Seni anlattım geceye Körpe bir yıldız süzülmüş, Arka penceremin kapalı perdelerinden sessizce yüreğime, Geçmişin izlerini unutan buğulu düşlerimin kirpiklerinde dans etmiş gizlice… Işığının bronz uçlu mızrakları Aşk figürleri oymuş ruhumdaki is kokan mağaraların derinliklerine, Gökkuşağının yegâne renkleri o eşsiz tebessümlerinde, Özlemek seni alınan her solukta dudaklarından dökülen tüm kelimeleri tek tek öptüğüm de bile… Gamzelerine sarıldım sımsıkı Yokluğunun hasreti işlenirken salisenin binde birine Kapalı kollarımda büyüttüğüm hüzün melodilerinin en orta yerinde Aldırış bile etmeden kayan yıldızların kaçamak bakışlı gözlerine seni anlattım işte böylesi, Yalnızlığımın en kuytu gecesine… |
yaşamdan korkumu bağışla daha yeni doğdum henüz alışamadım kalp atışlarıma öldürücü bir aşk sonrasında benim ilk adımım bu yeni yalnızlığımda hazır değilim koşmaya sende dur ve beni böyle anla anlatacak hatıralarım yok sana bu zamanda durdum henüz bir vaat yok ağzımda yalancı bir aşk sonrasında benim ilk sözüm bu yeni yalnızlığımda hazır değilim konuşmaya sende sus ve beni böyle anla renkli ve taze çiçeklerim yok zulamda yeni aştım kutbu bir fidan ayıramadım toprağıma donduran bir aşk sonrasında benim ilk mevsimim bu yeni yalnızlığımda hazır değilim yeşermeye sende kuru ve beni böyle anla hafızamı isimlerle zorlama ben adımı yeni koydum yapraklar yok soyağacımda soysuz bir aşk sonrasında benim ilk hayatım bu yeni yalnızlığımda hazır değilim çoğalmaya sende tek ol ve beni böyle anla kaç kereleri bana saydırma ben bana bir kere geri döndüm kaybedeceklerin var sanma yitirilmiş bir aşk sonrasında benim ilk çağrım bu yeni yalnızlığımda hazır değilim yalvarmaya sende duy ve beni böyle anla sana geldim sormadan pervasızca istersen elimi tutma vefasız bir aşk sonrasında benim ilk sevdam bu yeni yalnızlığımda hazır geldim kalmaya sende kal ve beni böyle anla http://www.cet.com/%7Enichols/feather.gifMurat KAYALI |
yine de açacak içimde güneş misali umut. yine de güleceğim saklayarak ta olsa yüzümü. ağladığım günlerin çetelesini çıkarıp son hesap için, yine de güleceğim için için, kendim için. akşamı da seveceğim seninle birlikte yine, yağmura da küsmeyip, konuşarak hem de yine de yoluma bakacağım adımlarımdan bağımsız. yine de seni seveceğim herşeye rağmen, yine de seveceğim, kalbim bir evren. |
BİR AŞK Kİ BU Sen ömrümün gül bahçesinde dolaşıyorken Ben karanlıklarda kayboluyorum Sen o gülleri kokluyorken Ben en derin acılarla kıvranıyorum Dön ne olur tut ellerimi Sev yeniden eskisi gibi Bak uğruna kalbimi heber ettim Bu can bu beden sana emanet Bir aşk ki bu ateşler içinde Bir aşk ki bu küller içinde Aşkım yanmış bitmiş kül olmuş Yar söyle nerelerdesin... |
Senin olmadigin bir sehirde... Yangini olmadigin bir kalpte... Nefesi olmadigin bir bedende... Hayat devam ediyor !!! Sadece yasadigindan ve yasattigindan ibarettir hayat !!! Her biten gün basliyacak yeni bir günün habercisidir ! Tipki sevdalar gibi... Biri gelir...Biri gider... Gelen gideni aratir derler ama ...Gelen gidenden daha yürekli cikar !!! Ben günesi umutla ugurluyorum ki geceye,umutlarimla tekrar dogsun diye !!! Seni gözyaslarimla birlikte akan nefretimle ugurladim! Her damlada haketmedigin beni ve benligimi senden geri alabileyim diye !!!! Birdaha dönme diye....... Dönmeyi düsünme diye....... Döndügünde beni degil nefrete susamis gözlerimi görecegini bil diye....... Kavra...düsünme...niye diye sorma diye.... Bedenim sensizde nefes alicak !!!!! Dünya sensizde dönecek ...dönecek unutma !!! Ve yüregine...ellerine...gözlerine söylüyorum dinle... Nefretimsin! Oysa ki..... Nefesimdin.. Eda Seymen |
Rabbim Bir insan koy kalbime Ama o insan senin de sevdigin olsun Ve bana öyle bir insan sevdir ki O insanin kalbi Seninle sevisen bir mabed olsun. Beni öyle bir insanla bulustur ki benden önce Onunla bulusmus olan sen olasin Onunla el ele tutustugumuzda Ikimizin uzerinde Senin elin olsun Bana öyle gözler göster ki Ben o gözlerden sana bakayimBana öyle bir sevgili ver ki O gözler cennete acilan iki pencere olsun Onunla oyle bir yolda yürüyelim ki Kilavuzumuz sen olasin ey Rabbim Oyle bir sevgili verki bana Ona sarildigimda kainat bize baksin Birbirine sarilsin Sevgimiz kurtla kuzulari baristirsin Bize bakip seytan Adem'e secde etsin Günah sevap ugruna kendini feda etsin Olüler birer birer uyansin sevgimizle Bize öyle bir sevgili ver ki Rabbim! Sevgimizde Muhammed sevilsin Oyle sevelimki birbirimizi Hz. Hatice göklerden bize seslensin Ve desin ki; "Bak ya Muhammed bak su sevgililere onlar bizde... bizde onlardayiz.Bak Askimiz birkez daha yasaniyor yer yüzünde.. Allah Askimizi öyLe cok seviyorki binlerce insana yasatiyor.. |
Azraya Mektubumdur Zaman dedikleri Düşman gibi ilerliyor torunum Göz açıp kapayınca Sen yedi yaşına basarsın Ben su içinde yetmişi omuzlarım Zaman düşman gibi ilerlesin Çıkıp gideriz kırlara Ben karınca şiiri yazarım Zeytin ağaçlarına Sen resimler yaparsın Kağıt fenerli, çingene pembeli resimler Güle oynaya asarız yıldızlara Zaman düşman gibi ilerlesin Hiç aklından çıkarma Yarınlar bizim Güzelim Celal Vardar |
O Bahar Gelecekmi Menekşeleri bir bir devireceğim gözlerine İç kana kana rengini içinde kaybol diye Bu bahar yalan bahar hiç boşuna üzülme Sana gül kokan aşkları en gerçek duyguları getireceğim Göreceksin baharı o sevgi bahçesinde Ne güneşler doğar batar üstümde Ne tebessüm var nede gözümde bir yaş Bir granit heykel gibi kaldım öylece Kalan yüreğimde son hatıran bir de yaş.... |
Ne hasta bekler sabahı Ne taze ölüyü mezar... Ne de şeytan bir günahı Seni beklediğim kadar!.. Geçti istemem gelmeni Yokluğunda buldum seni. Bırak vehmimde gölgeni Gelme artık neye yarar!.. http://www.cet.com/%7Enichols/feather.gifNecip Fazıl KISAKÜREK |
Adamlar Sönmüş saçlarında son damla ışık, Bir düş’ün içinde gibi her akşam -Ve yüzleri duman kadar dağınık- Geçer bu sokaktan binlerce adam. Umut gözlerinde ölü bir bakış, Çığlık bir bükülüş dudaklarında; Bulamadıkları nedir ki, yaz kış Dolaşırlar şehrin sokaklarında? Sanki yalvaran bir duadır onlar, Belki tanrılara açık vesvese, Bir nehir. Bu nehir her akşam akar Derinden ruhları çağıran sese. Ahmet Muhip Dranas |
Gerçek Aşk Aşkların en güzeli uğrunda ölmeyi göze almaktır Seviyorum demek değil hayatını ona adamandır Yaşamın boyunca onun aşkıyla alev alev yanmandır Başkalarını bırak onu kendi gözünden bile kıskanmandır Sevdiğinden başkasının saçının bir teline olsun dokunmasına engel olmandır Herzaman doğru olanı değilde kalbinin haykırışını duymandır Ona ve aşkına ihanet etmektense kara toprağı sarmayı arzulamandır İşte gerçek aşk bütün bunları seve seve katlanmandır |
AŞK HAYATI
|
Sevda meşakkattir, sevda çiledir, Sevda gürül gürül, yanabilmektir Bu dünyada pişmek, sabır iledir Sevda gözyaşıyla, sunabilmektir... Sevda ile yanmak, herkese nasip Olmaz kısmetsize, olmaz münasip Sevda ocağında, olsa da hasib Sevda az nimete, kanabilmektir… Vuslatı beklenen yar elin olsa Gözden kıskanılan tek gülün solsa Hasret sızısıyla gözlerin dolsa Sevda derdi sabra banabilmektir Zor olan kazanmak, kaybetmek değil, Yapmak bir gönülü, zay etmek değil, Kula eziyeti, huy etmek değil, Sevda hoş görüyle, anabilmektir… Mahpus olsa bile, bu can bedende, Mukaddes düşleri, gaye edende, Ruhlar bayram eder, aşka gidende, Sevda canı O’na, sunabilmektir Sevda CAN''ı YAR''e sunabilmektir http://www.cet.com/%7Enichols/feather.gifALMILA |
zAmaN ...! aNlayaNa ...! Saatler geçiyor... Birileri uyuyor.Hiçbirşey yapmadan oturuyor kimi;cansıkıntısını tesbih gi,bi çekiyor her dakika. Zamanın nasıl geçtigini anlamıyor çocuklar oynarken. Eve dönme zamanı geldiğinde hep yeni başlamış oluyorlar oynamaya.bir şey olmuyor... İşyerleride açılıyor, kahvehaneler de ve hepsi kapanıyor. Hep geçiyor saatler. Günler gelip gidiyor ya da isim değiştiriyorlar yalnızca.Zaman akıyor. Ölüyorlar, doğuyorlar, değişiyorlar.... Bunların hepsi saat ler geçtiği içinmi oluyor ???? Az önce, şimdi, birazdan,dün, bugün, yarın. Geçen hafta, önümüzdeki sene..... Spiker sesini dalgalandırarak 2050 yılında Ay'da tatil yapabileceğimizi söylüyor.. "saat sekiz olmus!" , "olsun. Her gün en az iki kez oluyor." Her an ölüyor aynı şeyler ve hep yeniden doğuyorlar. Nasıl oluyor bilmiyor "ama". aynı zamanda, hep olmuyor. Zamanı unutuyorlar birlikteyken, birbirlerini sevenler. Saatler geçiyor.... Ve dakikalar bile geçmiyor ölümle konuşan hastanın odasında. Saatler geçmiyor beklerken. Beklerken geçen hiç Nasıl oluyor ?Saat ler hep geçiyor, hemde hiç geçmiyor. Tebessüm edip hafif hafif başını sallıyor ihtiyar amca...... Geçer..... Geçer..... diye. Unutma.... Sende öleceksin..............Bende.........!!! Hatırla......! |
Yokluğunun Uykusuzluğundayım Seni ne kadar sevsem, O kadar pişman olacaksın, Acı çekmeni istemem; Ama gözyaşlarım yerde mi kalsın? Sen şimdi dönüşü olmayan bir zamansın, Seni bana unutturacak herşey,sensizliğinden utansın. Seni yazarken ağladığımı gizle, Kimse bilmesin. Damlalarca boğulmadan belki,belki birgün... Yok,hayır dönemezsin. Bir korku taşır gözlerin, Şimdi yükün benden ağır bilmezsin. Dudağında vakitsiz bir ayrılık türküsü kalırım belki, Belki yarım kalır herşey yine, Üşütür yabancı gözler seni,ellerin hiç ısınmaz. O zaman söylersin. Şimdi rüyalarının görülmemiş,en güzel yerindeyim; Geçtiğimiz yolların anısında, Söylenmemiş şarkıların tınısında. Sızısındayım yaramın Yokluğunun uykusuzluğundayım, Gözlerinin yasında... Seni,baktığım heryere çiziyorum Bana senden kalanlardan, Seni alıyorum,sonunda sensizlik. Sana bensiz olanlardan, Seni soruyorum,başında sonsuzluk kalıyorum. Bir soru arıyorum,bütün cevaplara. Seni gömmeye yer kalmadı yüreğimde,senden başka. Artık mezar aramıyorum. Akort İlker |
Sonsuzluğun girdabı nerede son bulur Ne zaman çekilir damarlarından kanın usulca Uzaklara kaçabilirsin bunca yarayla ama ne kadar Ve yürek, kaç soluk daha alabilir bunca anıdan sonra... http://www.cet.com/%7Enichols/feather.gif |
Her Ne Arar İsen Kendinde Ara Hararet nardadır sacda değildir Keramet baştadır tacda değildir Her ne arar isen kendinde ara Kudüs'te Mekke'de Hac'da değil Sakın bir kimsenin gönlünü yıkma Gerçek erenlerin sözünden çıkma Eğer insan isen ölmezsin korkma Aşığı kurt yemez uçta değildir Hacı Bektaşi Veli |
Bekliyorum Gelmeni bekliyorum Şifayı bekleyen hasta gibi Gelmene kurulu tüm saatlerim Gözlerini bir daha görmek Belki o sesini duymak hayalim Ama sen hiç konuşmazsinki Hem gülmez bana gözlerin Olsun bekliyorum çaresiz çarem Bir de gitmeni bekliyorum Acılarımın başlangıcı,acılarımın sonu gitmeni Gitmen bitirecek sana olan öfkemi Anne sevgim ağır basacak Merak edip özleyeceğim seni Gitmen dindirecek sensizliğimi Seninle sensiz kalmayacağım Daha bir bende olacak varlığın Seni görüp,seni duyup,seni yaşayacağım Sen li hayaller kuracağım Senden habersiz Belki bende unutacağım bende olmayan seni Onun için böyle yürekten istiyorum gitmeni Sen zaten hiç bende olmadınki Bedenin ruhsuz,ruhun bensiz Ben sensiz yaşadım bu aşkı Sensiz olan ne varsa al şimdi al ve git Git ruhunun yaşadığı yere Bedenin ona ait |
Kendi sevlalarımda boğuldum Kendi sevdalırımda boğuldum Ben Eski şarkıların menevişleri çalınırken Yüreğimden Hüzün dolu geceler savurdum Sokaklara kendi şiiriyle süslenen Kaybolan sevdaların fısıltılarını dolaştırdı Rüzgar İçimde mevsimleri toplarken Ve anlatacağım bir sevdam bile olmadı Hüzünle sarmaş dolaş dolanırken Umutları, kuyruğu kopmuş Uçurtma gibi Uçukurken gökyüzünde Dağılan, ilk gençliğin, o bilinen Aşk ateşinin külleri miydi? Hep bir yanlarımızda koruduğumuz Yarısı örselenmiş, yarısı kayıplarda Çiğ taneleri gibi uçuşan, Soluk benizlerde kalmış umudu, şimdi bakışlarda bir tutsak gibi Sakladığımız. Ve kırılmış düş dolaplarında saklı kaldığımız Sevdiğim, sen de benden selam söyle Yarınlara Yarınlar öyle uzak ki. Ve toprak, bereketini yitirmiş gibi Genç ölüleriyle. Ay dalğın bir kız gibi, düştüğünde göle Kuşlar şakıyarak adını, Gönlük çınlarsa, Göğe çevir yüzünü Yalnızlığa düşmük bir nilüfer gibi, İki deize gelirse diline, Savur yüreğini, tüm sözcüklerin peşisıra. Ve ay, usulca uyanır gibi Çoğaltırsa yalnızlıklarını Korkma, git, hüznün peşinden, Bekleyen ben olsam da. Her bahar nisanla gelmez Gir gönlüme duy sevinci Sevdama dünyalar yetmez. Dal gözlerime duy sevgimi Sevgimle güzelledim seni Bahara katıp, çiçekledim seni Dilim duygum oldu Kulak ve gönlün çınlasın Sevda, başımda kavak yeli Dinle! Sen varsın. Uğur Alpözen Yenseni |
(Telefon sesi)Dırrtttt. Dırrtttttt... Kız : Efedim.. Erkek : Canım! Ordamısın ? Kız : Buyrun. Erkek : Sana hala canım diyebiliyorumm.. Ne kadarda özLemişim sana canım demeyi.. Kız : Canımm!! Erkek : Canım biLiyormusun. birbirimize iLk defa seni seviyorum dediqimizde çiseLiyordu yamur taneLeri ve ben seni haLa cok seviyorum.. CANIMM!! Duyduquma qöre artık başkasını seviyormuşsun. Oda seni seviyormuş demek oda esmer he. Onunda eLLerinden tutuyormuşsun.. Onunda qözLerine bakıyormusun benim qözlerime bakıtıqn qibi.. Onada bana dediqin qibi seni seviyorum diyormusun.. Duyduquma qöre başka bir cocuk uzanıyormuş yanına. Avucumun icinde kaybolan canım ellerin onun koynundaymışş. utandıqında kıpkırmızı olan canımın ici yüzünü dayıormuşsun o sakallı pis yüzüne..SöyLe o esmer cocuqa. " Dudaklarının altında bulunan bene, papatya kokulu simsiyah saclarına. Her defasında seni bana qetiren canım icin ayaklarına sakın dokunmasın.. Sevdiqim, sevildiqin, dostum, arkadaşım son şansımdn bir zamanlar.. DuaLarım hep hep sanaydı o zamanlar.. Bırak seni saclarını bile kıskanıyorum ondan .. Desene ah aptal kafam döneklik yapacak birini seversen bırakırda qider seni.. Yaslar bir başkasnın qöqsüne başını ben seni seviyorum derr. Bilmezki yüreqi ne kadar zavallı.. Baş roldeyken fiqran olduk be! Şimdi cok uzaklardasın kumral sevdiqim .. Sen qururlan, oynaş, yozmam. Bana yeter ickim, siqaram, qiderken bıraktıqın resmin. Yüreqimdeki aqrı ve bizim türküLerimiz.... Kız : Ama canımm! ?? Erkek : Bitmedi bir şey daha var! Şimdi söliceklerimi yanındakide duysun.. Bak zavallı cocuk elini tuttuqun sevdiqim dediqin öpdüqün oda bana dedi seni seviyorum diyee.. Onu benim kadar ii tanıyamazsın. Gözlerinin qüzelliqini saclarının ne koktuqunu, bakışlarının hanqi manaya qeldiqini hanqi yemekleri hanqi tatlıları sevdiqini benim kadar bilemessin.. Nasıl sarhoş olduqunu, hanqi şarkıları sevdiqini, hangi filmLeri sevdiqini benim kadar iyi bilemezsin.. Ve hic bilmediqin birşey daha var öyLe bir terkedip qidişi varki aahhh ahhh!! Herneyse Ona qül alacaksan sakın kırmızı qül alma! Ona kırmızı qülü sadece ben veririm şimdi DEFOLL!! Kız : Canım ?? (SesLer) : Benk Benkk.. Kız : Alo Canım Alo ?? http://img231.imageshack.us/img231/568/forestzm1.gif |
Geçemezsin kalbimin sokaklarından artık sana geldiğim yollardan döndürdün beni kendime sarılacağım yeniden seni hiç sevmemiş gibi kimsesiz bir vedanın busesini söküp dudaklarımdan gökyüzüne fırlatacağım varsın söz dinlemesin gözlerim varsın ağlasın isterse yağmurlarla seni unutacağım Vuramayacak artık anıların da beni gönlümün arka sokaklarında dolaşmak yok korkmuyorum şarkılardaki veda makamından korkmuyorum kalbimle buluşmaktan beni benden başkası vuramaz artık inan seni unutacağım en yorgun yerindeyim hayatın en yoğun acısındayım sevdanın hüznün karanlığını aydınlatacağım her sabah biraz daha kendime sarılıp seni unutacağım http://www.cet.com/%7Enichols/feather.gifNaşide GÖKTÜRK |
Durakta üç kişi Adam kadın ve çocuk Adamın elleri ceplerinde Kadın çocuğun elini tutmuş Adam hüzünlü Hüzünlü şarkılar gibi hüzünlü Kadın güzel Güzel anılar gibi güzel Çocuk Güzel anılar gibi hüzünlü Hüzünlü şarkılar gibi güzel Cemal Süreya |
"Nasılsın" "-İyiyim!" kadar yalandım Anahtar deliklerinde susanlar her neyse onlarla oyalandım Geniş zamanın daralmayışı artarak sızladı içimde Bıçakladığım perdelerin yarasından sızan bulutlara yaslandım Yalnızlık arayışı kadar yalandım Bu yüzden yıkılmış kadınları sevdim ben Sevinçleri çalınmış ürkek, lirik kadınları Çoktan büyümüş ceplerimde küçük çakıl taşları!.. http://www.cet.com/%7Enichols/feather.gifCengiz Hakkı ZARİÇ |
Benim Sevdam Parlayan gözlerin bir hayâl oldu Öpüp sevmeyeli hayli yıl oldu. Kurudu gözeler,dilim lâl oldu Seni mısralara koyamıyorum... Uykularımda sen,düşlerimde sen! Ne kadar doluyum senle bir bilsen! Açsam yüreğimi,içini görsen Sana bakmalara doyamıyorum... Benim sevdam; kimselere benzemez. İstersem severim,istersem sevmez; Buna sevda değil,sevgi hiç denmez Seni sevmelere kıyamıyorum... |
Senden Sonra Buraları senden sonra buraları bildiğin gibi işte seller mi istersin yangınlar mı? sonra, artık yok o martılar martılar aşkımızı göklere yazan bizimle ağlayıp bizimle gülen martılar artık, yoklar Ve o kırmızı güllerden arta kalan yanlız dikenleri kan rengi senden sonra buraları sonra, köşedeki dükkanı kapandı hüzün babanın; hani şu mavi boyalı, senden sonra buraları bildiğin gibi işte biraz suskun, biraz küskün biraz umutsuz, biraz bahtsız yanlız anlayacağın yanlız; zaman, geri iade mektupları kadar değersiz senden sonra buralarda bir sandalda yatmaya başladım denizin koynunda hani o günkü gibi demiştin ya koynunda ölsek denizin kimse bizi bulamasa ama bir terslik var evet koynundayım denizin ve görünen o ki ecel de pek uzak değil peki sen nerdesin!!! Ömer Seydi Ekinci |
zaman beni unutuyor denizin mavisinde kalbimin kızılı gözünün karasında aylak bir saat işliyor sana inat benden uzaktaa hayata öfkem karışmış biraz kırgın biraz bulanık rüyalarımm artık kendi çocukluğumun büyüyen sokaklarındayım içimde aşk derin içimde hasret derin içimde kavga derin ben kimin ben neden hala seninim eskisin istemediğim duygularım biraz yorgun hangi iskelenin nöbetinde şimdi gemilerim ben kaçak kaptanıyım senle başlanan seferimin martılara dokunsam martıları okşasam kız kulesine yanaşıp bir salacak sabahında seni bana ayırsam sormadan inanırmısın hayatıma inanırmısın inanmadığın kadar inanırmısn terketmediğin kadar inanırmısın bin yıl tanıyormuş kadar senden gitmediğim kadar gidiyor geceler deniz mili sabahlar eksik gözlerin gibi ellerin gibi şiirler gibi gökyüzüne sakladım tek gamzeni gideceksen gökyüzü gibi sessiz git kalacaksan gökyüzü kadar lacivert olsun yüreğin http://www.cet.com/%7Enichols/feather.gifNaşide GÖKTÜRK |
---------------------Gidiyorum... Bir düş idi sona erdi Gidiyorum ceylan gözlüm Ayrılığın vakti geldi Gidiyorum ceylan gözlüm Nere diye bakma öyle Diyeceğin varsa söyle Haydi hakkın helal eyle Gidiyorum ceylan gözlüm Sızılarım uyutmaya Acılarım avutmaya Yani, seni unutmaya Gidiyorum ceylan gözlüm Kör dumanım tütüyorum Kayıplarda yitiyorum İnce ince bitiyorum Gidiyorum ceylan gözlüm Ahdim uçuk, sevdam ayaz Diliyorum Hak’tan niyaz Senin olsun baharla yaz Gidiyorum ceylan gözlüm Burada yok yerim yurdum Gurbet elde çok yoruldum Sevdama kör kilit vurdum Gidiyorum ceylan gözlüm |
SİGARAYI BIRAKTIM Hafif sisli bir havada ve günesin apartmanlarin arasindan yeni yeni güne merhaba dedigi bir saatte, vapura dogru ilerleyen genç adam; jeton gisesinde, yaklasik iki ay önce ayrildigi kiz arkadasini görür ve titrek bir"merhaba" ile konusmaya baslar. Bu konusmalar vapurda da devam eder. Adamin; "Hava o kadar da soguk degil, disarida oturalim mi?" sorusuna, kizin "Olur" cevabi vermesiyle birlikte vapurun en üst katina dogru yol alirlar. Birkaç dakika havadan sudan muhabbetlerle geçtikten sonra, adam kiza bir sigara uzatir ve kendisine de bir tane alir. Daha sonra, genç adam birden lafa girer: * Biliyorum, bu konulari daha önce hiç konusmadik ya da konusamadik diyeyim. Merak etme ama, "Neden ayrildik biz" sorusunu sormayacagim. Sadece sana söylemek istedigim birkaç sey var, onlari konusmak istiyorum. Genç kiz; adama bakarak, "Evet seni dinliyorum, devam et" dedikten sonra adam, konusmasina kaldigi yerden devam eder: ! Biliyor musun? Ayrildiktan sonra, seni sigaraya benzetmeye basladim. Kiz, hiç tahmin etmedigi, alakasiz bir konuyla lafa girmesinin verdigi saskinlikla, "Ne? Nasil yani?" der. Adam, önce kiza uzattigi sigarayi ve sonra kendi sigarasini, çantasindan çikardigi çakmak ile yaktiktan sonra: Mesela bir tane sigara yakiyorum ve kül tablasina koyup izlemeye basliyorum. Kül tablasina dökülen külleri gördükçe; anilarimiz aklima, her biri kül olup acilarima dönüsüyor sonra.Arada bir elime aliyorum sigarayi ve içime çekiyorum seni. Kendimi zehirlemek için; daha çok, daha çok çekiyorum. Bazen de anilari silkiyorum kül tablasina. "Sen zehiri" hosuma gidiyor, içimi acitiyor, vazgeçemiyorum; içime çekmeye devam ediyorum. Agzimdan çikan her dumanda, ayrilirken bana biraktigin; son bakisinin silueti beliriyor. Her sigaranin oldugu gibi, senin de sonun yaklasiyor. Ve ben yavas hareketlerle; ne zaman seni söndürmek için, elimi götürsem kül tablasina, aptalca bir umutla "N'olur yapma!! " diyecegin zamani bekliyorum. Ama hiçbir zaman duyamiyorum sesini. "Ve iste bitirdim seni" diyorum. Hayir hayir kendimi kandiriyorum galiba, "Seni böyle bitiremem" diyorum sonra. Ama bakiyorum kül tablasina; evet! Sen oradasin, evet! Anilar orada. Ancak, elimde hala kokun var. Yikasam da, hiç çikmayacak bir koku. Anliyorum ki; bu sigarada, senin çok az bir kismini bitirmisim. Senden bagimsiz bir sen, hep içimde yasiyormus. Ve anliyorum ki, sadece sönüyorsun. Seni atesleyecek bir "Ben" bekliyorsun sabirla. O "Ben", çok da bekletmiyor seni. Bir daha yanmaya basliyorsun. Anilar acilar derken yine bitiyorsun. Yeniden yaniyor ve bitiyorsun. Bu hep böyle devam ediyor; sonunda aliskanlik oluyorsun. Genç kiz anlatilanlari dinlerken; tarif edilmeyecek bir duygu yogunlugu içindeydi. Bir yandan, birisinin bu kadar aci çekmesine üzüntü duyarken; diger yandan da, kendisinin hala unutulmamis olmasindan, haz aliyordu. Aslinda kendisi de unutamamisti genç adami. Kendi istegiyle ayrilmisti ama; sevmedigi ya da artik bir seyler hissetmedigi için degil, en yakin kiz arkadasinin da, o insana karsi bir takim duygular besledigi için gerçeklesmisti bu ayrilik. Bunu; ne erkek arkadasi, ne de en yakin arkadasi biliyordu. Erkek arkadasina, "Bu iliskide bir seyler eksik, ben daha fazla sürdüremeyecegim, ayrilmaliyiz." diye bir mesaj atarken; kiza, "Ilgisiz bir sevgili olmaya baslamisti günler geçtikçe; çok bunalmistim. Ve bir gün onu, baska biriyle sarmas dolas gördüm. Bu yüzden ayrildim." demisti. Böylece, hem erkek arkadasindan, kendine göre, makul bir sebeple ayrilmis; hem de arkadasina, erkek arkadasini kötüleyerek, ondan sogumasini saglamisti. Kendisinin çok aci çekecegini bile bile, arkadasini kaybetmemek için, böyle bir yalanlar zincirine basvurmustu. Artik hayatini, bu yalanlara göre düzenlemeliydi. Bu yüzden; bu karsilasmalarinda duygularini bir tarafa birakip, mantigi ile karar vermek zorundaydi. Geri dönüsü yoktu ve kiz da bunun farkindaydi. Bütün ayrintilari, olasi bir karsilasma için düsünmüstü daha önceden. Adamin anlattiklarini dikkatlice dinliyor ve sözünü bitirmesini bekliyordu. Ve adamla göz göze gelip, "Bitti, bu kadardi!" dermisçesine bakmasindan sonra, kiz konusmaya basladi: * Açikçasi bu söylediklerin, hiç beklemedigim seylerdi. Benim, bu açiklamalarina bir yorum yapmami bekleme. Çünkü bunlar; senin kendi düsüncelerin. Her biten iliskiden sonra, yasanabilecek duygulardan bu anlattiklarin. Sunu söyleyebilirim ama; yasadigimiz iliskide, elimden gelen fedakarligi gösterdigime inaniyorum. Seni hiçbir zaman suçlu görmedim, her sey benden kaynakliyordu. Sonuç olarak, bir sekilde bu iliski yürümedi ve bitti. Bu kadar basit. * Bu kadar mi yani? * Evet... Genç adam sok olmustu. Belki, daha ilimli bir yaklasim bekliyordu kizdan. Ancak, kesin ve kararli konusmustu kiz. Hiçbir umudun kalmadigina, kendini inandirmaya çalisiyordu. Vapur yanasmisti iskeleye. Tek bir kelime bile konusmadan vapurdan indiler. Iskelenin sonunda; genç kiz, adama sarilarak "Hosçakal" dedi. Ancak adam, ayrilirken ne sarilmisti kiza, ne de bir kelime çikmisti agzindan. Bir heykel gibi duruyordu kizin karsisinda. Kiz da, bir tepki gelmeyince; hizla oradan uzaklasmayi tercih etti. Arkalarina bile bakmadan ayrildilar. Kiz, isyerine ulasti. Yerine oturduktan hemen sonra, cep telefonuna bir mesaj geldi. Mesaj, eski sevgilisindendi ve söyle yaziyordu: "Hep bu karsilasmayi ve sana sigara hikayesini anlatacagim günü beklemistim. Ve o gün, gözlerimin içine bakip; söyleyeceklerine göre, hayatima bir yön çizecegime..." Genç kiz, bu mesajdan hiçbir anlam çikaramamisti. Bu mesaji düsünürken; bir mesaj daha geldi: "... kendi kendime söz vermistim. Bugün duyduklarim; beni hayal kirikligina ugratti ve ben kararimi verdim:" "Sigarayi biraktim..." |
Sahi neydi Ne zaman son şarkılarını söylese kuğular Anlarım, bir aşk daha çatlar Sağanak gibi düşer güreğimin vadilerine Bu kentin akşamüstlerini sevmiştik seninle Başak sarısıydı sesi güz çocuklarının Limon bahçelerinin yeşil esintisi İlk yaz çiçeği ansızın soluduğum Neydi gözlerinin haresinde çözdüğüm bilmece Bu kentin akşamüstlerini öpmüştük seninle Gitmek demeyelim adına unutmak olsun Ateşin suyu unuttuğu gibi Ardımda külleri uçuşan gri bir öykü Filizlenen şiirler, önümde Bu kentin akşamüstlerine dönüyoruz seninle Zeynep Kurada |
Gün batımında bendeki sarhoşluk aşkının tazeliği. vuslata uzak değil hayalin. gönlümün sevinci aşk bir beyaz zambak ufkun sonsuz çizgisi. damlalara tutundum yağmurun ah yağmurla geldi ayrılık şimdi kanayacak ruhum oysa, ben sana yolcuyum ilahi bir müzik olur düşündüğümde seni yıldız dolu gözümün eriştiği derinlik çözmek için sırrını ellerim semaya açık hayallerinin sıcaklığı gömülmesin karanlığa gözyaşlarım hasretinle çiçek açtı gönlümde sen vardın ufkumda bu akşam gün batımında gün batımında.. |
Konuş Benimle O kavşaklarında haylaz ıslıkların Tarandım ve güllendim Tenimde mersin kokusu Ağzımda çağla tadı Duruldu serpilişim Konuş benimle Güneşim ol ilkyaz bahçelerimde Ay ışığım körfez körfez Kuzey gecelerimde sonsuz Kar açıyor ağaçlar Ve kuşlar selamsız sabahsız Geçip gidiyor denizaşırı Yalnız, yorgun, içedönük Çığlık çığlığa suskunluklarım Konuş benimle Konuş benimle Unutulmuş giz Suyu çekilmiş ırmaklar gibi O yalan gülüşlerin çırağı Ve ustası acıların Ve kıyıcığında sevmelerin Ve sevilmelerin ardıl Ve İzmir aydınlığı Ve yüreğimi ayartan imbat Dilimi özledim Konuş benimle |
Varlığında; Ellerini tutup, Gözlerine baktıkça, Sıkı sıkı sarılıp, Kokunu, Sıcaklığını, Nefesini hissetmenin, Doyumsuzluğunu yaşarım... Uzaklığında; Seninle karşılaşacağım vaktin, Her an olabileceğini düşünürken, Ürperti ile karışık, Garip bir duygunun, Heyecanında olurum. Yokluğunda; Göğsümde sıkıntı, Zihnimde hayalin, Tüm damarlarımda, Özlemin olur birtanem... |
Aşkınla Yalnızım Kaç sonbahar bekledim Hazan yaprakları arasında Uçuşan yüreğimi, Tut geri getir Sıcaklığında sakla nolur Yeniden yaşat beni -aşkında Sensiz imkansızım,bir tanem Yine bu akşam Aşkınla yalnızım |
Acı Ayrılık Çalıyor zilim, alacaklım kapıda, Açmıyorum, çünkü alacak seni benden. Sen de biliyorsun, kapımı çalan delicesine, Adını duydukça delirdiğim, acı ayrılık... Ben gitsin diye beklerken, O daha da yaklaşıyor bana. Ve hazırlanıyor tüm engelleri yıkmaya, Adını duydukça delirdiğim acı ayrılık... Ayrılacağımı düşündükçe senden, Kaynar sular boşalıyor bedenime. Ağlıyorum gözlerimden kan gelene dek, Ve gitmesi için yalvarıyorum ayrılığa, Ama anlayışlı değil ayrılık, senin gibi... |
VE DEDİM Kİ Zorlukları olduğu gibi kabullenme sanatına Amaçları gerçekleştirme çabasına Hayat diyoruz,garip yaşansa da.. Zor geleni aşmak için Amaçları gerçekleştirmek için Doğruyla mutlu olabilmek için Yaşıyoruz,ağlasakta için için.. Ağlamak nedendir bilmesekte Acıyı,kederi tek dert bilsekte Vazgeçemeyiz sorunlardan Bıksakta zaman zaman onlardan.. Sorun,sorunu kabullenememektir Hedef,hedef için uğraşırken doğruyu seçmektir Doğru,yalanlarla örülmüş gibidir,zor seçilir ACI KÖTÜ GÖRÜNÜR,İLAÇ GİBİDİR.. Her duygu yeni bir düşünce getirir Duygu ve düşünce aynı şey değildir Düşünce mantık için,duygu yürek içindir.. Hedefiniz doğru ile birlikteyse Korkunuz doğru bildiklerinizden sapmak ise Yaşam sizin için tedavi gibiyse Yılmayın derim ben size Başaracaksınız , böyle düşündüğünüz sürece! |
Yakında bir oğlum olacak adını "Barış" koyacağım Savaşın ortasındayken bile yüzü hep gülecek yavrumun Gülen fotoğraflarına bakacağım Hasbelkader cephedeysem Yaşama umudum olacak benim gül yüzlü ciğerparem Ya kızım mı olursa? Ne fark eder ki? Öğütledim hayat arkadaşıma Adı yine "Barış" olacak |
Veda Hoşça kalın dostlarım benim hoşça kalın! Sizi canımda canımın içinde, kavgamı kafamda götürüyorum. Hoşça kalın dostlarım benim hoşça kalın... Resimlerdeki kuşlar gibi dizilip üstüne kumsalın, mendil sallamayın bana. İstemez... Ben dostların gözünde kendimi boylu boyumca görüyorum... A dostlar a kavga dostu iş kardeşi a yoldaşlar a..!!. Tek hecesiz elveda.. Geceler sürecek kapımın sürgüsünü, pencerelerde yıllar örecek örgüsünü. Ve ben bir kavga şarkısı gibi haykıracağım mapusane türküsünü. Yine görüşürüz dostlarım benim yine görüşürüz... Beraber güneşe güler, beraber dövüşürüz... A dostlar a kavga dostu iş kardeşi a yoldaşlar a..!!. ELVEDA..!!... |
Hayat bize mutlu olma şansı vermedi sevgili, biz kendimizden başka herkesin üzüntüsünü üzüntümüz acısını acımız yaptık çünkü. Dünyanın öbür ucunda hiç tanımadığımız bir insanın göz yaşı bile içimizi parçaladı. Kedilere ağladık, kuşların yasını tuttuk... Yüreğimizin zayıflığı kimi zaman hayat karşısında bizi zayıf yaptı. Aslında ne güzel şeydir insanın insana yanması sevgili... Ne güzeldir bilmediğin birinin derdine üzülebilmek ve çare aramak. Ben bütün hayatımda hep üzüldüm, hep yandım. Yaşamak ne güzeldir be sevgili... Sevinerek, severek, sevilerek, düşünerek... Ve o vaz geçilmez sancılarını duyarak hayatın... Yılmaz Güney (Saygıyla anıyorum) |
Bir süre sonra, Bir eli tutmakla Bir ruhu zincirlemek arasındaki ince farkı öğrenirsin, Ve aşkın yaşlanmak, Birlikte olmanın da güvende olmak anlamına gelmediğini öğrenirsin, Ve öpücüklerin sözleşme ve hediyelerin de vaat olmadığını öğrenmeye başlarsın, Ve yenilgileri Başın dik ve gözlerin açık karşılamaya başlarsın, Bir çocuğun üzüntüsü ile değil, bir yetişkinin zerafeti ile, Ve herşeyi, bugünü düşünerek yapmayı da öğrenirsin çünkü yarın ile ilgili herşey belirsizdir. Bir süre sonra güneş ışığının yakıcı olduğunu ögrenirsin eğer fazla maruz kalırsan Bu yüzden, başka birisinin Sana çicek getirmesini beklemeden Kendi bahçeni yarat Ve kendi ruhunu kendin süsle. Ve göreceksin ki dayanıklısın... Ve kuvvetlisin, Ve değerlisin. http://www.cet.com/%7Enichols/feather.gifVeronica A. Shoffstall |
Yıllar yılı acı çekmiştin, istemediğin bir ortamdaydın ve sana ters düştüğü halde yanlış şeyler yapmıştın. Acına, yaşam mücadelene ortak olup, yüreğimi yüreğine, ömrümü ömrüne katıp seni mutlu edecektim. Ben senden sadece sana verdiğim sevgiyi kabullenip, bu sevgiyi yaşamanı istemiştim. Yalnız seni istiyordum… Ama o kadar ters davranıyordun ki bana… Çok sevilmek bu kadar kötü müydü? Gerçekten böylesine ağır mıydı ki? Sevgiye hasretim dediğini düşünüyorum da... Hayatıma bilmediğim anlamlar getirmiştin. Gözüm kapalı hayatımı ortaya koyduğum bir kumar oynamıştım. Ya seni kazanacaktım, ya da kendimden VAZGEÇECEKTİM. Hem seni kaybettim, hem de kendimden VAZGEÇTİM. Var mıydı böyle kimsesiz darmadağın olmak, biçare kalmak, var mıydı? Keşke beni böyle ödüllendireceğine, hiç ödül vermeseydin. Onca yüreği senin yüreğine feda ettiğim halde, yüreğin kocaman sevdamı alabilecek kadar büyümedi… Ben de sana büyük bir sevgiyi vermekte diretiyordum. Bu kadar direttiğim için beni bağışla… Beni kırgınlıklarla, çelişkilerle, cevabı sende olan bir sürü soruyla ve bitmek tükenmek bilmeyen "keşke"lerle bıraktın, bana onca acı verdin ama yüreğim düşmanın olamıyor. Her gün alabildiğine yanıyor, istesem de istemesem de seni özlüyor, seni istiyor. Yüreğimi koparıp atmak mümkün olsaydı hiç düşünmeden koparıp atardım. Ama artık kendime sözüm geçmiyor. Başımı ellerimin arasına ne ilk ne de son alışım. İlk acım değil ama en büyükacımsın. Bir limandayım ve senin bindiğin gemi çoktan uzaklaşıp gitti. Bunu kabullenemiyorum, zoruma gidiyor, canımı acıtıyor. Sen yüreğimdeki hasret! Yarım kalmışlığım, unutulmazımsın… |
Şayet Aşk… III Ebemkuşakları altında Bilmem dikkat ettin mi Uzakların güzelliği Yaz yağmurundan sonra… Şayet aşkın rahmeti Gün olur kesilirse Altın kemerler gibi Hatıralar önümüzde… Hadi ve ellerini Ufkumdan esen samyellerine Karışsın ellerinle… |
Yıldızları süpürürsün Güneş kucağındadır, bilemezsin Bir çocuk gözlerine bakar, arkan dönüktür. Ciğerinde kuruludur orkestra, duymazsın. Koca bir sevdadır yaşamakta olduğun, anlamazsın. Uçar gider, koşsan da tutamazsın William SHAKESPEARE |
Hani erken inerdi karanlık, Hani yağmur yağardı inceden, Hani okuldan, işten dönerken, Işıklar yanardı evlerde, Eskidendi, çok eskiden. Hani ay herkese gülümserken, Mevsimler kimseyi dinlemezken, Hani çocuklar gibi zaman nedir bilmezken, Eskidendi, çok eskiden. Hani hepimiz arkadaşken, Hani oyunlar tükenmemişken, Henüz kimse bize ihanet etmemiş, Biz kimseyi aldatmamışken, Eskidendi, çok eskiden. Hani şarkılar bizi bu kadar incitmezken, Hani körkütük sarhoşken gençliğimizden, Daha biz kimseye küsmemiş, Daha kimse ölmemişken, Eskidendi, çok eskiden. Şimdi ay usul, yıldızlar eski Hatıralar gökyüzü gibi gitmiyor üstümüzden Geçen geçti, Geçen geçti, Geceyi söndür kalbim Geceler de gençlik gibi eskidendi Şimdi uykusuzluk vakti. http://www.cet.com/%7Enichols/feather.gifMurathan MUNGAN |
Bir gün uzaklara gitme hevesi gelirse içine Uzaklarda arama, aradığın yanı başında… Belki gerçekten kilometreler var aramızda Belki de ülkeler, kıtalar, dağlar… Ama bir gün mesafeler olsa da Kader bağlayınca, Hayat adlı yolculuğun bir kıyısında, Bir limanında Ya da bir durakta Kaderde varsan, bir gün yollarımız çakışır mutlaka Uzaklara gitmek hevesi gelince yüreğine Tutma kendini Çünkü o gün, sevgili yolcu Yollarımız kesişir. |
İnsanların çoğu kaybetmekten korktuğu için, sevmekten korkuyor. Sevilmekten korkuyor, kendisini sevilmeye layık görmediği için. Düşünmekten korkuyor, sorumluluk getireceği için. Konuşmaktan korkuyor, eleştirilmekten korktuğu için. Duygularını ifade etmekten korkuyor, reddedilmekten korktuğu için. Yaşlanmaktan korkuyor, gençliğinin kıymetini bilmediği için. Unutulmaktan korkuyor, dünyaya iyi birşey vermedigi için. Ve ölmekten korkuyor aslında yaşamayı bilmediği için. http://www.cet.com/%7Enichols/feather.gifWilliam Shakespeare |
S a a t i D i n l e r k e n Saten yastıkta dudak baskıları Gene habersiz elveda öpücükleri Bizimkisi çıtkırıldım bir tuhaf geçimsizlik Sıcaklığın yanımda sen yoksun Guguklu saatim kime kalk diyeyim Sebzeleri şunu bunu ayıkladım Merak etme titizliğinle hazırladım Sade çorba zeytin ezmesi taze peynir Tuzsuz pide dilimleri sebzeli pilav Göbekte kuzu kızartması m e y v e l e r i ç e c e k l e r Kaşık çatal bıçak bardaklar El bezi peçeteler Eften püften başka şeyler Geçemedim masaya sandalyen boş Ne vardı aramızda sana göre Guguklu saatin gugukları mı Öteye kilime yaydım soframı Salçalı tava aşı bir tas ayran y e ş i l s o ğ a n Masada torunum kilimde dedem Aslında hazırlamadım yemekleri İlgili sözcüklere yedirdim sofraları Saatin guguklarını dinlerken. |
ŞARKI SÖZLERİ MEDYA BANKALAR BULMACA ANKETLER TOP 10 BURÇLAR ÜNİVERSİTELER SERİ İLANLAR ŞİİRLER SİNEMA TELEFON KODLARI OTOMOBİL KOMİK FIKRALAR SAYISAL LOTO DERNEKLER SPOR LİNKLER Herşeye rağmen düşmana inat yaşayacağız.Yarın bizim çünkü... Biz öleceğiz ama çocuklarımız bırakacağımız mirasi taşıyacaklar yüreklerinde... Ve onların yürekleri bizim altında ezildiğimiz korkuları taşımayacak........ Yılmaz Güney |
Meleklerden Uzak Eşsizdi dünyalarım, durmadıkça Sensizlik, uyumak gibi Biri uyumaktan korkar sanki Olacaksa böyle olsun... Neyin ispatında bu beden, kayıplar büyük Üzdüğün yüzlerde, üzüldükçe üzülen Buğulanıp yansımak gibi önce Kanayan ellerimde, kırılan aynalar gibi... Kaybolur gözlerimden, hatırlamak güçleşir Sahipsiz sözlerden usanmak gibi, ben hep çok yorgun Güçlenir sanmıştı o eller, gözlerinle birleşince Bir mum daha, sönmüş gibi... Çoğu zaman ağlattığım bir melek gibi Bir sen kalacaksın buralarda, bir hayalden öte bir şey bu Yaklaştıkça daha da soğuk Korkup kaçtığın aşklar gibi... Kaç hayalim vardı ki, borcunu ödeyemediğim için sorgusuz Nehirlerde yetişen çiçeklerle, bir nehir daha kurutmak gibi Hiç bozulmamış aşklar vardır elbet ve eskiyenler Doğuverirsen bir gün melekler gibi, ben meleklerden nefret eder gibi... atalay turhan |
Bazen aşk gider... ve hayatta gider onun peşinden terk edildiğin yerde öylece kalakalırsın bir sabah uyanırsın ki gözünü açtığın ömür senin ömrün değildir. Aynada tek parça görünen bedenin aslında lime limedir nefes diye içine çektiğin ciğerlerinde parçalanmış aşkının cam kırıklarıdır her sabah ölmeyip neden uyandığına lanet edersin bazen aşk gider önünde bir kadeh rakı küllükte bir ölüm dolusu izmarit öylece bakakalırsın arkasından..kulağın hiç çalmayacak olan telefondadır zaman dursun saatler hiç geçmesin istersin tanrım ne olur gerçek olmasın ne olur güneş doğmadan geri dönsün teninde baksa tenin kokusunu getirse bile dönsün yeter ki hiçbir şey sormam ona bu geceyi yaşanmamış sayarım unuturum yeter ki aşık olmasın...içimde durmaksızın çığlık atar dualar ama bazen aşk gider ve o çaresizce yalvardığın tanrı bile gider peşinden sonra sabah olur güneş doğar aşkın gelmez bir türlü bir gecede değişir ömrün o bir türlü inanmak istemediğin kader seninle alay eder gibidir...ömürünü adadığın yıllarını önüne serdiğin aşkın bir gecede başka bir hayata karışmıştır işte bir gecede bir başkasının aşkı olmuştur İNANAMAZSIN! Bazen aşk gider..Ve sen yıllardır içinde yaşadığın yürekten valizler dolusu anılarla kendi yalnızlığına taşınırsın... Elin varmaya varmaya boşaltırsın dolapları... Çekmeceden çıkan her giysi parçası onunla geçirdiğin anıların tarihiyle ağırlaştıkça ağırlaşır... Onun kollarında geceler boyu cennet uykularına karıştığın yatak sen giderken utancından bakamaz yüzüne bakamaz Doğmamış bebegin yerine koyup büyüttügün cam önündeki o küçük mor menekşe yapraklarına kondurduğun veda öpücüğüyle büker boynunu.. Valizlerini kapının önüne yığıp yüzün sırılsıklam son bir sigara içip yığılırsın koltuğa Gidiyorsundur işte... Aşkını kendi ellerinle bir başka aşka teslim edip... Ömrünü onun ömrüne, hayallerini onun hayallerine, sevdanı onun sevdasına ekleyip... Bazen aşk gider... Ve adresi değişir evinin... Sesinin tonu değişir, yüzünün rengi... Yastığının sıcaklığı, yedigin yemeğin tadı uykuların değişir Ve rüyalarin her aksam açıp girdiğin kapıdan başka bir sevda giriyordur artık... Her gün oturduğun koltukta o bakmaya doyamadığın gözlerin ışığında bir başka sevda oturuyordur Yıllardır evinde ağırladığın, masalarına konuk olduğun, hayatlarını paylaştığın dostlarının kahkahaları arasına bir başka ses karışıyordur artık... Senin gölgene alışkın duvarlar bile çoktan kabullenmiştir yokluğunu Her gece uyuduğun yastığa bir başka sevda bırakıyordur kokusunu.. O öpmeye kıyamadığın dudaklarda bir başka sevdanın adı Aşkının o tek cennet bildiğin uykularında bir başka sevdanın rüyaları Bazen aşk gider ve anılarda gider peşinden... Siz hiç o yüreğinize sığdıramadığınız aşkınızı bir başka sevda için ağlarken gördünüz mü?... Ben gördüm!... Kör oldu gözlerim onunla sevdasına ağlamaktan Bir alev topu gibi onun için çığlık çığlık yanarken siz hiç aşkınızın önünde diz çöküp "Bu kadar çok seviyorsan bırakma onu, sana kıyamam ne olur git," diye yalvardınız mı?... Onu bir başkasınınn kollarında düşünürken siz hiç geceler boyu aklınızı kaçırmamak için kendi kendinize bağırdınız mı: "Unut onu, unut onu, unut onu ya da ÖL!..." içinizdeki o durmak bilmeyen yanğının acısını dindirsin diye kanatıncaya kadar bileklerinizi ısırdınız mı?... Göz yaşları içinde yastığınıza gömülüp her Tanrı'ya sığınmak istediğinizde artık başka bir yüreğe sevdalı olan aşkınızı ondan geri istemekten utanıp dua etmekten vazgeçtiğiniz oldu mu hiç?... Siz hiç yana yana sevdiginiz bir sevgilinin yanına gençliginizi serip güle güle baska bir aşka uğurladınız mı?... Bazen aşk gider!... Ama ölüm gelmez bir türlü... Ne yapsanız öfke duyamazsınız, giderken bir kibrit aleviyle ateşe verdiği ömrünün alevleri içinde eriyip giden yüzünüze silinip giden kokunuza, kül olan yüreğinize dönüp bir kez bile bakmayan o sevdanıza... Anlarsınız aşktır bu, öfkeyi bir türlü yurduna kabul etmeyen.. Vefasız bir unutusa kurban olsa da solup gitmeyen Hayattan soğutup size ölümü özleten... Ölü bir bedende canlı kalmakta direnen... Anlarsınız aşktır bu... Bazen aşk gider... Günler geçer ardından ve aylar... Bazen de yıllar... Bebekler büyür, insanlar yaşlanır, insanlar ölür eşyalar eskir, evler yıkılır, kurur ağaçlar... Sokakların adı değişir... Acılar belleğin acımasızlığına teslim olur... Sevilen unutur, seven yanar.. Bazen aşk gider... Ya da siz gittiğini sanırsınız... http://www.cet.com/%7Enichols/feather.gifCezmi ERSÖZ |
Korkularına yenildin, bekleme beni...Hadi şimdi dön geriye; güvenli ama bensiz geleceğine yürü sarsak adımlarınla. Bir yangının en kor yerinde misin, yoksa o yangını söndüreceğin inancınla rahatlamış eğri büğrü bir huzurun içinde misin bilmiyorum. Bilmek de istemiyorum. Çünkü sen korkularına yenildin, bekleme beni... Aşkın belki de en elle tutulabilir yanıdır korkuların karşısında dimdik durabilmek. Karşına çıkan ilk korkuluğa çarparsan yolunu şaşırmış bir karga gibi, ulaşmaya çalıştığın aşka en büyük engel olur o dipsiz kuyu gibi korku, tam gözbebeğindeki. Aş cesaret ister, korkak yürekleri birleştirmez Eros’un ateşli oku. Tünelin ucunda hiçbir ışık görünmediği zaman bile, o ışığı hayal edebilmektir aşk. Tutunmaktır kimi zaman imkansıza, imkansızla savaşacak cesaretin yoksa asla çıkmamalısın aşk yoluna. Korku aşkın en büyük düşmanıdır sevgili. Bir kez girdi mi tutku dolu damarlara, kızıl bir alev gibi dolaşan aşkı kurutur tüm vücudunda. Aşkın da bir kimyası vardır unutma. Bulaştı mı korku mikrobu aşkın hayallerle dolu saflığına, iflah olmaz o aşk bir daha..Aşk susabilmektir kimi zaman çığlık çığlığa. En dolu dolu taştığın zamanlarda ket vurabilmektir dilindeki silaha. Ama korkudan değil sevgili, korkudan asla değil. Tam tersine korkudan korkmamak adına kelimelerin diken dolu zırhlarını hapsedebilmektir ağız dolusu öfkenin kucağında. Ama onurluca, ama yüreklice...Asla korkakça değil... Karşısına çıkan ilk engebede ayağı takılınca yere düşüp kalkamayan bir sevgili hangi sevgiliye güven telkin edebilir ki? Parçalanan bir diz de olabilir yola devam etmenin bedeli, buz gibi yüreklerin karşısında dikilmekte olabilir alevden bir kalkan gibi...Kim bilebilir ki? Her aşkın farklıdır engelleri. Tıpkı her aşkın birbirinden farklı olması gibi. Belki de ortak paydalarındaki tek şey korkusuzluktur tüm sevgilerin. Aşk meydan okumaktır aslında başlı başına. Kimi zaman kurallara, kimi zaman zamana hatta kimi zaman aşık olduğun insana. Güç ister aşk. Mücadeledir çünkü o kimi zaman aşkı tanımayan koskoca bir evrenle, kimi zaman da daha zoru olan kendinle... Eğer dimdik duracak cesaretin yoksa aynanın karşısında bir başına, hiç niyetlenmemelisin bir aşkta aşkı paylaşan olmaya. Aşk kolay görünse de zor olandır. Hayatımızdaki en keskin virajlarda hiç beklenmedik bir dönemeçte karşımıza çıkan trafik ışıklarındaki kırmızıdır. Frene basabilmenin en zor olduğu yerde durabilmek; duramayacaksan uçurumun dibindekini de göze alıp gaza yeniden basabilecek gücü bulabilmektir. Yeşil kolaydır unutma sevgili sana düşünmen için bir seçenek sunmaz çünkü. Dingin, aynı hızda devam edebilirsin yoluna. Aşk kırmızıdır, ummadığın bir anda frene basmakla, gaza basmak arasındaki çelişkidir. Karar verebilme gücüdür. Karar verebilmekse korkusuzluğu gerektirir. İşte tam bu virajda kaybettin beni sevgili...Korkularına yenildin bekleme beni.. |
Saat: 07:12 |
©2005 - 2024, MsXLabs - MaviKaranlık