MsXLabs
Sayfa 1 / 2

MsXLabs (https://www.msxlabs.org/forum/)
-   Soru-Cevap (https://www.msxlabs.org/forum/soru-cevap/)
-   -   Sanayinin ülke ekonomisine katkısı nedir? (https://www.msxlabs.org/forum/soru-cevap/308560-sanayinin-ulke-ekonomisine-katkisi-nedir.html)

Misafir 2 Mart 2010 19:23

sanayinin ülke ekonomisine katkısı nedirr


Misafir 26 Nisan 2010 20:04

sanayinin ekonomiye katkısı?


Misafir 26 Nisan 2010 20:25

Özellikle, son günlerde Rusya ile Türkiye arasında 'ilaç kalıntılı domates' dolayısıyla patlak veren ve halk sağlığını ilgilendiren, gıdada bilişim teknolojisinin kullanılması gittikçe önem kazanıyor. İşte tam da bu konuların ele alındığı, 'Gıda Sektörüne Bilişim Desteği Paneli ' The Marmara Oteli 'nde gerçekleştirildi.

Elsys "in ev sahipliğinde gerçeklen etkinlikte, gıda sektörünün tarladan tüketiciye uzanan çok katmanlı, karmaşık iş süreçlerinin nasıl daha kolay yönetilebileceğine ilişkin ipuçlarının sunuldu.

Toplantının açılışında bir konuşma yapan İstanbul Teknik Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof . Dr. Dilek Boyacıoğlu , gıdadan bahsederken; gıdaların besleyici olmalarının yanı sıra güvenli, lezzetli, dayanıklı ve ekonomik olmalarının taşıdığı öneme dikkati çekti.

Gıda sanayinin, dünyaya paralel olarak çok ciddi bir gelişme süreci yaşadığını belirten Boyacıoğlu , eskiden petrol için savaşlar yaşanırken bugün aynı kavganın gıdada yaşandığını söyledi.

Gıda sektörünün, istihdama % 2, imalat sektörlerine % 5 ve GSMH 'ye % 8 katkı sağladığını anlatan Boyacıoğlu , tarımsal ürünlerden maksimum düzeyde yararlanmak gerektiğini söyledi.

Yunan Feta peynirinin tüm Amerika 'da tanındığına dikkati çeken Boyacıoğlu , ondan çok daha kaliteli olduğunu söylediği bir Ezine peynirinin ise bilinmediğini söyledi.

Gıda sanayinin çevreye duyarlı olması gerektiğini belirten Prof. Boyacıoğlu , Türkiye 'de, tarım sektörü ile gıda sektörünün 'kayıt dışı' durum dolayısıyla istenildiği gibi koordineli çalışmadığını ifade etti. Daha ucuz ve kontrolsüz üretimin gıda piyasasını önemli ölçüde etkilediğine dikkati çeken Boyacıoğlu , markalaşma ile ülke ekonomisine daha büyük katkıların gerçekleştirilebileceğini söyledi.

Gıdada en önemli sorunların KOBİ 'lerde görüldüğüne dikkati çeken Boyacıoğlu , bilimsel ve ürün odaklı çalışılarak bazı sorunların aşılabildiğini sözlerine ekledi.

Prof. Dr. Dilek Boyacıoğlu 'ndan sonra konuşan SAP Çözüm Mühendisi Musa Zorbozan, SAP 'nin kurumsal iş uygulamaları alanında yazılımlar üreten öncü kuruluşlardan biri olduğunu söyledi.

Gıdanın, SAP 'nin sektörel çözümler sunduğu alanlardan biri olduğunu belirten Zorbozan, Türkiye 'de gıda sektöründe iş yapan şirketlere kar sağlayacak bir yapı sunmaya çalıştıklarını söyledi.

Aralarında; Nestle , Ülker , Danone , Yaşar , Kraft , Saray, Kent, Mey gibi sektörün önde gelen şirketlerine çözümler sunduklarını anlatan Zorbozan, bilişim teknolojilerindeki gelişmelere paralel olarak daha çok sayıda kuruluşun bu hizmetlerden yararlanmak için kendilerine başvurduğunu söyledi.

Ciddi satış ve dağıtım bayi ağı olan şirketlerin, son yıllarda mobil satış takip sistemlerinin kullanımına ağırlık verdiklerine işaret eden Zorbozan, bu sayede şirketlerin, gün sonunu beklemeden satış gelişmelerini anlık olarak izleyebildiklerini açıkladı.

Turk.internet .com'un, son günlerde tarımda yeterli denetleme olmaması dolayısıyla yaşanan gelişmeler konusundaki sorusu üzerine İstanbul Teknik Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof . Dr. Dilek Boyacıoğlu şunları söyledi; "Gıda güvenliği, tarladan çatala kadar bir çerçevede düşünülmesi gereken bir konu. Tarımsal alanda kullanılan ilaçlar, hormonlar ve gübrelerin iyi tarım uygulamaları denilen tekniklerle yapılmaları gerekiyor. Uygulanan ilaç miktarı, uygulandığı süre gibi bazı değerlerin takip edilmesi gerekiyor. Belli bir hassasiyetin sağlanması lazım. Bu konuda Tarım ve Köyişleri Bakanlığı 'nın bir açıklama yapması gerekiyor. Raporları görmemiz lazım. Tarım işletmelerine dönmemiz gerektiğini düşünüyorum."

Boyacıoğlu , "Çernobil sonrasında yaşananlara benzer görüntüler olası mı?" sorumuza ise; "Hatırlayacağınız gibi İngiltere "de "deli dana" hastalığının görüldüğü günlerde ilgili bakan torununu da yanına alarak bir lokantada kameraların karşısında afiyetle et yemeği yemişti. Yani, politikacılar dünyanın her yerinde aynı!" şeklinde karşılık verdi.

Etkinliğe, gıda maddelerinin üretiminden tüketimine kadar her aşamada kendini koruyabilmesi için zorunlu olan soğuk zincir yönetiminden, ürünün son kullanıcıya ulaştırılmasına kadar olan tüm iş süreçlerine özel teknolojiler konusundaki vizyonunu geliştirmek isteyen çok sayıda profesyonel katıldı


Misafir 25 Ekim 2010 19:27

Özellikle, son günlerde Rusya ile Türkiye arasında 'ilaç kalıntılı domates' dolayısıyla patlak veren ve halk sağlığını ilgilendiren, gıdada bilişim teknolojisinin kullanılması gittikçe önem kazanıyor. İşte tam da bu konuların ele alındığı, 'Gıda Sektörüne Bilişim Desteği Paneli ' The Marmara Oteli 'nde gerçekleştirildi.

Elsys "in ev sahipliğinde gerçeklen etkinlikte, gıda sektörünün tarladan tüketiciye uzanan çok katmanlı, karmaşık iş süreçlerinin nasıl daha kolay yönetilebileceğine ilişkin ipuçlarının sunuldu.

Toplantının açılışında bir konuşma yapan İstanbul Teknik Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof . Dr. Dilek Boyacıoğlu , gıdadan bahsederken; gıdaların besleyici olmalarının yanı sıra güvenli, lezzetli, dayanıklı ve ekonomik olmalarının taşıdığı öneme dikkati çekti.

Gıda sanayinin, dünyaya paralel olarak çok ciddi bir gelişme süreci yaşadığını belirten Boyacıoğlu , eskiden petrol için savaşlar yaşanırken bugün aynı kavganın gıdada yaşandığını söyledi.

Gıda sektörünün, istihdama % 2, imalat sektörlerine % 5 ve GSMH 'ye % 8 katkı sağladığını anlatan Boyacıoğlu , tarımsal ürünlerden maksimum düzeyde yararlanmak gerektiğini söyledi.

Yunan Feta peynirinin tüm Amerika 'da tanındığına dikkati çeken Boyacıoğlu , ondan çok daha kaliteli olduğunu söylediği bir Ezine peynirinin ise bilinmediğini söyledi.

Gıda sanayinin çevreye duyarlı olması gerektiğini belirten Prof. Boyacıoğlu , Türkiye 'de, tarım sektörü ile gıda sektörünün 'kayıt dışı' durum dolayısıyla istenildiği gibi koordineli çalışmadığını ifade etti. Daha ucuz ve kontrolsüz üretimin gıda piyasasını önemli ölçüde etkilediğine dikkati çeken Boyacıoğlu , markalaşma ile ülke ekonomisine daha büyük katkıların gerçekleştirilebileceğini söyledi.

Gıdada en önemli sorunların KOBİ 'lerde görüldüğüne dikkati çeken Boyacıoğlu , bilimsel ve ürün odaklı çalışılarak bazı sorunların aşılabildiğini sözlerine ekledi.

Prof. Dr. Dilek Boyacıoğlu 'ndan sonra konuşan SAP Çözüm Mühendisi Musa Zorbozan, SAP 'nin kurumsal iş uygulamaları alanında yazılımlar üreten öncü kuruluşlardan biri olduğunu söyledi.

Gıdanın, SAP 'nin sektörel çözümler sunduğu alanlardan biri olduğunu belirten Zorbozan, Türkiye 'de gıda sektöründe iş yapan şirketlere kar sağlayacak bir yapı sunmaya çalıştıklarını söyledi.

Aralarında; Nestle , Ülker , Danone , Yaşar , Kraft , Saray, Kent, Mey gibi sektörün önde gelen şirketlerine çözümler sunduklarını anlatan Zorbozan, bilişim teknolojilerindeki gelişmelere paralel olarak daha çok sayıda kuruluşun bu hizmetlerden yararlanmak için kendilerine başvurduğunu söyledi.

Ciddi satış ve dağıtım bayi ağı olan şirketlerin, son yıllarda mobil satış takip sistemlerinin kullanımına ağırlık verdiklerine işaret eden Zorbozan, bu sayede şirketlerin, gün sonunu beklemeden satış gelişmelerini anlık olarak izleyebildiklerini açıkladı.

Turk.internet .com'un, son günlerde tarımda yeterli denetleme olmaması dolayısıyla yaşanan gelişmeler konusundaki sorusu üzerine İstanbul Teknik Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof . Dr. Dilek Boyacıoğlu şunları söyledi; "Gıda güvenliği, tarladan çatala kadar bir çerçevede düşünülmesi gereken bir konu. Tarımsal alanda kullanılan ilaçlar, hormonlar ve gübrelerin iyi tarım uygulamaları denilen tekniklerle yapılmaları gerekiyor. Uygulanan ilaç miktarı, uygulandığı süre gibi bazı değerlerin takip edilmesi gerekiyor. Belli bir hassasiyetin sağlanması lazım. Bu konuda Tarım ve Köyişleri Bakanlığı 'nın bir açıklama yapması gerekiyor. Raporları görmemiz lazım. Tarım işletmelerine dönmemiz gerektiğini düşünüyorum."

Boyacıoğlu , "Çernobil sonrasında yaşananlara benzer görüntüler olası mı?" sorumuza ise; "Hatırlayacağınız gibi İngiltere "de "deli dana" hastalığının görüldüğü günlerde ilgili bakan torununu da yanına alarak bir lokantada kameraların karşısında afiyetle et yemeği yemişti. Yani, politikacılar dünyanın her yerinde aynı!" şeklinde karşılık verdi.

Etkinliğe, gıda maddelerinin üretiminden tüketimine kadar her aşamada kendini koruyabilmesi için zorunlu olan soğuk zincir yönetiminden, ürünün son kullanıcıya ulaştırılmasına kadar olan tüm iş süreçlerine özel teknolojiler konusundaki vizyonunu geliştirmek isteyen çok sayıda profesyonel katıldı


Misafir 31 Ekim 2010 18:29

Sanayii kuruluşlarımızın ülke ekonomisine katkısı nelerdir?
 
sanayi kuruluşlarımızın ülke ekonomisine katkısı nelerdir?


Misafir 1 Kasım 2010 17:48

yha sanayhi quruluslarının ülqe eqonomisine qatqıları nelerdir ltfn cfppppp


Misafir 1 Kasım 2010 21:16

Sanayi kuruluşlarının ülke ekonomisine katkısı nedir?
 
sanayi kuruluşlarının ulke ekonomisine katkısı nedir
?


ener 1 Kasım 2010 21:59

Alıntı:

Misafir adlı kullanıcıdan alıntı (Mesaj 1854622)
yha sanayhi quruluslarının ülqe eqonomisine qatqıları nelerdir ltfn cfppppp

Alıntı:

Misafir adlı kullanıcıdan alıntı (Mesaj 1855090)
sanayi kuruluşlarının ulke ekonomisine katkısı nedir
?

Özellikle, son günlerde Rusya ile Türkiye arasında 'ilaç kalıntılı domates' dolayısıyla patlak veren ve halk sağlığını ilgilendiren, gıdada bilişim teknolojisinin kullanılması gittikçe önem kazanıyor. İşte tam da bu konuların ele alındığı, 'Gıda Sektörüne Bilişim Desteği Paneli ' The Marmara Oteli 'nde gerçekleştirildi.

Elsys "in ev sahipliğinde gerçeklen etkinlikte, gıda sektörünün tarladan tüketiciye uzanan çok katmanlı, karmaşık iş süreçlerinin nasıl daha kolay yönetilebileceğine ilişkin ipuçlarının sunuldu.

Toplantının açılışında bir konuşma yapan İstanbul Teknik Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof . Dr. Dilek Boyacıoğlu , gıdadan bahsederken; gıdaların besleyici olmalarının yanı sıra güvenli, lezzetli, dayanıklı ve ekonomik olmalarının taşıdığı öneme dikkati çekti.

Gıda sanayinin, dünyaya paralel olarak çok ciddi bir gelişme süreci yaşadığını belirten Boyacıoğlu , eskiden petrol için savaşlar yaşanırken bugün aynı kavganın gıdada yaşandığını söyledi.

Gıda sektörünün, istihdama % 2, imalat sektörlerine % 5 ve GSMH 'ye % 8 katkı sağladığını anlatan Boyacıoğlu , tarımsal ürünlerden maksimum düzeyde yararlanmak gerektiğini söyledi.

Yunan Feta peynirinin tüm Amerika 'da tanındığına dikkati çeken Boyacıoğlu , ondan çok daha kaliteli olduğunu söylediği bir Ezine peynirinin ise bilinmediğini söyledi.

Gıda sanayinin çevreye duyarlı olması gerektiğini belirten Prof. Boyacıoğlu , Türkiye 'de, tarım sektörü ile gıda sektörünün 'kayıt dışı' durum dolayısıyla istenildiği gibi koordineli çalışmadığını ifade etti. Daha ucuz ve kontrolsüz üretimin gıda piyasasını önemli ölçüde etkilediğine dikkati çeken Boyacıoğlu , markalaşma ile ülke ekonomisine daha büyük katkıların gerçekleştirilebileceğini söyledi.

Gıdada en önemli sorunların KOBİ 'lerde görüldüğüne dikkati çeken Boyacıoğlu , bilimsel ve ürün odaklı çalışılarak bazı sorunların aşılabildiğini sözlerine ekledi.

Prof. Dr. Dilek Boyacıoğlu 'ndan sonra konuşan SAP Çözüm Mühendisi Musa Zorbozan, SAP 'nin kurumsal iş uygulamaları alanında yazılımlar üreten öncü kuruluşlardan biri olduğunu söyledi.

Gıdanın, SAP 'nin sektörel çözümler sunduğu alanlardan biri olduğunu belirten Zorbozan, Türkiye 'de gıda sektöründe iş yapan şirketlere kar sağlayacak bir yapı sunmaya çalıştıklarını söyledi.

Aralarında; Nestle , Ülker , Danone , Yaşar , Kraft , Saray, Kent, Mey gibi sektörün önde gelen şirketlerine çözümler sunduklarını anlatan Zorbozan, bilişim teknolojilerindeki gelişmelere paralel olarak daha çok sayıda kuruluşun bu hizmetlerden yararlanmak için kendilerine başvurduğunu söyledi.

Ciddi satış ve dağıtım bayi ağı olan şirketlerin, son yıllarda mobil satış takip sistemlerinin kullanımına ağırlık verdiklerine işaret eden Zorbozan, bu sayede şirketlerin, gün sonunu beklemeden satış gelişmelerini anlık olarak izleyebildiklerini açıkladı.

Turk.internet .com'un, son günlerde tarımda yeterli denetleme olmaması dolayısıyla yaşanan gelişmeler konusundaki sorusu üzerine İstanbul Teknik Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof . Dr. Dilek Boyacıoğlu şunları söyledi; "Gıda güvenliği, tarladan çatala kadar bir çerçevede düşünülmesi gereken bir konu. Tarımsal alanda kullanılan ilaçlar, hormonlar ve gübrelerin iyi tarım uygulamaları denilen tekniklerle yapılmaları gerekiyor. Uygulanan ilaç miktarı, uygulandığı süre gibi bazı değerlerin takip edilmesi gerekiyor. Belli bir hassasiyetin sağlanması lazım. Bu konuda Tarım ve Köyişleri Bakanlığı 'nın bir açıklama yapması gerekiyor. Raporları görmemiz lazım. Tarım işletmelerine dönmemiz gerektiğini düşünüyorum."

Boyacıoğlu , "Çernobil sonrasında yaşananlara benzer görüntüler olası mı?" sorumuza ise; "Hatırlayacağınız gibi İngiltere "de "deli dana" hastalığının görüldüğü günlerde ilgili bakan torununu da yanına alarak bir lokantada kameraların karşısında afiyetle et yemeği yemişti. Yani, politikacılar dünyanın her yerinde aynı!" şeklinde karşılık verdi.

Etkinliğe, gıda maddelerinin üretiminden tüketimine kadar her aşamada kendini koruyabilmesi için zorunlu olan soğuk zincir yönetiminden, ürünün son kullanıcıya ulaştırılmasına kadar olan tüm iş süreçlerine özel teknolojiler konusundaki vizyonunu geliştirmek isteyen çok sayıda profesyonel katıldı.


Misafir 2 Kasım 2010 17:31

Özellikle, son günlerde Rusya ile Türkiye arasında 'ilaç kalıntılı domates' dolayısıyla patlak veren ve halk sağlığını ilgilendiren, gıdada bilişim teknolojisinin kullanılması gittikçe önem kazanıyor. İşte tam da bu konuların ele alındığı, 'Gıda Sektörüne Bilişim Desteği Paneli ' The Marmara Oteli 'nde gerçekleştirildi.

Elsys "in ev sahipliğinde gerçeklen etkinlikte, gıda sektörünün tarladan tüketiciye uzanan çok katmanlı, karmaşık iş süreçlerinin nasıl daha kolay yönetilebileceğine ilişkin ipuçlarının sunuldu.

Toplantının açılışında bir konuşma yapan İstanbul Teknik Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof . Dr. Dilek Boyacıoğlu , gıdadan bahsederken; gıdaların besleyici olmalarının yanı sıra güvenli, lezzetli, dayanıklı ve ekonomik olmalarının taşıdığı öneme dikkati çekti.

Gıda sanayinin, dünyaya paralel olarak çok ciddi bir gelişme süreci yaşadığını belirten Boyacıoğlu , eskiden petrol için savaşlar yaşanırken bugün aynı kavganın gıdada yaşandığını söyledi.

Gıda sektörünün, istihdama % 2, imalat sektörlerine % 5 ve GSMH 'ye % 8 katkı sağladığını anlatan Boyacıoğlu , tarımsal ürünlerden maksimum düzeyde yararlanmak gerektiğini söyledi.

Yunan Feta peynirinin tüm Amerika 'da tanındığına dikkati çeken Boyacıoğlu , ondan çok daha kaliteli olduğunu söylediği bir Ezine peynirinin ise bilinmediğini söyledi.

Gıda sanayinin çevreye duyarlı olması gerektiğini belirten Prof. Boyacıoğlu , Türkiye 'de, tarım sektörü ile gıda sektörünün 'kayıt dışı' durum dolayısıyla istenildiği gibi koordineli çalışmadığını ifade etti. Daha ucuz ve kontrolsüz üretimin gıda piyasasını önemli ölçüde etkilediğine dikkati çeken Boyacıoğlu , markalaşma ile ülke ekonomisine daha büyük katkıların gerçekleştirilebileceğini söyledi.

Gıdada en önemli sorunların KOBİ 'lerde görüldüğüne dikkati çeken Boyacıoğlu , bilimsel ve ürün odaklı çalışılarak bazı sorunların aşılabildiğini sözlerine ekledi.

Prof. Dr. Dilek Boyacıoğlu 'ndan sonra konuşan SAP Çözüm Mühendisi Musa Zorbozan, SAP 'nin kurumsal iş uygulamaları alanında yazılımlar üreten öncü kuruluşlardan biri olduğunu söyledi.

Gıdanın, SAP 'nin sektörel çözümler sunduğu alanlardan biri olduğunu belirten Zorbozan, Türkiye 'de gıda sektöründe iş yapan şirketlere kar sağlayacak bir yapı sunmaya çalıştıklarını söyledi.

Aralarında; Nestle , Ülker , Danone , Yaşar , Kraft , Saray, Kent, Mey gibi sektörün önde gelen şirketlerine çözümler sunduklarını anlatan Zorbozan, bilişim teknolojilerindeki gelişmelere paralel olarak daha çok sayıda kuruluşun bu hizmetlerden yararlanmak için kendilerine başvurduğunu söyledi.

Ciddi satış ve dağıtım bayi ağı olan şirketlerin, son yıllarda mobil satış takip sistemlerinin kullanımına ağırlık verdiklerine işaret eden Zorbozan, bu sayede şirketlerin, gün sonunu beklemeden satış gelişmelerini anlık olarak izleyebildiklerini açıkladı.

Turk.internet .com'un, son günlerde tarımda yeterli denetleme olmaması dolayısıyla yaşanan gelişmeler konusundaki sorusu üzerine İstanbul Teknik Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof . Dr. Dilek Boyacıoğlu şunları söyledi; "Gıda güvenliği, tarladan çatala kadar bir çerçevede düşünülmesi gereken bir konu. Tarımsal alanda kullanılan ilaçlar, hormonlar ve gübrelerin iyi tarım uygulamaları denilen tekniklerle yapılmaları gerekiyor. Uygulanan ilaç miktarı, uygulandığı süre gibi bazı değerlerin takip edilmesi gerekiyor. Belli bir hassasiyetin sağlanması lazım. Bu konuda Tarım ve Köyişleri Bakanlığı 'nın bir açıklama yapması gerekiyor. Raporları görmemiz lazım. Tarım işletmelerine dönmemiz gerektiğini düşünüyorum."

Boyacıoğlu , "Çernobil sonrasında yaşananlara benzer görüntüler olası mı?" sorumuza ise; "Hatırlayacağınız gibi İngiltere "de "deli dana" hastalığının görüldüğü günlerde ilgili bakan torununu da yanına alarak bir lokantada kameraların karşısında afiyetle et yemeği yemişti. Yani, politikacılar dünyanın her yerinde aynı!" şeklinde karşılık verdi.

Etkinliğe, gıda maddelerinin üretiminden tüketimine kadar her aşamada kendini koruyabilmesi için zorunlu olan soğuk zincir yönetiminden, ürünün son kullanıcıya ulaştırılmasına kadar olan tüm iş süreçlerine özel teknolojiler konusundaki vizyonunu geliştirmek isteyen çok sayıda profesyonel katıldı
Arkadaşlar başka yok muuuuuuuuuuuu


Misafir 2 Kasım 2010 18:24

yha ülke nüfusunun yş yapısı belirlenmesi sonucu toplum için ne gibi çalışmalar yapacağını yazarmısınııızzz lütfeeenn yhaaa ihtiyacıımm vrr..!!!!!


Misafir 2 Kasım 2010 23:00

yha sanayhi quruluslarının ülqe eqonomisine qatqıları nelerdir ltfn cfppppp
Özellikle, son günlerde Rusya ile Türkiye arasında 'ilaç kalıntılı domates' dolayısıyla patlak veren ve halk sağlığını ilgilendiren, gıdada bilişim teknolojisinin kullanılması gittikçe önem kazanıyor. İşte tam da bu konuların ele alındığı, 'Gıda Sektörüne Bilişim Desteği Paneli ' The Marmara Oteli 'nde gerçekleştirildi.

Elsys "in ev sahipliğinde gerçeklen etkinlikte, gıda sektörünün tarladan tüketiciye uzanan çok katmanlı, karmaşık iş süreçlerinin nasıl daha kolay yönetilebileceğine ilişkin ipuçlarının sunuldu.

Toplantının açılışında bir konuşma yapan İstanbul Teknik Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof . Dr. Dilek Boyacıoğlu , gıdadan bahsederken; gıdaların besleyici olmalarının yanı sıra güvenli, lezzetli, dayanıklı ve ekonomik olmalarının taşıdığı öneme dikkati çekti.

Gıda sanayinin, dünyaya paralel olarak çok ciddi bir gelişme süreci yaşadığını belirten Boyacıoğlu , eskiden petrol için savaşlar yaşanırken bugün aynı kavganın gıdada yaşandığını söyledi.

Gıda sektörünün, istihdama % 2, imalat sektörlerine % 5 ve GSMH 'ye % 8 katkı sağladığını anlatan Boyacıoğlu , tarımsal ürünlerden maksimum düzeyde yararlanmak gerektiğini söyledi.

Yunan Feta peynirinin tüm Amerika 'da tanındığına dikkati çeken Boyacıoğlu , ondan çok daha kaliteli olduğunu söylediği bir Ezine peynirinin ise bilinmediğini söyledi.

Gıda sanayinin çevreye duyarlı olması gerektiğini belirten Prof. Boyacıoğlu , Türkiye 'de, tarım sektörü ile gıda sektörünün 'kayıt dışı' durum dolayısıyla istenildiği gibi koordineli çalışmadığını ifade etti. Daha ucuz ve kontrolsüz üretimin gıda piyasasını önemli ölçüde etkilediğine dikkati çeken Boyacıoğlu , markalaşma ile ülke ekonomisine daha büyük katkıların gerçekleştirilebileceğini söyledi.

Gıdada en önemli sorunların KOBİ 'lerde görüldüğüne dikkati çeken Boyacıoğlu , bilimsel ve ürün odaklı çalışılarak bazı sorunların aşılabildiğini sözlerine ekledi.

Prof. Dr. Dilek Boyacıoğlu 'ndan sonra konuşan SAP Çözüm Mühendisi Musa Zorbozan, SAP 'nin kurumsal iş uygulamaları alanında yazılımlar üreten öncü kuruluşlardan biri olduğunu söyledi.

Gıdanın, SAP 'nin sektörel çözümler sunduğu alanlardan biri olduğunu belirten Zorbozan, Türkiye 'de gıda sektöründe iş yapan şirketlere kar sağlayacak bir yapı sunmaya çalıştıklarını söyledi.

Aralarında; Nestle , Ülker , Danone , Yaşar , Kraft , Saray, Kent, Mey gibi sektörün önde gelen şirketlerine çözümler sunduklarını anlatan Zorbozan, bilişim teknolojilerindeki gelişmelere paralel olarak daha çok sayıda kuruluşun bu hizmetlerden yararlanmak için kendilerine başvurduğunu söyledi.

Ciddi satış ve dağıtım bayi ağı olan şirketlerin, son yıllarda mobil satış takip sistemlerinin kullanımına ağırlık verdiklerine işaret eden Zorbozan, bu sayede şirketlerin, gün sonunu beklemeden satış gelişmelerini anlık olarak izleyebildiklerini açıkladı.

Turk.internet .com'un, son günlerde tarımda yeterli denetleme olmaması dolayısıyla yaşanan gelişmeler konusundaki sorusu üzerine İstanbul Teknik Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof . Dr. Dilek Boyacıoğlu şunları söyledi; "Gıda güvenliği, tarladan çatala kadar bir çerçevede düşünülmesi gereken bir konu. Tarımsal alanda kullanılan ilaçlar, hormonlar ve gübrelerin iyi tarım uygulamaları denilen tekniklerle yapılmaları gerekiyor. Uygulanan ilaç miktarı, uygulandığı süre gibi bazı değerlerin takip edilmesi gerekiyor. Belli bir hassasiyetin sağlanması lazım. Bu konuda Tarım ve Köyişleri Bakanlığı 'nın bir açıklama yapması gerekiyor. Raporları görmemiz lazım. Tarım işletmelerine dönmemiz gerektiğini düşünüyorum."

Boyacıoğlu , "Çernobil sonrasında yaşananlara benzer görüntüler olası mı?" sorumuza ise; "Hatırlayacağınız gibi İngiltere "de "deli dana" hastalığının görüldüğü günlerde ilgili bakan torununu da yanına alarak bir lokantada kameraların karşısında afiyetle et yemeği yemişti. Yani, politikacılar dünyanın her yerinde aynı!" şeklinde karşılık verdi.

Etkinliğe, gıda maddelerinin üretiminden tüketimine kadar her aşamada kendini koruyabilmesi için zorunlu olan soğuk zincir yönetiminden, ürünün son kullanıcıya ulaştırılmasına kadar olan tüm iş süreçlerine özel teknolojiler konusundaki vizyonunu geliştirmek isteyen çok sayıda profesyonel katıldı


Misafir 7 Kasım 2010 19:52

sanayi kuruluşlarımızın ülke ekonomisine katkısı nelerdir?


Misafir 7 Kasım 2010 20:42

Yardım edın lutfen..!
 
ben google a sanayi kuruluşlarının ülke ekonmoısıne katkısı nedir diye yazdım sızın sıtenıze gırdım ama ıstedıgıme ulaşamadım yanı cok uzatıp sacmalamıssınız gıbı geldı daha uygun bır yanıt ıstıyorum acaba almam mumkun olurmu ??


ener 7 Kasım 2010 21:06

Alıntı:

Misafir adlı kullanıcıdan alıntı (Mesaj 1859922)
ben google a sanayi kuruluşlarının ülke ekonmoısıne katkısı nedir diye yazdım sızın sıtenıze gırdım ama ıstedıgıme ulaşamadım yanı cok uzatıp sacmalamıssınız gıbı geldı daha uygun bır yanıt ıstıyorum acaba almam mumkun olurmu ??

Sanayi sektörü
Cumhuriyetin ilk yıllarında devlet temel tüketim ve ara malları alanında ithal ikamesi sağlamak amacıyla un, şeker, pamuk ile kömür, demir ve akaryakıt üretimine özellikle öncelik vermiş, cumhuriyetin ilk on bir yılında dört şeker fabrikası açılmıştır. Şu an ise, Türkiye son birkaç yıllık kalkınmayla otomotiv, elektronik, uçak, beyaz eşya, demir çelik ,giyim vb. alanlarda ilerleyerek bu ürünleri ihraç etmeye başlamıştır. Türkiye bir tarım ülkesi değil, bir sanayi ülkesi olmuştur. Türkiye, ekonomide dünyanın en hızlı büyüyen birkaç ülkesinden biri haline gelmiştir. Artık Türkiye sanayi konusunda gelişmiş bir ülkedir.


Özellikle, son günlerde Rusya ile Türkiye arasında 'ilaç kalıntılı domates' dolayısıyla patlak veren ve halk sağlığını ilgilendiren, gıdada bilişim teknolojisinin kullanılması gittikçe önem kazanıyor. İşte tam da bu konuların ele alındığı, 'Gıda Sektörüne Bilişim Desteği Paneli ' The Marmara Oteli 'nde gerçekleştirildi.

Elsys "in ev sahipliğinde gerçeklen etkinlikte, gıda sektörünün tarladan tüketiciye uzanan çok katmanlı, karmaşık iş süreçlerinin nasıl daha kolay yönetilebileceğine ilişkin ipuçlarının sunuldu.

Toplantının açılışında bir konuşma yapan İstanbul Teknik Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof . Dr. Dilek Boyacıoğlu , gıdadan bahsederken; gıdaların besleyici olmalarının yanı sıra güvenli, lezzetli, dayanıklı ve ekonomik olmalarının taşıdığı öneme dikkati çekti.

Gıda sanayinin, dünyaya paralel olarak çok ciddi bir gelişme süreci yaşadığını belirten Boyacıoğlu , eskiden petrol için savaşlar yaşanırken bugün aynı kavganın gıdada yaşandığını söyledi.
Gıda sektörünün, istihdama % 2, imalat sektörlerine % 5 ve GSMH 'ye % 8 katkı sağladığını anlatan Boyacıoğlu , tarımsal ürünlerden maksimum düzeyde yararlanmak gerektiğini söyledi.

Yunan Feta peynirinin tüm Amerika 'da tanındığına dikkati çeken Boyacıoğlu , ondan çok daha kaliteli olduğunu söylediği bir Ezine peynirinin ise bilinmediğini söyledi.
Gıda sanayinin çevreye duyarlı olması gerektiğini belirten Prof. Boyacıoğlu , Türkiye 'de, tarım sektörü ile gıda sektörünün 'kayıt dışı' durum dolayısıyla istenildiği gibi koordineli çalışmadığını ifade etti. Daha ucuz ve kontrolsüz üretimin gıda piyasasını önemli ölçüde etkilediğine dikkati çeken Boyacıoğlu , markalaşma ile ülke ekonomisine daha büyük katkıların gerçekleştirilebileceğini söyledi.

Gıdada en önemli sorunların KOBİ 'lerde görüldüğüne dikkati çeken Boyacıoğlu , bilimsel ve ürün odaklı çalışılarak bazı sorunların aşılabildiğini sözlerine ekledi.

Prof. Dr. Dilek Boyacıoğlu 'ndan sonra konuşan SAP Çözüm Mühendisi Musa Zorbozan, SAP 'nin kurumsal iş uygulamaları alanında yazılımlar üreten öncü kuruluşlardan biri olduğunu söyledi.

Gıdanın, SAP 'nin sektörel çözümler sunduğu alanlardan biri olduğunu belirten Zorbozan, Türkiye 'de gıda sektöründe iş yapan şirketlere kar sağlayacak bir yapı sunmaya çalıştıklarını söyledi.

Aralarında; Nestle , Ülker , Danone , Yaşar , Kraft , Saray, Kent, Mey gibi sektörün önde gelen şirketlerine çözümler sunduklarını anlatan Zorbozan, bilişim teknolojilerindeki gelişmelere paralel olarak daha çok sayıda kuruluşun bu hizmetlerden yararlanmak için kendilerine başvurduğunu söyledi.

Ciddi satış ve dağıtım bayi ağı olan şirketlerin, son yıllarda mobil satış takip sistemlerinin kullanımına ağırlık verdiklerine işaret eden Zorbozan, bu sayede şirketlerin, gün sonunu beklemeden satış gelişmelerini anlık olarak izleyebildiklerini açıkladı.





Misafir 8 Kasım 2010 15:00

Sanayi
Cumhuriyetin ilk yıllarında devlet temel tüketim ve ara malları alanında ithal ikamesi sağlamak amacıyla un, şeker, pamuk ile kömür, demir ve akaryakıt üretimine özellikle öncelik vermiş, cumhuriyetin ilk on bir yılında dört şeker fabrikası açılmıştır. Şu an ise, Türkiye son birkaç yıllık kalkınmayla otomotiv, elektronik, uçak, beyaz eşya, demir çelik ,giyim vb. alanlarda ilerleyerek bu ürünleri ihraç etmeye başlamıştır. Türkiye, ekonomide dünyanın en hızlı büyüyen birkaç ülkesinden biri haline gelmiştir.


Misafir 9 Kasım 2010 16:51

sanayi kuruluşlarının ulke ekonomisine katkısı nedir ???


Misafir 15 Kasım 2010 12:19

1) okul yaptırılıyor.
2) Hastane yapılıyorç
3) Öğretmen atanıyor.
4) Doktor atanıyor…


Misafir 22 Kasım 2010 15:36

bundan başka yokmu


Misafir 7 Şubat 2011 19:59

sanayisi gelişmiş ülkenin ülke ekonomisi artar buna paralel olarak halk ekonomisi artar sanayi ülke için önemlidir çünkü sanayisi gelişmiş bir ülke aynı parallellikte gelişmiş bir ülkedir. sanayi faaliyetlerinin tabanda olduğu ülkeler az gelişmiş veya gelişmekte olan ülkelerdir


Misafir 11 Ekim 2011 19:21

ya sanayi kuruluşlarının türkiy ekonomisine katkısını yzar mısınıızzz acil ödev vrrr


Misafir 16 Ekim 2011 18:59

ya daha kısa bir cevap verebilenininiz verebilen ininiz var mı?


Misafir 18 Ekim 2011 20:21

ya lütfen sizden rica ettiğimiz şey sanayini ülke ekonomisine NE gettirdiği hatta belkide NASIL getirdiği.... Örnek veya türkiyenin ilk yıllardaki sanayi durumunu deil lütfen yardım edin!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!


Misafir 19 Ekim 2011 18:37

Özellikle, son günlerde Rusya ile Türkiye arasında 'ilaç kalıntılı domates' dolayısıyla patlak veren ve halk sağlığını ilgilendiren, gıdada bilişim teknolojisinin kullanılması gittikçe önem kazanıyor. İşte tam da bu konuların ele alındığı, 'Gıda Sektörüne Bilişim Desteği Paneli ' The Marmara Oteli 'nde gerçekleştirildi.

Elsys "in ev sahipliğinde gerçeklen etkinlikte, gıda sektörünün tarladan tüketiciye uzanan çok katmanlı, karmaşık iş süreçlerinin nasıl daha kolay yönetilebileceğine ilişkin ipuçlarının sunuldu.

Toplantının açılışında bir konuşma yapan İstanbul Teknik Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof . Dr. Dilek Boyacıoğlu , gıdadan bahsederken; gıdaların besleyici olmalarının yanı sıra güvenli, lezzetli, dayanıklı ve ekonomik olmalarının taşıdığı öneme dikkati çekti.

Gıda sanayinin, dünyaya paralel olarak çok ciddi bir gelişme süreci yaşadığını belirten Boyacıoğlu , eskiden petrol için savaşlar yaşanırken bugün aynı kavganın gıdada yaşandığını söyledi.

Gıda sektörünün, istihdama % 2, imalat sektörlerine % 5 ve GSMH 'ye % 8 katkı sağladığını anlatan Boyacıoğlu , tarımsal ürünlerden maksimum düzeyde yararlanmak gerektiğini söyledi.

Yunan Feta peynirinin tüm Amerika 'da tanındığına dikkati çeken Boyacıoğlu , ondan çok daha kaliteli olduğunu söylediği bir Ezine peynirinin ise bilinmediğini söyledi.

Gıda sanayinin çevreye duyarlı olması gerektiğini belirten Prof. Boyacıoğlu , Türkiye 'de, tarım sektörü ile gıda sektörünün 'kayıt dışı' durum dolayısıyla istenildiği gibi koordineli çalışmadığını ifade etti. Daha ucuz ve kontrolsüz üretimin gıda piyasasını önemli ölçüde etkilediğine dikkati çeken Boyacıoğlu , markalaşma ile ülke ekonomisine daha büyük katkıların gerçekleştirilebileceğini söyledi.

Gıdada en önemli sorunların KOBİ 'lerde görüldüğüne dikkati çeken Boyacıoğlu , bilimsel ve ürün odaklı çalışılarak bazı sorunların aşılabildiğini sözlerine ekledi.

Prof. Dr. Dilek Boyacıoğlu 'ndan sonra konuşan SAP Çözüm Mühendisi Musa Zorbozan, SAP 'nin kurumsal iş uygulamaları alanında yazılımlar üreten öncü kuruluşlardan biri olduğunu söyledi.

Gıdanın, SAP 'nin sektörel çözümler sunduğu alanlardan biri olduğunu belirten Zorbozan, Türkiye 'de gıda sektöründe iş yapan şirketlere kar sağlayacak bir yapı sunmaya çalıştıklarını söyledi.

Aralarında; Nestle , Ülker , Danone , Yaşar , Kraft , Saray, Kent, Mey gibi sektörün önde gelen şirketlerine çözümler sunduklarını anlatan Zorbozan, bilişim teknolojilerindeki gelişmelere paralel olarak daha çok sayıda kuruluşun bu hizmetlerden yararlanmak için kendilerine başvurduğunu söyledi.

Ciddi satış ve dağıtım bayi ağı olan şirketlerin, son yıllarda mobil satış takip sistemlerinin kullanımına ağırlık verdiklerine işaret eden Zorbozan, bu sayede şirketlerin, gün sonunu beklemeden satış gelişmelerini anlık olarak izleyebildiklerini açıkladı.

Turk.internet .com'un, son günlerde tarımda yeterli denetleme olmaması dolayısıyla yaşanan gelişmeler konusundaki sorusu üzerine İstanbul Teknik Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof . Dr. Dilek Boyacıoğlu şunları söyledi; "Gıda güvenliği, tarladan çatala kadar bir çerçevede düşünülmesi gereken bir konu. Tarımsal alanda kullanılan ilaçlar, hormonlar ve gübrelerin iyi tarım uygulamaları denilen tekniklerle yapılmaları gerekiyor. Uygulanan ilaç miktarı, uygulandığı süre gibi bazı değerlerin takip edilmesi gerekiyor. Belli bir hassasiyetin sağlanması lazım. Bu konuda Tarım ve Köyişleri Bakanlığı 'nın bir açıklama yapması gerekiyor. Raporları görmemiz lazım. Tarım işletmelerine dönmemiz gerektiğini düşünüyorum."

Boyacıoğlu , "Çernobil sonrasında yaşananlara benzer görüntüler olası mı?" sorumuza ise; "Hatırlayacağınız gibi İngiltere "de "deli dana" hastalığının görüldüğü günlerde ilgili bakan torununu da yanına alarak bir lokantada kameraların karşısında afiyetle et yemeği yemişti. Yani, politikacılar dünyanın her yerinde aynı!" şeklinde karşılık verdi.

Etkinliğe, gıda maddelerinin üretiminden tüketimine kadar her aşamada kendini koruyabilmesi için zorunlu olan soğuk zincir yönetiminden, ürünün son kullanıcıya ulaştırılmasına kadar olan tüm iş süreçlerine özel teknolojiler konusundaki vizyonunu geliştirmek isteyen çok sayıda profesyonel katıldı

Kaynak: Sanayinin ülke ekonomisine katkısı nedir?


Misafir 20 Ekim 2011 18:47

Yaa burda aradığım şeyi bulamadımkii lütfen yazın yhaaa


Nağber bebğim 23 Ekim 2011 16:09

Oku kamil (:
 
bu kadar şeyi defteremi yazıcam? kısaca açıklayın lütfen.. hocamız internetten çıkartmaya izin vermiyor.


Misafir 24 Ekim 2011 17:44

ya kısa bir cvp yokmuuuuuuuuuuuu ödevimiz varrrrrrrr


Misafir 25 Ekim 2011 13:07

hep aynı cevap :I :( yaaaaardımmmm edinnnnn......


Misafir 25 Ekim 2011 13:57

ne olur düzgün cevap yollayın


yıldız 25 Ekim 2011 21:29

sanayi kuruluşların ülke ekonomisine katkısı nedir ? NOT:kısa bi şekilde
 
ben biLmiyorum siz bana kısa bi şekilde cewabını werin yha lütfennn :)((


Misafir 26 Ekim 2011 19:22

ERDİ KOÇ
 
sanayi kuruluşları malları üretim çevre ülkelerle ihracat yada ithalata yapıp iyi bir gelir kazanır.bu paralar ülke ekonomisinin kalkınmasına yardımcı olur.


Misafir 26 Ekim 2011 19:30

meraba benim adım erdi koç.Aradığınız sorunun cevabını yazıyorum Sanayi kuruluşları(tarım,dokuma,tekstil,mermer,şeker...)kendi mallarını üretir.Bu elindeki malları dış ülkelere ihracat eder.Fazlasıyla parasını alır.Bu paralar vergi,borç veya ceza yoluyla devlete geçer.Bu olayda ülke ekonomisinin kalkınmasına yardımcı olur.


Misafir 9 Kasım 2011 11:48

yha hrkes aynı cevabı veriyor. ama bnm işime yaramıyor.sanayi kuruluşlarımızın ülkeekonomisine katkısı nedir??
nolur hızlı cvp vern yarına gidiyor bu odev.


Misafir 9 Kasım 2011 18:28

Turk.internet .com'un, son günlerde tarımda yeterli denetleme olmaması dolayısıyla yaşanan gelişmeler konusundaki sorusu üzerine İstanbul Teknik Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof . Dr. Dilek Boyacıoğlu şunları söyledi; "Gıda güvenliği, tarladan çatala kadar bir çerçevede düşünülmesi gereken bir konu. Tarımsal alanda kullanılan ilaçlar, hormonlar ve gübrelerin iyi tarım uygulamaları denilen tekniklerle yapılmaları gerekiyor. Uygulanan ilaç miktarı, uygulandığı süre gibi bazı değerlerin takip edilmesi gerekiyor. Belli bir hassasiyetin sağlanması lazım. Bu konuda Tarım ve Köyişleri Bakanlığı 'nın bir açıklama yapması gerekiyor. Raporları görmemiz lazım. Tarım işletmelerine dönmemiz gerektiğini düşünüyorum."

Boyacıoğlu , "Çernobil sonrasında yaşananlara benzer görüntüler olası mı?" sorumuza ise; "Hatırlayacağınız gibi İngiltere "de "deli dana" hastalığının görüldüğü günlerde ilgili bakan torununu da yanına alarak bir lokantada kameraların karşısında afiyetle et yemeği yemişti. Yani, politikacılar dünyanın her yerinde aynı!" şeklinde karşılık verdi.

Etkinliğe, gıda maddelerinin üretiminden tüketimine kadar her aşamada kendini koruyabilmesi için zorunlu olan soğuk zincir yönetiminden, ürünün son kullanıcıya ulaştırılmasına kadar olan tüm iş süreçlerine özel teknolojiler konusundaki vizyonunu geliştirmek isteyen çok sayıda profesyonel katıldı

Kaynak: Sanayinin ülke ekonomisine katkısı nedir?


Misafir 14 Kasım 2011 20:26

ne olur kısasını yazınız. defterime yazacağım. bu kadar şeyi nasıl yazarım acilll ! bana kısası lazım


Misafir 15 Kasım 2011 19:48

Arkadaşlar ben sosyal öğretmeniyim size cevabını veriyorum.



Türkiye’deki ekonomik sıkıntılardan bugünlerde pek söz edilmemekte, genelde ülke gündemi farklı konularla işgal edilmektedir. Ülkemizde her ne kadar üstü kapalı bir “Ekonomik kriz” den bahsedilse de aslında belirli sektörlerde bunun sancıları hala ciddi anlamda kendini hissettirmektedir.

Özelikle orantısız dağılan gelirler, işsizlik oranı, yeni madenlerin işlenememesi ve yeni gelir kaynakları arayışına girilmemesi önümüzdeki yıllarda ülke ekonomisini daha da sıkıntıya sokabilir.

Türkiye hem konum olarak hem nüfus dağılımı olarak çok avantajlı bir ülke, genç nüfusun fazla olması, kaynaklarının bol olması, ulaşımının kolaylıkla gerçekleşmesi ülkemizi bir çok yönden avantajlı kılmaktadır. Ancak maalesef birçok yatırımcı doğru bölgeleri seçemiyor, bakir kalan şehirlere girmeye ürküyor hükümette yönlendirmede bulunmuyor.

Hal böyle olunca da tek bölgeye yönlendirilen sanayi belirli bir düzeyden sonra dıygunluk noktasına ulaşıyor rekabet oranı hep aynı şehir ve bölge içersinde döndüğünden ekonomik krizler meydana geliyor.

Sanayi açılımı, tarım açılımı, yatırım açılımı yapmak birçok yönden ekonomiye daha fazla katkı sunacaktır. Sanayinin en büyük sorunu tek bir bölgeye sıkışıp kalmasıdır.

Sadece Bursa’daki fabrikaların sayısı, güneydoğu’daki tüm fabrikaların sayısından daha fazladır. Elbette ki şartlar aynı değil, bazı işletmeler, fabrikalar Güneydoğu’da, Karadeniz’de işletilemez fakat daha küçük ölçekli o bölgenin iklim ve şartlarına uygun üretim yapan fabrika ve işletmeler kurulabilir. Sanayi kuruluşları, yeni yatırımlar hep İstanbul ve çevresine yapılmakta olup bu nedenle de orantısız bir göç almaktadır. Bu da ekonomik sorunların başlıca nedenlerinden biridir.

Ülkemizde tarım önemsenmeli, verimli her metrekare topraktan ürün elde edilmelidir. Tarm sektöründe insanların üretim gücünün yanı sıra toprakların verimliliği o ülkeye özgünlük katmaktadır.

Türkiye’nin tüm bölgelerini gözümüzün önüne getirelim. Her bölgede farklı bir iklim farklı tarım ürünleri yetiştirilmekte. Birçoğu dünya pazarına sunulmaktadır. Verimli topraklar daha iyi değerlendirilse ekonomik girdimizde kısa süre içersinde artacaktır.

Ekonominin en önemli unsurlarından bir diğeri ithalat ve ihracattır. Ülkemizde Cumhuriyet tarihinden bu yana ihracat yapılmaktadır. Bu son dönemlerde tarım ürünlerinden daha çok sanayi ürünleriyle yapılmaktadır. Ancak burada şöyle önemli bir ayrım var. Sanayideki ihracat, tarımdaki kadar ülke ekonomisine girdi sağlamamaktadır.

Çünkü bir çok sanayi kuruluşu üretim yaparken adeta taşeronluk yapıyor. Tüm ham maddeyi ve kullanılacak olan aparatları dışarıdan ithal ediyor sadece insan gücü ile üretip dış ülkelere ihraç ediyor bu anlamda da kar oranı hayli düşük oluyor. Fakat tarım ürünlerinde tamamen ülkeye, şehre, ilçeye özgü olan ürünler yetiştirilip, toplanıp dış pazara sunuluyor yani her şey burada başlayıp burada sonlanıyor.

Bu nedenle de tarım ürünlerinin ihraç edilmesindeki ekonomiye katkı daha fazla oluyor.

İhracat rakamlarımız her geçen gün artmaktadır. Bu ilk etapta ekonomik olarak sevindirici gibi görünse de asıl tablo öyle değildir.

Çünkü artan ihracat rakamlarının yanında ithalat rakamları da artmaktadır. Bu nedenle bir negatif büyüme oluşmaktadır.


Üretim yapısının verimsiz teknolojilerden kurtulması zorunlu hale gelmiştir. Otomotiv alanında Türkiye hem ithalat hem ihracat yapmakta ve ihracat ancak ithalatı karşılamaktadır. Dolayısıyla dış ticaret hacmi büyürken bu durum ekonomik büyümeye katkı sağlamamaktadır.
Bu anlamda, üretici firmalara teknoloji alanında teşvikler sağlanmalıdır.

Kimyevi maddeleri üretecek özel sanayi bölgeleri kurulmalıdır. Türkiye'de otomotivden boyaya kadar pek çok sektörde ara malı olarak kullanılan kimyasal hammaddeler, dış ticaretimizin en zayıf noktalarından biridir.

Tarım üretiminde endüstriyel bitkiler, özellikle yağlı bitkilere ağırlık verilmelidir. Çiftçi bu amaçla bilinçlendirilmeli ve teşvik edilmelidir. Meyve ve sebze alanında verimliliği artırıcı önlemler alınmalıdır

Türkiye'nin tekstil alanında uluslararası pazarlarda söz sahibi olabilmesi için dünyaca tanınan markalar oluşturması şarttır. Hâlihazırdaki markaların dışında bu alanda çalışan firmalara dış ticaret müsteşarlığınca destek ve fon sağlanmaktadır. Tekstil makinelerinin Türkiye'de üretilmesi için destekler verilmelidir. Dış ticaret ülke ekonomisi için büyük önem taşımaktadır. Hükümet bu anlamda müteşebbisleri özendirici teşvik paketleri hazırlayarak dış ticaretin canlanmasına katkı sağlayabilir.


Misafir 16 Kasım 2011 18:46

sanayi kuruluşlarının ulke ekonomisine katkısı nedir ? onu soyleyın lan


Misafir 21 Kasım 2011 16:20

lütfen sanayi ekonomiyi geliştirirmi sorusuna cevap verirmisiniz.bugünkü ödevimiz. çooooooooook lazımmmmmmm


Misafir 7 Ocak 2012 19:22

Türkiye’deki ekonomik sıkıntılardan bugünlerde pek söz edilmemekte, genelde ülke gündemi farklı konularla işgal edilmektedir. Ülkemizde her ne kadar üstü kapalı bir “Ekonomik kriz” den bahsedilse de aslında belirli sektörlerde bunun sancıları hala ciddi anlamda kendini hissettirmektedir.

Özelikle orantısız dağılan gelirler, işsizlik oranı, yeni madenlerin işlenememesi ve yeni gelir kaynakları arayışına girilmemesi önümüzdeki yıllarda ülke ekonomisini daha da sıkıntıya sokabilir.

Türkiye hem konum olarak hem nüfus dağılımı olarak çok avantajlı bir ülke, genç nüfusun fazla olması, kaynaklarının bol olması, ulaşımının kolaylıkla gerçekleşmesi ülkemizi bir çok yönden avantajlı kılmaktadır. Ancak maalesef birçok yatırımcı doğru bölgeleri seçemiyor, bakir kalan şehirlere girmeye ürküyor hükümette yönlendirmede bulunmuyor.

Hal böyle olunca da tek bölgeye yönlendirilen sanayi belirli bir düzeyden sonra dıygunluk noktasına ulaşıyor rekabet oranı hep aynı şehir ve bölge içersinde döndüğünden ekonomik krizler meydana geliyor.

Sanayi açılımı, tarım açılımı, yatırım açılımı yapmak birçok yönden ekonomiye daha fazla katkı sunacaktır. Sanayinin en büyük sorunu tek bir bölgeye sıkışıp kalmasıdır.

Sadece Bursa’daki fabrikaların sayısı, güneydoğu’daki tüm fabrikaların sayısından daha fazladır. Elbette ki şartlar aynı değil, bazı işletmeler, fabrikalar Güneydoğu’da, Karadeniz’de işletilemez fakat daha küçük ölçekli o bölgenin iklim ve şartlarına uygun üretim yapan fabrika ve işletmeler kurulabilir. Sanayi kuruluşları, yeni yatırımlar hep İstanbul ve çevresine yapılmakta olup bu nedenle de orantısız bir göç almaktadır. Bu da ekonomik sorunların başlıca nedenlerinden biridir.

Ülkemizde tarım önemsenmeli, verimli her metrekare topraktan ürün elde edilmelidir. Tarm sektöründe insanların üretim gücünün yanı sıra toprakların verimliliği o ülkeye özgünlük katmaktadır.

Türkiye’nin tüm bölgelerini gözümüzün önüne getirelim. Her bölgede farklı bir iklim farklı tarım ürünleri yetiştirilmekte. Birçoğu dünya pazarına sunulmaktadır. Verimli topraklar daha iyi değerlendirilse ekonomik girdimizde kısa süre içersinde artacaktır.

Ekonominin en önemli unsurlarından bir diğeri ithalat ve ihracattır. Ülkemizde Cumhuriyet tarihinden bu yana ihracat yapılmaktadır. Bu son dönemlerde tarım ürünlerinden daha çok sanayi ürünleriyle yapılmaktadır. Ancak burada şöyle önemli bir ayrım var. Sanayideki ihracat, tarımdaki kadar ülke ekonomisine girdi sağlamamaktadır.

Çünkü bir çok sanayi kuruluşu üretim yaparken adeta taşeronluk yapıyor. Tüm ham maddeyi ve kullanılacak olan aparatları dışarıdan ithal ediyor sadece insan gücü ile üretip dış ülkelere ihraç ediyor bu anlamda da kar oranı hayli düşük oluyor. Fakat tarım ürünlerinde tamamen ülkeye, şehre, ilçeye özgü olan ürünler yetiştirilip, toplanıp dış pazara sunuluyor yani her şey burada başlayıp burada sonlanıyor.

Bu nedenle de tarım ürünlerinin ihraç edilmesindeki ekonomiye katkı daha fazla oluyor.

İhracat rakamlarımız her geçen gün artmaktadır. Bu ilk etapta ekonomik olarak sevindirici gibi görünse de asıl tablo öyle değildir.

Çünkü artan ihracat rakamlarının yanında ithalat rakamları da artmaktadır. Bu nedenle bir negatif büyüme oluşmaktadır.


Üretim yapısının verimsiz teknolojilerden kurtulması zorunlu hale gelmiştir. Otomotiv alanında Türkiye hem ithalat hem ihracat yapmakta ve ihracat ancak ithalatı karşılamaktadır. Dolayısıyla dış ticaret hacmi büyürken bu durum ekonomik büyümeye katkı sağlamamaktadır.
Bu anlamda, üretici firmalara teknoloji alanında teşvikler sağlanmalıdır.

Kimyevi maddeleri üretecek özel sanayi bölgeleri kurulmalıdır. Türkiye'de otomotivden boyaya kadar pek çok sektörde ara malı olarak kullanılan kimyasal hammaddeler, dış ticaretimizin en zayıf noktalarından biridir.

Tarım üretiminde endüstriyel bitkiler, özellikle yağlı bitkilere ağırlık verilmelidir. Çiftçi bu amaçla bilinçlendirilmeli ve teşvik edilmelidir. Meyve ve sebze alanında verimliliği artırıcı önlemler alınmalıdır

Türkiye'nin tekstil alanında uluslararası pazarlarda söz sahibi olabilmesi için dünyaca tanınan markalar oluşturması şarttır. Hâlihazırdaki markaların dışında bu alanda çalışan firmalara dış ticaret müsteşarlığınca destek ve fon sağlanmaktadır. Tekstil makinelerinin Türkiye'de üretilmesi için destekler verilmelidir. Dış ticaret ülke ekonomisi için büyük önem taşımaktadır. Hükümet bu anlamda müteşebbisleri özendirici teşvik paketleri hazırlayarak dış ticaretin canlanmasına katkı sağlayabilir.


Misafir 23 Şubat 2012 17:38

daha önem verin lütfen


eilmontana 15 Ekim 2012 16:29

Sanayinin ülke ekonomisine katkısı nedir?

Özellikle, son günlerde Rusya ile Türkiye arasında 'ilaç kalıntılı domates' dolayısıyla patlak veren ve halk sağlığını ilgilendiren, gıdada bilişim teknolojisinin kullanılması gittikçe önem kazanıyor. İşte tam da bu konuların ele alındığı, 'Gıda Sektörüne Bilişim Desteği Paneli ' The Marmara Oteli 'nde gerçekleştirildi.

Elsys "in ev sahipliğinde gerçeklen etkinlikte, gıda sektörünün tarladan tüketiciye uzanan çok katmanlı, karmaşık iş süreçlerinin nasıl daha kolay yönetilebileceğine ilişkin ipuçlarının sunuldu.

Toplantının açılışında bir konuşma yapan İstanbul Teknik Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof . Dr. Dilek Boyacıoğlu , gıdadan bahsederken; gıdaların besleyici olmalarının yanı sıra güvenli, lezzetli, dayanıklı ve ekonomik olmalarının taşıdığı öneme dikkati çekti.

Gıda sanayinin, dünyaya paralel olarak çok ciddi bir gelişme süreci yaşadığını belirten Boyacıoğlu , eskiden petrol için savaşlar yaşanırken bugün aynı kavganın gıdada yaşandığını söyledi.

Gıda sektörünün, istihdama % 2, imalat sektörlerine % 5 ve GSMH 'ye % 8 katkı sağladığını anlatan Boyacıoğlu , tarımsal ürünlerden maksimum düzeyde yararlanmak gerektiğini söyledi.

Yunan Feta peynirinin tüm Amerika 'da tanındığına dikkati çeken Boyacıoğlu , ondan çok daha kaliteli olduğunu söylediği bir Ezine peynirinin ise bilinmediğini söyledi.

Gıda sanayinin çevreye duyarlı olması gerektiğini belirten Prof. Boyacıoğlu , Türkiye 'de, tarım sektörü ile gıda sektörünün 'kayıt dışı' durum dolayısıyla istenildiği gibi koordineli çalışmadığını ifade etti. Daha ucuz ve kontrolsüz üretimin gıda piyasasını önemli ölçüde etkilediğine dikkati çeken Boyacıoğlu , markalaşma ile ülke ekonomisine daha büyük katkıların gerçekleştirilebileceğini söyledi.

Gıdada en önemli sorunların KOBİ 'lerde görüldüğüne dikkati çeken Boyacıoğlu , bilimsel ve ürün odaklı çalışılarak bazı sorunların aşılabildiğini sözlerine ekledi.

Prof. Dr. Dilek Boyacıoğlu 'ndan sonra konuşan SAP Çözüm Mühendisi Musa Zorbozan, SAP 'nin kurumsal iş uygulamaları alanında yazılımlar üreten öncü kuruluşlardan biri olduğunu söyledi.

Gıdanın, SAP 'nin sektörel çözümler sunduğu alanlardan biri olduğunu belirten Zorbozan, Türkiye 'de gıda sektöründe iş yapan şirketlere kar sağlayacak bir yapı sunmaya çalıştıklarını söyledi.

Aralarında; Nestle , Ülker , Danone , Yaşar , Kraft , Saray, Kent, Mey gibi sektörün önde gelen şirketlerine çözümler sunduklarını anlatan Zorbozan, bilişim teknolojilerindeki gelişmelere paralel olarak daha çok sayıda kuruluşun bu hizmetlerden yararlanmak için kendilerine başvurduğunu söyledi.

Ciddi satış ve dağıtım bayi ağı olan şirketlerin, son yıllarda mobil satış takip sistemlerinin kullanımına ağırlık verdiklerine işaret eden Zorbozan, bu sayede şirketlerin, gün sonunu beklemeden satış gelişmelerini anlık olarak izleyebildiklerini açıkladı.

Turk.internet .com'un, son günlerde tarımda yeterli denetleme olmaması dolayısıyla yaşanan gelişmeler konusundaki sorusu üzerine İstanbul Teknik Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof . Dr. Dilek Boyacıoğlu şunları söyledi; "Gıda güvenliği, tarladan çatala kadar bir çerçevede düşünülmesi gereken bir konu. Tarımsal alanda kullanılan ilaçlar, hormonlar ve gübrelerin iyi tarım uygulamaları denilen tekniklerle yapılmaları gerekiyor. Uygulanan ilaç miktarı, uygulandığı süre gibi bazı değerlerin takip edilmesi gerekiyor. Belli bir hassasiyetin sağlanması lazım. Bu konuda Tarım ve Köyişleri Bakanlığı 'nın bir açıklama yapması gerekiyor. Raporları görmemiz lazım. Tarım işletmelerine dönmemiz gerektiğini düşünüyorum."

Boyacıoğlu , "Çernobil sonrasında yaşananlara benzer görüntüler olası mı?" sorumuza ise; "Hatırlayacağınız gibi İngiltere "de "deli dana" hastalığının görüldüğü günlerde ilgili bakan torununu da yanına alarak bir lokantada kameraların karşısında afiyetle et yemeği yemişti. Yani, politikacılar dünyanın her yerinde aynı!" şeklinde karşılık verdi.

Etkinliğe, gıda maddelerinin üretiminden tüketimine kadar her aşamada kendini koruyabilmesi için zorunlu olan soğuk zincir yönetiminden, ürünün son kullanıcıya ulaştırılmasına kadar olan tüm iş süreçlerine özel teknolojiler konusundaki vizyonunu geliştirmek isteyen çok sayıda profesyonel katıldı


Kaynak: Sanayinin ülke ekonomisine katkısı nedir?
bundan daha kısa yokmuuuuuuuuu?????


Misafir 23 Ekim 2012 14:42

Özellikle, son günlerde Rusya ile Türkiye arasında 'ilaç kalıntılı domates' dolayısıyla patlak veren ve halk sağlığını ilgilendiren, gıdada bilişim teknolojisinin kullanılması gittikçe önem kazanıyor. İşte tam da bu konuların ele alındığı, 'Gıda Sektörüne Bilişim Desteği Paneli ' The Marmara Oteli 'nde gerçekleştirildi.

Elsys "in ev sahipliğinde gerçeklen etkinlikte, gıda sektörünün tarladan tüketiciye uzanan çok katmanlı, karmaşık iş süreçlerinin nasıl daha kolay yönetilebileceğine ilişkin ipuçlarının sunuldu.

Toplantının açılışında bir konuşma yapan İstanbul Teknik Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof . Dr. Dilek Boyacıoğlu , gıdadan bahsederken; gıdaların besleyici olmalarının yanı sıra güvenli, lezzetli, dayanıklı ve ekonomik olmalarının taşıdığı öneme dikkati çekti.

Gıda sanayinin, dünyaya paralel olarak çok ciddi bir gelişme süreci yaşadığını belirten Boyacıoğlu , eskiden petrol için savaşlar yaşanırken bugün aynı kavganın gıdada yaşandığını söyledi.

Gıda sektörünün, istihdama % 2, imalat sektörlerine % 5 ve GSMH 'ye % 8 katkı sağladığını anlatan Boyacıoğlu , tarımsal ürünlerden maksimum düzeyde yararlanmak gerektiğini söyledi.

Yunan Feta peynirinin tüm Amerika 'da tanındığına dikkati çeken Boyacıoğlu , ondan çok daha kaliteli olduğunu söylediği bir Ezine peynirinin ise bilinmediğini söyledi.

Gıda sanayinin çevreye duyarlı olması gerektiğini belirten Prof. Boyacıoğlu , Türkiye 'de, tarım sektörü ile gıda sektörünün 'kayıt dışı' durum dolayısıyla istenildiği gibi koordineli çalışmadığını ifade etti. Daha ucuz ve kontrolsüz üretimin gıda piyasasını önemli ölçüde etkilediğine dikkati çeken Boyacıoğlu , markalaşma ile ülke ekonomisine daha büyük katkıların gerçekleştirilebileceğini söyledi.

Gıdada en önemli sorunların KOBİ 'lerde görüldüğüne dikkati çeken Boyacıoğlu , bilimsel ve ürün odaklı çalışılarak bazı sorunların aşılabildiğini sözlerine ekledi.

Prof. Dr. Dilek Boyacıoğlu 'ndan sonra konuşan SAP Çözüm Mühendisi Musa Zorbozan, SAP 'nin kurumsal iş uygulamaları alanında yazılımlar üreten öncü kuruluşlardan biri olduğunu söyledi.

Gıdanın, SAP 'nin sektörel çözümler sunduğu alanlardan biri olduğunu belirten Zorbozan, Türkiye 'de gıda sektöründe iş yapan şirketlere kar sağlayacak bir yapı sunmaya çalıştıklarını söyledi.

Aralarında; Nestle , Ülker , Danone , Yaşar , Kraft , Saray, Kent, Mey gibi sektörün önde gelen şirketlerine çözümler sunduklarını anlatan Zorbozan, bilişim teknolojilerindeki gelişmelere paralel olarak daha çok sayıda kuruluşun bu hizmetlerden yararlanmak için kendilerine başvurduğunu söyledi.

Ciddi satış ve dağıtım bayi ağı olan şirketlerin, son yıllarda mobil satış takip sistemlerinin kullanımına ağırlık verdiklerine işaret eden Zorbozan, bu sayede şirketlerin, gün sonunu beklemeden satış gelişmelerini anlık olarak izleyebildiklerini açıkladı.

Turk.internet .com'un, son günlerde tarımda yeterli denetleme olmaması dolayısıyla yaşanan gelişmeler konusundaki sorusu üzerine İstanbul Teknik Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof . Dr. Dilek Boyacıoğlu şunları söyledi; "Gıda güvenliği, tarladan çatala kadar bir çerçevede düşünülmesi gereken bir konu. Tarımsal alanda kullanılan ilaçlar, hormonlar ve gübrelerin iyi tarım uygulamaları denilen tekniklerle yapılmaları gerekiyor. Uygulanan ilaç miktarı, uygulandığı süre gibi bazı değerlerin takip edilmesi gerekiyor. Belli bir hassasiyetin sağlanması lazım. Bu konuda Tarım ve Köyişleri Bakanlığı 'nın bir açıklama yapması gerekiyor. Raporları görmemiz lazım. Tarım işletmelerine dönmemiz gerektiğini düşünüyorum."

Boyacıoğlu , "Çernobil sonrasında yaşananlara benzer görüntüler olası mı?" sorumuza ise; "Hatırlayacağınız gibi İngiltere "de "deli dana" hastalığının görüldüğü günlerde ilgili bakan torununu da yanına alarak bir lokantada kameraların karşısında afiyetle et yemeği yemişti. Yani, politikacılar dünyanın her yerinde aynı!" şeklinde karşılık verdi.

Etkinliğe, gıda maddelerinin üretiminden tüketimine kadar her aşamada kendini koruyabilmesi için zorunlu olan soğuk zincir yönetiminden, ürünün son kullanıcıya ulaştırılmasına kadar olan tüm iş süreçlerine özel teknolojiler konusundaki vizyonunu geliştirmek isteyen çok sayıda profesyonel katıldı
Arkadaşlar başka yok muuuuuuuuuuuu

Kaynak: Sanayinin ülke ekonomisine katkısı nedir?


Misafir 27 Ekim 2012 13:45

Ülke ekonomisinin en dinamik ve üretken kesimi sanayidir. İhracatımızın % 90′ı sanayi ürünlerinden gerçekleşir. Sanayileşme ile birlikte daha önce dışardan ithal edilen mallar kendi ülkemizde üretilmeye başlanmış ve birçok insana iş alanı açılmıştır. Ayrıca dış ülkelere ihraç edilen ürünlerle ekonomiye büyük katkılar sağlanmaktadır. Sanayileşmeyle ülkemizdeki zengin hammadde kaynakları değer kazanmıştır. Ülkemizde sanayi daha çok tarıma bağlı olarak gelişmiştir. Son yıllarda Türkiye sanayi ülkesi olma durumuna geçmiştir.
Ülkemizdeki sanayi tesisleri dengesiz bir dağılım göstermektedir. Sanayi tesislerinin büyük çoğunluğu Marmara Bölgesi’nde toplanmıştır. Ülkemizde sanayi kolları içinde ilk sıraları dokuma, tekstil, makina ve gıda sektörü alır.


Misafir 28 Ekim 2012 15:41

Cumhuriyetin ilk yıllarında devlet temel tüketim ve ara malları alanında ithal ikamesi sağlamak amacıyla un, şeker, pamuk ile kömür, demir ve akaryakıt üretimine özellikle öncelik vermiş, cumhuriyetin ilk on bir yılında dört şeker fabrikası açılmıştır. Şu an ise, Türkiye son birkaç yıllık kalkınmayla otomotiv, elektronik, uçak, beyaz eşya, demir çelik ,giyim vb. alanlarda ilerleyerek bu ürünleri ihraç etmeye başlamıştır. Türkiye bir tarım ülkesi değil, bir sanayi ülkesi olmuştur. Türkiye, ekonomide dünyanın en hızlı büyüyen birkaç ülkesinden biri haline gelmiştir. Artık Türkiye sanayi konusunda gelişmiş bir ülkedir.


Misafir 29 Ekim 2012 20:13

Özellikle, son günlerde Rusya ile Türkiye arasında 'ilaç kalıntılı domates' dolayısıyla patlak veren ve halk sağlığını ilgilendiren, gıdada bilişim teknolojisinin kullanılması gittikçe önem kazanıyor. İşte tam da bu konuların ele alındığı, 'Gıda Sektörüne Bilişim Desteği Paneli ' The Marmara Oteli 'nde gerçekleştirildi.

Elsys "in ev sahipliğinde gerçeklen etkinlikte, gıda sektörünün tarladan tüketiciye uzanan çok katmanlı, karmaşık iş süreçlerinin nasıl daha kolay yönetilebileceğine ilişkin ipuçlarının sunuldu.

Toplantının açılışında bir konuşma yapan İstanbul Teknik Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof . Dr. Dilek Boyacıoğlu , gıdadan bahsederken; gıdaların besleyici olmalarının yanı sıra güvenli, lezzetli, dayanıklı ve ekonomik olmalarının taşıdığı öneme dikkati çekti.

Gıda sanayinin, dünyaya paralel olarak çok ciddi bir gelişme süreci yaşadığını belirten Boyacıoğlu , eskiden petrol için savaşlar yaşanırken bugün aynı kavganın gıdada yaşandığını söyledi.

Gıda sektörünün, istihdama % 2, imalat sektörlerine % 5 ve GSMH 'ye % 8 katkı sağladığını anlatan Boyacıoğlu , tarımsal ürünlerden maksimum düzeyde yararlanmak gerektiğini söyledi.

Yunan Feta peynirinin tüm Amerika 'da tanındığına dikkati çeken Boyacıoğlu , ondan çok daha kaliteli olduğunu söylediği bir Ezine peynirinin ise bilinmediğini söyledi.

Gıda sanayinin çevreye duyarlı olması gerektiğini belirten Prof. Boyacıoğlu , Türkiye 'de, tarım sektörü ile gıda sektörünün 'kayıt dışı' durum dolayısıyla istenildiği gibi koordineli çalışmadığını ifade etti. Daha ucuz ve kontrolsüz üretimin gıda piyasasını önemli ölçüde etkilediğine dikkati çeken Boyacıoğlu , markalaşma ile ülke ekonomisine daha büyük katkıların gerçekleştirilebileceğini söyledi.

Gıdada en önemli sorunların KOBİ 'lerde görüldüğüne dikkati çeken Boyacıoğlu , bilimsel ve ürün odaklı çalışılarak bazı sorunların aşılabildiğini sözlerine ekledi.

Prof. Dr. Dilek Boyacıoğlu 'ndan sonra konuşan SAP Çözüm Mühendisi Musa Zorbozan, SAP 'nin kurumsal iş uygulamaları alanında yazılımlar üreten öncü kuruluşlardan biri olduğunu söyledi.

Gıdanın, SAP 'nin sektörel çözümler sunduğu alanlardan biri olduğunu belirten Zorbozan, Türkiye 'de gıda sektöründe iş yapan şirketlere kar sağlayacak bir yapı sunmaya çalıştıklarını söyledi.

Aralarında; Nestle , Ülker , Danone , Yaşar , Kraft , Saray, Kent, Mey gibi sektörün önde gelen şirketlerine çözümler sunduklarını anlatan Zorbozan, bilişim teknolojilerindeki gelişmelere paralel olarak daha çok sayıda kuruluşun bu hizmetlerden yararlanmak için kendilerine başvurduğunu söyledi.

Ciddi satış ve dağıtım bayi ağı olan şirketlerin, son yıllarda mobil satış takip sistemlerinin kullanımına ağırlık verdiklerine işaret eden Zorbozan, bu sayede şirketlerin, gün sonunu beklemeden satış gelişmelerini anlık olarak izleyebildiklerini açıkladı.

Turk.internet .com'un, son günlerde tarımda yeterli denetleme olmaması dolayısıyla yaşanan gelişmeler konusundaki sorusu üzerine İstanbul Teknik Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof . Dr. Dilek Boyacıoğlu şunları söyledi; "Gıda güvenliği, tarladan çatala kadar bir çerçevede düşünülmesi gereken bir konu. Tarımsal alanda kullanılan ilaçlar, hormonlar ve gübrelerin iyi tarım uygulamaları denilen tekniklerle yapılmaları gerekiyor. Uygulanan ilaç miktarı, uygulandığı süre gibi bazı değerlerin takip edilmesi gerekiyor. Belli bir hassasiyetin sağlanması lazım. Bu konuda Tarım ve Köyişleri Bakanlığı 'nın bir açıklama yapması gerekiyor. Raporları görmemiz lazım. Tarım işletmelerine dönmemiz gerektiğini düşünüyorum."

Boyacıoğlu , "Çernobil sonrasında yaşananlara benzer görüntüler olası mı?" sorumuza ise; "Hatırlayacağınız gibi İngiltere "de "deli dana" hastalığının görüldüğü günlerde ilgili bakan torununu da yanına alarak bir lokantada kameraların karşısında afiyetle et yemeği yemişti. Yani, politikacılar dünyanın her yerinde aynı!" şeklinde karşılık verdi.

Etkinliğe, gıda maddelerinin üretiminden tüketimine kadar her aşamada kendini koruyabilmesi için zorunlu olan soğuk zincir yönetiminden, ürünün son kullanıcıya ulaştırılmasına kadar olan tüm iş süreçlerine özel teknolojiler konusundaki vizyonunu geliştirmek isteyen çok sayıda profesyonel katıldı
Arkadaşlar başka yok muuuuuuuuuuuu


Kaynak: Sanayinin ülke ekonomisine katkısı nedir?


Misafir 30 Ekim 2012 16:57

kısa ve öz yazabilirisiniz lütfen


Misafir 1 Kasım 2012 14:39

Özellikle, son günlerde Rusya ile Türkiye arasında 'ilaç kalıntılı domates' dolayısıyla patlak veren ve halk sağlığını ilgilendiren, gıdada bilişim teknolojisinin kullanılması gittikçe önem kazanıyor. İşte tam da bu konuların ele alındığı, 'Gıda Sektörüne Bilişim Desteği Paneli ' The Marmara Oteli 'nde gerçekleştirildi.

Elsys "in ev sahipliğinde gerçeklen etkinlikte, gıda sektörünün tarladan tüketiciye uzanan çok katmanlı, karmaşık iş süreçlerinin nasıl daha kolay yönetilebileceğine ilişkin ipuçlarının sunuldu.

Toplantının açılışında bir konuşma yapan İstanbul Teknik Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof . Dr. Dilek Boyacıoğlu , gıdadan bahsederken; gıdaların besleyici olmalarının yanı sıra güvenli, lezzetli, dayanıklı ve ekonomik olmalarının taşıdığı öneme dikkati çekti.

Gıda sanayinin, dünyaya paralel olarak çok ciddi bir gelişme süreci yaşadığını belirten Boyacıoğlu , eskiden petrol için savaşlar yaşanırken bugün aynı kavganın gıdada yaşandığını söyledi.

Gıda sektörünün, istihdama % 2, imalat sektörlerine % 5 ve GSMH 'ye % 8 katkı sağladığını anlatan Boyacıoğlu , tarımsal ürünlerden maksimum düzeyde yararlanmak gerektiğini söyledi.

Yunan Feta peynirinin tüm Amerika 'da tanındığına dikkati çeken Boyacıoğlu , ondan çok daha kaliteli olduğunu söylediği bir Ezine peynirinin ise bilinmediğini söyledi.

Gıda sanayinin çevreye duyarlı olması gerektiğini belirten Prof. Boyacıoğlu , Türkiye 'de, tarım sektörü ile gıda sektörünün 'kayıt dışı' durum dolayısıyla istenildiği gibi koordineli çalışmadığını ifade etti. Daha ucuz ve kontrolsüz üretimin gıda piyasasını önemli ölçüde etkilediğine dikkati çeken Boyacıoğlu , markalaşma ile ülke ekonomisine daha büyük katkıların gerçekleştirilebileceğini söyledi.

Gıdada en önemli sorunların KOBİ 'lerde görüldüğüne dikkati çeken Boyacıoğlu , bilimsel ve ürün odaklı çalışılarak bazı sorunların aşılabildiğini sözlerine ekledi.

Prof. Dr. Dilek Boyacıoğlu 'ndan sonra konuşan SAP Çözüm Mühendisi Musa Zorbozan, SAP 'nin kurumsal iş uygulamaları alanında yazılımlar üreten öncü kuruluşlardan biri olduğunu söyledi.

Gıdanın, SAP 'nin sektörel çözümler sunduğu alanlardan biri olduğunu belirten Zorbozan, Türkiye 'de gıda sektöründe iş yapan şirketlere kar sağlayacak bir yapı sunmaya çalıştıklarını söyledi.

Aralarında; Nestle , Ülker , Danone , Yaşar , Kraft , Saray, Kent, Mey gibi sektörün önde gelen şirketlerine çözümler sunduklarını anlatan Zorbozan, bilişim teknolojilerindeki gelişmelere paralel olarak daha çok sayıda kuruluşun bu hizmetlerden yararlanmak için kendilerine başvurduğunu söyledi.

Ciddi satış ve dağıtım bayi ağı olan şirketlerin, son yıllarda mobil satış takip sistemlerinin kullanımına ağırlık verdiklerine işaret eden Zorbozan, bu sayede şirketlerin, gün sonunu beklemeden satış gelişmelerini anlık olarak izleyebildiklerini açıkladı.

Turk.internet .com'un, son günlerde tarımda yeterli denetleme olmaması dolayısıyla yaşanan gelişmeler konusundaki sorusu üzerine İstanbul Teknik Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof . Dr. Dilek Boyacıoğlu şunları söyledi; "Gıda güvenliği, tarladan çatala kadar bir çerçevede düşünülmesi gereken bir konu. Tarımsal alanda kullanılan ilaçlar, hormonlar ve gübrelerin iyi tarım uygulamaları denilen tekniklerle yapılmaları gerekiyor. Uygulanan ilaç miktarı, uygulandığı süre gibi bazı değerlerin takip edilmesi gerekiyor. Belli bir hassasiyetin sağlanması lazım. Bu konuda Tarım ve Köyişleri Bakanlığı 'nın bir açıklama yapması gerekiyor. Raporları görmemiz lazım. Tarım işletmelerine dönmemiz gerektiğini düşünüyorum."

Boyacıoğlu , "Çernobil sonrasında yaşananlara benzer görüntüler olası mı?" sorumuza ise; "Hatırlayacağınız gibi İngiltere "de "deli dana" hastalığının görüldüğü günlerde ilgili bakan torununu da yanına alarak bir lokantada kameraların karşısında afiyetle et yemeği yemişti. Yani, politikacılar dünyanın her yerinde aynı!" şeklinde karşılık verdi.

Etkinliğe, gıda maddelerinin üretiminden tüketimine kadar her aşamada kendini koruyabilmesi için zorunlu olan soğuk zincir yönetiminden, ürünün son kullanıcıya ulaştırılmasına kadar olan tüm iş süreçlerine özel teknolojiler konusundaki vizyonunu geliştirmek isteyen çok sayıda profesyonel katıldı
eminmisiniz bu mu ?


Misafir 7 Kasım 2012 16:31

Özellikle, son günlerde Rusya ile Türkiye arasında 'ilaç kalıntılı domates' dolayısıyla patlak veren ve halk sağlığını ilgilendiren, gıdada bilişim teknolojisinin kullanılması gittikçe önem kazanıyor. İşte tam da bu konuların ele alındığı, 'Gıda Sektörüne Bilişim Desteği Paneli ' The Marmara Oteli 'nde gerçekleştirildi.

Elsys "in ev sahipliğinde gerçeklen etkinlikte, gıda sektörünün tarladan tüketiciye uzanan çok katmanlı, karmaşık iş süreçlerinin nasıl daha kolay yönetilebileceğine ilişkin ipuçlarının sunuldu.

Toplantının açılışında bir konuşma yapan İstanbul Teknik Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof . Dr. Dilek Boyacıoğlu , gıdadan bahsederken; gıdaların besleyici olmalarının yanı sıra güvenli, lezzetli, dayanıklı ve ekonomik olmalarının taşıdığı öneme dikkati çekti.

Gıda sanayinin, dünyaya paralel olarak çok ciddi bir gelişme süreci yaşadığını belirten Boyacıoğlu , eskiden petrol için savaşlar yaşanırken bugün aynı kavganın gıdada yaşandığını söyledi.

Gıda sektörünün, istihdama % 2, imalat sektörlerine % 5 ve GSMH 'ye % 8 katkı sağladığını anlatan Boyacıoğlu , tarımsal ürünlerden maksimum düzeyde yararlanmak gerektiğini söyledi.

Yunan Feta peynirinin tüm Amerika 'da tanındığına dikkati çeken Boyacıoğlu , ondan çok daha kaliteli olduğunu söylediği bir Ezine peynirinin ise bilinmediğini söyledi.

Gıda sanayinin çevreye duyarlı olması gerektiğini belirten Prof. Boyacıoğlu , Türkiye 'de, tarım sektörü ile gıda sektörünün 'kayıt dışı' durum dolayısıyla istenildiği gibi koordineli çalışmadığını ifade etti. Daha ucuz ve kontrolsüz üretimin gıda piyasasını önemli ölçüde etkilediğine dikkati çeken Boyacıoğlu , markalaşma ile ülke ekonomisine daha büyük katkıların gerçekleştirilebileceğini söyledi.

Gıdada en önemli sorunların KOBİ 'lerde görüldüğüne dikkati çeken Boyacıoğlu , bilimsel ve ürün odaklı çalışılarak bazı sorunların aşılabildiğini sözlerine ekledi.

Prof. Dr. Dilek Boyacıoğlu 'ndan sonra konuşan SAP Çözüm Mühendisi Musa Zorbozan, SAP 'nin kurumsal iş uygulamaları alanında yazılımlar üreten öncü kuruluşlardan biri olduğunu söyledi.

Gıdanın, SAP 'nin sektörel çözümler sunduğu alanlardan biri olduğunu belirten Zorbozan, Türkiye 'de gıda sektöründe iş yapan şirketlere kar sağlayacak bir yapı sunmaya çalıştıklarını söyledi.

Aralarında; Nestle , Ülker , Danone , Yaşar , Kraft , Saray, Kent, Mey gibi sektörün önde gelen şirketlerine çözümler sunduklarını anlatan Zorbozan, bilişim teknolojilerindeki gelişmelere paralel olarak daha çok sayıda kuruluşun bu hizmetlerden yararlanmak için kendilerine başvurduğunu söyledi.

Ciddi satış ve dağıtım bayi ağı olan şirketlerin, son yıllarda mobil satış takip sistemlerinin kullanımına ağırlık verdiklerine işaret eden Zorbozan, bu sayede şirketlerin, gün sonunu beklemeden satış gelişmelerini anlık olarak izleyebildiklerini açıkladı.

Turk.internet .com'un, son günlerde tarımda yeterli denetleme olmaması dolayısıyla yaşanan gelişmeler konusundaki sorusu üzerine İstanbul Teknik Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof . Dr. Dilek Boyacıoğlu şunları söyledi; "Gıda güvenliği, tarladan çatala kadar bir çerçevede düşünülmesi gereken bir konu. Tarımsal alanda kullanılan ilaçlar, hormonlar ve gübrelerin iyi tarım uygulamaları denilen tekniklerle yapılmaları gerekiyor. Uygulanan ilaç miktarı, uygulandığı süre gibi bazı değerlerin takip edilmesi gerekiyor. Belli bir hassasiyetin sağlanması lazım. Bu konuda Tarım ve Köyişleri Bakanlığı 'nın bir açıklama yapması gerekiyor. Raporları görmemiz lazım. Tarım işletmelerine dönmemiz gerektiğini düşünüyorum."

Boyacıoğlu , "Çernobil sonrasında yaşananlara benzer görüntüler olası mı?" sorumuza ise; "Hatırlayacağınız gibi İngiltere "de "deli dana" hastalığının görüldüğü günlerde ilgili bakan torununu da yanına alarak bir lokantada kameraların karşısında afiyetle et yemeği yemişti. Yani, politikacılar dünyanın her yerinde aynı!" şeklinde karşılık verdi.

Etkinliğe, gıda maddelerinin üretiminden tüketimine kadar her aşamada kendini koruyabilmesi için zorunlu olan soğuk zincir yönetiminden, ürünün son kullanıcıya ulaştırılmasına kadar olan tüm iş süreçlerine özel teknolojiler konusundaki vizyonunu geliştirmek isteyen çok sayıda profesyonel katıldı.
:p


Misafir 21 Kasım 2012 20:34

Sanayi kuruluşlarımızın ülke ekonomisine katkısı nedir?
 
hay di cevap


Misafir 4 Aralık 2012 20:29

sanayi kuruluşlarımızın ülke ekonomisine ekonomisine katkıları nelerdir?
 
Özellikle, son günlerde Rusya ile Türkiye arasında 'ilaç kalıntılı domates' dolayısıyla patlak veren ve halk sağlığını ilgilendiren, gıdada bilişim teknolojisinin kullanılması gittikçe önem kazanıyor. İşte tam da bu konuların ele alındığı, 'Gıda Sektörüne Bilişim Desteği Paneli ' The Marmara Oteli 'nde gerçekleştirildi.

Elsys "in ev sahipliğinde gerçeklen etkinlikte, gıda sektörünün tarladan tüketiciye uzanan çok katmanlı, karmaşık iş süreçlerinin nasıl daha kolay yönetilebileceğine ilişkin ipuçlarının sunuldu.

Toplantının açılışında bir konuşma yapan İstanbul Teknik Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof . Dr. Dilek Boyacıoğlu , gıdadan bahsederken; gıdaların besleyici olmalarının yanı sıra güvenli, lezzetli, dayanıklı ve ekonomik olmalarının taşıdığı öneme dikkati çekti.

Gıda sanayinin, dünyaya paralel olarak çok ciddi bir gelişme süreci yaşadığını belirten Boyacıoğlu , eskiden petrol için savaşlar yaşanırken bugün aynı kavganın gıdada yaşandığını söyledi.

Gıda sektörünün, istihdama % 2, imalat sektörlerine % 5 ve GSMH 'ye % 8 katkı sağladığını anlatan Boyacıoğlu , tarımsal ürünlerden maksimum düzeyde yararlanmak gerektiğini söyledi.

Yunan Feta peynirinin tüm Amerika 'da tanındığına dikkati çeken Boyacıoğlu , ondan çok daha kaliteli olduğunu söylediği bir Ezine peynirinin ise bilinmediğini söyledi.

Gıda sanayinin çevreye duyarlı olması gerektiğini belirten Prof. Boyacıoğlu , Türkiye 'de, tarım sektörü ile gıda sektörünün 'kayıt dışı' durum dolayısıyla istenildiği gibi koordineli çalışmadığını ifade etti. Daha ucuz ve kontrolsüz üretimin gıda piyasasını önemli ölçüde etkilediğine dikkati çeken Boyacıoğlu , markalaşma ile ülke ekonomisine daha büyük katkıların gerçekleştirilebileceğini söyledi.

Gıdada en önemli sorunların KOBİ 'lerde görüldüğüne dikkati çeken Boyacıoğlu , bilimsel ve ürün odaklı çalışılarak bazı sorunların aşılabildiğini sözlerine ekledi.

Prof. Dr. Dilek Boyacıoğlu 'ndan sonra konuşan SAP Çözüm Mühendisi Musa Zorbozan, SAP 'nin kurumsal iş uygulamaları alanında yazılımlar üreten öncü kuruluşlardan biri olduğunu söyledi.

Gıdanın, SAP 'nin sektörel çözümler sunduğu alanlardan biri olduğunu belirten Zorbozan, Türkiye 'de gıda sektöründe iş yapan şirketlere kar sağlayacak bir yapı sunmaya çalıştıklarını söyledi.

Aralarında; Nestle , Ülker , Danone , Yaşar , Kraft , Saray, Kent, Mey gibi sektörün önde gelen şirketlerine çözümler sunduklarını anlatan Zorbozan, bilişim teknolojilerindeki gelişmelere paralel olarak daha çok sayıda kuruluşun bu hizmetlerden yararlanmak için kendilerine başvurduğunu söyledi.

Ciddi satış ve dağıtım bayi ağı olan şirketlerin, son yıllarda mobil satış takip sistemlerinin kullanımına ağırlık verdiklerine işaret eden Zorbozan, bu sayede şirketlerin, gün sonunu beklemeden satış gelişmelerini anlık olarak izleyebildiklerini açıkladı.

Turk.internet .com'un, son günlerde tarımda yeterli denetleme olmaması dolayısıyla yaşanan gelişmeler konusundaki sorusu üzerine İstanbul Teknik Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof . Dr. Dilek Boyacıoğlu şunları söyledi; "Gıda güvenliği, tarladan çatala kadar bir çerçevede düşünülmesi gereken bir konu. Tarımsal alanda kullanılan ilaçlar, hormonlar ve gübrelerin iyi tarım uygulamaları denilen tekniklerle yapılmaları gerekiyor. Uygulanan ilaç miktarı, uygulandığı süre gibi bazı değerlerin takip edilmesi gerekiyor. Belli bir hassasiyetin sağlanması lazım. Bu konuda Tarım ve Köyişleri Bakanlığı 'nın bir açıklama yapması gerekiyor. Raporları görmemiz lazım. Tarım işletmelerine dönmemiz gerektiğini düşünüyorum."

Boyacıoğlu , "Çernobil sonrasında yaşananlara benzer görüntüler olası mı?" sorumuza ise; "Hatırlayacağınız gibi İngiltere "de "deli dana" hastalığının görüldüğü günlerde ilgili bakan torununu da yanına alarak bir lokantada kameraların karşısında afiyetle et yemeği yemişti. Yani, politikacılar dünyanın her yerinde aynı!" şeklinde karşılık verdi.

Etkinliğe, gıda maddelerinin üretiminden tüketimine kadar her aşamada kendini koruyabilmesi için zorunlu olan soğuk zincir yönetiminden, ürünün son kullanıcıya ulaştırılmasına kadar olan tüm iş süreçlerine özel teknolojiler konusundaki vizyonunu geliştirmek isteyen çok sayıda profesyonel katıldı

Kaynak: Sanayinin ülke ekonomisine katkısı nedir?


zAxFRAN 4 Aralık 2012 20:33

sanayi kuruluşlarımızın ülke ekonomisine katkıları nelerdeir
 
özellikle orantısız dağılan gelirler işsizlik yni madenlerin işlenmemesi



Saat: 00:09
Sayfa 1 / 2

©2005 - 2024, MsXLabs - MaviKaranlık