Çok teşekkürler sevgili arkadaşlar. Çok teşekkürler sevgili arkadaşım. |
sasol sasasoalsaoslasoasla |
Çok teşekkürler daha kitabı göremedim ama. |
Çok teşekkürler. |
siyah lale - Alexandre Dumas |
Alamut: Fedailerin Kalesi Alamut: Fedailerin Kalesi http://www.ilknokta.com/img/Metas/f/9757076090.jpg Hasan Sabbah' ın Alamut Kalesi' nin, cennet bahçelerinin ve fedailerinin tarihi romanı 'Hıristiyanların zaman ölçüsü ile 1092 yılının ilk baharında hatırı sayılır büyüklükte bir kervan, Semerkant'tan başlayarak Buhara üzerinden Horasan'ın kuzeyindeki Elbruz platosuna dek uzanan, bir zamanlar muzaffer orduların kullandığı eski yolun üzerinde ağır ağır ilerliyordu. Karların erimeye başlamasıyla birlikte Buhara'dan ayrılan kervan haftalardır yollardaydı...' 'Avni oğlum, Tahir'in torunu! ' demişti ona. 'Doğruca Demavend Dağı'na giden yolu tut. Rey'e ulaşınca Şahrud Irmağı' na giden yolu sor. Irmağın kaynağı sarp bir vadide bulunmaktadır; oraya çık. Büyük bir kale göreceksin: Bu yerin ismi Alamut kalesidir, yani 'kartla yuvası.'..' Geçen yaz okuduğum, oldukça güzel bir kitap... |
Uçurtma Avcısı Khaled Hosseini http://www.kitapturk.com/img/Metas/u/975-289-145-4.jpg Emir ve Hasan, Kabil'de monarşinin son yıllarında birlikte büyüyen iki çocuk... Aynı evde büyüyüp, aynı sütanneyi paylaşmalarına rağmen Emir'le Hasan'ın dünyaları arasında uçurumlar vardır: Emir, ünlü ve zengin bir işadamının, Hasan ise onun hizmetkârının oğludur. Üstelik Hasan, orada pek sevilmeyen bir etnik azınlığa, Hazaralara mensuptur.Çocukların birbirleriyle kesişen yaşamları ve kaderleri, çevrelerindeki dünyanın trajedisini yansıtır. Sovyetler işgali sırasında Emir ve babası ülkeyi terk edip California'ya giderler. Emir böylece geçmişinden kaçtığını düşünür. Her şeye rağmen arkasında bıraktığı Hasan'ın hatırasından kopamaz.Uçurtma Avcısı arkadaşlık, ihanet ve sadakatin bedeline ilişkin bir roman. Babalar ve oğullar, babaların oğullarına etkileri, sevgileri, fedakârlıkları ve yalanları... Daha önce hiçbir romanda anlatılmamış bir tarihin perde arkasını yansıtan Uçurtma Avcısı, zengin bir kültüre ve güzelliğe sahip toprakların yok edilişini aşama aşama gözler önüne seriyor.Uçurtma Avcısı'nda anlatılan olağanüstü bir dostluk. Bir insanın diğerini ne kadar sevebileceğinin su gibi akıp giden öyküsü... |
Luke Rhinehart - Zar Adam http://www.kitapturk.com/img/Metas/z/9786055943394.jpg Yazar : LUKE RHINEHART Yayınevi : Pegasus Yayıncılık Sayfa Sayısı : 464 Basım Tarihi : Ekim 2008 Zarlar hayatınızı belirleme başladığında artık her şey mümkün olmaktadır.İlk sayfasından itibaren sizimkendisine bağlayacak. Uzun süre hafızanızdan silemeyeceğiniz uluslararası kült bestseller kitaplarından biri. İrvin D. Yalom’un Nietzsche Ağladığında ve Chuck Palahniuk’in Dövüş Kulübü Hayranları Zar adam kitabını çok sevecekler. Dünyada Rekor ilgi gördü… 30 ülkede yayınlandı. Şimdi Türkçe’de…. Gündelik hayatından monotonluğundan sıkılmış psikiyatrist Luke Rhinehart Manhattan’da eşi ve iki çocuğuyla yaşamaktadır. Hem Batı hem de Doğu felsefelerinin hayatın anlamı alternatiflerinden tatminsizlik yaşayarak basit zar atışlarıyla kendi dinini oluşturarak hayatını sonsuza kadar değiştirir. Rhinehart ve hastaları kısa zaman içinde ebedi kurtuluşlarının tek yolunun her şeyi zarların kararına bırakmak olduğuna inanmaya başlarlar. Luke, seks, madde bağımlılığı ve terapi hakkındaki zar atışlarıyla yeni dinini muhafazakar davranış ve ahlak çöküntüsünün esprili bir birleşimine dönüştürür. O bu düşünceyle kendi yaşantısını ve dünyayı değiştirmeyi amaçlamaktadır.. Amerikan psikoanalitik kültürünün fütursuz bir parodisi ve rahat okunan Zar Adam kitabı eğlenceli, mizahi, şok edici ve altüst edici… |
YENİ ÇIKAN KİTAPLAR http://img61.exs.cx/img61/3387/1536.jpg İKTİSAT İLMİ Mehmet Cavit Bey Çeviren: Sema Alpun Çakmak Liberte Yayınları Araştırma Dizisi 347 sayfa Türkiye'nin ilk liberal iktisatçılarından Cavit Bey'in eserleri incelendiğinde döneminin iktisat bilimini bu kitapla ele aldığı görülüyor. Liberal fikir adamlarının ve düşüncelerinin yeniden gün ışığına çıkarılmasını amaçlayan kitap, "Servetin Üretilmesi, Bölüşümü, Tedavülü, Tüketilmesi" ve "Bütçe" konularına değiniyor. Beş bölümden oluşan "İktisat İlmi", 19. yüzyılın ekonomisini inceleyerek fazlaca bilinmeyen Osmanlı ekonomisini tüm yönleriyle gün ışığına çıkarıyor. İSLAMIN MİSTİK BOYUTLARI Annemarie Schimmel Çeviren: Ergun Kocabıyık Kabalcı Yayınevi Tarih 495 sayfa Birçok uluslar arası ödülün sahibi olan ve çeşitli bilimsel kuruluşların başkanlığını yapan Annemarie Schimmel, tasavvuf tarihini geniş bir coğrafya içinde ele alıyor. Arap, Fars, Urdu ve Türk edebiyatından yaptığı alıntılar ve kişisel deneyimlerinden verdiği örneklerle metni zenginleştiriyor. Aynı zamanda yollarını kendi ışıklarıyla aydınlatan hakikat yolcusu sufilerin hüzünlü ve düşündürücü hikayesini anlatıyor. BORA Alkioni Papdaki Çeviren: Sona Özzakar Gendaş Kültür Roman 200 sayfa Okuma-yazması olmayan, ikiyüzlülüğün ve riyakarlığın kol gezdiği günlük hayatta ayakta kalma mücadelesini dürüstçe vermeye çalışan, bir yandan da çocuklarını yaşatmak ve büyütmek için didinen bir kadının öyküsü... Bayan Sofia'nın karakterinde birçok kadının yaşadığı bireysel uyumsuzlukları, engelleri ve ayakta kalmak için verdikleri mücadeleleri yansıtan kitap, aramızda dolaşan ancak farkına varmadığımız insanları sayfalarına konuk ediyor. TIMAIOS Platon Çeviren: Erol Güney - Lütfi Ay Sosyal Yayınları Felsefe 124 sayfa Platon, onu okuyanlar ve onun hakkında bilgisi olanlar için büyük bir neşe kaynağıdır genelde. Dünya Kültür Klasikler Dizisi olarak adlandırılan Timaios, Platon eserlerinin hiç yaşlanmadığını, geçmişte ilk yazıldığı günlerdeki gibi nasıl korunduğunu gözler önüne seriyor. Sokrates'in insanları rahatsız eden soruları: "Erdem nedir? Cesaret nedir? Dindarlık nedir?" gibi birçok soruya cevap arayan, günümüz insanları için de aynı derecede rahatsız edici tüm soruların cevapları Timaios'ta aranıyor. SÜLEYMAN'IN SON RÜYASI Alain Paris Çeviren: Füsun Önen Pınard Roman Remzi Kitabevi 350 sayfa Alexandra, İbrahim Paşa tarafından Kanuni Sultan Süleyman'a hediye edilir. Ancak Tatarlar tarafından kaçırılıp bir köle pazarında satılan Alexandra'nın aklında, köyündeyken görüp bir türlü unutamadığı Fransız şövalyesi Ogier vardır. Müslamanlarla savaşmaya yemin etmiş Ogier'yi İstanbul'a sürükleyen kader, onu Kanuni Sultan Süleyman'la karşı karşıya getirmekle kalmayacak; şövalye, artık"Hürrem Sultan"adıya anılan Alexsandra ile de yeniden karşılaşacaktır. Alanis Paris'in bu romanı, bizi, Sultan Süleyman'ın ilk fetihlerinden, Viyana kuşatmasına, saray entrikalarından Yeniçeri ayaklanmalarına, Osmanlı'nın görkemli başkenti İstanbul'un kalbine götürüyor. DOĞU'NUN DEVLETİ BATI'NIN CUMHURİYETİ Mehmet Ali Kılıçbay İmge Kitabevi Araştırma - Yorum 320 sayfa Yazar bu kitabında doğu ile batı arasındaki sorunsalı "Doğu", "Batı" ve "Doğu ve Batı" olmak üzere üç bölümde inceliyor. Doğu ve Batı arasında ki ilişkiyi geçmişten günümüze kadar adım adım inceleyen kitap, bireysel öykülere de yer veriyor. Sorunsalın Türkiye'de kaos olarak ortaya çıktığını açıklayan kitap, Fransız devriminden Osmanlı'nın son demlerine birçok konuyu ele alıyor. CHAT GEYİKLERİ Mahmut Ayaz Kora Yayın Araştırma 408 sayfa 20. yüzyılın sonlarına doğru, İnternet kitle iletişim araçları vasıtasıyla toplumsal yaşamı büyük ölçüde etkilemeye başladı. Sanal alemde yazılı konuşmayla iletişim kuran insanların sayısı arttı. Mahmut Ayaz bu kişilerin chat konuşmalarını ve ruhsal durumlarını gözler önüne seriyor. Chat geyikleri Türkiye'de sanal iletişim üzerine yapılan ilk sosyolojik araştırma olarak okurlara sunuluyor SOKOLLU Ahmet Refik Altınay Tarih Vakfı Yurt Yayınları Tarih 239 sayfa Ahmet Refik Altınay'ın "Geçmiş Asırlarda Osmanlı Hayatı" başlıklı onaltı kitaptan oluşan dizi "Tarihe Yolculuk" adı verilen yeni dizisiyle okurlarla buluşuyor. Kanunu Sultan Süleyman, II. Selim ve III. Murat devirlerinde 14 yıl, 3 ay, 17 gün sadrazamlık yapmış olan Sokollu Mehmet Paşa, Osmanlı Devleti'nin en renkli simalarından biridir. Kitap "Sokollu'nun Gençliği", "Sokollu ve Şehzade Selim", "Kanuni Sultan Süleyman Zamanında İstanbul Hayatı", "Sokollu'nun İç ve Dış Siyaseti", "III. Murad ve Sokollu", "Sokollu'nun Son Seneleri" bölümlerinden oluşuyor. LÜZUMSUZ (!) BİLGİLER ANSİKLOPEDİSİ Tamer Korugan Aykırı Yayınları İnceleme-Araştırma Dizisi Kitabın başlığında "lüzumsuz" bilgilerden söz edilmesini ciddiye alacak olursanız çok yanılırsınız! Bilginin "lüzumsuz" olanı var mıdır, ayrı bir tartışma konusu, ama bu kitapta yer alan 146 sorunun yanıtlarını merak etmeyen pek yoktur. Aşağıdaki sorulara bir göz atın bakalım, göreceksiniz ki, tümünü veya çoğunu bilmiyorsunuz ve de hayli merak ediyorsunuz! Niçin trafik ışıkları kırmızı, sarı ve yeşildir? Erkek bebeklerin giysileri niçin mavidir? Niçin erkeklerin düğmeleri sağda, kadınların ise soldadır? Matemde bayraklar niçin yarıya indirilir? Askeri üniformalar niçin haki renktedir? Erkekler niçin kravat takar? 13 sayısı niçin uğursuzdur? Nazar değmesi nasıl oluyor? Niçin tahtaya vuruyoruz? Ayların günleri niçin 28, 30, 31 gibi farklıdır? Bir saat niçin 60 dakikadır? Saatin akrep ve yelkovanı niçin sağa dönüyor? İskambil kağıtlarındaki şekillerin anlamı nedir? 24-ayar altın ne demektir? Sirklerde kılıcı nasıl yutuyorlar? Atletler niçin saat yönünün aksine koşuyorlar? Asansör düşerken zıplanırsa ne olur? Nasıl sarhoş olunuyor? Niçin gıdıklanıyoruz? Niçin hıçkırıyoruz? Niçin gülüyoruz? Niçin hapşırıyoruz? Saçlarımız niçin beyazlaşıyor? Tırnaklarımız nasıl uzuyor? Sivrisinekler insanı niçin ve nasıl sokar? Atlar nasıl ayakta uyurlar? Kediler nasıl hep dört ayak üzerine düşerler? Bir köpek yaşı niçin yedi insan yaşına eşittir? Elektrik kesilince telefonlar nasıl çalışır? Soğan doğrarken niçin gözlerimiz yaşarır? İnsanlar yiyeceklerini niçin pişirerek yerler? Bira içenler niçin sık tuvalete giderler? Gökyüzü neden mavi, deniz suyu neden tuzludur? (Arka Kapak) İMPARATORLUK (EMPİRE) Michael Hardt - Antonio Negri Ayrıntı Yayınları Ağır Kitaplar Dizisi Bazı kitaplar vardır, yaşadıkları döneme tanıklık etmekle kalmayıp geleceğe de ışık tutarlar. M. Hardt ve A. Negri'nin İmparatorluk'u da çok sayıda düşünür tarafından böylesi bir eser olarak gösteriliyor. İmparatorluk'u bu kadar önemli kılan, küreselleşme çağını her yönüyle irdelerken, küreselleşme mağdurlarından yana aktif bir tavır alması, onları küreselleşmenin vahşetinden kurtaracak alternatifler de önermesidir. Ulus-devletlere dayalı çağ sona erdi. Sermaye küresel çapta önüne çıkan her engeli yıkıyor; Seattle'dan Cenova'ya uzanan isyan dalgasına rağmen, muhalefet güçleri zayıf; karamsarlık iliklere işlemiş durumda. Mevcut durumu açıklamakta emperyalizm kavramı yetersiz kalıyor; yeryüzünü ele geçirmekte olan merkezsiz ve topraksız egemenlik aygıtını Hardt ve Negri İmparatorluk diye adlandırıyor. İmparatorluk döneminde artık dışarısı kalmamıştır. Egemenlik, tek bir yönetim mantığına göre işleyen ulus-üstü organların eline geçmiştir. Adalet kaygısından yoksun biçimde işleyen sömürü mekanizmaları artık fabrika duvarları ve ulus-devletin sınırlarıyla yetinmeyerek yeryüzünün her köşesine yayılmıştır. Ama İmparatorluk özgürleşme için yeni imkanlar da sağlamaktadır; Marx'ın kapitalizmin kendinden önceki üretim biçimlerinden ileri olduğunu söylemesi anlamında ilerici bir boyut da içerir. Bu nedenle Hardt ve Negri küresel sermaye karşısında ulus-devleti güçlendiren her türlü politik stratejiyi reddediyor. Onlara göre küreselleşmeye karşı yerele dayalı itirazlar, dışarısı kalmayan bir dünyada dışarı yanılsaması yaratmaktan başka bir işe yaramaz. Artık ülkeden sökülüp atılacak emperyalizm ve ele geçirilecek bir iktidar odağı yoktur; bunları hedefleyen politik hareketler ömrünü tamamlamıştır. Yerelin farklılıkları küreselin homojenliği karşısında direnme gücünü yitirmiştir. İktidarın küreselleşmesi iktidar karşıtlarının yeryüzünü yurt edinerek, evrensel yurttaşlık hakkını savunarak, insanlığı kucaklayarak gerçek bir enternasyonalizmin temellerini atabilir, hayatlarını otonomlaştırarak yeniden üretebilir; İmparatorluğun her yerdeki kalbine yine her yerden darbe indirebilirler. M. Hardt ve A. Negri, İmparatorluk'la değişen dünyayı yorumlamakta zaaf gösteren muhalif düşünceye yeniden atak imkanı sunarken Türkçe basım için yazdıkları önsözde "şenlik" müjdesi veriyor. BEYHUDE ÖMRÜM Mustafa Kutlu Dergah Yayınları Hikaye Çukurdaki tarlayı biçiyorduk. Tarla kasabaya giden yolun kıyısında idi. Yoldan geçen davar-mal girmesin diye taşını ayıklayıp bir yığma duvar çekmiştik. Duvarın üzerini zamanla karamuklar, kuşburnular, yaban gülleri sardı. Birkaç bodur meşe, alıç ağaçları, üst başta bir iri ahlat ve rahmetli babamın diktiği o yalnız kavak. Öteki ağaçlar zaten susuz da yetişir ya, bu kavak burada nasıl yeşermişti acaba. Dediklerine göre babam uzun bir zaman ta aşağıdaki dereden katır sırtında su taşıyıp durmuş... HİLAL VE AMPUL Mustafa Karaalioğlu Bakış Kitaplığı Hilal ve Ampul, 1970'lerin başında siyaset meydanına çıkan Milli Görüş hareketinin son döneminin öyküsünü anlatıyor. Bu, birbirinin tekrarı olayların peşpeşe eklendiği dramatik bir dönemin de adıdır... 28 Şubat, Refah Partisi'ni iktidardan düşürmekle kalmadı, aynı zamanda siyaset sahnesinin de dışına çıkardı ama bu yeterli değildi. Nihai amaç, sisteme muhalif İslamcı bir partiye yaşam hakkının tanınmamasıydı. UZUN BEYAZ BULUT GELİBOLU Buket Uzuner Remzi Kitabevi "Homeros'tan Fatih Sultan Mehmet'e, Fatih Sultan Mehmet'ten Mustafa Kemal Atatürk'e ve Mustafa Kemal Atatürk'ten günümüze kadar uzanan Doğu-Batı çatışmasını ve bu çatışmanın eksenindeki insanın evrensel özelliklerini, Gelibolu'nun tanıklığında, destansı bir dille anlatıyor Buket Uzuner." Prof. Emre Kongar "Uzun Beyaz Bulut - Gelibolu, Türk romanında heyecan verici bir yenilik. Savaşın anlamsızlığını, gizemini ve düşmanlığın ötesinde birleştirme mucizesini dünya edebiyatında pek az yazar böylesine sürükleyici bir anlatımla yaratabilmiştir. Buket Uzuner'in yapıtı, roman türünün sınırlarını zorlarken, sinemaya da meydan okuyor. Büyüleyici!" Prof. Talat Halman Çanakkale 2000 Çanakkale Savaşları'nda ölen büyük dedesinin kayıp mezarını aramak için Gelibolu'ya gelen Yeni Zelandalı genç bir kadın ve Çanakkale Milli Parkı'nda bastonuyla dolaşan Türk Nine'nin akıllara durgunluk veren seksen beş yıllık sırrı... Çanakkale 1915 Osmanlı teğmeni Ali Osman Bey ile Anzak Er Alistair John Taylor'ın birlikte insanlığa verdiği dehşetengiz ders... Tarih kitaplarında yer almasına henüz hiçbir milletin izin vermeye hazır olmadığı büyük insanlık sınavı: Aynı adam aynı savaşta iki düşman ülkede savaş kahramanı olur mu? Ya da: Tarih düz okunacak bir metin midir? Ve tarih yeniden yazılmalı mıdır? Buket Uzuner romancılığının doruklarında bir başyapıta daha imza atıyor. |
http://img401.imageshack.us/img401/6453/unutulanlar20disindaix8.jpg General Osman Pamukoğlu, 1993-1995 yılları arasında Hakkari Dağ ve Komando Tugayı ve Güvenlik Komutanlığı yapmıştır. Bu dönem, Güneydoğu'da PKK'ya karşı yapılan mücadelenin tarz ve yöntemlerinin değiştiği ve PKK'nın omurgasının kırıldığı yıllardır. Aynı dönemde, Hakkari'de PKK teşkillerine manevra gücü olarak 1000-2000 askerden oluşan 779 harekat, manevra gücü 3000-5000 askerden meydana gelen 78 harekat yapılmıştır. 23 kez 1000-5000 askerdan oluşan kuvvetlerle Kuzey Irak'taki PKK kamplarının birkaçına aynı zamanda taarruz edilmiştir. Görev yaptığı süre içinde muharebeleri bizzat yöneten ve fiilen çatışmalara giren Osman Paşa, 778 günde yapılanları, muharebelerin detaylarını ve Kuzey Irak'ta yaşananları ilk defa okurlara sunmaktadır. PKK ile yapılan mücadele Hakkari'de ve Kuzey Irak'ta 3000 m. üstündeki dağlarda ve dağ geçitlerinde ya kar üstünde ya da güneşin altında yürütülmüştür. Bu vahşi doğada Nisan ayı ile birlikte rengarenk kır çiçekleri açar. Fakat içinde bulunduğumuz ruh hali bunların hiçbirinin farkına varılmasına imkan tanımaz.metrelerce derin kar ve kır çiçekleri, vatanları için gözünü bile kırpmadan şehit olan kahramanlar, oscar wilde'ın küçük yaşta ölen kardeşi için yazdığı şiiri akla getirir. sessiz yürü, o yakında, karların altında; usulca konuş, o duyabilir, açan papatyalarla... http://img253.imageshack.us/img253/8972/tolstoytu5.jpg Ünlü Rus yazarı L. N. Tolstoy,1908 yılında, Abdullah EI-SÜHREVERDİ'nin Hindistan'da basılmış 'Hz. Muhammed'in Hadisleri' kitabını okumuştur. Okuduğu hadislerden bir risale (kitapçık) tertip etmiş, bunu Rusya'nın 'Posrednik' adlı yayınevinde bastırmıştır. Rus halkı ve özellikle Rus aydınları, L. N. Tolstoy'u ilahi bir kuvvete sahip gibi seviyorlardı ve onun İslamiyet´i kabul etmesinin duyulmasının Rus toplumu içinde İslam'a güçlü bir akım başlatabileceğini biliyorlardı. Bu yüzden de Tolstoy'un Hz.Muhammed'in hadislerinden derlediği kitapçığını KGB gibi Rus istihbarat birimleri gizli tutmaya, unutturmaya ve basılmasını engellemeye çalışıyorlardı. Tolstoy, bu risale (kitapçık) ile Rus okurlarını, Hz. Muhammed'in hadisleriyle tanıştırmıştır. Hadislerden seçtiği konularda 'fakirlik' ve 'eşitlik' gibi kavramları esas almış, Rus halkına ve onları aldatanlara bir ders verir nitelikte olmasına özen göstermiştir. Tolstoy, seçip kitapçık haline getirdiği bu hadislerle, gerçek adalet ve eşitliğin, gerçek kardeşlik ve fedakarlığın yerinin İslam olduğu, hatta insana saygı ve sevginin ve daha ötesinin de yerinin yine İslam olduğunu vurgulamak istemiştir... Prof. Dr. Telman Hurşidoğlu ALİYEV |
Saat: 17:52 |
©2005 - 2024, MsXLabs - MaviKaranlık