geleneksel türk halk müziğinin özellikleri,tarihçesi,icracılaro,oyunları ve çalgıları nelerdir? |
Alıntı:
Geleneksel Halk Müziği Dünyadaki her ulusun kendine Özgü halk ezgileri vardır ve bunların çoğu çok eskidir. Bu gibi geleneksel ezgiler çeşitli duyguları dile getirir. Aşk, nefret, sevinç, üzüntü, mutluluk ve acı kadar insanın çalışma ve eğlence yaşamına ilişkin büyük küçük tüm olaylar ezgilere konu olabilir. Halk müziğinin en eski örneklerinden bazıları dinsel tören ve festival şarkılarıdır. Ürün toplama gibi çeşitli etkinlikler sırasında söylenen ezgiler ile gençlerin kendi ulusal kültürlerini tanımalarını sağlayan şarkılar bunlara örnektir. Halk ezgileri bir kişiden öbürüne aktarılırken değişir. Birkaç kuşaktan sonra hem sözleri hem de müziği etkileyecek kadar büyük değişiklikler olabilir. Bazen de bir ezginin zamanla birçok çeşitlemesi ortaya çıkar. Bunlar, 20. yüzyılın başlarında Macar halk ezgilerini derleyen Belâ Bartök'un saptadığı gibi, ezgi "aileleri" oluşturabilir. Her ülke halk müziğini kendine özgü bir yolla yorumlar. Kuzey Amerika, Avustralya ve Batı Avrupa halk ezgilerinin bazı ortak özellikleri vardır. Hepsi de baladları, iş şarkılarını ve dans ezgilerini içerir {bak. Balad).Ezgiler çoğu zaman kıtalara bölünmüştür ve her kıtadan sonra aynı sözlerden oluşan bir nakarat yinelenir. Şarkıcı, nakaratlara katılmaları için izleyicilerini coşturmaya çalışır. SSCB ile Balkanlar'ın bazı bölgelerinde ve İtalya'da bazı geleneksel ezgiler çok karmaşık nakaratlar içerir. Öte yandan, Orta ve Doğu Avrupa'da insanlar çoğunlukla çiftler ya da gruplar halinde şarkı söyler. Halk müziği çoğunlukla söylenmek içindir; ama bazıları, özellikle dans müzikleri çalınmak içindir. Düdük, çıngırak, İsviçre kavalı olan alp boynuzu gibi basit tahta borular, gitar, banço, keman, lir, kanun, balalayka (telli bir Rus çalgısı), saz, bir Yunan çalgısı olan buzuki gibi çeşitli halk müziği çalgıları vardır. Üflemeli çalgılar arasında Orta Avrupa ve Güney Amerika'da kullanılan panflüt ve birçok ülkede değişik biçimleri olan gaydalar bulunur. Bir kutuya takılı tellere tokmakla vurularak çalınan simbalom ilginç bir Macar çalgısıdır. Macaristan'dan başka ülkelerde de bulunan bu çalgının yanı sıra, 15. ve 16. yüzyılda İngiltere'de çalman ve gene aynı tür bir vurmalı çalgı olan santuru İngiliz göçmenler Amerika'ya götürmüşlerdir. Santur, özellikle Appalaş Dağlan gibi yörelerde günümüzde hâlâ çalınmaktadır. Bazı toplumların halk ezgileri bütün dünyada tanınmıştır. Kuzey Amerika halk ezgilerini, yalnızca İngiltere'den değil, Fransa ve İspanya'dan da gelen ilk göçmenlerin getirdikleri ezgiler oluşturmuştur. Amerika'ya köle olarak getirilen Siyahlar'ın Hıristiyan dinini kabul etmesinden sonra da, kiliselerde çalınan ayin müziği ile Afrika ritimlerinin birleşmesinden spiritual adı verilen müzik doğmuştur. Siyahlar yoksulluk ve güçlüklerle dolu yaşamlarını blues adı verilen ezgilerle dile getirmiş; mutlu oldukları zaman çaldıkları kendi dans müzikleri de sonradan cazın temeli olmuştur. Kaynak:1-cilt:8 |
turk halk muzıgının en belirgin ozelligi nedirr |
En basit anlamıyla, kulaktan öğrenilmiş ve bir kuşaktan öbürüne aktarılmış bir müziktir. Kentsel toplumlardan çok kırsal kesimlerde gelişen geleneksel halk ya da folk müziği yazılı değildir. Bunun yanı sıra kentlerde siyasal bir görüşü dile getirmek ya da birtakım adaletsizlikleri protesto etmek amacıyla yazılan çağdaş folk ezgileri de vardır. Geleneksel Halk Müziği Dünyadaki her ulusun kendine Özgü halk ezgileri vardır ve bunların çoğu çok eskidir. Bu gibi geleneksel ezgiler çeşitli duyguları dile getirir. Aşk, nefret, sevinç, üzüntü, mutluluk ve acı kadar insanın çalışma ve eğlence yaşamına ilişkin büyük küçük tüm olaylar ezgilere konu olabilir. Halk müziğinin en eski örneklerinden bazıları dinsel tören ve festival şarkılarıdır. Ürün toplama gibi çeşitli etkinlikler sırasında söylenen ezgiler ile gençlerin kendi ulusal kültürlerini tanımalarını sağlayan şarkılar bunlara örnektir. Halk ezgileri bir kişiden öbürüne aktarılırken değişir. Birkaç kuşaktan sonra hem sözleri hem de müziği etkileyecek kadar büyük değişiklikler olabilir. Bazen de bir ezginin zamanla birçok çeşitlemesi ortaya çıkar. Bunlar, 20. yüzyılın başlarında Macar halk ezgilerini derleyen Belâ Bartök'un saptadığı gibi, ezgi "aileleri" oluşturabilir. Her ülke halk müziğini kendine özgü bir yolla yorumlar. Kuzey Amerika, Avustralya ve Batı Avrupa halk ezgilerinin bazı ortak özellikleri vardır. Hepsi de baladları, iş şarkılarını ve dans ezgilerini içerir {bak. Balad).Ezgiler çoğu zaman kıtalara bölünmüştür ve her kıtadan sonra aynı sözlerden oluşan bir nakarat yinelenir. Şarkıcı, nakaratlara katılmaları için izleyicilerini coşturmaya çalışır. SSCB ile Balkanlar'ın bazı bölgelerinde ve İtalya'da bazı geleneksel ezgiler çok karmaşık nakaratlar içerir. Öte yandan, Orta ve Doğu Avrupa'da insanlar çoğunlukla çiftler ya da gruplar halinde şarkı söyler. Halk müziği çoğunlukla söylenmek içindir; ama bazıları, özellikle dans müzikleri çalınmak içindir. Düdük, çıngırak, İsviçre kavalı olan alp boynuzu gibi basit tahta borular, gitar, banço, keman, lir, kanun, balalayka (telli bir Rus çalgısı), saz, bir Yunan çalgısı olan buzuki gibi çeşitli halk müziği çalgıları vardır. Üflemeli çalgılar arasında Orta Avrupa ve Güney Amerika'da kullanılan panflüt ve birçok ülkede değişik biçimleri olan gaydalar bulunur. Bir kutuya takılı tellere tokmakla vurularak çalınan simbalom ilginç bir Macar çalgısıdır. Macaristan'dan başka ülkelerde de bulunan bu çalgının yanı sıra, 15. ve 16. yüzyılda İngiltere'de çalman ve gene aynı tür bir vurmalı çalgı olan santuru İngiliz göçmenler Amerika'ya götürmüşlerdir. Santur, özellikle Appalaş Dağlan gibi yörelerde günümüzde hâlâ çalınmaktadır. Bazı toplumların halk ezgileri bütün dünyada tanınmıştır. Kuzey Amerika halk ezgilerini, yalnızca İngiltere'den değil, Fransa ve İspanya'dan da gelen ilk göçmenlerin getirdikleri ezgiler oluşturmuştur. Amerika'ya köle olarak getirilen Siyahlar'ın Hıristiyan dinini kabul etmesinden sonra da, kiliselerde çalınan ayin müziği ile Afrika ritimlerinin birleşmesinden spiritual adı verilen müzik doğmuştur. Siyahlar yoksulluk ve güçlüklerle dolu yaşamlarını blues adı verilen ezgilerle dile getirmiş; mutlu oldukları zaman çaldıkları kendi dans müzikleri de sonradan cazın temeli olmuştur. |
arkadaş ben geleneksel müziklerimizi istiom ama çıkmıo................................................................. |
evettt ya çıkmıyo :( |
Alıntı:
Geleneksel Halk Müziği Dünyadaki her ulusun kendine Özgü halk ezgileri vardır ve bunların çoğu çok eskidir. Bu gibi geleneksel ezgiler çeşitli duyguları dile getirir. Aşk, nefret, sevinç, üzüntü, mutluluk ve acı kadar insanın çalışma ve eğlence yaşamına ilişkin büyük küçük tüm olaylar ezgilere konu olabilir. Halk müziğinin en eski örneklerinden bazıları dinsel tören ve festival şarkılarıdır. Ürün toplama gibi çeşitli etkinlikler sırasında söylenen ezgiler ile gençlerin kendi ulusal kültürlerini tanımalarını sağlayan şarkılar bunlara örnektir. Halk ezgileri bir kişiden öbürüne aktarılırken değişir. Birkaç kuşaktan sonra hem sözleri hem de müziği etkileyecek kadar büyük değişiklikler olabilir. Bazen de bir ezginin zamanla birçok çeşitlemesi ortaya çıkar. Bunlar, 20. yüzyılın başlarında Macar halk ezgilerini derleyen Belâ Bartök'un saptadığı gibi, ezgi "aileleri" oluşturabilir. Her ülke halk müziğini kendine özgü bir yolla yorumlar. Kuzey Amerika, Avustralya ve Batı Avrupa halk ezgilerinin bazı ortak özellikleri vardır. Hepsi de baladları, iş şarkılarını ve dans ezgilerini içerir {bak. Balad).Ezgiler çoğu zaman kıtalara bölünmüştür ve her kıtadan sonra aynı sözlerden oluşan bir nakarat yinelenir. Şarkıcı, nakaratlara katılmaları için izleyicilerini coşturmaya çalışır. SSCB ile Balkanlar'ın bazı bölgelerinde ve İtalya'da bazı geleneksel ezgiler çok karmaşık nakaratlar içerir. Öte yandan, Orta ve Doğu Avrupa'da insanlar çoğunlukla çiftler ya da gruplar halinde şarkı söyler. Halk müziği çoğunlukla söylenmek içindir; ama bazıları, özellikle dans müzikleri çalınmak içindir. Düdük, çıngırak, İsviçre kavalı olan alp boynuzu gibi basit tahta borular, gitar, banço, keman, lir, kanun, balalayka (telli bir Rus çalgısı), saz, bir Yunan çalgısı olan buzuki gibi çeşitli halk müziği çalgıları vardır. Üflemeli çalgılar arasında Orta Avrupa ve Güney Amerika'da kullanılan panflüt ve birçok ülkede değişik biçimleri olan gaydalar bulunur. Bir kutuya takılı tellere tokmakla vurularak çalınan simbalom ilginç bir Macar çalgısıdır. Macaristan'dan başka ülkelerde de bulunan bu çalgının yanı sıra, 15. ve 16. yüzyılda İngiltere'de çalman ve gene aynı tür bir vurmalı çalgı olan santuru İngiliz göçmenler Amerika'ya götürmüşlerdir. Santur, özellikle Appalaş Dağlan gibi yörelerde günümüzde hâlâ çalınmaktadır. Bazı toplumların halk ezgileri bütün dünyada tanınmıştır. Kuzey Amerika halk ezgilerini, yalnızca İngiltere'den değil, Fransa ve İspanya'dan da gelen ilk göçmenlerin getirdikleri ezgiler oluşturmuştur. Amerika'ya köle olarak getirilen Siyahlar'ın Hıristiyan dinini kabul etmesinden sonra da, kiliselerde çalınan ayin müziği ile Afrika ritimlerinin birleşmesinden spiritual adı verilen müzik doğmuştur. Siyahlar yoksulluk ve güçlüklerle dolu yaşamlarını blues adı verilen ezgilerle dile getirmiş; mutlu oldukları zaman çaldıkları kendi dans müzikleri de sonradan cazın temeli olmuştur. |
geleneksel ÇALGILAR ve hikayeleri abiler bana tarih deillll anlara ait hikayeler mesale klarnet nasıl bir hikayesi varr acil cevaplaryın :D |
öfff çıkmnmıyorr !! |
müzik aletlerinin hikayesini arıyorum ama yok :) |
6 Gün Önce #5 (mesaj-linki) eXİlE Bağlama ve Ailesi sazlarını tanıyabilmek için önce bu sazların atası olarak bilinen KOPUZ`un tanınması gerekiyor. İnsanlar, su kabağının üst kısmına ince deriler gerdirip sap ilave etmişler ve kiriş tellerini deri üzerinden geçirmek sureti ile sesin daha net çıkmasını sağlamıslar. Yay ile çalınanlara "IKLIĞ" parmak veya mızrap türünden maddelerle çalınan türlerine de "KOPUZ" adınıvermisler. IKLIĞ yaylı sazların, KOPUZ ise mızraplı sazların atası olarak bilinmektedir. Kopuz, sonraları su kabağı yerine armudumsu şekilde ağaclardan oyularak yapılmış, üzerine yine deri gerilmiş, kiriş teller takılarak uzun yıllar çalınmış, daha sonraları da derinin yerini ağaç (göğüs-ses tablosu), kiriş tellerinin yerini ise metal teller almıstır. Mızraplı sazların atası alarak bilinen Kopuz, Türklerin en eski sazlarından biridir. En az 1500 yıl kullanılmış olan bu ünlü mızraplı saz, bugün yerini Anadolu`da bağlama ve ailesi sazlarına bırakmış olmakla beraber, Orta Asya ve Sibirya Türkleri tarafından halen kullanılmaktadır. Bağlamanın ses sahası 2,5 oktav olup, ses tablosu üzerine yapıştırılan ilave perdeler ile ses sahası 3 oktava kadar da çıkarılabilir. Bağlama ailesi Bağlama ailesi, Türk halk müziğinin mızraplı çalgılarından oluşur. Bağlama, cura, divan sazı, bozuk, çöğür, bulgari, iki telli, tanbura ve meydan sazı, bağlama ailesini başlıca çalgılarıdır. Bağlamanın atası, Orta Asya kökenli bir çalgı olan kopuzdur. Kopuz zamanla biçim değiştirmiş, bağlama dediğimiz çalgı ortaya çıkmıştır. Anadolu'da daha da geliştirilen bağlama tekne ve sap olarak adlandırılan iki ana parçadan oluşur. Tekne, yarım armut biçiminde yapılır ve üstüne çok ince bir tahtadan göğüs geçirilir. Teknenin gittikçe incelen uç bölümü de sapa bağlanır. Tekne ile göğsün birleştiği alt bölüme, küçük bir yükselti eklenir. Alt eşik adı verilen bu yükseltiye bağlanan teller göğüs üzerinde, orta eşik adı verilen ve istendiği zaman yerinden oynatılabilen bir yükseltinin üzerinden geçer. Perdelerin bağlandığı sapın ucundaki burguluk üzerine açılan deliklere takılan burgulara da tellerin öteki ucu bağlanır. Burgularla teller gerilerek ya da gevşetilerek çalgı akort edilir. Sapın burgulukla birleştiği yerde bulunan sabit üst eşik, tellerin burgulara düzenli bir biçimde dağılmasını sağlar, bulunur. Bağlamalarda genellikle üç çift tel bulunur. Üçer üçer kümelenmiş dokuz telden oluşan bağlamalar da vardır. Bağlama kiraz ağacı kabuğundan ya da plastikten yapılan küçük bir mızrapla (ya da tezene) çalınır. Bağlama ailesinde bağlamaya çok benzeyen iki çalgı daha vardır. Bunlardan divan sazı bağlamadan büyük, cura ise küçüktür. Bağlama ailesinden meydan sazı, divan sazından daha büyüktür. Tellerinin çokluğu yüzünden "on iki telli" olarak da bilinir. Çöğür, tarihsel olarak kopuzla bağlama arasında bir geçiş sazıdır. Günümüzde kullanılmayan bir çalgıdır. Eski bir çalgı olan iki telli, bağlamadan biraz küçüktür ve Anadolu ile Balkanlar'da da kullanılmıştır. İki teli olduğu için bu adla anılmıştır. Tanbura ise bağlamadan biraz küçük altı telli bir çalgıdır. Bozuk da bu ailenin üyelerindendir. Boy, tel sayısı ve perde düzeni bakımından bağlamaya çok benzer. Yunanistan'da buzuki adıyla tanınmış ve benimsenmiştir. Daha çok Toros Yörüklerinin kullandığı bulgari de cura büyüklüğünde bir çalgıdır. Bulgari dört tellidir, ama iki telli olanları da vardır. M -------------------------------------------------------------------------------- 6 Gün Önce #6 (mesaj-linki) eXİlE BAĞLAMA Bağlama ailesi, Türk halk müziğinin mızraplı çalgılarından oluşur. Bağlama, cura, divan sazı, bozuk, çöğür, bulgari, iki telli, tanbura ve meydan sazı, bağlama ailesini başlıca çalgılarıdır. Bağlamanın atası, Orta Asya kökenli bir çalgı olan kopuzdur. Kopuz zamanla biçim değiştirmiş, bağlama dediğimiz çalgı ortaya çıkmıştır. Anadolu'da daha da geliştirilen bağlama tekne ve sap olarak adlandırılan iki ana parçadan oluşur. Tekne, yarım armut biçiminde yapılır ve üstüne çok ince bir tahtadan göğüs geçirilir. Teknenin gittikçe incelen uç bölümü de sapa bağlanır. Tekne ile göğsün birleştiği alt bölüme, küçük bir yükselti eklenir. Alt eşik adı verilen bu yükseltiye bağlanan teller göğüs üzerinde, orta eşik adı verilen ve istendiği zaman yerinden oynatılabilen bir yükseltinin üzerinden geçer. Perdelerin bağlandığı sapın ucundaki burguluk üzerine açılan deliklere takılan burgulara da tellerin öteki ucu bağlanır. Burgularla teller gerilerek ya da gevşetilerek çalgı akort edilir. Sapın burgulukla birleştiği yerde bulunan sabit üst eşik, tellerin burgulara düzenli bir biçimde dağılmasını sağlar, bulunur. Bağlamalarda genellikle üç çift tel bulunur. Üçer üçer kümelenmiş dokuz telden oluşan bağlamalar da vardır. Bağlama kiraz ağacı kabuğundan ya da plastikten yapılan küçük bir mızrapla (ya da tezene) çalınır. Bağlama ailesinde bağlamaya çok benzeyen iki çalgı daha vardır. Bunlardan divan sazı bağlamadan büyük, cura ise küçüktür. Bağlama ailesinden meydan sazı, divan sazından daha büyüktür. Tellerinin çokluğu yüzünden "on iki telli" olarak da bilinir. Çöğür, tarihsel olarak kopuzla bağlama arasında bir geçiş sazıdır. Günümüzde kullanılmayan bir çalgıdır. Eski bir çalgı olan iki telli, bağlamadan biraz küçüktür ve Anadolu ile Balkanlar'da da kullanılmıştır. İki teli olduğu için bu adla anılmıştır. Tanbura ise bağlamadan biraz küçük altı telli bir çalgıdır. Bozuk da bu ailenin üyelerindendir. Boy, tel sayısı ve perde düzeni bakımından bağlamaya çok benzer. Yunanistan'da buzuki adıyla tanınmış ve benimsenmiştir. Daha çok Toros Yörüklerinin kullandığı bulgari de cura büyüklüğünde bir çalgıdır. Bulgari dört tellidir, ama iki telli olanları da vardır. |
Bnde bulamıyorum bu ödev yarına öf :( |
ya bana çalğıları lazım siz hikayesini anlatıosunuz üfffffff...... |
geleneksel calgi hikayeleri ile ilgili daha fazla bilgi istiyorum |
türk halk müziğinin özellikleri nelerdir bulamıyorum :( |
ya bana acil geleneksel müziği tanimlar mısınız acillll |
sizin işte çokkkkk zor bizimki geneleksel müzikler nelerdir ama o da yok :))) |
Türk Halk Müziği'nin genel özellikleri nelerdir? türk halk müziği genel özelliklerini yazabilcek varmıı ? |
1.Ezgisi ve sözleri kimin tarafından yapıldığı belli olmayanlar 2.Çeşitli sebeplerden halk tarafından benimsenmiş ve halk şarkısı ifadesini taşıyanlar 3.Melodik ve armonik bünyesi kolayca anlaşılan ve popüler bir eda taşıyan ezgiler: buyrun kısacasııı......... |
türk halk müziğinin özellikleri nelerdir türk halk müziğinin özellikleri nelerdir sadece özellikleri tarihçesi,çalgılar ünlüler olmayacak lütfen çok lazım yardım edin sevap kazanın acill :( :( |
Arkadaslar performans odevim var yardımcı olurmusunuz yazı ve müzik istiyorumm |
özellikleri dedik iyiki yaa :P |
Yeni yazı yaz Geleneksel muziklerimiz nelerdir ile ilgili daha fazla bilgi istiyorum. |
ya güzel ama çok uzun bunun kısası yokmu ya |
ya of bana kırıkhava falan o açılımlar lazım bulamaadım hiçbirinde uzun uzun okudum birde :D |
Arkadaslar performans odevim var yardımcı olurmusunuz yazı ve müzik istiyorumm |
Türk halk müziğinin genel özellikleri nelerdir? türk halak müziğinin genel özelikleri için bana yardımcı olun lütfen |
En basit anlamıyla, kulaktan öğrenilmiş ve bir kuşaktan öbürüne aktarılmış bir müziktir. Kentsel toplumlardan çok kırsal kesimlerde gelişen geleneksel halk ya da folk müziği yazılı değildir. Bunun yanı sıra kentlerde siyasal bir görüşü dile getirmek ya da birtakım adaletsizlikleri protesto etmek amacıyla yazılan çağdaş folk ezgileri de vardır. Geleneksel Halk Müziği Dünyadaki her ulusun kendine Özgü halk ezgileri vardır ve bunların çoğu çok eskidir. Bu gibi geleneksel ezgiler çeşitli duyguları dile getirir. Aşk, nefret, sevinç, üzüntü, mutluluk ve acı kadar insanın çalışma ve eğlence yaşamına ilişkin büyük küçük tüm olaylar ezgilere konu olabilir. Halk müziğinin en eski örneklerinden bazıları dinsel tören ve festival şarkılarıdır. Ürün toplama gibi çeşitli etkinlikler sırasında söylenen ezgiler ile gençlerin kendi ulusal kültürlerini tanımalarını sağlayan şarkılar bunlara örnektir. Halk ezgileri bir kişiden öbürüne aktarılırken değişir. Birkaç kuşaktan sonra hem sözleri hem de müziği etkileyecek kadar büyük değişiklikler olabilir. Bazen de bir ezginin zamanla birçok çeşitlemesi ortaya çıkar. Bunlar, 20. yüzyılın başlarında Macar halk ezgilerini derleyen Belâ Bartök'un saptadığı gibi, ezgi "aileleri" oluşturabilir. Her ülke halk müziğini kendine özgü bir yolla yorumlar. Kuzey Amerika, Avustralya ve Batı Avrupa halk ezgilerinin bazı ortak özellikleri vardır. Hepsi de baladları, iş şarkılarını ve dans ezgilerini içerir {bak. Balad).Ezgiler çoğu zaman kıtalara bölünmüştür ve her kıtadan sonra aynı sözlerden oluşan bir nakarat yinelenir. Şarkıcı, nakaratlara katılmaları için izleyicilerini coşturmaya çalışır. SSCB ile Balkanlar'ın bazı bölgelerinde ve İtalya'da bazı geleneksel ezgiler çok karmaşık nakaratlar içerir. Öte yandan, Orta ve Doğu Avrupa'da insanlar çoğunlukla çiftler ya da gruplar halinde şarkı söyler. Halk müziği çoğunlukla söylenmek içindir; ama bazıları, özellikle dans müzikleri çalınmak içindir. Düdük, çıngırak, İsviçre kavalı olan alp boynuzu gibi basit tahta borular, gitar, banço, keman, lir, kanun, balalayka (telli bir Rus çalgısı), saz, bir Yunan çalgısı olan buzuki gibi çeşitli halk müziği çalgıları vardır. Üflemeli çalgılar arasında Orta Avrupa ve Güney Amerika'da kullanılan panflüt ve birçok ülkede değişik biçimleri olan gaydalar bulunur. Bir kutuya takılı tellere tokmakla vurularak çalınan simbalom ilginç bir Macar çalgısıdır. Macaristan'dan başka ülkelerde de bulunan bu çalgının yanı sıra, 15. ve 16. yüzyılda İngiltere'de çalman ve gene aynı tür bir vurmalı çalgı olan santuru İngiliz göçmenler Amerika'ya götürmüşlerdir. Santur, özellikle Appalaş Dağlan gibi yörelerde günümüzde hâlâ çalınmaktadır. Bazı toplumların halk ezgileri bütün dünyada tanınmıştır. Kuzey Amerika halk ezgilerini, yalnızca İngiltere'den değil, Fransa ve İspanya'dan da gelen ilk göçmenlerin getirdikleri ezgiler oluşturmuştur. Amerika'ya köle olarak getirilen Siyahlar'ın Hıristiyan dinini kabul etmesinden sonra da, kiliselerde çalınan ayin müziği ile Afrika ritimlerinin birleşmesinden spiritual adı verilen müzik doğmuştur. Siyahlar yoksulluk ve güçlüklerle dolu yaşamlarını blues adı verilen ezgilerle dile getirmiş; mutlu oldukları zaman çaldıkları kendi dans müzikleri de sonradan cazın temeli olmuştur. Kaynak:1-cilt:8 Kaynak: Türk Halk Müziği'nin özellikleri nelerdir? |
yaaa lütfeen türk halk müziğinin konusu ve doğuşu |
Türk halk müziğinin özelliklerini araştırıyorum ama çıkmı yoo:) |
THM Türk Halk Müziğinin genel özellikleriyle ilgili detaylı bir açıklama lazım ! ACİL !!!! |
Saat: 14:41 |
©2005 - 2024, MsXLabs - MaviKaranlık