Anlayana Sözüm Budur Anlayana Hayallerime benzerdi gülüşlerin Öyle masum öyle yaşam dolu Şimdi yorgun gözlerimin Çatlayan damarlarından Kan sızlıyor sürgün yüreğime Terk edildim yaşamın kıyısında Oysa yaprak dalında yeşildir Rüzgâra kapılınca sararır Bense sende yeşermek isterdim Zamansız kapıldık boranlara Sevda masmavi bir düştü Senle solu zamanlarda Kirlendi mavi gök Karartıldı sevdalı düşler Şimdi seni düşünsem Sersemleşir beynim Bir çığlık kopar yüreğimden Arş u azmana Sensiz geçen zamana Sözüm budur anlayana |
Rüzgar Eken Fırtına Biçti... Bit Pazarında Bitmek Yok.. |
Gittin... Ben arkandan sadece baktim... Oysa,,, Oysa söylenecek o kadar çok seyim vardi ki... Gidersen, iyiye dair ne varsa içimde, yitirecegim hepsini. Gidersen, sönecek içimdeki ates ve bir daha hiç kimse yakamayacak. Gidersen, karanliga mahkum edeceksin gözlerimi, o karanlikta yolumu kaybedecegim. ...diyecektim sana... KONUSAMADIM... Gittin... Gidisini görmemek için gözlerimi kapadim. Öylesine acidi ki içim; tutup koparsalardi kolumu, bacagimi bu kadar aci duymazdim. Acim yas olup akmaliydi gözlerimden. AGLAYAMADIM... Gittin... Seni delicesine bir tutkuyla seviyordum oysa... Tutkum seninle olmakti, tutkum teninde erimek, tutkum hayati sadece seninle paylasmakti. ANLATAMADIM... Gittin... Gidisini önlemek için tutmak vardi ellerinden. Ellerim degil miydi her dokunusumda seni ürperten? Ürperirdin yine, biliyorum. Bir kez dokunsam, bir kez tutsam ellerini, gitmek için biriktirdigin bütün cesaretin kaybolurdu. TUTAMADIM... Gittin... Bir yikim gibiydi gidisin. Sen adim adim uzaklasirken benden, çöküp kaldi bedenim oldugu yere. Nice terk edilislere dayanan bu yürek, bu kez yenilmisti. Bu kadar zayif degildim ben kalkmaliydim. KALKAMADIM... Gittin... Oysa geldigin gün gidecegini biliyordum. Hazirdim gidisine. Kaçak zamanlari yasiyorduk. Zaman bitecek ve sen gidecektin. Bense gidisinin ertesi günü hayatima kaldigim yerden devam edecektim. DEVAM EDEMEDIM... Gittin... Bir sey söyledin mi giderken?.. "Kal" dememi istedin mi? Son bir kez "Seni Seviyorum" dedin mi?... "Bekle beni, dönecegim..." diye umut verdin mi?.. Beynim öylesine ugulduyordu ki. DUYAMADIM... Gittin... Nereye gittigin önemli degildi. Binlerce km. uzakta da olsan, iki metre ötemde de fark etmiyordu. Artik yoktun ve asil bu düsünce beni felç ediyordu. Kurtulmaliydim senden, bu yokluk duygusundan kurtulmaliydim. KURTULAMADIM... Gittin... Unutulanlarin arasina katilmaliydin. Anilari sandiga koyup hayati yeniden yakalamaliydim. Bu ask noktalanmaliyd, bu sevdadan vazgeçmeliydim. YAPAMADIM... Gittin... Bir okyanusun ortasinda, tek küregi kaybolmus sandalda dev dalgalarla bogusan bir denizciyim simdi. BIL KI SEVMEKTEN VAZGEÇMEDIM SENI, BIL KI SENINLE BIRLIKTE, SEVDANI DA TASIYACAGIM YÜREGIMDE, BIL KI; SENI ASLA UNUTMAYACAGIM Biliyorum aslinda sen hiç bir zaman gelmedin bana. Duymuyorsun ! Gitme diyorum sana,gitme ! Çigliklarim boguluyor gecenin karanliginda. Gece korkunç, gece sessiz, gece yalniz... Sesim kisiliyor Gidisin bitisi olacak yüregimdeki heyecanin, Gidisin sönüsü olacak gözlerimdeki atesin. Beni,yüregimdeki sevgiyi, Gözlerimdeki bitmek bilmeyen umudu unuttun! Ama ne olur bunu unutma. Gidisin dinderemez bu firtinayi. Bir firtinanin ugultusuyla sesleniyorum sana; GITME.. |
CinneTiName Tatile Çıkıyoruz Arabada Çoşuyoruz Uzun Yollar Aşıyoruz Havalara Giriyoruz, Hopluyoruz Zıplıyoruz Kopuyoruz Arabada Zıplıyoruz Tam Gaz Gidiyoruz Moruk İşi Biliyoruz.. ;) Kimseye Çaktırmadan Malı Götürüyoruz Saman Altından Deniz Yürütüyoruz.. :msn_party Anlayan Anladı Pantolana Damladı Şamata İle Beraber Gambazı Sakladım Cambazı Unutma Kız Bu Yazı.. (H) |
Nerde Olursan Ol.. Seni Seviyorum Derken Nasıl Bırakırsın? DJ Akman Feat Son Nefes Lady E - Sevdan.mp3 Peki Buna Nediyeceksin? Bu Şarkı Lanetim Olsun Sana!! |
İnsan anlıyor anlamasınada. Aldırmıyor ya işte ben buna kızıyorum... |
Anlayana... HÜNKAR PİRE TEŞNE, PİR HÜNKARE HEM YANİ HEM AYRIYDILAR, YEKPARE HEM....^o) |
Devlet-i Osmani ahalide terfiyi temayuz ilim irfan ile olmaz; Ya olacak kuvvetli iltimas, ya olacak madeni haz, ya da olacak ten ile temas... |
Anlamayana...! Hayatın bir başka penceresinden bakıyorum bugün. Bilmem farkında mısınız her canlının yaşadığı şeyler başka başka. Aslında hepimiz birer yalnızız bu dünyada. Hiçbir şey yapmak gelmiyor içimden. Öylece oturup hayatı izliyorum üzgün bakışlarla. İnsan nasıl onca insanın içinde kendini yalnız hissedebilir ki? Ben hissediyorum, işte. Belki de havalardandır. Hani onlar da öyle oluyor ya. Sabahtan neşelenip öğleden sonra bulutlanıyor. Ardından şıpır şıpır yağmur. Bu günlerde de ben öyleyim işte. Ne zaman güneş açacağım, ne zaman yağacağım belli değil. Bende, çok eskilerde kalan bir hatıra var gözlerimde. Gök gürleyip şimşekler çakıyor üzerimde. Şu an yağmurlar süzülüyor gözlerimden. Yağmurlu gözlerle pencereyi kapatıyorum. Elveda. |
Haleyy Haleyyy Dur O Dale Don Dale Olacak Sevmiyorum Kumar Oynuyanları Onlar İçin Getirdim Bir Hediye Koş Hoş Gerideki Herşey Boş Pikap İçin Oynamalısın Davul Saz İle Kastır Hediye Oldu Geline Kondu Anlamadı Tren Geçti O Bakar Oldu Yeah Crash Oldu Deprem Gözlerini Deviren Karanlık Gecede Şeytandan Beter Olan Polisleri Görünce Çekilde Tek Yürürken Bükülme Serseri Stil Gezip Övünme Kıraç Değil Crash Ben Geldim Yarında Gideyim Değdimi Hey Bitch CrasH Yolda Eve Kayar 18 Yaşında Millet Ye Babam Crash De Babam Aklım Fikrim Kızda Elimde Mikrofon Olsa Kalsa Yaz Duygu Seli Kaz Sen Vur Saza Ezildin Büzüldün İnan Bana Seninle Çokkk Övündüm Hayri Alamet CinneT Köte Depelek Kaldı Bu Akşam Sarhoş Barındı Sağlığı Şansa Kaldı. Çekilin Şimdi Mesaj Postlarımdan Hasretim Vurdu Kalbime Asi Kalıp Beni Tartar Dendesiz Bu Terazi Sözleri Kemani Çilekeş Hüziri Dağlar Ovalar Otlanan Duygular Derdi Belirsiz Kaldırımdan Geçer Yağmur Altında Yürüyüşe Kimsesizliğin Sesi!! :banana: :banana: :banana: |
Uzun Lafın Kısası İşte Teşekkür Ederim Bir Klavye Çalışması Daha Yapayım O Zaman.. :D Çağremi Kaldı Kan Lekelerine Yanımdamısınki Biliyorsun ? Avcı Avlıyacaksın İşin Budur Devran Dönsün İsyan Budur! Bağcıklarına Dikkat Et Kader Bu Kırılır Kadehi Sen Devam Et Kaldım Yanı Başımda Bir Şarkı Gökyüzümde Yıldız Yok İçin Kadar Bulanık... Körmüyüm Ben Yalanmıyım Ben Çığlıklarımda Sezinleniyorsun Sen! Gözlerin Kederimde Ey Alsana Beni Buralardan Kaynamadım Hayata Masum Bakışlarım Berhudar Arkadaşlarım Bunalım Değil Yakaladığım Yargılanma Yok İnfaz Var Kelepçe Vuruyorum Kederime Hadi Tatile Şan Eyle Beni Bekle Stil Değiştirip Sürgün Edip Kalleşi Eleyip Geliyorum... (A) (A) (A) Orda Kız Var Bana Bakar, Bir Selam Atsam Napar Ama Abiside Var :P Gözlerinde Falcı, Baca Karardı Az Kömür Koysam Isı Artarmı *-) Hayata Karşı Ne Savaşı Veriyoruz GeTTo Sapıttı Kötü Gidiyoruz Olabilirmi Yoksa Olamazmı Düşüncelerimde Sen Kalsanmı ? Başardın Kalmayı Şimdi Kapat Işıkları :naughty: :msn_party :msn_party :msn_party Depdi Eşşek Beni Aşk Beni Neyledi Oda Neki Öldü Paranoya Varya 8-| Yaşamanın Adı Korku Değil Benim İçin Olur Başarıcam Hayatta Kalmayı Kurdum Winamp'ı Buldum Serialini Full Ettim Gayri Programı Çalıyom Müziği Halayı:D Yak Sigarayi Parçala Konuyu Postunda Bi Anlamı Olsun Koydum Ben Zayfa Postamı^o) 3 yada 5 Kişi Etkilemez Beni Hepsi Üzerime Gelsin Bende Virus Programı Varki..:D Ah Bombalandımı Şehrin Taşdımı Şehrin CinneT Çarpık Değil :S Ben Kıbrısı Haritadan Silmem Doğusunda Kürt Görmek İstemem Peşmerge'ye Karşı Komanda Olup Gitmek İsteyrem :) Arkamdan Bir Ses Postu At Yeter Diyo Ama Asırlardır İcraat Yok:@ Hergece Layla Mıdır Nedir O Zıggımda Sonra Televole Magazin İçine Koyan Bendede Buna Racona Ters Uyan Yalnız Buram Buram Susmayan Susturulamayan Okey ? Yeter YeTeR Macali Kalmaz Bu Adam Başka Zaman Konacak Tekrar Posta :| |
En sonunda bitti.. Bittiğine üzülmüyorum ve seni özlemiyorum.. İlk defa ayrılığı seviyorum.. Senin söylediğin gibi.. En azından içindeki ben kirlenmeyecek.. İşte bu yüzden bu ayrılığı seviyorum.. Bu yüzden akşamları yastığıma sarılıp ağlamıyorum.. Bu yüzden sabahları uyanınca gözlerim gözlerini aramıyor!!!! Bu yüzden senden vazgeçmek daha kolay.. İçindeki yani hayalindeki ben gerçek ben ile kirlenmeyecek.... Bazen kendime nasıl bu hale geldik diye soruyorum; ilişkide neden nasıl gibi soruların sorulmaması gerektiğini bilmeme rağmen.. İlişkinin muhasebesi yapılır mı? Ben ilk defa yaptım.. Ne verdim ne aldım diye düşündüm.. Çok şey almışım ama hiçbirşey verememişim.. Bu da benim eksikliğim.. Gerçek benin eksikliği.. Senin hayal ettiğin olduğunu düşündüğün insanın değil.. Benim eksikliğim.. Gece ilerliyor.. Diğer eksikliklerim aklıma geliyor.. Sevdiğimin hayatındaki sorunlara ortak dahi olamayan beni düşünüyorum.. Bak gördün mü bu bile sendeki benden farklı.. Ama diyorum ya ben buyum, ben böyleyim.. Beni tanı.. Neredeyse sabah oluyor.. Bu seferde en büyük eksikliğim aklıma geliyor.. Seni düşünüyorum.. Şimdi git.. İçindeki ben daha fazla kirlenmesin.. Not : Avuçlarında ben, burnunda benim kokum.. Ben seni çoktan unuttum.. Sen beni unutamayacaksın.. |
Seni Severken ÇoğuLdu CümLeLerim... köşe başında bizi bekliyor ayrılık bak.. zor seni unutmak, başka bir tende aramak o tarifsiz kokunu.. bir düş saymalıyım bu sonu belki... sewgimiz tükenmeyecekti sadece ayrılık vardı arada.. mecbur...mecbur..ama öğrendim ki ihanetin warmış arada...inanamadım..süzülürken sewgim gözlerimden..benim gözlerimde bittin sen... ne demiştik mezara girsek ölümsüzdü aşkımız,sadece tek şey bitirirdi bu aşkı o da ihanet...o bitirdi...aşkımı senin o ihanetin bitirdi.. halbuki ben hep aşkımız derdim çoğuldu seninleyken tüm cümlelerim... aşkımızdı,sewgimizdi,bizdi herşey.. şimdi öylemi??hayır.. şimdi aşkım,sewgim we ben kaldım ortada sensiz.. gözümde bittin sen...gönlümde inatçı bitirmeye seni..ama ben tüm itirazlara rağmen ruhumla sewiyorum seni.. hiç birşeyim kalmasada sen gittikten sonra.. |
Yağacağım Su olmak istiyorum bu gece. Bak kimse bilmesin diyorum! Sen sadece. Sessizce çık dışarı karanlık değil korkma, dilek yıldızım aydınlatacak yolunu ve bir de ay.Sen yürü sahile doğru...Doldur ciğerlerine gecenin ve denizin kokusunu.Usulca yürü kumlarda. Bak ayağına geldim ayağını yalayan dalga benim! Bekle sevgili; Birazdan buharlaşacağım,bulut olacak saçlarına yağacağım,ağlayarak...ve sonra kucaklayacağım seni. Öyle kucaklayacağım ki sevgili,ıslanmadık yerin kalmayacak... |
Anlamazsın ki... Bir kez kurudu mu dudak kenarındaki gülücük, bir kez şaşırdı mı gönül pusulası, bir kez durdu mu yüreğin çalar saati, sessiz kabullenişler dipsiz kuyuların fermanı, suskun kalınan geceler şifasız yaraların dermanı olur.... Bilmezsin; sessiz kabullenişler dipsiz kuyuların sırdaşıdır ki diş ve yürek karasında bilenir.Suskun kalınan geceler sancılı günlerin çığlıklarıdır ki ses ve nefes yokluğunla kesilir.... Duymazsın; nehrin coşkusu denize karıştığında, dalganın isyanı sahile vurduğunda, içimin yangını kora döndüğünde bir yağmur damlası bir gonca yaprağında telaşla ürperir. Anlamazsın; gonca üstündeki damlanın ürpertisi sana rağmen sana yönelen.....Sana rağmen sana yığılan..... Ve sana rağmen sana tutunan sevdamın Zaferidir.:^) |
sevdimi insan bir kere düşünmez sonu ne olacak diye bazen tatlı bir mutluluk bazen sonsuz bir korku olur bu sevda sevmek acı verir kaybetme duygusu oldugunda sevdigin yanında olsa ne yazar sevgiyi paylaşmayınca |
Aşkı tadmamıştım, seni tanımamıştım ki daha. Yağmurları, gökkuşağına gebedir diye beklerdim hep özlemle. Yalnız yürürdüm yosun kokan kıyılarda. Dalgaların sahile vuruşunu seyrederdim, çırpınan ruhumun dalgakıranlarında... Aşkı tadmamıştım, seni tanımamıştım ki daha. Şiirler dert ortağım değildi. Sevgi nedir bilmezdim. Siyah beyaz filmlerde seyrederdim ağlayan aşıkların yorgun gecelerini. Aşkı doyumsuz mutluluğun anahtarı sanırdım... Aşkı tadmamıştım, seni tanımamıştım ki daha. Sahil boyunca el ele yürüyen sevgilileri kıskanırdım. Gözlerinde görürdüm gökyüzünün dinginligini, ne fırtınalar koparmış meğerse o maviliğin derinliğinde. Martılar uçuşur sanırdım ellerin samimiyetinde, lakin gözlerde saklıymış şahinlerin kanatları. Ve sigaramın dumanını çekerdim ciğerlerime, denizde süzülen o gemilerin güvertesinde. Ama sen yoktun. Ne martılar uçuşurdu gökyüzünde, ne de şahinler cirit atardı gözlerimde... Aşkı tadmamıştım, seni tanımamıştım ki daha. Senle tattım aşkı, konuğun oldum yüreğinde. Sen yağmurdun, gökkuşağı doğdu senden sonra. Sözlerinde renkler uçuştu ve sen konuştukça her yer masmavi oldu. Yan yanaydık seninle, hayatsa bizim hemen yanı başımızda... Gözlerimden dökülen hüzünler artık yüreğimde saklı. El ele tutuşarak yürüyorum o ıslak yolları ve birlikte seyrediyoruz dalgaların hırçınlığını. Aşk bir umut ve paylaşımdır yaşamak. Seninle nefes alıyorum ve gözlerinde yemyeşil umutlarım... |
Anlayışsıza... Sevmeye ve sevilmeye engel gözyaşlarım vardı saklılarda ve doğarken şırınga edilmiş evcil acılarım büyüdükçe benle büyüyen büyüyen ve büyüyen ve anlamsız kelimelerim oldu gün batışları geceye saplanırken ve katlettiğim kelimelerle yazdığım şiirlerim oldu aslında benim hep hiçlerim oldu. Aslında benim çok yoklarım oldu. Ve birgün biri uyandırdı masaldan çok acıydı uyanması hem gece karanlıktı hemde temmuz olmasına rağmen soğuktu içim köşeye sıkıştırdı beni güleryüzlü acılar gözyaşlarım bırakmadı peşimi doğarken aldıklarımı satamadım, atamadım SENİ.... |
Bulutlar yağmurunu toprakla öpüştürebilseydi bugün, bana o verdiğin ama tutmadığın sözünü sahiplenerek, dans edebilirdim ıslaklığıma aldırmadan. Ki aslında ıslanan sadece yüreğim olurdu, bedenim değil...Üşüyorum, bu üşüme yalnızlığımdan geliyor ve sarıyor her tarafımı. Tutunabileceğim hiçbir güzellik yok, hatırlamaktan usanmayacağım anılarım dışında. Isınabilmek için onlara sarılıyorum. Anlamsız ve cevapsız sorular hınzırca sırıtıyor, ben görmemeye çalışıyorum. |
Sen, Sen....Sen. Hangimiz karşılaşmadık ki sahte yüzlerle, hangimiz kapılmadı ki imkansız sevdalara, hangimiz umutsuzluklara düşmedik şu yalan dünyada…..Hangimiz ucurumların eşiğine gelmedik, hangimiz içimizde sebepsiz fırtınalar yaratmadık, hangimiz denizin azgın dalgalarına karşı koyduk….Hangimiz bir gün batımıyla hüzünlenmedi, hangimiz uzun bir sessizlige gömülmedi sanki…Hangimiz yağmurla birlikte, giden sevgilinin arkasından ağlamadı…..Hangimiz bir dost yüzü aramadık en kötü anlarımızda ama bulamadık….Ve….Yanlızlıklarda kaybolmadık mı coğu zamanda…..Ama yinede ben bu kadar olumsuzluklara, bu kadar çaresizliklere rağmen hayatı seviyorum, kendimi seviyorum, yaşamayı seviyorum…Güçlüklerle savaşmayı ve bu savaşta galip gelmeyi seviyorum…Ve en önemlisi seni seviyorum….. |
GiL... Karşımdasın. Elimi uzatıp dokunabiliyorum sana. Ne büyük mutluluk bu... Gördüğüm en güzel şeysin. Senden öte tanımladığım başka hiçbir şey yok. Her şey senin adınla anılıyor benim dünyamda. Bütün çiçekler sen, bütün yıldızlar sen... Bir sanat eserisin, bakmaya doyamadığım. Tanrının bana armağanısın ve artıyor her geçen gün sana olan hayranlığım. Yüzünde kuşlar, gözlerinde hayatın ta kendisi var. Öyle gerçeksin ki... Gözümü acıyorum sen, kapıyorum sen... Hiç bitmeyen serüven... Günümün en keyifli anı, uykumun en tatlı rüyası... Seni soluyorum, havadasın. Seni kokluyorum, doğadasın. Hele şimdi sonbaharsın. Ya da sonsuz bahar. Seni yaşıyorum, canımdasın. Canımsın... Sarılsam sana, bin yıl geçse, bir an bile ayrılmasak... Ten tene, yürek yüreğe sonsuz baharın en aşk dolu iki yaprağı olsak... Ağaç ağaç gezip yeşersek, açsak. Yere düşsek, kalksak... Seni bilsem, bir tek seni. Seni görsem, bir tek seni... Sesin sarhoş etse beni... Öyle içimdesin ki... Bir saniye iste benden sensiz geçirdiğim, veremem. Sensiz geçecekse geçmesin zaman, istemem. Seninle yeniden doğdum, yeniden doğuşun kanıtıyım ben. Senden önce geçen zamanı, sana ulaşmak için yürüyerek geçirmişim, kimmişim bilememişim. Şimdi başımı çevirip geriye bakmıyorum bile. O yol yüründü ve bitti, artık seninle yürünecek bambaşka bir yol var önümde. Yorgunluk nedir bilmeyeceğim, hiç şikayet etmeyeceğim ve bir tek adımda bile tökezlemeyeceğim uzun, aşk dolu bir yol... Öyle aklımdasın ki... Ah, sensiz kalmıyor muyum bazen yıkasım geliyor gördüğüm bütün duvarları. Ardında seni bulurum sanıyorum. Ne ayrı koyduysa bizi, zaman ya da yollar, bir kalemde silesim geliyor. Sana dokunmamı engelleyen ne varsa, bir kadehi yere çarpıp tuzla buz eder gibi parçalamak istiyorum. İsyanım taşıyor, kendi öfkemden korkuyorum. Ve kavuşmak... Bunu düşünmek içimde kırılmış bütün aynaları tamir ediyor. Mavi bir yağmur başlıyor, ıslanıyorum. Maviye boyanıyorum. Öyle özlüyorum ki... Sen ol, hep ol, benimle ol, bende ol... Sendeyim ben, yüreğimi koydum yüreğinin üzerine. Aşk bu, başka isim arama. Hem de en koyu, en deli, en tutkulu... Öğreneceğim çok şey var sana dair. Bilmediğim çok şey var. Ama bir şeyi öyle iyi biliyorum ki... Seni öyle çok seviyorum ki... |
Evet anlamlı olmalıydı her geçen günün bize kalan hatıraları. Yanyana gelmeyi çok isteyen iki yürektik seninle. Kimler bıçaklamadı ki sevdamızı yüreğimizin tam orta yerinden. Yüreksiz kimlikleriyle. Kıskançlığı bu dünyanın hangi bilinmez çöplüğüne atmalı,hangi tutulmaz buluta asmalı bilmem. Bu kadar mı kıskanır insan yürekten sevdiğini. Sevdiği için bu kadar mı uykusuz kalır gecelerce. Evet hepsi bu kadar değildi elbet. Daha fazlasıydı aşk zamanın kırık yelkovanları arasında. Yüreği elinde bir çocuktu ruhum sana. Kırmızı güllerin anlamını sende bulan. Ve her gelen gecenin sabahında fırtınalı denizlerine fırlatılan. Şimdi dar bir koridoru tırnaklıyor düşlerim. Bir başında ben,diğer ucunda sen varsın. Ben hep buradayım,sen hep oradasın. Bu rüzgarı bir köşesinde oturduğun odamın kırılmış penceresinden çekiyorum saçlarına. Dayanamıyorum. Cam kırıkları içinde sana şiirler okuyorum. Gri renkli akşamlara dek sana yağmurdan kaçanlara inat ıslanıyorum. Yolları hep ağzına aldığında mutlaka bir gidişin hüznünü yaşıyorum. Boşluğumda karanlık zamanların isyanı patlıyor. Ben zambak vadisinden hayatımda geçmedim. Ne var ne yok bütün bildiğim,yüreğimin gül bahçelerinde ayakizlerin tozlanıyor. İyi bir ölüm olmalı bu uzaklık, hani şöyle ulaşılamadıkça sonsuza dek acılar çektirecek cinsten.Kitaplar arasına dalıpta aşklarını çaldığım şairler pazarında, eşine benzerine rastlanmayacak türden. Daha çok senin olacağım dediğim saatler parçalanıyor içimde. Hani ellerimden tutupta, tırnaklanmadık bir yerinde bu aşkın, hiç mevsim kaldırmayacakmış gibi suskunluğuna düşen yalnızlık sevişmelerine bırakıyor beni sendeki aşkım. Kimse duymasın, kimse bilmesin oldumu diyen dudaklarımızın dişlerimiz arasında gidip gelen sıcaklığı gibi.Gözlerin üzerine göz kapaklarımın kapanması ve fırtınaya yakalanmış geminin kamarasında aşkın günlüğünü yeniden yazar gibi. Herşey akıp gidermiş,bildikçe sahnedeki oyunun sonunu,herşey bitermiş öylemi.? Aklıma takılan her suskunlukta,uzaklara gitmeliyiz seninle. Bilinmeyen uzaklara. Geniş kanatlı kuşların şeffaf bakışlarından tutunarak bulutlara. Uzaklara gitmeliyiz seninle,çok uzaklara. Ve kalmalıyız sen bir yerde,ben bir yerde. Unutulan bir doğum günü ertesinde. Ne anlatsa yürek, nasıl yalvarsa diye düşünmenin acizliğinde. Anlıyorum, yere bastığımı düşündürdüğün gün, gözlerinin yokuşuna sürülen bir bekleyiş benimkisi. Unutmak iş değil elbet, jöleli saçlarının masalara düşen gölgesinde duruyorum. Mum ışığında kırmızı oluyorum. Affetmeyeceğini biliyorum. Ve iç çekiyorum nedense dönüp yüzümü kendime.Aynaları kırıyorum yüzümden öte geçmesin diye kimse.Görmesin,görünmesin kendi gözlerim kendine diye. Denizlerinin yosun kokusuna sarınan sahillerinin yalnızlığına bırakıyorum ellerinden kendimi.Yağmur başlıyor uzakları infaz edecekken.Sen geliyorsun, ayaklarımın altında yapraklar öpüşüyor, dudaklarıma kumlar yapışıyor ,oysa sen olman gerekirdi kumların yerine.Sen öpmeliydin beni yağmurların şerefine. Bunu sende biliyorsun. Bana aşk'a ait ne varsa okutuyor geceler. Gözlerimi ağrıtan bir ekranın arkasına saklanıyorum senden. Keman çalıyorum,kitap okuyorum,şiirler yazıyorum sana. Dedim ya,krallar vadisi burası,ben ancak kralları öldürüyorum. Beni görebildiğin kadar yaşıyorsun biliyorum. Beni göremediğin kadar seviyorsun. Ağlamak yok değilmi şimdi,ve çekip gitmek satır aralarında zamanı eriten bir dünyanın,elde kalan yokluğuna. Yaşanılan günleri unutmak kolay mı sanırsın. Bunu bana değil kendi yüreğine sor. Hüznün kabaran dalgaları ile boğuşmak ve denizfeneri sevişmelerinde gemilere ıslık çalmak kadar,taş duvarlara yaslanıp yalnızlık olmak. Benim gibi yazgıyı parçalayıp ruhunda yalnızlık kalırsın.Herşeye rağmen herşey güzel,anlıyorum, Bu uzaklık beni öldürecek biliyorum. Sende biliyormusun.? Biliyorsan yüreğime, Sadece üç kez dokun (A) |
MachMood "Tüm hakları yalnızlığıma aittir." Bırakıyorum benliğimi gecelere.Olmak istemezcesine nefes alıyor,ruhum. Bağırıyorum sesimi ben bile duymuyorum.Bir yerden tutmak istiyorum, bir yerde hissetmek, bir yerde tatmak istiyorum sevigiyi.... Dur diyorum zamana akmasın göz yaşlarım.Hayallerim dökük , kalbim kırık.İstemiyorum gelmek ta ki gidene kadar.Benliğimde yaşamak seninle sonsuzluğa... Kalem tükenmesin kağıt bitmesin,Uyku görmesin gözlerim Sevgi görmesin yüreğim.Konuşamasın çatlamış dudaklarım.Dökülmesin yere göz yaşlarım.... |
Anlayana değil, Aşk'a Ünlü bir şarkıcı olup, herkesin beni dinlemesini değil,taşlı bir kıyıda, ateşin önünde, fısıldamak istiyorum şarkımı sana makamlı makamsız.. Lüks lokantalar, vitrinde yemek gibi geliyor bana.İnan arabesk değil, yarim ekmek kaşar üstü kola paylaşmak istiyorum seninle... Tüm kitapları okuyup, yazarlarıyla tartışmak değil, Gece yatağımızda sarmaş dolaş, okuyup tartışmak bir kitabı. Senin fikirlerinle benimkilerle yoğurmak, benimkilerle seninkileri... Bir sır vereyim sana, insanlar bilmiyorlar ama; ruh sevişir bedenden önce. Geceler bizim.Ne su yatağı, ne mobilya, yatak odasında aşk ... Yer yatağı sıcak gelir hep bana, ve çiçek, aldırma odayı oksijensiz bırakır çiçek diyenlere. Onlarca yastık istiyorum aşk, yatak odamıza rengarenk, aldırma zevksiz olur diyenlere, Zevkli, içten duygu anlatımıysa, herhangi bir konuda; zevksiz bir şey yapamayız... O kadar yoğunki duygularım sana.... Ne lüks villalar istiyorum onlarca odalı, ne dev malikane, ne yalı Duvarı olsun yeter metrekaresi önemli değil... Bak bir sır daha sana, Eşlerin mutluluklarını, huzursuzluklarını, karakterlerini,geçmişlerini bir evin duvarı anlatır. Bomboşsa duvarlar, ruh yoktur ikisinde de... Sadece yetmiş seksen yıl yasayacaklardır zaten. Bizim, fotoğraflarımız olacak en sevgili anlarımızda çekilmiş,mutlaka gülerken. Senin bana, benim sana hediyelerimiz olacak asılan, çirkinde olsa kendi elimiz değmiş resimler, Belki alçı kalpler, belki bir senin bir benim boyalı ellerimizle kaplayacağız duvarımızı rengarenk.. En güzel aşk şiirleri sana olacak Duvarlarımız yalan söylemeyecek, buram buram yaşam sevgisi kokacak... İnsanlar mutsuzlar sevgili, her şeye açlar ve doyumsuzlar... Bense, bir tek seni istiyorum, bir tek seni aşk ... Çünkü, sen benim her şeyimsin aşk, aşkım papatyam.... |
BİR KUTU DOLUSU YAŞAM GÖNDERİYORUM SANA Bir kutu dolusu yaşam gönderiyorum sana, sade bir kurdeleyle süslenmiş. Çöz kurdeleyi ve kaldır yavaşça kutunun kapağını... Kocaman bir fırça ve bin renk koydum kutuya bir cennet resmi yapıp içine gir diye... Düşler serpiştirdim gizlice, düş kurmayı unutma diye. Bir tanede elma şekeri yerleştirdim, içindeki çocuğu yeniden tadabil diye... Güneşin batışını, billur suyun sesini, kırmızıyı gelinciklerin saflığını, taze ekmeğin kokusunu ve bir gülümsemenin sıcaklığını da sığdırdım. Ruhlarımız aç kalmasın diye... Kutuya biraz da sevecenlik koydum, güçlü ol diye, çünkü acımasız olan güçsüzdür. Beyaz bir güvercin uçup kendi kondu kutuya, barışı ve özgürlüğü sunmak için.... Bir buket sevgi, bir yudum aşk ve yarım bir elma da koymadan edemedim. Paylaşmayı anımsayalım diye.. Sevdiklerimize onları sevdiğimizi söylemek için yarını beklemeyelim. Hemen şimdi bunu yapalım diye... İçtenliği, umudu neşeyi, bağışlayıcılığı, özgüveni ve açık yürekliliği unutmadım, "Ben" in dışına çıkıp bize ulaşabilelim diye... Son olarak da bir kart iliştirdim kutuya bak bu kartta neler yazıyor. Bu kutunun kapağını her kaldırışında yaşamla ilgili yepyeni şeyler keşfedeceksin. Yaşamak için yarın ı bekleme, al yaşamı kollarının arasına ve sımsıkı sarıl yaşamdan yalnızca almak yerine ona bir şeyler ver. Kısacası bütünüyle "İnsan" ol. Unutma (!) yaşam dokuması henüz tamamlanmamış, olağanüstü güzellikte bir duvar halısıdır ve sana ait olan boşluğu yalnız sen doldurabilirsin. Kimseyi kırmamak ve üzmemek şartıyla istediğin her şeyi dene bir gün sonsuzluğun bulutlarına oturduğunda ne aklın kalsın ne de kırık bir yürek... |
Belki bir resim çok şeyleri anlatır...Anlayana... |
KORKMAK İnsanların çoğu kaybetmekten korktuğu için sevmekten korkuyor Sevilmekten korkuyor, kendisini sevilmeye layık görmediği için.Düşünmekten korkuyor, sorumluluk getireceği için.Konuşmaktan korkuyor, eleştirilmekten korktuğu için.Duygularını ifade etmekten korkuyor, reddedilmekten korktuğu için.Yaşlanmaktan korkuyor, gençliğinin kıymetini bilmediği için.Unutulmaktan korkuyor, dünyaya iyi birşey vermediği için.Ve ölmekten korkuyor, aslında yaşamayı bilmediği için. |
Ne sen sor dedi ne ben söyliyeyim Böyle viran hayatı sen söyle neyliyeyimSöyle kaybettim yolumu nerelere gideyim Yaşamak acı yoksa ölmesine öleyim.Evet evet ! öyle olmasına öyleyimn belki asi belkide fevriyim Seni seviyorum geçmişim! elveda geleceğim! birgün tekrar geleceğim Ey sevgili geçmişim zaten seni tek geçmişim HERZAMAN! Ne şenmiş meğer geçmşim düşünürken geleceğimden geçmişim! ben öyle bir yol ki ! seçmişim seçmişim işte affet beni geçmişim hoşcakal GELECEĞİM ! Bir gün sana de geleceğim ! *-) |
Dünyanın gözyaşı olur mu diye sorma ne olur. sen gidince tüm dünyamı gözyaşı denizlerine sürükledin. dünyada bu kadar gözyaşı olduğunu bilmezdim ve bir insanın bu kadar içten ağlayabileceğine de görsem de inanmazdım. yazık ki gittin benden ve yazık ki anlatacak kelime bile bırakmadın bana. seni anatabilecek tek şey gözyaşı ve ben tüm benliğimle iki gözümle seni anlatıyorum sen gittin gideli ve ben senin gittigin yolları izliyorum. Yapacak birşey yoktu gidişine. kafayı koymuştun gitmeyi. giderken üzülme demiştin; unutursun ama unutulmuyor yaşananlar ve sensiz yaşanmıyor. İnsan nasıl unutur yaşamayı? sen ki gözlerinin yeşilligini götürüp tüm dünyamı kurak topraklara çevirmişken nasıl unuturum seni ve nasıl becerebilirim bu yaşama devam etmeyi. sanki çıkıp geleceksin sanki şaka yaptım diyip bana sarılıvereceksin ve uyanacağım bu kabustan. yine el ele verip yürüyeceğiz güneşe. bin yıl geçti bu yürek bekler bu şakanın biteceği günü ve bekler seni bir garip gittiğin köşe başında. yazık ki gidenler dönmüyor yazık ki elimden beklemekten başka birşey gelmiyor…. |
Çıkmaz sokaklardayım. yol bulamıyorum her gece dikenli yatakta yatakta uyumak rüyalaramı kalacaktı, seni görmek dikenüstünde yatmak , bilirmisin yürürken gölgenle yürümek hayalinle konuşmak beni hiç bilemedinki zaten sen ne bilirsinki !!! ne anlarsın halimden ben sansa degil.gözlerindeki kendime aşıgım ben sana degil gülüşüne aşıgım ben sana degil. bendeki sana aşıgım ben sana degil, gözlerindeki yaşa aşıgım İçimi yakan sana aşıgım zaman su dökmedi , kor oldu yaktı zaman da senden yana çıktı degermiydi, hiç düşündünmü!!! birde benim gözümle. kendini hiç gördünmü !! |
Ellerim dokunmak istese de ellerine.. Gözlerim görmek istese de gözlerini.. Kulaklarım duymak istese sesini.. Artık yoksun yanımda.. Hayallerimde kaldın sadece.. Bir anı, küçük bir parça.. Mutluluklarım bol olduğu hüzünlerin olmadığı, küçük ve anlamlı.. Yaşamımın en güzel hediyesi.. Artık yoksun yanımda.. Kim bilir olsaydın ne olurdu? Düşünmek istemiyorum artık bunları.. Yorgunum bitkinim. Çünkü artık yoksun yanımda.. Gözlerime mil çekiyorum.. Düşüncelerime de.. Tıpkı senin ismimin üzerine çektiğin gibi.. Artık seni düşünmeyeceğim.. Yemin ettim.. Artık yoksun hayatımda.. |
Ormanın birinde sırtlanlar ve öküzler yaşarmış.Sırtlanlar, öküzler grup halinde gezdikleri için onlara yaklaşamazmışlar dolayısı ile karınlarını doyuramaz ve etraftaki tavşan,kuş falan ile beslenebilirlermiş.Ancak karşılarında besili ökzüler varmış.Ne yapsak ne etsek de bunları yesek diye düşünürlerken.Sırtlanın biri çıkmış demi ki: -Ben bir yol buldum öküzlere barış teklif edelim.Siz beni izleyin. Sırtlan elinde beyaz bayrakla öküzlere yaklaşmış demiş ki: -Merhaba öküz kardeşler.Bakın ne güzel barış içinde yaşıyoruz değil mi.Hayat ne güzel barış içinde mutluluk içinde.. Öküzler de: -evet evet mutlu mesut yaşıyoruz demiş. Sırtlan demiş ki: -Yav evet barış içinde yaşıyoruz iyi güzel ama şurdaki sarı öküz bize gıcıklık yapıyor.Zaten size de pek uymuyor onu bize verin demiş. Öküzler: -yav olur mu öyle şey nasıl yani hani barıştı falan derken Sırtlan: -o size uymuyor bakın onun rengi sarı demiş verin onu bize lütfen demiş. Öküzler de: -Biz aramızda bir toplanıp karar verelim demişler. Toplanmışlar düşünmüşler taşınmışlar.Versek mi verelim mi falan derken.Benekli bir öküzün biri: -Yapmayın arkadaşlar vermeyin arkadaşımızı olmaz. Demesine rağmen azınlıkta kaldığı için dediği olmamış ve sarı öküzü sırtlanlara vermişler. Sırtlanlar bir güzel karınlarını doyurmuşlar.Kendilerine ziyafet vermişler.Ancak gün gelmiş yine acıkmışlar.Yine sırtlanın biri gitmiş öküz grubunun yanına demş ki: -ya bakın iyi güzel barış içindeyiz anlaşıyoruz da.Şurada kuyruğu sizden uzun bir öküz var.Kuyruğunu sallayarak bizi gıcık ediyor size de nispet yapıyor.Verir misiniz bize demişler. Öküzler yine: -ya ama olur mu falan derken uzun kuyruklu öküzü de vermişler.. Günler hep böyle geçmiş.Hatta artık sırtlanlar bahane falan bulmuyorlar -şu öküzü verin -şunu verin diye öküzleri teker teker götürüyorlarmış.. Gün gelmiş öküzler bakmışlar 3-4 tane kalmışlar.Demişler: -Yav ne oldu nasıl böyle azaldık.. Benekli öküzlerden biri çıkmış demiş: -yaa biz vermeyin derken siz teker teker yolladınız arkadaşlarınızı.. (alıntı) |
Tek Tanık! Adım Adım Yolun Sonuna Yaklaştım Yavaş Yavaş Dilimde Feryat Hayatı Satırlarına Yaz Tek Başınaysan Kolay Değil Savaş..! |
İçimden bir ses fısıldıyor usulca,uzaklardan bir kız konuşuyor içime...içim cız ediyor.kız susmuş yüreği kim bilir neler söylüyor?gözyaşlarını içinde tutuyor,acıtarak kalbini.acıları çok mu sıcak?kapanması çok zaman alacak kadar derin mi ki yarası?kabuk bağlayamadan daha,kim kanatıyor yaralarını? umutlarını, düşlerini nerede biriktiriyor ki bu karmaşanın içinde? yerini merak ettiğim; hayallerini, mutluluğunu nerede saklıyor? gizlediği yeri bulsam... "bulsan da kilidi açamazsın!" diye bağırıyor içimden gelen bir his. kurumuş çiçekler geliyor aklıma... kokusu tükenmiş, toprağa ziyan çiçekler. "acıların bu çiçekler küçük kız çocuğu... sulamaya çalışma artık,at onları!" diyorum;ama kendime bile yabancı geliyor sesim. bu kadar kolay mı sanki!? atılamayan,yürek yükü acılarına üzülüyorum tatlı kız. gözyaşlarını dindireceğin zamanı sessizce bekleyişin zoruma gidiyor! kalbimde sana ayırdığım o güzel yerde oturmuşum,senin için bir şey yapamayışıma üzülüyorum... gürültülü kahkahalarla gülmeni, hayatı içinden geldiği gibi yaşayabilmeni diliyorum... gözyaşlarını güldürdüğün gün, gözlerindeki pırıltıyı görmek... dünyalara bedel bir sevinçle yanında olmak istiyorum... bir gün, eşi benzeri olmayan bir mutlulukla ve kucak dolusu umut, yürek dolusu huzurla çalmak istiyorum kapını... kapıyı açar mısın? Üşüyordum, kimselerin benden haberi yokken, o lacivert gökyüzünün altında üşüyeceğimi biliyordum... geceydi, ben üşürken etrafta tek tük insanlar ışıklar görüyorum. İnsan bazen sıradan olmayan bir düşte görür kendini, eskimiş koltukların üzerinde bağıra bağıra şarkı söyler... Ürpertici bir sessizlik vardır odada, kimse neyi hissettiğini, kimse nasıl bir başkasına dönüştüğünü anlayamaz, geçmişini ve geleceğini okuyan cadılar etrafındadır, şarkı söylerken uzun koridorlardan geçtiğini sanırsın. bilmediğin bir yüz, daha önce duymadığın bir ses durdurur şarkını; “ gel. “ parmaklarının arasında bitmeye hazır bir sigara vardır ama külünü dökemezsin. korkup saklamaya çalışırsın, sanki başından dumanlar çıkmaktadır. eskiden kalma, hep yeni gibi görünen, hep bir fırtınanın ardından gelip yine o fırtınayla giden yağmuru istersin o an... yağmur... martıların çığlıklarından çok önceleri varır kulağına. sanki bir duvarın önünde küçük bir kilitle mücadele ediyorsun, zayıflarsın, acı çekersin, anımsamaya korktuğun boşlukların iç bulantısında yabancısı olmadığın suçluluğun kokusunu duyarsın. yoksun bedeninde, sanki başka bir sende başka bir ölümün yavaşça çözüldüğünü görürsün. gri suların yitme noktasına kadar beklersin güneşi, gelmez, korkarsın, yine o korku. acıkırsın, yüreğinde iç içe sınırsız acıyla acıkırsın. senden ayrı bir oluşumdur bu. haksız yere içindeki sayısız mezara bakıp hala damarlarında kazısı bitmeyen ölü kentleri düşünürsün. odanda, artık kokusuz polenler uçuyordur. cadılar, havada göz yaşlarına ait utançlar okur. duyduğun ürkütücü sessizlik, bir dalın rüzgarla sevişmesidir. bir cinayete karışmış suçluymuş gibi kaçarken, aynı odada aynı eşyalarla gömülürsün... oysa sadece üşürsün. yukarıya doğru dokunamadığın, hep aşağıya çekildiğin garip bir ürperti... bir gün, eşi benzeri olmayan bir mutlulukla ve kucak dolusu umut, yürek dolusu huzurla çalmak istiyorum kapını... kapıyı açar mısın? |
Sevdim çok sevdim Tanıdım aşkın en saf halini Kokladım gecelerce Bıraktığın eşyayı boş evi Aşka küsmüş bir beden ve bir yürek varken bende.. Nerden tanımıştım ki seni yüreğime girdin içime öylece usul usul değildi gelişin birden bire anidendi.. Neye uğradığımı şaşırmış yüreğim, teslim olmuştu ellerine.. Belki farkındaydın bütün bunların ve beklide bilerek isteyerek yapmıştın.. neden diye sorma dedin bana, neden arama dedin.. Sustum, sustu yüreğim, sustu dilim ... Nasıl geçirdik günleri hatırlar mısın biran bile olsa… bir an düşündün mü ardında bıraktığın bu yüreğiii… Bir gidiyorum dıyemeden gittin.. ardından bana kalansa boş bir ev ve çalan zilelre inat açılmayan bir demir kapı ve önünde hıçkırıklara boğularak tekmeler atan bennn… Uzanamadı elim telefona Defalarca gidip geldi Yenik düştüm kendime Göre göre Aramadım mı seni? Aradım da açtın mı sanki… Her telefon açışımda karşımda o soğuk bu zgibi ses bana “aradığınız kişiye şu an ulaşılamıyor, Mobil telefon kapalı yada kapsama alanı dışında” dedi.. gidiyordun.. yoldaydın ve telefonunu kapatmıştın.. Açılmadı mı o telefon; açıldı ama gidiyorum kelimesi gibi bir telefon bile çoktu bana değil mi?...Bildiğim halde gittiğini belki dedim belki gitmemiştir.. Belki gitmemiştir.. Küçük düşmekse yaptığım, gurursuzluksa ben senin için hiç gururumu öne sürmedim kii. Varsın olsun; gurursuz olayım, varsın olsun küçük düşeyim.. Kendime yenik düştükten sonra.. Gurur sandığım aslında Ümitsizliğimdi Anladım temelli gittiğini Haklıydın üstelik Suç benimdi Ümitsizliğim olmadı benim hiç senin söylediklerinle yeşeriyordu üstelik ümitlerim.. Sen bir yer açacaktın, ben orda çalışacaktım, değil mi? Yada başka bir şehirde bir ev tutacaktık, bahçeli üstelik. Bahçesinde bir şeyler yetiştirecektik.. Beraberce…. Ama gittin, gidişini bilmeden gittin. Suçlu muydum , suçsuz mu? Haklı mıydım, haksız mı? Sevdim ama sevildim mi? Bilmiyorum… Beni senin bütün bilinmezliklerinle bıraktın ve gittin.. Temelli miydi gidişin.. evet sanırım öyleydi değil mi? Yine kendim sorup kendim cevaplıyorum, her zaman olduğu gibi değil mi? Sana soru sorulmaz, sen sorarsın.. Senden bir şey beklenmez, sen beklersin…. Sen üzülme gülüm incinme Canımın içi iki gözüm sakın küsme Bana hediye bırak bütün kederleri Ben ağlarım ikimizin yerine Canımın İçi derdin yaa. Artık nefret ettim bu kelimeden.. Sen söylemiyorsun çünkü.. Sensiz bütün kelimeler lanetli dilimde.. nefesimde sende kitli.. bir oksijen tüpüne bağlı sanki hayatım.. biterse bende biterim.. ne çok büyütmüşüm içimdeki sevgiyi sana rağmen bilmiyorum.. dedim yaa artık ben susuyorum, gözlerim anlatsın sana herşeyiii.. Ben sustum ama onlar dinmiyor ki, ah bir yapa bilsem bir yapabilsem.. neler yaparım bende bilmiyorum.. Bildiğim tek şey ben her gece sana ağlıyorummm… Ama sen sakın ağlama Canımın İçi, Nazar Boncuğum Sakın Ağlama.. Hep Gül ve Hep Mutlu Ol.. Ben aldım bütün kederlerini, unutma onları burada bana bıraktığını.. Bilirsin aslında adaletsizliğini İstemezsin hani sen de bittiğini Ama kendinden yanadır ya hep yürek Feda edip aşkı korur ya kendini Herkesi susturdum senle ilgili konuşamıyorlar.. Hoş zaten Kim biliyor ki? Herkezden saklı yaşadığım sevdam, kimselere anlatamadığım özlemim, sebebini bilmediğim ayrılığım. Bir gün dinecek özlemim, bir gün bitecek hasretim bunu biliyorum. Ya aşkımı anlayacaksın yada yine kendini haklı çıkaracaksın.. Ama bir gün dinecek özlemim biliyorum.. Ya hayatta… Ya toprakta… İşte Sen O zaman inanacaksın aşkıma ve bana... |
AnLamaz Ama yine De ona.. okyanus büyüktür bir okadarda derindir benim derdim her derde bedeldir benim askimda sevgimde kalbimdedirdaha ne bilmek istersin karanlik köselerde elimde sigaram düsüncemdeyse birtek sen daha ne görmek istersin seni sevmek severken bin defa ölmekmis kadir kiymet bilmeyen sen iste sensin daha ne dinlemek istersin isyankar olmak sevgi ugruna ruhunu karanliga bogmak söyle be vefasizim daha benden ne istersin seni seveni sen terk ettin gittin daha elimden seni sevmekten baska ne gelir söylermisin??? |
biz iki asiydik....sen benim inandığıma asi ben seninkine.nasıl kesişti yollarımız ve neden? kimdin? neden bu kadar içime sindin? peki şimdi neyimsin? sorularımla oyunlar oynarken sen hep benimlesin sanki.oysa mesafeler arttıkça artıyor. en çok sana kıyamazken en çok seni acıtıyorum.ve senin ağır sözlerin hep beni buluyor. nesin sen bir dost, arkadaş ya da sevgili...? adı konulmamış bir sevgi bu ve gizli senin sırların yoktur,benim de gizlenmişlerim.ama anlıyorum ki en büyük sırrım sensin ve seninki de benim.belki asi kelimesini yüklenmiş iki aşk korkağıyız biz...keşke "birbirimize bir kaç aşk kadar geç kalmış olmasaydık" mutluluğum için beni yaralama hakkını kendinde bulurken,mutluluğum için hayatıma girme hakkını göremeiyorsun kendinde.ve seni deliler gibi kıskanan ben seni teslim ediveriyorum başka ellere... belki hiç yakışmadık,belki tırtıklarımız bile birebir uydu birbirine...tek bildiğim seni seviyorum...her ne kadar şeklini,büyüklüğünü,adını bilmesem de... Şimdi uzak bir şehrin en karanlık mazhenini bekliyor sevgim.Çünkü karanlıklarda aydınlanıyor gizemim...yanlışa olan tutkuların arasında doğru olan benim aslında...bilmiyorsun ve belki hiç bilmeyeceksin. bekledim,sonsuza kadar bekleyemem yalan söylemem sana bilirsin... geldin, geldin... yoksa ansızın gideceğim.... |
SUNA ALDIRMAYANIN adam olma sansı yok.GEERcegı anlamalı |
Alpay - Fabrika Kızı Gün doğarken her sabah Bir kız geçer kapımdan Köşeyi dönüp kaybolur Başı önde yorgunca Fabrikada tütün sarar Sanki kendi içer gibi Sararkende hayal kurar Bütün insanlar gibi Bir evi olsun ister Birde içmeyen kocası Tanrı ne verirse geçinir gider Yeterki mutlu olsun yuvası Dışarda bir yağmur başlar Yüreğinde derin sızı Gözlerinden yaşlar akar Ağlar fabrika kızı Oysa yatağında bile Birgün uyku göremez İhtiyar anası gibi Kadınlığını bilemez Makineler diken gibi Batar hergün kalbine Yün örecek elleri Hergün ekmek derdinde Gün batarken her akşam Bir kız geçer kapımdan Köşeyi dönüp ksybolur Başı önde yorgunca Fabrikada tütün sarar Sanki kendi içer gibi Sararkende hayal kurar Bütün insanlar gibi |
UTANSIN Tohum saç, bitmezse toprak utansın! Hedefe varmayan mızrak utansın! Hey gidi küheylan, koşmana bak sen! Çatlarsan, doğuran kısrak utansın! Eski çınar şimdi noel ağacı; Dallarda iğreti yaprak utansın! Ustada kalırsa bu öksüz yapı, Onu sürdürmeyen çırak utansın! Ölümden ilerde varış dediğin, Geride ne varsa bırak utansın! Ey binbir tanede solmayan tek renk; Bayraklaşamıyorsan bayrak utansın! Necip Fazil kisakurek |
TÜRKİYE Bir sabah uyanıyoruz ve bir bakıyoruz ki dünya sular altında kalmış. Su üstünde kalan tek kara parçası var; o da Türkiye. Koca gezegende 70 milyon Türk'ten başka kimse kalmamış. İlk tepkiler ne olurdu dersiniz?.. Buyurun bakalım......: * Amma balık yeriz artık be! * "Türk'ün Türk'ten başka dostu yok" derlerdi de inanmazdım. * Ulan tam da 'Uluslararası İlişkiler' bölümünü kazanmıştık. Şansa bak! * Artık ne ihracat kaldı ne de ithalat... Nihayet cari açığı, dış açığını filan sıfırladık... * Ülke olmak için ilk başvuran ilimiz Yalova oldu. * Tarkan'ın İngilizce albümü raflarda kaldı... * Bakanlar Kurulu kararı ile sularımız 12 bin mile çıkarıldı... * Piyasaya sahte dolar ve Euro sürmekten tutuklanan kalpazanlar kendileriyle dalga geçen polislere saldırdı... * Ankara'da resmi temaslarda bulunan Fransa Cumhurbaşkanı Jacque Chirac, T.C. vatandaşı olmak için başvurdu. *Şirak'ın Türkiye Birliği'ne alınması için referandum yapılacak... * Stratejik açıdan hiçbir önemimiz kalmadı, ama artık ne önemi var. * Ülkemizde bulunan yabancı turistler "Ne iş olsa yaparım abi" diyip iş aramaya başladı. * Apo "Atın beni denizlere" deyip sürekli ağlıyor komutanım!... * Heyyooo!... Dünya Coğrafyası'ndan yırttık oğlum,dersler boş geçecek... * Edirne'den Ardahan'a gidilir mi be.. Dünyanın öteki ucu!! * Ulan şimdi işin yoksa 4 yılda bir Olimpiyat düzenle. |
MUTLU AŞK YOKTUR İnsan her şeyi elinde tutamaz hiç bir zaman Ne gücünü ne güçsüzlüğünü ne de yüreğini Ve açtım derken kollarını bir haç olur gölgesi Ve sarıldım derken mutluluğuna parçalar o şeyi Hayatı garip ve acı dolu bir ayrılıktır her an Mutlu aşk yoktur Hayatı Bu silahsız askerlere benzer Bir başka kader için giyinip kuşanan Ne yarar var onlara sabah erken kalkmaktan Onlar ki akşamları aylak kararsız insan Söyle bunları hayatım ve bunca gözyaşı yeter Mutlu aşk yoktur Güzel aşkım tatlı aşkım kanayan yaram benim İçimde taşırım seni yaralı bir kuş gibi Ve onlar bilmeden izler geçiyorken bizleri Ardımdan tekrarlayıp ördüğüm sözcükleri Ve hemen can verdiler iri gözlerin için Mutlu aşk yoktur Vakit çok geç artık hayatı öğrenmeye Yüreklerimiz birlikte ağlasın sabaha dek En küçük şarkı için nice mutsuzluk gerek Bir ürperişi nice pişmanlıkla ödemek Nice hıçkırık gerek bir gitar ezgisine Mutlu aşk yoktur Bir tek aşk yoktur acıya gark etmesin Bir tek aşk yoktur kalpte açmasın yara Bir tek aşk yoktur iz bırakmasın insanda Bir tek aşk yok yaşayan gözyaşı dökmeksizin Mutlu aşk yoktur ama Böyledir ikimizin aşkı da |
Çek Git ! Sende mi yalansın yok artık bu kadarı fazla dayanamazki gönlüm bunda aldatmacaya yazık değil mi ya bana seviyordun ya dünyalar kadar numarayla inandım ben sana bunu yapamazsın ki nedir anlamsız uzaklasma beni düşündüğünden mi yalan !! koca bir yalan sevmen gibi bildiğim birşey varki sende yalanmışsın en masum halinle kahretsin bana ki yine kandım tertemiz kalbimle.. eğer gitmek istiyorsan bahaneye gerek yok güle güle !!! dayanamıyorum artık sevipte acı çekmekten dayanamıyorum artık senin gibiler ugruna göz yaşı dökmeye. Gideceksen eğer gerek yok boş sözlere adam gibi çek git hiç değilse... |
Senin İçin Sevmek böyle özdeşleşmemeliydi isminle. Ve sen bunca yoğunluklar içinde sıyrılıp sonsuzlaşmamalıydın içimde. Kaçsam bu duygudan, kurtulabilir miyim(?) bilmiyorum. Kurtulmaya çalışsam pesimden gelir mi bu sevgi? Bilmiyorum. Sen bir bilinmez olarak devam edip gidecek... Ne yazık , çok yazık! Ben seni insanlarla paylaşmak istiyorum. Oysa insanlar seni kendilerine ait kılmak istiyorlar. İnsanlar seni benimle paylaşmak istemiyorlar. Korkuyorlar benden. Evet, içimdeki yüceliğini, içimdeki sonsuzluğunu biliyorlar da korkuyorlar benden. Seni benimle paylaştıkları zaman seni çekip alacağımı ve hatta senin kendiliğinden bana geleceğinden korkuyorlar. Ve susmadığım zaman biliyorlar ki sen büyüyeceksin içimde. Benim sözcüklerimle yüz yüze gelmek istemiyorlar onlar. Biliyorlar ki sözcüklerle gelsem sığdıramayacağım seni hiçbir şeye. Ve onlar bütün bütün bunlara rağmen seni küçük sevgileriyle anlatmakla yetiniyorlar. Seni büyülten ve yücelten bir duyguya bir sevgiye karşı durup, onu sindirme cesareti bulamıyorlar kendilerinde ... Ve sen, tüm bu insanlar içinde evet sen bile o küçük hisciklerle yetinmek istiyorsun., istiyorsun çünkü o hisçikleri görüyor, kabulleniyor ama beni farketmiyorsun bile. Düşüncelere sürüklüyor bu beni. İnsanlar evet korkuyorlar ama ya sen? Sende öyle olacaktın? Sende mi onlar gibi olacaksın? Anlamıyorum ya senin korkun nedir! O küçük göllerde yüzmekle yetinip bu koca deryadan neden kaçarsın bilmem? Enginliği ve sonsuzluğu mu seni korkutan, limansızlığı, geriye dönüsü olmamasından mi? Evet, bu yola girersen geriye dönemeyeceğinin korkusunu yaşıyorsun. Oysa ben seni yüreğimin bir yerlerine hapsedecek değilim. Sevgi tutsaklık değildir hiçbir zaman. Sevgi hapsetmez seni yaşatır. Sevgi salar, sevgi özgür kılar sevgi özgür kılar. Aslında sen o küçük hisçik göllerinin içine hapsolmuşsun da, haberin yok be sevgili! Bana gelsen, tutsaklıktan çıkacaksın oysa. Oysa! Biliyorsun iste! Bilsen! Bilsen! Bilsen benimle yeni bir doğuşa varabilirdin. Sevmeden de sevilebileceğini görürdün. Ben seni insanların yasadığı bir yerde bekliyordum... Belki de biliyorsun. Nedir sendeki olup bittiler bilmiyorum ki, bir kerecik olsun bile onlardan sıyrılıp da "SEN DE BENİMSİN" demedin ki bana. Nerden bileyim. Sen benimdin ama ben senin değildim. Sen sana ait olmayanlara sahiplendin, bense yaşadıklarıma. Sen, ah sen! öyle uzaksın ki... Öyle uzaksın ki ey sevgili, (U) (U) anlayana(U) (U) |
GÖZYAŞI Ne seni sevdiğimden eminim Ne vazgeçebileceğimden Gözlerine baktığımda benimsin Kimbilir yüreğin,kimlere ait Nefes alışımda içime dolacak kadar yakın Mesafelere sığmayacak kadar uzaksın. Elimi uzatırsam Dokunacak kadar yanıbaşımda Belki de sadece -hayallerimsin- Sana duyduğum ya büyük bir sevgi Ya da sigara gibi bir alışkanlıksın Sen benim gizli duygularım İçime akıttığım gözyaşlarımsın... |
Bir mevsimlik sevgimiydi beyin hücrelerimi kemiren... Mantığımın üstünü örten... Yoksa bir inatmıydı gözbebeklerimi hırsa büren... Ya da bir aşktı, gerçek bir aşk kelimeleri yitiren... Nerden başlasam, toplasam, çıkarasam olmuyor. İzlerin kalıyor sadece, gerçeğin kimbilir nerde? Yaramda kanamıyor artık ,kabuk bağlamış; ama çok acıyor. Senli kavramlar arasında gidip geliyorum. Kah arkadaş, kah sevgili... Bazen umrumda değilsin, bazen sen soluyorum. Kapıyorsun gözünü yokum ,kimleyim nerdeyim... Açıyorsun gözünü varım, senleyim istediğim yerdeyim... Böyle büyüyorum,büyüdüğümü anlıyorum gel-gitlerimden. Yoruluyorum ama, yaşlanıyorum galiba. Bu ikilem kemiklerimdeki bir sızı. Yağmur yalnızlık. Sen benim yalnızlığım. Şimdi içimde selden kaynaklı su baskınları... O yüzden belki de gözlerimdeki ışık kepenk vurmuş. Sorma artık bana neden mutsuzsun diye. Denklem kurdum kendime olgunlaşma sürecimde. Sen yoksun artık, koparıp attın kendini bile bile... Bir parçanı saklıyorum, bana ait olan, kalbimin en ücra köşesinde... |
(W)ZALİMİN ZULMÜ VARSA SEVENİN ALLAHI VAR(W) http://www.sitem.gen.tr/wp-content/kirmizi_gul_resimleri_01.jpg |
ANLAYA BİLDİN Mİ? seni ilk gördüğümde anlamıştım anlamıştım ama söyleyememiştim söyleyememiştim affet beni ama isterdim seni SEVDİĞİMİ bilmeni anlayabildin mi gözlerime bakınca gözlerim söyledimi aşkımı sana eğer anlatamamışsa bunu sana yok olur kalbim işte o anda... |
Yılmaz Erdoğan- Sevgilim Yoksa Sen Benim Sevgilim Olmayabilir Misin Hiçbir yerinde yok asaletin ibresi Sesinde kamaşmasında tensel bir büyünün Atlas hani libas ve kuytu bakışlı mavi gözlerin Sanki hepimize bütün şiirleri hala fısıldayan Bir eski büyük şairmiş gibi Aşk bir erken didişme bir sorgu sualmiş de Mezbele ve yaralıymtş eski yaraların yeniden kanamasından. Hiçbir yerde yok asaletin ibresi Bir adamın yüzünde ya da yalana çok benzeyen bir doğru sözünde belki..... Saçlarının çevriminde ıslak bir beyaz kadının Yüksek rakımlı göllerin buzul saflığında Ve kokusunda çiçeklerinin Kanireşin Elbet şiir olacak şairin tesellisi Ve en kötüsü bile işe yarayacak aşkiaşmaiarın Yazana değilse biie okuyana faydalı Bak aynı başına gelmiş adamın benim başıma gelen O da üzülmüş aynı benim gibi .... benimki daha acıklı değil onunkinden, fiyakalı değil onun acısı benimkinden Sade güzel olan kelimeler.. sade kelime!er... kelimeler.... Sen aşka aşıksın müsaitsin gördüğünü abartmaya Biz olsa olsa bir müddet aşklaştık aşkım aşık olmadık Bîr elim sana uzanır, öteki berikinin zaten elinde Bırak yoluma gideyim bildiğimce Yabancısı olduğum bir şey değil yabancılar Saktım yerlisi yabancısı aşağı yukarı hepsi benzer erkekler.... Eğer bir söz, bir ses bekliyorsan bu adamdan İçinde hiç gönderme isteği bulunmayan bir git Lazımsa eğer... işte orada duruyor... ağzımın bir yerinde... Almak ister misin dilini sokup aklıma Sana ait olan herşeyi bir nefeste Bir göz yumma anında Bîr soğuk telefon konuşmasında Geri alabilir misin ? Seni benden geri alabilir misin? Kovabilir misin beni senden? Sevgilim Yoksa sen Sevgilim olmayabilir misin? __________________ |
ANLAYANA ATFEN... Olmasın; ne gururum,ne beratım, ne pâyem, Olmasın; ne nişânım, ne harcım, ne de sâyem, Olmasın yığınla baş, bir Allah kulu gâyem, Anlayan bir can yeter, anda otağ kurulsun. Göklerden zifir yağsın, cüce kahramanlara, Özden içre girmeyen, nice kahramanlara(!), Boynumuz kıldan ince, yüce kahramanlara, Deruna ermeyen söz, prangaya vurulsun. Basiret, ağacında kendi ipini çeksin, Körlük, saf dimağlara baldıranını eksin, Heyulâ, sancağını aşk surlarına diksin, Kalpler satha kitlensin,kabuklara sarılsın. Gözlere mil çekilsin,haramîce dağlansın, Doğmayacak şafaklar umulsun, bel bağlansın, İçlerde sahte keder, yalnız gözde ağlansın Maksut diye çıkılsın ve kâbusa varılsın. Akla sükut uğrasın, halis yürek çatlasın, Erdem erdiği yerden, intihara atlasın, Cürüm dizgini kırıp,hürriyeti kutlasın, Vicdanlar mahpus olsun, hummalarda kavrulsun. Artık yazmasın kalem,dili içine aksın, Sözü bitirsin şair,başı önüne baksın, Ve kelam, tekmilini kor ateşlerde yaksın, Bîçare umut bitsin, külü yele savrulsun… |
Saat: 19:25 |
©2005 - 2024, MsXLabs - MaviKaranlık