MsXLabs
Sayfa 1 / 3

MsXLabs (https://www.msxlabs.org/forum/)
-   Soru-Cevap (https://www.msxlabs.org/forum/soru-cevap/)
-   -   Ülkemizdeki maden ve enerji kaynakları nerelerden çıkarılır? (https://www.msxlabs.org/forum/soru-cevap/217742-ulkemizdeki-maden-ve-enerji-kaynaklari-nerelerden-cikarilir.html)

MERVE 16 Aralık 2008 19:57

ülkemizde çıkarılan maden ve enerji kaynakları nerde çıkarılır ? lütfen cevabını yazın


tHeBruTaLiTyOfHeLL 16 Aralık 2008 21:04

MADENCILIK ve ENERJI KAYNAKLARI
A. MADENCILIK
Yerkabugunun farkli derinliklerinden çikarilan, ekonomik deger tasiyan mineral ve elementlere maden denir. Türkiye’de madencilik faaliyetleri 1935 yilinda kurulan M.T.A. ile özel sektör tarafindan yürütülmektedir.
Türkiye’de çikarilan önemli madenler
En zengin demir yataklarimiz, Divrigi (Sivas), Hekimhan ve Hasançelebi (Malatya), Edremit (Balikesir), Dikili ve Torbali (Izmir) ve Simav (Kütahya) çevresinde bulunmaktadir.
Eregli, Karabük ve Iskenderun’da demir - çelik fabrikalari bulunmaktadir.
Bakir: Ülkemizin en zengin madenlerinden biri olan bakir yataklari, çogu kez kursun ve çinko ile birlikte bulunur. En önemli bakir yataklarimiz Karadeniz Bölgesi’nde bulunur. Murgul (Artvin), Küre (Kastamonu), Çayeli (Rize) ve Köprübasi (Giresun) bu bölgedeki baslica yataklardandir. Ayrica Maden (Elazig) ve Ergani (Diyarbakir)'de de bakir yataklari mevcuttur.
Krom: Paslanmayan ve çok sert bir maden oldugundan, madeni esya yapiminda ve kaplamasinda kullanilir.
Krom yataklari alti ana bölgede toplanmistir.
• Fethiye, Köycegiz, Denizli
• Alacakaya (Guleman) (Elazig)
• Bursa, Eskisehir
• Adana, Kayseri, Mersin
• Iskenderun, Kahraman Maras, Islahiye
• Kopdagi (Dogu Anadolu)
Krom madeni Antalya ve Guleman’daki ferro-krom tesislerinde islenmektedir.
Boksit: Alüminyumun hammaddesi olan boksit çok hafif oldugundan uçak sanayiinde, otomobil, ev, elektrik malzemesi yapiminda kullanilir.
Boksit yataklari Seydisehir (Konya), Akseki (Antalya) Islahiye (Gazi Antep) ve Milas (Mugla) civarinda bulunur. Buralarda çikarilan boksit, Seydisehir alüminyum tesislerinde islenmektedir.
Bor Mineralleri: Ülkemiz bor rezervi bakimindan Dünya’nin en zengin yataklarina sahiptir. Bu nedenle, bor madeninin çogu ihraç edilmektedir. Bor madeninden elde edilen boraks ve asit borik nükleer alanda, jet ve roket yakitinda katki maddesi olarak, ayrica sabun, tekstil, cam, kâgit sanayii, vb alanlarda kullanilir.
Bor mineralleri Balikesir, Susurluk, Bigadiç çevresi ile Kütahya, Emet ve Eskisehir çevresinde çikarilir. Çikarilan mineraller Bandirma’daki tesislerde islenir.
Kükürt: Kükürt gübre, kimya ve boya sanayiinde kullanilir. Ayrica kauçugun islenmesinde ve sülfirik asit üretiminde de kullanilir.
Ülkemizde kükürt yataklari Keçiborlu (Isparta) ve Milas (Mugla) çevresinde bulunmaktadir.
Zimpara Tasi: Çesitli kesici, torpüleyici ve silici aletlerin yapiminda kullanilan zimpara tasi yönünden ülkemiz çok zengindir. Tire (Izmir), Manisa, Söke (Aydin), Milas (Mugla) ve Tavas (Denizli) da çikarilir.
Barit: Suda erimeyen bir maden oldugundan boya, deri, kimya, cam ve kauçuk sanayiinde kullanilir. Ülkemiz barit yataklari bakimindan zengin sayilir. Antalya, Mus, Gazi Antep ve Eskisehir çevresinde barit yataklari bulunmaktadir.
Tuz: Türkiye tuz yataklari bakimindan son derece zengindir. Kaya tuzu yataklari üçüncü jeolojik zamanda, kapali göl havzalarinda sularin buharlasmasi ile olusmustur. Son yillarda tuz üretimimiz üç kat artmistir.
Türkiye’deki tuz üretiminin çogu, Tuz Gölü ile Izmir Çamalti tuzlasindan saglanir. Kaya tuzu yataklari, Çankiri, Kars, Igdir ve Nevsehir çevresinde bulunmaktadir.
Civa: Tek sivi madendir. Zirai ilaç yapiminda, kâgit sanayiinde, suni gübre üretiminde ve boya sanayiinde kullanilir. Türkiye’de Sarayönü (Konya), Ödemis (Izmir), Manisa ve Usak çevresinde çikarilmaktadir.
Kursun - Çinko: Genelde kursun ve çinko bir arada bulunur. Ülkemizde Keban (Elazig) ve Kayseri çevresinde kursun-çinko yataklari vardir.
Lületasi: Eskisehir çevresinde çikarilir ve islenir. Süs esyasi yapiminda kullanilir.
Oltutasi: Erzurumun Oltu ilçesinde çikarilir ve islenir. Süs esyasi yapiminda kullanilir.
Fosfat: Gübre hammaddesi olarak kullanilan fosfat ihtiyacimizi karsilamaz. Fas, Tunus ve Cezayir’de yaygin olarak görülür ve daha çok bu ülkelerden ithal edilir. Türkiye’deki en zengin fosfat yataklari Mazidagi (Mardin), Adiyaman, Bingöl ve Bitlis’te bulunmaktadir.
Manganez: Çelige sertlik kazandirmak ve direncini artirmak için kullanilir. Usak, Afyon, Mugla, Adana, Erzincan, Artvin ve Trabzon çevresinde manganez yataklari bulunur. Ihtiyaci karsilamaz. Bu nedenle ithal edilir.
Mermer: Ülkemiz mermer bakimindan zengindir. Afyon, Kütahya, Marmara Adasi, Kirsehir, Tokat ve Izmir çevresinde çikarilir. Yurt disina ihracati yapilir.
Volfram (Tungsten): Çok sert olmasi nedeniyle özel sanayi çeligi olarak kullanilir. Demiryolu, is makineleri, uçak ve gemi yapimi yaninda, ampüllerde enerjiyi isiga çevirmede kullanilir. Bursa Uludag’da çikarilip isletilmektedir. Fakat son yillarda üretimi durmustur.
Asbest (Amyant): 14 bin °C sicakliga dayanir. Isiya dayanikli araç ve gereç yapiminda kullanilir. Konserojen madde bulundurmasi nedeniyle, kullanimi sinirlandirilmistir. Eskisehir, Bursa, Erzincan, Hatay, Kars, Agri, Malatya, Sivas, Iskenderun, Usak ve Konya’da çikarilir.
B. ENERJI KAYNAKLARI
Taskömürü: Birinci jeolojik zamanda olusmus organik tortul kayaçlardandir. Ülkemiz ise, genelde üçüncü zamanda karalastigindan dolayi, taskömürü yataklari bakimindan fazla zengin sayilmaz. Türkiye’de Zonguldak, Amasra, Eregli arasindaki sahada çikarilir.
Demir - çelik sanayiinde enerji kaynagi olarak tüketildiginden, Karabük ve Eregli demir - çelik fabrikalari buraya kurulmustur.
Linyit: Türkiye genelde üçüncü jeolojik devirde olustugundan linyit en zengin enerji kaynaklarimizdan biridir. Bütün bölgelerde linyit rezervi bulunmaktadir. Taskömürüne göre kalorisi daha azdir. Ancak yaygin oldugundan enerji ihtiyacimizin en önemli kismini karsilamaktadir.
Linyit yataklari Afsin, Elbistan (K. Maras), Tavsanli, Seyitömer (Kütahya), Soma (Manisa), Yatagan (Mugla), Saray (Tekirdag), Askale (Erzurum), Aydin, Amasya ve Yozgat çevresinde bulunmaktadir.
Linyitten elektrik enerjisi elde eden termik santrallerimiz, Soma, Tunçbilek, Seyitömer, Afsin - Elbistan, Yatagan ve Orhaneli termik santralleridir.
Petrol: Günümüzün en önemli enerji kaynaklarindan biri petroldür. Petrol ulasim araçlarinda yakit olarak ve plastik, gübre, boya gibi çok degisik sanayilerde kullanilir. Türkiye’deki petrol yataklari fazla zengin sayilmaz. Ihtiyacimizin % 90'nina yakinini ithal etmekteyiz.
Petrol yataklarimizin % 98'i G. Dogu Anadolu Bölgesi’nde bulunur. Petrol, Raman, Garzan, Kurtalan, Adiyaman ve Mardin çevresinde çikarilmaktadir.
Ülkemizde çikarilan ve ithal edilen petrol, Orta Anadolu (Kirikkale), Aliaga (Izmir), Atas (Mersin), Ipras (Izmit) ve Batman rafinerilerinde islenmektedir.
Dogal gaz: Ülkemiz, dogal gaz yataklari bakimindan zengin degildir. Su anda sadece Trakya’da Hamitabat ve Güneydogu Anadolu’da Mardin - Çamurlu sahasinda üretim yapilmaktadir. Hamitabat’tan çikarilan dogal gazdan ayni yerde elektrik enerjisi üretilir. Dogalgaz ihtiyacimizin önemli bir kismi, Rusya Federasyonu ve Cezayir’den ithal edilmektedir.
Su Gücü (Hidroelektrik enerjisi): Barajlardaki suyun, elektrik üreten santralleri çalistirmasi ile olusan enerjiye hidroelektrik enerjisi denir.
Türkiye’de elektrik ihtiyacinin % 40 lik kismi hidroelektrik santrallerden elde edilmektedir. Keban, Karakaya, Atatürk, Hirfanli, Seyhan, Kemer ve Demirköprü gibi birçok baraj elektrik ihtiyacimizi karsilamaktadir.
Disariya akintisi olan bazi göllerimiz, tabii baraj özelligindedir. Bunlardan elektrik üretilir. Baslicalari, Hazar, Çildir, Tortum ve Kovada gölleridir.
Rüzgâr Gücü: Ülkemizde eskiden yel degirmenlerinde ve yelkenli gemilerde kullanilmistir. Fakat elektrik ve petrol enerjisinin devreye girmesiyle kullanim alani çok azalmistir.
Jeotermal Enerji: Jeotermal enerji, yer altindaki sicak sulardan ya da su buharindan elde edilir. Türkiye yakin bir jeolojik devirde olustugundan ve genç kivrim daglari kusaginda bulundugundan dolayi, fay hatlari ve fay kaynaklari oldukça yaygindir. Özellikle Ege Bölgesi’ndeki Germencik (Aydin), Balçova (Izmir), Sandikli (Afyon) ve Sarayköy (Denizli) civarinda sicak su kaynaklari bulunmaktadir. Su anda sadece Sarayköy (Denizli) de elektrik enerjisi üreten jeotermal santral bulunmaktadir.
Radyoaktif Mineraller: Radyoaktif mineraller, nükleer enerji üretiminde kullanilir. Uranyum ve toryum gibi radyoaktif maddelerin parçalanmasiyla enerji elde edilir. Ülkemizde Aydin, Usak, Manisa, Çanakkale ve Yozgat yörelerinde uranyum, Eskisehir çevresinde toryum yataklari tespit edilmistir. Fakat, su anda, ülkemizde radyoaktif maddelerden nükleer enerji üretimi yapilmamaktadir.
Günes Enerjisi: Türkiye ve özellikle güney bölgelerimiz, Günes enerjisinden iyi yararlanabilecek bir konuma sahiptir. Bu enerjiden, en çok su isitmada faydalanilir. Ayrica, sera isitmasinda, su pompasi çalistirilmasinda, bazi elektronik aletlerin çalistirilmasinda, vs. Günes enerjisi kullanilmaktadir.

(Alıntıdır)


Ziyaretçi 20 Ocak 2009 22:04

Türkiye'deki maden ve enerji kaynakları hangi illerdedir?
 
maden ve enerji kaynaklar hangi ilde


Keten Prenses 20 Ocak 2009 23:22

Alıntı:

tHeBruTaLiTyOfHeLL adlı kullanıcıdan alıntı (Mesaj 1258695)
MADENCILIK ve ENERJI KAYNAKLARI
A. MADENCILIK
Yerkabugunun farkli derinliklerinden çikarilan, ekonomik deger tasiyan mineral ve elementlere maden denir. Türkiye’de madencilik faaliyetleri 1935 yilinda kurulan M.T.A. ile özel sektör tarafindan yürütülmektedir.
Türkiye’de çikarilan önemli madenler
En zengin demir yataklarimiz, Divrigi (Sivas), Hekimhan ve Hasançelebi (Malatya), Edremit (Balikesir), Dikili ve Torbali (Izmir) ve Simav (Kütahya) çevresinde bulunmaktadir.
Eregli, Karabük ve Iskenderun’da demir - çelik fabrikalari bulunmaktadir.
Bakir: Ülkemizin en zengin madenlerinden biri olan bakir yataklari, çogu kez kursun ve çinko ile birlikte bulunur. En önemli bakir yataklarimiz Karadeniz Bölgesi’nde bulunur. Murgul (Artvin), Küre (Kastamonu), Çayeli (Rize) ve Köprübasi (Giresun) bu bölgedeki baslica yataklardandir. Ayrica Maden (Elazig) ve Ergani (Diyarbakir)'de de bakir yataklari mevcuttur.
Krom: Paslanmayan ve çok sert bir maden oldugundan, madeni esya yapiminda ve kaplamasinda kullanilir.
Krom yataklari alti ana bölgede toplanmistir.
• Fethiye, Köycegiz, Denizli
• Alacakaya (Guleman) (Elazig)
• Bursa, Eskisehir
• Adana, Kayseri, Mersin
• Iskenderun, Kahraman Maras, Islahiye
• Kopdagi (Dogu Anadolu)
Krom madeni Antalya ve Guleman’daki ferro-krom tesislerinde islenmektedir.
Boksit: Alüminyumun hammaddesi olan boksit çok hafif oldugundan uçak sanayiinde, otomobil, ev, elektrik malzemesi yapiminda kullanilir.
Boksit yataklari Seydisehir (Konya), Akseki (Antalya) Islahiye (Gazi Antep) ve Milas (Mugla) civarinda bulunur. Buralarda çikarilan boksit, Seydisehir alüminyum tesislerinde islenmektedir.
Bor Mineralleri: Ülkemiz bor rezervi bakimindan Dünya’nin en zengin yataklarina sahiptir. Bu nedenle, bor madeninin çogu ihraç edilmektedir. Bor madeninden elde edilen boraks ve asit borik nükleer alanda, jet ve roket yakitinda katki maddesi olarak, ayrica sabun, tekstil, cam, kâgit sanayii, vb alanlarda kullanilir.
Bor mineralleri Balikesir, Susurluk, Bigadiç çevresi ile Kütahya, Emet ve Eskisehir çevresinde çikarilir. Çikarilan mineraller Bandirma’daki tesislerde islenir.
Kükürt: Kükürt gübre, kimya ve boya sanayiinde kullanilir. Ayrica kauçugun islenmesinde ve sülfirik asit üretiminde de kullanilir.
Ülkemizde kükürt yataklari Keçiborlu (Isparta) ve Milas (Mugla) çevresinde bulunmaktadir.
Zimpara Tasi: Çesitli kesici, torpüleyici ve silici aletlerin yapiminda kullanilan zimpara tasi yönünden ülkemiz çok zengindir. Tire (Izmir), Manisa, Söke (Aydin), Milas (Mugla) ve Tavas (Denizli) da çikarilir.
Barit: Suda erimeyen bir maden oldugundan boya, deri, kimya, cam ve kauçuk sanayiinde kullanilir. Ülkemiz barit yataklari bakimindan zengin sayilir. Antalya, Mus, Gazi Antep ve Eskisehir çevresinde barit yataklari bulunmaktadir.
Tuz: Türkiye tuz yataklari bakimindan son derece zengindir. Kaya tuzu yataklari üçüncü jeolojik zamanda, kapali göl havzalarinda sularin buharlasmasi ile olusmustur. Son yillarda tuz üretimimiz üç kat artmistir.
Türkiye’deki tuz üretiminin çogu, Tuz Gölü ile Izmir Çamalti tuzlasindan saglanir. Kaya tuzu yataklari, Çankiri, Kars, Igdir ve Nevsehir çevresinde bulunmaktadir.
Civa: Tek sivi madendir. Zirai ilaç yapiminda, kâgit sanayiinde, suni gübre üretiminde ve boya sanayiinde kullanilir. Türkiye’de Sarayönü (Konya), Ödemis (Izmir), Manisa ve Usak çevresinde çikarilmaktadir.
Kursun - Çinko: Genelde kursun ve çinko bir arada bulunur. Ülkemizde Keban (Elazig) ve Kayseri çevresinde kursun-çinko yataklari vardir.
Lületasi: Eskisehir çevresinde çikarilir ve islenir. Süs esyasi yapiminda kullanilir.
Oltutasi: Erzurumun Oltu ilçesinde çikarilir ve islenir. Süs esyasi yapiminda kullanilir.
Fosfat: Gübre hammaddesi olarak kullanilan fosfat ihtiyacimizi karsilamaz. Fas, Tunus ve Cezayir’de yaygin olarak görülür ve daha çok bu ülkelerden ithal edilir. Türkiye’deki en zengin fosfat yataklari Mazidagi (Mardin), Adiyaman, Bingöl ve Bitlis’te bulunmaktadir.
Manganez: Çelige sertlik kazandirmak ve direncini artirmak için kullanilir. Usak, Afyon, Mugla, Adana, Erzincan, Artvin ve Trabzon çevresinde manganez yataklari bulunur. Ihtiyaci karsilamaz. Bu nedenle ithal edilir.
Mermer: Ülkemiz mermer bakimindan zengindir. Afyon, Kütahya, Marmara Adasi, Kirsehir, Tokat ve Izmir çevresinde çikarilir. Yurt disina ihracati yapilir.
Volfram (Tungsten): Çok sert olmasi nedeniyle özel sanayi çeligi olarak kullanilir. Demiryolu, is makineleri, uçak ve gemi yapimi yaninda, ampüllerde enerjiyi isiga çevirmede kullanilir. Bursa Uludag’da çikarilip isletilmektedir. Fakat son yillarda üretimi durmustur.
Asbest (Amyant): 14 bin °C sicakliga dayanir. Isiya dayanikli araç ve gereç yapiminda kullanilir. Konserojen madde bulundurmasi nedeniyle, kullanimi sinirlandirilmistir. Eskisehir, Bursa, Erzincan, Hatay, Kars, Agri, Malatya, Sivas, Iskenderun, Usak ve Konya’da çikarilir.
B. ENERJI KAYNAKLARI
Taskömürü: Birinci jeolojik zamanda olusmus organik tortul kayaçlardandir. Ülkemiz ise, genelde üçüncü zamanda karalastigindan dolayi, taskömürü yataklari bakimindan fazla zengin sayilmaz. Türkiye’de Zonguldak, Amasra, Eregli arasindaki sahada çikarilir.
Demir - çelik sanayiinde enerji kaynagi olarak tüketildiginden, Karabük ve Eregli demir - çelik fabrikalari buraya kurulmustur.
Linyit: Türkiye genelde üçüncü jeolojik devirde olustugundan linyit en zengin enerji kaynaklarimizdan biridir. Bütün bölgelerde linyit rezervi bulunmaktadir. Taskömürüne göre kalorisi daha azdir. Ancak yaygin oldugundan enerji ihtiyacimizin en önemli kismini karsilamaktadir.
Linyit yataklari Afsin, Elbistan (K. Maras), Tavsanli, Seyitömer (Kütahya), Soma (Manisa), Yatagan (Mugla), Saray (Tekirdag), Askale (Erzurum), Aydin, Amasya ve Yozgat çevresinde bulunmaktadir.
Linyitten elektrik enerjisi elde eden termik santrallerimiz, Soma, Tunçbilek, Seyitömer, Afsin - Elbistan, Yatagan ve Orhaneli termik santralleridir.
Petrol: Günümüzün en önemli enerji kaynaklarindan biri petroldür. Petrol ulasim araçlarinda yakit olarak ve plastik, gübre, boya gibi çok degisik sanayilerde kullanilir. Türkiye’deki petrol yataklari fazla zengin sayilmaz. Ihtiyacimizin % 90'nina yakinini ithal etmekteyiz.
Petrol yataklarimizin % 98'i G. Dogu Anadolu Bölgesi’nde bulunur. Petrol, Raman, Garzan, Kurtalan, Adiyaman ve Mardin çevresinde çikarilmaktadir.
Ülkemizde çikarilan ve ithal edilen petrol, Orta Anadolu (Kirikkale), Aliaga (Izmir), Atas (Mersin), Ipras (Izmit) ve Batman rafinerilerinde islenmektedir.
Dogal gaz: Ülkemiz, dogal gaz yataklari bakimindan zengin degildir. Su anda sadece Trakya’da Hamitabat ve Güneydogu Anadolu’da Mardin - Çamurlu sahasinda üretim yapilmaktadir. Hamitabat’tan çikarilan dogal gazdan ayni yerde elektrik enerjisi üretilir. Dogalgaz ihtiyacimizin önemli bir kismi, Rusya Federasyonu ve Cezayir’den ithal edilmektedir.
Su Gücü (Hidroelektrik enerjisi): Barajlardaki suyun, elektrik üreten santralleri çalistirmasi ile olusan enerjiye hidroelektrik enerjisi denir.
Türkiye’de elektrik ihtiyacinin % 40 lik kismi hidroelektrik santrallerden elde edilmektedir. Keban, Karakaya, Atatürk, Hirfanli, Seyhan, Kemer ve Demirköprü gibi birçok baraj elektrik ihtiyacimizi karsilamaktadir.
Disariya akintisi olan bazi göllerimiz, tabii baraj özelligindedir. Bunlardan elektrik üretilir. Baslicalari, Hazar, Çildir, Tortum ve Kovada gölleridir.
Rüzgâr Gücü: Ülkemizde eskiden yel degirmenlerinde ve yelkenli gemilerde kullanilmistir. Fakat elektrik ve petrol enerjisinin devreye girmesiyle kullanim alani çok azalmistir.
Jeotermal Enerji: Jeotermal enerji, yer altindaki sicak sulardan ya da su buharindan elde edilir. Türkiye yakin bir jeolojik devirde olustugundan ve genç kivrim daglari kusaginda bulundugundan dolayi, fay hatlari ve fay kaynaklari oldukça yaygindir. Özellikle Ege Bölgesi’ndeki Germencik (Aydin), Balçova (Izmir), Sandikli (Afyon) ve Sarayköy (Denizli) civarinda sicak su kaynaklari bulunmaktadir. Su anda sadece Sarayköy (Denizli) de elektrik enerjisi üreten jeotermal santral bulunmaktadir.
Radyoaktif Mineraller: Radyoaktif mineraller, nükleer enerji üretiminde kullanilir. Uranyum ve toryum gibi radyoaktif maddelerin parçalanmasiyla enerji elde edilir. Ülkemizde Aydin, Usak, Manisa, Çanakkale ve Yozgat yörelerinde uranyum, Eskisehir çevresinde toryum yataklari tespit edilmistir. Fakat, su anda, ülkemizde radyoaktif maddelerden nükleer enerji üretimi yapilmamaktadir.
Günes Enerjisi: Türkiye ve özellikle güney bölgelerimiz, Günes enerjisinden iyi yararlanabilecek bir konuma sahiptir. Bu enerjiden, en çok su isitmada faydalanilir. Ayrica, sera isitmasinda, su pompasi çalistirilmasinda, bazi elektronik aletlerin çalistirilmasinda, vs. Günes enerjisi kullanilmaktadir.

(Alıntıdır)

..


serpil 3 Şubat 2009 17:07

Türkiye'de kullanılan enerji kaynakları nelerdir?
 
Türkiye'de kullanılan enerji kaynakları nelerdir???


Keten Prenses 3 Şubat 2009 20:57

Başlıca Maden Çeşitleri

Madenlerin oluşumu, çeşidi ve rezervleri arazinin jeolojik yapısına ve oluştuğu jeolojik zamana bağlıdır. Türkiye’de 1. zamandan, 4. zamana kadar oluşmuş araziler vardır.Volkanik faaliyetlerin sık olduğu 3. zamanda oluşan arazi geniştir. Bu nedenle krom, demir, bakır, kurşun, pirit gibi volkanik oluşumlu madenler çoktur.
Demir : Demir – çelik endüstrisinin en önemli hammaddesidir. Türkiye demir cevheri rezervleri bakımından oldukça zengindir. Hemen her bölgemizde demir cevherine rastlanmıştır. Ancak bu yataklardan 60 kadarı işletilebilmektedir
Bakır : Tarih öncesi çağlarda insanların ilk kullandığı madenlerden biridir. Bakır rezervleri yerkabuğunun volkanik oluşum gösteren bölgelerinde yaygın olarak bulunmaktadır. Saf bakır üretimi ülke gereksinimini karşılamadığı için dışarıdan saf bakır alınır.
Krom : Çok sert, iyi cilalanabilen ve paslanmayan bir madendir. Volkanik alanlarda yaygındır.Makine ile motor endüstrisinde ve paslanmaz çelik yapımında kullanılan önemli bir madendir. Günümüz verilerine göre, Dünya krom üretiminde Türkiye 4. sıradadır.Yurtdışına satılan önemli bir madenimizdir.(Kütahya,Bursa, Eskişehir ve Denizli)
Bor Mineralleri (Boraks) : Kimya endüstrisinin en önemli hammaddesidir. Türkiye rezerv bakımından Dünya’da ilk sırada yer alır. Ancak üretimi ve dış satımı az olduğundan ekonomiye katkısı da azdır. En çok Balıkesir ve Eskişehir yöresinde bulunur.
Kükürt : Yapay gübre üretimi ve tarım ilaçları başta olmak üzere kimya endüstrisinde kullanılır. En büyük rezervlerimiz Göller Yöresi’ndedir. Üretim, tüketimin az bir bölümünü karşılayamaz.Bu nedenle yurtdışından da alınmaktadır.
Boksit : Ülkemizin en zengin rezerve sahip olduğu madenlerden biridir. Boksit işlendikten sonra alüminyum elde edilir. Endüstride demir cevheri ürünlerinden sonra en fazla tüketilen maden durumundadır. Özellikle uçak gövdelerinin yapımında yaygın olarak kullanılmaktadır.
Volfram (Tungstein) : Uzay ve savaş endüstrisinde kullanılan, az bulunan madendir. En zengin rezervler Uludağ’dadır.
Manganez :Türkiye’de dağınık yataklar halindedir.Saf olarak bulunmaz. Üretim tüketimi karşılamadığından dışarıdan satın alınır.
Zımpara Taşı : Metamorfik taşlar içinde bulunan, kullanım alanı geniş olan bir madendir. En zengin rezervler Ege Bölgesi’ndedir.
Tuz :Tad vermek için yemek tuzu ve bakterilerin çoğalmasını önlemek için tuzlama tuzu olarak kullanılır.Ancak son yıllarda kimya endüstrisinin önemli bir hammaddesi konumuna gelmiştir.Tuz Gölü ve İzmir-Çamaltı, tuz rezervlerinin en fazla olduğu yerlerdir
Taşkömürü : Ülkemizin en geniş taşkömürü havzası Batı Karadeniz Bölümü’ndedir. Buradaki taşkömürü havzaları I. Jeolojik zamanda oluşmuştur. Demir – Çelik endüstrisinde enerji kaynağı olarak kullanılan taşkömürü, aynı zamanda kimyaendüstrisinin de hammaddesidir. Yıllık üretim 4-5 milyon ton dolayındadır. Üretim Türkiye’nin gereksinimini karşılayamaz
Linyit : Türkiye’de rezervi en zengin olan enerji kaynağıdır. Hemen her bölgemizde az çok linyit yatakları bulunmaktadır. Çoğunlukla yakacak olarak ve termik santrallerde değerlendirilir. En büyük linyit havzası Afşin-Elbistan’dadır. Yıllık net üretim 40 milyon tonu bulmaktadır. Üretim ve tüketim aynı hızla artmaktadır
Petrol : Dünya ekonomisinin en önemli enerji kaynaklarından birincisi durumundadır. Ancak Türkiye petrol rezervleri bakımından pek zengin değildir. Türkiye’nin önemli petrol yatakları Güneydoğu Anadolu’da bulunmaktadır. Türkiye’nin yıllık üretimi 2,5-3 milyon ton dolayındadır. Üretilen petrol ülke gereksinmesinin en fazla % 20’sini karşılayabilmektedir. Bu nedenle yurtdışından alınanlar arasında petrol ilk sırada yer alır.

kaynak gencbilim


Keten Prenses 3 Şubat 2009 20:57

!!!Ülkemizde kullanılan ENERJİ kaynakları!!!
Enerji kaynaklarının hepsi bize yaşantımızı devam ettirmek için gerek duyduğumuz enerjiyi sağlarlar.
Enerji kaynakları, yenilenebilir enerji kaynakları ; güneş, su, rüzgar, jeotermal, biyomas ve yenilenebilir olmayan (fosil kökenli) enerji kaynakları ; kömür, petrol, doğal gaz, nükleer diye ikiye ayrılır.
Enerji farklı şekillerde elde edilir: Isı (termal), ışık (radyant), mekanik, elektrik, kimyasal ve nükleer enerji olmak üzere.
Enerjinin iki tipi vardır, depolanmış (potansiyel) enerji, ve hareket (kinetik) enerjisi olmak üzere. Örneğin, yediğimiz yiyecekler kimyasal enerji ihtiva eder, vücudumuz bu enerjiyi kullanmaya başlayıncaya kadar depo eder. İş yaparken bu enerji serbest bırakılır.
Enerjinin tüm formları her gün kullandığımız enerji kaynaklarında farklı bir şekilde depo edilir. Bu kaynaklar yukarda söylediğimiz yenilenebilen ve yenilenmeyen kaynaklardır. Yenilenebilir enerjileri sürekli kullanabiliriz. Yenilenemeyenler tükenince çok kısa zamanda yeniden üretilmesi mümkün değildir. Solar enerji güneşten, rüzgar ve jeotermal enerjisi yerkürenin kendisinden, biyomas enerjisi bitkilerden ve hidrogücü, sudan elde edilen yenilenebilir birer kaynaktır ve bu enerjiler ısı ve elektrik enerjisine çevrilebilirler.
Ancak bugüne kadar kullandığımız enerjilerin çoğu yenilenebilir olmayan, fosil kaynaklardandır, kömür, petrol, doğal gaz gibi. Bunlara fosil kaynaklar denir çünkü milyonlarca yıl yerin derinliklerinde kaya ve toprak altında kalmış, ısı ve basınç altında fosilleşmiş bitki ve hayvanlardan oluşmuşlardır. Diğer yenilenemeyen bir enerji kaynağı, atomlarını parçalayarak (nükleer bir işlem, fission vasıtasıyla ) ısı ve bunun sonucunda elektrik elde ettiğimiz uranyum elementidir. Tüm bu enerji kaynaklarını, evlerimizde, iş yerlerimizde, okullar ve fabrikalarımızda ihtiyaç duyduğumuz elektriği üretmek için kullanırız. Kompütürleri, lambaları, buzdolabı, çamaşır makinaları ve klimalarımızı,.., çalıştırmak için elektrik gücünü kullanırız.
Arabalarımızı çalıştırmak için de enerji kullanırız. Arabalarımızda kullandığımız bu enerji petrolden elde edilen benzindir. Pişirmek için de enerji kullanırız. Bu enerjiler doğalgaz yada petrolden elde edilen propan gazı gibi diğer gazlar, yada diğer kaynaklardan biridir.
Yapmak istediğimiz her iş için, kullandığımız bir enerji kaynağı vardır. Kırda yemek yapmak için sıvılaştırılmış gaz kaynaklarından, uzaya astronotları göndermek için kullanılan hidrojen yakıtlarına kadar.
Elektrik nedir?

Elektrik enerjinin bir şeklidir. Elektrik gücünün akışıdır. Tüm maddeler atomlardan meydana gelmiştir. Bir atomun merkezinde çekirdeği vardır. Çekirdeğinde pozitif yüklü protonları ve yüksüz nötronları bulunur. Atom çekirdeğinin etrafında negatif yüklü elektronları vardır. Elektronların sayısı protonların sayısına eşittir. Bir elektronun yükü de bir protonun yüküne eşdeğerdir. Bir dış kuvvet tarafından bir atomun elektron ve protonu arasındaki denge bozulduğu zaman o atom bir elektrik yükü kaybeder yada kazanır. Bir atomdan elektrik yükleri kaybolduğu zaman, bu negatif yükler serbest kalır ve bu elektronların serbest hareketiyle madde içinde bir elektrik akımı meydana gelir.
Elektrik doğal yapının bir parçasıdır. Şu anda en çok kullanılan enerji formudur. Elektrik, tüm temel enerji kaynaklarını, kömür, petrol, doğalgaz, nükleer güç yada yenilenebilir enerji kaynaklarını kullanarak onların aracılığıyla ikincil bir enerji olarak elde edilmektedir.
Pek çok şehir ve kasaba bir şelale (doğal bir mekanik güç kaynağı) yakınına kurulmuştur. Kaynağın gücünden iş yapmakta yararlanmak için. 100 yılı aşan bir süre öncesinde elektrik üretimine başlanmadan, evlerde aydınlanmak için gaz yağı yakan lambalar, ısınmak için de odun yada kömür yakan sobalar kullanılırdı. Filedelfiya şehrinde fırtınalı bir gecede Benjamin Franklin tarafından kullanılan şemsiye deneyimi ile elektriğin prensipleri kısmen anlaşılmış oldu. Thomas Edison, elektrik lambası icadını geliştirerek herkesin hayatını değiştirmeye yardım etti. 1879 yılından önce, sokak aydınlatılması için doğru akım (DC) elektriği ile ark ışıkları kullanılmıştı. 1800 lü yılların sonunda Nikola Tesla, alternatif akımının (AC) üretim, iletim ve kullanımının öncüsü oldu. Tesla’ nın icatları ile elektrik, evlerde aydınlatmada ve endüstriyel makinalara güç vermek için kullanılmaya başlandı.
Bir transformatör nasıl kullanılır?

Uzun mesafeler üzerinden elektriği göndermedeki problemi çözmek için, George Westinghouse, transformatör diye adlandırılan bir alet geliştirdi. Transformatör uzun mesafeler üzerinden verimli bir şekilde elektriğin iletilmesini sağladı. Böylece elektriğin üretildiği santrallerden çok uzaklardaki ev ve işyerlerinde kullanılması mümkün oldu.
Bu gün elektriksiz bir hayatı düşünmek bile zordur. Su gibi hava gibi vazgeçilmez bir durum diye düşünülmektedir. Elektrik, ısı, ışık ve güç gerektiren kullanımlarda uygun ve kontrol edilebilir bir enerji şeklidir. Bugün, herhangi bir anda ihtiyaç duyduğumuz ve kullanmaya hazır bir enerjidir.


etki 15 Şubat 2009 16:37

MADENCILIK ve ENERJI KAYNAKLARI
A. MADENCILIK
Yerkabugunun farkli derinliklerinden çikarilan, ekonomik deger tasiyan mineral ve elementlere maden denir. Türkiye’de madencilik faaliyetleri 1935 yilinda kurulan M.T.A. ile özel sektör tarafindan yürütülmektedir.
Türkiye’de çikarilan önemli madenler
En zengin demir yataklarimiz, Divrigi (Sivas), Hekimhan ve Hasançelebi (Malatya), Edremit (Balikesir), Dikili ve Torbali (Izmir) ve Simav (Kütahya) çevresinde bulunmaktadir.
Eregli, Karabük ve Iskenderun’da demir - çelik fabrikalari bulunmaktadir.
Bakir: Ülkemizin en zengin madenlerinden biri olan bakir yataklari, çogu kez kursun ve çinko ile birlikte bulunur. En önemli bakir yataklarimiz Karadeniz Bölgesi’nde bulunur. Murgul (Artvin), Küre (Kastamonu), Çayeli (Rize) ve Köprübasi (Giresun) bu bölgedeki baslica yataklardandir. Ayrica Maden (Elazig) ve Ergani (Diyarbakir)'de de bakir yataklari mevcuttur.
Krom: Paslanmayan ve çok sert bir maden oldugundan, madeni esya yapiminda ve kaplamasinda kullanilir.
Krom yataklari alti ana bölgede toplanmistir.
• Fethiye, Köycegiz, Denizli
• Alacakaya (Guleman) (Elazig)
• Bursa, Eskisehir
• Adana, Kayseri, Mersin
• Iskenderun, Kahraman Maras, Islahiye
• Kopdagi (Dogu Anadolu)
Krom madeni Antalya ve Guleman’daki ferro-krom tesislerinde islenmektedir.
Boksit: Alüminyumun hammaddesi olan boksit çok hafif oldugundan uçak sanayiinde, otomobil, ev, elektrik malzemesi yapiminda kullanilir.
Boksit yataklari Seydisehir (Konya), Akseki (Antalya) Islahiye (Gazi Antep) ve Milas (Mugla) civarinda bulunur. Buralarda çikarilan boksit, Seydisehir alüminyum tesislerinde islenmektedir.
Bor Mineralleri: Ülkemiz bor rezervi bakimindan Dünya’nin en zengin yataklarina sahiptir. Bu nedenle, bor madeninin çogu ihraç edilmektedir. Bor madeninden elde edilen boraks ve asit borik nükleer alanda, jet ve roket yakitinda katki maddesi olarak, ayrica sabun, tekstil, cam, kâgit sanayii, vb alanlarda kullanilir.
Bor mineralleri Balikesir, Susurluk, Bigadiç çevresi ile Kütahya, Emet ve Eskisehir çevresinde çikarilir. Çikarilan mineraller Bandirma’daki tesislerde islenir.
Kükürt: Kükürt gübre, kimya ve boya sanayiinde kullanilir. Ayrica kauçugun islenmesinde ve sülfirik asit üretiminde de kullanilir.
Ülkemizde kükürt yataklari Keçiborlu (Isparta) ve Milas (Mugla) çevresinde bulunmaktadir.
Zimpara Tasi: Çesitli kesici, torpüleyici ve silici aletlerin yapiminda kullanilan zimpara tasi yönünden ülkemiz çok zengindir. Tire (Izmir), Manisa, Söke (Aydin), Milas (Mugla) ve Tavas (Denizli) da çikarilir.
Barit: Suda erimeyen bir maden oldugundan boya, deri, kimya, cam ve kauçuk sanayiinde kullanilir. Ülkemiz barit yataklari bakimindan zengin sayilir. Antalya, Mus, Gazi Antep ve Eskisehir çevresinde barit yataklari bulunmaktadir.
Tuz: Türkiye tuz yataklari bakimindan son derece zengindir. Kaya tuzu yataklari üçüncü jeolojik zamanda, kapali göl havzalarinda sularin buharlasmasi ile olusmustur. Son yillarda tuz üretimimiz üç kat artmistir.
Türkiye’deki tuz üretiminin çogu, Tuz Gölü ile Izmir Çamalti tuzlasindan saglanir. Kaya tuzu yataklari, Çankiri, Kars, Igdir ve Nevsehir çevresinde bulunmaktadir.
Civa: Tek sivi madendir. Zirai ilaç yapiminda, kâgit sanayiinde, suni gübre üretiminde ve boya sanayiinde kullanilir. Türkiye’de Sarayönü (Konya), Ödemis (Izmir), Manisa ve Usak çevresinde çikarilmaktadir.
Kursun - Çinko: Genelde kursun ve çinko bir arada bulunur. Ülkemizde Keban (Elazig) ve Kayseri çevresinde kursun-çinko yataklari vardir.
Lületasi: Eskisehir çevresinde çikarilir ve islenir. Süs esyasi yapiminda kullanilir.
Oltutasi: Erzurumun Oltu ilçesinde çikarilir ve islenir. Süs esyasi yapiminda kullanilir.
Fosfat: Gübre hammaddesi olarak kullanilan fosfat ihtiyacimizi karsilamaz. Fas, Tunus ve Cezayir’de yaygin olarak görülür ve daha çok bu ülkelerden ithal edilir. Türkiye’deki en zengin fosfat yataklari Mazidagi (Mardin), Adiyaman, Bingöl ve Bitlis’te bulunmaktadir.
Manganez: Çelige sertlik kazandirmak ve direncini artirmak için kullanilir. Usak, Afyon, Mugla, Adana, Erzincan, Artvin ve Trabzon çevresinde manganez yataklari bulunur. Ihtiyaci karsilamaz. Bu nedenle ithal edilir.
Mermer: Ülkemiz mermer bakimindan zengindir. Afyon, Kütahya, Marmara Adasi, Kirsehir, Tokat ve Izmir çevresinde çikarilir. Yurt disina ihracati yapilir.
Volfram (Tungsten): Çok sert olmasi nedeniyle özel sanayi çeligi olarak kullanilir. Demiryolu, is makineleri, uçak ve gemi yapimi yaninda, ampüllerde enerjiyi isiga çevirmede kullanilir. Bursa Uludag’da çikarilip isletilmektedir. Fakat son yillarda üretimi durmustur.
Asbest (Amyant): 14 bin °C sicakliga dayanir. Isiya dayanikli araç ve gereç yapiminda kullanilir. Konserojen madde bulundurmasi nedeniyle, kullanimi sinirlandirilmistir. Eskisehir, Bursa, Erzincan, Hatay, Kars, Agri, Malatya, Sivas, Iskenderun, Usak ve Konya’da çikarilir.
B. ENERJI KAYNAKLARI
Taskömürü: Birinci jeolojik zamanda olusmus organik tortul kayaçlardandir. Ülkemiz ise, genelde üçüncü zamanda karalastigindan dolayi, taskömürü yataklari bakimindan fazla zengin sayilmaz. Türkiye’de Zonguldak, Amasra, Eregli arasindaki sahada çikarilir.
Demir - çelik sanayiinde enerji kaynagi olarak tüketildiginden, Karabük ve Eregli demir - çelik fabrikalari buraya kurulmustur.
Linyit: Türkiye genelde üçüncü jeolojik devirde olustugundan linyit en zengin enerji kaynaklarimizdan biridir. Bütün bölgelerde linyit rezervi bulunmaktadir. Taskömürüne göre kalorisi daha azdir. Ancak yaygin oldugundan enerji ihtiyacimizin en önemli kismini karsilamaktadir.
Linyit yataklari Afsin, Elbistan (K. Maras), Tavsanli, Seyitömer (Kütahya), Soma (Manisa), Yatagan (Mugla), Saray (Tekirdag), Askale (Erzurum), Aydin, Amasya ve Yozgat çevresinde bulunmaktadir.
Linyitten elektrik enerjisi elde eden termik santrallerimiz, Soma, Tunçbilek, Seyitömer, Afsin - Elbistan, Yatagan ve Orhaneli termik santralleridir.
Petrol: Günümüzün en önemli enerji kaynaklarindan biri petroldür. Petrol ulasim araçlarinda yakit olarak ve plastik, gübre, boya gibi çok degisik sanayilerde kullanilir. Türkiye’deki petrol yataklari fazla zengin sayilmaz. Ihtiyacimizin % 90'nina yakinini ithal etmekteyiz.
Petrol yataklarimizin % 98'i G. Dogu Anadolu Bölgesi’nde bulunur. Petrol, Raman, Garzan, Kurtalan, Adiyaman ve Mardin çevresinde çikarilmaktadir.
Ülkemizde çikarilan ve ithal edilen petrol, Orta Anadolu (Kirikkale), Aliaga (Izmir), Atas (Mersin), Ipras (Izmit) ve Batman rafinerilerinde islenmektedir.
Dogal gaz: Ülkemiz, dogal gaz yataklari bakimindan zengin degildir. Su anda sadece Trakya’da Hamitabat ve Güneydogu Anadolu’da Mardin - Çamurlu sahasinda üretim yapilmaktadir. Hamitabat’tan çikarilan dogal gazdan ayni yerde elektrik enerjisi üretilir. Dogalgaz ihtiyacimizin önemli bir kismi, Rusya Federasyonu ve Cezayir’den ithal edilmektedir.
Su Gücü (Hidroelektrik enerjisi): Barajlardaki suyun, elektrik üreten santralleri çalistirmasi ile olusan enerjiye hidroelektrik enerjisi denir.
Türkiye’de elektrik ihtiyacinin % 40 lik kismi hidroelektrik santrallerden elde edilmektedir. Keban, Karakaya, Atatürk, Hirfanli, Seyhan, Kemer ve Demirköprü gibi birçok baraj elektrik ihtiyacimizi karsilamaktadir.
Disariya akintisi olan bazi göllerimiz, tabii baraj özelligindedir. Bunlardan elektrik üretilir. Baslicalari, Hazar, Çildir, Tortum ve Kovada gölleridir.
Rüzgâr Gücü: Ülkemizde eskiden yel degirmenlerinde ve yelkenli gemilerde kullanilmistir. Fakat elektrik ve petrol enerjisinin devreye girmesiyle kullanim alani çok azalmistir.
Jeotermal Enerji: Jeotermal enerji, yer altindaki sicak sulardan ya da su buharindan elde edilir. Türkiye yakin bir jeolojik devirde olustugundan ve genç kivrim daglari kusaginda bulundugundan dolayi, fay hatlari ve fay kaynaklari oldukça yaygindir. Özellikle Ege Bölgesi’ndeki Germencik (Aydin), Balçova (Izmir), Sandikli (Afyon) ve Sarayköy (Denizli) civarinda sicak su kaynaklari bulunmaktadir. Su anda sadece Sarayköy (Denizli) de elektrik enerjisi üreten jeotermal santral bulunmaktadir.
Radyoaktif Mineraller: Radyoaktif mineraller, nükleer enerji üretiminde kullanilir. Uranyum ve toryum gibi radyoaktif maddelerin parçalanmasiyla enerji elde edilir. Ülkemizde Aydin, Usak, Manisa, Çanakkale ve Yozgat yörelerinde uranyum, Eskisehir çevresinde toryum yataklari tespit edilmistir. Fakat, su anda, ülkemizde radyoaktif maddelerden nükleer enerji üretimi yapilmamaktadir.
Günes Enerjisi: Türkiye ve özellikle güney bölgelerimiz, Günes enerjisinden iyi yararlanabilecek bir konuma sahiptir. Bu enerjiden, en çok su isitmada faydalanilir. Ayrica, sera isitmasinda, su pompasi çalistirilmasinda, bazi elektronik aletlerin çalistirilmasinda, vs. Günes enerjisi kullanilmaktadir.


godday 5 Mart 2009 20:31

Türkiye'de çıkan madenler hangileridir?
 
türkiye'de kaç tane madden vardır?


SEDEPH 5 Mart 2009 21:29

MTA'nın resmi sitesini ziyaret ederek daha ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz..
Türkiye'deki maden yatakları
Türkiye'deki Maden rezervleri


melike gezer 6 Nisan 2009 10:17

Bor madeni nasıl çıkarılır?
 
Bor madeni nasıl çıkarılır? lütfen bulun


MeLL 6 Nisan 2009 12:38

TÜRKİYE' DE BOR MADENİ

BOR madeni ilk bakışta beyaz bir kayayı andırıyor. Çok sert ve ısıya dayanıklı. Doğada serbest bir element olarak değil, tuz şeklinde bulunuyor. Ülkemizde bulunan 'bor'un kalitesi de diğerlerine oranla daha yüksek. Toprağın 40 metre altında bulunan borun işlenmesi de, diğer elementlerle az karıştığı için kolay. Bor, periyodik sistemin üçüncü grubunun başında yer alan bir elementtir. Bu gurubun diğer üyeleri metal olmasına karşın Bor ametal sayılmaktadır.
Ancak, diğer elementlere olan yüksek kimyasal ilgisi nedeniyle doğada serbest halde bulunmayan bor'un meydana getirdiği minerallerin, çok eski tarihlerden beri tanındığı ve kullanıldığı bilinmektedir. En yaygın bor bileşikleri; borik asit ve bor'un sodyum, kalsiyum ve magnezyum ile meydana getirdiği bileşiklerdir

Kullanıldığı Yerler:
1)Metalürji sanayiinde
2)Nükleer reaktörlerde
3)Organik kimya sanayiinde
4)Cam, seramik, deterjan vb. sanayilerde
5)Fotoğrafçılıkta
Bor Cevherleri:
Bor, doğada çoğunlukla borat biçiminde bulunur.Önemli cevherler arasında boraks, kernit ve kolematit sayılabilir.
Ülkemizdeki Bor Yatakları:
1)Balıkesir-Bigadiç, Sındırgı, Susurluk
2)Bursa-M.Kemalpaşa
3)Eskişehir-Seyitgazi
4)Kütahya-Emet
En Önemli Bor İşletme Tesislerimiz:
Emet kolemanit işletmesi, Kırka boraks ve asit fabrikası, Kestelek kolemanit işletmesi,
Bandırma boraks ve asit fabrikaları, Bigadiç kolemanit işletmesi
**Dünyadaki bilinen bor rezervlerinin %75'i Türkiye'de bulunmaktadır.Ayrıca Seyitgazi bölgesindeki yatakların dünyanın en büyük sodyumlu bor tuzu yatağı olduğu saptanmıştır.

TÜRKİYE BOR MADENCİLİĞİ
Türkiye'de bilinen başlıca borat yatakları Batı Anadolu'da yer almakta ve bu yataklar dünya rezervinin % 60-70'ine sahip bulunmaktadır.
Türkiye rezervinin % 37'si Bigadiç, % 34 Emet, % 28'i Kırka ve % l Kestelek bölgesinde bunmaktadır.
Bigadiç işletmesinde başlıca bor mineralleri kolemanit ve üleksit' tir. Boratlar 1-8 m. Kalınlıkta tabakalar halinde killer arasında yer alırlar. Kapalı ve açık ocaklardan üretilen tüvenan cevherler 600.000 ton/yıl tüvenan cevher yıkama kapasiteli konsantratörde zenginleştirilecek, 25-125 mm, 3-25 mm ve O, 2-3 mm kolemanit konsantreleri ile 3-125 mm ve O, 2-3 mm üleksit konsantreleri elde edilir.

SONUÇ

1-Bor ve ferrokrom tesislerinin kurulusunda Batı'lıların nasıl yaklaştığını belirtmiştik. Birçok oyalama ve zorluğa rağmen tesisler kurulmuştur. Ayni durum trona için de geçerlidir. Her zaman bor tuzları Batı'nın gündeminde olmuştur. Dünya bor rezervlerinin %70 ine sahip olan Türkiye, dünya pazarının da %35 ini kontrol etmektedir. Bor üretimini ve pazarlamasını tek elde tutan ülkemiz önemli avantajlar elde etmiştir. Ancak, Bati her yönüyle cazip olan bu kaynağa karsı isteklerini sürdürmektedir. "Bu nedenle 1986 yılında Morgan Bank'ın hazırladığı Özelleştirme Master Planında Etibank için holding modeli öngörülmüş, bor ve krom gibi yüksek karlı isletmelerin satış listesine alınması önerilmiştir".

2-Doğal kaynaklarımızın iyi değerlendirilmesinin gerekliliğini tekrarlamak isteriz. Bir ülkenin doğal kaynaklara sahip olması çok önemlidir. Ancak bu kaynakları nasıl kullandığınız, nasıl değerlendirdiğiniz de en az o kadar önemlidir. Dünyada çok zengin kaynaklara sahip olan ülkeler, hala geri kalmışlık kategorisinde yer almaktadır.

3-Bor, Türkiye için çok önemli doğal kaynaktır. Bu kaynağı ülke menfaatleri doğrultusunda değerlendirmek, nihai bor türevlerinin üretimini gerçekleştirmek ve birilerine peşkeş çektirmemek hepimizin görevidir.

4-Etibank, madencilik sektörünün geçmişte lokomotifi olmuştur. Günümüzde de bu özelliğini sürdürmelidir. Bor türevleri, Seydişehir Alüminyum ,Yüzüncü Yıl Gümüş Tesisleri'nin kapasite artırımı ve yenileme projeleri biran önce hayata geçirilmelidir.

5-Yıllardır savsaklanan Batili Tekellerin oyuncağı haline gelen Trona yatağının da zaman geçirilmeden isletmeye alınması ülke menfaatinedir. Birilerinin isteğine bırakılırsa bir yirmi yıl daha hiçbir şey yapılmadan geçirilecektir.

6-Türkiye sanayileşmesini tamamlayamadığından, nihai ürünün eldesini sağlayacak teknolojileri de gerçekleştirememiştir. Gelecekte ihtiyacımız olacak cevherleri, bugün, hammadde olarak ihraç ettiğimiz bir gerçektir. Hammadde ihracı ile yeterli katma değer sağlanamaz. Katma değerin yurt içinde kalması için Ar-Ge'ye ve teknolojik yatırımlara önem verilmelidir.

7- 21.yüzyıla girerken, maden isçisi asgari ücretle, mühendisler ise komik ücretlerle bu sektörde çalışmaktadır. Birçok alanda mühendisin önemini hala kavrayamamış sözde madenciler mevcuttur.

8-Hala ülkemizde teknik ve teknolojik gelişmelerden uzak üretim gerçekleştiriliyor. 1 m2 kesitli kuyudan, hem isçi, hem de cevher çıkarılmakta. Kova içinde çıkrık yardımıyla insan, malzeme ve cevher nakli yapılmaktadır. Bu örnekleri çoğaltmak mümkün. Hem düşündüren hem de utanılacak bir manzara.

9-Enerji üretiminde öncelikle öz kaynaklarımızın değerlendirilmesi gerekir. Bazı kolaylıklar nedeniyle ithalat cazip gelebilir, ancak bu durum ülkeye uzun vadede bir şey kazandırmaz.

10-Madencilik sektöründeki KİT’lerin bugün çeşitli nedenlerle içine düşürüldükleri durumdan biran önce çıkarılmaları gerekmektedir. Yapılmayan yatırımlar nedeniyle meydana gelen teknolojik sorunların çözümü ve politik baskılar sonucu bozulan çalışma barisin yeniden sağlanması zorunludur. Özerk bir yapının oluşturulması, çalışanların örgütleri aracılığı ile yönetimin erkinde temsil edilmeleri ve kamu kuruluşları, politik baskılardan uzak, verimlilik ilkesi çerçevesinde yeniden yapılandırılmalıdır.

11-Madencilik ve çevre dengesi ülkenin gerçeklerine göre ele alınmalı, "Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olarak" slogancı bir anlayışla her şeye karsı çıkmak hiç kimseye birsek kazandırmaz. Bilimsel verilerin ışığında, ekolojik dengeyi bozmadan gereken her türlü önlem alınarak üretim gerçekleştirilmelidir.

12-Maden armacılığı konusunda 1980'lerden beri izlenen politikalar iflas etmiştir. Bugün, Ülkemizin doğal kaynaklarının yeterli düzeyde aranmadığını söyleyebiliriz. Maden aramacılığını bir altyapı hizmeti olarak görüyoruz. MTA yeniden yapılandırılmalı, her yönüyle ele alınmalı ve içine düşürüldüğü olumsuzluklardan kurtarılmalıdır.

13-Madencilik sektörü genellikle günlük politikalarla yönetilmiştir. Sağlıklı bir devlet politikası belirlendiği söylenemez. Gelişmiş ülkeler madenlerin temini konusunda uzun vadeli politikalar oluşturmuşlardır. Dünya hammadde kaynakları sinirlidir. Türkiye mevcut kaynaklarını çok iyi değerlendirmelidir. Gelecekle ilgili politikaları saptamalıdır. Sanayileşmiş bir Türkiye bugün tükettiği cevher miktarının 4-5 katini tüketecektir. Hammaddenin, ne kadarını öz kaynaklardan, ne kadarını ithal yoluyla karşılayacaktır. Madencilik sektöründe uzun erimli politikalar ve stratejiler oluşturmalıdır.




ebru özsaraç 7 Nisan 2009 17:41

0521485632
 
türkiyede en çok üretilen maden hangisidir ?


İyi Bir Dost 14 Mayıs 2009 22:26

Jeotermal Enerji
 
Denizli (Sarayköy):Sivas(Zara):Zonguldak(kapazgac):Giresun(Yamacdağ)


Misafir 3 Kasım 2009 13:38

ülkemizdeki enerji kaynakları nelerdir


_KleopatrA_ 3 Kasım 2009 13:43

Alıntı:

Misafir adlı kullanıcıdan alıntı (Mesaj 1552931)
ülkemizdeki enerji kaynakları nelerdir

Yenilenebilir Enerji Kaynakları [değiştir]

Klasik enerji kaynaklarına alternatif olarak sunulan kaynaklardır. Güneş, rüzgar, hidrojen, hidroelektrik ve jeotermal kaynaklar buna örnektir. Doğada sürekli var olan faktörlere dayalı olan bu kaynakların en önemli özelliği ise yenilenebilir olmaları ve doğaya zarar vermemeleridir.
Güneş Enerjisi [değiştir]

Güneş enerjisi Güneş ışığından enerji elde edilmesine dayalı teknolojidir. Güneşin yaydığı ve dünyamıza da ulaşan enerji, güneşin çekirdeğinde yer alan füzyon süreci ile açığa çıkan ışıma enerjisidir, güneşteki hidrojen gazının helyuma dönüşmesi şeklindeki füzyon sürecinden kaynaklanır. Dünya atmosferinin dışında güneş ışınımının şiddeti, aşağı yukarı sabit ve 1370 W/m² değerindedir, ancak yeryüzünde 0-1100 W/m2 değerleri arasında değişim gösterir. Bu enerjinin dünyaya gelen küçük bir bölümü dahi, insanlığın mevcut enerji tüketiminden kat kat fazladır. Güneş enerjisinden yararlanma konusundaki çalışmalar özellikle 1970'lerden sonra hız kazanmış, güneş enerjisi sistemleri teknolojik olarak ilerleme ve maliyet bakımından düşme göstermiş, güneş enerjisi çevresel olarak temiz bir enerji kaynağı olarak kendini kabul ettirmiştir.Dünyada yararlanılan ene eski enerji kaynağı güneş enerjisidir. Güneş enerjisinin de diğer enerjiler gibi kullanım sorunları ve koşulları vardır. Güneş enrejisi her tüketim modelinde kolaylıkla kullanılamaz. Her tüketim dalında kullanılabilmesi için bu sorunlarının tüketim modellerine göre çözülmesi gerekmektedir.
Güneş enerjisinin depolanması yada diğer enerji lere dönüşebilmes, ısıl, mekanik, kimyasal ve elektrik yöntemlerle olur. Güneş enerjisinin , diğere enerjilere çevriminde kullanılan çevrimler;
a) güneş enerjisinden doğrudan ısı enerjisi
b) güneş enerjisinden doğrudanelektrik enerjisi
c) güneş enerjisinden hidrojen enerjisi elde edilmesi olarak sıralanabilir.


Ekoloji bilimi açısından temel enerji güneş enerjisidir. Fosil yakıtlar dahil, rüzgar, hidroelektrik, biyogaz, alkol, deniz, termik, dalga gibi tüm enerji kaynakları güneş enerjisinin türevleridir. Fizikçi Capra’ya göre fozil yakıtlar ve çeşitli sorunlar yaratan nükleer enerji geçmiş dönemin enerji kaynaklarıdır. Buna karşılık güneş ve türevleri geleçeğin enerji kaynaklarıdır.
Günlük güneş enerjisinden yararlanılması, dünyada günlük 300 trilyon ton kömür yakılmasına eşdeğerdir. Başka bir hesaplamayla dünyamıza bir yılda düşen güneş enerjisi, dünyadaki çıkarılabilir fosil ykıt kaynakları rezervlerinin tamamından elde edilecek enerjiin yaklaşık 15-20 katına eşdeğerdir.

Ülkemiz güneş enerjisi açısınıdan diğer ülkelere nazaran daha şanslıdır. Türkiye düşen güneş enerjisi miktarı tüm Avrupa ülkelerine düşen enerjinin toplamına eşittir. Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğünde (DMİ) mevcut bulunan 1966-1982 yıllarında ölçülen güneşlenme süresi ve ışınım şiddeti verilerinden yararlanarak EİE tarafından yapılan çalışmaya göre Türkiye'nin ortalama yıllık toplam güneşlenme süresi 2640 saat (günlük toplam 7,2 saat), ortalama toplam ışınım şiddeti 1311 kWh/m²-yıl (günlük toplam 3,6 kWh/m²) olduğu tespit edilmiştir.Çeşitli kaynaklara göre ülkemizin yılda almış olduğu güneş enerjisi ; bilinen kömür rezervimizin 32, bilinen petrol rezervimizin 2200 katıdır.
Rüzgâr [değiştir]

Alternatif enerji kaynakları içersinde en az hidrojen enerjisi kadar faydalı olabilecek bir enerji kaynağı da rüzgardır. Temiz, bol, yenilenebilir olmasının yanısıra hemen hemen tüm dünya genelinde faydalanma imkânı olan bir kaynaktır. Rüzgâr türbini adı verilen çok büyük pervaneli, yüksek kuleler aracılığıyla rüzgar enerjisi elektriğe dönüştürülür. Az sayıda, büyük enerji üretim merkezleri kurmak yerine, ülke geneline küçük üniteler halinde yayılmış rüzgar türbinleri kurmak çok daha avantajlıdır. Rüzgâr, elektrik üretiminin yanısıra hidrojen üretiminde de söz sahibi olabilir. Rüzgârdan elde edilecek elektrikle suyun elektroliz edilmesi sonucunda; su, oksijen ve hidrojen elementlerine ayrılarak çok ucuz bir yolla hidrojen elde edilmiş olacaktır.
1990'lı yıllarda kullanımı en hızlı artan enerji kaynağı olan rüzgar enerjisi, bu avantajları sayesinde tüm dünyanın dikkatini çekmeye devam ediyor. Danimarka toplam elektrik enerjisinin yaklaşık %20'sini rüzgardan elde ederek oran olarak dünyada birinci sıradayken, Almanya da 2007 yılındaki verilere göre, 22.247 megawatt kurulu güç ile rüzgar enerjisi kullanımında en ön sıralardadır. Almanya'yı en yakından takip eden ABD'nin kurulu gücü ise 16.818 megawatt civarındadır.
Jeotermal enerji [değiştir]

Jeotermal enerji, yeryüzünün kabuğunda bulunan ısıdır. Bu enerjiden, yer yüzeyine çıkan sıcak sular aracılığıyla yararlanılır. En eski çağlardan bu yana kullanılan kaplıcalar jeotermal enerjinin ilk kullanım alanlarıdır. Jeotermal enerjiden, kaynağın sıcaklığına bağlı olarak ısıtma uygulamalarında kullanılabilir ya da elektrik üretiminde yararlanılır. Elektrik enerjisi üretimi amaçlı santrallar 20. yüzyılın başlarından itibaren kurulmaya başlanmıştır.
Jeotermal enerji; kaynağın, dünya enerji tüketimine kıyasla çok büyük olması nedeniyle ve kullanılan sıcak suyun reenjeksiyon ile tekrar yer altına verilmesi koşuluyla yenilenebilir enerjiler arasında sayılır.
Dalga enerjileri [değiştir]

Okyanus denizler gibi büyük su kütlelerinde meydana gelen dalgaların enerjisinden yararlanabilmektir. Yenilenebilir enerji formlarından bir tanesidir.
Üretilmesindeki zorluklar:
  • Dalgaların yüksek gücüne karşın düşük hızlarda ve farklı yönlerde hareket etmesi
  • En güçlü fırtınalara ve tuzlu suyun neden olacağı paslanmaya dayanabilecek yapıların yüksek maliyeti
  • Kurulum ve bakım giderlerinin yüksekliğidir.
Dalga enerjisinin toplam enerji potansiyeli, toplam enerji büyüklüğü 2.5 terawat olarak hesaplanan gel-git enerjisinden çok daha fazladır. Sahilleri güçlü rüzgarlara maruz kalan ülkeler, enerji ihtiyaçlarının %5 veya daha fazlasını dalga enerjisinden karşılayabilirler.
Gel-git ve akıntı enerjileri [değiştir]

http://upload.wikimedia.org/wikipedia/tr/thumb/6/62/Tidal_power_conceptual_barrage.jpg/236px-Tidal_power_conceptual_barrage.jpg http://tr.wikipedia.org/skins-1.5/common/images/magnify-clip.png
İki türbinli bir gel-git barajının temsili gösterimi.


Gel-git veya okyanus akıntısı nedeniyle yer değiştiren su kütlelerinin sahip olduğu kinetik veya potansiyel enerjinin elektrik enerjisine dönüştürülmesidir.
Gel-git enerjisini elektriğe dönüştürmek için yaygın olarak, uygun bulunan koyların ağzının bir barajla kapatılarak, gelen suyun tutulması, çekilme sonrasında da yükseklik farkından yararlanılarak türbinler aracılığı ile elektrik üretilmesi hedeflenir.
24.8 Saate bir tekrarlanan gel-git hareketleri, düzenli bir enerji kaynağı olması açısından ilginç olmakla birlikte, enerji üretim süresinin 6-12 saatle kısıtlı olması bir dezavantaj yaratmaktadır. Suyun potansiyel enerjisinin %80'ini elektrik enerjisine dönüştürebilen gel-git enerjisi, güneş enerjisi gibi diğer alternatif enerji kaynaklarına göre daha yüksek bir verimliliğe sahiptir.
Deniz ve okyanuslardaki düzenli akıntıların kinetik enerjisinin, deniz tabanına yerleştirilen türbinler aracılığı ile elektrik enerjisine dönüştürülmesi akıntı enerjisi olarak anılır.


Yenilenebilir enerji kaynaklarının faydaları [değiştir]

Diğer Alternatifler [değiştir]

Hidrojen [değiştir]

Hidrojen birincil enerji kaynaklarından üretilen bir yakıt olup temiz bir enerji kaynağı olarak kullanılabilecek önemli bir elementtir. Fakat dünyada tek başına bulunmadığından önce üretilmesi gerekir. Halihazırda çok pahalı olan bu üretim, su ve doğalgaz gibi elementlerdeki hidrojenin ayrıştırılmasıyla yapılır. Bu şekilde elde edilen hidrojen pillerine yakıt hücresi adı verilmektedir. Şu anda bazı otomobiller hem benzin, hem de hidrojenin kullanıldığı hibrid (melez) yakıt yöntemiyle çalışmaktadır. Böylece açığa çıkan kirli havanın miktarı %30–40 oranında azaltılabilmektedir.
Hidrojenin, 20 yıl içersinde çok daha aktif olarak kullanılması planlanmaktadır. Şu anda hidrojen yakıt konusunda elde edilen en önemli ilerleme İzlanda’da yaşanmaktadır. 1999 yılında, akaryakıt firması Shell ve otomobil firması Daimler-Chrysler ile İzlanda hükümeti arasında imzalanan anlaşma, İzlanda'yı hidrojen yakıtlı bir ülke haline getirmeyi amaçlamaktadır. 9Daimler-Chrysler İzlanda için, hidrojenle çalışan otobüs ve otomobiller üretirken, Shell de İzlanda genelinde hidrojen istasyonları açmayı planlamıştır. İzlanda'da elde edilecek muhtemel bir başarı, hidrojenli otomobillerde seri üretime geçilmesini son derece hızlandıracaktır.
vikipedi


Misafir 16 Kasım 2009 22:07

arkadaşlar hidroelektrik hangi ilimizde çıkarılır ???


UnknowN 17 Aralık 2009 13:44

amasyada hangi madenler çıkarılır arkadaşlar acil yarına lazım


Misafir 19 Aralık 2009 12:06

nükleer enerji nereden çıkarılır


Misafir 20 Aralık 2009 16:32

Demir hangi bölgelerde çıkarılır?
 
acaba demir en çok hangi bölgede çıkarılır


gencosman_24 30 Aralık 2009 16:57

petrol nerelerde cikarili


fadedliver 30 Aralık 2009 17:03

Alıntı:

Misafir adlı kullanıcıdan alıntı (Mesaj 1615182)
acaba demir en çok hangi bölgede çıkarılır

1945 yılında keşfedilen Raman petrol sahasının keşfinden bugüne yapılan çalışmalar Türkiye'de petrol ve gazın varlığını kanıtlamıştır. Bugüne kadar irli-ufaklı yaklaşık 120 tane petrol ve doğal gaz sahası keşfedilmiştir. Keşifler ağırlıklı olarak Kilis'ten siirt'e kadar uzanan ve Adıyaman-http://www.petrol.itu.edu.tr/documents/images/pump.jpgDiyarbakır-Batman'ı kapsayan Güneydoğu Anadolu bölgesinde ve Trakya bölgesinde gerçekleştirilmiştir. Trakya bölgesinde genelde doğal gaz sahaları, Güneydoğu Anadolu bölgesinde ise genelde petrol sahaları keşfedilmiştir.
Dolayısıyla, Türkiye'de petrl verdır ve ararsanız bulabileceğiniz kanıtlanmıştır. 1954 yılındaki petrol yasası sonrasında T.P.A.O'nun ve özellikle Shell ve Mobil gibi uluslararası şirketlerin arama ve sondaj çalışmaları neticesinde 1969 yılında ve ayrıca 1973 ilk petrol krizi ve şoku sonraaında petrol fiyatının 10 katı artması sonrasında yerli petrol aramacılığına ve sondaj çalışmalarına verilen önem ve ağırlık neticesinde 1991'de yerli petrol üretimleri rekor düzeylere, yılda 4.5 milyon tona, ulaştı. ancak, daha sonraki yıllardan günümüze kadar, değişik nedenlerle, petrol ve doğal gaz aramacılığına ve sondajına ayrılan bütçe azaldı ve halen yıldan yıla azalmaktadır.

1954 sonrası dönemde aramaya verilen önem neticesinde 1965'te 150 000 m'lik maksimum metraja ulaşıldı. Arama etkisini 4 yıl sonra 1969'da yıllık üretimi 3.6 milyon tona ulaştırarak gösterdi. 1973 sonrasında arama çalışmaları 1985'de 260 000 m'lik meksimum metraja ulaştı. 6 yıl sonra ise 1991'de üretim rekor sayılan 4.5 milyon ton olarak gerçekleşti. Aramaya yapılan yatırım etkisini 4-6 yıl sonrasında üretimde göstermektedir.
1991'de 4.5 milyon ton olan yıllık yerli üretimimiz şu anda 2.5 milyonton kadardır. Söz konusu azalmanın önümüzdeki yıllarda da devam edeceği kesindir. Yalnız; kanıtlanmış bir ilişki vardır, o da şudur: Türkiye'de petrol aramacılığına ve sondajına bütçe ayrılırsa petrol bulunabilmektedir.

Türkiye'de petrole ülkemizin değişik bölgelerinde rastlanmıştır, varlığı kanıtlanmıştır ve ağırlıklı olarak Güneydoğu Anadolu bölgesindeki sahalardan üretim yapılmaktadır. Güneydoğu Anadolu bölgesinde Batman, Mardin, Siirt, Diyarbakır, Adıyaman ve Kilis illeri içinde bulunan sahalardan ve ayrıca Trakya bölgesinde küçük sayılabilir 1-2 sahadan petrol üretimi yapılmaktadır.

http://www.petrol.itu.edu.tr/documents/images/vixen1%5B1%5D.jpgKaradeniz ve Akdeniz'de petrol ve özellikle doğal gaz aramaları bütçe elverdiğince sürdürülmektedir.
Türkiye'de son yıllarda yapılan en önemli keşif, 2 yıl önce Ege bölgesinde Manisa Alaşehir'de delinen bir kuyuda petrolün bulunması olmuştur. Çünkü, Ege bölgesinde ilk defa petrol bulunmuş oldu. Bundan sonra da aranırsa bulunabileceği ipucunu vermiştir.

Orta Anadolu bölgesinde Tuz Gölü civarında doğal gaz ve petrol potansiyelinin olabileceği söylemektedir.
Görüldüğü gibi; Türkiye'nin birçok bölgesinde petrolün varlığı bilinmektedir.

Şimdi gelelim diğer önemli soruya: Türkiye'de petrol var ama Türkiye petrol zenginimidir veya petrol zengini olabilirmi? Maalesef bu soruya hemen evet demek mümkün değildir. İstatistiksel olarak bilinen bir gerçek: Türkiye'de bulunan petrol sahalarının Orta Doğu ülkelerindeki sahalar kadar büyük olmadığı ve bizim sahaların genelde ağır petrol içerdiğidir.

Türkiye'de bugüne kadar yaklaşık 1 milyar ton petrol keşfi yapılmıştır. anak bunun %15'i olan yaklaşık 150-160 milyon ton petrol üretilebilir olarak tahmin edilmiştir. Bunun 112 milyon tonu (2000 sonu itibariyle) bugüne kadar üretilmiş olup, geriye kalan 40-50 milyon ton pertol Türkiye'nin üretilebilir petrol rezervidir. Bir başka deyişle, Türkiye'nin petrol rezervi yüksek değildir, ve ancak 1.5 yıllık Türkiye petrol tüketimini karşılamaya yetecek kadardır.
Türkiye'de Petrol Verileri ve Değerlendirilmesi
Petrol Aramacılığı:
1954 yılından günümüze Türkiye'de 200'e yakın şirket arama ve işletme faaliyetlerinde bulunmuş, bunlardan 27 tanesi halen faaliyetlerine devam etmektedir ve 5 tanesi (T.P.A.O., Ersan Petrol, Polmak, Demir Enerji ve Güney Yıldızı) yerli şirkettir.

Petrol aramacılığında toplam 18 bölgeye ayrılmış olan Türkiye'de 1935'ten bugüne kadar 3000'e yakın kuyu delinmiş olup, bunun yaklaşık 1100 tanesi arama ve 1300 tanesi üretim kuyusudur. Arama kuyularının derinliği 2300 m'dir.

http://www.petrol.itu.edu.tr/documents/images/amo3%5B1%5D.jpgArama Kuyularının %30'u X. Bölgede (Siirt), %19'u XI. Bölgede (Diyarbakır), %18'i I. Bölgede (Marmara), %15'i XII. Bölgede (Gaziantep), %5'i XIII. Bölgede (Hatay) ve %4'ü XIV. Bölgede (Adana) delinmiştir.
Arama kuyularının 1 tanesi 6000 m'den derine, 7 tanesi 5000 m'den derine, 22 tanesi 4500 m'den derine, 57 tanesi 4000 m'den derine delinmiştir.
Denizlerde delinen kuyu sayısı 30'dur.
Keşfedilen Petrol Sahaları
1945-2000 arasında 59'u T.P.A.O ve 41'i diğer şirketler tarafından 100 irili ufaklı petrol sahası keşfedilmiştir.
Keşfedilen sahaların %36'sı X. Bölgede, %33'ü XI. Bölgede ve %27'si XII. Bölgede yeralmaktadır. Delinen arama kuyu sayısı ile keşfedilen saha sayısı arasında doğrusal bir ilişki bulunmaktadır.
Ortalama olarak, 9 arama kuyusu delindikten sonra 1 saha keşfi yapılmaktadır.
Ortalama olarak, her keşfedilen sahada 27 kuyu (arama+üretim+enjeksiyon+..) delinmektedir.
Petrol Rezervi:
Keşfedilen toplam 100 petrol sahası için, rezervuardaki yerinde petrol miktarı 1 milyar ton iken, üretilebilir petrol miktarı 150-160 milyon ton olup, bugüne kadar 110 milyon ton üretilmiş, kalan üretilebilir rezerv yaklaşık 40-50 milyon ton olarak verilmektedir. Türkiye genelinde üretilebilir petrol-yerinde petrol oranı %15 olup, T.P.A.O sahaları için bu oran %12 ve Shell sahaları için %25'tir.
Ortalama rezervuar başına yerinde petrol 10 milyon ton ve üretilebilir petrol 1.5 milyon tondur.
Petrol Üretimi
2000 itibariyle 45'i T.P.A.O ve 31'i diğer şirketlerce işletilen 76 sahadan üretim yapılmaktadır.
Ortalama olarak, her üretim yapılan sahada 13 üretim kuyusu bulunmaktadır. Üretim kuyularının ortalama derinliği 1742 m'dir.

Üretim kuyuları için ortalama yıllık üretim, 1997'de 4252 ton/(kuyu-yıl) iken 2000 yılında 3277 ton/(kuyu-yıl) olmuştur. Bir başka deyişle, 2000 yılında üretim kuyuları için ortalama debi günde 63 varil olarak gerçekleşmiştir.
Yıllık toplam üretimin %47'si 5 sahadan (Raman, Batı Raman, Karakuş, Güney Karakuş, Kuzey Karakuş) gerçekleşmiştirve tamamı T.P.A.O. tarafından işletilmektedir.

Bugüne kadar yapılan tüm üretimin %47'si X. Bölgede, %37'si XI. Bölgede ve %16'sı XII. Bölgede keşfedilen sahalardan gerçekleştirilmiştir.

2000 sonu itibariyle; sahaların keşfinden bugüne kadar toplam üretimi 50 milyon varilden büyük olan 5 saha, 25 milyon varilden büyük olan 9 saha, 10 milyon varilden büyük olan 27 saha ve 1 milyon varilden büyük olan 47 saha işletilmektedir.

2000 sonu itibariyle:
Toplam Üretim/Delinen arama Kuyusu Sayısı Oranı ? 900 000 Varil/Arama Kuyusu (veya 125 000 ton/Arama kuyusu)
Toplam Üretim/Toplam Arama Kuyusu Metrajı Oranı ? 400 varil/m
Toplam Üretim/Toplam Delinen Kuyu Sayısı Oranı ? 300 000 varil/kuyu
Toplam Üretim/Toplam Delinen Kuyu Metrajı Oranı ? 150 varil/m
olmuştur.

Bugüne kadar gerçekleşen toplam üretimin %48'i 1500-2000 m. derinliğindeki sahalardan, %27'si 1000-1500 m. derinliğindeki sahalardan, %14'ü 2500-3000 m. derinliğindeki sahalardan ve %10'u 2000-2500 m. derinliğindeki sahalardan gerçekleştirilmiştir. http://www.petrol.itu.edu.tr/documents/images/59-pipeline%5B1%5D.jpg

1.85 milyar varil yerinde petrol rezervi ile Türkiye'nin en büyük sahası olan Batı Raman'dan üretilebilecek petrol rezervi yaklaşık %2 iken, sahada CO2 enjeksiyonu uygulaması sonucunda üretilebilecek petrol rezervinin %12'ye yükseltilebileceği anlaşılmıştır. bu yaklaşık 25 milyon ek petrol rezervidir ve petrol üretiminde üretim arttırma yöntemlerinin önemini göstermektedir.

Sonuçlar ve Öneriler
Türkiye'de petrol vardır. Kilis'ten Siirt'e uzanan Güneydoğu anadolu bölgesinde, trakya'da petrol üretilmektedir, Ege'de (Manisa/Alaşehir) keşfedilmiştir, Doğu Anadolu'da, Tuz Gölü yakınında, Karadeniz ve akdeniz'de petrol potansiyeli tahmin edilmektedir.
Türkiye'nin yeteri kadar arandığını söylemek mümkün değildir. Tüm Cumhuriyet döneminde toplam 1200 arama kuyusu delinmişken, dünyada her yıl ortalama 20 000 arama kuyusu delinmektedir. Türkiye'de Cumhuriyet döneminde toplam 3000 kuyu delinmişken, A.B.D.'de ise her yıl onbinlerce kuyu delinmektedir. Eski Sovyetler Birliği'nde kuyu sayısı milyondan fazladır.

Orta Doğu ülkelerinde olduğu gibi büyük petrol rezervuarları keşfedilmemiştir. rezervuarlarımız genelde göreli olarak küçük petrol rezervli, küçük ölçekteki rezervuarlar şeklindedir.
türkiye'de petrol aramacılığı ve sondaj faaliyetlerine ayrılan bütçe yetersizdir. 2001 yılı yatırım programında T.P.A.O'nun sondaj öncesi (jeolojikve jeofizik çalışmalar) ve sondaj çalışmalarına yaklaşık 28 milyon dolar ayrılmıştır. Bu bütçe yetersizdir;
çünkü:
- Her kuyunun maliyeti birkaç milyon dolar düzeyindedir,
- Hatta deniz aramacılığının maliyeti çok daha yüksektir. 2000 yılı içinde karadeniz'de delinen 2 kuyunun maliyeti 50 milyon dolar olarak verilmiştir. Geçen yıl İskenderun açıklarında delinen 2 kuyunun maliyeti 20 milyon dolar olmuştur.

Uluslararası petrol şirketlerinin arama ve üretimde payları azalmıştır. T.P.A.O. ağırlıklı olarak arama ve üretim yürütmektedir ve herşey T.P.A.O.'dan bekleniyor havası hakimdir. Uluslararası petrol şirketlerinin arama ve saha işletme faaliyetleri teşvik edilmelidir.

Derinin aranması ve daha önce aranmış sahaların yeni arama teknolojileri uygulanarak (örneğin 3D sismik gibi) yeniden aranması planlanmalıdır.

Ülkemizde, bütçe ayırdığınızda ve aradığınızda petrolün bulunduğu, bugüne kadarki veriler, göstermektedir.
türkiye'de yıllar içinde delinen kuyu sayısında ve kuyularla delinen toplam derinliği tanımlayan toplam metraj değerleri ve aramaya ayrılan bütçe yıllar içinde önemli değişiklikler göstermektedir (1985'te 260 000 m. ile son yıllardaki 40-50 000 m. arasında). Buna bağlı olarak, yerli üretimimizde inişli çıkışlı bir görüntü içindedir. Daha da tehlikelisi, 1986 yılından bugüne aramalara ayrılan bütçe sürekli olarak düşmüş, ve bunun neticesinde yerli petrol üretimimizde 1991'deki rekor düzeyinden itibaren günümüze kadar sürekli düşmüştür, ve en azından önümüzdeki 4-5 yıl daha düşmeye devam edecektir.

Arama çalışmalarının yıllar içinde nişli-çıkışlı bir davranış göstermesi; kararlı ve sürekli bir petrol politikasının eksikliğini göstermektedir. Bunun yanısıra; sektör içindeki en büyük kuruluşların üst yönetimlerinde yaşanan şanssızlıklar ve sürekli değişiklikler yine petrol politikasındaki olumsuz göstergelerdir. Kalıcı, tutarlı, uygulanabilir, uzun dönemli, vizyon ve misyonu olan bir petrol politikasına gereksinim vardır. Sektörü politikacının değil politikanın, günlük politikanın değil sürekli ve tutarlı politikanın yönlendirmesi sağlanmalıdır. Kamu kuruluşlarının yönetiminde uzman-deneyimli-bilgili, teknik ve ekonomik konuşara hakim, politikacıların etkisinden arındırılmış bir yönetim yapısı kazandırılmalıdır.

Varolan petrol sahalarından yapılan üretimin düşük olmasının bir nedeni de bu tür sahalar modern ve hatta geleneksel petrol üretim arttırma yöntemlerinin yeterince kullanılmamasındandır. Örneğin, türkiye'de yaklaşık 50 petrol sahasından üretim yapılırken, bunlardan sadece birisinde modern üretim arttırma yöntemi kullanılırken, diğer birkaç sahada ise su enjeksiyonu yapılmaktadır. Petrol sahalarından üretimi arttırmak üzere yeni teknolojilerin ve üretimi arttırma yöntemlerinin kullanılması gerekmektedir. Yeraltında bulunan petrolün üretilebilirlik oranı dünya ortalaması %33 iken bizde %15 olmasının en önemli nedenlerinden birisi; petrol sahalarının karmaşık yapısı ve içerdiği ağır petrolün olmasının yanısıra tukarıda değinildiği gibi üretim arttırma yöntem ve teknolojilerinin kullanılmamasındandır.

Türkiye'nin stratejik petrol rezervi yoktur. A.B.D.'nin yaklaşık 100 milyon ton yeraltında depolanmış stratejik petrol rezervi vardır ki bu depolanmış miktar yaklaşık 1.5 aylık petrol tüketimine eşittir. bu rezerv rafinerilerde veya diğer yüzey tanklarında depolanmış petrol miktarını içermemekte, sadece yeraltında depolanmış petrol miktarını tanımlamaktadır.

Türkiye'de ulusal enerji politikalarının ve doğal olarak petrol ve doğal gaz politikalarının belirlenmesinde yardımcı olan, uzun dönemli planlama çalışmaları yapan ve yürüten, sektörde ilgili yönetmelikleri çıkarma ve denetleme özellikleri olan bir birimin (örneğin Ulusal Petrol Enstitüsü, Ulusal Doğal Gaz Enstitüsü, Ulusal Petrol ve Doğal Gaz Enstitüsü veya Ulusal petrol kurumu ve konseyi gibi) kurulmasında yarar vardır. Söz konusu birimde sektörün her kesiminden (kamu ve özel kuruluşlar, mühendislik odaları, üniversiteler,...) temsilcilikler veya katılımcılar görev alabilirler. Günümüzün en önemli enerji kaynakları olan ve daha uzun sürede bu konumu koruyacağı belli olan ve toplumun tüm kesimlerini ilgilendiren petrol ve doğal gazla ilgili tüm etkinliklerin planlanacağı ve denetleneceği böyle bir birim veya enstitü, aynı zamanda toplumu eğitici ve uyarıcı ve gereğinde devletin ulusal petrol ve doğal gaz politikasını yönlendirici özelliklere sahip olabilir.

Akaryakıt türlerinin ve diğer sıvı, doğal gaz ve LPG gibi petrol ürünlerinin analizini yapacak, standartlara uygun olup olmadığını araştıracak bağımsız laboratuvarlara gereksinim vardır. Ankara'daki PAL bu tür laboratuvarlara iyi bir örnektir ve Türkiye'nin diğer bölgelerinde de benzer laboratuvarlar açma çalışmalarının hızlandırılması ve girişimlerin teşvik edilmesi gerekmektedir. Biz İTÜ Petrol ve Doğal Gaz Mühendisliği Bölümü olarak talip olmamıza rağmen, devletten henüz gerekli maddi destek konusunda olumlu neticeler alamadık, ama girişimlerimizi kamu ve özel kuruluşlarla sürdürmekteyiz.

Türkiye'de enerji sektörünün en önemli sorunlarının kökeninde; sektörün planlama eksikliği, bilimsel araştırma ve geliştirme ile teknoloji geliştirme etkinliklerinin azlığı gelmektedir. Türkiye'nin bilim politikasında enerjiye gereken yer verilmezken, enerji politikalarında AR-GE'ye (araştırma-geliştirme) gereken yer verilmemektedir. Petrol sektörü içindeki kamu ve özel kuruluşlar ile üniversiteler arasındaki bilimsel ilişkiler ve ortak çalışmalar çok düşük düzeydedir, ve devlet te üzerine düşen yönlendiricilik görevini yeterince yapmamaktadır. AR-GE çalışmalarına daha fazla kaynak ayrılmalı, Avrupa Birliği standartlarına uygun AR-GE programları teşvik edilmelidir.
Sektörde var olan kamu kuruluşlarının uzman ve ileri teknoloji ağırlıklı, iş verimi yüksek ve maliyeti düşük özelliklere sahip olacak şekilde yeniden yapılandırılma konusu enerji politikalarında yer almalıdır. Petrol ve doğal gaz arama ve üretim sektöründe Türkiye'deki tek devlet kuruluşu olan T.P.A.O.'nun çok riskli ve bütçe gerektiren çalışmalarını sürdürebilmesi için gelir kaynaklarını arttırıcı ve petrol sektörü içinde daha geniş bir yelpazeyi kapsayacak bir entegrasyon uygulaması ile (rafinaj, boruhattı taşıma, satış-pazarlama çalışmaları yapabilecek şekilde) yeniden yapılandırılması uzun süreden beri dile getirilmektedir. ancak bunu yaparken, yukarıda sayılan özelliklere (uzman ve ileri teknoloji ağırlıklı, iş verimi yüksek) sahip olacak şekilde yapılandırılması konusu gündeme getirilmeli, tartışmaya açılmalı, incelenmeli ve gerekli çalışmalar gerçekleştirilmelidir.

Özet
Dünyada ülkelerin gelişmişliğini yansıtan en önemli göstergelerden birisi, hepinizin bildiği gibi "kişi başına düşen enerji tüketimi" değildir. Artık onun yerine "tüketilen enerji başına yapılan üretim" göstergesi kullanılmaktadır. Yani tükettğimiz enerji başına ne kadar ürettiğimizdir önemli olan. Burada, doğal olarak "verimlilik" gündeme gelmektedir. Yani enerjiyi verimli kullanıyormusunuz, üretiminizde verimlilik gözönüne alınıyormu.
Şubat 2001 ekonomik krizinin bize öğrettiği "maalesef bu ülkede üretim yapılmadığı ve üretimimizin artması gerektiği, gelişmenin mal ve iş üreterek sağlanabileceği" oldu.

Mal ve iş üretimindeki soru aslında yerli petrol üretiminde uzun yıllardan beri vardır. Yerli üretimdeki düşüş, aramalara yapılan ihmalden, aramalara yeteri kadar bütçe ayrılmamasından kaynaklanmaktadır. Bununda kökeninde; Türkiye'de uzun süreli, kararlı ve tutarlı petrol politikasının olmaması, sektördeki ilgili kuruluşların verimli çalıştırılmaması, politikadan çok politikacıların sektörü yönlendirmesi olguları ve gerçekleri yatmaktadır.
Sektörde ilgili, yetkili ve sorumlu kuruluşlar verimli çalışmamakta ve çalıştırılmamakta, yasal altyapıda eksiklikler olduğu çıkarılan yeni yasalardan anlaşılmakta, bunlardan daha kötüsü; bütün bunların bize IMF veya Avrupa Birliği tarafından dayatılması sonucunda anlaşılması ve düzenlemelere gidilmesidir.

Prof. Dr. Abdurrahman Satman


Misafir 12 Ocak 2010 19:59

ülkemizde madenler nerelerde çıkarılır
 
lütfen öğrenmek istiyorum ödevim bu):


Misafir 18 Ocak 2010 19:23

MADENCILIK ve ENERJI KAYNAKLARI
A. MADENCILIK
Yerkabugunun farkli derinliklerinden çikarilan, ekonomik deger tasiyan mineral ve elementlere maden denir. Türkiye’de madencilik faaliyetleri 1935 yilinda kurulan M.T.A. ile özel sektör tarafindan yürütülmektedir.
Türkiye’de çikarilan önemli madenler
En zengin demir yataklarimiz, Divrigi (Sivas), Hekimhan ve Hasançelebi (Malatya), Edremit (Balikesir), Dikili ve Torbali (Izmir) ve Simav (Kütahya) çevresinde bulunmaktadir.
Eregli, Karabük ve Iskenderun’da demir - çelik fabrikalari bulunmaktadir.
Bakir: Ülkemizin en zengin madenlerinden biri olan bakir yataklari, çogu kez kursun ve çinko ile birlikte bulunur. En önemli bakir yataklarimiz Karadeniz Bölgesi’nde bulunur. Murgul (Artvin), Küre (Kastamonu), Çayeli (Rize) ve Köprübasi (Giresun) bu bölgedeki baslica yataklardandir. Ayrica Maden (Elazig) ve Ergani (Diyarbakir)'de de bakir yataklari mevcuttur.
Krom: Paslanmayan ve çok sert bir maden oldugundan, madeni esya yapiminda ve kaplamasinda kullanilir.
Krom yataklari alti ana bölgede toplanmistir.
• Fethiye, Köycegiz, Denizli
• Alacakaya (Guleman) (Elazig)
• Bursa, Eskisehir
• Adana, Kayseri, Mersin
• Iskenderun, Kahraman Maras, Islahiye
• Kopdagi (Dogu Anadolu)
Krom madeni Antalya ve Guleman’daki ferro-krom tesislerinde islenmektedir.
Boksit: Alüminyumun hammaddesi olan boksit çok hafif oldugundan uçak sanayiinde, otomobil, ev, elektrik malzemesi yapiminda kullanilir.
Boksit yataklari Seydisehir (Konya), Akseki (Antalya) Islahiye (Gazi Antep) ve Milas (Mugla) civarinda bulunur. Buralarda çikarilan boksit, Seydisehir alüminyum tesislerinde islenmektedir.
Bor Mineralleri: Ülkemiz bor rezervi bakimindan Dünya’nin en zengin yataklarina sahiptir. Bu nedenle, bor madeninin çogu ihraç edilmektedir. Bor madeninden elde edilen boraks ve asit borik nükleer alanda, jet ve roket yakitinda katki maddesi olarak, ayrica sabun, tekstil, cam, kâgit sanayii, vb alanlarda kullanilir.
Bor mineralleri Balikesir, Susurluk, Bigadiç çevresi ile Kütahya, Emet ve Eskisehir çevresinde çikarilir. Çikarilan mineraller Bandirma’daki tesislerde islenir.
Kükürt: Kükürt gübre, kimya ve boya sanayiinde kullanilir. Ayrica kauçugun islenmesinde ve sülfirik asit üretiminde de kullanilir.
Ülkemizde kükürt yataklari Keçiborlu (Isparta) ve Milas (Mugla) çevresinde bulunmaktadir.
Zimpara Tasi: Çesitli kesici, torpüleyici ve silici aletlerin yapiminda kullanilan zimpara tasi yönünden ülkemiz çok zengindir. Tire (Izmir), Manisa, Söke (Aydin), Milas (Mugla) ve Tavas (Denizli) da çikarilir.
Barit: Suda erimeyen bir maden oldugundan boya, deri, kimya, cam ve kauçuk sanayiinde kullanilir. Ülkemiz barit yataklari bakimindan zengin sayilir. Antalya, Mus, Gazi Antep ve Eskisehir çevresinde barit yataklari bulunmaktadir.
Tuz: Türkiye tuz yataklari bakimindan son derece zengindir. Kaya tuzu yataklari üçüncü jeolojik zamanda, kapali göl havzalarinda sularin buharlasmasi ile olusmustur. Son yillarda tuz üretimimiz üç kat artmistir.
Türkiye’deki tuz üretiminin çogu, Tuz Gölü ile Izmir Çamalti tuzlasindan saglanir. Kaya tuzu yataklari, Çankiri, Kars, Igdir ve Nevsehir çevresinde bulunmaktadir.
Civa: Tek sivi madendir. Zirai ilaç yapiminda, kâgit sanayiinde, suni gübre üretiminde ve boya sanayiinde kullanilir. Türkiye’de Sarayönü (Konya), Ödemis (Izmir), Manisa ve Usak çevresinde çikarilmaktadir.
Kursun - Çinko: Genelde kursun ve çinko bir arada bulunur. Ülkemizde Keban (Elazig) ve Kayseri çevresinde kursun-çinko yataklari vardir.
Lületasi: Eskisehir çevresinde çikarilir ve islenir. Süs esyasi yapiminda kullanilir.
Oltutasi: Erzurumun Oltu ilçesinde çikarilir ve islenir. Süs esyasi yapiminda kullanilir.
Fosfat: Gübre hammaddesi olarak kullanilan fosfat ihtiyacimizi karsilamaz. Fas, Tunus ve Cezayir’de yaygin olarak görülür ve daha çok bu ülkelerden ithal edilir. Türkiye’deki en zengin fosfat yataklari Mazidagi (Mardin), Adiyaman, Bingöl ve Bitlis’te bulunmaktadir.
Manganez: Çelige sertlik kazandirmak ve direncini artirmak için kullanilir. Usak, Afyon, Mugla, Adana, Erzincan, Artvin ve Trabzon çevresinde manganez yataklari bulunur. Ihtiyaci karsilamaz. Bu nedenle ithal edilir.
Mermer: Ülkemiz mermer bakimindan zengindir. Afyon, Kütahya, Marmara Adasi, Kirsehir, Tokat ve Izmir çevresinde çikarilir. Yurt disina ihracati yapilir.
Volfram (Tungsten): Çok sert olmasi nedeniyle özel sanayi çeligi olarak kullanilir. Demiryolu, is makineleri, uçak ve gemi yapimi yaninda, ampüllerde enerjiyi isiga çevirmede kullanilir. Bursa Uludag’da çikarilip isletilmektedir. Fakat son yillarda üretimi durmustur.
Asbest (Amyant): 14 bin °C sicakliga dayanir. Isiya dayanikli araç ve gereç yapiminda kullanilir. Konserojen madde bulundurmasi nedeniyle, kullanimi sinirlandirilmistir. Eskisehir, Bursa, Erzincan, Hatay, Kars, Agri, Malatya, Sivas, Iskenderun, Usak ve Konya’da çikarilir.
B. ENERJI KAYNAKLARI
Taskömürü: Birinci jeolojik zamanda olusmus organik tortul kayaçlardandir. Ülkemiz ise, genelde üçüncü zamanda karalastigindan dolayi, taskömürü yataklari bakimindan fazla zengin sayilmaz. Türkiye’de Zonguldak, Amasra, Eregli arasindaki sahada çikarilir.
Demir - çelik sanayiinde enerji kaynagi olarak tüketildiginden, Karabük ve Eregli demir - çelik fabrikalari buraya kurulmustur.
Linyit: Türkiye genelde üçüncü jeolojik devirde olustugundan linyit en zengin enerji kaynaklarimizdan biridir. Bütün bölgelerde linyit rezervi bulunmaktadir. Taskömürüne göre kalorisi daha azdir. Ancak yaygin oldugundan enerji ihtiyacimizin en önemli kismini karsilamaktadir.
Linyit yataklari Afsin, Elbistan (K. Maras), Tavsanli, Seyitömer (Kütahya), Soma (Manisa), Yatagan (Mugla), Saray (Tekirdag), Askale (Erzurum), Aydin, Amasya ve Yozgat çevresinde bulunmaktadir.
Linyitten elektrik enerjisi elde eden termik santrallerimiz, Soma, Tunçbilek, Seyitömer, Afsin - Elbistan, Yatagan ve Orhaneli termik santralleridir.
Petrol: Günümüzün en önemli enerji kaynaklarindan biri petroldür. Petrol ulasim araçlarinda yakit olarak ve plastik, gübre, boya gibi çok degisik sanayilerde kullanilir. Türkiye’deki petrol yataklari fazla zengin sayilmaz. Ihtiyacimizin % 90'nina yakinini ithal etmekteyiz.
Petrol yataklarimizin % 98'i G. Dogu Anadolu Bölgesi’nde bulunur. Petrol, Raman, Garzan, Kurtalan, Adiyaman ve Mardin çevresinde çikarilmaktadir.
Ülkemizde çikarilan ve ithal edilen petrol, Orta Anadolu (Kirikkale), Aliaga (Izmir), Atas (Mersin), Ipras (Izmit) ve Batman rafinerilerinde islenmektedir.
Dogal gaz: Ülkemiz, dogal gaz yataklari bakimindan zengin degildir. Su anda sadece Trakya’da Hamitabat ve Güneydogu Anadolu’da Mardin - Çamurlu sahasinda üretim yapilmaktadir. Hamitabat’tan çikarilan dogal gazdan ayni yerde elektrik enerjisi üretilir. Dogalgaz ihtiyacimizin önemli bir kismi, Rusya Federasyonu ve Cezayir’den ithal edilmektedir.
Su Gücü (Hidroelektrik enerjisi): Barajlardaki suyun, elektrik üreten santralleri çalistirmasi ile olusan enerjiye hidroelektrik enerjisi denir.
Türkiye’de elektrik ihtiyacinin % 40 lik kismi hidroelektrik santrallerden elde edilmektedir. Keban, Karakaya, Atatürk, Hirfanli, Seyhan, Kemer ve Demirköprü gibi birçok baraj elektrik ihtiyacimizi karsilamaktadir.
Disariya akintisi olan bazi göllerimiz, tabii baraj özelligindedir. Bunlardan elektrik üretilir. Baslicalari, Hazar, Çildir, Tortum ve Kovada gölleridir.
Rüzgâr Gücü: Ülkemizde eskiden yel degirmenlerinde ve yelkenli gemilerde kullanilmistir. Fakat elektrik ve petrol enerjisinin devreye girmesiyle kullanim alani çok azalmistir.
Jeotermal Enerji: Jeotermal enerji, yer altindaki sicak sulardan ya da su buharindan elde edilir. Türkiye yakin bir jeolojik devirde olustugundan ve genç kivrim daglari kusaginda bulundugundan dolayi, fay hatlari ve fay kaynaklari oldukça yaygindir. Özellikle Ege Bölgesi’ndeki Germencik (Aydin), Balçova (Izmir), Sandikli (Afyon) ve Sarayköy (Denizli) civarinda sicak su kaynaklari bulunmaktadir. Su anda sadece Sarayköy (Denizli) de elektrik enerjisi üreten jeotermal santral bulunmaktadir.
Radyoaktif Mineraller: Radyoaktif mineraller, nükleer enerji üretiminde kullanilir. Uranyum ve toryum gibi radyoaktif maddelerin parçalanmasiyla enerji elde edilir. Ülkemizde Aydin, Usak, Manisa, Çanakkale ve Yozgat yörelerinde uranyum, Eskisehir çevresinde toryum yataklari tespit edilmistir. Fakat, su anda, ülkemizde radyoaktif maddelerden nükleer enerji üretimi yapilmamaktadir.
Günes Enerjisi: Türkiye ve özellikle güney bölgelerimiz, Günes enerjisinden iyi yararlanabilecek bir konuma sahiptir. Bu enerjiden, en çok su isitmada faydalanilir. Ayrica, sera isitmasinda, su pompasi çalistirilmasinda, bazi elektronik aletlerin çalistirilmasinda, vs. Günes enerjisi kullanilmaktadir.


Misafir 20 Ocak 2010 10:14

MADENCILIK ve ENERJI KAYNAKLARI
A. MADENCILIK
Yerkabugunun farkli derinliklerinden çikarilan, ekonomik deger tasiyan mineral ve elementlere maden denir. Türkiye’de madencilik faaliyetleri 1935 yilinda kurulan M.T.A. ile özel sektör tarafindan yürütülmektedir.
Türkiye’de çikarilan önemli madenler
En zengin demir yataklarimiz, Divrigi (Sivas), Hekimhan ve Hasançelebi (Malatya), Edremit (Balikesir), Dikili ve Torbali (Izmir) ve Simav (Kütahya) çevresinde bulunmaktadir.
Eregli, Karabük ve Iskenderun’da demir - çelik fabrikalari bulunmaktadir.
Bakir: Ülkemizin en zengin madenlerinden biri olan bakir yataklari, çogu kez kursun ve çinko ile birlikte bulunur. En önemli bakir yataklarimiz Karadeniz Bölgesi’nde bulunur. Murgul (Artvin), Küre (Kastamonu), Çayeli (Rize) ve Köprübasi (Giresun) bu bölgedeki baslica yataklardandir. Ayrica Maden (Elazig) ve Ergani (Diyarbakir)'de de bakir yataklari mevcuttur.
Krom: Paslanmayan ve çok sert bir maden oldugundan, madeni esya yapiminda ve kaplamasinda kullanilir.
Krom yataklari alti ana bölgede toplanmistir.
• Fethiye, Köycegiz, Denizli
• Alacakaya (Guleman) (Elazig)
• Bursa, Eskisehir
• Adana, Kayseri, Mersin
• Iskenderun, Kahraman Maras, Islahiye
• Kopdagi (Dogu Anadolu)
Krom madeni Antalya ve Guleman’daki ferro-krom tesislerinde islenmektedir.
Boksit: Alüminyumun hammaddesi olan boksit çok hafif oldugundan uçak sanayiinde, otomobil, ev, elektrik malzemesi yapiminda kullanilir.
Boksit yataklari Seydisehir (Konya), Akseki (Antalya) Islahiye (Gazi Antep) ve Milas (Mugla) civarinda bulunur. Buralarda çikarilan boksit, Seydisehir alüminyum tesislerinde islenmektedir.
Bor Mineralleri: Ülkemiz bor rezervi bakimindan Dünya’nin en zengin yataklarina sahiptir. Bu nedenle, bor madeninin çogu ihraç edilmektedir. Bor madeninden elde edilen boraks ve asit borik nükleer alanda, jet ve roket yakitinda katki maddesi olarak, ayrica sabun, tekstil, cam, kâgit sanayii, vb alanlarda kullanilir.
Bor mineralleri Balikesir, Susurluk, Bigadiç çevresi ile Kütahya, Emet ve Eskisehir çevresinde çikarilir. Çikarilan mineraller Bandirma’daki tesislerde islenir.
Kükürt: Kükürt gübre, kimya ve boya sanayiinde kullanilir. Ayrica kauçugun islenmesinde ve sülfirik asit üretiminde de kullanilir.
Ülkemizde kükürt yataklari Keçiborlu (Isparta) ve Milas (Mugla) çevresinde bulunmaktadir.
Zimpara Tasi: Çesitli kesici, torpüleyici ve silici aletlerin yapiminda kullanilan zimpara tasi yönünden ülkemiz çok zengindir. Tire (Izmir), Manisa, Söke (Aydin), Milas (Mugla) ve Tavas (Denizli) da çikarilir.
Barit: Suda erimeyen bir maden oldugundan boya, deri, kimya, cam ve kauçuk sanayiinde kullanilir. Ülkemiz barit yataklari bakimindan zengin sayilir. Antalya, Mus, Gazi Antep ve Eskisehir çevresinde barit yataklari bulunmaktadir.
Tuz: Türkiye tuz yataklari bakimindan son derece zengindir. Kaya tuzu yataklari üçüncü jeolojik zamanda, kapali göl havzalarinda sularin buharlasmasi ile olusmustur. Son yillarda tuz üretimimiz üç kat artmistir.
Türkiye’deki tuz üretiminin çogu, Tuz Gölü ile Izmir Çamalti tuzlasindan saglanir. Kaya tuzu yataklari, Çankiri, Kars, Igdir ve Nevsehir çevresinde bulunmaktadir.
Civa: Tek sivi madendir. Zirai ilaç yapiminda, kâgit sanayiinde, suni gübre üretiminde ve boya sanayiinde kullanilir. Türkiye’de Sarayönü (Konya), Ödemis (Izmir), Manisa ve Usak çevresinde çikarilmaktadir.
Kursun - Çinko: Genelde kursun ve çinko bir arada bulunur. Ülkemizde Keban (Elazig) ve Kayseri çevresinde kursun-çinko yataklari vardir.
Lületasi: Eskisehir çevresinde çikarilir ve islenir. Süs esyasi yapiminda kullanilir.
Oltutasi: Erzurumun Oltu ilçesinde çikarilir ve islenir. Süs esyasi yapiminda kullanilir.
Fosfat: Gübre hammaddesi olarak kullanilan fosfat ihtiyacimizi karsilamaz. Fas, Tunus ve Cezayir’de yaygin olarak görülür ve daha çok bu ülkelerden ithal edilir. Türkiye’deki en zengin fosfat yataklari Mazidagi (Mardin), Adiyaman, Bingöl ve Bitlis’te bulunmaktadir.
Manganez: Çelige sertlik kazandirmak ve direncini artirmak için kullanilir. Usak, Afyon, Mugla, Adana, Erzincan, Artvin ve Trabzon çevresinde manganez yataklari bulunur. Ihtiyaci karsilamaz. Bu nedenle ithal edilir.
Mermer: Ülkemiz mermer bakimindan zengindir. Afyon, Kütahya, Marmara Adasi, Kirsehir, Tokat ve Izmir çevresinde çikarilir. Yurt disina ihracati yapilir.
Volfram (Tungsten): Çok sert olmasi nedeniyle özel sanayi çeligi olarak kullanilir. Demiryolu, is makineleri, uçak ve gemi yapimi yaninda, ampüllerde enerjiyi isiga çevirmede kullanilir. Bursa Uludag’da çikarilip isletilmektedir. Fakat son yillarda üretimi durmustur.
Asbest (Amyant): 14 bin °C sicakliga dayanir. Isiya dayanikli araç ve gereç yapiminda kullanilir. Konserojen madde bulundurmasi nedeniyle, kullanimi sinirlandirilmistir. Eskisehir, Bursa, Erzincan, Hatay, Kars, Agri, Malatya, Sivas, Iskenderun, Usak ve Konya’da çikarilir.
B. ENERJI KAYNAKLARI
Taskömürü: Birinci jeolojik zamanda olusmus organik tortul kayaçlardandir. Ülkemiz ise, genelde üçüncü zamanda karalastigindan dolayi, taskömürü yataklari bakimindan fazla zengin sayilmaz. Türkiye’de Zonguldak, Amasra, Eregli arasindaki sahada çikarilir.
Demir - çelik sanayiinde enerji kaynagi olarak tüketildiginden, Karabük ve Eregli demir - çelik fabrikalari buraya kurulmustur.
Linyit: Türkiye genelde üçüncü jeolojik devirde olustugundan linyit en zengin enerji kaynaklarimizdan biridir. Bütün bölgelerde linyit rezervi bulunmaktadir. Taskömürüne göre kalorisi daha azdir. Ancak yaygin oldugundan enerji ihtiyacimizin en önemli kismini karsilamaktadir.
Linyit yataklari Afsin, Elbistan (K. Maras), Tavsanli, Seyitömer (Kütahya), Soma (Manisa), Yatagan (Mugla), Saray (Tekirdag), Askale (Erzurum), Aydin, Amasya ve Yozgat çevresinde bulunmaktadir.
Linyitten elektrik enerjisi elde eden termik santrallerimiz, Soma, Tunçbilek, Seyitömer, Afsin - Elbistan, Yatagan ve Orhaneli termik santralleridir.
Petrol: Günümüzün en önemli enerji kaynaklarindan biri petroldür. Petrol ulasim araçlarinda yakit olarak ve plastik, gübre, boya gibi çok degisik sanayilerde kullanilir. Türkiye’deki petrol yataklari fazla zengin sayilmaz. Ihtiyacimizin % 90'nina yakinini ithal etmekteyiz.
Petrol yataklarimizin % 98'i G. Dogu Anadolu Bölgesi’nde bulunur. Petrol, Raman, Garzan, Kurtalan, Adiyaman ve Mardin çevresinde çikarilmaktadir.
Ülkemizde çikarilan ve ithal edilen petrol, Orta Anadolu (Kirikkale), Aliaga (Izmir), Atas (Mersin), Ipras (Izmit) ve Batman rafinerilerinde islenmektedir.
Dogal gaz: Ülkemiz, dogal gaz yataklari bakimindan zengin degildir. Su anda sadece Trakya’da Hamitabat ve Güneydogu Anadolu’da Mardin - Çamurlu sahasinda üretim yapilmaktadir. Hamitabat’tan çikarilan dogal gazdan ayni yerde elektrik enerjisi üretilir. Dogalgaz ihtiyacimizin önemli bir kismi, Rusya Federasyonu ve Cezayir’den ithal edilmektedir.
Su Gücü (Hidroelektrik enerjisi): Barajlardaki suyun, elektrik üreten santralleri çalistirmasi ile olusan enerjiye hidroelektrik enerjisi denir.
Türkiye’de elektrik ihtiyacinin % 40 lik kismi hidroelektrik santrallerden elde edilmektedir. Keban, Karakaya, Atatürk, Hirfanli, Seyhan, Kemer ve Demirköprü gibi birçok baraj elektrik ihtiyacimizi karsilamaktadir.
Disariya akintisi olan bazi göllerimiz, tabii baraj özelligindedir. Bunlardan elektrik üretilir. Baslicalari, Hazar, Çildir, Tortum ve Kovada gölleridir.
Rüzgâr Gücü: Ülkemizde eskiden yel degirmenlerinde ve yelkenli gemilerde kullanilmistir. Fakat elektrik ve petrol enerjisinin devreye girmesiyle kullanim alani çok azalmistir.
Jeotermal Enerji: Jeotermal enerji, yer altindaki sicak sulardan ya da su buharindan elde edilir. Türkiye yakin bir jeolojik devirde olustugundan ve genç kivrim daglari kusaginda bulundugundan dolayi, fay hatlari ve fay kaynaklari oldukça yaygindir. Özellikle Ege Bölgesi’ndeki Germencik (Aydin), Balçova (Izmir), Sandikli (Afyon) ve Sarayköy (Denizli) civarinda sicak su kaynaklari bulunmaktadir. Su anda sadece Sarayköy (Denizli) de elektrik enerjisi üreten jeotermal santral bulunmaktadir.
Radyoaktif Mineraller: Radyoaktif mineraller, nükleer enerji üretiminde kullanilir. Uranyum ve toryum gibi radyoaktif maddelerin parçalanmasiyla enerji elde edilir. Ülkemizde Aydin, Usak, Manisa, Çanakkale ve Yozgat yörelerinde uranyum, Eskisehir çevresinde toryum yataklari tespit edilmistir. Fakat, su anda, ülkemizde radyoaktif maddelerden nükleer enerji üretimi yapilmamaktadir.
Günes Enerjisi: Türkiye ve özellikle güney bölgelerimiz, Günes enerjisinden iyi yararlanabilecek bir konuma sahiptir. Bu enerjiden, en çok su isitmada faydalanilir. Ayrica, sera isitmasinda, su pompasi çalistirilmasinda, bazi elektronik aletlerin çalistirilmasinda, vs. Günes enerjisi kullanilmaktadir.


Misafir 20 Ocak 2010 10:16

Enerji kaynaklarının hepsi bize yaşantımızı devam ettirmek için gerek duyduğumuz enerjiyi sağlarlar.
Enerji kaynakları, yenilenebilir enerji kaynakları ; güneş, su, rüzgar, jeotermal, biyomas ve yenilenebilir olmayan (fosil kökenli) enerji kaynakları ; kömür, petrol, doğal gaz, nükleer diye ikiye ayrılır.
Enerji farklı şekillerde elde edilir: Isı (termal), ışık (radyant), mekanik, elektrik, kimyasal ve nükleer enerji olmak üzere.
Enerjinin iki tipi vardır, depolanmış (potansiyel) enerji, ve hareket (kinetik) enerjisi olmak üzere. Örneğin, yediğimiz yiyecekler kimyasal enerji ihtiva eder, vücudumuz bu enerjiyi kullanmaya başlayıncaya kadar depo eder. İş yaparken bu enerji serbest bırakılır.
Enerjinin tüm formları her gün kullandığımız enerji kaynaklarında farklı bir şekilde depo edilir. Bu kaynaklar yukarda söylediğimiz yenilenebilen ve yenilenmeyen kaynaklardır. Yenilenebilir enerjileri sürekli kullanabiliriz. Yenilenemeyenler tükenince çok kısa zamanda yeniden üretilmesi mümkün değildir. Solar enerji güneşten, rüzgar ve jeotermal enerjisi yerkürenin kendisinden, biyomas enerjisi bitkilerden ve hidrogücü, sudan elde edilen yenilenebilir birer kaynaktır ve bu enerjiler ısı ve elektrik enerjisine çevrilebilirler.
Ancak bugüne kadar kullandığımız enerjilerin çoğu yenilenebilir olmayan, fosil kaynaklardandır, kömür, petrol, doğal gaz gibi. Bunlara fosil kaynaklar denir çünkü milyonlarca yıl yerin derinliklerinde kaya ve toprak altında kalmış, ısı ve basınç altında fosilleşmiş bitki ve hayvanlardan oluşmuşlardır. Diğer yenilenemeyen bir enerji kaynağı, atomlarını parçalayarak (nükleer bir işlem, fission vasıtasıyla ) ısı ve bunun sonucunda elektrik elde ettiğimiz uranyum elementidir. Tüm bu enerji kaynaklarını, evlerimizde, iş yerlerimizde, okullar ve fabrikalarımızda ihtiyaç duyduğumuz elektriği üretmek için kullanırız. Kompütürleri, lambaları, buzdolabı, çamaşır makinaları ve klimalarımızı,.., çalıştırmak için elektrik gücünü kullanırız.
Arabalarımızı çalıştırmak için de enerji kullanırız. Arabalarımızda kullandığımız bu enerji petrolden elde edilen benzindir. Pişirmek için de enerji kullanırız. Bu enerjiler doğalgaz yada petrolden elde edilen propan gazı gibi diğer gazlar, yada diğer kaynaklardan biridir.
Yapmak istediğimiz her iş için, kullandığımız bir enerji kaynağı vardır. Kırda yemek yapmak için sıvılaştırılmış gaz kaynaklarından, uzaya astronotları göndermek için kullanılan hidrojen yakıtlarına kadar.
Elektrik nedir?

Elektrik enerjinin bir şeklidir. Elektrik gücünün akışıdır. Tüm maddeler atomlardan meydana gelmiştir. Bir atomun merkezinde çekirdeği vardır. Çekirdeğinde pozitif yüklü protonları ve yüksüz nötronları bulunur. Atom çekirdeğinin etrafında negatif yüklü elektronları vardır. Elektronların sayısı protonların sayısına eşittir. Bir elektronun yükü de bir protonun yüküne eşdeğerdir. Bir dış kuvvet tarafından bir atomun elektron ve protonu arasındaki denge bozulduğu zaman o atom bir elektrik yükü kaybeder yada kazanır. Bir atomdan elektrik yükleri kaybolduğu zaman, bu negatif yükler serbest kalır ve bu elektronların serbest hareketiyle madde içinde bir elektrik akımı meydana gelir.
Elektrik doğal yapının bir parçasıdır. Şu anda en çok kullanılan enerji formudur. Elektrik, tüm temel enerji kaynaklarını, kömür, petrol, doğalgaz, nükleer güç yada yenilenebilir enerji kaynaklarını kullanarak onların aracılığıyla ikincil bir enerji olarak elde edilmektedir.
Pek çok şehir ve kasaba bir şelale (doğal bir mekanik güç kaynağı) yakınına kurulmuştur. Kaynağın gücünden iş yapmakta yararlanmak için. 100 yılı aşan bir süre öncesinde elektrik üretimine başlanmadan, evlerde aydınlanmak için gaz yağı yakan lambalar, ısınmak için de odun yada kömür yakan sobalar kullanılırdı. Filedelfiya şehrinde fırtınalı bir gecede Benjamin Franklin tarafından kullanılan şemsiye deneyimi ile elektriğin prensipleri kısmen anlaşılmış oldu. Thomas Edison, elektrik lambası icadını geliştirerek herkesin hayatını değiştirmeye yardım etti. 1879 yılından önce, sokak aydınlatılması için doğru akım (DC) elektriği ile ark ışıkları kullanılmıştı. 1800 lü yılların sonunda Nikola Tesla, alternatif akımının (AC) üretim, iletim ve kullanımının öncüsü oldu. Tesla’ nın icatları ile elektrik, evlerde aydınlatmada ve endüstriyel makinalara güç vermek için kullanılmaya başlandı.
Bir transformatör nasıl kullanılır?

Uzun mesafeler üzerinden elektriği göndermedeki problemi çözmek için, George Westinghouse, transformatör diye adlandırılan bir alet geliştirdi. Transformatör uzun mesafeler üzerinden verimli bir şekilde elektriğin iletilmesini sağladı. Böylece elektriğin üretildiği santrallerden çok uzaklardaki ev ve işyerlerinde kullanılması mümkün oldu.
Bu gün elektriksiz bir hayatı düşünmek bile zordur. Su gibi hava gibi vazgeçilmez bir durum diye düşünülmektedir. Elektrik, ısı, ışık ve güç gerektiren kullanımlarda uygun ve kontrol edilebilir bir enerji şeklidir. Bugün, herhangi bir anda ihtiyaç duyduğumuz ve kullanmaya hazır bir enerjidir.


Misafir 8 Şubat 2010 19:59

MADENCILIK ve ENERJI KAYNAKLARI
A. MADENCILIK
Yerkabugunun farkli derinliklerinden çikarilan, ekonomik deger tasiyan mineral ve elementlere maden denir. Türkiye’de madencilik faaliyetleri 1935 yilinda kurulan M.T.A. ile özel sektör tarafindan yürütülmektedir.
Türkiye’de çikarilan önemli madenler
En zengin demir yataklarimiz, Divrigi (Sivas), Hekimhan ve Hasançelebi (Malatya), Edremit (Balikesir), Dikili ve Torbali (Izmir) ve Simav (Kütahya) çevresinde bulunmaktadir.
Eregli, Karabük ve Iskenderun’da demir - çelik fabrikalari bulunmaktadir.
Bakir: Ülkemizin en zengin madenlerinden biri olan bakir yataklari, çogu kez kursun ve çinko ile birlikte bulunur. En önemli bakir yataklarimiz Karadeniz Bölgesi’nde bulunur. Murgul (Artvin), Küre (Kastamonu), Çayeli (Rize) ve Köprübasi (Giresun) bu bölgedeki baslica yataklardandir. Ayrica Maden (Elazig) ve Ergani (Diyarbakir)'de de bakir yataklari mevcuttur.
Krom: Paslanmayan ve çok sert bir maden oldugundan, madeni esya yapiminda ve kaplamasinda kullanilir.
Krom yataklari alti ana bölgede toplanmistir.
• Fethiye, Köycegiz, Denizli
• Alacakaya (Guleman) (Elazig)
• Bursa, Eskisehir
• Adana, Kayseri, Mersin
• Iskenderun, Kahraman Maras, Islahiye
• Kopdagi (Dogu Anadolu)
Krom madeni Antalya ve Guleman’daki ferro-krom tesislerinde islenmektedir.
Boksit: Alüminyumun hammaddesi olan boksit çok hafif oldugundan uçak sanayiinde, otomobil, ev, elektrik malzemesi yapiminda kullanilir.
Boksit yataklari Seydisehir (Konya), Akseki (Antalya) Islahiye (Gazi Antep) ve Milas (Mugla) civarinda bulunur. Buralarda çikarilan boksit, Seydisehir alüminyum tesislerinde islenmektedir.
Bor Mineralleri: Ülkemiz bor rezervi bakimindan Dünya’nin en zengin yataklarina sahiptir. Bu nedenle, bor madeninin çogu ihraç edilmektedir. Bor madeninden elde edilen boraks ve asit borik nükleer alanda, jet ve roket yakitinda katki maddesi olarak, ayrica sabun, tekstil, cam, kâgit sanayii, vb alanlarda kullanilir.
Bor mineralleri Balikesir, Susurluk, Bigadiç çevresi ile Kütahya, Emet ve Eskisehir çevresinde çikarilir. Çikarilan mineraller Bandirma’daki tesislerde islenir.
Kükürt: Kükürt gübre, kimya ve boya sanayiinde kullanilir. Ayrica kauçugun islenmesinde ve sülfirik asit üretiminde de kullanilir.
Ülkemizde kükürt yataklari Keçiborlu (Isparta) ve Milas (Mugla) çevresinde bulunmaktadir.
Zimpara Tasi: Çesitli kesici, torpüleyici ve silici aletlerin yapiminda kullanilan zimpara tasi yönünden ülkemiz çok zengindir. Tire (Izmir), Manisa, Söke (Aydin), Milas (Mugla) ve Tavas (Denizli) da çikarilir.
Barit: Suda erimeyen bir maden oldugundan boya, deri, kimya, cam ve kauçuk sanayiinde kullanilir. Ülkemiz barit yataklari bakimindan zengin sayilir. Antalya, Mus, Gazi Antep ve Eskisehir çevresinde barit yataklari bulunmaktadir.
Tuz: Türkiye tuz yataklari bakimindan son derece zengindir. Kaya tuzu yataklari üçüncü jeolojik zamanda, kapali göl havzalarinda sularin buharlasmasi ile olusmustur. Son yillarda tuz üretimimiz üç kat artmistir.
Türkiye’deki tuz üretiminin çogu, Tuz Gölü ile Izmir Çamalti tuzlasindan saglanir. Kaya tuzu yataklari, Çankiri, Kars, Igdir ve Nevsehir çevresinde bulunmaktadir.
Civa: Tek sivi madendir. Zirai ilaç yapiminda, kâgit sanayiinde, suni gübre üretiminde ve boya sanayiinde kullanilir. Türkiye’de Sarayönü (Konya), Ödemis (Izmir), Manisa ve Usak çevresinde çikarilmaktadir.
Kursun - Çinko: Genelde kursun ve çinko bir arada bulunur. Ülkemizde Keban (Elazig) ve Kayseri çevresinde kursun-çinko yataklari vardir.
Lületasi: Eskisehir çevresinde çikarilir ve islenir. Süs esyasi yapiminda kullanilir.
Oltutasi: Erzurumun Oltu ilçesinde çikarilir ve islenir. Süs esyasi yapiminda kullanilir.
Fosfat: Gübre hammaddesi olarak kullanilan fosfat ihtiyacimizi karsilamaz. Fas, Tunus ve Cezayir’de yaygin olarak görülür ve daha çok bu ülkelerden ithal edilir. Türkiye’deki en zengin fosfat yataklari Mazidagi (Mardin), Adiyaman, Bingöl ve Bitlis’te bulunmaktadir.
Manganez: Çelige sertlik kazandirmak ve direncini artirmak için kullanilir. Usak, Afyon, Mugla, Adana, Erzincan, Artvin ve Trabzon çevresinde manganez yataklari bulunur. Ihtiyaci karsilamaz. Bu nedenle ithal edilir.
Mermer: Ülkemiz mermer bakimindan zengindir. Afyon, Kütahya, Marmara Adasi, Kirsehir, Tokat ve Izmir çevresinde çikarilir. Yurt disina ihracati yapilir.
Volfram (Tungsten): Çok sert olmasi nedeniyle özel sanayi çeligi olarak kullanilir. Demiryolu, is makineleri, uçak ve gemi yapimi yaninda, ampüllerde enerjiyi isiga çevirmede kullanilir. Bursa Uludag’da çikarilip isletilmektedir. Fakat son yillarda üretimi durmustur.
Asbest (Amyant): 14 bin °C sicakliga dayanir. Isiya dayanikli araç ve gereç yapiminda kullanilir. Konserojen madde bulundurmasi nedeniyle, kullanimi sinirlandirilmistir. Eskisehir, Bursa, Erzincan, Hatay, Kars, Agri, Malatya, Sivas, Iskenderun, Usak ve Konya’da çikarilir.
B. ENERJI KAYNAKLARI
Taskömürü: Birinci jeolojik zamanda olusmus organik tortul kayaçlardandir. Ülkemiz ise, genelde üçüncü zamanda karalastigindan dolayi, taskömürü yataklari bakimindan fazla zengin sayilmaz. Türkiye’de Zonguldak, Amasra, Eregli arasindaki sahada çikarilir.
Demir - çelik sanayiinde enerji kaynagi olarak tüketildiginden, Karabük ve Eregli demir - çelik fabrikalari buraya kurulmustur.
Linyit: Türkiye genelde üçüncü jeolojik devirde olustugundan linyit en zengin enerji kaynaklarimizdan biridir. Bütün bölgelerde linyit rezervi bulunmaktadir. Taskömürüne göre kalorisi daha azdir. Ancak yaygin oldugundan enerji ihtiyacimizin en önemli kismini karsilamaktadir.
Linyit yataklari Afsin, Elbistan (K. Maras), Tavsanli, Seyitömer (Kütahya), Soma (Manisa), Yatagan (Mugla), Saray (Tekirdag), Askale (Erzurum), Aydin, Amasya ve Yozgat çevresinde bulunmaktadir.
Linyitten elektrik enerjisi elde eden termik santrallerimiz, Soma, Tunçbilek, Seyitömer, Afsin - Elbistan, Yatagan ve Orhaneli termik santralleridir.
Petrol: Günümüzün en önemli enerji kaynaklarindan biri petroldür. Petrol ulasim araçlarinda yakit olarak ve plastik, gübre, boya gibi çok degisik sanayilerde kullanilir. Türkiye’deki petrol yataklari fazla zengin sayilmaz. Ihtiyacimizin % 90'nina yakinini ithal etmekteyiz.
Petrol yataklarimizin % 98'i G. Dogu Anadolu Bölgesi’nde bulunur. Petrol, Raman, Garzan, Kurtalan, Adiyaman ve Mardin çevresinde çikarilmaktadir.
Ülkemizde çikarilan ve ithal edilen petrol, Orta Anadolu (Kirikkale), Aliaga (Izmir), Atas (Mersin), Ipras (Izmit) ve Batman rafinerilerinde islenmektedir.
Dogal gaz: Ülkemiz, dogal gaz yataklari bakimindan zengin degildir. Su anda sadece Trakya’da Hamitabat ve Güneydogu Anadolu’da Mardin - Çamurlu sahasinda üretim yapilmaktadir. Hamitabat’tan çikarilan dogal gazdan ayni yerde elektrik enerjisi üretilir. Dogalgaz ihtiyacimizin önemli bir kismi, Rusya Federasyonu ve Cezayir’den ithal edilmektedir.
Su Gücü (Hidroelektrik enerjisi): Barajlardaki suyun, elektrik üreten santralleri çalistirmasi ile olusan enerjiye hidroelektrik enerjisi denir.
Türkiye’de elektrik ihtiyacinin % 40 lik kismi hidroelektrik santrallerden elde edilmektedir. Keban, Karakaya, Atatürk, Hirfanli, Seyhan, Kemer ve Demirköprü gibi birçok baraj elektrik ihtiyacimizi karsilamaktadir.
Disariya akintisi olan bazi göllerimiz, tabii baraj özelligindedir. Bunlardan elektrik üretilir. Baslicalari, Hazar, Çildir, Tortum ve Kovada gölleridir.
Rüzgâr Gücü: Ülkemizde eskiden yel degirmenlerinde ve yelkenli gemilerde kullanilmistir. Fakat elektrik ve petrol enerjisinin devreye girmesiyle kullanim alani çok azalmistir.
Jeotermal Enerji: Jeotermal enerji, yer altindaki sicak sulardan ya da su buharindan elde edilir. Türkiye yakin bir jeolojik devirde olustugundan ve genç kivrim daglari kusaginda bulundugundan dolayi, fay hatlari ve fay kaynaklari oldukça yaygindir. Özellikle Ege Bölgesi’ndeki Germencik (Aydin), Balçova (Izmir), Sandikli (Afyon) ve Sarayköy (Denizli) civarinda sicak su kaynaklari bulunmaktadir. Su anda sadece Sarayköy (Denizli) de elektrik enerjisi üreten jeotermal santral bulunmaktadir.
Radyoaktif Mineraller: Radyoaktif mineraller, nükleer enerji üretiminde kullanilir. Uranyum ve toryum gibi radyoaktif maddelerin parçalanmasiyla enerji elde edilir. Ülkemizde Aydin, Usak, Manisa, Çanakkale ve Yozgat yörelerinde uranyum, Eskisehir çevresinde toryum yataklari tespit edilmistir. Fakat, su anda, ülkemizde radyoaktif maddelerden nükleer enerji üretimi yapilmamaktadir.
Günes Enerjisi: Türkiye ve özellikle güney bölgelerimiz, Günes enerjisinden iyi yararlanabilecek bir konuma sahiptir. Bu enerjiden, en çok su isitmada faydalanilir. Ayrica, sera isitmasinda, su pompasi çalistirilmasinda, bazi elektronik aletlerin çalistirilmasinda, vs. Günes enerjisi kullanilmaktadir.


Misafir 10 Şubat 2010 15:26

enerji kaynaklarının yeri neresi


Misafir 10 Şubat 2010 16:21

magnezyum,barit ve uranyumu bulamadım yardımcı olurmusunuz?


Misafir 14 Şubat 2010 18:41

MADENCILIK ve ENERJI KAYNAKLARI
A. MADENCILIK
Yerkabugunun farkli derinliklerinden çikarilan, ekonomik deger tasiyan mineral ve elementlere maden denir. Türkiye’de madencilik faaliyetleri 1935 yilinda kurulan M.T.A. ile özel sektör tarafindan yürütülmektedir.
Türkiye’de çikarilan önemli madenler
En zengin demir yataklarimiz, Divrigi (Sivas), Hekimhan ve Hasançelebi (Malatya), Edremit (Balikesir), Dikili ve Torbali (Izmir) ve Simav (Kütahya) çevresinde bulunmaktadir.
Eregli, Karabük ve Iskenderun’da demir - çelik fabrikalari bulunmaktadir.
Bakir: Ülkemizin en zengin madenlerinden biri olan bakir yataklari, çogu kez kursun ve çinko ile birlikte bulunur. En önemli bakir yataklarimiz Karadeniz Bölgesi’nde bulunur. Murgul (Artvin), Küre (Kastamonu), Çayeli (Rize) ve Köprübasi (Giresun) bu bölgedeki baslica yataklardandir. Ayrica Maden (Elazig) ve Ergani (Diyarbakir)'de de bakir yataklari mevcuttur.
Krom: Paslanmayan ve çok sert bir maden oldugundan, madeni esya yapiminda ve kaplamasinda kullanilir.
Krom yataklari alti ana bölgede toplanmistir.
• Fethiye, Köycegiz, Denizli
• Alacakaya (Guleman) (Elazig)
• Bursa, Eskisehir
• Adana, Kayseri, Mersin
• Iskenderun, Kahraman Maras, Islahiye
• Kopdagi (Dogu Anadolu)
Krom madeni Antalya ve Guleman’daki ferro-krom tesislerinde islenmektedir.
Boksit: Alüminyumun hammaddesi olan boksit çok hafif oldugundan uçak sanayiinde, otomobil, ev, elektrik malzemesi yapiminda kullanilir.
Boksit yataklari Seydisehir (Konya), Akseki (Antalya) Islahiye (Gazi Antep) ve Milas (Mugla) civarinda bulunur. Buralarda çikarilan boksit, Seydisehir alüminyum tesislerinde islenmektedir.
Bor Mineralleri: Ülkemiz bor rezervi bakimindan Dünya’nin en zengin yataklarina sahiptir. Bu nedenle, bor madeninin çogu ihraç edilmektedir. Bor madeninden elde edilen boraks ve asit borik nükleer alanda, jet ve roket yakitinda katki maddesi olarak, ayrica sabun, tekstil, cam, kâgit sanayii, vb alanlarda kullanilir.
Bor mineralleri Balikesir, Susurluk, Bigadiç çevresi ile Kütahya, Emet ve Eskisehir çevresinde çikarilir. Çikarilan mineraller Bandirma’daki tesislerde islenir.
Kükürt: Kükürt gübre, kimya ve boya sanayiinde kullanilir. Ayrica kauçugun islenmesinde ve sülfirik asit üretiminde de kullanilir.
Ülkemizde kükürt yataklari Keçiborlu (Isparta) ve Milas (Mugla) çevresinde bulunmaktadir.
Zimpara Tasi: Çesitli kesici, torpüleyici ve silici aletlerin yapiminda kullanilan zimpara tasi yönünden ülkemiz çok zengindir. Tire (Izmir), Manisa, Söke (Aydin), Milas (Mugla) ve Tavas (Denizli) da çikarilir.
Barit: Suda erimeyen bir maden oldugundan boya, deri, kimya, cam ve kauçuk sanayiinde kullanilir. Ülkemiz barit yataklari bakimindan zengin sayilir. Antalya, Mus, Gazi Antep ve Eskisehir çevresinde barit yataklari bulunmaktadir.
Tuz: Türkiye tuz yataklari bakimindan son derece zengindir. Kaya tuzu yataklari üçüncü jeolojik zamanda, kapali göl havzalarinda sularin buharlasmasi ile olusmustur. Son yillarda tuz üretimimiz üç kat artmistir.
Türkiye’deki tuz üretiminin çogu, Tuz Gölü ile Izmir Çamalti tuzlasindan saglanir. Kaya tuzu yataklari, Çankiri, Kars, Igdir ve Nevsehir çevresinde bulunmaktadir.
Civa: Tek sivi madendir. Zirai ilaç yapiminda, kâgit sanayiinde, suni gübre üretiminde ve boya sanayiinde kullanilir. Türkiye’de Sarayönü (Konya), Ödemis (Izmir), Manisa ve Usak çevresinde çikarilmaktadir.
Kursun - Çinko: Genelde kursun ve çinko bir arada bulunur. Ülkemizde Keban (Elazig) ve Kayseri çevresinde kursun-çinko yataklari vardir.
Lületasi: Eskisehir çevresinde çikarilir ve islenir. Süs esyasi yapiminda kullanilir.
Oltutasi: Erzurumun Oltu ilçesinde çikarilir ve islenir. Süs esyasi yapiminda kullanilir.
Fosfat: Gübre hammaddesi olarak kullanilan fosfat ihtiyacimizi karsilamaz. Fas, Tunus ve Cezayir’de yaygin olarak görülür ve daha çok bu ülkelerden ithal edilir. Türkiye’deki en zengin fosfat yataklari Mazidagi (Mardin), Adiyaman, Bingöl ve Bitlis’te bulunmaktadir.
Manganez: Çelige sertlik kazandirmak ve direncini artirmak için kullanilir. Usak, Afyon, Mugla, Adana, Erzincan, Artvin ve Trabzon çevresinde manganez yataklari bulunur. Ihtiyaci karsilamaz. Bu nedenle ithal edilir.
Mermer: Ülkemiz mermer bakimindan zengindir. Afyon, Kütahya, Marmara Adasi, Kirsehir, Tokat ve Izmir çevresinde çikarilir. Yurt disina ihracati yapilir.
Volfram (Tungsten): Çok sert olmasi nedeniyle özel sanayi çeligi olarak kullanilir. Demiryolu, is makineleri, uçak ve gemi yapimi yaninda, ampüllerde enerjiyi isiga çevirmede kullanilir. Bursa Uludag’da çikarilip isletilmektedir. Fakat son yillarda üretimi durmustur.
Asbest (Amyant): 14 bin °C sicakliga dayanir. Isiya dayanikli araç ve gereç yapiminda kullanilir. Konserojen madde bulundurmasi nedeniyle, kullanimi sinirlandirilmistir. Eskisehir, Bursa, Erzincan, Hatay, Kars, Agri, Malatya, Sivas, Iskenderun, Usak ve Konya’da çikarilir.
B. ENERJI KAYNAKLARI
Taskömürü: Birinci jeolojik zamanda olusmus organik tortul kayaçlardandir. Ülkemiz ise, genelde üçüncü zamanda karalastigindan dolayi, taskömürü yataklari bakimindan fazla zengin sayilmaz. Türkiye’de Zonguldak, Amasra, Eregli arasindaki sahada çikarilir.
Demir - çelik sanayiinde enerji kaynagi olarak tüketildiginden, Karabük ve Eregli demir - çelik fabrikalari buraya kurulmustur.
Linyit: Türkiye genelde üçüncü jeolojik devirde olustugundan linyit en zengin enerji kaynaklarimizdan biridir. Bütün bölgelerde linyit rezervi bulunmaktadir. Taskömürüne göre kalorisi daha azdir. Ancak yaygin oldugundan enerji ihtiyacimizin en önemli kismini karsilamaktadir.
Linyit yataklari Afsin, Elbistan (K. Maras), Tavsanli, Seyitömer (Kütahya), Soma (Manisa), Yatagan (Mugla), Saray (Tekirdag), Askale (Erzurum), Aydin, Amasya ve Yozgat çevresinde bulunmaktadir.
Linyitten elektrik enerjisi elde eden termik santrallerimiz, Soma, Tunçbilek, Seyitömer, Afsin - Elbistan, Yatagan ve Orhaneli termik santralleridir.
Petrol: Günümüzün en önemli enerji kaynaklarindan biri petroldür. Petrol ulasim araçlarinda yakit olarak ve plastik, gübre, boya gibi çok degisik sanayilerde kullanilir. Türkiye’deki petrol yataklari fazla zengin sayilmaz. Ihtiyacimizin % 90'nina yakinini ithal etmekteyiz.
Petrol yataklarimizin % 98'i G. Dogu Anadolu Bölgesi’nde bulunur. Petrol, Raman, Garzan, Kurtalan, Adiyaman ve Mardin çevresinde çikarilmaktadir.
Ülkemizde çikarilan ve ithal edilen petrol, Orta Anadolu (Kirikkale), Aliaga (Izmir), Atas (Mersin), Ipras (Izmit) ve Batman rafinerilerinde islenmektedir.
Dogal gaz: Ülkemiz, dogal gaz yataklari bakimindan zengin degildir. Su anda sadece Trakya’da Hamitabat ve Güneydogu Anadolu’da Mardin - Çamurlu sahasinda üretim yapilmaktadir. Hamitabat’tan çikarilan dogal gazdan ayni yerde elektrik enerjisi üretilir. Dogalgaz ihtiyacimizin önemli bir kismi, Rusya Federasyonu ve Cezayir’den ithal edilmektedir.
Su Gücü (Hidroelektrik enerjisi): Barajlardaki suyun, elektrik üreten santralleri çalistirmasi ile olusan enerjiye hidroelektrik enerjisi denir.
Türkiye’de elektrik ihtiyacinin % 40 lik kismi hidroelektrik santrallerden elde edilmektedir. Keban, Karakaya, Atatürk, Hirfanli, Seyhan, Kemer ve Demirköprü gibi birçok baraj elektrik ihtiyacimizi karsilamaktadir.
Disariya akintisi olan bazi göllerimiz, tabii baraj özelligindedir. Bunlardan elektrik üretilir. Baslicalari, Hazar, Çildir, Tortum ve Kovada gölleridir.
Rüzgâr Gücü: Ülkemizde eskiden yel degirmenlerinde ve yelkenli gemilerde kullanilmistir. Fakat elektrik ve petrol enerjisinin devreye girmesiyle kullanim alani çok azalmistir.
Jeotermal Enerji: Jeotermal enerji, yer altindaki sicak sulardan ya da su buharindan elde edilir. Türkiye yakin bir jeolojik devirde olustugundan ve genç kivrim daglari kusaginda bulundugundan dolayi, fay hatlari ve fay kaynaklari oldukça yaygindir. Özellikle Ege Bölgesi’ndeki Germencik (Aydin), Balçova (Izmir), Sandikli (Afyon) ve Sarayköy (Denizli) civarinda sicak su kaynaklari bulunmaktadir. Su anda sadece Sarayköy (Denizli) de elektrik enerjisi üreten jeotermal santral bulunmaktadir.
Radyoaktif Mineraller: Radyoaktif mineraller, nükleer enerji üretiminde kullanilir. Uranyum ve toryum gibi radyoaktif maddelerin parçalanmasiyla enerji elde edilir. Ülkemizde Aydin, Usak, Manisa, Çanakkale ve Yozgat yörelerinde uranyum, Eskisehir çevresinde toryum yataklari tespit edilmistir. Fakat, su anda, ülkemizde radyoaktif maddelerden nükleer enerji üretimi yapilmamaktadir.
Günes Enerjisi: Türkiye ve özellikle güney bölgelerimiz, Günes enerjisinden iyi yararlanabilecek bir konuma sahiptir. Bu enerjiden, en çok su isitmada faydalanilir. Ayrica, sera isitmasinda, su pompasi çalistirilmasinda, bazi elektronik aletlerin çalistirilmasinda, vs. Günes enerjisi kullanilmaktadir.


Misafir 14 Şubat 2010 19:06

madenlerin işlenebilmesi ve çıkarılabilmesi için gerekli şartlar nelerdir


Misafir 15 Şubat 2010 17:31

termik santreller enerji açığını kapatmakta görev üstlenmeye devam etmektedir...çalıştırır dolanan su çok sıcak bir buhara dönüşür termik santral


Misafir 15 Şubat 2010 20:15

MADENCILIK ve ENERJI KAYNAKLARI
A. MADENCILIK
Yerkabugunun farkli derinliklerinden çikarilan, ekonomik deger tasiyan mineral ve elementlere maden denir. Türkiye’de madencilik faaliyetleri 1935 yilinda kurulan M.T.A. ile özel sektör tarafindan yürütülmektedir.
Türkiye’de çikarilan önemli madenler
En zengin demir yataklarimiz, Divrigi (Sivas), Hekimhan ve Hasançelebi (Malatya), Edremit (Balikesir), Dikili ve Torbali (Izmir) ve Simav (Kütahya) çevresinde bulunmaktadir.
Eregli, Karabük ve Iskenderun’da demir - çelik fabrikalari bulunmaktadir.
Bakir: Ülkemizin en zengin madenlerinden biri olan bakir yataklari, çogu kez kursun ve çinko ile birlikte bulunur. En önemli bakir yataklarimiz Karadeniz Bölgesi’nde bulunur. Murgul (Artvin), Küre (Kastamonu), Çayeli (Rize) ve Köprübasi (Giresun) bu bölgedeki baslica yataklardandir. Ayrica Maden (Elazig) ve Ergani (Diyarbakir)'de de bakir yataklari mevcuttur.
Krom: Paslanmayan ve çok sert bir maden oldugundan, madeni esya yapiminda ve kaplamasinda kullanilir.
Krom yataklari alti ana bölgede toplanmistir.
• Fethiye, Köycegiz, Denizli
• Alacakaya (Guleman) (Elazig)
• Bursa, Eskisehir
• Adana, Kayseri, Mersin
• Iskenderun, Kahraman Maras, Islahiye
• Kopdagi (Dogu Anadolu)
Krom madeni Antalya ve Guleman’daki ferro-krom tesislerinde islenmektedir.
Boksit: Alüminyumun hammaddesi olan boksit çok hafif oldugundan uçak sanayiinde, otomobil, ev, elektrik malzemesi yapiminda kullanilir.
Boksit yataklari Seydisehir (Konya), Akseki (Antalya) Islahiye (Gazi Antep) ve Milas (Mugla) civarinda bulunur. Buralarda çikarilan boksit, Seydisehir alüminyum tesislerinde islenmektedir.
Bor Mineralleri: Ülkemiz bor rezervi bakimindan Dünya’nin en zengin yataklarina sahiptir. Bu nedenle, bor madeninin çogu ihraç edilmektedir. Bor madeninden elde edilen boraks ve asit borik nükleer alanda, jet ve roket yakitinda katki maddesi olarak, ayrica sabun, tekstil, cam, kâgit sanayii, vb alanlarda kullanilir.
Bor mineralleri Balikesir, Susurluk, Bigadiç çevresi ile Kütahya, Emet ve Eskisehir çevresinde çikarilir. Çikarilan mineraller Bandirma’daki tesislerde islenir.
Kükürt: Kükürt gübre, kimya ve boya sanayiinde kullanilir. Ayrica kauçugun islenmesinde ve sülfirik asit üretiminde de kullanilir.
Ülkemizde kükürt yataklari Keçiborlu (Isparta) ve Milas (Mugla) çevresinde bulunmaktadir.
Zimpara Tasi: Çesitli kesici, torpüleyici ve silici aletlerin yapiminda kullanilan zimpara tasi yönünden ülkemiz çok zengindir. Tire (Izmir), Manisa, Söke (Aydin), Milas (Mugla) ve Tavas (Denizli) da çikarilir.
Barit: Suda erimeyen bir maden oldugundan boya, deri, kimya, cam ve kauçuk sanayiinde kullanilir. Ülkemiz barit yataklari bakimindan zengin sayilir. Antalya, Mus, Gazi Antep ve Eskisehir çevresinde barit yataklari bulunmaktadir.
Tuz: Türkiye tuz yataklari bakimindan son derece zengindir. Kaya tuzu yataklari üçüncü jeolojik zamanda, kapali göl havzalarinda sularin buharlasmasi ile olusmustur. Son yillarda tuz üretimimiz üç kat artmistir.
Türkiye’deki tuz üretiminin çogu, Tuz Gölü ile Izmir Çamalti tuzlasindan saglanir. Kaya tuzu yataklari, Çankiri, Kars, Igdir ve Nevsehir çevresinde bulunmaktadir.
Civa: Tek sivi madendir. Zirai ilaç yapiminda, kâgit sanayiinde, suni gübre üretiminde ve boya sanayiinde kullanilir. Türkiye’de Sarayönü (Konya), Ödemis (Izmir), Manisa ve Usak çevresinde çikarilmaktadir.
Kursun - Çinko: Genelde kursun ve çinko bir arada bulunur. Ülkemizde Keban (Elazig) ve Kayseri çevresinde kursun-çinko yataklari vardir.
Lületasi: Eskisehir çevresinde çikarilir ve islenir. Süs esyasi yapiminda kullanilir.
Oltutasi: Erzurumun Oltu ilçesinde çikarilir ve islenir. Süs esyasi yapiminda kullanilir.
Fosfat: Gübre hammaddesi olarak kullanilan fosfat ihtiyacimizi karsilamaz. Fas, Tunus ve Cezayir’de yaygin olarak görülür ve daha çok bu ülkelerden ithal edilir. Türkiye’deki en zengin fosfat yataklari Mazidagi (Mardin), Adiyaman, Bingöl ve Bitlis’te bulunmaktadir.
Manganez: Çelige sertlik kazandirmak ve direncini artirmak için kullanilir. Usak, Afyon, Mugla, Adana, Erzincan, Artvin ve Trabzon çevresinde manganez yataklari bulunur. Ihtiyaci karsilamaz. Bu nedenle ithal edilir.
Mermer: Ülkemiz mermer bakimindan zengindir. Afyon, Kütahya, Marmara Adasi, Kirsehir, Tokat ve Izmir çevresinde çikarilir. Yurt disina ihracati yapilir.
Volfram (Tungsten): Çok sert olmasi nedeniyle özel sanayi çeligi olarak kullanilir. Demiryolu, is makineleri, uçak ve gemi yapimi yaninda, ampüllerde enerjiyi isiga çevirmede kullanilir. Bursa Uludag’da çikarilip isletilmektedir. Fakat son yillarda üretimi durmustur.
Asbest (Amyant): 14 bin °C sicakliga dayanir. Isiya dayanikli araç ve gereç yapiminda kullanilir. Konserojen madde bulundurmasi nedeniyle, kullanimi sinirlandirilmistir. Eskisehir, Bursa, Erzincan, Hatay, Kars, Agri, Malatya, Sivas, Iskenderun, Usak ve Konya’da çikarilir.
B. ENERJI KAYNAKLARI
Taskömürü: Birinci jeolojik zamanda olusmus organik tortul kayaçlardandir. Ülkemiz ise, genelde üçüncü zamanda karalastigindan dolayi, taskömürü yataklari bakimindan fazla zengin sayilmaz. Türkiye’de Zonguldak, Amasra, Eregli arasindaki sahada çikarilir.
Demir - çelik sanayiinde enerji kaynagi olarak tüketildiginden, Karabük ve Eregli demir - çelik fabrikalari buraya kurulmustur.
Linyit: Türkiye genelde üçüncü jeolojik devirde olustugundan linyit en zengin enerji kaynaklarimizdan biridir. Bütün bölgelerde linyit rezervi bulunmaktadir. Taskömürüne göre kalorisi daha azdir. Ancak yaygin oldugundan enerji ihtiyacimizin en önemli kismini karsilamaktadir.
Linyit yataklari Afsin, Elbistan (K. Maras), Tavsanli, Seyitömer (Kütahya), Soma (Manisa), Yatagan (Mugla), Saray (Tekirdag), Askale (Erzurum), Aydin, Amasya ve Yozgat çevresinde bulunmaktadir.
Linyitten elektrik enerjisi elde eden termik santrallerimiz, Soma, Tunçbilek, Seyitömer, Afsin - Elbistan, Yatagan ve Orhaneli termik santralleridir.
Petrol: Günümüzün en önemli enerji kaynaklarindan biri petroldür. Petrol ulasim araçlarinda yakit olarak ve plastik, gübre, boya gibi çok degisik sanayilerde kullanilir. Türkiye’deki petrol yataklari fazla zengin sayilmaz. Ihtiyacimizin % 90'nina yakinini ithal etmekteyiz.
Petrol yataklarimizin % 98'i G. Dogu Anadolu Bölgesi’nde bulunur. Petrol, Raman, Garzan, Kurtalan, Adiyaman ve Mardin çevresinde çikarilmaktadir.
Ülkemizde çikarilan ve ithal edilen petrol, Orta Anadolu (Kirikkale), Aliaga (Izmir), Atas (Mersin), Ipras (Izmit) ve Batman rafinerilerinde islenmektedir.
Dogal gaz: Ülkemiz, dogal gaz yataklari bakimindan zengin degildir. Su anda sadece Trakya’da Hamitabat ve Güneydogu Anadolu’da Mardin - Çamurlu sahasinda üretim yapilmaktadir. Hamitabat’tan çikarilan dogal gazdan ayni yerde elektrik enerjisi üretilir. Dogalgaz ihtiyacimizin önemli bir kismi, Rusya Federasyonu ve Cezayir’den ithal edilmektedir.
Su Gücü (Hidroelektrik enerjisi): Barajlardaki suyun, elektrik üreten santralleri çalistirmasi ile olusan enerjiye hidroelektrik enerjisi denir.
Türkiye’de elektrik ihtiyacinin % 40 lik kismi hidroelektrik santrallerden elde edilmektedir. Keban, Karakaya, Atatürk, Hirfanli, Seyhan, Kemer ve Demirköprü gibi birçok baraj elektrik ihtiyacimizi karsilamaktadir.
Disariya akintisi olan bazi göllerimiz, tabii baraj özelligindedir. Bunlardan elektrik üretilir. Baslicalari, Hazar, Çildir, Tortum ve Kovada gölleridir.
Rüzgâr Gücü: Ülkemizde eskiden yel degirmenlerinde ve yelkenli gemilerde kullanilmistir. Fakat elektrik ve petrol enerjisinin devreye girmesiyle kullanim alani çok azalmistir.
Jeotermal Enerji: Jeotermal enerji, yer altindaki sicak sulardan ya da su buharindan elde edilir. Türkiye yakin bir jeolojik devirde olustugundan ve genç kivrim daglari kusaginda bulundugundan dolayi, fay hatlari ve fay kaynaklari oldukça yaygindir. Özellikle Ege Bölgesi’ndeki Germencik (Aydin), Balçova (Izmir), Sandikli (Afyon) ve Sarayköy (Denizli) civarinda sicak su kaynaklari bulunmaktadir. Su anda sadece Sarayköy (Denizli) de elektrik enerjisi üreten jeotermal santral bulunmaktadir.
Radyoaktif Mineraller: Radyoaktif mineraller, nükleer enerji üretiminde kullanilir. Uranyum ve toryum gibi radyoaktif maddelerin parçalanmasiyla enerji elde edilir. Ülkemizde Aydin, Usak, Manisa, Çanakkale ve Yozgat yörelerinde uranyum, Eskisehir çevresinde toryum yataklari tespit edilmistir. Fakat, su anda, ülkemizde radyoaktif maddelerden nükleer enerji üretimi yapilmamaktadir.
Günes Enerjisi: Türkiye ve özellikle güney bölgelerimiz, Günes enerjisinden iyi yararlanabilecek bir konuma sahiptir. Bu enerjiden, en çok su isitmada faydalanilir. Ayrica, sera isitmasinda, su pompasi çalistirilmasinda, bazi elektronik aletlerin çalistirilmasinda, vs. Günes enerjisi kullanilmaktadir.


Misafir 16 Şubat 2010 19:45

arkadaşlar doğalgaz ahngi illerden çıkarılınıyor ve hangi ülkeden doğalgaz itali yapıyoruz


Misafir 17 Şubat 2010 16:53

soru:petrol nerede çıkarılır


Misafir 17 Şubat 2010 22:33

Alıntı:

dogalgaz nerede cikarilir
nolur bulun


Misafir 21 Şubat 2010 13:09

Alıntı:

enerji kaynaklari nerelerde bulunur

Yerkabugunun farkli derinliklerinden çikarilan ekonomik deger tasiyan mineral ve elementlere maden denir. Türkiye’de madencilik faaliyetleri 1935 yilinda kurulan M.T.A. ile özel sektör tarafindan yürütülmektedir.
Türkiye’de çikarilan önemli madenler
En zengin demir yataklarimiz Divrigi (Sivas) Hekimhan ve Hasançelebi (Malatya) Edremit (Balikesir) Dikili ve Torbali (Izmir) ve Simav (Kütahya) çevresinde bulunmaktadir.
Eregli Karabük ve Iskenderun’da demir - çelik fabrikalari bulunmaktadir.
Bakir: Ülkemizin en zengin madenlerinden biri olan bakir yataklari çogu kez kursun ve çinko ile birlikte bulunur. En önemli bakir yataklarimiz Karadeniz Bölgesi’nde bulunur. Murgul (Artvin) Küre (Kastamonu) Çayeli (Rize) ve Köprübasi (Giresun) bu bölgedeki baslica yataklardandir. Ayrica Maden (Elazig) ve Ergani (Diyarbakir)'de de bakir yataklari mevcuttur.
Krom: Paslanmayan ve çok sert bir maden oldugundan madeni esya yapiminda ve kaplamasinda kullanilir.
Krom yataklari alti ana bölgede toplanmistir.
• Fethiye Köycegiz Denizli
• Alacakaya (Guleman) (Elazig)
• Bursa Eskisehir
• Adana Kayseri Mersin
• Iskenderun Kahraman Maras Islahiye
• Kopdagi (Dogu Anadolu)
Krom madeni Antalya ve Guleman’daki ferro-krom tesislerinde islenmektedir.
Boksit: Alüminyumun hammaddesi olan boksit çok hafif oldugundan uçak sanayiinde otomobil ev elektrik malzemesi yapiminda kullanilir.
Boksit yataklari Seydisehir (Konya) Akseki (Antalya) Islahiye (Gazi Antep) ve Milas (Mugla) civarinda bulunur. Buralarda çikarilan boksit Seydisehir alüminyum tesislerinde islenmektedir.
Bor Mineralleri: Ülkemiz bor rezervi bakimindan Dünya’nin en zengin yataklarina sahiptir. Bu nedenle bor madeninin çogu ihraç edilmektedir. Bor madeninden elde edilen boraks ve asit borik nükleer alanda jet ve roket yakitinda katki maddesi olarak ayrica sabun tekstil cam kâgit sanayii vb alanlarda kullanilir.
Bor mineralleri Balikesir Susurluk Bigadiç çevresi ile Kütahya Emet ve Eskisehir çevresinde çikarilir. Çikarilan mineraller Bandirma’daki tesislerde islenir.
Kükürt: Kükürt gübre kimya ve boya sanayiinde kullanilir. Ayrica kauçugun islenmesinde ve sülfirik asit üretiminde de kullanilir.
Ülkemizde kükürt yataklari Keçiborlu (Isparta) ve Milas (Mugla) çevresinde bulunmaktadir.
Zimpara Tasi: Çesitli kesici torpüleyici ve silici aletlerin yapiminda kullanilan zimpara tasi yönünden ülkemiz çok zengindir. Tire (Izmir) Manisa Söke (Aydin) Milas (Mugla) ve Tavas (Denizli) da çikarilir.
Barit: Suda erimeyen bir maden oldugundan boya deri kimya cam ve kauçuk sanayiinde kullanilir. Ülkemiz barit yataklari bakimindan zengin sayilir. Antalya Mus Gazi Antep ve Eskisehir çevresinde barit yataklari bulunmaktadir.
Tuz: Türkiye tuz yataklari bakimindan son derece zengindir. Kaya tuzu yataklari üçüncü jeolojik zamanda kapali göl havzalarinda sularin buharlasmasi ile olusmustur. Son yillarda tuz üretimimiz üç kat artmistir.
Türkiye’deki tuz üretiminin çogu Tuz Gölü ile Izmir Çamalti tuzlasindan saglanir. Kaya tuzu yataklari Çankiri Kars Igdir ve Nevsehir çevresinde bulunmaktadir.
Civa: Tek sivi madendir. Zirai ilaç yapiminda kâgit sanayiinde suni gübre üretiminde ve boya sanayiinde kullanilir. Türkiye’de Sarayönü (Konya) Ödemis (Izmir) Manisa ve Usak çevresinde çikarilmaktadir.
Kursun - Çinko: Genelde kursun ve çinko bir arada bulunur. Ülkemizde Keban (Elazig) ve Kayseri çevresinde kursun-çinko yataklari vardir.
Lületasi: Eskisehir çevresinde çikarilir ve islenir. Süs esyasi yapiminda kullanilir.
Oltutasi: Erzurumun Oltu ilçesinde çikarilir ve islenir. Süs esyasi yapiminda kullanilir.
Fosfat: Gübre hammaddesi olarak kullanilan fosfat ihtiyacimizi karsilamaz. Fas Tunus ve Cezayir’de yaygin olarak görülür ve daha çok bu ülkelerden ithal edilir. Türkiye’deki en zengin fosfat yataklari Mazidagi (Mardin) Adiyaman Bingöl ve Bitlis’te bulunmaktadir.
Manganez: Çelige sertlik kazandirmak ve direncini artirmak için kullanilir. Usak Afyon Mugla Adana Erzincan Artvin ve Trabzon çevresinde manganez yataklari bulunur. Ihtiyaci karsilamaz. Bu nedenle ithal edilir.
Mermer: Ülkemiz mermer bakimindan zengindir. Afyon Kütahya Marmara Adasi Kirsehir Tokat ve Izmir çevresinde çikarilir. Yurt disina ihracati yapilir.
Volfram (Tungsten): Çok sert olmasi nedeniyle özel sanayi çeligi olarak kullanilir. Demiryolu is makineleri uçak ve gemi yapimi yaninda ampüllerde enerjiyi isiga çevirmede kullanilir. Bursa Uludag’da çikarilip isletilmektedir. Fakat son yillarda üretimi durmustur.
Asbest (Amyant): 14 bin °C sicakliga dayanir. Isiya dayanikli araç ve gereç yapiminda kullanilir. Konserojen madde bulundurmasi nedeniyle kullanimi sinirlandirilmistir. Eskisehir Bursa Erzincan Hatay Kars Agri Malatya Sivas Iskenderun Usak ve Konya’da çikarilir.

B. ENERJI KAYNAKLARI
Taskömürü: Birinci jeolojik zamanda olusmus organik tortul kayaçlardandir. Ülkemiz ise genelde üçüncü zamanda karalastigindan dolayi taskömürü yataklari bakimindan fazla zengin sayilmaz. Türkiye’de Zonguldak Amasra Eregli arasindaki sahada çikarilir.
Demir - çelik sanayiinde enerji kaynagi olarak tüketildiginden Karabük ve Eregli demir - çelik fabrikalari buraya kurulmustur.
Linyit: Türkiye genelde üçüncü jeolojik devirde olustugundan linyit en zengin enerji kaynaklarimizdan biridir. Bütün bölgelerde linyit rezervi bulunmaktadir. Taskömürüne göre kalorisi daha azdir. Ancak yaygin oldugundan enerji ihtiyacimizin en önemli kismini karsilamaktadir.
Linyit yataklari Afsin Elbistan (K. Maras) Tavsanli Seyitömer (Kütahya) Soma (Manisa) Yatagan (Mugla) Saray (Tekirdag) Askale (Erzurum) Aydin Amasya ve Yozgat çevresinde bulunmaktadir.
Linyitten elektrik enerjisi elde eden termik santrallerimiz Soma Tunçbilek Seyitömer Afsin - Elbistan Yatagan ve Orhaneli termik santralleridir.
Petrol: Günümüzün en önemli enerji kaynaklarindan biri petroldür. Petrol ulasim araçlarinda yakit olarak ve plastik gübre boya gibi çok degisik sanayilerde kullanilir. Türkiye’deki petrol yataklari fazla zengin sayilmaz. Ihtiyacimizin % 90'nina yakinini ithal etmekteyiz.
Petrol yataklarimizin % 98'i G. Dogu Anadolu Bölgesi’nde bulunur. Petrol Raman Garzan Kurtalan Adiyaman ve Mardin çevresinde çikarilmaktadir.
Ülkemizde çikarilan ve ithal edilen petrol Orta Anadolu (Kirikkale) Aliaga (Izmir) Atas (Mersin) Ipras (Izmit) ve Batman rafinerilerinde islenmektedir.
Dogal gaz: Ülkemiz dogal gaz yataklari bakimindan zengin degildir. Su anda sadece Trakya’da Hamitabat ve Güneydogu Anadolu’da Mardin - Çamurlu sahasinda üretim yapilmaktadir. Hamitabat’tan çikarilan dogal gazdan ayni yerde elektrik enerjisi üretilir. Dogalgaz ihtiyacimizin önemli bir kismi Rusya Federasyonu ve Cezayir’den ithal edilmektedir.
Su Gücü (Hidroelektrik enerjisi): Barajlardaki suyun elektrik üreten santralleri çalistirmasi ile olusan enerjiye hidroelektrik enerjisi denir.
Türkiye’de elektrik ihtiyacinin % 40 lik kismi hidroelektrik santrallerden elde edilmektedir. Keban Karakaya Atatürk Hirfanli Seyhan Kemer ve Demirköprü gibi birçok baraj elektrik ihtiyacimizi karsilamaktadir.
Disariya akintisi olan bazi göllerimiz tabii baraj özelligindedir. Bunlardan elektrik üretilir. Baslicalari Hazar Çildir Tortum ve Kovada gölleridir.
Rüzgâr Gücü: Ülkemizde eskiden yel degirmenlerinde ve yelkenli gemilerde kullanilmistir. Fakat elektrik ve petrol enerjisinin devreye girmesiyle kullanim alani çok azalmistir.
Jeotermal Enerji: Jeotermal enerji yer altindaki sicak sulardan ya da su buharindan elde edilir. Türkiye yakin bir jeolojik devirde olustugundan ve genç kivrim daglari kusaginda bulundugundan dolayi fay hatlari ve fay kaynaklari oldukça yaygindir. Özellikle Ege Bölgesi’ndeki Germencik (Aydin) Balçova (Izmir) Sandikli (Afyon) ve Sarayköy (Denizli) civarinda sicak su kaynaklari bulunmaktadir. Su anda sadece Sarayköy (Denizli) de elektrik enerjisi üreten jeotermal santral bulunmaktadir.
Radyoaktif Mineraller: Radyoaktif mineraller nükleer enerji üretiminde kullanilir. Uranyum ve toryum gibi radyoaktif maddelerin parçalanmasiyla enerji elde edilir. Ülkemizde Aydin Usak Manisa Çanakkale ve Yozgat yörelerinde uranyum Eskisehir çevresinde toryum yataklari tespit edilmistir. Fakat su anda ülkemizde radyoaktif maddelerden nükleer enerji üretimi yapilmamaktadir.
Günes Enerjisi: Türkiye ve özellikle güney bölgelerimiz Günes enerjisinden iyi yararlanabilecek bir konuma sahiptir. Bu enerjiden en çok su isitmada faydalanilir. Ayrica sera isitmasinda su pompasi çalistirilmasinda bazi elektronik aletlerin çalistirilmasinda vs. Günes enerjisi kullanilmaktadir


Misafir 21 Şubat 2010 15:00

Arkadaşlar tuz nerelerden çıkartılı


Misafir 21 Şubat 2010 20:04

dogalgaz nerede cikarilir acil lazım


Misafir 22 Şubat 2010 19:07

volfram çıkarıldığı yerler neresi =D


Misafir 23 Şubat 2010 16:11

türkiyede nerede ne yetişir


Misafir 23 Şubat 2010 16:16

krom nerde çıkartılır ve hangi alanlarda kullanılır


Misafir 25 Şubat 2010 21:10

MADENCILIK ve ENERJI KAYNAKLARI
A. MADENCILIK
Yerkabugunun farkli derinliklerinden çikarilan, ekonomik deger tasiyan mineral ve elementlere maden denir. Türkiye’de madencilik faaliyetleri 1935 yilinda kurulan M.T.A. ile özel sektör tarafindan yürütülmektedir.
Türkiye’de çikarilan önemli madenler
En zengin demir yataklarimiz, Divrigi (Sivas), Hekimhan ve Hasançelebi (Malatya), Edremit (Balikesir), Dikili ve Torbali (Izmir) ve Simav (Kütahya) çevresinde bulunmaktadir.
Eregli, Karabük ve Iskenderun’da demir - çelik fabrikalari bulunmaktadir.
Bakir: Ülkemizin en zengin madenlerinden biri olan bakir yataklari, çogu kez kursun ve çinko ile birlikte bulunur. En önemli bakir yataklarimiz Karadeniz Bölgesi’nde bulunur. Murgul (Artvin), Küre (Kastamonu), Çayeli (Rize) ve Köprübasi (Giresun) bu bölgedeki baslica yataklardandir. Ayrica Maden (Elazig) ve Ergani (Diyarbakir)'de de bakir yataklari mevcuttur.
Krom: Paslanmayan ve çok sert bir maden oldugundan, madeni esya yapiminda ve kaplamasinda kullanilir.
Krom yataklari alti ana bölgede toplanmistir.
• Fethiye, Köycegiz, Denizli
• Alacakaya (Guleman) (Elazig)
• Bursa, Eskisehir
• Adana, Kayseri, Mersin
• Iskenderun, Kahraman Maras, Islahiye
• Kopdagi (Dogu Anadolu)
Krom madeni Antalya ve Guleman’daki ferro-krom tesislerinde islenmektedir.
Boksit: Alüminyumun hammaddesi olan boksit çok hafif oldugundan uçak sanayiinde, otomobil, ev, elektrik malzemesi yapiminda kullanilir.
Boksit yataklari Seydisehir (Konya), Akseki (Antalya) Islahiye (Gazi Antep) ve Milas (Mugla) civarinda bulunur. Buralarda çikarilan boksit, Seydisehir alüminyum tesislerinde islenmektedir.
Bor Mineralleri: Ülkemiz bor rezervi bakimindan Dünya’nin en zengin yataklarina sahiptir. Bu nedenle, bor madeninin çogu ihraç edilmektedir. Bor madeninden elde edilen boraks ve asit borik nükleer alanda, jet ve roket yakitinda katki maddesi olarak, ayrica sabun, tekstil, cam, kâgit sanayii, vb alanlarda kullanilir.
Bor mineralleri Balikesir, Susurluk, Bigadiç çevresi ile Kütahya, Emet ve Eskisehir çevresinde çikarilir. Çikarilan mineraller Bandirma’daki tesislerde islenir.
Kükürt: Kükürt gübre, kimya ve boya sanayiinde kullanilir. Ayrica kauçugun islenmesinde ve sülfirik asit üretiminde de kullanilir.
Ülkemizde kükürt yataklari Keçiborlu (Isparta) ve Milas (Mugla) çevresinde bulunmaktadir.
Zimpara Tasi: Çesitli kesici, torpüleyici ve silici aletlerin yapiminda kullanilan zimpara tasi yönünden ülkemiz çok zengindir. Tire (Izmir), Manisa, Söke (Aydin), Milas (Mugla) ve Tavas (Denizli) da çikarilir.
Barit: Suda erimeyen bir maden oldugundan boya, deri, kimya, cam ve kauçuk sanayiinde kullanilir. Ülkemiz barit yataklari bakimindan zengin sayilir. Antalya, Mus, Gazi Antep ve Eskisehir çevresinde barit yataklari bulunmaktadir.
Tuz: Türkiye tuz yataklari bakimindan son derece zengindir. Kaya tuzu yataklari üçüncü jeolojik zamanda, kapali göl havzalarinda sularin buharlasmasi ile olusmustur. Son yillarda tuz üretimimiz üç kat artmistir.
Türkiye’deki tuz üretiminin çogu, Tuz Gölü ile Izmir Çamalti tuzlasindan saglanir. Kaya tuzu yataklari, Çankiri, Kars, Igdir ve Nevsehir çevresinde bulunmaktadir.
Civa: Tek sivi madendir. Zirai ilaç yapiminda, kâgit sanayiinde, suni gübre üretiminde ve boya sanayiinde kullanilir. Türkiye’de Sarayönü (Konya), Ödemis (Izmir), Manisa ve Usak çevresinde çikarilmaktadir.
Kursun - Çinko: Genelde kursun ve çinko bir arada bulunur. Ülkemizde Keban (Elazig) ve Kayseri çevresinde kursun-çinko yataklari vardir.
Lületasi: Eskisehir çevresinde çikarilir ve islenir. Süs esyasi yapiminda kullanilir.
Oltutasi: Erzurumun Oltu ilçesinde çikarilir ve islenir. Süs esyasi yapiminda kullanilir.
Fosfat: Gübre hammaddesi olarak kullanilan fosfat ihtiyacimizi karsilamaz. Fas, Tunus ve Cezayir’de yaygin olarak görülür ve daha çok bu ülkelerden ithal edilir. Türkiye’deki en zengin fosfat yataklari Mazidagi (Mardin), Adiyaman, Bingöl ve Bitlis’te bulunmaktadir.
Manganez: Çelige sertlik kazandirmak ve direncini artirmak için kullanilir. Usak, Afyon, Mugla, Adana, Erzincan, Artvin ve Trabzon çevresinde manganez yataklari bulunur. Ihtiyaci karsilamaz. Bu nedenle ithal edilir.
Mermer: Ülkemiz mermer bakimindan zengindir. Afyon, Kütahya, Marmara Adasi, Kirsehir, Tokat ve Izmir çevresinde çikarilir. Yurt disina ihracati yapilir.
Volfram (Tungsten): Çok sert olmasi nedeniyle özel sanayi çeligi olarak kullanilir. Demiryolu, is makineleri, uçak ve gemi yapimi yaninda, ampüllerde enerjiyi isiga çevirmede kullanilir. Bursa Uludag’da çikarilip isletilmektedir. Fakat son yillarda üretimi durmustur.
Asbest (Amyant): 14 bin °C sicakliga dayanir. Isiya dayanikli araç ve gereç yapiminda kullanilir. Konserojen madde bulundurmasi nedeniyle, kullanimi sinirlandirilmistir. Eskisehir, Bursa, Erzincan, Hatay, Kars, Agri, Malatya, Sivas, Iskenderun, Usak ve Konya’da çikarilir.
B. ENERJI KAYNAKLARI
Taskömürü: Birinci jeolojik zamanda olusmus organik tortul kayaçlardandir. Ülkemiz ise, genelde üçüncü zamanda karalastigindan dolayi, taskömürü yataklari bakimindan fazla zengin sayilmaz. Türkiye’de Zonguldak, Amasra, Eregli arasindaki sahada çikarilir.
Demir - çelik sanayiinde enerji kaynagi olarak tüketildiginden, Karabük ve Eregli demir - çelik fabrikalari buraya kurulmustur.
Linyit: Türkiye genelde üçüncü jeolojik devirde olustugundan linyit en zengin enerji kaynaklarimizdan biridir. Bütün bölgelerde linyit rezervi bulunmaktadir. Taskömürüne göre kalorisi daha azdir. Ancak yaygin oldugundan enerji ihtiyacimizin en önemli kismini karsilamaktadir.
Linyit yataklari Afsin, Elbistan (K. Maras), Tavsanli, Seyitömer (Kütahya), Soma (Manisa), Yatagan (Mugla), Saray (Tekirdag), Askale (Erzurum), Aydin, Amasya ve Yozgat çevresinde bulunmaktadir.
Linyitten elektrik enerjisi elde eden termik santrallerimiz, Soma, Tunçbilek, Seyitömer, Afsin - Elbistan, Yatagan ve Orhaneli termik santralleridir.
Petrol: Günümüzün en önemli enerji kaynaklarindan biri petroldür. Petrol ulasim araçlarinda yakit olarak ve plastik, gübre, boya gibi çok degisik sanayilerde kullanilir. Türkiye’deki petrol yataklari fazla zengin sayilmaz. Ihtiyacimizin % 90'nina yakinini ithal etmekteyiz.
Petrol yataklarimizin % 98'i G. Dogu Anadolu Bölgesi’nde bulunur. Petrol, Raman, Garzan, Kurtalan, Adiyaman ve Mardin çevresinde çikarilmaktadir.
Ülkemizde çikarilan ve ithal edilen petrol, Orta Anadolu (Kirikkale), Aliaga (Izmir), Atas (Mersin), Ipras (Izmit) ve Batman rafinerilerinde islenmektedir.
Dogal gaz: Ülkemiz, dogal gaz yataklari bakimindan zengin degildir. Su anda sadece Trakya’da Hamitabat ve Güneydogu Anadolu’da Mardin - Çamurlu sahasinda üretim yapilmaktadir. Hamitabat’tan çikarilan dogal gazdan ayni yerde elektrik enerjisi üretilir. Dogalgaz ihtiyacimizin önemli bir kismi, Rusya Federasyonu ve Cezayir’den ithal edilmektedir.
Su Gücü (Hidroelektrik enerjisi): Barajlardaki suyun, elektrik üreten santralleri çalistirmasi ile olusan enerjiye hidroelektrik enerjisi denir.
Türkiye’de elektrik ihtiyacinin % 40 lik kismi hidroelektrik santrallerden elde edilmektedir. Keban, Karakaya, Atatürk, Hirfanli, Seyhan, Kemer ve Demirköprü gibi birçok baraj elektrik ihtiyacimizi karsilamaktadir.
Disariya akintisi olan bazi göllerimiz, tabii baraj özelligindedir. Bunlardan elektrik üretilir. Baslicalari, Hazar, Çildir, Tortum ve Kovada gölleridir.
Rüzgâr Gücü: Ülkemizde eskiden yel degirmenlerinde ve yelkenli gemilerde kullanilmistir. Fakat elektrik ve petrol enerjisinin devreye girmesiyle kullanim alani çok azalmistir.
Jeotermal Enerji: Jeotermal enerji, yer altindaki sicak sulardan ya da su buharindan elde edilir. Türkiye yakin bir jeolojik devirde olustugundan ve genç kivrim daglari kusaginda bulundugundan dolayi, fay hatlari ve fay kaynaklari oldukça yaygindir. Özellikle Ege Bölgesi’ndeki Germencik (Aydin), Balçova (Izmir), Sandikli (Afyon) ve Sarayköy (Denizli) civarinda sicak su kaynaklari bulunmaktadir. Su anda sadece Sarayköy (Denizli) de elektrik enerjisi üreten jeotermal santral bulunmaktadir.
Radyoaktif Mineraller: Radyoaktif mineraller, nükleer enerji üretiminde kullanilir. Uranyum ve toryum gibi radyoaktif maddelerin parçalanmasiyla enerji elde edilir. Ülkemizde Aydin, Usak, Manisa, Çanakkale ve Yozgat yörelerinde uranyum, Eskisehir çevresinde toryum yataklari tespit edilmistir. Fakat, su anda, ülkemizde radyoaktif maddelerden nükleer enerji üretimi yapilmamaktadir.
Günes Enerjisi: Türkiye ve özellikle güney bölgelerimiz, Günes enerjisinden iyi yararlanabilecek bir konuma sahiptir. Bu enerjiden, en çok su isitmada faydalanilir. Ayrica, sera isitmasinda, su pompasi çalistirilmasinda, bazi elektronik aletlerin çalistirilmasinda, vs. Günes enerjisi kullanilmaktadir


sexy boy 28 Şubat 2010 17:00

MADENCILIK ve ENERJI KAYNAKLARI
A. MADENCILIK
Yerkabugunun farkli derinliklerinden çikarilan, ekonomik deger tasiyan mineral ve elementlere maden denir. Türkiye’de madencilik faaliyetleri 1935 yilinda kurulan M.T.A. ile özel sektör tarafindan yürütülmektedir.
Türkiye’de çikarilan önemli madenler
En zengin demir yataklarimiz, Divrigi (Sivas), Hekimhan ve Hasançelebi (Malatya), Edremit (Balikesir), Dikili ve Torbali (Izmir) ve Simav (Kütahya) çevresinde bulunmaktadir.
Eregli, Karabük ve Iskenderun’da demir - çelik fabrikalari bulunmaktadir.
Bakir: Ülkemizin en zengin madenlerinden biri olan bakir yataklari, çogu kez kursun ve çinko ile birlikte bulunur. En önemli bakir yataklarimiz Karadeniz Bölgesi’nde bulunur. Murgul (Artvin), Küre (Kastamonu), Çayeli (Rize) ve Köprübasi (Giresun) bu bölgedeki baslica yataklardandir. Ayrica Maden (Elazig) ve Ergani (Diyarbakir)'de de bakir yataklari mevcuttur.
Krom: Paslanmayan ve çok sert bir maden oldugundan, madeni esya yapiminda ve kaplamasinda kullanilir.
Krom yataklari alti ana bölgede toplanmistir.
• Fethiye, Köycegiz, Denizli
• Alacakaya (Guleman) (Elazig)
• Bursa, Eskisehir
• Adana, Kayseri, Mersin
• Iskenderun, Kahraman Maras, Islahiye
• Kopdagi (Dogu Anadolu)
Krom madeni Antalya ve Guleman’daki ferro-krom tesislerinde islenmektedir.
Boksit: Alüminyumun hammaddesi olan boksit çok hafif oldugundan uçak sanayiinde, otomobil, ev, elektrik malzemesi yapiminda kullanilir.
Boksit yataklari Seydisehir (Konya), Akseki (Antalya) Islahiye (Gazi Antep) ve Milas (Mugla) civarinda bulunur. Buralarda çikarilan boksit, Seydisehir alüminyum tesislerinde islenmektedir.
Bor Mineralleri: Ülkemiz bor rezervi bakimindan Dünya’nin en zengin yataklarina sahiptir. Bu nedenle, bor madeninin çogu ihraç edilmektedir. Bor madeninden elde edilen boraks ve asit borik nükleer alanda, jet ve roket yakitinda katki maddesi olarak, ayrica sabun, tekstil, cam, kâgit sanayii, vb alanlarda kullanilir.
Bor mineralleri Balikesir, Susurluk, Bigadiç çevresi ile Kütahya, Emet ve Eskisehir çevresinde çikarilir. Çikarilan mineraller Bandirma’daki tesislerde islenir.
Kükürt: Kükürt gübre, kimya ve boya sanayiinde kullanilir. Ayrica kauçugun islenmesinde ve sülfirik asit üretiminde de kullanilir.
Ülkemizde kükürt yataklari Keçiborlu (Isparta) ve Milas (Mugla) çevresinde bulunmaktadir.
Zimpara Tasi: Çesitli kesici, torpüleyici ve silici aletlerin yapiminda kullanilan zimpara tasi yönünden ülkemiz çok zengindir. Tire (Izmir), Manisa, Söke (Aydin), Milas (Mugla) ve Tavas (Denizli) da çikarilir.
Barit: Suda erimeyen bir maden oldugundan boya, deri, kimya, cam ve kauçuk sanayiinde kullanilir. Ülkemiz barit yataklari bakimindan zengin sayilir. Antalya, Mus, Gazi Antep ve Eskisehir çevresinde barit yataklari bulunmaktadir.
Tuz: Türkiye tuz yataklari bakimindan son derece zengindir. Kaya tuzu yataklari üçüncü jeolojik zamanda, kapali göl havzalarinda sularin buharlasmasi ile olusmustur. Son yillarda tuz üretimimiz üç kat artmistir.
Türkiye’deki tuz üretiminin çogu, Tuz Gölü ile Izmir Çamalti tuzlasindan saglanir. Kaya tuzu yataklari, Çankiri, Kars, Igdir ve Nevsehir çevresinde bulunmaktadir.
Civa: Tek sivi madendir. Zirai ilaç yapiminda, kâgit sanayiinde, suni gübre üretiminde ve boya sanayiinde kullanilir. Türkiye’de Sarayönü (Konya), Ödemis (Izmir), Manisa ve Usak çevresinde çikarilmaktadir.
Kursun - Çinko: Genelde kursun ve çinko bir arada bulunur. Ülkemizde Keban (Elazig) ve Kayseri çevresinde kursun-çinko yataklari vardir.
Lületasi: Eskisehir çevresinde çikarilir ve islenir. Süs esyasi yapiminda kullanilir.
Oltutasi: Erzurumun Oltu ilçesinde çikarilir ve islenir. Süs esyasi yapiminda kullanilir.
Fosfat: Gübre hammaddesi olarak kullanilan fosfat ihtiyacimizi karsilamaz. Fas, Tunus ve Cezayir’de yaygin olarak görülür ve daha çok bu ülkelerden ithal edilir. Türkiye’deki en zengin fosfat yataklari Mazidagi (Mardin), Adiyaman, Bingöl ve Bitlis’te bulunmaktadir.
Manganez: Çelige sertlik kazandirmak ve direncini artirmak için kullanilir. Usak, Afyon, Mugla, Adana, Erzincan, Artvin ve Trabzon çevresinde manganez yataklari bulunur. Ihtiyaci karsilamaz. Bu nedenle ithal edilir.
Mermer: Ülkemiz mermer bakimindan zengindir. Afyon, Kütahya, Marmara Adasi, Kirsehir, Tokat ve Izmir çevresinde çikarilir. Yurt disina ihracati yapilir.
Volfram (Tungsten): Çok sert olmasi nedeniyle özel sanayi çeligi olarak kullanilir. Demiryolu, is makineleri, uçak ve gemi yapimi yaninda, ampüllerde enerjiyi isiga çevirmede kullanilir. Bursa Uludag’da çikarilip isletilmektedir. Fakat son yillarda üretimi durmustur.
Asbest (Amyant): 14 bin °C sicakliga dayanir. Isiya dayanikli araç ve gereç yapiminda kullanilir. Konserojen madde bulundurmasi nedeniyle, kullanimi sinirlandirilmistir. Eskisehir, Bursa, Erzincan, Hatay, Kars, Agri, Malatya, Sivas, Iskenderun, Usak ve Konya’da çikarilir.
B. ENERJI KAYNAKLARI
Taskömürü: Birinci jeolojik zamanda olusmus organik tortul kayaçlardandir. Ülkemiz ise, genelde üçüncü zamanda karalastigindan dolayi, taskömürü yataklari bakimindan fazla zengin sayilmaz. Türkiye’de Zonguldak, Amasra, Eregli arasindaki sahada çikarilir.
Demir - çelik sanayiinde enerji kaynagi olarak tüketildiginden, Karabük ve Eregli demir - çelik fabrikalari buraya kurulmustur.
Linyit: Türkiye genelde üçüncü jeolojik devirde olustugundan linyit en zengin enerji kaynaklarimizdan biridir. Bütün bölgelerde linyit rezervi bulunmaktadir. Taskömürüne göre kalorisi daha azdir. Ancak yaygin oldugundan enerji ihtiyacimizin en önemli kismini karsilamaktadir.
Linyit yataklari Afsin, Elbistan (K. Maras), Tavsanli, Seyitömer (Kütahya), Soma (Manisa), Yatagan (Mugla), Saray (Tekirdag), Askale (Erzurum), Aydin, Amasya ve Yozgat çevresinde bulunmaktadir.
Linyitten elektrik enerjisi elde eden termik santrallerimiz, Soma, Tunçbilek, Seyitömer, Afsin - Elbistan, Yatagan ve Orhaneli termik santralleridir.
Petrol: Günümüzün en önemli enerji kaynaklarindan biri petroldür. Petrol ulasim araçlarinda yakit olarak ve plastik, gübre, boya gibi çok degisik sanayilerde kullanilir. Türkiye’deki petrol yataklari fazla zengin sayilmaz. Ihtiyacimizin % 90'nina yakinini ithal etmekteyiz.
Petrol yataklarimizin % 98'i G. Dogu Anadolu Bölgesi’nde bulunur. Petrol, Raman, Garzan, Kurtalan, Adiyaman ve Mardin çevresinde çikarilmaktadir.
Ülkemizde çikarilan ve ithal edilen petrol, Orta Anadolu (Kirikkale), Aliaga (Izmir), Atas (Mersin), Ipras (Izmit) ve Batman rafinerilerinde islenmektedir.
Dogal gaz: Ülkemiz, dogal gaz yataklari bakimindan zengin degildir. Su anda sadece Trakya’da Hamitabat ve Güneydogu Anadolu’da Mardin - Çamurlu sahasinda üretim yapilmaktadir. Hamitabat’tan çikarilan dogal gazdan ayni yerde elektrik enerjisi üretilir. Dogalgaz ihtiyacimizin önemli bir kismi, Rusya Federasyonu ve Cezayir’den ithal edilmektedir.
Su Gücü (Hidroelektrik enerjisi): Barajlardaki suyun, elektrik üreten santralleri çalistirmasi ile olusan enerjiye hidroelektrik enerjisi denir.
Türkiye’de elektrik ihtiyacinin % 40 lik kismi hidroelektrik santrallerden elde edilmektedir. Keban, Karakaya, Atatürk, Hirfanli, Seyhan, Kemer ve Demirköprü gibi birçok baraj elektrik ihtiyacimizi karsilamaktadir.
Disariya akintisi olan bazi göllerimiz, tabii baraj özelligindedir. Bunlardan elektrik üretilir. Baslicalari, Hazar, Çildir, Tortum ve Kovada gölleridir.
Rüzgâr Gücü: Ülkemizde eskiden yel degirmenlerinde ve yelkenli gemilerde kullanilmistir. Fakat elektrik ve petrol enerjisinin devreye girmesiyle kullanim alani çok azalmistir.
Jeotermal Enerji: Jeotermal enerji, yer altindaki sicak sulardan ya da su buharindan elde edilir. Türkiye yakin bir jeolojik devirde olustugundan ve genç kivrim daglari kusaginda bulundugundan dolayi, fay hatlari ve fay kaynaklari oldukça yaygindir. Özellikle Ege Bölgesi’ndeki Germencik (Aydin), Balçova (Izmir), Sandikli (Afyon) ve Sarayköy (Denizli) civarinda sicak su kaynaklari bulunmaktadir. Su anda sadece Sarayköy (Denizli) de elektrik enerjisi üreten jeotermal santral bulunmaktadir.
Radyoaktif Mineraller: Radyoaktif mineraller, nükleer enerji üretiminde kullanilir. Uranyum ve toryum gibi radyoaktif maddelerin parçalanmasiyla enerji elde edilir. Ülkemizde Aydin, Usak, Manisa, Çanakkale ve Yozgat yörelerinde uranyum, Eskisehir çevresinde toryum yataklari tespit edilmistir. Fakat, su anda, ülkemizde radyoaktif maddelerden nükleer enerji üretimi yapilmamaktadir.
Günes Enerjisi: Türkiye ve özellikle güney bölgelerimiz, Günes enerjisinden iyi yararlanabilecek bir konuma sahiptir. Bu enerjiden, en çok su isitmada faydalanilir. Ayrica, sera isitmasinda, su pompasi çalistirilmasinda, bazi elektronik aletlerin çalistirilmasinda, vs. Günes enerjisi kullanilmaktadir.


Misafir 28 Şubat 2010 19:04

kaya tuzu yatakları çankırı kars ığdır nevşehir çevresinde bulunmaktadıR..


Misafir 1 Mart 2010 17:17

arkadaşlar madenler hangi bölgemizde yer alır mesela iç anadolu onu bulun


Misafir 1 Mart 2010 22:22

Başlıca Maden Çeşitleri

Madenlerin oluşumu, çeşidi ve rezervleri arazinin jeolojik yapısına ve oluştuğu jeolojik zamana bağlıdır. Türkiye’de 1. zamandan, 4. zamana kadar oluşmuş araziler vardır.Volkanik faaliyetlerin sık olduğu 3. zamanda oluşan arazi geniştir. Bu nedenle krom, demir, bakır, kurşun, pirit gibi volkanik oluşumlu madenler çoktur.
Demir : Demir – çelik endüstrisinin en önemli hammaddesidir. Türkiye demir cevheri rezervleri bakımından oldukça zengindir. Hemen her bölgemizde demir cevherine rastlanmıştır. Ancak bu yataklardan 60 kadarı işletilebilmektedir
Bakır : Tarih öncesi çağlarda insanların ilk kullandığı madenlerden biridir. Bakır rezervleri yerkabuğunun volkanik oluşum gösteren bölgelerinde yaygın olarak bulunmaktadır. Saf bakır üretimi ülke gereksinimini karşılamadığı için dışarıdan saf bakır alınır.
Krom : Çok sert, iyi cilalanabilen ve paslanmayan bir madendir. Volkanik alanlarda yaygındır.Makine ile motor endüstrisinde ve paslanmaz çelik yapımında kullanılan önemli bir madendir. Günümüz verilerine göre, Dünya krom üretiminde Türkiye 4. sıradadır.Yurtdışına satılan önemli bir madenimizdir.(Kütahya,Bursa, Eskişehir ve Denizli)
Bor Mineralleri (Boraks) : Kimya endüstrisinin en önemli hammaddesidir. Türkiye rezerv bakımından Dünya’da ilk sırada yer alır. Ancak üretimi ve dış satımı az olduğundan ekonomiye katkısı da azdır. En çok Balıkesir ve Eskişehir yöresinde bulunur.
Kükürt : Yapay gübre üretimi ve tarım ilaçları başta olmak üzere kimya endüstrisinde kullanılır. En büyük rezervlerimiz Göller Yöresi’ndedir. Üretim, tüketimin az bir bölümünü karşılayamaz.Bu nedenle yurtdışından da alınmaktadır.
Boksit : Ülkemizin en zengin rezerve sahip olduğu madenlerden biridir. Boksit işlendikten sonra alüminyum elde edilir. Endüstride demir cevheri ürünlerinden sonra en fazla tüketilen maden durumundadır. Özellikle uçak gövdelerinin yapımında yaygın olarak kullanılmaktadır.
Volfram (Tungstein) : Uzay ve savaş endüstrisinde kullanılan, az bulunan madendir. En zengin rezervler Uludağ’dadır.
Manganez :Türkiye’de dağınık yataklar halindedir.Saf olarak bulunmaz. Üretim tüketimi karşılamadığından dışarıdan satın alınır.
Zımpara Taşı : Metamorfik taşlar içinde bulunan, kullanım alanı geniş olan bir madendir. En zengin rezervler Ege Bölgesi’ndedir.
Tuz :Tad vermek için yemek tuzu ve bakterilerin çoğalmasını önlemek için tuzlama tuzu olarak kullanılır.Ancak son yıllarda kimya endüstrisinin önemli bir hammaddesi konumuna gelmiştir.Tuz Gölü ve İzmir-Çamaltı, tuz rezervlerinin en fazla olduğu yerlerdir
Taşkömürü : Ülkemizin en geniş taşkömürü havzası Batı Karadeniz Bölümü’ndedir. Buradaki taşkömürü havzaları I. Jeolojik zamanda oluşmuştur. Demir – Çelik endüstrisinde enerji kaynağı olarak kullanılan taşkömürü, aynı zamanda kimyaendüstrisinin de hammaddesidir. Yıllık üretim 4-5 milyon ton dolayındadır. Üretim Türkiye’nin gereksinimini karşılayamaz
Linyit : Türkiye’de rezervi en zengin olan enerji kaynağıdır. Hemen her bölgemizde az çok linyit yatakları bulunmaktadır. Çoğunlukla yakacak olarak ve termik santrallerde değerlendirilir. En büyük linyit havzası Afşin-Elbistan’dadır. Yıllık net üretim 40 milyon tonu bulmaktadır. Üretim ve tüketim aynı hızla artmaktadır
Petrol : Dünya ekonomisinin en önemli enerji kaynaklarından birincisi durumundadır. Ancak Türkiye petrol rezervleri bakımından pek zengin değildir. Türkiye’nin önemli petrol yatakları Güneydoğu Anadolu’da bulunmaktadır. Türkiye’nin yıllık üretimi 2,5-3 milyon ton dolayındadır. Üretilen petrol ülke gereksinmesinin en fazla % 20’sini karşılayabilmektedir. Bu nedenle yurtdışından alınanlar arasında petrol ilk sırada yer alır.

kaynak gencbilim


Misafir 2 Mart 2010 16:52

Alıntı:

krom nerede cikarilir
türküyenin büyük kısmında


Misafir 2 Mart 2010 19:10

ülkemizde krom nerelerde çıkartılır?


Misafir 3 Mart 2010 17:25

turkıyemızde cıkarılan madenler;krom,bakır.demir,nikel,bor,gumus,altın,tuz,lınyıt,komur,v.b gıbı seylerdır.ama turkıyemızde bulunanan (enerjı)dersenızde bızım dedıgımız gıbı web sıtemız (www.yurkıyem.82,ilimiz.com)dan ögrenebilirsınız.zaten burda fazla bır bılgı ewrılmıo kı.ordan bakarsanız daha iyi konuyu kavramıs olursunuz.sızı orda beklıoruz.bye.o sıtede bulsmak dılegıyle;hoscakalın.....



Saat: 04:17
Sayfa 1 / 3

©2005 - 2024, MsXLabs - MaviKaranlık