MsXLabs
Sayfa 1 / 2

MsXLabs (https://www.msxlabs.org/forum/)
-   Soru-Cevap (https://www.msxlabs.org/forum/soru-cevap/)
-   -   Buzulların erimesi dünyayı nasıl etkiler? (https://www.msxlabs.org/forum/soru-cevap/214271-buzullarin-erimesi-dunyayi-nasil-etkiler.html)

Ziyaretçi 1 Aralık 2008 18:09

ya buzulların erimesi dünyayı nasıl etkiler bunla ilgili bir kompozisyon arıyorum yada dünyayı nasıl etkiler bunun cewabını gönderirmisiniz


fadedliver 1 Aralık 2008 18:28

İnceleyiniz
Küresel Isınma ve İklim Değişikliği - MsXLabs


Ziyaretçi 1 Aralık 2008 19:54

Buzların erimesi sonucu dünyamıza etkileri nelerdir?
 
buzların erimesi sonuçunda dünyamızdaki yapmış olduğu etkileri


Ziyaretçi 4 Aralık 2008 18:42

buzulların erimesinin dünya üzerinde yaratacağı sonuçlar nelerdir?
 
lütfen doğru bir cevap olsunbu benim ödevim ve cevap çabuk gelsin


MeLL 4 Aralık 2008 18:59

Küresel Isınma konusunu incelerseniz sorunuzun cevabınıda bulacaksınız.Çünkü Buzulların erimesi,Küresel Isınma ile ilgili bir mesele.Kolay gelsin


Keten Prenses 4 Aralık 2008 19:03

İklim Değişikliği

Son 25-30 yıldır meydana gelen küresel sıcaklığın artışı,şiddetli fırtınaların oluşması, kışların ılık ya da çok sert geçmesi, buzdağlarının erimesi, bazı canlı türlerinin yok olmaya başlaması gibi olağanüstü çevresel olayların baş göstermesi bilim adamlarının dikkatini çekmiş ve bu konuda kongreler,toplantılar yapılarak en azından bir fikir birliği sağlanıldı. Bu da İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ çoğu bilim adamı artık Dünyamızın ikliminin değişeceğinden hem fikir hatta Mikdat Kadıoğlu gibi önemli bilim adamımız bunun dönemsel süreç olduğunu zaman içerisinde geçmişte 100-150 yıllık veya daha fazla süren iklim üzerinde değişikliklerin yaşandığını ancak bu kısa zamanlı değişimlerin bölgesel olduğuna dikkat çekiyor.

İklim değişikliğine gelince bu veya önümüzdeki yüzyıl içerisinde küresel bir iklim değişikliği veya farklılaşması gibi bir anlam çıkmaktadır. Bahsedilen küresel bir değişiklik, küresel bir olgu bu yüzden önemi büyük; bu yüzden hayati.. Peki değişecek olan iklim nedir? İklim belli bir bölge üzerinde atmosferik olayların zaman içinde karakteristik bir hal almasıdır. Bu zaman ise bir insan ömründen daha fazlasıdır. İklim başka bir deyişle canlı türlerinin uyum sağladığı ortam koşullarıdır ya da insanlar için yarın ne giyeceğini, balıkçılar için balığa çıkma mevsimini,çiftçiler için tarımsal faaliyetlerini düzenlemesini etkileyen olgudur iklim ve bunlar daha da çoğaltılabilinir. Örneğin Tundra ikliminde yaşayan canlılar soğuk,buzul ortamına uyum sağlamışlardır. Yaşam standartları yıl boyunca en fazla +10 santigrat ki bunun 13 bile olması onların yaşadığı buzulların erimesine kalın kürkleri içinde sıcaktan ölüme bile gidebilirler ki soy tükenmesine kadar gidebilir.İklimin önemi esasen burasıdır canlılığın devamı için gerekli olan karakteristik uyum iklime bağlanmıştır.Çoğu canlı iklime uyum sağlayabilmek için adaptasyonlar belki de modifikasyonlar geçirebilir. Ancak uzun bir süreç sonra uyum sağlamaları söz konusu.Ancak burada bu tür bir değişikliğe direnci zayıf canlılar hiçbir zaman şanslı olamamışlardır. İklim değişikliği bir felakettir, acı bir senaryodur.

Geçmişten Günümüze İklim Değişikliği
Bilim adamlarının yaptığı araştırmalar sonucunda dünyamızda kabuk değiştirir gibi iklimsel olarak zaman zaman değişimler yaşanmış ve bu araştırmalar neticesinde yerkürenin dönemsel olarak ısınıp soğuduğu da tespit edilmiş.İşin bu yanında büyük bir sorun var şu an soğuma döneminde olmamız gerekirken dünyamız bir anda ısınma moduna girmiş. Bu sorunun sebebi de insan (!) daha sonra bahsedeceğim sera gazı salınımı buna etki yapmaktadır. Uzun dönemli değişimlerde 10 milyon, 100 milyon gibi ifadeler kullanıldığı gibi 150 yıl gibi kısa dönemli değişimler de yaşanmış dünyamızda. Araştırmalarda 4 büyük buzul çağı ve son iki milyon içerisinde ise küçük çaplı 20 buzul çağı saptanmış.

İklim Değişikliği ve Sera Etkisi
20.yy'da gezegenizimizin ortalama sıcaklığı 0,3-0,6 santigrat artmış. Gelecek 40 yıl içindeki her 10 yılda sıcaklığın 0,1 santigrattan daha fazla artarak oluşan bir küresel ısınma sözkonusu. Ve kimilerimizin aklına sera etkisi gelir.
Yerkürenin ısıl dengesini sağlayan önemli faktörlerden biridir sera etkisi dediğimiz sistem. Öncelikle sera etkisini tanıyalım. Güneş'ten yeryüzüne gelen ışınlar yeryüzünü ve atmosferi ısıtır. Bu sırada gelen ışınların %25 i geri yansır çeşitli nedenlerden. Bu yansıma sırasında ışınların bir bölümü atmosferde bulunan sera gazları dediğimiz CO2, Metan, Su buharı gibi gazlar tarafından soğurulur. Soğrulan bu ışınlar atmosferin alt katmanında kalarak buranın ısınmasına yol açar. Bu sistematik bir şekilde devam ederek atmosferde gerçekleşmektedir. Sera etkisi sayesindedir ki canlılık faaliyetlerimizi hala sürdürüyoruz. Eğer ki bu sera gazları olmasaydı yerküre ortalama sıcaklığı +14-15 santigrat değil -18 santigrat olurdu. Ki bu ortalama değer olduğuna göre canlılık faaliyetlerimizi sürdürmemiz çok zor olurdu. Böyle önemli bir sistemdeki sera gazlarında değişiklik en doğal haliyle iklimimizi etkiler çünkü iklimi belirleyen en büyük faktör sıcaklıktır. Sera gazlarındaki artış daha çok soğurmayı emmeyi sağlar sonucunda ortam ısınır.. Isınınca birçok felaketler dizisi meydana gelir. Sera etkisi denilen bu sistemin yerküremiz ve bizim için çok önemli olsa da sera gazlarının oranlarının artması tüm canlılar için çok tehliklidir.


İklim Değişikliğinin Sebepleri

İklim sıcaklık,yağış, basınç, rüzgar gibi atmosfer olaylarının uzun yıllar sonunda oluşturduğu bir karakterdir. İklimi oluşturan en büyük faktörlerden biri olan sıcaklığın küresel artışı direkt iklimi etkileyecektir ki etkilemektedir. Değişimin sebebi sıcaklıktır demek belki de kolaylık olur ama görünen köy kılavuz istemez. Bunun doğal bir süreç olduğu kanısında olanlar da var ancak az önce bahsettiğim gibi şimdi soğuma döneminde olmamız gerekirdi.

Neden Isınıyoruz?
Isınmanın sebebi sera gazlarının gereğinden fazla atmosfere salınarak daha fazla ısının atmosferde tutulmasıdır. Sera gazları neden artıyor? Endüstri yani insan. Sanayi devrimi (1800'lü yıllar)'nden sonra binlerce fabrika kuruldu,yeni teknolojiler icat edildi,bilinçsizce fosil yakıtlar tüketildi ve sonuç şu an dünya sıcaktan pişiyor,kışlar ise bellli değil bir sert bir ılık.. Tüm bu hareketlenmelerin, devrimlerin ve sanayinin atığı sera gazları her geçen gün bilinçsizce atmosfere salındı. Neticede sanayi gelişti atık arttı, ormanlar yakıldı, atom bombaları, savaşlar derken insanlık kendini kendi ürettiği bataklıkta buldu.

-Isınmaya yol açan sera gazlarının artış sebepleri
Sera gazları dediğimiz CO2, metan,su buharı,azotoksit, kloroflorokarbon ve ozon neden bir artış içindeler? Aslında hepsinin bir artış ivmesi yakaladığını söyleyemeyiz. En çok salınanı karbondioksit ancak en risklisi metan ve kloroflorokarbondur. Metan, bir karbondioksitten 21 kat, azotoksitten de 270 kat daha fazla ısı soğurma kapasitesine sahip. Düşünün taşıt araçlarımızda karbondioksit yerine metan gazının çıktığını; heralde dünya venüs kadar sıcak ve yaşanılmaz olurdu.

Karbondioksitin neden artış gösterdiğine gelince: Kimyasal olarak olayı ele aldığımızda yanma reaksiyonları sonucu atmosfere ya da ortama karbondioksit gazı salınır. Aşağıdaki grafik ele alındığında 18. yy. ortalarından itibaren karbondioksitte hızla bir değişimin bir artışın olduğu görülmektedir.
Peki ne oldu 18.yy da?
Sanayi devrimi ile daha çok makineleşme, fabrikalaşma ve sonucunda daha çok karbondioksit. Bir de böyle bir devrimin arkasından çıkan birinci ve ikinci dünya savaşları ki ikincisinde atom bombası patlatılmıştı.. Savaşlar ve gelişen sanayiler karbondioksitin inanılmaz bir şekilde artmasına sebep olmuşlardır. Bugünlerde hala bu artış devam etmekte.. Sanayi boyutundan sonra orman yangınları hatta yanardağ faaliyetleri bu artışa tuz ve biber olmuştur.. Şu an tadından yenilemez durumdadır. Aşağıdaki grafiktede karbondioksitin 100 yıllık geçmişi ifade edilmektedir. Görüldüğü üzere 1800'lü yıllardan sonra karbondioksitin hızla arttığı belirlenmiştir.

Metanın atmosfere bırakılması ise normal süreçte telvhit gibi böceklerden ya da çiftlik hayvanları dediğimiz inek gibi havanların geğirme gibi sindirim sonucu oluşan durumlarda atmosfere salınmaktaydı. Bunların dışında bataklıklar gibi bölgelerde de salınımlar olmaktaydı. Ancak bu sürecin üzerine kömür, petrol, doğalgaz gibi fosil yakıtların çıkarılması ve taşınması sırasında atmosfere karışan metan bir hayli etki etmektedir.
Su buharı ise sera gazlarının %75 ini sağlamaktadır ve ana kaynağı okyanus ve denizlerdeki buharlaşmalardır.
Kloroflorokarbon (CFC), karbondioksitten 15.000 kat daha fazla ısı tutma kapasitesine sahip olan bu gaz atmosferimizde büyük oranlarda bulunmadığından ısınmaya önemli derecde bir katkısı yoktur. Ancak herhangi bir düzensiz artışı sonucunda ani bir iklim değişikliğine de yol açabilecek güce sahiptir. Azotoksit ise topraktaki tarımsal işlemler sırasında çıkmaktadır atmosfere.

Isınma Sürecinde Oluşacak Tahmini Olaylar ve Sonuçları
İklimin değişmesine sebep olan ısınma, birçok dengenin bozulmasına ve bazı olayların meydana gelmesine neden olacaktır. Bu olaylar son bulduğunda ise iklimimiz tamamen değişmiş olabilir.
-Buzulların erimesi sonucu açığa çıkan metan
Son bir yıl içerisinde iklim değişikliği hakkında takip ettiğim haberlerde eriyen buzulların içinde büyük oranlarda metan gazı bulunduğuna işaret ediliyordu. Bu da iklim değişikliği senaryolarında değişimin daha önce olacağına işarettir. Çünkü bilindiği üzere küresel ısınma nedeniyle buzullar hızla erimekte. Eriyen buzullardan açığa çıkan metan da atmosferin daha da hızla ısınmasına sebep olur.

-Buzulların erimsiyle deniz su seviyesinin yükselmesi
Son çalışmalar sonucunda önümüzdeki yüzyıl içinde 48 ila 60 cm arasında su seviyesinin artması bekleniyor. Örneğin yapılan birtakım hesaplar sonunda 50 cm'lik artışın Miami'deki sokakların sular altında kalmasına sebep olacak.Bunun dışında bu türden artış ülkemizdeki kıyı yerleşim birimlerinin yaşanılmayacak duruma gelmesine sebep olacaktır.

-Buzuların erimesiyle saf suyun tuzlu suyla karışması
Dünya üzerindeki küresel iklimi koruyan temellerden biri de okyanus akıntılarıdır. Okyanus akıntıları sayesinde İngiltere, Norveç gibi soğuk ülkelerde insanlık hala yaşamaktadır. Eğer ki o akıntının biraz yavaşlaması ya da hızında herhangi bir değişme olması akıntının yok olmasına sebep olarak olan dengenin bozulmasına yol açarak yaşama kaynağı olduğu bölgelerde büyük yıkımlara sebep olabilir. Teorilere göre akıntının yaşaması için tuzluluk oranı doğrudan etkilidir. Ayrıca tuzluluk oranının azalması yıldırım gibi olayların daha da artmasına sebep olacaktır. Bilindiği üzere deniz ve okyanuslar meterorolojik hava temizleyicileridir.

-Ani seller beklenmedik meteorolojik olaylar
Dünyamızdaki düzen bozulma sürecine girdiğinden beri doğa buna düzensizliklerle cevap vererek doğal dengenin yeniden dengeye ulaşmasını sağlamaktadır. Bu süreçte beklenmedik olaylar yaşanılmaktadır. Uzun süreli yağışlar, çok güçlü kasırgalar, fırtına ve kasırgaların sık görülmesi, bu olayların görülme dönemlerinde farklılıklar. Tabii bunların tam tersi de oluşabilir. Yağışların ortalamalardan daha az görülmesi, sıcaklıkların ortalamalarının daha üstünde olması. Çoğaltılabilir bu örnekler. Beklenmeyen ya da çoğalan bu tür meteorolojik olaylar insanların ölümüne, göçlerine, maddi ve manevi zararlara yol açmaktadır.

-Kuraklık
Kuraklık dünyanın hemen hemen her yerinde kendini göstermeye başladı. Özellikle tarım faaliyetlerinin olduğu yerleşimlerde kuraklığın olumsuz etkisi maddi açıdan kendini epey bir göstermektedir. Kuraklık toprağın verimsizleşmesini sağlayarak üretimin neredeyse sıfıra yaklaşmasını ve geçim kaynağını tarım ile sağlayan nufüsün büyük şehirlere göçünü bir hayli artıracaktır. Bu da şehirlerde; işsizliği artıracak, sosyal sınıflar oluşturabilecek, kişileri suçlara yöneltebilecek, azalan üretim sıfırlanacak, temel besinlerin ve tarım ürünlerinin fiyatları çok yüksek olacak.
-Göç
Tahminlerimize göre zaten başlamış olan göçün 10 yıl sonra şimdiki göçden %10-15 lik bir artış göstereceği, 25-30 yıl sonra ise sosyal bir kaos bile yaşanabilir; kuraklık,hastalıklar, açlık, yaşam standartlarının düşmesi yüzünden. Esasen belki de 50-60 yıl sonra insanlar doğa ile yaşam mücadelesi verebilirler.

-Hastalıklar
Sıcaklık değişimi ve beliren iklim değişikliği ile yeni hastalıklar oluşabilir ya da farklı bölgelerdeki bir hastalık başka bölgelerde kendini gösterebilir.
-Canlı türlerinde yok oluş
Sıcaklık artışı birçok ekosistemi etkileyecek bir etmendir. 2050'ye kadar 1 milyon canlı türünün YOK OLMASI muhtemel dahilindedir.

-Savaşlar
Susuzluk, kuraklık, çölleşme, açlık ve hastalıkların o kadar bunalttığı devreler olacak ki ülkeler verimli topraklar için, su için ve yaşamak için diğer ülkelerle savaşlar bile yapacaklardır. Pentagon'un hatırlarsanız birkaç yıl önceki raporunda 2020 yılından sonra nükleer dahil tüm savaş yöntemlerinin denenebileceği yer almaktadır. Hatta Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu'na göre bir ülke içindeki şehirlerin birbirlerine düşme olasılıkları var. Örneğin İstanbul su ihtiyacının büyük çoğunluğunu çevre illerden karşılıyor ve hala hızla büyümektedir. Nitekim su ihtiyacının artmasına rağmen bu ihtiyacı karşılamayacaklar öte yandan diğer şehirlerde de bu şekilde su sıkıntısı yaşadığından su paylaşılamayacak.

Sonuç
İklim değişikliği sürecinde insanlar öyle bir noktaya gelebilirler ki yamyamlığa bile başlayabilirler.. Ki geçmişte günümüzden 2200 yıl önce Mısır'ta Nil nehrinin çevresinde bu olaylar yaşanmıştır.. İnsanlar cesetleri dahi yemişlerdir yaşamak için.. Ve günümüze geldiğimizde insanlık atmosfere hızla karbondioksiti salıyor ve süreç daha hızlı bir şekilde ilerliyor.. Yaşanılacak bir dünya için yaşamak istiyorsanız lütfen kulak verin.. Lütfen başta israf olmak üzere iklim değişiminin daha da hızlı olmasını sağlayacak etkinliklerden vazgeçin..

- Alıntıdır / Gökhan ATMACA


Ziyaretçi 7 Aralık 2008 18:24

Buzulların erimesi dünyayı nasıl etkiler?


fadedliver 7 Aralık 2008 18:31

:)
Alıntı:

fadedliver adlı kullanıcıdan alıntı (Mesaj 1244437)



sinem 16 Aralık 2008 11:04

Buzulların erimesinin dünya üzerinde yaratacağı etkiler nelerdir?
 
buzulların erimesinin Dünya üzerinde yaratacağı sorunlar nelerdir?İ


Ziyaretçi 16 Aralık 2008 17:50

ya ödev yapıcam komposizyon


Keten Prenses 16 Aralık 2008 23:51

Alıntı:

Ziyaretçi adlı kullanıcıdan alıntı (Mesaj 1258377)
ya ödev yapıcam komposizyon

üstte bir sürü makale,yazı ve resim var inceleyip kompozisyonunuzu yazabilirsiniz.


matrax gril 17 Aralık 2008 14:26

Buzulların erimesinin dünyaya etkisi nasıl olur?
 
buzuLLarın erimesinin dünya'mıza etkiLeri


Keten Prenses 18 Aralık 2008 01:08

İklim Değişikliği

Son 25-30 yıldır meydana gelen küresel sıcaklığın artışı,şiddetli fırtınaların oluşması, kışların ılık ya da çok sert geçmesi, buzdağlarının erimesi, bazı canlı türlerinin yok olmaya başlaması gibi olağanüstü çevresel olayların baş göstermesi bilim adamlarının dikkatini çekmiş ve bu konuda kongreler,toplantılar yapılarak en azından bir fikir birliği sağlanıldı. Bu da İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ çoğu bilim adamı artık Dünyamızın ikliminin değişeceğinden hem fikir hatta Mikdat Kadıoğlu gibi önemli bilim adamımız bunun dönemsel süreç olduğunu zaman içerisinde geçmişte 100-150 yıllık veya daha fazla süren iklim üzerinde değişikliklerin yaşandığını ancak bu kısa zamanlı değişimlerin bölgesel olduğuna dikkat çekiyor.

İklim değişikliğine gelince bu veya önümüzdeki yüzyıl içerisinde küresel bir iklim değişikliği veya farklılaşması gibi bir anlam çıkmaktadır. Bahsedilen küresel bir değişiklik, küresel bir olgu bu yüzden önemi büyük; bu yüzden hayati.. Peki değişecek olan iklim nedir? İklim belli bir bölge üzerinde atmosferik olayların zaman içinde karakteristik bir hal almasıdır. Bu zaman ise bir insan ömründen daha fazlasıdır. İklim başka bir deyişle canlı türlerinin uyum sağladığı ortam koşullarıdır ya da insanlar için yarın ne giyeceğini, balıkçılar için balığa çıkma mevsimini,çiftçiler için tarımsal faaliyetlerini düzenlemesini etkileyen olgudur iklim ve bunlar daha da çoğaltılabilinir. Örneğin Tundra ikliminde yaşayan canlılar soğuk,buzul ortamına uyum sağlamışlardır. Yaşam standartları yıl boyunca en fazla +10 santigrat ki bunun 13 bile olması onların yaşadığı buzulların erimesine kalın kürkleri içinde sıcaktan ölüme bile gidebilirler ki soy tükenmesine kadar gidebilir.İklimin önemi esasen burasıdır canlılığın devamı için gerekli olan karakteristik uyum iklime bağlanmıştır.Çoğu canlı iklime uyum sağlayabilmek için adaptasyonlar belki de modifikasyonlar geçirebilir. Ancak uzun bir süreç sonra uyum sağlamaları söz konusu.Ancak burada bu tür bir değişikliğe direnci zayıf canlılar hiçbir zaman şanslı olamamışlardır. İklim değişikliği bir felakettir, acı bir senaryodur.

Geçmişten Günümüze İklim Değişikliği
Bilim adamlarının yaptığı araştırmalar sonucunda dünyamızda kabuk değiştirir gibi iklimsel olarak zaman zaman değişimler yaşanmış ve bu araştırmalar neticesinde yerkürenin dönemsel olarak ısınıp soğuduğu da tespit edilmiş.İşin bu yanında büyük bir sorun var şu an soğuma döneminde olmamız gerekirken dünyamız bir anda ısınma moduna girmiş. Bu sorunun sebebi de insan (!) daha sonra bahsedeceğim sera gazı salınımı buna etki yapmaktadır. Uzun dönemli değişimlerde 10 milyon, 100 milyon gibi ifadeler kullanıldığı gibi 150 yıl gibi kısa dönemli değişimler de yaşanmış dünyamızda. Araştırmalarda 4 büyük buzul çağı ve son iki milyon içerisinde ise küçük çaplı 20 buzul çağı saptanmış.

İklim Değişikliği ve Sera Etkisi
20.yy'da gezegenizimizin ortalama sıcaklığı 0,3-0,6 santigrat artmış. Gelecek 40 yıl içindeki her 10 yılda sıcaklığın 0,1 santigrattan daha fazla artarak oluşan bir küresel ısınma sözkonusu. Ve kimilerimizin aklına sera etkisi gelir.
Yerkürenin ısıl dengesini sağlayan önemli faktörlerden biridir sera etkisi dediğimiz sistem. Öncelikle sera etkisini tanıyalım. Güneş'ten yeryüzüne gelen ışınlar yeryüzünü ve atmosferi ısıtır. Bu sırada gelen ışınların %25 i geri yansır çeşitli nedenlerden. Bu yansıma sırasında ışınların bir bölümü atmosferde bulunan sera gazları dediğimiz CO2, Metan, Su buharı gibi gazlar tarafından soğurulur. Soğrulan bu ışınlar atmosferin alt katmanında kalarak buranın ısınmasına yol açar. Bu sistematik bir şekilde devam ederek atmosferde gerçekleşmektedir. Sera etkisi sayesindedir ki canlılık faaliyetlerimizi hala sürdürüyoruz. Eğer ki bu sera gazları olmasaydı yerküre ortalama sıcaklığı +14-15 santigrat değil -18 santigrat olurdu. Ki bu ortalama değer olduğuna göre canlılık faaliyetlerimizi sürdürmemiz çok zor olurdu. Böyle önemli bir sistemdeki sera gazlarında değişiklik en doğal haliyle iklimimizi etkiler çünkü iklimi belirleyen en büyük faktör sıcaklıktır. Sera gazlarındaki artış daha çok soğurmayı emmeyi sağlar sonucunda ortam ısınır.. Isınınca birçok felaketler dizisi meydana gelir. Sera etkisi denilen bu sistemin yerküremiz ve bizim için çok önemli olsa da sera gazlarının oranlarının artması tüm canlılar için çok tehliklidir.


İklim Değişikliğinin Sebepleri

İklim sıcaklık,yağış, basınç, rüzgar gibi atmosfer olaylarının uzun yıllar sonunda oluşturduğu bir karakterdir. İklimi oluşturan en büyük faktörlerden biri olan sıcaklığın küresel artışı direkt iklimi etkileyecektir ki etkilemektedir. Değişimin sebebi sıcaklıktır demek belki de kolaylık olur ama görünen köy kılavuz istemez. Bunun doğal bir süreç olduğu kanısında olanlar da var ancak az önce bahsettiğim gibi şimdi soğuma döneminde olmamız gerekirdi.

Neden Isınıyoruz?
Isınmanın sebebi sera gazlarının gereğinden fazla atmosfere salınarak daha fazla ısının atmosferde tutulmasıdır. Sera gazları neden artıyor? Endüstri yani insan. Sanayi devrimi (1800'lü yıllar)'nden sonra binlerce fabrika kuruldu,yeni teknolojiler icat edildi,bilinçsizce fosil yakıtlar tüketildi ve sonuç şu an dünya sıcaktan pişiyor,kışlar ise bellli değil bir sert bir ılık.. Tüm bu hareketlenmelerin, devrimlerin ve sanayinin atığı sera gazları her geçen gün bilinçsizce atmosfere salındı. Neticede sanayi gelişti atık arttı, ormanlar yakıldı, atom bombaları, savaşlar derken insanlık kendini kendi ürettiği bataklıkta buldu.

-Isınmaya yol açan sera gazlarının artış sebepleri
Sera gazları dediğimiz CO2, metan,su buharı,azotoksit, kloroflorokarbon ve ozon neden bir artış içindeler? Aslında hepsinin bir artış ivmesi yakaladığını söyleyemeyiz. En çok salınanı karbondioksit ancak en risklisi metan ve kloroflorokarbondur. Metan, bir karbondioksitten 21 kat, azotoksitten de 270 kat daha fazla ısı soğurma kapasitesine sahip. Düşünün taşıt araçlarımızda karbondioksit yerine metan gazının çıktığını; heralde dünya venüs kadar sıcak ve yaşanılmaz olurdu.

Karbondioksitin neden artış gösterdiğine gelince: Kimyasal olarak olayı ele aldığımızda yanma reaksiyonları sonucu atmosfere ya da ortama karbondioksit gazı salınır. Aşağıdaki grafik ele alındığında 18. yy. ortalarından itibaren karbondioksitte hızla bir değişimin bir artışın olduğu görülmektedir.
Peki ne oldu 18.yy da?
Sanayi devrimi ile daha çok makineleşme, fabrikalaşma ve sonucunda daha çok karbondioksit. Bir de böyle bir devrimin arkasından çıkan birinci ve ikinci dünya savaşları ki ikincisinde atom bombası patlatılmıştı.. Savaşlar ve gelişen sanayiler karbondioksitin inanılmaz bir şekilde artmasına sebep olmuşlardır. Bugünlerde hala bu artış devam etmekte.. Sanayi boyutundan sonra orman yangınları hatta yanardağ faaliyetleri bu artışa tuz ve biber olmuştur.. Şu an tadından yenilemez durumdadır. Aşağıdaki grafiktede karbondioksitin 100 yıllık geçmişi ifade edilmektedir. Görüldüğü üzere 1800'lü yıllardan sonra karbondioksitin hızla arttığı belirlenmiştir.

Metanın atmosfere bırakılması ise normal süreçte telvhit gibi böceklerden ya da çiftlik hayvanları dediğimiz inek gibi havanların geğirme gibi sindirim sonucu oluşan durumlarda atmosfere salınmaktaydı. Bunların dışında bataklıklar gibi bölgelerde de salınımlar olmaktaydı. Ancak bu sürecin üzerine kömür, petrol, doğalgaz gibi fosil yakıtların çıkarılması ve taşınması sırasında atmosfere karışan metan bir hayli etki etmektedir.
Su buharı ise sera gazlarının %75 ini sağlamaktadır ve ana kaynağı okyanus ve denizlerdeki buharlaşmalardır.
Kloroflorokarbon (CFC), karbondioksitten 15.000 kat daha fazla ısı tutma kapasitesine sahip olan bu gaz atmosferimizde büyük oranlarda bulunmadığından ısınmaya önemli derecde bir katkısı yoktur. Ancak herhangi bir düzensiz artışı sonucunda ani bir iklim değişikliğine de yol açabilecek güce sahiptir. Azotoksit ise topraktaki tarımsal işlemler sırasında çıkmaktadır atmosfere.

Isınma Sürecinde Oluşacak Tahmini Olaylar ve Sonuçları
İklimin değişmesine sebep olan ısınma, birçok dengenin bozulmasına ve bazı olayların meydana gelmesine neden olacaktır. Bu olaylar son bulduğunda ise iklimimiz tamamen değişmiş olabilir.
-Buzulların erimesi sonucu açığa çıkan metan
Son bir yıl içerisinde iklim değişikliği hakkında takip ettiğim haberlerde eriyen buzulların içinde büyük oranlarda metan gazı bulunduğuna işaret ediliyordu. Bu da iklim değişikliği senaryolarında değişimin daha önce olacağına işarettir. Çünkü bilindiği üzere küresel ısınma nedeniyle buzullar hızla erimekte. Eriyen buzullardan açığa çıkan metan da atmosferin daha da hızla ısınmasına sebep olur.

-Buzulların erimsiyle deniz su seviyesinin yükselmesi
Son çalışmalar sonucunda önümüzdeki yüzyıl içinde 48 ila 60 cm arasında su seviyesinin artması bekleniyor. Örneğin yapılan birtakım hesaplar sonunda 50 cm'lik artışın Miami'deki sokakların sular altında kalmasına sebep olacak.Bunun dışında bu türden artış ülkemizdeki kıyı yerleşim birimlerinin yaşanılmayacak duruma gelmesine sebep olacaktır.

-Buzuların erimesiyle saf suyun tuzlu suyla karışması
Dünya üzerindeki küresel iklimi koruyan temellerden biri de okyanus akıntılarıdır. Okyanus akıntıları sayesinde İngiltere, Norveç gibi soğuk ülkelerde insanlık hala yaşamaktadır. Eğer ki o akıntının biraz yavaşlaması ya da hızında herhangi bir değişme olması akıntının yok olmasına sebep olarak olan dengenin bozulmasına yol açarak yaşama kaynağı olduğu bölgelerde büyük yıkımlara sebep olabilir. Teorilere göre akıntının yaşaması için tuzluluk oranı doğrudan etkilidir. Ayrıca tuzluluk oranının azalması yıldırım gibi olayların daha da artmasına sebep olacaktır. Bilindiği üzere deniz ve okyanuslar meterorolojik hava temizleyicileridir.

-Ani seller beklenmedik meteorolojik olaylar
Dünyamızdaki düzen bozulma sürecine girdiğinden beri doğa buna düzensizliklerle cevap vererek doğal dengenin yeniden dengeye ulaşmasını sağlamaktadır. Bu süreçte beklenmedik olaylar yaşanılmaktadır. Uzun süreli yağışlar, çok güçlü kasırgalar, fırtına ve kasırgaların sık görülmesi, bu olayların görülme dönemlerinde farklılıklar. Tabii bunların tam tersi de oluşabilir. Yağışların ortalamalardan daha az görülmesi, sıcaklıkların ortalamalarının daha üstünde olması. Çoğaltılabilir bu örnekler. Beklenmeyen ya da çoğalan bu tür meteorolojik olaylar insanların ölümüne, göçlerine, maddi ve manevi zararlara yol açmaktadır.

-Kuraklık
Kuraklık dünyanın hemen hemen her yerinde kendini göstermeye başladı. Özellikle tarım faaliyetlerinin olduğu yerleşimlerde kuraklığın olumsuz etkisi maddi açıdan kendini epey bir göstermektedir. Kuraklık toprağın verimsizleşmesini sağlayarak üretimin neredeyse sıfıra yaklaşmasını ve geçim kaynağını tarım ile sağlayan nufüsün büyük şehirlere göçünü bir hayli artıracaktır. Bu da şehirlerde; işsizliği artıracak, sosyal sınıflar oluşturabilecek, kişileri suçlara yöneltebilecek, azalan üretim sıfırlanacak, temel besinlerin ve tarım ürünlerinin fiyatları çok yüksek olacak.
-Göç
Tahminlerimize göre zaten başlamış olan göçün 10 yıl sonra şimdiki göçden %10-15 lik bir artış göstereceği, 25-30 yıl sonra ise sosyal bir kaos bile yaşanabilir; kuraklık,hastalıklar, açlık, yaşam standartlarının düşmesi yüzünden. Esasen belki de 50-60 yıl sonra insanlar doğa ile yaşam mücadelesi verebilirler.

-Hastalıklar
Sıcaklık değişimi ve beliren iklim değişikliği ile yeni hastalıklar oluşabilir ya da farklı bölgelerdeki bir hastalık başka bölgelerde kendini gösterebilir.
-Canlı türlerinde yok oluş
Sıcaklık artışı birçok ekosistemi etkileyecek bir etmendir. 2050'ye kadar 1 milyon canlı türünün YOK OLMASI muhtemel dahilindedir.

-Savaşlar
Susuzluk, kuraklık, çölleşme, açlık ve hastalıkların o kadar bunalttığı devreler olacak ki ülkeler verimli topraklar için, su için ve yaşamak için diğer ülkelerle savaşlar bile yapacaklardır. Pentagon'un hatırlarsanız birkaç yıl önceki raporunda 2020 yılından sonra nükleer dahil tüm savaş yöntemlerinin denenebileceği yer almaktadır. Hatta Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu'na göre bir ülke içindeki şehirlerin birbirlerine düşme olasılıkları var. Örneğin İstanbul su ihtiyacının büyük çoğunluğunu çevre illerden karşılıyor ve hala hızla büyümektedir. Nitekim su ihtiyacının artmasına rağmen bu ihtiyacı karşılamayacaklar öte yandan diğer şehirlerde de bu şekilde su sıkıntısı yaşadığından su paylaşılamayacak.

Sonuç
İklim değişikliği sürecinde insanlar öyle bir noktaya gelebilirler ki yamyamlığa bile başlayabilirler.. Ki geçmişte günümüzden 2200 yıl önce Mısır'ta Nil nehrinin çevresinde bu olaylar yaşanmıştır.. İnsanlar cesetleri dahi yemişlerdir yaşamak için.. Ve günümüze geldiğimizde insanlık atmosfere hızla karbondioksiti salıyor ve süreç daha hızlı bir şekilde ilerliyor.. Yaşanılacak bir dünya için yaşamak istiyorsanız lütfen kulak verin.. Lütfen başta israf olmak üzere iklim değişiminin daha da hızlı olmasını sağlayacak etkinliklerden vazgeçin..



Ziyaretci 18 Aralık 2008 18:11

Buzulların erimesi dünyamızı nasıl etkiler?
 
"Buzulların erimesi dünyamızı nasıl etkiler...


Misafir 18 Aralık 2008 19:12

Küresel Isınma ve İklim Değişikliği - MsXLabs


Ziyaretçi 22 Aralık 2008 18:39

Buzulların erimesi
 
BUZULLARIN ERİMESİNİN DÜNYAMIZA ETKİLERİ


Keten Prenses 22 Aralık 2008 20:47

Alıntı:

Keten Prenses adlı kullanıcıdan alıntı (Mesaj 1247233)
İklim Değişikliği

Son 25-30 yıldır meydana gelen küresel sıcaklığın artışı,şiddetli fırtınaların oluşması, kışların ılık ya da çok sert geçmesi, buzdağlarının erimesi, bazı canlı türlerinin yok olmaya başlaması gibi olağanüstü çevresel olayların baş göstermesi bilim adamlarının dikkatini çekmiş ve bu konuda kongreler,toplantılar yapılarak en azından bir fikir birliği sağlanıldı. Bu da İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ çoğu bilim adamı artık Dünyamızın ikliminin değişeceğinden hem fikir hatta Mikdat Kadıoğlu gibi önemli bilim adamımız bunun dönemsel süreç olduğunu zaman içerisinde geçmişte 100-150 yıllık veya daha fazla süren iklim üzerinde değişikliklerin yaşandığını ancak bu kısa zamanlı değişimlerin bölgesel olduğuna dikkat çekiyor.

İklim değişikliğine gelince bu veya önümüzdeki yüzyıl içerisinde küresel bir iklim değişikliği veya farklılaşması gibi bir anlam çıkmaktadır. Bahsedilen küresel bir değişiklik, küresel bir olgu bu yüzden önemi büyük; bu yüzden hayati.. Peki değişecek olan iklim nedir? İklim belli bir bölge üzerinde atmosferik olayların zaman içinde karakteristik bir hal almasıdır. Bu zaman ise bir insan ömründen daha fazlasıdır. İklim başka bir deyişle canlı türlerinin uyum sağladığı ortam koşullarıdır ya da insanlar için yarın ne giyeceğini, balıkçılar için balığa çıkma mevsimini,çiftçiler için tarımsal faaliyetlerini düzenlemesini etkileyen olgudur iklim ve bunlar daha da çoğaltılabilinir. Örneğin Tundra ikliminde yaşayan canlılar soğuk,buzul ortamına uyum sağlamışlardır. Yaşam standartları yıl boyunca en fazla +10 santigrat ki bunun 13 bile olması onların yaşadığı buzulların erimesine kalın kürkleri içinde sıcaktan ölüme bile gidebilirler ki soy tükenmesine kadar gidebilir.İklimin önemi esasen burasıdır canlılığın devamı için gerekli olan karakteristik uyum iklime bağlanmıştır.Çoğu canlı iklime uyum sağlayabilmek için adaptasyonlar belki de modifikasyonlar geçirebilir. Ancak uzun bir süreç sonra uyum sağlamaları söz konusu.Ancak burada bu tür bir değişikliğe direnci zayıf canlılar hiçbir zaman şanslı olamamışlardır. İklim değişikliği bir felakettir, acı bir senaryodur.

Geçmişten Günümüze İklim Değişikliği
Bilim adamlarının yaptığı araştırmalar sonucunda dünyamızda kabuk değiştirir gibi iklimsel olarak zaman zaman değişimler yaşanmış ve bu araştırmalar neticesinde yerkürenin dönemsel olarak ısınıp soğuduğu da tespit edilmiş.İşin bu yanında büyük bir sorun var şu an soğuma döneminde olmamız gerekirken dünyamız bir anda ısınma moduna girmiş. Bu sorunun sebebi de insan (!) daha sonra bahsedeceğim sera gazı salınımı buna etki yapmaktadır. Uzun dönemli değişimlerde 10 milyon, 100 milyon gibi ifadeler kullanıldığı gibi 150 yıl gibi kısa dönemli değişimler de yaşanmış dünyamızda. Araştırmalarda 4 büyük buzul çağı ve son iki milyon içerisinde ise küçük çaplı 20 buzul çağı saptanmış.

İklim Değişikliği ve Sera Etkisi
20.yy'da gezegenizimizin ortalama sıcaklığı 0,3-0,6 santigrat artmış. Gelecek 40 yıl içindeki her 10 yılda sıcaklığın 0,1 santigrattan daha fazla artarak oluşan bir küresel ısınma sözkonusu. Ve kimilerimizin aklına sera etkisi gelir.
Yerkürenin ısıl dengesini sağlayan önemli faktörlerden biridir sera etkisi dediğimiz sistem. Öncelikle sera etkisini tanıyalım. Güneş'ten yeryüzüne gelen ışınlar yeryüzünü ve atmosferi ısıtır. Bu sırada gelen ışınların %25 i geri yansır çeşitli nedenlerden. Bu yansıma sırasında ışınların bir bölümü atmosferde bulunan sera gazları dediğimiz CO2, Metan, Su buharı gibi gazlar tarafından soğurulur. Soğrulan bu ışınlar atmosferin alt katmanında kalarak buranın ısınmasına yol açar. Bu sistematik bir şekilde devam ederek atmosferde gerçekleşmektedir. Sera etkisi sayesindedir ki canlılık faaliyetlerimizi hala sürdürüyoruz. Eğer ki bu sera gazları olmasaydı yerküre ortalama sıcaklığı +14-15 santigrat değil -18 santigrat olurdu. Ki bu ortalama değer olduğuna göre canlılık faaliyetlerimizi sürdürmemiz çok zor olurdu. Böyle önemli bir sistemdeki sera gazlarında değişiklik en doğal haliyle iklimimizi etkiler çünkü iklimi belirleyen en büyük faktör sıcaklıktır. Sera gazlarındaki artış daha çok soğurmayı emmeyi sağlar sonucunda ortam ısınır.. Isınınca birçok felaketler dizisi meydana gelir. Sera etkisi denilen bu sistemin yerküremiz ve bizim için çok önemli olsa da sera gazlarının oranlarının artması tüm canlılar için çok tehliklidir.


İklim Değişikliğinin Sebepleri

İklim sıcaklık,yağış, basınç, rüzgar gibi atmosfer olaylarının uzun yıllar sonunda oluşturduğu bir karakterdir. İklimi oluşturan en büyük faktörlerden biri olan sıcaklığın küresel artışı direkt iklimi etkileyecektir ki etkilemektedir. Değişimin sebebi sıcaklıktır demek belki de kolaylık olur ama görünen köy kılavuz istemez. Bunun doğal bir süreç olduğu kanısında olanlar da var ancak az önce bahsettiğim gibi şimdi soğuma döneminde olmamız gerekirdi.

Neden Isınıyoruz?
Isınmanın sebebi sera gazlarının gereğinden fazla atmosfere salınarak daha fazla ısının atmosferde tutulmasıdır. Sera gazları neden artıyor? Endüstri yani insan. Sanayi devrimi (1800'lü yıllar)'nden sonra binlerce fabrika kuruldu,yeni teknolojiler icat edildi,bilinçsizce fosil yakıtlar tüketildi ve sonuç şu an dünya sıcaktan pişiyor,kışlar ise bellli değil bir sert bir ılık.. Tüm bu hareketlenmelerin, devrimlerin ve sanayinin atığı sera gazları her geçen gün bilinçsizce atmosfere salındı. Neticede sanayi gelişti atık arttı, ormanlar yakıldı, atom bombaları, savaşlar derken insanlık kendini kendi ürettiği bataklıkta buldu.

-Isınmaya yol açan sera gazlarının artış sebepleri
Sera gazları dediğimiz CO2, metan,su buharı,azotoksit, kloroflorokarbon ve ozon neden bir artış içindeler? Aslında hepsinin bir artış ivmesi yakaladığını söyleyemeyiz. En çok salınanı karbondioksit ancak en risklisi metan ve kloroflorokarbondur. Metan, bir karbondioksitten 21 kat, azotoksitten de 270 kat daha fazla ısı soğurma kapasitesine sahip. Düşünün taşıt araçlarımızda karbondioksit yerine metan gazının çıktığını; heralde dünya venüs kadar sıcak ve yaşanılmaz olurdu.

Karbondioksitin neden artış gösterdiğine gelince: Kimyasal olarak olayı ele aldığımızda yanma reaksiyonları sonucu atmosfere ya da ortama karbondioksit gazı salınır. Aşağıdaki grafik ele alındığında 18. yy. ortalarından itibaren karbondioksitte hızla bir değişimin bir artışın olduğu görülmektedir.
Peki ne oldu 18.yy da?
Sanayi devrimi ile daha çok makineleşme, fabrikalaşma ve sonucunda daha çok karbondioksit. Bir de böyle bir devrimin arkasından çıkan birinci ve ikinci dünya savaşları ki ikincisinde atom bombası patlatılmıştı.. Savaşlar ve gelişen sanayiler karbondioksitin inanılmaz bir şekilde artmasına sebep olmuşlardır. Bugünlerde hala bu artış devam etmekte.. Sanayi boyutundan sonra orman yangınları hatta yanardağ faaliyetleri bu artışa tuz ve biber olmuştur.. Şu an tadından yenilemez durumdadır. Aşağıdaki grafiktede karbondioksitin 100 yıllık geçmişi ifade edilmektedir. Görüldüğü üzere 1800'lü yıllardan sonra karbondioksitin hızla arttığı belirlenmiştir.

Metanın atmosfere bırakılması ise normal süreçte telvhit gibi böceklerden ya da çiftlik hayvanları dediğimiz inek gibi havanların geğirme gibi sindirim sonucu oluşan durumlarda atmosfere salınmaktaydı. Bunların dışında bataklıklar gibi bölgelerde de salınımlar olmaktaydı. Ancak bu sürecin üzerine kömür, petrol, doğalgaz gibi fosil yakıtların çıkarılması ve taşınması sırasında atmosfere karışan metan bir hayli etki etmektedir.
Su buharı ise sera gazlarının %75 ini sağlamaktadır ve ana kaynağı okyanus ve denizlerdeki buharlaşmalardır.
Kloroflorokarbon (CFC), karbondioksitten 15.000 kat daha fazla ısı tutma kapasitesine sahip olan bu gaz atmosferimizde büyük oranlarda bulunmadığından ısınmaya önemli derecde bir katkısı yoktur. Ancak herhangi bir düzensiz artışı sonucunda ani bir iklim değişikliğine de yol açabilecek güce sahiptir. Azotoksit ise topraktaki tarımsal işlemler sırasında çıkmaktadır atmosfere.

Isınma Sürecinde Oluşacak Tahmini Olaylar ve Sonuçları
İklimin değişmesine sebep olan ısınma, birçok dengenin bozulmasına ve bazı olayların meydana gelmesine neden olacaktır. Bu olaylar son bulduğunda ise iklimimiz tamamen değişmiş olabilir.
-Buzulların erimesi sonucu açığa çıkan metan
Son bir yıl içerisinde iklim değişikliği hakkında takip ettiğim haberlerde eriyen buzulların içinde büyük oranlarda metan gazı bulunduğuna işaret ediliyordu. Bu da iklim değişikliği senaryolarında değişimin daha önce olacağına işarettir. Çünkü bilindiği üzere küresel ısınma nedeniyle buzullar hızla erimekte. Eriyen buzullardan açığa çıkan metan da atmosferin daha da hızla ısınmasına sebep olur.

-Buzulların erimsiyle deniz su seviyesinin yükselmesi
Son çalışmalar sonucunda önümüzdeki yüzyıl içinde 48 ila 60 cm arasında su seviyesinin artması bekleniyor. Örneğin yapılan birtakım hesaplar sonunda 50 cm'lik artışın Miami'deki sokakların sular altında kalmasına sebep olacak.Bunun dışında bu türden artış ülkemizdeki kıyı yerleşim birimlerinin yaşanılmayacak duruma gelmesine sebep olacaktır.

-Buzuların erimesiyle saf suyun tuzlu suyla karışması
Dünya üzerindeki küresel iklimi koruyan temellerden biri de okyanus akıntılarıdır. Okyanus akıntıları sayesinde İngiltere, Norveç gibi soğuk ülkelerde insanlık hala yaşamaktadır. Eğer ki o akıntının biraz yavaşlaması ya da hızında herhangi bir değişme olması akıntının yok olmasına sebep olarak olan dengenin bozulmasına yol açarak yaşama kaynağı olduğu bölgelerde büyük yıkımlara sebep olabilir. Teorilere göre akıntının yaşaması için tuzluluk oranı doğrudan etkilidir. Ayrıca tuzluluk oranının azalması yıldırım gibi olayların daha da artmasına sebep olacaktır. Bilindiği üzere deniz ve okyanuslar meterorolojik hava temizleyicileridir.

-Ani seller beklenmedik meteorolojik olaylar
Dünyamızdaki düzen bozulma sürecine girdiğinden beri doğa buna düzensizliklerle cevap vererek doğal dengenin yeniden dengeye ulaşmasını sağlamaktadır. Bu süreçte beklenmedik olaylar yaşanılmaktadır. Uzun süreli yağışlar, çok güçlü kasırgalar, fırtına ve kasırgaların sık görülmesi, bu olayların görülme dönemlerinde farklılıklar. Tabii bunların tam tersi de oluşabilir. Yağışların ortalamalardan daha az görülmesi, sıcaklıkların ortalamalarının daha üstünde olması. Çoğaltılabilir bu örnekler. Beklenmeyen ya da çoğalan bu tür meteorolojik olaylar insanların ölümüne, göçlerine, maddi ve manevi zararlara yol açmaktadır.

-Kuraklık
Kuraklık dünyanın hemen hemen her yerinde kendini göstermeye başladı. Özellikle tarım faaliyetlerinin olduğu yerleşimlerde kuraklığın olumsuz etkisi maddi açıdan kendini epey bir göstermektedir. Kuraklık toprağın verimsizleşmesini sağlayarak üretimin neredeyse sıfıra yaklaşmasını ve geçim kaynağını tarım ile sağlayan nufüsün büyük şehirlere göçünü bir hayli artıracaktır. Bu da şehirlerde; işsizliği artıracak, sosyal sınıflar oluşturabilecek, kişileri suçlara yöneltebilecek, azalan üretim sıfırlanacak, temel besinlerin ve tarım ürünlerinin fiyatları çok yüksek olacak.
-Göç
Tahminlerimize göre zaten başlamış olan göçün 10 yıl sonra şimdiki göçden %10-15 lik bir artış göstereceği, 25-30 yıl sonra ise sosyal bir kaos bile yaşanabilir; kuraklık,hastalıklar, açlık, yaşam standartlarının düşmesi yüzünden. Esasen belki de 50-60 yıl sonra insanlar doğa ile yaşam mücadelesi verebilirler.

-Hastalıklar
Sıcaklık değişimi ve beliren iklim değişikliği ile yeni hastalıklar oluşabilir ya da farklı bölgelerdeki bir hastalık başka bölgelerde kendini gösterebilir.
-Canlı türlerinde yok oluş
Sıcaklık artışı birçok ekosistemi etkileyecek bir etmendir. 2050'ye kadar 1 milyon canlı türünün YOK OLMASI muhtemel dahilindedir.

-Savaşlar
Susuzluk, kuraklık, çölleşme, açlık ve hastalıkların o kadar bunalttığı devreler olacak ki ülkeler verimli topraklar için, su için ve yaşamak için diğer ülkelerle savaşlar bile yapacaklardır. Pentagon'un hatırlarsanız birkaç yıl önceki raporunda 2020 yılından sonra nükleer dahil tüm savaş yöntemlerinin denenebileceği yer almaktadır. Hatta Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu'na göre bir ülke içindeki şehirlerin birbirlerine düşme olasılıkları var. Örneğin İstanbul su ihtiyacının büyük çoğunluğunu çevre illerden karşılıyor ve hala hızla büyümektedir. Nitekim su ihtiyacının artmasına rağmen bu ihtiyacı karşılamayacaklar öte yandan diğer şehirlerde de bu şekilde su sıkıntısı yaşadığından su paylaşılamayacak.

Sonuç
İklim değişikliği sürecinde insanlar öyle bir noktaya gelebilirler ki yamyamlığa bile başlayabilirler.. Ki geçmişte günümüzden 2200 yıl önce Mısır'ta Nil nehrinin çevresinde bu olaylar yaşanmıştır.. İnsanlar cesetleri dahi yemişlerdir yaşamak için.. Ve günümüze geldiğimizde insanlık atmosfere hızla karbondioksiti salıyor ve süreç daha hızlı bir şekilde ilerliyor.. Yaşanılacak bir dünya için yaşamak istiyorsanız lütfen kulak verin.. Lütfen başta israf olmak üzere iklim değişiminin daha da hızlı olmasını sağlayacak etkinliklerden vazgeçin..

- Alıntıdır / Gökhan ATMACA

..


eda 22 Aralık 2008 20:59

Buzulların erimesi dünyamızdaki etkileri
 
Buzulların erimesi dünyamızdaki etkileri nelerdir acele gönderin


yokkk 2 Ocak 2009 15:54

ya lütfen cvp verin.madem bilmiyodun neden bu siteyi açtın.Bu benim performas ödevim.cumaya kadar cvp gelmesse bu siteyi engellerim bi daha giremessiniz


Misafir 2 Ocak 2009 16:00

Alıntı:

yokkk adlı kullanıcıdan alıntı (Mesaj 1275638)
ya lütfen cvp verin.madem bilmiyodun neden bu siteyi açtın.Bu benim performas ödevim.cumaya kadar cvp gelmesse bu siteyi engellerim bi daha giremessiniz

Yukarıda cevap verilmiş.
Ayrıca sizin performans ödevinize hiçbir şekilde yardım etme ya da aslında sizin yerinize yapmak gibi bir yükümlülüğümüz yok.
Şikayet ederek asıl kendinizi zor duruma sokarsınız ki bundan sonraki performans ödevlerinize öğretmenleriniz nasıl bakarlar, bilemiyorum.
Ödev sitesi olmadığımızı da anımsatmak isterim.

Saygılar


blade 8 Ocak 2009 15:16

buzulların erimesi
 
buzulların erimesinin dünyamıza etkileri


muhoni 4 Nisan 2009 11:04

Buzulların erimesinin tehlikeleri nelerdir?
 
buzulların erimesinin tehlikeleri


Hi-LaL 4 Nisan 2009 11:33

Daha detaylı bilgi için lütfen tıklayınız >>> Buzul ve Buzullaşma ve Küresel Isınma Nedir? Küresel Isınma Hakkında


Misafir 17 Kasım 2009 18:04

buzulların erimesi sonucu neler olur maddeler halinde kısa cevaplı


Misafir 17 Kasım 2009 18:08

buzulların erimesi
 
buzulların erimesiyle neler olur maddeler halinde kısa cevaplı


Misafir 21 Kasım 2009 10:03

BİRİ KOMPOZİZYON OLARAK YOLAYABİLİR Mİ ACABA


Misafir 30 Kasım 2009 10:57

buzalrın erimesinin dünyamıza etkiler nelerdir


Misafir 1 Aralık 2009 13:22

dunyamızın sıcaklıgı artıyor buna baglı olarak kutuplardaki buzul miktarı azalıyor buzulların erimesinin dünya üzerinde yaratacıgı sonuçlar neler olabilir


Misafir 1 Aralık 2009 22:07

dünyanın buzlarla kaplı bölgelerindeki çok küçük ölçekte bir erime bile önemlidir


Misafir 1 Aralık 2009 22:20

ya valla benim de ödev bu şansa bak kaç kişin ödeviymiş


Daisy-BT 1 Aralık 2009 23:12

Alıntı:

Misafir adlı kullanıcıdan alıntı (Mesaj 1570022)
buzulların erimesi sonucu neler olur maddeler halinde kısa cevaplı

Alıntı:

Misafir adlı kullanıcıdan alıntı (Mesaj 1570030)
buzulların erimesiyle neler olur maddeler halinde kısa cevaplı

Alıntı:

Misafir adlı kullanıcıdan alıntı (Mesaj 1574491)
BİRİ KOMPOZİZYON OLARAK YOLAYABİLİR Mİ ACABA

Alıntı:

Misafir adlı kullanıcıdan alıntı (Mesaj 1582857)
buzalrın erimesinin dünyamıza etkiler nelerdir

Alıntı:

Misafir adlı kullanıcıdan alıntı (Mesaj 1584398)
dunyamızın sıcaklıgı artıyor buna baglı olarak kutuplardaki buzul miktarı azalıyor buzulların erimesinin dünya üzerinde yaratacıgı sonuçlar neler olabilir

Alıntı:

Misafir adlı kullanıcıdan alıntı (Mesaj 1585881)
dünyanın buzlarla kaplı bölgelerindeki çok küçük ölçekte bir erime bile önemlidir

Alıntı:

Misafir adlı kullanıcıdan alıntı (Mesaj 1585914)
ya valla benim de ödev bu şansa bak kaç kişin ödeviymiş



Buzulların erimesi konusu, küresel ısınma ile doğrudan bağıntılıdır.
Küresel ısınma, insan tarafından atmosfere verilen gazların sera etkisi yaratması sonucunda, dünya atmosferi ve okyanusların ortalama sıcaklıklarında belirlenen artışa verilen isimdir.

İklim sistemi içsel ve insani etkiler, güneş hareketleri ve sera gazları, vb. nedenlerden etkilenmektedir. İklimbilimciler (klimatolog) küresel ısınma konusunda hemfikirdirler.
Bu değişimin detaylı nedenleri açık bir araştırma alanıdır ama bilimsel çoğunluk sera gazlarının son zamanlardaki sıcaklık artışının başlıca nedeni olduğunu belirtmektedir.
Atmosferdeki karbondioksit (CO2) ve metan (CH4) oranlarındaki artış dünya yüzeyinin sıcaklığını yükseltmektedir. CO2 oranındaki artış dünyanın yüzeyini ısıtmakta ve kutuplara yakın buzların erimesine yol açmaktadır. Buzlar eridikçe yerlerini kara veya sular almaktadır. Kara ve suların buza oranla daha az yansıtıcı olması güneş ışınımı emilimini arttırmakta ve dolayısıyla buzullarda daha fazla erimeye yol açmaktadır.

Konu ile ilgili Birleşmiş Milletler Raporu:
Fransa'nın başkenti Paris'te açıklanmıştır. Raporda küresel sıcaklık artışının olası etkileri aşağıdaki biçimde özetlenmektedir.

  • +2 derece: Su sıkıntısı başlayacak
Kuzey Amerika'da kum fırtınaları tarımı yok edecek. Deniz seviyeleri yükselecek. Peru'da 10 milyon kişi su sıkıntısı çekecek. Mercan kayalıkları yok olacak. Gezegendeki canlı türlerinin yüzde 30'u yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalacak.
  • + 5 derece: Denizler 5 m. yükselecek
Deniz seviyesi ortalaması 70 metre olacak. Dünyanın yiyecek stokları tükenecek.
  • + 6 derece: Göçler başlayacak
Yüz milyonlarca insan uygun iklim koşullarında yaşamak umuduyla göç yollarına düşecek.

Küresel ısınma yüzünden erimeye başlayan buzullar bu güne kadar geçilmez sanılan deniz yollarını ve kara parçalarını ulaşıma ve erişime açmaktadır.

Eriyen buzlar yüzünden Batı Avrupa, Doğu Asya ve Kuzey Amerika limanları yaklaşık 5000 ile 15 000 km kadar birbirlerine yaklaşacaktır.

Konu ile ilgili bir haber: (22 Ocak 2009)

Wilkins Buz Kütlesi’nin 1950’li yıllarda neredeyse 100 kilometre genişlikte olan bağlantı noktası, günümüzde 500 metre genişliğe kadar erimiş durumda. British Antarctic Survey (BAS) araştırmacılarından David Vaughan, oluşan görüntünün bir kum saati şeklinde olduğunu belirtiyor.

Binlerce kilometrekarelik düz bir alana sahip olan buz parçası Antarktik Yarımadasından 20 metre dışarı çıktığı belirtiliyor. Buzulu yarımadaya bağlayan bölümün en son ölçümde 40 kilometre olduğunu belirten araştırmacılar, günümüzde bu alanın 500 metre gibi küçük bir alan olduğunu belirtiyor.

Buzulun her an ana karadan koparak denizdeki yolculuğuna çıkabileceğini ifade eden Dr. Vaughan, bir zamanlar 16 bin kilometrekare alan kaplayan buzul parçasının günümüzde üçte birlik alanını kaybetmiş olduğunu söylüyor.

Geçtiğimiz 50 yıl boyunca, toplamda dokuz devasa buz kütlesinin yarımadadan koptuğunu söyleyen araştırmacılar, bu parçaların denizde hızla eriyerek yok olduklarını belirtiyor. Bugüne kadar toplamda 25 bin kilometrekarelik buzul kütlesi Antarktika Yarımadası’ndan koparak, haritaların büyük ölçüde değişmesine neden oldu. (NTV-MSNBC)


Misafir 2 Aralık 2009 13:20

kompozisyon yazcam göndersenize yaa arkadaşlar


Daisy-BT 2 Aralık 2009 13:44

Alıntı:

Misafir adlı kullanıcıdan alıntı (Mesaj 1586406)
kompozisyon yazcam göndersenize yaa arkadaşlar


Alttaki mesajdan yararlanabilirsiniz.


Alıntı:

Daisy-BT adlı kullanıcıdan alıntı (Mesaj 1585985)


Buzulların erimesi konusu, küresel ısınma ile doğrudan bağıntılıdır.
Küresel ısınma, insan tarafından atmosfere verilen gazların sera etkisi yaratması sonucunda, dünya atmosferi ve okyanusların ortalama sıcaklıklarında belirlenen artışa verilen isimdir.

İklim sistemi içsel ve insani etkiler, güneş hareketleri ve sera gazları, vb. nedenlerden etkilenmektedir. İklimbilimciler (klimatolog) küresel ısınma konusunda hemfikirdirler.
Bu değişimin detaylı nedenleri açık bir araştırma alanıdır ama bilimsel çoğunluk sera gazlarının son zamanlardaki sıcaklık artışının başlıca nedeni olduğunu belirtmektedir.
Atmosferdeki karbondioksit (CO2) ve metan (CH4) oranlarındaki artış dünya yüzeyinin sıcaklığını yükseltmektedir. CO2 oranındaki artış dünyanın yüzeyini ısıtmakta ve kutuplara yakın buzların erimesine yol açmaktadır. Buzlar eridikçe yerlerini kara veya sular almaktadır. Kara ve suların buza oranla daha az yansıtıcı olması güneş ışınımı emilimini arttırmakta ve dolayısıyla buzullarda daha fazla erimeye yol açmaktadır.

Konu ile ilgili Birleşmiş Milletler Raporu:
Fransa'nın başkenti Paris'te açıklanmıştır. Raporda küresel sıcaklık artışının olası etkileri aşağıdaki biçimde özetlenmektedir.

  • +2 derece: Su sıkıntısı başlayacak
Kuzey Amerika'da kum fırtınaları tarımı yok edecek. Deniz seviyeleri yükselecek. Peru'da 10 milyon kişi su sıkıntısı çekecek. Mercan kayalıkları yok olacak. Gezegendeki canlı türlerinin yüzde 30'u yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalacak.
  • + 5 derece: Denizler 5 m. yükselecek
Deniz seviyesi ortalaması 70 metre olacak. Dünyanın yiyecek stokları tükenecek.
  • + 6 derece: Göçler başlayacak
Yüz milyonlarca insan uygun iklim koşullarında yaşamak umuduyla göç yollarına düşecek.

Küresel ısınma yüzünden erimeye başlayan buzullar bu güne kadar geçilmez sanılan deniz yollarını ve kara parçalarını ulaşıma ve erişime açmaktadır.

Eriyen buzlar yüzünden Batı Avrupa, Doğu Asya ve Kuzey Amerika limanları yaklaşık 5000 ile 15 000 km kadar birbirlerine yaklaşacaktır.

Konu ile ilgili bir haber: (22 Ocak 2009)

Wilkins Buz Kütlesi’nin 1950’li yıllarda neredeyse 100 kilometre genişlikte olan bağlantı noktası, günümüzde 500 metre genişliğe kadar erimiş durumda. British Antarctic Survey (BAS) araştırmacılarından David Vaughan, oluşan görüntünün bir kum saati şeklinde olduğunu belirtiyor.

Binlerce kilometrekarelik düz bir alana sahip olan buz parçası Antarktik Yarımadasından 20 metre dışarı çıktığı belirtiliyor. Buzulu yarımadaya bağlayan bölümün en son ölçümde 40 kilometre olduğunu belirten araştırmacılar, günümüzde bu alanın 500 metre gibi küçük bir alan olduğunu belirtiyor.

Buzulun her an ana karadan koparak denizdeki yolculuğuna çıkabileceğini ifade eden Dr. Vaughan, bir zamanlar 16 bin kilometrekare alan kaplayan buzul parçasının günümüzde üçte birlik alanını kaybetmiş olduğunu söylüyor.

Geçtiğimiz 50 yıl boyunca, toplamda dokuz devasa buz kütlesinin yarımadadan koptuğunu söyleyen araştırmacılar, bu parçaların denizde hızla eriyerek yok olduklarını belirtiyor. Bugüne kadar toplamda 25 bin kilometrekarelik buzul kütlesi Antarktika Yarımadası’ndan koparak, haritaların büyük ölçüde değişmesine neden oldu. (NTV-MSNBC)



Misafir 2 Aralık 2009 14:41

buzların erimesinin
 
buzların erimesinin dünyamıza etkileri nelerdir?


fadedliver 2 Aralık 2009 14:49

Alıntı:

Misafir adlı kullanıcıdan alıntı (Mesaj 1586633)
buzların erimesinin dünyamıza etkileri nelerdir?

İnceleyiniz
Küresel Isınma ve İklim Değişikliği - MsXLabs


Misafir 3 Aralık 2009 22:16

buzulların erimesinin dünyamızda etkileri
 
buzulların erimesinin dünyamıza etkileri nelerdir


Misafir 3 Aralık 2009 22:16

buzulların erimesinin dünyamızda etkileri
 
buzulların erimesinin dünyamıza etkileri nelerdir


Daisy-BT 5 Aralık 2009 16:14

Alıntı:

Misafir adlı kullanıcıdan alıntı (Mesaj 1589316)
buzulların erimesinin dünyamıza etkileri nelerdir

Alıntı:

Misafir adlı kullanıcıdan alıntı (Mesaj 1589317)
buzulların erimesinin dünyamıza etkileri nelerdir


Buzulların erimesi konusu, küresel ısınma ile doğrudan bağıntılıdır.
Küresel ısınma, insan tarafından atmosfere verilen gazların sera etkisi yaratması sonucunda, dünya atmosferi ve okyanusların ortalama sıcaklıklarında belirlenen artışa verilen isimdir.

İklim sistemi içsel ve insani etkiler, güneş hareketleri ve sera gazları, vb. nedenlerden etkilenmektedir. İklimbilimciler (klimatolog) küresel ısınma konusunda hemfikirdirler.
Bu değişimin detaylı nedenleri açık bir araştırma alanıdır ama bilimsel çoğunluk sera gazlarının son zamanlardaki sıcaklık artışının başlıca nedeni olduğunu belirtmektedir.
Atmosferdeki karbondioksit (CO2) ve metan (CH4) oranlarındaki artış dünya yüzeyinin sıcaklığını yükseltmektedir. CO2 oranındaki artış dünyanın yüzeyini ısıtmakta ve kutuplara yakın buzların erimesine yol açmaktadır. Buzlar eridikçe yerlerini kara veya sular almaktadır. Kara ve suların buza oranla daha az yansıtıcı olması güneş ışınımı emilimini arttırmakta ve dolayısıyla buzullarda daha fazla erimeye yol açmaktadır.

Konu ile ilgili Birleşmiş Milletler Raporu:
Fransa'nın başkenti Paris'te açıklanmıştır. Raporda küresel sıcaklık artışının olası etkileri aşağıdaki biçimde özetlenmektedir.

  • +2 derece: Su sıkıntısı başlayacak
Kuzey Amerika'da kum fırtınaları tarımı yok edecek. Deniz seviyeleri yükselecek. Peru'da 10 milyon kişi su sıkıntısı çekecek. Mercan kayalıkları yok olacak. Gezegendeki canlı türlerinin yüzde 30'u yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalacak.
  • + 5 derece: Denizler 5 m. yükselecek
Deniz seviyesi ortalaması 70 metre olacak. Dünyanın yiyecek stokları tükenecek.
  • + 6 derece: Göçler başlayacak
Yüz milyonlarca insan uygun iklim koşullarında yaşamak umuduyla göç yollarına düşecek.

Küresel ısınma yüzünden erimeye başlayan buzullar bu güne kadar geçilmez sanılan deniz yollarını ve kara parçalarını ulaşıma ve erişime açmaktadır.

Eriyen buzlar yüzünden Batı Avrupa, Doğu Asya ve Kuzey Amerika limanları yaklaşık 5000 ile 15 000 km kadar birbirlerine yaklaşacaktır.

Konu ile ilgili bir haber: (22 Ocak 2009)

Wilkins Buz Kütlesi’nin 1950’li yıllarda neredeyse 100 kilometre genişlikte olan bağlantı noktası, günümüzde 500 metre genişliğe kadar erimiş durumda. British Antarctic Survey (BAS) araştırmacılarından David Vaughan, oluşan görüntünün bir kum saati şeklinde olduğunu belirtiyor.

Binlerce kilometrekarelik düz bir alana sahip olan buz parçası Antarktik Yarımadasından 20 metre dışarı çıktığı belirtiliyor. Buzulu yarımadaya bağlayan bölümün en son ölçümde 40 kilometre olduğunu belirten araştırmacılar, günümüzde bu alanın 500 metre gibi küçük bir alan olduğunu belirtiyor.

Buzulun her an ana karadan koparak denizdeki yolculuğuna çıkabileceğini ifade eden Dr. Vaughan, bir zamanlar 16 bin kilometrekare alan kaplayan buzul parçasının günümüzde üçte birlik alanını kaybetmiş olduğunu söylüyor.

Geçtiğimiz 50 yıl boyunca, toplamda dokuz devasa buz kütlesinin yarımadadan koptuğunu söyleyen araştırmacılar, bu parçaların denizde hızla eriyerek yok olduklarını belirtiyor. Bugüne kadar toplamda 25 bin kilometrekarelik buzul kütlesi Antarktika Yarımadası’ndan koparak, haritaların büyük ölçüde değişmesine neden oldu. (NTV-MSNBC)


Misafir 5 Aralık 2009 16:14

Alıntı:

buzullarin erimesinin etkileri
buzullar eriyerek bulunduğu su tabakasına düşler.Kütlesi ve hacmi sayesinde bulunduğu ortamda sel yada başka bir su taşması olayı gerçekleştirebilir


Misafir 7 Aralık 2009 16:24

benimde ödevim buydu hepimizin ödevi aynıymış


Misafir 8 Aralık 2009 22:27

doğa olayları maddeyi nasıl etkiler


Misafir 9 Aralık 2009 16:37

Buzulların
 
buzulların erimesi dünya üzerinde yaratacağı spnuçlar


Misafir 9 Aralık 2009 17:47

yaaa off yarına komozisyon ödevim var ama bir turlu BUZULLARIN ERİMESİNİN DUNYAMIZDA ETKİLERİ NELERDIR bulamıyorum lütfen bulan varsa bu siteye yorum yazsın!!!!.........


Misafir 10 Aralık 2009 16:10

buzulların erimesinin dünyamıza etkileri nelerdir lütfen kompozisyon şeklinde


_KleopatrA_ 10 Aralık 2009 19:03

Buzulların erimesiyle gelen tehlike



http://www.dw-world.de/image/0,,3334584_1,00.jpgGroßansicht des Bildes mit der Bildunterschrift:

Küresel iklim değişikliği buzulların da dengesini bozuyor. Erimeye başlayan buzullar yaşam alanlarını tehdit ediyor. Himalayalar ile ilgili son çalışmalar, tehlikenin boyutlarını gözler önüne seriyor.





Bazıları, Antarktika ve Grönland’dan sonra, Himalayalar’ı, dünyanın üçüncü büyük buzul başlığı olarak adlandırıyor. Aslında “Dünya’nın Çatısı“ hakkında çok az şey biliniyor. Himalayalar'da 16 bin dağ buzulu ve 6 binden fazla buzul gölü var. Uluslararası Entegre Dağ Gelişimi Merkezi (ICIMOD) tarafından Himalayalar’da yapılan yeni iklim araştırmasına göre 200'den fazla buzul gölü, küresel ısınma nedeniyle daha fazla suyla doluyor. Araştırmada yer alan İsveçli coğrafyacı Mats Erikkson, çalışmalarını şöyle anlatıyor:

“BM’nin çevre programıyla işbirliği içerisinde tehlikeli gölleri belirlemek için uydu fotoğraflarını değerlendirdik. Geçici sonuçlara vardık. Yerel olarak tehlikeleri kesin olarak belirleyebilmek için saha çalışmaları yapmamız gerekiyor. Ancak bu çok kolay değil. Buzul gölleri 5 bin metre kadar yükseklikte. Saha çalışması için çok güçlü bir ekibe ihtiyacımız var.”

68 yılda 25 yeni buzul gölü

http://www.dw-world.de/image/0,,1682912_1,00.jpgBildunterschrift: Großansicht des Bildes mit der Bildunterschrift:
Eğer buzullar çözülür ve çekilirse, erime suyu dil ile buzultaşları arasındaki bir cebe akıyor. Ve biriken sular bir göl biçimini alıyor. 1940’tan bu yana Nepal’de 25 yeni buzul gölü meydana geldi. Yeni Himalaya İklim Raporu’na göre bu oluşumlar zaman içinde çoğalıyor. Eriksonn bunun bazı tehlikelere yol açabileceğini söylüyor:

“Bu artış ciddi tehlikelere yol açabilir. Evlerde, yollarda, köprülerde ve aynı zamanda hidroelektrik enerji santrallerinde. Göller çok büyük, bazıları 5 ya da 10 kilometre uzunluğunda. Eğer taşarlarsa, bu bir ışık seline yol açar. Ve 100 kilometre kadar aşağıdaki yerleri etkileyebilir.”

Eriyen buzullar nehirleri besliyor

Himalayalar’da buzullardan eriyen su ve kar alanları Asya’nın en büyük 10 nehrini besliyor. Bunlar arasında şüphesiz İndus, Brahmaputra ve Yangtze de var. Özellikle kurak dönemlerde, yüksek dağlardan gelen akıntı, nehirlerin ulaşım alanı içerisindeki 1 milyar 300 milyon insan için kritik öneme sahip.

Eğer iklim değişimi Himalayalar’daki buzulların daha çok erimesine yol açacaksa, nehir bölgelerindekilerin aslında bu durumdan memnun olmaları gerekir. Çünkü daha fazla akıntı, endüstri ve tarım için daha fazla su anlamına geliyor. Fakat Erikkson durumun görünenden farklı olduğunu söylüyor:

“Sadece buzullar çekilmiyor. Aynı zamanda pek çok kar bölgesi de yok oluyor. Ve günümüzde yağış daha çok yağmur olarak düşüyor kar olarak değil. Bu, Himalayalar’ın artık daha fazla akıntı haznesine sahip olmadığı anlamına geliyor.“

Himalayalar 10 yılda 0.6 derece ısınıyor

Özellikle yaz aylarında hiç yağmurun yağmadığı kurak dönemler, pirinç ve tahıl üretimini zorlaştırıyor ve Himalayalar’daki pek çok hidroelektrik santrali de zorluk yaşıyor. Çünkü çoğu santralin yapay gölü yok, eriyen suların akıntısı aracılığıyla kendi nehirlerini oluşturuyorlar. Günümüzde Himalayalar, 10 yılda 0.6 derece kadar ısınıyor ve bu dünyanın diğer bölgelerine nazaran çok daha güçlü bir artış. Böyle devam ederse ilkbaharda Asya’daki en büyük nehirlerin akıntı miktarı düşecek. Çin Dünya Tarım ve Orman Merkezi Direktörü Biyolog Jianchu Xu ise, çalışmalarını şöyle aktarıyor:

“Çalışmamızın bir diğer önemli özelliği ise uzun dönemli sonuçları ile ilgili. Asya nehirleri şu anda Himalayalar’dan daha çok erimiş su alıyor. Ancak gelecek daha farklı görünüyor. Pek çok küçük buzul yok olacak ve büyükler çekilmeye başlayacak. Yüzyılın yarısından, belki de 2030’dan başlamak üzere pek çok nehrin akıntı miktarı azalacak.”


Volker Mrasek

alıntı


Misafir 13 Aralık 2009 11:08

'' buzulların erimesinin dünyaya etkileri nelerdir?''acil çok acil bunun cevabını öğrenmem lazımm


Misafir 13 Aralık 2009 13:08

arkadaşlar bende aynı konuyu araştırıorum öğretmen araştırma ödevi verdi yardımcı olabilrmisiniz


Misafir 13 Aralık 2009 13:19

Buzulların erimesi konusu, küresel ısınma ile doğrudan bağıntılıdır.
Küresel ısınma, insan tarafından atmosfere verilen gazların sera etkisi yaratması sonucunda, dünya atmosferi ve okyanusların ortalama sıcaklıklarında belirlenen artışa verilen isimdir.

İklim sistemi içsel ve insani etkiler, güneş hareketleri ve sera gazları, vb. nedenlerden etkilenmektedir. İklimbilimciler (klimatolog) küresel ısınma konusunda hemfikirdirler.
Bu değişimin detaylı nedenleri açık bir araştırma alanıdır ama bilimsel çoğunluk sera gazlarının son zamanlardaki sıcaklık artışının başlıca nedeni olduğunu belirtmektedir.
Atmosferdeki karbondioksit (CO2) ve metan (CH4) oranlarındaki artış dünya yüzeyinin sıcaklığını yükseltmektedir. CO2 oranındaki artış dünyanın yüzeyini ısıtmakta ve kutuplara yakın buzların erimesine yol açmaktadır. Buzlar eridikçe yerlerini kara veya sular almaktadır. Kara ve suların buza oranla daha az yansıtıcı olması güneş ışınımı emilimini arttırmakta ve dolayısıyla buzullarda daha fazla erimeye yol açmaktadır.

Konu ile ilgili Birleşmiş Milletler Raporu:
Fransa'nın başkenti Paris'te açıklanmıştır. Raporda küresel sıcaklık artışının olası etkileri aşağıdaki biçimde özetlenmektedir.

+2 derece: Su sıkıntısı başlayacak
Kuzey Amerika'da kum fırtınaları tarımı yok edecek. Deniz seviyeleri yükselecek. Peru'da 10 milyon kişi su sıkıntısı çekecek. Mercan kayalıkları yok olacak. Gezegendeki canlı türlerinin yüzde 30'u yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalacak.

+ 5 derece: Denizler 5 m. yükselecek
Deniz seviyesi ortalaması 70 metre olacak. Dünyanın yiyecek stokları tükenecek.

+ 6 derece: Göçler başlayacak
Yüz milyonlarca insan uygun iklim koşullarında yaşamak umuduyla göç yollarına düşecek.

Küresel ısınma yüzünden erimeye başlayan buzullar bu güne kadar geçilmez sanılan deniz yollarını ve kara parçalarını ulaşıma ve erişime açmaktadır.

Eriyen buzlar yüzünden Batı Avrupa, Doğu Asya ve Kuzey Amerika limanları yaklaşık 5000 ile 15 000 km kadar birbirlerine yaklaşacaktır.

Konu ile ilgili bir haber: (22 Ocak 2009)

Wilkins Buz Kütlesi’nin 1950’li yıllarda neredeyse 100 kilometre genişlikte olan bağlantı noktası, günümüzde 500 metre genişliğe kadar erimiş durumda. British Antarctic Survey (BAS) araştırmacılarından David Vaughan, oluşan görüntünün bir kum saati şeklinde olduğunu belirtiyor.

Binlerce kilometrekarelik düz bir alana sahip olan buz parçası Antarktik Yarımadasından 20 metre dışarı çıktığı belirtiliyor. Buzulu yarımadaya bağlayan bölümün en son ölçümde 40 kilometre olduğunu belirten araştırmacılar, günümüzde bu alanın 500 metre gibi küçük bir alan olduğunu belirtiyor.

Buzulun her an ana karadan koparak denizdeki yolculuğuna çıkabileceğini ifade eden Dr. Vaughan, bir zamanlar 16 bin kilometrekare alan kaplayan buzul parçasının günümüzde üçte birlik alanını kaybetmiş olduğunu söylüyor.

Geçtiğimiz 50 yıl boyunca, toplamda dokuz devasa buz kütlesinin yarımadadan koptuğunu söyleyen araştırmacılar, bu parçaların denizde hızla eriyerek yok olduklarını belirtiyor. Bugüne kadar toplamda 25 bin kilometrekarelik buzul kütlesi Antarktika Yarımadası’ndan koparak, haritaların büyük ölçüde değişmesine neden oldu. (NTV-MSNBC


Misafir 13 Aralık 2009 14:51

buzulların erimesinin sebebini söyleyn


Misafir 14 Aralık 2009 14:00

buzulların dünyamıza olan olumlu ve olumsuz etkileri ile ilgili sloganlar hazırlanıp iki dakika içinde gönderilmesini rica ediyorum



Saat: 14:46
Sayfa 1 / 2

©2005 - 2024, MsXLabs - MaviKaranlık