MsXLabs

MsXLabs (https://www.msxlabs.org/forum/)
-   Soru-Cevap (https://www.msxlabs.org/forum/soru-cevap/)
-   -   Mondros Antlaşması sonrasında işgaller sırasında yurdumuzda genel durum nasıldı? (https://www.msxlabs.org/forum/soru-cevap/220804-mondros-antlasmasi-sonrasinda-isgaller-sirasinda-yurdumuzda-genel-durum-nasildi.html)

osman 25 Aralık 2008 11:37

bütün işgaller sonrası yurdumuzun genel durumu nasıldı?? bir bakarmısınız


fadedliver 25 Aralık 2008 13:21

İNGİLİZ İŞGALİ

İtilaf Devletleri, bir yandan Boğazları işgal ederken, bir yandan da İstanbul'da karargah kurarak, Osmanlı Hükümetini dolaylı da olsa etki altına almışlardı. Daha sonra, İngilizlerle Fransızlar planlarına uygun olarak Orta Doğu'yı paylaştılar. Bir yandan da Anadolu'da kendilerine ayırdıkları bölgelerin stratejik bakımdan önemli olan yerlerini ufak birliklerle denetim altına aldılar. Fransızlar, Dörtyol, Mersin, Adana ve yörelerini, Afyonkarahisar İstasyonu'nu işgal etti. İngilizler, Batum, Antep, Cerablus kentlerini, Konya İstasyonu'nu Maraş, Birecik, Urfa ve Kars Merkezlerini işgal etti. Maraş ve çevresi daha sonra Fransızlara bırakıldı. İtalyanlar ise, Antalya, Kuşadası, Fethiye, Bodrum ve Marmaris ile yakın yörelerini işgal etti. Böylece İtilaf Devletleri, Ateşkeş Antlaşması hükümlerini uygulatmak için baskı yapabilecek önemli merkezleri ellerine geçirmiş oldular.

YER TARİH
MUSUL 3 KASIM 1918
ÇANAKKALE BOĞAZI 6-12 KASIM 1918
İSKENDERUN 9 KASIM 1918
ANTAKYA 7 ARALIK 1918
BATUM 24 ARALIK 1918
KİLİS 27 ARALIK 1918
ANKARA İSTASYONU ARALIK 1918
AYINTAP 1 OCAK 1919
CERABLUS 3 OCAK 1919
HAYDARPAŞA İSTASYONU 15 OCAK 1919
KONYA İSTASYONU 22 OCAK 1919
TURGUTLU-AYDIN DEMİRYOLU 1 ŞUBAT 1919
MARAŞ 22 ŞUBAT 1919
BİRECİK 27 ŞUBAT 1919
SAMSUN 9 MART 1919
HARABNAZ VE TELEBYAZ 16 MART 1919
URFA 24 MART 1919
MERZİFON 30 MART 1919
KARS 13 NİSAN 1919


Fransiz İŞgallerİ

Yer Tarİh
DoĞu Trakya Demİryollari 9 Kasim 1918
Çanakkale BoĞazi 6-12 Kasim 1918
DÖrtyol 11 Aralik 1918
Mersİn 17 Aralik 1918
Toros TÜnellerİ 27 Aralik 1918
Adana Ve Pozanti 27 Aralik 1918
DoĞu Demİryollari 15 Ocak 1919
Turgutlu-aydin Demİryolu 1 Şubat 1919
Çİftehan Ve AkkÖprÜ 3 Şubat 1919
Afyon İstasyonu 16 Nİsan 1919


İtalyan İŞgallerİ


Yer Tarİh
Antalya 28 Mart 1919
Konya İstasyonu 26 Nİsan 1919
KuŞadasi 4 Mayis 1919
Fethİye, Bodrum 11 Mayis 1919
Marmarİs 11 Mayis 1919
AkŞehİr (kismen) 14 Mayis 1919
Afyon 21 Mayis 1919
Malkara 27 Mayis 1919
Burdur 28 Hazİran 1919


YUNAN İŞGALLERİ

Yunanistan, 1829 yılında Osmanlı İmparatorluğu'ndan ayrılarak bağımsızlığını kazandı. Sürekli olarak sınırlarını, Türklerden toprak alarak genişletmiş ve 1913 İkinci Balkan savaşı sonunda, Batı Trakya dışında bugünkü sınırlarına erişmişti. Ege'de de 12 Ada dışında tüm adaları elde etmişti. Yalnız İmroz ve Bozcaada Osmanlılara bırakılmıştı. Birinci Dünya Savaşı çıkınca, Yunan Kralı Konstantin tarafsız kalmak istedi ise de azılı bir pan-helenist olan Başbakan Venizelos, İtilaf Devletleri yanında savaşa girilmesi için uğraşmış, sonunda bunu başarmıştır. 1915 yılı sonbaharında Yunanistan, Antlaşma Devletleri yanında savaşa girmiş. Böylece Balkanlarda Avusturya-Macaristan ve Bulgaristan'a karşı yeni bir cephe açılmıştır. Savaş bitince Venizelos, yaptığı hizmetten pay istedi. Ona göre zaten Yunan Anavatanının bir parçası olan Batı ve Doğu Trakya kendisine verilmeliydi. Ama bu da yetmezdi. Anadolu'nun Ege Bölgesi de Yunanlıların hakkıydı. Venizelos üstün bir propaganda gücü ile bu yalanları, dünyanın dört bucağına yaymış Yunan milyarderlerinin de desteği ile, İtilaf Devletleri'nin kamu oyuna benimsetmeyi başarmıştır.

Yunanlıların işgal ettiği başlıca yerler:



YER TARİH
Uzunköprü-Hadımköy Demiryolu 9 Ocak 1919
İzmir 15 Mayıs 1919


İZMİR'İN İŞGALİ



Mondros Ateşkesi'nin imzalanmasından beri Yunanlılar, İzmir'de yoğun bir propagandaya girişmişlerdi. Bir yandan İzmir ve çevresine yeni Rum göçmenleri yerleştirilirken, diğer yandan Levantenleri de elde etmeye çalışıyorlar ve Yunanistan'dan askeri eşya ve malzeme taşıyorlardı. İzmir'de kurulan "Abluka ve Seyrüsefer Komutanlığı" ve İngiliz, Fransız, İtalyan ve Yunan siyasi temsilcilerinin varlığı da, İzmir'in Türkler'in elinden alınacağı kuşkusunu yaratıyordu. Birinci Dünya Savaşı'nın son yıllarında, Akdeniz'den yapılması olası bir saldırıya karşı Aydın'a komutan olarak atanan Nurettin Paşa, Ateşkes'den sonra karargahını İzmir'e taşıdı ve daha sonra İzmir Valisi atandı. Nurettin Paşa, ulusal örgütlerin kurulmasını gerekli görüyordu. Ocak 1919'dan itibaren İzmir'in Yunanlılar'a verileceği haberi artık İzmir basınında bile yer alıyordu.

Paris Barış Konferansı'nda Venizelos, İzmir ve çevresinde Rum nüfusunun çokluğunu ve tarihi Yunan haklarından söz ederek, buraların Yunanistan'a verilmesini istiyordu. İddiaları A.B.D. ve İtalya tarafından çürütülmüş idi. Fakat İzmir'in İtalyanlar tarafından ele geçirilmesi endişesinde bulunan İngiltere Başbakanı Lloyd George, düşlediği büyük Yunanistan için, İzmir'in Yunanistan'a verilmesini istiyordu. Rumlar, İzmir ve çevresinde Türkler'in Rumları katlettiği uydurma haberleriyle 1919 Ocak'dan itibaren Paris Barış Konferansı'na başvurdular. Diğer yandan Nurettin Paşa'nın görevden alınmasını istiyorlardı. Çünkü Nurettin Paşa'nın İzmir Valisi bulunması kendileri için büyük bir engeldi. Osmanlı Dışişleri ise İzmir'in Yunanistan'a verilmesine İtalyanlar'ın izin vermeyeceği düşüncesindeydi. Padişah, 19 Mart 1919'da İzmir'den gelen İzmir Heyetine güven verici konuşma yapıyordu. Oysa aynı tarihte Paris Barış Konferansı'nda İzmir ve çevresinin Yunanlılar'a verilmesi kararlaştırılıyordu. Osmanlı Hükümeti, Rumlarca, işgale engel olarak görülen Nurettin Paşa'yı 22 Mart'ta görevinden aldı. Limanda bulunan Yunan gemisindeki askerlerin karaya çıkarak olaylar çıkartması karşısında da "Nasihat Heyetleri" aracılığı ile sükunet önerildi. Nurettin Paşa'nın yerine Valiliğe Kambur İzzet ve Kolordu Komutanlığı'na da Ali Nadir Paşa atandı. İzmir milliyetçilerine baskı yapan yeni vali, işgal haberlerini de yalanladı.

Barış Konferansı'nda İngiltere, Fransa ve A.B.D. nin tarafından isteklerinin dikkate alınmamasına kızan İtalya'nın 24 Nisan'da Konferansı terk etmesinden yararlanan üç büyükler, İzmir'e Yunan askeri çıkartılmasını uygun buldular. 5 Mayıs 1919'da Lloyd George yaptığı açıklamada, İtalyanlar'ın doğudaki tüm davranışlarının kuşku verici olduğunu ve Batı Anadolu'yu her an ele geçirebileceklerini, onları oradan çıkartmanın ise çok güç olacağını belirttikten sonra, Rumlar öldürüldüğü için Yunan askerinin İzmir'i işgaline izin verilmesini ve İtalyanlar Paris'e dönmeden bu sorunun çözülmesini istedi. 6 Mayıs'ta da, İzmir'deki Rumlar'ı korumak için Yunanlılarm İzmir'e 2-3 tümen çıkarmasına izin verilmesini yineledi. Clemenceau ve Wilson da isteği kabul ettiler. Savaşın galibi üç büyük devlet yöneticisi büyük bir tarihi hata işleyerek Türk vatanını haksız entrikalarla, İngiltere'nin çıkarları uğruna Yunanistan'a veriyorlardı.

İstanbul'da bulunan Amiral Calthrope 7 Mayıs 1919'da İzmir'in işgal edileceğini öğrendi. 12 Mayıs'ta hazırlıklarını tamamlayıp İstanbul'dan ayrıldı. İngiliz, Fransız, A.B.D. ve Yunan savaş gemileri ise 7 Mayıs'tan itibaren İzmir Limanı'nda toplanmaya başlamışlardı. Amiral Calthrope, 14 Mayıs'ta 17. kolordu Komutanı Ali Nadir Paşa'ya Mondros Ateşkesi'nin 7. Maddesi gereğince İzmir istihkamlarının ve çevresinin işgal edileceğini ve İstanbul Hükümeti'nin de bilgisi olduğunu bildirdi. Ali Nadir Paşa İzmir ve çevresindeki, askeri birliklere, işgale karşı konulmamasını ve silah ve techizatın müttefik kuvvetlere teslim edilmesi emrini verdi. Aynı gün Foça ve Urla'yı Fransızlar, Kösten Adası'nı İngilizler, Yeni Kale'yi de Yunanlılar işgal ettiler. İtalyanlar 13 Mayıs'ta Kuşadası'na asker çıkarmışlar ve Selçuk'a doğru ilerliyorlardı.

İzmir Valisi ise İzmir'in işgal edileceği haberini yalanlıyordu.Vali İngilizler'e başvurarak işgalin Yunanlılar tarafından değil, İngilizler tarafından yapılmasını istediyse de, İstanbul'un kayıtsız kalışı karşısında, çaresizlik içinde boyun eğdi. İzmir aydınlarının 14 Mayıs gecesi yaptıkları "Maşatlık Mitingi" de etkili olamadı. İzmir'in çevresini işgal etmiş olan İtilaf Devletleri'nin donanmalarının koruyuculuğu altında, 15 Mayıs 1919'da Yunan askeri yüzyıllardır Türk olan "Güzel İzmir"e asker çıkardılar. İzmir Rumları Kordon'da Yunan askerini çoşkun sevgi gösterileriyle karşılıyordu. Başpiskopos Hrisostomos gemilerden inen Yunan askerlerini kutsuyor ve karaya çıkan askerler silah çatarak hora tepiyorlardı. Sabah saat 9'da üç Yunan alayı karaya çıkmış bulunuyordu. Saat 10'da Yunan askerleri İzmir'i, Rumlar'ın gösterileri arasında şehri işgal etmek için yürüyüşe geçtiler. Askeri Otelin önüne geldikleri sırada "Hasan Tahsin" adında bir Türk ateş açtı. Fakat derhal öldürüldü. Başka bir genç ise Yunan bayrağını taşıyan askeri vurdu. Yunan askerleri, bu olay karşısında çevreye yaylım ateşe başladılar. Karşılarında çatışacak silahlı birlik bulunmamasına rağmen yaylım ateş, özellikle askeri kışlada bulunan silahsız Türk askerine karşı yarım saat sürdü. Türk askerlerinin teslim olmasına rağmen Yunanlılar bir süre daha ateşe devam ettiler. Esir alınan çevredeki Türkler toplanarak esir gemisine götürüldüler. Bu sırada otuz kadar Türk Yunanlılar tarafından öldürüldü. Saldırganlıkların çoğunun İzmirli Rumlar'dan gelmesi yabancı gözlemciler tarafından da izleniyordu. Türk asker ve subayları dipçiklenerek, süngülenerek öldürülüyor, üzerlerindeki kıymetli eşyalar zorla alınıyordu. İşgale karşı boyun eğmiş bulunan Ali Nadir Paşa yerde sürüklenerek tekmeleniyordu. Türk subayları "Zito Venizelos" diye bağırmaya zorlanıyor, ağır hakaretlere uğruyorlardı. Bağırmayı reddedenler ise süngüleniyordu. Reddedenlerden Albay Fethi Bey de süngülenerek şehit edildi. Şehrin diğer yerlerinde de olaylar, daha doğrusu yağma, öldürme ve tecavüz olayları başladı. Türkler'e ait evler ve işyerleri Rumlar tarafından yağmalanıyor, canını, malını, namusunu korumak isteyen Türkler öldürülüyordu. Bütün bu olaylar "uygar ulusların temsilcilerinin" gözleri önünde, "uygar devletlerin" izniyle yapılıyordu. Lord Curzon'un 18 Nisan 1919 tarihli bildirisinde "Selanik kapılarının 5 mil dışında asayişi sağlayamayan Yunanistan'ın Aydın Vilayeti'nde (İzmir o tarihte Aydın Vilayeti içinde idi.) barış ve güvenlik sağlamakla görevlendirilmesini" uygun görmediğini açıkladığı Yunanlılar ilk gün 400 Türk öldürmüşlerdi. Çevre köy ve kazalardaki olaylarla bir iki gün içinde 5.000 kadar Türk öldürüldü.

Yunanlılar daha başlangıçtan, geçici bir işgal için değil, kalıcı bir ilhak için Batı Anadolu'yu Ege 'nin her iki yakasında kurulacak Büyük Yunanistan'a katmak ve böylece "Megalo İdea" (Büyük İdeal) yani Hristiyan Bizans İmparatorluğu'nun geçmiş ihtişamının yeniden canlandırılmasına ulaşmak için geldiklerini açığa vurdular. Türk Ulusu'nun içine düştüğü durumdan yararlanan Yunanlılar yüz yıllık ihtiraslarıyla Anadolu'ya, daha ilk günden kan ve ölüm saçarak geliyorlardı. Bazı Yunanlı subayların, "Anadolu'ya gitmeyelim, Anadolu mezarımız olur" uyarılarına rağmen Anadolu macerası bu biçimde başladı. Anadolu gerçekten de mezaları oldu. Fakat bu mezarı kendileri kazdılar, kazma ve küreği ise ellerine İngiltere tutuşturmuştu. Yunanlıların böyle davranmalarının, akıtılan kanların ve üç yıl sürecek savaşın sorumluluğunu başta İngiltere olmak üzere Fransa ve A.B.D. ne ait idi. Eger amaç barış ve güvenliğin sağlanması olsaydı, İzmir'i İtilaf Devletleri askerleri işgal edebilirdi.

İzmir'in işgali yabancı gazeteler aracılığı ile dünya kamuoyuna duyuruldu. Fransa'nın büyük gazeteleri, "Türkiye'nin parçalanışı", "Türk İmparatorluğu ömrünü doldurdu", "Hasta Adamın cenaze töreni" başlıklı haberler verirken, Batı Anadolu'da Ermeni çıkarlarının bundan sonra ne olacağı tartışılıyordu. Yunan propagandası ile, ilk gün haberlerinde, tam zamanında girişilen işgal ile artık İzmir'de sükunetin hakim olduğu ve Hristiyanların katliamdan kurtarıldığı bildiriliyordu. Amerikan gazeteleri de İzmir'in işgalini duyururken, Türklere Anadolu'da küçük bir bölge bırakılabilir diyor, Amerikan mandasından söz ediyorlardı. Bazı gazetelerde ise "nankör ve samimiyetten yoksun Rum ve Ermeniler için cesur ve namuslu Türkler'in haklarının çiğnendiği ve Türkler'in İzmir'de katledildikleri" haberleri yer alıyordu. Yunanlılar'ın İzmir ve çevresinde yaptıkları katliam kısa süre sonra anlaşılınca, İngiliz Parlamentosu'nda bile ağır eleştirilere yol açtı. İngiliz Genelkurmay Başkanı Wilson, anılarında "Bütün yapılanlar deliliktir, fenalıktır" diyor, Standart Baker isimli İngiliz yazarı ise işgali, "iğrenç bir entrika" olarak değerlendiriyordu.

İlk günlerin olaylarının yarattığı tepkiler üzerine Venizelos İzmir'e vali olarak eski bir arkadaşı olan Stergiadis'i seçti. Stergiadis 15-16 Mayıs olaylarının sorumlusu olanların askeri mahkemece cezalandırılmasını sağladı ve zarar görenlere tazminat ödeneceğini ilan etti. Türkler'e karşı kışkırtıcı davranışlar yapılmamasını bildirdi. Küçük görevdeki Türk memurlarını yerinde bıraktı. Yerli Rumlar'ın Türkler'e saldırmamaları için önlem almaya başladı. İslam hukukunu iyi bilen ve Türkler'i iyi tanıyan Stergiadis'in amacı, işgale karşı direniş çıkmamasını sağlamaktı. Saldırı ve öldürme olaylarının Türkleri yıldırmayacağını tam tersine ayaklandıracağını çok iyi biliyordu. İzlediği politika yüzünden kilisenin, yerli Rumlar'ın ve kendi askerlerinin tepkisini çekti. Emirleri de yeterince uygulanmadı.


İZMİR'İN İŞGALİNE TEPKİLER



Bilindiği gibi Lloyd george, Clémanceau ve Wilson'dan oluşan Yüksek Konsey, L. George'un davetiyle Anadolu'da asayişsizliğini hüküm sürdüğünü ve Hristiyan halkın tehlikede olduğunu bahane ederek 15 Mayıs 1919'da Yunan ordusunun İzmir'e çıkmasına izin vermiş. Yunan kuvvetleri vali ve kolordu komutanının pasif tutumlarının da yardımıyla kenti işgal etmişlerdi. Yerli Rumlar Yunanlıları bayraklarla karşılamışlardı. İzmir Metropoliti Chrisostomos ilk gelen kuvveti takdis etmiş, papazlardan biri de "Türkleri öldürün" diye bağırmaya başlamıştı. Askerlik şubesi başkanı Süleyman Fethi Bey süngülenerek öldürülmüş, Türk subayları binlerce yerli Rumun taşlı sopalı saldırısına uğramıştı. Bazılarının kafatasları kırılarak öldürülmüş, bazı yaralılar ölmeden denize atılmıştı. Kahvehanelerde bira içen kadınlı erkekli Rum grupları önlerinden geçen Türkler üzerinde atış talimleri yapmışlardı. Elleri bağlı Türk esirleri Yunan başbakanı Venizeolos'un olayları soruşturmakla görevlendirdiği Albay Mazarakis'in bile kudurmuş olarak nitelendirdiği Rumlar tarafından parçalanarak öldürülmüşlerdi.

Uygar dünyanın gözü önünde işlenen bu cinayetler kuşkusuz Türk milletinin üzüntü ve nefretini bir kat daha artırmıştı. 16 Mayıs'ta hükümet istifa etmiş, yeni hükümeti kurma görevi tekrar Damat Ferit Paşa'ya verilmişti. Mustafa Kemal Paşa Samsun'dan Sadaret'e çektiği bir telgrafla İzmir'in Yunanlılar tarafından işgalinin ordu ve milletçe kabul edilemeyeceğini bildirmişti. İstanbul'da işgali kınayan mitingler yapılmış, Yıldız sarayında cemiyet ve parti temsilcileriin katıldığı Saltanat Şurası adıyla istişarî yetkileri olan bir meclis toplanmıştı. Yurdun dört bir yanında coşkulu mitingler düzenlenmiş, İstanbul'daki resmî makamlara protesto telgrafları yağdırılmıştı.

İzmir'in işgaline tepkiler, özellikle böyle bir işgal tehlikesi altında bulunan Orta ve Doğu Karadeniz kıyılarında daha bir etkili bulunan ilhak anlamına gelmediğiini anlatmak için özel bir kurul gönderilmişti. Giresunlular 17 Mayıs'ta Belediye Reisi Osman Ağa'nın (Topal Osman) başkanlığında büyük bir protesto mitingi düzenlemişlerdi. Bölge basını da işgali büyük bir tepki ile karşılamıştı. Giresun'da siyah çerçeveler içinde "İzmir Faciasını unutmayınız" hitabı ile yayınlanmakta olan Işık Gazetesi, işgalin etkisini şöyle ifade etmişti: "Göklerden yıldırımlar yağsa, dağlardan kanlı volkanlar fışkırsa, denizler taşsa da araziyi tufanlara boğsa idi Türklüğe, alem-i İslamiyete belki o kadar tesir göstermezdi".

İşgalin gerek Trakya'da gerekse Doğu ve Güneydoğu Anadolu'daki tepkileri de bundan farklı olmamıştı. Trakya'nın bir çok yerinde düzenlenen mitinglerin en önemlisi Trakya-Paşaeli Müdafaa Heyet-i Osmaniyesi'nin Edirne'de düzenlediği Sultan Selim mitingiydi. Siirt'te heycana gelen halk her gün insan dalgaları halinde ilçe, bucak ve köylerden sancak merkezine akarak mitingler yapmıştı. 23 Haziran'da yapılan mitinge 58.000 kişi katılmıştı. 17 Mayısta Hasankale'den padişaha, Silvan'dan 30.000 nüfus adına Sadaret'e işgali kınayan telgraflar çekilmişti. İzmir'in işgalinin içteki bu büyük tepkileri yanında dış tepkileri de olmuştu.

Bazı İngiliz yetkilileri işgali, doğuracağı tepkiler açısından delice bir hareket olarak nitelendirmişlerdi. İngiliz Genelkurmay Başkanı General H. Wilson, daha işgal öncesinde bunu büyük bir yanlışlık olarak değerlendirmişti. Fransa'da bir tepki görülmemiş, Sadece Pierre Loti ve Claude Farrere gibi Türkleri tanıyan yazarlar işgali eleştirmişlerdi. İzmir'in işgali, İtalya'da öfkeyle karşılanmıştı. Kuşkusuz bu öfke, işgalin haksızlığından değil, İzmir'in daha önceki paylaşma projelerinde İtalya'nın payı olarak belirlenmesindendi. Amerikan halkı da Wilson ilkelerinin bir yana atılmasını hoş karşılamamıştı.

Sonuç olarak İzmir'in işgali yakın tarihimizin acı dolu sayfalarından birini oluşturmakla birlikte Millî Mücadele açısından millî potansiyeli harekete geçirmiş, milletin heyecanını doruk noktasına çıkarmıştı. Herhalde halka ne denli anlatılırsa anlatılsın, düşmanın çirkin içyüzünü ortaya koyabilecek bunun kadar etkili bir yol bulunamazdı. işgalin Ayrıca Mustafa Kemal Paşa'nın Samsun'a çıktığı ve millî kurtuluş mücadelesine soyunduğu günlere rastlamış olması da millî mücadelemizin talihliliği olarak değerlendirilebilir. Bir taraftan Anadolu'nun Bat kıyılarına çöken bir karanlık, diğer taraftan kuzey kıyılarından doğan bir güneş. Her halde bu tarihin garip cilvelerinden biri olsa gerektir. İzmir'in işgali, işgalci devletler açısından sonuçlarını hesaplayamadıkları bir gaf, Yunanistan açısından ise sonu hüsranla biten Anadolu macerasının başlangıcı olmuştu.

İmparatorluğun o günlerdeki iç karartıcı durumunu belirtmek hiç de zor değildir. 1911 yılından beri üç savaş görmüştü bu ülke, üstelik hepsinden de yenik çıkmıştı. Amerikan Başkanı Wilson, ünlü 14 maddesinde her ulus için bağımsız bir devlet kurma ilkesini ortaya atmış olmasına rağmen Osmanlı ordusu dağılmıştı. Yeniden birliği sağlayacak subay bulmak son derece zordu. Üstelik yönetimi ellerinde bulunduranlar, mücadeleden yana değil, İtilaf Devletlerinin şu ya da bu kanadının altına girip varlıklarını sürdürebilmek peşindeydiler. Osmanlı İmparatorluğu'nun bu çöküntüsü karşısında, her bölgede kurtuluş için çare arayanlar çıkıyordu. Kendi aralarında birleşenler örgütler kuruyorlar, toplantıları ile, yayın yolu ile seslerini duyurmaya çalışıyorlardı.

Trakya'nın Yunanlılara verilmesini engellemek için Trakya Paşaeli Müdafaa-i Hukuk Heyet-i Umumiyesi adı altında bir dernek kurulmuştu. Doğu Anadolu'nun ermenilere verilmesini önlemek için de Doğu Anadolu Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti çalışmalarına başlamıştı. Bu dernek belirli bir programla hareket ediyordu. Hiç bir şekilde bölgeden göç edilmemesi kararını almıştı. Böylece topraklarından çıkmayacklar ve hiç kimsenin buranın sahibi olmasına da izin vermeyeceklerdi. Seslerini duyurmak, propaganda verebilmek için örgütlenmeliydiler. Saldırıya uğrarlarsa doğu illerini bütünü ile savunmaya kararlıydılar. İzmir'in Yunanlılara verilmemesi için İzmir Müdafaa-i Hukuk-ı Osmaniye Cemiyeti kurulmuştu. Bu daha sonra Redd-i İlhak Cemiyeti'ne dönüştü. İstanbul'da da bazı dernekler çalışmalar yapıyorlar, çeşitli yayın araçlarıyla seslerini duyurmaya çaba sarfediyorlardı.

Bu derneklerin kurulmasını, çalışmalarını ve bütün zor şartlar altında varlıklarını sürdürmelerini küçümsemek düşünülemez. Ancak bir bakıma her biri soruna kendi açısından yaklaşıyordu. Osmanlı İmparatorluğu'nun içinde birliği sağlayacak bir kuruluş yoktu. Hükümet ve daha yüksek katlarda bu açıdan bir inanç da bulunmadığı için bu derneklerin tutumunu olağan saymak da mümkündür. Trakya da, Doğuanadolu da sadece kendini kurtarma mücadelesine girmişti. Başarılı olurlarsa, mesela Trakya'da, bir Trakya Cumhuriyeti kurulabilecekti. Bunun dışında özellikle İngiliz Muhibleri Cemiyeti'nin büyük çabaları ile bazı kimselerde İngiliz himayesi altına girme fikri uyanmıştı. Himaye altına girme, artık eskisi gibi sömürge olma anlamını taşımıyordu.

Bunlara göre Milletler Cemiyeti gibi, uluslararası bir örgüt bu himayenin denetlemesini yapıyor ve ilerde himaye kaldırılıyordu. Üstelik İngilizler bu konuda çok deney sahibi olmuşlardı. Böyle bir tutum takınılırsa hem başka devletlerin baskısı ortadan kalkar ve hem de sınırlarımızı garanti altına alabilirdik. İstanbul'daki bir takım çevreler ise pek çoğu da iyi niyetli olmak üzere İngiliz himayesi yerine Amerikan mandasını (güdümünü) ülke için daha olumlu bulmaktaydı. Amerika Birleşik Devletleri özgürlüklerden yanaydı. Başkan Wilson, 14 maddesi ile bunu vurgulamıştı. Üstelik İngilizler bir yere girince onları oradan söküp atmak kolay bir iş olmayacaktı. Sorun Amerikan senatosonu bu konuda uyarabilmekti...

Görüldüğü gibi düşünülen kurtuluş yolları birbirinden farklıydı. Kimine göre bölgeler kurtarılmalı, kimine göre İngiliz himayesini benimsemeli, kimine göre de Amerika'nın güdümü altına girilmeliydi.

Mustafa Kemal Paşa bu yolların hiç birini yerinde bulmamıştır. Ona göre gerçek olan şuydu ki, Osmanlı İmparatorluğu çökmüş ve ömrü tükenmişti. Ama Türklerin barındığı Anadolu'yu parçalamaktan kurtarma çabasına girişebilirdi. Ulusal egemenliğe dayalı bağımsız bir Türk devleti kurmaktan başka çare yoktu. Girişilecek mücadelede başarılı olunmazsa ne olacaktı? Yabancı devletlerin yönetimi altına girecektik.Öyleyse daha başta bunu benimseyip onurlu bir mücadeleye girişerek bağımsızlığımızı elde etmekten kaçınacaktık. Bunun için ta baştan beri kafasına ve gönlüne yerleştirdiği ya bağımsızlık ya da ölüm ilkesine uyarak bu ulusun başına geçmeyi ve kurtuluş hareketini gerçekleştirme çabasını sürdürmeliydi.

1919 yılının Şubat ayında Tevfik Paşa Hükümeti değiştirilmiş, Damat Ferit Paşa sadrazam olmuştu. Yeni sadrazamın kafasında İngilizlerle iyi geçinmek ve onların gözüne girerek bazı ödünler koparmaktan başka düşünce yoktu. Bu yüzden pek çok kimseyi tutuklatmış ve Malta'ya sürgüne göndermişti. İstanbul'da bulunan bütün yurtseverler endişe ile başlarına gelecekleri beklemekteydiler.

Mustafa Kemal, Şişli'de kiraladığı evde yakın arkadaşları ile görüşmeler yaparak ilerisi için planlar hazırlıyordu. Anadolu'ya geçmeli ve Anadolu halkını örgütlemeliydi. Bu sırada Adana'dan gelen okul arkadaşı Ali Fuat Paşa'dan Anadolu'nun durumu hakkında bilgi aldı. Ali Fuat Paşa, Mustafa Kemal'e Damat Ferit Paşa hükümetinin üyelerinden Mehmet Ali Bey'i tanıştırmıştı. Bu tanışmanın ileride çok yararları olacaktır. Ayrıca Trakya'da bulunan Kâzım Karabekir Paşa da 15'inci Kolordu Kumandanlığını devralmak için doğuya giderken İstanbul'da Mustafa Kemal Paşa ile görüşmüştü. Böylece Anadolu'da girişilecek harekette bu iki eski dostla belirli dayanaklar sağlanmış oluyordu. Mesele artık Anadolu'ya geçebilmekti.

Samsun'da bulunan İngiliz komutanı Georges Milne, o günlerde İstanbul'daki Yüksek Komisyon'a gönderdiği raporda Samsun ve civarında karışıklıklar bulunduğunu bildirmişti. Yüksek komiserlik de bu raporu hemen Sadrazam Damat Ferit Paşa'ya göndererek bu bölgede Rumlara saldırılan yapıldığını ve bölgede sükûnetin sağlanamadığını bildirmiş ve gerekli önlemler alınmızsa işgal kuvvetlerinin işe el koyacağını duyurmuştu.

Damat Ferit Paşa, İngilizleri kızdıran bu duruma bir çare bulma telaşına kapıldı. Dâhiliye Nâzırı Vekili Mehmet Ali Bey'i çağırarak bu durumda ne yapmak gerektiğini sordu. Mehmet Ali Bey daha önce Mustafa Kemal Paşa ile görüşmüştü ve onun Anadolu'ya geçmek istediğini biliyordu. Samsun'daki duruma İstanbul'dan bir çare düşünülmesinin mümkün olmadığını, oraya yetkili bir kimsenin gönderilmesinin uygun olacağını sadrazama söyledi. Bu işin yapılabilmesi için de en uygun kimsenin Mustafa Kemal Paşa olduğunu da sözlerine ekledi.

Damat Ferit Paşa Mustafa Kemal'i yakından tanıyabilmek için bir akşam yemeğine çağırdı. Görüşmeden sonra bu görevin Mustafa Kemal'e verilmesini uygun buldu. Ertesi günü Harbiye Nazırı Şakir Paşa ile görüşen Mustafa Kemal, atanmasının resmî şekilde yapılmasını ve sadece bu bölgedeki Türklerle Rumlar arasındaki karışıklıklar hakkında bir rapor yazmakla görevinin sınırlandırılmasını ve daha geniş yetkiler verilmesini istedi. Bu işle kendisi meşgul oldu. Genelkurmay Başkanlığına giderek atama emrini hazırlattı. Bu emirdeki yetkilerin geniş tutulması konusunda Genelkurmay İkinci Başkanı, arkadaşı Diyarbakırlı Kâzım Paşa'nı büyük yardımını gördü. Mustafa Kemal görünüşte üçüncü ordu müfettişi oluyordu, ama yetkileri öyle geniş tutulmuştu ki, ona Anadolu Genel Müfettişi demek pekâlâ mümkündü. Ancak bu emri kabine üyelerinin de imzalaması gerekiyordu.

Bu işi de Mehmet Ali Bey üstlendi. Damat Ferik Paşa Circle d'Orient Kulübünde briç oynarken atama emrini getirdi ve Sadrazam hiç okumadan imzayı bastı. Sadrazamın imzaladığı atama emrini diğer nazırlar da imzalamışlardı. 30 Nisan 1919 tarihinde bu emir padişahca da onaylandı.

Mustafa Kemal Paşa Anadolu'ya geçip kurtuluş hareketini örgütleme planlara yaparken Paris'te Türkiye hakkında olumsuz gelişmeler sürüp gidiyordu. Lloyd George, Yunanlılara ödünler veriyor ve onların İzmir'e çıkmaları için yeşil ışık yakıyordu. İtalyanlar kendi ihtirasları uğruna da olsa Yunanlılarırn İzmir'e karşı çıkmalarına direniyorlardı. Ne var ki, Fiume olayı yüzünden İtalyanlar Yüksek Konsey'den çekilince meydan boş kalmıştı. Wilson karşı koymadı. Clemenceau hiç ilgilenmedi. Böylece Mayıs ayında Yunanlıların İzmir'e çıkmasına büyük devletler izin vermiş oluyorlardı.

14 Mayıs 1919 akşamı Mustafa Kemal Paşa, Sadrazam Damat Ferit Paşa'nın evine akşam yemeğine davet edilmişti. Gayet soğuk bir hava içinde geçen yemekten sonra küçük bir salonda getirilen bir harita üzerinde Sadrazam, Mustafa Kemal Paşa'ya sordu: "Samsun ve havalisinde ne yapacaksınız?". Mustafa Kemal, İngiliz raporlarına göre bu bölgede karışıklıklar olduğunu, bunun büyütüldüğü kanısında bulunduğunu ve yerinde yapacağı bir araştırma ile sorunu çözüme kavuşturacağını bildirdi. Kendisi ile birlikte yemekte bulunan Cevat Paşa da Mustafa Kemal'i destekleyerek bu gibi işlerin yerinde çözümlenebileceğini söyledi. Sadrazamın asıl endişesi Mustafa Kemal'in Anadolu'da ne kadar yere sözünü geçireceği idi ve bunun geniş tutulmasını istemiyordu. Bu konuda da Cevat Paşa araya girerek zaten Anadolu'da pek kuvvetin kalmadığını söyleyerek Sadrazamı rahatlattı. O gece Nişantaşı'ndaki konaktan ayrılırken Damat Ferit Paşa gitmeden önce padişahı da ziyaret etmesini Mustafa Kemal'e bildirdi.

Ertesi günü 15 Mayıs 1919'da Yunan birlikleri yirmi bin kişilik bir kuvvet halinde İzmir'e çıkmışlardı. Haberin Babıali'ye gelişi sırasında Mustafa Kemal de Harbiye ve Dahiliye nazırlarına veda etmek için orada bulunuyordu. Etrafta bir telaş, bir koşuşturma sürüp gidiyordu. Mustafa Kemal bu durumda ne yapacaklarını merakla bekliyordu. Osmanlı yetkilileri sadece protesto edeceklerini söylüyorlardı. Yani protesto ederek Yunanlıları İzmir'den çıkaracaklar, şa da İngilizler, Yunanlıları geri çekeceklerdi! Mustafa kemal Paşa kendisini Samsun'a götürecek geminin hazır olup olmadığını sorunca Bandırma vapurunun rıhtımda beklediği bildirildi ve kaptana hareket etmesi için bir emir yazıldı. Yola çıkmadan önce Mustafa Kemal'in yapacağı son ziyaret Yıldız Sarayı'na gidip padişaha veda etmekti. Son Osmanlı padişahı ile Türkiye Cumphuriyeti'nin kurucusu ve ilk cumhurbaşkanının bu son görüşmeleri olacaktı.

Mustafa Kemal ile Vahdettin, Yıldız sarayının küçük bir salonunda adeta diz dize denecek kadar yakın oturmuşlardı. Padişahın sağında dirseğini dayamış olduğu bir masa ve üstünde bir kitap vardı. Pencereden toplarını Yıldız Sarayı'na çevirmiş gibi dura düşman gemileri görünüyordu. Vahdettin: "Paşa, paşa! Şimdiye kadar devlete çok hizmet ettin. Bunların hepsi şimdi bu kitaba girmiştir, tarihe geçmiştir. Bunları unutun, asıl şimdi yapacağınız hizmet hepsinden mühim olabilir. Paşa, devleti kurtarabilirsiniz" diyordu. Mustafa Kemal Paş, önce padişahın bu konuşmasından ne demek istediğini kesin olarak anlayamamıştır.

Yoksa Vahdettin de onun Anadolu'ya gidip ulusu kurtarma çabasına destek mi veriyordu? Fakat heyecana kapılmamış, bu konuda bir şey söylemeyerek sadece teşekkür etmekle yetinmiştir. Onun bu tutumu karşısında padişah düşüncelerini biraz daha açıklamak zorunda kaldı. Osmanlıların hiç bir kuvveti bulunmadığını, tek dayanağı İstanbul'daki İtilaf Devletlerinin siyasetlerine uymak, onların istediği gibi davranmak olduğunu söylüyordu. Mustafa kemal de merak buyurulmamasını, elinden geleni yapacağını söyleyerek padişahın yanından ayrıldı. Dışarı çıkınca padişahın yaveri Naci Paşa, Mustafa Kemal'e üzerinde Vahdettin'in ilk harfleri işlenmiş bir saati sultanın hediyesi olarak takdim etti.


ERMENİ ve GÜRCÜ İŞGALLERİ

1918 yılında, Osmanlı toprakları dışında kurulan Ermenistan Devleti, Mondros Ateşkes Antlaşması'nda taraf değildi. Ancak Osmanlı yurttaşı olan Ermeniler I.Dünya Savaşı sırasında İtilaf Devletlerine yardım etmişti. Savaş sonrasında da yeni kurulan Ermenistan Anadoludaki Ermenilerle birleşmek ve onların oturdukları yerleri kendi sınırları içine almak istiyordu. Ama İtilaf Devletleri, Anadolu'da bir zamanlar Ermeni Yurdu olarak kabul ettikleri yerleri bu Devlete bırakmak hazırlığındaydılar. Türk birliklerinin Kafkaslardan çekilmesi üzerine, Ermeniler de Doğu Anadolu'ya ilerleyerek işgallere başladılar. Güneyde ise Fransızlar, Çukurova'ya Ermenileri yerleştirmek amacındaydılar. Bu durum bölgede şiddetli çatışmalara yol açtı
alıntı


Misafir 30 Kasım 2009 19:00

mondros ateşkes atlaşması sonrasında ve sırasında yurt geneli nasıldı yardım edermisiniz


Misafir 6 Aralık 2009 00:04

işgaller sırasında ve sonrasında yurdun durumu

bütün bu işgaller sırasında ve sorasında yurdumuzun genel durumu nasıldı


Misafir 8 Aralık 2009 12:41

Mondros sonrasında yaşananlar işgaller sırasında yurdumuzda neler yaşanmıştır?
 
MONDROS ATEŞKES ANTLAŞMASI SONRASINDA İŞGALLER SIRASINDA VE SONRASINDA YURDUMUZDA NELER YAŞANDI?


Misafir 8 Aralık 2009 21:09

ben 4. sınıfa gidiyorum sosyal proje ödevim için bunları arıyordum ve urada buldum

bu sitenin sahibine çok teşekkür ediyorum
orhan sinan hamza oglu ilk ögretim okulu AYSENUR DURAN


Misafir 13 Aralık 2009 17:55

mondros ateşkes antlaşmasından sonraki ülkemizin durumu nedir bilen varsa söylerseniz sevinirim


Misafir 14 Aralık 2009 23:54

ya allah aşkınıza niye bukadar uzun bu araştırmalar yaz yaz ellerim koptu daha kısası varsa rica ediyorum lütfen söyleyin


Misafir 19 Aralık 2009 13:40

bütün işgaller sonrasında yurdumuzun durumu


Misafir 20 Aralık 2009 13:06

mondros ateşkes antlaşması sırasında yurdumuzun GENEL DURUMU nasıldı 4.sınıf için lazım ACİLLL


Misafir 22 Aralık 2009 13:43

İşgaller sırasında yurdumuzun durumu nasıldı?
 
bütün işğaller sırasında yurdumuzun durumu nedir ?


ener 22 Aralık 2009 13:57

Alıntı:

Misafir adlı kullanıcıdan alıntı (Mesaj 1618375)
bütün işğaller sırasında yurdumuzun durumu nedir ?


İNGİLİZ İŞGALİ

İtilaf Devletleri, bir yandan Boğazları işgal ederken, bir yandan da İstanbul'da karargah kurarak, Osmanlı Hükümetini dolaylı da olsa etki altına almışlardıhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Daha sonra, İngilizlerle Fransızlar planlarına uygun olarak Orta Doğu'yı paylaştılarhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Bir yandan da Anadolu'da kendilerine ayırdıkları bölgelerin stratejik bakımdan önemli olan yerlerini ufak birliklerle denetim altına aldılarhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Fransızlar, Dörtyol, Mersin, Adana ve yörelerini, Afyonkarahisar İstasyonu'nu işgal ettihttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif İngilizler, Batum, Antep, Cerablus kentlerini, Konya İstasyonu'nu Maraş, Birecik, Urfa ve Kars Merkezlerini işgal ettihttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Maraş ve çevresi daha sonra Fransızlara bırakıldıhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif İtalyanlar ise, Antalya, Kuşadası, Fethiye, Bodrum ve Marmaris ile yakın yörelerini işgal ettihttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Böylece İtilaf Devletleri, Ateşkeş Antlaşması hükümlerini uygulatmak için baskı yapabilecek önemli merkezleri ellerine geçirmiş oldularhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif

YER TARİH
MUSUL 3 KASIM 1918
ÇANAKKALE BOĞAZI 6-12 KASIM 1918
İSKENDERUN 9 KASIM 1918
ANTAKYA 7 ARALIK 1918
BATUM 24 ARALIK 1918
KİLİS 27 ARALIK 1918
ANKARA İSTASYONU ARALIK 1918
AYINTAP 1 OCAK 1919
CERABLUS 3 OCAK 1919
HAYDARPAŞA İSTASYONU 15 OCAK 1919
KONYA İSTASYONU 22 OCAK 1919
TURGUTLU-AYDIN DEMİRYOLU 1 ŞUBAT 1919
MARAŞ 22 ŞUBAT 1919
BİRECİK 27 ŞUBAT 1919
SAMSUN 9 MART 1919
HARABNAZ VE TELEBYAZ 16 MART 1919
URFA 24 MART 1919
MERZİFON 30 MART 1919
KARS 13 NİSAN 1919


Fransiz İŞgallerİ

Yer Tarİh
DoĞu Trakya Demİryollari 9 Kasim 1918
Çanakkale BoĞazi 6-12 Kasim 1918
DÖrtyol 11 Aralik 1918
Mersİn 17 Aralik 1918
Toros TÜnellerİ 27 Aralik 1918
Adana Ve Pozanti 27 Aralik 1918
DoĞu Demİryollari 15 Ocak 1919
Turgutlu-aydin Demİryolu 1 Şubat 1919
Çİftehan Ve AkkÖprÜ 3 Şubat 1919
Afyon İstasyonu 16 Nİsan 1919


İtalyan İŞgallerİ


Yer Tarİh
Antalya 28 Mart 1919
Konya İstasyonu 26 Nİsan 1919
KuŞadasi 4 Mayis 1919
Fethİye, Bodrum 11 Mayis 1919
Marmarİs 11 Mayis 1919
AkŞehİr (kismen) 14 Mayis 1919
Afyon 21 Mayis 1919
Malkara 27 Mayis 1919
Burdur 28 Hazİran 1919


YUNAN İŞGALLERİ

Yunanistan, 1829 yılında Osmanlı İmparatorluğu'ndan ayrılarak bağımsızlığını kazandıhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Sürekli olarak sınırlarını, Türklerden toprak alarak genişletmiş ve 1913 İkinci Balkan savaşı sonunda, Batı Trakya dışında bugünkü sınırlarına erişmiştihttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Ege'de de 12 Ada dışında tüm adaları elde etmiştihttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Yalnız İmroz ve Bozcaada Osmanlılara bırakılmıştıhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Birinci Dünya Savaşı çıkınca, Yunan Kralı Konstantin tarafsız kalmak istedi ise de azılı bir pan-helenist olan Başbakan Venizelos, İtilaf Devletleri yanında savaşa girilmesi için uğraşmış, sonunda bunu başarmıştırhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif 1915 yılı sonbaharında Yunanistan, Antlaşma Devletleri yanında savaşa girmişhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Böylece Balkanlarda Avusturya-Macaristan ve Bulgaristan'a karşı yeni bir cephe açılmıştırhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Savaş bitince Venizelos, yaptığı hizmetten pay istedihttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Ona göre zaten Yunan Anavatanının bir parçası olan Batı ve Doğu Trakya kendisine verilmeliydihttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Ama bu da yetmezdihttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Anadolu'nun Ege Bölgesi de Yunanlıların hakkıydıhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Venizelos üstün bir propaganda gücü ile bu yalanları, dünyanın dört bucağına yaymış Yunan milyarderlerinin de desteği ile, İtilaf Devletleri'nin kamu oyuna benimsetmeyi başarmıştırhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif

Yunanlıların işgal ettiği başlıca yerler:



YER TARİH
Uzunköprü-Hadımköy Demiryolu 9 Ocak 1919
İzmir 15 Mayıs 1919


İZMİR'İN İŞGALİ



Mondros Ateşkesi'nin imzalanmasından beri Yunanlılar, İzmir'de yoğun bir propagandaya girişmişlerdihttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Bir yandan İzmir ve çevresine yeni Rum göçmenleri yerleştirilirken, diğer yandan Levantenleri de elde etmeye çalışıyorlar ve Yunanistan'dan askeri eşya ve malzeme taşıyorlardıhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif İzmir'de kurulan "Abluka ve Seyrüsefer Komutanlığı" ve İngiliz, Fransız, İtalyan ve Yunan siyasi temsilcilerinin varlığı da, İzmir'in Türkler'in elinden alınacağı kuşkusunu yaratıyorduhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Birinci Dünya Savaşı'nın son yıllarında, Akdeniz'den yapılması olası bir saldırıya karşı Aydın'a komutan olarak atanan Nurettin Paşa, Ateşkes'den sonra karargahını İzmir'e taşıdı ve daha sonra İzmir Valisi atandıhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Nurettin Paşa, ulusal örgütlerin kurulmasını gerekli görüyorduhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Ocak 1919'dan itibaren İzmir'in Yunanlılar'a verileceği haberi artık İzmir basınında bile yer alıyorduhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif

Paris Barış Konferansı'nda Venizelos, İzmir ve çevresinde Rum nüfusunun çokluğunu ve tarihi Yunan haklarından söz ederek, buraların Yunanistan'a verilmesini istiyorduhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif İddiaları Ahttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gifBhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gifDhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif ve İtalya tarafından çürütülmüş idihttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Fakat İzmir'in İtalyanlar tarafından ele geçirilmesi endişesinde bulunan İngiltere Başbakanı Lloyd George, düşlediği büyük Yunanistan için, İzmir'in Yunanistan'a verilmesini istiyorduhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Rumlar, İzmir ve çevresinde Türkler'in Rumları katlettiği uydurma haberleriyle 1919 Ocak'dan itibaren Paris Barış Konferansı'na başvurdularhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Diğer yandan Nurettin Paşa'nın görevden alınmasını istiyorlardıhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Çünkü Nurettin Paşa'nın İzmir Valisi bulunması kendileri için büyük bir engeldihttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Osmanlı Dışişleri ise İzmir'in Yunanistan'a verilmesine İtalyanlar'ın izin vermeyeceği düşüncesindeydihttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Padişah, 19 Mart 1919'da İzmir'den gelen İzmir Heyetine güven verici konuşma yapıyorduhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Oysa aynı tarihte Paris Barış Konferansı'nda İzmir ve çevresinin Yunanlılar'a verilmesi kararlaştırılıyorduhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Osmanlı Hükümeti, Rumlarca, işgale engel olarak görülen Nurettin Paşa'yı 22 Mart'ta görevinden aldıhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Limanda bulunan Yunan gemisindeki askerlerin karaya çıkarak olaylar çıkartması karşısında da "Nasihat Heyetleri" aracılığı ile sükunet önerildihttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Nurettin Paşa'nın yerine Valiliğe Kambur İzzet ve Kolordu Komutanlığı'na da Ali Nadir Paşa atandıhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif İzmir milliyetçilerine baskı yapan yeni vali, işgal haberlerini de yalanladıhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif

Barış Konferansı'nda İngiltere, Fransa ve Ahttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gifBhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gifDhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif nin tarafından isteklerinin dikkate alınmamasına kızan İtalya'nın 24 Nisan'da Konferansı terk etmesinden yararlanan üç büyükler, İzmir'e Yunan askeri çıkartılmasını uygun buldularhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif 5 Mayıs 1919'da Lloyd George yaptığı açıklamada, İtalyanlar'ın doğudaki tüm davranışlarının kuşku verici olduğunu ve Batı Anadolu'yu her an ele geçirebileceklerini, onları oradan çıkartmanın ise çok güç olacağını belirttikten sonra, Rumlar öldürüldüğü için Yunan askerinin İzmir'i işgaline izin verilmesini ve İtalyanlar Paris'e dönmeden bu sorunun çözülmesini istedihttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif 6 Mayıs'ta da, İzmir'deki Rumlar'ı korumak için Yunanlılarm İzmir'e 2-3 tümen çıkarmasına izin verilmesini yineledihttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Clemenceau ve Wilson da isteği kabul ettilerhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Savaşın galibi üç büyük devlet yöneticisi büyük bir tarihi hata işleyerek Türk vatanını haksız entrikalarla, İngiltere'nin çıkarları uğruna Yunanistan'a veriyorlardıhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif

İstanbul'da bulunan Amiral Calthrope 7 Mayıs 1919'da İzmir'in işgal edileceğini öğrendihttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif 12 Mayıs'ta hazırlıklarını tamamlayıp İstanbul'dan ayrıldıhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif İngiliz, Fransız, Ahttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gifBhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gifDhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif ve Yunan savaş gemileri ise 7 Mayıs'tan itibaren İzmir Limanı'nda toplanmaya başlamışlardıhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Amiral Calthrope, 14 Mayıs'ta 17http://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif kolordu Komutanı Ali Nadir Paşa'ya Mondros Ateşkesi'nin 7http://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Maddesi gereğince İzmir istihkamlarının ve çevresinin işgal edileceğini ve İstanbul Hükümeti'nin de bilgisi olduğunu bildirdihttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Ali Nadir Paşa İzmir ve çevresindeki, askeri birliklere, işgale karşı konulmamasını ve silah ve techizatın müttefik kuvvetlere teslim edilmesi emrini verdihttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Aynı gün Foça ve Urla'yı Fransızlar, Kösten Adası'nı İngilizler, Yeni Kale'yi de Yunanlılar işgal ettilerhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif İtalyanlar 13 Mayıs'ta Kuşadası'na asker çıkarmışlar ve Selçuk'a doğru ilerliyorlardıhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif

İzmir Valisi ise İzmir'in işgal edileceği haberini yalanlıyorduhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gifVali İngilizler'e başvurarak işgalin Yunanlılar tarafından değil, İngilizler tarafından yapılmasını istediyse de, İstanbul'un kayıtsız kalışı karşısında, çaresizlik içinde boyun eğdihttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif İzmir aydınlarının 14 Mayıs gecesi yaptıkları "Maşatlık Mitingi" de etkili olamadıhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif İzmir'in çevresini işgal etmiş olan İtilaf Devletleri'nin donanmalarının koruyuculuğu altında, 15 Mayıs 1919'da Yunan askeri yüzyıllardır Türk olan "Güzel İzmir"e asker çıkardılarhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif İzmir Rumları Kordon'da Yunan askerini çoşkun sevgi gösterileriyle karşılıyorduhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Başpiskopos Hrisostomos gemilerden inen Yunan askerlerini kutsuyor ve karaya çıkan askerler silah çatarak hora tepiyorlardıhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Sabah saat 9'da üç Yunan alayı karaya çıkmış bulunuyorduhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Saat 10'da Yunan askerleri İzmir'i, Rumlar'ın gösterileri arasında şehri işgal etmek için yürüyüşe geçtilerhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Askeri Otelin önüne geldikleri sırada "Hasan Tahsin" adında bir Türk ateş açtıhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Fakat derhal öldürüldühttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Başka bir genç ise Yunan bayrağını taşıyan askeri vurduhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Yunan askerleri, bu olay karşısında çevreye yaylım ateşe başladılarhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Karşılarında çatışacak silahlı birlik bulunmamasına rağmen yaylım ateş, özellikle askeri kışlada bulunan silahsız Türk askerine karşı yarım saat sürdühttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Türk askerlerinin teslim olmasına rağmen Yunanlılar bir süre daha ateşe devam ettilerhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Esir alınan çevredeki Türkler toplanarak esir gemisine götürüldülerhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Bu sırada otuz kadar Türk Yunanlılar tarafından öldürüldühttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Saldırganlıkların çoğunun İzmirli Rumlar'dan gelmesi yabancı gözlemciler tarafından da izleniyorduhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Türk asker ve subayları dipçiklenerek, süngülenerek öldürülüyor, üzerlerindeki kıymetli eşyalar zorla alınıyorduhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif İşgale karşı boyun eğmiş bulunan Ali Nadir Paşa yerde sürüklenerek tekmeleniyorduhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Türk subayları "Zito Venizelos" diye bağırmaya zorlanıyor, ağır hakaretlere uğruyorlardıhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Bağırmayı reddedenler ise süngüleniyorduhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Reddedenlerden Albay Fethi Bey de süngülenerek şehit edildihttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Şehrin diğer yerlerinde de olaylar, daha doğrusu yağma, öldürme ve tecavüz olayları başladıhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Türkler'e ait evler ve işyerleri Rumlar tarafından yağmalanıyor, canını, malını, namusunu korumak isteyen Türkler öldürülüyorduhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Bütün bu olaylar "uygar ulusların temsilcilerinin" gözleri önünde, "uygar devletlerin" izniyle yapılıyorduhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Lord Curzon'un 18 Nisan 1919 tarihli bildirisinde "Selanik kapılarının 5 mil dışında asayişi sağlayamayan Yunanistan'ın Aydın Vilayeti'nde (İzmir o tarihte Aydın Vilayeti içinde idihttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif) barış ve güvenlik sağlamakla görevlendirilmesini" uygun görmediğini açıkladığı Yunanlılar ilk gün 400 Türk öldürmüşlerdihttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Çevre köy ve kazalardaki olaylarla bir iki gün içinde 5http://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif000 kadar Türk öldürüldühttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif

Yunanlılar daha başlangıçtan, geçici bir işgal için değil, kalıcı bir ilhak için Batı Anadolu'yu Ege 'nin her iki yakasında kurulacak Büyük Yunanistan'a katmak ve böylece "Megalo İdea" (Büyük İdeal) yani Hristiyan Bizans İmparatorluğu'nun geçmiş ihtişamının yeniden canlandırılmasına ulaşmak için geldiklerini açığa vurdularhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Türk Ulusu'nun içine düştüğü durumdan yararlanan Yunanlılar yüz yıllık ihtiraslarıyla Anadolu'ya, daha ilk günden kan ve ölüm saçarak geliyorlardıhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Bazı Yunanlı subayların, "Anadolu'ya gitmeyelim, Anadolu mezarımız olur" uyarılarına rağmen Anadolu macerası bu biçimde başladıhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Anadolu gerçekten de mezaları olduhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Fakat bu mezarı kendileri kazdılar, kazma ve küreği ise ellerine İngiltere tutuşturmuştuhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Yunanlıların böyle davranmalarının, akıtılan kanların ve üç yıl sürecek savaşın sorumluluğunu başta İngiltere olmak üzere Fransa ve Ahttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gifBhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gifDhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif ne ait idihttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Eger amaç barış ve güvenliğin sağlanması olsaydı, İzmir'i İtilaf Devletleri askerleri işgal edebilirdihttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif

İzmir'in işgali yabancı gazeteler aracılığı ile dünya kamuoyuna duyurulduhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Fransa'nın büyük gazeteleri, "Türkiye'nin parçalanışı", "Türk İmparatorluğu ömrünü doldurdu", "Hasta Adamın cenaze töreni" başlıklı haberler verirken, Batı Anadolu'da Ermeni çıkarlarının bundan sonra ne olacağı tartışılıyorduhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Yunan propagandası ile, ilk gün haberlerinde, tam zamanında girişilen işgal ile artık İzmir'de sükunetin hakim olduğu ve Hristiyanların katliamdan kurtarıldığı bildiriliyorduhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Amerikan gazeteleri de İzmir'in işgalini duyururken, Türklere Anadolu'da küçük bir bölge bırakılabilir diyor, Amerikan mandasından söz ediyorlardıhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Bazı gazetelerde ise "nankör ve samimiyetten yoksun Rum ve Ermeniler için cesur ve namuslu Türkler'in haklarının çiğnendiği ve Türkler'in İzmir'de katledildikleri" haberleri yer alıyorduhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Yunanlılar'ın İzmir ve çevresinde yaptıkları katliam kısa süre sonra anlaşılınca, İngiliz Parlamentosu'nda bile ağır eleştirilere yol açtıhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif İngiliz Genelkurmay Başkanı Wilson, anılarında "Bütün yapılanlar deliliktir, fenalıktır" diyor, Standart Baker isimli İngiliz yazarı ise işgali, "iğrenç bir entrika" olarak değerlendiriyorduhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif

İlk günlerin olaylarının yarattığı tepkiler üzerine Venizelos İzmir'e vali olarak eski bir arkadaşı olan Stergiadis'i seçtihttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Stergiadis 15-16 Mayıs olaylarının sorumlusu olanların askeri mahkemece cezalandırılmasını sağladı ve zarar görenlere tazminat ödeneceğini ilan ettihttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Türkler'e karşı kışkırtıcı davranışlar yapılmamasını bildirdihttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Küçük görevdeki Türk memurlarını yerinde bıraktıhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Yerli Rumlar'ın Türkler'e saldırmamaları için önlem almaya başladıhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif İslam hukukunu iyi bilen ve Türkler'i iyi tanıyan Stergiadis'in amacı, işgale karşı direniş çıkmamasını sağlamaktıhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Saldırı ve öldürme olaylarının Türkleri yıldırmayacağını tam tersine ayaklandıracağını çok iyi biliyorduhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif İzlediği politika yüzünden kilisenin, yerli Rumlar'ın ve kendi askerlerinin tepkisini çektihttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Emirleri de yeterince uygulanmadıhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif


İZMİR'İN İŞGALİNE TEPKİLER



Bilindiği gibi Lloyd george, Clémanceau ve Wilson'dan oluşan Yüksek Konsey, Lhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif George'un davetiyle Anadolu'da asayişsizliğini hüküm sürdüğünü ve Hristiyan halkın tehlikede olduğunu bahane ederek 15 Mayıs 1919'da Yunan ordusunun İzmir'e çıkmasına izin vermişhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Yunan kuvvetleri vali ve kolordu komutanının pasif tutumlarının da yardımıyla kenti işgal etmişlerdihttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Yerli Rumlar Yunanlıları bayraklarla karşılamışlardıhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif İzmir Metropoliti Chrisostomos ilk gelen kuvveti takdis etmiş, papazlardan biri de "Türkleri öldürün" diye bağırmaya başlamıştıhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Askerlik şubesi başkanı Süleyman Fethi Bey süngülenerek öldürülmüş, Türk subayları binlerce yerli Rumun taşlı sopalı saldırısına uğramıştıhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Bazılarının kafatasları kırılarak öldürülmüş, bazı yaralılar ölmeden denize atılmıştıhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Kahvehanelerde bira içen kadınlı erkekli Rum grupları önlerinden geçen Türkler üzerinde atış talimleri yapmışlardıhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Elleri bağlı Türk esirleri Yunan başbakanı Venizeolos'un olayları soruşturmakla görevlendirdiği Albay Mazarakis'in bile kudurmuş olarak nitelendirdiği Rumlar tarafından parçalanarak öldürülmüşlerdihttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif

Uygar dünyanın gözü önünde işlenen bu cinayetler kuşkusuz Türk milletinin üzüntü ve nefretini bir kat daha artırmıştıhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif 16 Mayıs'ta hükümet istifa etmiş, yeni hükümeti kurma görevi tekrar Damat Ferit Paşa'ya verilmiştihttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Mustafa Kemal Paşa Samsun'dan Sadaret'e çektiği bir telgrafla İzmir'in Yunanlılar tarafından işgalinin ordu ve milletçe kabul edilemeyeceğini bildirmiştihttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif İstanbul'da işgali kınayan mitingler yapılmış, Yıldız sarayında cemiyet ve parti temsilcileriin katıldığı Saltanat Şurası adıyla istişarî yetkileri olan bir meclis toplanmıştıhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Yurdun dört bir yanında coşkulu mitingler düzenlenmiş, İstanbul'daki resmî makamlara protesto telgrafları yağdırılmıştıhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif

İzmir'in işgaline tepkiler, özellikle böyle bir işgal tehlikesi altında bulunan Orta ve Doğu Karadeniz kıyılarında daha bir etkili bulunan ilhak anlamına gelmediğiini anlatmak için özel bir kurul gönderilmiştihttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Giresunlular 17 Mayıs'ta Belediye Reisi Osman Ağa'nın (Topal Osman) başkanlığında büyük bir protesto mitingi düzenlemişlerdihttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Bölge basını da işgali büyük bir tepki ile karşılamıştıhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Giresun'da siyah çerçeveler içinde "İzmir Faciasını unutmayınız" hitabı ile yayınlanmakta olan Işık Gazetesi, işgalin etkisini şöyle ifade etmişti: "Göklerden yıldırımlar yağsa, dağlardan kanlı volkanlar fışkırsa, denizler taşsa da araziyi tufanlara boğsa idi Türklüğe, alem-i İslamiyete belki o kadar tesir göstermezdi"http://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif

İşgalin gerek Trakya'da gerekse Doğu ve Güneydoğu Anadolu'daki tepkileri de bundan farklı olmamıştıhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Trakya'nın bir çok yerinde düzenlenen mitinglerin en önemlisi Trakya-Paşaeli Müdafaa Heyet-i Osmaniyesi'nin Edirne'de düzenlediği Sultan Selim mitingiydihttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Siirt'te heycana gelen halk her gün insan dalgaları halinde ilçe, bucak ve köylerden sancak merkezine akarak mitingler yapmıştıhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif 23 Haziran'da yapılan mitinge 58http://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif000 kişi katılmıştıhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif 17 Mayısta Hasankale'den padişaha, Silvan'dan 30http://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif000 nüfus adına Sadaret'e işgali kınayan telgraflar çekilmiştihttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif İzmir'in işgalinin içteki bu büyük tepkileri yanında dış tepkileri de olmuştuhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif

Bazı İngiliz yetkilileri işgali, doğuracağı tepkiler açısından delice bir hareket olarak nitelendirmişlerdihttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif İngiliz Genelkurmay Başkanı General Hhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Wilson, daha işgal öncesinde bunu büyük bir yanlışlık olarak değerlendirmiştihttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Fransa'da bir tepki görülmemiş, Sadece Pierre Loti ve Claude Farrere gibi Türkleri tanıyan yazarlar işgali eleştirmişlerdihttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif İzmir'in işgali, İtalya'da öfkeyle karşılanmıştıhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Kuşkusuz bu öfke, işgalin haksızlığından değil, İzmir'in daha önceki paylaşma projelerinde İtalya'nın payı olarak belirlenmesindendihttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Amerikan halkı da Wilson ilkelerinin bir yana atılmasını hoş karşılamamıştıhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif

Sonuç olarak İzmir'in işgali yakın tarihimizin acı dolu sayfalarından birini oluşturmakla birlikte Millî Mücadele açısından millî potansiyeli harekete geçirmiş, milletin heyecanını doruk noktasına çıkarmıştıhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Herhalde halka ne denli anlatılırsa anlatılsın, düşmanın çirkin içyüzünü ortaya koyabilecek bunun kadar etkili bir yol bulunamazdıhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif işgalin Ayrıca Mustafa Kemal Paşa'nın Samsun'a çıktığı ve millî kurtuluş mücadelesine soyunduğu günlere rastlamış olması da millî mücadelemizin talihliliği olarak değerlendirilebilirhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Bir taraftan Anadolu'nun Bat kıyılarına çöken bir karanlık, diğer taraftan kuzey kıyılarından doğan bir güneşhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Her halde bu tarihin garip cilvelerinden biri olsa gerektirhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif İzmir'in işgali, işgalci devletler açısından sonuçlarını hesaplayamadıkları bir gaf, Yunanistan açısından ise sonu hüsranla biten Anadolu macerasının başlangıcı olmuştuhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif

İmparatorluğun o günlerdeki iç karartıcı durumunu belirtmek hiç de zor değildirhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif 1911 yılından beri üç savaş görmüştü bu ülke, üstelik hepsinden de yenik çıkmıştıhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Amerikan Başkanı Wilson, ünlü 14 maddesinde her ulus için bağımsız bir devlet kurma ilkesini ortaya atmış olmasına rağmen Osmanlı ordusu dağılmıştıhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Yeniden birliği sağlayacak subay bulmak son derece zorduhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Üstelik yönetimi ellerinde bulunduranlar, mücadeleden yana değil, İtilaf Devletlerinin şu ya da bu kanadının altına girip varlıklarını sürdürebilmek peşindeydilerhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Osmanlı İmparatorluğu'nun bu çöküntüsü karşısında, her bölgede kurtuluş için çare arayanlar çıkıyorduhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Kendi aralarında birleşenler örgütler kuruyorlar, toplantıları ile, yayın yolu ile seslerini duyurmaya çalışıyorlardıhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif

Trakya'nın Yunanlılara verilmesini engellemek için Trakya Paşaeli Müdafaa-i Hukuk Heyet-i Umumiyesi adı altında bir dernek kurulmuştuhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Doğu Anadolu'nun ermenilere verilmesini önlemek için de Doğu Anadolu Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti çalışmalarına başlamıştıhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Bu dernek belirli bir programla hareket ediyorduhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Hiç bir şekilde bölgeden göç edilmemesi kararını almıştıhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Böylece topraklarından çıkmayacklar ve hiç kimsenin buranın sahibi olmasına da izin vermeyeceklerdihttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Seslerini duyurmak, propaganda verebilmek için örgütlenmeliydilerhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Saldırıya uğrarlarsa doğu illerini bütünü ile savunmaya kararlıydılarhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif İzmir'in Yunanlılara verilmemesi için İzmir Müdafaa-i Hukuk-ı Osmaniye Cemiyeti kurulmuştuhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Bu daha sonra Redd-i İlhak Cemiyeti'ne dönüştühttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif İstanbul'da da bazı dernekler çalışmalar yapıyorlar, çeşitli yayın araçlarıyla seslerini duyurmaya çaba sarfediyorlardıhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif

Bu derneklerin kurulmasını, çalışmalarını ve bütün zor şartlar altında varlıklarını sürdürmelerini küçümsemek düşünülemezhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Ancak bir bakıma her biri soruna kendi açısından yaklaşıyorduhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Osmanlı İmparatorluğu'nun içinde birliği sağlayacak bir kuruluş yoktuhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Hükümet ve daha yüksek katlarda bu açıdan bir inanç da bulunmadığı için bu derneklerin tutumunu olağan saymak da mümkündürhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Trakya da, Doğuanadolu da sadece kendini kurtarma mücadelesine girmiştihttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Başarılı olurlarsa, mesela Trakya'da, bir Trakya Cumhuriyeti kurulabilecektihttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Bunun dışında özellikle İngiliz Muhibleri Cemiyeti'nin büyük çabaları ile bazı kimselerde İngiliz himayesi altına girme fikri uyanmıştıhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Himaye altına girme, artık eskisi gibi sömürge olma anlamını taşımıyorduhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif

Bunlara göre Milletler Cemiyeti gibi, uluslararası bir örgüt bu himayenin denetlemesini yapıyor ve ilerde himaye kaldırılıyorduhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Üstelik İngilizler bu konuda çok deney sahibi olmuşlardıhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Böyle bir tutum takınılırsa hem başka devletlerin baskısı ortadan kalkar ve hem de sınırlarımızı garanti altına alabilirdikhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif İstanbul'daki bir takım çevreler ise pek çoğu da iyi niyetli olmak üzere İngiliz himayesi yerine Amerikan mandasını (güdümünü) ülke için daha olumlu bulmaktaydıhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Amerika Birleşik Devletleri özgürlüklerden yanaydıhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Başkan Wilson, 14 maddesi ile bunu vurgulamıştıhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Üstelik İngilizler bir yere girince onları oradan söküp atmak kolay bir iş olmayacaktıhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Sorun Amerikan senatosonu bu konuda uyarabilmektihttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gifhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gifhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif

Görüldüğü gibi düşünülen kurtuluş yolları birbirinden farklıydıhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Kimine göre bölgeler kurtarılmalı, kimine göre İngiliz himayesini benimsemeli, kimine göre de Amerika'nın güdümü altına girilmeliydihttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif

Mustafa Kemal Paşa bu yolların hiç birini yerinde bulmamıştırhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Ona göre gerçek olan şuydu ki, Osmanlı İmparatorluğu çökmüş ve ömrü tükenmiştihttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Ama Türklerin barındığı Anadolu'yu parçalamaktan kurtarma çabasına girişebilirdihttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Ulusal egemenliğe dayalı bağımsız bir Türk devleti kurmaktan başka çare yoktuhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Girişilecek mücadelede başarılı olunmazsa ne olacaktı? Yabancı devletlerin yönetimi altına girecektikhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gifÖyleyse daha başta bunu benimseyip onurlu bir mücadeleye girişerek bağımsızlığımızı elde etmekten kaçınacaktıkhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Bunun için ta baştan beri kafasına ve gönlüne yerleştirdiği ya bağımsızlık ya da ölüm ilkesine uyarak bu ulusun başına geçmeyi ve kurtuluş hareketini gerçekleştirme çabasını sürdürmeliydihttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif

1919 yılının Şubat ayında Tevfik Paşa Hükümeti değiştirilmiş, Damat Ferit Paşa sadrazam olmuştuhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Yeni sadrazamın kafasında İngilizlerle iyi geçinmek ve onların gözüne girerek bazı ödünler koparmaktan başka düşünce yoktuhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Bu yüzden pek çok kimseyi tutuklatmış ve Malta'ya sürgüne göndermiştihttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif İstanbul'da bulunan bütün yurtseverler endişe ile başlarına gelecekleri beklemekteydilerhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif

Mustafa Kemal, Şişli'de kiraladığı evde yakın arkadaşları ile görüşmeler yaparak ilerisi için planlar hazırlıyorduhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Anadolu'ya geçmeli ve Anadolu halkını örgütlemeliydihttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Bu sırada Adana'dan gelen okul arkadaşı Ali Fuat Paşa'dan Anadolu'nun durumu hakkında bilgi aldıhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Ali Fuat Paşa, Mustafa Kemal'e Damat Ferit Paşa hükümetinin üyelerinden Mehmet Ali Bey'i tanıştırmıştıhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Bu tanışmanın ileride çok yararları olacaktırhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Ayrıca Trakya'da bulunan Kâzım Karabekir Paşa da 15'inci Kolordu Kumandanlığını devralmak için doğuya giderken İstanbul'da Mustafa Kemal Paşa ile görüşmüştühttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Böylece Anadolu'da girişilecek harekette bu iki eski dostla belirli dayanaklar sağlanmış oluyorduhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Mesele artık Anadolu'ya geçebilmektihttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif

Samsun'da bulunan İngiliz komutanı Georges Milne, o günlerde İstanbul'daki Yüksek Komisyon'a gönderdiği raporda Samsun ve civarında karışıklıklar bulunduğunu bildirmiştihttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Yüksek komiserlik de bu raporu hemen Sadrazam Damat Ferit Paşa'ya göndererek bu bölgede Rumlara saldırılan yapıldığını ve bölgede sükûnetin sağlanamadığını bildirmiş ve gerekli önlemler alınmızsa işgal kuvvetlerinin işe el koyacağını duyurmuştuhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif

Damat Ferit Paşa, İngilizleri kızdıran bu duruma bir çare bulma telaşına kapıldıhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Dâhiliye Nâzırı Vekili Mehmet Ali Bey'i çağırarak bu durumda ne yapmak gerektiğini sorduhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Mehmet Ali Bey daha önce Mustafa Kemal Paşa ile görüşmüştü ve onun Anadolu'ya geçmek istediğini biliyorduhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Samsun'daki duruma İstanbul'dan bir çare düşünülmesinin mümkün olmadığını, oraya yetkili bir kimsenin gönderilmesinin uygun olacağını sadrazama söyledihttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Bu işin yapılabilmesi için de en uygun kimsenin Mustafa Kemal Paşa olduğunu da sözlerine ekledihttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif

Damat Ferit Paşa Mustafa Kemal'i yakından tanıyabilmek için bir akşam yemeğine çağırdıhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Görüşmeden sonra bu görevin Mustafa Kemal'e verilmesini uygun bulduhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Ertesi günü Harbiye Nazırı Şakir Paşa ile görüşen Mustafa Kemal, atanmasının resmî şekilde yapılmasını ve sadece bu bölgedeki Türklerle Rumlar arasındaki karışıklıklar hakkında bir rapor yazmakla görevinin sınırlandırılmasını ve daha geniş yetkiler verilmesini istedihttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Bu işle kendisi meşgul olduhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Genelkurmay Başkanlığına giderek atama emrini hazırlattıhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Bu emirdeki yetkilerin geniş tutulması konusunda Genelkurmay İkinci Başkanı, arkadaşı Diyarbakırlı Kâzım Paşa'nı büyük yardımını gördühttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Mustafa Kemal görünüşte üçüncü ordu müfettişi oluyordu, ama yetkileri öyle geniş tutulmuştu ki, ona Anadolu Genel Müfettişi demek pekâlâ mümkündühttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Ancak bu emri kabine üyelerinin de imzalaması gerekiyorduhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif

Bu işi de Mehmet Ali Bey üstlendihttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Damat Ferik Paşa Circle d'Orient Kulübünde briç oynarken atama emrini getirdi ve Sadrazam hiç okumadan imzayı bastıhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Sadrazamın imzaladığı atama emrini diğer nazırlar da imzalamışlardıhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif 30 Nisan 1919 tarihinde bu emir padişahca da onaylandıhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif

Mustafa Kemal Paşa Anadolu'ya geçip kurtuluş hareketini örgütleme planlara yaparken Paris'te Türkiye hakkında olumsuz gelişmeler sürüp gidiyorduhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Lloyd George, Yunanlılara ödünler veriyor ve onların İzmir'e çıkmaları için yeşil ışık yakıyorduhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif İtalyanlar kendi ihtirasları uğruna da olsa Yunanlılarırn İzmir'e karşı çıkmalarına direniyorlardıhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Ne var ki, Fiume olayı yüzünden İtalyanlar Yüksek Konsey'den çekilince meydan boş kalmıştıhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Wilson karşı koymadıhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Clemenceau hiç ilgilenmedihttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Böylece Mayıs ayında Yunanlıların İzmir'e çıkmasına büyük devletler izin vermiş oluyorlardıhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif

14 Mayıs 1919 akşamı Mustafa Kemal Paşa, Sadrazam Damat Ferit Paşa'nın evine akşam yemeğine davet edilmiştihttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Gayet soğuk bir hava içinde geçen yemekten sonra küçük bir salonda getirilen bir harita üzerinde Sadrazam, Mustafa Kemal Paşa'ya sordu: "Samsun ve havalisinde ne yapacaksınız?"http://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Mustafa Kemal, İngiliz raporlarına göre bu bölgede karışıklıklar olduğunu, bunun büyütüldüğü kanısında bulunduğunu ve yerinde yapacağı bir araştırma ile sorunu çözüme kavuşturacağını bildirdihttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Kendisi ile birlikte yemekte bulunan Cevat Paşa da Mustafa Kemal'i destekleyerek bu gibi işlerin yerinde çözümlenebileceğini söyledihttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Sadrazamın asıl endişesi Mustafa Kemal'in Anadolu'da ne kadar yere sözünü geçireceği idi ve bunun geniş tutulmasını istemiyorduhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Bu konuda da Cevat Paşa araya girerek zaten Anadolu'da pek kuvvetin kalmadığını söyleyerek Sadrazamı rahatlattıhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif O gece Nişantaşı'ndaki konaktan ayrılırken Damat Ferit Paşa gitmeden önce padişahı da ziyaret etmesini Mustafa Kemal'e bildirdihttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif

Ertesi günü 15 Mayıs 1919'da Yunan birlikleri yirmi bin kişilik bir kuvvet halinde İzmir'e çıkmışlardıhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Haberin Babıali'ye gelişi sırasında Mustafa Kemal de Harbiye ve Dahiliye nazırlarına veda etmek için orada bulunuyorduhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Etrafta bir telaş, bir koşuşturma sürüp gidiyorduhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Mustafa Kemal bu durumda ne yapacaklarını merakla bekliyorduhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Osmanlı yetkilileri sadece protesto edeceklerini söylüyorlardıhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Yani protesto ederek Yunanlıları İzmir'den çıkaracaklar, şa da İngilizler, Yunanlıları geri çekeceklerdi! Mustafa kemal Paşa kendisini Samsun'a götürecek geminin hazır olup olmadığını sorunca Bandırma vapurunun rıhtımda beklediği bildirildi ve kaptana hareket etmesi için bir emir yazıldıhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Yola çıkmadan önce Mustafa Kemal'in yapacağı son ziyaret Yıldız Sarayı'na gidip padişaha veda etmektihttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Son Osmanlı padişahı ile Türkiye Cumphuriyeti'nin kurucusu ve ilk cumhurbaşkanının bu son görüşmeleri olacaktıhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif

Mustafa Kemal ile Vahdettin, Yıldız sarayının küçük bir salonunda adeta diz dize denecek kadar yakın oturmuşlardıhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Padişahın sağında dirseğini dayamış olduğu bir masa ve üstünde bir kitap vardıhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Pencereden toplarını Yıldız Sarayı'na çevirmiş gibi dura düşman gemileri görünüyorduhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Vahdettin: "Paşa, paşa! Şimdiye kadar devlete çok hizmet ettinhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Bunların hepsi şimdi bu kitaba girmiştir, tarihe geçmiştirhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Bunları unutun, asıl şimdi yapacağınız hizmet hepsinden mühim olabilirhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Paşa, devleti kurtarabilirsiniz" diyorduhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Mustafa Kemal Paş, önce padişahın bu konuşmasından ne demek istediğini kesin olarak anlayamamıştırhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif

Yoksa Vahdettin de onun Anadolu'ya gidip ulusu kurtarma çabasına destek mi veriyordu? Fakat heyecana kapılmamış, bu konuda bir şey söylemeyerek sadece teşekkür etmekle yetinmiştirhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Onun bu tutumu karşısında padişah düşüncelerini biraz daha açıklamak zorunda kaldıhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Osmanlıların hiç bir kuvveti bulunmadığını, tek dayanağı İstanbul'daki İtilaf Devletlerinin siyasetlerine uymak, onların istediği gibi davranmak olduğunu söylüyorduhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Mustafa kemal de merak buyurulmamasını, elinden geleni yapacağını söyleyerek padişahın yanından ayrıldıhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Dışarı çıkınca padişahın yaveri Naci Paşa, Mustafa Kemal'e üzerinde Vahdettin'in ilk harfleri işlenmiş bir saati sultanın hediyesi olarak takdim ettihttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif


ERMENİ ve GÜRCÜ İŞGALLERİ

1918 yılında, Osmanlı toprakları dışında kurulan Ermenistan Devleti, Mondros Ateşkes Antlaşması'nda taraf değildihttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Ancak Osmanlı yurttaşı olan Ermeniler Ihttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gifDünya Savaşı sırasında İtilaf Devletlerine yardım etmiştihttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Savaş sonrasında da yeni kurulan Ermenistan Anadoludaki Ermenilerle birleşmek ve onların oturdukları yerleri kendi sınırları içine almak istiyorduhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Ama İtilaf Devletleri, Anadolu'da bir zamanlar Ermeni Yurdu olarak kabul ettikleri yerleri bu Devlete bırakmak hazırlığındaydılarhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Türk birliklerinin Kafkaslardan çekilmesi üzerine, Ermeniler de Doğu Anadolu'ya ilerleyerek işgallere başladılarhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Güneyde ise Fransızlar, Çukurova'ya Ermenileri yerleştirmek amacındaydılarhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Bu durum bölgede şiddetli çatışmalara yol açtı.


Misafir 2 Ocak 2010 15:43

Alıntı:

isgallerden sonra yurdumuzun durumu

mondros ateskes antlasmasından snra ısgaller sırasında ve sonrasında yurdumuzun durumu nedır


Misafir 5 Ocak 2010 11:35

Bu işgaller sırasında ve sonrasında yurdumuzun genel anlaşması niye yok???


Misafir 9 Kasım 2010 10:51

mondros antlaşması sırasında gelişen olaylar
 
İNGİLİZ İŞGALİ

İtilaf Devletleri, bir yandan Boğazları işgal ederken, bir yandan da İstanbul'da karargah kurarak, Osmanlı Hükümetini dolaylı da olsa etki altına almışlardı. Daha sonra, İngilizlerle Fransızlar planlarına uygun olarak Orta Doğu'yı paylaştılar. Bir yandan da Anadolu'da kendilerine ayırdıkları bölgelerin stratejik bakımdan önemli olan yerlerini ufak birliklerle denetim altına aldılar. Fransızlar, Dörtyol, Mersin, Adana ve yörelerini, Afyonkarahisar İstasyonu'nu işgal etti. İngilizler, Batum, Antep, Cerablus kentlerini, Konya İstasyonu'nu Maraş, Birecik, Urfa ve Kars Merkezlerini işgal etti. Maraş ve çevresi daha sonra Fransızlara bırakıldı. İtalyanlar ise, Antalya, Kuşadası, Fethiye, Bodrum ve Marmaris ile yakın yörelerini işgal etti. Böylece İtilaf Devletleri, Ateşkeş Antlaşması hükümlerini uygulatmak için baskı yapabilecek önemli merkezleri ellerine geçirmiş oldular.

YER TARİH
MUSUL 3 KASIM 1918
ÇANAKKALE BOĞAZI 6-12 KASIM 1918
İSKENDERUN 9 KASIM 1918
ANTAKYA 7 ARALIK 1918
BATUM 24 ARALIK 1918
KİLİS 27 ARALIK 1918
ANKARA İSTASYONU ARALIK 1918
AYINTAP 1 OCAK 1919
CERABLUS 3 OCAK 1919
HAYDARPAŞA İSTASYONU 15 OCAK 1919
KONYA İSTASYONU 22 OCAK 1919
TURGUTLU-AYDIN DEMİRYOLU 1 ŞUBAT 1919
MARAŞ 22 ŞUBAT 1919
BİRECİK 27 ŞUBAT 1919
SAMSUN 9 MART 1919
HARABNAZ VE TELEBYAZ 16 MART 1919
URFA 24 MART 1919
MERZİFON 30 MART 1919
KARS 13 NİSAN 1919


Fransiz İŞgallerİ

Yer Tarİh
DoĞu Trakya Demİryollari 9 Kasim 1918
Çanakkale BoĞazi 6-12 Kasim 1918
DÖrtyol 11 Aralik 1918
Mersİn 17 Aralik 1918
Toros TÜnellerİ 27 Aralik 1918
Adana Ve Pozanti 27 Aralik 1918
DoĞu Demİryollari 15 Ocak 1919
Turgutlu-aydin Demİryolu 1 Şubat 1919
Çİftehan Ve AkkÖprÜ 3 Şubat 1919
Afyon İstasyonu 16 Nİsan 1919


İtalyan İŞgallerİ


Yer Tarİh
Antalya 28 Mart 1919
Konya İstasyonu 26 Nİsan 1919
KuŞadasi 4 Mayis 1919
Fethİye, Bodrum 11 Mayis 1919
Marmarİs 11 Mayis 1919
AkŞehİr (kismen) 14 Mayis 1919
Afyon 21 Mayis 1919
Malkara 27 Mayis 1919
Burdur 28 Hazİran 1919


YUNAN İŞGALLERİ

Yunanistan, 1829 yılında Osmanlı İmparatorluğu'ndan ayrılarak bağımsızlığını kazandı. Sürekli olarak sınırlarını, Türklerden toprak alarak genişletmiş ve 1913 İkinci Balkan savaşı sonunda, Batı Trakya dışında bugünkü sınırlarına erişmişti. Ege'de de 12 Ada dışında tüm adaları elde etmişti. Yalnız İmroz ve Bozcaada Osmanlılara bırakılmıştı. Birinci Dünya Savaşı çıkınca, Yunan Kralı Konstantin tarafsız kalmak istedi ise de azılı bir pan-helenist olan Başbakan Venizelos, İtilaf Devletleri yanında savaşa girilmesi için uğraşmış, sonunda bunu başarmıştır. 1915 yılı sonbaharında Yunanistan, Antlaşma Devletleri yanında savaşa girmiş. Böylece Balkanlarda Avusturya-Macaristan ve Bulgaristan'a karşı yeni bir cephe açılmıştır. Savaş bitince Venizelos, yaptığı hizmetten pay istedi. Ona göre zaten Yunan Anavatanının bir parçası olan Batı ve Doğu Trakya kendisine verilmeliydi. Ama bu da yetmezdi. Anadolu'nun Ege Bölgesi de Yunanlıların hakkıydı. Venizelos üstün bir propaganda gücü ile bu yalanları, dünyanın dört bucağına yaymış Yunan milyarderlerinin de desteği ile, İtilaf Devletleri'nin kamu oyuna benimsetmeyi başarmıştır.

Yunanlıların işgal ettiği başlıca yerler:



YER TARİH
Uzunköprü-Hadımköy Demiryolu 9 Ocak 1919
İzmir 15 Mayıs 1919


İZMİR'İN İŞGALİ



Mondros Ateşkesi'nin imzalanmasından beri Yunanlılar, İzmir'de yoğun bir propagandaya girişmişlerdi. Bir yandan İzmir ve çevresine yeni Rum göçmenleri yerleştirilirken, diğer yandan Levantenleri de elde etmeye çalışıyorlar ve Yunanistan'dan askeri eşya ve malzeme taşıyorlardı. İzmir'de kurulan "Abluka ve Seyrüsefer Komutanlığı" ve İngiliz, Fransız, İtalyan ve Yunan siyasi temsilcilerinin varlığı da, İzmir'in Türkler'in elinden alınacağı kuşkusunu yaratıyordu. Birinci Dünya Savaşı'nın son yıllarında, Akdeniz'den yapılması olası bir saldırıya karşı Aydın'a komutan olarak atanan Nurettin Paşa, Ateşkes'den sonra karargahını İzmir'e taşıdı ve daha sonra İzmir Valisi atandı. Nurettin Paşa, ulusal örgütlerin kurulmasını gerekli görüyordu. Ocak 1919'dan itibaren İzmir'in Yunanlılar'a verileceği haberi artık İzmir basınında bile yer alıyordu.

Paris Barış Konferansı'nda Venizelos, İzmir ve çevresinde Rum nüfusunun çokluğunu ve tarihi Yunan haklarından söz ederek, buraların Yunanistan'a verilmesini istiyordu. İddiaları A.B.D. ve İtalya tarafından çürütülmüş idi. Fakat İzmir'in İtalyanlar tarafından ele geçirilmesi endişesinde bulunan İngiltere Başbakanı Lloyd George, düşlediği büyük Yunanistan için, İzmir'in Yunanistan'a verilmesini istiyordu. Rumlar, İzmir ve çevresinde Türkler'in Rumları katlettiği uydurma haberleriyle 1919 Ocak'dan itibaren Paris Barış Konferansı'na başvurdular. Diğer yandan Nurettin Paşa'nın görevden alınmasını istiyorlardı. Çünkü Nurettin Paşa'nın İzmir Valisi bulunması kendileri için büyük bir engeldi. Osmanlı Dışişleri ise İzmir'in Yunanistan'a verilmesine İtalyanlar'ın izin vermeyeceği düşüncesindeydi. Padişah, 19 Mart 1919'da İzmir'den gelen İzmir Heyetine güven verici konuşma yapıyordu. Oysa aynı tarihte Paris Barış Konferansı'nda İzmir ve çevresinin Yunanlılar'a verilmesi kararlaştırılıyordu. Osmanlı Hükümeti, Rumlarca, işgale engel olarak görülen Nurettin Paşa'yı 22 Mart'ta görevinden aldı. Limanda bulunan Yunan gemisindeki askerlerin karaya çıkarak olaylar çıkartması karşısında da "Nasihat Heyetleri" aracılığı ile sükunet önerildi. Nurettin Paşa'nın yerine Valiliğe Kambur İzzet ve Kolordu Komutanlığı'na da Ali Nadir Paşa atandı. İzmir milliyetçilerine baskı yapan yeni vali, işgal haberlerini de yalanladı.

Barış Konferansı'nda İngiltere, Fransa ve A.B.D. nin tarafından isteklerinin dikkate alınmamasına kızan İtalya'nın 24 Nisan'da Konferansı terk etmesinden yararlanan üç büyükler, İzmir'e Yunan askeri çıkartılmasını uygun buldular. 5 Mayıs 1919'da Lloyd George yaptığı açıklamada, İtalyanlar'ın doğudaki tüm davranışlarının kuşku verici olduğunu ve Batı Anadolu'yu her an ele geçirebileceklerini, onları oradan çıkartmanın ise çok güç olacağını belirttikten sonra, Rumlar öldürüldüğü için Yunan askerinin İzmir'i işgaline izin verilmesini ve İtalyanlar Paris'e dönmeden bu sorunun çözülmesini istedi. 6 Mayıs'ta da, İzmir'deki Rumlar'ı korumak için Yunanlılarm İzmir'e 2-3 tümen çıkarmasına izin verilmesini yineledi. Clemenceau ve Wilson da isteği kabul ettiler. Savaşın galibi üç büyük devlet yöneticisi büyük bir tarihi hata işleyerek Türk vatanını haksız entrikalarla, İngiltere'nin çıkarları uğruna Yunanistan'a veriyorlardı.

İstanbul'da bulunan Amiral Calthrope 7 Mayıs 1919'da İzmir'in işgal edileceğini öğrendi. 12 Mayıs'ta hazırlıklarını tamamlayıp İstanbul'dan ayrıldı. İngiliz, Fransız, A.B.D. ve Yunan savaş gemileri ise 7 Mayıs'tan itibaren İzmir Limanı'nda toplanmaya başlamışlardı. Amiral Calthrope, 14 Mayıs'ta 17. kolordu Komutanı Ali Nadir Paşa'ya Mondros Ateşkesi'nin 7. Maddesi gereğince İzmir istihkamlarının ve çevresinin işgal edileceğini ve İstanbul Hükümeti'nin de bilgisi olduğunu bildirdi. Ali Nadir Paşa İzmir ve çevresindeki, askeri birliklere, işgale karşı konulmamasını ve silah ve techizatın müttefik kuvvetlere teslim edilmesi emrini verdi. Aynı gün Foça ve Urla'yı Fransızlar, Kösten Adası'nı İngilizler, Yeni Kale'yi de Yunanlılar işgal ettiler. İtalyanlar 13 Mayıs'ta Kuşadası'na asker çıkarmışlar ve Selçuk'a doğru ilerliyorlardı.

İzmir Valisi ise İzmir'in işgal edileceği haberini yalanlıyordu.Vali İngilizler'e başvurarak işgalin Yunanlılar tarafından değil, İngilizler tarafından yapılmasını istediyse de, İstanbul'un kayıtsız kalışı karşısında, çaresizlik içinde boyun eğdi. İzmir aydınlarının 14 Mayıs gecesi yaptıkları "Maşatlık Mitingi" de etkili olamadı. İzmir'in çevresini işgal etmiş olan İtilaf Devletleri'nin donanmalarının koruyuculuğu altında, 15 Mayıs 1919'da Yunan askeri yüzyıllardır Türk olan "Güzel İzmir"e asker çıkardılar. İzmir Rumları Kordon'da Yunan askerini çoşkun sevgi gösterileriyle karşılıyordu. Başpiskopos Hrisostomos gemilerden inen Yunan askerlerini kutsuyor ve karaya çıkan askerler silah çatarak hora tepiyorlardı. Sabah saat 9'da üç Yunan alayı karaya çıkmış bulunuyordu. Saat 10'da Yunan askerleri İzmir'i, Rumlar'ın gösterileri arasında şehri işgal etmek için yürüyüşe geçtiler. Askeri Otelin önüne geldikleri sırada "Hasan Tahsin" adında bir Türk ateş açtı. Fakat derhal öldürüldü. Başka bir genç ise Yunan bayrağını taşıyan askeri vurdu. Yunan askerleri, bu olay karşısında çevreye yaylım ateşe başladılar. Karşılarında çatışacak silahlı birlik bulunmamasına rağmen yaylım ateş, özellikle askeri kışlada bulunan silahsız Türk askerine karşı yarım saat sürdü. Türk askerlerinin teslim olmasına rağmen Yunanlılar bir süre daha ateşe devam ettiler. Esir alınan çevredeki Türkler toplanarak esir gemisine götürüldüler. Bu sırada otuz kadar Türk Yunanlılar tarafından öldürüldü. Saldırganlıkların çoğunun İzmirli Rumlar'dan gelmesi yabancı gözlemciler tarafından da izleniyordu. Türk asker ve subayları dipçiklenerek, süngülenerek öldürülüyor, üzerlerindeki kıymetli eşyalar zorla alınıyordu. İşgale karşı boyun eğmiş bulunan Ali Nadir Paşa yerde sürüklenerek tekmeleniyordu. Türk subayları "Zito Venizelos" diye bağırmaya zorlanıyor, ağır hakaretlere uğruyorlardı. Bağırmayı reddedenler ise süngüleniyordu. Reddedenlerden Albay Fethi Bey de süngülenerek şehit edildi. Şehrin diğer yerlerinde de olaylar, daha doğrusu yağma, öldürme ve tecavüz olayları başladı. Türkler'e ait evler ve işyerleri Rumlar tarafından yağmalanıyor, canını, malını, namusunu korumak isteyen Türkler öldürülüyordu. Bütün bu olaylar "uygar ulusların temsilcilerinin" gözleri önünde, "uygar devletlerin" izniyle yapılıyordu. Lord Curzon'un 18 Nisan 1919 tarihli bildirisinde "Selanik kapılarının 5 mil dışında asayişi sağlayamayan Yunanistan'ın Aydın Vilayeti'nde (İzmir o tarihte Aydın Vilayeti içinde idi.) barış ve güvenlik sağlamakla görevlendirilmesini" uygun görmediğini açıkladığı Yunanlılar ilk gün 400 Türk öldürmüşlerdi. Çevre köy ve kazalardaki olaylarla bir iki gün içinde 5.000 kadar Türk öldürüldü.

Yunanlılar daha başlangıçtan, geçici bir işgal için değil, kalıcı bir ilhak için Batı Anadolu'yu Ege 'nin her iki yakasında kurulacak Büyük Yunanistan'a katmak ve böylece "Megalo İdea" (Büyük İdeal) yani Hristiyan Bizans İmparatorluğu'nun geçmiş ihtişamının yeniden canlandırılmasına ulaşmak için geldiklerini açığa vurdular. Türk Ulusu'nun içine düştüğü durumdan yararlanan Yunanlılar yüz yıllık ihtiraslarıyla Anadolu'ya, daha ilk günden kan ve ölüm saçarak geliyorlardı. Bazı Yunanlı subayların, "Anadolu'ya gitmeyelim, Anadolu mezarımız olur" uyarılarına rağmen Anadolu macerası bu biçimde başladı. Anadolu gerçekten de mezaları oldu. Fakat bu mezarı kendileri kazdılar, kazma ve küreği ise ellerine İngiltere tutuşturmuştu. Yunanlıların böyle davranmalarının, akıtılan kanların ve üç yıl sürecek savaşın sorumluluğunu başta İngiltere olmak üzere Fransa ve A.B.D. ne ait idi. Eger amaç barış ve güvenliğin sağlanması olsaydı, İzmir'i İtilaf Devletleri askerleri işgal edebilirdi.

İzmir'in işgali yabancı gazeteler aracılığı ile dünya kamuoyuna duyuruldu. Fransa'nın büyük gazeteleri, "Türkiye'nin parçalanışı", "Türk İmparatorluğu ömrünü doldurdu", "Hasta Adamın cenaze töreni" başlıklı haberler verirken, Batı Anadolu'da Ermeni çıkarlarının bundan sonra ne olacağı tartışılıyordu. Yunan propagandası ile, ilk gün haberlerinde, tam zamanında girişilen işgal ile artık İzmir'de sükunetin hakim olduğu ve Hristiyanların katliamdan kurtarıldığı bildiriliyordu. Amerikan gazeteleri de İzmir'in işgalini duyururken, Türklere Anadolu'da küçük bir bölge bırakılabilir diyor, Amerikan mandasından söz ediyorlardı. Bazı gazetelerde ise "nankör ve samimiyetten yoksun Rum ve Ermeniler için cesur ve namuslu Türkler'in haklarının çiğnendiği ve Türkler'in İzmir'de katledildikleri" haberleri yer alıyordu. Yunanlılar'ın İzmir ve çevresinde yaptıkları katliam kısa süre sonra anlaşılınca, İngiliz Parlamentosu'nda bile ağır eleştirilere yol açtı. İngiliz Genelkurmay Başkanı Wilson, anılarında "Bütün yapılanlar deliliktir, fenalıktır" diyor, Standart Baker isimli İngiliz yazarı ise işgali, "iğrenç bir entrika" olarak değerlendiriyordu.

İlk günlerin olaylarının yarattığı tepkiler üzerine Venizelos İzmir'e vali olarak eski bir arkadaşı olan Stergiadis'i seçti. Stergiadis 15-16 Mayıs olaylarının sorumlusu olanların askeri mahkemece cezalandırılmasını sağladı ve zarar görenlere tazminat ödeneceğini ilan etti. Türkler'e karşı kışkırtıcı davranışlar yapılmamasını bildirdi. Küçük görevdeki Türk memurlarını yerinde bıraktı. Yerli Rumlar'ın Türkler'e saldırmamaları için önlem almaya başladı. İslam hukukunu iyi bilen ve Türkler'i iyi tanıyan Stergiadis'in amacı, işgale karşı direniş çıkmamasını sağlamaktı. Saldırı ve öldürme olaylarının Türkleri yıldırmayacağını tam tersine ayaklandıracağını çok iyi biliyordu. İzlediği politika yüzünden kilisenin, yerli Rumlar'ın ve kendi askerlerinin tepkisini çekti. Emirleri de yeterince uygulanmadı.


İZMİR'İN İŞGALİNE TEPKİLER



Bilindiği gibi Lloyd george, Clémanceau ve Wilson'dan oluşan Yüksek Konsey, L. George'un davetiyle Anadolu'da asayişsizliğini hüküm sürdüğünü ve Hristiyan halkın tehlikede olduğunu bahane ederek 15 Mayıs 1919'da Yunan ordusunun İzmir'e çıkmasına izin vermiş. Yunan kuvvetleri vali ve kolordu komutanının pasif tutumlarının da yardımıyla kenti işgal etmişlerdi. Yerli Rumlar Yunanlıları bayraklarla karşılamışlardı. İzmir Metropoliti Chrisostomos ilk gelen kuvveti takdis etmiş, papazlardan biri de "Türkleri öldürün" diye bağırmaya başlamıştı. Askerlik şubesi başkanı Süleyman Fethi Bey süngülenerek öldürülmüş, Türk subayları binlerce yerli Rumun taşlı sopalı saldırısına uğramıştı. Bazılarının kafatasları kırılarak öldürülmüş, bazı yaralılar ölmeden denize atılmıştı. Kahvehanelerde bira içen kadınlı erkekli Rum grupları önlerinden geçen Türkler üzerinde atış talimleri yapmışlardı. Elleri bağlı Türk esirleri Yunan başbakanı Venizeolos'un olayları soruşturmakla görevlendirdiği Albay Mazarakis'in bile kudurmuş olarak nitelendirdiği Rumlar tarafından parçalanarak öldürülmüşlerdi.

Uygar dünyanın gözü önünde işlenen bu cinayetler kuşkusuz Türk milletinin üzüntü ve nefretini bir kat daha artırmıştı. 16 Mayıs'ta hükümet istifa etmiş, yeni hükümeti kurma görevi tekrar Damat Ferit Paşa'ya verilmişti. Mustafa Kemal Paşa Samsun'dan Sadaret'e çektiği bir telgrafla İzmir'in Yunanlılar tarafından işgalinin ordu ve milletçe kabul edilemeyeceğini bildirmişti. İstanbul'da işgali kınayan mitingler yapılmış, Yıldız sarayında cemiyet ve parti temsilcileriin katıldığı Saltanat Şurası adıyla istişarî yetkileri olan bir meclis toplanmıştı. Yurdun dört bir yanında coşkulu mitingler düzenlenmiş, İstanbul'daki resmî makamlara protesto telgrafları yağdırılmıştı.

İzmir'in işgaline tepkiler, özellikle böyle bir işgal tehlikesi altında bulunan Orta ve Doğu Karadeniz kıyılarında daha bir etkili bulunan ilhak anlamına gelmediğiini anlatmak için özel bir kurul gönderilmişti. Giresunlular 17 Mayıs'ta Belediye Reisi Osman Ağa'nın (Topal Osman) başkanlığında büyük bir protesto mitingi düzenlemişlerdi. Bölge basını da işgali büyük bir tepki ile karşılamıştı. Giresun'da siyah çerçeveler içinde "İzmir Faciasını unutmayınız" hitabı ile yayınlanmakta olan Işık Gazetesi, işgalin etkisini şöyle ifade etmişti: "Göklerden yıldırımlar yağsa, dağlardan kanlı volkanlar fışkırsa, denizler taşsa da araziyi tufanlara boğsa idi Türklüğe, alem-i İslamiyete belki o kadar tesir göstermezdi".

İşgalin gerek Trakya'da gerekse Doğu ve Güneydoğu Anadolu'daki tepkileri de bundan farklı olmamıştı. Trakya'nın bir çok yerinde düzenlenen mitinglerin en önemlisi Trakya-Paşaeli Müdafaa Heyet-i Osmaniyesi'nin Edirne'de düzenlediği Sultan Selim mitingiydi. Siirt'te heycana gelen halk her gün insan dalgaları halinde ilçe, bucak ve köylerden sancak merkezine akarak mitingler yapmıştı. 23 Haziran'da yapılan mitinge 58.000 kişi katılmıştı. 17 Mayısta Hasankale'den padişaha, Silvan'dan 30.000 nüfus adına Sadaret'e işgali kınayan telgraflar çekilmişti. İzmir'in işgalinin içteki bu büyük tepkileri yanında dış tepkileri de olmuştu.

Bazı İngiliz yetkilileri işgali, doğuracağı tepkiler açısından delice bir hareket olarak nitelendirmişlerdi. İngiliz Genelkurmay Başkanı General H. Wilson, daha işgal öncesinde bunu büyük bir yanlışlık olarak değerlendirmişti. Fransa'da bir tepki görülmemiş, Sadece Pierre Loti ve Claude Farrere gibi Türkleri tanıyan yazarlar işgali eleştirmişlerdi. İzmir'in işgali, İtalya'da öfkeyle karşılanmıştı. Kuşkusuz bu öfke, işgalin haksızlığından değil, İzmir'in daha önceki paylaşma projelerinde İtalya'nın payı olarak belirlenmesindendi. Amerikan halkı da Wilson ilkelerinin bir yana atılmasını hoş karşılamamıştı.

Sonuç olarak İzmir'in işgali yakın tarihimizin acı dolu sayfalarından birini oluşturmakla birlikte Millî Mücadele açısından millî potansiyeli harekete geçirmiş, milletin heyecanını doruk noktasına çıkarmıştı. Herhalde halka ne denli anlatılırsa anlatılsın, düşmanın çirkin içyüzünü ortaya koyabilecek bunun kadar etkili bir yol bulunamazdı. işgalin Ayrıca Mustafa Kemal Paşa'nın Samsun'a çıktığı ve millî kurtuluş mücadelesine soyunduğu günlere rastlamış olması da millî mücadelemizin talihliliği olarak değerlendirilebilir. Bir taraftan Anadolu'nun Bat kıyılarına çöken bir karanlık, diğer taraftan kuzey kıyılarından doğan bir güneş. Her halde bu tarihin garip cilvelerinden biri olsa gerektir. İzmir'in işgali, işgalci devletler açısından sonuçlarını hesaplayamadıkları bir gaf, Yunanistan açısından ise sonu hüsranla biten Anadolu macerasının başlangıcı olmuştu.

İmparatorluğun o günlerdeki iç karartıcı durumunu belirtmek hiç de zor değildir. 1911 yılından beri üç savaş görmüştü bu ülke, üstelik hepsinden de yenik çıkmıştı. Amerikan Başkanı Wilson, ünlü 14 maddesinde her ulus için bağımsız bir devlet kurma ilkesini ortaya atmış olmasına rağmen Osmanlı ordusu dağılmıştı. Yeniden birliği sağlayacak subay bulmak son derece zordu. Üstelik yönetimi ellerinde bulunduranlar, mücadeleden yana değil, İtilaf Devletlerinin şu ya da bu kanadının altına girip varlıklarını sürdürebilmek peşindeydiler. Osmanlı İmparatorluğu'nun bu çöküntüsü karşısında, her bölgede kurtuluş için çare arayanlar çıkıyordu. Kendi aralarında birleşenler örgütler kuruyorlar, toplantıları ile, yayın yolu ile seslerini duyurmaya çalışıyorlardı.

Trakya'nın Yunanlılara verilmesini engellemek için Trakya Paşaeli Müdafaa-i Hukuk Heyet-i Umumiyesi adı altında bir dernek kurulmuştu. Doğu Anadolu'nun ermenilere verilmesini önlemek için de Doğu Anadolu Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti çalışmalarına başlamıştı. Bu dernek belirli bir programla hareket ediyordu. Hiç bir şekilde bölgeden göç edilmemesi kararını almıştı. Böylece topraklarından çıkmayacklar ve hiç kimsenin buranın sahibi olmasına da izin vermeyeceklerdi. Seslerini duyurmak, propaganda verebilmek için örgütlenmeliydiler. Saldırıya uğrarlarsa doğu illerini bütünü ile savunmaya kararlıydılar. İzmir'in Yunanlılara verilmemesi için İzmir Müdafaa-i Hukuk-ı Osmaniye Cemiyeti kurulmuştu. Bu daha sonra Redd-i İlhak Cemiyeti'ne dönüştü. İstanbul'da da bazı dernekler çalışmalar yapıyorlar, çeşitli yayın araçlarıyla seslerini duyurmaya çaba sarfediyorlardı.

Bu derneklerin kurulmasını, çalışmalarını ve bütün zor şartlar altında varlıklarını sürdürmelerini küçümsemek düşünülemez. Ancak bir bakıma her biri soruna kendi açısından yaklaşıyordu. Osmanlı İmparatorluğu'nun içinde birliği sağlayacak bir kuruluş yoktu. Hükümet ve daha yüksek katlarda bu açıdan bir inanç da bulunmadığı için bu derneklerin tutumunu olağan saymak da mümkündür. Trakya da, Doğuanadolu da sadece kendini kurtarma mücadelesine girmişti. Başarılı olurlarsa, mesela Trakya'da, bir Trakya Cumhuriyeti kurulabilecekti. Bunun dışında özellikle İngiliz Muhibleri Cemiyeti'nin büyük çabaları ile bazı kimselerde İngiliz himayesi altına girme fikri uyanmıştı. Himaye altına girme, artık eskisi gibi sömürge olma anlamını taşımıyordu.

Bunlara göre Milletler Cemiyeti gibi, uluslararası bir örgüt bu himayenin denetlemesini yapıyor ve ilerde himaye kaldırılıyordu. Üstelik İngilizler bu konuda çok deney sahibi olmuşlardı. Böyle bir tutum takınılırsa hem başka devletlerin baskısı ortadan kalkar ve hem de sınırlarımızı garanti altına alabilirdik. İstanbul'daki bir takım çevreler ise pek çoğu da iyi niyetli olmak üzere İngiliz himayesi yerine Amerikan mandasını (güdümünü) ülke için daha olumlu bulmaktaydı. Amerika Birleşik Devletleri özgürlüklerden yanaydı. Başkan Wilson, 14 maddesi ile bunu vurgulamıştı. Üstelik İngilizler bir yere girince onları oradan söküp atmak kolay bir iş olmayacaktı. Sorun Amerikan senatosonu bu konuda uyarabilmekti...

Görüldüğü gibi düşünülen kurtuluş yolları birbirinden farklıydı. Kimine göre bölgeler kurtarılmalı, kimine göre İngiliz himayesini benimsemeli, kimine göre de Amerika'nın güdümü altına girilmeliydi.

Mustafa Kemal Paşa bu yolların hiç birini yerinde bulmamıştır. Ona göre gerçek olan şuydu ki, Osmanlı İmparatorluğu çökmüş ve ömrü tükenmişti. Ama Türklerin barındığı Anadolu'yu parçalamaktan kurtarma çabasına girişebilirdi. Ulusal egemenliğe dayalı bağımsız bir Türk devleti kurmaktan başka çare yoktu. Girişilecek mücadelede başarılı olunmazsa ne olacaktı? Yabancı devletlerin yönetimi altına girecektik.Öyleyse daha başta bunu benimseyip onurlu bir mücadeleye girişerek bağımsızlığımızı elde etmekten kaçınacaktık. Bunun için ta baştan beri kafasına ve gönlüne yerleştirdiği ya bağımsızlık ya da ölüm ilkesine uyarak bu ulusun başına geçmeyi ve kurtuluş hareketini gerçekleştirme çabasını sürdürmeliydi.

1919 yılının Şubat ayında Tevfik Paşa Hükümeti değiştirilmiş, Damat Ferit Paşa sadrazam olmuştu. Yeni sadrazamın kafasında İngilizlerle iyi geçinmek ve onların gözüne girerek bazı ödünler koparmaktan başka düşünce yoktu. Bu yüzden pek çok kimseyi tutuklatmış ve Malta'ya sürgüne göndermişti. İstanbul'da bulunan bütün yurtseverler endişe ile başlarına gelecekleri beklemekteydiler.

Mustafa Kemal, Şişli'de kiraladığı evde yakın arkadaşları ile görüşmeler yaparak ilerisi için planlar hazırlıyordu. Anadolu'ya geçmeli ve Anadolu halkını örgütlemeliydi. Bu sırada Adana'dan gelen okul arkadaşı Ali Fuat Paşa'dan Anadolu'nun durumu hakkında bilgi aldı. Ali Fuat Paşa, Mustafa Kemal'e Damat Ferit Paşa hükümetinin üyelerinden Mehmet Ali Bey'i tanıştırmıştı. Bu tanışmanın ileride çok yararları olacaktır. Ayrıca Trakya'da bulunan Kâzım Karabekir Paşa da 15'inci Kolordu Kumandanlığını devralmak için doğuya giderken İstanbul'da Mustafa Kemal Paşa ile görüşmüştü. Böylece Anadolu'da girişilecek harekette bu iki eski dostla belirli dayanaklar sağlanmış oluyordu. Mesele artık Anadolu'ya geçebilmekti.

Samsun'da bulunan İngiliz komutanı Georges Milne, o günlerde İstanbul'daki Yüksek Komisyon'a gönderdiği raporda Samsun ve civarında karışıklıklar bulunduğunu bildirmişti. Yüksek komiserlik de bu raporu hemen Sadrazam Damat Ferit Paşa'ya göndererek bu bölgede Rumlara saldırılan yapıldığını ve bölgede sükûnetin sağlanamadığını bildirmiş ve gerekli önlemler alınmızsa işgal kuvvetlerinin işe el koyacağını duyurmuştu.

Damat Ferit Paşa, İngilizleri kızdıran bu duruma bir çare bulma telaşına kapıldı. Dâhiliye Nâzırı Vekili Mehmet Ali Bey'i çağırarak bu durumda ne yapmak gerektiğini sordu. Mehmet Ali Bey daha önce Mustafa Kemal Paşa ile görüşmüştü ve onun Anadolu'ya geçmek istediğini biliyordu. Samsun'daki duruma İstanbul'dan bir çare düşünülmesinin mümkün olmadığını, oraya yetkili bir kimsenin gönderilmesinin uygun olacağını sadrazama söyledi. Bu işin yapılabilmesi için de en uygun kimsenin Mustafa Kemal Paşa olduğunu da sözlerine ekledi.

Damat Ferit Paşa Mustafa Kemal'i yakından tanıyabilmek için bir akşam yemeğine çağırdı. Görüşmeden sonra bu görevin Mustafa Kemal'e verilmesini uygun buldu. Ertesi günü Harbiye Nazırı Şakir Paşa ile görüşen Mustafa Kemal, atanmasının resmî şekilde yapılmasını ve sadece bu bölgedeki Türklerle Rumlar arasındaki karışıklıklar hakkında bir rapor yazmakla görevinin sınırlandırılmasını ve daha geniş yetkiler verilmesini istedi. Bu işle kendisi meşgul oldu. Genelkurmay Başkanlığına giderek atama emrini hazırlattı. Bu emirdeki yetkilerin geniş tutulması konusunda Genelkurmay İkinci Başkanı, arkadaşı Diyarbakırlı Kâzım Paşa'nı büyük yardımını gördü. Mustafa Kemal görünüşte üçüncü ordu müfettişi oluyordu, ama yetkileri öyle geniş tutulmuştu ki, ona Anadolu Genel Müfettişi demek pekâlâ mümkündü. Ancak bu emri kabine üyelerinin de imzalaması gerekiyordu.

Bu işi de Mehmet Ali Bey üstlendi. Damat Ferik Paşa Circle d'Orient Kulübünde briç oynarken atama emrini getirdi ve Sadrazam hiç okumadan imzayı bastı. Sadrazamın imzaladığı atama emrini diğer nazırlar da imzalamışlardı. 30 Nisan 1919 tarihinde bu emir padişahca da onaylandı.

Mustafa Kemal Paşa Anadolu'ya geçip kurtuluş hareketini örgütleme planlara yaparken Paris'te Türkiye hakkında olumsuz gelişmeler sürüp gidiyordu. Lloyd George, Yunanlılara ödünler veriyor ve onların İzmir'e çıkmaları için yeşil ışık yakıyordu. İtalyanlar kendi ihtirasları uğruna da olsa Yunanlılarırn İzmir'e karşı çıkmalarına direniyorlardı. Ne var ki, Fiume olayı yüzünden İtalyanlar Yüksek Konsey'den çekilince meydan boş kalmıştı. Wilson karşı koymadı. Clemenceau hiç ilgilenmedi. Böylece Mayıs ayında Yunanlıların İzmir'e çıkmasına büyük devletler izin vermiş oluyorlardı.

14 Mayıs 1919 akşamı Mustafa Kemal Paşa, Sadrazam Damat Ferit Paşa'nın evine akşam yemeğine davet edilmişti. Gayet soğuk bir hava içinde geçen yemekten sonra küçük bir salonda getirilen bir harita üzerinde Sadrazam, Mustafa Kemal Paşa'ya sordu: "Samsun ve havalisinde ne yapacaksınız?". Mustafa Kemal, İngiliz raporlarına göre bu bölgede karışıklıklar olduğunu, bunun büyütüldüğü kanısında bulunduğunu ve yerinde yapacağı bir araştırma ile sorunu çözüme kavuşturacağını bildirdi. Kendisi ile birlikte yemekte bulunan Cevat Paşa da Mustafa Kemal'i destekleyerek bu gibi işlerin yerinde çözümlenebileceğini söyledi. Sadrazamın asıl endişesi Mustafa Kemal'in Anadolu'da ne kadar yere sözünü geçireceği idi ve bunun geniş tutulmasını istemiyordu. Bu konuda da Cevat Paşa araya girerek zaten Anadolu'da pek kuvvetin kalmadığını söyleyerek Sadrazamı rahatlattı. O gece Nişantaşı'ndaki konaktan ayrılırken Damat Ferit Paşa gitmeden önce padişahı da ziyaret etmesini Mustafa Kemal'e bildirdi.

Ertesi günü 15 Mayıs 1919'da Yunan birlikleri yirmi bin kişilik bir kuvvet halinde İzmir'e çıkmışlardı. Haberin Babıali'ye gelişi sırasında Mustafa Kemal de Harbiye ve Dahiliye nazırlarına veda etmek için orada bulunuyordu. Etrafta bir telaş, bir koşuşturma sürüp gidiyordu. Mustafa Kemal bu durumda ne yapacaklarını merakla bekliyordu. Osmanlı yetkilileri sadece protesto edeceklerini söylüyorlardı. Yani protesto ederek Yunanlıları İzmir'den çıkaracaklar, şa da İngilizler, Yunanlıları geri çekeceklerdi! Mustafa kemal Paşa kendisini Samsun'a götürecek geminin hazır olup olmadığını sorunca Bandırma vapurunun rıhtımda beklediği bildirildi ve kaptana hareket etmesi için bir emir yazıldı. Yola çıkmadan önce Mustafa Kemal'in yapacağı son ziyaret Yıldız Sarayı'na gidip padişaha veda etmekti. Son Osmanlı padişahı ile Türkiye Cumphuriyeti'nin kurucusu ve ilk cumhurbaşkanının bu son görüşmeleri olacaktı.

Mustafa Kemal ile Vahdettin, Yıldız sarayının küçük bir salonunda adeta diz dize denecek kadar yakın oturmuşlardı. Padişahın sağında dirseğini dayamış olduğu bir masa ve üstünde bir kitap vardı. Pencereden toplarını Yıldız Sarayı'na çevirmiş gibi dura düşman gemileri görünüyordu. Vahdettin: "Paşa, paşa! Şimdiye kadar devlete çok hizmet ettin. Bunların hepsi şimdi bu kitaba girmiştir, tarihe geçmiştir. Bunları unutun, asıl şimdi yapacağınız hizmet hepsinden mühim olabilir. Paşa, devleti kurtarabilirsiniz" diyordu. Mustafa Kemal Paş, önce padişahın bu konuşmasından ne demek istediğini kesin olarak anlayamamıştır.

Yoksa Vahdettin de onun Anadolu'ya gidip ulusu kurtarma çabasına destek mi veriyordu? Fakat heyecana kapılmamış, bu konuda bir şey söylemeyerek sadece teşekkür etmekle yetinmiştir. Onun bu tutumu karşısında padişah düşüncelerini biraz daha açıklamak zorunda kaldı. Osmanlıların hiç bir kuvveti bulunmadığını, tek dayanağı İstanbul'daki İtilaf Devletlerinin siyasetlerine uymak, onların istediği gibi davranmak olduğunu söylüyordu. Mustafa kemal de merak buyurulmamasını, elinden geleni yapacağını söyleyerek padişahın yanından ayrıldı. Dışarı çıkınca padişahın yaveri Naci Paşa, Mustafa Kemal'e üzerinde Vahdettin'in ilk harfleri işlenmiş bir saati sultanın hediyesi olarak takdim etti.


ERMENİ ve GÜRCÜ İŞGALLERİ

1918 yılında, Osmanlı toprakları dışında kurulan Ermenistan Devleti, Mondros Ateşkes Antlaşması'nda taraf değildi. Ancak Osmanlı yurttaşı olan Ermeniler I.Dünya Savaşı sırasında İtilaf Devletlerine yardım etmişti. Savaş sonrasında da yeni kurulan Ermenistan Anadoludaki Ermenilerle birleşmek ve onların oturdukları yerleri kendi sınırları içine almak istiyordu. Ama İtilaf Devletleri, Anadolu'da bir zamanlar Ermeni Yurdu olarak kabul ettikleri yerleri bu Devlete bırakmak hazırlığındaydılar. Türk birliklerinin Kafkaslardan çekilmesi üzerine, Ermeniler de Doğu Anadolu'ya ilerleyerek işgallere başladılar. Güneyde ise Fransızlar, Çukurova'ya Ermenileri yerleştirmek amacındaydılar. Bu durum bölgede şiddetli çatışmalara yol açtı
alıntı


Misafir 20 Kasım 2010 15:33

güzel izmir ankaradan veya izmirden çekti yazzııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııı ıııııııııııııııııııııııııık................................................ ...............


Misafir 26 Kasım 2010 16:18

edirnede işgal ve işgalcilere karşı bölge halkı nasıl bir tutum sergilemiştir acil gerekli!!!


Misafir 13 Aralık 2010 09:20

monros ateşkes antlaşmasını sonrasında yurdumuzun işgali kısa ve özet yazabilirmisiniz performans bugüne


ener 13 Aralık 2010 09:30

Alıntı:

Misafir adlı kullanıcıdan alıntı (Mesaj 1895569)
monros ateşkes antlaşmasını sonrasında yurdumuzun işgali kısa ve özet yazabilirmisiniz performans bugüne

İNGİLİZ İŞGALİ

İtilaf Devletleri, bir yandan Boğazları işgal ederken, bir yandan da İstanbul'da karargah kurarak, Osmanlı Hükümetini dolaylı da olsa etki altına almışlardıhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Daha sonra, İngilizlerle Fransızlar planlarına uygun olarak Orta Doğu'yı paylaştılarhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Bir yandan da Anadolu'da kendilerine ayırdıkları bölgelerin stratejik bakımdan önemli olan yerlerini ufak birliklerle denetim altına aldılarhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Fransızlar, Dörtyol, Mersin, Adana ve yörelerini, Afyonkarahisar İstasyonu'nu işgal ettihttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif İngilizler, Batum, Antep, Cerablus kentlerini, Konya İstasyonu'nu Maraş, Birecik, Urfa ve Kars Merkezlerini işgal ettihttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Maraş ve çevresi daha sonra Fransızlara bırakıldıhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif İtalyanlar ise, Antalya, Kuşadası, Fethiye, Bodrum ve Marmaris ile yakın yörelerini işgal ettihttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Böylece İtilaf Devletleri, Ateşkeş Antlaşması hükümlerini uygulatmak için baskı yapabilecek önemli merkezleri ellerine geçirmiş oldularhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif

YER TARİH
MUSUL 3 KASIM 1918
ÇANAKKALE BOĞAZI 6-12 KASIM 1918
İSKENDERUN 9 KASIM 1918
ANTAKYA 7 ARALIK 1918
BATUM 24 ARALIK 1918
KİLİS 27 ARALIK 1918
ANKARA İSTASYONU ARALIK 1918
AYINTAP 1 OCAK 1919
CERABLUS 3 OCAK 1919
HAYDARPAŞA İSTASYONU 15 OCAK 1919
KONYA İSTASYONU 22 OCAK 1919
TURGUTLU-AYDIN DEMİRYOLU 1 ŞUBAT 1919
MARAŞ 22 ŞUBAT 1919
BİRECİK 27 ŞUBAT 1919
SAMSUN 9 MART 1919
HARABNAZ VE TELEBYAZ 16 MART 1919
URFA 24 MART 1919
MERZİFON 30 MART 1919
KARS 13 NİSAN 1919


Fransiz İŞgallerİ

Yer Tarİh
DoĞu Trakya Demİryollari 9 Kasim 1918
Çanakkale BoĞazi 6-12 Kasim 1918
DÖrtyol 11 Aralik 1918
Mersİn 17 Aralik 1918
Toros TÜnellerİ 27 Aralik 1918
Adana Ve Pozanti 27 Aralik 1918
DoĞu Demİryollari 15 Ocak 1919
Turgutlu-aydin Demİryolu 1 Şubat 1919
Çİftehan Ve AkkÖprÜ 3 Şubat 1919
Afyon İstasyonu 16 Nİsan 1919


İtalyan İŞgallerİ


Yer Tarİh
Antalya 28 Mart 1919
Konya İstasyonu 26 Nİsan 1919
KuŞadasi 4 Mayis 1919
Fethİye, Bodrum 11 Mayis 1919
Marmarİs 11 Mayis 1919
AkŞehİr (kismen) 14 Mayis 1919
Afyon 21 Mayis 1919
Malkara 27 Mayis 1919
Burdur 28 Hazİran 1919


YUNAN İŞGALLERİ

Yunanistan, 1829 yılında Osmanlı İmparatorluğu'ndan ayrılarak bağımsızlığını kazandıhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Sürekli olarak sınırlarını, Türklerden toprak alarak genişletmiş ve 1913 İkinci Balkan savaşı sonunda, Batı Trakya dışında bugünkü sınırlarına erişmiştihttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Ege'de de 12 Ada dışında tüm adaları elde etmiştihttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Yalnız İmroz ve Bozcaada Osmanlılara bırakılmıştıhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Birinci Dünya Savaşı çıkınca, Yunan Kralı Konstantin tarafsız kalmak istedi ise de azılı bir pan-helenist olan Başbakan Venizelos, İtilaf Devletleri yanında savaşa girilmesi için uğraşmış, sonunda bunu başarmıştırhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif 1915 yılı sonbaharında Yunanistan, Antlaşma Devletleri yanında savaşa girmişhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Böylece Balkanlarda Avusturya-Macaristan ve Bulgaristan'a karşı yeni bir cephe açılmıştırhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Savaş bitince Venizelos, yaptığı hizmetten pay istedihttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Ona göre zaten Yunan Anavatanının bir parçası olan Batı ve Doğu Trakya kendisine verilmeliydihttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Ama bu da yetmezdihttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Anadolu'nun Ege Bölgesi de Yunanlıların hakkıydıhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Venizelos üstün bir propaganda gücü ile bu yalanları, dünyanın dört bucağına yaymış Yunan milyarderlerinin de desteği ile, İtilaf Devletleri'nin kamu oyuna benimsetmeyi başarmıştırhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif

Yunanlıların işgal ettiği başlıca yerler:



YER TARİH
Uzunköprü-Hadımköy Demiryolu 9 Ocak 1919
İzmir 15 Mayıs 1919


İZMİR'İN İŞGALİ



Mondros Ateşkesi'nin imzalanmasından beri Yunanlılar, İzmir'de yoğun bir propagandaya girişmişlerdihttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Bir yandan İzmir ve çevresine yeni Rum göçmenleri yerleştirilirken, diğer yandan Levantenleri de elde etmeye çalışıyorlar ve Yunanistan'dan askeri eşya ve malzeme taşıyorlardıhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif İzmir'de kurulan "Abluka ve Seyrüsefer Komutanlığı" ve İngiliz, Fransız, İtalyan ve Yunan siyasi temsilcilerinin varlığı da, İzmir'in Türkler'in elinden alınacağı kuşkusunu yaratıyorduhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Birinci Dünya Savaşı'nın son yıllarında, Akdeniz'den yapılması olası bir saldırıya karşı Aydın'a komutan olarak atanan Nurettin Paşa, Ateşkes'den sonra karargahını İzmir'e taşıdı ve daha sonra İzmir Valisi atandıhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Nurettin Paşa, ulusal örgütlerin kurulmasını gerekli görüyorduhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Ocak 1919'dan itibaren İzmir'in Yunanlılar'a verileceği haberi artık İzmir basınında bile yer alıyorduhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif

Paris Barış Konferansı'nda Venizelos, İzmir ve çevresinde Rum nüfusunun çokluğunu ve tarihi Yunan haklarından söz ederek, buraların Yunanistan'a verilmesini istiyorduhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif İddiaları Ahttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gifBhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gifDhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif ve İtalya tarafından çürütülmüş idihttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Fakat İzmir'in İtalyanlar tarafından ele geçirilmesi endişesinde bulunan İngiltere Başbakanı Lloyd George, düşlediği büyük Yunanistan için, İzmir'in Yunanistan'a verilmesini istiyorduhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Rumlar, İzmir ve çevresinde Türkler'in Rumları katlettiği uydurma haberleriyle 1919 Ocak'dan itibaren Paris Barış Konferansı'na başvurdularhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Diğer yandan Nurettin Paşa'nın görevden alınmasını istiyorlardıhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Çünkü Nurettin Paşa'nın İzmir Valisi bulunması kendileri için büyük bir engeldihttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Osmanlı Dışişleri ise İzmir'in Yunanistan'a verilmesine İtalyanlar'ın izin vermeyeceği düşüncesindeydihttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Padişah, 19 Mart 1919'da İzmir'den gelen İzmir Heyetine güven verici konuşma yapıyorduhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Oysa aynı tarihte Paris Barış Konferansı'nda İzmir ve çevresinin Yunanlılar'a verilmesi kararlaştırılıyorduhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Osmanlı Hükümeti, Rumlarca, işgale engel olarak görülen Nurettin Paşa'yı 22 Mart'ta görevinden aldıhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Limanda bulunan Yunan gemisindeki askerlerin karaya çıkarak olaylar çıkartması karşısında da "Nasihat Heyetleri" aracılığı ile sükunet önerildihttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Nurettin Paşa'nın yerine Valiliğe Kambur İzzet ve Kolordu Komutanlığı'na da Ali Nadir Paşa atandıhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif İzmir milliyetçilerine baskı yapan yeni vali, işgal haberlerini de yalanladıhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif

Barış Konferansı'nda İngiltere, Fransa ve Ahttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gifBhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gifDhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif nin tarafından isteklerinin dikkate alınmamasına kızan İtalya'nın 24 Nisan'da Konferansı terk etmesinden yararlanan üç büyükler, İzmir'e Yunan askeri çıkartılmasını uygun buldularhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif 5 Mayıs 1919'da Lloyd George yaptığı açıklamada, İtalyanlar'ın doğudaki tüm davranışlarının kuşku verici olduğunu ve Batı Anadolu'yu her an ele geçirebileceklerini, onları oradan çıkartmanın ise çok güç olacağını belirttikten sonra, Rumlar öldürüldüğü için Yunan askerinin İzmir'i işgaline izin verilmesini ve İtalyanlar Paris'e dönmeden bu sorunun çözülmesini istedihttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif 6 Mayıs'ta da, İzmir'deki Rumlar'ı korumak için Yunanlılarm İzmir'e 2-3 tümen çıkarmasına izin verilmesini yineledihttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Clemenceau ve Wilson da isteği kabul ettilerhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Savaşın galibi üç büyük devlet yöneticisi büyük bir tarihi hata işleyerek Türk vatanını haksız entrikalarla, İngiltere'nin çıkarları uğruna Yunanistan'a veriyorlardıhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif

İstanbul'da bulunan Amiral Calthrope 7 Mayıs 1919'da İzmir'in işgal edileceğini öğrendihttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif 12 Mayıs'ta hazırlıklarını tamamlayıp İstanbul'dan ayrıldıhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif İngiliz, Fransız, Ahttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gifBhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gifDhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif ve Yunan savaş gemileri ise 7 Mayıs'tan itibaren İzmir Limanı'nda toplanmaya başlamışlardıhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Amiral Calthrope, 14 Mayıs'ta 17http://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif kolordu Komutanı Ali Nadir Paşa'ya Mondros Ateşkesi'nin 7http://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Maddesi gereğince İzmir istihkamlarının ve çevresinin işgal edileceğini ve İstanbul Hükümeti'nin de bilgisi olduğunu bildirdihttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Ali Nadir Paşa İzmir ve çevresindeki, askeri birliklere, işgale karşı konulmamasını ve silah ve techizatın müttefik kuvvetlere teslim edilmesi emrini verdihttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Aynı gün Foça ve Urla'yı Fransızlar, Kösten Adası'nı İngilizler, Yeni Kale'yi de Yunanlılar işgal ettilerhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif İtalyanlar 13 Mayıs'ta Kuşadası'na asker çıkarmışlar ve Selçuk'a doğru ilerliyorlardıhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif

İzmir Valisi ise İzmir'in işgal edileceği haberini yalanlıyorduhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gifVali İngilizler'e başvurarak işgalin Yunanlılar tarafından değil, İngilizler tarafından yapılmasını istediyse de, İstanbul'un kayıtsız kalışı karşısında, çaresizlik içinde boyun eğdihttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif İzmir aydınlarının 14 Mayıs gecesi yaptıkları "Maşatlık Mitingi" de etkili olamadıhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif İzmir'in çevresini işgal etmiş olan İtilaf Devletleri'nin donanmalarının koruyuculuğu altında, 15 Mayıs 1919'da Yunan askeri yüzyıllardır Türk olan "Güzel İzmir"e asker çıkardılarhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif İzmir Rumları Kordon'da Yunan askerini çoşkun sevgi gösterileriyle karşılıyorduhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Başpiskopos Hrisostomos gemilerden inen Yunan askerlerini kutsuyor ve karaya çıkan askerler silah çatarak hora tepiyorlardıhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Sabah saat 9'da üç Yunan alayı karaya çıkmış bulunuyorduhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Saat 10'da Yunan askerleri İzmir'i, Rumlar'ın gösterileri arasında şehri işgal etmek için yürüyüşe geçtilerhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Askeri Otelin önüne geldikleri sırada "Hasan Tahsin" adında bir Türk ateş açtıhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Fakat derhal öldürüldühttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Başka bir genç ise Yunan bayrağını taşıyan askeri vurduhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Yunan askerleri, bu olay karşısında çevreye yaylım ateşe başladılarhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Karşılarında çatışacak silahlı birlik bulunmamasına rağmen yaylım ateş, özellikle askeri kışlada bulunan silahsız Türk askerine karşı yarım saat sürdühttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Türk askerlerinin teslim olmasına rağmen Yunanlılar bir süre daha ateşe devam ettilerhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Esir alınan çevredeki Türkler toplanarak esir gemisine götürüldülerhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Bu sırada otuz kadar Türk Yunanlılar tarafından öldürüldühttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Saldırganlıkların çoğunun İzmirli Rumlar'dan gelmesi yabancı gözlemciler tarafından da izleniyorduhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Türk asker ve subayları dipçiklenerek, süngülenerek öldürülüyor, üzerlerindeki kıymetli eşyalar zorla alınıyorduhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif İşgale karşı boyun eğmiş bulunan Ali Nadir Paşa yerde sürüklenerek tekmeleniyorduhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Türk subayları "Zito Venizelos" diye bağırmaya zorlanıyor, ağır hakaretlere uğruyorlardıhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Bağırmayı reddedenler ise süngüleniyorduhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Reddedenlerden Albay Fethi Bey de süngülenerek şehit edildihttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Şehrin diğer yerlerinde de olaylar, daha doğrusu yağma, öldürme ve tecavüz olayları başladıhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Türkler'e ait evler ve işyerleri Rumlar tarafından yağmalanıyor, canını, malını, namusunu korumak isteyen Türkler öldürülüyorduhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Bütün bu olaylar "uygar ulusların temsilcilerinin" gözleri önünde, "uygar devletlerin" izniyle yapılıyorduhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Lord Curzon'un 18 Nisan 1919 tarihli bildirisinde "Selanik kapılarının 5 mil dışında asayişi sağlayamayan Yunanistan'ın Aydın Vilayeti'nde (İzmir o tarihte Aydın Vilayeti içinde idihttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif) barış ve güvenlik sağlamakla görevlendirilmesini" uygun görmediğini açıkladığı Yunanlılar ilk gün 400 Türk öldürmüşlerdihttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Çevre köy ve kazalardaki olaylarla bir iki gün içinde 5http://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif000 kadar Türk öldürüldühttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif

Yunanlılar daha başlangıçtan, geçici bir işgal için değil, kalıcı bir ilhak için Batı Anadolu'yu Ege 'nin her iki yakasında kurulacak Büyük Yunanistan'a katmak ve böylece "Megalo İdea" (Büyük İdeal) yani Hristiyan Bizans İmparatorluğu'nun geçmiş ihtişamının yeniden canlandırılmasına ulaşmak için geldiklerini açığa vurdularhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Türk Ulusu'nun içine düştüğü durumdan yararlanan Yunanlılar yüz yıllık ihtiraslarıyla Anadolu'ya, daha ilk günden kan ve ölüm saçarak geliyorlardıhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Bazı Yunanlı subayların, "Anadolu'ya gitmeyelim, Anadolu mezarımız olur" uyarılarına rağmen Anadolu macerası bu biçimde başladıhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Anadolu gerçekten de mezaları olduhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Fakat bu mezarı kendileri kazdılar, kazma ve küreği ise ellerine İngiltere tutuşturmuştuhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Yunanlıların böyle davranmalarının, akıtılan kanların ve üç yıl sürecek savaşın sorumluluğunu başta İngiltere olmak üzere Fransa ve Ahttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gifBhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gifDhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif ne ait idihttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Eger amaç barış ve güvenliğin sağlanması olsaydı, İzmir'i İtilaf Devletleri askerleri işgal edebilirdihttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif

İzmir'in işgali yabancı gazeteler aracılığı ile dünya kamuoyuna duyurulduhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Fransa'nın büyük gazeteleri, "Türkiye'nin parçalanışı", "Türk İmparatorluğu ömrünü doldurdu", "Hasta Adamın cenaze töreni" başlıklı haberler verirken, Batı Anadolu'da Ermeni çıkarlarının bundan sonra ne olacağı tartışılıyorduhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Yunan propagandası ile, ilk gün haberlerinde, tam zamanında girişilen işgal ile artık İzmir'de sükunetin hakim olduğu ve Hristiyanların katliamdan kurtarıldığı bildiriliyorduhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Amerikan gazeteleri de İzmir'in işgalini duyururken, Türklere Anadolu'da küçük bir bölge bırakılabilir diyor, Amerikan mandasından söz ediyorlardıhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Bazı gazetelerde ise "nankör ve samimiyetten yoksun Rum ve Ermeniler için cesur ve namuslu Türkler'in haklarının çiğnendiği ve Türkler'in İzmir'de katledildikleri" haberleri yer alıyorduhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Yunanlılar'ın İzmir ve çevresinde yaptıkları katliam kısa süre sonra anlaşılınca, İngiliz Parlamentosu'nda bile ağır eleştirilere yol açtıhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif İngiliz Genelkurmay Başkanı Wilson, anılarında "Bütün yapılanlar deliliktir, fenalıktır" diyor, Standart Baker isimli İngiliz yazarı ise işgali, "iğrenç bir entrika" olarak değerlendiriyorduhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif

İlk günlerin olaylarının yarattığı tepkiler üzerine Venizelos İzmir'e vali olarak eski bir arkadaşı olan Stergiadis'i seçtihttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Stergiadis 15-16 Mayıs olaylarının sorumlusu olanların askeri mahkemece cezalandırılmasını sağladı ve zarar görenlere tazminat ödeneceğini ilan ettihttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Türkler'e karşı kışkırtıcı davranışlar yapılmamasını bildirdihttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Küçük görevdeki Türk memurlarını yerinde bıraktıhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Yerli Rumlar'ın Türkler'e saldırmamaları için önlem almaya başladıhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif İslam hukukunu iyi bilen ve Türkler'i iyi tanıyan Stergiadis'in amacı, işgale karşı direniş çıkmamasını sağlamaktıhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Saldırı ve öldürme olaylarının Türkleri yıldırmayacağını tam tersine ayaklandıracağını çok iyi biliyorduhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif İzlediği politika yüzünden kilisenin, yerli Rumlar'ın ve kendi askerlerinin tepkisini çektihttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Emirleri de yeterince uygulanmadıhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif


İZMİR'İN İŞGALİNE TEPKİLER



Bilindiği gibi Lloyd george, Clémanceau ve Wilson'dan oluşan Yüksek Konsey, Lhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif George'un davetiyle Anadolu'da asayişsizliğini hüküm sürdüğünü ve Hristiyan halkın tehlikede olduğunu bahane ederek 15 Mayıs 1919'da Yunan ordusunun İzmir'e çıkmasına izin vermişhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Yunan kuvvetleri vali ve kolordu komutanının pasif tutumlarının da yardımıyla kenti işgal etmişlerdihttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Yerli Rumlar Yunanlıları bayraklarla karşılamışlardıhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif İzmir Metropoliti Chrisostomos ilk gelen kuvveti takdis etmiş, papazlardan biri de "Türkleri öldürün" diye bağırmaya başlamıştıhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Askerlik şubesi başkanı Süleyman Fethi Bey süngülenerek öldürülmüş, Türk subayları binlerce yerli Rumun taşlı sopalı saldırısına uğramıştıhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Bazılarının kafatasları kırılarak öldürülmüş, bazı yaralılar ölmeden denize atılmıştıhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Kahvehanelerde bira içen kadınlı erkekli Rum grupları önlerinden geçen Türkler üzerinde atış talimleri yapmışlardıhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Elleri bağlı Türk esirleri Yunan başbakanı Venizeolos'un olayları soruşturmakla görevlendirdiği Albay Mazarakis'in bile kudurmuş olarak nitelendirdiği Rumlar tarafından parçalanarak öldürülmüşlerdihttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif

Uygar dünyanın gözü önünde işlenen bu cinayetler kuşkusuz Türk milletinin üzüntü ve nefretini bir kat daha artırmıştıhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif 16 Mayıs'ta hükümet istifa etmiş, yeni hükümeti kurma görevi tekrar Damat Ferit Paşa'ya verilmiştihttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Mustafa Kemal Paşa Samsun'dan Sadaret'e çektiği bir telgrafla İzmir'in Yunanlılar tarafından işgalinin ordu ve milletçe kabul edilemeyeceğini bildirmiştihttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif İstanbul'da işgali kınayan mitingler yapılmış, Yıldız sarayında cemiyet ve parti temsilcileriin katıldığı Saltanat Şurası adıyla istişarî yetkileri olan bir meclis toplanmıştıhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Yurdun dört bir yanında coşkulu mitingler düzenlenmiş, İstanbul'daki resmî makamlara protesto telgrafları yağdırılmıştıhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif

İzmir'in işgaline tepkiler, özellikle böyle bir işgal tehlikesi altında bulunan Orta ve Doğu Karadeniz kıyılarında daha bir etkili bulunan ilhak anlamına gelmediğiini anlatmak için özel bir kurul gönderilmiştihttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Giresunlular 17 Mayıs'ta Belediye Reisi Osman Ağa'nın (Topal Osman) başkanlığında büyük bir protesto mitingi düzenlemişlerdihttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Bölge basını da işgali büyük bir tepki ile karşılamıştıhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Giresun'da siyah çerçeveler içinde "İzmir Faciasını unutmayınız" hitabı ile yayınlanmakta olan Işık Gazetesi, işgalin etkisini şöyle ifade etmişti: "Göklerden yıldırımlar yağsa, dağlardan kanlı volkanlar fışkırsa, denizler taşsa da araziyi tufanlara boğsa idi Türklüğe, alem-i İslamiyete belki o kadar tesir göstermezdi"http://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif

İşgalin gerek Trakya'da gerekse Doğu ve Güneydoğu Anadolu'daki tepkileri de bundan farklı olmamıştıhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Trakya'nın bir çok yerinde düzenlenen mitinglerin en önemlisi Trakya-Paşaeli Müdafaa Heyet-i Osmaniyesi'nin Edirne'de düzenlediği Sultan Selim mitingiydihttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Siirt'te heycana gelen halk her gün insan dalgaları halinde ilçe, bucak ve köylerden sancak merkezine akarak mitingler yapmıştıhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif 23 Haziran'da yapılan mitinge 58http://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif000 kişi katılmıştıhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif 17 Mayısta Hasankale'den padişaha, Silvan'dan 30http://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif000 nüfus adına Sadaret'e işgali kınayan telgraflar çekilmiştihttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif İzmir'in işgalinin içteki bu büyük tepkileri yanında dış tepkileri de olmuştuhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif

Bazı İngiliz yetkilileri işgali, doğuracağı tepkiler açısından delice bir hareket olarak nitelendirmişlerdihttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif İngiliz Genelkurmay Başkanı General Hhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Wilson, daha işgal öncesinde bunu büyük bir yanlışlık olarak değerlendirmiştihttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Fransa'da bir tepki görülmemiş, Sadece Pierre Loti ve Claude Farrere gibi Türkleri tanıyan yazarlar işgali eleştirmişlerdihttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif İzmir'in işgali, İtalya'da öfkeyle karşılanmıştıhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Kuşkusuz bu öfke, işgalin haksızlığından değil, İzmir'in daha önceki paylaşma projelerinde İtalya'nın payı olarak belirlenmesindendihttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Amerikan halkı da Wilson ilkelerinin bir yana atılmasını hoş karşılamamıştıhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif

Sonuç olarak İzmir'in işgali yakın tarihimizin acı dolu sayfalarından birini oluşturmakla birlikte Millî Mücadele açısından millî potansiyeli harekete geçirmiş, milletin heyecanını doruk noktasına çıkarmıştıhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Herhalde halka ne denli anlatılırsa anlatılsın, düşmanın çirkin içyüzünü ortaya koyabilecek bunun kadar etkili bir yol bulunamazdıhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif işgalin Ayrıca Mustafa Kemal Paşa'nın Samsun'a çıktığı ve millî kurtuluş mücadelesine soyunduğu günlere rastlamış olması da millî mücadelemizin talihliliği olarak değerlendirilebilirhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Bir taraftan Anadolu'nun Bat kıyılarına çöken bir karanlık, diğer taraftan kuzey kıyılarından doğan bir güneşhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Her halde bu tarihin garip cilvelerinden biri olsa gerektirhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif İzmir'in işgali, işgalci devletler açısından sonuçlarını hesaplayamadıkları bir gaf, Yunanistan açısından ise sonu hüsranla biten Anadolu macerasının başlangıcı olmuştuhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif

İmparatorluğun o günlerdeki iç karartıcı durumunu belirtmek hiç de zor değildirhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif 1911 yılından beri üç savaş görmüştü bu ülke, üstelik hepsinden de yenik çıkmıştıhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Amerikan Başkanı Wilson, ünlü 14 maddesinde her ulus için bağımsız bir devlet kurma ilkesini ortaya atmış olmasına rağmen Osmanlı ordusu dağılmıştıhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Yeniden birliği sağlayacak subay bulmak son derece zorduhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Üstelik yönetimi ellerinde bulunduranlar, mücadeleden yana değil, İtilaf Devletlerinin şu ya da bu kanadının altına girip varlıklarını sürdürebilmek peşindeydilerhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Osmanlı İmparatorluğu'nun bu çöküntüsü karşısında, her bölgede kurtuluş için çare arayanlar çıkıyorduhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Kendi aralarında birleşenler örgütler kuruyorlar, toplantıları ile, yayın yolu ile seslerini duyurmaya çalışıyorlardıhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif

Trakya'nın Yunanlılara verilmesini engellemek için Trakya Paşaeli Müdafaa-i Hukuk Heyet-i Umumiyesi adı altında bir dernek kurulmuştuhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Doğu Anadolu'nun ermenilere verilmesini önlemek için de Doğu Anadolu Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti çalışmalarına başlamıştıhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Bu dernek belirli bir programla hareket ediyorduhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Hiç bir şekilde bölgeden göç edilmemesi kararını almıştıhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Böylece topraklarından çıkmayacklar ve hiç kimsenin buranın sahibi olmasına da izin vermeyeceklerdihttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Seslerini duyurmak, propaganda verebilmek için örgütlenmeliydilerhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Saldırıya uğrarlarsa doğu illerini bütünü ile savunmaya kararlıydılarhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif İzmir'in Yunanlılara verilmemesi için İzmir Müdafaa-i Hukuk-ı Osmaniye Cemiyeti kurulmuştuhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Bu daha sonra Redd-i İlhak Cemiyeti'ne dönüştühttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif İstanbul'da da bazı dernekler çalışmalar yapıyorlar, çeşitli yayın araçlarıyla seslerini duyurmaya çaba sarfediyorlardıhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif

Bu derneklerin kurulmasını, çalışmalarını ve bütün zor şartlar altında varlıklarını sürdürmelerini küçümsemek düşünülemezhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Ancak bir bakıma her biri soruna kendi açısından yaklaşıyorduhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Osmanlı İmparatorluğu'nun içinde birliği sağlayacak bir kuruluş yoktuhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Hükümet ve daha yüksek katlarda bu açıdan bir inanç da bulunmadığı için bu derneklerin tutumunu olağan saymak da mümkündürhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Trakya da, Doğuanadolu da sadece kendini kurtarma mücadelesine girmiştihttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Başarılı olurlarsa, mesela Trakya'da, bir Trakya Cumhuriyeti kurulabilecektihttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Bunun dışında özellikle İngiliz Muhibleri Cemiyeti'nin büyük çabaları ile bazı kimselerde İngiliz himayesi altına girme fikri uyanmıştıhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Himaye altına girme, artık eskisi gibi sömürge olma anlamını taşımıyorduhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif

Bunlara göre Milletler Cemiyeti gibi, uluslararası bir örgüt bu himayenin denetlemesini yapıyor ve ilerde himaye kaldırılıyorduhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Üstelik İngilizler bu konuda çok deney sahibi olmuşlardıhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Böyle bir tutum takınılırsa hem başka devletlerin baskısı ortadan kalkar ve hem de sınırlarımızı garanti altına alabilirdikhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif İstanbul'daki bir takım çevreler ise pek çoğu da iyi niyetli olmak üzere İngiliz himayesi yerine Amerikan mandasını (güdümünü) ülke için daha olumlu bulmaktaydıhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Amerika Birleşik Devletleri özgürlüklerden yanaydıhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Başkan Wilson, 14 maddesi ile bunu vurgulamıştıhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Üstelik İngilizler bir yere girince onları oradan söküp atmak kolay bir iş olmayacaktıhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Sorun Amerikan senatosonu bu konuda uyarabilmektihttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gifhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gifhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif

Görüldüğü gibi düşünülen kurtuluş yolları birbirinden farklıydıhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Kimine göre bölgeler kurtarılmalı, kimine göre İngiliz himayesini benimsemeli, kimine göre de Amerika'nın güdümü altına girilmeliydihttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif

Mustafa Kemal Paşa bu yolların hiç birini yerinde bulmamıştırhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Ona göre gerçek olan şuydu ki, Osmanlı İmparatorluğu çökmüş ve ömrü tükenmiştihttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Ama Türklerin barındığı Anadolu'yu parçalamaktan kurtarma çabasına girişebilirdihttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Ulusal egemenliğe dayalı bağımsız bir Türk devleti kurmaktan başka çare yoktuhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Girişilecek mücadelede başarılı olunmazsa ne olacaktı? Yabancı devletlerin yönetimi altına girecektikhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gifÖyleyse daha başta bunu benimseyip onurlu bir mücadeleye girişerek bağımsızlığımızı elde etmekten kaçınacaktıkhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Bunun için ta baştan beri kafasına ve gönlüne yerleştirdiği ya bağımsızlık ya da ölüm ilkesine uyarak bu ulusun başına geçmeyi ve kurtuluş hareketini gerçekleştirme çabasını sürdürmeliydihttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif

1919 yılının Şubat ayında Tevfik Paşa Hükümeti değiştirilmiş, Damat Ferit Paşa sadrazam olmuştuhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Yeni sadrazamın kafasında İngilizlerle iyi geçinmek ve onların gözüne girerek bazı ödünler koparmaktan başka düşünce yoktuhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Bu yüzden pek çok kimseyi tutuklatmış ve Malta'ya sürgüne göndermiştihttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif İstanbul'da bulunan bütün yurtseverler endişe ile başlarına gelecekleri beklemekteydilerhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif

Mustafa Kemal, Şişli'de kiraladığı evde yakın arkadaşları ile görüşmeler yaparak ilerisi için planlar hazırlıyorduhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Anadolu'ya geçmeli ve Anadolu halkını örgütlemeliydihttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Bu sırada Adana'dan gelen okul arkadaşı Ali Fuat Paşa'dan Anadolu'nun durumu hakkında bilgi aldıhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Ali Fuat Paşa, Mustafa Kemal'e Damat Ferit Paşa hükümetinin üyelerinden Mehmet Ali Bey'i tanıştırmıştıhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Bu tanışmanın ileride çok yararları olacaktırhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Ayrıca Trakya'da bulunan Kâzım Karabekir Paşa da 15'inci Kolordu Kumandanlığını devralmak için doğuya giderken İstanbul'da Mustafa Kemal Paşa ile görüşmüştühttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Böylece Anadolu'da girişilecek harekette bu iki eski dostla belirli dayanaklar sağlanmış oluyorduhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Mesele artık Anadolu'ya geçebilmektihttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif

Samsun'da bulunan İngiliz komutanı Georges Milne, o günlerde İstanbul'daki Yüksek Komisyon'a gönderdiği raporda Samsun ve civarında karışıklıklar bulunduğunu bildirmiştihttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Yüksek komiserlik de bu raporu hemen Sadrazam Damat Ferit Paşa'ya göndererek bu bölgede Rumlara saldırılan yapıldığını ve bölgede sükûnetin sağlanamadığını bildirmiş ve gerekli önlemler alınmızsa işgal kuvvetlerinin işe el koyacağını duyurmuştuhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif

Damat Ferit Paşa, İngilizleri kızdıran bu duruma bir çare bulma telaşına kapıldıhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Dâhiliye Nâzırı Vekili Mehmet Ali Bey'i çağırarak bu durumda ne yapmak gerektiğini sorduhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Mehmet Ali Bey daha önce Mustafa Kemal Paşa ile görüşmüştü ve onun Anadolu'ya geçmek istediğini biliyorduhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Samsun'daki duruma İstanbul'dan bir çare düşünülmesinin mümkün olmadığını, oraya yetkili bir kimsenin gönderilmesinin uygun olacağını sadrazama söyledihttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Bu işin yapılabilmesi için de en uygun kimsenin Mustafa Kemal Paşa olduğunu da sözlerine ekledihttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif

Damat Ferit Paşa Mustafa Kemal'i yakından tanıyabilmek için bir akşam yemeğine çağırdıhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Görüşmeden sonra bu görevin Mustafa Kemal'e verilmesini uygun bulduhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Ertesi günü Harbiye Nazırı Şakir Paşa ile görüşen Mustafa Kemal, atanmasının resmî şekilde yapılmasını ve sadece bu bölgedeki Türklerle Rumlar arasındaki karışıklıklar hakkında bir rapor yazmakla görevinin sınırlandırılmasını ve daha geniş yetkiler verilmesini istedihttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Bu işle kendisi meşgul olduhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Genelkurmay Başkanlığına giderek atama emrini hazırlattıhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Bu emirdeki yetkilerin geniş tutulması konusunda Genelkurmay İkinci Başkanı, arkadaşı Diyarbakırlı Kâzım Paşa'nı büyük yardımını gördühttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Mustafa Kemal görünüşte üçüncü ordu müfettişi oluyordu, ama yetkileri öyle geniş tutulmuştu ki, ona Anadolu Genel Müfettişi demek pekâlâ mümkündühttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Ancak bu emri kabine üyelerinin de imzalaması gerekiyorduhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif

Bu işi de Mehmet Ali Bey üstlendihttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Damat Ferik Paşa Circle d'Orient Kulübünde briç oynarken atama emrini getirdi ve Sadrazam hiç okumadan imzayı bastıhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Sadrazamın imzaladığı atama emrini diğer nazırlar da imzalamışlardıhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif 30 Nisan 1919 tarihinde bu emir padişahca da onaylandıhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif

Mustafa Kemal Paşa Anadolu'ya geçip kurtuluş hareketini örgütleme planlara yaparken Paris'te Türkiye hakkında olumsuz gelişmeler sürüp gidiyorduhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Lloyd George, Yunanlılara ödünler veriyor ve onların İzmir'e çıkmaları için yeşil ışık yakıyorduhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif İtalyanlar kendi ihtirasları uğruna da olsa Yunanlılarırn İzmir'e karşı çıkmalarına direniyorlardıhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Ne var ki, Fiume olayı yüzünden İtalyanlar Yüksek Konsey'den çekilince meydan boş kalmıştıhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Wilson karşı koymadıhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Clemenceau hiç ilgilenmedihttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Böylece Mayıs ayında Yunanlıların İzmir'e çıkmasına büyük devletler izin vermiş oluyorlardıhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif

14 Mayıs 1919 akşamı Mustafa Kemal Paşa, Sadrazam Damat Ferit Paşa'nın evine akşam yemeğine davet edilmiştihttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Gayet soğuk bir hava içinde geçen yemekten sonra küçük bir salonda getirilen bir harita üzerinde Sadrazam, Mustafa Kemal Paşa'ya sordu: "Samsun ve havalisinde ne yapacaksınız?"http://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Mustafa Kemal, İngiliz raporlarına göre bu bölgede karışıklıklar olduğunu, bunun büyütüldüğü kanısında bulunduğunu ve yerinde yapacağı bir araştırma ile sorunu çözüme kavuşturacağını bildirdihttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Kendisi ile birlikte yemekte bulunan Cevat Paşa da Mustafa Kemal'i destekleyerek bu gibi işlerin yerinde çözümlenebileceğini söyledihttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Sadrazamın asıl endişesi Mustafa Kemal'in Anadolu'da ne kadar yere sözünü geçireceği idi ve bunun geniş tutulmasını istemiyorduhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Bu konuda da Cevat Paşa araya girerek zaten Anadolu'da pek kuvvetin kalmadığını söyleyerek Sadrazamı rahatlattıhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif O gece Nişantaşı'ndaki konaktan ayrılırken Damat Ferit Paşa gitmeden önce padişahı da ziyaret etmesini Mustafa Kemal'e bildirdihttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif

Ertesi günü 15 Mayıs 1919'da Yunan birlikleri yirmi bin kişilik bir kuvvet halinde İzmir'e çıkmışlardıhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Haberin Babıali'ye gelişi sırasında Mustafa Kemal de Harbiye ve Dahiliye nazırlarına veda etmek için orada bulunuyorduhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Etrafta bir telaş, bir koşuşturma sürüp gidiyorduhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Mustafa Kemal bu durumda ne yapacaklarını merakla bekliyorduhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Osmanlı yetkilileri sadece protesto edeceklerini söylüyorlardıhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Yani protesto ederek Yunanlıları İzmir'den çıkaracaklar, şa da İngilizler, Yunanlıları geri çekeceklerdi! Mustafa kemal Paşa kendisini Samsun'a götürecek geminin hazır olup olmadığını sorunca Bandırma vapurunun rıhtımda beklediği bildirildi ve kaptana hareket etmesi için bir emir yazıldıhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Yola çıkmadan önce Mustafa Kemal'in yapacağı son ziyaret Yıldız Sarayı'na gidip padişaha veda etmektihttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Son Osmanlı padişahı ile Türkiye Cumphuriyeti'nin kurucusu ve ilk cumhurbaşkanının bu son görüşmeleri olacaktıhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif

Mustafa Kemal ile Vahdettin, Yıldız sarayının küçük bir salonunda adeta diz dize denecek kadar yakın oturmuşlardıhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Padişahın sağında dirseğini dayamış olduğu bir masa ve üstünde bir kitap vardıhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Pencereden toplarını Yıldız Sarayı'na çevirmiş gibi dura düşman gemileri görünüyorduhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Vahdettin: "Paşa, paşa! Şimdiye kadar devlete çok hizmet ettinhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Bunların hepsi şimdi bu kitaba girmiştir, tarihe geçmiştirhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Bunları unutun, asıl şimdi yapacağınız hizmet hepsinden mühim olabilirhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Paşa, devleti kurtarabilirsiniz" diyorduhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Mustafa Kemal Paş, önce padişahın bu konuşmasından ne demek istediğini kesin olarak anlayamamıştırhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif

Yoksa Vahdettin de onun Anadolu'ya gidip ulusu kurtarma çabasına destek mi veriyordu? Fakat heyecana kapılmamış, bu konuda bir şey söylemeyerek sadece teşekkür etmekle yetinmiştirhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Onun bu tutumu karşısında padişah düşüncelerini biraz daha açıklamak zorunda kaldıhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Osmanlıların hiç bir kuvveti bulunmadığını, tek dayanağı İstanbul'daki İtilaf Devletlerinin siyasetlerine uymak, onların istediği gibi davranmak olduğunu söylüyorduhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Mustafa kemal de merak buyurulmamasını, elinden geleni yapacağını söyleyerek padişahın yanından ayrıldıhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Dışarı çıkınca padişahın yaveri Naci Paşa, Mustafa Kemal'e üzerinde Vahdettin'in ilk harfleri işlenmiş bir saati sultanın hediyesi olarak takdim ettihttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif


ERMENİ ve GÜRCÜ İŞGALLERİ

1918 yılında, Osmanlı toprakları dışında kurulan Ermenistan Devleti, Mondros Ateşkes Antlaşması'nda taraf değildihttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Ancak Osmanlı yurttaşı olan Ermeniler Ihttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gifDünya Savaşı sırasında İtilaf Devletlerine yardım etmiştihttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Savaş sonrasında da yeni kurulan Ermenistan Anadoludaki Ermenilerle birleşmek ve onların oturdukları yerleri kendi sınırları içine almak istiyorduhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Ama İtilaf Devletleri, Anadolu'da bir zamanlar Ermeni Yurdu olarak kabul ettikleri yerleri bu Devlete bırakmak hazırlığındaydılarhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Türk birliklerinin Kafkaslardan çekilmesi üzerine, Ermeniler de Doğu Anadolu'ya ilerleyerek işgallere başladılarhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Güneyde ise Fransızlar, Çukurova'ya Ermenileri yerleştirmek amacındaydılarhttp://www.forumnesil.com/images/smilies/nokta.gif Bu durum bölgede şiddetli çatışmalara yol açtı.


Misafir 14 Aralık 2010 12:27

bütün işgaller sonrasında yurdumuzun durmu nasıldır yazarmısınız lütfenn?????????******


Misafir 25 Aralık 2010 13:08

4. sınıf için acil lazım


Misafir 31 Aralık 2010 09:03

yurdumuzun işgalinden sonra genel durumnasıldı lütfen yazarmısınız *?*


Misafir 6 Ocak 2011 20:45

daha kısa bir cebvap ypkmu


Misafir 23 Nisan 2011 00:49

keske kaynakcalarıda koysaydınız.


Misafir 1 Aralık 2011 18:24

Mondros ateşkes antlaşması sırasında ve sonrasında yurdumuzu genel durumu nasıldır?
 
yardım edin nolur


Misafir 12 Ocak 2012 10:32

ya acil 2 dk içinde bir cevap lazım 4. sınıf konusundan lütfen hiç bir şekilde bulamıyorum :P


Misafir 13 Ocak 2012 09:39

lütfennnnnnnnnnnn



Saat: 23:52

©2005 - 2024, MsXLabs - MaviKaranlık