MsXLabs

MsXLabs (https://www.msxlabs.org/forum/)
-   Felsefe (https://www.msxlabs.org/forum/felsefe/)
-   -   Nihilizm (Hiççilik, Yokçuluk) (https://www.msxlabs.org/forum/felsefe/9795-nihilizm-hiccilik-yokculuk.html)

Mystic@L 26 Eylül 2006 15:59

NİHİLİZM (Hiççilik, Yokçuluk)


Metafizik, ahlâkî güç ve kuvvetleri yok sayan, mevcut olan güçlere, değerlere ve düzene karşı çıkan, hiçbir iradeye boyun eğmeyi ilke olarak kabul etmeyen görüşlerin genel adıdır.

Herşeyi, her gerçeği ve değeri inkâr şeklinde ortaya çıkan Nihilizm, bilgi felsefesi, varlık açıklaması, ahlâk ve siyaset alanında kabul görmüş ve yayılma imkânı bulmuştur.
Bu görüş, varlığı her şekliyle şüpheyle karşılar; hatta yok sayar; buna bağlı olarak da her çeşit bilgi imkânını inkâr ederek hiçbir doğru, genel-geçer bilginin olamayacağını ileri sürer. Bu görüşün kökleri Antikçağ Yunan Felsefesine, özellikle Gorgias'ın inkârcılığına kadar geri gider. Gorgias, varlık ve bilgi ile ilgili nihilizmini şu üç önermede (hükümde) ortaya koyar: "Hiçbir şey yoktur". "Birşey olsaydı da bilemezdik". "Bilseydik de başkalarına bildiremezdik". Bu görüşleriyle Gorgias, hem varlığı, hem de bilgi elde etme imkânını inkâr eder. Ayrıca Sofistler ve Septikler, tenkit edilemeyen ve kendisinden şüphe edilemeyen hiçbir şeyin olmadığını ileri sürerek tenkitçi ve şüpheci bir nihilizmi ortaya koymuşlardır.

Ahlâkda Nihilizm ise, hiçbir ahlâkî değeri ve kuralı tanımayan, sosyal baskı ve kontrolü kabul etmeyen, ahlâk tanımaz bir doktrindir. Bu doktrin, aydınlanma haraketlerinin (M.Ö. V. Yüzyıl ve M.S. XVIII. Yüzyıl) temel fikirlerinden birini oluşturmuş ve bu ahlâk tanımazlık, Tanrı tanımaz Nietzsehe (NiGe) ile sistemleştirilmiş, Guyeau (1854-1886) ile "Yükümsüz ve Yaptırımsız Ahlâk"a dönüştürülmüştür. Dostoyevski, Turgenief gibi romancılar tarafından bu ahlâk tanımazlık romanlara konu olmuş ve işlenmiş, o çağın gençlerince arzulanan, kabul gören bir anlayış haline gelmiştir. Nihilist romanlarda menfi düşüncenin geliştirdiği mantık sonucu ise inançsız, karamsar, otorite tanımaz bir gençlik ortaya çıkmıştır. İşte inkârcı, her türlü otoriteyi reddeden, kanun, kural tanımayan ve bunalımlı insanların ruh halini yansıtan bu ideoloji sonunda başsızlığa, anarşizme, salt ferdiyetçiliğe dönüşmüştür.

Siyasî alanda Nihilizm, özellikle XlX. Yüzyılda Rusyada tutunmuş bir akımdır. Önceleri yeni bir toplum düzeni kurmak isteği ile eski, yerleşik düzeni tamamen ortadan kaldırmaya yönelik bir hareket iken; daha sonra her türlü düzeni reddeden, toplumun, hiçbir sosyal kurumun ve kuruluşun ferd üzerinde hiçbir baskısını, otoritesini kabul etmeyen bir görüş halini almıştır. Bu Nihilist anlayış, başta devlet olmak üzere, bütün baskıcı kurumların ortadan kalkması gerektiğini savunur. Meselâ; İngiliz filozofu Godwin ünlü "Political Justice" adlı eserinde, devletin insanlığın ahlâkını bozduğunu, bunun için de devlet kurumunun ortadan kaldırılması gerektiğini savunur. Stirner, Tucker, Tolstoi, Fourier, Proudhon, Bakunin, Kropotkin vb. gibi birçok hayalci düşünür de aynı görüştedirler.

Bu başsızcılık ve otorite tanımazcılığı önce Fransız düşünürü Joseph Proudhon ütopyacı toplumculukla; Rus Nihilisti Bakunin de Neçayev'in nihilist doktriniyle kaynaştırmıştır. Bu sistem, daha doğrusu sistemsizlik, "Düzen yokluğu ve Baskı yokluğu" olarak özetlenebilir. Nihilizme göre, devletle birlikte her türlü baskıcı kurum yok edilmelidir. İnsan; bir üretici olarak anamalın otoritesinden, bir vatandaş olarak devletin otoritesinden, bir birey olarak da dinî törelerin, dinin otoritesinden kurtulmalı ve özgür bir gelişme imkânına kavuşturulmalıdır. Bütün insan yetenekleri ancak başsızca bir toplumda, hiçbir baskıyla engellenmeksizin, özgürce gelişebilir.

Otorite tanımaz, hayalci anarşizme göre, öncelikle gereken devrimdir; devrim ise devleti, kurulu düzeni, otoriteyi, her türlü kâide ve kuralları, değerleri yok etmek demektir. Bu şuursuz yıkıcılık ise bir gayesizliğin, kötümserliğin, bunalımın, karamsarlığın ve herşeyi menfi yanından ele almanın bir ifadesidir. Nietzsehe (Niçe)'nin inkârcı ve değerleri tersyüz eden nihilizmi işte böyle bir düşünceyi yansıtır. Daha sonraları bu yıkıcı ve karamsar anlayış, Heidegger, Sartre vb. varoluşçularca geliştirilmiş ve ateist bir düzeye götürülmüştür. Tanrı tanımaz Sartre'a göre, Tanrı'nın olabilmesi için insanın ölmesi gerekir; halbuki Tanrı imkânsızdır, kendiliğinden kendisi için var olan varlık da bir çelişkidir.

Ülkemizde Nietzsehe'nin nihilizminden ve inkârcı varoluşçuların ateist nihilizminden güç alarak ve marksistlerle birleşerek İslam düşmanlığı yapan, kökleşmiş İslâmî kurumları ve değerlerini yıkmak, tahrip etmek isteyen bir takım inkârcılar ortaya çıkmıştır. Bunlardan birisi ünlü şâir Tevfik Fikret'tir. O, şu sözlerinde yıkıcı ve inkârcı nihilizmini açık olarak ortaya koymaktadır: Her şeref yapma, her saadet ***! Her şeyin ibtidası, âhiri hiç!.. Her yönüyle karşı çıkma, tahrip, alt-üst etme, düzen ve kural tanımama ve inkâr mantığı ile ortaya çıkan hayalci nihilizm, hiçbir ilâhî dinin kabul etmediği bir zihniyeti temsil etmektedir. Zira bu zihniyet, hiçbir dinin kabul etmediği ve edemeyeceği bir anarşizmi davet etmektedir; toplumların nizamına, düzenine kastdetmektedir. Aynı zamanda, bu yıkıcı, tahrip edici ve kırıcı yol, hiçbir akl-ı selimin kabul edemiyeceği bir yoldur.


virtuecat 8 Kasım 2006 13:34

Hiççilik
 
Hiççilik, Nihilizm veya Yokçuluk 19. yüzyıl ortalarında Rusya'da özellikle genç entellektüel kesim arasında taraftar bulan bir felsefî yaklaşımdır. Latince nihil (hiç) sözcüğünden türetilen Nihilizm, bilimsel bilgi dışında hiçbir gerçek bilgi olmadığını kabul etmektir. Bu yaklaşımın uzantısı olarak da toplumda yerleşik kuralların, kurumların, değer yargılarının ve ahlâk kurallarının yadsınmasına varır. Nihilizm, en belirgin olarak İvan Sergeyeviç Turgenyev'in Türkçeye Babalar ve Oğullar adıyla çevrilen romanının kahramânı Bazarov'un kişiliğinde ifâde bulmuştur.
Hiççilik, Friedrich Nietzsche ile birlikte, felsefede de önemli bir sorun ve kavram olarak ele alınmaya başlamıştır. Daha sonra nihilizm sorunu ile hesaplaşan filozoflar arasında Albert Camus ve Sartre da sayılabilir.
Nietzsche'ye göre, nihlizm, yüksek ideallerin değerlerini yitirmelerinden kaynaklanan olumsuz düşünce tutumudur. Nietzsche, nihilizmin soy kütüğünü oluştururken, aşabileceğine de değinmiştir: Korkular, karşı çıkışlar, başkaldırmalar, Varlık'ı (Tanrı) anlaşılır bir gerçeklik ve değer yapan varlık bilim-tanrıbilim idealizminin çöküş belirtileridir. Nietzche için 'tanrı ölmüstür' ve bu varlık "kendisine yakıştırılan bütün değerleri hiçe indiren bir yokluk"tur. (J.Grenier) O zaman nihilizm "kölelerin ahlâkı" olarak belirir; köleler, gerçek yaşamdaki güçsüzlüklerini unutmak için, bir ideale veya bir kurmaca Tanrı'ya gerek duyarlar. Hiçlik istemi olan nihilizm, idealist bir yadsıma mantığından kaynaklanır; yaşamı, sanat aracılığıyla, "özgür düşünce" olarak doğrulayacağına, bilinç adına yadsır.
Heideger ise nihilizmi Batı düşüncesini oluşturan öğelerden biri olarak görür; bu görüş, değeri ve "varolan"ı tanımlamak için gerçekte, varlık sorusunu sormayı kendine yasaklar.




kaynak = vikipedi


MARLON 8 Kasım 2006 13:40

nihilizm

Hiççilik olarak da bilinir. 19. yüzyılda Rusya'da Çarl II. Alexander'ın hükümdarlığının ilk yıllarında ortaya çıkan, şüpheci temellere dayalı felsefe anlayışıdır. Ortaçağ'da bazı heretiklere yakıştırılan bu terim, Rus Edebiyatı'nda ilk kez Nedejin'in bir makalesinde Puşkin için kullanıldı.

Katkov ise nihilizmin ahlaki ilkelerin tümünü yadsıması nedeniyle toplumu tehdit ettiğini ileri sürmüştür. Nihilist Bazarov, bu terimin yaygınlaşmasını sağlamıştır. Zamanla 1860'ların ve 1870'lerin nihilistleri, geleneklere ve toplumsal düzene başkaldıran, düzensiz, dağınık, bakımsız, inatçı kişiler olarak görülmeye başlandı. Bundan sonra da Alexander'ın öldürülmesi ve mutlakiyetçiliğe karşı yeraltı örgütlerinin başvurduğu siyasi terörler birlikte anılır.

Nihilizm, temelde estetizmin bütün biçimlerini yadsıyor, yararcılığı ve bilimsel usçuluğu savunuyordu. Toplumsal bilimleri ve klasik felsefe sistemlerini bütünü ile reddediyordu. Yalın olgucu ve maddeci bir tutumla, yerleşik toplumsal düzene başkaldırıyı temsil ediyor; devlet, kilise ya da aile otoritesine karşı çıkıyordu. Yalnızca bilimsel doğruları temel alıyor, ancak bilimin bütün toplumsal sorunların üstesinden gelebileceğini ve bütün kötülüklerin cehaletten kaynaklandığını kabul ediyordu.


Efulim 5 Temmuz 2012 17:53

Nihilizm (Hiççilik, Yokçuluk)
Vikipedi, özgür ansiklopedi

Nihilizm; metafizik ve ahlaki güçleri yok sayan, mevcut olan değerlere ve düzene karşı çıkan, hiçbir iradeye boyun eğmeyen görüşlerin genel adıdır.
Nihilizm; bilgi felsefesi, ahlak ve siyaset alanında kabul görmüştür. Ve yine nihilizm, her şeyi, her gerçeği ve değerleri reddetme şeklinde ortaya çıkmıştır.
Nihilizm; her türlü bilgi imkanını reddeder ve hiçbir doğru, genel-geçer bilginin olamayacağını savunur. Varlığı her şekliyle şüphe ile karşılar ve hatta yok sayar.
Nihilizm temelde estatizmin bütün biçimlerini yadsır, yararcılığı ve bilimsel usçuluğu savunur. Toplumsal bilimleri ve klasik felsefe sistemlerini bütünüyle reddeder. Yalın olgucu ve maddeci bir tutumla yerleşik toplumsal düzene baş kaldırmayı temsil eder, devlet, din, ya da aile otoritesine karşı çıkar. Yalnızca bilimsel doğruları temel aldığı düşünülse de, bilimin toplumsal sorunlarının üstesinden gelemeyeceğini kabul eder
Nihilist düşünce Friedrich Nietzsche,Neyzen Tevfik, Ludwig Andreas Feuerbach, Henry Thomas Buckle, Max Stirner, Albert Camus, Arthur Schopenhauer, Jean-Paul Sartre ve Herbert Spencer gibi düşünürlerin etkisinde kalmıştır. İnsanın beden ve ruhtan oluşan dualist bir yapısı olduğunu reddettiği için dinlerin şiddetli tepkisine yol açmıştır.
Rus edebiyatı'nda ilk kez Nedejin'in bir makalesinde kullanıldı.
Friedrich Nietzsche, Schopenhauer'ın nihilist felsefesi ile yola çıkmıştır. Ancak ona göre, nihilizm yanlış ve eksik anlaşılmaktaydı. Nietzsche zamanla nihilizmi yeniden temellendirdi. Nihilizmin en eksik yanı, yaşamı olumsuzlamasıydı. Nietzsche, "yanlış nihilizm"i yaşayanları kitaplarında sıklıkla "pesimistler" olarak tanımlar. Bu pesimizmin aşılması gerekmektedir. Gerçek bir güç felsefesi için, yaşamı kesinlikle olumlayan bir felsefe gerekmektedir. Yaşamın değeri anlaşılmalı ve bu değer yüceltilmelidir.
Nihilizm'e en çok yakıştırılan düşünürlerden olan Nietzsche'ye göre Nihilizm, yüksek ideallerin değerlerini yitirmelerinden kaynaklanan olumsuz düşünce tutumudur. Nietzsche, nihilizmin soy kütüğünü oluştururken, bunun aşılabileceğine de değinmiştir: Korkular, karşı çıkışlar, başkaldırmalar, Varlık'ı (Tanrı) anlaşılır bir gerçeklik ve değer yapan varlık idealizminin çöküş belirtileridir. Nietzsche için 'Tanrı öldü' ve bu varlık artık "kendisine yakıştırılan bütün değerleri hiçe indiren bir yokluk" olmuştur. Yani Nietzsche "Tanrı öldü" derken Avrupa'da ve dünyada tanrı kavramının yozlaştırıldığını, yok edildiğini söylemiştir.
Tüm bunlara rağmen, J. Grenier'e göre Nietzsche asla bir nihilist olmamıştır. Güç İstenci adlı kitabında belirttiği üzere Nietzsche, Nihilizm'i sonuna kadar yaşamış ve onu aşmıştır. Nihilizm'in aşılması gereken bir şey olduğunu savunur. Peki, Nihilizm nasıl aşılır? Bu soruya verdiği cevap şöyledir: "Bizler doğadaki tüm ahlakı reddetmiyoruz, ahlakın evrensel olduğunu iddiasını reddediyoruz ve bir ahlak kuralını reddederken veya kabul ederken onun hayatı geliştirici mi yoksa engelleyici mi olduğuna bakıyoruz." Nietzsche köle ve efendi ahlakı olarak iki ahlaktan bahseder. Ona göre toplumdaki tüm bireylerin var oluş nedeni "üst-insan"a ulaşmak ve onun amaçlarına hizmet etmektir. O zaman Nihilizm "kölelerin ahlâkı" olarak belirir; köleler, gerçek yaşamdaki güçsüzlüklerini unutmak için, bir ideale veya bir kurmaca Tanrı'ya gerek duyarlar. Hiçlik istemi olan nihilizm, idealist bir yadsıma mantığından kaynaklanır; yaşamı, sanat aracılığıyla, "özgür düşünce" olarak doğrulayacağına, bilinç adına yadsır.
Heidegger ise Nihilizm'i Batı Düşüncesi'ni oluşturan öğelerden biri olarak görür. Bu görüş, değeri ve "var olan"ı tanımlamak için gerçekte, varlık sorusunu sormayı kendine yasaklar. Gorgias ise nihilizmin agnostik yönüne vurgu yaparak Hiçbir şey var değildir, var olsa da bilinmez, bilinse de başkalarına aktarılamaz. demiştir.


_EKSELANS_ 25 Şubat 2013 14:45

Hiççilik
MsxLabs.org & Vikipedi, özgür ansiklopedi


Hiççilik ya da Nihilizm veya Yokçuluk; 19. yüzyıl ortalarında Rusya'da, özellikle genç entelektüel kesim arasında taraftar bularak yükselen ve bu nedenle kendine büyük felsefi akımlar arasında yer edinen bir felsefî yaklaşımdır.
Latince'de 'hiç' anlamına gelen nihil sözcüğünden türetilen Nihilizm, günümüzde birçok spesifik alt dala ayrılmakla beraber, en popüler tanımıyla; her şeyin anlamdan ve değerden yoksun olduğunu savunan felsefi görüştür. Nihilistler tanrının varlığını, iradenin özgürlüğünü, bilginin imkânını, ahlâkı ve tarihin mutlu sonunu reddederler.
Nihilizm; metafizik ve ahlaki güçleri yok sayan, mevcut olan değerlere ve düzene karşı çıkan, hiçbir iradeye boyun eğmeyen görüşlerin genel adıdır.
Nihilizm; bilgi felsefesi, ahlak ve siyaset alanında kabul görmüştür. Ve yine nihilizm, her şeyi, her gerçeği ve değerleri reddetme şeklinde ortaya çıkmıştır.
Nihilizm; her türlü bilgi imkanını reddeder ve hiçbir doğru, genel-geçer bilginin olamayacağını savunur. Varlığı her şekliyle şüphe ile karşılar ve hatta yok sayar.
Nihilizm temelde estatizmin bütün biçimlerini yadsır, yararcılığı ve bilimsel usçuluğu savunur. Toplumsal bilimleri ve klasik felsefe sistemlerini bütünüyle reddeder. Yalın olgucu ve maddeci bir tutumla yerleşik toplumsal düzene baş kaldırmayı temsil eder, devlet, din ya da aile otoritesine karşı çıkar. Yalnızca bilimsel doğruları temel aldığı düşünülse de, bilimin toplumsal sorunlarının üstesinden gelemeyeceğini kabul eder.
Nihilist düşünce Friedrich Nietzsche,Neyzen Tevfik, Ludwig Andreas Feuerbach, Henry Thomas Buckle, Max Stirner, Albert Camus, Arthur Schopenhauer, Jean-Paul Sartre ve Herbert Spencer gibi düşünürlerin etkisinde kalmıştır. İnsanın beden ve ruhtan oluşan dualist bir yapısı olduğunu reddettiği için dinlerin şiddetli tepkisine yol açmıştır.
Rus edebiyatı'nda ilk kez Nedejin'in bir makalesinde kullanıldı.
Friedrich Nietzsche, Schopenhauer'ın nihilist felsefesi ile yola çıkmıştır. Ancak ona göre, nihilizm yanlış ve eksik anlaşılmaktaydı. Nietzsche zamanla nihilizmi yeniden temellendirdi. Nihilizmin en eksik yanı, yaşamı olumsuzlamasıydı. Nietzsche, "yanlış nihilizm"i yaşayanları kitaplarında sıklıkla "pesimistler" olarak tanımlar. Bu pesimizmin aşılması gerekmektedir. Gerçek bir güç felsefesi için, yaşamı kesinlikle olumlayan bir felsefe gerekmektedir. Yaşamın değeri anlaşılmalı ve bu değer yüceltilmelidir.
Nihilizm'e en çok yakıştırılan düşünürlerden olan Nietzsche'ye göre Nihilizm, yüksek ideallerin değerlerini yitirmelerinden kaynaklanan olumsuz düşünce tutumudur. Nietzsche, nihilizmin soy kütüğünü oluştururken, bunun aşılabileceğine de değinmiştir: Korkular, karşı çıkışlar, başkaldırmalar, Varlık'ı (Tanrı) anlaşılır bir gerçeklik ve değer yapan varlık idealizminin çöküş belirtileridir. Nietzsche için 'Tanrı öldü' ve bu varlık artık "kendisine yakıştırılan bütün değerleri hiçe indiren bir yokluk" olmuştur. Yani Nietzsche "Tanrı öldü" derken Avrupa'da ve dünyada tanrı kavramının yozlaştırıldığını, yok edildiğini söylemiştir.
Tüm bunlara rağmen, J. Grenier'e göre Nietzsche asla bir nihilist olmamıştır. Güç İstenci adlı kitabında belirttiği üzere Nietzsche, Nihilizm'i sonuna kadar yaşamış ve onu aşmıştır. Nihilizm'in aşılması gereken bir şey olduğunu savunur. Peki, Nihilizm nasıl aşılır? Bu soruya verdiği cevap şöyledir: "Bizler doğadaki tüm ahlakı reddetmiyoruz, ahlakın evrensel olduğunu iddiasını reddediyoruz ve bir ahlak kuralını reddederken veya kabul ederken onun hayatı geliştirici mi yoksa engelleyici mi olduğuna bakıyoruz." Nietzsche köle ve efendi ahlakı olarak iki ahlaktan bahseder. Ona göre toplumdaki tüm bireylerin var oluş nedeni "üst-insan"a ulaşmak ve onun amaçlarına hizmet etmektir. O zaman Nihilizm "kölelerin ahlâkı" olarak belirir; köleler, gerçek yaşamdaki güçsüzlüklerini unutmak için, bir ideale veya bir kurmaca Tanrı'ya gerek duyarlar. Hiçlik istemi olan nihilizm, idealist bir yadsıma mantığından kaynaklanır; yaşamı, sanat aracılığıyla, "özgür düşünce" olarak doğrulayacağına, bilinç adına yadsır.
Heidegger ise Nihilizm'i Batı Düşüncesi'ni oluşturan öğelerden biri olarak görür. Bu görüş, değeri ve "var olan"ı tanımlamak için gerçekte, varlık sorusunu sormayı kendine yasaklar. Gorgias ise nihilizmin agnostik yönüne vurgu yaparak Hiçbir şey var değildir, var olsa da bilinmez, bilinse de başkalarına aktarılamaz. demiştir.


Pcderen 28 Mart 2020 18:20

Hiççilik, nihilizm ya da yokçuluk; Latince'de 'hiç' anlamına gelen nihil sözcüğünden türetilen Nihilizm, günümüzde birçok spesifik alt dala ayrılmakla beraber, en popüler tanımıyla; her şeyin anlamdan ve değerden yoksun olduğunu savunan felsefi görüştür.



Saat: 23:56

©2005 - 2024, MsXLabs - MaviKaranlık