MsXLabs

MsXLabs (https://www.msxlabs.org/forum/)
-   Soru-Cevap (https://www.msxlabs.org/forum/soru-cevap/)
-   -   Atatürk'ün edebiyatla ilgili sözleri nelerdir? (https://www.msxlabs.org/forum/soru-cevap/332581-ataturkun-edebiyatla-ilgili-sozleri-nelerdir.html)

Misafir 25 Eylül 2010 20:12

Mustafa Kemal Atatürk'ün edebiyat ile ilgili sözleri nelerdir?


fadedliver 25 Eylül 2010 23:19

Alıntı:

Misafir adlı kullanıcıdan alıntı (Mesaj 1829394)
Mustafa Kemal Atatürk'ün edebiyat ile ilgili sözleri nelerdir?

Atatürk’ün her türüyle üzerinde durduğu bir sanat dalı da edebiyattır.
Edebiyatın tanımını yapan Atatürk der ki:
Edebiyat denildiği zaman şu anlaşılır: Söz ve manayı, yani insan dimağında yer eden her türlü bilgileri ve insan karakterinin en büyük duygularını, bunları dinleyenleri veya okuyanları çok alakalı kılacak surette söylemek ve yazmak sanatı.Bugün içindir ki edebiyat, ister nesir halinde olsun, ister nazım şeklinde olsun, tıpkı resim gibi, heykeltıraşlık gibi, bilhassa musiki gibi, güzel sanatlardan sayıla gelmektedir.
Bu tanımdan sonra edebiyatın amaç ve hedefini çizmiş.
beşeriyette en müspet ilim ve en ince teknik esaslarına dayanan hayatla ve kanla karşılaşmak kendileri için alında yazılı olan askerlik gibi yüksek bir idealist meslek dahi, kendini içinde bulunduğu topluma anlatabilmek ve bu büyük insanlık ve kahramanlık yolculuğuna hazırlayabilmek için, uyandırıcı, hedefleyici, yürütücü ve nihayet fedakar ve kahraman yapıcı vasıtayı edebiyatta bulur.
Bu cümlede, üzerinde kısaca da olsa durulması gereken bazı önemli konulara yer verilmiştir. Bir kere Atatürk için, edebiyat, geçirilmesi güç zamanlarda uyandırıcı, hedeflendirici ve yürütücü bir vasıtadır. Ancak dikkat olunacak husus, bu vasıtanın yıkıcı değil, fedakar, kahraman ve yapıcı bir vasıf taşımasıdır. Sonra Atatürk’ün milli, daha dorusu hamasi bir edebiyat zevk ve anlayışı olduğu ortaya çıkmaktadır.
Yine bu cümlenin devamında Atatürk’ün, edebiyatı, cemiyetin hal ve istikbalini koruyan ve daima koruyacak olan bir terbiye ve eğitim aracı saydığı da ortaya çıkmaktadır.
Şair Halit Fahri Ozansoy’a 29 Ağustos 1928 akşamı Dolma bahçe Sarayı’nda Türk inkılabı şairinin nasıl olması gerektiğini şu şekilde açıklamıştır.
Mutlak dahil olduğun parlak Türk devrinde şair olduğunu ispat edeceksin. Şiirlerin şen, şatır fakat Türk milletinin sürur, şetaret, faaliyet, his ve hareketlerini terennüm edecektir. Buna mevcudiyetini hasredeceksin.
ATATÜRK’E GÖRE EDEBİYAT
Atatürk; hayatı boyunca edebiyatla yakında ilgilenmiş, edebiyatı toplum faydasına yöneltmek için direktifler vermiş, okullarda öğretim programlarını bu yönde düzenletmiştir. Edebi sanatların bir fikrin, özellikle inkılapların yayılması ve kökleşmesinde en etkili araç olduğuna daima inanmıştır.
Bir akşam toplantısında (1937), söz edebiyattan açılınca, bu konuda çeşitli konuşmalar yapılır. "Edebiyat nedir? Osmanlı devrinde ve cumhuriyet rejiminde edebiyat denilince ne anlaşılıyor?" gibi sorular sorulur.
Osmanlı devrinde ve bugüne kadar geçen cumhuriyet çağında ve bundan evvelki Türk kültürel çağlarında ve hatta bütün medeni toplumlarda edebiyat denildiği zaman şu anlaşılır:
Söz ve anlamı, yani insan aklında yer eden her türlü bilgileri ve insan kudretinin en büyük duygularını, bunları dinleyenleri veya okuyanları çok alakalı kılacak surette söylemek ve yazmak sanatı.
Bu itibarla, edebiyatın, her insan ve cemiyeti, bu cemiyetin hal ve geleceğini koruyan ve koruyacak olan her kuruluş için esaslı eğitim araçlarından biri olduğu kolayca anlaşılır.
Bunun içindir ki Türkiye Cumhuriyeti Milli Eğitim Bakanlığı, edebiyat öğretiminde şu noktalar bilhassa önem ve kıymet vermelidir:
A) Türk çocuğunun kafasını, yaratılıştaki dikkat ve itinaya göre geliştirmek. Bu, cumhuriyetin sağlık düzeniyle ilgilenen bakanlığa da düşen bir görevdir.
B) Güzel muhafaza edilen, Yürek kafa ve zekalarını açmak, yaymak, genişletmek. Bu bilhassa, Milli Eğitim Bakanlığının görevidir. Bununla birlikte, Türk çocuklarının kafalarına müspet ilim ve maddi teknik mefhumlarını, yalnız nazari olarak değil aynı zamanda pratik vasıtalarla da yetiştirmek.
C) Bir taraftan da Türk kafalarındaki kabiliyetleri, Türk karakterindeki sağlamlıkları, Türk duygularındaki yükseklik ve genişlikleri, kendileri hiç zorlanmadan, doğal bir halde ve olduğu gibi ifadeye onları alıştırmak.
Bunlar yapılınca netice şu olacaktır: Türk çocuğu konuşurken, onun beyan ve anlatış tarzı; Türk çocuğu yazarken, onun ifade üslubu kendisini dinleyenleri, onun yürüdüğü yola gösterebilecek kabiliyeti sayesinde; Türk çocuğu kendisini dinleyen veya yazısını okuyanları peşine takarak yüksek Türk ülküsüne iletebilecek, ulaştırabilecektir.

kaynak


Misafir 30 Eylül 2010 16:29

atatürkün edebiyat ile ilgili sözleri
 
Söz ve manayı, yani insan dimağında yer eden her türlü bilgileri ve insan karakterinin en büyük duygularını, bunları dinleyenleri veya okuyanları çok alakalı kılacak surette söylemek ve yazmak sanatı.Bugün içindir ki edebiyat, ister nesir halinde olsun, ister nazım şeklinde olsun, tıpkı resim gibi, heykeltıraşlık gibi, bilhassa musiki gibi, güzel sanatlardan sayıla gelmektedir. BUNDAN BAŞKA SÖZÜ VARMI BU KİTAPTADA VAR LÜTFEN ACİL


ener 30 Eylül 2010 16:32

Alıntı:

Misafir adlı kullanıcıdan alıntı (Mesaj 1832911)
Söz ve manayı, yani insan dimağında yer eden her türlü bilgileri ve insan karakterinin en büyük duygularını, bunları dinleyenleri veya okuyanları çok alakalı kılacak surette söylemek ve yazmak sanatı.Bugün içindir ki edebiyat, ister nesir halinde olsun, ister nazım şeklinde olsun, tıpkı resim gibi, heykeltıraşlık gibi, bilhassa musiki gibi, güzel sanatlardan sayıla gelmektedir. BUNDAN BAŞKA SÖZÜ VARMI BU KİTAPTADA VAR LÜTFEN ACİL

Alıntı:

fadedliver adlı kullanıcıdan alıntı (Mesaj 1829497)
Atatürk’ün her türüyle üzerinde durduğu bir sanat dalı da edebiyattır.
Edebiyatın tanımını yapan Atatürk der ki:
Edebiyat denildiği zaman şu anlaşılır: Söz ve manayı, yani insan dimağında yer eden her türlü bilgileri ve insan karakterinin en büyük duygularını, bunları dinleyenleri veya okuyanları çok alakalı kılacak surette söylemek ve yazmak sanatı.Bugün içindir ki edebiyat, ister nesir halinde olsun, ister nazım şeklinde olsun, tıpkı resim gibi, heykeltıraşlık gibi, bilhassa musiki gibi, güzel sanatlardan sayıla gelmektedir.
Bu tanımdan sonra edebiyatın amaç ve hedefini çizmiş.
beşeriyette en müspet ilim ve en ince teknik esaslarına dayanan hayatla ve kanla karşılaşmak kendileri için alında yazılı olan askerlik gibi yüksek bir idealist meslek dahi, kendini içinde bulunduğu topluma anlatabilmek ve bu büyük insanlık ve kahramanlık yolculuğuna hazırlayabilmek için, uyandırıcı, hedefleyici, yürütücü ve nihayet fedakar ve kahraman yapıcı vasıtayı edebiyatta bulur.
Bu cümlede, üzerinde kısaca da olsa durulması gereken bazı önemli konulara yer verilmiştir. Bir kere Atatürk için, edebiyat, geçirilmesi güç zamanlarda uyandırıcı, hedeflendirici ve yürütücü bir vasıtadır. Ancak dikkat olunacak husus, bu vasıtanın yıkıcı değil, fedakar, kahraman ve yapıcı bir vasıf taşımasıdır. Sonra Atatürk’ün milli, daha dorusu hamasi bir edebiyat zevk ve anlayışı olduğu ortaya çıkmaktadır.
Yine bu cümlenin devamında Atatürk’ün, edebiyatı, cemiyetin hal ve istikbalini koruyan ve daima koruyacak olan bir terbiye ve eğitim aracı saydığı da ortaya çıkmaktadır.
Şair Halit Fahri Ozansoy’a 29 Ağustos 1928 akşamı Dolma bahçe Sarayı’nda Türk inkılabı şairinin nasıl olması gerektiğini şu şekilde açıklamıştır.
Mutlak dahil olduğun parlak Türk devrinde şair olduğunu ispat edeceksin. Şiirlerin şen, şatır fakat Türk milletinin sürur, şetaret, faaliyet, his ve hareketlerini terennüm edecektir. Buna mevcudiyetini hasredeceksin.
ATATÜRK’E GÖRE EDEBİYAT
Atatürk; hayatı boyunca edebiyatla yakında ilgilenmiş, edebiyatı toplum faydasına yöneltmek için direktifler vermiş, okullarda öğretim programlarını bu yönde düzenletmiştir. Edebi sanatların bir fikrin, özellikle inkılapların yayılması ve kökleşmesinde en etkili araç olduğuna daima inanmıştır.
Bir akşam toplantısında (1937), söz edebiyattan açılınca, bu konuda çeşitli konuşmalar yapılır. "Edebiyat nedir? Osmanlı devrinde ve cumhuriyet rejiminde edebiyat denilince ne anlaşılıyor?" gibi sorular sorulur.
Osmanlı devrinde ve bugüne kadar geçen cumhuriyet çağında ve bundan evvelki Türk kültürel çağlarında ve hatta bütün medeni toplumlarda edebiyat denildiği zaman şu anlaşılır:
Söz ve anlamı, yani insan aklında yer eden her türlü bilgileri ve insan kudretinin en büyük duygularını, bunları dinleyenleri veya okuyanları çok alakalı kılacak surette söylemek ve yazmak sanatı.
Bu itibarla, edebiyatın, her insan ve cemiyeti, bu cemiyetin hal ve geleceğini koruyan ve koruyacak olan her kuruluş için esaslı eğitim araçlarından biri olduğu kolayca anlaşılır.
Bunun içindir ki Türkiye Cumhuriyeti Milli Eğitim Bakanlığı, edebiyat öğretiminde şu noktalar bilhassa önem ve kıymet vermelidir:
A) Türk çocuğunun kafasını, yaratılıştaki dikkat ve itinaya göre geliştirmek. Bu, cumhuriyetin sağlık düzeniyle ilgilenen bakanlığa da düşen bir görevdir.
B) Güzel muhafaza edilen, Yürek kafa ve zekalarını açmak, yaymak, genişletmek. Bu bilhassa, Milli Eğitim Bakanlığının görevidir. Bununla birlikte, Türk çocuklarının kafalarına müspet ilim ve maddi teknik mefhumlarını, yalnız nazari olarak değil aynı zamanda pratik vasıtalarla da yetiştirmek.
C) Bir taraftan da Türk kafalarındaki kabiliyetleri, Türk karakterindeki sağlamlıkları, Türk duygularındaki yükseklik ve genişlikleri, kendileri hiç zorlanmadan, doğal bir halde ve olduğu gibi ifadeye onları alıştırmak.
Bunlar yapılınca netice şu olacaktır: Türk çocuğu konuşurken, onun beyan ve anlatış tarzı; Türk çocuğu yazarken, onun ifade üslubu kendisini dinleyenleri, onun yürüdüğü yola gösterebilecek kabiliyeti sayesinde; Türk çocuğu kendisini dinleyen veya yazısını okuyanları peşine takarak yüksek Türk ülküsüne iletebilecek, ulaştırabilecektir.

kaynak

.


Misafir 30 Eylül 2010 17:15

sanat güzelliğin ifadesidir. bu ifade sözle olursa şiir,nağme ile olursa musiki,resim ile olursa ressamlık,oyma ile olursa heykeltraşlık,bina ile olursa mimarlık olur(mustafa kemal atatürk)


Misafir 5 Ekim 2010 23:37

Ataturkun edebiyat ozdeyisleri ile ilgili daha fazla bilgi istiyorum


Misafir 20 Mart 2011 19:24

Söz ve manayı, yani insan dimağında yer eden her türlü bilgileri ve insan karakterinin en büyük duygularını, bunları dinleyenleri veya okuyanları çok alakalı kılacak surette söylemek ve yazmak sanatı.Bugün içindir ki edebiyat, ister nesir halinde olsun, ister nazım şeklinde olsun, tıpkı resim gibi, heykeltıraşlık gibi, bilhassa musiki gibi, güzel sanatlardan sayıla gelmektedir. BUNDAN BAŞKA SÖZÜ VARMI BU KİTAPTADA VAR LÜTFEN ACİL
NOT: CÜCÜ KİSS (FACE ADİMM))


Misafir 20 Eylül 2011 16:42

olmuo


Misafir 21 Eylül 2011 22:06

bu ne ya herkes birbirinden alıntı yapıp yazmış kısa bi söz istiyorum sadece


Misafir 22 Eylül 2011 21:24

offff atatürkün edebiyatla ilgili görüşlerini ifade ettiği özdeğişlerden 1 , 2 tane falannn beeeeee :(:(:(:(:(:(:(:(:(:(


Misafir 24 Eylül 2011 12:47

bana özdeyiş lazımmm lütfen


Misafir 24 Eylül 2011 12:48

2 özdeyiş gerek hadiiiiiiiiiiiii .


Misafir 25 Eylül 2011 02:31

bu sözü alın bu başka...
 
ben ne zaman isterdimki edebiyat olsun daima yetişir bir millet söyler bana edebiyat kalıntısı var olanları.


Misafir 26 Eylül 2011 19:36

Lütfen yazın ya n'Lur :)


Misafir 27 Eylül 2011 18:48

ya atatürk edebiyatndaki sözlerdn yaaaaaaaa:(:((:


Misafir 27 Eylül 2011 18:51

Sanatkar el öpmez; sanatkarın eli öpülür!


Sanatçı, esaslı kültür sahibi olmalı ve tarihi iyi bilmelidir.

Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir.


Aydın ve dindar olan milletimiz, ilerlemenin sebeplerinden biri olan heykeltıraşlığı en üst derecede ilerletecek ve memleketimizin her köşesinde atalarımızın ve bunlardan sonra yetişecek evlatlarımızın hatıralarını güzel heykellerle dünyaya ilan edecektir.


Hepiniz milletvekili olabilirsiniz, bakan olabilirsiniz… Hatta cumhurbaşkanı olabilirsiniz. Fakat sanatkar olamazsınız.


Yüksek bir insan topluluğu olan Türk Milleti’nin tarihi bir özelliği de, güzel sanatları sevmek ve onda yükselmektir.


Güzel sanatlarda muvaffak olmak, bütün inkilaplarda başarıya ulaşmak demektir. Güzel sanatlarda muvaffak olamayan milletler ne yazık ki, medeniyet alanında yüksek insanlık sıfatıyla yer almaktan ilelebet mahrum kalacaklardır.


Bir milletin sanat yeteneği güzel sanatlara verdiği değerle ölçülür.


İnsanlarda bir takım ince, yüksek ve asil duygular vardır ki insan onlarla yaşar. İşte o ince, yüksek, derin ve asil duyguları en çok duyabilen ve diğer insanlara duyurabilen şairdir.


Bir milletin yenileşmesinde ölçü, musikide değişikliği alabilmesi, kavrayabilmesidir.


Bir millet sanattan ve sanatkardan mahrumsa, tam bir hayata sahip olamaz. Böyle bir millet bir ayağı topal, bir kolu çolak, sakat ve alil bir kimse gibidir.


Hayatlarını büyük bir sanata vakfeden bu çocukları sevelim.


Dünyada medeni olmak, ilerlemek ve olgunlaşmak isteyen herhangi bir millet mutlaka heykel yapacak ve heykeltıraş yetiştirecektir.

Güzel sanatların her dalı için, T.B.M.M.’nin göstereceği ilgi ve emek, milletin insani ve medeni hayatı ve çalışkanlık veriminin artması için çok etkilidir.

İnsanlar olgunlaşmak için bazı şeylere muhtaçtır. Bir millet ki resim yapmaz, bir millet ki heykel yapmaz, bir millet ki fennin gerektirdiği şeyleri yapmaz; itiraf etmeli ki o milletin ilerleme yolunda yeri yoktur.

Güzel sanatların hepsinde, ulus gençliğinin ne türlü ilerletilmesini istediğinizi bilirim. Bu yapılmaktadır. Ancak bunda en çabuk, en önde götürülmesi gerekli olan Türk musikisidir. Bir ulusun yeni değişikliğinde ölçü, musikide değişikliği alabilmesi, kavrayabilmesidir.


Milletimizin güzel sanatlar sevgisini her türlü vasıta ve tedbirlerle besleyerek inkişaf ettirmek milli ülkümüzdür.


Güzel sanatlara da alakanızı yeniden canlandırmak isterim. Ankara’da bir Konservatuvar ve Temsil Akademisi kurulmakta olmasını zikretmek, benim için bir hazdır. Güzel Sanatların her şubesi için Kamutay’ın göstereceği alaka ve emek, milletin insani ve medeni hayatı ve çalışkanlık veriminin artması için çok etkilidir.

Millet, ince duygulan, düşünceleri anlatan, yüksek deyişleri, söyleyişleri toplamak, onları bir gün önce, genel son musiki kurallarına göre işlemek gerekir. Ancak bu sayede, Türk milli musikisi yükselebilir, evrensel musikide yerini alabilir.


Sanat güzelliğin ifadesidir… Bu ifade söz ile olursa şiir, nağme ile olursa musiki, nakş ile olursa ressamlık, oyma ile olursa heykeltıraşlık, bina ile olursa mimarlık… olur.


Kültür, okumak, anlamak, görebilmek, görebildiğinden anlam çıkarmak, ders almak, düşünmek ve zekayı geliştirmektir.

Hayatta müzik lazım değildir. Çünkü hayat müziktir. Müzik ile ilgisi olmayan varlıklar insan değildirler. Eğer söz konusu olan hayat, insan hayatı ise müzik mutlaka vardır. Müziksiz hayat zaten mevcut olamaz. Müzik hayatın neşesi, ruhu, sevinci ve her şeyidir. (14 Ekim 1925 İzmir Kız Öğretmen Okulu)

Sanatkar, toplumda uzun çaba ve çalışmalardan sonra alnında ışığı ilk duyan insandır.

Güzel sanatların hepsinde, ulus gençliğinin ne türlü ilerletilmesini istediğinizi bilirim. Ancak bunda en çabuk, en önde götürülmesi gerekli olan Türk müziğidir.


Misafir 27 Eylül 2011 21:57

ya güzel sanatla ilgili değil edebiyatla ilgili neden herkes güzel sanatla ilgili sözlerini paylaşmış ki?


Misafir 28 Eylül 2011 17:58

Atatürk'ün edebiyatla ilgili özdeyişleri
 
atatürkün edebiyat ile ilgili özdeyişleri


Misafir 29 Eylül 2011 15:56

yaaaaaaaaaa yok mu başka söz bıktım hep aynı sözlerden var bu kitaaaaptaaa !!


Misafir 29 Eylül 2011 17:08

konu
 
offfffffff ya ödevim var söz alamıyorum yardım edin:d


Misafir 1 Ekim 2011 09:27

atatürkün özdeyişlerinden birkaçtane istiyorum .


Misafir 3 Ekim 2011 17:49

herkes aynı sözü yazmış ya baska yokmu baska?? :(


Misafir 3 Ekim 2011 18:21

kısa bişey yazan yıkumuuu


Misafir 5 Ekim 2011 10:10

uff benimde ödevim var ve kısacık 2 söz istiyorum lütfe biriniz bulup gönderin :(


Misafir 6 Ekim 2011 13:08

sanatsız kalmış bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir


Sevgi Sevgisiz 7 Ekim 2011 09:48

atatürk 'ün edebiyatla ilgili sözü
 
şu sözüde vardır.... çıkışta akmayan ter histe göz yaşı olarak akar.....


Misafir 7 Ekim 2011 19:56

sanat güzelligin ifadesidir bu ifade sözle olursa şiir nagme ile olursa musiki resim ile olursa ressamlık oyma ile olursa heykeltraşlık bina ile olursaa mimarlık olur ( mustafa kemal atatürk ) :D bu var elimde başkda bilmiyom öptüm bay


Misafir 8 Ekim 2011 08:03

ya atatürkün edebiyatla söylediği sözler acilllllllllllllllllll bulabilirseniz sevinirim bulamassanızda yinede teşekkürler ........


Misafir 9 Ekim 2011 12:43

Atatürk'ün edebiyatla ilgili sözler,
*Sanatkar el öpmez;sanatkarın eli öpülür!
*Bir milletin sanat yeteneği güzel santlara verdiği değerle ölçülür.


Mehmet Emir 11 Ekim 2011 19:46

Atatürk'ün edebiyatla ilgili sözleri
 
Edebiyat Söz ve manayı, yani insan dimağında yer eden her türlü bilgileri ve insan karakterinin en büyük duygularını, bunları dinleyenleri veya okuyanları çok alakalı kılacak surette söylemek ve yazmak sanatı...Atatürk

edebiyatın, her insan ve cemiyeti, bu cemiyetin hal ve geleceğini koruyan ve koruyacak olan her kuruluş için esaslı eğitim araçlarından biri olduğu kolayca anlaşılır..Atatürk

Türk çocuğu konuşurken, onun beyan ve anlatış tarzı; Türk çocuğu yazarken, onun ifade üslubu kendisini dinleyenleri, onun yürüdüğü yola gösterebilecek kabiliyeti sayesinde; Türk çocuğu kendisini dinleyen veya yazısını okuyanları peşine takarak yüksek Türk ülküsüne iletebilecek, ulaştırabilecektir.-Atatürk

Teşekkür Etmenize Gerek Yok.Hayır Duanız Yeter...


İrem 15 Ekim 2011 15:55

Bize 10 tane dedilerr :(


Misafir 7 Aralık 2011 21:35

bencede daha fazla kaynak lazım


Misafir 1 Şubat 2012 13:03

mutlak dahil olduğun parlak Türk devrinde şair olduğunu ispat edeceksin .Şiirlerin şen,şatır fakat Türk milletinin sürur,şetaret,faaliyet,his ve hareketlerini terennüm edecektir.buna mevcudidiyetini hasredeceksin.


Misafir 18 Eylül 2013 18:23

dogru duzgun bi söz yazın lütfen ya


Misafir 2 Ekim 2013 18:15

Dünyada medeni, ileri ve gelişmiş olmak isteyen herhangi bir millet, mutlaka heykel yapacak ve heykeltıraş yetiştirecektir.
(Teki de bu arkadaşlar.)


Misafir 22 Ekim 2013 20:15

atatürkün sözleri
 
[sanatsiz kalan bir millet hayat damarlarından biri kopmuş demektir


Misafir 17 Eylül 2014 19:17

atatürkün edebiyatla ilgili sözleri
 
sanatsız kalan bir milletin sanat damarlarından biri kopmuş demektir :)


Misafir 18 Eylül 2014 18:38

Bu edebiyat görüşü böyle bir edebiyat öğretimi sayesindedirki edebiyattan anlaşılan amaca ulaşmak mümkün olabilir.bende de bu var yararım olduysa ne murlu :D


Misafir 20 Eylül 2014 14:22

atatürkün edebiyatla ile sözleri
 
Alıntı:

Misafir adlı kullanıcıdan alıntı (Mesaj 2167006)
atatürkün özdeyişlerinden birkaçtane istiyorum .

atatürkün edebiyat ile ilgili sözleri


Misafir 20 Eylül 2014 23:09

sanatkar el öpmez sanatkarın eli öpülür :)


Misafir 26 Eylül 2014 14:05

bana edebiyatla ilgili söz söyleyin



Saat: 17:11

©2005 - 2024, MsXLabs - MaviKaranlık