D_A_B_B_E..
 

KURAN'DA B�LD�R�LEN "DABBE"N�N �IKI�I KIYAMET
ALAMETLER�NDEN B�R�D�R

O s�z, ba�lar�na geldi�i zaman, onlara yerden bir Dabbe ��kar�r�z; o da, insanlar�n bizim ayetlerimize kesin bir bilgiyle inanmad�klar�n� onlara s�yler. (Neml Suresi, 82)
Kuran'da "dabbe"den bahsedilen Neml Suresi'nin 82. ayetinde "o s�z�n insanlar�n ba��na geldi�i" bir d�neme i�aret edilmektedir. Bu ayeti ve dabbe kelimesi ile neyin kastedildi�ini tam olarak anlayabilmek i�in "o s�z" kelimesinin Kuran'da ne �ekilde kullan�ld���n�n �zerinde d���nmek gerekmektedir.
"O s�z" kelimesinin Arap�adaki kar��l��� "kavl"dir ve Kuran'da "anla�ma ve s�z" anlamlar�nda kullan�lmaktad�r. Bu iki anlam�n d���nda ayn� kelimenin "g�r��, inan�, d���nce ve akide" gibi anlamlar� da bulunmaktad�r.
Kavl kelimesi baz� ayetlerde m�minlerin g�zel ve maruf s�zleri, insanlara yapt�klar� tebli� ve konu�malar anlam�nda kullan�lmaktad�r. �rne�in Allah m�minlere "G�zel bir s�z ve ba���lama, pe�inden eziyet gelen bir sadakadan daha hay�rl�d�r..." (Bakara Suresi, 263) �eklinde buyurmaktad�r. Bir di�er ayette ise yetimlere ve yoksullara "...g�zel (maruf) s�z..." (Nisa Suresi, 8) s�ylenilmesini emretmektedir.
Bu anlam�n�n yan� s�ra, "kavl" kelimesi ayetlerde do�rudan Kuran anlam�nda da kullan�lmaktad�r. Allah'�n Hz. Muhammed arac�l���yla insanlara indirdi�i hikmetli s�zleri bir�ok ayette "s�z" kelimesiyle ifade edilmektedir. Bu ayetlerden baz�lar� �u �ekildedir:

��phesiz o (Kur'an), ay�rdeden bir s�zd�r. (Tar�k Suresi, 13)
��phesiz o (Kur'an), �st�n onur sahibi bir el�inin ger�ekten (Allah'tan getirdi�i) s�z�d�r. (Tekvir Suresi, 19)
O (Kur'an) da kovulmu� �eytan�n s�z� de�ildir. (Tekvir Suresi, 25)
Onlar, yine de o s�z� (Kur'an'�) gere�i gibi d���nmediler mi, yoksa onlara, ge�mi�teki atalar�na gelmeyen bir �ey mi geldi? (M�minun Suresi, 68)
Hi� ��phesiz o (Kur'an), �erefli bir el�inin kesin s�z�d�r. O, bir �airin s�z� de�ildir. Ne az inan�yorsunuz? Bir kahinin de s�z� de�ildir. Ne az ���t al�p-d���n�yorsunuz? (Hakka Suresi, 40-42)

Yukar�daki ayetlerde de g�r�ld��� gibi "kavl" kelimesi baz� ayetlerde Kuran'� -Allah'�n s�z�n�- tan�mlamak i�in kullan�lmaktad�r.
"Kavl" kelimesi Secde Suresi'nin 13. ayetinde Allah'�n s�z�n�n -vaadinin- ger�ekle�mesi olarak kullan�lmaktad�r:

E�er biz dilemi� olsayd�k, her bir nefse kendi hidayetini verirdik. Fakat Benden ��kan �u s�z ger�ekle�ecektir: "Andolsun, cehennemi cinlerden ve insanlardan (�nkar edenlerle) tamam�yla dolduraca��m." (Secde Suresi, 13)

Saffat Suresi'nin 31. ayetinde ise s�z kelimesi Allah'�n y�k�m� ve azab� olarak ifade edilmi�tir:

“B�ylece Rabbimizin s�z� (y�k�m ve azab va'di) �zerimize hak oldu. ��phesiz, (azab�) tad�c�lar�z.” (Saffat Suresi, 31)

Yukar�daki ayetlerde de g�r�ld��� gibi Allah'�n vaat etti�i s�z�, cehennemin inkar eden insan ve cinlerle tamamen doldurulmas�, azab�n insanlar �zerine hak olmas�d�r. "O s�z" ger�ekle�ti�inde inkar edenler sonsuz cehennem azab�yla kar��la�acaklard�r. "S�z" kelimesinin vaat anlam�nda kullan�ld��� di�er ayetler ise �u �ekildedir:

Biz, bir �lkeyi helak etmek istedi�imiz zaman, onun 'varl�k ve g�� sahibi �nde gelenlerine' emrederiz, b�ylelikle onlar onda bozgunculuk ��kar�rlar. Art�k onun �zerine s�z hak olur da, onu k�k�nden darmada��n ederiz. (�sra Suresi, 16)
B�ylelikle biz ona: "G�zetimimiz alt�nda ve vahyimizle gemi yap. Nitekim bizim emrimiz gelip de tand�r k�z���nca, onun i�ine her (t�r hayvandan) iki�er �ift ile, i�lerinden aleyhlerine s�z ge�mi� (azab gerekmi�) onlar d���nda olan aileni de al�p koy; zulmedenler konusunda Bana muhatap olma, ��nk� onlar bo�ulacaklard�r" diye vahyettik. (M�minun Suresi, 27)
�zerlerine (azab) s�z� hak olanlar derler ki: "Rabbimiz, i�te bizim azd�r�p-sapt�rd�klar�m�z bunlar; kendimiz az�p sapt���m�z gibi, onlar� da azd�r�p sapt�rd�k... (Kasas Suresi, 63)
Andolsun, onlar�n �o�u �zerine o s�z hak olmu�tur; art�k inanmazlar. (Yasin Suresi, 7)
(Kur'an,) Diri olanlar� uyar�p korkutmak ve kafirlerin �zerine s�z�n hak olmas� i�in (indirilmi�tir). (Yasin Suresi, 70)
... Cinlerden ve insanlardan kendilerinden �nce gelip-ge�mi� �mmetlerde (y�r�rl�kte tutulan azab) s�z� onlar�n �zerine hak oldu. ��nk� onlar, h�srana u�rayan kimselerdi. (Fussilet Suresi, 25)
��te bunlar, cinlerden ve insanlardan kendilerinden evvel gelip-ge�mi� �mmetler i�inde (azab) s�z� �zerlerine hak olmu� kimselerdir. Ger�ekten onlar, ziyana u�rayanlard�r. (Ahkaf Suresi, 18)
Zulmetmelerine kar��l�k, s�z, kendi aleyhlerine gelmi� bulunmaktad�r, art�k konu�mazlar. (Neml Suresi, 85)

Ayetlerde de g�r�ld��� Allah'�n s�z� t�m inkar edenler i�in "b�y�k bir helak ve sonsuz bir azap"t�r. �zerine "s�z hak olmu�" olan kimseler i�in bir kurtulu�, ��k�� ya da ka��� yolu yoktur. Onlar hem d�nyada hem de ahirette b�y�k bir azaba u�rayacak, bu azaptan hi�bir �ekilde uzakla�amayacaklard�r. ��nk� bu, Allah'�n vaadidir ve Allah vaadinden d�nmez.
Buraya kadar incelediklerimizden Allah'�n s�z�n�n sonsuz azab�n ba�lay���na, dolay�s�yla k�yamet g�n�ne bakt��� anla��lmaktad�r. O g�n Allah'�n s�z� inkar edenler �zerine hak olacak ve onlar b�y�k bir helak ile azaba u�rayacaklard�r.
K�yametin geli�i ise pek �ok alametle anla��lacakt�r. ��te ahir zamanda meydana gelecek olan bu alametlerden biri de Neml Suresi'nde bildirilen "dabbe"nin ��k���d�r.

Cumhur-u ulema-i �slam, hadîs-i �eriflere istinaden, ahirzamanda Mehdî ve Deccal’�n gelece�inde ittifak etmi�lerdir. �bn-i Hacer-i Heytemi bu hususu ��yle beyan etmi�tir:

من كفر مسلما لدينه فهو كافر مرتد يضرب عنقه ان لم يتب, و ايضا فهؤلاء منكرون للمهدى الموعود به اخر الزمان. و قد ورد في حديث ابي بكر الاسكافي انه صلي الله عليه و سلم قال: " من كذب بالدجال فقد كفر, و من كذب بالمهدى فقد كفر" و هؤلاء مكذبون به صريحا فيخشى عليهم الكفر
“Kim bir m�sl�man� dini i�in tekfir ederse o kafir ve m�rteddir. E�er tevbe etmezse devlet-i �er’iyye taraf�ndan boynu vurulur. Ayn� �ekilde ahirzamanda vadedilen Mehdi’yi inkar edenler de kafir ve m�rteddir. ��nk� Ebu Bekir El-�skafi hadîsinde varid oldu ki, Resul-i Ekrem (A.S.M.) ��yle ferman etti: “Deccal’� inkar eden kafirdir ve Mehdi’yi de inkar eden kafirdir.” Sarihan bunu inkar edenlerin k�fr�nden korkulur”.

Âhirzamanda Hz. Mehdî’nin gelece�i ve fesada girmi� alemi �slah edece�ine dair bir �ok ehâdîs-i �erife vard�r. Ezc�mle:

“Umum yery�z�ne d�rt ki�i hakim olmu�tur ki, ikisi m�’min ve ikisi kafirdir. �ki hakim m�’min Hz. Z�l-karneyn ve Hz. S�leyman (A.S.)’d�r. �ki hakim kafir ise Nemrud ve Buht�nasr’d�r. Ve be�inci olarak ileride benim ehl-i Beytimden birisi (Mehdî) dahi b�t�n arza hakim olacakt�r”.

“Tulu-i Fecirde, Beyt-i Makdis’de Hz. �sa bin Meryem (A.S.) nazil oluncaya kadar �mmetimden bir taife, daima hak �zerine mukatele (cihad) edecektir. O vakit Hz. �sa (A.S.) Hz. Mehdî’nin �zerine n�zul eder. Ona “Ey Allah’�n Nebîsi! �ne ge�, bize namaz� k�ld�r” denir. O da “Bu �mmetin imam� kendisindendir, onlar�n i�inden birisi daima di�erlerine imamd�r” der. (Yâni Hz. Mehdî’nin imamete ge�mesini emreder)”.

“D�nyan�n �mr� bir g�n kalsa bile muhakkak Allah bizden (ehl-i beytimden) birisini (Mehdî’yi) g�nderir. Onu hâkim k�larak zul�mle dolmu� olan yery�z�n� adaletle doldurur”.
“Mehdî bizden, ehl-i beyttendir. Allah onu bir gecede �slah eder (yâni vazifelendirir)”.

Hadîs-i �eriflere dikkatlice bak�ld���nda anla��l�r ki, Hz. Mehdî’nin zuhuruna yak�n ve ondan biraz evvel, ona zemin haz�rlayan ve �nc�l�k yapan istikametli bir taife-i m�cahidin gelecektir. Bu hadîsler zikredildi�inde g�r�lecektir ki, haber verilen bu taife �u anda d�nyan�n ve Asya’n�n �ark�nda zuhur etmi�tir ve bilfiil fisebilillah m�cahede etmektedirler.

El-Burhan Fi Alamat-i Mehdî-yi Ahir-iz Zaman isimli kitaptan al�nan �u hadîs, sarahat derecesinde bu h�km� te’yid etmektedir:


Ebu Naim El-Kûfî Kitab-ul Fiten’de �mam Ali’den (R.A.) tahri� ederek buyurdu ki: “Talikan’a (Afganistan’a) yaz�k olacak. Orada Allah’�n �yle hazineleri vard�r ki ne alt�ndand�r ne de g�m��ten. Fakat orada Allah’� hakk�yla tan�yan erler vard�r ki, onlar Âhirzaman Mehdî’sinin yard�mc�lar�d�r”.


“Muhakkak do�udan baz� insanlar ��kar ki, Mehdîy-i Ahirzaman’�n hakimiyeti i�in zemin haz�rlarlar”.

“Horasan taraf�ndan ��kan siyah sancakl�lar� g�rd���n�zde, kar �zerinde s�r�nerek de olsa onlara gidin. ��nk� onlar�n i�inde Allah’�n halifesi Mehdî vard�r**.”

**Yani onlar Mehdî’nin askerleridir, O’na zemin haz�rlarlar. Horasan b�lgesi �ran’�n do�u taraf�d�r ki �u anki Afganistand�r.



Taberani Evsat’ta ��yle demi�tir: Resul-i Ekrem (A.S.M.) Ali’nin (R.A.) elini tuttu, dedi ki: “Bunun sulb�nden bir adam ��kar, arz� adaletle doldurur. Bunu g�rd���n�zde Temim** kabilesinden bir adama tabi olun ki, o do�u taraf�ndan ��kar ve o Mehdî’nin sanca��n�n sahibidir.”

** Temim, Arabistan’da Yemen as�ll� bir kabilenin ismidir. Bu hadîs-i �erifte ve a�a��da gelen daha bir�ok hadîs-i �erifte i�aret ediliyor ki, bir arap Horasan taraflar�ndan sancak �ekecek ve o arap komutan Hz. Mehdî’nin sancaktar� olacak. Yani ona zemin haz�rlayacak. ��te bu ve a�a��daki hadîsler dikkatle incelendi�inde bu Temim’li adam�n me�rik canibindeki taife-i m�cahidinin ba��ndaki zat oldu�u anla��lmaktad�r.


“Allah-u Teala Biz Ehl-i Beyt’e, ahireti d�nyâ �zerine tercih etti. Ve muhakkak Ehl-i Beytim, benden sonra bela ve musibetlere ve z�lme ve nefye maruz kalacaklard�r. Tâ ki do�u taraf�ndan siyah sancakl�lar gelinceye kadar. Onlar gelince ekmek isterler, onlara verilmez (yâni maddeten s�k�nt� i�inde olduklar� halde, onlara yard�m edilmez), onlar mukatele ederler ve galip olup, nusrete mazhar olurlar. O zaman istedikleri g�da yard�m� kendilerine verilir, fakat onlar, tâ sancaklar� (hakimiyeti) Ehl-i Beytim’den bir adama (Mehdî) verinceye kadar onlar�n yard�m�n� kabûl etmezler (yani hakimiyeti bir tek Mehdî’ye teslim etmedik�e o reislerin g�da ve maddî yard�mlar�n� kabul etmezler). Ve i�i O’na teslim ederler. O Mehdî de hâkim olup, daha �nce zul�mle dolmu� olan yery�z�n�, adaletle doldurur. Sizden her kim ki o zamana kavu�ursa, kar �zerinde, emekleyerek dahi olsa, �arktan ��kan o m�cahidlere gidip tabi olsun”.

Temim o�ullar�ndan orta boylu, esmer, meczum (hafif sakall�), kevsec (sakal� yanlarda az, a�a�� taraf� uzun olan; di�er bir manas� da Yemen as�ll�) bir adam ki, ona �uayb bin Salih denilir. Beyaz elbiseli, siyah sancakl� 4000 ki�inin kumandan�d�r. Mehdî’nin �nc�s� olur ve kiminle mukatele ederse, harbde kim ona kar�� ��karsa onu �ld�r�r**.


** Hadîsdeki bu isim o zat�n as�l ismi de�il, unvan-� m�lahaza olan ismidir. Kezalik “Mehdî”, “Cahcah”, “Deccal”, “S�fyanî” gibi isimler de birer �nvand�r. O �ah�slar ayn� bu isimle gelir demek de�ildir. Mesela Peygamber (A.S.M.)‘�n ismi Tevrat’ta ve �ncil’de “Ahyed, Ahmed, Faraklit, M�nhamenna” olarak ge�mektedir. Hz. �brahim’in babas�n�n ad� “Tareh” oldu�u halde Kur’an ona “Azer” demi�tir. Allahu A’lem me�rikten ��kan o zat�n b�t�n d�nyan�n ordular�na kar�� koyan k���c�k bir ordusu oldu�u i�in ona �ubecik anlam�nda �uayb ad� verilmi�tir. “Bin Salih” denilmesi ise, bu zat�n babas� da kendisi gibi salih bir insan olmakla beraber �slahat manas�nda olan m�teahhitlik yapmas� ve kendisi de maddî g�c�n� babas�n�n bu m�teahhitlik servetinden almas�ndan dolay�d�r.
Hem �u hadîste o zat�n di�er bir ismi “Hâris bin Harras”d�r ki Haris aslan demektir. O zat�n isminin manas�na tevafuk etmektedir.

يخرج رجل من وراء النهر يقال له الحارث بن الحرّاث على مقدمته رجل يقال له منصور يوطئ او يمكن لال محمد كما مكنت قريش لرسول الله (صعم) وجب على كل مؤمن نصره او اجابته
“Mavera�nnehir’den bir adam ��kar, ona El-Hâris �bn-ul Harras** denir. Onun askerlerinin kumandan� olan bir adam vard�r ki ona da Mansur denilir. O El-Haris �bn-ul Harras t�pk� Kurey�’in Resulullah’a (S.A.V.) zemin haz�rlad��� gibi o da Al-i Muhammed’e zemin haz�rlar veyâ onlar� yerle�tirir (ravi �ek etmi�tir). Her m�’mine, ona yard�m etmek veya davetine icabet etmek (ravi �ek etmi�tir) vaciptir”.

** Haris aslan demektir. O zat�n ismi ile ayn� mânâdad�r. Binaenaleyh hadîs kinayeli olarak o zattan bahsetmektedir.

عن حفصة زوج النبى (صلع) عن رسول الله (صلع) قال: اذا سمعتم بناس يأتون من قبل المشرق ألو دهاء يعجب الناس من زِيِّهم فقد اظلتكم الساعة.

“Do�u taraf�ndan gelen ve deha sahibleri olduklar� halde, k�yafetlerine insanlar�n taacc�b ettikleri kimselerin** zuhur etti�ini i�itti�inizde, i�te o zaman muhakkak k�yametin g�lgesi �zerinize d��m��t�r”.

** O siyah sancakl�lar�n asra g�re gayet garib k�yafetleri olmakla birlikte �ahsiyetlerinin y�ksek deha sahibleri oldu�u bildirilmektedir.

Z�hrî’den ��yle rivayet edilmi�tir:

اذا اختلف الرايات السود فيما بينهم أتاهم الرايات الصفر، فيجتمعون فى قنطرة اهل مصرفيقتتل اهل المشرق و اهل المغرب سبعا.

Siyah sancakl�lar kendi aralar�nda ihtilafa d��t�kleri zaman sar� sancakl�lar onlar�n �zerine gelir ve M�s�r’�n k�pr�s�nde toplan�rlar. Ehl-i ma�r�k ve ehl-i ma�rib aras�nda 7 (g�n veya hafta veya ay veya y�l m� oldu�u hadîste belirtilmemi�tir) harb olur**.

** Bu hadîsin verdi�i haber de aynen vukua gelmi�tir. o �ark taraf�ndaki taifeler aras�nda ihtilâf ��k�nca, yani “Kuzey �ttifak�” diye tesmiye edilen kimseler o taife-yi m�cahidine muhalefet edince, bu hadîste “sar� sancakl�lar” ve “ehl-i ma�rib” diye bahsedilen Birle�mi� Milletler ordusu, M�s�r’�n k�pr�s� olan S�vey� Kanal�nda karargah kurarak “ehl-i ma�r�k” olan Afganistan’daki o taife-i m�cahidini 7 hafta boyunca bombalad� ve sar� sancakl�lar�n bir reisi, devletleri kendilerine tarafdar edip ifsadat yapmak i�in tam 40 g�n d�nya devletlerini dola�arak “Deccal 40 g�nde d�nyay� dola��r” hadîsinin bir te’vilini g�sterdi. Hadîsteki 7’den murad bu 7 hafta olabilece�i gibi, harbin 7 y�l s�rece�ine de i�aret olabilir. Allahu A’lemu bissavab.
Hadîste “sar� sancakl�lar” ve “ehl-i ma�rib” tabiri onlar�n H�ristiyan milletleri oldu�una i�aret etmek i�indir. ��nk� bat� memleketinin ekserisi H�ristiyan oldu�u gibi, hadîslerde Rumlar i�in sar� �rk manas�nda “Benu Esfer” denmektedir.
�u hadîste ise bat�dan gelen bu sar� sancakl�lar�n kumandan� ta’rif edilmekle nazar-� dikkat �ekilmekte ve bu hâdisenin Hz. Mehdî’nin hurucuna bir alamet oldu�u bildirilmektedir.


“Mehdî-yi Ahirzaman�n hurucunun alameti, bat� taraf�ndan gelen sancakl�lard�r ki, onlar�n ba��nda Kende’li topal bir adam vard�r**”.

** Bu da aynen vuku bulmu�tur. Afganistan’a yap�lan harekat� b�t�n d�nyaya i’lan etmek i�in Amerikal� General Richard Mayers tekerlekli sandalye ile d�nya medyas�n�n �n�ne ��km�� ve bu operasyonu haber vermi�tir. Bu hadîs-i nebevî, bu hâdiseyi mu’cizane haber verdi�i gibi, bu harekata kat�lan kimselerin de sakat kalaca��na i�aret etmektedir.
Yine bir ba�ka hadîs-i nebevîde ��yle buyrulmaktad�r:

“Siyah sancakl�lar, Abbaso�ullar� i�in ��kar. Sonra bir ba�ka def’a da Horasan’dan ��kar ki; takkeleri siyah, elbiseleri beyazd�r. Onlar�n kumandan� Temim’den �uayb bin Salih denilen bir adamd�r ki, S�fyanî’nin adamlar�n� hezimete u�rat�r. Ta Beyt-i Makdis’e iner, Mehdî’nin hakimiyetine zemin haz�rlar, ona �am’dan ��y�z ki�i yard�m eder, onun hurucuyla Mehdî’ye emrin (vazifenin) teslim edilmesi aras�nda yetmi� iki ay zaman vard�r**.”

** Siyah sancaklar ilk olarak, Ebu M�slim Horasanî eliyle Abbasi devleti i�in �ekilmi�tir. �imdi de �arktan ��kan siyah sancakl�lar�n reisi taraf�ndan Mehdî i�in �ekilmi�tir. O zat�n ordular�n�n Filistin’e kadar ula�acaklar�n� ve �am ahalisinden de yard�m g�receklerini bu hadîs bildirmektedir. Hadîslerde ge�en �am’dan murad sadece �u anki �am �ehri de�il, Filistin dahil olmak �zere �am-� K�bra’d�r. Siyah sancakl�lar�n 72 ay, yani 6 sene sonra Mehdî’ye i�i teslim etmesine gelince; e�er o hareketin ilk ��k�� tarihi olan Miladî 1996 y�l� esas al�n�rsa 2002 tarihine tevafuk etmektedir. E�er ma�rib ordusunun bu Taife-i Nuriye’ye h�cumu zaman� olan 2001 y�l� esas al�n�rsa 2007 tarihine tevafuk etmektedir. Fakat bu tarihler takribî tarihlerdir.

Hem bu hadîs gibi �u hadîs de o Zât’�n Filistin’e kadar gidece�ini g�stermektedir:


“Horasan’dan siyah sancakl�lar ��kar ki, tâ Îliya’ya (Kud�s’e) o sanca�� dikinceye kadar, kimse onlara kar�� koyamaz.”
و انه يخرج رايات سود فيقاتل السفيانى فيهم شاب من بنى هاشم فى كفه اليسرى خال و فى مقدمته رجل من تميم يدعى بشعيب بن صالح فيهزمهم وان السفيانى اذا خرج بعث خيله لاهل خراسان فيخرجون الى المهدى فيلتقى هو و الهاشمى برايات سود على مقدمته شعيب بن صالح فيلتقى هو و السفيانى فى باب اصطخر فيكون بينهم مقتلة عظيمة فتظهر الرايات السود و تهرب خيل السفيانى فعند ذلك يتمنى الناس المهدى و يطلبونه
“Ve muhakkak Siyah Sancakl�lar ��kar, S�fyanî ile harb ederler. O siyah sancakl�lar�n i�inde Beni Ha�im’den bir gen� vard�r ki, sol avucunda bir ben vard�r. Onun ordusunun ba��nda, Temim’li �uayb bin Salih diye �a�r�lan bir adam vard�r. O kumandan S�fyanî’leri hezimete u�rat�r. Ve S�fyanî ��kt��� zaman ordusunu Horasan ahalisine g�nderir ve o ordu Mehdî’ye kar�� ��kar. O (S�fyanî), Ha�imî ile beraber olan �uayb bin Salih’in kumandas� alt�ndaki siyah sancakl�larla “�stehar” kap�s�nda kar��la��rlar. Aralar�nda b�y�k bir harb olur. Siyah sancakl�lar galip gelir ve S�fyanî’nin ordusu ka�ar. Bu s�rada insanlar Mehdî’yi temenni ediyor ve ar�yorlard�r**”.

** S�fyanî: �eriat-� Muhammediye’yi tahribe �al��an ve B�y�k Deccal’in ileri karakolu h�km�nde onun �nc�l���n� yapan ve deh�etli deha sahibleri olan ve k���k Deccaller h�km�nde Alem-i �slam’�n ba��ndaki b�t�n m�naf�k devlet reisleridir. Hadîslerde bu S�fyaniyetin birinci reisinin T�rkler i�inde ��kaca�� bildirilmektedir. Bu haber verilen ve S�fyaniyetin birinci reisi olan S�fyan ise ��km�� ve kendisi �lm��t�r. Fakat kendi yerinde b�t�n Alem-i �slam’da k���k k���k S�fyanlar miras b�rakm��t�r. Ve te�kil etti�i komitesi de hala devam etmektedir. Buna g�re bu hadîslerde ge�en S�fyanî, o S�fyan’�n bizzat kendisi olmay�p onun komitesi ve Alem-i �slam’da onun varisleri olan b�t�n devlet reisleridir. Bu mes’elenin halli i�in ahirdeki �stad Bedi�zzaman’�n (R.A.) “Be�inci �ua” nam�ndaki eserine m�racaat edilsin.
�stehar ise, eskide �ran’da h�k�m s�ren Sasanilerin ba�kentidir. �u anda ise bu �ehir harab edilmi�tir. Ha�imî ve �uayb bin Salih’in S�fyanîlerle �stehar’da harb etmesine gelince; bu ve bunun gibi vukuat-� istikbaliyeden haber veren hadîslerde ge�en yerler metn-i hadîsten olabilece�i gibi ravilerin metn-i hadîsi i�tihadlar�na tatbik etmeleri ve bu i�tihadlar�n�n hadîsin metnine kar��m�� olmas�ndan dolay� bu yerler ravilerin istinbatlar� olmas� da m�mk�nd�r. �stad Bedi�zzaman (R.A.) bu mes’eleyi “Be�inci �ua” adl� eserinde ��yle izah etmi�tir:
“Rivayetlerde, vukuat-� S�fyaniye ve hâdisât-� istikbaliye �am'�n etraf�nda ve Arabistan'da tasvir edilmi�.
Allahu a'lem, bunun bir tevili �udur ki: Merkez-i hilâfet eski zamanda Irak'ta ve �am'da ve Medine'de bulundu�undan, râvîler kendi i�tihadlar�yla, daimî �yle kalacak gibi mânâ verip, merkez-i H�kûmet-i �slâmiye yak�nlar�nda tasvir etmi�ler, Halep ve �am demi�ler. Hadîsin m�cmel haberlerini, kendi i�tihadlar�yla tafsil etmi�ler”.
Bu sebeble Ha�imî ve �uayb bin Salih’in S�fyanîlerle yapt��� bu harb Alem-i �slam’�n herhangi bir yerinde vuku bulabilir.
Hadîs mevki olarak �stehar’� zikretmekle i�aret ediyor ki; S�fyanî ordular�n� o zaman �ran topraklar�ndan olan Horasan civar�na g�nderecektir. Hem hadîs �ran’�n eski payitaht�n� nazara vermekle i�aret ediyor ki �ran, S�fyanî’nin Mehdî’ye kar�� ��kan ordusuna yard�m edecek ve bu harbde en m�him rol� onlar oynayacaklar. Zaten a�a��da gelecek bir ba�ka hadîs de bunu haber verdi�i gibi �mam-� Ali de (K.V.) �ran’�n S�fyaniyete ve Deccaliyete yard�m edece�ine i�aret etmektedir. Bu husus i�in �mam-� Ali’nin (K.V.) divanlar�na ve “El-��âa Lie�rat-is Sâat” kitab�na m�racaat olunsun.
Hem hadîsten anla��l�yor ki, �uayb bin Salih S�fyanî’nin ordular�yla b�y�k bir harb yapacak ve onu ma�lub edecektir. Ve �uayb bin Salih, Hz. Mehdî’ye zemin haz�rlayacak ve onun ordusu Mehdî’nin de ordusu olacakt�r.
Bu hadîsin ihbarat-� gaybiyeleri de k�smen vukua gelmi�tir. ��yle ki; B�y�k S�fyan�n ordusu Afganistan’daki taife-yi m�cahidin ile harbetmek i�in Horasan civar�na gitti�i gibi Alem-i �slam’daki di�er b�t�n S�fyanlar da ona destek vererek tabi oldular. Hem b�y�k S�fyan�n ordusu, oradaki Deccaliyetin ve S�fyanc�klar�n ordular�n�n kumandas�n� ald�lar. Hatta Kuzey �ttifak� dahi yine o b�y�k S�fyan’a ba�l� ve Ye’c�c ve Me’c�c taifesine ait ki�ilerdir. M�sl�manlar�n galebesi ise in�aallah yak�n bir zamanda vukua gelecektir.
Hadîste ki Ha�imî gen� ise Allahu A’lem, o zatlar�n reisine i�arettir.
Hem hadîsteki “S�fyanî ��kt��� zaman ordusunu Horasan ahalisine g�nderir ve o ordu Mehdî’ye kar�� ��kar” c�mlesinden murad, Mehdî’ye zemin haz�rlayan insanlara kar�� ��kar demektir. ��nk� hadîsin devam�ndaki “bu s�rada insanlar Mehdî’yi temenni ediyor ve ar�yorlard�r” ifadesinden anla��l�yor ki, Hz. Mehdî o vakitte zuhur etmeyip belki ona yak�n bir tarihte zuhur ederek Alem-i �slam’�n ba��na ge�ecektir.

عن انس بن مالك رضى الله عنه ان رسول الله صلع قال: يتبع الدجال من يهود اصبهان سبعون الفا عليهم الطيالسة. رواه مسلمز

Enes bin Malik’ten (R.A.):
Peygamber (A.S.M.) ��yle buyurdu:
“Deccal’a, �sfehan Yahudilerinden taylesanl� (sar�kl� ve c�bbeli) yetmi� bin ki�i tabi’ olacakt�r**”.

** Yani Yahudi ulemas� �ran devletini kand�rarak Deccal ordusuna yard�m ettirir.



“S�fyanî 360 s�variyle ��k�p, tâ D�me�k’e geldi�inde, daha �zerinden bir ay ge�meden Kelb’den 30.000 ki�i ona tabi olur O da ordusunu Irak’a g�nderir ve Zevra denilen b�lgede 100.000 ki�iyi katl eder. Ve Kûfe’ye ��karlar ve oray� talan edip harab ederler. Bu s�rada do�udan bir sancak ��kar ki, ona kendisine �uayb bin Salih denilen Temim’den bir zat kumandanl�k eder. Onlar�n ellerindeki Kûfe ahalisinden olan esirleri kurtar�r ve o S�fyanîleri �ld�r�r**”.

** Zevra, Irak’�n kuzeyi ile T�rkiye’nin g�neydo�usunu i�ine alan bir b�lgenin ad�d�r. Kelb kabilesi ise me�hur bir kabile olmakla beraber a�a��da gelen bir hadîste �ngilizler hakk�nda da bu ifade kullan�ld��� i�in S�fyanîye tabi olan bu kabilenin kim oldu�unu zaman g�sterecektir.
Bu hadîsten ��yle anla��l�yor ki; S�fyanîler, Irak ve Suriye’nin tahribi hususunda m�him bir fitne �evirecektir. Her ne kadar Irak harbinde S�fyanîlerin bu icraat�n�n baz� numuneleri g�r�ld� ise de, ileride nas�l bir tahribat yapaca��n� hâdiseler zuhur etmeden tam olarak anlamam�z m�mk�n de�ildir. Amma anla��lan �udur ki; her hal�karda �uayb bin Salih denilen zat�n ordular� Irak ahalisini esaretten kurtaracakt�r in�aallah.

“�nsanlar Onu (Mehdî’yi) g�rd�klerinde �am’�n ebdallar� ve Irak’�n a�iretleri ona gelir ve biat ederler. Ve Kurey�’ten bir adam ��kar ki day�lar� kelbdir. Mehdî onlar� katledecek bir orduyu �zerlerine g�nderir. Onlar ma�lub edilip, ganimetleri taksim edilir. Ve Mehdî insanlar aras�nda peygamberlerinin s�nnetiyle amel eder**”.

** Hâdisat vuku bulmadan evvel istikbale ait hadîslerin manas�n� tam olarak anlamak m�mk�n de�ildir. Ancak vukuundan sonra ilimde rasih olanlar, te’villerini anlarlar. ��te bu hadîste de Kurey�’ten ��kan o adam�n day�lar�n�n “kelb” olmas� evvelde me�hur Kelb kabilesi oldu�u zannedilirdi. �imdi anla��l�yor ki o Kelb’den murad �ngilizlerdir. Ve bu hadîs, halk� gibi kendisi de Kurey�î olan ve �ngilizlere hizmet eden ve annesi taraf� �ngiliz olan �rd�n kral� Abdullah’dan haber vermektedir. Onun Hz. Mehdî’nin ordusuna kar�� ��kaca��n� bildirmektedir. Aynen haber verdi�i gibi vuku bulmu�tur. Hadîsin i�aret etti�i ak�betlerini ise zaman tefsir edecektir.

Hadîste varid olmu�tur ki: “Ashab-� Kehf, Mehdî-yi Ahirzaman�n yard�mc�lar� olur**”.

** Allah-u a’lem bunun bir manas� �udur ki, d�nyaca me�hur ma�aralar sahibi olan bir kavim, Deccal ile muharebe ederken, ma�aralara s���n�p Kur’an’a ve �eriata yard�m edecekleri ve Mehdî’ye zemin haz�rlayacaklar� gibi, di�er bir taife-i ehl-i hakîkat da, ahirzamanda Hakîkat-� Kur’aniye’yi ve �eriat-� Garra-i Muhammediye’yi ders vererek, her yerde Deccaliyet ve S�fyaniyet komitelerinin tecav�zkar tazyikatlar�ndan dolay�, gizli olarak ve ma�aramisal gizli yerlerde, m�cahede-i ilmiye ile Mehdîy-i Ahirzaman’a aynen o taife misillu zemin haz�rlayacaklar�na da i�arettir. Yoksa Ashab-� Kehf �nvan�yla me�hur olan taife, yeniden dirilecek demek de�ildir. Bu hadîsin de bir manas�, aynen v�cuda gelmi�tir. �u hadîs-i �erif de bu mes’eleye i�aret etmektedir:



“�nsanlar Deccal’dan da�lara ka�acaklar. �mm� �erik dedi ki: Ya Resulellah, o g�n arablar nerdedir? Resul-i Ekrem (S.A.V.) : ‘O g�n onlar azd�rlar’ dedi”.

K�yamet g�n� Kuran'da haber verildi�i �zere, "�nsanlar�n, alemlerin Rabbi i�in kalkaca�� g�nd�r." (Mutaffifin Suresi, 6). O g�n, canl�larla birlikte t�m evrenin yok oldu�u deh�etli bir g�nd�r. Bu yokolu�, �imdiye kadar hi�bir yerde g�r�lmemi� olaylar sonucunda ger�ekle�ecektir. O g�n, insanlar�n, hayvanlar�n, var olan her�eyin, k�saca kainat�n �l�m g�n�d�r. O g�n, Allah'�n y�ce kudretinin a��k�a g�r�ld��� ve insanlar�n t�m� taraf�ndan idrak edildi�i g�nd�r. O g�n, inkarc�lar i�in deh�et, korku ve ac� dolu bir g�nd�r. O g�n, daha �nce ya�anmam�� bir pi�manl�k, korku ve a�a��lanman�n hissedilece�i g�nd�r.

K�yamet g�n�n�n �zellikleri Kuran ayetlerinde �e�itli benzetmelerle ayr�nt�l� olarak anlat�lm��t�r. Bu b�l�mde Kuran'da k�yamet g�n� ger�ekle�ecegi bildirilen olaylar�n genel tasviri yap�l�p, Allah'�n ayetlerde bildirdi�i olaylar�n i�aret etti�i manalar�n�n �zerinde durulacakt�r. Elbette her�eyin en do�rusunu Allah bilir ve Allah'�n ilmi sonsuzdur. Biz ise her konuda oldu�u gibi k�yamet konusunda da yaln�zca O'nun bize bildirdi�i ve ��retti�i kadar�n� anlatabiliriz.

Bu b�l�mde anlat�lan olaylar�n hepsinin kayna�� Kuran ayetleridir ve hepsinin ger�ekle�ece�i kesindir. T�m tasvirlerin ger�ekle�me �eklini de Allah belirlemi�tir. Fakat bu olaylar tahmin edilenden �ok daha farkl� bi�imlerde ger�ekle�ebilir. Bizim kesin olarak bildi�imiz �ey Allah'�n vaat etti�i olaylar�n mutlaka ya�anaca��, insanlar�n k�yamet g�n�nde, daha �nce hi� kar��la�mad�klar� muazzam bir manzara ile kar�� kar��ya kalacaklar� ve evrenin i�inde bar�nd�rd��� t�m canl�larla birlikte tamamen yok olaca��d�r. �nsanlar�n ise b�t�n bunlar�n sebebini ��renme, bu felaketlerden ka��p kurtulabilme ya da ��z�mler arama gibi bir ihtimalleri olmayacakt�r. O g�n herkesin g�rece�i ger�ek; Allah'�n ve ahiretin varl���d�r.

SUR'A �F�R�L��
K�yamet Sur'a �f�r�lmesiyle Ba�lar
Sur'a da �f�r�lm��t�r. ��te bu, tehdidin (ger�ekle�ti�i) g�nd�r. (Kaf Suresi, 20)
Sur'a �f�r�lmesi, Allah'�n Kuran'da vaat etti�i k�yamet saatinin art�k gelip �att���n�n haberidir. Bu ses d�nya hayat�n�n biti�inin ve ahiretin ba�lang�c�n�n sesidir. D�nyada kald��� s�re boyunca bu b�y�k g�nde g�receklerine kar�� haberdar edilen ve verece�i hesap ile uyar�l�p korkutulan herkes art�k kendilerine vaat edilen ger�ekle kar�� kar��yad�rlar. Hi� beklenmedik bir anda duyduklar� bu ses daha �nce duyulan seslere hi� benzemeyen bir sestir. �nsanlar, kendilerine verilen s�renin son buldu�unu bu i�aretten anlayacaklard�r. Bu ses, k�fre sapanlar�n sonsuza kadar kesintisiz olarak ya�ayacaklar� korku, deh�et ve y�lg�nl�k dolu, zorlu bir g�n�n ba�lad���n�n habercisidir. Allah Kuran'da ��yle buyurmaktad�r:
��nk� o boruya (sur'a) �f�r�ld��� zaman, ��te o g�n, zorlu bir g�nd�r; kafirler i�inse hi� kolay de�ildir. (M�dessir Suresi, 8-10)
D�nya �zerinde var olan d�zenin �ekici s�s�ne kanarak ona s�ms�k� ba�lananlar, Allah'�n varl��� ve birli�i ger�e�ine kar�� k�rd�rler. B�t�n bunlar�n yarat�c�s�n�, yarat�l���n� ve bir sona do�ru h�zla ilerledi�ini asla d���nmeden sadece aldand�klar� bu g�r�nt� ile s�zde mutlu olur, yetinirler. Oysa onlar� yan�ltan bu kusursuz d�zen, her�eyin sahibi olan Allah'�n eseridir. Allah'�n yaratt��� bu g�rkemli sistem, yine onun tek bir emriyle ak�llara durgunluk verecek �ekilde son bulacakt�r. ��te b�yle bir g�n ile kesin olarak kar��la�mayacaklar� zann�nda olanlar, Sur'un sesiyle bu gafletten aniden uyanacaklard�r. Ancak bu uyan�� faydas�zd�r, ��nk� art�k Allah ve ahiret ad�na bir�eyler yapmak i�in �ok ge�tir.

Ge� kal�nm��t�r, ��nk� baz� insanlar bir imtihana tabi olduklar� d�nya hayat�n�, ahiretin varl���n� umursamadan bo� bir �aba u�runa harcam��lard�r. Ahirete inanmayan insanlar�n b�yle bir anlay��a sahip olabilmelerinin arkas�nda �ok �zel bir �aba yatmaktad�r. Bu �aban�n da mahiyeti ve kar��l��� olduk�a b�y�kt�r. Temelindeki sebep, d�nyadaki bu s�n�rl� ya�amla tatmin bulmak, daha �ncesini veya sonras�n� m�mk�n oldu�unca d���nmemektir. Bu anlay��, d�nya hayat�n�n ge�ici zevklerine dalarak ne i�in yarat�ld���n� unutmay� da beraberinde getirir. Dolay�s�yla, insanlar�n �o�u niye ya�ad�klar�n�, ni�in yarat�ld�klar�n�, Yaratan�n kendilerinden neler istedi�ini ve neden �l�m�n var oldu�unu d���nmeden bir �m�r ge�irirler. �l�m bildikleri bir�eydir, ama �l�m ger�e�inin kendilerine, �zerinde d���nmeleri gereken bu gibi sorular� da getirece�inin fark�ndad�rlar. Bunun i�in m�mk�n oldu�unca bu fikirden uzakla�maya bakarlar. Oysa insan�n yarat�l���n�n ve d�nya �zerindeki k�sa ya�am�n�n tek sebebi, yaln�zca Allah'a kulluk etmektir. �l�m�n yak�nl���n�n, d�nya hayat�n�n k�sal���n�n, sahip oldu�u ve olmad��� her�eyin sadece imtihan�n bir par�as� oldu�unun fark�nda olan insanlar, Kuran arac�l���yla insanlara tarif edilmi� olan ger�eklerle de mutlaka kar��la�acaklar�n�n fark�ndad�rlar. Dolay�s�yla d�nyadaki tek amac�n "Allah i�in ya�amak" oldu�unu kavrayabilmi�lerdir. Bunu d�nyada kavramak insan i�in b�y�k bir kazan�t�r. B�ylece aldat�c� bir d�nyadan uzakla�makta, tek ger�e�e, yani "ahirete" y�nelmektedir.

Nefsinin, yani sadece zevklerinin, �ehvetinin pe�inden giderek hareket eden bir insan�n en b�y�k iste�i, i�inde bulundu�u d�zenin hep s�rmesi, asla son bulmamas�d�r. Asl�nda halinden pek de memnun de�ildir, ��nk� ya�am�nda s�rekli zorluklar ve s�k�nt�lar vard�r. Ama �eytan binbir �e�it oyalama y�ntemiyle kendisini aldatmakta, s�rekli s�k�nt� ve �z�nt� �ekti�i bu ya�am�, sonsuz bir azaba inanmay� reddederek tercih etmektedir. Ancak, bir sabah i�e giderken, veya bir gece vakti h�rslar�n� ve beklentilerini ertesi sabaha erteleyip uyumaya haz�rlan�rken, birdenbire "Sur"un sesini duyan bir insan�n ruh hali ku�kusuz �aresiz olacakt�r. S�rd�rmek istedi�i d�zenin, kendisiyle birlikte son dakikalar� gelmi�, bildi�i halde inanmay� reddetti�i bu muazzam ger�ek kendisini aniden yakalam��t�r. Hayat boyu kendisini koruyaca��n� sand��� sahte g��lere s���nm�� bir insan i�in, o an yard�m isteyebilece�i kimse ya da s���nabilece�i hi�bir yer yoktur art�k. ��nk� m�minler d���nda herkes ayn� durumdad�r, �aresizlik i�inde ba�lar�na geleceklere teslim olmu�lar, d�nya �zerinde o zamana kadar ya�am�� olan t�m insanlar Allah'�n huzurunda toplanm��lard�r:
Sur'a �f�r�lm��t�r; b�ylece onlar kabirlerinden (diriltilip) Rablerine do�ru (dalgalar halinde) s�z�l�p-giderler. (Yasin Suresi, 51)
Sur'un sesi bir inkarc� i�in "hayat� boyunca ka��p durdu�u ger�eklerle kar��la�ma" demek oldu�u gibi, "art�k yapt�klar�n� telafi imkan�n�n ortadan kalkt��� an�" da ifade eder. O an duyulan korku tarifsizdir, daha �nce "ne g�r�lm��, ne duyulmu�" bir deh�et ve panik ya�anmaktad�r. D�nyada yap�lan t�m hatalar�n bir telafisi olabilir ya da vakit ge�tik�e bu hatalar unutulabilir. Ancak her�eyin sonunun geldi�ini bildiren bu ses, yap�lan hatalar�n telafisi i�in art�k vakit kalmad���n�n habercisidir. O g�n Sur'un sesi, inkarc�lara b�y�k bir korku getirecek ve her ki�i kar��la�t��� bu ger�e�e boyun e�ecektir. Allah bu durumu Kuran'da ��yle haber verir:
Sur'a �f�r�lece�i g�n, Allah'�n diledi�i kimseler d���nda, g�klerde ve yerde olan herkes art�k korkuya kap�lm��t�r ve her biri 'boyun b�km��' olarak O'na gelmi�lerdir. (Neml Suresi, 87)
Oysa insanlar�n t�m�ne kar��la�t�klar� b�yle bir g�nden evvel bu ger�ek hat�rlat�lm��t�r. Allah insanlar�, hem ayetleriyle hem de el�ileriyle "geri d�n��� olmayan bir g�n" gelmeden �nce Kendisine y�nelmeleri konusunda uyarm��, aksine bir tav�r g�sterenlere ise �l�m geldikten sonra yard�m edilmeyece�ini bildirmi�tir. Kuran'da beklemedi�i bir anda azap ile kar��la�an ki�inin duyaca�� pi�manl�k ve kendisine hi�bir �ekilde yard�m edilmeyece�i ger�e�i �u �ekilde a��klanm��t�r:
Azab size gelip �atmadan evvel, Rabbinize y�nelip-d�n�n ve O'na teslim olun. Sonra size yard�m edilmez Rabbinizden, size indirilenin en g�zeline uyun; siz hi� �uurunda de�ilken, azab apans�z size gelip �atmadan evvel. Ki�inin (yana yak�la) ��yle diyece�i (g�n): "Allah yan�nda (kullukta) yapt���m kusurlardan dolay� yaz�klar olsun (bana) do�rusu ben, (Allah'�n diniyle) alay edenlerdendim." Veya: "Ger�ekten Allah bana hidayet verseydi, elbette muttakilerden olurdum" diyece�i, ya da azab� g�rd��� zaman: "Benim i�in bir kere daha (d�nyaya d�nme f�rsat�) olsayd� da, ihsan edenlerden olsayd�m" (diyece�i g�nden sak�n�n). "Hay�r, Benim ayetlerim sana gelmi�ti, fakat sen onlar� yalanlad�n, b�y�kl��e kap�ld�n ve kafirlerden oldun." K�yamet g�n�, Allah'a kar�� yalan s�yleyenlerin y�zlerinin kapkara oldu�unu g�r�rs�n. B�y�klenenler i�in cehennemde bir konaklama yeri mi yok? (Z�mer Suresi, 54-60)
Ge�ici bir ��kar u�runa tercih edilmi� olan d�nya hayat�, Sur'un sesiyle art�k son bulmaktad�r. B�t�n insanlar, kendilerine vaat edilenler ile kar�� kar��yad�r. Meydana gelen olaylar�n ger�ekli�inin insanlarda uyand�rd��� korku ve deh�et �ok b�y�kt�r. T�m insanlar ayn� �a�r�ya uymakta, geri d�n��� olmayan ger�ekle kar��la�t�klar�n�n fark�na varmaktad�rlar. Bu ku�kusuz b�y�k bir g�nd�r ve bu b�y�k g�nde meydana gelecek olan olaylar i�in Sur'un sesi sadece bir habercidir.

K�yamet An�nda Yery�z�n�n Durumu
�iddetli Sars�nt�lar Ba�lar
Yer, o �iddetli sars�nt�s�yla sars�ld���, Yer, a��rl�klar�n� d��a at�p-��kard���, Ve insan: "Buna ne oluyor?" dedi�i zaman; O g�n (yer), haberlerini anlatacakt�r. ��nk� senin Rabbin, ona vahyetmi�tir. (Zelzele Suresi, 1-5)
K�yamet g�n� her canl�n�n duyabilece�i Sur'un sesini, kulaklar� patlatan bir g�r�lt� izler ve yery�z� daha �nce e�i benzeri g�r�lmemi� bir sars�nt�ya tutulur. Dev boyutlardaki da�lar, a�a�lar, g�kdelenler, binalar k�saca yery�z�n�n her noktas� ayn� anda sars�lmaya ba�lar. Bundan �nce hi� rastlanmam�� bu sars�nt� kar��s�nda insanlar b�y�k bir pani�e ve korkuya kap�l�rlar. En korkun� olan ise bu sars�nt�dan ka�acak ya da s���n�p kurtulabilecek hi�bir yerin olmamas�d�r. ��nk� bu sars�nt� daha �nce insanlar�n g�rm�� olduklar� ve yaln�zca belli bir b�lge ya da �ehirde meydana gelen, saniyelerle hesap edilen depremlerin bir benzeri de�ildir. Bu kez ya�anan, hi�bir ka����n olmad���, ayn� anda d�nyan�n d�rt bir yan�nda ba�layan ve d�nyay� yerle bir edecek olan bir sars�nt�d�r. D�nyay� yerle bir edinceye kadar da son bulmayacakt�r. (En do�rusunu Allah bilir). K�yamet g�n� insanlar�n kar��la�acaklar� sars�nt�lar� Allah Kuran'da ��yle bildirmektedir:
O sars�nt�n�n sarsaca�� g�n, Arkas�ndan onu di�er bir sars�nt� izleyecek. O g�n y�rekler (deh�et i�inde) hoplayacak. G�zler zillet i�inde d��ecek. (Nazi'at Suresi, 6-9)
D�nya �zerinde ya�anm�� ve sonu�lar� insanlar� derinden etkilemi� sars�nt�lar�, depremleri bir an i�in g�z�n�z�n �n�ne getirin. Bu sars�nt�lar�n t�m� sadece saniyelerce s�rm��, ancak buna ra�men ard�nda b�y�k enkazlar b�rakm��t�r. Y�zbinlerle �l��len bir insan toplulu�u bu enkaz�n alt�nda kalm�� ve geride kalanlar, hi� beklemedikleri bir sefalet ve yoksullukla kar��la�m��lard�r. Evler, mallar, edinilen kazan�lar, tasarruflar �ok k�sa bir s�rede yerlebir olmu�tur. Bu felaketler herkesin g�z� �n�nde ger�ekle�mi�tir ve bu saniyeler i�inde hi�bir g�� sars�nt�ya kar�� koyamam��t�r. K�yamet g�n� kar��la��lacak olan sars�nt� ise ne �iddet, ne meydana gelen sonu� ne de kapsam olarak daha �nce d�nyada ya�anan depremlere benzemeyecektir ve her�eyden �nemlisi geride enkaz de�il, bir ya�am belirtisi dahi b�rakmayacakt�r.
D�nyadaki bir deprem her ne kadar �iddetli olursa olsun, insanlar i�in �o�u zaman bir kurtulu� olas�l��� vard�r. �nsanlar bunu bildikleri i�in sars�nt� ba�lar ba�lamaz kendilerini kurtarabilmek amac�yla birtak�m tedbirler almaya, h�zla depreme kar�� g�venlik i�inde olabilecekleri bir yere saklanmaya �al���rlar. Oysa insanlar�n hepsi Sur'un �f�r�l��� ile anlayacaklard�r ki, bu sars�nt�lar daha �nce ya�ad�klar�n�n bir benzeri de�ildir; hi�bir �ekilde ka��p kurtulma ihtimali yoktur.
Ku�kusuz insanlar, k�yamet saatine dair her�ey gibi, meydana gelecek ve ka��� imkan� olmayacak bu sars�nt�lar i�in de Kuran'da ��yle uyar�lm��lard�r:
Ey insanlar, Rabbinizden korkup-sak�n�n, ��nk� k�yamet saatinin sars�nt�s� b�y�k bir �eydir. (Hac Suresi, 1)
O anda art�k yery�z�nde sahip olunan hi�bir �eyin de�eri ve anlam� kalmam��t�r. �nsanlar� aldatan her�ey; l�ks evler, dev g�kdelenler, be� y�ld�zl� oteller, �m�rleri boyunca h�rsla paralar biriktirerek ald�klar� ve �zerinde onca emek vererek yapt�rd�klar� ve d�zenledikleri evler, saraylar, k�pr�ler, d�nyan�n en �nl� yap�lar�; y�zy�llarca her t�rl� do�a olay�na kar�� y�k�lmadan ayakta kalabilmi� olan piramitler, tarihi kaleler, �ehirler adeta deniz kenar�na yap�lm�� kumdan kaleler gibi h�zla ��keceklerdir. Umut ba�lanan i�yerleri, l�ks arabalar k�saca d�nya hayat�nda insan�n sahip oldu�u, sahip olmakla �v�nd��� t�m maddi zenginlikler bir anda yok olacakt�r. �nsanlar�n elde ettikleri �an, ��hret, itibar ve iktidar�n hi�bir anlam� veya �nemi kalmayacakt�r.

Kuran'da o g�n yerin par�a par�a y�k�l�p darmada��n oldu�u ��yle bildirilmi�tir:
Hay�r; yer, par�a par�a y�k�l�p darmada��n oldu�u, Rabbin(in buyru�u) geldi�i ve melekler dizi dizi durdu�u zaman; o g�n, cehennem de getirilmi�tir. �nsan o g�n d���n�p-hat�rlar, ancak (bu) hat�rlamadan ona ne fayda? (Fecr Suresi, 21-23)
O g�n insanlar�n bundan �nce g�venle �zerinde gezindikleri yer ayaklar�n�n alt�ndan kayar. T�rl� bahanelerle Allah'� inkar i�in �aba g�stermi� ve ne yapmas� gerekti�ini bildi�i halde ibadet etmekten ka�m�� olan her ki�i, sonunda Allah'tan ba�ka s���n�labilecek bir g�� olmad���n� �ok iyi anlar. Ama art�k kendileri i�in ne geriye d�n��, ne yapt�klar�n� telafi imkan� vard�r, ne de ya�anan pi�manl�k ki�iye bir fayda getirecektir.

�nsanlar�n o g�n korku ve deh�etle birlikte tatt�klar� en yo�un duygulardan birisi de �aresizliktir. D�nyada ba��na gelebilecek hemen her t�rl� olas� felaket i�in tedbirini ve �nlemini alan, en �l�mc�l afet, en b�y�k deprem, en �iddetli kas�rga, en deh�etli n�kleer sava� i�in bile korunmas�n� ve s���na��n� haz�rlayan insano�lu, �yle bir olayla kar�� kar��ya gelir ki, ka��p s���nabilece�i, bar�nabilece�i tek bir g�venli yer dahi bulamaz. D�nyada vazge�ilmez g�rd���, kendisine inkar� makul g�steren zekas� da, g�� sahibi oldu�una inand��� ki�iler de bu deh�etli sars�nt�ya kar�� hi�bir �are �retemezler ve art�k kendileri i�in ka��� yoktur.

Yer A��rl�klar�n� D��a At�p, ��kar�r
Yer, a��rl�klar�n� d��a at�p-��kard���, Ve insan: "Buna ne oluyor?" dedi�i zaman; O g�n (yer), haberlerini anlatacakt�r. ��nk� senin Rabbin, ona vahyetmi�tir. (Zelzele Suresi, 2-5)
Bilindi�i gibi d�nyan�n merkezinde (yerkabu�unun 5.000 6.000 km. a�a��s�nda), olduk�a y�ksek bas�nca sahip, kor halinde bir katman bulunmaktad�r. Ve bu katman�n s�cakl���n�n yakla��k olarak 4.500 oC oldu�u tahmin edilmektedir. Nitekim volkan patlamas� sonucu yery�z�ne ��kan lavlar bu b�lgede, yani magmada bulunmaktad�r. S�z konusu patlamalar tarih boyunca bir�ok �ehir halk�na deh�et dolu anlar ya�atarak, insanlar�n �l�m�ne hatta kimi zaman �ehirlerin dahi tamamen yok olmas�na sebep olmu�lard�r. �e�itli sebeplerden dolay� toprak katmanlar�nda olu�an k�r�lmalar sonucunda yery�z�ne s�zan lavlar, bas�n� ne kadar y�ksekse o kadar �iddetli f��k�r�rlar. Asl�nda burada belirleyici etken, gaz�n oran�d�r. Magma yery�z�ne ��karken gazlar s�v� haldeki maddeden ayr�larak magman�n �zerinde yay�l�r ve b�ylece bas�nc�n artmas�na neden olurlar. Magma, gazla ne kadar y�kl�yse p�sk�rtme esnas�nda o kadar fazla patlama olur ve yerin alt�nda fokurdayarak kaynayan lavlar yery�z�ne ��karak yerin �st�n� adeta cehenneme �evirirler. Bu tarz bir patlama sadece belli bir b�lgeyi i�ine alan k�smi bir patlamad�r. �stelik g�n�m�zde yap�lan incelemeler sonucu �o�u zaman b�yle bir felaketten daha �nceden haberdar olunup, tehlikenin bulundu�u b�lgede �e�itli tedbirler al�nabilmektedir.

Kuran ayetlerinde, "yerin a��rl�klar�n� d��a atmas�" ifadesiyle o g�n yerin alt�nda bulunan pek �ok �eyle birlikte, �ekirdekte bulunan ak��kan k�sm�n da tamam�yle yerin �st�ne ��kaca�� i�aret edilmektedir. Yery�z�n�n t�m�nde meydana gelen �iddetli sars�nt�lar ve yerin t�m katmanlar�n�n k�r�lmas� b�yle bir �eyin kolayl�kla ger�ekle�ebilmesi i�in gereken altyap�y� olu�turacakt�r. Yani k�yamet g�n�nde �iddetli depremler yerin alt�n� �st�ne getirecek, insanlar ba�lar�na ��ken da�lardan, dev binalardan kurtulmaya �al���rken yerdeki �atlaklardan f��k�ran lavlar her yan� saracak, bu da insanlar�n �l�mden hi�bir �ekilde ka���lar�n�n olmad���n� bir kere daha anlamalar�na sebep olacakt�r. Felaketleri felaketler izleyecek, birinden kurtulmaya �al��an, bir di�eri ile kar��la�acakt�r. (En do�rusunu Allah bilir)
Yery�z� Allah'a boyun e�mi�tir. Bu durum Kuran ayetlerinde ��yle bildirilmektedir:
Yer, d�zlendi�i, i�inde olanlar� d��a at�p bo�ald���, ve 'kendi yarat�l���na uygun Rabbine boyun e�di�i zaman. (�n�ikak Suresi, 3-5)
Art�k nihai g�n gelmi�tir. �nsanlara verilen s�re dolmu� ve her�ey son bulmu�tur. Bu g�nden kurtulabilecek hi�bir canl� yoktur. T�m olaylar sona erdi�inde yery�z�nde tek bir tohum, tek bir bitki, tek bir mikroorganizma hatta yery�z�n�n kendisi de kalmayacakt�r.

O g�n yerin d��ar� ataca�� a��rl�k, yaln�zca magma katman� de�ildir. Magma hem mantonun i�indeki hem de mantoyla kabuk aras�ndaki �s� ve madde al��veri�lerinin ba�l�ca ta��y�c�s�d�r. Yani muhtemelen magma ile birlikte ta��nan, yerin alt�nda bulunan bir�ok madde, y�ksek bir s�cakl�kla birlikte yerin y�zeyine ��kacakt�r. Bu da yery�z�n�n g�r�lmedik bir �ekilde �s�nmas�na neden olacakt�r. Ger�ekle�en olaylar sonucunda, yerin alt�nda bulunan petrol, k�m�r gibi madenlerle birlikte t�m fosiller ve cesetler, t�m kal�nt�lar, k�saca yerin alt�nda bulunan canl� cans�z her�ey d��ar� at�lacakt�r. K�saca yerin alt� �st�ne gelecektir. Allah, bu durumu Kuran'da ��yle haber vermektedir:
Ve kabirlerin i�i 'de�ilip d��a at�ld���' zaman; (art�k her) nefis �nceden takdim ettiklerini ve ertelediklerini bilip-��renmi�tir. (�nfitar Suresi, 4-5)
Yine yeralt� sular�, sars�nt�n�n �iddetiyle k�r�lan yerin katmanlar�ndan d��ar� f��k�racakt�r. Tazyikli suyun etkisi ise olduk�a �iddetlidir. Hem f��k�rman�n ba�lad��� b�lgede �nemli hasarlar meydana gelecek hem de ya�am� olumsuz etkileyen bir su tabakas� yery�z�ne yay�lacakt�r.

Herhangi bir b�lgede volkanik patlama oldu�u zaman say�s�z toz ve kat� par�ac�k atmosferin �st tabakalar�na f�rlar. B�yle bir patlama s�ras�nda �o�u zaman t�m b�lgeyi k�llerin kaplad���, s�z konusu b�lgenin toz duman i�inde kald��� bilinmektedir. Nitekim Allah ayette k�yamet g�n�nde 'da�lar�n toz duman halinde savrulaca��n�' (Vak�a Suresi, 6) bildirmi�tir. Kuran'da anlat�lanlara uygun olarak, k�yamet g�n�nde d�nyan�n her yerinde buna benzer patlamalar�n olmas� ihtimali olduk�a y�ksektir.

G�r�ld��� gibi insanlar d�rt bir yandan �iddetli bir azaba u�rayacaklard�r. Her taraf� kaplayan toz ve duman bulutu, yine ayn� anda yay�lan gazlar insanlar�n nefes alamamas�na ve ac�lar i�inde k�vranmas�na sebep olacakt�r. O g�n ya�anan b�t�n bu olaylar inkarc�lar�n sonsuza kadar cehennemin i�inde g�recekleri ebedi azab�n b�y�kl���n� anlamalar� i�in yeterlidir. B�ylesine deh�etli bir bitiri�le insanlar�n hayatlar�na son veren Allah, cehennemde inkarc�lar i�in e�i benzeri olmayan maddi ve manevi bir azap haz�rlam��t�r. Ya�anan olaylar�n azameti kar��s�nda deh�etli bir �l�m korkusu her yan� sarm��t�r. Geriye korku ve pi�manl�ktan ba�ka hi�bir �ey kalmam��t�r.

Da�lar K�k�nden S�k�l�p, Savrulur
Da�lar, k�k�nden s�k�l�p savuruldu�u zaman... (M�rselat Suresi, 10)
Bilindi�i gibi da�lar�n yery�z�ndeki sars�nt�lar� engelleme g�revleri vard�r. Bu ger�ek Kuran ayetlerinde de ��yle haber verilmi�tir:
Sizi sars�nt�ya u�rat�r diye yerde sars�lmaz da�lar b�rakt�, �rmaklar ve yollar da (k�ld�). Umulur ki do�ru yolu bulursunuz. (Nahl Suresi, 15)
Biz, yery�z�n� bir d��ek k�lmad�k m�? Da�lar� da birer kaz�k? (Nebe Suresi, 6-7)
Bug�ne kadar d�nyada tespit edilmi� en b�y�k deprem 9.2 �iddetindedir. Ve bu �iddette bir deprem, ger�ekle�ti�i b�lgeye �ok k�sa bir s�re i�erisinde b�y�k bir felaket getirir. K�yamet g�n� ya�anacak sars�nt� ise Allah'�n dilemesi d���nda - d�nyada o g�ne kadar e�i benzeri asla ger�ekle�memi� �iddette bir sars�nt�d�r. Bu sars�nt�, birer kaz�k gibi yerle�erek yery�z�n� �iddetli depremlere kar�� koruyan da�lar�n dahi dayanamayaca�� kadar b�y�kt�r. Yery�z�ndeki en sa�lam yap�lar olan ve sars�lmaz s�fat�n� ta��yan da�lar yerlerinden oynat�l�p, alt�ndaki toprakla birlikte kaymaya ba�lar. Kuran'da o g�n da�lar�n hareketleni�ini anlatan ayetler �u �ekildedir:
Ve da�lar (yerlerinden oynatan) bir y�r�y��le y�r�r. (Tur Suresi,10)
Da�lar y�r�t�lm��, art�k bir serap oluvermi�tir. (Nebe Suresi, 20)
Da�lar� y�r�tece�imiz g�n, yeri ��r�l��plak (d�md�z olmu�) g�r�rs�n; onlar� birarada toplam���z da, i�lerinden hi�birini d��arda b�rakmam���zd�r. (Kehf Suresi, 47)
Yery�z�n�n b�y�k bir b�l�m� da�larla kapl�d�r ve bunlar�n ayn� anda yerlerinden s�k�lerek hareket etmesi, b�ylesine dev boyutlardaki kara par�alar�n�n yerin �zerinde k�zak gibi kay�p biraraya toplanmas� ve yerin d�md�z bir hale gelmesi elbette insan�n g�rebilece�i en �rk�t�c� manzaralardan birisi olacakt�r. B�yle bir an� insan�n g�z�nde canland�rabilmesi olduk�a zordur.

D���n�n ki insanlar�n zirvesine eri�mekte zorland�klar� ve yerinden oynamaz diye d���nd�kleri Himalayalar, Alpler, Toroslar bir anda sars�lmaya ve yerlerinden oynamaya ba�layacaklard�r. Binlerce metre y�kseklikteki da�lar ve bu da�lar�n yama�lar�na kurulmu� olan �ehirler bir anda yerle bir olacakt�r.
Da�larda ge�itler a�abilmek �ok b�y�k teknolojik imkanlar, makineler, aletler gerektirmekte, hatta kimi zaman t�m bu y�ntemler ba�ar�s�zl�kla sonu�lanmaktad�r. Yol a�mak amac�yla dinamitle delinmeye �al���lan da�lardan bile ancak k�smi bir sonu� al�n�r, dinamit sadece belli bir b�lgeye etki eder, hatta �o�u zaman hi�bir tesiri olmaz. Hatta bu sebeple baz� da�l�k b�lgelere ula��m olduk�a g�� ger�ekle�mektedir. Oysa k�yamet g�n� yery�z�ndeki t�m da�lar toz haline gelirler. Bu olay o g�n ya�ananlar�n �iddetini anlayabilmemiz a��s�ndan �ok etkili bir �rnektir. D�nyada bulunan t�m da�lar�n ayn� anda kum y���n� haline gelmesi, o heybetli yap�lar�n bir anda ��kmesi olduk�a deh�et verici bir durumdur. Ayr�ca Allah'�n sonsuz g�c�n� anlayabilmek ve kadrini takdir edebilmek a��s�ndan da �ok �nemlidir. Kuran'da da�lar�n k�yamet g�n�nde alaca�� �ekil ��yle anlat�l�r:
(�yle) Bir g�n ki, yery�z� ve da�lar titremeye-tutulur ve da�lar g���veren bir kum y���n� olur. (M�zemmil Suresi, 14)
Yine Kuran'da o g�ne ait olarak verilen bir bilgi de, da�lar�n par�alanarak ��kmesinden sonra yery�z�n�n hi�bir t�mse�i olmayan bir d�zl��e d�n��ece�i �eklindedir:
Sana da�lar hakk�nda soruyorlar. De ki: "Benim Rabbim, onlar� darmada��n edip savuracak. Yerlerini bombo�, ��r��plak b�rakacakt�r. Orada ne bir e�rilik g�receksin, ne de bir t�msek." (Ta-ha Suresi, 105-107)
�u an d��ar�ya bakt���m�zda bizlere olduk�a a�ina gelen engebeli g�r�nt�, o g�n tamamen d�z bir hat haline gelecektir. U�suz bucaks�z bir d�zl�k �zerinde insanlar�n t�m� biraraya toplanacakt�r. Allah, Kehf Suresi'nde bu ger�e�i ��yle vurgular:
Da�lar� y�r�tece�imiz g�n, yeri ��r�l��plak (d�md�z olmu�) g�r�rs�n; onlar� birarada toplam���z da, i�lerinden hi�birini d��arda b�rakmam���zd�r. (Kehf Suresi, 47)

Da�lar Rengarenk Y�n Yumaklar� Gibi U�u�urlar
O g�n da�lar, �zerlerindeki bitkiler, �i�ekler, t�m ye�illikler ve i�lerinde bar�nd�rd�klar� renk renk madenler, farkl� t�r ve renklerdeki topraklarla birlikte etrafa sa��lacakt�r. Toz duman olan da�lar, t�m ihti�amlar�yla par�alan�p, da��lacakt�r. Bu renk c�mb��� ayetlerde renkli y�nlere benzetilmektedir:
Ve da�lar�n 'etrafa sa��lm��' renkli y�nler gibi olacaklar� (g�n) (Kaari'a Suresi, 5)
Da�lar da (etrafa u�u�mu�) rengarenk y�n gibi olacak. (Mearic Suresi, 9)
Kahhar olan Allah'�n emri o g�n canl�-cans�z t�m varl�klar�- etkisi alt�na alm��t�r. K�yamet g�n� ya�anan her sahneye b�y�k bir korku hakimdir. En ufak bir sars�nt�da pani�e kap�lan, bir deprem ihtimalinde �l�m korkusundan saatlerce evine giremeyen insanlar i�in, g�zlerinin �n�nde da�lar�n yerlerinden oynat�lmas�, yerin i�indekilerini d��ar� atmas�, kabirlerin de�ilmesi, insanlar�n biraraya toplanmas� ve felaketlerin felaketleri izlemesi dayan�labilecek gibi de�ildir. Art�k d�nya �zerinde g�venebilecekleri "tek bir ki�i", s���nabilecekleri "tek bir mekan" dahi yoktur. Kar��la�t�klar� olaylar�n deh�eti g�� yetirebilecekleri s�n�r� �oktan a�m��t�r. Yapabilecekleri hi�bir �ey yoktur. Art�k d�nya �zerinde yeni bir ba�lang��, gidilebilecek herhangi bir yer yoktur. Yeni ba�layacak olan ya�am ahirettedir, sonsuzdur ve d�nyada Allah'�n r�zas�n� g�zeterek ya�amayanlar i�in pi�manl�k ve ac�yla doludur. Zevkler, ihtiraslar ve ge�ici d�nya hayat� t�ketilmi�tir. Kar��la�t�klar� deh�et, Allah'�n kudretini sergilemektedir.

Oysa t�m bunlar Allah'�n el�ileri ve inananlar� taraf�ndan kendilerine daha �nceden haber verilmi�ti. Ama bu kahredici g�n kendilerine uzak gelmi�, kendileri gibi ge�ici �eylere g�venmi�lerdir. Allah Kuran'da inkar edenlerin daha �nce uyar�ld�klar�n� ��yle bildirir:
Azab�n kendilerine gelece�i g�n (ile) insanlar� uyar�p-korkut ki, (o g�n) zulmedenler, ��yle diyecekler: "Bizi yak�n bir s�reye kadar ertele ki, Senin �a�r�na cevap verelim ve el�ilere uyal�m." Oysa daha �nce, kendiniz i�in hi� zeval yoktur diye and i�enler, sizler de�il miydiniz? Siz, kendi nefislerine zulmedenlerin yerle�tikleri yerlerde oturmu�tunuz. Onlara ne yapt���m�z size a��klanm��t� ve size �rnekler vermi�tik. (�brahim Suresi, 44-45)
Oysa �imdi tehlikenin ortas�nda yapayaln�zd�rlar. Herkes can� derdine d��m��, hi�bir yak�n dost di�er bir yak�n dostu g�rmez olmu�tur. Art�k kimse i�in ka��� s�z konusu de�ildir. Art�k Allah'�n vaadi gelmi�tir. O g�n evlerden ka�mak da bir i�e yaramaz. Sars�nt�dan etkilenen sadece evler de�ildir ki d��ar�ya ��kmak insan� yakla�an sondan korusun! O g�n var olan her�ey yok olmakta, yery�z� ve da�lar hep birlikte yerlerinden oynat�l�p kald�r�lmaktad�r. Ne s���n�labilecek bir yer, ne dayan�labilecek bir g��, ne de al�nabilecek bir tedbir vard�r. Kuran'da yery�z� ve da�lar�n par�a par�a oldu�u k�yamet g�n� �u �ekilde anlat�l�r:
Yery�z� ve da�lar yerlerinden oynat�l�p kald�r�laca��, ard�ndan tek bir �arpma ile birbirlerine �arp�l�p par�a par�a olaca�� zaman. ��te o g�n, vak�a (bir ger�ek olan k�yamet) art�k vuku bulmu� (ger�ekle�mi�)tur. (Hakka Suresi, 14-15)

B�t�n bu tarifleri yaparken �nemli bir noktay� hat�rlatmak yerinde olacakt�r. Daha �nce de belirtti�imiz gibi, zihinlerde canland�rmaya �al��t���m�z bu manzara tamamen Kuran ayetlerinden yola ��karak yapt���m�z tariflerdir. Kuran'da belirtilen �ekline ba�l� kalarak yapt���m�z t�m tan�mlamalar Allah'�n dilemesi ile ger�ekle�ecek olan ve Allah'�n olmas�n� vaat etti�i ger�eklerdir. Var olan her�eyi yaratan Allah, ku�kusuz ki bunlar�n her birini gidermeye ve yerle bir etmeye de kadirdir. Ayetlerin bizlere haber verdi�i gibi k�yamet g�n� her�ey ak�lalmaz bir g�steriyle yok olup gidecektir. Bu, Allah'�n vaadidir. Allah bir ayetinde ��yle buyurmaktad�r:
(Bu,) Allah'�n va'didir; Allah, vadinden geri d�nmez. Ancak insanlar�n �o�u bilmezler. (Rum Suresi, 6)
Art�k kendi b�y�kl��� ile �v�nen insan�n hi�bir de�eri kalmam��t�r. Kendini Allah'�n kar��s�nda de�erli ve g��l� g�ren, kendi aldan��� i�inde Allah'� inkar etmekten �ekinmeyen insan, olan bitenler kar��s�nda alabildi�ine g��s�z ve acizdir. Kendisinden �st�n g�rd��� varl�klar da Allah'�n takdir etti�i bu b�y�k g�ne teslim olmu�lard�r. Da�lar, denizler ve t�m kainat o hi� sars�lmazm�� gibi g�z�ken sa�lam vasf�n� yitirmi�, sadece ve sadece Allah'a itaat etmi�ler, Allah'�n bir "ol" demesiyle her�ey olup bitmi�tir. Her biri O'nun verdi�i h�kme boyun e�ici olarak yerine getirmeleri gereken g�revlerini tamamlam��lard�r. Da�lar�n renkli y�nler gibi da��l�p par�aland���, yerin t�m a��rl�klar�n� d��ar�ya att��� k�yamet g�n� denizlerde meydana gelen olaylar da Allah'�n sonsuz b�y�kl���n� bir kez daha g�zler �n�ne sermektedir. Kuran'da bildirildi�e g�re o g�n denizler yanacak ve f��k�r�p ta�acakt�r.

Denizlerin Yanmas�
D�nya'n�n d�rtte ���n� kaplayan en b�y�k su k�tlesi olan denizlerin bir anda kaynamaya, fokurdamaya ba�lamas� ger�ekten de insan�n g�z�nde �ok zor canlanabilecek bir manzarad�r. �nsan�n o an�n deh�etini anlayabilecek bir tecr�besi yoktur. Ancak d���nce s�n�rlar�n� zorlayarak, zihninde k�smen canland�rabilir. Bug�ne kadar yaln�zca yanarda� patlamas�, akaryak�t ta��yan bir tankerde yang�n ��kmas� sonucu b�yle g�r�nt�lerin olu�tu�una �ahit olmu�, televizyonlarda, foto�raflarda g�rm��s�n�zd�r. Ancak ayetlerde bizlere yap�lan tarifler, bu �rneklerle kar��la�t�r�lamayacak kadar ihti�aml�d�r. Ancak Allah'�n sonsuz b�y�kl���n�, sonsuz g�c�n�, sonsuz kudretini biliyor olmam�z, bizi ya�anacak felaketin boyutlar� hakk�nda fikir sahibi k�lar. Allah, evrende var etti�i ve korudu�u bu d�zeni istedi�i �ekilde de�i�tirmeye ve her�eyi bir plan dahilinde alt�st etmeye kadirdir.

O g�n yerin b�t�n a��rl�klar�n� d��a atmas�, yerin alt�ndaki yakla��k 4.500oC s�cakl���ndaki katman�n imkan buldu�u her yerden d��ar� ta�aca�� anlam�na gelmektedir. Buna ��phesiz denizlerin alt�nda bulunanlar da dahildir. Herhangi bir belgesel program�nda lavlar�n denizin i�indeki ��k���n� seyretmi� olanlar, bu k�zg�n maddenin deniz suyunda olu�turdu�u ak�llara durgunluk veren bir manzaraya �ahit olmu�lard�r. Oysa k�yamet g�n� ger�ekle�ecek olan g�r�nt�, bu manzaradan �ok daha farkl�, �ok daha kapsaml� ve deh�et verici olacakt�r. Yery�z�ndeki b�t�n denizler alevler i�inde kalacak, �n�ne ge�ilemeyecek bir ate� ve alev toplulu�u insanlara y�nelecektir. O g�n t�m denizler tutu�turulmu�tur.
Konuyla ilgili ayette Allah �u �ekilde buyrulmaktad�r:
Denizler, tutu�turuldu�u zaman. (Tekvir Suresi, 6)
Ya�anan olaylar sonucu karada oldu�u gibi denizde de ya�am son bulacakt�r. Normal �artlarda serinlik ve rahatl�k hissi veren denizler, bir anda etrafa m�thi� bir s�cakl�k yayacakt�r. Denizlerde dev dalgalar yerine alev bulutlar� yer alacak, havadaki duman oksijeni b�y�k oranda t�ketecektir. U�suz bucaks�z denizlerin alev alev yanan ve �iddetle fokurdayan g�r�nt�s�, d�nyan�n geni� bir alan�na hakim olacak ve pek �ok felaketi de beraberinde getirecektir.

Denizlerin Ta�mas�
Kuran'da k�yamet g�n� ger�ekle�ece�i bildirilen olaylardan biri de denizlerin ta�mas�d�r. Bu ger�ek bizlere ayetlerde �u �ekilde haber verilmektedir:
Denizler, f��k�rt�l�p-ta��r�ld��� zaman... (�nfitar Suresi, 3)
O g�n Allah'�n dilemesi ile karadan gelecek olan felaketlere denizlerden gelenler de eklenecektir. B�yle bir felaketin ve bunun gibi di�erlerinin ger�ekle�mesi i�in ku�kusuz Allah'�n dilemesi yeterlidir. Allah, sadece "ol" emri ile yoktan var etti�i yery�z�n� �e�itli �ekillerde yerle bir etmeye kadirdir. Bunlar� ger�ekle�tirebilecek muhtemel sebepler ise bizler i�in yaln�zca birer hat�rlat�c�, Allah'a yak�nla�mak ve O'nun azab�ndan korku duymak i�in birer yoldur. Bu olaylar�n nas�l ger�ekle�ece�inin, sebeplerinin ne olaca��n�n bilgisi yaln�zca Allah'�n kat�ndad�r. Belki hi�bir sebep olmayacak, birdenbire k�yametin t�m belirtileri ger�ekle�meye ba�layacakt�r. Bu nedenle de, bu b�l�mde verilen �rnekler sadece birer tahminden ibarettir.

Ger�ekle�mesi ihtimal dahilinde olan baz� �rnekler denizlerin ta�mas�yla ilgilidir. Bilindi�i gibi, genelde deniz alt�nda bir deprem meydana geldi�i zaman su y�zeyinde dev dalgalar olu�ur. Deprem merkezinden yay�lan etkiyle dalgalar okyanusu 750 km/saat gibi y�ksek bir h�zla ge�erek, s�ratle k�y�ya ula��rlar. Okyanusun ortas�nda bir metreyi bulmayan dalga, k�y�ya ula�t���nda 60 m.'yi a�abilir. �rne�in 1896'da Japonya'n�n Ho�u kentinde meydana gelen b�y�k bir denizalt� depreminin ard�ndan kabaran bir dalga 25-35 m.'ye ula�arak t�m yerle�im merkezini kaplam�� ve 25.000 ki�inin �l�m�ne neden olmu�tur.

Dev dalgalar�n bilinen bir ba�ka kayna�� da yanarda� p�sk�rmesidir. Buna bir �rnek 1883 y�l�nda Krakatoa'n�n zirvesindeki ��kmeden sonra y�kselen dalgad�r. Cava ve Sumatra aras�nda bulunan bu ada, �iddetli p�sk�rmelerin ard�ndan birden kaybolmu�, ani ve b�y�k bir dalgaya sebep olmu�tur. Bunun sonucunda meydana gelen tsunami, Cava adas�nda n�fusun en yo�un oldu�u k�y� �zerinde k�r�larak 165 k�y�n yok olmas�na ve 36.000 ki�inin �l�m�ne yol a�m��t�r. Bu dalgan�n y�ksekli�i k�y�ya ula�t���nda 35 m'yi a�m��t�r. G�r�ld��� gibi deniz alt�nda meydana gelen k�smi depremler veya volkanik patlamalar yaln�zca belli bir b�lgeyi etkilemelerine ra�men, denizlerin ta�mas�na, binlerce ki�inin �lmesine sebep olmaktad�rlar. Oysa k�yamet g�n�nde yerin �st�nde oldu�u gibi denizlerin alt�nda da sars�lmayan hi�bir yer kalmayacakt�r. Bu durumda denizlerin alt�nda meydana gelen �iddetli sars�nt�larla birlikte denizler de ta�acak ve o ana dek bilinen tsunamilerle k�yas olmayacak �ekilde t�m yery�z�ne etki edecektir.

O g�n denizlerin ta�arak insanlara felaket ta��mas� i�in bir�ok sebep daha vard�r. Bu b�y�k su k�tlesinin sabit ve dura�an bir �ekilde durmas� birtak�m kanunlara ba�l�d�r. Ancak o g�n hi�bir tabiat kanunu ge�erli olmayacak, g�kleri, yerleri, karalar�, denizleri ve insanlar� dengede tutan hassas dengeler yok olacakt�r. Allah'�n dilemesiyle var olan bu kusursuz d�zenin sebepleri, yine Allah'�n dilemesiyle aniden ortadan kalkacakt�r. Daha �nceki b�l�mde de anlat�ld��� gibi belki de o g�n yerin alt�ndaki s�cakl�k havay� �s�tacak, a���a ��kan bu s�cakl�k buzullar�n erimesine neden olacakt�r. Bu da mevcut su miktar� seviyesinin y�kselmesine sebep olacakt�r. Bunlar�n hepsi ihtimal dahilindedir, fakat o g�n bunun nas�l ger�ekle�ece�ini yaln�zca Allah bilmektedir.

Yine bilindi�i gibi g�n�m�zde bir da�dan kopan toprak ve kaya�lar�n yuvarlanarak bir k�rfezi, g�l� veya baraj� doldurmas� b�lgesel bir dalgaya sebep olmaktad�r. K�yamet g�n�nde ise y�k�lmayan, ��kmeyen bir da� kalmayacak ve daha �nce de bahsedildi�i gibi bu da�lar t�m �ukurlar� doldurup yerin d�md�z olmas�na neden olacakt�r. Da�lardan d��en par�alar denizleri doldurup, onlar�n da ta�mas�na neden olacakt�r.

Allah'�n belirledi�i bu s�re tamamland��� zaman, kalplere amans�z korku salan olaylar arka arkaya ger�ekle�ecektir. �nsanlar� �evreleyen korkun� bir g�r�lt�, da�lar�n par�alanmas�, insanlar�n ayaklar�n�n alt�ndan akan lavlar, her yeri sar�p ku�atan toz, duman ve gaz bulutlar�, kaynayarak insanlar�n �stlerine ta�an sular... D�nya hayat� boyunca Allah'�n varl���n� d���nmek istemeyen, b�y�kl���n� takdir edemeyen kullara bir anda gelen deh�etli bir ac�... Kay�ts�z �arts�z herkese boyun e�diren, insanlara kendi acizliklerini ve �mr� boyunca de�er verdikleri �eylerin ne kadar de�ersiz oldu�unu g�steren kahredici bir ac�... O g�n, insanlar�n i�lerinde duyduklar� korkunun ve deh�etin tarif edilemeyece�i bir g�nd�r. �nsanlar oradan oraya ko�maya, ka�arak saklanacak bir yer aramaya �al��acaklard�r. Ama herkes bilmektedir ki bu g�nden kurtulu� yoktur.

K�yametle birlikte gelen y�k�m ve deh�et yaln�zca yerde ger�ekle�ecek olaylarla s�n�rl� de�ildir. O g�n insan�n bildi�i, al��t��� ve sonsuza dek varl���n� s�rd�rece�ini sand��� t�m varl�klar ve d�zenler bozulmaya u�rarlar. O g�n d�nya tarihi boyunca kapsam� anla��lamam��, s�rlar�na son y�zy�lda ula��labilmi�, ak�llara durgunluk veren b�y�kl�kteki g�k cisimleri ve uzay i�in de �l�m vakti gelmi�tir. G�ky�z�, Ay, G�ne�, y�ld�zlar ve gezegenler de o g�n par�alan�p, yok olurlar. Bu ger�e�i Allah bir Kuran ayetinde insanlara ��yle bildirir:
��phesiz, size vaat edilen ger�ekle�ecektir. Y�ld�zlar '�rt�l�p (���klar�) silindi�i' zaman, G�k yar�ld��� zaman... (M�rselat Suresi, 7-9)
Evrenin yarat�ld��� ilk andan itibaren meydana gelen her olay ve izlenen her g�r�nt�, bunlarda bir ola�an�st�l�k oldu�unu sezinleyen ve bir yarat�c�n�n varl���n� mutlak bir �ekilde g�rmek isteyen her insan i�in b�y�k birer iman delilidir. U�suz bucaks�z evrenin her noktas�n� kaplayan gezegenler, y�ld�zlar, say�s�z g�k cismi Allah'�n tek bir emri ile yarat�lm��, O'nun kudretiyle muazzam bir dengeyle korunmu�tur. Bu ba�lang�� ve denge ise s�rr�n� hala korumakta, insanlar�n zihinlerini me�gul etmektedir. Asl�nda bu aray��lar�n sonucunda insan�n kar��s�na ��kan tek ger�ek vard�r: Allah'�n varl���. Kapan�� g�n� ya�ananlar yine Yaratan'�n b�y�kl���ne uygun olarak ger�ekle�ecektir. Allah, var olan her�ey i�in oldu�u gibi g�ky�z�ndeki bu muazzam d�nya i�in de g�r�lmemi� bir son haz�rlam��t�r.

G�ky�z� insan�n her zaman i�in varl���ndan ve s�reklili�inden emin oldu�u bir tavan gibidir. Allah'�n bir dayanak olmaks�z�n y�kseltti�i ve tuttu�u, u�suz bucaks�z uzay ile aras�nda perde g�revi g�ren, g�rkemli bir tavan...
Bu tavan y�zy�llarca, d�nyay� ve �zerindeki canl�lar� say�s�z tehlikelerden (ultraviyole ���nlar, g�k ta�lar�, uzay�n dondurucu so�uklu�u vs.) en k���k bir aksakl��a meydan vermeden korumu�, canl�l���n devam� i�in gerekli olan en �nemli etmen olmu�tur. Karanl�k uzaydan ge�erek gelen ���k, atmosferin ta��d��� �zellikler sayesinde d�nyaya yeterince yay�lm��, t�m gezegeni ayd�nlatm�� ve insan, atmosferdeki hassas oksijen oran� sayesinde nefes al�p, hayat bulabilmi�tir. Oysa o g�n, g�k t�m i�levlerini kaybeder. Art�k onun da, Allah kat�nda belli olan eceli gelmi�tir. K�yamet g�n� g�k Allah'�n dilemesiyle sars�l�p, �alkalan�r, �atlar ve yar�l�r. Bu olaylar ayetlerde ��yle haber verilir:
O g�n g�k, sars�l�p �alkalan�r. (Tur Suresi, 9)
Bu nedenle g�k bile yar�l�p-�atlam��t�r; (art�k) O'nun va'di ger�ekle�tirilip-yerine getirilmi�tir. (M�zemmil Suresi, 18)
G�k yar�l�p-�atlam��t�r; art�k o g�n, 'sarkm��-za'fa u�ram��t�r. (Hakka Suresi, 16)
D�nya tarihi boyunca say�s�z canl�n�n ya�am�n� s�rd�rebilmesi i�in en gerekli �artlardan biri olan hava t�m i�levini yitirir. O g�n var olan kanunlar al���lan kanunlardan farkl�d�r. Say�s�z fizik kanunu ile g�kte sabit bir dengeyle duran atmosfer, eriyip akmaya ba�lar. Kuran'da o g�n g�ky�z�n�n u�rayaca�� son �u �ekilde anlat�l�r:
G�ky�z�n�n erimi� maden gibi olaca�� g�n; (Mearic Suresi, 8)
Atmosfer o g�n erir ve akkor haline gelerek yanmaya ba�lar. �nsanlar masmavi g�rmeye al���k olduklar� g�ky�z�n�, o g�n k�z�l olarak g�r�rler. G�ky�z� yar�l�p erimi�, adeta ya� gibi olmu�tur:
Sonra g�k yar�l�p ya� gibi erimi� olarak k�pk�rm�z� bir g�l oldu�u zaman; (Rahman Suresi, 37)
K�yamet g�n�, o g�ne kadar Allah'�n b�y�kl���n� ve g�c�n� g�rmek istemeyen, bile bile y�z �eviren insanlar i�in pi�manl���n ya�and��� g�nd�r. Bu, ���t al�p d���nme ve yap�lanlar� telafi etme imkan� tan�nmayan bir pi�manl�kt�r. T�m insanlar Allah'tan ba�ka dost, yard�mc� ve koruyucu olmad���n�, Allah'�n g�c�n� ve gazab�n� art�k kesin olarak anlam��lard�r. B�yle bir anda Allah'a ve ahiret g�n�ne kar�� inkar i�inde olabilecek ve bu inkar�nda direnebilecek "tek bir insan" dahi yoktur. Bu ger�ek Kuran'da t�m insanlara ��yle bildirilmi�tir:
Onlar, Allah'�n kadrini hakk�yla takdir edemediler. Oysa k�yamet g�n� yer, b�t�n�yle O'nun avucu (kabzas�)ndad�r; g�kler de sa� eliyle d�r�l�p-b�k�lm��t�r. O, �irk ko�tuklar�ndan m�nezzeh ve y�cedir. (Z�mer Suresi, 67)
O g�n insan�n tan�y�p bildi�i b�t�n kurallar yok olur. Yarat�l��lar� s�ras�nda Allah'�n "isteyerek veya istemeyerek itaat edin" �a�r�s�na icabet eden ve "isteyerek geldik" diye cevap veren g�k ve yer, o g�n de kendi yarat�l��lar�na uygun olarak ger�ek sahipleri ve yarat�c�lar� olan Allah'a boyun e�erler. Kuran'da Allah'�n g��e ve yere sesleni�i �u �ekilde anlat�l�r:
De ki: "Ger�ekten siz mi yeri iki g�nde yaratan� inkar ediyor ve O'na birtak�m e�ler k�l�yorsunuz? O, alemlerin Rabbidir. Orada (yerde) onun �st�nde sars�lmaz da�lar var etti, onda bereketler yaratt� ve isteyip-arayanlar i�in e�it olmak �zere ordaki r�z�klar� d�rt g�nde takdir etti. Sonra, duman halinde olan g��e y�neldi; b�ylece ona ve yere dedi ki: "�steyerek veya istemeyerek gelin." �kisi de: "�steyerek (�taat ederek) geldik" dediler." (Fussilet Suresi, 9-11)
Bilindi�i gibi inkarc�lar�n iddialar�ndan birisi, maddenin kendi kendine olu�tu�udur. �evrelerinde g�rd�kleri t�m g�zelli�i tabiat�n g�c�ne ba�larlar. Geri kalan detaylar, yani bunlar�n nas�l meydana geldikleri, bu bilin�li olu�umun nas�l oluyor da kendisi de yokken var olmu�, cans�z bir kavram olan tabiattan ortaya ��kt���n� asla d���nmezler. Bu mant�ks�z iddiaya g�re her�eyi do�a kendi kendine var etmi�tir. Yani hakim olan ola�an�st� uyum ve dengenin sahibi ta�, toprak, hava ve sudur. Oysa k�yamet g�n� geldi�inde insan da��n, ta��n, topra��n ne hale geldi�ini g�r�r ve bu g�c�n sahibinin tabiat�n kendisi olamayaca��na �ahit olur. Canl�-cans�z her�eyin yarat�l���n�n kendisine atfedildi�i tabiat, o g�n kendisini koruyamayacakt�r. Allah her�eyin yaln�zca Kendi g�c� ve iradesi ile var oldu�unu, yaln�zca O dileyip korudu�u i�in korundu�unu insanlara g�sterecektir. Bir�ok insan vicdanlar� kabul etti�i halde anlamazl�ktan geldikleri ger�ekleri, o anda �ok b�y�k bir pi�manl�kla hat�rlayacakt�r. Allah k�yamet g�n� olacaklar� ayetlerde ��yle haber vermektedir:
G�k, yar�l�p-par�aland���, Ve 'kendi yarat�l���na uygun' Rabbine boyun e�di�i zaman; Yer, d�zlendi�i, ��inde olanlar� d��a at�p bo�ald���, Ve 'kendi yarat�l���na uygun Rabbine boyun e�di�i zaman. Ey insan, ger�ekten sen, hi� durmaks�z�n Rabbine do�ru bir �aba harcay�p durmaktas�n; sonunda O'na varacaks�n. (�n�ikak Suresi, 1-6)

Y�ld�zlar�n, G�ne�'in ve Ay'�n Durumlar�
Uzay�n karanl�k ve so�uk ortam�na kar��l�k, D�nyam�z�n ayd�nlanmas� ve canl�lar�n ya�ayabilece�i ortalama bir s�cakl���n mevcut olmas�nda en b�y�k etmenlerden birisi atmosferdir. D�nyam�z� koruyan bir tavan olarak tan�mlanan atmosferde �s� ve �����n yay�lma �zelli�i vard�r. Kapkaranl�k bir yoldan ge�erek D�nyam�za ula�an g�ne� ���klar�n�n yery�z�n� ayd�nlatmas� ve �s�tmas� atmosferin ta��d��� bu �zellik sayesindedir. Ancak k�yamet g�n� geldi�inde var olan her�ey gibi g�k de �atlay�p yar�lacak ve t�m i�levlerini kaybederek, Kuran'da belirtildi�i gibi eriyerek akacakt�r. Kuran'da Tekvir Suresi'nin ilk ayetinde k�yamet g�n�nden bahsederken, "G�ne�, k�reltildi�i zaman" ifadesi kullan�lmaktad�r. Bu ifadeden g�ne� �����n�n D�nya'ya art�k hi�bir fayda sa�lamayaca�� anla��l�r.

K�yamet g�n� D�nya'ya ayd�nl�k veren G�ne� ve Ay teker teker kararacakt�r. O g�n, D�nya'ya ���k gelmemesinin tek sebebi atmosferin yok olmas� de�ildir. ��nk� Kuran'da bildirildi�i gibi o g�n yaln�zca g�kler, yer ve ikisi aras�nda olanlar�n yok oldu�u bir g�n de�ildir. T�m evrenin yokolu� g�n�d�r. Tegab�n Suresi'nin ilk ayetlerinde de belirtildi�i gibi Allah her�eyi m�kemmel ve eksiksiz olarak yaratan ve her diledi�ini diledi�i anda ger�ekle�tirmeye g�� yetirendir. Milyarlarca galaksiyi ve her galakside bulunan milyarlarca y�ld�z� b�nyesinde bar�nd�ran evreni O yaratm��t�r ve diledi�i zaman da bir "ol" demesiyle yok edecek olan da Allah't�r.
Evrenin geni�li�ini insan akl�n�n, tam ve ger�ek�i olarak kavramas� m�mk�n de�ildir. Ama birka� rakamla bu gizemli D�nya'n�n b�y�kl���n� yakla��k olarak anlamaya �al��abiliriz. G�ne� Samanyolu'nu olu�turan 200-250 milyar y�ld�zdan biridir. D�nya'dan 325.500 defa b�y�k olmas�na ra�men, evrendeki k���k y�ld�zlardan biri say�lmaktad�r. �ap� 125 bin ���k y�l� olan Samanyolu'nun merkezine 30 bin ���k y�l� uzakl�ktad�r. Bu arada 1 ���k y�l� yakla��k olarak 9.460.800.000.000 km'dir. D�nya ise kendi etraf�nda saatte 1670 km. h�zla d�nen, 6 katrilyar ton a��rl���nda bir k�tledir. G�ne� saatte 72.000 km. h�zla hareket eder, Samanyolu kendi ekseni etraf�nda saatte 900.000 km. h�zla d�ner. Ancak k�yamet g�n� bu ak�llara durgunluk veren kainat, Allah'�n dilemesi ile yerle bir olacak, b�y�kl��� tarif dahi edilemeyen y�ld�zlar Kuran'da ifade edildi�i gibi "�rt�l�p-silinecek", yok olacaklard�r.

Evrenin her noktas� Allah'�n varl���n�n, b�y�kl���n�n ve g�c�n�n ayr� birer delilidir. Ancak O'nun dile�iyle, O'nun diledi�i s�re boyunca, O'nun izni ile var olmu�lard�r. Bu dengeyi yaratan ve koruyan Allah, b�t�n bunlar� elbette diledi�i �ekilde yok etmeye de kadirdir. Evrenin �l�m�, var olu�unda oldu�u gibi ancak O'nun izniyle, O'nun takdir etti�i �ekilde ger�ekle�ecektir. O g�n insanlar�n d�nya hayatlar� boyunca azametine hayran kald�klar� her�ey par�a par�a edilecektir. T�m gezegenler, y�ld�zlar, G�ne� ve Ay y�r�ngelerinden ��kacak, y�ld�zlar d�k�lecek, g�kcisimleri birer birer �lecektir.
Kuran'da o g�n Ay'�n yar�laca��, karar�p �atlayaca�� ��yle bildirilir:
Saat (k�yamet vakti) yak�nla�t� ve Ay yar�ld�. (Kamer Suresi, 1)
Ayette de belirtildi�i gibi o g�n art�k ka�acak bir yer yoktur. D�nya hayat� boyunca, kendisine Allah'tan ba�ka dost ve yard�mc� arayan insanlar da art�k y�nelip, d�n�lecek ger�ek dost ve yard�mc�n�n yaln�zca Allah oldu�unu anlam��lard�r. O g�n insanlar�n hep eri�ilmez, g�rkemli ve gizemli g�rd�kleri y�ld�zlar�n da �l�m g�n�d�r. Her biri nizam ve denge ile d�nd�kleri y�r�ngelerinden ��karak, da��l�p, yay�lacaklard�r:
Y�ld�zlar, da��l�p-yay�ld��� zaman. (�nfitar Suresi, 2)
Bilindi�i gibi G�ne� her saniye enerji �reten bir y�ld�zd�r. Uzaydaki di�er y�ld�zlar�n ise bir�o�u ondan kat kat b�y�k ve sahip oldu�u enerjiden �ok daha y�ksek enerjiye sahiptirler. Oysa k�yamet g�n� geldi�inde art�k hepsi g��lerini yitirirler, bulan�kla��p, d�k�l�rler. Kuran'da k�yamet g�n�nde y�ld�zlar�n durumu �u �ekilde anlat�l�r:
Y�ld�zlar, bulan�kla��p-d�k�ld��� zaman (Tekvir Suresi, 2)
Y�ld�zlar '�rt�l�p (���klar�) silindi�i' zaman (M�rselat Suresi, 8)
O g�n binlerce y�ld�r ���k sa�an D�nya'n�n hayat ve enerji kayna�� olan G�ne� ve g�ky�z�n� s�sleyen y�ld�zlar karar�r. Herkes bir kez daha, o zamana kadar onlar� y�r�ngelerinde tutan�n ve ���k vermelerini sa�layan�n, y�ld�zlar�n da ger�ek sahibi olan Allah oldu�unu ve o ana kadar sadece O'nun izniyle var olduklar�n� anlar.
�nkar edenler o g�n Allah'tan hi�bir yard�m g�rmezler. Yard�m g�rebilecekleri ba�ka herhangi bir g�� de yoktur. Teknolojinin �ok ilerlemesi ve bu sayede evrenin uzak bir k��esine gitmek dahi m�mk�n olsa, insanlar i�in art�k hi�bir �ey de�i�meyecektir. Azap insanlar� orada da bulacakt�r. ��nk� k�yamet b�t�n evreni kaplam��t�r. Yaln�zca �zerinde bir zamanlar g�ven i�inde y�r�d��� yery�z� de�il, eri�ilmez sand��� uzak y�ld�zlar dahi Allah'�n emrine boyun e�mi�ler, yok olmu�lard�r. �nsanlar�n o g�nk� �aresizli�i Kuran'da ��yle anlat�l�r:
Ay karard���, G�ne� ve Ay birle�tirildi�i zaman; �nsan o g�n: 'Ka��� nereye?' der. Hay�r, s���nacak herhangi bir yer yok. O g�n, 'sonunda var�l�p karar k�l�nacak yer (m�stakar)' yaln�zca Rabbinin kat�d�r. �nsana o g�n, �nceden takdim ettikleri ve erteledikleri �eylerle haber verilir. (K�yamet Suresi, 8-13)

KIYAMET G�N�, D�R�L�� VE HESAP VERME

Sur'a �f�r�ld�; b�ylece Allah'�n diledikleri d���nda, g�klerde ve yerde olanlar �arp�l�p-y�k�l�verdi. Sonra bir daha ona �f�r�ld�, art�k onlar aya�a kalkm�� durumda g�zetliyorlar. Yer, Rabbi'nin nuruyla par�ldad�; (orta yere) kitap kondu; peygamberler ve �ahidler getirildi ve aralar�nda hak ile h�k�m verildi, onlar haks�zl��a u�rat�lmazlar. (Z�mer Suresi, 68-69)



Sur'a ilk olarak �flenmesiyle birlikte yer ve g�k parampar�a edilmi� ve maddesel evren �lm��t�r. Canl� hi�bir varl�k kalmam��t�r. Ayetin ifadesiyle, "yer ba�ka bir yere, g�kler de ba�ka g�klere d�n��t�r�lm��t�r". (�brahim Suresi, 48) Bu d�n���mden sonra mah�er g�n� i�in haz�rlanan ortam ��yledir:
Sana da�lar hakk�nda soruyorlar. De ki: "Benim Rabbim, onlar� darmada��n edip savuracak"
"Yerlerini bombo�, ��r��plak b�rakacakt�r."
"Orada ne bir e�rilik g�receksin, ne de bir t�msek." (Taha Suresi, 105-107)



��te hesap g�n� insanlar�n �zerinde dirilip, biraraya gelip, hesaplar�n� ve ak�betlerini bekleyecekleri yer budur. Art�k s�ra insanlar�n diriltilip tek olan, kahhar olan Allah'�n huzuruna ��kar�lmalar�na gelmi�tir. Ve Sur'a ikinci kez �f�r�l�r. D�nya hayat�nda ahireti ve yeniden dirili�i inkar eden insan bir daha uyanmay� hi� beklemedi�i kabrinin i�inden d��ar� at�l�r. Sur'a bu ikinci �f�r�l�� ve insanlar�n dirilmesi Kuran'da ��yle ge�er:
Sur'a �f�r�ld�; b�ylece Allah'�n diledikleri d���nda, g�klerde ve yerde olanlar �arp�l�p-y�k�l�verdi. Sonra bir daha ona �f�r�ld�, art�k onlar aya�a kalkm�� durumda g�zetliyorlar. Yer, Rabbinin nuruyla par�ldad�... (Z�mer Suresi, 68-69)


Sur'a �kinci Kez �fleni� ve �l�lerin Diriltilmesi

Sur'a ilk olarak �flenmesiyle birlikte yer ve g�k parampar�a edilmi� ve maddesel evren �lm��t�r. Canl� hi�bir varl�k kalmam��t�r. Ayetin ifadesiyle, "yer ba�ka bir yere, g�kler de ba�ka g�klere d�n��t�r�lm��t�r". (�brahim Suresi, 48) Bu d�n���mden sonra mah�er g�n� i�in haz�rlanan ortam ��yledir:

Sana da�lar hakk�nda soruyorlar. De ki: "Benim Rabbim, onlar� darmada��n edip savuracak"

"Yerlerini bombo�, ��r��plak b�rakacakt�r."

"Orada ne bir e�rilik g�receksin, ne de bir t�msek." (Taha Suresi, 105-107)

��te hesap g�n� insanlar�n �zerinde dirilip, biraraya gelip, hesaplar�n� ve ak�betlerini bekleyecekleri yer budur. Art�k s�ra insanlar�n diriltilip tek olan, kahhar olan Allah'�n huzuruna ��kar�lmalar�na gelmi�tir. Ve Sur'a ikinci kez �f�r�l�r. D�nya hayat�nda ahireti ve yeniden dirili�i inkar eden insan bir daha uyanmay� hi� beklemedi�i kabrinin i�inden d��ar� at�l�r. Sur'a bu ikinci �f�r�l�� ve insanlar�n dirilmesi Kuran'da ��yle ge�er:

Sur'a �f�r�ld�; b�ylece Allah'�n diledikleri d���nda, g�klerde ve yerde olanlar �arp�l�p-y�k�l�verdi. Sonra bir daha ona �f�r�ld�, art�k onlar aya�a kalkm�� durumda g�zetliyorlar. Yer, Rabbinin nuruyla par�ldad�... (Z�mer Suresi, 68-69)


�L�LER�N MEZARLARINDAN �IKMASI

�nsanlar�n dirili�leri esnas�nda ve dirildikten sonraki durumlar� ayetlerde ayr�nt�l� olarak tarif edilmi�tir. Kuran'da haber verildi�ine g�re o b�y�k dirili� ��yle ger�ekle�ir:

- Sur'a ikinci kez �f�r�lmesiyle birlikte topra��n alt�ndan d��ar� �a�r�lan insanlar, yay�lan �ekirgeler gibi ve h�zla ko�arak kabirlerinden d��ar� ��karlar.

G�zleri 'zillet ve deh�etten d��m�� olarak', sanki 'yay�lan' �ekirgeler gibi kabirlerinden ��karlar. (Kamer Suresi, 7)

... Sonra sizi yerden (topra��n alt�ndan) bir (kere) �a��rma ile �a��rd��� zaman, hemencecik siz (bir de bakars�n�z ki) ��kar�lm��s�n�z. (Rum Suresi, 25)

O g�n yer, onlardan �atlay�p-ayr�l�r da (onlar,) h�zla ko�arlar. ��te bu, Bize g�re olduk�a-kolay olan bir ha�ir (sizi birarada toplama)d�r. (Kaf Suresi, 44)

- Kendilerini �a��ran �a��r�c�ya do�ru y�nelirler ve dikili bir �eye do�ru y�nelmi� gibi boyunlar�n� �a��r�c�ya uzatm�� olarak ko�maya ba�larlar. Ve bu �a�r� daha �nce benzerine rastlanm�� bir �a�r� da de�ildir:

... O �a��r�c�n�n 'ne tan�nm��, ne g�r�lm��' bir �eye �a��raca�� g�n... (Kamer Suresi, 6)

O g�n, kendisinden sapma imkan� olamayan �a��r�c�ya uyacaklar... (Taha Suresi, 108)

... sanki onlar dikili bir �eye y�nelmi� gibidirler. (Mearic Suresi, 43)

D�nyada Allah'�n s�n�rlar�n� tan�mayan, Allah'a itaat etmeyen, kendi ba��n�n dikine giden, b�y�klenen inkarc�, dirilir dirilmez birden boyun e�ici, bir hale gelmi�tir. Ne olup bitti�ini sorgulamadan, kay�ts�z �arts�z bu �a�r�ya icabet eder. D�nyadaki imtihan sona erdi�i i�in ba�ka se�im �ans� da yoktur zaten. Aksini yapmay� istese de yapamaz. Hatta isteyemez bile. Bu �a�r�ya kar�� koymaya hi�bir g�c� yoktur. O nedenle bu g�n�n "zorlu bir g�n" oldu�unu ger�ekten hissetmi�tir:

Boyunlar�n� �a��rana do�ru uzatm�� olarak ko�arlarken, kafirler derler ki: "Bu, zorlu bir g�n." (Kamer Suresi, 8)

- Kafirler ba�lar�n� dikerek ko�arlar, g�zler d�nmez, hareket edemez. Herkes kay�ts�z �arts�z bir itaat i�indedir. O g�n insanlar�n sahip olabilece�i tek ge�erli ve de�erli �ey imand�r. O da kafirlerde yoktur. Bu y�zden kalpleri bombo�tur:

Ba�lar�n� dikerek ko�arlar, g�zleri kendilerine d�n�p-�evrilmez. Kalbleri (sanki) bombo�tur. (�brahim Suresi, 43)

- Tek bir merkeze do�ru dalga dalga s�z�l�rler.

Sur'a �f�r�lece�i g�n, art�k siz dalga dalga geleceksiniz. (Nebe Suresi, 18)

Sur'a �f�r�lm��t�r; b�ylece onlar kabirlerinden (diriltilip) Rablerine do�ru (dalgalar halinde) s�z�l�p-giderler. Demi�lerdir ki: "Eyvahlar bize, uykuya-b�rak�ld���m�z yerden bizi kim diriltip-kald�rd�? Bu, Rahman (olan Allah)�n va'detti�idir, (demek ki) g�nderilen (el�i)ler do�ru s�ylemi�". (Yasin Suresi, 51-52)

Bu "eyvah" �ok b�y�k bir panik ve hayal k�r�kl���n�n ifadesidir. ��nk� kendi dirili�ine bizzat �ahit olan kafir, hayat� boyunca kendisine bunu haber veren el�ilerin ger�ekten do�ru s�ylediklerini anlam��t�r. Dolay�s�yla bunu inkar edenlere m�jdelenen, "d�n��� olmayan ebedi azab"� da bizzat ya�ayaca��n� idrak etmi�tir. Art�k bundan hi�bir ��phesi yoktur. "Ebedi uyku" diye bir �ey olmad���n� anlam��t�r. Kendisine vaat edilenlerin birer birer ba��na gelece�inden, hi�bir kurtulu� �midi olmad���ndan emindir.

- Kafirlerin genel ruh halleri korku, deh�et, y�lg�nl�k, �a�k�nl�k ve �aresizlik, genel g�r�n�mleri ise daha da deh�et vericidir. Y�zleri kapkarad�r; toz, karart� ve zillet (a�a��lanma) kaplam��t�r:

O g�n, �yle y�zler vard�r ki, 'zillet i�inde a�a��lanm��t�r.' (Ga�iye Suresi, 2)

Ve o g�n �yle y�zler vard�r ki �zerini toz b�r�m��t�r. Bir karart� sar�p kaplam��t�r. ��te onlar da, kafir facir olanlard�r. (Abese Suresi, 40-42)

K�yamet g�n�, Allah'a kar�� yalan s�yleyenlerin y�zlerinin kapkara oldu�unu g�r�rs�n. B�y�klenenler i�in cehennemde bir konaklama yeri mi yok? (Z�mer Suresi, 60)

- Kafirler k�yamet g�n� k�r olarak ha�redilirler.

Kim de benim zikrimden y�z �evirirse, art�k onun i�in s�k�nt�l� bir ge�im vard�r ve biz onu k�yamet g�n� k�r olarak ha�redece�iz.

O da (��yle) demi� olur: "Ben g�rmekte olan biriyken, beni niye k�r olarak ha�rettin Rabbim?"

(Allah da) Der ki: "��te b�yle, sana ayetlerimiz gelmi�ti, fakat sen onlar� unuttun, bug�n de sen i�te b�yle unutulmaktas�n." (Taha Suresi, 124-126)

Allah, kimi hidayete erdirirse, i�te o, hidayet bulmu�tur, kimi sapt�r�rsa onlar i�in O'nun d���nda asla veliler bulamazs�n. K�yamet g�n�, biz onlar� y�z�koyun k�rler, dilsizler ve sa��rlar olarak ha�rederiz. Onlar�n bar�nma yerleri cehennemdir; ate�i s�kun bulduk�a, ��lg�n alevini onlara artt�r�r�z. (�sra Suresi, 97)

- Kafirlerin bu k�r g�zleri de korkun�luk ve i�ren�liklerini art�r�r bir �ekildedir. Allah kafirlerin g�zlerinin alaca�� �ekli ��yle ifade etmektedir:

Sur'a �f�r�lece�i g�n, biz su�lu-g�nahkarlar� o g�n, (y�zleri kara, g�zleri) g�mg�k (kaskat� ve k�r) olarak' toplayaca��z. (Taha Suresi, 102)

Bu korkun�, ayn� zamanda da a�a��l�k g�r�n�mleriyle kafirler ilk bak��ta, m�minlerden ayr�l�rlar. D�nyadayken kibir ve g�steri� i�inde, Allah'�n ayetlerine kar�� sava� a�an, b�y�klenen bu g�ruhun sonlar�n�n ba�lang�c� i�te b�yle olur.





O G�N DOSTLUK, AKRABA�LIK, YAKINLIK VE YARDIMLA�MA YOKTUR

O g�n insan�n ba�kalar�yla, hatta kendi annesi, babas�, e�i ve �ocuklar�yla bile ilgilenmeye ne hali ne f�rsat� vard�r. Mah�er g�n�n�n �iddeti ve ola�an�st� korkusu herkesi kendi derdine d���r�r. Allah, o dirili� g�n�n�, �teki ad�yla din g�n�n� ��yle tarif etmektedir:

Din g�n�n� sana bildiren �ey nedir? Ve yine din g�n�n� sana bildiren �ey nedir? Hi�bir nefsin bir ba�ka nefse herhangi bir �eye g�� yetiremeyece�i g�nd�r; o g�n emir yaln�zca Allah'�nd�r. (�nfitar Suresi, 17-19)

Fakat 'kulaklar� patlat�rcas�na olan o g�rleme' geldi�i zaman, ki�i o g�n, kendi karde�inden ka�ar,
Annesinden ve babas�ndan, E�inden ve �ocuklar�ndan, O g�n, onlardan her birisinin kendine yetecek bir i�i vard�r. (Abese Suresi, 33-37)

D�nya hayat�nda ki�inin en �ok de�er verdi�i put edindi�i ba�lar, b�ylece Allah'�n azab� kar��s�nda parampar�a olur. Art�k insanlar aras�ndaki d�nyevi yak�nl�klar�n, soy ba�lar�n�n hi�bir anlam� kalmam��t�r. De�eri olan tek �ey, imand�r:

B�ylece Sur'a �f�r�ld��� zaman art�k o g�n aralar�nda soylar (veya soyba�lar�) yoktur ve (�st�nl�k unsuru olarak soylulu�u veya birbirlerine durumlar�n�) soru�turmazlar da. Art�k kimin tart�s� a��r basarsa, i�te onlar, kurtulu�a erenlerin ta kendileridir. Kimin tart�s� hafif gelirse, i�te onlar da kendi nefislerini h�srana u�ratanlar, cehennemde de ebedi olarak kalacak olanlard�r." (M�minun Suresi, 101-103)

D�nyadaki ba�lar ve ili�kiler �yle bir par�alan�r ki, s�zde en �ok sevilen o�ullar, e�ler, karde�ler, hatta b�t�n soy, inkarc�lar taraf�ndan azaba kar��l�k fidye olarak teklif edilir:

(B�yle bir g�nde) Hi�bir yak�n dost bir yak�n dostu sormaz. Onlar birbirlerine g�sterilirler. Bir su�lu-g�nahkar, o g�n�n azab�na kar��l�k olmak �zere, o�ullar�n� fidye olarak vermek ister. Kendi e�ini ve karde�ini. Ve onu bar�nd�ran a�iretini de. Yery�z�nde bulunanlar�n t�m�n� (verse de); sonra bir kurtulsa. Hay�r; (hi�biri kabul edilmez). Do�rusu o (cehennem), cay�r cay�r yanmakta olan ate�tir. (Mearic Suresi, 10-15)

Mah�er g�n� ya�anacak olan bu "fidye teklifi", inkarc�lar�n ger�ekte ne kadar nank�r olduklar�n�n ve menfaatleri do�rultusunda nas�l ac�mas�zca hareket ettiklerinin bir g�stergesidir. Bu teklif, d�nya hayat�n�n ne denli bo� oldu�unu da g�sterir. D�nya hayat�nda �o�u insan k���k ��karlar pe�inde ko�ar. �yi bir i�, g�zel bir ev, para, makam mevki sahibi olmak u�runa b�t�n bir �m�r �al���l�r. Buna kar��n, Kuran'da haber verildi�i �zere tek bir kad�n de�il d�nyadaki kad�nlar�n t�m�, tek bir ev de�il d�nyadaki b�t�n m�lkler, yery�z�n�n alt�n ve g�m�� b�t�n hazineleri, hatta b�t�n d�nya, mah�er g�n�n�n azab�ndan kurtulmak i�in fidye olarak verilmek istenecektir. Ama elbette bu umutsuz bir �abad�r ve insan� hi�bir �ekilde kurtaramaz. O m�lklerin sahibi zaten Allah't�r. �nsan�n kurtulu�u ise, bir daha geri d�nemeyece�i d�nya hayat�nda kalm��t�r. Vakit �ok ge�tir ve cehennemin ate�i ona vaat olundu�u gibi yanmaya ba�lam��t�r.






�NSANLARIN HESAP ���N TOPLANMALARI

Kuran'da, insan�n ya�am�n�n ger�ek anlam� ��yle a��klan�r:

Ey insan, ger�ekten sen, hi� durmaks�z�n Rabbine do�ru bir �aba harcay�p durmaktas�n; sonunda O'na varacaks�n. (�n�ikak Suresi, 6)

Hayat�m�z boyunca ne yaparsak yapal�m, harcad���m�z b�t�n �abalar�n sonucunda ula�aca��m�z son nokta, Allah'�n huzuruna ��kaca��m�z and�r. T�m bu hayat�n amac�, O'na kulluk etmektir. Hayat�n en �nemli an� ise, Allah'a hesap verece�imiz mah�er g�n�d�r.

D�nyadaki ya�am�m�z boyunca ge�en her g�n, bizi o mah�er g�n�ne biraz daha yak�nla�t�r�r. Ge�en her saat, her dakika, hatta her saniye, �l�me, yeniden dirili�e ve hesaba do�ru at�lm�� bir ad�md�r. Hayat, bir kum saati gibi s�rekli olarak bu y�ne do�ru akar. Saati durdurman�n ya da geri �evirmenin yolu yoktur. T�m insanlar, bu yolu izleyeceklerdir. Allah, Kuran'da ��yle h�kmetmektedir:

��phesiz onlar�n d�n��leri Bize'dir. Sonra onlar� hesaba �ekmek de elbette Bize aittir. (Ga�iye Suresi, 25-26)

�u an d�nyada yakla��k 6 milyar insan ya�amakta. Bu say�ya �imdiye dek ya�am�� ve bundan sonra da ya�ayacak insanlar�n say�s�n� eklersek, mah�er (dirili�) g�n� mezarlar�ndan ��k�p toplanacak insan kalabal��� ve bunun olu�turaca�� ola�an�st� tablo hakk�nda bir fikir edinebiliriz. �lk insan Hz. Adem'den, k�yamet g�n� can� al�nacak son inkarc�ya kadar yery�z�nde ya�am�� insanlar�n t�m� bu mah�er meydan�nda biraraya gelecektir. Say�s� milyarlarla ifade edilebilecek bu insan toplulu�unun olu�turaca�� manzara son derece g�rkemli olacakt�r. Fakat ayn� zamanda bir o kadar da �rk�nt�c� ve deh�et verici olaca�� kesindir. Allah'�n huzurunda toplanma an� ve insanlar�n durumu Kuran'da ��yle anlat�l�r:

O g�n, kendisinden sapma imkan� olamayan �a��r�c�ya uyacaklar. Rahman (olan Allah)a kar�� sesler k�s�lm��t�r; art�k bir h�r�lt�dan ba�ka bir �ey i�itemezsin.

O g�n, Rahman (olan Allah)'�n kendisine izin verdi�i ve s�z�nden ho�nut oldu�u kimseden ba�kas�n�n �efaati bir yarar sa�lamaz.

O, �nlerindekini de, arkalar�ndakini de bilir. Onlar ise, bilgi bak�m�ndan O'nu kavray�p ku�atamazlar.

(Art�k b�t�n) Y�zler, diri, kaim olan�n �n�nde e�ik durmu�tur ve zul�m y�klenen ise yok olup gitmi�tir. (Taha Suresi, 108-111)

Kafirlerin b�t�n bir �m�r boyu g�z ard� etti�i, m�minlerin ise �evkle haz�rlan�p bekledi�i hesap an� gelmi�tir. Bu b�y�k mahkeme i�in g�rkemli bir mekan yarat�l�r. O g�n, ayette bahsedildi�ine g�re, "G�k yar�l�p-�atlam��t�r; art�k o g�n, 'sarkm��-za'fa u�ram��t�r.' Melek(ler) ise, onun �evresi �zerindedir. O g�n, Rabbinin ar��n� onlar�n da �st�nde sekiz (melek) ta��r." (Hakka Suresi, 16-17) Bir ba�ka ayette ise, o g�n, "... Ruh ve meleklerin saflar halinde duracaklar� g�n..." (Nebe Suresi, 38) olarak tarif edilir.

Alemlerin Rabbi olan Allah o g�n yaratt��� kullar�ndan hesap soracakt�r. Beraberinde inkar edenler i�in Allah'�n azamet ve �an�na yak���r bir azap kayna�� da yarat�lm��t�r. Cehennem, cay�r cay�r yanmaktad�r. Her�eyin benzersiz ve m�kemmel �ekilde yarat�c�s� olan Allah, kafirler i�in ayn� m�kemmellikte bir azap haz�rlam��t�r. Kimse o g�n O'nun verece�i ac�n�n bir benzerini veremez. Bir ayette ��yle denir:

Hay�r; yer, par�a par�a y�k�l�p darmada��n oldu�u, Rabbin (in buyru�u) geldi�i ve melekler dizi dizi durdu�u zaman; O g�n, cehennem de getirilmi�tir. �nsan o g�n d���n�p-hat�rlar, ancak (bu) hat�rlamadan ona ne fayda? Der ki: "Ke�ke hayat�m i�in, (�nceden bir �eyler) takdim edebilseydim." Art�k o g�n hi� kimse (Allah'�n) verece�i azab gibi azabland�ramaz. O'nun vuraca�� ba�� hi� kimse vuramaz. (Fecr Suresi, 21-26)

�nsan, e�er d�nyadaki ya�am�nda Allah'a kul olmam��sa ve bu b�y�k g�ne iman edip ona haz�rl�k yapmam��sa, pi�manl���n en b�y���n� ya�ayacakt�r. Toprak olmay�, dirilmeye bin kere tercih edecektir. Ancak bu pi�manl���n faydas� yoktur; onu azaptan kurtaramayacakt�r. Aksine, bu pi�manl�k onun i�in yeni bir azap kayna�� olacak, cehennemde �ekece�i fiziksel ac�lar�n �zerine bir de manevi i�kence olarak eklenecektir.

KURAN'DA KIYAMET ALAMETLER�

K�yamet Saati Yak�nd�r
�nsanlar�n b�y�k bir b�l�m� k�yamet g�n� hakk�nda bilgi sahibidir. Hemen hemen herkes k�yamet saatinin deh�etinden az veya �ok haberdard�r. Buna ra�men, insanlar�n b�ylesine hayati bir konuda g�sterdikleri ortak bir tepki vard�r; k�yamet �zerine d���nmek veya konu�mak istemezler. K�yamet saati geldi�inde ya�anacak korkuyu ak�llar�na getirmemek i�in yo�un bir �aba sarf ederler. Gazetede okuduklar� bir afet haberinin veya bir felaketi g�steren bir filmin kendilerine k�yameti hat�rlatmas�na dahi tahamm�l edemezler. Bu g�n�n mutlaka kar��la��lacak olan b�y�k bir ger�ek oldu�unu d���nmekten ka��n�rlar. Bu konudan bahseden ki�ileri dinlemek, bu b�y�k g�n� anlatan yaz�lar� okumak istemezler. Bunlar, k�yamet d���ncesinin neden oldu�u korkudan ka�mak amac�yla geli�tirdikleri y�ntemlerden baz�lar�d�r.

�o�u insan da k�yamet saatinin ger�ekle�ece�ine ciddi anlamda ihtimal vermez. Bunun bir �rne�ini Kehf Suresi'nde anlat�lan zengin ba� sahibinin ifadelerinde de g�rmekteyiz:

K�yamet-saatinin kopaca��n� da sanm�yorum. Buna ra�men Rabbime d�nd�r�lecek olursam, ��phesiz bundan daha hay�rl� bir sonu� bulaca��m. (Kehf Suresi, 36)

Bu ifadelerde Allah'a inand���n� s�yleyen, fakat k�yamet ger�e�ini d���nmeyen, �stelik ayetlere z�t iddialar ileri s�renlerin ger�ek zihniyetleri g�zler �n�ne serilmektedir.

Ba�ka bir ayette de k�yamet saati ile ilgili olarak ku�kuya kap�lan, ��pheye d��en inkarc�lardan Allah ��yle s�z eder:

"Ger�ekten Allah'�n vaadi hakt�r, k�yamet-saatinde hi�bir ku�ku yoktur." denildi�i zaman siz: "k�yamet-saati de neymi�, biz bilmiyoruz; biz yaln�zca bir zanda (ve tahmin) bulunup zannediyoruz; biz kesin bir bilgiyle inanmakta olanlar de�iliz." demi�tiniz. (Casiye Suresi, 32)

Bir k�s�m insanlar da k�yamet saatini b�t�n�yle inkar ederler. B�yle bir tav�r g�sterenleri ise Allah Kuran'da ��yle bildirmi�tir:

Hay�r, onlar k�yamet-saatini yalanlad�lar; Biz k�yamet-saatini yalan sayanlara ��lg�nca yanan bir ate� haz�rlad�k. (Furkan Suresi, 11)

Ger�e�i ��renmek amac�yla, bizlere yol g�sterecek tek kaynak olan Kuran'a bakt���m�zda apa��k bir ger�ekle kar��la��r�z. K�yamet hakk�nda kendini kand�ran insanlar b�y�k bir hata yapmaktad�rlar. ��nk� Allah ayetlerinde, k�yamet saatinin yak�n oldu�unu ve bu konuda hi�bir ��pheye yer olmad���n� haber vermektedir:

Ger�ek �u ki k�yamet-saati yakla�arak gelmektedir, onda ��phe yoktur... (Hac Suresi, 7)

Biz g�kleri, yeri ve her ikisinin aras�ndakileri hakk�n d���nda (herhangi bir ama�la) yaratmad�k. Hi� ��phesiz o k�yamet-saati de yakla�arak-gelmektedir... (Hicr Suresi, 85)

��phesiz k�yamet-saati yakla�arak gelmektedir, bunda hi�bir ku�ku yok... (M�min Suresi, 59)

Kuran'�n k�yamet ile ilgili mesaj�n�n �zerinden 1400 sene kadar uzun s�re ge�ti�ini, bu s�renin de bir insan�n hayat�na k�yasla uzun oldu�unu d���nenler olabilir. Ancak burada s�z konusu olan, D�nya'n�n, G�ne�'in, y�ld�zlar�n, k�sacas� t�m kainat�n sonudur. Evrenin milyarlarca senelik ge�mi�i g�z �n�ne al�nd���nda, on d�rt y�zy�ll�k bir zaman diliminin �ok k�sa oldu�u kesindir.

Yak�n tarihimizin b�y�k �slam alimi Bedi�zzaman Said Nursi de benzer bir soruya hikmetli bir te�bih ile ��yle cevap vermi�tir:

Kuran, "k�yamet yak�nd�r" ferman ediyor. Bu kadar sene ge�tikten sonra gelmemesi, yak�nl���na zarar vermez. Zira k�yamet d�nyan�n ecelidir. D�nyan�n �mr�ne nispeten bin veya iki bin sene, bir seneye nispetle bir iki g�n veya bir iki dakika gibidir. K�yamet saati yaln�z insaniyetin eceli de�il ki onun �mr�ne nispet edilip uzak g�r�ls�n.1


Kuran Ahlak�n�n T�m D�nyaya Anlat�lmas�

Kuran ayetlerinde, "Allah'�n s�nneti" �eklinde bir ifade ile kar��la��r�z. Bu ifade Kuran'da "Allah'�n kanunlar�" anlam�nda kullan�lmaktad�r. Ayetlerde, bu kanunlar�n daima ge�erlili�ini korudu�u haber verilmi�tir. Bu konudaki bir ayette Allah ��yle buyurur:

(Bu,) Daha �nceden gelip-ge�enler hakk�nda (uygulanan) Allah'�n s�nnetidir. Allah'�n s�nnetinde kesin olarak bir de�i�iklik bulamazs�n. (Ahzab Suresi, 62)

��te de�i�meyen bu �lahi kurallardan birisi toplumlar�n helak edilmeden �nce peygamberler kanal�yla, kutsal bir kitap g�nderilerek uyar�lmas�d�r. Bu ger�e�i bildiren bir ayet ��yledir:

Biz, kendisi i�in bilinen (takdir edilmi�) bir Kitap olmaks�z�n hi�bir �lkeyi y�k�ma u�ratmad�k. (Hicr Suresi, 4)

Tarih boyunca Allah, y�k�ma u�rayan her topluma �nce, onlar� do�ru yola davet eden bir kitap indirmi�tir. Buna ra�men isyan ve azg�nl��a devam edenler, kendileri i�in belirlenmi� s�releri doldu�unda helak edilmi�, gelecek nesiller i�in ibret konusu olmu�lard�r. Allah'�n bu kanununu d���nd���m�zde baz� �nemli s�rlar ortaya ��kmaktad�r.

K�yamet, d�nya �zerindeki t�m toplumlar�n ba��na gelecek son felakettir. Kuran insanlar�n ���t al�p d���nmesi i�in indirilen �lahi kitaplar�n sonuncusudur ve k�yamete kadar tek yol g�sterici olarak kalacakt�r. Ayetlerdeki ifadeyle; "...O (Kuran) alemlere bir ���t ve hat�rlatmadan ba�kas� de�ildir." (Enam Suresi, 90) Kuran'�n sadece belirli bir zamana ve mekana hitap etti�ini zanneden insanlar ise derin bir gaflet i�indedir, ��nk� Kuran, t�m "alemler" i�in ortak bir �a�r�d�r.

Peygamberimiz (sav) d�neminden beri Kuran hakikatleri t�m d�nyaya tebli� edilmektedir. �zellikle i�inde ya�ad���m�z �a� tarihte benzeri g�r�lmedik teknolojik geli�meler sayesinde, Kuran'�n emirlerinin t�m insanl��a duyurulabildi�i bir d�nemdir. Bug�n bilim, e�itim, ula��m ve ileti�im alanlar�ndaki geli�meler en u� noktaya varmak �zeredir. �zellikle bilgisayar ve internet teknolojileri sayesinde d�nyan�n d�rt bir yan�ndaki insanlar saniyeler i�inde birbirleriyle konu�abilmekte, bilgilerini payla�abilmekte ve ileti�im kurabilmektedir. Bilim ve teknoloji devrimi t�m d�nya �lkelerini birle�tirmekte; "k�reselle�me", "d�nya vatanda�l���" gibi ifadeleri s�z da�arc���m�za kazand�rmaktad�r. K�sacas� t�m d�nyadaki insanlar� birbirinden ay�ran b�t�n engeller h�zla ortadan kalkmaktad�r.

Bu ger�ekler �����nda rahatl�kla �unu s�ylemek m�mk�nd�r: Ya�ad���m�z "Bilgi �a��"nda Allah, her t�rl� teknolojik geli�meyi hizmetimize vermi�tir. M�sl�manlar�n �zerine d��en sorumluluk da, Allah'�n sundu�u bu imkanlar� en g�zel ve faydal� �ekilde kullanmak, d�nyan�n ayak bas�lan her noktas�nda insanlar� Kuran ahlak�na davet etmektir.



El�iler

Allah'�n kainat�n yarat�l���ndan g�n�m�ze kadar var olan de�i�meyen kanunlar�ndan �nceki b�l�mde bahsetmi�tik. Bu �lahi kanunlardan birisi de el�i g�nderilmeyen topluma Allah kat�ndan bir azap gelmemesidir. Allah bu vaadini a�a��daki ayetlerde ��yle haber vermektedir:

Senin Rabbin, 'ana yerle�im merkezlerine' onlara ayetlerimizi okuyan bir el�i g�ndermedik�e �ehirleri y�k�ma u�rat�c� de�ildir. Ve Biz, halk� zulmeden �ehirlerden ba�kas�n� da y�k�ma u�rat�c� de�iliz. (Kasas Suresi, 59)

...Biz bir el�i g�nderinceye kadar (hi�bir topluma) azap edecek de�iliz. (�sra Suresi, 15)

Kendisi i�in bir uyar�c� olmaks�z�n, Biz hi�bir �lkeyi y�k�ma u�ratm�� de�iliz. (Onlara) Hat�rlatma (yap�lm��t�r). Biz zulmedici de�iliz. (�uara Suresi, 208-209)

Ayetlerde bildirildi�i gibi, Allah toplumlar�n merkezi yerle�im birimlerine uyar�c�-korkutucu olarak el�ilerini g�nderir. Bu el�ilerde insanlara Allah'�n emirlerini bildirirler. Ancak inkarc� toplumlar her d�nemde kendilerini uyaran el�ileri alayla kar��lar, yalanc�l�k, ��karc�l�k, delilik gibi �e�itli iftiralarla onlar� su�larlar. Ahlaks�zl�k ve azg�nl�klar�na devam eden bu toplumlar� Allah hi� beklemedikleri bir anda b�y�k bir felaket ile helak etmektedir. Nuh, Lut, Ad, Semud halklar�n�n ve Kuran'da bahsi ge�en di�er kavimlerin ibret verici y�k�mlar� s�z konusu helaka birer �rnektir.

Allah bize Kuran'da el�ilerini �u sebeplerle g�nderdi�ini belirtmi�tir: Toplumu m�jdelemek, insanlara sapk�n inan�lar�n� b�rak�p Allah'�n dinini ve g�zel ahlak� ya�amalar� i�in �nemli bir f�rsat tan�mak, el�ilerin davetinden sonra insanlar�n k�yamet g�n� ileri s�recek mazeret ve bahanelerinin kalmamas� i�in onlar� uyarmak; ��te bu ama�lar� Allah bir ayette ��yle haber verir:

El�iler, m�jdeciler ve uyar�c�lar olarak (g�nderildi). �yle ki, el�ilerden sonra insanlar�n Allah'a kar�� (savunacak) delilleri olmas�n... (Nisa Suresi, 165)

Ahzab Suresi'nin 40. ayetinde haber verildi�i gibi, Peygamberimiz (sav) son peygamberdir. Hz. Muhammed (sav), "...Allah'�n Resul� (el�isi) ve peygamberlerin (nebilerin) sonuncusudur." (Ahzap Suresi, 40) Ba�ka bir ifadeyle, Hz. Muhammed (sav) ile Allah'�n insanl��a g�nderdi�i vahiyler tamamlanm��t�r. Buna kar��n Peygamberimiz (sav)'in tebli� etti�i Kuran'�n anlat�lmas� ve hat�rlat�lmas� anlam�ndaki sorumluluk, k�yamete kadar t�m M�sl�manlar i�in s�rmektedir.


�slam Ahlak�n�n D�nyaya Egemen Olmas�

Kuran'da s�k s�k vurgulanan hususlardan biri azg�nl�klar� ve isyanlar� nedeniyle Allah'�n helak etti�i kavimler ve bunlardan ��kar�lmas� gereken ibretlerdir. S�z� edilen ge�mi� toplumlar ile g�n�m�z toplumlar� aras�nda b�y�k benzerlikler oldu�u tart��ma g�t�rmez bir ger�ektir. Hatta g�n�m�zde, cinsel sapk�nl�klar�yla tan�nan Lut kavmi, doland�r�c� ve sahtekar Medyen halk�, alayc� ve kendini be�enmi� Nuh kavmi, isyankar ve azg�n Semud halk�, nank�r �rem halk� ve helak edilen di�er toplumlar�n tutumlar�n� bile a�m�� �ekilde hayat s�rd�ren insanlar ya�amaktad�r. A��kt�r ki, t�m bu ahlaki dejenerasyonun arkas�nda insan�n Allah'� ve yarat�l�� amac�n� unutmas� yatmaktad�r.

��inde bulundu�umuz d�nemdeki cinayet, sosyal adaletsizlik, doland�r�c�l�k ve h�rs�zl�k vakalar�, ahlaki yozla�ma gibi olumsuzluklar insanlar�n bir k�sm�n� umutsuzlu�a d���rmektedir. Ancak unutulmamal�d�r ki, Allah Kuran'da "rahmetinden umut kesilmemesini" emretmi�tir. �mitsizlik, y�lg�nl�k m�minlere �zg� �zellikler de�ildir. Allah, �irk ko�madan kat�ks�z olarak Kendisine kulluk eden, O'nun r�zas�n� kazanmaya y�nelik hay�rl� i�ler yapan m�minleri "g�� ve iktidar sahibi" yapaca��n� m�jdelemektedir:

Allah i�inizden iman edenlere ve salih amellerde bulunanlara vaat etmi�tir. Hi� ��phesiz onlardan �ncekileri nas�l 'g�� ve iktidar sahibi' k�ld�ysa, onlar� da yery�z�nde 'g�� ve iktidar sahibi' k�lacak; kendileri i�in se�ip be�endi�i dinlerini kendilerine yerle�ik k�l�p sa�lamla�t�racak ve onlar� korkular�ndan sonra g�venli�e �evirecektir. Onlar yaln�zca Bana ibadet ederler ve Bana hi�bir �eyi ortak ko�mazlar. Kim bundan sonra inkar ederse, i�te onlar fas�kt�r. (Nur Suresi, 55)

Hak dini i�tenlikle ya�ayan salih kullar�n yery�z�ne miras�� k�l�nmas�n�n �lahi bir kanun oldu�unu Allah ��yle bildirir:

Andolsun, Biz Zikir'den sonra Zebur'da da "��phesiz Arz'a salih kullar�m varis olacakt�r" diye yazd�k. (Enbiya Suresi, 105)

"Ve onlardan sonra sizi o arza mutlaka yerle�tirece�iz. ��te bu, makam�mdan korkana ve tehdidimden korkana ait (bir ayr�cal�kt�r)." (�brahim Suresi, 14)

Andolsun, sizden �nceki nesilleri, resulleri kendilerine apa��k deliller getirdi�i halde, zulmettikleri ve iman etmeyecek olduklar� i�in y�k�ma u�ratt�k. ��te Biz, su�lu-g�nahkar olan bir toplulu�u b�yle cezaland�r�r�z. Sonra, nas�l yap�p-davranacaks�n�z diye g�zlemek i�in, onlar�n ard�ndan sizi yery�z�nde halifeler k�ld�k. (Yunus Suresi, 13-14)

Musa kavmine: "Allah'tan yard�m dileyin ve sabredin. Ger�ek �u ki arz Allah'�nd�r; ona kullar�ndan diledi�ini miras�� k�lar. En g�zel sonu� muttakiler i�indir." dedi. Dediler ki: "Sen bize gelmeden �nce de geldikten sonra da eziyete u�rat�ld�k." (Musa) "Umulur ki Rabbiniz d��man�n�z� helak edecek ve sizleri yery�z�nde halifeler (egemenler) k�lacak, b�ylece nas�l davranaca��n�z� g�zleyecek." dedi. (Araf Suresi, 128-129)

Allah yazm��t�r: "Andolsun, Ben galip gelece�im ve el�ilerim de." Ger�ekten Allah, en b�y�k kuvvet sahibidir, g��l� ve �st�n oland�r. (M�cadele Suresi, 21)

Yukar�daki ayetlerde verilen m�jde ile birlikte Allah, m�minlere �ok �nemli bir vaatte daha bulunmaktad�r. �slam dini b�t�n dinlere �st�n k�l�nmak i�in insanl��a g�nderilmi�tir. Allah Kuran'da ��yle buyurmaktad�r:

A��zlar�yla Allah'�n nurunu s�nd�rmek istiyorlar. Oysa kafirler istemese de Allah, Kendi nurunu tamamlamaktan ba�kas�n� istemiyor. M��rikler istemese de O dini (�slam'�) b�t�n dinlere �st�n k�lmak i�in el�isini hidayetle ve hak dinle g�nderen O'dur. (Tevbe Suresi, 32-33)

Onlar, Allah'�n nurunu a��zlar�yla s�nd�rmek istiyorlar. Oysa Allah, Kendi nurunu tamamlay�c�d�r; kafirler ho� g�rmese bile. El�ilerini hidayet ve hak din �zere g�nderen O'dur. �yle ki onu (hak din olan �slam'�) b�t�n dinlere kar�� �st�n k�lacakt�r; m��rikler ho� g�rmese bile. (Saf Suresi, 8-9)

Hi� ku�kusuz Allah, vaadinin ger�ekle�ece�inde ��phe olmayan ve vaadinden d�nmeyendir. Sapk�n felsefeleri, �arp�k ideolojileri ve bat�l din anlay��lar�n� ortadan kald�racak, insanlar� karanl�klardan ayd�nl��a ��karacak olan g�zel ahlak �slam ahlak�d�r. Yukar�daki ayetlerde vurguland��� gibi, inkarc�lar�n ve m��riklerin bu b�y�k olay� engelleyebilmesi ise s�z konusu de�ildir. (Bu konudaki kapsaml� �al��mam�z� "Alt�n�a�" isimli kitab�m�zda bulabilirsiniz.)

�slam ahlak�n�n tam anlam�yla ya�anaca�� bu d�nem sevginin, fedakarl���n, yard�mla�man�n, d�r�stl���n, sosyal adaletin, g�ven ve huzurun hakim olaca�� bir zaman olacakt�r. Cennet benzeri �zellikleri nedeniyle Alt�n�a� olarak adland�r�lan b�yle bir d�nem bug�ne kadar ya�anmam��t�r. Bu kutlu d�nem k�yamet �ncesinde ya�anacakt�r; �u an Allah'�n takdir etti�i zaman� beklemektedir.


Hz. �sa'n�n Yery�z�ne D�n���


Hz. �sa, Allah'�n se�kin k�ld��� bir peygamberdir; d�nya tarihinde hakk�nda en �ok konu�ulan el�ilerden de birisidir. Allah'a ��k�rler olsun ki konu�ulanlardan neyin do�ru neyin yanl�� oldu�unu se�memize yarayacak bir kaynak elimizde bulunmaktad�r, o da Allah'�n korumas� alt�nda bulunan tek �lahi kitap olan Kuran'd�r.

�sa Peygamber ile ilgili ger�ek bilgilere ula�mak i�in Kuran'a ba�vurdu�umuzda �unlar� g�r�r�z:

Hz. �sa Allah'�n el�isi ve kelimesidir. (Nisa Suresi, 171)

Allah kendisine "�sa Mesih" ismini vermi�tir. (Al-i �mran Suresi, 45)

�nsanl��a bir ayet, bir i�aret k�l�nm��t�r. (Enbiya Suresi, 91)

Hz. �sa daha be�ikteyken insanlarla konu�mu� (Al-i �mran Suresi, 46), bir�ok mucize g�stermi�tir. Bir ba�ka mucizesi, yeti�kinli�inde yery�z�ne geri d�nmesi ve insanlarla konu�mas�d�r. (Al-i �mran Suresi, 49; Maide Suresi, 110)

�sa Peygamber �ncil'i tebli� etmi�tir. (Hadid Suresi, 27)

Onu tanr�la�t�ranlar do�ru yoldan sapm��, k�fre d��m��lerdir. (Maide Suresi, 72)

�nkarc�lar onu �ld�rmek i�in tuzak kurmu�lard�r, ama Allah bu tuza�� bozmu�tur. (Al-i �mran Suresi, 54)

Allah, inkarc�lar�n Hz. �sa'y� �ld�rmelerine izin vermemi�, onu Kendi kat�na y�kseltmi�tir. Ve tekrar yery�z�ne d�nece�ini insanlara m�jdelemi�tir. Hz. �sa'n�n yery�z�ne d�n��� ile ilgili olarak da Kuran'da �u haberler verilir:

�sa Peygamberi �ld�rmek i�in tuzak kuran inkarc�lar�n onu kesinlikle �ld�remediklerini Allah ��yle haber verir:

Ve : "Biz, Allah'�n Resul� Meryem o�lu Mesih �sa'y� ger�ekten �ld�rd�k" demeleri nedeniyle de (onlara b�yle bir ceza verdik) Oysa onu �ld�rmediler ve onu asmad�lar. Ama onlara (onun) benzeri g�sterildi. Ger�ekten onun hakk�nda anla�mazl��a d��enler, kesin bir ��phe i�indedirler. Onlar�n bir zanna uymaktan ba�ka buna ili�kin hi�bir bilgileri yoktur. Onu kesin olarak �ld�rmediler. (Nisa Suresi, 157)

Hz. �sa'n�n �lmedi�i insanlar�n ya�ad��� boyuttan al�narak, Allah kat�na y�kseltildi�ini haber veren ayet ��yledir:

Hay�r; Allah onu Kendine y�kseltti. Allah �st�n ve g��l�d�r, h�k�m ve hikmet sahibidir. (Nisa Suresi, 158)

Al-i �mran Suresi'nin 55. ayetinde, Hz. �sa'ya uyanlar�n k�yamete kadar inkara sapanlar�n �st�ne ge�irilece�i haber verilmektedir. G�n�m�zden 2000 y�l kadar �nce Hz. �sa'ya tabi olan havarilerin hi�bir siyasi g�ce sahip olmad�klar� tarihi bir ger�ektir. Bu d�nem ile g�n�m�z aras�nda ya�ayan ve kendilerini H�ristiyan olarak adland�ranlar�n ise ba�ta teslis (��leme) olmak �zere pek �ok sapk�n inanc� savunduklar�, dolay�s�yla ger�ek anlamda �sevi olarak tabir edilemeyecekleri de a��kt�r. ��nk� Kuran'�n bir�ok ayetinde teslise inananlar�n inkara sapt�klar� ifade edilir. O halde k�yamet saati �ncesindeki bir d�nemde, inkarc�lara �st�n gelecek ger�ek �seviler ortaya ��kacak Al-i �mran Suresi'ndeki �lahi vaat de b�ylece tecelli edecektir. Ku�kusuz m�jdelenmi� bu topluluk, Hz. �sa'n�n yery�z�ne d�n���yle kendini g�sterecektir.

Kuran'da verilen bir di�er bilgi de Hz. �sa'n�n Allah'�n kat�na al�nmas�ndan �nce t�m Ehli Kitap'�n kendisine iman edece�i �eklindedir:

Andolsun, Kitap Ehlinden, �lmeden �nce ona (Hz. �sa'ya) inanmayacak kimse yoktur. K�yamet g�n�, o (Hz. �sa) da onlar�n aleyhine �ahit olacakt�r. (Nisa Suresi, 159)

Bu ayetten a��k�a anla��lmaktad�r ki, Hz. �sa ile ilgili olarak hen�z ger�ekle�memi� olan �� �lahi vaat vard�r. �lk olarak, �sa Peygamberin her insan gibi ya�ad�ktan sonra �lece�i bildirilmektedir. �kinci vaat, t�m Ehli Kitap'�n onu cismani olarak g�rece�i ve ona ya�arken itaat edece�idir. ��phesiz s�z konusu bu iki haber de Hz. �sa'n�n k�yamet �ncesindeki geli�inde ger�ekle�ecek olaylard�r. Ayetteki ���nc� haber olan Hz. �sa'n�n Ehli Kitap hakk�ndaki �ahitli�i de k�yamet g�n�nde ger�ekle�ecektir.

Kuran'da Hz. �sa'n�n Allah kat�na al�nmas�n� a��klayan bir di�er ayet ise Meryem Suresi'nde ge�mektedir.

"Selam �zerimedir; do�du�um g�n, �lece�im g�n ve diri olarak yeniden-kald�r�laca��m g�n de." (Meryem Suresi, 33)

Bu ayet Al-i �mran Suresi'nin 55. ayetiyle birlikte incelendi�inde �ok �nemli bir ger�e�e i�aret etmektedir. Al-i �mran Suresi'ndeki ayette Hz. �sa'n�n Allah kat�na y�kseltildi�i ifade edilmektedir. Bu ayette �lme ya da �ld�r�lme ile ilgili bir bilgi verilmemektedir. Ancak Meryem Suresi'nin 33. ayetinde Hz. �sa'n�n �lece�i g�nden bahsedilmektedir. Bu ikinci �l�m ise ancak Hz. �sa'n�n ikinci kez d�nyaya geli�i ve bir s�re ya�ad�ktan sonra, vefat etmesiyle m�mk�n olabilir. (En do�rusunu Allah bilir)

Hz. �sa'n�n yery�z�ne d�n���ne i�aret eden bir di�er ayet ��yledir:

Ona (Hz. �sa'ya) kitab�, hikmeti, Tevrat'� ve �ncil'i ��retecek. (Al-i �mran Suresi, 48)

Bu ayette ge�en "kitap" kelimesinin neyi ifade etti�ini anlamak i�in konuyla ilgili di�er Kuran ayetlerine bakt���m�zda �unu g�r�r�z: Tevrat ve �ncil ile birlikte ayn� ayette kullan�lmas� halinde kitap, Kuran anlam�n� ifade etmektedir; Al-i �mran Suresi'nin 3. ayeti buna bir �rnek olarak verilebilir. Bu durumda, 48. ayetteki Hz. �sa'n�n ��renece�i bildirilen kitap da ancak Kuran olabilir. �sa Peygamberin bundan yakla��k 2000 sene �nceki ya�am�nda, Tevrat ve �ncil �zerine bilgi sahibi oldu�u bilinmektedir. Kuran'� ��renmesinin ise yery�z�ne yeniden geli�inde ger�ekle�ece�i a��kt�r.

Al-i �mran Suresi'nin 59. ayetindeki "��phesiz, Allah kat�nda �sa'n�n durumu, Adem'in durumu gibidir" ifadesi de olduk�a dikkat �ekicidir. Bu ayette iki peygamber aras�ndaki baz� benzerliklere dikkat �ekilmi� olabilir. Bilindi�i gibi, hem Hz. Adem hem de Hz. �sa babas�zd�r. Ayr�ca yukar�daki ayette, Hz. Adem'in cennetten yery�z�ne indirilmesi Hz. �sa'n�n Ahir Zaman'da Allah kat�ndan yery�z�ne indirilmesine de benzetilmi� olabilir.

Ye’cûc ve Me’cûc hakk�nda Kur’an-� Kerim’de iki yerde bahis vard�r. Resul-i Ekrem (A.S.M.) ise Kur’an’�n bu m�cmel haberlerini tefsir etmi�tir. Bu ayetler ise; birincisi Kehf suresinde Hz. Zulkarneyn’in k�ssas�ndaki ayettir.

Onlar : “Ya Z�lkarneyn! Muhakkak Ye’cûc ve Me’cûc yery�z�nde fesad ��kar�yorlar. Bizimle onlar aras�nda sed yapman i�in sana �cret verelim mi?” dediler.

Di�er ayet ise Enbiya suresindedir ki, bu ayet Ye’cûc ve Me’cûc taifesinin k�yamete yak�n tekrar yery�z�n� fesada verece�ini ihbar ediyor.

“Tâ Ye’cûc ve Me’cûc’un seddi a��ld���nda onlar her tepeden iniyorlar”.

Bu hususta �stad Bedi�zzaman’�n (R.A.) izahlar� ise ��yledir:
“Ye’cûc ve Me’cûc hadîsat�n�n icmali Kur’an’da oldu�u gibi, rivayette bir k�s�m tafsilat var. Ve o tafsilat ise Kur’an’�n muhkemat�ndan olan icmali gibi muhkem de�il, belki bir derece mute�abih say�l�r. Onlar tevil isterler. Belki ravilerin ictihadlar� kar��mas�yla tabir isterler. Evet لا يعلم الغيب الاالله bunun bir te’vili �udur ki:
Kur’an’�n lisan-� semavisinde Ye’cûc ve Me’cûc nam� verilen Man�ur ve Mo�ol kabileleri eski zamanda �in-i Ma�in’den bir k�s�m ba�ka kabileleri beraber alarak ka� defa Asya ve Avrupa’y� herc � merc ettikleri gibi gelecek zamanlarda dahi d�nyay� zir u zeber edeceklerine i�aret ve kinayedir. Hatta �imdi de koministlik i�indeki anar�istin ehemmiyetli efrad� onlardand�r. Evet ihtilal-i Fransavi’de h�rriyet-perverlik tohumuyla ve a��lamas�yla sosyalistlik t�redi, tevell�d etti ve sosyalistlik ise bir k�s�m mukeddesat� tahrib etti�inden a��lad��� fikir bilahare bol�eviklige ink�lab etti. Ve bol�eviklik dahi �ok mukeddesat-� ahlak�ye ve kalbiye ve insaniyeyi bozdu�undan elbette ektikleri tohumlar hi�bir kay�t ve h�rmet tan�mayan anar�istlik mahs�l�n� verecek. ��nk� kalb-i insaniden h�rmet ve merhamet ��ksa, ak�l ve zekavet, o insanlar� gayet deh�etli ve gaddar canavarlar h�km�ne ge�irir. Daha siyasetle idare edilmez. Ve anar�istlik fikrinin tam yeri ise; hem mazlum kalabal�kl� hem medeniyette ve hakimiyette geri kalan �apulcu kabileler olacak ve o �eraite muvaf�k insanlar ise; �in-i Ma�in’de k�rk g�nl�k mesafede yap�lan ve acaib-i seb’a-i alemden birisi bulunan Sedd-i �ini’in binas�na sebebiyet veren Man�ur ve Mo�ol ve bir k�s�m K�rg�z kabileleridir ki; Kur’an’�n m�cmel haberlerini tefsir eden Zat-� Ahmediye (A.S.M.) mu’cizane ve muhakk�kane haber vermi�.”
“E�er be�er �abuk akl�n� ba��na al�p adalet-i ilahiye nam�na ve hakaik-i �slamiye dairesinde mahkemeler a�mazsa, maddi ve manevi k�yametler ba�lar�na kopacak, anar�istlere,Ye’c�c ve Me’c�c’lere teslim-i silah edecekler diye kalbe ihtar edildi.”

Kur’an’�n ve hadîslerin bu husustaki haberlerinin te’vil ve tefsirlerini g�steren �stad Bedi�zzaman’�n (R.A.) bu s�yledikleri aynen tahakkuk etmi�tir ki, �u anda T�rk aleminde devletler ve h�kumetler cihetinde idareyi elinde tutan insanlar hakiki T�rkler olmay�p, T�rk nam� alt�nda bir k�s�m Man�ur, Mo�ol, K�rg�z, Tatar gibi Ye’cûc ve Me’cûc taifesine ait ki�ilerdir. Ve �eriat�n aleyhinde �al��an bu insanlar, �eriat’� isteyen ve onun i�in �al��an hakiki ve halis T�rkleri ezmektedirler. Bu sebeble Alem-i �slam’da �eriat taraftar� olan samimi T�rkler ve �in’in zul�m ve istibdad� alt�ndaki T�rkistanl� T�rk’ler, ba�lar�ndaki idarecilerle kar��t�r�lmamal�d�r. �u anda hakim olan ve �eriat’� tahrib i�in �al��anlar tamamen bu Ye’cûc ve Me’cûc taifesine ait insanlard�r ve planl� bir �ekilde hep bunlar idareye getirilmektedir. E�er gerek T�rkiye’de, gerekse di�er T�rkî Cumhuriyetlerdeki idareciler ve hakim olan insanlar ara�t�r�lsa, ekseriya bu sayd���m�z milletlerden oldu�u g�r�l�r. Mesela bir k�sm� Bulgaristan ve Selanik taraf�ndan gelen insanlard�r ki bu b�lgenin insanlar� Mo�ol as�ll�d�r. Di�er bir k�sm� ise ba�ka b�lgelerden gelmi� Man�ur, Tatar ve K�rg�z gibi ba�ka milletlerdendir. Hatta Do�u T�rkistan’da bulunan Uygur T�rkleri –ki Osmanl� hanedan� da bu soydand�r- gayet dindard�rlar ve �ok m�him alimler yeti�tirmektedirler. Maatteess�f �in’in zulm� alt�nda olduklar� halde hi�bir T�rk devletinden yard�m g�rmedikleri gibi bilakis bu devletler bu zulm�nde �in’e destek vermektedirler.
Elhas�l: Bir k�s�m hadîslerde ve rivayetlerde zemmedilen T�rklerden murad, hakiki T�rkler de�il, belki hakiki T�rkleri ve Alem-i �slam’� istila eden bir k�s�m Man�ur, Mo�ol, K�rg�z ve Tatarlard�r. Hem rivayetlerde gelen ve �slamlar i�inde ��kaca�� ve Yahudilere hizmet edece�i bildirilen ve S�fyan nam� verilen �ah�s ve onun te�kil etti�i komitesi dahi bu Ye’cûc ve Me’cûc taifesinden olduklar� gibi bu Ye’cûc ve Me’cûc’un Alem-i �slam’a tasallutlar�na da sebep olmu�lard�r. Binaenaleyh S�fyan ve Ye’cuc, Me’cuc ayn� taife olmakla beraber sureten T�rk gibi g�z�kt�kleri i�in rivayetlerde “T�rk” olarak tesmiye edilmi�tir. Yani onlar T�rk unsuru i�inde zuhur edecek demektir.

KIYAMET ALAMETLER�
Art�k onlar, k�yamet-saatinin kendilerine apans�z gelmesinden ba�kas�n� m� g�zl�yorlar?
��te onun i�aretleri gelmi�tir…
(Muhammed Suresi, 18)

�u an durup kolunuzdaki saate bir bak�n, ge�en her saniye sizi Allah'�n huzuruna ��k�p hesap verece�iniz o g�ne daha da yakla�t�r�yor. �stelik size d�nyada kalman�z i�in ne kadar s�re verildi�ini de bilmiyorsunuz. Fakat sizin i�in belirlenen o vakit muhakkak gelecek ve b�y�k ihtimalle sizin hi� beklemedi�iniz bir anda melekler can�n�z� alacak, sonras�nda ise k�yamet g�n� ile kar��la�acaks�n�z. Bir anda d�nyaya dair t�m i�leriniz anlam�n� tamamen yitirecek, �nemli olan�n sadece takva ve Allah'�n r�zas�n� kazanmak oldu�unu kesin olarak g�receksiniz.

�yleyse hen�z f�rsat�n�z varken; d�nyaya ait ne varsa hepsinin yok olaca��, bug�ne kadar yarat�lm�� t�m insanlar�n bulunduklar� yerden kald�r�l�p Allah'a hesap vermek i�in biraraya toplanacaklar� k�yamet g�n� i�in haz�rl�k yapmay� sak�n unutmay�n.

Herkesin ya�ad��� d�nya hayat� boyunca her yapt���n�n, eksik hi�bir �ey b�rak�lmadan ortaya konulaca�� o g�n; iyilikte bulunanlar, yapt�klar� iyiliklerin kar��l���n� eksiksiz olarak bulurlarken; k�t�l�kte bulunanlar ise yapt�klar� k�t�l�kler ile aralar�nda uzak bir mesafe olmas�n� isteyeceklerdir. �nsanlar yapayaln�z ve tek ba�lar�na Allah'�n huzuruna ��kacak ve en ufak bir haks�zl��a u�rat�lmadan insanlar�n h�k�m verilecektir.
Sorgulama g�n� bu kadar h�zl� yakla��rken yap�lan hat�rlatmalar� uzak g�rd�kleri i�in �nemsemeyip, kendi heva ve hevesleri i�in ya�ayanlar �ok b�y�k bir gaflettedirler. Kuran'da bu ger�ek ��yle bildirilmi�tir:

�nsanlar� sorgulama (zaman�) yakla�t�, kendileri ise gaflet i�inde y�z �eviriyorlar. Rablerinden kendilerine yeni bir hat�rlatma gelmeyiversin, bunu mutlaka oyun konusu yaparak dinliyorlar. (Enbiya Suresi, 1-2)

Siz de o b�y�k sorgulama g�n�n�n yakla�arak geldi�ini ve Allah'�n huzurunda sorguya �ekilece�inizi sak�n unutmay�n.

O g�n insan�n yapt��� her�ey teker teker -hi� unutulmadan- eksiksiz bir �ekilde �n�ne getirilecektir. Allah sonsuz haf�zas�yla, insan�n kendisinin bile hat�rlamad��� her hareketini, her d���ncesini onun kar��s�na ��karacakt�r. Nitekim Kuran'da insanlar�n yapt��� her�eyin yaz�l� olarak da tutuldu�u ��yle bildirilmektedir:

Onlar�n i�lemi� olduklar� her�ey kitaplarda (yaz�l�)d�r. K���k, b�y�k her�ey sat�r sat�r (yaz�l�)d�r. (Kamer Suresi, 52-53)

�nsan unutkand�r ama Allah asla unutmaz ve yan�lmaz, bu nedenle d�nyada i�lenen k�t�l�klerden, sahipleri hi�bir �ekilde ka�amayacaklard�r. Bir ki�i bundan 10 sene �nce Allah'�n ho�nut olmayaca�� bir s�z� s�yledi�ini veya akl�ndan isyankar bir d���nce ge�irdi�ini hat�rlamayabilir ama hesap g�n� Allah o s�z� de, d���nceyi de an an kar��s�na getirecektir:

De ki: "Sinelerinizde olan� -gizleseniz de, a���a vursan�z da- Allah bilir. Ve g�klerde olan� da, yerde olan� da bilir. Allah, her�eye g�� yetirendir." Her bir nefsin hay�rdan yapt�klar�n� haz�r buldu�u ve her ne k�t�l�k i�lediyse onunla kendisi aras�nda uzak bir mesafe olmas�n� istedi�i o g�n� (d���n�n). Allah, sizi kendisinden sak�nd�r�r. Allah, kullar�na kar�� �efkatli oland�r. (Al-i �mran Suresi, 29-30)

Allah, hepsini diriltece�i g�n, onlara neler yapt�klar�n� haber verecektir. Allah, onlar� (yapt�klar�yla bir bir) saym��t�r; onlar ise O'nu unutmu�lard�r. Allah, her�eye �ahid oland�r. (M�cadele Suresi, 6)

KIYAMET ALAMETLER�
Art�k onlar, k�yamet-saatinin kendilerine apans�z gelmesinden ba�kas�n� m� g�zl�yorlar?
��te onun i�aretleri gelmi�tir…
(Muhammed Suresi, 18)

BE��NC� �UA
Otuz sene evvel yaz�lan matbu Muhakemat-� Bediiyyede bahsedilen "Sedd-i Z�lkarneyn" ve Ye'c�c, Me'c�c ve s�ir e�rat-� k�yametten yirmi mesele, o Muhakemat'a bir tetimme olarak on �� sene(Ha�iye) evvel bir k�s�m m�sveddesi yaz�lm�� idi. Aziz bir dostumun hat�r� i�in tebyiz edildi, Be�inci �ua oldu.

Otuz Birinci Mektuptan Otuz Birinci Lem'an�n Be�inci �uas�d�r.

�HTAR: Evvelce mukaddimeden sonra gelen Meseleler okunsun, t� mukaddimedeki maksat anla��ls�n.


فَقَدْ جَاءَ اَشْرَاطُهَا �yetinin bir n�ktesi, bu zamanda ak�de-i av�m-� m�'min�ni vikaye ve ��behattan muhafaza i�in yaz�lm��. �hirzamanda vukua gelecek h�dis�ta dair hadislerin bir k�sm�, m�te�abihat-� Kur'�niye gibi, derin m�n�lar� var. Muhkemat gibi tefsir edilmez ve herkes bilemez. Belki tefsir yerinde tevil ederler.
وما يَعلَمُ تَأْوِيلَهُ إلاّ اللهُ وَالرَّاسِخُونَ فِي الْعِلْمِ s�rr�yla, vukuundan sonra tevilleri anla��l�r ve murat ne oldu�u bilinir ki, ilimde r�sih olanlar آمَنَّا بِهِ كُلٌ مِنْ عِنْدِ رَبِّنَا deyip o gizli hakikatleri izhar ederler.
Bu Be�inci �uan�n bir Mukaddimesi ve yirmi �� Meselesi vard�r. Mukaddime be� noktad�r.

Birinci nokta: �man ve teklif, ihtiyar dairesinde bir imtihan, bir tecr�be, bir m�sabaka oldu�undan, perdeli ve derin ve tetkik ve tecr�beye muhta� olan nazar� meseleleri elbette bedih� olmaz. Ve herkes ister istemez tasdik edecek derecede zarur� olmaz. T� ki, Ebu Bekir'ler �l�-y� illiyy�ne ��ks�nlar ve Ebu Cehil'ler esfel-i s�fil�ne d��s�nler.
�htiyar kalmazsa teklif olamaz. Ve bu s�r ve hikmet i�indir ki, mucizeler seyrek ve n�dir verilir. Hem d�r-� teklifte g�zle g�r�necek olan al�met-i k�yamet ve e�r�t-� saat, bir k�s�m m�te�abihat-� Kur'�niye gibi kapal� ve tevilli oluyor. Yaln�z, g�ne�in ma�ripten ��kmas� bedahet derecesinde herkesi tasdike mecbur etti�inden, tevbe kap�s� kapan�r, daha tevbe ve iman makbul olmaz. ��nk�, Ebu Bekir'ler Ebu Cehil'ler ile tasdikte beraber olurlar. Hatt� Hazret-i �sa Aleyhissel�m�n n�z�l� dahi ve kendisi �sa Aleyhissel�m oldu�u, nur-u iman�n dikkatiyle bilinir; herkes bilemez. Hatt� Deccal ve S�fyan gibi e�h�s-� m�thi�e, kendileri dahi kendilerini bilmiyorlar.
�kinci nokta: Peygambere bildirilen um�r-u gaybiye, bir k�sm� tafsil ile bildirilir. Bu k�s�mda hi� tasarruf edilmez ve kar��amaz: Kur'�n'�n ve hadis-i kuds�nin muhkemat� gibi.
Ve di�er bir k�sm� icmal ile bildirilir, tafsil�t ve tasvirat� onun i�tihad�na hav�le edilir: �mana girmeyen h�dis�t-� kevniyeye ve vukuat-� istikb�liyeye dair hadisler gibi. Bu k�s�mda, Peygamberimiz (Aleyhissal�t� Vessel�m) bel�gatiyle, temsiller suretinde, s�rr-� teklif hikmetine muvaf�k tafsil ve tasvir eder. Mesel�, bir sohbette derin bir g�r�lt� i�itildi. Ferman etti ki: "Bu g�r�lt�, yetmi� seneden beri Cehennem taraf�na yuvarlanan bir ta��n bu dakikada Cehennemin dibine yeti�ip d��mesinin g�r�lt�s�d�r." Bu garip haberden be� alt� dakika sonra birisi geldi, dedi: "Ya Resulallah, yetmi� ya��nda bulunan fil�n m�naf�k vefat etti, Cehenneme gitti." Peygamberin y�ksek bel���ne kel�m�n�n tevilini g�sterdi.
�HTAR: Hakaik-i imaniyeye girmeyen c�z'� h�dis�t-� istikbaliye nazar-� N�b�vvette ehemmiyetsizdir.
���nc� nokta: �ki N�ktedir.
Birincisi: Te�bihler ve temsiller suretinde rivayet edilen bir k�s�m hadisler, m�r�r-u zamanla av�m�n nazar�nda hakikat tel�kki edildi�inden, v�k�a mutab�k ��km�yor. Ayn-� hakikat oldu�u halde, v�k�a mutabakat� g�r�nm�yor. Mesel�, Hamele-i Ar� gibi arz�n hamelesinden olan "Sevr" ve "Hut" nam�nda ve misalinde iki mel�ike, koca bir �k�z ve pek b�y�k bir bal�k tasavvur edilmi�.
�kincisi: Bir k�s�m hadisler �sl�mlar�n ekseriyeti noktas�nda veya h�k�met-i �sl�miyenin veya merkez-i hil�fetin nokta-i nazar�nda v�rud etti�i halde, umum ehl-i d�nyaya �amil zannedilmi� ve bir cihette husus� bulundu�u halde, k�ll� ve �mm tel�kki edilmi�. Mesel� rivayette vard�r ki, "Bir zaman gelecek, Allah Allah diyen kalmayacak." Yani, "Zikirhaneler kapanacak ve T�rk�e ezan ve kamet okunacak" demektir.
D�rd�nc� nokta: Ecel ve mevt gibi umur-u gaybiye �ok hikmet ve maslahat cihetiyle gizli kald��� misilli, d�nyan�n sekerat� ve mevti ve nev-i be�erin ve cins-i hayvan�n eceli ve vefat� olan k�yamet dahi �ok maslahatlar i�in gizlenilmi�.
Evet, e�er ecel vakti muayyen olsayd�, yar� �m�r gaflet-i mutlaka i�inde ve yar�dan sonra, dara�ac�na as�lmak i�in her g�n bir ayak daha onun taraf�na at�lmakla deh�et-i mutlaka i�inde, havf ve recan�n muvazene-i maslahatk�r�ne ve hak�m�nesi bozuldu�u gibi; aynen �yle de, d�nyan�n eceli ve sekerat� olan k�yamet vakti muayyen olsayd�, kur�n-u �l� ve vust� fikr-i �hiretten pek az m�teessir olacakt�. Ve kur�n-u uhr�, deh�et-i mutlaka i�inde bulunup ne hayat-� d�nyeviyenin lezzeti ve k�ymeti kal�r ve ne de havf ve reca i�inde ihtiyar ile itaatk�r�ne olan ubudiyetin ehemmiyeti ve hikmeti bulunurdu. Hem e�er muayyen olsa, bir k�s�m hakaik-i imaniye bedahet derecesine girer, herkes ister istemez tasdik eder. �htiyar ve irade ile ba�l� olan s�rr-� teklif ve hikmet-i iman bozulur.
��te bunun gibi �ok maslahatlar i�in um�r-u gaybiye gizli kald���ndan, herkes her dakikada hem ecelini, hem bekas�n� d���nd��� i�in hem d�nyaya, hem �hiretine �al��abildi�i gibi, her as�rda dahi hem k�yamet kopaca��n�, hem d�nyan�n devam�n� d���nebildi�i i�in, hem d�nyan�n f�nili�inde hayat-� b�kiyeye, hem hi� �lmeyecek gibi imaret-i d�nyaya �al��abilir.
Hem de musibetlerin vakti muayyen olsayd�, musibet ba��na gelen adam, musibetin intizar�nda o gelen musibetin belki on mislinden ziyade m�nev� bir musibet, o intizardan �ekmemesi i�in, hikmet ve rahmet-i �l�hiye taraf�ndan gizli, perdeli b�rak�lm��. Ve ekser h�dis�t-� kevniye-i gaybiye b�yle hikmetleri bulundu�undand�r ki, gaybdan haber vermek yasak edilmi�.
لايعلم الغيب الا الله d�sturuna kar�� h�rmetsizlik ve itaatsizlik etmemek i�indir ki, med�r-� teklif ve hakaik-i imaniyeden ba�ka olan um�r-u gaybiyeden izn-i Rabb�n� ile haber verenler dahi, yaln�z i�aret suretinde perdeli ve kapal� ihbar etmi�ler. Hatt� Tevrat ve �ncil ve Zebur'da Peygamberimiz hakk�nda gelen m�jdeler ve haberler dahi bir derece perdeli ve kapal� gelmi� ki, o kitaplar�n bir k�s�m t�bileri tevil edip iman etmediler. Fakat itikad�t-� imaniyeye giren meseleleri tasrihle ve tekrarla ihbar etmek ve a��k bir surette tebli� etmek hikmet-i teklifin muktezas� oldu�undan, Kur'�n-� Muciz�'l-Beyan ve Terc�man-� Z���n� (a.s.m.) um�r-u uhreviyeden tafsilen ve h�dis�t-� istikbaliye-i d�nyeviyeden icmalen haber vermi�ler.
Be�inci nokta: Hem her iki deccal�n, as�rlar�na ait olan harikalar�, onlar�n bahsiyle ve m�nasebetiyle rivayet edildi�inden, onlar�n �ah�slar�ndan sud�r edece�i tel�kki ve tevehh�m edilmesinden, o rivayet m�te�abih olmu�, m�n�s� gizlenmi�, mesel� tayyare ve �imendiferle gezmesi...
Hem mesel�, me�hur olmu� ki, �sl�m Deccal� �ld��� vakit ona hizmet eden �eytan, �stanbul'da Dikilita�'ta b�t�n d�nyaya ba��racak ve herkes o sesi i�itecek ki, "O �ld�." Yani pek acip ve �eytanlar� dahi hayrette b�rakan radyoyla ba��r�lacak, haber verilecek.
Hem Deccal�n rejimine ve te�kil etti�i komitesine ve h�k�metine ait garip halleri ve deh�etli icraat�, onun �ahs�yla m�nasebettar rivayet edilmesi cihetiyle m�n�s� gizlenmi�. Mesel�, "O kadar kuvvetlidir ve devam eder; yaln�z Hazret-i �sa (a.s.) onu �ld�rebilir, ba�ka �are olamaz" rivayet edilmi�. Yani, onun mesle�ini ve y�rt�c� rejimini bozacak, �ld�recek, ancak sem�v� ve ulv� h�lis bir din �sev�lerde zuhur edecek ve hakikat-i Kur'�niyeye iktida ve ittihad eden bu �sev� dinidir ki, Hazret-i �sa Aleyhissel�m�n n�zul�yle o dinsiz meslek mahvolur, �l�r. Yoksa onun �ahs� bir mikrop, bir nezle ile �ld�r�lebilir.
Hem bir k�s�m r�v�lerin kabil-i hat� i�tihadlar�yla olan tefsirleri ve h�k�mleri, had�s kelimelerine kar���p hadis zannedilir, m�n� gizlenir. V�k�a mutabakat� g�r�nmez, m�te�abih h�km�ne ge�er.
Hem eski zamanda, bu zaman gibi cemaatin ve cemiyetin �ahs-� m�nev�si inki�af etmedi�inden ve fikr-i infir�d� galip oldu�undan, cemaatin s�fat-� az�mesi ve b�y�k harek�t� o cemaatin ba��nda bulunan �ah�slara verildi�i cihetiyle, o �ah�slar, harika ve k�ll� s�fatlara l�y�k ve muvaf�k olmak i�in y�z derece cisminden ve kuvvetinden b�y�k bir ac�be cisim ve m�thi� bir heykel ve �ok harika bir kuvvet ve iktidar bulunmak l�z�m geldi�inden �yle tasvir edilmi�. V�k�a mutabakat� g�r�nm�yor ve o rivayet m�te�abih olur.
Hem iki deccal�n s�fatlar� ve halleri ayr� ayr� oldu�u halde, mutlak gelen rivayetlerde iltibas oluyor; biri, �teki zannedilir. Hem B�y�k Mehd�nin halleri s�b�k mehd�lere i�aret eden rivayetlere mutab�k ��km�yor, had�s-i m�te�abih h�km�ne ge�er. �mam-� Ali (r.a.) yaln�z �sl�m Deccal�ndan bahseder.
Mukaddime bitti, meselelere ba�l�yoruz.
�imdilik o h�dis�t-� gaybiyenin y�zer misallerinden, m�lhidler taraf�ndan av�m�n akidelerini bozmak fikriyle i��a edilen yirmi �� meseleleri, tevfik-i Rabb�n� ile, gayet muhtasar bir surette beyan edilecek. Ve o meseleler m�lhidlerin tahmini gibi zarar vermemekle beraber, herbiri bir lem'a-i i'c�z-� Nebev� oldu�u g�r�nmekle ve hakik� tevilleri ispat ve izhar edilmekle ak�de-i av�m� kuvvetlendirmeye m�him bir sebep olmas�n� rahmet-i Rabb�n�den rica edip hat��t�m� ve galatat�m� afv ve ma�firet alt�na almas�n� Rabb-i Rah�mimden niyaz ederim.

http://img304.imageshack.us/img304/6513/200210291742385wj.gif KIYAMET
M�min karde�lerimiz orada ac� �ekerken masum �o�uklar hayata bir kur�un sayesin de g�zlerini yumarken biz din karde�imize s�k�lacak merminin paras� vermeyelim.Onlara destek olmayal�m.Aksine m�min karde�lerimizin yan�nda olal�m Din karde�imize sahip ��kal�m..........Yoksa mazallah k�yamette sorgu zaman� bunun hesab�n� veremeyiz.Bunlar� d���n�n bizler burada su s�k�nt�s� �ekmezken Meksika’n�n ba�kenti Meksiko’da ve daha bir �ok yerde 15 saniyede bir bir masum �ocuk �l�yor.�sraftan sak�nal�m.Payla�mak g�zeldir.Hesab�n� veremeyece�iz g�nahlar ve hatalar yapmayal�m.........
Allah'�n Rahmeti ,Bereketi ve Selam� �zerinize olsun
Allah Yar ve Yard�mc�n�z olsun
Allah'a emanet olun
Selam ve Dua ile
Allah'a �smarlad�k
G�N�L_DERYASINA_YOLCULUK

<STRONG><FONT face=Arial> S�heyl �bnu Sa'd rad�yallahu anh anlat�yor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: <SPAN style="FONT-SIZE: 10pt; FONT-FAMILY: Arial">

�MAM AL�’N�N (R.A.) ��ARETLER�
�mam Ali (R.A.) me�hur divan�nda Hz. Mehdî ve baz� ahirzaman hadîsat�ndan bahsetmi�tir. Bu divan�n M��takzade �erhinden ald���m�z bir k�sm� ��yledir:


Terc�mesi: Âyâ o�lum! T�rkler cû� ettiklerinde (kaynad���nda, kar��t���nda, yani haddini a�t���nda) Mehdî-i Âdil’e muntaz�r ol...
...Kudemadan �eyh Sa’deddin Muhammed Hamuli (K.S.) zuhur-u Mehdî hakk�ndaki takribeleri

Yani “Zaman huruf �zre besmele ile tamam adedi miktar�na bali� olsa Mehdî kaim ola.
Savm-� Ramazan akabinde hurucuna tesad�f olundukta benden ona selam isal eyle” demek olur. Hesab� bind�rty�z tarihini tecav�z eder ki; muhakkikin لاَ يَلْبَثُونَ خِلافَكَ إِلاَّ قَلِيلاً

Yani taht-el lafz : “Habibim! Senden sonra onlar�n devam-� ihtilat ve �lfetleri kalildir.”
Pes m�kerrerat� hazf ile 1399 olup sinin-i kameriyenin m�ddet-i merkumede k�surunu zam ile hicretten 1422 y�l 3 ay 24 g�n olur**.

** Ehl-i velayet Hz. Mehdî’nin huruc zaman�n� bu ayetten ke�f etmi�ler. Fakat hadîsat vuku bulmadan evvel bu ayet ile Mehdî aras�nda m�nasebet g�r�lemiyordu. Bu ayetin evvelinde Cenab-� Hak Resul-i Ekrem (A.S.M.)‘a mealen ��yle hitab ediyor: “Kafirler sana vahy etti�imiz �eyden seni �evirmek istiyorlar ki e�er sen ta’viz verirsen seni dost tutacaklar. Sak�n onlar�n hevalar�na uyup taviz verme, yoksa sana d�nya ve ahirette kat kat azab ederiz. Ve sen ta’viz vermedi�in i�in seni memleketinden ��karacaklar. Ama senin ard�ndan o memleketlerinde fazla kalamayacaklar (�sra Sûresi: 73-76).” ��te bu ayetler i�aret ediyor ki Hz. Mehdî’ye zemin haz�rlayan ve onun bayraktar� olan insanlar, hi�bir kimsenin k�namas�ndan korkmadan, b�t�n d�nyan�n h�cumlar�na ra�men tavizsiz bir �ekilde �eriat-� Muhammediye’yi tatbik ettikleri i�in memleketlerinden ��kar�lacaklar. Fakat o S�fyanîler ve bid’at��lar onlar�n arkas�ndan o memlekette fazla �lfet edemeyecekler.
Burada Mehdî’nin k�yam� hakk�nda verilen tarih olan hicretten 1422 y�l 3 ay 24 g�n sonras� ise; hicrî 1423 tarihinin 3. ay� ve 25. g�n� etmektedir. Bu da miladî 2002 y�l�n�n 6 Temmuz tarihine tekab�l etmektedir. Fakat metinde de belirtildi�i gibi bu ve bunun gibi istikbalden haber veren tarihler takribîdir, tahdidî de�ildir. Bu sebeble birka� ay yahud birka� sene evvel veya ahir olmas� haberin do�rulu�una zarar vermez. Bununla beraber tam bu tarihden itibaren bu hâdisenin emareleri g�r�lmeye ba�lam��t�r.



Terc�me: Zelil-i Âl-i Ha�im ola �âhân, hevakare edeler biat� kul. (Yani; b�t�n yer y�z�n�n melikleri, Âl-i Hâ�im ve Mehdî’ye kar�� zelil oldular. Ahirzaman�n melikleri millet taraf�ndan se�ilmi� �yle kimselerdir ki, �ehvetleri tahrik edip, kendileri de �ehvete tabi’dirler).




Terc�me: Sabîdir ol ki re’y-i sâibi yok. De�ildir cedd � ak�l ehli ol. (Yani: O zaman�n padi�ahlar� hevas�na d��k�n �ocuklard�r ki; yani re’yi ve ciddiyeti olmayan ve d���nmeyen, yani ak�l ehli olmayan ki�ilerdir. )


Terc�me: K�yam eder o demde sizden ol kim hakikat g�sterir hakka o kul yol (Yani: O vakit sizden bir zat k�yam eder. O size hakk� getirir ve hak ile amel eder.)


Terc�me: Olur ceddi Muhammed birle hemnâm, feda nefsim ona, bil onu makbul. Onu mahzul zannetmeyin ona ittiba’da acele edin. (Yani: O ceddi Muhammed (A.S.M.) ile ada�t�r. Onu hakir zannetmeyin �abuk ittiba’ edin.)

K�yametle ilgili ayetler

Âl-i �mrân(*) Sûresinin 77 . Ayetinde
��phesiz, Allah’a verdikleri s�z� ve yeminlerini az bir kar��l��a de�i�enler var ya, i�te onlar�n ahirette bir pay� yoktur. Allah k�yamet g�n� onlarla konu�mayacak, onlara bakmayacak ve onlar� temizlemeyecektir. Onlar i�in elem dolu bir azap vard�r.

Âl-i �mrân(*) Sûresinin 161 . Ayetinde
Hi�bir peygamberin emanete h�yanet etmesi d���n�lemez. Kim h�yanet ederse, k�yamet g�n�, h�yanet etti�i �eyle birlikte gelir. Sonra da hi�bir haks�zl��a u�rat�lmaks�z�n herkese kazand���n�n kar��l��� tastamam �denir.

Âl-i �mrân(*) Sûresinin 180 . Ayetinde
Allah’�n kendilerine l�tfundan verdi�i nimetlerde cimrilik edenler, bunun, kendileri i�in hay�rl� oldu�unu sanmas�nlar. Hay�r! O kendileri i�in bir �erdir. Cimrilik ettikleri �ey k�yamet g�n�nde boyunlar�na dolanacakt�r. G�klerin ve yerin miras� Allah’�nd�r. Allah yapt�klar�n�zdan hakk�yla haberdard�r.

Âl-i �mrân(*) Sûresinin 185 . Ayetinde
Her canl� �l�m� tadacakt�r. Ancak k�yamet g�n� yapt�klar�n�z�n kar��l��� size tastamam verilecektir. Kim cehennemden uzakla�t�r�l�p cennete sokulursa ger�ekten kurtulu�a ermi�tir. D�nya hayat�, aldat�c� metadan ba�ka bir �ey de�ildir.

Âl-i �mrân(*) Sûresinin 194 . Ayetinde
“Rabbimiz! Peygamberlerin arac�l��� ile bize vadettiklerini ver bize. K�yamet g�n� bizi rezil etme. ��phesiz sen, vadinden d�nmezsin.”

Nisâ(*) Sûresinin 42 . Ayetinde
O k�yamet g�n�, Allah’� inkar edip Peygamber’e isyan edenler, yer yar�l�p i�ine girmi� olmay� isterler ve Allah’tan hi�bir s�z gizleyemezler.

Nisâ(*) Sûresinin 87 . Ayetinde
Allah kendisinden ba�ka hi�bir ilah olmayand�r. Andolsun sizi k�yamet g�n�nde mutlaka bir araya toplayacakt�r. Bunda asla ��phe yoktur. Kimdir s�z� Allah’�nkinden daha do�ru olan?

Nuaym �bni Mes'�d rad�yallahu anh uyan�k, zeki bir gen�... Olaylar kar��s�nda g��l�k �ekmeyen, harbin hile oldu�unu bilen bir kahraman... H�diseleri kavray��ta ve ��z�mlemede becerikli bir yi�it...
O , Hendek harbi esnas�nda isl�m'la �ereflendi. �smi Nuaym olup Gatafan kabilesindendir. M�sl�man olmadan �nce para ve e�lenceye d��k�n bir kimseydi. Arzu ve isteklerini tatmin i�in Necid ��llerinden kalkar Yesrib'e gelirdi. Ben� Kureyza yahudileriyle s�k� ili�ki i�indeydi. Mekke v�dileri isl�m nuruyla ayd�nland��� s�ralarda o, g�n�n� g�n ediyordu. Zevk ve e�lencelerine engel olmas�ndan korktu�u i�in yeni din isl�m'dan �iddetle uzak durma�a �al���yordu. Fakat Allah Teal� onun g�nl�n� Ahzab g�n� isl�m'�n nuruna haz�rlad�.
O , Hendek gazvesinde kendine yeni bir sayfa a�t�. "Harb hiledir" d�st�runun �aheser bir hik�ye kahraman� oldu. �sl�m'a giri�i ��yle ger�ekle�ti:
Hicretin be�inci senesiydi. Medine'li m�sl�manlar�, d��ardan Kurey� ve Gatafan kabileleri, i�erden Ben� N�dir ve Ben� Kureyza yahudileri ku�at�p yeni dinin k�k�n� kaz�mak istediler. Ras�l-i Ekrem (s.a.v.) Efendimiz de o g�nlerde Medine'de Ben� Kureyz� yahudileriyle bir bar�� antla�mas� imzalam��t�. Ben� Nadir'in ileri gelenleri Ben� Kureyza'y� k��k�rtmaya ba�lad�lar. Bu defa fel�ketin M�sl�manlar�n ba��na gelece�ini s�ylediler. Yapt�klar� anla�may� bozmalar�n� israr ettiler. Onlar da Mekke ve Necidden iki ordunun geldi�ini g�r�nce antla�may� bozdular.
Bu haber M�sl�manlar�n aras�na y�ld�r�m gibi d��t�. Kurey� ile Gatafan kabileleri Medine'yi ku�atm�� halka gelen erzak yolunu kesmi�lerdi. Ben� Kureyza da i�erden M�sl�manlar�n arkas�nda haz�rl�k yap�yordu. Fitne ortal��� kaplam��t�. M�n�f�klar bo� durmuyordu. ��lerinde gizlediklerini a���a vurup ��yle diyorlardi: "Muhammed bize, Kisr� ve Kayser'in hazinelerine sahip olaca��m�z� vadediyor. ��te bug�nk� durumumuz. Bizler ihtiya� i�in tuvalete gitmekten bile korkar hale geldik... "
Kalplerinde hastal�k olanlar ortal��� bu �ekilde fitneye verdiler. Beni Kureyz�'n�n yapaca�� bask�nda kad�nlar�na, �ocuklar�na ve evlerine zarar gelece�ini d���nerek guruplar halinde ayr�lmaya ba�lad�lar. Bu ku�atma yirmi g�n kadar s�rd�. Her iki tarafta da a�l�k, sefalet ba�g�sterdi. Atlar�, develeri �lmeye ba�lad�. So�uktan askerler dahi k�r�lmaya y�z tuttu.
Ras�l-i Ekrem (s.a.) efendimiz devaml� Rabbine s���narak:"Allah'�m! Senden bana vadetti�in yard�m� istiyorum!... Allah'�m! Senden bana vadetti�in yard�m� istiyorum..."diye du� ediyordu.
Bu du�y� gece g�nd�z tekrar edip duruyorken bir gece yar�s� Gatafan kabilesinden Nuaym'�n g�nl�ne bir k�v�lc�m d��t�. Sabaha kadar onu uyku tutmad�. ��inden bir ses ona : " Yaz�klar olsun sana Nuaym !.. Seni Necid gibi uzak yerden getiren sebep nedir? Senin gibi ak�ll� birisine sebepsiz yere harb etmek yak���r m�? Sen onunla ne gasbedilmi� bir hakk� geri almak i�in ne de tecav�ze u�ram�� bir �rz� korumak i�in sava��yorsun. Sen bilinmeyen bir sebeble onunla harb etmeye geldin!..." diyerek sesleniyordu. Kendi kendine bir i� muhasebesi yapan Nuaym gece karanl���nda kalk�p Ras�lullah (s.a.) efendimizin yan�na gitti. Ras�l-i Ekrem (s.a.) Efendimiz ona: " Nuaym �bni Mes'ud sen misin?" dedi. O da: "Evet benim." dedi. "Bu saatte gelmene sebeb nedir ? " dedi. Bunun �zerine Nuaym, Kelime-i �ehadet getirdi ve �unlar� s�yledi: "Ya Ras�lallah ! Ben M�sl�man oldum. Yaln�z kavmimin bundan haberi yok. �imdi bana diledi�ini emret !..." dedi. �ki Cihan G�ne�i Efendimiz de ona: "Kavmine git ve d��man�m�z�n gayret ve g�c�n� zay�flat. ��nk� harp hiledir." buyurdu.
Nuaym �bni Mes�d (r.a.) Fahr-i K�inat (s.a.) Efendimizi memnun edebilmek i�in kabileler aras� diplomasi trafi�ine ba�lad�. Her kabilenin kabul edece�i tarzda fikirler �retti. �nce Ben� Kureyza'ya gitti ve onlara : " Buras� sizin memleketiniz. Mallar�n�z, �oluk �ocu�unuz ve kad�nlar�n�z var. Ba�ka bir yere gidecek haliniz yok. Ama Kurey� ve Gatafan �yle de�il. Harbi kazan�rsa ganimet bilirler. Kazanamazlarsa g�ven i�inde memleketlerine d�nerler..." diyerek onlar� vazge�irmege �al��t�. Hatta onlar�n e�raf�ndan baz� adamlar� yanlar�na alarak rehin tutmalar�n� teklif etti. Oradan ��kt� Kurey� ve Gatafan'a geldi. Onlara da: " Beni Kureyza'n�n Muhammed'le anla�t���n� ve Kurey� ile Gatafan e�raf�ndan bir �ok adamlar al�p ona teslim,edece�ini" s�yledi.
Ben� Kureyza'y� denemek i�in Eb� Cehil'in o�lu �krime g�nderildi. �krime onlara vard���nda: " Burda e�lenip durmam�z uzad�. Art�k bizde usand�k. Yar�n �arp��ma�a karar verdik." dedi. Onlar: " Yar�n Cumartesidir. Biz o g�n hi�bir i� tutmay�z. Sonra yan�m�zda rehin kalmalar� i�in sizden ve Gatafan e�raf�ndan yetmi� ki�iyi bize vermedik�e sizinle birlikte harb etmeyiz. " cevab�n� verdiler. �krime kavmine d�nd� ve duyduklar�n� anlatt�. Onlar da hep bir a��zdan: "Vay a�a��l�k maymunlar!.. Vallahi bizden rehine olarak bir koyun bile isteseler yine vermeyiz." dediler.
Nuaym (r.a.) bu �ekilde d��manlar� birbirine d���rd�. Aralar�ndaki anla�malar� bozmada ba�ar�l� oldu. Gece yar�s� bir de �iddetli r�zg�r ��kt�. F�rt�na �ad�rlar�n� ba�lar�na y�kt�. Kazanlar�n� devirdi. Ate�lerini s�nd�rd�. Peri�an bir vaziyette karanl�kta �ekip gitmek zorunda kald�lar.
Sabah olunca, m�sl�manlar, d��manlar�n ka��p gitti�ini g�rd� ve: " Kuluna yard�m eden Allah'a... Askerini aziz k�lan... Kabileleri tek ba��na yenen Allah'a hamd olsun..." dediler.
O g�nden sonra Nuaym �bni Mes�d (r.a.) Res�l-i Ekrem (s.a.)'in g�ven kayna�� oldu. O'nun verdi�i hi�bir vazifeyi aksatmad�. Onunla birlikte harblere kat�ld�. Onun �n�nde sancak ta��d�.
Mekke fethi g�n� Eb� S�fyan �bni Harb, m�sl�man askerleri'ni seyretmek �zere durdu�unda, Gatafan'�n sanca��n� ta��yan bir adam� g�rd� ve yan�ndakilere: " Bu kim? " diye sordu. Onlar da: "Nuaym �bni Mes�d..." dediler. Bunun �zerine Eb� S�fyan �unlar� s�yledi: " Hendek sava��nda bize yapt��� neydi!... O, Muhammed'in en b�y�k d��man�yken �imdi onun �n�nde kavminin sanca��n� ta��yor..."
Allah her zaman m�'minlerin yard�mc�s�d�r... Yeter ki g�nl�m�z� O'na tam verelim. Dinde muhlisler olarak ya�ayal�m. G�z ya�lar�yla samimi du�lara devam edelim. Allahu Teala bu dualar h�rmetine nice Nuaym'ler ��kar�r... Cemel vakas�nda vefat etti�i rivayet edilen Nuaym �bn Mes�d (r.a.)'un �efaatlerini niyaz ederiz.

Mah�er G�n� Tek Ba��nad�r Canl�lar...!
 

Peygamber Efendimize bir m��rik elindeki kemikleri ufalayarak �u soruyu sorar : Senin Rabbin mi bu kemikleri diriltecek. Kur’an-� Kerim cevap verir : “ Kendi yarat�l���n� unuttu da ��r�d��� halde bu kemikleri kim yaratabilir ? diyerek bize misal vermeye kalk��t�. Deki onu ilk yarat�p meydana getiren diriltecektir. O yarat�l���n her �zelli�ini bilendir. (Yasin 78-79)”.
�len, ��r�yen, toprak olan v�cud ahirette, mah�er g�n� i�in yeniden nas�l dirilecektir?
�nsan beden ve ruhtan meydana gelir. Yani “�nsan = Beden+Ruh “ tur. Beden, et ve kemikten olu�an ve �l�nce toprak olan kompleks bir yap�d�r. Ruh ise Allah’tan gelen ilahi bir hediyedir.
Bir tohum d���nelim. Sat�ld��� po�etinde y�zlerce tohumla beraber cans�zd�r. B�y�meden �o�almadan durur. Taki po�etten al�n�p topra�a at�lana tek. Topra�a d��er d��mez o cans�z, �l� olan tohum canlan�r. Topra�a k�k salar, topra�� yararak yery�z�ne ��kar. B�y�r, serpilir, dal-budak salar. �i�ek, yaprak, meyve verir ve kendi gibi y�zlerce tohum salar topra�a... halbuki bu tohum topra�a d��meden �nce �l� idi. �l�y�, toprak canland�rd�.
Tohum (Cans�z) + Toprak =Bitki (Canl�)
T�pk� onun gibi �l� olan insan cans�z iken girdi�i o topraktan mah�er g�n� canl� olarak, insan olarak dirilecektir.
Tohumu toprakta canland�ran su ve madensel proteinlerdir. �nsan i�in tek soru �l� bedeni bir araya getirip onu tekrar diriltecek, su ve protein g�revini g�recek olan form�l�n bilinmemesidir. Ama genel hatlar�yla form�l �udur;
�l� Beden + Toprak = �nsan ( mah�erde )
�nsan nas�l dirilecekten �nce insan nas�l ya�ar bunu inceleyelim :
Toprakta bol miktarda madensel protein bulunur. Bu proteinler insan v�cuduna girince mide i�inde �e�itli �ekillerde ve oranlarda birle�tirilip v�cut i�in gerekli enerji organ doku par�alar�n� olu�turur. Yani midemiz bir fabrika g�revini g�r�r. Elementleri al�r, i�ler, yeni bir formda gerekli yerlere damar yoluyla g�nderir. Yani v�cudumuzu canl� ve ayakta tutan, var eden proteinler, toprak i�inde kar���k halde bulunurlar. �nsanlar bunlar� topraktan se�ip, s�z�p alamazlar. Allah-� Teala bu g�revi bitkilere vermi�tir. Kainatta her madde gibi bitkilerde insanlara hizmet amac�yla yarat�lm��t�r. Bitkiler k�kleriyle topra��n i�indeki proteinleri toplar ve ya�am�n� devam ettirir.
Hayvanlar bitkileri yerler onlar�n i�indeki proteinleri v�cutlar�na depo ederler ve hayatlar�na devam ettirirler.
Topraktan toplanan proteinleri k�kleriyle alan bitkileri yiyen hayvanlar bu proteinleri v�cutlar�nda depo ederler. Hayvanlar�n et, s�t, yumurtalar�n� yiyen insanlar bu proteinlerden faydalan�r ve bu (Toprak Bitki Hayvanlar) dan ge�en proteinleri v�cudunda toplay�p ya�amlar�n� b�ylece devam ettirirler. �nsan �l�nce de v�cudumuzun toplad���m�z proteinler topra�a kar���r.
http://www.islamustundur.com/konular/ahiret1.JPG
K�saca biz insanlar toprak sayesinde ya�amaktay�z. �lk insan Hz.Adem’de topraktan yarat�lm��t�r. �lk �nce toprak (�amur ) idik � , insan olduk ‚ . �l�nce yine asl�m�za d�n�p toprak oluyoruz ƒ . Nas�l ki buz sudan olu�mu�tur; eriyince yine asl�na d�ner su olur. �nsanda eriyince, �l�nce ��r�r ve asl�na d�ner toprak olur. Ahirette i�te ilk kez topraktan nas�l insan yarat�lm��sa ikinci kez de yine topraktan yarat�lacakt�r „ . Bedeni canl� iken ya�atan toprak, mah�er g�n� yine hayat bulup dirilece�imiz kaynak olacakt�r.
http://www.islamustundur.com/konular/ahiret2.JPG

�nsan topra��n �ekil de�i�tirmi� bir halidir ( suyun buz olmas� gibi ). Do�al olarak �l�nce as�l hammaddesi olan topra�a (buz ise suya ) d�n���r. Yani insan y�r�yen, konu�an bir toprakt�r. Sadece �ekil de�i�tirmi�tir.
�nsan ya�arken hayat�n� devam ettirece�i maddeleri bitkiler vas�tas�yla topraktan toplar. K�yamet g�n� t�m canl�lar gibi bitkilerde �lecektir. ��te insan� canl� iken topraktan bitki vas�tas�yla ya�atan Allah-� Teala k�yamet g�n� bitki vas�tas�n� kullanmadan (��nk� �l�d�rler) direk, vas�tas�z topraktan insan� diriltecektir. Nas�l ? ilk nas�l diriltmi�se yine aynen �yle. O her �eye kadirdir. �nsan (beden), toprakla o kadar i� i�edir ki (ondan yarat�ld� ondaki proteinlerle ya�ar �l�nce toprak olup ahirette yeniden topraktan dirilecektir...). Nas�l ki tebe�ir kullan�ld�kca biter, toz olur, tozlar belli �artlarda birle�tirilirse yine bir tebe�ir oluyorsa t�pk� bunun gibi insan �l�nce kimyasal bir de�i�ime u�rar, toprak olur. Toprak ayn� de�i�imi tersine i�letirse bir bedeni meydana getirebilir.
�nsan �l�nce toprak olur diyoruz peki �l�m nedir ? �l�m bir son bir toprakta da��l�p, her �eyin bitmesi midir ?
Hay�r asl�nda �l�m diye bir �ey asla yoktur. Ruhlar aleminden yola ��kan bir ruh i�in art�k �l�m, biti�, yok olu� asla yoktur.
Bir insan toplam alt� d�nyada ya�ar. Ruhlar alemi: Allah-� Teala beden elbisesine sar�p diriltece�i t�m bedenlerin ruhlar�n� cennet-cehennem, insan yok iken bir mekanda toplanm�� ve onlara �u soruyu sormu�tur. “Ben sizin Rabbiniz de�il miyim”. T�m ruhlar, “bilakis sen bizim rabbimizsin “diye cevap vermi�lerdir. Anne karn�: Her insan ruhlar aleminden sonra, s�ras� geldik�e d�nyaya gelebilmek i�in anne karn�nda belli bir s�re (9 ay) civar� ya�ar. O mekan, k�sa s�rede olsa k���k bir d�nya demektir o bebek i�in. Ruhlar aleminde �l�p anne karn�nda dirildi�i gibi do�um esnas�nda da �l�p (mekan de�i�tirip) yeni bir d�nyaya g�zlerini a�ar bebek. (�nemli nokta �udur : Ruh �lmemekte sadece mekan de�i�tirmektedir).
D�nya hayat� ve r�yalar alemi: Her ikisi de iki ayr� mekand�r, iki ayr� d�nyad�r. Bu iki alem, d�nya bir arada ya�an�r. D�nyada insan�n belli bir �mr� vard�r.
�l�m dedi�imiz olay vuku bulur ve insan (ruhu) kabir alemindeki mekan�nda dirilir. Buras� ameline g�re cennet bah�esi veya cehennem �ukuru olur. Kabir cehennem �ukuru nas�l olur, kabir ate� ile mi dolar ? Hay�r. �nsan r�yas�nda nas�l kabus g�r�rken ba��r�r, �l�r, yaralan�r, korkar... fakat d��ar�dan bak�l�nca m���l m���l uyuyormu� gibi g�z�k�rse, kabirde de �l� i�in ayn� kabus gibi olacakt�r. D��ar�dan g�l�mser uyur gibi yatacakt�r insan ama i�inde, ruhunda ba��r��lar, korku, pi�manl�k ... hakim olacakt�r.
Sonra k�yamet kopar �srafil (A.S) sur’a �f�r�r ve her �ey biter, son bulur. Tam bir sessizlik... kainat�n yarat�lmadan �nce ki hali gibi. Sonra ikinci kez sur’a �flenir. Beden topraktan dirilir, ruh bedene girer (Ruh+Beden). �nsan dirilir. Mah�er yerinde insanlar toplan�r. Ahirette insanlar amellerine g�re Mizanda tart�l�r. �yili�i �ok gelen Allah’�n lut-fu, rahmeti ile cennete, k�t�l��� �ok olan kendi yapt��� k�t�, zararl�, pis i�lerin sonucu olarak cehenneme girer.
�zetle ruh �l�ms�zd�r. Ruhlar aleminden yola ��kan ruh, son durak olan cennet-cehenneme kadar mekan de�i�tirir, durur. Bizler her mekan de�i�imine �l�m diyoruz, ama as�l itibar�yle bu �l�mler yeni mekana bir do�umdur asl�nda.yani "�l�m =mekan de�i�tirmektir , yok olmakdemek de�il !"
Ge�mi� =Ruhlar Alemi
=Anne Karn�
�u an =D�nya Hayat�
=R�yalar Alemi
Gelecek =Kabir Alemi(mezar)
= Ahiret (cennet-cehennem)
Not: Ahiret inanc� insanda sorumluluk hissi uyand�r�r. Yap�lan i� amellerin bir g�n hesab�n�n verilece�inin inanc�, insanlar� k�t� fiillerden uzakla�t�r�r, iyi fiillere y�neltir. Hesap g�n� bilinci, insan� insan haklar�na sayg�ya g�t�r�r, zararl� davran��lardan uzak, yararl� ve faydal�, iyi ve huzurlu k�lar. Aile ve akrabalar�n ��r�meyip, sonlu-toprak olmak yerine; sonsuz, cennette ye�illikler i�inde ya�ad���n�, insanlara iyili�in yar�n (ahirette) kar��l�ks�z kalmay�p cennet ile m�kâfatland�r�laca��n�, k�t�l�k yapanlar�n ise cezaland�r�laca��n� bilmek, ya�l� hasta, mahkûm, idaml�k, mazlum, fakirlere... �mit; zîna, r��vet, cinayet, g�steri�e.... engel, sevgi, �efkat, sadakat, affetme, fedâkârl�k, ihlâs, ��k�r, kanaat�n.... hakim oldu�u bir d�nya kurar.
NOT 1- Reenkarnasyon, tenas�h, ruh g�c� diye bir �ey asla yoktur. D�nya ve r�yalar aleminden g��en ki�iler kabirde dirilirler. Asla d�nyaya geri d�n�p yeniden d�nyada hayat bulamazlar. Reenkarnasyon cinlerle alakal� bir aldatmaca, kand�r-macad�r.
NOT 2- Baz� insanlar�n akl�na �u sorular tak�labilir. M� �len bir insanda cehennemlikse kabir azab� g�r�yor. K�yamete yak�n bir cehennemlikte kabir azab� g�r�yor. M� �len daha fazla azap �ekmi� olmuyor mu ?
Buna �u �ekilde cevap verebiliriz : Azaplar�n derecesi farkl� olabilir. Di�i s�zla-yan biri ile di�i a��r� derece a�r�yan iki ki�iyi d���nelim. Y�llarca di�i s�zlayan bir adam di��iye gitmeyebilir. Ama di�i ��r�m��, a�r�yan insan sabah erkenden di��inin kap�s�na dayan�r. Azab� az az s�rekli veya azab� ani, yo�un fakat k�sa s�reli olabilir k�t� insanlar�n .
Ayr�ca zaman izafi, g�receli (�artlara g�re de�i�ken) bir kavramd�r. Allah-u Teala zaman i�inde zaman yarat�p k�yamete yak�n �leni daha uzun s�reli azaba u�ratabilir.
Allah-u Teala rahmetinde �ok geni�,azab�nda ise �etindir.Bize d��en iyi "kullar�ndan" olabilmektir.

Beyrutlu alim Nebhani'nin, "Peygamberimizin Mucizeleri" adl� bir kitab�var. Ba
�tan sona Efendimiz (sav) Hazretleri'nin mucizeleri ile mucizeli s�zlerinin
yer ald��� bu Arap�a eserde, k�yamet alametlerini anlatan hadisler de s�
ralanm��t�r.

Bug�n sizlere i�te bu k�yamet alametlerini anlatan hadislerin meallerinden
bir demet sunmak istiyorum. San�r�m hadis meallerini okuyunca siz de,
ibretle d���n�p hayretle tefekk�r edeceksiniz. Daha fazla araya girmeden
sizi baz� meallerle ba� ba�a b�rak�yorum.

1- K�yametten �nce �yle bir devir gelecek ki, dinini koruyan kimse avucunda
ate� tutan kimse gibi olacakt�r!..

2- K�yamet kopmadan �nce d�nyada s�n�rs�z zevku safay� sorumsuz kimseler
s�recektir.

3- Ahir zamanda ibadet edenlerin �o�u bilgisiz m�min, ibadet etmeyenlerin
�o�u da itikats�z bilgin olacakt�r.

4- K�yamet kopmadan �nce idareciler �o�alacak, fakat g�venilecek idareci
azalacakt�r!..

5- K�yamet kopmadan �nce toplumda de�eri en az olan m�minler olacakt�r!..

6- K�yamet kopmadan �nce hayata haram helal tan�mazlar hakim olacakt�r.

7- K�yamet kopmadan �nce ekonomi her de�erin �n�ne ge�ecek, okur yazarl�k
artacak, ancak yalanc�l�k da yayg�nla�acakt�r.

8- K�yamet kopmadan �nce emanete ihanet edilecek, zekat vermek azalacak,
dinî ilimlere ilgi azalacak, dinî de�erler arkaya at�lacakt�r.

9- Ahir zamanda '�nsan�n k�pek b�y�tmesi, �ocuk b�y�tmesinden daha uygun'
diyenler ��kacakt�r. O zamanda b�y�klere sayg� kalkacak, k���klere �efkat
yok olacak, yol kenarlar�nda uygunsuz haller g�r�lecek, baz� insanlar da
koyun postu giymi� kurtlar haline gelecektir.

10- Aya�� ��plak, ba�� kabak bilgisiz �obanlar�n zenginle�ip y�ksek
binalarda s�n�rs�z bir israf i�inde ya�amaya ba�lad�klar�n� g�rd���n�z zaman
k�yameti bekleyin.

11- ��ler ehlinden ba�kas�na verildi�i zaman k�yameti bekleyin.

12- K�yamet kopmadan �nce akrabal�k ba�� kopacak, yak�nlar
birbirinden �ikayet�i
hale gelecek, mal me�ru olmayan yollardan kazan�lacak, fakir kendi s�k�nt�s�yla
ba� ba�a b�rak�lacakt�r.

13- K�yamet kopmadan Allah i�in dostluk azalacakt�r.

14- Yirmi kadar insan bir araya geldi�i halde i�lerinde samimi bir dindar
bulunmad��� zaman k�yameti bekleyin.

15- Bir zaman gelecek, harama girmeden ge�im sa�lamak zorla�acakt�r.

16- Bir zaman gelecek, baz� e� ve �ocuklar, aile reisini g�c�nden fazla
harcama yapmaya zorlayacak, haram i�leri yapmas�na sebep olacaklard�r.

17- Bir zaman gelecek ki, dindar insan, dindarl���n� toplumdan gizleme
ihtiyac� duyacakt�r.

18- Benden sonra sabr�n �ok �nem kazanaca�� bir devir gelecektir. �yle
g�nlerde dinine sab�rla, sadakatle ba�l� kalan kimselere, �ncekilere
verilenlerden tam elli kat fazla sevap verilecektir!.. ��nk� onlar�n �artlar
� bazen, �ncekilerden de a��r olacakt�r. Adil-i Mutlak olan

Ahir Zaman Hadiseleri
 

• �nsanlar�n ba��na bir zaman gelecek ki, onlardan faiz yemeyen kalmayacak, yemese bile tozu onlara bula�acakt�r.

• Bir�ok ki�i, az bir d�nyal�k kar��l���nda dinini feda edecek.

• Kazan�, belirli ki�iler aras�nda dola�acak, dar gelirliler a�l�k ve s�k�nt�ya d��ecek.

• Kabirler s�slenecek ve Kur'an, kazan� getiren bir meta h�line gelecek...

• Fitne her eve girecek ve tecr�besiz gen�ler ba�a ge�ecekler.

• Kur’an’dan bir resim, �sl�m'dan bir isim, M�sl�man'dan bir cisim kalacak.

• �� �ey �ok k�ymetlenecek; Hel�l para, kendisiyle amel edilen s�nnet ve candan bir dost.

• Ecnebiler �o�alacak ve m�sl�manlara galebe edecekler.

• Sonradan gelen nesiller, �nceden gelenlere s�v�p sayacaklar.

• Mihnet, bel�, musibet artacak, rahat ve huzur kalmayacak, kimse eliyle bunlar� �nleyemeyecek.

• Bir M�sl�man, koyundan daha �ciz olacak, hor ve hak�r g�r�lecek.

• �lim azalacak, cehalet, anar�i ve cinayetler artacak, adam �ld�rmek, hafif bir su� say�lacak.

• Hilesiz i� yap�lamayacak, tacirler ve yazarlar artacak kalem bolla�acak.

• Ki�i, elbisesini sak�nd��� kadar dinini sak�nmayacak ve fakirler de namaz k�lmayacak.

• Akrabal�k ba�lan kopacak ve sel�m, sadece tan�d�k olanlara verilecek.

• Zenginler ticaret i�in, haf�zlar riya ve g�steri� i�in hacca gidecekler.

• B�y�kleri merhametsiz, k���kleri h�rmetsiz olacak �ocuklar� terbiye, k�pekleri terbiyeden daha zor olacak.

• �nsanlar, k�t�l�klerden birbirlerini sak�nd�rmayacaklar ve iyili�i emretmeyecekler.

• Minareler �o�alacak, camiler s�slenip ziynetlenecek (kilise ve havralar gibi) ve i�lerinden y�ksek sesler gelecek.

• H�inlere emin, emin olanlara h�in denilecek ve “�urada emin bir insan vard�r” denilecek kadar emin insan say�s� azalacak.

• Ki�iye, �errinden korkuldu�u i�in ikramda bulunulacak. G�r�n��te dost fakat esas�nda d��man insan say�s� artacak, s�zler hep yalan ve birbirine muhalif olacak, amir ve memur �ok, do�ru i� yapan az olacak.

• Y�ld�zlar (fal) do�rulanacak ve kader yalanlanacak.

• Allah� Te�l� (C.C.) apa��k ink�r edilecek.

• �licenapl�k, izzet-ikram ve c�mertlik duygular� kaybolacak ve haklar para kar��l���nda sat�l�r h�le gelecek.

• Cemaatin inanc� zay�f, ibadeti taklit olacak, haf�zlar �ok, ama �lim bulunmayacak.

• Zenginlere itibar edilecek, cimrilik artacak, zek�t a��r bir bor� olarak kabul edilecek.

• �limler, para ve d�nyal�k kar��l���nda ilim ��retecek, �hiret ameli ile d�nyal�k talep edecekler.

• Dinden gayr� hususlar i�in ��renim yap�lacak.

• Erkekler kendilerini kad�nlara, kad�nlar da erkeklere benzetecekler.

• Erkekler erkeklerle, kad�nlar kad�nlarla m�nasebetsiz al�kalar kuracak.

• Her tarafta �ark�c� ve �alg�c� kad�nlar zuhur edecek.

• S�z kad�nlarda olacak ve zina yayg�nla�acak.

• Kad�nlar, sa�lar� deve h�rg�c� gibi, sokaklarda dola�acaklar.

• Haram i�lemeyi kolayla�t�ran imk�nlar artacak, gen�ler g�nah i�lemeye ve k�t�l�k yapmaya �ok meyledecekler.

• �man� kalpte tutmak, kor ate�i elde tutmak kadar zor olacak, ki�i gece m�'min yatacak, sabah k�fir olarak kalkacak veya bunun tersi olacak.

• D�nya i�lerine dal�n�p �hiret unutulacak, Allah'�n kitab�yla h�kmetmek, ay�p say�lacak.

• B�y�k ve g�steri�li binalar yap�lacak ve bunlardan dolay� sokaklar daralacak.

• Y�rt�c� hayvanlar�n derileri tabaklanarak �e�itli giyim e�yas� yap�lacak. (K�rk, manto ve benzeri...)

• Sabah giyilen elbise ba�ka, ak�am giyilen elbise ba�ka olacak. �n�n�ze yemeklerden birisi gelip di�eri gidecek ve Kabe'nin �rt�ld��� gibi, evlerinizin duvarlar� hal�larla s�slenecek.

• �mmetimin erkekleri �i�manlayacak ve semizle�ecekler.

• Dedikodu, yayg�n bir h�l alacak.

• Herkes “kazanamad���ndan ve ge�inemedi�inden” �ik�yet�i olacak.

• Yalanc� �ahitlik ve bo�anmalar artacak, ani �l�mler s�k g�r�lecek.

• Mal �o�al�p sel gibi akacak, mal sahibi mal�na tapacak ve t�ccarlar�n �o�u hilek�r olacak.
• Ki�i, kar�s�na itaat edip anas�na �si olacak ve arkada��na yakla��p babas�ndan uzakla�acak.

• G�n�ller birbirini sevmez olacak, dinde ve d�nyal�k i�lerde muhtelif g�r��ler belirecek, karde�ler bile dinde ve mezhebde ihtil�f edecekler.

• �mar edilen �eyler harap edilecek, harap olanlar ise imar edilecek.

• F�s�klar ba�a ge�ecek ve konu�mas�n� bilmeyenler halka hitab edecekler.

• Arap arazisinin ��lleri, nehirlere ve ye�illiklere kavu�acak.

• K�yl�ler �ehirlere ak�n edecek ve ne id��� belirsiz deve �obanlar�, bina yapt�rmakta birbirleriyle yar��acaklar.

• Faize al��-veri�, r��vete hediye denecek, tefecilik artacak, helal-haram unutulacak, para gelsin de nerden gelirse gelsin denilecek.


• Zaman k�salacak. Bir sene bir ay gibi, bir ay bir hafta gibi, bir hafta bir g�n gibi ge�ecek, bir g�n�n ge�mesi ise bir yapra��n yanmas� kadar �abukla�acak, hi�bir �eyde bereket kalmayacak.




KAYNAKLAR:
1- Riy�z�s-Salih�n, �mam Nevevi, Terc: Mehmed Emre.
2- Tezkiret-�l-Kurtub�, imam �aran�.
3- K�yamet Al�metleri R�muz el-
Ehadis'ten Dersler, ist. 1983
4- Kitab �l-Ke�f, Cel�leddin-i Suyut�, El yazma eser S�leymaniye K�t�phanesi. 5- K�yamet Al�metleri, Muhammet! el-H�seyni, Terc: Naim Erdo�an.

KIYAMET D�NYANIN �L�M�
 

�ZER�NDE FAN�LER� BARINDIRAN D�NYAMIZIN DA B�R ECEL� VARDIR;
O G�N GELD���NDE, HERKES G�B� O DA �L�R—TAB��,
KEND�NE YARA�AN B�R �L�MLE




D�NYANIN �l�ml� bir d�nya oldu�u, her�eyden �nce, onun yarat�l���ndan bellidir. Gerek �zerinde ya�ad���m�z gezegen, gerekse onun i�inde yer ald��� evren, sonsuza kadar ya�amak �zere pl�nlanmam��t�r. Bu evrende b�t�n g�ne�ler, gezegenler ve di�er g�k cisimleri do�ar, ya�ar ve �l�rler. Hayatlar� s�resince de onlar her an �e�itli fel�ketlerle kar�� kar��yad�rlar. Bir kuyrukluy�ld�z �arpmas� bile bir gezegen �zerindeki hayat� yok etmeye k�fi gelebilir ki, D�nyam�z�n ge�mi�te b�yle pek �ok olay ya�ad��� hesaplanmaktad�r. Di�er yandan, gezegenimizin i�inden beklenebilecek tehlikeler, uzaydan gelenleri aratmayacak kadar b�y�kt�r. Unutmayal�m ki, biz, bir elma ile k�yasland���nda, onun kabu�u kadar kal�nl��� ancak bulabilecek bir yerkabu�u �zerinde ya��yoruz. Onun alt�nda ise k�zg�n kayalar, erimi� madenler var. Ve yerkabu�u, bu k�zg�n D�nyan�n �zerinde, her an hareket ediyor, her saniye k�p�rdan�p duruyor. ��te, g�kten seller gibi ya�an kozmik ���nlar, bir�o�u bizi k�l pay� s�y�r�p ge�en g�kta�lar� ve kuyrukluy�ld�zlar, altta kaynayan madenler, yar�lan yerler, p�sk�ren volkanlar, ta�an denizler aras�nda D�nyam�z milyonlarca t�r canl�ya be�iklik ediyorsa, bu, ancak �ok dikkatli bir koruma sayesinde m�mk�n oluyor demektir. G�n gelir, b�yle bir koruma art�k gereksiz olur veya D�nyam�z�n kendisi, ya da �zerindeki hayat yoklu�a kar���verir. Milyarlarca y�lda ancak bug�nk� h�lini alan bir D�nyan�n yok olup gitmesi yahut �l� bir gezegen h�lini almas� i�in, ba��na gelecek fel�ketin b�y�kl���ne g�re, g�nler, saatler, hatt� bir an bile yetebilir. D�nyan�n �l�m�, hi� ��phe yok ki, do�umundan daha kolayd�r ve onun do�umu ne kadar ger�ek ise, �l�m� de o kadar ger�ektir. A��kta kalan iki soru ise, “ne zaman” ve “nas�l” sorular�ndan ibarettir.


D�NYAMIZ, bir ama�la yarat�lm��t�r. Var oldu�u s�rece bu gezegen o amaca hizmet eder; o amaca hizmet etti�i s�rece de var olmaya devam eder. �u kadar var ki, bu amaca uygun �ekilde, D�nyam�zda pek �ok �ey kar���k halde bulunur, z�tlar bir arada var olur, iyilikler ve k�t�l�kler beraberce ya�an�r. Bir yerde ku�lar yavrular�n� beslerken, bir ba�ka yerde kaplanlar yavru ceylanlar� par�alar. Bir yerde insanlar kanad� k�r�k ku�lar i�in yuva yaparken, bir ba�ka yerde nesiller imha edilir. Bir yerde fidanlar dikilir, bir yerde �ehirler bombalan�r. Bir yerde b�lb�ller �ter, bir yerde analar a�lar. Bir yerde ezanlar okunur, bir yerde Rabbini ananlar kap�lardan kovulur. Hay�r da, �er de birbiriyle yar�� h�lindedir bu gezegende. G�r�nmeyen �lemlerin kameralar� da s�rekli kay�ttad�r. Besbelli, birg�n gelecek, bu gezegenin �retti�i iyilikler de, k�t�l�kler de kendilerine yara�an yerde toplan�p ba�ka �lemlerin temelini te�kil edecektir.

D�nyan�n �k�beti, t�m�yle i�te bu hay�r-�er rekabetine ba�l�d�r. E�er bu d�nya, yarat�l�� amac�na z�t bir �ekilde, iyilikten �ok k�t�l�k �reten bir fesat yerine d�nerse, onu yaratan, elbette ki bu duruma �ok uzun bir s�re m�saade etmez. Nitekim, tarih boyunca pek �ok beldenin hel�kine b�yle bir durum sebep olmu�tur. “Yoksa, Rabbin, ahalisi d�zg�n kimseler oldu�u halde beldeleri haks�z yere hel�k edecek de�ildi.”

Kur’�n, ba��ndan sonuna kadar, b�yle pek �ok hel�k haberleriyle doludur. Y�ce Allah, kitab�nda bunlar� bizim �n�m�ze birer ibret n�munesi olarak serer ve onlardan gerekli dersleri ��karmam�z� ister:


“Onlar�n hepsini de g�nahlar�yla yakalad�k. Kiminin ba��na ta� ya�d�rd�k. Kimini o korkun� ses yakalad�. Kimini yerin dibine ge�irdik. Kimini de bo�duk. Allah onlara haks�zl�k etmedi; onlar kendilerine zulmedip duruyordu.”


“Zulmeden nice beldeyi Biz k�r�p ge�irdik; sonra da yerlerine ba�ka kavimler getirdik.

Onlar, daha azab�m�z� hisseder etmez ka���maya ba�lad�lar.

Ka�masan�za! D�n�n i�inde y�zd���n�z nimetlere ve konaklar�n�za; ��nk� sorgulanacaks�n�z.

‘Eyvah!’ dediler. ‘Biz ger�ekten kendimize yaz�k etmi�iz.’

Biz onlar� k�kten bi�ip ocaklar�n� s�nd�r�nceye kadar b�ylece feryat edip durdular.

Biz g�kleri, yeri ve ikisi aras�ndakileri oyun oynamak i�in yaratmad�k.

E�er bir oyun edinmek isteseydik, kendi kat�m�zdan edinirdik—tabii, e�er b�yle bir �ey yapacak olsayd�k!

Biz hakk� b�t�l�n �st�ne �yle bir atar�z ki, onu darmada��n eder ve b�t�l yok olup gider. Size de, Allah’a yak��t�rd���n�z �eyler y�z�nden hay�flanmak kal�r.”

Ge�mi�in k�ssalar�, gelece�in haberleridir. �artlar tekrarland���nda sonu� da tekrarlan�r. Onun i�in, Kur’�n, bir�ok �yetinde bizi yery�z�n� dola�maya ve etrafa ibret g�z�yle bakmaya �a��r�r. ��nk�, ge�mi�te beldeler ve �lkeler �l�e�inde ya�anan �ey, birg�n gelecek, �ok daha b�y�k bir �l�ekte ya�anacakt�r:

“�nsanlar�n kendi elleriyle i�ledikleri y�z�nden karada ve denizde fesat ortaya ��kt�. Belki vazge�erler diye, yapt�klar�ndan bir k�sm�n� Biz onlara b�ylece tatt�r�yoruz.

De ki: Yery�z�nde gezin de, daha �ncekilerin sonlar�n�n nas�l oldu�una bir bak�n. Onlar�n �o�u Allah’a ortak ko�an kimselerdi.
D�n��� olmayan o g�n Allah taraf�ndan gelmeden �nce y�z�n� dosdo�ru dine �evir ki, o g�n geldi�inde insanlar z�mre z�mre ayr�lacaklard�r.”


YERY�Z�NDE k�t�l�kler iyiliklere �st�n gelmeye ba�lad���nda, onu izleyecek �k�betin habercileri de bir bir belirmeye ba�lar.

Peygamberimiz, “k�yamet al�metleri” olarak adland�r�lan bu belirtilerden bir�ok hadisinde s�z etmi�tir. Hay�rl� i�lerin azalmas�, cimrili�in yayg�nla�mas�, fitnelerin belirmesi, adam �ld�rmenin �o�almas�;5 bir k�s�m M�sl�manlar�n m��riklere kat�larak putlara tapmas�, yalanc� peygamberlerin ��kmas�;6 ilmin kald�r�l�p cehaletin meydan almas�, zinan�n yayg�nla�mas�, kad�nlar�n �o�al�p erkeklerin azalmas�7 bu al�metler aras�ndad�r. Ne var ki, bu al�metlerin k�smen veya tamamen ��km�� olmas�, bize k�yametin vaktini belirleme imk�n� vermez. ��nk� Y�ce Allah buna dair bilginin sadece kendisinde oldu�unu, �e�itli �yetlerde a��k�a bildirmi�tir:

“Bir de diyorlar ki: Do�ru s�yl�yorsan�z, vaad etti�iniz �ey ne zaman?”
Sen de ki: Onun bilgisi Allah kat�ndad�r; ben ise apa��k bir uyar�c�y�m.

“Sana k�yametin ne zaman gelece�ini soruyorlar. De ki: Bu bilgi Rabbimin kat�ndad�r; onun vaktini Ondan ba�kas� a��klayamaz. G�kler ve yer i�in o �ok b�y�k bir�eydir. Size ans�z�n geliverir. Sanki onu biliyormu�sun gibi sana soruyorlar. De ki: Bu bilgi Allah kat�ndad�r; l�kin insanlar�n �o�u bunu bilmiyor.”


“�nsanlar sana k�yameti soruyorlar. De ki: Onun bilgisi Allah kat�ndad�r. Nereden bileceksin, belki de onun vakti �ok yakla�m��t�r.”10

K�yamet vakti gelecektir. Herkes �al��mas�n�n kar��l���n� g�rs�n diye onu gizliyorum.


K�yametin vaktini bilemesek de, bu konuda kesin olarak bildi�imiz bir�ey, onun pek yak�n oldu�udur. Kur’�n bu konuda pek s�k vurgu yapar ve k�yameti hafife alanlar� uyar�r:

“Onlar o g�n� uzak g�r�yorlar.
Biz ise yak�n g�r�yoruz.”

“O Allah ki, kitab� ve mizan� hak ile indirdi. Nereden bileceksin, belki de k�yametin vakti yak�nd�r.

Ona inanmayanlar, k�yametin �abuk gelmesini istiyorlar. �man edenler ise onun ger�ek oldu�unu biliyor ve ondan korkuyorlar. Bilmi� olun ki, k�yamet hakk�nda tart��anlar, derin bir aldan�� i�indedirler.”


KIYAMET�N yak�n olu�u, bug�n veya yar�n kopaca�� anlam�na gelmeyebilir. Fakat yar�n ile bin sene sonras� aras�nda ne fark var? Ki�inin, kendi eceli eri�ti�inde onun i�in k�yamet kopmu�tur; bu ise her an pek yak�n�m�zda olan bir �k�bettir. Kendi k�yameti kopmu� olan kimse i�in de d�nyan�n k�yameti �ok yeni bir haber say�lmaz! Gerek Kur’�n, gerekse Hadis, bu konudaki m�teaddit uyar�lar�yla, insanlar� d�nyaya kap�l�p gitmekten korumak ve her an ba�lar�na gelebilecek bir sonu� hakk�nda haz�rl�kl� tutmak istemektedir. Peygamberimizin Sah�b�leri bu uyar�lar�n sonunda �yle bir duyarl�l�k kazanm��lard� ki, kuvvetli bir r�zg�r esti�inde “K�yamet kopuyor” diye Mescid-i Nebev�ye s���n�rlard�. Bug�n ise, birer k�yamet provas� niteli�indeki fel�ketleri hen�z ya�am�� insanlar, etraflar�ndaki onca �l�ler ve y�k�nt�lar aras�nda her zamanki e�lencelerine s���n�yorlar; bir yandan da b�t�n bu olup bitenlerde Allah’�n bir pay� olmad���n� iddia ederek, Rablerine kar�� ink�r ve tu�yan yar���na ��k�yorlar! Kur’�n’�n uyar�lar� da, hen�z inmi��esine bir tazelikle, bug�n�n sa��r kulaklar�nda yank�lan�yor:


“Evvelki �d kavmini de O hel�k etti.

Semud’dan da geriye bir�ey b�rakmad�.

Daha �nce Nuh kavmini de O hel�k etti. ��nk� onlar zulme sapm�� ve az�tm��t�.

Alt �st edilen beldeleri de yerin dibine O ge�irdi.

Onlar� kaplayan �yle bir kaplad� ki!

�imdi Rabbinin hangi bir nimetinden ��phe edersin?
��te bu da evvelki uyar�c�lardan bir uyar�c�d�r.

Yakla�an iyice yakla�t�.

Onu Allah’tan ba�ka a���a ��karacak yoktur.

Siz bu s�ze mi �a��yorsunuz?

A�lam�yor, g�l�yorsunuz.

Ve h�l� e�leniyorsunuz.”


�L�MLER�N EN KORKUNCU



“Onlar k�yametin �niden ba�lar�na gelmesinden ba�ka bir�ey mi bekliyorlar? Onun al�metleri �imdiden gelmi�tir. K�yamet koptu�unda
ibret almalar� neye yarar?”
— Muhammed S�resi, 47:18




D�NYAMIZ bir film setini and�r�r. Burada herg�n nice dekorlar kurulur ve kald�r�l�r, herg�n nice kay�tlar yap�l�r. Burada her�ey anlaml�d�r, ama hi�bir �ey devaml� de�ildir. Her�ey, kendisinden beklenen sonucu verinceye kadar var olur; sonra yerini ba�kalar�na b�rakarak buradan gider. Bu arada filmler �ekilmi�, her�ey tek tek kaydedilmi�tir. Onun i�in, bu d�nyaya gelip giden herkes ve her�ey, bu k�sa zaman aral��� i�inde, sonsuza kadar var olacak izler b�rak�r.

Bu gezegenin her k��esinde, her mevsim ayr� ayr� dekorlar kurulur. Herbir dekorun kurulu�u, say�s�z dillerin muhte�em topluluklar h�linde tesbihata ba�lamas� demektir. Herhangi bir anda, bu gezegenin bir taraf�nda bahar korolar� seslenir �leme, bir ba�ka taraf�nda yaz, g�z ve k�� korolar�. Herbirinin dili farkl�ysa da anlatt�klar� birdir, yahut ayn� hakikatin de�i�ik y�zleridir. Herhangi bir anda, yery�z�, milyonlarca t�r varl���n say�s�z bireyleriyle Rabbini �ver. Dekorlar de�i�ince �vg�ler bir ba�ka perdede s�r�p gider. B�ylece, bu mavi gezegen, k�inat�n d�rt bir taraf�na zikir ve tesbih sad�lar� sa�arak, �l�h� sanat�n en g�zel �rneklerini sergileyerek, muhte�em bir galaksinin merkezi etraf�nda saniyede 250 kilometre h�zla u�ar, gider. O u�arken, k�inat onu y�ld�zlardan ve meleklerden g�zlerle seyreder, onun her h�lini haf�zas�na nak�eder.

Hepsinden �nemli olan�, bu gezegen �zerinde insan�n varl���d�r. Onun dilinden, bu d�nya en fasih bir lisanla Kur’�n okur, Yer ve G�kler Rabbini zikreder; onun h�linden, bin bir �l�h� ismin nak��lar�n� �leme g�sterir. G�rmedi�i halde g�rm���esine Rabbine inanan, Onun s�z�n� dinleyen ve Ona muhatap olan bu aziz konu�un s�ylediklerini de, yapt�klar�n� da bu d�nya iftiharla �leme g�sterir. Gayb �lemlerinin kameralar� hi�bir �eyi ka��rmaz; her�eyi en ince ayr�nt�s�yla kaydeder.


Nihayet g�n gelir, g�revler yerine getirilir, d�nyan�n i�i biter. ��te o g�n, dekorlar�n t�m�yle kald�r�ld��� g�nd�r. Bu ise, t�pk� �lemin yarat�l���nda oldu�u gibi, bir muhte�em g�sterinin vaktini i�aretler. Zira bu �lemde dekorlar�n kald�r�lmas� demek, da�lar�n un ufak olmas�, denizlerin kaynamas�, g�klerin yar�lmas�, y�ld�zlar�n d�k�lmesi demektir. G�l�n narin y�z�nde sanat�n, ar�n�n kanad�nda hikmetin, bahar bah�elerinde rahmetin eserlerine mazhar olan d�nya, bu sefer b�t�n zerreleriyle kudret tecell�lerine sahne olur.


O �n�n ba�lang�c�n�, �srafil Aleyhissel�m�n s�r� �f�r��� i�aretler:


“S�r’a bir �f�r�� �f�r�ld���nde,
Yer ve da�lar kald�r�l�p tek bir darbeyle par�aland���nda,
��te o g�n olan olmu�tur.”


S�r’un nas�l bir�ey oldu�unu bilmiyoruz; ��nk� onu ne g�rd�k, ne sesini i�ittik. Kur’�n’�n haber verdi�ine g�re, biri k�yametin kopmas�, di�eri de �l�lerin dirilip ha�ir meydan�nda toplanmas� i�in olmak �zere, s�r’a iki defa �f�r�lecektir. Bir �f�r�l���yle k�yamet koparan bir s�r’un ve sesinin, elbette ki, g�rd��� i�e m�nasip bir �ekli ve azameti olmal�d�r. Ancak bunlar bizim bu d�nya hayat�ndaki �l��lerimizle tart�lacak �eyler de�ildir. Bununla birlikte, Peygamberimiz, bilmedi�imiz bu �eyi, bildi�imiz bir�eye k�yas ederek bize tan�tmakta ve s�r’un “i�ine �flenen bir boynuza” benzedi�ini haber vermektedir. Bundan da anl�yoruz ki, �srafil’in s�runu i�iten varl�klar, t�pk� bir boru sesiyle da��lan veya toplanan izci veya asker topluluklar� gibi, hep birden o sese cevap verecektir.


Bundan sonras�n� tasvir eden bir�ok �yet vard�r:


“O g�n kitap sayfalar�n� d�rer gibi sem�y� d�reriz.”


“O g�n g�k erimi� madene d�ner.

Da�lar erimi� y�n gibi olur.”


“O g�n yer ve da�lar sars�l�r; koca da�lar kum y���n�na d�ner.”


“G�ne� d�r�ld���nde,
Y�ld�zlar sa��ld���nda,
Da�lar y�r�t�ld���nde,
Gebe develer ba��bo� kald���nda,
Vah�� hayvanlar topland���nda,
Denizler tutu�tu�unda…”


“G�k yar�ld���nda,
Y�ld�zlar sa��ld���nda,
Denizler ta�t���nda,
Kabirler de�ildi�inde,
Herkes ne yapt���n�, neyi geri b�rakt���n� ��renir.”

“G�k yar�ld���nda,
Ve Rabbinin emrini dinledi�inde—zaten ona bu yara��r.
Yer d�zlendi�inde,
��inde ne varsa at�p bo�ald���nda,
Ve Rabbinin emrini dinledi�inde—zaten ona bu yara��r.”


“Yer o m�thi� sars�nt�yla sars�ld���nda,
Ve b�t�n a��rl�klar�n� d��ar� ��kard���nda,
Ve insan “Ne oluyor buna?” dedi�inde,
��te o g�n yery�z� haberlerini anlat�r.
��nk� Rabbin ona bunu vahyetmi�tir.”


“O g�n insanlar yere serilmi� pervanelere d�ner.
Da�lar at�lm�� y�n gibi olur.”


B�t�n bu tasvirler g�steriyor ki, bug�n yery�z�nde ya�anan en b�y�k fel�ketler, k�yamet g�n�n�n olaylar� yan�nda birer �atapat e�lencesi olarak kalmaya namzettir. Bug�n on metrelik yer kaymalar�ndan, yirmi metrelik deniz dalgalar�ndan “k�yamet” diye s�z eden insanlar, altlar�nda binlerce kilometre derinlere ula�an kazanlar�n kaynad���ndan, �stlerinde s�personik h�zlarla u�u�an g�kta�lar�n�n dola�t���ndan hi� de haberdar g�r�nm�yorlar! Oysa o yer i�indekini f�rlatt���nda da�lar� g�ren olmaz; o g���n kap�lar� a��ld���nda yerkabu�u diye bir�ey kalmaz. O g�n, k�sac�k bir zaman diliminde �a�lar�n olaylar� ya�an�r, �ocuklar ya�lan�r, insan�n g�z� hi�bir �eyi g�rmez olur. O g�n, yery�z�nde Rabbini ink�r eden hi�bir kul bulunmaz! Fakat ibret almak i�in de, iman etmek i�in de vakit �oktan gelip ge�mi�tir.


“�nk�r ederseniz, �ocuklar� ihtiyarlatan o g�nden nas�l korunacaks�n�z?
�yle bir g�n ki, deh�etiyle g�k yar�l�r. Allah’�n vaadi ger�ekle�mi� demektir.”



“Ey insanlar, Rabbinize kar�� gelmekte sak�n�n. ��nk� k�yamet g�n�n�n sars�nt�s� �ok b�y�k bir�eydir.

O g�n� g�rd���n�zde, herbir emzikli emzirdi�ini unutur, herbir gebe kad�n �ocu�unu d���r�r. �nsanlar� da sarho� g�r�rs�n. Halbuki onlar sarho� de�illerdir. L�kin Allah’�n azab� pek �iddetlidir.”


B�t�n yery�z� ahalisini sarho�a �eviren bir fel�ketin b�y�kl���n�, elbette ki, en g�rkemli filmler bile anlatamaz, en g��l� hayaller bile ku�atamaz. O, k�inatta sadece bir defa ya�anacak, benzeri daha �nce gelmemi� ve ondan sonra da tekrarlanmayacak bir olayd�r. Ve bu olay, ondan �ekinmeyenlerin ba��na gelecektir. Zira Peygamberimiz
“yery�z�nde Allah Allah dendi�i s�rece k�yametin kopmayaca��n�” bildirmi�, “Ancak insanlar�n en k�t�lerinin ba��nda k�yamet kopar” buyurmu�tur. �yet-i kerime de “Deh�etin en b�y��� onlar� tasaland�rmaz” buyurmak suretiyle, bu konuda m�’minlerin g�n�llerine su serpmektedir. Ger�ekten de, k�yamet, ancak ona inanmayan, Allah’� vaadlerinde yalanlay�p Onun huzurunda hesap vermeyi ink�r ederek Ona kar�� inatla ink�r ve isyan�n� s�rd�ren be�erin en azg�nlar�na Yer ve G�kler Rabbinin tatt�raca�� bir fel�kettir.

O fel�ketle art�k d�nya kap�s� ebediyen kapan�r, dekorlar s�k�l�r, defterler kald�r�l�r. Tutulan kay�tlar, ba�ka bir �lemde en ince ayr�nt�s�na kadar hesab� g�r�lmek �zere koruma alt�na al�n�r.
Ve �lem, s�r’un ikinci �fleni�ine kadar �l�m uykusuna yatar.

21 Aral�k 2012 Marduk
 

D�nya belirgin bir de�i�im ya��yor. Belki Maya'lar�n 21 Aral�k 2012 fenomeni ile de ili�kilendirilebilecek bu olu�umlar �uan bilmedi�imiz veya fark�nda olmad���m�z bir olay i�in zemin haz�rl�yor olabilir. Art�k biz insanlarda s�k s�k de�i�en, al���k olmad���m�z hava ko�ullar�na, sellere, ani bast�ran �iddetli so�uklara kar��, neler oluyor? Hi� b�yle olmam��t� gibi s�ylemlerle tepkiler vermeye ba�lad�k.

Ger�ektende neler oluyor d�nya'm�za?
Neler olabilece�ine bakmadan �nce gelin degi�imi d���nd�ren olaylara bakal�m.

1- MAYA KEHANET�
Bu konuyu yazarken amac�m�z insanlar� korkutmak ve karamsarl��a s�r�klemek de�il, �uan pek�ok bilim adam�n�n kafas�n� me�gul eden bir konuyla ilgili sizlerinde haberdar olman�z� sa�lamakt�r. Felaket tellall���ndan �te, e�er bir felaket ger�ekle�ecekse, buna haz�rl�kl� olmak ama�t�r. ��nk�, medeniyetimizi devam ettirmek her t�rl� amac�n �zerindedir. Bireysel d���nmeyi bir kenara b�rak�p, toplum olarak ortak de�erlerimizi �n plana ta��mal�y�z. Bu illa bir felaket olacak diye de�il, ya�am kalitemizi artt�rmak ve ger�ekten "torunlar�m�za" ya�anabilir bir medeniyet b�rakmak i�inde gerekli.
Bu noktadan hareketle neden 2012 sorusunun cevab�n� ele alal�m.Asl�nda tam olarak 21 Aral�k 2012 (veya baz�lar�na g�re 22 Aral�k) tarihi ve sonras� olarak ifade edilen fenomenin ��k�� noktas� eski bir G�ney Amerika medeniyeti olan Maya'lar�n kulland��� takvim sistemidir. �zellikle 1990'lardan sonra geli�im g�steren bu konu hakk�nda en ciddi ara�t�rmalardan birini Amerikal� ara�t�rmac� John Major Jenkins yapm�� ve bunu 1997 y�l�nda yay�nlad��� "Maya Cosmogenesis 2012" isimli kitapta ortaya koymu�tu. �imdi ayr�nt�lar�yla inceleyelim.
1- Maya Takvimi
Mayalar �a��rt�c� bir astronomi bilgisine sahip bir medeniyetti. Sadece G�ne�, Ay ve Mars gibi bug�n amat�r g�zlemcilerin dahi g�zlemleyebildi�i yak�n cisimlerle de�il, neredeyse b�t�n uzak y�ld�zlar�, y�ld�z gruplar�n� ve bunlar�n hareketlerini g�zlemlemi�lerdi. Hatta bu g�zlemleri sayesinde bir y�l� bizim bug�n s�per bilgisayarlarla hesaplad���m�z s�reden milyonda bir hata pay� ile hesaplam��lard�. Zaman� �l�mede hassas hesaplara ula�mak i�in d�ng�lerden ve iki ayr� takvimden yararlanm��lard�. Bunlar�n ilki, “kutsal takvim” olarak bilinen ve 20’�er g�nl�k 13 aydan olu�an “Tzolkin” (G�n Say�m�) denen d�ng�d�r. Bu d�ng�, 13 rakam ve 20 ismin olu�turdu�u kombinasyonlar� i�erir ve 260 g�nl�k s�recin biti� g�n� “13 Ahau”dur. “Haab” ad�n� ta��yan bir ikinci takvim, bug�n bizim kulland���m�z g�ne� takviminin �ok benzeridir ve yine 20’�er g�nl�k 18 aydan olu�ur. “Uinal” olarak adland�r�lan bu 20 g�nl�k aylar�n toplam� 360 g�n yapar ve Maya zaman �l��m�nde buna “tun” ad� verilir. Normal g�ne� y�l� i�in gerekli olan 5 art�k g�n, 5 tanr�n�n ad�yla “tun”a eklenir (ayn� M�s�r ve S�mer’de oldu�u gibi!) Her iki d�ng�n�n g�n say�lar� ancak 52 g�ne� y�l� sonra e�itlenir. Tzolkin ile Haab’�n biti�leri ayn� g�ne denk gelir yani, Tzolkin’e g�re 13 Ahau g�n�nde, Haab da sona ermi�tir. Ve di�er d�ng�leri �u �ekildedir:
G�N SAYISI �SM�
1 Kin
20 Uinal
360 Tun
7200 Katun
144000 Baktun
��te Mayalar�n efsanevi “Long Count” yani “Uzun Say�m” dedikleri s�re�, 13 Baktun’a e�ittir (1.872.000 g�n = 5125,36 g�ne� y�l�) Maya tarihinde “ba�lang�c�” olarak belirlenmi� noktay� bilmezsek, yukar�daki hesab� yapamay�z. Bizim takvim sistemimize g�re bu an, �sa’n�n do�du�u varsay�lan y�ld�r. Gregoryen takvimimizde biz bu y�l� “0” olarak kabul eder ve �ncesini, sonras�n� buna g�re hesaplar�z. Mayalarda da bu tarihin ba�lang�c� 0.0.0.0.0 g�n� olmal�d�r; yani her�eyin ba�lang�� noktas� Arkeolojik bulgular ve Karbon-14 y�ntemi yard�m�yla yap�m tarihi bizim takvimimize g�re b�y�k bir kesinlikle belirlenen birka� tap�nakta (�zapa, Chichen Itza ve Monte Alban’da) Maya rahiplerinin, yap�l�� tarihini belgeleyen Uzun Say�m tarihleri de bulunmu� ve yan�lma pay�yla birlikte Milattan �nce 11 A�ustos 3114 tarihi 0.0.0.0.0 noktas� olarak tespit eidlmi�tir. Ve buna g�re 13.0.0.0.0 tarihi 21 Aral�k 2012 g�n�ne denk gelmektedir.


�RNEK
“11 . 2 . 5 . 1 . 4 ”
“11 baktun, 2 katun, 5 tun, 1 uinal ve 4 kin”

--------------------------------------------------------------------------------
11 x 144.000 + 2 x 7200 + 5 x 360 + 1 x 20 + 4 = 1600224

--------------------------------------------------------------------------------
1 G�ne� y�l� = 365,242
1600224 / 365,242 = 4381,27

--------------------------------------------------------------------------------
“11 . 2 . 5 . 1 . 4 ”
4381,27 YIL ED�YOR.

--------------------------------------------------------------------------------


2- O g�n�n �zelli�i nedir?
Maya takviminin 21 Aral�k 2012'de bitmesinde ne var diye soruyor olabilirsiniz. Asl�nda bu tarih tespit edildikten sonra ara�t�rmac�lar�nda kafas�na tak�lan soru buydu. Ve ilk akla gelende, astronomide bu kadar ileri bir toplumun bu tarihide bir astronomik olu�umla ili�kilendirmi� olma olas�l���yd�. Bu y�nde yap�lan ara�t�rmalar bu fikrin do�ru oldu�unu ortaya koydu.

Bilindi�i gibi 21 Aral�k tarihi y�l�n en k�sa g�n�d�r. John Major Jenkins, 21 Aral�k 2012’de g�ky�z�nde olu�an astronomik konumlar�n, olduk�a s�rad��� birle�melere i�aret ediyor. Bunlar�n en �nemlisi, gezegenlerin ve Ay’�n �zerinde hareket etti�i, “Ekliptik” olarak adland�rd���m�z “tutulum �emberi”nin, tam 21 Aral�k g�n� Samanyolu’nun d�nyadan g�r�len ekvatoral �izgisiyle kesi�mesi. Bu kesi�menin, modern astronomik �l��mlere g�re "galaksimizin merkezi” oldu�u belirlenen noktada (s�per karadeliklerden biri oldu�u d���n�l�yor.) ger�ekle�mesi, bu tarihi daha da ilgin� k�l�yor. Ama daha ilginci, 21 Aral�k g�n� G�ne�’in de tam “g�nd�n�m�” s�ras�nda bu noktayla ayn� hizaya gelmesi. Astronomik deyi�le “G�nd�n�m� G�ne�i”, Ekliptik ile Samanyolu ku�a��n�n “galaksi merkezi” oldu�u belirlenen noktayla ayn� hizada kesi�ti�i koordinata yerle�iyor.Bu birle�im, Mayalara g�re, “G�ne�ler” olarak adland�rd�klar� devrelerin be�incisinin noktaland��� an� belirlemekte.Maya kozmogonisine g�re, d�nyan�n ge�mi�i, 13 Baktun’luk (a�a�� yukar� 5125 y�l) devrelerden olu�ur ve bunlar�n her birinin bitimi, d�nya i�in radikal de�i�imler ve b�y�k yenilikler i�erir.

��inde bulundu�umuz devre, Mayalara g�re be�inci ve son devredir ve 13.0.0.0.0 tarihinde son bulacakt�r. Bizim takvimimize g�re s�z� edilen bu tarih, 21 Aral�k 2012’ye denk gelmektedir.

Mayalar�n bug�ne ili�kin �ng�r�leri,efsaneleri veya kehanetleri ise ger�ekten �arp�c�. Buna ge�meden �nce bir bilgiyi daha vermek gerekli. ��inde bulundu�umuz galaksi milyonlarca y�ld�za sahip olmas�na ra�men, galaksimizin merkezi olarak g�sterilen nokta y�ld�z miktar�n�n gayet seyrek oldu�u bir nokta. Yakla��k 25,800 y�lda toplam 4 kere (d�nyan�n presession s�resi) galaksi merkezimizle,

1- " A door into the heart of space and time will open" , Zaman�n ve uzay�n kalbindeki kap� a��lacak

2- " The cosmos will be reborn or recreated " , Evren yeniden do�acak, yeniden yarat�lacak

3- " We will reach the Zero Point of the process - a moment of collective spiritual birth " , D�ng�n�n s�f�r noktas�na eri�ece�iz, toplu ruhsal do�u� an�

4- “…our basic orientations will be inverted. On the level of human civilization, our basic assumptions and foundation values will be exposed, and we will have the opportunity to embrace values long since driven under the surface of our collective consciousness”
Bizim basit do�am�z ters y�z olacak.

Asl�nda tek �nemli tarih 21 Aral�k de�il 2012 y�l� i�in. Mayalar�n astronomi birikimlerinde , Bo�a tak�my�ld�z�ndaki Pleiades grubunun ayr� bir �nemi var.

G Bu y�ld�z grubunun g�ky�z�n�n tepe noktas�ndan (“Zenith” noktas�) ge�i�i, Mayalar i�in �nemli bir olayd� ve genellikle Tzolkin ile Haab’�n son g�nlerinin �ak��t��� 52 y�ll�k d�nemin sonunda ya�and��� i�in de fazlas�yla �nemsenirdi. Monte Alban’dan �zapa’ya dek bir�ok kentte, g�ky�z�n�n tepe noktas�n� g�zlemlemek i�in hizalanm�� �aftlara sahip yap�lar bulunmu�tur.

Bu g�zlem noktalar�nda ba��n� yukar� kald�r�p belli bir anda darac�k �afttan g�ky�z�ne bakan g�zlemci, yaln�zca Zenith noktas�n� g�r�rd�. Meksika’n�n g�neyinde, �zapa’n�n bulundu�u paralel �zerinde G�ne� – Pleiades bulu�mas�, presesyon etkisinden ba��ms�z olarak her y�l, ilkbahar ekinoksundan 61 g�n sonra ger�ekle�ir.

G�n�m�zde bu tarih, G�ne�’in Bo�a Burcu’na girdi�i 20 May�s tarihine denk gelmektedir. Bu bulu�ma Zenith’te ger�ekle�irse? May�s 2000'deki gezegen dizilimini hat�rlayacaks�n�z. Ama ondan �ok daha �nemli bir�eyi �o�unlu�umuz bilmiyoruz Mayalarca �nemli oldu�u yeterince vurgulanan g�n, G�ne� – Pleiades – Zenith bulu�mas�d�r ve bu astronomik olay�n ger�ekle�me tarihi de 20 May�s 2000’dir. Mayalar, 13 Baktun’un hemen �ncesine denk gelen bu astronomik bulu�may�, bir s�recin ba�lang�c�n� i�aretlemek i�in kullanm��lard�

�nl� Kukulkan piramidinin tepesinde, do�rudan Zenith’e y�neltilmi�, ��ng�rakl� y�lan kuyru�u bi�iminde bir s�tun yer al�r. ��ng�rakl� y�lan�n kuyru�undaki “��ng�rak” i�aretleri, Maya k�lt�r�nde Pleiades’in simgesidir.

��ng�ra��n biraz a�a��s�nda, “Ahau y�z�” olarak adland�r�lan bir kabartma vard�r ve bu da, G�ne�’i simgelemektedir. Bir b�t�n olarak Kukulkan piramidinin tepesindeki �ekil, G�ne� – Pleiades – Zenith bulu�mas�na i�aret etmektedir yani.



YHIZLANI�I H�SSED�YOR MUSUNUZ?

�a�lar�n de�i�imi ba�lad�...

Kadim kehanetler bunu daha �nceden bildirmi�ti. Yerli gelenekler onurland�rd�lar. D�nya i�inde ger�ekle�en de�i�imler, uyuma d�zenlerinizi, ili�kilerinizi, ba����kl�k sisteminizi d�zenleme yetinizi ve zaman� alg�lay���n�z� etkilemekte. 2000 sene �nce belirtilmi�, bizi bedenimizde ola�an�st� de�i�imleri kabullenmeye haz�rlayan bir inisiyasyon ya��yoruz. Bu de�i�im �u anda ger�ekle�mekte.

D�nyan�n rezonans� (Schumann Resonance) binlerce y�ld�r 7.4 Hz.’di. 1980li y�llardan beri 12Hz’e ula�t�. Bu, bug�n ya�ad���m�z 24 saatin eski zamanda 16 saate e�it oldu�unu g�stermektedir. Zaman h�zlan�yor.

Kutup De�i�imi

Bir grup astrofizik ve jeofizik uzman�n�n, bilgisayar uzmanlar�yla
beraber y�r�tt�kleri ara�t�rma sonucu s�rad��� bir olay�n 2012'de
ba��m�za gelme olas�l��� oldu�unu ortaya koymu�.

Bahsi ge�en konu hakk�nda bilgisi olmayanlar i�in izah edersem...

Bildi�iniz gibi G�ne�'in ortalama 11 y�ll�k periyodlarda (ve son
zamanlarda yap�lan ara�t�rmalarda 180 y�l civar�nda ikinci bir d�ng�
daha var) aktivitesi zirveye ��k�yor. Kuvvetli patlamalar ve g�ne�
lekeleri bu d�nemde en yo�un zaman�nda oluyor. Son zirve d�nemi 2000-
2001 y�llar�ndayd�. Ancak bu d�nemden bu yana d����e ge�mesi gereken
aktivite tam aksine az miktarda bir d����ten sonra yatay bir d�zey
tutturmu� durumda. Yani bir sonraki zirve d�neminin �ok daha �iddetli
olabilece�ine dair bir i�aret olabilir.

Bir sonraki zirve noktas� ise 2012 y�l�na denk d���yor. Yukar�da
bahsetti�im ara�t�rman�n da kilit noktas� buras�. E�er bilgisayar
ortam�nda yap�lan teorik modellerin sonu�lar� do�ruysa 2012 y�l�
civar�nda bizi bir Manyetik Kutup kaymas� bekliyor.

Bu olay ortalama 200,000 y�lda bir ger�ekle�en, ancak bir �nceki
kayman�n 780,000 y�l �nce oldu�u bilinen bir olay. M�knat�slardaki
g�ney ile kuzey'in yer de�i�mesi olay� k�saca. Ancak bu bir anda
ba�lasa da, bir g�nde biten bir olay de�il. Manyetik yap�n�n tekrar
dengeye gelmesi ortalama 3000 y�l kadar s�r�yor(mu�).

Bu olay�n nas�l olaca��na dair bulgularda, + ve - kutbun, bu olay
ba�lamadan �nce di�er yar� k�rede adac�klar mant���yla b�lgeler
olu�turmas� ve genel manyetik g�� kayb� olu�turmas�, oldu�u tespit
edilmi� durumda. D�nya'da ise son 300 y�lda genel manyetik kutup %20
oran�nda zay�flam�� durumda. Bu Antartika ve G�ney Amerika’da, yani
ozon tabakas�n�n delik oldu�u yerde %40 lara kadar ��k�yor. (yani
ozon tabakas�n�n as�l delinme nedeni olabilir)

Fazla uzatmadan sonu�land�r�rsam, bahsi ge�en ara�t�rma bu olay�n
2012 y�l�nda ger�ekle�ece�ini ortaya koyuyor.

Yani g�ne�'in aktivitesinin en g��l� olaca�� zamanda bir kutup
kaymas�. Ayn� ara�t�rma sonucuna g�re bu olay milyonlarca y�l �nce
oldu�u ortaya ��k�yor.

G�ne� aktivitesi zirvesinde ve Manyetik kutup yer de�i�tirirse ne
olur?

Manyetik kayma demek, d�nyan�n manyetosferinin, yani manyetik
kalkan�n�n bir s�reli�ine kapal� olmas� demek. G�ne�'ten veya uzaydan
gelecek her t�rl� etkiye a��k olaca��z demek.

G�ne�'ten gelen zararl� ���nlar ve kozmik ���nlar direkt d�nya
y�zeyine ula�acak. En basit sonucu milyonlarda kanser vakas�.

Di�er olas� sonu�lar�ndan biri, d�nyan�n manyetik alan� etkin
olmayaca��ndan meteor gibi cisimlerinde y�nlerinin d�nya taraf�ndan
de�i�tirilemeyece�i, zam tersi �ekilece�i olas�l���...

D�nyan�n yer �ekimine etkisi tahmin edilememekle beraber, volkanlar,
depremler vs.. gibi olaylar�n zirve yapaca�� tahminlerden biri.

E�ER GER�EKLE��RSE, k�resel bir felaket bizi bekliyor demektir... En
k�t� senaryoda Tek kurtulu� olas�l���, y�zeyin alt�nda ya�amak veya
ba�ka gezegene gitmek var. 3000 y�l s�reyle...

D�NYANIN DE����M�

D�nyan�n kalp at��� kabul edilen bir elektromanyetik rezonans vard�r. 1954 ten beri bilinip, �l��len bu de�er, bulucusu Alman fizik�i Schumann�n ad�yla an�lan, Schumann Rezonans� olarak, SR simgesiyle an�l�r ve D�nya y�zeyi ile 55km. lik atmosfer sonras�ndaki iyonosfer aras�ndaki b�lgede �l��lmektedir.
D�nyan�n bu kalp at���, G�ne�in d�zenli 11 y�ll�k aktivasyon periyotlar�na g�re periyodik de�i�imler g�stermesine ra�men, zannedilen o ki g�ne�in d�zen d��� b�y�k patlamalar�ndan do�an bir de�i�im ge�irmektedir (Mayalar�n dedi�i gibi 2012 de k�yamet G�ne�ten gelecek). Bilim taraf�ndan farkedildi ki bu rezonans, bu kalp at��� dramatik bir bi�imde artmakta. Y�llar y�l� 7.8 de�erini koruyan ve y�llar i�erisinde y�kselen bu de�er, bug�n 12 devir/sn ye ula�m��t�r. 13 devir/sn lik de�er zero point olarak an�l�r ve D�nyan�n d�nmesi bu de�ere ula�t���nda duracak ve D�nya tersine d�nmeye ba�layacak. Ayr�ca D�nyan�n manyetik alan� da buna ters orant�l� olarak azalmakta ! Son 4000 y�ldaki de�erler neredeyse son 4 y�lda yar�ya inmi� durumda !...
Ve bir magnetik tersli�in gelmekte oldu�u bildiriliyor. Hatta seller, f�rt�nalar ve acayip hava �artlar� bu sebebe ba�lan�yor. Ayr�ca bu art��taki h�zlanma bizde, 24 saatlik bir g�n�, 16 saat olarak ya�an�yormu� gibi bir hissedi� yarat�yor. Manyetik rezonans�n 13 devir/sn. de�erine varmas�yla, d�n�� y�n�n� de�i�tirecek olan D�nyan�n, �ok uzun y�llar �nce de d�n�� y�n�n� de�i�tirip bug�nk� y�n�nde d�nmeye ba�lad��� bildiriliyor. Bu de�i�im ile D�nyatersine d�nmeye ba�lay�p, G�ne�in bat�dan do�aca�� s�yleniyor.
Burada bir saplama yapal�m 1959 y�l�na d�nelim ve Bedri Ruhselmana g�sterilen vizyonda da s�ylendi�i gibiD�nya ekseninin y�n�n�n de�i�mesi Ayr�ca,
B�y�k Mutasavv�f Muhiddin-i Arab� ile �nsan-�Kam�l kitab�n�n yazar� Abd�lkerim Ceyl� k�yamet anlat�mlar�nda benzer ifadelerle; K�yametin bir ba�ka al�meti dahi; G�ne�in batt��� yerden do�mas�d�r Bundan sonra t�vbe kap�s� kapan�r ! Daha �nce iman etmemi�se, art�k bundan sonraki iman� nefse fayda vermez!.. demi�lerdir.
Ve bir ba�ka spirit�el mesajda �u ifadeler bulunmaktad�r;

Ya�anmas� mutlak olan bu devreye ermenize az bir zaman kald��� ve ufkun bat�dan geli�ini mutlulukla kar��lamaya haz�rland���n�z bu g�nlerde; yani yak�n olan bu ���k g�nlerinin arifesinde, insan milletinin haz�r olmaya ihtiyac� vard�r.

Asl�nda her�ey bir vibrasyon yayma olay� oldu�undan, en ince ve y�ksek frekanslara do�ru geli�en yeni�a� yap�s�, kaba, d���k frekanslardan rahats�z eden etkiler almaktad�r art�k. Ancak, y�ksek anlaml� de�erlere, frekanslara daha fazla a��l�nd��� i�in, �evreden gelen ses, renk, koku, manyetik alan frekanslar�n� daha fark edici, g�n�l frekanslar�na, insan duygular�na daha duyarl�, daha y�ksek tatminleri arzulayan ve eski kaba tatminlerden art�k zevk almayan yeni �uur insan� ortaya ��kmaktad�r.
�nsan�n titre�imsel olarak farkl�la��rken, devaml� bir etkile�im i�inde oldu�u yery�z� de titre�imsel olarak de�i�mekte ve manyetik alan� yeni insana, yeni y�ksek frekans ya�am�na uyumlanmaktad�r. Ve y�ksek insan�n yeni d�nyas� ortaya ��kmaktad�r. Yeni d�nyada art�k yer almayacak olan ve bunun insandaki kar��l��� endi�e, korku olan d���k, al�ak frekans t�r. ��te bu olu� d�neminde �zerinde en �ok �al���lmas� gereken de, korku ve endi�eye odakl� ya�anmamas�d�r
konuyla ilgili �al��an
Y�llard�r bu konuyla ilgili �al��an
MOTHER SHIPTON (15. YY.DA YA�AMI� �NL� �NG�L�Z KADIN KAH�N)


Mother Shipton (�ipton Ana)diyorki:

"U�aklardan, denizalt�lardan, uydu haberle�mesinden, AIDS ten ve 20. Y�zy�ldaki kad�n-erkek davran��lar�na kadar her�eyden bahsettikten sonra,
..Ve insanl��a d���nme zaman� verilecek (20. y�zy�la kadar)

*Sonraki y�zy�l (21.yy.) yakla�madan i�aretler g�r�lmeyecek;(2007-2010 aras� d�nem yakla�madan alametler g�r�lmeyecek deniliyor 2007-2010 aras� volkanik patlamalar ve B�y�k depremler) d�nyan�n alt �st oldu�u zaman�n gelece�i hakk�nda
(ABD_�NG�LTERE_�SRA�L'in depremle yere batacaklar� hususu ) �nsan korkuyla titreyecek, o y�zy�lda (21.yy.) ya�ad��� i�in.

Yedi g�n, yedi gece i�in, insan korkun� bir g�r�nt� seyrediyor!

�ni�ler, ��k��lar akl�n �tesinde, da�lar k�kremeye ba�layacak, depremler kentleri yutuyor, karalarda tufan, sel sular� karalara sald�r�yor. �nsano�lu, �amur ve bata�a g�m�l�yor. Okyanuslar, k�y�dan y�kselecek, eski k�talar gidecek, yenileri dirilecek, (Atlantis ve Mu k�talar� Atlas okyanusunda ve B�y�k okyanusda 2011 den itibaren yer y�z�ne ��kacak Avrupa,Afrika ve Asya k�y�lar� tsunam� dalgalar� ile yok olacak.)k�zg�n canavar g�klerden ge�ecek
Ve uzak bir yerde;
Baz� insanlar, Oh ne kadar az bir grup D�nyada, �ok az say�da insan kurtuluyor. �nsan �rk� yeniden ba�l�yor. Ve d�nyada k�sa bir s�re ge�iyor. �nsan unutuyor ve g�l�yor, kendisine d�n�yor. �nsan hak etti�i kaderi elde ediyor.

Al�nt�d�r...

K�yamet g�n� insanlar�n t�m�n�n ger�e�i a��k�a g�rd�kleri and�r. �nkar eden bir insan kar��la�aca��na asla inanmad���, hatta bu inan�s�zl���n�n sonucunda s�rekli reddetti�i ve hayat� boyunca d���ncesinden ka�t��� ahiret ger�e�i ile art�k kar�� kar��yad�r. D�nyadaki yan�lg�s�n�n sonucunu g�rmekte, geri d�n�� �areleri aramakta, ama bir sonu� elde edememektedir. Deh�etli bir sonla kar��la�m��t�r ve yapt�klar�n�n pi�manl���n� t�m ger�ekli�iyle hissetmektedir. Onlar�n bu psikolojileri Kuran'da bize ayr�nt�l� olarak anlat�lm��t�r.

Hesap an� bitip ate�i ��lg�nca k�z��t�r�lm�� olan cehennem kendilerine g�sterildikten sonra m�minler cennete sevk olunurlar:

Rablerinden korkup-sak�nanlar da, cennete b�l�k b�l�k sevkedildiler. Sonunda oraya geldikleri zaman, kap�lar� a��ld� ve onlara (cennetin) bek�ileri dedi ki: "Selam �zerinizde olsun, ho� ve temiz geldiniz. Ebedi kal�c�lar olarak ona girin." (Z�mer Suresi,

Kuran'da m�minlerin sonsuz ahiret hayat�nda alacaklar� m�kafatlar ayr�nt�l� olarak anlat�lmaktad�r. Tur Suresi'nde ebedi yurdun nimetleri ��yle say�lmaktad�r:

Hi� ��phesiz muttakiler, cennetlerde ve nimet i�indedirler; Rablerinin verdikleriyle 'sevin�li ve mutludurlar'. Rableri, kendilerini '��lg�nca yanan cehennemin' azab�ndan korumu�tur. Yapt�klar�n�zdan dolay� afiyetle yiyin ve i�in." �zenle dizilmi� tahtlar �zerinde yaslanm��lard�r. Ve Biz onlar� iri-ceylan g�zl� hurilerle evlendirmi�iz. �man edenler ve soylar� kendilerini imanda izleyenler; Biz onlar�n soylar�n� da kendilerine kat�p-ekledik. Onlar�n amellerinden hi�bir �eyi eksiltmedik. Her ki�i kendi kazand���na kar��l�k bir rehindir. Onlara, istek duyup-arzulad�klar� meyvelerden ve etten bol bol verdik. Orada bir kadeh kap���r-�eki�irler ki, onda ne 'bo� ve sa�ma bir s�z', ne g�naha sokma yoktur. Kendileri i�in (hizmet eden) civanlar, etraf�nda d�n�p dola��rlar; sanki (her biri) 'sedefte sakl� inci gibi tertemiz, p�r�l p�r�l.' Kimi kimine d�n�p sorarlar Dediler ki: Biz do�rusu daha �nce, ailemiz (yak�n akrabalar�m�z) i�inde endi�e edip-korkard�k. �imdi Allah, bize l�tufta bulundu ve 'h�crelere kadar i�leyen kavurucu' azabdan korudu. ��phesiz, biz bundan �nce O'na dua (kulluk) ederdik. Ger�ekten O, iyili�i bol, esirgemesi �ok olan�n ta kendisidir. (Tur Suresi, 17-28)





Din G�n�nde M�minlerin Durumu Fiziki Durumlar�

O g�n, m�'min erkekler ile m�'min kad�nlar�, nurlar� �nlerinde ve sa�lar�nda ko�arken g�r�rs�n. "Bug�n sizin m�jdeniz, i�inde ebedi kal�c�lar (oldu�unuz), alt�ndan �rmaklar akan cennetlerdir." ��te 'b�y�k kurtulu� ve mutluluk' budur. (Hadid Suresi, 12)

Din g�n�n�n korkusuna kar��l�k b�y�k bir g�ven i�inde olan m�minlerin y�zleri bekledikleri kar��l��� alman�n g�veni ve sevinci ile nurludur; onlar mutluluk i�indedirler. (Abese Suresi, 39) Kuran'da m�minler ile kafirlerin y�z ifadeleri aras�ndaki fark �u �ekilde anlat�lmaktad�r:

G�zellik yapanlara daha g�zeli ve fazlas� vard�r. Onlar�n y�zlerini ne bir karart� sarar, ne bir zillet, i�te onlar cennetin halk�d�rlar; orada s�resiz kalacaklard�r. K�t�l�kler kazanm�� olanlar ise; her bir k�t�l���n kar��l���, kendi misliyledir. Bunlar� bir zillet sar�p kaplar. Onlar� Allah'tan (kurtaracak) hi�bir koruyucu yok. Onlar�n y�zleri, sanki bir karanl�k gecenin par�alar�na b�r�nm�� gibidir. ��te bunlar ate�in halk�d�rlar; orada s�resiz kalacaklard�r. (Yunus Suresi, 26-27)

�nkarc�lar ise iman edenlere yalvarmaktad�rlar. D�nya hayat�nda m�cadele halinde olduklar� m�minlerin nurlar�ndan istemektedirler. Bu nurun anlam� bir ayd�nl�k, g�ven ve bir sevin�tir. Sadece cenneti hak eden insanlar �zerinde var olan bu nurdan, inkarc�lar ne kadar isteseler de faydalanamayacaklard�r. Bu nurun kayna�� d�nyada yap�lan iyi i�ler oldu�undan, arkalar�nda hi�bir salih davran��� olmayan inkarc�n�n buna sahip olmas� imkans�zd�r. Bu y�zden m�minler taraf�ndan onlara "D�nyaya d�n�n de bir nur aray�p bulmaya �al���n" cevab� verilir. Konu ile ilgili olarak Kuran'da ge�en ayet �u �ekildedir:

2-"Erkekler kad�nlara benzeyecek, kad�nlar erkeklere benzeyecek."


(�l�m -K�yamet -Ahiret ve Ahirzaman Alametleri.s.451)










5-"Fakirlik �o�alacak.A�l�k ve hata pahal�l��� olabildi�ine yay�lacak."


(�l�m-K�yamet-Ahiret ve Ahirzaman Alametleri ,s.440)

(Son zamanlarla ilgili Hadisler ,s.23)

7-"Ahir zamanda �yle adamlar ��kacak ki,dinlerini d�nya menfeatleri kar��l���nda satacaklard�r.Bunlar yumu�ak g�r�nmek i�in koyun postuna b�r�necekler,dilleri �ekerden tatl�,fakat kalpleri kurt kalbi gibi kat� olacakt�r."

(Tirmizi.Z�hd,60)

8-Depremler �o�alacak

(Ramuz-El Ehadis,476/11)

9-�l�mler ve katliamlar yayg�n hale gelecek

(Cami�'i-sagir,3:211,M�sned,2:492,4:391,392)

10-D�nya herc� merc i�inde kald���nda,fitneler zuhur etti�inde, yollar kesildi�inde,baz�lar baz�lar�na h�cum etti�nde..."

( k�yamet-Ahiret ve Ahirzaman Alametleri ,s.454)

Hz. Ebu Hureyre rad�yallahu anh anlat�yor: "Res�lullah aleyhissal�tu vessel�m buyurdular ki:
"Nefsim kudret elinde olan Z�t-� Z�lcel�l'e yemin ederim! Meryem o�lu �s�'n�n, aran�za (bu �eriatle h�kmedecek) ad�letli bir h�kim olarak inece�i, istavrozlar� k�r�p, h�nz�rlar� �ld�rece�i, cizyeyi (Ehl-i Kitap'tan) kald�raca�� vakit yak�nd�r. O zaman, mal �ylesine artar ki, kimse onu kabul etmez; tek bir secde, d�nya ve i�indekilerin tamam�ndan daha hay�rl� olur."
Sonra Ebu Hureyre der ki: "Dilerseniz �u ayeti okuyun. (Mealen): "Kitap ehlinden hi�bir kimse yoktur ki, �l�m�nden �nce onun (�sa'n�n) hak peygamber oldu�una iman etmesin. K�yamet g�n�nde ise �s� onlar aleyhine ��hitlik edecektir" (Nisa 159).
Buhari, B�y�' 102, Mezalim 31, Enbiya 49; M�slim, �man 242, (155); Ebu D�vud, Mel�him
14, (4324); Tirmizi, Fiten 54, (2234).
Hz. C�bir rad�yallahu anh anlat�yor: "Res�lullah aleyhissal�tu vessel�m buyurdular ki:
"�mmetimden bir grup, hak i�in muzaffer �ekilde m�cadeleye K�yamet g�n�ne kadar devam edecektir. O zaman �sa �bnu Meryem de iner. Bu m�sl�manlar�n reisi: "Gel bize namaz k�ld�r!" der. Fakat Hz. �sa aleyhisselam: "Hay�r! der, Allah'�n bu �mmete bir ikram� olarak siz birbirinize emirsiniz!"
M�slim, �man 247.
�bnu Mes'�d rad�yallahhu anh anlat�yor: "Res�lullah aleyhissal�tu vessel�m buyurdular ki:
"D�nyan�n tek g�nl�k �mr� bile kalm�� olsa Allah, o g�n� uzat�p, benden bir kimseyi o g�nde g�nderecek."
�bnu Mes'�d: "Res�lullah yahut da ��yle buyurmu�tu der: "...Ehl-i beytimden birini, ki bu zat�n ismi benim ismime uyar, babas�n�n ismi de babam�n ismine uyar. Bu zat, yery�z�n�, -eskiden cevr ve zul�mle dolu olmas�n�n aksine- adalet ve hakk�niyetle doldurur."
Ebu Davud, Mehdi 1, (4282); Tirmizi, Fiten 52, (2231, 2232).
�mm� Seleme rad�yallahu anh� anlat�yor: "Res�lullah aleyhissal�tu vessel�m buyurdular ki:
"Mehdi benim z�rriyetimden, k�z�m F�t�ma'n�n evladlar�ndand�r."
Ebu Davud, Mehdi 1, (4284).
Ebu �sh�k anlat�yor: "Hz. Ali rad�yallahu anh, o�lu Hasan rad�yallahu anh'a bakt� ve: "Bu o�lum, Res�lullah aleyhissal�tu vessel�m'�n tesmiye buyurdu�u �zere Seyyid'dir. Bunun sulb�nden peygamberinizin ad�n� ta��yan biri ��kacak. Ahlak� y�n�yle peygamberinize benzeyecek; yarat�l��� y�n�yle ona benzemeyecek" dedi ve sonra da yery�z�n� adaletle dolduraca��na dair gelen k�ssay� anlatt�."
Ebu Davud, Mehdi 1, (4290).

K�yametle ilgili ayetler
Bakara(*) S�resinin 85 . Ayetinde
Ama siz, birbirinizi �ld�ren, i�inizden bir kesime kar�� k�t�l�k ve zul�mde yard�mla�arak; size haram oldu�u halde onlar� yurtlar�ndan ��karan, size esir olarak geldiklerinde ise, fidye verip kendilerini kurtaran kimselersiniz. Yoksa siz Kitab’�n (Tevrat’�n) bir k�sm�na inan�p, bir k�sm�n� ink�r m� ediyorsunuz? Art�k sizden bunu yapan�n cezas�, d�nya hayat�nda rezil olmaktan ba�ka bir �ey de�ildir. K�yamet g�n�nde ise onlar azab�n en �iddetlisine u�rat�l�rlar. ��nk� Allah yapt�klar�n�zdan habersiz de�ildir.

Bakara(*) S�resinin 174 . Ayetinde
Allah’�n indirdi�i kitaptan bir k�sm�n� gizleyip onu az bir bedel ile de�i�enler (var ya); i�te onlar kar�nlar�na ate�ten ba�ka bir �ey doldurmuyorlar. K�yamet g�n� Allah onlarla ne konu�acak, ne de onlar� ar�tacakt�r. Onlar i�in elem dolu bir azap vard�r.40

Bakara(*) S�resinin 212 . Ayetinde
�nkar edenlere d�nya hayat� s�sl� g�sterildi. Onlar iman edenlerle alay etmektedirler. Allah’a kar�� gelmekten sak�nanlar ise, k�yamet g�n� bunlar�n �st�ndedir. Allah diledi�ine hesaps�z r�z�k verir.

Bakara(*) S�resinin 254 . Ayetinde
Ey iman edenler! Hi�bir al�� veri�in, hi�bir dostlu�un ve hi�bir �efaatin olmad��� k�yamet g�n� gelmeden �nce, size r�z�k olarak verdiklerimizden Allah yolunda harcay�n. �nkar edenler ise zalimlerin ta kendileridir.

�l-i �mr�n(*) S�resinin 55 . Ayetinde
Hani Allah ��yle buyurmu�tu: “Ey �sa! ��phesiz, senin hayat�na ben son verece�im. Seni kendime y�kseltece�im. Seni inkar edenlerden kurtararak temizleyece�im ve sana uyanlar� k�yamete kadar k�fre sapanlar�n �st�nde tutaca��m. Sonra d�n���n�z yaln�zca banad�r. Ayr�l��a d��t���n�z �eyler hakk�nda aran�zda ben h�kmedece�im.”

�l-i �mr�n(*) S�resinin 77 . Ayetinde
��phesiz, Allah’a verdikleri s�z� ve yeminlerini az bir kar��l��a de�i�enler var ya, i�te onlar�n ahirette bir pay� yoktur. Allah k�yamet g�n� onlarla konu�mayacak, onlara bakmayacak ve onlar� temizlemeyecektir. Onlar i�in elem dolu bir azap vard�r.

�l-i �mr�n(*) S�resinin 161 . Ayetinde
Hi�bir peygamberin emanete h�yanet etmesi d���n�lemez. Kim h�yanet ederse, k�yamet g�n�, h�yanet etti�i �eyle birlikte gelir. Sonra da hi�bir haks�zl��a u�rat�lmaks�z�n herkese kazand���n�n kar��l��� tastamam �denir.

�l-i �mr�n(*) S�resinin 180 . Ayetinde
Allah’�n kendilerine l�tfundan verdi�i nimetlerde cimrilik edenler, bunun, kendileri i�in hay�rl� oldu�unu sanmas�nlar. Hay�r! O kendileri i�in bir �erdir. Cimrilik ettikleri �ey k�yamet g�n�nde boyunlar�na dolanacakt�r. G�klerin ve yerin miras� Allah’�nd�r. Allah yapt�klar�n�zdan hakk�yla haberdard�r.

�l-i �mr�n(*) S�resinin 185 . Ayetinde
Her canl� �l�m� tadacakt�r. Ancak k�yamet g�n� yapt�klar�n�z�n kar��l��� size tastamam verilecektir. Kim cehennemden uzakla�t�r�l�p cennete sokulursa ger�ekten kurtulu�a ermi�tir. D�nya hayat�, aldat�c� metadan ba�ka bir �ey de�ildir.

�l-i �mr�n(*) S�resinin 194 . Ayetinde
“Rabbimiz! Peygamberlerin arac�l��� ile bize vadettiklerini ver bize. K�yamet g�n� bizi rezil etme. ��phesiz sen, vadinden d�nmezsin.”

Nis�(*) S�resinin 42 . Ayetinde
O k�yamet g�n�, Allah’� inkar edip Peygamber’e isyan edenler, yer yar�l�p i�ine girmi� olmay� isterler ve Allah’tan hi�bir s�z gizleyemezler.

Nis�(*) S�resinin 87 . Ayetinde
Allah kendisinden ba�ka hi�bir ilah olmayand�r. Andolsun sizi k�yamet g�n�nde mutlaka bir araya toplayacakt�r. Bunda asla ��phe yoktur. Kimdir s�z� Allah’�nkinden daha do�ru olan?

Nis�(*) S�resinin 109 . Ayetinde
��te siz �yle kimselersiniz (ki, diyelim) d�nya hayat�nda onlar� savundunuz. Ya k�yamet g�n� onlar� Allah’a kar�� kim savunacak, yahut kim onlara vekil olacak?

Nis�(*) S�resinin 141 . Ayetinde
Onlar sizi g�zetleyip duran kimselerdir. E�er Allah taraf�ndan size bir fetih (zafer) nasip olursa, “Biz sizinle beraber de�il miydik?” derler. �ayet k�firlerin (zaferden) bir pay� olursa, “Size �st�nl�k sa�lay�p sizi m�’minlerden korumad�k m�?” derler. Allah, k�yamet g�n� aran�zda h�km�n� verecektir. Allah, m�’minlerin aleyhine k�firlere hi�bir yol vermeyecektir.

Nis�(*) S�resinin 159 . Ayetinde
Kitab ehlinden hi� kimse yoktur ki �l�m�nden �nce, ona (�sa’ya) iman edecek olmas�n. K�yamet g�n� o (�sa) onlar�n aleyhine �ahit olacakt�r.31

M�ide(*) S�resinin 14 . Ayetinde
“Biz h�ristiyan�z” diyenlerden de sa�lam s�z alm��t�k. Ama onlar da ak�llar�ndan ��karmamalar� istenen �eylerden �nemli bir k�sm�n� unuttular. Bu sebeple biz de aralar�na k�yamet g�n�ne kadar s�recek d��manl�k ve kini sal�verdik. Allah ne yapmakta olduklar�n� onlara bildirecek!

M�ide(*) S�resinin 36 . Ayetinde
��phesiz yery�z�nde olanlar�n hepsi ve yan�nda bir o kadar� daha kendilerinin (kafirlerin) olsa da onu k�yamet g�n�n�n azab�ndan kurtulmak i�in fidye verecek olsalar onlardan yine kabul edilmez. Onlara elem dolu bir azap vard�r.

M�ide(*) S�resinin 64 . Ayetinde
Bir de Yahudiler, “Allah’�n eli ba�l�d�r” dediler. S�ylediklerinden �t�r� kendi elleri ba�lans�n ve lanete u�ras�nlar! Hay�r, onun iki eli de a��kt�r, diledi�i gibi verir. Andolsun, sana Rabbinden indirilen (Kur’an) onlardan bir�o�unun azg�nl�k ve k�fr�n� art�racakt�r. Biz onlar�n aras�na k�yamete kadar d��manl�k ve kin sald�k. Her ne zaman sava� i�in bir ate� yakm��larsa Allah onu s�nd�rm��t�r. Onlar yery�z�nde bozgunculuk ��karmaya �al���rlar. Allah bozguncular� sevmez.

M�ide(*) S�resinin 116 . Ayetinde
Allah k�yamet g�n� ��yle diyecek: “Ey Meryem o�lu �sa! Sen mi insanlara Allah’� b�rakarak beni ve anam� iki ilah edinin dedin?” �sa da ��yle diyecek: “Seni b�t�n eksikliklerden uzak tutar�m. Hakk�m olmayan bir �eyi s�ylemem benim i�in s�z konusu olamaz. E�er ben onu s�ylemi� olsayd�m elbette sen bunu bilirdin. Sen benim i�imde olan� bilirsin, ama ben sende olan� bilemem. ��phesiz ki yaln�zca sen gayblar� hakk�yla bilensin.”

En’�m S�resinin 2 . Ayetinde
O �yle bir Rab’d�r ki, sizi �amurdan yaratm��, sonra (her birinize) bir ecel tayin etmi�tir. (K�yametin kopmas� i�in) belirlenmi� bir ecel de onun kat�ndad�r. Siz ise h�l� ��phe ediyorsunuz.

En’�m S�resinin 12 . Ayetinde
De ki: “�u g�klerdekiler ve yerdekiler kimindir?” “Allah’�nd�r” de. O merhamet etmeyi kendine gerekli k�ld�. Andolsun sizi mutlaka k�yamet g�n�ne toplayacak. Bunda hi� ��phe yok. Kendilerini ziyana u�ratanlar var ya, i�te onlar inanmazlar.

En’�m S�resinin 15 . Ayetinde
De ki: “Ben Rabbime isyan edersem ger�ekten, b�y�k bir g�n�n (k�yamet g�n�n�n) azab�ndan korkar�m.”

En’�m S�resinin 31 . Ayetinde
Allah’�n huzuruna ��kmay� yalanlayanlar ger�ekten ziyana u�ram��t�r. Nihayet onlara ans�z�n o saat (k�yamet) gelip �at�nca b�t�n g�nahlar�n� s�rtlar�na y�klenerek, “Hayatta yapt���m�z kusurlardan �t�r� vay halimize!” diyecekler. Dikkat edin, y�klendikleri g�nah y�k� ne k�t�d�r!

En’�m S�resinin 40 . Ayetinde
(Ey Muhammed!) De ki: “S�yleyin bakal�m. Acaba size Allah’�n azab� gelse veya size k�yamet saati gelip �atsa (b�yle bir durumda) siz Allah’tan ba�kas�n� m� �a��r�rs�n�z? E�er (putlar�n size yarar� dokundu�u iddian�zda) do�ru s�yleyenlerseniz (haydi onlar� yard�ma �a��r�n).

A’r�f S�resinin 32 . Ayetinde
De ki: “Allah’�n, kullar� i�in yaratt��� z�neti ve temiz r�zk� kim haram k�lm��?” De ki: “Bunlar, d�nya hayat�nda m�’minler i�indir. K�yamet g�n�nde ise yaln�z onlara �zg�d�r. ��te bilen bir topluluk i�in �yetleri, ayr� ayr� a��kl�yoruz.”

A’r�f S�resinin 167 . Ayetinde
Hani Rabbin, elbette k�yamet g�n�ne kadar onlara azab�n en k�t�s�n� tatt�racak kimseleri g�nderece�ini bildirmi�ti. ��phesiz Rabbin, elbette cezay� �abuk verendir. ��phesiz O �ok ba���layand�r, �ok merhamet edendir.

A’r�f S�resinin 172 . Ayetinde
Hani Rabbin (ezelde) Ademo�ullar�n�n sulplerinden z�rriyetlerini alm��, onlar� kendilerine kar�� �ahit tutarak, “Ben sizin Rabbiniz de�il miyim?” demi�ti. Onlar da, “Evet, �ahit olduk (ki Rabbimizsin)” demi�lerdi. B�yle yapmam�z k�yamet g�n�, “Biz bundan habersizdik” dememeniz i�indir.

A’r�f S�resinin 187 . Ayetinde
Sana k�yametin ne zaman kopaca��n� soruyorlar. De ki: “Onun bilgisi ancak Rabbimin kat�ndad�r. Onu vaktinde ancak O (Allah) ortaya ��karacakt�r. O g�klere de, yere de a��r basm��t�r. O size ancak ans�z�n gelecektir.” Sanki senin ondan haberin varm�� gibi sana soruyorlar. De ki: “Onun bilgisi sadece Allah kat�ndad�r. Fakat insanlar�n �o�u bilmiyorlar.”

Y�nus S�resinin 60 . Ayetinde
Allah’a kar�� yalan uyduranlar�n, k�yamet g�n� hakk�ndaki zanlar� nedir? ��phesiz Allah insanlara kar�� �ok l�tufk�rd�r, fakat onlar�n �o�u (O’nun nimetlerine) ��kretmezler.

Y�nus S�resinin 93 . Ayetinde
Andolsun, biz �srailo�ullar�n� �ok g�zel bir yurda yerle�tirdik ve onlara temiz r�z�klar verdik. Kendilerine bilgi gelinceye kadar ayr�l��a d��mediler. ��phesiz ki, ayr�l��a d��m�� olduklar� �eyler hakk�nda Rabbin k�yamet g�n� aralar�nda h�km�n� verecektir.

H�d S�resinin 60 . Ayetinde
Onlar, hem bu d�nyada, hem de k�yamet g�n�nde lanete u�rat�ld�lar. Biliniz ki �d kavmi, Rablerini ink�r etti. (Yine) biliniz ki H�d’un kavmi �d Allah’�n rahmetinden uzakla�t�.

H�d S�resinin 98 . Ayetinde
Firavun, k�yamet g�n�nde kavminin �n�ne ge�ecek ve onlar� ate�e g�t�recektir. Ne k�t� var�� yeridir oras�!

H�d S�resinin 99 . Ayetinde
Onlar, hem bu d�nyada, hem de k�yamet g�n�nde lanete u�rat�ld�lar. Ne k�t� destektir onlara verilen destek!

Y�suf S�resinin 107 . Ayetinde
Yoksa Allah taraf�ndan kendilerini ku�atacak bir azab�n gelmeyece�inden veya onlar fark�nda olmadan k�yametin ans�z�n gelip �atmayaca��ndan emin mi oldular?

Hicr S�resinin 37,38 . Ayetinde
Allah da, "O halde sen vakti (yaln�zca benim taraf�mdan) bilinen g�ne (k�yamete) kadar m�hlet verilenlerdensin" dedi.

Hicr S�resinin 85 . Ayetinde
Biz g�kleri, yeri ve her ikisi aras�nda bulunanlar� ancak hakka ve hikmete uygun olarak yaratt�k. K�yamet g�n� mutlaka gelecektir. Sen �imdi g�zel bir �ekilde ho�g�r� ile muamele et.

Nahl S�resinin 25 . Ayetinde
B�ylece k�yamet g�n�nde kendi g�nahlar�n� tam olarak, bilgisizce sapt�rd�klar� kimselerin g�nahlar�n�n da bir k�sm�n� y�klenirler. Dikkat et, y�klendikleri ne k�t�d�r.

Nahl S�resinin 27 . Ayetinde
Sonra k�yamet g�n� Allah onlar� rezil edecek ve diyecek ki: “U�runda m�cadele etti�iniz ortaklar�m nerede?!” kendilerine ilim verilenler ise ��yle derler: “��phesiz bug�n rezillik, a�a��l�k ve k�t�l�k kafirlerin �zerinedir.”

Nahl S�resinin 77 . Ayetinde
G�klerin ve yerin gayb� Allah’a aittir. K�yamet’in kopmas� bir g�z k�rpmas� gibi veya daha az bir zamand�r. ��phesiz Allah her �eye hakk�yla g�c� yetendir.

Nahl S�resinin 84 . Ayetinde
K�yamet g�n� her �mmetten bir �ahit g�nderece�iz; sonra inkar edenlere ne (�z�r dilemeleri i�in) izin verilecek, ne de Allah’�n r�zas�n� kazand�racak amelleri i�leme istekleri kabul edilecek.

Nahl S�resinin 92 . Ayetinde
Bir topluluk di�er bir topluluktan daha (g��l� ve) �oktur diye yeminlerinizi aran�zda bir hile ve fesat sebebi yaparak, ipli�ini iyice e�irip b�kt�kten sonra (tekrar) ��z�p bozan kad�n gibi olmay�n. Allah bununla sizi ancak imtihan eder. Hakk�nda ayr�l��a d��t���n�z �eyleri k�yamet g�n� size elbette a��klayacakt�r.

Nahl S�resinin 124 . Ayetinde
Cumartesi g�n�ne sayg�, ancak onda g�r�� ayr�l���na d��enlere farz k�l�nd�. ��phesiz Rabbin, ayr�l��a d��mekte olduklar� �eyler konusunda k�yamet g�n� aralar�nda h�k�m verecektir.

�sr� S�resinin 13 . Ayetinde
Her insan�n amelini boynuna y�kledik.2 K�yamet g�n� kendisine, a��lm�� olarak kar��la�aca�� bir kitap ��karaca��z.

�sr� S�resinin 58 . Ayetinde
Ne kadar memleket varsa hepsini k�yamet g�n�nden �nce ya helak edece�iz, ya da �iddetli bir azapla cezaland�raca��z. ��te bu, Kitap’ta (Levh-i Mahfuz’da) yaz�lm�� bulunuyor.11

�sr� S�resinin 62 . Ayetinde
Yine demi�ti ki: “Benden �st�n tuttu�un ki�i bu mu, s�yler misin? Andolsun e�er beni k�yamete kadar ertelersen, onun soyunu, pek az� hari�, (azd�rarak) kontrol�m alt�na alaca��m.”

�sr� S�resinin 97 . Ayetinde
Allah kimi do�ru yola iletirse i�te o, do�ru yolu bulmu�tur. Kimi de sapt�r�rsa b�yleleri i�in O’nun d���nda dostlar bulamazs�n. Onlar� k�yamet g�n� k�rler, dilsizler ve sa��rlar olarak y�z�st� ha�redece�iz. Varacaklar� yer cehennemdir. Cehennemin ate�i dindik�e, onlara ��lg�n ate�i art�r�r�z.

�sr� S�resinin 104 . Ayetinde
Bunun ard�ndan �srailo�ullar�na ��yle dedik: “Bu topraklarda oturun, ahiret va’di (k�yamet) gelince hepinizi toplay�p bir araya getirece�iz.”

Kehf S�resinin 21 . Ayetinde
B�ylece biz, (insanlar�) onlar�n halinden haberdar ettik ki, Allah’�n va’dinin hak oldu�unu ve k�yametin ger�ekle�mesinde de hi�bir ��phe olmad���n� bilsinler. Hani onlar (olay�n mucizevi taraf�n� ve as�l hikmetini b�rakm��lar da) aralar�nda onlar�n durumunu tart���yorlard�. (Baz�lar�), “Onlar�n �st�ne bir bina yap�n, Rableri onlar�n halini daha iyi bilir” dediler. Duruma hakim olanlar ise, “�zerlerine mutlaka bir mescit yapaca��z” dediler.

Kehf S�resinin 36 . Ayetinde
“K�yametin kopaca��n� da sanm�yorum. Rabbime d�nd�r�lsem bile andolsun bundan daha iyi bir sonu� bulurum.”

Kehf S�resinin 98 . Ayetinde
Z�lkarneyn, “Bu, Rabbimin bir rahmetidir. Rabbimin vaadi (k�yametin kopma vakti) gelince onu yerle bir eder. Rabbimin vaadi ger�ektir” dedi.

Kehf S�resinin 105 . Ayetinde
Onlar, Rab’lerinin �yetlerini ve O’na kavu�acaklar�n� inkar eden, b�ylece amelleri bo�a ��kan, o y�zden de k�yamet g�n�nde amelleri i�in bir terazi kurmayaca��m�z kimselerdir.

19 - MERYEM S�RES�
Mekke d�neminde inmi�tir. 98 �yettir. Baz� tefsir bilginlerine g�re 58 ve 71. �yetler Medine d�neminde inmi�tir. S�re, Meryem’in, o�lu �sa’y� nas�l d�nyaya getirdi�ini anlatt��� i�in bu adla an�lm��t�r. S�rede ba�l�ca, tevhit inanc�n� yerle�tirmek amac�yla baz� peygamberlerin k�ssalar� ve k�yamet sahneleri konu edilmektedir.

Meryem S�resinin 75 . Ayetinde
(Ey Muhammed!) De ki: “Kim sap�kl�k i�inde ise Rahm�n onlara, istenildi�i kadar s�re versin! Nihayet kendilerine vaad olunan azab�, ya da k�yameti g�rd�klerinde kimin yeri daha k�t�ym��, kimin taraftarlar� daha zay�fm�� bilecekler.

Meryem S�resinin 95 . Ayetinde
Onlar(�n her biri) k�yamet g�n� O’na tek ba��na gelecektir.

T�-H� S�resinin 15 . Ayetinde
“K�yamet mutlaka gelecektir. Herkes i�ledi�inin kar��l���n� g�rs�n diye, neredeyse onu gizleyecek (gelece�inden hi� s�z etmeyecek)tim.”

T�-H� S�resinin 100 . Ayetinde
Kim ondan y�z �evirirse ��phesiz ki o, k�yamet g�n�nde a��r bir g�nah y�k� y�klenecektir.

T�-H� S�resinin 105 . Ayetinde
(Ey Muhammed!) Sana da�lar�n (k�yamet g�n�ndeki) halini soruyorlar. De ki: “Rabbim onlar� toz edip savuracak.”

T�-H� S�resinin 124 . Ayetinde
“Her kim de benim zikrimden (Kur’an’dan) y�z �evirirse mutlaka ona dar bir ge�im vard�r. Bir de onu k�yamet g�n�nde k�r olarak ha�rederiz.”

Enbiy� S�resinin 47 . Ayetinde
K�yamet g�n� i�in adalet terazileri kuraca��z. �yle ki hi�bir kimseye zerre kadar zulmedilmeyecek. (Yap�lan i�) bir hardal tanesi a��rl���nca da olsa, onu getirip ortaya koyaca��z. Hesap g�r�c� olarak biz yeteriz.

Enbiy� S�resinin 49 . Ayetinde
Onlar, g�rmedikleri halde Rablerinden i�ten i�e korkarlar. Onlar k�yamet g�n�nden de korkarlar.

Enbiy� S�resinin 97 . Ayetinde
Ger�ek vaad (k�yametin kopmas�) yakla��r, bir de bakars�n ink�r edenlerin g�zleri a��l�p donakalm��t�r. “Eyvah bizlere! Do�rusu biz bundan gafildik. Hatta biz zalim kimselermi�iz” derler.

22 - HAC S�RES�
�yetlerinin �o�u Mekke’de, bir k�sm� ise Medine d�neminde inmi�tir. 78 �yettir. Hac ibadetinden bahsetti�i i�in bu ad� alm��t�r. S�rede ayr�ca k�yamet g�n�n�n deh�etinden, k�yamet g�n� ya�anacak sahnelerden, cihattan ve helak edilmi� eski toplumlardan s�z edilmektedir.

Hac(*) S�resinin 1 . Ayetinde
Ey insanlar! Rabbinize kar�� gelmekten sak�n�n. ��nk� k�yamet sars�nt�s� �ok b�y�k bir �eydir.

Hac(*) S�resinin 7 . Ayetinde
��nk� k�yamet muhakkak gelecektir. Onda hi�bir ��phe yoktur ve ��phesiz Allah kabirdeki kimseleri diriltecektir.

Hac(*) S�resinin 8,9 . Ayetinde
�nsanlardan �ylesi de vard�r ki, ne bir ilmi, ne bir yol g�stericisi, ne de ayd�nlat�c� bir kitab� oldu�u halde kibirlenerek insanlar� Allah’�n yolundan sapt�rmak i�in, Allah hakk�nda tart��maya kalkar. Ona d�nyada bir rezillik vard�r. Ona k�yamet g�n�nde de yang�n azab�n� tatt�raca��z.

Hac(*) S�resinin 17 . Ayetinde
��phesiz, iman edenler, Yahudiler, Sabi�ler, H�ristiyanlar, Mec�siler ve Allah’a ortak ko�anlar var ya, Allah k�yamet g�n� onlar�n aralar�nda mutlaka h�k�m verecektir. ��nk� Allah her �eye �ahittir.

Hac(*) S�resinin 55 . Ayetinde
�nkar edenler, kendilerine k�yamet ans�z�n gelinceye, yahut da onlara k�s�r bir g�n�n8 azab� gelip �at�ncaya dek o Kur’an’dan bir ��phe i�inde kal�rlar.

Hac(*) S�resinin 69 . Ayetinde
Hakk�nda ayr�l��a d���p durdu�unuz �eyler konusunda k�yamet g�n� Allah aran�zda h�k�m verecektir.

M�’min�n S�resinin 16 . Ayetinde
Sonra yine muhakkak siz, k�yamet g�n�nde (tekrar) diriltileceksiniz.

Furk�n S�resinin 11 . Ayetinde
Hay�r, onlar K�yameti de yalanlad�lar. Biz ise o K�yameti yalanlayanlara ��lg�n bir cehennem ate�i haz�rlam���zd�r.

Furk�n S�resinin 69 . Ayetinde
K�yamet g�n� onun azab� kat kat art�r�l�r ve horlanm�� olarak orada ebedi kal�r.

27 - NEML S�RES�
Mekke d�neminde inmi�tir. 93 �yettir. S�re, ad�n�, 18. �yette yer alan “en-Neml” kelimesinden almaktad�r. Neml, kar�nca demektir. S�rede ba�l�ca, S�leyman peygamber ve Sebe’ melikesi, Belk�s k�ssas� ile Salih ve L�t peygamberler konu edilmekte, ayr�ca m�’minlerin kurtulu�a erece�i, �sl�m kar��tlar�n�n k�t� ak�betleri, �ld�kten sonra dirilmek ve k�yamet dile getirilmektedir.

Neml S�resinin 82 . Ayetinde
(K�yametin kopaca��na dair) o s�z ba�lar�na gelince onlar i�in yerden kendilerine bir d�bbe (canl� bir yarat�k) ��kar�r�z. O, onlara insanlar�n �yetlerimize kesin olarak inanmad�klar�n� s�yler.

Kasas S�resinin 41 . Ayetinde
Biz onlar�, ate�e �a��ran �nc�ler k�ld�k. K�yamet g�n� de kendilerine yard�m edilmeyecektir.

Kasas S�resinin 42 . Ayetinde
Bu d�nyada onlar� lanete u�ratt�k. K�yamet g�n�nde de onlar i�ren� k�l�nm�� kimselerden olacaklard�r.

Kasas S�resinin 61 . Ayetinde
Kendisine g�zel bir vaadde bulundu�umuz ve o vaad edilen �eye kavu�acak olan kimse, d�nya hayat�n�n ge�imliklerinden yararland�rd���m�z, sonra da k�yamet g�n� (hesaba �ekilmek i�in) huzura getirilecek kimse gibi midir?

Kasas S�resinin 71 . Ayetinde
De ki: “Ne dersiniz? Allah, �zerinize geceyi k�yamete kadar s�rekli k�lsayd�, Allah’tan ba�ka hangi ilah size bir ayd�nl�k getirir? H�l� duymayacak m�s�n�z?”

Kasas S�resinin 72 . Ayetinde
De ki: “Ne dersiniz? Allah, �zerinize g�nd�z� k�yamete kadar s�rekli k�lsayd�, Allah’tan ba�ka hangi ilah size i�inde dinlenece�iniz bir gece getirebilir? H�l� g�rmeyecek misiniz?”

Ankeb�t S�resinin 13 . Ayetinde
Andolsun, onlar mutlaka kendi y�klerini ve kendi y�kleriyle beraber nice a��r y�kleri y�kleneceklerdir. Uydurmakta olduklar� �eylerden de k�yamet g�n� ��phesiz, sorguya �ekileceklerdir.

Ankeb�t S�resinin 20 . Ayetinde
De ki: “Yery�z�nde dola��n da Allah’�n ba�lang��ta yaratmay� nas�l yapt���na bak�n. Sonra Allah (ayn� �ekilde) sonraki yaratmay� da yapacakt�r. (K�yametten sonra her �eyi tekrar yaratacakt�r) ��phesiz Allah’�n g�c� her �eye hakk�yla yeter.”

Ankeb�t S�resinin 25 . Ayetinde
�brahim onlara dedi ki: “S�rf aran�zda d�nya hayat�na mahsus bir sevgi (ve ��kar) u�runa Allah’� b�rak�p bir tak�m putlar edindiniz. Sonra k�yamet g�n�nde kiminiz kiminizi inkar edip tan�mayacak; kiminiz kiminize lanet edecektir. Bar�na��n�z cehennem olacakt�r. Yard�mc�lar�n�z da olmayacakt�r.”

30 - R�M S�RES�
Mekke d�neminde inmi�tir. 60 �yettir. S�re ad�n�, ikinci �yette ge�en “er-R�m” kelimesinden alm��t�r. S�rede ba�l�ca k�yametin hallerinden, Allah’�n kudretine ve birli�ine delalet eden kevn� meseleler ile Kurey� kabilesinin �sl�m’a kar�� olumsuz tutumu konu edilmi�tir.

R�m S�resinin 12 . Ayetinde
K�yametin kopaca�� g�nde su�lular hayal k�r�kl��� i�inde �mitsizli�e d��eceklerdir.

R�m S�resinin 14 . Ayetinde
K�yametin kopaca�� g�n, i�te o g�n m�’minler ve k�firler birbirinden ayr�lacaklard�r.

R�m S�resinin 55 . Ayetinde
K�yametin kopaca�� g�n su�lular, (d�nyada) bir andan fazla kalmad�klar�na yemin ederler. Onlar (d�nyada haktan) i�te b�yle d�nd�r�l�yorlard�.

31 - LOKM�N S�RES�
Mekke d�neminde inmi�tir. 34 �yettir. S�re, ad�n� 12. ve 13. �yetlerde an�lan Hz. Lokm�n’dan alm��t�r. S�rede ba�l�ca, Hz. Lokm�n’�n o�luna ���tleri, tevhid, peygamberlik, �ld�kten sonra dirilme ve ha�r konular�na dikkat �ekilmekte, k�yamet g�n� i�in haz�rl�kl� olunmas� ���tlenmektedir.

Lokman S�resinin 34 . Ayetinde
K�yametin ne zaman kopaca�� bilgisi ��phesiz yaln�zca Allah kat�ndad�r. O, ya�muru indirir, rahimlerdekini bilir. Hi� kimse yar�n ne kazanaca��n� bilemez. Hi� kimse nerede �lece�ini de bilemez. ��phesiz Allah hakk�yla bilendir, (her�eyden) hakk�yla haberdar oland�r.

Secde S�resinin 25 . Ayetinde
��phesiz Rabbin k�yamet g�n�, �zerinde ayr�l��a d��mekte olduklar� �eyler konusunda onlar aras�nda h�k�m verecektir.

Secde S�resinin 29 . Ayetinde
De ki, “Fetih (K�yamet) g�n�, inkar edenlere iman etmeleri fayda vermeyecektir. Onlara g�z de a�t�r�lmayacakt�r.”

Ahz�b(*) S�resinin 63 . Ayetinde
�nsanlar sana k�yametin vaktini soruyorlar. De ki: “Onun ilmi ancak Allah kat�ndad�r.” Ne bilirsin, belki de k�yamet yak�nda ger�ekle�ir.

Sebe’ S�resinin 3 . Ayetinde
�nkar edenler, “K�yamet bize gelmeyecektir” dediler. De ki: “Hay�r, �yle de�il, gayb� bilen Rabbime andolsun ki, K�yamet size mutlaka gelecektir. Ne g�klerde ve ne de yerde zerre a��rl���nda bir �ey bile ondan gizli kalmaz. Bundan daha k���k ve daha b�y�k ne varsa hepsi apa��k bir kitaptad�r.”

Sebe’ S�resinin 26 . Ayetinde
De ki: “Rabbimiz hepimizi k�yamet g�n� bir araya toplayacak, sonra da aram�zda hak ile h�k�m verecektir. O ger�e�i apa��k ortaya koyan,2 hakk�yla bilendir.”

F�t�r S�resinin 14 . Ayetinde
E�er onlar� �a��rsan�z, �a�r�n�z� duymazlar. Duysalar bile �a�r�n�za kar��l�k veremezler. K�yamet g�n� de sizin ortak ko�tu�unuzu inkar ederler. Bunlar� sana hi� kimse, hakk�yla haberdar olan (Allah) gibi haber veremez.

37 - S�FF�T S�RES�
Mekke d�neminde inmi�tir. 182 �yettir. S�re, ad�n� ilk �yette ge�en “es-S�ff�t” kelimesinden alm��t�r. S�ff�t, s�ra s�ra dizilenler, saf saf duranlar demektir. S�rede ba�l�ca, meleklerden, cinlerden k�yamet ve ahiret olaylar�ndan s�z edilmekte; N�h, �brahim, �smail, �shak, M�s�, H�run, �lyas, L�t ve Y�nus peygamberin k�ssalar�na yer verilmektedir.

S�d S�resinin 80,81 . Ayetinde
Allah ��yle dedi: “Sen o bilinen vakte (k�yamet g�n�ne) kadar m�hlet verilenlerdensin.”

Z�mer S�resinin 15 . Ayetinde
“Siz de Allah’tan ba�ka diledi�iniz �eylere ibadet edin!” De ki: “��phesiz h�srana u�rayanlar k�yamet g�n�nde kendilerini ve ailelerini h�srana sokanlard�r. �yi bilin ki bu apa��k h�sran�n ta kendisidir.”

Z�mer S�resinin 24 . Ayetinde
K�yamet g�n� k�t� azaba kar�� y�z�yle korunan kimse4, (o g�n) azaptan emin olan kimse gibi midir? Zalimlere, “Kazand�klar�n�z� tad�n” denir.

Z�mer S�resinin 31 . Ayetinde
Sonra ��phesiz siz k�yamet g�n� Rabbinizin huzurunda muhakeme edileceksiniz

Z�mer S�resinin 47 . Ayetinde
E�er yery�z�nde bulunan her �ey t�m�yle ve onlarla beraber bir o kadar� da zulmedenlerin olsa, k�yamet g�n� k�t� azaptan kurtulmak i�in elbette onlar� verirlerdi. Art�k, hi� hesap etmedikleri �eyler Allah taraf�ndan kar��lar�na ��km��t�r.

Z�mer S�resinin 60 . Ayetinde
K�yamet g�n� Allah’a kar�� yalan s�yleyenleri g�r�rs�n, y�zleri kapkara kesilmi�tir. B�y�kl�k taslayanlar i�in cehennemde bir yer mi yok!?

Z�mer S�resinin 67 . Ayetinde
Allah’�n kadrini gere�i gibi bilemediler. Yery�z� k�yamet g�n�nde b�t�n�yle O’nun elindedir. G�kler de O’nun kudretiyle d�r�lm��t�r. O, onlar�n ortak ko�tuklar�ndan uzakt�r, y�cedir.

40 - M�'M�N S�RES�
56 ve 57. �yetler hari� Mekke d�neminde inmi�tir. 85 �yettir. S�re, ad�n� 28. �yette ge�en “m�’min” kelimesinden alm��t�r. M�’min inanan kimse demektir. �yette s�z� edilen m�’min, Firavun ailesinin; gizlice iman eden ve �evresindekileri hakka y�nlendirmeye �al��an bir ferdidir. Ayr�ca s�re, Allah’�n s�fatlar�ndan biri olan ve 3. �yette ge�en “��fir” kelimesinden dolay� “��f�r s�resi” diye de an�lmaktad�r. “��fir”, ba���layan demektir. S�rede ba�l�ca, Allah’�n birli�ini g�steren baz� delillere yer verilerek k�yametle ilgili tasvirler yap�lmaktad�r.

M�’min S�resinin 46 . Ayetinde
(�yle bir) ate� ki, onlar sabah-ak�am ona sunulurlar. K�yametin kopaca�� g�nde de, “Firavun ailesini azab�n en �iddetlisine sokun” denilecektir.

M�’min S�resinin 59 . Ayetinde
K�yamet g�n� mutlaka gelecektir, bunda hi� ��phe yoktur. Fakat insanlar�n �o�u buna inanmazlar.

Fussilet S�resinin 40 . Ayetinde
�yetlerimiz konusunda (yalanlama amac�yla) do�ruluktan sapanlar bize gizli kalmaz. O halde k�yamet g�n�nde ate�e at�lan m�, yoksa g�ven i�inde gelen kimse mi daha iyidir? Diledi�inizi yap�n. ��phesiz o, yapt�klar�n�z� hakk�yla g�rmektedir.

Fussilet S�resinin 47 . Ayetinde
K�yametin ne zaman kopaca��na ili�kin bilgi O’na havale edilir. Meyveler tomurcuklar�ndan ancak O’nun bilgisi alt�nda ��kar, di�i ancak O’nun bilgisi alt�nda hamile kal�r ve do�urur. Allah onlara, “Nerede bana ortak ko�tuklar�n�z?” diye seslendi�i g�n ��yle derler: “Sana arz ederiz ki, i�imizden onlar� g�ren hi�bir kimse yok.”

Fussilet S�resinin 50 . Ayetinde
Andolsun! Ba��na gelen bir zarardan sonra kendisine taraf�m�zdan bir rahmet tatt�rsak mutlaka “Bu benim hakk�md�r, K�yametin kopaca��n� da sanm�yorum. Andolsun, Rabbime d�nd�r�l�rsem, ��phesiz O’nun yan�nda benim i�in daha g�zel �eyler vard�r” der. Andolsun, biz ink�r edenlere yapt�klar�n� mutlaka haber verece�iz ve andolsun, onlara mutlaka a��r az�ptan tatt�raca��z.

42 - ��R� S�RES�
Mekke d�neminde inmi�tir. 53 �yettir. S�re, ad�n� 38. �yette ge�en “��r�” kelimesinden alm��t�r. ��r� dan��ma demektir. S�rede ba�l�ca m�sl�manlar�n i�lerini kendi aralar�nda dan��ma yoluyla y�r�tt�kleri, ayr�ca kainatta Allah’�n birli�ini g�steren deliller ve k�yamet g�n�n�n halleri konu edilmektedir.

��r� S�resinin 17 . Ayetinde
Allah, hak olarak Kitab’� ve mizan�3 indirendir. Sen nereden bileceksin belki de o saat (k�yamet) yak�nd�r.

��r� S�resinin 18 . Ayetinde
K�yamete inanmayanlar, onun �abuk kopmas�n� isterler. �nananlar ise, ondan korkarlar ve onun ger�ek oldu�unu bilirler. �yi bilin ki, K�yamet g�n� hakk�nda tart��anlar derin bir sap�kl�k i�indedirler.

��r� S�resinin 45 . Ayetinde
Ate�e sunulurken onlar�n zilletten ba�lar�n� �ne e�mi�, g�z ucuyla gizli gizli bakt�klar�n� g�r�rs�n. �nananlar da, “��te as�l ziyana u�rayanlar, k�yamet g�n� kendilerini ve ailelerini ziyana sokanlard�r” diyecekler. �yi bilin ki z�limler, s�rekli bir az�p i�indedirler.

Zuhruf S�resinin 61 . Ayetinde
��phesiz o K�yametin (kopaca��n�n) bir bilgisidir. Art�k onun hakk�nda asla ��phe etmeyin, bana uyun, bu do�ru bir yoldur.

Zuhruf S�resinin 66 . Ayetinde
Onlar (bu tav�rlar�yla) ancak, k�yamet g�n�n�n kendilerine ans�z�n gelmesini beklemektedirler, halbuki bunun fark�nda de�illerdir.

Zuhruf S�resinin 85 . Ayetinde
G�klerin, yerin ve ikisi aras�ndaki her �eyin h�k�mranl��� kendisine ait olan Allah y�cedir! K�yametin bilgisi de yaln�z O’nun kat�ndad�r ve yaln�zca O’na d�nd�r�leceksiniz.

C�siye S�resinin 17 . Ayetinde
Onlara din i�i konusunda a��k deliller verdik. Ama onlar ancak kendilerine bilgi geldikten sonra, aralar�ndaki hasetten dolay� ayr�l��a d��t�ler. ��phesiz Rabbin, hakk�nda ayr�l��a d��t�kleri �eyler konusunda k�yamet g�n�, aralar�nda h�k�m verecektir.

C�siye S�resinin 26 . Ayetinde
De ki: “Allah sizi ya�at�yor. Sonra sizi �ld�recek, sonra da kendisinde ��phe olmayan K�yamet g�n�nde sizi bir araya getirecek, ama insanlar�n �o�u bilmezler.”

C�siye S�resinin 27 . Ayetinde
G�klerin ve yerin h�k�mranl��� Allah’�nd�r. K�yamet kopaca�� g�n, i�te o g�n b�t�la sapanlar h�srana u�rayacaklard�r.

C�siye S�resinin 32 . Ayetinde
“��phesiz, Allah’�n va’di ger�ektir, k�yamet hakk�nda hi�bir ��phe yoktur” dendi�i zaman ise; “K�yametin ne oldu�unu bilmiyoruz, sadece zannediyoruz. Biz bu konuda kesin kanaat sahibi de�iliz” demi�tiniz.

Ahk�f S�resinin 5 . Ayetinde
Kim, Allah’� b�rak�p da, k�yamet g�n�ne kadar kendisine cevap veremeyecek �eylere tapandan daha sap�kt�r? Oysa onlar, bunlar�n tap�nmalar�ndan habersizdirler.
Ahk�f S�resinin 6 . Ayetinde
�nsanlar (k�yamet g�n�) topland���nda, o tapt�klar� kendilerine d��man oluverir, onlar�n ib�detlerini de ink�r ederler.

Muhammed(*) S�resinin 18 . Ayetinde
Onlar k�yametin kendilerine ans�z�n gelmesinden ba�ka bir �ey beklemiyorlar. Muhakkak onun alametleri gelmi�tir (ama ���t alm�yorlar). K�yamet kendilerine gelip �at�nca ���t almalar� kendilerine ne fayda verecek?

Necm S�resinin 57 . Ayetinde
Yakla�makta olan (K�yamet iyice) yakla�t�.

Kamer S�resinin 1 . Ayetinde
K�yamet yakla�t� ve ay yar�ld�.1

Kamer S�resinin 46 . Ayetinde
Hay�r, k�yamet, onlar�n (g�recekleri as�l azab�n) vaktidir. K�yamet (azab�) ise daha m�thi� ve daha ac�d�r.

55 - RAHM�N S�RES�
Mekke d�neminde inmi�tir. 78 �yettir. S�re, ad�n� ilk �yeti olu�turan ve Allah’�n s�fatlar�ndan biri olan “er-Rahm�n” kelimesinden alm��t�r. S�rede ba�l�ca, Allah’�n nimetleri, birli�ini ve kudretini g�steren kainat delilleri ve g�nahk�rlar�n k�yamette kar��la�acaklar� korku ve �iddet konu edilmektedir.

56 - V�KI'A S�RES�
Mekke d�neminde inmi�tir. 96 �yettir. S�re, ad�n� birinci �yette ge�en “el-v�k�’a” kelimesinden alm��t�r. V�k�’a, ger�ekle�en, meydana gelen olay demektir. Burada k�yameti ifade etmektedir. S�rede ba�l�ca, k�yametin kopmas�ndan �nceki ve sonraki deh�etli haller ve insanlar�n amellerine g�re i�inde yer alaca�� gruplar konu edilmektedir.

V�k�’a S�resinin 1,2 . Ayetinde
Kesin ger�ekle�ecek (olan K�yamet) koptu�u zaman, onun kopu�unu yalanlayacak kimse olmayacakt�r.

M�c�dele(*) S�resinin 7 . Ayetinde
G�klerdeki ve yerdeki her �eyi Allah’�n bildi�ini g�rm�yor musun? �� ki�i gizlice konu�maz ki, d�rd�nc�leri O olmas�n. Be� ki�i gizlice konu�maz ki alt�nc�lar� O olmas�n. Bundan daha az, yahut daha �ok da olsalar, nerede olurlarsa olsunlar, O mutlaka onlarla beraberdir. Sonra onlara yapt�klar�n� K�yamet g�n� haber verecektir. Allah her �eyi hakk�yla bilir.

M�mtehine(*) S�resinin 3 . Ayetinde
Yak�nlar�n�z ve �ocuklar�n�z size asla fayda vermeyecektir. K�yamet g�n� Allah aran�z� ay�racakt�r. Allah, yapt�klar�n�z� hakk�yla g�rendir.

64 - TE��BUN S�RES�
Medine d�neminde inmi�tir. 18 �yettir. S�re, ad�n� 9. �yette ge�en “et-Te��bun” kelimesinden alm��t�r. Te��bun, aldanma demektir. �nanmayanlar�n aldan��lar�, K�yamet g�n�nde a��k�a ortaya ��kaca�� i�in bug�ne “Yevm�’t-Te�abun (aldanma g�n�)” denmi�tir. S�rede ba�l�ca m�’min olsun, k�fir olsun herkesin eksiklik ve kusurlar�n�n k�yamet g�n� a���a ��kaca�� konu edilmektedir.

Kalem S�resinin 39 . Ayetinde
Yahut bizden, her ne h�kmederseniz mutlaka �yle olaca��na dair K�yamete kadar s�recek kesin s�zler mi ald�n�z?

Kalem S�resinin 42,43 . Ayetinde
Bald�rlar�n a��laca�� (i�lerin zorla�aca��) ve k�firlerin secdeye �a�r�l�p da g�zleri d��m�� ve kendilerini zillet kaplam�� bir halde buna g�� yetiremeyecekleri g�n� (K�yamet g�n�n�) d���n. Halbuki onlar sa�l�klar�nda secde etmeye �a�r�l�yorlar(ve buna yana�m�yorlar)d�.

69 - H�KKA S�RES�
Mekke d�neminde inmi�tir. 52 �yettir. S�re, ad�n� birinci �yeti olu�turan “el-H�kka” kelimesinden alm��t�r. H�kka, mutlaka ger�ekle�ecek olan k�yamet demektir. S�rede ba�l�ca, K�yameti inkar edenlerin g�recekleri cezalar ve m�’minler ile kafirlerin deh�etli K�yamet g�n�ndeki halleri konu edilmektedir.

H�kka S�resinin 1 . Ayetinde
Ger�ekle�ecek olan k�yamet!

H�kka S�resinin 2 . Ayetinde
Nedir o ger�ekle�ecek olan k�yamet?

H�kka S�resinin 3 . Ayetinde
Ger�ekle�ecek olan k�yametin ne oldu�unu sen ne bileceksin?1

H�kka S�resinin 4 . Ayetinde
Sem�d ve �d kavimleri, y�reklerini hoplatacak olan b�y�k felaketi (K�yameti) yalanlad�lar.

H�kka S�resinin 13,14,15 . Ayetinde
S�r’a bir defa �f�r�l�nce, yery�z� ve da�lar kald�r�l�p birbirine bir �arpt�r�l�nca, i�te o g�n olacak olmu�(k�yamet kopmu�)tur.

M�zzemmil S�resinin 14 . Ayetinde
Yerin ve da�lar�n sars�laca�� ve da�lar�n ak�p giden kum y���n� olaca�� g�n� (k�yameti) hat�rla.

M�zzemmil S�resinin 17 . Ayetinde
Hal b�yle iken inkar ederseniz, �ocuklar� ak sa�l� ihtiyarlara �evirecek olan bir g�nden (k�yametten) nas�l korunursunuz?

K�y�me S�resinin 1 . Ayetinde
K�yamet g�n�ne yemin ederim.

K�y�me S�resinin 5 . Ayetinde
Fakat insan �n�n� (gelece�ini, k�yameti) yalanlamak ister.2

K�y�me S�resinin 6 . Ayetinde
“O k�yamet g�n� ne zaman?” diye sorar.

77 - M�RSEL�T S�RES�
Mekke d�neminde inmi�tir. 50 �yettir. S�re, ad�n� birinci �yette ge�en “el-M�rsel�t” kelimesinden alm��t�r. M�rsel�t, g�nderilenler demektir. S�rede ba�l�ca, k�yametin, hesap ve azab�n ger�ekle�ece�i, Allah’�n kudreti ve g�nahk�rlar�n ak�beti konu edilmektedir.

M�rsel�t S�resinin 1,2,3,4,5,6,7 . Ayetinde
Ard arda g�nderilenlere, kas�rga gibi esenlere, hakk�yla yayanlara, hakk�yla ay�ranlara, �z�r ya da uyar� olmak �zere ���t b�rakanlara andolsun ki, uyar�ld���n�z (K�yamet) mutlaka ger�ekle�ecektir.

M�rsel�t S�resinin 11 . Ayetinde
Peygamberler i�in (�mmetlerine �ahitlik etmek �zere) vakit belirlendi�i zaman (k�yamet ger�ekle�ir).

78 - NEBE' S�RES�
Mekke d�neminde inmi�tir. 40 �yettir. S�re, ad�n� ikinci �yette ge�en “en-Nebe’” kelimesinden alm��t�r. Nebe’, haber demektir. S�rede �l�m �tesi hayat�n varl���n� ispat �er�evesinde, k�yamet, �ld�kten sonra dirilme ve hesap i�in toplanma konular�na yer verilmektedir.

N�zi’�t S�resinin 34,35 . Ayetinde
En b�y�k felaket (k�yamet) geldi�i zaman, o g�n insan yapt�klar�n� hat�rlar.

N�zi’�t S�resinin 42 . Ayetinde
Sana, k�yametin ne zaman kopaca��n� soruyorlar.

N�zi’�t S�resinin 46 . Ayetinde
K�yameti g�rd�kleri g�n onlar, sanki d�nyada ancak bir ak�am, yahut bir ku�luk vakti kadar kalm�� gibidirler.

80 - ABESE S�RES�
Mekke d�neminde inmi�tir. 42 �yettir. S�re, ad�n� birinci �yetteki “abese” fiilinden alm��t�r. “Abese”, “y�z�n� ek�itti” demektir. S�rede ba�l�ca, itikat, peygamberlik, Allah’�n kudreti ve k�yamet halleri konu edilmektedir.

81 - TEKV�R S�RES�
Mekke d�neminde inmi�tir. 29 �yettir. S�re, ad�n� birinci �yette ge�en “k�vviret” fiilinin mastar�ndan alm��t�r. Tekv�r, d�rmek demektir. S�rede ba�l�ca, k�yamet, vahiy ve peygamberlik konular� ele al�nmaktad�r.

Mutaffif�n S�resinin 15 . Ayetinde
Hay�r, ��phesiz onlar, k�yamet g�n� Rablerini g�rmekten mahrum b�rak�lacaklard�r.

B�r�c S�resinin 2 . Ayetinde
Va’dedilmi� g�ne (k�yamete) andolsun,

Fecr S�resinin 21 . Ayetinde
Hay�r, yery�z� (k�yamet sars�nt�s�yla) par�a par�a olup da��ld��� zaman,

101 - K�R�'A S�RES�
Mekke d�neminde inmi�tir. 11 �yettir. “K�ri’a”, vuran, �arpan, kap�y� �alan, y�rekleri hoplatan �ey demektir. Burada, k�yamet g�n�n� ifade etmektedir

K�yametten �nce olacaklar

Verildimi bilm�yorum ama verildiyse kusura bakmay�n
Beyrutlu alim Nebhani'nin, "Peygamberimizin Mucizeleri" adl� bir kitab�var. Ba
�tan sona Efendimiz (sav) Hazretleri'nin mucizeleri ile mucizeli s�zlerinin
yer ald��� bu Arap�a eserde, k�yamet alametlerini anlatan hadisler de s�
ralanm��t�r.

Bug�n sizlere i�te bu k�yamet alametlerini anlatan hadislerin meallerinden
bir demet sunmak istiyorum. San�r�m hadis meallerini okuyunca siz de,
ibretle d���n�p hayretle tefekk�r edeceksiniz. Daha fazla araya girmeden
sizi baz� meallerle ba� ba�a b�rak�yorum.

1- K�yametten �nce �yle bir devir gelecek ki, dinini koruyan kimse avucunda
ate� tutan kimse gibi olacakt�r!..

2- K�yamet kopmadan �nce d�nyada s�n�rs�z zevku safay� sorumsuz kimseler
s�recektir.

3- Ahir zamanda ibadet edenlerin �o�u bilgisiz m�min, ibadet etmeyenlerin
�o�u da itikats�z bilgin olacakt�r.

4- K�yamet kopmadan �nce idareciler �o�alacak, fakat g�venilecek idareci
azalacakt�r!..

5- K�yamet kopmadan �nce toplumda de�eri en az olan m�minler olacakt�r!..

6- K�yamet kopmadan �nce hayata haram helal tan�mazlar hakim olacakt�r.

7- K�yamet kopmadan �nce ekonomi her de�erin �n�ne ge�ecek, okur yazarl�k
artacak, ancak yalanc�l�k da yayg�nla�acakt�r.

8- K�yamet kopmadan �nce emanete ihanet edilecek, zekat vermek azalacak,
din� ilimlere ilgi azalacak, din� de�erler arkaya at�lacakt�r.

9- Ahir zamanda '�nsan�n k�pek b�y�tmesi, �ocuk b�y�tmesinden daha uygun'
diyenler ��kacakt�r. O zamanda b�y�klere sayg� kalkacak, k���klere �efkat
yok olacak, yol kenarlar�nda uygunsuz haller g�r�lecek, baz� insanlar da
koyun postu giymi� kurtlar haline gelecektir.

10- Aya�� ��plak, ba�� kabak bilgisiz �obanlar�n zenginle�ip y�ksek
binalarda s�n�rs�z bir israf i�inde ya�amaya ba�lad�klar�n� g�rd���n�z zaman
k�yameti bekleyin.

11- ��ler ehlinden ba�kas�na verildi�i zaman k�yameti bekleyin.

12- K�yamet kopmadan �nce akrabal�k ba�� kopacak, yak�nlar
birbirinden �ikayet�i
hale gelecek, mal me�ru olmayan yollardan kazan�lacak, fakir kendi s�k�nt�s�yla
ba� ba�a b�rak�lacakt�r.

13- K�yamet kopmadan Allah i�in dostluk azalacakt�r.

14- Yirmi kadar insan bir araya geldi�i halde i�lerinde samimi bir dindar
bulunmad��� zaman k�yameti bekleyin.

15- Bir zaman gelecek, harama girmeden ge�im sa�lamak zorla�acakt�r.

16- Bir zaman gelecek, baz� e� ve �ocuklar, aile reisini g�c�nden fazla
harcama yapmaya zorlayacak, haram i�leri yapmas�na sebep olacaklard�r.

17- Bir zaman gelecek ki, dindar insan, dindarl���n� toplumdan gizleme
ihtiyac� duyacakt�r.

18- Benden sonra sabr�n �ok �nem kazanaca�� bir devir gelecektir. �yle
g�nlerde dinine sab�rla, sadakatle ba�l� kalan kimselere, �ncekilere
verilenlerden tam elli kat fazla sevap verilecektir!.. ��nk� onlar�n �artlar
� bazen, �ncekilerden de a��r olacakt�r. Adil-i Mutlak olan Allah, zorluklar
�n �oklu�u nispetinde de m�kafatlar�n� �o�altacakt�r.https://www.msxlabs.org/images/smilies/eek.gif
Allah'�m sen o g�nleri bize g�sterme

KIYAMET G�N�, D�R�L�� VE HESAP VERME Sur'a �f�r�ld�; b�ylece Allah'�n diledikleri d���nda, g�klerde ve yerde olanlar �arp�l�p-y�k�l�verdi. Sonra bir daha ona �f�r�ld�, art�k onlar aya�a kalkm�� durumda g�zetliyorlar. Yer, Rabbi'nin nuruyla par�ldad�; (orta yere) kitap kondu; peygamberler ve �ahidler getirildi ve aralar�nda hak ile h�k�m verildi, onlar haks�zl��a u�rat�lmazlar. (Z�mer Suresi, 68-69)

Sur'a ilk olarak �flenmesiyle birlikte yer ve g�k parampar�a edilmi� ve maddesel evren �lm��t�r. Canl� hi�bir varl�k kalmam��t�r. Ayetin ifadesiyle, "yer ba�ka bir yere, g�kler de ba�ka g�klere d�n��t�r�lm��t�r". (�brahim Suresi, 48) Bu d�n���mden sonra mah�er g�n� i�in haz�rlanan ortam ��yledir:
Sana da�lar hakk�nda soruyorlar. De ki: "Benim Rabbim, onlar� darmada��n edip savuracak"
"Yerlerini bombo�, ��r��plak b�rakacakt�r."
"Orada ne bir e�rilik g�receksin, ne de bir t�msek." (Taha Suresi, 105-107)
��te hesap g�n� insanlar�n �zerinde dirilip, biraraya gelip, hesaplar�n� ve ak�betlerini bekleyecekleri yer budur. Art�k s�ra insanlar�n diriltilip tek olan, kahhar olan Allah'�n huzuruna ��kar�lmalar�na gelmi�tir. Ve Sur'a ikinci kez �f�r�l�r. D�nya hayat�nda ahireti ve yeniden dirili�i inkar eden insan bir daha uyanmay� hi� beklemedi�i kabrinin i�inden d��ar� at�l�r. Sur'a bu ikinci �f�r�l�� ve insanlar�n dirilmesi Kuran'da ��yle ge�er:
Sur'a �f�r�ld�; b�ylece Allah'�n diledikleri d���nda, g�klerde ve yerde olanlar �arp�l�p-y�k�l�verdi. Sonra bir daha ona �f�r�ld�, art�k onlar aya�a kalkm�� durumda g�zetliyorlar. Yer, Rabbinin nuruyla par�ldad�... (Z�mer Suresi, 68-69)

�L�LER�N MEZARLARINDAN �IKMASI
�nsanlar�n dirili�leri esnas�nda ve dirildikten sonraki durumlar� ayetlerde ayr�nt�l� olarak tarif edilmi�tir. Kuran'da haber verildi�ine g�re o b�y�k dirili� ��yle ger�ekle�ir:
- Sur'a ikinci kez �f�r�lmesiyle birlikte topra��n alt�ndan d��ar� �a�r�lan insanlar, yay�lan �ekirgeler gibi ve h�zla ko�arak kabirlerinden d��ar� ��karlar.
G�zleri 'zillet ve deh�etten d��m�� olarak', sanki 'yay�lan' �ekirgeler gibi kabirlerinden ��karlar. (Kamer Suresi, 7)
... Sonra sizi yerden (topra��n alt�ndan) bir (kere) �a��rma ile �a��rd��� zaman, hemencecik siz (bir de bakars�n�z ki) ��kar�lm��s�n�z. (Rum Suresi, 25)
O g�n yer, onlardan �atlay�p-ayr�l�r da (onlar,) h�zla ko�arlar. ��te bu, Bize g�re olduk�a-kolay olan bir ha�ir (sizi birarada toplama)d�r. (Kaf Suresi, 44)
- Kendilerini �a��ran �a��r�c�ya do�ru y�nelirler ve dikili bir �eye do�ru y�nelmi� gibi boyunlar�n� �a��r�c�ya uzatm�� olarak ko�maya ba�larlar. Ve bu �a�r� daha �nce benzerine rastlanm�� bir �a�r� da de�ildir:
... O �a��r�c�n�n 'ne tan�nm��, ne g�r�lm��' bir �eye �a��raca�� g�n... (Kamer Suresi, 6)
O g�n, kendisinden sapma imkan� olamayan �a��r�c�ya uyacaklar... (Taha Suresi, 108)
... sanki onlar dikili bir �eye y�nelmi� gibidirler. (Mearic Suresi, 43)
D�nyada Allah'�n s�n�rlar�n� tan�mayan, Allah'a itaat etmeyen, kendi ba��n�n dikine giden, b�y�klenen inkarc�, dirilir dirilmez birden boyun e�ici, bir hale gelmi�tir. Ne olup bitti�ini sorgulamadan, kay�ts�z �arts�z bu �a�r�ya icabet eder. D�nyadaki imtihan sona erdi�i i�in ba�ka se�im �ans� da yoktur zaten. Aksini yapmay� istese de yapamaz. Hatta isteyemez bile. Bu �a�r�ya kar�� koymaya hi�bir g�c� yoktur. O nedenle bu g�n�n "zorlu bir g�n" oldu�unu ger�ekten hissetmi�tir:
Boyunlar�n� �a��rana do�ru uzatm�� olarak ko�arlarken, kafirler derler ki: "Bu, zorlu bir g�n." (Kamer Suresi, 8)
- Kafirler ba�lar�n� dikerek ko�arlar, g�zler d�nmez, hareket edemez. Herkes kay�ts�z �arts�z bir itaat i�indedir. O g�n insanlar�n sahip olabilece�i tek ge�erli ve de�erli �ey imand�r. O da kafirlerde yoktur. Bu y�zden kalpleri bombo�tur:
Ba�lar�n� dikerek ko�arlar, g�zleri kendilerine d�n�p-�evrilmez. Kalbleri (sanki) bombo�tur. (�brahim Suresi, 43)
- Tek bir merkeze do�ru dalga dalga s�z�l�rler.
Sur'a �f�r�lece�i g�n, art�k siz dalga dalga geleceksiniz. (Nebe Suresi, 18)
Sur'a �f�r�lm��t�r; b�ylece onlar kabirlerinden (diriltilip) Rablerine do�ru (dalgalar halinde) s�z�l�p-giderler. Demi�lerdir ki: "Eyvahlar bize, uykuya-b�rak�ld���m�z yerden bizi kim diriltip-kald�rd�? Bu, Rahman (olan Allah)�n va'detti�idir, (demek ki) g�nderilen (el�i)ler do�ru s�ylemi�". (Yasin Suresi, 51-52)
Bu "eyvah" �ok b�y�k bir panik ve hayal k�r�kl���n�n ifadesidir. ��nk� kendi dirili�ine bizzat �ahit olan kafir, hayat� boyunca kendisine bunu haber veren el�ilerin ger�ekten do�ru s�ylediklerini anlam��t�r. Dolay�s�yla bunu inkar edenlere m�jdelenen, "d�n��� olmayan ebedi azab"� da bizzat ya�ayaca��n� idrak etmi�tir. Art�k bundan hi�bir ��phesi yoktur. "Ebedi uyku" diye bir �ey olmad���n� anlam��t�r. Kendisine vaat edilenlerin birer birer ba��na gelece�inden, hi�bir kurtulu� �midi olmad���ndan emindir.
- Kafirlerin genel ruh halleri korku, deh�et, y�lg�nl�k, �a�k�nl�k ve �aresizlik, genel g�r�n�mleri ise daha da deh�et vericidir. Y�zleri kapkarad�r; toz, karart� ve zillet (a�a��lanma) kaplam��t�r:
O g�n, �yle y�zler vard�r ki, 'zillet i�inde a�a��lanm��t�r.' (Ga�iye Suresi, 2)
Ve o g�n �yle y�zler vard�r ki �zerini toz b�r�m��t�r. Bir karart� sar�p kaplam��t�r. ��te onlar da, kafir facir olanlard�r. (Abese Suresi, 40-42)
K�yamet g�n�, Allah'a kar�� yalan s�yleyenlerin y�zlerinin kapkara oldu�unu g�r�rs�n. B�y�klenenler i�in cehennemde bir konaklama yeri mi yok? (Z�mer Suresi, 60)
- Kafirler k�yamet g�n� k�r olarak ha�redilirler.
Kim de benim zikrimden y�z �evirirse, art�k onun i�in s�k�nt�l� bir ge�im vard�r ve biz onu k�yamet g�n� k�r olarak ha�redece�iz.
O da (��yle) demi� olur: "Ben g�rmekte olan biriyken, beni niye k�r olarak ha�rettin Rabbim?"
(Allah da) Der ki: "��te b�yle, sana ayetlerimiz gelmi�ti, fakat sen onlar� unuttun, bug�n de sen i�te b�yle unutulmaktas�n." (Taha Suresi, 124-126)
Allah, kimi hidayete erdirirse, i�te o, hidayet bulmu�tur, kimi sapt�r�rsa onlar i�in O'nun d���nda asla veliler bulamazs�n. K�yamet g�n�, biz onlar� y�z�koyun k�rler, dilsizler ve sa��rlar olarak ha�rederiz. Onlar�n bar�nma yerleri cehennemdir; ate�i s�kun bulduk�a, ��lg�n alevini onlara artt�r�r�z. (�sra Suresi, 97)
- Kafirlerin bu k�r g�zleri de korkun�luk ve i�ren�liklerini art�r�r bir �ekildedir. Allah kafirlerin g�zlerinin alaca�� �ekli ��yle ifade etmektedir:
Sur'a �f�r�lece�i g�n, biz su�lu-g�nahkarlar� o g�n, (y�zleri kara, g�zleri) g�mg�k (kaskat� ve k�r) olarak' toplayaca��z. (Taha Suresi, 102)
Bu korkun�, ayn� zamanda da a�a��l�k g�r�n�mleriyle kafirler ilk bak��ta, m�minlerden ayr�l�rlar. D�nyadayken kibir ve g�steri� i�inde, Allah'�n ayetlerine kar�� sava� a�an, b�y�klenen bu g�ruhun sonlar�n�n ba�lang�c� i�te b�yle olur.

O G�N DOSTLUK, AKRABA�LIK, YAKINLIK VE YARDIMLA�MA YOKTUR
O g�n insan�n ba�kalar�yla, hatta kendi annesi, babas�, e�i ve �ocuklar�yla bile ilgilenmeye ne hali ne f�rsat� vard�r. Mah�er g�n�n�n �iddeti ve ola�an�st� korkusu herkesi kendi derdine d���r�r. Allah, o dirili� g�n�n�, �teki ad�yla din g�n�n� ��yle tarif etmektedir:
Din g�n�n� sana bildiren �ey nedir? Ve yine din g�n�n� sana bildiren �ey nedir? Hi�bir nefsin bir ba�ka nefse herhangi bir �eye g�� yetiremeyece�i g�nd�r; o g�n emir yaln�zca Allah'�nd�r. (�nfitar Suresi, 17-19)
Fakat 'kulaklar� patlat�rcas�na olan o g�rleme' geldi�i zaman, ki�i o g�n, kendi karde�inden ka�ar,
Annesinden ve babas�ndan, E�inden ve �ocuklar�ndan, O g�n, onlardan her birisinin kendine yetecek bir i�i vard�r. (Abese Suresi, 33-37)
D�nya hayat�nda ki�inin en �ok de�er verdi�i put edindi�i ba�lar, b�ylece Allah'�n azab� kar��s�nda parampar�a olur. Art�k insanlar aras�ndaki d�nyevi yak�nl�klar�n, soy ba�lar�n�n hi�bir anlam� kalmam��t�r. De�eri olan tek �ey, imand�r:
B�ylece Sur'a �f�r�ld��� zaman art�k o g�n aralar�nda soylar (veya soyba�lar�) yoktur ve (�st�nl�k unsuru olarak soylulu�u veya birbirlerine durumlar�n�) soru�turmazlar da. Art�k kimin tart�s� a��r basarsa, i�te onlar, kurtulu�a erenlerin ta kendileridir. Kimin tart�s� hafif gelirse, i�te onlar da kendi nefislerini h�srana u�ratanlar, cehennemde de ebedi olarak kalacak olanlard�r." (M�minun Suresi, 101-103)
D�nyadaki ba�lar ve ili�kiler �yle bir par�alan�r ki, s�zde en �ok sevilen o�ullar, e�ler, karde�ler, hatta b�t�n soy, inkarc�lar taraf�ndan azaba kar��l�k fidye olarak teklif edilir:
(B�yle bir g�nde) Hi�bir yak�n dost bir yak�n dostu sormaz. Onlar birbirlerine g�sterilirler. Bir su�lu-g�nahkar, o g�n�n azab�na kar��l�k olmak �zere, o�ullar�n� fidye olarak vermek ister. Kendi e�ini ve karde�ini. Ve onu bar�nd�ran a�iretini de. Yery�z�nde bulunanlar�n t�m�n� (verse de); sonra bir kurtulsa. Hay�r; (hi�biri kabul edilmez). Do�rusu o (cehennem), cay�r cay�r yanmakta olan ate�tir. (Mearic Suresi, 10-15)
Mah�er g�n� ya�anacak olan bu "fidye teklifi", inkarc�lar�n ger�ekte ne kadar nank�r olduklar�n�n ve menfaatleri do�rultusunda nas�l ac�mas�zca hareket ettiklerinin bir g�stergesidir. Bu teklif, d�nya hayat�n�n ne denli bo� oldu�unu da g�sterir. D�nya hayat�nda �o�u insan k���k ��karlar pe�inde ko�ar. �yi bir i�, g�zel bir ev, para, makam mevki sahibi olmak u�runa b�t�n bir �m�r �al���l�r. Buna kar��n, Kuran'da haber verildi�i �zere tek bir kad�n de�il d�nyadaki kad�nlar�n t�m�, tek bir ev de�il d�nyadaki b�t�n m�lkler, yery�z�n�n alt�n ve g�m�� b�t�n hazineleri, hatta b�t�n d�nya, mah�er g�n�n�n azab�ndan kurtulmak i�in fidye olarak verilmek istenecektir. Ama elbette bu umutsuz bir �abad�r ve insan� hi�bir �ekilde kurtaramaz. O m�lklerin sahibi zaten Allah't�r. �nsan�n kurtulu�u ise, bir daha geri d�nemeyece�i d�nya hayat�nda kalm��t�r. Vakit �ok ge�tir ve cehennemin ate�i ona vaat olundu�u gibi yanmaya ba�lam��t�r.

�NSANLARIN HESAP ���N TOPLANMALARI
Kuran'da, insan�n ya�am�n�n ger�ek anlam� ��yle a��klan�r:
Ey insan, ger�ekten sen, hi� durmaks�z�n Rabbine do�ru bir �aba harcay�p durmaktas�n; sonunda O'na varacaks�n. (�n�ikak Suresi, 6)
Hayat�m�z boyunca ne yaparsak yapal�m, harcad���m�z b�t�n �abalar�n sonucunda ula�aca��m�z son nokta, Allah'�n huzuruna ��kaca��m�z and�r. T�m bu hayat�n amac�, O'na kulluk etmektir. Hayat�n en �nemli an� ise, Allah'a hesap verece�imiz mah�er g�n�d�r.
D�nyadaki ya�am�m�z boyunca ge�en her g�n, bizi o mah�er g�n�ne biraz daha yak�nla�t�r�r. Ge�en her saat, her dakika, hatta her saniye, �l�me, yeniden dirili�e ve hesaba do�ru at�lm�� bir ad�md�r. Hayat, bir kum saati gibi s�rekli olarak bu y�ne do�ru akar. Saati durdurman�n ya da geri �evirmenin yolu yoktur. T�m insanlar, bu yolu izleyeceklerdir. Allah, Kuran'da ��yle h�kmetmektedir:
��phesiz onlar�n d�n��leri Bize'dir. Sonra onlar� hesaba �ekmek de elbette Bize aittir. (Ga�iye Suresi, 25-26)
�u an d�nyada yakla��k 6 milyar insan ya�amakta. Bu say�ya �imdiye dek ya�am�� ve bundan sonra da ya�ayacak insanlar�n say�s�n� eklersek, mah�er (dirili�) g�n� mezarlar�ndan ��k�p toplanacak insan kalabal��� ve bunun olu�turaca�� ola�an�st� tablo hakk�nda bir fikir edinebiliriz. �lk insan Hz. Adem'den, k�yamet g�n� can� al�nacak son inkarc�ya kadar yery�z�nde ya�am�� insanlar�n t�m� bu mah�er meydan�nda biraraya gelecektir. Say�s� milyarlarla ifade edilebilecek bu insan toplulu�unun olu�turaca�� manzara son derece g�rkemli olacakt�r. Fakat ayn� zamanda bir o kadar da �rk�nt�c� ve deh�et verici olaca�� kesindir. Allah'�n huzurunda toplanma an� ve insanlar�n durumu Kuran'da ��yle anlat�l�r:
O g�n, kendisinden sapma imkan� olamayan �a��r�c�ya uyacaklar. Rahman (olan Allah)a kar�� sesler k�s�lm��t�r; art�k bir h�r�lt�dan ba�ka bir �ey i�itemezsin.
O g�n, Rahman (olan Allah)'�n kendisine izin verdi�i ve s�z�nden ho�nut oldu�u kimseden ba�kas�n�n �efaati bir yarar sa�lamaz.
O, �nlerindekini de, arkalar�ndakini de bilir. Onlar ise, bilgi bak�m�ndan O'nu kavray�p ku�atamazlar.
(Art�k b�t�n) Y�zler, diri, kaim olan�n �n�nde e�ik durmu�tur ve zul�m y�klenen ise yok olup gitmi�tir. (Taha Suresi, 108-111)
Kafirlerin b�t�n bir �m�r boyu g�z ard� etti�i, m�minlerin ise �evkle haz�rlan�p bekledi�i hesap an� gelmi�tir. Bu b�y�k mahkeme i�in g�rkemli bir mekan yarat�l�r. O g�n, ayette bahsedildi�ine g�re, "G�k yar�l�p-�atlam��t�r; art�k o g�n, 'sarkm��-za'fa u�ram��t�r.' Melek(ler) ise, onun �evresi �zerindedir. O g�n, Rabbinin ar��n� onlar�n da �st�nde sekiz (melek) ta��r." (Hakka Suresi, 16-17) Bir ba�ka ayette ise, o g�n, "... Ruh ve meleklerin saflar halinde duracaklar� g�n..." (Nebe Suresi, 38) olarak tarif edilir.
Alemlerin Rabbi olan Allah o g�n yaratt��� kullar�ndan hesap soracakt�r. Beraberinde inkar edenler i�in Allah'�n azamet ve �an�na yak���r bir azap kayna�� da yarat�lm��t�r. Cehennem, cay�r cay�r yanmaktad�r. Her�eyin benzersiz ve m�kemmel �ekilde yarat�c�s� olan Allah, kafirler i�in ayn� m�kemmellikte bir azap haz�rlam��t�r. Kimse o g�n O'nun verece�i ac�n�n bir benzerini veremez. Bir ayette ��yle denir:
Hay�r; yer, par�a par�a y�k�l�p darmada��n oldu�u, Rabbin (in buyru�u) geldi�i ve melekler dizi dizi durdu�u zaman; O g�n, cehennem de getirilmi�tir. �nsan o g�n d���n�p-hat�rlar, ancak (bu) hat�rlamadan ona ne fayda? Der ki: "Ke�ke hayat�m i�in, (�nceden bir �eyler) takdim edebilseydim." Art�k o g�n hi� kimse (Allah'�n) verece�i azab gibi azabland�ramaz. O'nun vuraca�� ba�� hi� kimse vuramaz. (Fecr Suresi, 21-26)
�nsan, e�er d�nyadaki ya�am�nda Allah'a kul olmam��sa ve bu b�y�k g�ne iman edip ona haz�rl�k yapmam��sa, pi�manl���n en b�y���n� ya�ayacakt�r. Toprak olmay�, dirilmeye bin kere tercih edecektir. Ancak bu pi�manl���n faydas� yoktur; onu azaptan kurtaramayacakt�r. Aksine, bu pi�manl�k onun i�in yeni bir azap kayna�� olacak, cehennemde �ekece�i fiziksel ac�lar�n �zerine bir de manevi i�kence olarak eklenecektir.

K�TAPLARIN VER�L���, TERAZ�LER VE HESABA �EK�LME
Dirilmenin �a�k�nl��� hen�z atlat�lmadan, hesaba �ekilecek olman�n verdi�i korku ve s�k�nt� ba�lar. �nsan�n d�nyadaki ya�am� s�ras�nda her yapt���, her d���nd��� g�zler �n�ne serilir. En ufak bir ayr�nt� bile unutulmaz. Bir ayete g�re, yap�lan i�, "Ger�ekten bir hardal tanesi a��rl���nda olsa da, (bu,) ister bir kaya par�as�ndan ya da g�klerde veya yer(in derinliklerinde) de bulunsa bile, Allah onu getirir. ��phesiz Allah, latif oland�r, (her�eyden) haberdard�r." (Lokman Suresi, 16)
Cehennemin ve cennetin en yak�n oldu�u bu anda herkes kendi amel defterinden d�nyada ahiret i�in neyi haz�rlad���n� ��renir. Kuran'da, o an ��yle anlat�l�r:
O g�n insanlar, amelleri kendilerine g�sterilsin diye, b�l�k b�l�k f�rlay�p-��karlar. Art�k kim zerre a��rl���nca hay�r i�lerse, onu g�r�r. Art�k kim zerre a��rl���nca bir �er (k�t�l�k) i�lerse, onu g�r�r. (Zelzele Suresi, 6-8)
Kuran'da bildirildi�ine g�re, hesap defterleri inkarc�lara sol ellerinden, m�minlere ise sa� ellerinden verilecektir. "Sa��n adamlar�", bir ayette ��yle anlat�l�r:
Siz o g�n arzolunursunuz; sizden yana hi�bir gizli (�ey), gizli kalmaz. Art�k kitab� sa�-eline verilen ki�i, der ki: "Al�n, kitab�m� okuyun." "��nk� ben, ger�ekten hesab�ma kavu�aca��m� sanm�� (anlam��)t�m." Art�k o, ho�nut bir ya�ama i�indedir. Y�ksek bir cennette. Dev�irilecek (meyve ve e�siz �r�n) leri pek yak�nd�r. "Geride kalan g�nlerde, 'pe�in olarak sunduklar�n�za kar��l�k olmak �zere,' afiyetle yiyin ve i�in." (Hakka Suresi, 18-24)
M�minlerin bu sevin� ve co�kusuna kar��n kafirler �ld�r�c� bir utan� i�indedirler. �lmeyi hatta yok olmay� isterler. �stteki ayetin devam�nda kafirlerin �aresizlikleri ��yle anlat�l�r:
Kitab� sol eline verilen ise; o da, der ki: "Bana ke�ke kitab�m verilmeseydi. Hesab�m� hi� bilmeseydim. Ke�ke o (�l�m her�eyi) kesip bitirseydi. Mal�m bana hi�bir yarar sa�layamad�. G�� ve kudretim yok olup gitti." (Hakka Suresi, 25-29)
Ba�ka ayetlerde, sa��n ve solun adamlar� aras�ndaki fark yine �arp�c� bir �slupla anlat�l�r:
Art�k kimin kitab� sa� yan�ndan verilirse. O, kolay bir hesap (sorgu) ile sorguya �ekilecek. Ve kendi yak�nlar�na sevin� i�inde d�nm�� olacakt�r. Kimin de kitab� ard�ndan verilirse. O da, helak (yok olmay)� �a��racak. ��lg�n alevli ate�e girecek. ��nk� o, (d�nyada) kendi yak�nlar� aras�nda sevin�liydi. Do�rusu o, (Rabbine) bir daha d�nmeyece�ini sanm��t�. Hay�r; ger�ekten Rabbi, kendisini �ok iyi g�rendi. (�n�ikak Suresi, 7-15)
Kitaplardaki ameller, hesap g�n� i�in �zel haz�rlanm�� duyarl� terazilerde tart�l�r. Bu g�n, Allah'�n adaleti kar��s�nda kimse zerre kadar haks�zl��a u�rat�lmaz:
Biz ise, K�yamet g�n�ne ait duyarl� teraziler koyar�z da art�k, hi�bir nefis hi�bir �eyle haks�zl��a u�ramaz. Bir hardal tanesi bile olsa ona (teraziye) getiririz. Hesap g�r�c�ler olarak Biz yeteriz. (Enbiya Suresi, 47)
D�nya hayat�nda yap�lan her amel, en k���k ayr�nt�lar bile eksik kalmaks�z�n bu tart�ya konulmu�tur. Bu tart�n�n ibresi sonsuz azaba veya sonsuz kurtulu� ve mutlulu�a g�t�recek karar� belirler. E�er tart� a��r basarsa cennete, hafif kal�rsa ate� �ukuruna girilecektir. Hi�bir g�� veya yard�mc� o anda insana yard�m edemez:
��te, kimin tart�lar� a��r basarsa, art�k o, ho�nut olunan bir hayat i�indedir. Kimin tart�lar� hafif kal�rsa, art�k onun da anas� (son dura��) "haviye"dir (u�urum). Onun ne oldu�unu (mahiyetini) sana bildiren nedir? O, k�zg�n bir ate�tir. (Kaaria Suresi, 6-11)
Ard�ndan t�m insanlar tek tek hesaba �ekilirler. Art�k d�nyadaki makamlar�n, mevkilerin hi�bir anlam� kalmam��t�r. Bir devlet ba�kan� da s�radan bir insan da, Allah kat�nda ayn� hesapla kar�� kar��ya kal�r. Herkese, kendisini yaratm�� olan Allah'a kulluk edip etmedi�i, O'nun emirlerine uyup uymad��� sorulur. Kafirin t�m g�nahlar�, t�m pislikleri, t�m k�t�l�kleri, akl�ndan, kalbinden b�t�n ge�irdikleri tek tek ortaya d�k�l�r:
S�rlar�n orta yere ��kar�laca�� g�n. Art�k onun ne g�c� vard�r, ne yard�mc�s�. (Tar�k Suresi, 9-10)
D�nyadaki ya�amlar�n� Allah'�n g�sterdi�i �ekilde de�il de, kendi istek ve tutkular�na ya da i�inde bulunduklar� toplumun �arp�k de�er ve inan�lar�na g�re y�nlendirmi� olanlar�n hesab� zorludur. Bir ayette, o b�y�k hesap ��yle anlat�l�r:
Ve 'diri diri topra�a g�m�len k�zca��za' soruldu�u zaman:
"Hangi su�tan dolay� �ld�r�ld�?"
Sahifeler (amel defterleri) a��ld��� zaman,
G�k, s�yr�l�p-y�z�ld��� zaman,
Cehennem ate�i ��lg�nca k�z��t�r�ld��� zaman,
Cennet de yak�nla�t�r�ld��� zaman,
(Art�k her) Nefis, neyi haz�rlad���n� bilip-��renmi�tir. (Tekvir Suresi, 8-14)
Bir kulun, Rabbimizin huzurunda yapt�klar�n� inkar etmeye f�rsat� yoktur. ��ledi�i b�t�n hay�r ve �er ortaya ��kar�lm��t�r. �nkar etse bile �ahitler onu yalanlar. D�nya hayat�nda kendisine �ahit olan insanlar da hesap s�ras�nda �ahitlik yapmak i�in ortaya getirilir. Bir ayette ��yle denir:
Yer, Rabbinin nuruyla par�ldad�; (orta yere) kitap kondu; Peygamberler ve �ahidler getirildi ve aralar�nda hak ile h�k�m verildi, onlar haks�zl��a u�rat�lmazlar. (Z�mer Suresi, 69)
Hesap s�ras�nda inkarc�lar� bekleyen ba�ka �ahitler de vard�r. ��itme, g�rme duyular� ve derileri Allah'�n izniyle dile gelip konu�ur, kendi aleyhlerinde �ahitlik ederler. B�t�n bir �m�r boyunca kulland�klar�, kendilerine ait sand�klar� uzuvlar�n�n bile insana ihanet etmesi, o g�n ya�anacak olan psikolojik y�k�m� daha da art�r�r. Bir ayette, ya�anacak olan bu ger�ek ��yle a��klan�r:
Allah'�n d��manlar�n�n biraraya getirilip-toplanacaklar� g�n i�te onlar, ate�e b�l�kler halinde da��t�l�rlar. Sonunda oraya geldikleri zaman, i�itme, g�rme (duyular�) ve derileri kendi aleyhlerine �ahitlik edecektir. Kendi derilerine dediler ki: "Niye aleyhimizde �ahitlik ettiniz?" Dediler ki: "Her�eye nutku verip-konu�turan Allah, bizi konu�turdu. Sizi ilk defa O yaratt� ve O'na d�nd�r�l�yorsunuz. Siz, i�itme, g�rme (duyular�n�z) ve derileriniz aleyhinize �ahitlik eder diye sak�nm�yordunuz. Aksine, yapt�klar�n�z�n bir�o�unu Allah'�n bilmeyece�ini san�yordunuz. ��te bu sizin zann�n�z; Rabbiniz hakk�nda besledi�iniz-zann�n�z, sizi bir y�k�ma u�ratt�, b�ylelikle h�srana u�rayan kimseler olarak sabahlad�n�z." �imdi e�er sabredebilirlerse, art�k onlar i�in konaklama yeri ate�tir. Ve e�er onlar ho�nut olma (d�nya)ya d�nmek isterlerse, art�k ho�nut olacaklardan de�ildirler. (Fussilet Suresi, 19-24)
Kafirler, kendilerini yaratan ve ya�atan Allah'a isyan etmekle, olabilecek en b�y�k su�u i�lemi�lerdir. Bu y�zden hesap g�n� kendilerini savunmalar�na dahi izin verilmez. Hatta seslerini ��karmalar�na dahi f�rsat tan�nmaz. A�a��lanm�� ve zavall� bir �ekilde haklar�ndaki h�km�n verilmesini beklerler:
O g�n, yalanlayanlar�n vay haline. Bu, onlar�n konu�amayacaklar� bir g�nd�r. Ve onlara �z�r beyan etmeleri i�in izin verilmez. O g�n, yalanlayanlar�n vay haline. Bu, h�k�m g�n�d�r; sizi ve �ncekileri 'birarada toplad�k.' �ayet kurabilece�iniz hileli bir d�zeniniz varsa, durmaks�z�n bana kar�� kurun. O g�n, yalanlayanlar�n vay haline. (M�rselat Suresi, 34-40)
Kafir o g�n kendi yapt�klar�ndan �iddetle nefret eder ve kendi nefsine kar�� da b�y�k bir �fke duyar. Fakat Allah'�n onlara kar�� duydu�u �fke �ok daha b�y�kt�r. K�fredenlere ��yle seslenilir:
... Allah'�n gazablanmas�, elbette sizin kendi nefislerinize gazablanman�zdan daha b�y�kt�r. ��nk� siz, imana �a�r�ld���n�z zaman inkar ediyordunuz. (M�min Suresi, 10)
Allah'�n gazab�yla kar�� kar��ya kalan inkarc�y� b�y�k bir umutsuzluk ve �z�nt� kaplam�� durumdad�r. �ld�r�c� bir utan� i�indedir ve hi� dirilmemi� olmay� ister. �l�m�n kendisini ebediyen yok etmi� olmas�n� diler. Oysa art�k anlamaktad�r ki, �l�m bir son de�il, yaln�zca bir ba�lang��t�r. Bundan sonra ba�ka bir �l�m de yoktur. Allah'�n, "O inkar edenler M�sl�man olmay� nice kereler dileyecekler." (Hicr Suresi, 2) ayeti de inkarc�lar �zerinde tecelli etmeye ba�lar.
Buna kar��n, m�minler i�in de kolay bir hesap olacakt�r. M�min hesaptan sonra, b�y�k kurtulu� ve mutlulu�un co�kusuyla sevin� i�indedir. D�nyadaki ya�am�n�, kendisini yaratan ve do�ruya y�nelten Allah'�n istedi�i �ekilde s�rd�rm��t�r. G�nahlar�n� ise, sonsuz rahmet sahibi Allah affeder. B�ylece Allah'�n s�n�rs�z nimetleriyle dolu cennete kavu�ur, sonsuz ate� azab�ndan da uzak tutulur:
Ey insan, ger�ekten sen, hi� durmaks�z�n Rabbine do�ru bir �aba harcay�p durmaktas�n; sonunda O'na varacaks�n.
Art�k kimin kitab� sa� yan�ndan verilirse,
O, kolay bir hesap (sorgu) ile sorguya �ekilecek,
Ve kendi yak�nlar�na sevin� i�inde d�nm�� olacakt�r. (�n�ikak Suresi, 6-9)

�NKARCILARIN �ARES�ZL���
�nkarc� o g�n kendisinden her isteneni yapmak ister, ama ba�aramaz; g�c�, kuvveti al�nm��t�r. Secdeye davet edildi�inde secde etmek ister, ancak bunu bile ba�aramaz. T�pk� insan�n kabus g�r�rken bir �eyi yapmak isteyip de yapamamas�, ba��rmak isteyip de sesinin ��kmamas� gibi. Eli aya�� tutmaz hale gelir. Korku, deh�et ve �aresizlikten adeta fel� olmu�tur:
Aya��n �st�nden (�rt�n�n) a��laca�� ve onlar�n secdeye �a�r�lacaklar� g�n, art�k g�� yetiremezler. G�zleri 'korkudan ve deh�etten d���k', kendilerini de zillet sar�p-ku�atm��. Oysa onlar, (daha �nce) sapasa�lam iken secdeye davet edilirlerdi. (Kalem Suresi, 42-43)
Kafirin secdeye davet edilmesinin amac� onun, bunu d�nyadayken yapmamas�ndan dolay� �z�nt� ve pi�manl���n�n artmas�, bir daha da sonsuza kadar, ne kadar �ok istese de bunu yap�p telafi etmesinin imkans�z oldu�unu g�rmesi, bunun keder ve �mitsizli�ini ebediyen i�inde ta��mas� i�indir.
Kuran'da mah�er g�n� m�minlerin ve kafirlerin nas�l bir �ehreye sahip olduklar�ndan da haber verilir. M�minlerin i�lerindeki co�ku y�zlerine yans�m��, ���l ���l bakmaktad�rlar. �nkarc�lar ise yapt�klar� nank�rl���n ve ak�ls�zl���n fark�na var�r ve kendilerine isabet edecek azab� beklerler. M�minlerin co�kulu, ���lt�l� ifadelerine kar��l�k onlar�n y�zlerine karart� ve pislik ��km��t�r:
Hay�r; siz �ar�abuk ge�mekte olan� (d�nyay�) seviyorsunuz. Ve ahireti terkedip-b�rak�yorsunuz. O g�n y�zler ���l ���l parlar. Rablerine bak�p-durur. O g�n, �yle y�zler vard�r ki kararm��-ek�imi�tir. Kendisine, beli b�ken i�lerin yap�laca��n� anlamaktad�r. (K�yamet Suresi, 20-25)

CEHENNEM�N G�STER�L���
Genellikle, ahirette cehennemle yaln�zca inkarc�lar�n muhatap olaca�� san�l�r. Oysa bu ancak k�smen do�rudur. Meryem Suresi'ndeki ayetler, m�min ya da kafir, t�m insanlar�n cehennemin �evresinde diz ��kece�ini haber vermektedir:
�nsan demektedir ki: "Ben �ld�kten sonra m�, ger�ekten diri olarak ��kar�laca��m?" �nsan �nceden, hi�bir �ey de�ilken, ger�ekten bizim onu yaratm�� bulundu�umuzu (hi�) d���nm�yor mu? Andolsun Rabbine, biz onlar� da, �eytanlar� da mutlaka ha�redece�iz, sonra onlar� cehennemin �evresinde diz �st� ��km�� olarak haz�r bulunduraca��z. Sonra, her bir gruptan Rahman'a kar�� azg�nl�k g�stermek bak�m�ndan en �iddetli olan�n� ay�raca��z. Sonra biz ona girmeye kimlerin en �ok uygun oldu�unu daha iyi biliriz. Sizden ona girmeyecek hi� kimse yoktur. Bu, Rabbinin kesin olarak �zerine ald��� bir karard�r. Sonra, takva sahiplerini kurtar�r�z ve zulmedenleri diz �st� ��km�� olarak b�rak�veririz. (Meryem Suresi, 66-72)
Ayetlerden anla��ld��� gibi, mah�er g�n� t�m insanlar "cehennemin �evresinde diz �st� ��km�� olarak" haz�r bulundurulacaklard�r. T�m insanlar, m�min ya da kafir, cehennemin korkun� u�ultusuna ve i�indeki ak�l durdurucu g�r�nt�lere �ahit olacaklard�r. Ancak sonra m�minler kurtar�l�r ve kafirler diz �st� ��km�� olarak b�rak�l�r. Daha sonra da cehennemin i�ine at�l�rlar.
M�minlerin de o topluluk i�inde olmalar�n�n hikmetlerinden birinin, Allah'�n azametini daha iyi kavramalar� ve O'na ��kretmeleri oldu�u d���n�lebilir. Cehennem ortam�n� yak�ndan g�ren m�min, Allah'�n kendisine verdi�i iman�n ne kadar b�y�k bir nimet oldu�unu iyice kavrar. ��nk� �ahit oldu�u cehennem o kadar korkun�tur ki, yaln�zca o azaptan kurtulmu� olmak bile, insan i�in b�y�k bir mutluluktur.
M�min, cehenneme �ahit olmakla, k�yas yapma imkan�na sahip olur. B�ylece insana verilecek en g�zel nimetleri bar�nd�ran, i�inde ebedi kalaca�� cennetin de�erini daha iyi anlar. D�nyada da ac�dan kurtulmak b�y�k bir nimettir. �rne�in da� ba��nda so�uktan donma tehlikesi ge�iren biri i�in, i�inde ate� yanan k�hne bir baraka, o an i�in en l�ks otel odas�ndan daha g�zeldir. G�nlerce yemek yememi� birisi i�in kuru bir ekmek, normal zamanda yiyece�i en m�kellef ziyafetten daha lezzetli gelir. Ac�n�n sona ermesi, ba�l� ba��na b�y�k bir sevin�, ne�e, huzur ve dolay�s�yla ��k�r kayna��d�r.
Cehennemi yak�ndan g�r�p ondan kurtulan m�min, i�te bu sevince ula��r. Bir de bunun �zerine cennet ile �d�llendirilmesi, Kuran'da s�z� edilen "felah"� (b�y�k kurtulu� ve mutluluk) eksiksiz bir bi�imde tadmas�n� sa�lar. Var olan en b�y�k azab� g�rd�kten sonra, cennete girip hayal g�c�n�n alamayaca�� nimetlere kavu�an m�min cennetin de�erini �ok iyi bilir. Geri kalan sonsuz hayat� boyunca da cehennem ortam�n� hi� unutmaz, bu sayede cennetten ald��� zevk ayn� oranda fazlala��r.
Mah�er g�n�nde insanlar, Araf (bur�lar) �zerinde bulunan, m�min ve kafirleri y�zlerinden tan�yan kimselerin �u s�zleriyle kar��la��rlar:
�ki taraf aras�nda bir engel ve bur�lar (A'raf) �st�nde hepsini y�zlerinden tan�yan adamlar vard�r. Cennete gireceklere: "Selam size" derler, ki bunlar hen�z girmeyen fakat (girmeyi) '�iddetle arzu edip umanlard�r.' G�zleri cehennem halk�ndan yana �evrilince: "Rabbimiz, bizi zalimler toplulu�uyla birlikte k�lma" derler.
Burcun �st�ndeki adamlar, kendilerini y�zlerinden tan�d�klar� (ileri gelen birtak�m) adamlara seslenerek derler ki: "Ne (g�� ve servet) toplam�� olman�z, ne b�y�kl�k taslaman�z (istikbar�n�z) size bir yarar sa�lamad�. Kendilerine Allah'�n bir rahmet eri�tirmeyece�ine yemin etti�iniz kimseler bunlar m�yd�? (Cennettekilere de) Girin cennete. Sizin i�in korku yoktur ve mahzun olmayacaks�n�z." (A'raf Suresi, 46-49)
Art�k yarat�lm��lar�n en hay�rl�lar� olan m�minler (Beyyine Suresi, 7) ile yarat�lm��lar�n en a�a��l��� (Beyyine Suresi, 6) olan inkarc�lar�n birbirlerinden sonsuza kadar ayr�lmalar� vaktidir. Ay�rma g�n� Kur'an'da ��yle belirtilmi�tir.
Ve resuller de (�ahitlik i�in) belli bir vakitte getirildi�i zaman. (Bu,) Hangi g�n i�in ertelenmi�ti? Ay�rma g�n� i�in. Bu ay�rma g�n�n� sana ne bildirdi? O g�n, yalanlayanlar�n vay haline. Biz, �ncekileri helak etmedik mi? Sonra arkadan gelenleri onlar�n izinde y�r�tece�iz. ��te Biz, su�lu-g�nahkarlara b�yle yap�yoruz. O g�n, yalanlayanlar�n vay haline. (M�rselat Suresi, 11-19)
Bu ay�rma g�n�, �l�mle ba�lar, dirili�le ve hesapla devam eder ve insanlar�n ebedi yurtlar�na yollanmas�yla son bulur. Kaf Suresi'nde kafirlerin ve m�minlerin ebedi yurtlar�na yapt�klar� yolculuk, ��yle anlat�l�r:
O, �l�m sarho�lu�u, bir ger�ek olarak gelip de, (insana) "��te bu, senin yan �izip-ka�makta oldu�un �eydir" (denildi�i zaman da).
Sur'a da �f�r�lm��t�r. ��te bu, tehdidin (ger�ekle�ti�i) g�nd�r.
(Art�k) Her bir nefis, yan�nda bir s�r�c� ve bir �ahid ile gelmi�tir.
"Andolsun, sen bundan gaflet i�indeydin; i�te Biz de senin �zerindeki �rt�y� a��p-kald�rd�k. Art�k bug�n g�r��-g�c�n keskindir."
Onun yak�n� olan (ve yan�ndan ayr�lmayan melek) dedi ki: "��te bu, yan�mda haz�r durumda olan �ey."
Siz ikiniz (ey melekler), her inat�� nank�r� at�n cehennemin i�ine,
Hayra engel olan, sald�rgan ��pheciyi,
Ki o, Allah'la beraber ba�ka bir ilah edinmi�ti. Art�k ikiniz, onu en �iddetli olan azab�n i�ine at�n.
Onun yak�n-dostu (sapt�r�c�) dedi ki: "Rabbimiz, ben onu k��k�rt�p-azd�rd�m. Ancak kendisi (haktan) uzak bir sap�kl�k i�indeydi."
(Allah buyurur:) "Benim huzurumda �eki�ip-durmay�n. Ben size daha �nce 'kesin bir uyar�' g�ndermi�tim.
Huzurumda s�z de�i�ikli�e u�rat�lmaz ve Ben kullara zulmedici de�ilim."
O g�n cehenneme diyece�iz: "Doldun mu?" O da: "Daha fazlas� var m�?" diyecek.
Cennet de, muttakiler i�in, uzakta de�ildir, (o g�n) yak�nla�t�r�lm��t�r.
Bu, size vaat olunand�r; (g�n�lden Allah'a) y�nelip-d�nen (�slam'�n h�k�mlerini) koruyan,
G�rmedi�i halde Rahman'a kar�� 'i�i titreyerek korku duyan' ve 'i�ten Allah'a y�nelmi�' bir kalb ile gelen i�indir.
Ona 'esenlik ve bar�� (selam)la' girin. Bu, ebedilik g�n�d�r. (Kaf Suresi, 19-34)


Ortalama 60-70 sene kadar k�sa bir �mr� �slam'�n h�k�mlerini koruyarak ge�iren m�minler ile tutkular�n�n pe�i s�ra ko�arak, Allah'� ve din g�n�n� unutan kafirlerin alaca�� kar��l�k �ok farkl�d�r. Bu farkl�l�k ilk olarak �l�m an�nda ortaya ��kar. Melekler m�minlerin canlar�n� g�zellikle al�rken, kafirlerin can�n� zorluk i�inde ��kar�rlar. Melekler m�minlere selam verip, onlar� cennetle m�jdelerler. Ayetlerde bildirildi�ine g�re, ruhlar� bedenlerinden yumu�ak�a �ekilip al�n�r. �nanan her ki�i, ka��n�lmaz oldu�unu bildi�i ve bu y�zden ya�am� s�resince haz�rl�k yapt��� sonsuz hayat�n giri� kap�s� olan �l�mle art�k kar��la�m��t�r.
�nkarc�lar ise hayat� boyunca kendisinden ka��p durduklar�, varl���n� bildikleri halde g�zard� etmeye �al��t�klar� �l�mle, �iddetli sars�nt�lar i�inde kar��la��rlar. Zebaniler ellerini onlara do�ru uzat�r, y�zlerine ve s�rtlar�na vurarak ruhlar�n� en derinden ac�yla s�kerler ve onlar� al�alt�c�, yak�c� bir azaba g�nderirler. Bir ayette ��yle buyrulur:
Melekleri, onlar�n y�zlerine ve arkalar�na vurarak: "Yak�c� azab� tad�n" diye o inkar edenlerin canlar�n� al�rken g�rmelisin. (Enfal Suresi, 50)
M�minler hayatlar� boyunca bu g�n i�in haz�rlanm��lar ve Allah'a din g�n�nde kendilerini k���k d���rmemesi i�in dua etmi�lerdir. Al-i �mran Suresi'nin 194. ayetinde m�minlerin bu dualar� ��yle haber verilmektedir:
Rabbimiz, el�ilerine va'dettiklerini bize ver, k�yamet g�n�nde de bizi 'hor ve a�a��l�k k�lma. ��phesiz Sen, va'dine muhalefet etmeyensin. (Al-i �mran Suresi, 194)
Din g�n�nde ya�anacaklar, m�minlerin Allah'a kar�� korkular�n� art�rmaktad�r. Ancak Allah, m�minleri o zorlu g�n�n �errinden korudu�unu ayetinde ��yle bildirmektedir:
��nk� biz, as�k suratl�, zorlu bir g�n nedeniyle Rabbimizden korkuyoruz. Art�k Allah, onlar� b�yle bir g�n�n �errinden korumu� ve onlara par�lt�l� bir ayd�nl�k ve bir sevin� vermi�tir. (�nsan Suresi, 10-11)
Ayette de g�r�ld��� gibi Allah'tan korkan ve ahiret g�n� i�in haz�rl�k yapan m�minler, yapt�klar� haz�rl���n bir kar��l��� olarak din g�n� ya�anacak zorluklara kar�� korunacaklard�r. Zorlu azap ise inkarc�lar� beklemektedir.


Din G�n�nde M�minlerin Durumu Fiziki Durumlar�
O g�n, m�'min erkekler ile m�'min kad�nlar�, nurlar� �nlerinde ve sa�lar�nda ko�arken g�r�rs�n. "Bug�n sizin m�jdeniz, i�inde ebedi kal�c�lar (oldu�unuz), alt�ndan �rmaklar akan cennetlerdir." ��te 'b�y�k kurtulu� ve mutluluk' budur. (Hadid Suresi, 12)
Din g�n�n�n korkusuna kar��l�k b�y�k bir g�ven i�inde olan m�minlerin y�zleri bekledikleri kar��l��� alman�n g�veni ve sevinci ile nurludur; onlar mutluluk i�indedirler. (Abese Suresi, 39) Kuran'da m�minler ile kafirlerin y�z ifadeleri aras�ndaki fark �u �ekilde anlat�lmaktad�r:
G�zellik yapanlara daha g�zeli ve fazlas� vard�r. Onlar�n y�zlerini ne bir karart� sarar, ne bir zillet, i�te onlar cennetin halk�d�rlar; orada s�resiz kalacaklard�r. K�t�l�kler kazanm�� olanlar ise; her bir k�t�l���n kar��l���, kendi misliyledir. Bunlar� bir zillet sar�p kaplar. Onlar� Allah'tan (kurtaracak) hi�bir koruyucu yok. Onlar�n y�zleri, sanki bir karanl�k gecenin par�alar�na b�r�nm�� gibidir. ��te bunlar ate�in halk�d�rlar; orada s�resiz kalacaklard�r. (Yunus Suresi, 26-27)
�nkarc�lar ise iman edenlere yalvarmaktad�rlar. D�nya hayat�nda m�cadele halinde olduklar� m�minlerin nurlar�ndan istemektedirler. Bu nurun anlam� bir ayd�nl�k, g�ven ve bir sevin�tir. Sadece cenneti hak eden insanlar �zerinde var olan bu nurdan, inkarc�lar ne kadar isteseler de faydalanamayacaklard�r. Bu nurun kayna�� d�nyada yap�lan iyi i�ler oldu�undan, arkalar�nda hi�bir salih davran��� olmayan inkarc�n�n buna sahip olmas� imkans�zd�r. Bu y�zden m�minler taraf�ndan onlara "D�nyaya d�n�n de bir nur aray�p bulmaya �al���n" cevab� verilir. Konu ile ilgili olarak Kuran'da ge�en ayet �u �ekildedir:
O g�n, m�naf�k erkekler ile m�naf�k kad�nlar, iman edenlere derler ki: " (Ne olur) Bize bir bak�n, sizin nurunuzdan birazc�k al�p-yararlanal�m." Onlara: "Arkan�za (d�nyaya) d�n�n de bir nur aray�p-bulmaya �al���n" denilir. Derken aralar�nda kap�s� olan bir sur �ekilmi�tir; onun i� yan�nda rahmet, d�� yan�nda o y�nden azab vard�r. (Hadid Suresi, 13)
M�minler, d�nyada Allah r�zas� i�in g�sterdikleri �abalar�n kar��l���n� alm��lard�r. Bu �abadan dolay� da ho�nutturlar. (Ga�iye Suresi, 9) Allah kendilerine t�m yapt�klar�n�n en g�zeliyle kar��l�k vermi�tir. Zaten beklentileri ve umut ettikleri de budur. Bundan dolay� Allah'a ��krederler. "Bize olan va'dinde sad�k kalan ve bizi bu yere miras�� k�lan Allah'a hamd olsun ki, cennetten diledi�imiz yerde konaklayabiliriz" (Z�mer Suresi, 74) derler.


M�minlerin Alaca�� Kar��l�k
�nkar edenlere d�nya hayat� �ekici k�l�nd� (s�slendi). Onlar, iman edenlerden kimileriyle alay ederler. Oysa korkup sak�nanlar, k�yamet g�n� onlar�n �st�ndedir. Allah, diledi�ine hesaps�z r�z�k verir. (Bakara Suresi, 212)
Ayette de g�r�ld��� gibi g�rmedikleri halde Rabbimizden yana korku i�inde olan ve k�yamet saatini i�leri titreyerek bekleyen m�minler o g�n Allah'�n korumas� alt�nda olacaklard�r. M�minlerin din g�n�nde g�venlik i�inde olacaklar�n� m�jdeleyen bir di�er ayet �u �ekildedir:
... O g�n Allah, peygamberi ve onunla birlikte iman edenleri k���k d���rmeyecektir. Nurlar�, �nlerinde ve sa� yanlar�nda ko�ar-par�ldar. Derler ki: "Rabbimiz nurumuzu tamamla, bizi ba���la. ��phesiz Sen, her�eye g�� yetirensin." (Tahrim Suresi, 8)
�nkar edenler benzeri g�r�lmemi� bir a�a��lanma i�indeyken, m�minler din g�n�nde hi�bir korku ya�amazlar. Allah'�n kendilerine vaat etti�ine kavu�man�n sevin� ve ne�esi i�indedirler. Sa� ellerinden defterlerini al�p, huzur i�inde cennete sevk edilecekleri an� beklerler. Allah onlara d�nyada ve ahirette hi�bir nimeti yasaklamam��, tam tersine sonsuz nimetlerle cevap vermi�, canlar�n� g�zellikle alm�� ve din g�n�nde de onlar� korumu�tur. Araf Suresi'nin 7. ayetinde Allah'�n t�m nimetleri m�minlere bah�etti�i ��yle bildirilir:
De ki: "Allah'�n kullar� i�in ��kard��� ziyneti ve temiz r�z�klar� kim haram k�lm��t�r?" De ki: "Bunlar, d�nya hayat�nda iman edenler i�indir, k�yamet g�n� ise yaln�zca onlar�nd�r." Bilen bir topluluk i�in ayetleri b�yle birer birer a��klar�z. (Araf Suresi, 32)
Hesap an� bitip ate�i ��lg�nca k�z��t�r�lm�� olan cehennem kendilerine g�sterildikten sonra m�minler cennete sevk olunurlar:
Rablerinden korkup-sak�nanlar da, cennete b�l�k b�l�k sevkedildiler. Sonunda oraya geldikleri zaman, kap�lar� a��ld� ve onlara (cennetin) bek�ileri dedi ki: "Selam �zerinizde olsun, ho� ve temiz geldiniz. Ebedi kal�c�lar olarak ona girin." (Z�mer Suresi, 73)
Kuran'da m�minlerin sonsuz ahiret hayat�nda alacaklar� m�kafatlar ayr�nt�l� olarak anlat�lmaktad�r. Tur Suresi'nde ebedi yurdun nimetleri ��yle say�lmaktad�r:
Hi� ��phesiz muttakiler, cennetlerde ve nimet i�indedirler; Rablerinin verdikleriyle 'sevin�li ve mutludurlar'. Rableri, kendilerini '��lg�nca yanan cehennemin' azab�ndan korumu�tur. Yapt�klar�n�zdan dolay� afiyetle yiyin ve i�in." �zenle dizilmi� tahtlar �zerinde yaslanm��lard�r. Ve Biz onlar� iri-ceylan g�zl� hurilerle evlendirmi�iz. �man edenler ve soylar� kendilerini imanda izleyenler; Biz onlar�n soylar�n� da kendilerine kat�p-ekledik. Onlar�n amellerinden hi�bir �eyi eksiltmedik. Her ki�i kendi kazand���na kar��l�k bir rehindir. Onlara, istek duyup-arzulad�klar� meyvelerden ve etten bol bol verdik. Orada bir kadeh kap���r-�eki�irler ki, onda ne 'bo� ve sa�ma bir s�z', ne g�naha sokma yoktur. Kendileri i�in (hizmet eden) civanlar, etraf�nda d�n�p dola��rlar; sanki (her biri) 'sedefte sakl� inci gibi tertemiz, p�r�l p�r�l.' Kimi kimine d�n�p sorarlar Dediler ki: Biz do�rusu daha �nce, ailemiz (yak�n akrabalar�m�z) i�inde endi�e edip-korkard�k. �imdi Allah, bize l�tufta bulundu ve 'h�crelere kadar i�leyen kavurucu' azabdan korudu. ��phesiz, biz bundan �nce O'na dua (kulluk) ederdik. Ger�ekten O, iyili�i bol, esirgemesi �ok olan�n ta kendisidir. (Tur Suresi, 17-28)


Kafirler Zor, M�minler Kolay Bir Hesaba �ekilirler
D�nyadaki ya�amlar�n� Allah'�n g�sterdi�i yolu b�rakarak, kendi istek ve tutkular�na uyan ya da i�inde bulunduklar� toplumun �arp�k de�er ve inan�lar�na g�re ya�ayan inkarc�lar�n hesab� �ok zorlu olacakt�r. O g�n onlara kar�� ne bir ac�ma, ne bir �efkat vard�r, ne de azab� �stlerinden hafifletecek bir g��... Bunun en b�y�k sebebi kendilerine d�nyada Allah'�n varl���na dair hat�rlat�c�lar gelmesine ra�men Allah'�n s�n�rlar�n� korumamalar� ve d�nyaya tekrar g�nderilseler de korumayacak olmalar�d�r. Bu, Kuran ayetleri ile haber verilmi� kesin bir ger�ektir:
Ate�in �st�nde durdurulduklar�nda onlar� bir g�rsen; derler ki: "Ke�ke (d�nyaya bir daha) geri �evrilseydik de Rabbimizin ayetlerini yalanlamasayd�k ve m�'minlerden olsayd�k. Hay�r, �nceden sakl� tuttuklar� kendilerine a��kland�. �ayet (d�nyaya) geri �evrilseler bile, kendisinden sak�nd�r�ld�klar� �eylere ��phesiz yine d�neceklerdir. ��nk� onlar, ger�ekten kafirlerdir. (En'am Suresi, 27, 28)
Hesaplar�n� verirken bir yandan k�z��t�r�lan cehennem onlar� bekler. Hi�bir yapt�klar� g�zard� edilmeden yapt�klar�n�n kar��l���n� g�rmek �zere cehenneme yollan�rlar. Bir ayette o b�y�k hesap ��yle anlat�l�r:
Sahifeler (amel defterleri) a��ld��� zaman, G�k, s�yr�l�p-y�z�ld��� zaman, Cehennem ate�i ��lg�nca k�z��t�r�ld��� zaman, Cennet de yak�nla�t�r�ld��� zaman (Art�k her) Nefis, neyi haz�rlad���n� bilip-��renmi�tir. (Tekvir Suresi, 10-14)
M�minler i�in ise olduk�a kolay bir hesap olaca��, �n�ikak Suresi'nde bildirilmi�tir:
Ey insan, ger�ekten sen, hi� durmaks�z�n Rabbine do�ru bir �aba harcay�p durmaktas�n; sonunda O'na varacaks�n. Art�k kimin kitab� sa� yan�ndan verilirse, O, kolay bir hesap (sorgu) ile sorguya �ekilecek, Ve kendi yak�nlar�na sevin� i�inde d�nm�� olacakt�r. (�n�ikak Suresi, 6-9)
M�minler d�nyadaki ya�amlar�n�, kendilerini yaratan ve do�ruya y�nelten Rabbimiz'in istedi�i �ekilde s�rd�rm��lerdir. G�nahlar�n� ise sonsuz rahmet sahibi olan Allah affedecektir. Allah pek �ok ayette iman edip salih amellerde bulunanlar�n, g�nahlar�n� iyiliklere �evirip ba���layaca��n� bildirmi�tir. O g�n Rabbimiz'in vaat ettiklerine kavu�an m�minlere Allah �u �ekilde buyurmaktad�r:
Ey mutmain (tatmin bulmu�) nefis, Rabbine, ho�nut edici ve ho�nut edilmi� olarak d�n. Art�k kullar�m�n aras�na gir. Cennetime gir. (Fecr Suresi, 27-30)
B�ylece m�minler Allah'�n kendilerine olan fazl� ve ihsan� sayesinde sonsuz ate� azab�ndan kurtulur ve Rabbimiz'in s�n�rs�z nimetleriyle dolu olan cennete kavu�urlar. Kendisine "Cennete gir" denilen m�minin cevab� Kuran'da �u �ekilde haber verilmektedir:
(Onlar da) Dediler ki: "Bize olan va'dinde sad�k kalan ve bizi bu yere miras�� k�lan Allah'a hamd olsun ki, cennetten diledi�imiz yerde konaklayabiliriz. (Salih) Amellerde bulunanlar�n ecri ne g�zeldir. (Z�mer Suresi,

Ama hi�bireyi g�remeden bilemeyiz arkada��m b�yle olabilir de farkl� olabilir de

K�yamet ve Yeniden Dirilme
Ecel ve �m�r ne demektir?
Yarat�lan her canl� gibi insan d�nya hayat�nda sonsuz de�ildir. Bir g�n gelecek �mr�n� tamamlayarak �lecektir. �nsan�n d�nya hayat�nda canl� kald���, ya�ad��� s�reye “�m�r”, Allah’�n emri ile ya�am�n son bulmas�na da ecel denir. Dinimize g�re �l�m bir yok olu� de�il, yeni sonsuz bir hayat�n ba�lang�c�d�r.

Akl�m�za ��yle bir soru gelmektedir; �len kimseler nereye gidiyorlar?
Dini kaynaklardan ��rendi�imize g�re insanlar�n �l�m� sadece bedensel olacakt�r. Ruhlar� ise canl�d�r. Kabre konulan insanlar k�yametin kopmas�n� beklerler. �l�mle ba�lay�p yeniden dirilmeye kadar devam edecek olan hayata kabir hayat� denir. Peygamberimiz “Kabir, ahiret duraklar�n�n ilkidir.” buyurarak, �l�mle ahiret hayat�n�n ba�lad���n� ifade etmi�tir.

K�yamet ne demektir?
Yukar�da belirtti�imiz gibi yarat�lan her varl�k sonludur. Buna g�re ya�ad���m�z d�nyan�n ve evrenin de bir sonu vard�r. ��te bu g�nde d�nyan�n �mr�n�n bitmesine, evrenin yok olmas�na ”K�yamet”, bu olay�n ger�ekle�mesine de “k�yametin kopmas�” denir.
K�yametin kopmas� ak�l ve bilim y�n�nden imk�ns�z de�ildir. Evrenin yarat�c�s� ve y�neticisi olan Allah’�n evrendeki d�zeni bozmas�, tabiat kanunlar�n� d�zenleyen kanunlar�n alt �st olmas� ak�l a��s�ndan m�mk�nd�r. Bu konu �zerinde bilim adamlar� de�i�ik teoriler �zerinde durmaktad�rlar. K�yametin ne zaman kopaca��n� Allah’tan ba�ka kimse bilemez. Kur’an’da k�yametin gelece�inden ��phe edilmemesi gerekti�ini belirten ve k�yametle ilgili bir�ok ayet vard�r.


“�nsan, k�yamet ne zamanm��? Diye sorar. ��te g�z kama�t���, ay tutuldu�u, g�ne�le bir araya getirildi�i zaman! O g�n insan ka�acak yer neresi? Diyecektir. Hay�r hay�r! S���nacak yer yoktur. O g�n var�p durulacak yer, sadece Rabb’inin huzurudur.” (K�yamet, 6 -12)

“S�r” ne demektir?
Sur: S�zl�kte “seslenmek, boru, �flenince ses ��karan boynuz” anlam�ndad�r. Dini terim olarak ise “k�yametin kopu�unu belirtmek ve k�yamet koptuktan sonra b�t�n insanlar�n mah�er yerinde toplanmak �zere dirilmelerini sa�lamak i�in �srafil adl� melek taraf�ndan �f�r�len bir alettir. Fakat bunun nas�l bir �ey oldu�unu bilemeyiz. D�nyadaki borulara benzetilemez.


Yeniden dirilme
�ld�kten sonra dirilmek anlam�na gelen ba’s, k�yametin kopmas�ndan sonra �srafil ikinci defa sur �f�recek ve b�t�n canl� yarat�klar tekrar dirilecektir.
�sl�m inanc�na g�re tekrar dirili�, hem beden hem de ruh ile olacakt�r. Kur’an, �ld�kten sonra tekrar dirili�in aklen m�mk�n oldu�unu ve mutlaka meydana gelece�ini �srarla vurgulamaktad�r.

�nsan�n akl�na tak�lan, en �ok sordu�u sorulardan biri de, kabirde ��r�yen bedenimiz nas�l dirilecektir? Bu soruya Kur’an ��yle cevap veriyor:

“�nsan g�rm�yor mu ki, biz onu bir nutfeden yaratt�k. Bir bak�yorsun ki a��k�a ink�r isyan ediyor. Kendi yarat�l���n� unutup bize kar�� misal getirmeye kalk���yor ve �u ��r�m�� da��l�p gitmi� kemikleri kim yeniden diriltecek? Diyor. De ki: Onlar� ilk defa yaratm�� olan diriltir. ��nk� o, her t�rl� yaratmay� gayet iyi bilir. Ye�il a�a�tan sizin i�in ate� ��karan odur. ��te siz ate�i ondan yak�yorsunuz. G�kleri ve yeri yaratan, onlar�n benzerlerini yaratmaya kadir de�il midir? Evet onlar�n benzerlerini yaratmaya her zaman elbette kadirdir. O her �eyi hakk�yla bilen bir yarat�c�d�r.” (Yasin suresi, ayet 77-81)

Ha�ir ve mah�er ne demektir?
S�zl�kte “toplanmak, bir araya gelmek” demek olan ha�r, terim olarak da; “Allah’�n insanlar� hesaba �ekmek �zere tekrar dirili�ten sonra bir araya toplamas�d�r.” Bu toplanma yerine “mah�er” denir. Kur’an’da mah�erden ve bu s�rada ya�anacak olaylardan bahseden bir�ok ayet vard�r. Konu ile ilgili olarak Allah Kur’an’da : “Sizi yarat�p yery�z�ne yayan odur ve onun huzurunda toplanacaks�n�z.” (M�lk suresi ayet24)

Amel defterlerinin da��t�lmas�
�nsanlar hesaplar�n�n g�r�lmesi i�in topland�ktan sonra, kendilerine d�nyada iken yapt�klar� i�lerin yaz�l� oldu�u “amel defterleri” da��t�l�r. Kiramen K�tibin melekleri taraf�ndan yaz�lan bu defterle ilgili Kur’an’da bir�ok ayet vard�r. Bu defterin nas�l bir �ey oldu�u bilinmemektedir. D�nyadaki defterlere benzetilemez.


�nsanlar�n sorgulanmas� ile ilgili kavramlar
Hesap ve sorgulama: �nsan ahirette d�nya hayat�nda yapt�klar�ndan hesaba �ekilecektir. Konu ile ilgili olarak Kur’an’da ��yle buyrulur:

“Her insan�n boynuna i�lediklerini dolar�z ve k�yamet g�n� a��lm�� bulaca�� kitab� �n�ne ��kar�r�. ‘kitab�n� oku! Bug�n sana hesap g�r�c� olarak kendin yetersin’ deriz” (�sra suresi, ayet 13-14)


Hesap g�n�nde zerre miktar�nca hay�r i�leyen m�k�fat�n�, k�t�l�k i�leyen cezas�n� g�recek ve hi�bir adaletsizlik yap�lmayacakt�r.


Kur’an’a g�re hesap g�n�nde Allah’a inananlara korku yoktur. Y�ce Allah Kur’an’da ��yle buyurmaktad�r:

“…Allah’a ve ahiret g�n�ne hakk�yla inan�p Salih amel i�leyenler i�in Rableri kat�nda m�k�fatlar vard�r. Onlar i�in herhangi bir korku olmad��� gibi �z�lmeyecekler de” (Bakara 62)

Buna kar��l�k cezay� hak edenlerin hesab�n�n �etin olaca��n�n Kur’an ��yle bildirmektedir:

“Do�rusu Allah yolundan sapanlara hesap g�n�n� unutmalar�ndan dolay� �etin bir azab vard�r” (Sad; 26)

Mizan ne demektir?
S�zl�kte “terazi” anlam�na gelen mizan, ahirette hesaptan sonra herkesin amellerinin tart�ld��� ilahi bir adalet �l��s�d�r. Nas�l bir �ey oldu�u bilinmeyen mizan d�nyadaki �l�� aletlerine benzemez.

Kur’an�kerim’de k�yamet g�n�nde adalet terazilerinin kurulaca�� ve kimsenin herhangi bir haks�zl��a u�rat�lmayaca�� belirtilmi�tir. Bu durum Kur’an’da ��yle ifade edilmektedir:

”K�yamet g�n� do�ru teraziler kurar�z; hi�bir kimse, hi�bir haks�zl��a u�rat�lmaz. Hardal tanesi kadar olsa bile, yap�lan� ortaya koyar�z. Hesap g�ren olarak biz yeteriz.” (Enbiya 47)

Bu �l�mede iyilikleri a��r gelenler ba�ar�l�, hafif gelenler ba�ar�s�z say�lacakt�r. (M�minin suresi ayet 102,103)

�nsanlar amelleri tart�ld�ktan sonra, hadislerde cehennemin �zerine kurulmu� bir k�pr� oldu�u bildirilen s�rata do�ru y�nelirler. Peygamberimiz bir s�z�nde s�rattan ilk ge�enin kendisi ve �mmeti olaca��n� bildirmi�tir.


Dikkat...!


"Yeniden dirili�" ile "Yeniden do�u�" kavramlar�n� kar��t�rmayal�m. Yeniden dirili�, k�yametin kopmas�ndan sonra b�t�n insanlar�n yeniden dirili�i anlam�na gelirken, yeniden do�u�, bir insan�n �ld�kten hemen sonra bir ba�ka bedende d�nyaya tekrar gelmesi anlam�na gelmektedir. Yeniden do�u�, �slam inan�lar� aras�nda yer almaz.

KONUYU ANLADIK MI?

K�yamet ne demektir?
Sur, ha�ir, mah�er, amel defteri, hesap, mizan kavramlar�n� a��klay�n�z.
Yeniden dirilme konusunda bilgi veriniz.
"Yeniden dirili�" ile "Yeniden do�u�" kavramlar� aras�ndaki fark� a��klay�n�z.



Evet arkada�lar benkonu hakk�nda bilgiyi verdim . blue blood isimli arkada��m�z da �ok g�zel a��klam��. kendisine te�ekk�r ediyorum. k�sa olarak bakmak isteyenler burdan yararlanabilir.

ayr�ca ben beyza... okulumdaki t�m arkada�lar�ma selam g�nderiyorummm.....

K�yamet Hakk�nda
 

Kalkmak, do�rulmak, dikilmek gibi s�zl�k anlamlar� olan bu kelime, din terimi olarak k�inat�n (evrenin) Allah taraf�ndan belirlenen zamanda harab olup yok olmas�n� ve bu yok olu�un ard�ndan yeniden kurulup di�riltilmesi ve aya�a kalkmas�n� (k�ya�m�n�) ifade eder.

K�yamet, �hiret hayat�n�n ba�lan�g�c�d�r. Kur'an-� Kerim'in delaletiyle bilmekteyiz ki k�yamet mutlaka ko�pacakt�r. Vuku muhakkakt�r. Ne za�man meydana gelece�i ise bizce me�huld�r. K�yametin ne zaman vuku bu�laca��m Cenab-� Hak'tan ba�ka kimse bilemez. Peygamberimiz (S..V.) bile kendisine Cebrail (A.S.) taraf�ndan k�yametin ne zaman meydana gelece��iyle ilgili olarak sorulan soruya, "Bu konuda som sorulan�n sorandan da�ha fazla bilgisi yok" diye cevap ver�mi�tir.

Y�ce Rabbimizin biz kullar�ndan gizlemeyi uygun buldu�u hususlardan biri de k�yametin zaman�d�r. Mesela insan�n nerede ne zaman �lece�ini de yaln�z Allah (�.C.) bilir. Bunlar� biz�lerden gizlemesinin ��phesiz bir�ok hikmeti vard�r.

K�yametin ne zaman kopaca�� bi�linmemekle beraber Peygamber efen�dimiz taraf�ndan k�yamete yak�n mey�dana gelecek baz� olaylar belirtilmi��tir. Bunlar k���k ve b�y�k al�metler olmak �zere ikiye ayr�l�r.

K�yametin k���k al�metleri: Din konusunda bilgisizli�in artmas�; a���r� �ekilde i�ki i�ilmesi; zinan�n ve gayri me�ru do�umlar�n �o�almas�; y�ksek bina yapmakta yar�� edilme�si; refah ve bollu�un yayg�nla�mas�, zekat verecek kimse bulunmamas�; is�raf�n geni�lemesi; i� ve vazife i�in li�yakat aranmamas�; �ocuklar�n ana-babalar�na kar�� isyank�r, b�y�kleri�ne kar�� sayg�s�z olmas�; zalim ve zor�ba ki�ilere itibar�n artmas�; ilmin, d�nya, mal ve m�lk i�in tahsil edil�mesi.
B�y�k al�metler: G�ne�in bat�dan do�up,do�udan batmas�; Hz. �sa'n�n g�kten inmesi; Deccal ad�nda birinin ��k�p tanr�l�k iddias�nda bulunmas�; Dabbet�'l-arz ad�nda bir canl�n�n zu�hur etmesi; Do�uda, bat�da ve Arap yar�madas�nda yer batmas�.

Kur'an-� Kerim'de en �ok dikkati �eken hususlardan biri de k�yamet tas�virleridir. Ger�ekten k�yamet g�n��n�n �iddetini, deh�etini a��klayan ayetler inananlar�n y�reklerini hoplatacak bir �sluptad�r, �rnekler:

"Ey insanlar! Rabbinizden kor�kun. Muhakkak ki k�yametin sars�n�t�s� deh�etli bir �eydir. O g�nde s�t ve�ren b�t�n analar emzirdikleri �ocuk�lar� b�rak�p unutacaklar, hamile ka�d�nlar da vakitsiz do�uracaklard�r. O g�n insanlar� sarho� gibi g�r�rs�n, halbuki onlar sarho� de�ildir, lakin Allah'�n azab� �iddetlidir." (Hac s��resi, �yet: 1.2).

"(�nsan) 'k�yamet g�n� de ne za-manm��?' diye sorar. G�zler (deh�et�ten) kayna�t���, ay tutuldu�u, g�ne� ve ay birle�ip (karard���) zaman. ��te o g�n insan ka�acak yer neresi diye�cek. Hay�r o g�n ka��lmayacak, s����n�lacak hi�bir yer olmayacak. O g�n herkesin var�lan karar k�laca�� yer an�cak Rabbinin huzurudur. (K�yamet suresi ayet 6-12)

K�yamet G�n�ne �nanman�n Anlam�
 

K�yamet bizlere okadar yak�n ki. Ah bir fark�nda olabilsek.
 

Bug�n sizleri d���nmeye davet etmek istedi�im konu, k�yamet konusunda olacak. Elbette her zaman yapt���m�z gibi, bu konuya da, Kur’an �����nda bakarak anlamaya �al��al�m, Allah�n izniyle.

K�yamet konusu g�n�m�zde �ok konu�ulan, �zerinde fikirler y�r�t�p, bir�ok rivayetleri anlatt���m�z, asl�nda koskoca bir bilinmeyen, detay verilmeyen, ama Rahman�n baz� ipu�lar� verdi�i konudur. Gelin �nce Rabbim k�yamet konusunda el�isine neler s�ylemi� ona bakal�m, daha sonrada ald���m�z bilgiler �����nda birlikte d���nelim.


Araf 187: Ne zaman gelip �atacak diye k�yamet saatini soruyorlar sana. De ki: "Ona ili�kin bilgi Rabbim kat�ndad�r. Onu, vakti geldi�inde belirginle�tirecek olan yaln�z O'dur. G�klere de yere de a��r gelmi�tir o. O size ans�z�n gelecektir, ba�ka de�il." Sen onu iyice biliyormu�sun gibi sana soruyorlar. De ki: "O'na ili�kin bilgi Allah kat�ndad�r, fakat insanlar�n �oklar� bilmiyorlar.


Asl�nda yukar�daki ayet �zerinde biraz d���nd���m�zde, g�n�m�zde bizlere anlat�lan Kur’an �n hi� bahsetmedi�i, onca rivayetin ne derece do�ru olabilece�i konusunda, �ok net a��klama yap�yor. D���nebiliyor musunuz Allah el�isine ne s�yl�yor, bizler bu apa��k ayetleri g�rd���m�z halde, peygamberimizin �zerinden nakledilen, onun ad�n� kullanarak, Kur’an �n vermedi�i onca bilgiye nas�l olurda hi� d���nmeden inan�yoruz, i�te bunu anlayam�yorum.


Kur’an a bakt���m�zda, Allah k�yametin �ok yak�n olabilece�inden bahseder bizlere. Peki, bu s�zlerle ne anlatmak istiyor olabilir? Gelin bunu anlamaya �al��al�m. �nce �u ayette ge�en h�km� unutmayal�m. Bak�n Allah ne diyor?


Lokman 34: O k�yamet saatine ili�kin bilgi Allah kat�ndad�r. Ya�muru O ya�d�r�r. O, rahimlerde olan� da bilir. Hi�bir benlik yar�n ne kazanaca��n� bilmez. Ve hi�bir kimse hangi yerde �lece�ini bilmez. Allah �lim’dir, Hab�r'dir.


Demek ki k�yamet saati konusunda, Kur’an �n a��klad�klar�ndan ba�ka, s�ylenecek hi�bir s�ze, bilgiyi kesin kabul edip, iman etmemiz m�mk�n de�ildir. Hatta k�yamet saati konusunda, Allah a��klama yapmad��� halde, bu konuda tart��ma yap�p konu�anlara, fikirler y�r�tenlere bak�n ne s�yl�yor.


�ura 18: Ona inanmayanlar onun �abucak gelmesini isterler. �man ederlerse ondan �rperirler ve bilirler ki o hakt�r. Dikkat edin, k�yamet saati hakk�nda tart���p duranlar, geri d�n��� olmayan bir sap�kl���n tam i�indedirler.



�imdi hat�rlataca��m ayette ge�en, s�zler �zerinde d���nelim �imdide.


Ahzap 63: �nsanlar sana k�yametin saatinden soruyorlar. De ki: "Ona ili�kin bilgi Allah kat�ndad�r." Ne bilirsin, belki de o saat yak�nd�r.


�ura 17: Ger�e�e ili�kin Kitap'� ve adalet �l��s�n� indiren o Allah't�r. Nereden bileceksin, belki de k�yamet saati �ok yak�nd�r.



��te dikkatle d���nmemiz gereken ayetlerdeki c�mleler.

(Ne bilirsin, belki de o saat yak�nd�r.)

Allah el�isine, sana soranlara s�yle, belki de k�yamet saati �ok yak�nd�r de diyor, iki ayette de ayn� s�zleri kullan�yor. Allah bir s�z s�yl�yorsa, s�rf kullar�n� tehdit etmek ve korkutmak ad�na s�ylemez. Her s�ylediklerinde mutlaka bir hikmet vard�r. Bizde Rabbin bu s�zlerinden kas�t ne olabilir, d���ncelerimizi onun �st�ne yo�unla�t�rarak, Kur’an �����nda anlamaya �al��al�m.



�nce �unu d���nelim. Acaba bizlerin ya�ad��� D�nya �zerindeki zaman�n ak��� ile Rabbin bahsetti�i zaman aras�nda fark var m�d�r, �nce onu anlamaya �al��al�m. Zaman kavram� konusunda bilimsel bir ara�t�rma yapt���m�zda, ger�ekten uzayda bulunan gezegenler aras�nda dahi, zaman farkl�l���n�n oldu�unu g�r�yoruz. Peki, Allah kendi kat�ndaki zaman ile bizlerin ya�ad��� zaman aras�ndaki fark� bizlere s�ylemi� mi, gelin �imdi de ona bakal�m ki, arad���m�z konu hakk�nda ipu�lar�n� elde edelim.


Hac 47: Senden aceleyle azab� istiyorlar: Allah, vaadine asla ters d��mez. �u da bir ger�ek ki Rabbinin kat�ndaki bir g�n, sizin saymakta oldu�unuzun bin y�l� gibidir.


�imdi en �nemli bilgiyi ald�k Allah �n rehberden. Demek ki Yaratan k�yamet belki de �ok yak�nd�r derken, kendi zaman dilimi i�inde ve bizlerin ya�am�n�n ak��� konusunda bir �eyler anlatmaya �al���yor. Tam kavrayamad���m�z bu konuda bizleri d���nmeye sevk ediyor. Allah�n verdi�i bu ayetinden yola ��karsak, peygamberimizin ya�ad��� d�nem ile g�n�m�z aras�nda, Rabbin kat�ndaki zaman �l��s�ne g�re, yakla��k bir bu�uk g�n ge�mi� demektir, ne kadar dikkat �ekici ve d���nd�r�c� de�il mi sizce?


Bu konuyu daha net anlayabilmemiz i�in, daha ba�ka bilgilerden de yararlanal�m. Hat�rlay�n�z Allah Kur’an da �l�m� anlat�rken, bizlere uyku �rne�ini verir. Asl�nda her uyudu�umuzda �l�m� ya�ad���m�z� anlat�r ve vakti dolmayanlar� iade eder, yani uyand�r�r�z der bizlere.

Bilimsel bir bilgiyi de tam bu esnada, sizlerle payla�mak istiyorum. Uykumuzda g�rd���m�z uzunca ve detayl� r�yalar�m�z� ara�t�ran ilim adamlar�, g�rd���m�z ve bizlerin �ok uzun sand��� r�yalar�, asl�nda bizler �ok k�sa bir zaman i�inde, saniyelerle g�rd���m�z� tespit etmi�ler. Bak�n Rabbin verdi�i ayetle nas�lda ayn� sonu�lar� al�yoruz. Demek ki uyku ge�ici �l�m halimiz, zaten bunu kur’an s�yl�yor, yani uykuya dal���m�zla, Rabbin kat�ndaki zaman�n ak���na tabi oluyoruz demek ki uykuda.


Ya�ad���m�z hayat� l�tfen bir an d���n�n. Ge�en onlarca y�l�n fark�na varan�m�z var m�? Nas�l ge�ti 50–60 y�l, fark�nda m�y�z bug�n? ��te h�zla akan zaman�n zerre kadar fark�nda olmayan bizler, art�k bo�a ge�en zaman�n fark�na varmam�z�n, almam�z gereken �nlemleri almam�z�n, yapmam�z gerenleri yapmam�z�n zaman� sizce de gelmedi mi?



�imdide sizlere tekrar, bir hat�rlatma yapmak istiyorum. Din ad�na her konuda yapt�klar� gibi, bu konuda da uydurulan onca hurafelere kar��, bak�n Rabbim yine nas�l uyar�yor bizleri.


Fussulet 40:Ayetlerimiz hakk�nda e�ri ile do�ruyu birbirine katanlar, bize gizli kalmazlar. �imdi, ate�in i�ine at�lan m� hay�rl�d�r, k�yamet g�n� g�ven i�inde gelen mi? Diledi�inizi yap�n. O, yap�p ettiklerinizi iyice g�rmektedir.



Uyar�ya bakar m�s�n�z l�tfen. Ayetlerimiz hakk�nda, e�ri ile do�ruyu birbirine katanlar hakk�nda neler s�yl�yor Rahman. Hala akl�m�z� ba��m�za getirmeyecek miyiz? Hala zerre kadar akl�m�z� kullanmayacak m�y�z? Buradan da anla��l�yor ki, bu konularda alaca��m�z bilgiler, emin kaynak sizce hangi kitap olabilir?


Gelelim konumuza. Allah ger�ekten k�yametin belki de �ok yak�n oldu�undan bahsederken, ne demek istemi� onu daha iyi anlamak ad�na, Kur’an a bakmaya ondan feyiz almaya devam edelim. Bak�n Allah, k�yametin kopmas�ndan sonra, hesab�n sorulaca�� o g�n geldi�inde, �a�r�ya uyup kalkan bizler neler s�yleyecekmi�iz. San�r�m bu ayetlerden alaca��m�z �nemli bilgi var.


�sra 52: Sizi �a��raca�� g�n, onu hamt ederek �a�r�s�na derhal uyacaks�n�z. Ve sadece az bir s�re kald���n�z� d���neceksiniz.



Rum 55: Saat gelip k�yamet koptu�u g�n, g�nahk�rlar d�nyada bir saatten ba�ka kalmad�klar�na yemin ederler. Onlar i�te b�yle �evriliyorlard�.


.
San�r�m bu iki ayeti de okuduktan sonra, Allah�n k�yamet saatini belki de �ok yak�nd�r s�z�yle, ne anlatmak istedi�ini daha iyi anlad�n�z.Ben anlad���m� yazmak istiyorum. Bizlerin �l�m� ile k�yametin kopmas� aras�nda �ok ama �ok yak�n bir zaman oldu�unu s�yl�yor Rahman. Uyku halimizi hat�rlay�n�z, uyudu�umuz anda, mek�n�m�z de�i�iyor ve zaman ak��� da farkl�la��yor. Buradan yola ��karak, �ld���m�z andan itibaren de, bizler Allah�n kat�ndaki zaman dilimine tabi oldu�umuza g�re, �l�m�m�z ile k�yamet aras�nda ki zaman, o kadar yak�n ki, bu ger�e�i g�rd���m�zde, zaman�m�z�n �ok az oldu�unu ve Kur’an a bir an evvel, d�rt elle sar�lmam�z gerekti�ini, �ok daha iyi anl�yorum.



Allah Kur’an da bizler i�in �yle �rnekler vermi� ki, bizler be�erin s�zlerine bakmaktan, Kur’an � devre d��� b�rakm���z. Elbette onun nuruyla da nurlanamad���m�zdan, ne yapaca��m�z� bilmez halde, bir oyana bir bu yana ko�turup duruyoruz.


Kur’an �n yar�s�ndan fazlas� k�ssalar ve �rneklerle doludur. Allah bu konuda verdi�i g�zel �rne�inde, ma�arada uykuya yat�r�p, tam 309 y�l uyutup, tekrar uyand�rd���, ibret almam�z i�inde Kur’an da yer verdi�i k�ssas�, acaba bizlere ne kadar ders veriyor dersiniz? Allah yard�mc�m�z olsun. Bizler g�n�m�zde o kadar b�y�k bir yan�lg�n�n i�indeyiz ki, fark�nda bile de�iliz. Allah�n s�zlerinin �st�n� �rtme, anlam�n� de�i�tirme, Kur’an da her �eyin olmad���n� kan�tlama yar��� i�ine girmi�, ��rp�n�p duruyoruz.


Allah �n apa��k, sizleri bu kitaptan sorumlu tutuyorum dedi�ini duyan, o kadar az M�sl�man kalm�� ki, onlarda din d��man� ilan edilmi�ler. Allah a iftira edip, Rabbin dinine, halis kat�ks�z, do�ru s�zlerine, �yle e�ri s�zler, hurafeler katm��lar ki, art�k toplum Kur’an � bir kenara koyup, be�erin kitaplar� ile iman etti�inden, nelerin do�ru, nelerin yanl�� oldu�unu fark edemez olmu�.


Rabbim ne olursun bizlere yard�m et. Bizleri uyard���n gibi, zaman�m�z �ok k�sa. O �etin g�n �ok yak�n, ne olur bunun fark�nda olmam�z� sa�la bizlerin. �yle bir me�hule, bilinmeze k�rek �ekiyoruz ki, burnumuzun dibindeki tehlikenin fark�nda bile de�iliz. Ne olur fark�nda olmam�z� sa�la Rabbim. Sen affedicisin, ba���lay�c�s�n, bizleri ba���la.

Sayg�lar�mla Haluk G�M��TABAK

Kur'an-� kerimde k�yametle ilgili ayetler...
 

Bakara(*) S�resinin 85 . Ayetinde
Ama siz, birbirinizi �ld�ren, i�inizden bir kesime kar�� k�t�l�k ve zul�mde yard�mla�arak; size haram oldu�u halde onlar� yurtlar�ndan ��karan, size esir olarak geldiklerinde ise, fidye verip kendilerini kurtaran kimselersiniz. Yoksa siz Kitab��n (Tevrat��n) bir k�sm�na inan�p, bir k�sm�n� ink�r m� ediyorsunuz? Art�k sizden bunu yapan�n cezas�, d�nya hayat�nda rezil olmaktan ba�ka bir �ey de�ildir. K�yamet g�n�nde ise onlar azab�n en �iddetlisine u�rat�l�rlar. ��nk� Allah yapt�klar�n�zdan habersiz de�ildir.

Bakara(*) S�resinin 174 . Ayetinde
Allah��n indirdi�i kitaptan bir k�sm�n� gizleyip onu az bir bedel ile de�i�enler (var ya); i�te onlar kar�nlar�na ate�ten ba�ka bir �ey doldurmuyorlar. K�yamet g�n� Allah onlarla ne konu�acak, ne de onlar� ar�tacakt�r. Onlar i�in elem dolu bir azap vard�r.40

Bakara(*) S�resinin 212 . Ayetinde
�nkar edenlere d�nya hayat� s�sl� g�sterildi. Onlar iman edenlerle alay etmektedirler. Allah�a kar�� gelmekten sak�nanlar ise, k�yamet g�n� bunlar�n �st�ndedir. Allah diledi�ine hesaps�z r�z�k verir.

Bakara(*) S�resinin 254 . Ayetinde
Ey iman edenler! Hi�bir al�� veri�in, hi�bir dostlu�un ve hi�bir �efaatin olmad��� k�yamet g�n� gelmeden �nce, size r�z�k olarak verdiklerimizden Allah yolunda harcay�n. �nkar edenler ise zalimlerin ta kendileridir.

�l-i �mr�n(*) S�resinin 55 . Ayetinde
Hani Allah ��yle buyurmu�tu: �Ey �sa! ��phesiz, senin hayat�na ben son verece�im. Seni kendime y�kseltece�im. Seni inkar edenlerden kurtararak temizleyece�im ve sana uyanlar� k�yamete kadar k�fre sapanlar�n �st�nde tutaca��m. Sonra d�n���n�z yaln�zca banad�r. Ayr�l��a d��t���n�z �eyler hakk�nda aran�zda ben h�kmedece�im.�

�l-i �mr�n(*) S�resinin 77 . Ayetinde
��phesiz, Allah�a verdikleri s�z� ve yeminlerini az bir kar��l��a de�i�enler var ya, i�te onlar�n ahirette bir pay� yoktur. Allah k�yamet g�n� onlarla konu�mayacak, onlara bakmayacak ve onlar� temizlemeyecektir. Onlar i�in elem dolu bir azap vard�r.

�l-i �mr�n(*) S�resinin 161 . Ayetinde
Hi�bir peygamberin emanete h�yanet etmesi d���n�lemez. Kim h�yanet ederse, k�yamet g�n�, h�yanet etti�i �eyle birlikte gelir. Sonra da hi�bir haks�zl��a u�rat�lmaks�z�n herkese kazand���n�n kar��l��� tastamam �denir.

�l-i �mr�n(*) S�resinin 180 . Ayetinde
Allah��n kendilerine l�tfundan verdi�i nimetlerde cimrilik edenler, bunun, kendileri i�in hay�rl� oldu�unu sanmas�nlar. Hay�r! O kendileri i�in bir �erdir. Cimrilik ettikleri �ey k�yamet g�n�nde boyunlar�na dolanacakt�r. G�klerin ve yerin miras� Allah��nd�r. Allah yapt�klar�n�zdan hakk�yla haberdard�r.

�l-i �mr�n(*) S�resinin 185 . Ayetinde
Her canl� �l�m� tadacakt�r. Ancak k�yamet g�n� yapt�klar�n�z�n kar��l��� size tastamam verilecektir. Kim cehennemden uzakla�t�r�l�p cennete sokulursa ger�ekten kurtulu�a ermi�tir. D�nya hayat�, aldat�c� metadan ba�ka bir �ey de�ildir.

�l-i �mr�n(*) S�resinin 194 . Ayetinde
�Rabbimiz! Peygamberlerin arac�l��� ile bize vadettiklerini ver bize. K�yamet g�n� bizi rezil etme. ��phesiz sen, vadinden d�nmezsin.�

Nis�(*) S�resinin 42 . Ayetinde
O k�yamet g�n�, Allah�� inkar edip Peygamber�e isyan edenler, yer yar�l�p i�ine girmi� olmay� isterler ve Allah�tan hi�bir s�z gizleyemezler.

Nis�(*) S�resinin 87 . Ayetinde
Allah kendisinden ba�ka hi�bir ilah olmayand�r. Andolsun sizi k�yamet g�n�nde mutlaka bir araya toplayacakt�r. Bunda asla ��phe yoktur. Kimdir s�z� Allah��nkinden daha do�ru olan?

Nis�(*) S�resinin 109 . Ayetinde
��te siz �yle kimselersiniz (ki, diyelim) d�nya hayat�nda onlar� savundunuz. Ya k�yamet g�n� onlar� Allah�a kar�� kim savunacak, yahut kim onlara vekil olacak?

Nis�(*) S�resinin 141 . Ayetinde
Onlar sizi g�zetleyip duran kimselerdir. E�er Allah taraf�ndan size bir fetih (zafer) nasip olursa, �Biz sizinle beraber de�il miydik?� derler. �ayet k�firlerin (zaferden) bir pay� olursa, �Size �st�nl�k sa�lay�p sizi m��minlerden korumad�k m�?� derler. Allah, k�yamet g�n� aran�zda h�km�n� verecektir. Allah, m��minlerin aleyhine k�firlere hi�bir yol vermeyecektir.

Nis�(*) S�resinin 159 . Ayetinde
Kitab ehlinden hi� kimse yoktur ki �l�m�nden �nce, ona (�sa�ya) iman edecek olmas�n. K�yamet g�n� o (�sa) onlar�n aleyhine �ahit olacakt�r.31

M�ide(*) S�resinin 14 . Ayetinde
�Biz h�ristiyan�z� diyenlerden de sa�lam s�z alm��t�k. Ama onlar da ak�llar�ndan ��karmamalar� istenen �eylerden �nemli bir k�sm�n� unuttular. Bu sebeple biz de aralar�na k�yamet g�n�ne kadar s�recek d��manl�k ve kini sal�verdik. Allah ne yapmakta olduklar�n� onlara bildirecek!

M�ide(*) S�resinin 36 . Ayetinde
��phesiz yery�z�nde olanlar�n hepsi ve yan�nda bir o kadar� daha kendilerinin (kafirlerin) olsa da onu k�yamet g�n�n�n azab�ndan kurtulmak i�in fidye verecek olsalar onlardan yine kabul edilmez. Onlara elem dolu bir azap vard�r.

M�ide(*) S�resinin 64 . Ayetinde
Bir de Yahudiler, �Allah��n eli ba�l�d�r� dediler. S�ylediklerinden �t�r� kendi elleri ba�lans�n ve lanete u�ras�nlar! Hay�r, onun iki eli de a��kt�r, diledi�i gibi verir. Andolsun, sana Rabbinden indirilen (Kur�an) onlardan bir�o�unun azg�nl�k ve k�fr�n� art�racakt�r. Biz onlar�n aras�na k�yamete kadar d��manl�k ve kin sald�k. Her ne zaman sava� i�in bir ate� yakm��larsa Allah onu s�nd�rm��t�r. Onlar yery�z�nde bozgunculuk ��karmaya �al���rlar. Allah bozguncular� sevmez.

M�ide(*) S�resinin 116 . Ayetinde
Allah k�yamet g�n� ��yle diyecek: �Ey Meryem o�lu �sa! Sen mi insanlara Allah�� b�rakarak beni ve anam� iki ilah edinin dedin?� �sa da ��yle diyecek: �Seni b�t�n eksikliklerden uzak tutar�m. Hakk�m olmayan bir �eyi s�ylemem benim i�in s�z konusu olamaz. E�er ben onu s�ylemi� olsayd�m elbette sen bunu bilirdin. Sen benim i�imde olan� bilirsin, ama ben sende olan� bilemem. ��phesiz ki yaln�zca sen gayblar� hakk�yla bilensin.�

En��m S�resinin 2 . Ayetinde
O �yle bir Rab�d�r ki, sizi �amurdan yaratm��, sonra (her birinize) bir ecel tayin etmi�tir. (K�yametin kopmas� i�in) belirlenmi� bir ecel de onun kat�ndad�r. Siz ise h�l� ��phe ediyorsunuz.

En��m S�resinin 12 . Ayetinde
De ki: ��u g�klerdekiler ve yerdekiler kimindir?� �Allah��nd�r� de. O merhamet etmeyi kendine gerekli k�ld�. Andolsun sizi mutlaka k�yamet g�n�ne toplayacak. Bunda hi� ��phe yok. Kendilerini ziyana u�ratanlar var ya, i�te onlar inanmazlar.

En��m S�resinin 15 . Ayetinde
De ki: �Ben Rabbime isyan edersem ger�ekten, b�y�k bir g�n�n (k�yamet g�n�n�n) azab�ndan korkar�m.�

En��m S�resinin 31 . Ayetinde
Allah��n huzuruna ��kmay� yalanlayanlar ger�ekten ziyana u�ram��t�r. Nihayet onlara ans�z�n o saat (k�yamet) gelip �at�nca b�t�n g�nahlar�n� s�rtlar�na y�klenerek, �Hayatta yapt���m�z kusurlardan �t�r� vay halimize!� diyecekler. Dikkat edin, y�klendikleri g�nah y�k� ne k�t�d�r!

En��m S�resinin 40 . Ayetinde
(Ey Muhammed!) De ki: �S�yleyin bakal�m. Acaba size Allah��n azab� gelse veya size k�yamet saati gelip �atsa (b�yle bir durumda) siz Allah�tan ba�kas�n� m� �a��r�rs�n�z? E�er (putlar�n size yarar� dokundu�u iddian�zda) do�ru s�yleyenlerseniz (haydi onlar� yard�ma �a��r�n).

A�r�f S�resinin 32 . Ayetinde
De ki: �Allah��n, kullar� i�in yaratt��� z�neti ve temiz r�zk� kim haram k�lm��?� De ki: �Bunlar, d�nya hayat�nda m��minler i�indir. K�yamet g�n�nde ise yaln�z onlara �zg�d�r. ��te bilen bir topluluk i�in �yetleri, ayr� ayr� a��kl�yoruz.�

A�r�f S�resinin 167 . Ayetinde
Hani Rabbin, elbette k�yamet g�n�ne kadar onlara azab�n en k�t�s�n� tatt�racak kimseleri g�nderece�ini bildirmi�ti. ��phesiz Rabbin, elbette cezay� �abuk verendir. ��phesiz O �ok ba���layand�r, �ok merhamet edendir.

A�r�f S�resinin 172 . Ayetinde
Hani Rabbin (ezelde) Ademo�ullar�n�n sulplerinden z�rriyetlerini alm��, onlar� kendilerine kar�� �ahit tutarak, �Ben sizin Rabbiniz de�il miyim?� demi�ti. Onlar da, �Evet, �ahit olduk (ki Rabbimizsin)� demi�lerdi. B�yle yapmam�z k�yamet g�n�, �Biz bundan habersizdik� dememeniz i�indir.

A�r�f S�resinin 187 . Ayetinde
Sana k�yametin ne zaman kopaca��n� soruyorlar. De ki: �Onun bilgisi ancak Rabbimin kat�ndad�r. Onu vaktinde ancak O (Allah) ortaya ��karacakt�r. O g�klere de, yere de a��r basm��t�r. O size ancak ans�z�n gelecektir.� Sanki senin ondan haberin varm�� gibi sana soruyorlar. De ki: �Onun bilgisi sadece Allah kat�ndad�r. Fakat insanlar�n �o�u bilmiyorlar.�

Y�nus S�resinin 60 . Ayetinde
Allah�a kar�� yalan uyduranlar�n, k�yamet g�n� hakk�ndaki zanlar� nedir? ��phesiz Allah insanlara kar�� �ok l�tufk�rd�r, fakat onlar�n �o�u (O�nun nimetlerine) ��kretmezler.

Y�nus S�resinin 93 . Ayetinde
Andolsun, biz �srailo�ullar�n� �ok g�zel bir yurda yerle�tirdik ve onlara temiz r�z�klar verdik. Kendilerine bilgi gelinceye kadar ayr�l��a d��mediler. ��phesiz ki, ayr�l��a d��m�� olduklar� �eyler hakk�nda Rabbin k�yamet g�n� aralar�nda h�km�n� verecektir.

H�d S�resinin 60 . Ayetinde
Onlar, hem bu d�nyada, hem de k�yamet g�n�nde lanete u�rat�ld�lar. Biliniz ki �d kavmi, Rablerini ink�r etti. (Yine) biliniz ki H�d�un kavmi �d Allah��n rahmetinden uzakla�t�.

H�d S�resinin 98 . Ayetinde
Firavun, k�yamet g�n�nde kavminin �n�ne ge�ecek ve onlar� ate�e g�t�recektir. Ne k�t� var�� yeridir oras�!

H�d S�resinin 99 . Ayetinde
Onlar, hem bu d�nyada, hem de k�yamet g�n�nde lanete u�rat�ld�lar. Ne k�t� destektir onlara verilen destek!

Y�suf S�resinin 107 . Ayetinde
Yoksa Allah taraf�ndan kendilerini ku�atacak bir azab�n gelmeyece�inden veya onlar fark�nda olmadan k�yametin ans�z�n gelip �atmayaca��ndan emin mi oldular?

Hicr S�resinin 37,38 . Ayetinde
Allah da, "O halde sen vakti (yaln�zca benim taraf�mdan) bilinen g�ne (k�yamete) kadar m�hlet verilenlerdensin" dedi.

Hicr S�resinin 85 . Ayetinde
Biz g�kleri, yeri ve her ikisi aras�nda bulunanlar� ancak hakka ve hikmete uygun olarak yaratt�k. K�yamet g�n� mutlaka gelecektir. Sen �imdi g�zel bir �ekilde ho�g�r� ile muamele et.

Nahl S�resinin 25 . Ayetinde
B�ylece k�yamet g�n�nde kendi g�nahlar�n� tam olarak, bilgisizce sapt�rd�klar� kimselerin g�nahlar�n�n da bir k�sm�n� y�klenirler. Dikkat et, y�klendikleri ne k�t�d�r.

Nahl S�resinin 27 . Ayetinde
Sonra k�yamet g�n� Allah onlar� rezil edecek ve diyecek ki: �U�runda m�cadele etti�iniz ortaklar�m nerede?!� kendilerine ilim verilenler ise ��yle derler: ���phesiz bug�n rezillik, a�a��l�k ve k�t�l�k kafirlerin �zerinedir.�

Nahl S�resinin 77 . Ayetinde
G�klerin ve yerin gayb� Allah�a aittir. K�yamet�in kopmas� bir g�z k�rpmas� gibi veya daha az bir zamand�r. ��phesiz Allah her �eye hakk�yla g�c� yetendir.

Nahl S�resinin 84 . Ayetinde
K�yamet g�n� her �mmetten bir �ahit g�nderece�iz; sonra inkar edenlere ne (�z�r dilemeleri i�in) izin verilecek, ne de Allah��n r�zas�n� kazand�racak amelleri i�leme istekleri kabul edilecek.

Nahl S�resinin 92 . Ayetinde
Bir topluluk di�er bir topluluktan daha (g��l� ve) �oktur diye yeminlerinizi aran�zda bir hile ve fesat sebebi yaparak, ipli�ini iyice e�irip b�kt�kten sonra (tekrar) ��z�p bozan kad�n gibi olmay�n. Allah bununla sizi ancak imtihan eder. Hakk�nda ayr�l��a d��t���n�z �eyleri k�yamet g�n� size elbette a��klayacakt�r.

Nahl S�resinin 124 . Ayetinde
Cumartesi g�n�ne sayg�, ancak onda g�r�� ayr�l���na d��enlere farz k�l�nd�. ��phesiz Rabbin, ayr�l��a d��mekte olduklar� �eyler konusunda k�yamet g�n� aralar�nda h�k�m verecektir.

�sr� S�resinin 13 . Ayetinde
Her insan�n amelini boynuna y�kledik.2 K�yamet g�n� kendisine, a��lm�� olarak kar��la�aca�� bir kitap ��karaca��z.

�sr� S�resinin 58 . Ayetinde
Ne kadar memleket varsa hepsini k�yamet g�n�nden �nce ya helak edece�iz, ya da �iddetli bir azapla cezaland�raca��z. ��te bu, Kitap�ta (Levh-i Mahfuz�da) yaz�lm�� bulunuyor.11

�sr� S�resinin 62 . Ayetinde
Yine demi�ti ki: �Benden �st�n tuttu�un ki�i bu mu, s�yler misin? Andolsun e�er beni k�yamete kadar ertelersen, onun soyunu, pek az� hari�, (azd�rarak) kontrol�m alt�na alaca��m.�

�sr� S�resinin 97 . Ayetinde
Allah kimi do�ru yola iletirse i�te o, do�ru yolu bulmu�tur. Kimi de sapt�r�rsa b�yleleri i�in O�nun d���nda dostlar bulamazs�n. Onlar� k�yamet g�n� k�rler, dilsizler ve sa��rlar olarak y�z�st� ha�redece�iz. Varacaklar� yer cehennemdir. Cehennemin ate�i dindik�e, onlara ��lg�n ate�i art�r�r�z.

�sr� S�resinin 104 . Ayetinde
Bunun ard�ndan �srailo�ullar�na ��yle dedik: �Bu topraklarda oturun, ahiret va�di (k�yamet) gelince hepinizi toplay�p bir araya getirece�iz.�

Kehf S�resinin 21 . Ayetinde
B�ylece biz, (insanlar�) onlar�n halinden haberdar ettik ki, Allah��n va�dinin hak oldu�unu ve k�yametin ger�ekle�mesinde de hi�bir ��phe olmad���n� bilsinler. Hani onlar (olay�n mucizevi taraf�n� ve as�l hikmetini b�rakm��lar da) aralar�nda onlar�n durumunu tart���yorlard�. (Baz�lar�), �Onlar�n �st�ne bir bina yap�n, Rableri onlar�n halini daha iyi bilir� dediler. Duruma hakim olanlar ise, ��zerlerine mutlaka bir mescit yapaca��z� dediler.

Kehf S�resinin 36 . Ayetinde
�K�yametin kopaca��n� da sanm�yorum. Rabbime d�nd�r�lsem bile andolsun bundan daha iyi bir sonu� bulurum.�

Kehf S�resinin 98 . Ayetinde
Z�lkarneyn, �Bu, Rabbimin bir rahmetidir. Rabbimin vaadi (k�yametin kopma vakti) gelince onu yerle bir eder. Rabbimin vaadi ger�ektir� dedi.

Kehf S�resinin 105 . Ayetinde
Onlar, Rab�lerinin �yetlerini ve O�na kavu�acaklar�n� inkar eden, b�ylece amelleri bo�a ��kan, o y�zden de k�yamet g�n�nde amelleri i�in bir terazi kurmayaca��m�z kimselerdir.

19 - MERYEM S�RES�
Mekke d�neminde inmi�tir. 98 �yettir. Baz� tefsir bilginlerine g�re 58 ve 71. �yetler Medine d�neminde inmi�tir. S�re, Meryem�in, o�lu �sa�y� nas�l d�nyaya getirdi�ini anlatt��� i�in bu adla an�lm��t�r. S�rede ba�l�ca, tevhit inanc�n� yerle�tirmek amac�yla baz� peygamberlerin k�ssalar� ve k�yamet sahneleri konu edilmektedir.

Meryem S�resinin 75 . Ayetinde
(Ey Muhammed!) De ki: �Kim sap�kl�k i�inde ise Rahm�n onlara, istenildi�i kadar s�re versin! Nihayet kendilerine vaad olunan azab�, ya da k�yameti g�rd�klerinde kimin yeri daha k�t�ym��, kimin taraftarlar� daha zay�fm�� bilecekler.

Meryem S�resinin 95 . Ayetinde
Onlar(�n her biri) k�yamet g�n� O�na tek ba��na gelecektir.

T�-H� S�resinin 15 . Ayetinde
�K�yamet mutlaka gelecektir. Herkes i�ledi�inin kar��l���n� g�rs�n diye, neredeyse onu gizleyecek (gelece�inden hi� s�z etmeyecek)tim.�

T�-H� S�resinin 100 . Ayetinde
Kim ondan y�z �evirirse ��phesiz ki o, k�yamet g�n�nde a��r bir g�nah y�k� y�klenecektir.

T�-H� S�resinin 105 . Ayetinde
(Ey Muhammed!) Sana da�lar�n (k�yamet g�n�ndeki) halini soruyorlar. De ki: �Rabbim onlar� toz edip savuracak.�

T�-H� S�resinin 124 . Ayetinde
�Her kim de benim zikrimden (Kur�an�dan) y�z �evirirse mutlaka ona dar bir ge�im vard�r. Bir de onu k�yamet g�n�nde k�r olarak ha�rederiz.�

Enbiy� S�resinin 47 . Ayetinde
K�yamet g�n� i�in adalet terazileri kuraca��z. �yle ki hi�bir kimseye zerre kadar zulmedilmeyecek. (Yap�lan i�) bir hardal tanesi a��rl���nca da olsa, onu getirip ortaya koyaca��z. Hesap g�r�c� olarak biz yeteriz.

Enbiy� S�resinin 49 . Ayetinde
Onlar, g�rmedikleri halde Rablerinden i�ten i�e korkarlar. Onlar k�yamet g�n�nden de korkarlar.

Enbiy� S�resinin 97 . Ayetinde
Ger�ek vaad (k�yametin kopmas�) yakla��r, bir de bakars�n ink�r edenlerin g�zleri a��l�p donakalm��t�r. �Eyvah bizlere! Do�rusu biz bundan gafildik. Hatta biz zalim kimselermi�iz� derler.

22 - HAC S�RES�
�yetlerinin �o�u Mekke�de, bir k�sm� ise Medine d�neminde inmi�tir. 78 �yettir. Hac ibadetinden bahsetti�i i�in bu ad� alm��t�r. S�rede ayr�ca k�yamet g�n�n�n deh�etinden, k�yamet g�n� ya�anacak sahnelerden, cihattan ve helak edilmi� eski toplumlardan s�z edilmektedir.

Hac(*) S�resinin 1 . Ayetinde
Ey insanlar! Rabbinize kar�� gelmekten sak�n�n. ��nk� k�yamet sars�nt�s� �ok b�y�k bir �eydir.

Hac(*) S�resinin 7 . Ayetinde
��nk� k�yamet muhakkak gelecektir. Onda hi�bir ��phe yoktur ve ��phesiz Allah kabirdeki kimseleri diriltecektir.

Hac(*) S�resinin 8,9 . Ayetinde
�nsanlardan �ylesi de vard�r ki, ne bir ilmi, ne bir yol g�stericisi, ne de ayd�nlat�c� bir kitab� oldu�u halde kibirlenerek insanlar� Allah��n yolundan sapt�rmak i�in, Allah hakk�nda tart��maya kalkar. Ona d�nyada bir rezillik vard�r. Ona k�yamet g�n�nde de yang�n azab�n� tatt�raca��z.

Hac(*) S�resinin 17 . Ayetinde
��phesiz, iman edenler, Yahudiler, Sabi�ler, H�ristiyanlar, Mec�siler ve Allah�a ortak ko�anlar var ya, Allah k�yamet g�n� onlar�n aralar�nda mutlaka h�k�m verecektir. ��nk� Allah her �eye �ahittir.

(Al�nt�d�r)