insan etkisiyle çevre nasıl değişir lütfen bu konuda bana yardımcı olun çünkü bu ödev benim için çok önemlidir.lütffen soruma cevap verin verirken anlaşılır olmasına dikkat edin lütfen. |
insan etkisiyle çevre nasıl değişir KALITIM VE ÇEVRE Canlıların özelliklerini kromozomlar üzerinde bulunan genler belirler.Yumurta ve sperm birleşince oluşan zigotta anne ve babanın genleri biraraya gelir.Zigotta meydana gelen yeni canlı anne ve babanın özelliklerini gösterir.Yavruda her karakter için iki gen vardır.Biri anneden (yumurtayla) diğeri babadan (spermle) geçmiş olan bu genler yeni canlının genleridir. Genlerle aktarılan özellikler kalıtsaldır.(saç ve göz rengi,kan grubu,altı parmaklılık,dil yuvarlama…) Özelliklerin ortaya çıkışında canlının yaşadığı çevrede önemli rol oynar.Eğer çevre koşulları uygun değilse,bazı kalıtsal özellikler ortaya çıkmayabilir.Çevre,kalıtımın şekillenmesini ve kalıtsal özelliklerin ortaya çıkmasını sağlar.Ancak yeni kalıtsal özellik oluşturamaz. MODİFİKASYON Çevre etkisiyle vücut hücrelerinde görülen ve kalıtsal olmayan değişikliklere modifikasyon denir.Değişme vücut hücrelerinde olduğu için kesinlikle yavru canlıya geçmez yani kalıtsal değildir.Ortam sıcaklığı,ışık,nem oranı ve beslenme modifikasyona neden olan etkenlerdir. Canlının kalıtıma bağlı olmaksızın çevrenin etkisiyle ortaya çıkan özellikleride vardır.Çevrenin etkisi ortadan kalktığında veya değiştiğinde canlıdaki değişikliğinde ortadan kalktıgı görülür.Güneşin etkisiyle derinin esmerleşmesi,yapılan spor nedeniyle kasların gelişmesi buna örnek gösterilebilinir Gelişime Kalıtım ve Çevrenin Etkisi Bir bireyin ne olacağını kalıtımı ve çevresi belirler.Her iki faktörde gelişmenin her basamağında canlı üzerinde etkisini gösterir.Farklı ortamlarda bir canlının fenotipi değişebilir.Bu değişiklik kalıtsal değildir.Çünkü bu sırada genler değişmez ,sadece genlerin işleyişi değişir.Çevre faktörlerinin (sıcaklık,ışık,nem,besin…) canlının fenotipinde meydana getirdiği değişikliklere modifikasyon demiştik.Canlının görülen özellikleri (fenotipi) kalıtım ve çevrenin etkisi altındadır.Bunu bir örnekle açıklarsak ;himalaya tipi tavşanların doğal kürk rengi beyaz fakat ayakları ve kuyrukları siyahtır.Himalaya tavşanlarının beyaz kürkü traş edilip soğuğa bırakılırsa vücudunda siyah renkli kılların çıktığı görülür.Bu örnektende anlaşılacağı gibi kalıtımda çevrede bireyin gözlenen özellikleridir. Çevreden etkilenmeyen kalıtsal karakterlerde vardır.Örneğin kan grubu,renk körlüğü,kulak memesinin yapışık veya serbest olması gibi. DOĞAL SELEKSİYON VE EVRİM Bir türdeki canlıların sayısı ürümeyle geometrik dizi şeklinde arttığı halde doğadaki sayıları sabit kalır.Bunun nedeni çevre ve kalıtımdır.Yaşamsal faliyetler için gerekli olan besin,barınak,su,ışık gibi çevre faktörleri,canlılar arasında yaşama savaşına neden olur.Bu savaşta başarılı olanlar yaşamlarını sürdürür.Başarılı olamayanlarsa ölür. H.B.D.Kettlewell(ketvel)çevreye bağlı olarak güve keleklerinde nasıl değişim olduğunu 1950′li yıllarda açıklamıştır.1800′lü yılların ortasına kadar ortamdaki güve kelebekleri açık renkliydi.Ağaç gövdeleride açık renkliydi ve likenlerle kaplıydı.Böyle bir ortamda açık renkli güve kelebeklerinin kuşlar tarafından fark edilip avlanması zordu.Sanayi devrimiyle birlikte,kirliliğe duyarlı likenler,ortadan kalkmış,ağaç gövdeleri is ve kurumla kaplanmıştı. İngiltere’nin Manchester bölgesinde bu güve kelebeklerinin ilk siyah renkli kelebeği 1848 yılında yakalanmıştır.1895 yılına gelindiğindeyse bu güve kelebeklerinin %98′i siyah renkli bireylerden oluşmaktaydı.Bu çevre şartlarına uyum sağlayan güve kelebeklerinin yaşama şansı artarken ,diğerlerinki ise azalmıştır. Her türün bireyleri arasında mutasyonlar sonucu bir takım değişmeler olur.Mutasyonlar sonucu değişime uğrayan canlılardan ortam koşullarına uyanların yaşama şansı artar.Örneğin;DDT adı verilen ziraat ilacının ilk kullanıldığı yıllarda hemen hemen bütün böcekler öldü.Ancak çok az bir kısmı ,kalıtsal özelliklerinden dolayı zarar görmediler.Bu özellikteki böceklerin sayısı zamanla arttı. Canlıların yaşama şansını çevre belirler.Yaşanılan ortama uyum sağlayan canlılar o ortamda yaşayabilir.Uyum sağlayamayanlarsa yok olur.Bu olaya doğal seleksiyon denir. Çeşitli yöntemlerle insanların yararı için daha verimli bitki ve hayvan ırklarının elde edilmesinde uygulanan seçilime yapay seleksiyon denir.Uzun yıllar önce yaşamış canlılardan,mutasyonlar ve doğal seleksiyonlar sonunda değişerek bugün yaşayan canlıların oluşmasına evrimleşme denir.Evrim teorisi,türlerin uzun bir zaman süreci içerisinde kalıtsal yönden farklılaşarak ortam koşullarına uyum sağlayan yeni türlerin oluştuğunu savunur.Lamarck sonradan kazanılmış,kalıtsal olmayan karakterlerin gelecek kuşaklara aktarılması yoluyla evrimleşme olduğunu düşünmüştür.Doğal seleksiyon yoluyla evrimleşme olayının gerçekleştiğini savunan ilk bilim adamı ise Charles Darwin’dir.Darwin’e göre mutasyonlar sonucunda yeni karakterler kazanmış olan canlılardan çevre koşullarına uyum gösterenler yaşarken uyum gösteremeyenler yaşamlarını sürdüremeyerek ortadan kalkarlar. LAMARCK’A GÖRE: Eskiden zürafaların boyunları kısaydı.Ağaçların yaprakarına yetişebilmek için sık sık boyunlarını uzatıyorlardı.Bu nedenle boyunları gittikçe uzadı.Bunların yavrularının boyunları daha uzundu.Bunlarda besin sağlamak için boyunlarını sık sık uzatıyorlardı.Boyunun sık sık uzaması,bugün yaşayan zürafaların boyunlarının uzun olması ile sonuçlandı. DARWİN’E GÖRE: Eskiden zürafaları boyunları farklı uzunluklardaydı.Bu farklılık kalıtsal yapılardan kaynaklanıyordu.Doğal seleksiyon sonucunda uzun boyunlu olanlar hayatta kaldı.Kısa boyunlu olanlar ise yaşayamadı.En sonunda,yalnızca uzun boyunlu zürafalar hayatta kalabildi ve bunlar çoğalarak gelecek kuşaklarda uzun boyunlu zürafaların ortamda yaygınlaşmasına neden oldular. kaynak |
dönem ödevi gibi bişeyse üstekkini yaz ama kısa ise yaz şöyle insanlar çevresini kirletmesi , fabrika attıklarının doğaya salınması ve ozon tabakasının delinmesi insanların çevreye etkisidir. ozon tabakasının delinmesi küresel ısınmanın baş nedeni diyebiliriz. insanların çevreyi kirletmesi (fabrika attığı vs...) bunlar doğal dengeyi sağlıyan diğer canlıları etkiler doğada denge wardır bu denge bozuldu mu insanlarda yaşayamaz tabi bu konu böyle dağılır ama düşünceyi kaptın sen xD |
insan etkisiyle çevre nasıl değişir?????????? insan etkisiyle çevre nasıl değişir bunu öğrenmek istiyorum Alıntı:
|
insan etkisiyle cevre nasil degisir ile ilgili daha fazla bilgi istiyorum lütfennnn |
insanlar çevre için napar? |
insan etkisi nedir |
insanların çevreye verdiği zararlarla çevre değişir. |
anlıların özelliklerini kromozomlar üzerinde bulunan genler belirler.Yumurta ve sperm birleşince oluşan zigotta anne ve babanın genleri biraraya gelir.Zigotta meydana gelen yeni canlı anne ve babanın özelliklerini gösterir.Yavruda her karakter için iki gen vardır.Biri anneden (yumurtayla) diğeri babadan (spermle) geçmiş olan bu genler yeni canlının genleridir. Genlerle aktarılan özellikler kalıtsaldır.(saç ve göz rengi,kan grubu,altı parmaklılık,dil yuvarlama…) Özelliklerin ortaya çıkışında canlının yaşadığı çevrede önemli rol oynar.Eğer çevre koşulları uygun değilse,bazı kalıtsal özellikler ortaya çıkmayabilir.Çevre,kalıtımın şekillenmesini ve kalıtsal özelliklerin ortaya çıkmasını sağlar.Ancak yeni kalıtsal özellik oluşturamaz. MODİFİKASYON Çevre etkisiyle vücut hücrelerinde görülen ve kalıtsal olmayan değişikliklere modifikasyon denir.Değişme vücut hücrelerinde olduğu için kesinlikle yavru canlıya geçmez yani kalıtsal değildir.Ortam sıcaklığı,ışık,nem oranı ve beslenme modifikasyona neden olan etkenlerdir. Canlının kalıtıma bağlı olmaksızın çevrenin etkisiyle ortaya çıkan özellikleride vardır.Çevrenin etkisi ortadan kalktığında veya değiştiğinde canlıdaki değişikliğinde ortadan kalktıgı görülür.Güneşin etkisiyle derinin esmerleşmesi,yapılan spor nedeniyle kasların gelişmesi buna örnek gösterilebilinir Gelişime Kalıtım ve Çevrenin Etkisi Bir bireyin ne olacağını kalıtımı ve çevresi belirler.Her iki faktörde gelişmenin her basamağında canlı üzerinde etkisini gösterir.Farklı ortamlarda bir canlının fenotipi değişebilir.Bu değişiklik kalıtsal değildir.Çünkü bu sırada genler değişmez ,sadece genlerin işleyişi değişir.Çevre faktörlerinin (sıcaklık,ışık,nem,besin…) canlının fenotipinde meydana getirdiği değişikliklere modifikasyon demiştik.Canlının görülen özellikleri (fenotipi) kalıtım ve çevrenin etkisi altındadır.Bunu bir örnekle açıklarsak ;himalaya tipi tavşanların doğal kürk rengi beyaz fakat ayakları ve kuyrukları siyahtır.Himalaya tavşanlarının beyaz kürkü traş edilip soğuğa bırakılırsa vücudunda siyah renkli kılların çıktığı görülür.Bu örnektende anlaşılacağı gibi kalıtımda çevrede bireyin gözlenen özellikleridir. Çevreden etkilenmeyen kalıtsal karakterlerde vardır.Örneğin kan grubu,renk körlüğü,kulak memesinin yapışık veya serbest olması gibi. DOĞAL SELEKSİYON VE EVRİM Bir türdeki canlıların sayısı ürümeyle geometrik dizi şeklinde arttığı halde doğadaki sayıları sabit kalır.Bunun nedeni çevre ve kalıtımdır.Yaşamsal faliyetler için gerekli olan besin,barınak,su,ışık gibi çevre faktörleri,canlılar arasında yaşama savaşına neden olur.Bu savaşta başarılı olanlar yaşamlarını sürdürür.Başarılı olamayanlarsa ölür. H.B.D.Kettlewell(ketvel)çevreye bağlı olarak güve keleklerinde nasıl değişim olduğunu 1950′li yıllarda açıklamıştır.1800′lü yılların ortasına kadar ortamdaki güve kelebekleri açık renkliydi.Ağaç gövdeleride açık renkliydi ve likenlerle kaplıydı.Böyle bir ortamda açık renkli güve kelebeklerinin kuşlar tarafından fark edilip avlanması zordu.Sanayi devrimiyle birlikte,kirliliğe duyarlı likenler,ortadan kalkmış,ağaç gövdeleri is ve kurumla kaplanmıştı. İngiltere’nin Manchester bölgesinde bu güve kelebeklerinin ilk siyah renkli kelebeği 1848 yılında yakalanmıştır.1895 yılına gelindiğindeyse bu güve kelebeklerinin %98′i siyah renkli bireylerden oluşmaktaydı.Bu çevre şartlarına uyum sağlayan güve kelebeklerinin yaşama şansı artarken ,diğerlerinki ise azalmıştır. |
yaaaa ben insan etkisiyle çevre nasıl değişir onu orenmek istorm... |
céVré kiRlİlİği insanlar çevresini kirletmesi , fabrika attıklarının doğaya salınması ve ozon tabakasının delinmesi insanların çevreye etkisidir. ozon tabakasının delinmesi küresel ısınmanın baş nedeni diyebiliriz. insanların çevreyi kirletmesi (fabrika attığı vs...) bunlar doğal dengeyi sağlıyan diğer canlıları etkiler doğada denge wardır bu denge bozuldu mu insanlarda yaşayamaz |
YARIM EDİORE SİZ BNA İnsan etkisiyle çevrenin nasıl değişir ? NOT: Lütfen bana bu konuda en kısa zamanda yardımcı olun çünkü benim bu konuya çok ihtiyacım var.Bu konu benim performans ve proje ödevimdir en kısa zamanda yardımcı olan kişiye ben çok teşekkür ederim şimdiden.Ama sizde benim gibi bu konuyu bulamadıysanız lütfen bunu dile getirin ki bende anlayayım gende çok teşekkürler bana yardımcı olduğunuz için. SEVGİLERİMLE Dilara KUVVETLİ |
insanlar hayatı nasıl değiştirir sorusunu sormuştum yaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaa |
bana çok acil 'insan etkisi ile çevre nasıl değişir' kısa yazı lazım İREM CİVAN LÜTFEN ÇABUCAK YAPILSINNNNNNNNNNNNNNNN |
cevap şöyle : insanların çevreye bir çok zararı vardır bunlardan en basiti insanın yediği şeyleri sokağa atmasıdır . İnsanlar parfüm sigara vb. şeryler kullanarak havayı kirletiyor .Araba egsozlarından çıkan dumanlar çevremizdeki birçok fabrikanın bacasından çıkan duman havayı kirletiyor. fabrikaların atıkları suya karışıyor ve sudaki binlerce canlı hayatını kaybediyor böylelikle bazı hayvanların nesilleri tükeniyor. hayvanların nesli tükenince besin zincirinde bir zedelenme oluyor . böylelikle doğanın sonu yavaş yavaş geliyor. bütün bunlara sebep olan insanlardır |
cevap şöyle : insanların çevreye bir çok zararı vardır bunlardan en basiti insanın yediği şeyleri sokağa atmasıdır . İnsanlar parfüm sigara vb. şeryler kullanarak havayı kirletiyor .Araba egsozlarından çıkan dumanlar çevremizdeki birçok fabrikanın bacasından çıkan duman havayı kirletiyor. fabrikaların atıkları suya karışıyor ve sudaki binlerce canlı hayatını kaybediyor böylelikle bazı hayvanların nesilleri tükeniyor. hayvanların nesli tükenince besin zincirinde bir zedelenme oluyor . böylelikle doğanın sonu yavaş yavaş geliyor. |
benim istediğim gibi şeyler yazıo ama çok uzun ya biraz daha kısa olsaydı ya |
Doğanın kirlenmesine sebep olan insanlardır. Biz bu doğayı kirletmemeliyiz. Çünkü; bizim sağlığımızda söz konusu başka insanlarında. O zaman bi cinayet etmiş gibi oluruz,cinayetden bi farkı olmaz. Doğayı hep koruyalım... (LÜTFEN) NOT:Bu doğayı korumlıyız... ^ozon tabakasını oluşturan biziz^... NEDEN??? cecabını lütfen yazın... rica ediyorum... AD:HASRET SOYAD:ARSLAN NOT:NOT:NOT:FACEDNDE BULABİLİRSİNİZ ARKADAŞLAR BENİ LÜTFEN BULUN FOTODA 3 KİŞİ VAR YAN YANA DURAN FACEDEN BULUP BANA İSTEK GÖNDERİRSENİZ ÇOK MUTLU OLURUM... |
Bir bireyin ne olacağını kalıtımı ve çevresi belirler.Her iki faktörde gelişmenin her basamağında canlı üzerinde etkisini gösterir.Farklı ortamlarda bir canlının fenotipi değişebilir.Bu değişiklik kalıtsal değildir.Çünkü bu sırada genler değişmez ,sadece genlerin işleyişi değişir.Çevre faktörlerinin (sıcaklık,ışık,nem,besin…) canlının fenotipinde meydana getirdiği değişikliklere modifikasyon demiştik.Canlının görülen özellikleri (fenotipi) kalıtım ve çevrenin etkisi altındadır.Bunu bir örnekle açıklarsak ;himalaya tipi tavşanların doğal kürk rengi beyaz fakat ayakları ve kuyrukları siyahtır.Himalaya tavşanlarının beyaz kürkü traş edilip soğuğa bırakılırsa vücudunda siyah renkli kılların çıktığı görülür.Bu örnektende anlaşılacağı gibi kalıtımda çevrede bireyin gözlenen özellikleridir. Çevreden etkilenmeyen kalıtsal karakterlerde vardır.Örneğin kan grubu,renk körlüğü,kulak memesinin yapışık veya serbest olması gibi. DOĞAL SELEKSİYON VE EVRİM Bir türdeki canlıların sayısı ürümeyle geometrik dizi şeklinde arttığı halde doğadaki sayıları sabit kalır.Bunun nedeni çevre ve kalıtımdır.Yaşamsal faliyetler için gerekli olan besin,barınak,su,ışık gibi çevre faktörleri,canlılar arasında yaşama savaşına neden olur.Bu savaşta başarılı olanlar yaşamlarını sürdürür.Başarılı olamayanlarsa ölür. H.B.D.Kettlewell(ketvel)çevreye bağlı olarak güve keleklerinde nasıl değişim olduğunu 1950′li yıllardan açıklamıştır.1800′lü yılların ortasına kadar ortamdaki güve kelebekleri açık renkliydi.Ağaç gövdeleride açık renkliydi ve likenlerle kaplıydı.Böyle bir ortamda açık renkli güve kelebeklerinin kuşlar tarafından fark edilip avlanması zordu.Sanayi devrimiyle birlikte,kirliliğe duyarlı likenler,ortadan kalkmış,ağaç gövdeleri is ve kurumla kaplanmıştı. İngiltere’nin Manchester bölgesinde bu güve kelebeklerinin ilk siyah renkli kelebeği 1848 yılında yakalanmıştır.1895 yılına gelindiğindeyse bu güve kelebeklerinin %98′i siyah renkli bireylerden oluşmaktaydı.Bu çevre şartlarına uyum sağlayan güve kelebeklerinin yaşama şansı artarken,diğerlerinki ise azalmıştır. Her türün bireyleri arasında mutasyonlar sonucu bir takım değişmeler olur.Mutasyonlar sonucu değişime uğrayan canlılardan ortam koşullarına uyanların yaşama şansı artar.Örneğin;DDT adı verilen ziraat ilacının ilk kullanıldığı yıllarda hemen hemen bütün böcekler öldü.Ancak çok az bir kısmı ,kalıtsal özelliklerinden dolayı zarar görmediler.Bu özellikteki böceklerin sayısı zamanla arttı. Canlıların yaşama şansını çevre belirler.Yaşanılan ortama uyum sağlayan canlılar o ortamda yaşayabilir.Uyum sağlayamayanlarsa yok olur.Bu olaya doğal seleksiyon denir. Çeşitli yöntemlerle insanların yararı için daha verimli bitki ve hayvan ırklarının elde edilmesinde uygulanan seçilime yapay seleksiyon denir.Uzun yıllar önce yaşamış canlılardan,mutasyonlar ve doğal seleksiyonlar sonunda değişerek bugün yaşayan canlıların oluşmasına evrimleşme denir.Evrim teorisi,türlerin uzun bir zaman süreci içerisinde kalıtsal yönden farklılaşarak ortam koşullarına uyum sağlayan yeni türlerin oluştuğunu savunur.Lamarck sonradan kazanılmış,kalıtsal olmayan karakterlerin gelecek kuşaklara aktarılması yoluyla evrimleşme olduğunu düşünmüştür.Doğal seleksiyon yoluyla evrimleşme olayının gerçekleştiğini savunan ilk bilim adamı ise Charles Darwin’dir.Darwin’e göre mutasyonlar sonucunda yeni karakterler kazanmış olan canlılardan çevre koşullarına uyum gösterenler yaşarken uyum gösteremeyenler yaşamlarını sürdüremeyerek ortadan kalkarlar. LAMARCK’A GÖRE: Eskiden zürafaların boyunları kısaydı.Ağaçların yaprakarına yetişebilmek için sık sık boyunlarını uzatıyorlardı.Bu nedenle boyunları gittikçe uzadı.Bunların yavrularının boyunları daha uzundu.Bunlarda besin sağlamak için boyunların sık sık uzatıyorlardı.Boyunun sık sık uzaması,bugün yaşayan zürafaların boyunlarının uzun olması ile sonuçlandı. DARWİN’E GÖRE: Eskiden zürafaları boyunları farklı uzunluklardaydı.Bu farklılık kalıtsal yapılardan kaynaklanıyordu.Doğal seleksiyon sonucunda uzun boyunlu olanlar hayatta kaldı.Kısa boyunlu olanlar ise yaşayamadı.En sonunda,yalnızca uzun boyunlu zürafalar hayatta kalabildi ve bunlar çoğalarak gelecek kuşaklarda uzun boyunlu zürafaların ortamda yaygınlaşmasına neden oldular. |
insan etkissiyle çevrenin nasıl değiştiğni öğrenmek istiyorum daha iyi bilgi |
Alıntı:
|
insanlar çevreyi değiştirmek istese ne gibi değişiliklerde bulunur ? |
ya ben çevrede insanların ne etlileri olduğunu öğrenmek istiyorum |
Çevrenin korunması, hem ekonomik büyümenin devamlılığı, hem de bugünün ve gelecek nesillerin yaşam kalitesinin arttırılması için bir zorunluluktur. Ancak doğal ve insan yapımı kaynaklar; büyüyen nüfus, kentleşme, devamlı gelişen tarım, taşımacılık ve enerji sektörleri kadar, iklim değişiklikleri, yerel, bölgesel ve küresel boyutta ısınma gibi faktörlerin de baskısı altındadır. Bu baskılarla karşı karşıya kalan Avrupa Birliği, devamlı ve sürdürülebilir bir büyümeyi temin ederken, çevrenin olumsuz etkilerini de azaltmaya çalışmaktadır. Avrupa Birliği’nin işbirliği anlayışını motive eden unsur da, ülkelerin, bölgelerin ve şehirlerin aynı çevresel problemlerle karşılaşmaları ve bu güçlüklerin ancak kritik bir kütleye ulaşılarak üstesinden gelinebileceğine olan inançtır. Bu işbirlikleri aynı zamanda, ortak planlamaları, birbirine bağlı ve iyileştirilebilir veri tabanlarının kullanımını, ortak indikatörlerin gelişimini, ortak metodolojilerin, birbirine uyumlu gözlem ve öngörü sistemlerinin tayin edilmesini geliştirecektir.. |
insanlar neden doğayı kirletir |
yaa ama insan etkisiyle çevrenin nasıl değitiği yokkji zararlarını istyorum lütfenn =( |
Emeğinize sağlık da çok uzun olmuş daha kısa ve öz yazdım : 1-insanlar çevreye plastik atar ve bu nedenle ozon tabakasının incelir 2-fabrika ve evlerin yapımı için ormanların yok edilir ve hava oldukça kirlenir. 3-insanların kullandığı arabalar sonucunda hava kirliliği yaşanır. 4-kızartma yağları lavaboya dökülür ve bu nedenle çevre ve insan sağlığı dengesini kaybeder. İnsanlar para kazancı için fabrika barınmak için ev inşa ederler.Bu herkesin hakkıdır ama biz insanlar kendimizi hayvanlardan daha akıllı sanırız ama değiliz.[/U][/I][/U] |
İnsanlar doğal çevreyi hangi yollarla değiştirmektedir? İnsanlar doğal çevreyi hangi yollarla değiştirmektedir? |
İnsanlar doğal çevreyi hangi yollarla değiştirmektedir? |
İNSAN ETKİSİYLE ÇEVRENİN DEĞİŞMESİ 1=insanların çevreye plastik atması ve bu nedenle ozon tabakasının incelmesi 2=fabrika ve evlerin yapımı için ormanların yok edilmesi 3=insanların kullandığı arabalar sonucu havanın kirlenmesi 4=kızartma yağlarının lavaboya dökülmesi |
insan etkisiyle çevre nasıl değişir Alıntı:
Canlıların özelliklerini kromozomlar üzerinde bulunan genler belirler.Yumurta ve sperm birleşince oluşan zigotta anne ve babanın genleri biraraya gelir.Zigotta meydana gelen yeni canlı anne ve babanın özelliklerini gösterir.Yavruda her karakter için iki gen vardır.Biri anneden (yumurtayla) diğeri babadan (spermle) geçmiş olan bu genler yeni canlının genleridir. Genlerle aktarılan özellikler kalıtsaldır.(saç ve göz rengi,kan grubu,altı parmaklılık,dil yuvarlama…) Özelliklerin ortaya çıkışında canlının yaşadığı çevrede önemli rol oynar.Eğer çevre koşulları uygun değilse,bazı kalıtsal özellikler ortaya çıkmayabilir.Çevre,kalıtımın şekillenmesini ve kalıtsal özelliklerin ortaya çıkmasını sağlar.Ancak yeni kalıtsal özellik oluşturamaz. MODİFİKASYON Çevre etkisiyle vücut hücrelerinde görülen ve kalıtsal olmayan değişikliklere modifikasyon denir.Değişme vücut hücrelerinde olduğu için kesinlikle yavru canlıya geçmez yani kalıtsal değildir.Ortam sıcaklığı,ışık,nem oranı ve beslenme modifikasyona neden olan etkenlerdir. Canlının kalıtıma bağlı olmaksızın çevrenin etkisiyle ortaya çıkan özellikleride vardır.Çevrenin etkisi ortadan kalktığında veya değiştiğinde canlıdaki değişikliğinde ortadan kalktıgı görülür.Güneşin etkisiyle derinin esmerleşmesi,yapılan spor nedeniyle kasların gelişmesi buna örnek gösterilebilinir Gelişime Kalıtım ve Çevrenin Etkisi Bir bireyin ne olacağını kalıtımı ve çevresi belirler.Her iki faktörde gelişmenin her basamağında canlı üzerinde etkisini gösterir.Farklı ortamlarda bir canlının fenotipi değişebilir.Bu değişiklik kalıtsal değildir.Çünkü bu sırada genler değişmez ,sadece genlerin işleyişi değişir.Çevre faktörlerinin (sıcaklık,ışık,nem,besin…) canlının fenotipinde meydana getirdiği değişikliklere modifikasyon demiştik.Canlının görülen özellikleri (fenotipi) kalıtım ve çevrenin etkisi altındadır.Bunu bir örnekle açıklarsak ;himalaya tipi tavşanların doğal kürk rengi beyaz fakat ayakları ve kuyrukları siyahtır.Himalaya tavşanlarının beyaz kürkü traş edilip soğuğa bırakılırsa vücudunda siyah renkli kılların çıktığı görülür.Bu örnektende anlaşılacağı gibi kalıtımda çevrede bireyin gözlenen özellikleridir. Çevreden etkilenmeyen kalıtsal karakterlerde vardır.Örneğin kan grubu,renk körlüğü,kulak memesinin yapışık veya serbest olması gibi. DOĞAL SELEKSİYON VE EVRİM Bir türdeki canlıların sayısı ürümeyle geometrik dizi şeklinde arttığı halde doğadaki sayıları sabit kalır.Bunun nedeni çevre ve kalıtımdır.Yaşamsal faliyetler için gerekli olan besin,barınak,su,ışık gibi çevre faktörleri,canlılar arasında yaşama savaşına neden olur.Bu savaşta başarılı olanlar yaşamlarını sürdürür.Başarılı olamayanlarsa ölür. H.B.D.Kettlewell(ketvel)çevreye bağlı olarak güve keleklerinde nasıl değişim olduğunu 1950′li yıllarda açıklamıştır.1800′lü yılların ortasına kadar ortamdaki güve kelebekleri açık renkliydi.Ağaç gövdeleride açık renkliydi ve likenlerle kaplıydı.Böyle bir ortamda açık renkli güve kelebeklerinin kuşlar tarafından fark edilip avlanması zordu.Sanayi devrimiyle birlikte,kirliliğe duyarlı likenler,ortadan kalkmış,ağaç gövdeleri is ve kurumla kaplanmıştı. İngiltere’nin Manchester bölgesinde bu güve kelebeklerinin ilk siyah renkli kelebeği 1848 yılında yakalanmıştır.1895 yılına gelindiğindeyse bu güve kelebeklerinin %98′i siyah renkli bireylerden oluşmaktaydı.Bu çevre şartlarına uyum sağlayan güve kelebeklerinin yaşama şansı artarken ,diğerlerinki ise azalmıştır. Her türün bireyleri arasında mutasyonlar sonucu bir takım değişmeler olur.Mutasyonlar sonucu değişime uğrayan canlılardan ortam koşullarına uyanların yaşama şansı artar.Örneğin;DDT adı verilen ziraat ilacının ilk kullanıldığı yıllarda hemen hemen bütün böcekler öldü.Ancak çok az bir kısmı ,kalıtsal özelliklerinden dolayı zarar görmediler.Bu özellikteki böceklerin sayısı zamanla arttı. Canlıların yaşama şansını çevre belirler.Yaşanılan ortama uyum sağlayan canlılar o ortamda yaşayabilir.Uyum sağlayamayanlarsa yok olur.Bu olaya doğal seleksiyon denir. Çeşitli yöntemlerle insanların yararı için daha verimli bitki ve hayvan ırklarının elde edilmesinde uygulanan seçilime yapay seleksiyon denir.Uzun yıllar önce yaşamış canlılardan,mutasyonlar ve doğal seleksiyonlar sonunda değişerek bugün yaşayan canlıların oluşmasına evrimleşme denir.Evrim teorisi,türlerin uzun bir zaman süreci içerisinde kalıtsal yönden farklılaşarak ortam koşullarına uyum sağlayan yeni türlerin oluştuğunu savunur.Lamarck sonradan kazanılmış,kalıtsal olmayan karakterlerin gelecek kuşaklara aktarılması yoluyla evrimleşme olduğunu düşünmüştür.Doğal seleksiyon yoluyla evrimleşme olayının gerçekleştiğini savunan ilk bilim adamı ise Charles Darwin’dir.Darwin’e göre mutasyonlar sonucunda yeni karakterler kazanmış olan canlılardan çevre koşullarına uyum gösterenler yaşarken uyum gösteremeyenler yaşamlarını sürdüremeyerek ortadan kalkarlar. LAMARCK’A GÖRE: Eskiden zürafaların boyunları kısaydı.Ağaçların yaprakarına yetişebilmek için sık sık boyunlarını uzatıyorlardı.Bu nedenle boyunları gittikçe uzadı.Bunların yavrularının boyunları daha uzundu.Bunlarda besin sağlamak için boyunlarını sık sık uzatıyorlardı.Boyunun sık sık uzaması,bugün yaşayan zürafaların boyunlarının uzun olması ile sonuçlandı. DARWİN’E GÖRE: Eskiden zürafaları boyunları farklı uzunluklardaydı.Bu farklılık kalıtsal yapılardan kaynaklanıyordu.Doğal seleksiyon sonucunda uzun boyunlu olanlar hayatta kaldı.Kısa boyunlu olanlar ise yaşayamadı.En sonunda,yalnızca uzun boyunlu zürafalar hayatta kalabildi ve bunlar çoğalarak gelecek kuşaklarda uzun boyunlu zürafaların ortamda yaygınlaşmasına neden oldular. |
İNSAN ETKİSİYLE ÇEVRENİN DEGİŞİMİ [QUOTE=Misafir;1774260]insan etkisiyle cevre nasil degisir |
ödevv kitabımda insan etkisiyle çevrenin nasıl değiştiğini araştırdınız mı?diyor sorumun cevabı yokmu |
İnsanların Çevreye Olan Etkileri Maddeler Halinde Yüzyıllardır İnsan Oğlunun Çevre Kirliliğine Sebeb Olması. Ormanların İnsanoğlu Tarafından Bilerek kasti şekilde yakılması. Sigara ve içi alışkanlıkları nedeniyle İnsanların Sigara izmiriti ve içki şişelerini sokaklara atmaları. Fabrika bacalarından çıkan kisli dumanlar. Evlerimizin bacalarından çıkan kisli duman. Motorlu araçlardan çıkan egzoz dumanı. Piknik Alanlarında İnsanların bilinçsiz davranıp çöplerini doğaya bırakmaları. Denizlerin ve derelerin çöplük olarak görülüp çöplerin buralara atılmaları. Dereler ve denizlerimizde bilinçsiz balık avlanması. Doğada Hayvanların Bilinçsiz bir şekilde Avlanması. Ormanlarımızdaki ağaçlarımızın Bilinçsiz bir şekilde Kesilmesi. Son dönemlerde ise Gelişen teknoloji nedeniyle havaya bırakılan zararlı gazların Küresel ısınmaya neden olması. |
cevap şöyle : insanların çevreye bir çok zararı vardır bunlardan en basiti insanın yediği şeyleri sokağa atmasıdır . İnsanlar parfüm sigara vb. şeryler kullanarak havayı kirletiyor .Araba egsozlarından çıkan dumanlar çevremizdeki birçok fabrikanın bacasından çıkan duman havayı kirletiyor. fabrikaların atıkları suya karışıyor ve sudaki binlerce canlı hayatını kaybediyor böylelikle bazı hayvanların nesilleri tükeniyor. hayvanların nesli tükenince besin zincirinde bir zedelenme oluyor . böylelikle doğanın sonu yavaş yavaş geliyor. bütün bunlara sebep olan insanlardır Rapor Et |
Alıntı:
|
fabrika attıklarının doğaya salınması ve ozon tabakasının delinmesi insanların çevreye etkisidir. ozon tabakasının delinmesi küresel ısınmanın baş nedeni diyebiliriz. insanların çevreyi kirletmesi doğal dengeyi sağlıyan diğer canlıları etkiler doğada denge wardır bu denge bozulduğunda insanlarda yaşayamaz |
insan etkisiyle çevre nasıl değişir 1-insanların çevreye plastik atması ve bu nedenle ozon tabakasının incelmesi. 2-fabrika ve evlerin yapımı için ormanların yok edilmesi. 3-insanların kullandığı arabalar sonucunda havanın kirlenmesi. 4-kızartma yağlarının lavabolara dökülmesi. |
insanın çevreye verdiği zararlar insanların çevreye verdiği zararla değişir |
sosyalden ariyodum çıkmadı |
Saat: 21:55 |
©2005 - 2024, MsXLabs - MaviKaranlık