annelerin sözünden hiç çıkmayacağım gittim kapıyı açtım karşımda annem vardı aslıııııııı naptın dedi çok kızmıştı besbelli annecigim bagışla beni üzmek istemem seni yardım etmek istedim sonucunu bilemedim vallahi ben bidaha dikkatli olacagım annemin başınada köpük atmayacagım... |
saolun ya yazdığın tek kişilik skeç spr bnm de adım aslıydı ve tek kişilik bir skeçe ihtiyacm vardı fena bi skeç deil.bnm için olmasada çok teşekkürler :) |
aynı zamanda sizin için:) |
söle büyükler için olsa daha süper olurdu :)))))) |
DAHA NE SÖYLEYEYIM! (TEK KISILIK SKEÇ) :D Buraya niçin çıktım biliyor musunuz? Nereden bileceksiniz! Bari ben söyleyeyim. Efendim, size şimdi bir nutuk çekeceğim. Neden şaştınız? Yalnız büyükler nutuk çekmez ya, biz de çekeriz.. Hem de sık sık... Bayram Haftası der, nutuk çekeriz. Kitap Haftası der, nutuk çekeriz. Allah korusun,Verem Haftası, Tutum Haftası, anneler Günü, Babalar Günü, Yılbaşı, Yıl sonu, Çocuk Haftası der, çekeriz nutukları... Biz bu sayılı haftaları, günleri arkadaşlarla paylaştık. Bana Tutum Haftası düştü. En zoru da işte bu... Ben size şimdi ne söyleyeyim, bilmem ki!.. (Biraz durur.) Arpacı kumrusu gibi düşünmektense bir şeyler söylemeliyim... Hah, aklıma geldi, durun... (Yüksek sesle) Kumbarası olanlar ellerini kaldırsınlar! (Bekler, sayar gibi yapar) Gördünüz mü? Kumbarasızlar daha çok... Ben şimdi size ne söyleyeyim, bilmem ki!.. Peki, bankada hesap açtıranlar ellerini kaldırsınlar! (Bekler, gene sayar gibi yapar.) İşte, demedim mi? Gene hesapsızlar daha çok... Ben size şimdi ne söyleyeyim; bilmem ki!... Haa, affedersiniz. Başkasının parasını, malını, mülkünü sormak ayıp sayılır ama, ben size başka ne sorayım, bilmem ki!.. Durun, durun, buldum... Yerli malı sevenler ellerini kaldırsınlar! Çekinmeyin canım, kaldırın. Bu da ayıp değil ya... Hem, yerli malını sevmek bir vatan borcudur. (Çabuk çabuk sayar.) Bakın, eller Mehmetçiklerin süngüleri gibi havaya dikildi. Elleriniz, gönülleriniz dert görmesin! Ama öğretmenimiz diyor ki: “Yerli malını sadece sevmek yetmez. Onu kullanmak, çoğaltmak da gerek. Ben giyimden, kuşamdan pek anlamam ya, zannedersem hepiniz, tepeden tırnağa, yerli malı giymişsiniz. İşte buna çok sevindim, doğrusu... Hem, yerli malı kullananlar tutumlu da olurlarmış... Demek, hepiniz tutumlusunuz. İşte, buna da çok sevindim... Zaten bu zamanda tutumsuz olanlar gemilerini kolay kolay yürütemezler. Ya kömürleri biter ya karaya otururlar... (Biraz dolaşır, düşünür.) Ben size bir şey daha söyleyecektim ama, neydi acaba? Neydi acaba? Siz de bilirsiniz, Nasreddin Hoca bir gün camide vaaz edecekmiş. Yani benim gibi nutuk çekecekmiş... - Ey cemaat! Size bir şey söyleyecektim ama, bir türlü aklıma gelmiyor, deyip gene durmuş. Bu hale dayanamayan oğlu bağırmış: - Baba kürsüden inmek de mi aklına gelmiyor? Siz söyleyin büyüklerim, ben size daha ne söyleyeyim, bilmem ki!.. |
hoşgeldiniz efendim size bir öyküm var benim benim adım aslıdır fakat içim yaslıdır ah bilseniz ne oldu çok korktum rengim soldu annem pazara gitmişti vallahi amacım işti çıktım bir tabureye su koydum tencereye fakat durmadı köpükler taştı annem gelince ne der köpük olacak her yer köpüğü kucakladım camdan aşağıya attım birde baktım kapı çalıyor koştum kapıyı açtım karşımda annem anneciğim bir daha yapmayacağım annelerin sözünden hiç çıkmayacağım gittim kapıyı açtım karşımda annem vardı aslıııııııı naptın dedi çok kızmıştı besbelli annecigim bagışla beni üzmek istemem seni yardım etmek istedim sonucunu bilemedim vallahi ben bidaha dikkatli olacagım annemin başınada köpük atmayacagım... |
LüTfen mimiklerini çok ii kullan bu oyunda ßen ßir Tiyatrocu olarak yardım etmek istedim tiyatro benım hayatımdır bu göndereceğim skecı okulda oynadım cok beyenildi tiyatro olmazsa olmazımdır ileridede tiyatrocu olacağım..sze bu yüzden yardım etmek istedim.insallah işinize yarar ;=) Dedikoduyu hiç sevmem. Başkasının etlisine, sütlüsüne karışmak hiç hoşuma gitmez. Neme lazım, bu huyumdan çok memnunum. Bu yıl okullar açıldı açılalı hiçbir arkadaşıma, “Gözünün üstünde kaşın var.” demedim. Söz aramızda, Bazı çocuklar pek alıngan olurlar. Hele bir tanesi var ki, şimdi adı gerekli değil, buluttan nem kapar. Geçenlerde ona, “Kardeşim, aritmetik problemlerini çözerken evde sana kim yardım ediyor?” dedim. Vay efendim vaay... Sen misin bunu soran? Açtı ağzını, yumdu gözünü de söylemediğini bırakmadı bana... Oysa sıra arkadaşı Fikret’ten, pardon, adını söylememeliydim, kaç kez duydum. Ödevlerini hep ablasına yaptırıyormuş. Neme gerek, kim yaptırırsa yaptırsın. Öğretmen anlamaz mı sanki? Çekirge bir sıçrar, iki sıçrar, üçüncü de ele geçer. Neme gerek, biz kendi işimize bakalım. Dedikoduyu hiç sevmem doğrusu. Falan şöyle yapmış, filan böyle yapmış. Bana ne? Her koyun kendi bacağından asılır. Ha, koyun dedim de hatırıma geldi. Geçen gün sınıfta öğretmenimiz yanımızdaki arkadaşa: - Koyunla keçi arasındaki benzerlikleri söyle, dedi. Çocuk ne dese beğenirsiniz? Koyunun eti, sütü, kellesi, kuyruğu keçiye benzermiş... Benzese bari. Kendimi tutamadım, fık diye güldüm. Bana öfke ile baktı. Koyunla keçiyi tanımayan bu çocuk kim, biliyor musunuz? Söylemem. Söylersem dedikodu olur. Zaten çok alıngan bir çocuk. Ona sınıfta herkes Mıhladız Süleyman, diyor. Ne söylense hemen kendine çekiyor. Neme gerek, benim bir şey söylediğim yok. Dedikoduyu hiç sevmem... Sınıfta 50- 60 çocuğuz. Hiç birimizin huyu ötekine uymuyor. Hele bir çocuk var ki, adı gerekli değil, dedikodu yapmadığı gün yoktur. Beni ona çekiştirir, onu bana çekiştirir. Bir gün dayanamadım: - Sabahat, dedim, bu yaptığın doğru değildir. Bırak artık şu dedikoduyu. Herkesi birbirine katacaksın... Durdu durdu da bana ne söyledi bilir misiniz? Söylemem, dedikodu olur. (Seyircilere doğru eğilir. Elini ağzına koyar. Hafif sesle:) Ama, siz yabancı sayılmazsınız. Benden duymuş olmayın. O çocuk bana: -Dedikoducu senin gibi olur, dedi. ama bu oyuna lütfen mimiklerinizi hareketlerinizi katın ...:) |
5 kişilik skeçler arkadaslr bna 5 kişilik skeç lazm bna yardım edebilir misniz? |
Bir şey yok tek kişilik skec istiom daha kısa olsum istiyom . |
çok komik monolog istiyom ..... o kadar |
Yaş Günü (Başı öne eğik, sahneye girer.) Off of! Derdim dünyeden büyük. (Birden sahnede olduğunu fark eder. Seyirciye) A, çok özür dilerim. Farkında değilim. Karşınıza böyle çıktığım için affedin. Bilseniz eminim hak verirdiniz. E, mademki geldik. Öyleyse sizinle bu derdimi paylaşmam lazım. Çatlarım yoksa. Şu dünyada ağız tadıyla bir doğum günü kutlayamamak ne demektir bilir misiniz? Aranızda doğum günü 29 Şubat olanlar var mı? Beni ancak onlar anlar. Hani Nasrettin Hocamız damdan düşmüş de , “Bana damdan düşen birini çağırın, beni ancak o anlar.” Demiş ya! Benimki de o hesap. Ben 29 Şubatta doğdum ve bilin bakalım kaç defa doğum günü kutladım? Sadece üç defa… Peki üç yaşında gösteriyor muyum? Tabii ki hayır. Yaşım 12… Bu durum bizimkilerin hoşuna gidiyor olabilir. Ne de olsa ekonomik çocuğuz. Masraf çıkarmıyoruz hani! Kardeşim Vildan, Ağustosta doğdu. Neredeyse onun doğum tarihini de 29 şubat yazdıracaklardı. Siz olsanız ne düşünürdünüz? Dedim ya, 12 yaşındayım ve üç defa doğum günü kutladım. (Parmaklarıyla sayarak gösterir. ) Bir, iki, üç… Toplam üç defa. İlkini hatırlamıyorum. Dört yaşındaymışım. Rivayetlere göre o zaman kutlanmış. Yani kutlamışlar. Öyle diyorlar. Pek inanmıyorum ya! Hadi neyse. İkinci doğum günümü 8 yaş dolayında kutladım. Bak, onu iyi hatırlıyorum işte. Benim için büyük gündü. Bisiklet sahibi olduğum gün…Nasıl unuturum? Üçüncü kutlamayı da çok şükür, kazasız belasız bu yıl gerçekleştirdik. İnsaf edin, el alem, bu sevinci her yıl yaşarken ben dört yıl sabretmek zorundayım. İşe bakın! 60 yıl yaşarsam 15, 80 yıl yaşarsam 20, 100 yıl yaşarsam 25 kere doğum günü kutlayacağım… Dört yılda bir … Düşünün! Pastası ona göre. Çevremdeki herkes her yıl onlarca hediye alırken ben dört yılda bir hediye alıyorum. Hadi insanlar “Bu çocuk dört yılda bir doğum günü kutluyor, yazıktır, biz de dört yıllık hediyesini toplayıp biriktirip öyle verelim.” Deseler ya! Nerdeeeee? Çok kötü, çook! Anneler, babalar, rica ediyorum. Ya 29 Şubatta çocuk dünyaya getirmeyin , ya da getirmişseniz , kütüğe 29 Şubat yazdırmayın. 28 Şubat yazdırın , 1 Mart yazdırın. Bir gün önce, bir gün sonra ne fark eder? Ama 29 Şubat yazdırırsanız, çok şey fark eder. Hatta 29 Şubat yazdıracağınıza nüfusa hiç kaydettirmeyin daha iyi. Sözümü hafife almayın, lütfen! Çok ciddiyim. Yoksa sizin de çocuğunuz dört yıl boyunca gün sayar benim gibi. Şubat hangi yıl 29 çekiyor? Ben hangi yıl doğum günü kutlayacağım? Ooff of! Anlatabildim mi derdimin büyüklüğünü? Ha , olaya ekonomik açıdan bakıyorsanız o başka. Sizce de çocuğun ekonomik olanı makbulse, ona bir diyeceğim yok… Yine de siz bilirsiniz. Benimki sadece bir hatırlatma. Maksat, ben yandım,kimse yanmasın. Hoşça kalın. Tek kişilik skeç: Monolog.! |
tek kişilk skeç arkadslar ben bı yarsmaya katıldım 2 dkklık bı gsterı ıstylar jurıyı etkıleyelcek bısıler bulmam lazım yardımcı olur msnz? |
arkadaşlar tek kişilik kısa ve etkili bir skeç acaba oyunculuğa adım atmamı sağlıyabilir mi? benim adım emrah şimdiden yardımlarınızı bekliyorum... |
kısa skeçç... ben çok acil çok güzel we kısa (2 dakikayı geçmiyecek.) bi skeç istiorum tek kişilik lütfen.. hayat memat meselesi.. :( |
ksıa bi tek kisilk skec lutfen :) |
Arkadaşlar benim yetenek sınavım varda tek kişilik bir skeç oynamam lazım yardımcı olur musunuz ? |
yaş günü bence bu skeç çok güzel ben bu skeci mezuniyette okuyacağım. provalara başladım ve çok güzel oldu . çünkü biz normalde iki kişi yapacaktık ama arkadaşım beni sattı. ve de 2 gün vardı. ben iki gün içinde bu skeci ezberledim. eminim beğenirler... |
off bi tane bulamadım |
Ya güzel bişey değil dahada değişik olabilir mi dedikodu skeci gibi :/ Birdee kısa. :) |
Saat: 20:57 |
©2005 - 2024, MsXLabs - MaviKaranlık