MsXLabs

MsXLabs (https://www.msxlabs.org/forum/)
-   Akademik (https://www.msxlabs.org/forum/akademik/)
-   -   Yeni Keşfedilen Canlı Türleri (Bilinmeyen Canlılar) (https://www.msxlabs.org/forum/akademik/32706-yeni-kesfedilen-canli-turleri-bilinmeyen-canlilar.html)

kompetankedi 22 Haziran 2007 22:38

Yeni Keşfedilen Canlı Türleri (Bilinmeyen Canlılar)
 
Okyanusun dibinden 500 yeni canlı
Okyanus diplerindeki volkanik girintilerin oldukça sıcak sularında, Antartika buzullarının altındaki karanlık ve soğuk sular ile okyanusun derin sularında, 150'si balık türü olmak üzere, daha önce bilinmeyen toplam 500 tip canlı keşfedildi.
Volkanik kaynar sularda yaşayan karidesler, deniz tarakları veya bakteriler de dahil olmak üzere, bu canlıların çok sıcak, çok soğuk, karanlık veya oldukça derin sularda yaşıyor olmaları, dünya dışındaki gezegenlerde de canlı türlerinin bulunması olasılığını daha da arttırıyor.

Hükümetlerin, Birleşmiş Milletlerin (BM) ve bazı kuruluşların desteğiyle yapılan uluslararası “Census of Marine Life” programı çerçevesindeki araştırmalar ile ilgili olarak bugün yayımlanan raporda, “Dünya'nın, Mars veya Venüs'den bile daha güç ortamlarında canlıların yaşayabildiği” belirtildi.

Yaklaşık 80 ülkeden 2000 kadar bilim adamının katıldığı araştırma programının yöneticilerinden ABD Sloan Vakfı'ndan Jesse Ausubel, “keşifler çağının henüz bitmediğini” belirterek, “bulgularımız, NASA veya Dünya dışında canlılar arayanlar için de ilgi çekici” dedi.

Atlas okyanusunun kuzey kesimindeki Ascension Adasının kuzeyinde okyanus tabanındaki volkanik bölgede, volkanın iç sıcaklığı kurşunu da eritebilecek 407 santigrat dereceye ulaşabiliyor ancak volkanın çevresinde 80 santigrat derecedeki sularda da yaşam bulunuyor. 3000 metre derinlikteki bu bölgenin hemen yakındaki 2 santigrat derecede de yaşam bulunuyor. Bazı canlılar aşırı sıcaklık farkı olan her iki bölgede arasında gidip geliyor. Atlas okyanusundaki araştırmanın yöneticisi İngiltere Southampton Oşinografi dairesinden Chris German, volkanik suların, dünyadaki en güç koşullara sahip olduğunu ancak burada bile “düzenli bir yaşam döngüsünün oluştuğunu” belirtti.
German, canlıların aşırı sıcaklık farkı olan iki bölgeye de uyumlu olmasını, çözülmesi en zor bulmacalardan biri şeklinde değerlendirdi. German bu durumu, ”bir insanın bir saunada yaşaması ve ara sıra üzerine buzlu su dökmesi gibi bir durum” diye tarif etti.




Misafir 24 Haziran 2007 22:54

Derin Denizlerdeki Bilinmeyen Yaşam
 
Okyanuslarda derinliğe bağlı olarak sıcaklık, basınç, besin maddelerinin yoğunluğu ve ışık oranı değişir.

Deniz yüzeyinden tabanına doğru inildikçe koşullar farklılık gösterir. Bununla birlikte her derinlikte, ortamın koşullarına uygun yapı ve sistemlere sahip canlılar yaşamlarını sürdürürler.

En derin noktası 11.000 metre, ortalama derinliği ise 5.000 metre olan okyanuslarda, 100 metrenin altına güneş ışığı ulaşmaz. Dolayısıyla buralarda fotosentez imkanı yoktur. Yüksek bir basınç, 2-4°C gibi düşük bir sıcaklık ve sürekli karanlık vardır. Kıt besin kaynakları, sadece üst tabakalardan yağan atıklar ve organik maddelerden oluşur. Kısacası söz konusu olan, insanların alışkın olduğundan tamamen farklı bir ortamdır. Tüm bu zor koşullara rağmen, okyanusların derinliklerinde çeşitli balıklar, birbirlerinden çok farklı omurgasız canlılar ve mikroorganizmalar yaşarlar.

Okyanuslarla ilgili olarak 21. yüzyılın başında keşfedilen bir biyolojik olgu şöyledir: Okyanus dibindeki çamur tabakasında bulunan bazı bakteri ve arkebakteriler metan tüketmektedir. Bu bizim için hayati öneme sahip bir faaliyettir. Bu mikroorganizmaların her yıl yaklaşık 300 milyon ton kadar metan tükettikleri sanılmaktadır. Uzmanlara göre; "Bu miktar, insanların tarım, çöp gömme ya da fosil yakıt kullanma yollarıyla atmosfere saldıkları metan miktarına eşittir." Dolayısıyla 20 Temmuz 2001 tarihli Science dergisinde belirtildiği gibi, "Bir zamanlar varlığı olanaksız sanılan bu metan yiyen mikropların, şimdi gezegenin karbon dolaşımı açısından çok önemli olduğu görülmektedir."

Burada dikkat çekici olan, söz konusu bakteriler arasındaki kusursuz iş birliği ve düzendir. Ancak içinde bulunduğumuz yüzyılın teknolojisiyle anlaşılabilen iş birliği şöyle özetlenebilir: Bakteriler sayesinde (onlardan bazı yapısal farklılıklar taşıyan) arkebakteriler oksijensiz ortamda metanla beslenebilirler; arkebakteriler ise bakterilerin ihtiyacı olan karbonu sağlarlar.

Okyanusların binlerce metre derinliklerinde, oksijenin dahi bulunmadığı çamur katmanında yaşayan bu gözle görülmeyen canlılar durmaksızın insanlar için çalışırlar. Bu tek hücreli canlıların yok olmaları durumunda neler olacağını düşünmek, bunların bizim için önemini açıkça gösterir: Bu mikroorganizmalar ortadan kalktıkları takdirde, açık denizlerin dibinde bulunan büyük miktardaki metan gazı atmosfere karışır, sera etkisi nedeniyle küresel ısınma baş gösterir, dünyanın her yerindeki iklim dengeleri bozulur ve dünya yaşayamayacağımız kadar sıcak bir gezegene dönüşürdü.

2001 yılında anlaşılmıştır ki, okyanusların altındaki yer kabuğunun içinde bazı bakteri türleri yaşamaktadır. Bu mikroorganizmaların doğal yaşam alanı, deniz yüzeyinin binlerce metre altındaki okyanus tabanının 300 metre derinliğe kadar olan bölümüdür. Yaşam alanlarının yanı sıra, söz konusu canlıların faaliyetleri de insanı hayrete düşürmektedir. Bu bakterilerin besin kaynakları kayalardır; kayaları yiyerek beslenirken tüm canlılar açısından çok önemli bir işi daha gerçekleştirirler: Okyanuslarda, elementlerin ve kimyasal maddelerin dolaşımına önemli katkıda bulunurlar. Bu noktada daha dikkatli düşünürsek, yeryüzündeki yaşam için çok önemli olan bu işlemi yapanların, tüm laboratuvarlar ve bilim adamlarının biraraya gelseler bile yapamayacakları bu işi gerçekleştirenvarlıkların tek hücreli organizmalar olduğu görülecektir.

Okyanus dibindeki diğer bir ekosistem ise sıcak su kaynaklarıdır. Bu kaynaklar, dünyanın kabuğundaki yarıklardan, içinde çeşitli minerallerin bulunduğu sıcak suyun çıktığı yerlerdir. 20. yüzyılın sonlarında keşfedilen kaynakların çevresinde şimdiye kadar 300'den fazla tür saptanmıştır. Bazıları parlak kırmızı renk tüylere sahip birkaç metre uzunluğunda büyük boru solucanları, dev istiridyeler, midyeler, ahtapotlar ve farklı görünümlerdeki omurgasızların yaşadığı ortam, araştırmacıların oldukça ilgisini çekmiştir. Okyanusların tabanında, kimyasal açıdan zengin ancak soğuk olan su sızıntılarının yakınlarında da çeşitli canlıların var olduğu tespit edilmiştir.

Şimdi şu gerçeği göz önünde bulunduralım: Derin deniz araştırmalarında kullanılan denizaltılar ancak son 70 yıl içinde geliştirilmiştir. Binlerce metre derine inen bir keşif denizaltısı özel olarak tasarlanmıştır. Bu tasarım, çeşitli bilim dallarından uzmanlar tarafından yapılmıştır. En derin okyanusların diplerinde milyonlarca senedir yaşayan her canlı türü de, bulunduğu ortama en uygun yapıda tasarlanmıştır. Dahası bu canlıların hücrelerindeki mekanizmalar, keşif denizaltılarındaki sistemlerden kat kat komplekstir.

Böylesine kompleks yapıların ise, evrimin iddia ettiği gibi, tesadüfen oluşması kesinlikle mümkün değildir. Okyanusların derinliklerindeki canlı çeşitliliği ve bunlardaki üstün tasarımlar, herşeyi en ince detayına kadar tasarlayarak yaratan Allah'a aittir.


Misafir 25 Haziran 2007 22:27

Yeni deniz canlıları
 
Antarktika’da küresel ısınma sonucu eriyen kilometrelerce kalınlıktaki buz kütlelerinin kırılmasıyla yeni deniz canlıları su yüzüne çıktı. Uzmanlar, bulunan türlerin tehlikede olduğunu bildirdi. Milyonlarca senedir altında yaşadıkları buz kitleleri yüzünden deniz yatağında yaşamlarını sürdüren 1000 yeni tür bilim dünyasında şaşkınlık yarattı.

Son 50 yılda bölgedeki sıcaklığın 2,5 derece artmasıyla buzullar kırılınca altlarında yaşayan ‘bakir güzellikler’ ortaya çıktı. Bölgede keşfedilen yeni türler arasında kırmızı kan hücresi taşımayan buz balıkları ile Antarktika ahtapotu bulunuyor.


Alman araştırma gemisi Polarstern ile bölgeyi tarayan 52 uzmanın başında bulunan Juliann Gutt, "Şimdiye kadar Antarktika'nın buz tabakasının altındaki yaşamı delikler açarak inceleyebiliyorduk. Şimdi, istediğimiz yerden örnek alabilecek eşsiz bir pozisyondayız" dedi. Ancak bir zamanlar dış dünyadan, üzerlerindeki buz tabakası sayesinde korunan bu canlıları şimdi penguen, balina ve foklara yem olma tehlikesi bekliyor.



Misafir 28 Haziran 2007 22:40

Yeni bir memeli türü bulundu
 

İSTANBUL - Borneo ormanlarının derinliklerinde doğal yaşamı izlemek üzere yerleştirilen gece görüşlü fotoğraf makinelerine, insanoğlunun şimdiye kadar görmediği bir yaratık yakalandı.
Doğal Hayatı Koruma Vakfı (WWF) tarafından yapılan açıklamada, bu hayvanın, Borneo adasının Endonezya’ya ait bölümünde, 2003 yılında 2 kez kameraya yakalandığı belirtilerek, evcil bir kediden biraz daha büyük olan bu hayvanın, koyu kızıl tüylü, küçük kulaklı ve uzun kuyruklu olduğu belirtildi.
Hayvanın fotoğrafları, bölgedeki vahşi hayatı iyi bilen bölge halkına ve uzmanlara gösterilse de kimse bu “gizemli hayvanı” tanıyamadı.
WWF, çok sayıda kişinin bu hayvanın şimdiye dek bilinmeyen “bir etobur türü” olduğunu düşündüğünü belirterek, bu tahminin kanıtlanması halinde, adada, yeni bir etobur türünün yüzyıldan fazla bir süreden bu yana ilk kez belirlenmiş olacağını açıkladı. Borneo adasının derinliklerinde yürütülen doğa projesinden Stuart Chapman, bu hayvanı şöyle tarif ediyor:
“Kediyle tilki arası bir şey. Tüylü uzun kuyruğu var, kızıl. Kürkü, Avrupa’daki tilkilerinki gibi kızıl. Burnunu tam göremiyoruz. Yapraklar kısmen kapatmış. Ama küçük bir burnu olduğunu düşünüyoruz. Küçük sivri kulakları var. En tuhafı, arka bacaklarının uzunluğu. ön bacakları ise daha kısa. Bunlar bu bölge hayvanlarına mahsus özellikler değil. Ama tabi bilimsel olarak tanımlayabilmek için, birini yakalamamız ve incelememiz lazım. Bir kaç aydır uğraşıyoruz. Başaramadık. Bölge halkı da daha önce görmemiş bu yaratığı. Dolayısıyla, sadece bilinmeyen bir yaratık değil, aynı zamanda maalesef muhtemelen soyu tükenmekte olan bir hayvan bu.”
Kalimantan bölgesindeki Kayan Mentarang ulusal parkında rastlanan bu memelinin, henüz bilinmeyen çok sayıda türün olabileceğini düşündürdüğünü belirten WWF, 1994-2004 yıllarında Borneo’da en az 361 yeni türün bulunduğuna dikkat çekti. Gerçekten de Dünya Doğa Fonu Borneo’da ormanların yok edilmesinin, bu balta girmez ormanların derinliklerinde yaşayan bu ve daha bir çok bilinen ve henüz bilinmeyen canlı türünü tehdit ettiğinden kaygılı. Örgüt, büyük kısmı Endonezya ve Malezya’ya ait dünyanın en büyük üçüncü adası Borneo’daki ormanların yok olmasından hükümetleri sorumlu tutuyor. Bu bölgede ormanlar genellikle ticari amaçla hurma ağacı yetiştirmek üzere yok ediliyor.Bu arada, WWF, Kalimantan bölgesinde palmiye yağı yetiştirilmesi projesine ilişkin kaygısını dile getirdi. Çin Kalkınma Bankası tarafından desteklenen proje, 1.8 milyon hektarlık alanı kapsıyor. Bu da Hollanda’nın yüzölçümünün yarısı anlamına geliyor. WWF, bu projenin doğaya etkisinin yıkıcı olabileceği görüşünde. Kaçak ağaç kesimi nedeniyle Endonezya her yıl en az 2.8 milyon hektar orman kaybediyor.


Misafir 11 Ekim 2007 20:07

Yeni bir canlı türü daha keşfedildi: Mürtapot
 
Hawaii Adası açıklarında ilginç bir canlı türü ortaya çıkarıldı. Baş kısmı mürekkep balığına, alt kısmı ise ahtapota benzeyen deniz hayvanının yeni bir canlı türü olduğu sanılıyor. Big Island (Büyük Ada) açıklarında bulunan ve "mürtapot" olarak anılan canlı, Doğal Enerji Laboratuvarları'nın deniz dibindeki borularına takılınca yakalandı. Bin metre derinden geçen borularda canlıyı bulan Jan War adlı biyolog,
"İlk gördüğümüzde büyük bir heyecan yaşadık. Çünkü yeni bir canlı türüydü ve canlı olarak elimize geçmişti."
dedi. İnceleme altına alınan canlıya ne isim verileceği henüz belli değil. Biyologlar ahtapot ve mürekkep balığı kelimelerinin İngilizcelerini birleştirip "octosquid" diyor.


Misafir 8 Kasım 2007 19:51

Yeni canlı türleri
 
Güney Amerika’nın Suriname bölgesinde araştırma yapan ekip 24 yeni canlı türü keşfetti.
Suriname’in dağlık bölgesini araştıran çevreci grup birbirinden çarpıcı 24 canlının izine rastladı. Parlak mor renkte deriye sahip kurbağa ile araştırmacıların ‘büyük ağız’ olarak isimlendirdiği cüce kedi balığı keşfedilen canlı türleri arasında yer alıyor.

Suriname’in dağlık bölgesinde araştırma yaparak yeni canlı türlerini ortaya çıkaran ‘Conservation International’ adlı grubun başkanı Leeanne Alonso konuyla ilgili olarak şunları söyledi: ‘Gittiğimiz yerler o kadar ıssız ve bakirdi ki yeni canlı türleri bulabileceğimi düşündük. Bulduğumuz türlerin birçoğu böcek türünden hayvanlar. Ama onların dışında yeni kurbağa ve balık türlerine de rastladık’.


volture 10 Mayıs 2008 18:20

Akciğersiz kurbağa türü bulundu
 
Borneo Adaları’nın Endonezya kesimindeki bir nehirde bulunan akciğersiz kurbağanın yalnızca derisiyle solunum yaptığı belirtildi.
WASHINGTON - Singapur Ulusal Üniversitesi’nden David Bickford ve arkadaşlarının, Current Biology dergisinin bugünkü sayısında yayımlanan makalelerinde, suda yaşayan kurbağanın geriye doğru evrimleştiği ve yeniden ilksel (primordial) özellikler kazandığı iddia edildi.

AKCİĞERİN GELİŞİMİNE IŞIK TUTACAK
Yalnızca derisiyle solunum yaptığı belirtilen kurbağının incelenmesinin, hayvanlarda akciğerlerin ilk olarak nasıl geliştiğine ışık tutabileceği kaydedildi.
Hayvanlarda akciğer, milyonlarca yıl önce denizden karaya geçtiklerinde gelişmişt
i.

İLK KEZ BELİRLENDİ
Bu tür bir kurbağının yaşadığının ilk kez belirlendiği de ifade edildi.



Candy_Girl 29 Aralık 2011 20:58

Dev Deniz kurdu
 
Akvaryum yetkilileri daha önce hiç karşılaşılmamış uzunlukta dev bir deniz kurdu buldu. Mercanlara ve balıklara saldırırken yakalanan canavar kurt, 2 metre uzunluğunda. Önceki aylarda, akvaryumdaki balık ve mercanlara saldırıp parçalıyordu.

Dev canavar üzerindeki dikenleri, avlarını uyuşturmak için kullanıyor. İğnelerini batırdığında, batırılan yer uyuşmaya başlıyor. Kıpırdayamıyorsunuz ve bu sırada kurdun yemeği oluveriyorsunuz.

Yetkililer canavarı başka bir akvaryumda göz altında tutulmak üzere, taşımayı planlıyorlar..


nötrino 27 Ocak 2012 12:52

Keşfedilen Son Canlılar/Yeni Türler
 
Bilimin Keşfettiği Son Canlılar

Güney Amerika'nın karanlık ve bakir ormanlarında yeni canlı türleri keşfedildi. Yeni keşifte, balık, kurbağa, uğur böceği ve çekirgenin yeni türleri bulundu.

Bilim adamları, Güney Amerika'da Surinam'da bulunan bakir ormanlarda yeni ve önemli keşiflere imza attılar.Son olarak bu tropikal ormanlarda yapılan incelemelerde ilk kez rastlanan dört çeşit canlı türü keşfedildi.Yeni keşifte, balık, kurbağa, uğur böceği ve çekirgenin yeni türleri keşfedildi.



Kaynak: Gençbilim/Dünyabülteni(26 Ocak 2012,17:22)


nötrino 28 Ocak 2012 10:45

Keşfedilen Son Canlılar/Yeni Türler
 
46 Yeni Canlı Türü Daha Keşfedildi

Güney Amerika ülkesi Surinam'da çalışmalarını yürüten bilim insanları yeni keşfedilen dört çeşit canlı türüne ilaveten 40'dan fazla yeni canlı türü daha keşfettiler.

Conservation International (Uluslararası Koruma) derneği tarafından yürütülen araştırmalarda toplam 1,300 canlı türü kayda geçirildi. İlk incelemelere göre, bu canlılardan 46’sının daha önce tesbit edilmemiş canlı türleri oldukları tahmin ediliyor.

Uzmanlar, yerliler ve öğrencilerin katıldığı araştırmanın sonucunda keşfedilen canlıların tasnif ve sınıflandırma işlemi ise sürüyor. Surinam'da yaklaşık yirmi yıldır süren araştırmanın son safhasını oluşturan üç haftalık incelemeye katılan uzmanlardan Dr. Trond Larsen ülkedeki incelemeler sonucu elde edilen bulguların son derece değerli olduğunu belirtti.

Araştırmanın yürütüldüğü ormanlık bölge içinde kilometrelerce yol alıp hiçbir insan izine rastlanmadığını söyleyen Larsen sonsuzluk hissi veren orman dokusunun, dünya üzerinde gerçek anlamda "vahşi hayatın" sürdüğü sayılı yerlerden biri olduğuna dikkat çekti. Araştırma bölgesinin koruma altına alınması için girişimlerin sürdüğünü belirten Doktor Larsen, "vahşi hayat koruma altına alınmazsa devamlılığı garanti değildir" uyarısında bulundu.


Kaynak:BBC Türkçe(27 Ocak 2012,23:46)


nötrino 18 Nisan 2012 15:15

Karides Benzeri 'Amfipod Cinsi' Canlı Türü
 
Karidese Benziyor Ama Değil


ABD'nin New Mexico eyaletinde karides benzeri yeni bir canlı türü keşfedildi.

Yeni canlı türünün bir ay önce, hükümete bağlı Toprak Yönetim Bürosu (TYB) adlı kuruluş için çalışan bilim adamlarınca, Carlsbad Cavern Ulusal Parkı yakınındaki bir mağarada, yerin en fazla 24 metre altındaki bir toprak altı havuzunda bulunduğu belirtildi.TYB'den yapılan açıklamada, yeni canlı türünün, mağaradaki potas madeninin geliştirilmesi planları çerçevesinde yapılan, bölgenin biyolojik dökümünü çıkarma çalışmaları sırasında keşfedildiği bildirildi.

TYB üst düzey mağara uzmanı bilim adamı Jim Goodbar, karidese benzer yapısıyla dikkati çeken amfipod cinsi yeni canlı türünün belki de milyonlarca yıldan beri dünyada varolmasına karşın ilk kez gün ışığına çıkarıldığını söyledi.Amfipod cinsi canlılar, vücutlarındaki 21 ense halkasında bulunan 19 çift ayakları ve yandan basılmış gibi duran vücutlarıyla diğer canlılardan ayırt ediliyor.

Tam olarak ne ile beslendiği ve suda nasıl yolunu bulduğu bilinmeyen bu yeni canlı türüne henüz bir ad konulmuş olmamasına karşın bu türün Parabogidiella grubuna mensup olduğunu belirten Goodbar, bu gruptaki canlıların genellikle yeraltı sularında bulunduğuna ve çok nadiren doğrudan incelenebildiğine dikkati çekti.

ABD'deki kamuya ait alanlardaki biyolojik çeşitliliği ve verimliliği koruma konusunda çalışmalar yapan hükümete bağlı bir kuruluş olan TYB, ülkedeki 1 milyon 20 bin kilometrekarelik bir alanın yönetiminden sorumlu bulunuyor.



Kaynak : Ntvmsnbc / AA (18 Nisan 2012,14:25)


nötrino 1 Mayıs 2012 18:03

Yeni Keşfedilen Canlı Türleri (Bilinmeyen Canlılar) / 24 Farklı Sürüngen Türü
 
24 Yeni Kertenkele Türü


Karayip adalarında, kertenkele adıyla bilinen 24 yeni sürüngen türü bulundu.

Pennsylvania Eyalet Üniversitesi Biyoloji Profesörü Blair Hedges başkanlığındaki araştırma ekibinin Zootaxa adlı bilimsel dergide yayımlanan 245 sayfalık araştırmasında yeni keşfedilen sürüngen türleri bilimsel adları konularak tanımlandı ve sınıflandırıldı.

Dergide yayımladıkları araştırmada bulunan yeni türlerin DNA dizilimlerini çıkaran araştırmacılar, yeni türlerin sayı ve şekillerine ilişkin sınıflandırmalarıysa keşfettikleri türler üzerinde yaptı.Ayrıca dünya müzelerinde bulunan kertenkele örnekleriyle buldukları türleri kıyaslayan araştırmacılar, bu kertenkele örneklerinden 39'unun Karayip adalarında bulunduğunu ortaya çıkardı.

Hedges dergide yer alan yazısında yeni bulunan türlerden yarısının nesillerinin tükendiğini ya da tükenmek üzere olduğunu ve Karayip adalarında bulunan tüm türlerin neslinin tükenme tehlikesiyle karşı karşıya bulunduğunun altını çizdi.



Kaynak : AA / Zootaxa (01 Mayıs 2012,14:37)


nötrino 24 Haziran 2012 11:37

Yeni Keşfedilen Canlı Türleri (Bilinmeyen Canlılar) / Endemik Solucan Türü
 
Van Gölü'nde Yeni Canlı Türü Bulundu

Van Gölü'nde bilim insanları tarafından yapılan araştırmaların sonucunda bir canlı türü daha tesbit edildi.

Yıllardan bu yana sadece endemik bir tür olan İnci Kefali balığı ile onların besin kaynağı olan planktonların yaşadığı sanılan gölde bilim insanları, yaptıkları araştırmalarla bilim literatürüne ilk defa girecek olan ve boyu 1.5-2 santimetre arasında değişen yeni bir canlı türünün varlığını ortaya çıkardı.

1.5 yıl boyunca Van Gölü'nün 35 ayrı noktasında araştırmalarını sürdüren Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Hidrobiyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Arslan, bu canlının da İnci Kefali gibi endemik bir tür olduğunu belirterek, " Van Gölü'nde yaşayan bir solucan türü daha tesbit ettim. Bizim burda tesbit ettiğimiz solucan türü yine Van Gölün'e özgü endemik bir tür solucan. Gözle rahat bir şekilde görülebiliyor." dedi.

''Bu Canlı Türüne 'Enchytraeus Vanıı' Adını Verdim''

Bilim dünyasında her canlının aynı insanlar gibi bir adı ve bir soyadı olduğunu söyleyen Doç.Dr. Arslan, şöyle devam etti: "Yeni bir tür bulunduğunda isimlendirme ya bir kişinin soyadına atfen ya da canlının yaşadığı yere atfen verilebilir. Bu solucan da sadece Van Gölü'nde yaşadığı için bu türe 'Enchytraeus vanii' adını verdim. Böylece Van Gölü'nün ikinci bir endemik türü oldu."



Kaynak : Ntvmsnbc - Ajanslar (23 Haziran 2012,14:34)


nötrino 7 Temmuz 2012 11:25

Bu Kurbağanın Bilimsel Adı Prens Charles!


Yeni keşfedilen bir kurbağa türüne Galler Prensi Charles'ın ismi verildi.

Çevreci Amphibian Ark örgütünden yapılan açıklamada, Prens'in yağmur ormanlarının korunması için harcadığı çabalardan ötürü, yeni bulunan kurbağaya "Hyloscirtus princecharlesi" isminin verildiği belirtildi.

Yeni keşfedilen hayvan türlerine insan isimleri verilmesinin olağandışı olduğunu kaydeden örgüt, bu kararla Prens Charles'ı onurlandırmak istediklerini belirtti.Prens Charles, dünya çapında yağmur ormanlarının korunması için yürütülen çalışmalara destek veriyor.


Kaynak : CNN (06 Temmuz 2012,10:27)


nötrino 14 Temmuz 2012 12:37

Yuvarlak Kaplumbağa
 
Dünyanın En 'Yuvarlak' Kaplumbağası


Bilim insanları, 60 milyon yıl önce yaşamış olan ve dönemin en büyük yılanı Titanoboa'dan bile daha obur olduğu anlaşılan ‘yuvarlak’ bir kaplumbağa keşfetti.

Güney Amerika ülkesi Kolombiya’da bulunan dev kaplumbağanın kabuğu, neredeyse bir tekerlek kadar yuvarlak. Cerrejón kömür madenindeki La Puente çukurunda bulunan kaplumbağa kabuğu, aynı yerde yapılan önemli keşiflere bir yenisini ekledi.Aynı madende daha önceden Cerrejonisuchus improcerus ve Acherontisuchus guajiraensis timsah türlerine ait fosil bulunmuştu. Timsahların yanı sıra, küçük bir araba boyutundaki Carbonemys cofrinii ve kalın kabuklu Cerrejonemys wayuunaiki kaplumbağa türlerinin fosilleri de Cerrejón madeninden çıkarılmıştı.

Dinozorların yok olmasının ardından vahşi doğaya egemen olan dev kertenkeleler, küçük canlıların yanı sıra birçok büyük hayvanları da avlıyordu. C. improcerus timsahı, boyu neredeyse 14 metreyi bulan Titanoboa yılanı için çok kolay bir avdı. Timsahın boyu ise 1.8 ile 2.1 metre arasında değişiyordu.

'Tropik' Kaplumbağalardan
Puentemys mushaisaensis olarak adlandırılan kaplumbağanın kabuğu, 1.5 metre genişliğinde. Kaplumbağanın büyüklüğü, dinozorların yok olmasının ardından patlayan kertenkele nüfusunun ne kadar elverişli bir ekosistemde yaşadığına da işaret ediyor.

Araştırmacılar, normal boyuttaki timsahları rahatlıkla yutsa da, Titanoboa’nın ağzını ardına kadar açmasına rağmen P. Mushaisaensis’i ısırmayı başaramadığını belirtti. Panama’nın Smithsonian Tropikal Araştırma Enstitüsü’nden Carlos Jaramillo, “Soğukkanlı kaplumbağanın çok geniş bir kabuğa sahip olması, güneşten de yeterince ısı toplamasını sağlıyordu.P. Mushaisaensis’in kabuğu, normal kaplumbağalara göre çok daha yuvarlaktı” dedi.

Bilim insanları, on milyonlarca yıl önce kertenkele ve diğer hayvanların devasa boyutlara ulaşmasının birçok sebebe bağlı olabileceğini düşünüyor. Bunlar arasında çok çeşitli gıda seçeneği, büyük bir yaşam alanı ve iklim değişikliği bulunuyor. Örnek olarak, sıcak hava P. mushaisaensis ve benzeri soğukkanlı hayvanların vücut sıcaklıklarını dengelemeleri için çok ideal bir çevre faktörüydü.


Kaynak : Ntvmsnbc / BBC (13 Temmuz 2012,14:08)


nötrino 25 Temmuz 2012 12:19

Yeni Keşfedilen Canlı Türleri (Bilinmeyen Canlılar) / 60 Gözlü Solucan
 
12 mm Boyunda 60 Gözlü Solucan


İngiltere’nin Cambridge kenti yakınlarında keşfedilen 12 milimetre uzunluğundaki bir solucan türünde tam 60 göz olduğu tesbit edildi.

Doğadaki en tuhaf hayvanlardan birisi, İngiltere’nin Cambridge kentinde bulundu.Bedfordshire Doğal Yaşam Vakfı Direktörü Brian Eversham tarafından keşfedilen solucanda tam 60 göz tesbit edildi.Solucanı tesadüfen keşfettiğini belirten Eversham, “Bir pazar sabahı doğada fotoğraflar çekiyordum. Bir kütüğü kaldırdım ve altından bu sevimli arkadaş çıktı” dedi.


Hollanda ve Kuzey İrlanda'da keşfedilen solucan türlerine benzeyen 12 milimetrelik solucanın, yepyeni bir tür olduğu düşünülüyor.

Kökeninin Yeni Zelanda ya da Avustralya olduğu belirtilen solucanın, İngiltere’ye gemilerle geldiği tahmin ediliyor.Bilim insanları, solucanın kökenini tam olarak tesbit edebilmek için DNA testi yapılacağını açıkladı.



Kaynak : Ntvmsnbc - Ajanslar / BBC (25 Temmuz 2012,10:23)


nötrino 11 Ağustos 2012 10:37

Yeni Keşfedilen Canlı Türleri / Yeni Bir Kuş Türü: Capito Fitzpatricki
 
Yeni Bir Kuş Türü Keşfedildi


And Dağlarının doğu kısmını oluşturan Cerros del Sira silsilesindeki bir ormanda Capito Fitzpatricki adı verilen yeni bir kuş türü keşfedildi.

Peru'daki And Dağlarında yeni bir kuş türü keşfedildi. Vücudunun üst kısmı ve baş tarafı siyah olan ve açık renkteki karnı ve kırmızı göğsüyle dikkati çeken yeni kuş türü, And Dağlarının doğu kısmını oluşturan Cerros del Sira silsilesindeki bir ormanda keşfedildi.ABD'li kuşbilimcilerce 2008 yılında bölgeye yapılan bir gezi sırasında keşfedilen kuş türü, Amerikan Kuşbilimciler Birliği'nin resmi yayını, "The Auk" dergisinin Temmuz sayısında bilim dünyasına tanıtıldı.

Cornell Üniversitesi'nden Michael G. Harvey, Glenn Seeholzer, Ben Winger ile Peru'daki, "Universidad Nacional de San Agustin" üniversitesinden Daniel Caceres adlı kuşbilimciler, keşfettikleri kuş türüne "Capito fitzpatricki" adını verdi.Meyveyle beslenen, "Capito fitzpatricki"nin, "kırmızı bantlı barbet" adlı kuş türünün yakın akrabası olduğunu belirten kuşbilimciler, yeni türün "kırmızı bantlı barbet"ten, kanadı, beli ve kalçasının farklı rengi ve daha geniş ve daha koyu kırmızı göğüs bandıyla ayırt edildiğini kaydetti.

Dergideki yazıda "Capito fitzpatricki"nin yeni bir tür olduğu ise, kuşun mitokondriyal DNA dizilimini, aynı familyadan Capito cinsinin mitokondriyal DNA dizilimiyle karşılaştıran Jason Weckstein tarafından gösterildi.Keşfi yapan kuşbilimciler yeni türe, 1970'li ve 1980'li yıllarda Peru'da 7 yeni kuş türü keşfeden, Cornell Üniversitesi Kuşbilimi Laboratuvarı İcra Direktörü John W. Fitzpatrick'e ithafen Capito Fitzpatricki adını verdiklerini belirtti.



Kaynak : CNN / The Auk (07 Ağustos 2012,12:48)


nötrino 12 Ağustos 2012 12:09

Sinopoda Cinsi Dev Örümcek: Sinopoda Scurion
 
Gözsüz Beyaz Dev Örümcek Keşfedildi


Bilim adamları, Laos'ta hiç gün ışığı almayan bir mağarada, gözü olmayan, beyaz renkte Sinopoda cinsi örümcek buldu.

Alman Senckenberg Araştırma Enstitüsü Örümcek Bilimi Bölümü Başkanı Peter Jaeger, pasta tabağı büyüklüğündeki örümceğin gözlerinin olmadığını, vücut ve bacaklarının beyaz, ayrıca tüylü olduğunu söyledi. Bu cins örümceklerin varlığını bildiklerini belirten Jaeger, ancak ilk kez renksiz ve gözsüz olan örümceği bulduklarını kaydetti.

Sinopoda Scurion'un altı santimetrelik bacak uzunluğu ve 12 milimetrelik gövdesiyle türünün küçük örneklerinden olduğunu ifade eden Jaeger, mağaralarda yaşayan örümceklerin ortama uyum sağlamak için çeşitli yöntemler geliştirdiğini, örneğin bazılarının sekiz gözlü olduğunu bildirdi. Laos'ta hiç gün ışığı almayan mağarada bu örümceğin yanı sıra karanlıkta yaşamaya uyum sağlamış balıklar ve akrepler bulundu. Konuyla ilgili bilimsel makale "Zootaxa" bilim dergisinde yayımlandı.



Kaynak : Gençbilim / Zootaxa (11 Ağustos 2012,11:15)


nötrino 20 Ağustos 2012 10:27

Yeni Keşfedilen Canlı Türleri / Köpekbalığı Türleri
 
Yeni Köpekbalığı Türleri Keşfedildi


Bilim insanları, Hint Okyanusu’nda iki ay süren araştırmalarında, derin sularda yaşayan yüzlerce tuhaf görünümlü köpekbalığına rastladı.

ABD’nin California eyaletindeki Moss Landing Deniz Laboratuvarları’ndan Paul Clerkin, Mart ve Nisan aylarında yapılan araştırmalarda en az sekiz yeni köpekbalığı türü keşfettiklerini belirtti. Araştırmacılar, okyanusun derinliklerindeki canlılara ulaşabilmek için dev ağlar kullandı. Clerkin, “Yaklaşık bir ton köpekbalığı yakaladık. 350 köpekbalığını inceleme altına aldık” dedi.

Köpekbalıkları, Mauritius adasının güneyinde kalan, denizaltı dağlarının bulunduğu bir bölgede, 2000 metre derinlikte keşfedildi. Clerkin, her gün sulardan onlarca köpekbalığı çıkardıklarını, bazılarının çok nadir rastlanan türlere ait olduğunu, bir kısmının daha önceden izine rastlanmamış yeni türler olduğunu belirtti.Clerkin, keşfettikleri yeni türler hakkında, “Bu balıklar Discovery Channel’ın Shark Week programında gördüğünüz büyük beyaz köpekbalıklarına benzemiyor... Burunlarında bıçak yarasına benzeyen izler, Ay kadar beyaz gözleri var. En az bir köpekbalığında ise kıvrımlı ve testere gibi tırtıklı bir omurga tesbit ettik” dedi.

''Okyanusları Yeterince Keşfetmedik''

Clerkin, buldukları en büyük köpekbalığının üç metre boyundaki bir lekeli kedibalığı (Pseudotriakis microdon) olduğunu söyledi. OurAmazingPlanet sitesine konuşan ABD’li araştırmacı, “Bu canlıya rastlamak gerçekten çok zor. Ancak onlarcasını görmüş olmam sanıldığının aksine sayılarının daha fazla olduğuna işaret ediyor” ifadesini kullandı. Toplamda 35 tane lekeli kedibalığı yakaladıklarını belirten Clerkin, “Bu canlıların yaşadığı suların tamamını keşfetmemiş olabiliriz... Kanımca köpekbalıkları hakkında henüz anlamadığımız daha birçok konu var” dedi.

Araştırmacılar, yakaladıkları her köpekbalığı üzerinde 80-90 ölçüm yaptıklarını, ayrıca topladıkları genetik numuneleri karşılaştırma yapmak için laboratuvarlara gönderdiklerini belirtti. Clerkin, yeni türlerin adlandırılması aşamasında bilim alanındaki akıl hocalarının isimlerini kullanabileceğini belirtirken, “Belki de bir tanesine annemin adını da koyabilirim” dedi.



Kaynak : Ntvmsnbc / OurAmazingPlanet (16 Ağustos 2012,14:27)


nötrino 20 Ağustos 2012 10:41

Trogloraptor Adı Verilen Familyaya Dahil Edilen Yeni Bir Örümcek Türü : Marchingtoni
 
Yeni Bir Örümcek Türü Daha Keşfedildi


Amerika Birleşik Devletleri'nde yeni bir örümcek türü keşfedildi. Yeni örümcek türünün dahil edildiği familyaya, Trogloraptor adı verildi.

ABD'nin Oregon eyaletinin güneyindeki bir mağarada yeni bir örümcek türü keşfedildi.Yeni bulunan örümcek türüne, bilim adamlarını Grants Pass kentinin hemen dışındaki örümceklerin bulunduğu mağaraya götüren Douglas ilçesi Şerif Yardımcısı Dave Marchington'a ithafen 'marchingtoni' adı verildi.Amatör araştırmacılar tarafından California Bilimler Akademisi'ne gönderilen örümceğe ait örnekleri inceleyen böcekbilimciler, diğerlerine göre çok büyük değişikliğe uğramış olmasından dolayı bu örümcek türünün kendi cinsine göre tasnif edilmiş bir familyaya dahil edilmesinin gerektirdiğini belirtti.

Madeni bir doların yarısı büyüklüğündeki yeni örümcek türünün dahil edildiği familyaya, korkutucu ön kıskaçlarından esinlenerek mağara haramisi anlamına gelen Trogloraptor adı verildi.California Bilimler Akademisi böcekbilimcisi Charles Griswold, basit bir ağ kuran örümceğin neyle ve nasıl beslendiğinin henüz bilinmediğini söyledi.Keşfedilen yeni örümcek türü ve familyası ZooKeys adlı bilimsel derginin internet sitesinde yer aldı.



Kaynak : Ntvmsnbc - Ajanslar / ZooKeys (18 Ağustos 2012,10:08)


nötrino 23 Ağustos 2012 10:42

Yeni Keşfedilen Canlı Türleri (Bilinmeyen Canlılar ) / Kaniş Güvesi
 
Esrarengiz Böceğin Sırrı


Bilim insanı Arthur Anker, Venezuela’da çektiği gizemli böcek türünün fotoğrafını internette paylaştı.

Araştırmacı Arthur Anker’ın Flicker hesabından paylaştığı fotoğraf tartışmaya neden oldu.Taksonomist Anker'ın görüntülediği, şişkin gözleri ve tüylü derisiyle ne olduğu çözülemeyen canlının fotoğrafı, internetteki takipçilerini şaşırttı. Fotoğrafın sahte olduğu da gelen yorumlar arasındaydı. Anker, ‘Kaniş Güvesi’ olarak adlandırdığı bu karenin aslında bir güve fotoğrafı olduğunu belirtti. Araştırmacı, çok ayaklı güve türünün fotoğrafını Venezuela’da çekti.

Canlıların sınıflandırılması üzerine çalışan Dr. Anker’ın, Flicker hesabında birçok etkileyici ve sıra dışı hayvan fotoğrafları bulunuyor. Anker'ın gezileri sırasında doğada çektiği kimi zaman sevimli kimi zaman korkutucu fotoğraflarının internette büyük bir takipçi kitlesi var.



Kaynak : Ntvmsnbc / BBC (22 Ağustos 2012,12:32)


nötrino 13 Ekim 2012 13:36

Bilinmeyen Deniz Canlısına Ait Gizemli Göz
 
Sahile Vuran Gizemli Göz


ABD’nin Florida eyaletinde kıyıya vuran ‘dev bir göz’ uzmanları şaşkına çevirdi. Deniz biyologları, mavi renkli gözün hangi deniz canlısına ait olduğuna dair kesin bir fikir üretebilmiş değil.

Fort Lauderdale kentinin kuzeyinde kalan Pompano Beach’de kıyıya buran dev ve gizemli göz, uzmanların kafalarını bir sürü soru işaretiyle doldurmuş durumda. Çarşamba günü kumsalda rutin yürüyüşlerinden birini yapan Gino Covacci tarafından bulunan gözün, hangi canlıya ait olduğu bilinmiyor. Bazı uzmanlar, denizlerdeki kirliliğin, varlığından haberimizin olmadığı canlıların ortaya çıkmasına yol açtığını bile öne sürüyor. İki avucu dolduracak kadar büyük olan gözün hangi canlıya ait olduğunu anlamaya çalışan ABD Balık ve Vahşi Doğa Koruma Komisyonu’nun sözcüsü Carli Segelson, “Gözü inceleme şansı buldum. Bir beyzbol topundan daha büyük... Açıkçası çok güzel bir göz” dedi.

Buzdolabında Sakladı
Gözü bulan kişi olan Covacci, yerel gazetelerden Sun Sentinel’e yaptığı açıklamada, “gözün dalgaların üzerinde gidip geldiğini, ne olduğunu ilk başta anlamadığı küre şeklindeki cismi tekmelediğini, ancak kürenin geri geldiğini” ifade etti. Covacci, daha sonra ne olduğunu fark ettiği gözü plastik bir poşete koyduğunu, eve gittiğinde de buzdolabında sakladığını söyledi. Covacci, “Çok, çok tazeydi... Ben poşete koyarken üzerinde hala kan vardı” dedi. Covacci, gizemli gözü buzdolabına kaldırdıktan sonra polisi aradı ve polis aracılığıyla Florida Balık ve Vahşi Doğa Koruma Komisyonu’yla temas kurdu.

Göz Rengi Sahibini Belli Edebilir
Komisyonun sözcüsü Segelson, gizemli gözün sahip olduğu mavi rengin, hangi canlıya ait olduğunu gösteren ipucu taşıyabileceğini söyledi. Segelson, “Belli tür balıkların gözleri mavi renk oluyor” dedi. Bazı uzmanlar, gözün dev bir mürekkep balığı veya kılıçbalığına ait olabileceğini düşünürken, birçokları mürekkep balığı ile ahtapot olasılığını gözden çıkarmış durumda. Bunun sebebi, “gözün etrafında kemik yapısı olduğunun fark edilmesi.” Ancak ahtapot ve mürekkep balığı omurgasız hayvanlar olarak biliniyor.Uzmanların cevaplamaya çalıştığı bir diğer soru, dev mavi gözün nasıl olup da kıyıya vurduğu. Bir olasılık, bir balıkçının yakaladığı balıkları temizledikten sonra artıkları denize boşaltırken gözü de suya düşürmüş olması. Segelson, en son olasılığa değinirken, “Florida kumsallarına her zaman ilginç şeyler vurur” diyerek güldü.



Kaynak : Ntvmsnbc / BBC (13 Ekim 2012,09:38)


nötrino 2 Kasım 2012 11:12

Tarantula Türü
 
Yeni Tarantula Türü Keşfedildi


Brezilya'daki Amazon yağmur ormanlarında daha önce hiç bilinmeyen rengarenk tarantula türleri keşfedildi.

"ZooKeys" dergisinde yayımlanan araştırmaya göre pembe, mor ve turuncu renkli tarantulalar, siyah renkli akrabalarının tersine ağaçlarda yaşıyor.Sao Paulo Üniversitesi'nden Rogerio Bertani, Brezilya'nın güneyinde yaptıkları araştırmalar sırasında 9 yeni tarantula türü belirlediklerini söyledi.Örümceklerin dünyada şimdiye kadar keşfedilen en küçük tarantulalar olduğunu belirten Bertani, tarantulaların olağandışı renkleri nedeniyle evcil hayvan endüstrisinin hedefi olabileceği uyarısında bulundu.İlk kez 1841 yılında keşfedilen ağaç tarantulaları, yerde yaşayan siyah akrabalarına göre daha küçük. Ağaç tarantulaları, ağaç gövdelerine tırmanabilmelerine olanak tanıyan uzun bacaklara sahip.


Kaynak: AA / Zookeys (01 Kasım 2012)


_EKSELANS_ 11 Şubat 2013 03:36

En İlginç ve Bilinmeyen Hayvan Türleri

Arap Tavşanı
Kanguru, tavşan, köstebek, sincap ve fareyi andıran sevimli yaratığa Arap tavşanı dense de özellikle Anadolu'da da yaşayan bir fare türüdür...

Yıldız Burunlu Köstebek
Kuzey Amerika ve Kanada'da rastlanan bu hayvan türü tam bir toprak altı hükümdarı. Sivri tırnakları sayesinde hızlıca yol katedebilen yıldız burunlu köstebek bir avuca sığabilecek kadar küçük.

Deniz Domuzu
Yalnızca Şubat ve Mart aylarında Antarktika'da görülen deniz domuzları derisinin tuğla rengiyle dikkatleri çekiyorlar...

Beyaz Kaplumbağa
Çin kültüründe önemli bir yeri olan beyaz kaplumbağalar, kreme çalan pembe renkleri ve yumuşak dokularıyla dikkat çekiyor...

Blobfish
Avustralya ve Tazmanya'nın açıklarındaki çok derin sularda yaşayan bu balık türü, yaşadıkları derinliklere inmek pek mümkün olmadığı için insanlar tarafından daha çok yeni keşfedilebilmiş bir türdür.

Yeti Crab
Bilimadamlarının 2005 yılında keşfettiği Yeti Crab sarı kürklü bir yapıya sahip. Güney pasifikte yaşayan bu yengeç türünün 10 adet bacağı bulunuyor.

Hispaniolan
Sarı kafalı Küba solenodonu olarak bilinen hispaniolanlar, uzun sivri burunlu bir fareye benzerler ve Tanrekgiller sınıfındandırlar. 20 santimetreden biraz daha uzun olan bu hayvan, ısırdığı kurbanına zehir enjekte edebiliyor.

Aye Aye
Boyu 36-44 cm olan lemur türü bir maymundur. Kuyruğu 25 cm'yi bulan aye aye genellikle bambu ormanlarında yaşadığı için "yaldızlı bambu maymunu" olarak da adlandırılır.

Komondor Köpeği
Issız ve uzak bölgelerde kullanılan tipik bir sürü koruma köpeğidir.

Saiga (Bozkır Antilobu)
Orta Asya’da yaşayan Saiga'nın burnu, soluduğu havadaki toz ve kum zerrelerini süzmeye ve soğuk aylarda havayı ılıtmaya yardımcı olur.

Hagfish
Yılan balığına benzerliği ile dikkat çeken Hagfish, başka balıkların vucuduna başını sokarak yaşamını sürdürür.

Deniz Ejderhası
Dalış ekiplerinin çok seyrek olarak rastladıkları bir tür olan deniz ejderhaları, son derece zarif bir canlı olarak biliniyor...

Loris
Güney Asya'nın yeşillik bölgelerinde yaşar. Son derece yavaş hareket eden hayvanlardır.

The Indian Gharial (Ganj Timsahı)
Hindistan'da Ganj nehrinde yaşar. Boylan 7 m'ye kadar ulaşabilen bir sürüngen türüdür.

Hairy Frogfish (Kurbağa Balığı)
Deniz altı çölünün başka bir üyesi olan kurbağa balığı, dilediği anda kumun içinde görünmez hale gelebilir.

Dumbo Octopus
Ahtapot türü olan Dumbo Octopus, okyanusun en derin bölgelerinde yaşar.

Shoebill
Doğu Afrika'da yaşayan bir kuş türü. 19. yüzyılda keşfedilen Shoebill'in kanat genişliği 7 metreyi buluyor. Shoebill saldırı esnasında oldukça hızlı ve güçlüdür.

Axolotl
Meksika'da yaşayan bir tür semenderdir ve halk tarafından yemek olarak tüketilmektedir. Axolotller'in kendilerini yenileme kabiliyetleri vardır. Vücutlarının bir parçasını kaybetseler bile kendilerini iyleştirip parçayı tekrar oluştururlar.

Volan-boyunlu Kertenkele
Boynunun etrafında, tehdit edildiğinde ortaya çıkan, geniş, yuvarlak bir yaka gibi yaydığı deriden bir gerdanlık vardır

Tarsier
Filipinler'de yaşayan Tarsier'in gözleri beyinlerinden büyük. Yaklaşık 10 santim boyundaki Tarsier, bir insan eline rahatlıkla sığabilir.

Uzun Burunlu Maymun
Güney Amerika'nın sulak ormanlarında rastlanan uzun burunlu maymunlar koku almaya duyarlı iri burunlarıyla dikkat çekerler.

Cüce İpek Maymunları
Doğduğunda yalnızca 15 gram olan ve Güney Amerika kıtasının en küçük maymunu olan cüce ipek maymunları, kısa boylarına rağmen 5 metre sıçrayabiliyor.

Sphynx
Dünyada bilinen tüysüz üç kedi ırkından biridir. Doğduklarında kısa da olsa tüm vücutları tüylerle kaplıdır ancak büyüdükçe tamamen tüysüz kalırlar.

Güneş Ayısı
Güneş ayıları genellikle Güneydoğu Asya'daki yağmur ormanlarında yaşarlar. Ayı türlerinden en kısa olanıdır.



nötrino 26 Şubat 2013 18:32

Yeni Keşfedilen Canlı Türleri
 
Dünya'nın En Derin Noktasında Yeni Canlı Keşfi


Dünyaca ünlü yönetmen James Cameron, Mart 2012’de dünyanın en derin noktası olan Challenger Deep’e tek başına inen ilk insan olmuştu. 11 bin metre derinlikte çekilen görüntüler, bilim dünyasına okyanusların daha önceden hiç görülmemiş görüntülerini sunarken, videoyu inceleyen bilim insanları, iki yeni canlı türünün keşfedildiğini açıkladı.Cameron, 26 Mart 2012 tarihinde, Guam adasının 320 km güneybatısında yer alan ve Büyük Kanyon’un neredeyse 120 katı genişliğindeki Mariana Çukuru’nun en derin noktası Challenger Deep’e inmeyi başardı.

Dünyanın en izole noktasında çekilen görüntüleri inceleyen ABD’nin San Diego Üniversitesi’ne bağlı Scripps Okyanus bilimi Enstitüsü’nden Natalya Gallo, Cameron’ın görüntülediği canlılar arasında yeni bir deniz hıyarı türü bulunduğunu belirtti.
OurAmazingPlanet sitesine açıklama yapan Gallo, ‘Challenger Deep noktasında büyük miktarda bulunan deniz hıyarının yeni bir tür olduğuna neredeyse emin olduklarını’ ifade etti.

Yeni Bir Canlı Daha
Gallo, inceledikleri görüntülerde solucan mürekkep balığına ait de yeni bir tür keşfetmiş olabileceklerini belirtti. Solucan mürekkep balıklarının deniz tabanının üzerinde, orta derinlikteki sularda yaşadığını belirten Gallo, “İlk bakışta bir mürekkep balığını andırıyorlar çünkü beslenmek için değişime uğramış bir sürü kıskacı bulunuyor” dedi Gallo, daha önceden incelenme şansı bulunmadığı düşünülen yeni türlerin fiziksel olarak incelenmesinin de zor olduğunu söyledi. Cameron’ın Deepsea Challenger adlı en son teknolojiyle üretilen denizaltının kameraları tarafından çekilen görüntüler, aynı zamanda ‘xenophyophores’ olarak bilinen ve tek hücreli en büyük canlılardan olan amipleri de gözler önüne serdi.

Gallo, Cameron’ın Challenger Deep noktasında çektiği videonun yanı sıra, Solomon Denizi’nin batısındaki New Britain Trench ile Pasifik’teki Ulithi mercan adasında yapılan keşifleri de inceledi. Araştırmacı, “Okyanus tabanının sadece çok küçük bir kısmı keşfedildi. Challenger Deep noktasına inilmesi, önümüzde daha yapılması gereken ne kadar çok keşif olduğunu gösteriyor” dedi. Gallo, çalışmasını New Orleans kentinde düzenlenen Göl ve Okyanus Bilimi Derneği’nin konferansında sundu.



Kaynak: Ntvmsnbc / Telegraph (26 Şubat 2013,10:28)


nötrino 5 Haziran 2014 17:37

Dünyada Başka Örneği Olmayan Örümcek

Bilim insanları Mekong Bölgesi’nde son iki yılda 367 yeni tür keşfetti. Bunlar arasında gözleri olmayan bir örümcek ve dev bir uçan kurbağa da var. Dünya Doğayı Koruma Vakfı (WWF), Mekong Bölgesi'nde aralarında yaprak burunlu yarasa, uçan sincap ve kurbağanın da bulunduğu çok sayıda yeni türün keşfedildiğini açıkladı.

'Gizemli Mekong' adı verilen raporda, bilim insanları 2012-2013 yıllarında 290 bitki, 24 balık, 21 amfibi, 28 sürüngen, üç memeli ve bir kuş türünün keşfedildiğini kaydetti. Mekong Nehri, Vietnam'dan okyanusa dökülmeden önce Güney Çin, Myanmar, Laos, Tayland ve Kamboçya'dan geçiyor. WWF Myanmar Koruma Programı Müdürü Michelle Owen, “Bu türlerin keşfi, Mekong Bölgesi'nin dünyanın en zengin ve biyolojik açıdan en seçkin bölgesi olduğunu kanıtlıyor“ dedi.

Dr. Peter Jäger tarafından keşfedilen ve rapordaki türlerden biri olan avcı örümcek, Laos'taki bir mağarada bulundu. Yeni örümcek türü dünyada gözleri olmayan tek örümcek olarak açıklandı. Buna neden olarak sürekli karanlıkta yaşıyor olması gösterildi.

Bir diğer tür de Helen'in Uçan Kurbağası olarak adlandırıldı. Vietnam'ın Ho Chi Minh kentinden 100 kilometre uzakta bulunan kurbağa büyük gözlere sahip ve ağaçtan ağaca büyük elleri ile ayaklarını kullanarak süzülerek gidiyor ve sadece üremek için yere iniyor.

Vietnam'daki keşiflerden bir diğeri de yaprak burunlu yarasa. Yarasanın çiçeğe benzer bir burnu olduğu belirtildi. Laos'ta bir de uçan bir sincap bulundu. Kırmızı ve beyaz kürke sahip olan sincap, türünün ilk örneği. 1997'den beri bölgede 2 bin 77 yeni tür bulunmuştu. Böylece sayı daha da artmış oldu.

Kaynak: DW (05 Haziran 2014, 13:51)


nötrino 7 Şubat 2016 20:48

Yeni Bir Tarantula Türüne Johnny Cash'in Adı Verildi

ABD'de, California'daki Folsom cezaevi yakınlarında yaşayan yeni bir siyah tarantula türüne, 2003 yılında ölen ünlü Amerikalı şarkıcı Johnny Cash'in adı verildi.Siyahlar içinde sahneye çıkmasıyla ve Country tarzındaki müziğiyle tanınan Johhny Cash, Folsom cezaevi hakkında bir şarkı yazmış ve 1960'larda cezaevindeki mahkumlara bir dizi konser vermişti

'Aphonopelma johnnycashi' adı verilen örümcek, ABD'nin güneyinde bulunan 14 yeni tarantula türünden biri oldu. ZooKeys adlı derginin verdiği bilgiye göre, araştırmacılar Aphonopelma cinsinden tarantulaların türlerini mercek altına aldı. Daha önce bu cins tarantulalardan 50'nin üzerinde bulunduğu düşünülüyordu.Ancak Alabama eyaletindeki Auburn Üniversitesi'nde yaptığı doktora çalışmaları sırasında tarantulaları inceleyen Chris Hamilton, bu türlerin sayısını 29'a indirmekle kalmadı, daha önce bilinmeyen 14 yeni tarantula türünü de tanımladı.


Doktorasını bitirdikten sonra Florida Doğa Tarihi Müzesi'nde çalışmaya başlayan Hamilton, "farklı çalışmalarda, farklı isimlerle literatüre giren türleri elemeye çalıştık" dedi. "Bunu yapmanın tek yolu hem müze koleksiyonlarında bulunan hem de doğada yaşayan 3000'den fazla örneği incelemekti. Birçok isim elendi. 14 tane benzersiz ve yeni tarantula türü bulundu." Hamilton'a göre, California'da bulunan Aphonopelma johnnycashi, bir başka türe benzediği için daha önce farkedilmemiş. Ancak bu türün erkeklerinin daha koyu siyah olduğu, gen yapısı incelenince de ayrı bir tür olduğunun belirlendiği kaydedildi.

Kaynak: BBC / ZooKeys (5 Şubat 2016)



Saat: 18:34

©2005 - 2024, MsXLabs - MaviKaranlık