MsXLabs

MsXLabs (https://www.msxlabs.org/forum/)
-   Kahve Molası (https://www.msxlabs.org/forum/kahve-molasi/)
-   -   Anlayana (https://www.msxlabs.org/forum/kahve-molasi/1347-anlayana.html)

the_pretty 1 Aralık 2006 15:57

Seni anlattım geceye

Körpe bir yıldız süzülmüş,
Arka penceremin kapalı perdelerinden
sessizce yüreğime,
Geçmişin izlerini unutan
buğulu düşlerimin kirpiklerinde
dans etmiş gizlice…

Işığının bronz uçlu mızrakları
Aşk figürleri oymuş
ruhumdaki is kokan mağaraların derinliklerine,
Gökkuşağının yegâne renkleri
o eşsiz tebessümlerinde,
Özlemek seni alınan her solukta
dudaklarından dökülen tüm kelimeleri
tek tek öptüğüm de bile…

Gamzelerine sarıldım sımsıkı
Yokluğunun hasreti
işlenirken salisenin binde birine
Kapalı kollarımda büyüttüğüm
hüzün melodilerinin en orta yerinde
Aldırış bile etmeden
kayan yıldızların kaçamak bakışlı gözlerine
seni anlattım işte böylesi,
Yalnızlığımın en kuytu gecesine…


Misafir 2 Aralık 2006 01:49

yaşamdan korkumu bağışla daha yeni doğdum
henüz alışamadım kalp atışlarıma öldürücü bir aşk sonrasında
benim ilk adımım bu yeni yalnızlığımda
hazır değilim koşmaya
sende dur ve beni böyle anla
anlatacak hatıralarım yok sana bu zamanda durdum
henüz bir vaat yok ağzımda yalancı bir aşk sonrasında
benim ilk sözüm bu yeni yalnızlığımda
hazır değilim konuşmaya
sende sus ve beni böyle anla
renkli ve taze çiçeklerim yok zulamda yeni aştım kutbu
bir fidan ayıramadım toprağıma donduran bir aşk sonrasında
benim ilk mevsimim bu yeni yalnızlığımda
hazır değilim yeşermeye
sende kuru ve beni böyle anla
hafızamı isimlerle zorlama ben adımı yeni koydum
yapraklar yok soyağacımda soysuz bir aşk sonrasında
benim ilk hayatım bu yeni yalnızlığımda
hazır değilim çoğalmaya
sende tek ol ve beni böyle anla
kaç kereleri bana saydırma ben bana bir kere geri döndüm
kaybedeceklerin var sanma yitirilmiş bir aşk sonrasında
benim ilk çağrım bu yeni yalnızlığımda
hazır değilim yalvarmaya
sende duy ve beni böyle anla
sana geldim sormadan pervasızca
istersen elimi tutma vefasız bir aşk sonrasında
benim ilk sevdam bu yeni yalnızlığımda
hazır geldim kalmaya
sende kal ve beni böyle anla
http://www.cet.com/%7Enichols/feather.gifMurat KAYALI


Misafir 2 Aralık 2006 09:54

yine de açacak içimde güneş misali umut.
yine de güleceğim saklayarak ta olsa yüzümü.
ağladığım günlerin çetelesini çıkarıp son hesap için,
yine de güleceğim için için,
kendim için.

akşamı da seveceğim seninle birlikte yine,
yağmura da küsmeyip, konuşarak hem de
yine de yoluma bakacağım
adımlarımdan bağımsız.
yine de seni seveceğim herşeye rağmen,
yine de seveceğim, kalbim bir evren.


AY_ISIGI 2 Aralık 2006 10:01

BİR AŞK Kİ BU

Sen ömrümün gül bahçesinde dolaşıyorken
Ben karanlıklarda kayboluyorum
Sen o gülleri kokluyorken
Ben en derin acılarla kıvranıyorum

Dön ne olur tut ellerimi
Sev yeniden eskisi gibi
Bak uğruna kalbimi heber ettim
Bu can bu beden sana emanet

Bir aşk ki bu ateşler içinde
Bir aşk ki bu küller içinde
Aşkım yanmış bitmiş kül olmuş
Yar söyle nerelerdesin...


Misafir 2 Aralık 2006 11:14

Senin olmadigin bir sehirde...
Yangini olmadigin bir kalpte...
Nefesi olmadigin bir bedende...
Hayat devam ediyor !!!
Sadece yasadigindan ve yasattigindan ibarettir hayat !!!
Her biten gün basliyacak yeni bir günün habercisidir !
Tipki sevdalar gibi...
Biri gelir...Biri gider...
Gelen gideni aratir derler ama ...Gelen gidenden daha yürekli cikar !!!

Ben günesi umutla ugurluyorum ki geceye,umutlarimla tekrar dogsun diye !!!
Seni gözyaslarimla birlikte akan nefretimle ugurladim!
Her damlada haketmedigin beni ve benligimi senden geri alabileyim diye !!!!

Birdaha dönme diye.......
Dönmeyi düsünme diye.......
Döndügünde beni degil
nefrete susamis gözlerimi görecegini bil diye.......
Kavra...düsünme...niye diye sorma diye....

Bedenim sensizde nefes alicak !!!!!
Dünya sensizde dönecek ...dönecek unutma !!!
Ve yüregine...ellerine...gözlerine söylüyorum
dinle...

Nefretimsin!
Oysa ki.....
Nefesimdin..


Eda Seymen


AY_ISIGI 2 Aralık 2006 11:32

Rabbim
Bir insan koy kalbime
Ama o insan senin de
sevdigin olsun Ve bana öyle bir insan sevdir ki
O insanin kalbi Seninle sevisen bir mabed olsun.
Beni öyle bir insanla bulustur ki benden önce
Onunla bulusmus olan sen olasin Onunla el ele tutustugumuzda
Ikimizin uzerinde Senin elin olsun
Bana öyle gözler göster ki
Ben o gözlerden sana bakayim
Bana öyle bir sevgili ver ki
O gözler cennete acilan iki pencere olsun
Onunla oyle bir yolda yürüyelim ki
Kilavuzumuz sen olasin ey Rabbim Oyle bir sevgili verki bana
Ona sarildigimda kainat bize baksin
Birbirine sarilsin Sevgimiz kurtla kuzulari baristirsin
Bize bakip seytan Adem'e secde etsin
Günah sevap ugruna kendini feda etsin
Olüler birer birer uyansin sevgimizle Bize öyle bir sevgili ver ki Rabbim!
Sevgimizde Muhammed sevilsin Oyle sevelimki birbirimizi
Hz. Hatice göklerden bize seslensin
Ve desin ki;

"Bak ya Muhammed bak su sevgililere onlar bizde... bizde onlardayiz.Bak Askimiz birkez daha yasaniyor yer yüzünde..
Allah Askimizi öyLe cok seviyorki binlerce insana yasatiyor..


Mystic@L 2 Aralık 2006 12:22

Azraya Mektubumdur

Zaman dedikleri
Düşman gibi ilerliyor torunum

Göz açıp kapayınca
Sen yedi yaşına basarsın
Ben su içinde yetmişi omuzlarım

Zaman düşman gibi ilerlesin
Çıkıp gideriz kırlara
Ben karınca şiiri yazarım
Zeytin ağaçlarına
Sen resimler yaparsın
Kağıt fenerli, çingene pembeli resimler
Güle oynaya asarız yıldızlara

Zaman düşman gibi ilerlesin
Hiç aklından çıkarma
Yarınlar bizim
Güzelim

Celal Vardar


AY_ISIGI 2 Aralık 2006 12:26

O Bahar Gelecekmi


Menekşeleri bir bir devireceğim gözlerine
İç kana kana rengini içinde kaybol diye
Bu bahar yalan bahar hiç boşuna üzülme
Sana gül kokan aşkları en gerçek duyguları getireceğim
Göreceksin baharı o sevgi bahçesinde
Ne güneşler doğar batar üstümde
Ne tebessüm var nede gözümde bir yaş
Bir granit heykel gibi kaldım öylece
Kalan yüreğimde son hatıran bir de yaş....


Misafir 2 Aralık 2006 22:53

Ne hasta bekler sabahı
Ne taze ölüyü mezar...
Ne de şeytan bir günahı
Seni beklediğim kadar!..

Geçti istemem gelmeni
Yokluğunda buldum seni.
Bırak vehmimde gölgeni
Gelme artık neye yarar!..
http://www.cet.com/%7Enichols/feather.gifNecip Fazıl KISAKÜREK


Mystic@L 2 Aralık 2006 22:59

Adamlar

Sönmüş saçlarında son damla ışık,
Bir düş’ün içinde gibi her akşam
-Ve yüzleri duman kadar dağınık-
Geçer bu sokaktan binlerce adam.
Umut gözlerinde ölü bir bakış,
Çığlık bir bükülüş dudaklarında;
Bulamadıkları nedir ki, yaz kış
Dolaşırlar şehrin sokaklarında?
Sanki yalvaran bir duadır onlar,
Belki tanrılara açık vesvese,
Bir nehir. Bu nehir her akşam akar
Derinden ruhları çağıran sese.

Ahmet Muhip Dranas


Misafir 2 Aralık 2006 23:11

Gerçek Aşk

Aşkların en güzeli uğrunda ölmeyi göze almaktır
Seviyorum demek değil hayatını ona adamandır
Yaşamın boyunca onun aşkıyla alev alev yanmandır
Başkalarını bırak onu kendi gözünden bile kıskanmandır
Sevdiğinden başkasının saçının bir teline olsun dokunmasına engel olmandır
Herzaman doğru olanı değilde kalbinin haykırışını duymandır
Ona ve aşkına ihanet etmektense kara toprağı sarmayı arzulamandır
İşte gerçek aşk bütün bunları seve seve katlanmandır


Misafir 4 Aralık 2006 00:30

AŞK HAYATI
sevmek gibi geliyordu her şey,
sevmek gibi gidiyordu kadın
adının anlattığı, canın teni yakmasıydı,
bir bulut evet ama aslolan
bulutun suyu yağmasaydı...

"bir insanı sevmekle başlıyordu her şey"
ve boşanmak için
en az iki şahit gerekiyordu!

Yılmaz Erdoğan...


Misafir 4 Aralık 2006 17:16

Sevda meşakkattir, sevda çiledir,
Sevda gürül gürül, yanabilmektir
Bu dünyada pişmek, sabır iledir
Sevda gözyaşıyla, sunabilmektir...

Sevda ile yanmak, herkese nasip
Olmaz kısmetsize, olmaz münasip
Sevda ocağında, olsa da hasib
Sevda az nimete, kanabilmektir…

Vuslatı beklenen yar elin olsa
Gözden kıskanılan tek gülün solsa
Hasret sızısıyla gözlerin dolsa
Sevda derdi sabra banabilmektir

Zor olan kazanmak, kaybetmek değil,
Yapmak bir gönülü, zay etmek değil,
Kula eziyeti, huy etmek değil,
Sevda hoş görüyle, anabilmektir…

Mahpus olsa bile, bu can bedende,
Mukaddes düşleri, gaye edende,
Ruhlar bayram eder, aşka gidende,
Sevda canı O’na, sunabilmektir
Sevda CAN''ı YAR''e sunabilmektir
http://www.cet.com/%7Enichols/feather.gifALMILA


Misafir 5 Aralık 2006 14:23

zAmaN ...! aNlayaNa ...!

Saatler geçiyor...
Birileri uyuyor.Hiçbirşey yapmadan oturuyor kimi;cansıkıntısını tesbih gi,bi çekiyor her dakika.
Zamanın nasıl geçtigini anlamıyor çocuklar oynarken.
Eve dönme zamanı geldiğinde hep yeni başlamış oluyorlar oynamaya.bir şey olmuyor...
İşyerleride açılıyor, kahvehaneler de ve hepsi kapanıyor.
Hep geçiyor saatler.
Günler gelip gidiyor ya da isim değiştiriyorlar yalnızca.Zaman akıyor.
Ölüyorlar, doğuyorlar, değişiyorlar....
Bunların hepsi saat ler geçtiği içinmi oluyor ????
Az önce, şimdi, birazdan,dün, bugün, yarın. Geçen hafta, önümüzdeki sene.....
Spiker sesini dalgalandırarak 2050 yılında Ay'da tatil yapabileceğimizi söylüyor.. "saat sekiz olmus!" , "olsun. Her gün en az iki kez oluyor."
Her an ölüyor aynı şeyler ve hep yeniden doğuyorlar.
Nasıl oluyor bilmiyor "ama". aynı zamanda, hep olmuyor.
Zamanı unutuyorlar birlikteyken, birbirlerini sevenler.
Saatler geçiyor....
Ve dakikalar bile geçmiyor ölümle konuşan hastanın odasında.
Saatler geçmiyor beklerken. Beklerken geçen hiç
Nasıl oluyor ?Saat ler hep geçiyor, hemde hiç geçmiyor.
Tebessüm edip hafif hafif başını sallıyor ihtiyar amca......

Geçer..... Geçer..... diye.

Unutma.... Sende öleceksin..............Bende.........!!!
Hatırla......!


Mystic@L 5 Aralık 2006 14:32

Yokluğunun Uykusuzluğundayım

Seni ne kadar sevsem,
O kadar pişman olacaksın,
Acı çekmeni istemem;
Ama gözyaşlarım yerde mi kalsın?
Sen şimdi dönüşü olmayan bir zamansın,
Seni bana unutturacak herşey,sensizliğinden utansın.

Seni yazarken ağladığımı gizle,
Kimse bilmesin.
Damlalarca boğulmadan belki,belki birgün...
Yok,hayır dönemezsin.
Bir korku taşır gözlerin,
Şimdi yükün benden ağır bilmezsin.
Dudağında vakitsiz bir ayrılık türküsü kalırım belki,
Belki yarım kalır herşey yine,
Üşütür yabancı gözler seni,ellerin hiç ısınmaz.
O zaman söylersin.

Şimdi rüyalarının görülmemiş,en güzel yerindeyim;
Geçtiğimiz yolların anısında,
Söylenmemiş şarkıların tınısında.
Sızısındayım yaramın
Yokluğunun uykusuzluğundayım,
Gözlerinin yasında...

Seni,baktığım heryere çiziyorum
Bana senden kalanlardan,
Seni alıyorum,sonunda sensizlik.
Sana bensiz olanlardan,
Seni soruyorum,başında sonsuzluk kalıyorum.
Bir soru arıyorum,bütün cevaplara.
Seni gömmeye yer kalmadı yüreğimde,senden başka.
Artık mezar aramıyorum.

Akort İlker


Misafir 6 Aralık 2006 04:10

Sonsuzluğun girdabı nerede son bulur
Ne zaman çekilir damarlarından kanın usulca
Uzaklara kaçabilirsin bunca yarayla ama ne kadar
Ve yürek, kaç soluk daha alabilir bunca anıdan sonra...
http://www.cet.com/%7Enichols/feather.gif


Mystic@L 6 Aralık 2006 18:30

Her Ne Arar İsen Kendinde Ara

Hararet nardadır sacda değildir
Keramet baştadır tacda değildir
Her ne arar isen kendinde ara
Kudüs'te Mekke'de Hac'da değil
Sakın bir kimsenin gönlünü yıkma
Gerçek erenlerin sözünden çıkma
Eğer insan isen ölmezsin korkma
Aşığı kurt yemez uçta değildir

Hacı Bektaşi Veli


the_pretty 6 Aralık 2006 21:30

Bekliyorum

Gelmeni bekliyorum
Şifayı bekleyen hasta gibi
Gelmene kurulu tüm saatlerim
Gözlerini bir daha görmek
Belki o sesini duymak hayalim
Ama sen hiç konuşmazsinki
Hem gülmez bana gözlerin
Olsun bekliyorum çaresiz çarem
Bir de gitmeni bekliyorum
Acılarımın başlangıcı,acılarımın sonu gitmeni
Gitmen bitirecek sana olan öfkemi
Anne sevgim ağır basacak
Merak edip özleyeceğim seni
Gitmen dindirecek sensizliğimi
Seninle sensiz kalmayacağım
Daha bir bende olacak varlığın
Seni görüp,seni duyup,seni yaşayacağım
Sen li hayaller kuracağım
Senden habersiz
Belki bende unutacağım bende olmayan seni
Onun için böyle yürekten istiyorum gitmeni
Sen zaten hiç bende olmadınki
Bedenin ruhsuz,ruhun bensiz
Ben sensiz yaşadım bu aşkı
Sensiz olan ne varsa al şimdi al ve git
Git ruhunun yaşadığı yere
Bedenin ona ait


Mystic@L 6 Aralık 2006 22:41

Kendi sevlalarımda boğuldum

Kendi sevdalırımda boğuldum
Ben
Eski şarkıların menevişleri çalınırken
Yüreğimden
Hüzün dolu geceler savurdum
Sokaklara
kendi şiiriyle süslenen
Kaybolan sevdaların fısıltılarını dolaştırdı
Rüzgar
İçimde mevsimleri toplarken
Ve anlatacağım bir sevdam bile olmadı
Hüzünle sarmaş dolaş dolanırken

Umutları, kuyruğu kopmuş
Uçurtma gibi
Uçukurken gökyüzünde
Dağılan, ilk gençliğin, o bilinen
Aşk ateşinin külleri miydi?
Hep bir yanlarımızda koruduğumuz
Yarısı örselenmiş, yarısı kayıplarda
Çiğ taneleri gibi uçuşan,
Soluk benizlerde kalmış
umudu, şimdi bakışlarda bir tutsak gibi
Sakladığımız.
Ve kırılmış düş dolaplarında
saklı kaldığımız
Sevdiğim, sen de benden selam söyle
Yarınlara
Yarınlar öyle uzak ki.
Ve toprak, bereketini yitirmiş gibi
Genç ölüleriyle.

Ay dalğın bir kız gibi,
düştüğünde göle
Kuşlar şakıyarak adını,
Gönlük çınlarsa,
Göğe çevir yüzünü
Yalnızlığa düşmük bir nilüfer gibi,
İki deize gelirse diline,
Savur yüreğini, tüm sözcüklerin peşisıra.
Ve ay, usulca uyanır gibi
Çoğaltırsa yalnızlıklarını
Korkma, git, hüznün peşinden,
Bekleyen ben olsam da.

Her bahar nisanla gelmez
Gir gönlüme duy sevinci
Sevdama dünyalar yetmez.
Dal gözlerime duy sevgimi
Sevgimle güzelledim seni
Bahara katıp, çiçekledim seni
Dilim duygum oldu
Kulak ve gönlün çınlasın
Sevda, başımda kavak yeli
Dinle! Sen varsın.

Uğur Alpözen Yenseni


AriThmetiCs 7 Aralık 2006 03:23

(Telefon sesi)Dırrtttt. Dırrtttttt...

Kız : Efedim..

Erkek : Canım! Ordamısın ?

Kız : Buyrun.

Erkek : Sana hala canım diyebiliyorumm.. Ne kadarda özLemişim sana canım demeyi..

Kız : Canımm!!

Erkek : Canım biLiyormusun. birbirimize iLk defa seni seviyorum dediqimizde çiseLiyordu yamur taneLeri ve ben seni haLa cok seviyorum.. CANIMM!! Duyduquma qöre artık başkasını seviyormuşsun. Oda seni seviyormuş demek oda esmer he. Onunda eLLerinden tutuyormuşsun.. Onunda qözLerine bakıyormusun benim qözlerime bakıtıqn qibi.. Onada bana dediqin qibi seni seviyorum diyormusun.. Duyduquma qöre başka bir cocuk uzanıyormuş yanına. Avucumun icinde kaybolan canım ellerin onun koynundaymışş. utandıqında kıpkırmızı olan canımın ici yüzünü dayıormuşsun o sakallı pis yüzüne..SöyLe o esmer cocuqa. " Dudaklarının altında bulunan bene, papatya kokulu simsiyah saclarına. Her defasında seni bana qetiren canım icin ayaklarına sakın dokunmasın.. Sevdiqim, sevildiqin, dostum, arkadaşım son şansımdn bir zamanlar.. DuaLarım hep hep sanaydı o zamanlar.. Bırak seni saclarını bile kıskanıyorum ondan .. Desene ah aptal kafam döneklik yapacak birini seversen bırakırda qider seni.. Yaslar bir başkasnın qöqsüne başını ben seni seviyorum derr. Bilmezki yüreqi ne kadar zavallı.. Baş roldeyken fiqran olduk be! Şimdi cok uzaklardasın kumral sevdiqim .. Sen qururlan, oynaş, yozmam. Bana yeter ickim, siqaram, qiderken bıraktıqın resmin. Yüreqimdeki aqrı ve bizim türküLerimiz....

Kız : Ama canımm! ??

Erkek : Bitmedi bir şey daha var! Şimdi söliceklerimi yanındakide duysun.. Bak zavallı cocuk elini tuttuqun sevdiqim dediqin öpdüqün oda bana dedi seni seviyorum diyee.. Onu benim kadar ii tanıyamazsın. Gözlerinin qüzelliqini saclarının ne koktuqunu, bakışlarının hanqi manaya qeldiqini hanqi yemekleri hanqi tatlıları sevdiqini benim kadar bilemessin.. Nasıl sarhoş olduqunu, hanqi şarkıları sevdiqini, hangi filmLeri sevdiqini benim kadar iyi bilemezsin.. Ve hic bilmediqin birşey daha var öyLe bir terkedip qidişi varki aahhh ahhh!! Herneyse Ona qül alacaksan sakın kırmızı qül alma! Ona kırmızı qülü sadece ben veririm şimdi DEFOLL!!
Kız : Canım ??

(SesLer) : Benk Benkk..

Kız : Alo Canım Alo ??


http://img231.imageshack.us/img231/568/forestzm1.gif


Misafir 7 Aralık 2006 04:06

Geçemezsin kalbimin sokaklarından artık
sana geldiğim yollardan döndürdün beni
kendime sarılacağım yeniden seni hiç sevmemiş gibi
kimsesiz bir vedanın busesini söküp dudaklarımdan
gökyüzüne fırlatacağım
varsın söz dinlemesin gözlerim
varsın ağlasın isterse yağmurlarla
seni unutacağım

Vuramayacak artık anıların da beni
gönlümün arka sokaklarında dolaşmak yok
korkmuyorum şarkılardaki veda makamından
korkmuyorum kalbimle buluşmaktan
beni benden başkası vuramaz artık inan
seni unutacağım
en yorgun yerindeyim hayatın
en yoğun acısındayım sevdanın
hüznün karanlığını aydınlatacağım
her sabah biraz daha kendime sarılıp
seni unutacağım
http://www.cet.com/%7Enichols/feather.gifNaşide GÖKTÜRK


Misafir 7 Aralık 2006 04:15

Durakta üç kişi
Adam kadın ve çocuk

Adamın elleri ceplerinde
Kadın çocuğun elini tutmuş

Adam hüzünlü
Hüzünlü şarkılar gibi hüzünlü

Kadın güzel
Güzel anılar gibi güzel

Çocuk
Güzel anılar gibi hüzünlü
Hüzünlü şarkılar gibi güzel

Cemal Süreya


Misafir 7 Aralık 2006 04:33

"Nasılsın" "-İyiyim!" kadar yalandım
Anahtar deliklerinde susanlar her neyse onlarla oyalandım
Geniş zamanın daralmayışı artarak sızladı içimde
Bıçakladığım perdelerin yarasından sızan bulutlara yaslandım

Yalnızlık arayışı kadar yalandım

Bu yüzden yıkılmış kadınları sevdim ben
Sevinçleri çalınmış ürkek, lirik kadınları
Çoktan büyümüş ceplerimde küçük çakıl taşları!..
http://www.cet.com/%7Enichols/feather.gifCengiz Hakkı ZARİÇ


the_pretty 7 Aralık 2006 22:00

Benim Sevdam

Parlayan gözlerin bir hayâl oldu
Öpüp sevmeyeli hayli yıl oldu.
Kurudu gözeler,dilim lâl oldu
Seni mısralara koyamıyorum...

Uykularımda sen,düşlerimde sen!
Ne kadar doluyum senle bir bilsen!
Açsam yüreğimi,içini görsen
Sana bakmalara doyamıyorum...

Benim sevdam; kimselere benzemez.
İstersem severim,istersem sevmez;
Buna sevda değil,sevgi hiç denmez
Seni sevmelere kıyamıyorum...


Mystic@L 8 Aralık 2006 13:19

Senden Sonra Buraları

senden sonra buraları
bildiğin gibi işte
seller mi istersin
yangınlar mı?
sonra, artık yok o martılar
martılar
aşkımızı göklere yazan
bizimle ağlayıp bizimle gülen
martılar
artık,
yoklar
Ve o kırmızı güllerden arta kalan
yanlız dikenleri
kan rengi
senden sonra buraları
sonra, köşedeki dükkanı kapandı
hüzün babanın;
hani şu mavi boyalı,
senden sonra buraları
bildiğin gibi işte
biraz suskun, biraz küskün
biraz umutsuz, biraz bahtsız
yanlız anlayacağın
yanlız;
zaman,
geri iade mektupları kadar değersiz
senden sonra
buralarda
bir sandalda yatmaya başladım
denizin koynunda
hani o günkü gibi
demiştin ya
koynunda ölsek
denizin
kimse bizi bulamasa
ama
bir terslik var
evet koynundayım denizin
ve görünen o ki
ecel de pek uzak değil
peki
sen nerdesin!!!

Ömer Seydi Ekinci


Misafir 8 Aralık 2006 14:24

zaman beni unutuyor denizin mavisinde
kalbimin kızılı gözünün karasında
aylak bir saat işliyor
sana inat benden uzaktaa
hayata öfkem karışmış
biraz kırgın biraz bulanık rüyalarımm

artık kendi çocukluğumun büyüyen sokaklarındayım
içimde aşk derin
içimde hasret derin
içimde kavga derin
ben kimin
ben neden
hala seninim

eskisin istemediğim duygularım biraz yorgun
hangi iskelenin nöbetinde şimdi gemilerim
ben kaçak kaptanıyım senle başlanan seferimin
martılara dokunsam
martıları okşasam
kız kulesine yanaşıp
bir salacak sabahında
seni bana ayırsam
sormadan inanırmısın hayatıma
inanırmısın inanmadığın kadar
inanırmısn terketmediğin kadar
inanırmısın bin yıl tanıyormuş kadar

senden gitmediğim kadar gidiyor geceler deniz mili
sabahlar eksik
gözlerin gibi
ellerin gibi
şiirler gibi
gökyüzüne sakladım tek gamzeni
gideceksen gökyüzü gibi sessiz git
kalacaksan gökyüzü kadar lacivert olsun yüreğin
http://www.cet.com/%7Enichols/feather.gifNaşide GÖKTÜRK


the_pretty 8 Aralık 2006 19:49

---------------------Gidiyorum...

Bir düş idi sona erdi
Gidiyorum ceylan gözlüm
Ayrılığın vakti geldi
Gidiyorum ceylan gözlüm

Nere diye bakma öyle
Diyeceğin varsa söyle
Haydi hakkın helal eyle
Gidiyorum ceylan gözlüm

Sızılarım uyutmaya
Acılarım avutmaya
Yani, seni unutmaya
Gidiyorum ceylan gözlüm

Kör dumanım tütüyorum
Kayıplarda yitiyorum
İnce ince bitiyorum
Gidiyorum ceylan gözlüm

Ahdim uçuk, sevdam ayaz
Diliyorum Hak’tan niyaz
Senin olsun baharla yaz
Gidiyorum ceylan gözlüm

Burada yok yerim yurdum
Gurbet elde çok yoruldum
Sevdama kör kilit vurdum
Gidiyorum ceylan gözlüm


Misafir 8 Aralık 2006 20:00

SİGARAYI BIRAKTIM
Hafif sisli bir havada ve günesin apartmanlarin arasindan yeni yeni güne merhaba dedigi bir saatte, vapura dogru ilerleyen genç adam; jeton gisesinde, yaklasik iki ay önce ayrildigi kiz arkadasini görür ve titrek bir"merhaba" ile konusmaya baslar. Bu konusmalar vapurda da devam eder. Adamin; "Hava o kadar da soguk degil, disarida oturalim mi?" sorusuna, kizin "Olur" cevabi vermesiyle birlikte vapurun en üst katina dogru yol alirlar. Birkaç dakika havadan sudan
muhabbetlerle geçtikten sonra, adam kiza bir sigara uzatir ve kendisine de bir tane alir. Daha sonra, genç adam birden lafa girer: * Biliyorum, bu konulari daha önce hiç konusmadik ya da konusamadik diyeyim. Merak etme ama, "Neden ayrildik biz" sorusunu sormayacagim.
Sadece sana söylemek istedigim birkaç sey var, onlari konusmak istiyorum. Genç kiz; adama bakarak, "Evet seni dinliyorum, devam et" dedikten sonra adam, konusmasina kaldigi yerden devam eder: ! Biliyor musun? Ayrildiktan sonra, seni sigaraya benzetmeye basladim. Kiz, hiç tahmin etmedigi, alakasiz bir konuyla lafa girmesinin verdigi saskinlikla, "Ne?
Nasil yani?" der. Adam, önce kiza uzattigi sigarayi ve sonra kendi sigarasini, çantasindan çikardigi çakmak ile yaktiktan sonra: Mesela bir tane sigara yakiyorum ve kül tablasina koyup izlemeye basliyorum. Kül tablasina dökülen külleri gördükçe; anilarimiz aklima, her biri kül olup acilarima dönüsüyor sonra.Arada bir elime aliyorum sigarayi ve içime çekiyorum seni. Kendimi zehirlemek için; daha çok, daha çok çekiyorum. Bazen de anilari silkiyorum kül tablasina.
"Sen zehiri" hosuma gidiyor, içimi acitiyor, vazgeçemiyorum; içime çekmeye devam ediyorum. Agzimdan çikan her dumanda, ayrilirken bana biraktigin; son bakisinin silueti beliriyor. Her sigaranin oldugu gibi, senin de sonun yaklasiyor. Ve ben yavas hareketlerle; ne zaman seni söndürmek için, elimi götürsem kül tablasina, aptalca bir umutla "N'olur yapma!! " diyecegin zamani bekliyorum. Ama hiçbir zaman duyamiyorum sesini. "Ve iste bitirdim seni"
diyorum. Hayir hayir kendimi kandiriyorum galiba, "Seni böyle bitiremem" diyorum sonra. Ama bakiyorum kül tablasina; evet! Sen oradasin, evet! Anilar orada. Ancak, elimde hala kokun var. Yikasam da, hiç çikmayacak bir koku. Anliyorum ki; bu sigarada, senin çok az bir kismini bitirmisim. Senden bagimsiz bir sen, hep içimde yasiyormus. Ve anliyorum ki, sadece
sönüyorsun. Seni atesleyecek bir "Ben" bekliyorsun sabirla. O "Ben", çok da bekletmiyor seni. Bir daha yanmaya basliyorsun. Anilar acilar derken yine bitiyorsun. Yeniden yaniyor ve bitiyorsun. Bu hep böyle devam ediyor; sonunda aliskanlik oluyorsun. Genç kiz anlatilanlari dinlerken; tarif edilmeyecek bir duygu yogunlugu içindeydi. Bir yandan, birisinin bu kadar aci çekmesine üzüntü duyarken; diger yandan da, kendisinin hala unutulmamis olmasindan, haz aliyordu. Aslinda kendisi de unutamamisti genç adami. Kendi istegiyle ayrilmisti ama; sevmedigi ya da artik bir seyler hissetmedigi için degil, en yakin kiz arkadasinin da, o insana karsi bir takim duygular besledigi için gerçeklesmisti bu ayrilik. Bunu; ne erkek arkadasi, ne de en yakin arkadasi biliyordu. Erkek arkadasina, "Bu iliskide bir seyler eksik, ben daha fazla sürdüremeyecegim, ayrilmaliyiz." diye bir mesaj atarken; kiza, "Ilgisiz bir sevgili olmaya
baslamisti günler geçtikçe; çok bunalmistim. Ve bir gün onu, baska biriyle sarmas dolas gördüm. Bu yüzden ayrildim." demisti. Böylece, hem erkek arkadasindan, kendine göre, makul bir sebeple ayrilmis; hem de arkadasina, erkek arkadasini kötüleyerek, ondan sogumasini saglamisti. Kendisinin çok aci çekecegini bile bile, arkadasini kaybetmemek için, böyle bir
yalanlar zincirine basvurmustu. Artik hayatini, bu yalanlara göre düzenlemeliydi. Bu yüzden; bu
karsilasmalarinda duygularini bir tarafa birakip, mantigi ile karar vermek zorundaydi. Geri dönüsü yoktu ve kiz da bunun farkindaydi. Bütün ayrintilari, olasi bir karsilasma için düsünmüstü daha önceden. Adamin anlattiklarini dikkatlice dinliyor ve sözünü bitirmesini bekliyordu. Ve adamla göz göze gelip, "Bitti, bu kadardi!" dermisçesine bakmasindan sonra, kiz konusmaya basladi: * Açikçasi bu söylediklerin, hiç beklemedigim seylerdi. Benim, bu açiklamalarina bir yorum yapmami bekleme. Çünkü bunlar; senin kendi düsüncelerin. Her biten iliskiden sonra, yasanabilecek duygulardan bu anlattiklarin. Sunu söyleyebilirim ama; yasadigimiz iliskide, elimden gelen fedakarligi gösterdigime inaniyorum. Seni hiçbir zaman suçlu görmedim, her sey benden kaynakliyordu. Sonuç olarak, bir sekilde bu iliski yürümedi ve bitti. Bu kadar basit. * Bu kadar mi yani? * Evet... Genç adam sok olmustu. Belki, daha ilimli bir yaklasim bekliyordu kizdan. Ancak, kesin ve kararli konusmustu kiz. Hiçbir umudun kalmadigina, kendini inandirmaya çalisiyordu. Vapur yanasmisti iskeleye. Tek bir kelime bile konusmadan vapurdan indiler. Iskelenin sonunda; genç kiz, adama sarilarak "Hosçakal" dedi. Ancak adam, ayrilirken ne sarilmisti kiza, ne de bir kelime çikmisti agzindan. Bir heykel gibi duruyordu kizin karsisinda. Kiz da, bir tepki gelmeyince; hizla oradan uzaklasmayi tercih etti. Arkalarina bile bakmadan
ayrildilar. Kiz, isyerine ulasti. Yerine oturduktan hemen sonra, cep telefonuna bir mesaj geldi. Mesaj, eski sevgilisindendi ve söyle yaziyordu: "Hep bu karsilasmayi ve sana sigara hikayesini anlatacagim günü beklemistim. Ve o gün, gözlerimin içine bakip; söyleyeceklerine göre, hayatima bir yön çizecegime..." Genç kiz, bu mesajdan hiçbir anlam çikaramamisti. Bu
mesaji düsünürken; bir mesaj daha geldi: "... kendi kendime söz vermistim. Bugün duyduklarim; beni hayal kirikligina ugratti ve ben kararimi verdim:"
"Sigarayi biraktim..."


Mystic@L 8 Aralık 2006 20:01

Sahi neydi

Ne zaman son şarkılarını söylese kuğular
Anlarım, bir aşk daha çatlar
Sağanak gibi düşer güreğimin vadilerine
Bu kentin akşamüstlerini sevmiştik seninle

Başak sarısıydı sesi güz çocuklarının
Limon bahçelerinin yeşil esintisi
İlk yaz çiçeği ansızın soluduğum
Neydi gözlerinin haresinde çözdüğüm bilmece

Bu kentin akşamüstlerini öpmüştük seninle

Gitmek demeyelim adına unutmak olsun
Ateşin suyu unuttuğu gibi
Ardımda külleri uçuşan gri bir öykü
Filizlenen şiirler, önümde

Bu kentin akşamüstlerine dönüyoruz seninle

Zeynep Kurada


the_pretty 8 Aralık 2006 20:05

Gün batımında

bendeki sarhoşluk
aşkının tazeliği.
vuslata uzak değil
hayalin.
gönlümün sevinci aşk
bir beyaz zambak
ufkun sonsuz çizgisi.

damlalara tutundum
yağmurun
ah yağmurla geldi ayrılık
şimdi
kanayacak ruhum
oysa,
ben sana yolcuyum

ilahi bir müzik
olur
düşündüğümde seni
yıldız dolu
gözümün eriştiği derinlik
çözmek için sırrını
ellerim semaya açık
hayallerinin sıcaklığı
gömülmesin karanlığa
gözyaşlarım hasretinle
çiçek açtı gönlümde
sen vardın ufkumda
bu akşam gün batımında
gün batımında..



Mystic@L 8 Aralık 2006 22:32

Konuş Benimle

O kavşaklarında haylaz ıslıkların
Tarandım ve güllendim
Tenimde mersin kokusu
Ağzımda çağla tadı
Duruldu serpilişim
Konuş benimle

Güneşim ol ilkyaz bahçelerimde
Ay ışığım körfez körfez
Kuzey gecelerimde sonsuz
Kar açıyor ağaçlar
Ve kuşlar selamsız sabahsız
Geçip gidiyor denizaşırı
Yalnız, yorgun, içedönük
Çığlık çığlığa suskunluklarım
Konuş benimle

Konuş benimle
Unutulmuş giz
Suyu çekilmiş ırmaklar gibi
O yalan gülüşlerin çırağı
Ve ustası acıların
Ve kıyıcığında sevmelerin
Ve sevilmelerin ardıl
Ve İzmir aydınlığı
Ve yüreğimi ayartan imbat
Dilimi özledim
Konuş benimle



Pollyanna 9 Aralık 2006 00:02

Varlığında;
Ellerini tutup,
Gözlerine baktıkça,
Sıkı sıkı sarılıp,
Kokunu,
Sıcaklığını,
Nefesini hissetmenin,
Doyumsuzluğunu yaşarım...

Uzaklığında;
Seninle karşılaşacağım vaktin,
Her an olabileceğini düşünürken,
Ürperti ile karışık,
Garip bir duygunun,
Heyecanında olurum.

Yokluğunda;
Göğsümde sıkıntı,
Zihnimde hayalin,
Tüm damarlarımda,
Özlemin olur birtanem...


the_pretty 9 Aralık 2006 12:24

Aşkınla Yalnızım

Kaç sonbahar bekledim
Hazan yaprakları arasında
Uçuşan yüreğimi,
Tut geri getir
Sıcaklığında sakla nolur
Yeniden yaşat beni -aşkında

Sensiz imkansızım,bir tanem
Yine bu akşam
Aşkınla yalnızım


Mystic@L 9 Aralık 2006 12:29

Acı Ayrılık

Çalıyor zilim, alacaklım kapıda,
Açmıyorum, çünkü alacak seni benden.
Sen de biliyorsun, kapımı çalan delicesine,
Adını duydukça delirdiğim, acı ayrılık...

Ben gitsin diye beklerken,
O daha da yaklaşıyor bana.
Ve hazırlanıyor tüm engelleri yıkmaya,
Adını duydukça delirdiğim acı ayrılık...

Ayrılacağımı düşündükçe senden,
Kaynar sular boşalıyor bedenime.
Ağlıyorum gözlerimden kan gelene dek,
Ve gitmesi için yalvarıyorum ayrılığa,
Ama anlayışlı değil ayrılık, senin gibi...


green almond 9 Aralık 2006 19:42

VE DEDİM Kİ

Zorlukları olduğu gibi kabullenme sanatına
Amaçları gerçekleştirme çabasına
Hayat diyoruz,garip yaşansa da..

Zor geleni aşmak için
Amaçları gerçekleştirmek için
Doğruyla mutlu olabilmek için
Yaşıyoruz,ağlasakta için için..

Ağlamak nedendir bilmesekte
Acıyı,kederi tek dert bilsekte
Vazgeçemeyiz sorunlardan
Bıksakta zaman zaman onlardan..

Sorun,sorunu kabullenememektir
Hedef,hedef için uğraşırken doğruyu seçmektir
Doğru,yalanlarla örülmüş gibidir,zor seçilir
ACI KÖTÜ GÖRÜNÜR,İLAÇ GİBİDİR..

Her duygu yeni bir düşünce getirir
Duygu ve düşünce aynı şey değildir
Düşünce mantık için,duygu yürek içindir..

Hedefiniz doğru ile birlikteyse
Korkunuz doğru bildiklerinizden sapmak ise
Yaşam sizin için tedavi gibiyse
Yılmayın derim ben size
Başaracaksınız , böyle düşündüğünüz sürece!


Mystic@L 10 Aralık 2006 16:44

Yakında bir oğlum olacak
adını "Barış" koyacağım
Savaşın ortasındayken bile
yüzü hep gülecek yavrumun
Gülen fotoğraflarına bakacağım
Hasbelkader cephedeysem
Yaşama umudum olacak
benim gül yüzlü ciğerparem
Ya kızım mı olursa?
Ne fark eder ki?
Öğütledim hayat arkadaşıma
Adı yine "Barış" olacak


AriThmetiCs 11 Aralık 2006 00:48

Veda

Hoşça kalın
dostlarım benim
hoşça kalın!
Sizi canımda
canımın içinde,
kavgamı kafamda götürüyorum.
Hoşça kalın
dostlarım benim
hoşça kalın...
Resimlerdeki kuşlar gibi
dizilip üstüne kumsalın,
mendil sallamayın bana.
İstemez...
Ben dostların gözünde kendimi
boylu boyumca görüyorum...

A dostlar
a kavga dostu
iş kardeşi
a yoldaşlar a..!!.
Tek hecesiz elveda..

Geceler sürecek kapımın sürgüsünü,
pencerelerde yıllar örecek örgüsünü.
Ve ben bir kavga şarkısı gibi haykıracağım
mapusane türküsünü.

Yine görüşürüz
dostlarım benim
yine görüşürüz...
Beraber güneşe güler,
beraber dövüşürüz...

A dostlar
a kavga dostu
iş kardeşi
a yoldaşlar a..!!.
ELVEDA..!!...



Misafir 11 Aralık 2006 00:56

Hayat bize mutlu olma şansı vermedi sevgili,
biz kendimizden başka herkesin üzüntüsünü üzüntümüz acısını acımız yaptık çünkü.
Dünyanın öbür ucunda hiç tanımadığımız bir insanın göz yaşı bile içimizi parçaladı.
Kedilere ağladık, kuşların yasını tuttuk...
Yüreğimizin zayıflığı kimi zaman hayat karşısında bizi zayıf yaptı.
Aslında ne güzel şeydir insanın insana yanması sevgili...
Ne güzeldir bilmediğin birinin derdine üzülebilmek ve çare aramak.
Ben bütün hayatımda hep üzüldüm, hep yandım.
Yaşamak ne güzeldir be sevgili...
Sevinerek, severek, sevilerek, düşünerek...
Ve o vaz geçilmez sancılarını duyarak hayatın...

Yılmaz Güney


(Saygıyla anıyorum)


Misafir 11 Aralık 2006 12:36

Bir süre sonra,
Bir eli tutmakla
Bir ruhu zincirlemek arasındaki ince farkı öğrenirsin,

Ve aşkın yaşlanmak,
Birlikte olmanın da güvende olmak anlamına gelmediğini öğrenirsin,

Ve öpücüklerin sözleşme

ve hediyelerin de vaat olmadığını öğrenmeye başlarsın,

Ve yenilgileri

Başın dik ve gözlerin açık karşılamaya başlarsın,

Bir çocuğun üzüntüsü ile değil, bir yetişkinin zerafeti ile,
Ve herşeyi, bugünü düşünerek yapmayı da öğrenirsin
çünkü yarın ile ilgili herşey belirsizdir.

Bir süre sonra
güneş ışığının yakıcı olduğunu ögrenirsin
eğer fazla maruz kalırsan

Bu yüzden, başka birisinin
Sana çicek getirmesini beklemeden
Kendi bahçeni yarat
Ve kendi ruhunu kendin süsle.

Ve göreceksin ki dayanıklısın...
Ve kuvvetlisin,
Ve değerlisin.

http://www.cet.com/%7Enichols/feather.gifVeronica A. Shoffstall


Misafir 11 Aralık 2006 16:16

Yıllar yılı acı çekmiştin, istemediğin bir ortamdaydın ve sana ters düştüğü halde yanlış şeyler yapmıştın. Acına, yaşam mücadelene ortak olup, yüreğimi yüreğine, ömrümü ömrüne katıp seni mutlu edecektim. Ben senden sadece sana verdiğim sevgiyi kabullenip, bu sevgiyi yaşamanı istemiştim. Yalnız seni istiyordum… Ama o kadar ters davranıyordun ki bana… Çok sevilmek bu kadar kötü müydü? Gerçekten böylesine ağır mıydı ki?

Sevgiye hasretim dediğini düşünüyorum da... Hayatıma bilmediğim anlamlar getirmiştin. Gözüm kapalı hayatımı ortaya koyduğum bir kumar oynamıştım. Ya seni kazanacaktım, ya da kendimden VAZGEÇECEKTİM. Hem seni kaybettim, hem de kendimden VAZGEÇTİM.

Var mıydı böyle kimsesiz darmadağın olmak, biçare kalmak, var mıydı? Keşke beni böyle ödüllendireceğine, hiç ödül vermeseydin. Onca yüreği senin yüreğine feda ettiğim halde, yüreğin kocaman sevdamı alabilecek kadar büyümedi…

Ben de sana büyük bir sevgiyi vermekte diretiyordum. Bu kadar direttiğim için beni bağışla…

Beni kırgınlıklarla, çelişkilerle, cevabı sende olan bir sürü soruyla ve bitmek tükenmek bilmeyen "keşke"lerle bıraktın, bana onca acı verdin ama yüreğim düşmanın olamıyor. Her gün alabildiğine yanıyor, istesem de istemesem de seni özlüyor, seni istiyor.

Yüreğimi koparıp atmak mümkün olsaydı hiç düşünmeden koparıp atardım. Ama artık kendime sözüm geçmiyor.

Başımı ellerimin arasına ne ilk ne de son alışım. İlk acım değil ama en büyükacımsın.

Bir limandayım ve senin bindiğin gemi çoktan uzaklaşıp gitti. Bunu kabullenemiyorum, zoruma gidiyor, canımı acıtıyor.

Sen yüreğimdeki hasret! Yarım kalmışlığım, unutulmazımsın…


Mystic@L 11 Aralık 2006 20:57

Şayet Aşk…

III
Ebemkuşakları altında
Bilmem dikkat ettin mi
Uzakların güzelliği
Yaz yağmurundan sonra…

Şayet aşkın rahmeti
Gün olur kesilirse
Altın kemerler gibi
Hatıralar önümüzde…

Hadi ve ellerini
Ufkumdan esen samyellerine
Karışsın ellerinle…


Misafir 11 Aralık 2006 22:43

Yıldızları süpürürsün
Güneş kucağındadır, bilemezsin
Bir çocuk gözlerine bakar, arkan dönüktür.
Ciğerinde kuruludur orkestra, duymazsın.
Koca bir sevdadır yaşamakta olduğun, anlamazsın.
Uçar gider, koşsan da tutamazsın

William SHAKESPEARE


Misafir 12 Aralık 2006 01:56

Hani erken inerdi karanlık,
Hani yağmur yağardı inceden,
Hani okuldan, işten dönerken,
Işıklar yanardı evlerde,
Eskidendi, çok eskiden.

Hani ay herkese gülümserken,
Mevsimler kimseyi dinlemezken,
Hani çocuklar gibi zaman nedir bilmezken,
Eskidendi, çok eskiden.

Hani hepimiz arkadaşken,
Hani oyunlar tükenmemişken,
Henüz kimse bize ihanet etmemiş,
Biz kimseyi aldatmamışken,
Eskidendi, çok eskiden.

Hani şarkılar bizi bu kadar incitmezken,
Hani körkütük sarhoşken gençliğimizden,
Daha biz kimseye küsmemiş,
Daha kimse ölmemişken,
Eskidendi, çok eskiden.

Şimdi ay usul, yıldızlar eski
Hatıralar gökyüzü gibi gitmiyor üstümüzden
Geçen geçti,
Geçen geçti,
Geceyi söndür kalbim
Geceler de gençlik gibi eskidendi
Şimdi uykusuzluk vakti.

http://www.cet.com/%7Enichols/feather.gifMurathan MUNGAN


AriThmetiCs 12 Aralık 2006 02:06

Bir gün uzaklara gitme hevesi gelirse içine
Uzaklarda arama, aradığın yanı başında…
Belki gerçekten kilometreler var aramızda
Belki de ülkeler, kıtalar, dağlar…
Ama bir gün mesafeler olsa da
Kader bağlayınca,
Hayat adlı yolculuğun bir kıyısında,
Bir limanında
Ya da bir durakta
Kaderde varsan, bir gün yollarımız çakışır mutlaka
Uzaklara gitmek hevesi gelince yüreğine
Tutma kendini
Çünkü o gün, sevgili yolcu
Yollarımız kesişir.


Misafir 12 Aralık 2006 12:54

İnsanların çoğu kaybetmekten korktuğu için, sevmekten korkuyor.
Sevilmekten korkuyor, kendisini sevilmeye layık görmediği için.
Düşünmekten korkuyor, sorumluluk getireceği için.
Konuşmaktan korkuyor, eleştirilmekten korktuğu için.
Duygularını ifade etmekten korkuyor, reddedilmekten korktuğu için.
Yaşlanmaktan korkuyor, gençliğinin kıymetini bilmediği için.
Unutulmaktan korkuyor, dünyaya iyi birşey vermedigi için.
Ve ölmekten korkuyor aslında yaşamayı bilmediği için.
http://www.cet.com/%7Enichols/feather.gif
William Shakespeare


Mystic@L 12 Aralık 2006 14:02

S a a t i D i n l e r k e n

Saten yastıkta dudak baskıları
Gene habersiz elveda öpücükleri
Bizimkisi çıtkırıldım
bir tuhaf geçimsizlik
Sıcaklığın yanımda sen yoksun
Guguklu saatim kime kalk diyeyim

Sebzeleri şunu bunu ayıkladım
Merak etme titizliğinle hazırladım
Sade çorba zeytin ezmesi taze peynir
Tuzsuz pide dilimleri sebzeli pilav
Göbekte kuzu kızartması
m e y v e l e r
i ç e c e k l e r
Kaşık çatal bıçak bardaklar
El bezi peçeteler
Eften püften başka şeyler

Geçemedim masaya sandalyen boş
Ne vardı aramızda sana göre
Guguklu saatin gugukları mı
Öteye kilime yaydım soframı
Salçalı tava aşı bir tas ayran
y e ş i l s o ğ a n

Masada torunum kilimde dedem

Aslında hazırlamadım yemekleri
İlgili sözcüklere yedirdim sofraları
Saatin guguklarını dinlerken.


Misafir 12 Aralık 2006 22:49

ŞARKI SÖZLERİ
MEDYA
BANKALAR
BULMACA
ANKETLER
TOP 10
BURÇLAR
ÜNİVERSİTELER
SERİ İLANLAR
ŞİİRLER
SİNEMA
TELEFON KODLARI
OTOMOBİL
KOMİK FIKRALAR
SAYISAL LOTO
DERNEKLER
SPOR
LİNKLER
Herşeye rağmen düşmana inat yaşayacağız.Yarın bizim çünkü...
Biz öleceğiz ama çocuklarımız bırakacağımız mirasi taşıyacaklar yüreklerinde...
Ve onların yürekleri bizim altında ezildiğimiz korkuları taşımayacak........

Yılmaz Güney


Misafir 13 Aralık 2006 01:48

Meleklerden Uzak


Eşsizdi dünyalarım, durmadıkça
Sensizlik, uyumak gibi
Biri uyumaktan korkar sanki
Olacaksa böyle olsun...

Neyin ispatında bu beden, kayıplar büyük
Üzdüğün yüzlerde, üzüldükçe üzülen
Buğulanıp yansımak gibi önce
Kanayan ellerimde, kırılan aynalar gibi...

Kaybolur gözlerimden, hatırlamak güçleşir
Sahipsiz sözlerden usanmak gibi, ben hep çok yorgun
Güçlenir sanmıştı o eller, gözlerinle birleşince
Bir mum daha, sönmüş gibi...

Çoğu zaman ağlattığım bir melek gibi
Bir sen kalacaksın buralarda, bir hayalden öte bir şey bu
Yaklaştıkça daha da soğuk
Korkup kaçtığın aşklar gibi...

Kaç hayalim vardı ki, borcunu ödeyemediğim için sorgusuz
Nehirlerde yetişen çiçeklerle, bir nehir daha kurutmak gibi
Hiç bozulmamış aşklar vardır elbet ve eskiyenler
Doğuverirsen bir gün melekler gibi, ben meleklerden nefret eder gibi...


atalay turhan


Misafir 13 Aralık 2006 02:55


Bazen aşk gider... ve hayatta gider onun peşinden terk edildiğin yerde öylece kalakalırsın bir sabah uyanırsın ki gözünü açtığın ömür senin ömrün değildir.
Aynada tek parça görünen bedenin aslında lime limedir nefes diye içine çektiğin ciğerlerinde parçalanmış aşkının cam kırıklarıdır her sabah ölmeyip neden uyandığına lanet edersin bazen aşk gider önünde bir kadeh rakı küllükte bir ölüm dolusu izmarit öylece bakakalırsın arkasından..kulağın hiç çalmayacak olan telefondadır zaman dursun saatler hiç geçmesin istersin tanrım ne olur gerçek olmasın ne olur güneş doğmadan geri dönsün teninde baksa tenin kokusunu getirse bile dönsün yeter ki hiçbir şey sormam ona bu geceyi yaşanmamış sayarım unuturum yeter ki aşık olmasın...içimde durmaksızın çığlık atar dualar ama bazen aşk gider ve o çaresizce yalvardığın tanrı bile gider peşinden sonra sabah olur güneş doğar aşkın gelmez bir türlü bir gecede değişir ömrün o bir türlü inanmak istemediğin kader seninle alay eder gibidir...ömürünü adadığın yıllarını önüne serdiğin aşkın bir gecede başka bir hayata karışmıştır işte bir gecede bir başkasının aşkı olmuştur İNANAMAZSIN!
Bazen aşk gider..Ve sen yıllardır içinde yaşadığın yürekten valizler dolusu anılarla kendi yalnızlığına taşınırsın... Elin varmaya varmaya boşaltırsın dolapları...
Çekmeceden çıkan her giysi parçası onunla geçirdiğin anıların tarihiyle ağırlaştıkça ağırlaşır... Onun kollarında geceler boyu cennet uykularına karıştığın yatak sen giderken utancından bakamaz yüzüne bakamaz Doğmamış bebegin yerine koyup büyüttügün cam önündeki o küçük mor menekşe yapraklarına kondurduğun veda öpücüğüyle büker boynunu.. Valizlerini kapının önüne yığıp yüzün sırılsıklam son bir sigara içip yığılırsın koltuğa Gidiyorsundur işte...
Aşkını kendi ellerinle bir başka aşka teslim edip... Ömrünü onun ömrüne, hayallerini onun hayallerine, sevdanı onun sevdasına ekleyip... Bazen aşk gider... Ve adresi değişir evinin... Sesinin tonu değişir, yüzünün rengi... Yastığının sıcaklığı, yedigin yemeğin tadı uykuların değişir Ve rüyalarin her aksam açıp girdiğin kapıdan başka bir sevda giriyordur artık... Her gün oturduğun koltukta o bakmaya doyamadığın gözlerin ışığında bir başka sevda oturuyordur Yıllardır evinde ağırladığın, masalarına konuk olduğun, hayatlarını paylaştığın dostlarının kahkahaları arasına bir başka ses karışıyordur artık... Senin gölgene alışkın duvarlar bile çoktan kabullenmiştir yokluğunu Her gece uyuduğun yastığa bir başka sevda bırakıyordur kokusunu..
O öpmeye kıyamadığın dudaklarda bir başka sevdanın adı Aşkının o tek cennet bildiğin uykularında bir başka sevdanın rüyaları Bazen aşk gider ve anılarda gider peşinden... Siz hiç o yüreğinize sığdıramadığınız aşkınızı bir başka sevda için ağlarken gördünüz mü?... Ben gördüm!... Kör oldu gözlerim onunla sevdasına ağlamaktan Bir alev topu gibi onun için çığlık çığlık yanarken siz hiç aşkınızın önünde diz çöküp "Bu kadar çok seviyorsan bırakma onu, sana kıyamam ne olur git," diye yalvardınız mı?... Onu bir başkasınınn kollarında düşünürken siz hiç geceler boyu aklınızı kaçırmamak için kendi kendinize bağırdınız mı: "Unut onu, unut onu, unut onu ya da ÖL!..." içinizdeki o durmak bilmeyen yanğının acısını dindirsin diye kanatıncaya kadar bileklerinizi ısırdınız mı?...
Göz yaşları içinde yastığınıza gömülüp her Tanrı'ya sığınmak istediğinizde artık başka bir yüreğe sevdalı olan aşkınızı ondan geri istemekten utanıp dua etmekten vazgeçtiğiniz oldu mu hiç?... Siz hiç yana yana sevdiginiz bir sevgilinin yanına
gençliginizi serip güle güle baska bir aşka uğurladınız mı?...
Bazen aşk gider!...
Ama ölüm gelmez bir türlü... Ne yapsanız öfke duyamazsınız, giderken bir kibrit aleviyle ateşe verdiği ömrünün alevleri içinde eriyip giden yüzünüze silinip giden kokunuza, kül olan yüreğinize dönüp bir kez bile bakmayan o sevdanıza...
Anlarsınız aşktır bu, öfkeyi bir türlü yurduna kabul etmeyen.. Vefasız bir unutusa kurban olsa da solup gitmeyen Hayattan soğutup size ölümü özleten...
Ölü bir bedende canlı kalmakta direnen... Anlarsınız aşktır bu...
Bazen aşk gider...
Günler geçer ardından ve aylar...
Bazen de yıllar...
Bebekler büyür, insanlar yaşlanır, insanlar ölür eşyalar eskir, evler yıkılır, kurur ağaçlar... Sokakların adı değişir...
Acılar belleğin acımasızlığına teslim olur...
Sevilen unutur, seven yanar..
Bazen aşk gider...
Ya da siz gittiğini sanırsınız...
http://www.cet.com/%7Enichols/feather.gifCezmi ERSÖZ


AriThmetiCs 14 Aralık 2006 01:45

Korkularına yenildin, bekleme beni...Hadi şimdi dön geriye; güvenli ama bensiz geleceğine yürü sarsak adımlarınla. Bir yangının en kor yerinde misin, yoksa o yangını söndüreceğin inancınla rahatlamış eğri büğrü bir huzurun içinde misin bilmiyorum. Bilmek de istemiyorum. Çünkü sen korkularına yenildin, bekleme beni...

Aşkın belki de en elle tutulabilir yanıdır korkuların karşısında dimdik durabilmek. Karşına çıkan ilk korkuluğa çarparsan yolunu şaşırmış bir karga gibi, ulaşmaya çalıştığın aşka en büyük engel olur o dipsiz kuyu gibi korku, tam gözbebeğindeki. Aş cesaret ister, korkak yürekleri birleştirmez Eros’un ateşli oku. Tünelin ucunda hiçbir ışık görünmediği zaman bile, o ışığı hayal edebilmektir aşk. Tutunmaktır kimi zaman imkansıza, imkansızla savaşacak cesaretin yoksa asla çıkmamalısın aşk yoluna.

Korku aşkın en büyük düşmanıdır sevgili. Bir kez girdi mi tutku dolu damarlara, kızıl bir alev gibi dolaşan aşkı kurutur tüm vücudunda. Aşkın da bir kimyası vardır unutma. Bulaştı mı korku mikrobu aşkın hayallerle dolu saflığına, iflah olmaz o aşk bir daha..Aşk susabilmektir kimi zaman çığlık çığlığa. En dolu dolu taştığın zamanlarda ket vurabilmektir dilindeki silaha. Ama korkudan değil sevgili, korkudan asla değil. Tam tersine korkudan korkmamak adına kelimelerin diken dolu zırhlarını hapsedebilmektir ağız dolusu öfkenin kucağında. Ama onurluca, ama yüreklice...Asla korkakça değil...

Karşısına çıkan ilk engebede ayağı takılınca yere düşüp kalkamayan bir sevgili hangi sevgiliye güven telkin edebilir ki? Parçalanan bir diz de olabilir yola devam etmenin bedeli, buz gibi yüreklerin karşısında dikilmekte olabilir alevden bir kalkan gibi...Kim bilebilir ki? Her aşkın farklıdır engelleri. Tıpkı her aşkın birbirinden farklı olması gibi. Belki de ortak paydalarındaki tek şey korkusuzluktur tüm sevgilerin. Aşk meydan okumaktır aslında başlı başına. Kimi zaman kurallara, kimi zaman zamana hatta kimi zaman aşık olduğun insana. Güç ister aşk. Mücadeledir çünkü o kimi zaman aşkı tanımayan koskoca bir evrenle, kimi zaman da daha zoru olan kendinle...

Eğer dimdik duracak cesaretin yoksa aynanın karşısında bir başına, hiç niyetlenmemelisin bir aşkta aşkı paylaşan olmaya. Aşk kolay görünse de zor olandır. Hayatımızdaki en keskin virajlarda hiç beklenmedik bir dönemeçte karşımıza çıkan trafik ışıklarındaki kırmızıdır. Frene basabilmenin en zor olduğu yerde durabilmek; duramayacaksan uçurumun dibindekini de göze alıp gaza yeniden basabilecek gücü bulabilmektir. Yeşil kolaydır unutma sevgili sana düşünmen için bir seçenek sunmaz çünkü. Dingin, aynı hızda devam edebilirsin yoluna. Aşk kırmızıdır, ummadığın bir anda frene basmakla, gaza basmak arasındaki çelişkidir. Karar verebilme gücüdür. Karar verebilmekse korkusuzluğu gerektirir. İşte tam bu virajda kaybettin beni sevgili...Korkularına yenildin bekleme beni..



Saat: 07:12

©2005 - 2024, MsXLabs - MaviKaranlık